Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 EKİM 1997 SALI
HABERLER
Hükümet vergi reformu, insan haklan ve dokunulmazhklarla ilgili yasalann çıkanlacağını vaat etti
Tonıîz siyaset sözüANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Mesut Yılmaz, hükümetın
100 günlük icraatını ve 2000'li yıllara
hazırlık projelerini anlatırken bütçenin
yüzde 40" ı düzeyine ıılaşan borç faizle-
rinin özelleştirme gelirleri ve dış kredi-
lerle odeneceğini belirtti. Vergi refor-
mu, kayıt dışı ekonominin önlenmesi,
insan haklannın iyileştirilmesi, doku-
nulmazlıklann sınırlandmlması ve yol-
suzluklan önlemeye yönelik tasanlann
TBMM'den çıkanlacağı konusunda söz
veren Yılmaz, orta vadeli istikrar prog-
ramında fedakârlığın "toplumun tüm
kesimlerine yayılacağmı" vaat etti.
Yılmaz. Başbakan Yardımcısı Bü-
lent Ecevit'le "Türldye'nin Hizmetinde
Yüz Akıyla 100 Gün" başhklı basm top-
lantısında, çeşitli konularda özetle şu
açıklamalan yaptı:
BaüÇalışmaGnıbu: Bazı dönemler-
de gerekli olabilir. Eğer bir zaaf söz ko-
nusu değilse, herkes kendi işine bak-
mahdır; fuzuli yapılanmalara gerek
>oktur. TSK çok ağır sorumluluklar al-
tındadır. Eğer hükümet ilave bir tehdit
görürse TSK'yi yeniden görevlendire-
bilir. Bu hükümet işbaşındayken du-
rumdan vazife çikarmaya gerek kalma-
mıştır.
Yönetim anlayışı: Idarede keyfiliğin
önlenmesi. kanuniliğin sağlanması ve
idarenin sağlıkh bir şekilde halk tarafin-
dan denetlenmesi için idare sisteminde
köklü değişiklikler yapmak istiyoruz.
Artık devleti bütünüyle vatandaşa aç-
mak zorundayız.
Eğitim vesağlık: "EğitimdeÇağıYa-
kalama 2000" projesinin hayata geçiril-
mesi amacıyla bu sektöre 1998 yılında
1997 yılına göre yüzde 141 reel artışla
514 trilyon liralık yatınm tahsisi yapıl-
dı. Böylece, bütceden eğitime aynlan
pay, 1996 yjlındaki yüzde 9.4 seviyesin-
Kuzey Irak'ta elektronik güvenlik kuşağı oluşturuldu
'TürkiyeAvrupa'ya muhtaç değü'
ANKARA (Cumhurryet Bürosu) -
Türkiye, otorite boşluğundan
yararlanarak Kuzey Irak'a
yuvalanan PKK'nin sınırdan
sızmalannın engellenmesine
yönelik olarak "Irak topraklan
içinde elektronik bir güvenlik
kuşağınr faaliyete geçirdiğini
açıkladı. 55. hükümetin 100
günûnün değerlendirildiği basm
toplantısında, dış politik
konulardaki gelişmeler Başbakan
Yardımcısı Bülent Ecevit tarafuıdan
ele alındı. Ecevit, bir soru üzerine,
Kuzey Irak'ta tehlikeli bir otorite
boşluğu oldugunu, Irak'ta dunımun
normalleşmesine kadar geçecek
sûrede dağlık bölgeyi kontrol altına
alan elektronik bir güvenlik kuşağı
oluşturulduğumı bildirdi. Elektronik
sistemler sayesinde, asker
bulundurmadan bölgenin
izlenebildiğini anlatan Ecevit, "Bu
yeterü oimazsa, daha üm önfemler
ahnabOir" dıye konuştu.
Türkiye'nin Yunanistan hariç tüm
Balkanlar ve diğer çevre ülkelerle
ilişkilerinin iyi oldugunu belirten
Ecevit, 55. hükümetin Kıbns
sorununu yaşamsa! bir konu olarak
değerlendirdiğini söyledi.
Başbakan Mesut Yılmaz, bir soru
üzerine Türkiye-AB ılişkileri ile
ilgili olarak da şu görüşleri iletti:
"Türkiye'nin yerine getirmesi
gereken şeyler var. İnsan haklan,
ekonomi ve demokrasi gibL AB'ye
' Ya alacaksınız ya alacaksınız'
tavn yerine üstümüze düşen görevi
yapacağız mesajını vereceğiz. Bu
Avrupalılann daha kolay aniayacağı
bir tavırdır. 4 ay öncesine göre daha
olumlu bir durumdayız. Şansa
btrakmak nıyetinde değüiz. Ancak
Türkiye, Avrupa'ya muhtaç değfl."
Yılmaz, Türkiye ile tran arasında ,
geçen yıl imzalanan doğal gaz boru
hattı anlaşmasının gereklerinin iki
taraf tarafından yerine getirildiğini
söyledi. ABD'nin gecen temmuz
ayında Türkiye'nin Iran üzerinden
Türkmenistan gazını almasınm
D'Amato yasalanna aykın
olmadığına ilişkin bir nota
sunduklannı kaydeden Yılmaz,
anlaşmanın gereklerinin yerine
getınleceğıni bildirdi.
den. 1997 yılında yüzde 12.9'a, 1998
yılında ise son 5 yılın ortalamasının iki
katını aşarak yüzde 20.3'e yükseldi.
Sağlık sektöründe yeniden yapılanma-
ya gidilecek. Sağhk sıgortası ile yaşlı-
lık sigortası birbirinden aynlacak, tüm
yurttaşlar sağlık sigortası güvencesi al-
tına alınacaktır.
IMF ile anlaşma: IMF ile anlaşma
yapmak zorunda değiliz. lşimize gelir-
se yapanz, gelmezse de yapmayız.
Bütçe giderleri: Faiz ödemeleri ne-
deniyle bütceden yatınm, personel ve
kamu hizmetlerine yeterli pay aynlabil-
mesi mümkün olmamaktadır. 1998 yı-
lında toplam faiz ödemesi 5.9 katrilyon
lira olarak öngörülmektedir. Faiz öde-
melerini azaltmakta en önemli tedbirler,
1998 yılında gerçekleştireceğımiz özel-
leştirme gelirleri ile uluslararası piyasa-
lardan uzun vadeli borç alımı olacaktır.
Enflasyon ve KİT zamlan: Enflasyon
artışında REFAHYOL hükümeti tara-
fından ilk 6 ayda uygulanan popülist
yaklaşımlann sonuçlannın ortaya çık-
ması ve bilhassa baskı altında tutularak
geciktirilen KtT fıyat ayarlamalannın
yapılmak zorunda kalınması en önem-
li etken olmuştur. TÜPRAŞ'ın 35 tril-
yon liraya yaklaşan zaran karşısmda.
akaryakıt fiyatlannı 2 kez ayarlamak
zorunda kaldık.
Yatmmlar: 1998 yılında yatınmlar
1.4 katrilyon lira ile yüzde 9.5 düzeyi-
ne çıkanldı. Bunun 400 trilyon lirası
özelleştirme gelirlerinden karşılanacak-
tır. 1998 yılı yatınm programında, diğer
bütün sektörlere etkıleri nedeniyle u-
laştırma-haberleşme, enerji, eğitim ve
sağlık sektörlerine ağırlık verilmiştir.
Ulaştırmada otoyollar ve hava limanla-
nna, enerjide santrallara kaynak tahsis
edilmiştir.
Özelleştirme: 1998 yılında TürkTe-
lekom, Petrol Ofisi, TÜPRAŞ'a ait ra-
Hükümet seferberlik baslattı
Doğu'ya 'çağdaş
çiftlik' projesi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Başbakan
Yardımcısı Bülent Ecevit,
Doğu ve Güneydoğu
Anadolu'da yaşanan so-
runfann çözümü için eği-
tim. sağlık ve ekonomi
alanlannda büyük bir se-
ferberlik başlatıldığını,
bölgede çağdaş çiftlikle-
rin kurulacağını, feodal
yapının da zamanla ken-
diliğınden sona ereceğini
söyledi.
Başbakan Yardımcısı
Ecevit, Başbakan Mesut
Yılmaz ile düzenlediği
basın toplantısında hükü-
metin 100 gün içinde Do-
ğu ve Güneydoğu için
gerçekleştirdiği icraatı
değerlendirdi. Ecevit,
bölgeye yönelik yatınm
paketinin açıldığını. egi-
tim ve sağlık alanlannda
seferberlik başlatıldığına
dikkat çekerek, yıl sonu-
na kadar büyük ölçüde
"olagan" düzene geçil-
mesi için Bıtlis, Batman
ve Bingöl'de Olağanüstü
Hal uygulamasmın kaldı-
nldığını anlattı. Bölge ça-
lışanlannın tazminatlan-
nın yüzde 50 ile yüzde
267 arasında değişen
oranlarda arttınldığına
dikkat çeken Ecevit,
2000 yıhna kadar 400'e
yakın ilköğretim yatılı
bölge okulu yapılacağını
bildirdi.
Ecevit, köylerine dö-
nemeyecek durumda ol-
masına karşın geçimleri-
ni çiftçilik ve hayvancı-
lıkla sürdürebilen yurt-
taşlar için Hazine toprak-
lannda çağdaş çiftiikler
kurulacağını vurgulaya-
rak, "Bu önlemlerie ve
öngörülen vergi reformu
ile gerek insanlar gerek
bölgeler arasında adalet
sağlanabilecektir. Doğu
ve Güneydoğu Anado-
lu'nun sorunlan da, gü-
venlik önlemlerinin yanı
sıra. ilgi. eğitim, yaünm
ve kalkınma ile çözüle-
cektir. Feodal yapı da gi-
derek kendiliğinden sona
erecektir" dedi.
Başbakan Mesut Yıl-
maz da, hükümetin kuru-
luşundan beri ülke gene-
linde meydana gelen 872
terör olayında, sınır ötesi
operasyonlar dışında,
518 teröristin öldürüldü-
ğünü, 11 teröristin yaralı
olarak ele geçirildiğini
bildirdi.
Bu olaylarda 67 yurtta-
şın öldürüldüğünü. 146
yurttaşın yaralandığını
belirten Yılmaz, 164 gü-
venlik görevlisinin şehit
oldugunu. 385'inin yara-
landığını kaydetti. 23 il-
deki sağlık projesinı titiz-
likle izlediklerini, bölge-
ye 200 milyon dolarlık
yatınm projesinin sürdü-
ğünü bildiren Yılmaz.
sağlık kuruluşlannın per-
sonel açığını gidermek
için 3 bin 876 atama ya-
pıldığını, 5 bin 20 kadro-
nun da doldurulması için
çalışmalann sürdürüldü-
ğünü söyledi.
Birinci Uhıslararası Kuranıkerim Okuma Yanşmas'na kaülan Başbakan Mesut Yılmaz, Kuran'ın anlayarak
okunması gerektiğinj belirterek"Kuran'ı anlayanlar Mustafa Kemal'ler, Fatih'leryetiştirir" dedl (Fotoğraf: AA)
Diyanet Işleri Başkanı, dini siyasete alet edenlere çattı
'Kımuı meyırfık kitabı olduy
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Mesut Yılmaz, Kuranıke-
rim'ın anlayarak okunmasının çok
büyük önem taşıdığmı vurgulayarak.
"Kuran'ı anlayanlar Fatih'ler yetişti-
rip İstanbul'u alır, Mustafa Kemal'ler
yetiştirip Anadolu'yu kurtanr'' dedi.
Yılmaz, ulusal ve manevi değerlere
saygının çağı anlamaya engel olma-
dığını düşünen kuşaklar yetiştirmeyi
hedeflediklerini söyledi. Diyanet Iş-
len Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz,
Kuran'ın "mezarük khabı" haline
getirildiğini belirtti.
Diyanet Işleri Başkanlığı'nca dü-
zenlenen "1. lluslararası Kuranıke-
rim Okuma Yanşması" dün gerçek-
leştirilen törenle başladı. Yanşma ne-
deniyle mesaj yayımlayan Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel, lslam di-
ninin, asırlar boyunca Türk ulusunun
ve bütün İslam dünyasmın birleştiri-
ci. kaynaştıncı ve hamleci bir gücü
oldugunu vurgulayarak "Ulkemizde
sosyal ahlakın şekillenmesinde vatan.
millet bayrak ve insan sevgisi gibi or-
tak duygularuı gelişip güçlenmesinde
sosyal huzur ve banşın sağlanmasın-
da, milli birlik ve beraberüğin pekişe-
rek devanunda şüphesiz bugün de Is-
lamın çok önemli etkisi ve fonksiyonu
vardır" dedi. Kuran okunarak başla-
nan törende konuşma yapan Başba-
kan Yılmaz, Kuranıkerim'i anlama-
nın okumak kadar sevap kazandırdı-
ğını belirterek hükümetin din hizmet-
leriyle ilgili olarak çok ciddi çalışma-
lar yaptığını kaydetti. Yılmaz, "Hoca
Ahmet Yesevi, Mevlana ve Yunus
Emre, birer Kuran hizmetkândır.
Kuran'ı onlar gibi anlayanlar ldndar-
lıkla dindariığı birbirine kanşürmaz-
lar. Kuran'ı böyle anlayanlar, Fatihler
yetiştirip İstanbul'u alır. Mustafa Ke-
maller yetiştirip Anadolu'yu kurta-
nr" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet
Nuri Yılmaz da her çağa seslenen
Kuran'ı değeri ölçüsünde anlayıp an-
latamadıklannı kaydederek "2 asırdır
Kuranıkerim, mezarhk kitabı haline
getirilmiştir. Hafızın sesini dinleriz,
ama ne diyor. ne anlaüyor bilemey iz"
dedi.
fineriler, SEKA'yaait fabrikalar, Kara-
deniz Bakır Işletmeleri, Sıvas Demir
Çelik, Yanmca Porselen, enerji santral-
lan. elektrik dağıtım şebekeleri, ORÜS,
Sümer Holding ve TURBANi'a aıt işlet-
meler, OYAK, Başak, Güven ve Anka-
ra Sigorta şirketlerindeki kamu hissele-
rinin özelleştirilmesi tamamlanacaktır.
Kamu bankalan 2000 yılına kadar sa-
tılmış olacak.
Vergi: Vergi alanında temel amacı-
mız, tüm ekonomik faaliyetleri vergi
kapsamına alarak. kayıt dışılığı sınırla-
yan, üretim faktörleri üzerindeki vergi
yükünü azaltan. tüketim vergilerine
ağırlık veren, gayrimenkul rantlanm et-
kin bir emlak vergisi ile kapsayan, ver-
gilemede adaleti binnci derecede göze-
ten bir sistemdir. Ekonomik aktivitenin
vergi idaresince daha iyı izlenebilmesi-
ni sağlamak için "tek vergi numarası",
"sosyal güvenlik numarası" haline dö-
nüştüriilecektir. Vergi affının çıkanlma-
sı zorlaştınlacaktır. Vergi yasalanna uy-
mamanın maliyetini yükseltmek sure-
tiyle caydıncılık sağlanacaktır. Vergi re-
formunu yıl sonuna kadar Meclis'e ge-
tireceğiz.
Sosyal güvenlik reformu: Ekonomik
ve Sosyal Konsey"i toplayarak çalışan-
larla ilgili kararlarda uzlaşma ortamı
yarattık. Sosyal güvenlik kurumlanna
yapılacak transfenn, 1998 yılında 1.4
katrilyon liraya ulaşması. bu kurumla-
nn yapısal sorunlan nedeniyle kaçınıl-
mazdır.
Kamu çalışanlan: 1997 yılında 2.1
katrilyon lira düzeyinde gerçekleşmesi
beklenen personel giderlerinin, 1998 yı-
lında 3.5 katrilyon liraya ulaşması prog-
ramlanmıştır. Böylece kamu calışanla-
nna, 1998 enflasyon düzeyinin üzerin-
de reel bir gelir artışı hedeflenerek yıl
başındaki maaş artış oranı yüzde 30 ola-
rak belirlenmiştir. Ekono-
mik programa paralel ola-
rak yılın ikinci yansında
gerekli arrış sağlanacaktır.
Çalışan kesim ve emeklile-
rimizi enflasyonun altında
ezdirmeyeceğiz. Enflas-
yonla mücadele için toplu-
mun tüm kesimlerinin fe-
dakârlığı lazım.
İnsan haklan: Infaz sis-
temiyle ilgili Adalet Ba-
kanlığı'nca yapılan çalış-
malar şürdürülüyor. Buhü-
. küniferdpneminde devTe'tîn
güdûmünde bir işkence ve-
ya kötü muamele yapılma-
sı söz konusu değildir. Dev-
let adına hareket eden bazı
görevlilerin yaptığı kötü
muamelelere. yasalar çer-
çevesinde engel olunmaya
çalışılıyor. Işkenceyle in-
sanlann temel haklan çiğ-
nenerek devlete sağlanan
yarardan bir şey beklene-
mez.
Dokunulmazhklann kal-
dınlması: Dokunulmazhk-
lann sınırlandmlması ve
yolsuzluklarla mücadele
yasa tasansı, Meclis'e su-
nulacak. Ağır cezayı gerek-
tiren cürümlerle yüz kızar-
tıcı suçlardan dolayı başba-
kan ve bakanlann sorguya
çekilmesi ve yargılanması
için Meclis karan alınmak-
sızm Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısf nın doğrudan
takibat yapabilmesine iliş-
kin tasan hazırlanmaktadır.
Pişmanlık yasası da en ya-
kın zamanda Meclis'e su-
nulacak. Meclis araştırma
ve soruşturma komisyonla-
nnın yetkilerinin arttınl-
ması için "paıiamentonun
saygınuğı yasa taslağı" ile
Meclis komisyonlanna
çağnldığı halde gelmeyen,
bilgi vermeyen, eksik veya
yanlış bilgi veren veya bel-
ge vermeyen kişiler ve ka-
mu görevlileri için yaptınm
öngören yasa taslağı hazır-
landı.
"SJFmNOKTASI I ORAL ÇALIŞLAR
Türk polisi sonunda Eşber Yağ-
murdereli'yi yakaladı. "Olur böyle
vakalar, Türk polisi yakalar" derler
ya, tam öyle işte, Eşber'i yakalayı-
verdiler. Eşber'in yakalandığını duy-
duğumda, Abdi Ipekçi'nin kızı
Nükhet'in anlattıklannı anımsadım.
Nükhet Ipekçi, babasının öldürül-
mesi olayına katıldığı belgelenen ve
Almanya'da yakalanan Yalçın Öz-
bey'in davaya katılmasını talep ede-
ceklerini söylediğinde; şöyle bir yo-
rumla karşılaşmış: Yalçın Ozbey, ya-
sada belirienen zamanda yakalana-
madığı için hakkında takipsizlik ka-
ran verilebilir. özbey'i zamanında
yakalamayan kim? Türk polisi. Ona
pasaport temin edip yurtdışına ka-
çıran kim? O da Türk polisi.
Ipekçi cinayetinin bütün failleri,
polis örgütündeki adamları yoluyla
aynı seri numaralı pasaportlan alıp,
kollarını sallayarak yurtdışına gidi-
yorlar. Onlara pasaport verdiği da-
ha sonra anlaşılan polisler terfi etti-
rilıyor. Ipekçi cinayetinin sanıklan
Eşber İçeri, Çeteler Dışan
yurtdışında yakalanınca, bu kez on-
ların dışarıya kaçmalannı hazırlayan
devletin memurları, zamanaşımın-
dan söz ederek aklanmalannı sağ-
lamaya çalışıyor.
Türk polisi, iş ülkenin aydınlannı
katleden 'ülkücü 'leri yakalamaya
gelince, aniden elden ayaktan kesi-
liyor. Yakalananların cezaevinden
kaçmaları bile Türk polisini canlan-
dınp harekete geçiremiyor. Ülkücü-
lerin 'çok vatansever' olmaları, sa-
nırım Türk polisinın gözünü kamaş-
tınyor, ellerini dillerini bağlıyor. Eş-
ber'i yakalarken gösterdiği ataklığı
birtürlü gösteremiyor. "AydınlıkIçin
Bir Dakika Karanlık" eyleminde za-
man zaman "Zindanlar boşalsın,
çetelere yer kalsın" diye bir slogan
atılıyor. Bu sloganı anlaşılan Türk
polisi tersinden kavrıyor. Onların
mantığı şu: "Zindanlan doldurun ki
çetelere yer kalmasın."
Eşber Yağmurdereli, çok eski ar-
kadaşım. Onunla 12 Eylül dönemin-
de birlikte hapis yattık, iyi ve kötü
günlerin birçoğunu birlikte yaşadık.
Onu çok iyi tanıyorum. Bu hapisler
ona vız gelir.
14 yıllık cezaevi yaşamının önem-
li bir bolümünü 12 Eylül'ün en vah-
şi günlerinde yaşadı. Sinop zinda-
nından Diyarbakır Cezaevi'ne kadar
yaşamadığı cezaevi, çekmediği zor-
luk kalmadı.
Eşber, bu 14 yıllık cezaevi döne-
minde kendini geliştirdi. Kişiliği, zor-
lukların ortasından, imbiklerden ge-
çerek süzüldü, olgunlaştı. Bu acı-
larla dolu süreç onu bir bilge haline
dönüştürdü. O örnek tavnyla ve
sağlam duruşuyla, çevresine yeni
zenginlikler, yeni renkler, yeni ufuk-
lar kazandınr hale geldi. Güven ve-
ren etkin tutumuyla, solun, demok-
rasinin önde gelen isimlerinden biri
olarak ön plana çıktı.
Eşber'in cezaevine atılmas, bir in-
san haklan savunucusunun, bir ba-
rış öncüsünün içeriye atılmasının
çok ötesinde bir anlam içeriyor. Eş-
ber'le birlikte, aydın kimliğinin sem-
bol ve örnek isimlerinden birisi ce-
zalandınlmak isteniyor.
Eşber, üzerine yüklenen cezalan
kaldırabilir, bulunduğu herortamda,
cezaevi dahil, yeni direnç yollan bu-
lur ve dışarıya ulaşır. Ya peki Eş-
ber'in hapiste olduğu Türkiye neya-
pacak? Bizler ne yapacağız? Bu
utancı nasıl taşıyacağız?
TBMM'de geçen dönemin so-
nunda CHP'li Seyfi Oktay ve arka-
daşları, Eşber'i de kapsayacak bir
çözüm önerisini Meclis'e getirdiler.
"Yazıişleri Müdürlerinin Cezalannın
Ertelenmesi Yasası "na Eşber'in du-
rumunda olanlann da eklenmesini
sağlayarak Türkiye'yi bu ayıptan
kurtarmak istediler. Ne yazık ki bu
öneri, Refah milletvekillerinin bile
desteklemesine rağmen iktidarı
oluşturan ANASOL-D hükümetinin
engellemesiyle reddedildi. Özellikle
DSP'lilerin bu önergeye ret verdik-
leri sahne, utanç vericiydi.
Şimdi Eşber içeride. DSP'li gaze-
teci kökenli millervekilleri Hakan
Tartan, Uluç Gürkan ve Ahmet
Tan, bu gelişmeleri yakından bili-
yorlar. Onlann bu aşamadan sonra
ne yapacağını doğrusu merak edi-
yorum. Geçen sefer, son dakikada
ipin ucunu bırakmışlar ve parti için-
deki tutucu egilime boyun eğerek
Eşber'le ilgili çabanın sonunu geti-
rememişlerdi.
Eşber'in tutuklanmasını, 23 yıl gi-
bi bir süre daha hapiste yatmaya
mahkûmedilmesini; Mesut Yılmaz
ve Bülent Ecevit nasıl içlerine sin-
direcekler, merak ediyorum.
Avrupa Birliği'ne ginmek isteyen
Türkiye'nin sloganı "Eşber içeri,
çetelerdışan." Çok uygun değil mi?
100 günün bilancosu
Hükümetin
tek 'yüz akı'
kesintisiz 8 yıl
• Demokratikleşme konusunda tek
adım atıldı ve tamamen kaldınlması
sözü verilen OHAL sadece 3 ilde
sona erdi. Hükümet tüm eleştiri ve
kamuoyu baskısına karşın Susurluk
ayıbını kapatamadı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin
100. gününde, REFAHYOL'un iktidardan uzak-
laştınlmasmın yarattığı rahatlamanın yerini "zam
yağmuru" altında ezilen ve yeniden meydanlara
inmeye hazırlanan çalışanlann tepkisi aldı. 100
günün tek önemli başansı olarak 8 yıllık kesintisiz
temel eğitim öne çıkarken tamamen sona erdirile-
ceği vaat edilen Olağanüstü Hal'ın (OHAL) sade-
ce 3 ilde daha kaldınlması sağlanabildi. Susurluk
konusundaki komisyon ayıbını düzeltemeyen hü-
kümet, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nu harekete ge-
çirdi.
U
54. hükümet tarafından içine düsürüldügü re-
jim ve devlet bunalumndan kurtarmak, içeride ve
dısanda kaybolan gü>eni yeniden tesis ederek top-
lumdaki gerginliği ortadan kaidırmak ve uzlaşma-
yi güçtendirmek*' temel amacmı taşıyan hükümet
programından üç aylık süre içinde pek az hedef
yaşama geçinlebildi. Yeni hükümetin 100 günlük
icraatı ve gerçekleştiremedıği bellı başlı konular
şöyle:
- TBMM tatıle gırmeden önce 8 yıllık kesintisiz
temel eğitim öngören yasa çıkanldı. Bu yasanın
yaşama gecinlmesıne dönük adımlar atıldı.
- Dincı vakıflann denetime alınması ıçın çalış-
ma başlatıldı. Vakıf kurma koşullan yeniden dü-
zenleniyor.
- Susurluk konusunda bugüne dek somut bir
adım atılmadı. TBMM tatıle girmeden önce
DYP'lı Mehmet Ağar ve Sedat Edip Bucak ın do-
kunulmazlıklannın kaldınlması ıstemini içeren
fezlekeler hükümet ortağı partilere mensup ko-
misyon üyelennin Anayasa ve Adalet Karma Ko-
misyonu toplantısına katılmaması nedeniyle dö-
nem sonuna bırakıldı. Kamuoyundan gelen sert
tepkiler üzerine hükümet bu ayıbını düzeltmek
için girişimlerde bulundu ve bu karann geçersiz
sayılması sağlandı. Komısyonlann oluşmasından
sonra konu önümüzdeki günlerde yeniden günde-
me gelecek. Başbakan Mesut Yılmaz, Başbakan-
lık Teftiş Kurulu'nu da harekete geçırdı. Ancak
bugüne dek, "patiavacak bomba"larla ilgili sürek-
li değişen "vade'Mer v ermekten öte bir gelişme ol-
madı.
- Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, OHAL'in
kasım ayında tamamen kaldınlacağını açıklama-
sına karşın, bu vaat yenne getınlemedi. OHAL
hükümetin tezkeresı doğrultusunda sadece Bin-
göl. Bitlis ve Batman'da kaldınldı. 6 ilde sürüyor.
- insan Haklan Koordinatör Üst Kuruhı, heT
'"'hafta^aptığı toplanülarda bir dizi karar aldı. An-
cak1
Içîşleri BakanfîğVîJîlzcülüğü befîzeri mrîaç
konu dışında hıçbir karar yaşama geçirilemedi.
- Hükümet kadrolaşma konusunda da iyi bir sı-
nav veremedi. Hükümet ortaklan yüz gün ıçerisin-
de bu konuda kendi aralannda da gergin anlar ya-
şadı. ANAP kadrolaşması hükümet ortağı
DTP'nin liden Hüsamettin Cindoruk'un sık sık
isyanına yol açtı. Başbakan Mesut Yılmaz'ın
THY yönetimine bacanağını ve yakınlannı getir-
mesi sert tepkilere neden olurken DSP'de bulunan
bakanlıklardaki atamalar da tartışma yarattı. Mil-
li Eğitim. Çalışma ve Sosyal Güvenlik ve Kültür
bakanlıklanndaki atamalar tepki yaratırken
"ANAP ve MHP'li bürokrauarın atandığı" savlan
bazı DSP millervekilleri tarafından dile getirildi.
- Camılerde merkezı vaaz uygulaması öncelik-
le Ankara'da başlatıldı.
55. hükümetin 100 günlük dış politika karnesi,
iç politika karnesine oranla daha iyı bir görüntü
sergiledi. REFAHYOL hükümetinin ülkenin temel
dış politika çizgisi dışında uygulamalarda bulun-
ması nedeniyle dünya kamuoyundaki itiban zede-
lenen Türkiye, 55. hükümetin istikrarlı politakala-
nyla "imajun" düzelhne yoluna gitti. Türkiye'nin
tarihi, kültürel ve sıyası ılişkileri yoğun olduğu
Türk cumhuriyetleri ile geçen hükümet dönemin-
de ihmal edilen ilişkiler, Başbakan Mesut Yılmaz
ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in bölgeye yaptı-
ğı geziler ile yeniden eskı düzeyine gelme eğilımi-
ne girdi. Türkiye ile Avrupa Birlıği (AB) arasın-
daki ilişkiler de daha gerçekçi yaklaşımlann uy-
gulanmaya başlanması dikkat çekti. Başbakan
Yılmaz. Türkiye'nin tam üyelik süreci için tarih
isteme konusunda ısrarlı olmayacağını, ancak ge-
nişleme sürecinde somut bir perspektif verilmesi
gerektiğini de kavdettı.
RP lideri Erbakan
'Kapatma davası
hata ile açıldı'
İstanbulHaberServisi
- RP Genel Başkanı Nec-
mettia Erbakan, partisi
hakkındaki davanın bir
hata sonucu açıldığını
belirterek bu hatanın
Anayasa Mahkeme-
si'nce düzeltileceğini
söyledi. Yabancı gazete-
cilerin sorulannanetya-
nıtlar vermekten kaçman
Erbakan, Meclis Baş-
kanhğı'na CHP'li Hik-
metÇetin'ın seçilmesini.
hem demokrasinin tahrip
edilmiş olmasına hem de
Türkiye'de demokrasinin
varhğma örnek gösterdi.
Erbakan, Türkiye'de
bulunan yabancı gazete-
cilere Çırağan Sara-
yı'nda verdiği yemekte,
Türkiye'nin Avrupa İn-
san Haklan Sözleşmesi,
Helsinki Watch ve Paris
Şartı'na imza attığını ay-
nca yurttaşlanna Avrupa
İnsan Haklan Mahkeme-
si'ne başvuru hakkı tanı-
dığını anımsattı. Başba-
kanlıktan istifa gerekçe-
sinin arduıdan yaşanan
gelişmeleri demokrasi-
nin tahrip edilmesi ola-
rak tanımlayan Erbakan,
Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel'i suçladı.
Erbakan. "Partinizka-
paobrsahalkm tepkisi ne
olur, Avrupa İnsan Hak-
lan Mahkemesi'ne bas-
vuracak mısınız"' soru-
suna^MOyoodabirdahi
ihtimal vermiyonım. Bu
nedenJe böyle sorularia
boşuna kendinizi yorma-
ym" diye yanıtladı. Par-
tisinin DEP'in kapatıl-
masına katkı vermediği-
ni, Eşber Yağmurdereii
ile ilgili olarak da herkes
için insan haklan istedik-
lerini belirten Erbakan,
yeni hükümetin Susur-
İuk'la ilgili iddialannın
boş çıktığını söyledi.