Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM 1997 PAZAR
HABERLER
Bölgeye yayılan örgütlerin 10 Nisan'dan bu yana hızlandırdığı eylemlerde, onlarca insan yaşamını yitirdi
Karadeniz terörden huzursuzYiırtHaberleri Servisi - Güneydoğu'yu
kana bulayan PKK. taşeron olarak kullan-
dıği TİKKO ve DHKP-C ile birlikte ger-
çekleştirdiği eylemlerle Karadenız'i hu-
zursuz ediyor. Tunceli'nın Aliboğazrnı
kullanarak Sıvas ûzerinden bölgeye yayı-
lan örgûtün 10 Nisan 1997'den bu yana
hızlandırdığı eylemlerde, onlarca insan
yaşamını yitirdi. Bölgenin birçok kesi-
mınde koruculük uygulamasma geçılir-
ken silahlanma da hız kazanıyor.
PKK. Karadenız'e sızma planlannı
1992 yılında Tunceli ûzerinden Sıvas böl-
gesine yayılarak gerçekleştırmeye başla-
dı. Örgüt Sıvas kırsaltnda 1997 yılı baş-
lannda da DHKP-C ve TİKKO örgütle-
riyle "Birleşik Giiçler" adı altında eylem
protokolü ımzaladı. 5 Temmuz günü, To-
kat Niksar'ın Dönekse Köyü'ndekı bir
sığınakta ele geçırilen fotoğraflarda
DHKP-C ve PKK ışbırliğı ilk kez belge-
lendi. Fotoğraflarda DHKP-C Tokat so-
rumlusu Selahattin Yavuz ile PKK bölge
sorumlusu Mehmet Topbaş'ın yan yana
olduğu görüldü. Terör örgütlerinın Kara-
deniz bölgesindeki eylemleri TİK-
KO'nun 1992'de Almus Gümeleönü Kö-
yü Jandarma Karakolu'na yaptığı baskın-
la başladı. tki erin yaralandığı bu olayın
ardından örgütün lideri Baba Erdoğan'ın
cesedi bir arazide gömülü olarak bulun-
du. Bu operasyonun sonunda Almus"a
bağlı Çambulak, Arısu ve Mescit köyle-
rinın muhtarlan. muhbirlik savı ile köy
meydanlannda halkın önûnde TİKKO
militanlannca öldürüldüler. Almus Gü-
meleönü Köyü Jandarma Karakolu'nun
tekrar taciz edilmesi üzerine düzenlenen
operasyonda biri kız üç TlKKO'cu öldü-
rüldü.
1997 yılında terör olaylan hız kazan-
dı. 10 Nisan günü merkeze baglı Yağ-
murlu Belediye Başkanı Hasan Utku,
muhbirlik yaptığı iddıasıyla iki terörist
tarafindan güpegündüz öldürüldü. Bu sı-
rada olaylara TİKKO ve DHKP-C "nin
yanı sıra PKK'nin da kanştığı duyuldu.
Ancak bu kanıtlanamadı.
26 Mayıs gecesi Tokat'taki Kurtuluş
Un Fabrikası'nı basan teröristler, fabnka
sahibi Mustafa ÇrvL eski TEDAŞ Müdü-
rü Naci Özen ve TEDAŞ Başmüfettişi
Ahmet Duygu'yu kaçırarak öldürdüler.
5 Temmuz günü, Niksar Dönekse Kö-
yü'nde dört DHKP-C'li bir uzman çavu-
şu öldürdü, bir eri de yaraladı.
27 Temmuz akşamı Atmus'un Cihat
beldesinde TÎKKO militanlanyla çıkan
çatışmada bir astsubay ve bir er yaralan-
dı. Tokat'ın ardından terör eylemleri Or-
du'da görülmeye başladı. Ağustos ayın-
da Mesudiye ilçe girişinde bir minibüsü
durduran terönstler, bir polis memurunu
şehıt ettiler. Bu olayın ardından bölgeye
gönderilen Özel Tim polisleri. ağustos
ayında önce bir yurttaşı sonra da çoban-
lık yapan iki kardeşi terörist oldukJan ge-
rekçesiyle öldürdüler.
14 Ekim'de Ordu'nun Gürgentepe ilçe-
si Işıktepe beldesinde çıkan çatışmada bir
PKK'linin öldürülmesi, bölgede PKK
varlığını kanıtladı. Bu çatışmanın ardın-
dan Mesudiye ve Aybastı kırsalındaki
300 kişiye silah dağıtıldı, Fatsa'daki ko-
mando taburu da bölgeye kaydınldı.
Ordu'daki son olay da önceki akşam
gerçekleşti. Aybastı ılçesınin Hisarcık
Köyü'ne gelen bir gnıp terörist, Çubuk-
çu ailesinin evini yaylım ateşine tuttu.
Olayda 17 yaşındakiN. Ç. ile Kevser Çu-
bukçu (22) öldü. MelekÇubukçu da ağır
yaralandı.
Yeni hedef Giresun
Teröristlerin önemlı eylem alanlann-
dan bın de Giresun.
21 Temmuz'da da Alucra - Şebınkara-
hisar yolunda bir aracı durduran terörist-
ler bir orman memurunu, 11 Ekim'de de
aynı güzergahta ıkı vatandaşı katlettiler,
bir kişiyi de yaraladılar. 13 Ekim günü
Şebınkarahısar'a bağlı Dereköy yakınla-
nnda bulunan Beronar Madencilik tesis-
lerine baskın düzenleyen 10 kadar
PKK'li, madende görevli Mustafa Tete.
Bulgar asıllı Peter Bakalov ve \tan(js
Milkovadlı üç mühendisı yanlannaalarak
kaçtılar. Mühendıslerden Mustafa Te-
te'nın cesedi bir gün sonra bulundu. Di-
ğer iki mühendıs de olaydan iki gün son-
ra Sıvas'ın Suşehri ılçesi yakınlarında
serbest bırakıldı.
Şebinkarahisarciaki olaylar nedeniyle
bölgeye 40 kişilik Özel Tim göndenldi.
İlçe Kaymakamı Vlahmut Kıhçdoğan.
bölgedeki gönüllü köy koruculanna silah
dağıtılacağını açıkladı. Vatandaşın hu-
zursuz olduğu Şebınkarahisar"a önceki
gün 20 araçla gelen MHP'liler de gövde
gösterisi yaptılar.
Olaylara tepkı gösteren ANAP, DSP,
CHP, RP ve MHP ilçe başkanlan dün ya-
yımladıklan ortak deklarasyonda. devle-
tin bölgede daha genış güvenlık önlemı
almasını istediler.
Şebinkarahisar Belediye Başkanı Meh-
met Ozdemirde bölgedeki olav lann "üç-
beşçapulcunun işi olmadıgını" behrterek
"PKK, diğer sol örgütierle anlaşma yap-
mış ve yöreyi zoriamaktadır" dedı.
Tokat, Ordu, Giresun üçgenınde gıde-
rek hız kazanan terör olaylan Karadenız'i
huzursuz ediyor. Can güvenliğı ıçın hız-
la silahlanan yöre sakınlen devletten et-
kin önlemler bekhyor.
Komsomol'
toprağa veriliyor
• tstanbul
Haber Servisi
- TKP'h
"Komsomol
Hasan" bugün
saat 16.30'da
Ümraniye'deki
Kocatepe MezarlığYnda
toprağa verilecek. Asıl adı
Hasan Asmaoğlu olan ve
önceki gün ölen 84
yaşındaki "Komsomol
Hasan", 1913 yılında
Bulgaristan'da dcğdu.
Bulgaristan Komünist
Partisi'nin gençlik örgütü
olan Komsomol'da görev
alan ve "Küçük Hasan"
diye de anılan Asmaoğlu;
1930'lann başında
Türkiye'ye geldi ve TKP'ye
katıldı. 1935'te gözaltına
alınan Asmaoğlu ıdamla
yargılandı ve Nazım
Hikmet'le birlikte
cezaevinde yattı. Çeşitli
aralarla uğradığı takibatlar
nedeniyle uzun süre
cezaevİennde yatan
Komsomol Hasan, son
olarak bir huzurevınde
yaşamaktaydı.
Tüp faciası:
olu
• KONYA (Cumhuriyet)-
Konya'nın Cihanbeylı
ilçesi Ağabeyli Köyü'nde
çadırda yakılan LPG
tüpünden sızan gaz, aynı
aileden 5 kişinin ölümüne
yol açtı. Konya'nın Ilgın
ilçesıne bağlı Yukan Çığıl
beldesinden pancar söküm
işi ıçin Ağabeyli Köyü'ne
gelen 5 nüfuslu Koç ailesi
tarlada çadır kurdu. Gece
üşümemek ıçin aparat
taktıklan LPG tüpünü
yakan aile. çadınn her
tarafinı da sıkıca
kapattıktan sonra uyudu.
Ancak tüpten çıkan gaz,
Mehmet ve Fatma Koç çifti
ik çocuklan Abdullah Koç
(18)EmineKoç(22)vebir
yaşındaki R.K.'nin
ölümüne neden oldu.
Avpupalı
sosyalistler
• BRÜKSEL(AA)-
Avrupa Sosyalist Partisi'nin
Brüksel 'de düzenlediği
"AB'nin genişlemesi"
konulu seminere katılan ve
Brüksel'de çeşitli temaslarda
bulunan CHP İstanbul
Milletvekili Algan
Hacaloğlu, Avrupalı
sosyalistlerin, Ankara
hükümetine iyimser
baktıklannı söyledi. Avrupa
Sosyalist Partisi'ne27
ülkeden üye partilerin genel
başkanlannı temsil eden
yetkililerden oluşan bir
komitede, AB'nin
genişlemesi konusunu
izlediğini belirten
Hacaloğlu, 1976'dan
beri Sosyalist Enternasyonal
üyesi olan CHP'nin,
gözlemcı sıfatıyla
bünyesinde yer aldığı
Avrupa Sosyalist Partisi'ne
"ortak üyelık" başvurusunu
resmen ilettiğini açıkladı.
İP'ye saldırı
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)-Ülkücü olduklan
öne sürülen bir grup. Işçi
Partisi Karşıyaka ilçe
bınasına saldırdı.
Saldırganlar parti bayrağını
yırttıktan sonra kaçtılar. İP
Karşıyaka tlçe Başkanı
Saim Gözek, partilerine
yönelik saldınlann
yoğunlaştığını belirterek
Çatlı gibi ülkücü katilleri
teşhir eden mafya-tarikat
ortaklanna karşı mücadeleyi
sürdüreceğiz" dedi.
Yaşar Kemal'den Almanya'ya eleştiri 5£faşizmini tanıyan Alman halkının, kendi açısuıdan dünyada en çok demokrat olması gereken halk olmasına rağmen Türkiye'den gelen-
lere 3. sınıf insan muamelesi yaptklannı betirtti. Bunun Almanlara yakışacak bir iş olmadığını kaydeden kemal. 80 mirvonhık bir AJ-
manya'nın, 2.5 mihonu asimile etmesinin bir işine varamayacagını ifade etti. Yaşar KemaL, konuşmasında Türk sivasi sistemini de eleş-
tirdi. Türkiye'de "oyuncak bir demokrasi"" bulunduğunu iddia eden Yaşar Kemal, Güneydoğu sorunu haJledilmeden Türkiye'nin de-
mokrasive kavuşamavacağını söyledi. Yaşar Kemal, Atatürk'ün. büyük işler yapan ve sömiirülen dünya insanına örnek olan bir lider
okiuğunu belirterek Atatürk'ünerkenölmesinintalihsizlikolduğunu söyledi. Yaşar Kemal ödülünü bugün alacak.(Fotoğraf: REUTERS)
10'a yakın okula gözaltı
Kımuı kursu ve
yurûora denetimANKARA (CumhuriyetBüro-
su) - Ankara Valilıği, Milli Gü-
venlık Kurulu'nun irtica uyan-
sından sonra Ankara'da 72 Kuran
kursunu kapatırken. Ankara II
Millı Eğitım Müdürlüğü de KJ-
yafet Yönetmeliği'ne u>Tnayan
10'a yakın okul hakkında soruş-
turma başlattı.
Yurt genelindeki teftişler sıra-
sında belirlenen 15 yatılı Kuran
kursu Diyanet Işleri Başkanlı-
ğı'na bildirildi. Kuran kurslan,
okul ve yurt denetimleri arttınl-
dı. Kıyafet Yönetmeliği'ni delen
okullar hakkında soruşturma
başlatılırken, kaçak Kuran kurs-
lan da kapatılıyor. Ankara Valisi
Erdoğan Şahinoğlu, 72 kaçak
Kuran kursunu kapattıklannı bil-
dırdi. Izinsiz yatılı Kuran kursla-
nnı da izlemeye aldıklannı belir-
ten Şahinoğlu, "Diyanet İşleri
Başkankğı Kuran kurslan Yö-
netroeüği'neaykın egitimveren-
leri kapaüyoruz" dedi. Ankara ll
Millı Eğiti'm Müdürü Behçet Ya-
vuz, Kıyafet Yönetmeliği'ne uy-
mayan okullan gözaltına aldı.
Yaviız. soruşturma başlatılan
okullann çoğunlukla özel oldu-
ğunu belirterek, "Bu okullarda
öğretmen ve öğrencilerin dersle-
re türbanla girdiklerini saptadık.
Ankara'da 10'a yakuı bu tür okul
hakkında soruştunna başlatük'
dedi. tl Mılli Eğitim Müdürlü-
ğü'nde oluşturduğu ekiple bu tür
okullar üzerindeki denetimlerini
arttırdıklannı belirten Yavuz,
DYP Kayseri Milletvekili Ayvaz
Gökdemir'in akrabası Seyran-
bağlan Okulu Müdürü Meral
Gökdemir hakkında da soruştur-
ma başlatıldığını bildirdi. Milli
Eğitim Bakanlığı müffettişlerin-
ce yapılan yurt denetimleri de de-
vam ediyor.
DYP liderinden taktik savası
ÇiUer'in MHP'yi
'bölme'hesabıANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Merkez sağdakı parti-
ler, gözlerini kurultay sürecine
giren MHP'ye çevirdiler.
ANAP-DYP-BBP arasında de-
lege a%ına dönüşen MHP ku-
rultayı için RP de beklemeye
geçti. Ülkücülenn bütünleşe-
memesine dayalı hesaplar ya-
pan DYP Genel Başkanı Tan-
su Çiller, " böt-parçala" takti-
ği uyguluyor.
Alparslan Türkeş'ın ölü-
müyle lider arayışına giren
MHP'de büyük kurultay için
geri sayım başladı. 23 kasımda
yapılacak kurultayda genel
başkan Devlet Bahçeli. Tuğrul
Tûrkeş ile kurultayda anahtar
rolü oynayacak olan Ramiz
Ongun yanşacak. 1319 dele-
gesi olan MHP. merkez sağda-
ki ANAP-DYP ve BBP için
taktik savaşlanna neden oldu.
Milliyetçi ve muhafazakar ta-
bana yönelen Çiller. BBP lide-
ri Muhsin Yazıcıoğlu ile birlik-
te olan ve bir dönem ülkücü ha-
reketin içinde olan danışman-
lan Mümtazer Türköne, Hüse-
yin Kocabıyık ve Şfikrü Kara-
ca'yı MHP konusunda özel
olarak görevlendırdi. MHP ve
ANAP çevrelerinden alınan
bilgiye göre Türköne, Kocabı-
yık ve Karaca'nın, Çiİler'e ku-
rultayda en zayıf adaylan des-
tekleme telkininde bulunduğu
öğrenildi. Danışmanlann Tuğ-
rul Türkeş'in seçilmesi duru-
munda MHP'nin yeniden der-
lenip toparlanacağını bu ne-
denle böl- parçala taktiği uy-
gulanmasını istedikleri bildiril-
di. Çiller'in, danışmanlanrun
Türkeş'i devTe dışı bırakacak
planlara ağırlık vereceği kay-
dedildi.
Atamalar
DSPde
ANAP'a
boyun
eğiyor
HAKAN DtRİK
İZMİR - Hükümetteki
"atama karmaşasr sürii-
yor. DSP'lı Mılli Eğitim Ba-
kanı Hikmet Uluğbay tara-
findan Nığde Milli Eğitim
Müdürlüğü'ne atanan An-
talya llköğretim Müfettışı
Feridun Yazgan'ın.
ANAP'lılann araya gırme-
si üzenne yeni göre\ i ancak
bir gün sürdü. DSP Niğde tl
Başkanı YaşarTekeli, "Niğ-
de kamuoyunda atamanın
ANAP-vaÛ-milB eğitim
mûsteşan üçlüsü nedeniyle
geri alindığ] kanısı yaygın'"
dedı.
DTP Genel Başkanı Hü-
samettin Cindoruk'ıın çı-
kışlanyla zaman 2arnan Kn-
ze dönüşen hükümetteki
atamalar, bu kez de
;
Niğde
Milli Eğitim Müdürlü-
ğü'ndeki karmaşayla yeni-
den gündeme geldi. Niğ-
de'de 19 yıl süreyle görev
yaptıktan sonra Antalya'da
ilköğretim müfettişliği gö-
revini sürdüren Feridun
Yazgan, 29 Eylül'de Milli
Eğitim Bakanlığı Personel
Genel Müdürlüğü'nden ge-
len kararname üzerine göre-
vinden ilişiğini kesti. 1
Ekim'de yeni görevine baş-
lamak üzere Niğde'ye giden
Yazgan'dan Milli Eğitim
Bakanhğı'ndaki birtoplan-
tıya katılması için Anka-
ra'ya gitmesi istendi. Bura-
da Hikmet Uluğbay ve Mil-
li Eğitim Bakanlığı Müste-
şan Bener Corgan tarafin-
dan Niğde'deki görevine de-
vam edemeyeceği bildirilen
Yazgan'a DSP Genel Mer-
kezi'nde de ANAP'ın işe
kanştığı iletildi. DSP Genel
Merkezi'nin "Bu iş bizi aş-
ti" diyerek gönderdıği Yaz-
gan'ın geri döndürülmesi
için DSP Niğde ll Başkan-
lığı girişimlerde bulundu.
Bakanlığa ve DSP Genel
Merkezi'ne faks çekerek
Feridun Yazgan'ı istedikle-
rini belirten DSP'lilere "ko-
alisyon hükümetinin gerek-
leri" anımsatıldı.
SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
Bayrampaşa Cezaevi Savcı-
sı Necati Özdemir'in görev-
den alındığını duyduğumda,
"Şevket Kazan'ın yapamadı-
ğını Oltan Sunguıiu yaptı" di-
yerek söylendim. Necati Özde-
mir, geçen yıl 12 kişinin yaşa-
mını yitirdiği ünlü ölüm oruçla-
nnın ardından Bayrampaşa'ya
atanmıştı. Göreve atanır atan-
maz, cezaevindeki gerginliği
azaltacak, ailelerin çektiği ezi-
yetleri ortadan kaldıracak ça-
balar içine gireceği sözünü ver-
di.
Ölüm oruçlarının hemen ar-
dından bir grup gazeteci ve ay-
dın kendisini ziyaret ettik ve
hoşgeldin dedik. Bize cezaevi-
ni gezdirdi, siyasi tutuklularia
görüşmemiz olanağını sağladı
ve insan haklarına duyartık
göstereceği konusunda elin-
den geleni yapacağını belirtti.
işin doğrusu, Necati özde-
mir'in iyi niyetli açıklamalannı o
zaman kuşkuyla dinlemiştim.
Birçok bürokrat, göreve gelir
gelmez önce bir şeyler yapmak
ister, ancak koşulların kendisi-
REFAHYOL'un Yapamadığını ANAP'lılar Yapıyor
ne dayattığı yeni duruma ge-
nellikle boyun eğer. Hele Bay-
rampaşa Cezaevi gibi bin türiü
sorunun üst üste bindiği bir
yerde, cezaevi savcılığında ba-
şan kazanmak hayal gibi bir
şeydi.
İstanbul gibi bir megapolde,
siyasi tutuklulann en etkili olan-
lannın ve adli tutuklulann en ka-
badayılannın yaşadığı bir me-
kanı düzene sokup, bir sonuç
elde edebilmek; ancak üst dü-
zey yöneticilenn ve hükümetin
desteğiyle gerçekleşebilirdi.
Necati Özdemir, REFAHYOL
döneminde çok kötü koşullar-
da savcılık yaptı. Cezaevinin
kapılarını basına ve kamuoyu-
na cesaretle açtı. Tutuklularia
sıcak ilişkiler kurdu. Iç gerilimi
asgari düzeye indirdi.
Siyasi tutuklulann bir gece-
yansı polis tarafindan ceza-
evinden alınıp işkenceye götü-
rülmesine izin vermedi. Yasala-
ra ve mahkumlann haklarına
karşı dikkatli davrandı. Bu ne-
denle REFAHYOL'un Adalet
Bakanı Şevket Kazan'ın hışmı-
na uğradı. Birkaç kez görevden
alınmanın eşiğine geldi.-Kamu-
oyunun tepkisinden çekinen
Kazan, Özdemir'i görevden al-
maya cesaret edemedi. Şimdi
Kazan'ın yapamadığını ANA-
SOL- D'nin iyi tanıdığımız anlı
şanlı Adalet Bakanı Oltan Sun-
gurlu gerçekleştirdi, kendisini
kutluyoruz (!). Ondan da ancak
böyle bir iş beklenirdi. Bravo!
ANASOL-D işe yarar bürok-
ratlan görevden alma operas-
yonlannı hızlasürdürüyor. Ada-
let Bakanı'ndan önce Sağlık
Bakanı da benzer bir eyleme
imzasını atmıştı. Konya Devlet
Hastanesi'nin ömek Başhekimi
Ahmet Kart, bir geceyarısı
operasyonuyla görevine veda
etmek zorunda kaldı. Konya gi-
bi siyasi Islamın etkili olduğu
bir ilde, çağdaş, çalışkan, her-
kesin sevgisini kazanmış bir
başhekimi almayı da ancak
ANASOL-D becerebilirdi.
Kazalarda ölümleri önlemek
için plan yapması gereken
Sağlık Bakanlığı'nın 'cesettor-
banızı yanınıza alacaksınız' ge-
nelgesi çıkarması ne kadar akıl
almaz bir işse, Ahmet Kart'ın
görevden alınması da aynı şe-
kilde akıl almaz. Ahmet Kart'la
ilgili çok olumlu müfettiş rapor-
lanndan söz etmeyeceğim. Bu-
nu gazeteler defalarca yazdı-
lar. Beni, Sağlık Bakanhğı'nda-
ki vurgunlar ilgilendiriyor. Öme-
ğin 7 TlP'liyi hunharca öldüren
Haluk Kırcı'nın Sağlık Bakan-
lığı'ndan aldığı ihaleler ne ol-
du? Yeni Sağlık Bakanı, bu ko-
nuda hangi adımlan attı?
Sağlık Bakanı, hangi amaç-
la Ahmet Kart'ı görevden aldı?
llaç vurgununun tekerine ço-
mak soktuğu için mi? Yoksa,
'Bakın devlet hastaneleri böy-
le modern ve temiz yerier hali-
ne getirilebilir' mesajını verdiği
için mi?
ANAP'lı bazı bakanlann çağ-
daş bürokratlan görevden alıp,
kıyıma devam etmesi koalis-
yon ortağı DSP'yi ilgilendirmi-
yor mu? Onlann böyle dertleri
yok mu? Yoksa onlar da kendi
altlannda oluşan bazı çıkar çe-
telerinin esiri mi oluyortar? Bü-
lent Ecevrt, son dönemde 'dü-
rüst, çıkar peşinde koşmayan
lider' imajıyla büyük prestij
sağlamıştı. Iktidarçürütür'de-
yimi DSP için de işlemeye baş-
ladı. Bu bürokratlann görevden
alınması, CHP'yi de ilgilendir-
miyormu? Çünkü hükümet, bi-
raz da onlann desteğiyle ayak-
ta duruyor.
Garip ama gerçek; teğmen
doktor Necdet Güçlü'yü öl-
dürmekten yargılanıp mahkum
olan ülkücü Ibrahim Doğan,
TBMM'de doktorluk yapmaya
devam ederken Konya Devlet
Hastanesi'nin başanlı başheki-
mi doktor Ahmet Kart ve Bay-
rampaşa Cezaevi'ni soluk alı-
nan bir yer haline getiren savcı
Necati Özdemir, görevlerinden
alınıyor. ANASOL-D'nin. RE-
FAHYOL'dan acaba ne farkı
var? Düşünüp duruyorum.
MtKRO
DINÇ TAYANÇ
Yüzkaramız: 4 Y
Mistık inanışa göre insanlığın yüzkarası Mah-
şer'in Dört Atlısı; hırs, salgın hastalıklar, doğal yı-
kımlar ve savaş!
Benim mistiğe takıldığım yok ama gene de 1997
Türkiyesi'nin yüzkarasına takılmadan edemiyo-
rum: 4 Y!
Y'lerin ilki "yalancılar", ikincisi "yüzsüzler",
üçüncüsü "yobazlar", sonuncusu ve en bir yüz-
karası ise "yalakalar"...
İnsanlığın aklı başında ve sağduyulu insanlan,
nice yüzyıldır hırslara kapılmamak, salgın hasta-
lıklara çözüm üretmek, doğal yıkımlara karşı ön-
lemler almak ve de savaştan kaçınmak için elle-
rinden geleni artlarına koymuyorlar.
1997 Türkiyesi'nin aklı başında ve sağduyulu
insanlannın ise elleri kolları bağlı! Yalancılar, yüz-
süzler, yobazlar ve yalakalar gözlerimizin içine ba-
ka baka ortalıkta cırit atıyor.
Nasıl mı?
Kolay; bir yanda kendilerini koruyup kollayan
birileri var, berı yanda birbirlerinı kolluyoriar da on-
dan!
Adem'in gayri meşru oğullan ile Havva'nın ne-
sebi gayri sahih kızlarından türeme bu ilk Y takımı
yalancılar, genellikle siyaset sahnesinde boy gös-
teriyor ya da boy gösteren bir korkuluğu arkasın-
dan yönetiyor!
Önce kendilerini allayıp pullamakla başlıyorlar
yalanlarına. Ne bilimsel unvanları kalıyor ortaya
serilmedik, ne etkileyicilikleri, ne de güzellikleri(!)
Ardından "ülkenin tarihine ak sayfa açmalar" mı
istersiniz, "adil düzen kurmalar" mı; "enflasyon
denenkeratayıdizegetirmeler"mi istersiniz, "Tür-
kiye 'yi gümrük birliğıne sokup da Avrupa 'yı titret-
meler" mi; yoksa şehr-i İstanbul'u yağmur duala-
nyla suya kavuşturmalar mı istersiniz, "şak diye
emredip de terörünbelinikırmalarmı", yoksa ol-
madık uluslararası toplantılarda "masayı üç kez
yumruklayıp da istedığıni kopartmalar" mı istersi-
niz, "alın teriyle(!) kazanılmış servetlerini satıp sa-
vıp ulus uğruna harcamalar" mı?..
Akılsızlıklarına ne geliyorsa zırvalamaya girişi-
yortar.
İşin tuhafı, bizler de "yiyoruz"\
Ana fikir Yalancının mumu yatsıya dek yanar.
ikinci Y takımı yüzsüzlerin türediği köken, birin-
cisiyleaynı... Üstüne üstlük, birinci takımda oyna-
yanlar, mumları söner sönmez ikinci takımdaki
yerterini aldıklarından, hayli kalabalıklar!
Bu takım, işler sarpa sarıp da yolun sonu çık-
maza saplandığında, yalan zırvaladıkları rahatlık-
la ortalığa dökülüyor ve en şirin(!) sıntkanlıklanyla
girişıyorlar yüzsüzlüklenni sergilemeye.
Artık, altyapısına çivı çakılmamış şehr-i Istan-
bul'un yağmura teslim olmasının "Allah'ın işi ol-
malan" mı istersiniz, yoksa "hesabını veremeye-
cekleri tek kuruşu olmayan alın teh(!) servetlerini
falancanınkiyle takas etmeyi önermeler" mi; maf-
yoza ilişkilerine devleti bulaştırmanın "devlet adı-
na kurşun sıkanın da yiyenin de kahraman sayıl-
malan" mı istersiniz, yoksa din tacirleriyleyapılan
,işbjrliğirıin aslmda "laikliğin teminatı oknalan'nv;
düşmeyen keratanın nedenini "ücretlerdeki artı-
şın enflasyonu körüklediğine parmak basmalar"
mı istersiniz. yoksa haklarındaki tüm kanıtlanmış
suçlamaların "aslında komplo olduğunu söyle-
meler" mi?..
İşin tuhafı, bizler bunlan yemiyoruz ama, "yer-
miş gözükmekten" de geri durmuyoruz!
Ana fikir Yüzsüzün suratına tükürülse "yağ-
mur yağıyor" der.
Üçüncü Y, takım değil, yalancı ve yüzsüzler ile
aynı kökten türemiş bir "sürü" yobazlar!
Çıkarlarına çıkar katmak, çıkarlannı pekiştirmek
için, iktidar olmak için söylemeyecekleri yalan,
yapmayacakları yüzsüzlük olmadığı gibi tüm bun-
lara ulaşabilmek için din sömürüsü ve de ticare-
tinden de geri kalmıyortar.
Önceleri yeraltının karanlığından su yürütüyor,
biraz palazlandıklannda da aydınlığı karartmaya sı-
vanıyorlar ki artık "şeriat elden gidiyor"\ar mı is-
tersiniz, yoksa "dinsizler, Allah'a sövüyoriar" mı;
yoksa diri diri yakılmış onlarca aydın canın ardın-
dan "şanlı kıyam hezeyanlamalan" mı istersiniz,
yoksa yaban ellerinde kırılan Müslümanlar için
toplanan paralan "güvenilir(!) ve ehl-i namus(!) ka-
salarda toplayıp cebellezietmeler" mi; Bedevi ça-
dınnda ulusal onuru ayaklar altına aldınp da dö-
nüşte "Zaferie geliyorum" demeler mi istersiniz,
yoksa "karakolda doğru söyleyip mahkemede
şaşmalar" mı...
İşin tuhafı bizler bunlan ne yiyoruz ne yer gözü-
küyoruz ama, gene de el birliğiyle besleyip se-
mirtmekten de geri kalmıyoruz!
Ana fikir Hacıdan, hocadan, ille de karanlık ge-
ceden öte duracaksın.
Dördüncü Y'ye gelince, yalakalar da ilk üçüyle
aynı kökten sürme... Takım desenizdeğil, sürü de-
seniz değil; sanki bir mağma katmanı bunlar...
Bir bakıyorsunuz üniversite kürsülerindeler, bir
bakıyorsunuz TV ekranlan ya da medya sütunla-
rında! Kah "yalı komşuluğu hatınna", kah "sanşın
güzelin"aşkına, kah "bitirdiği vebitireceğiişlerin"
çıkanna, kah caize "kapmak kaygısına "çanakso-
rular" mı istersiniz, yoksa "methiye düzmeler" mi;
efendileriyle "zar tutmalı tavlalar mı" istersiniz,
yoksa "bugün övdüğüne, pir aşkınaf!) yann söv-
meler" mi... işin tuhafı bizler bunlan hem yiyoruz,
hem yer gözüküp izliyor ya da okuyoruz, hem ken-
di elceğizlerimizle besleyip semirtiyoruz, hem de
adlanna "gazeteci" demek gafletine düşüyoruz!
Ana fikir Her kapıya bir it, her medyaya bir ya-
laka gerekir(!)
•••
Ana fikrin ana fikri: Yavuz hırsızların ev sahibi-
ni bastırmalan yavuzluklanndan değil, ev sahibi-
nin hoşgörü adlı bir düşe daldığı derin uykusun-
dandır.
Çevre ile iletişimi bozuk, ezberci. boyun eğen, nzacı,
düşünceye kapalı, kaderci ve özgüvensiz kuşaklar
yetiştirmek kimlerin işine yarayabilir ki?..
ÇAĞDAŞ EĞİTtM VAKFI
Tel: 0212-276 28 99 Faks: 0212-286 13 54
Vakıfbank EtUer Şb. Çev Bağış Hesap No: 2012 776