25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 EKİM 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 KUŞBAKI$I MEMET BAYDUR Gelişen ilkellik üstüııe..•Haftalık New Yorker dergisinin 20 Ekim 1997 tarihli sayısı elıme 14 Eldm'de geçtı. Dergıyi önceden basıp abonelere erken yolluyorlar. Kalın. iki haftalık bir sayı bu. Gelecek yüzyıl iis- tûne bir siirü ilginç ya da sıkıcı, akıllı ve aptalca yazı var. Derginm sonlanna doğru bir başlık gözüme takılıyor: "Kari Marx'ın Dönüşü." Ekonomıst John Cassidy'nin uzun, ilginç yazısı. Sek- senli yıllann başında Oxford Üniver- sitesi'nde ekonomi okumuş. Bu yaz. aynı okuldan arkadaşı. New York'ta büyük yatınm bankalanndan birinin yöneticisi bır İngilizı zıyaret ederken öğ- renmiş Karl Marx'ın haklı olduğunu. Yıl 1997. "WaU Street'te çalıştığım yıllar art- okça, kapitalizme bakış açılan icinde en iyi ve doğru yolun Mant'ınki olduğunu düşünüyorum. Marx haklıvdı." Böyle buyuruyor Nevv Yorklu baiıker. Üste- lik seksenli yıllann Keynesçi ve Marx düşmaru ögreniminden geçmesine rağ- men. Kapitalist düzenin kalesinde ba- şanlı olmasına rağmen. Cassidy'nin yazısı bu 'şaşırücı' göz- lem üstûne (Marx'ın haklı olduğu göz- lemi üstüne) küçük bir analiz. Marx'ın yapıtı. paylaşmacılıgın (ko- münizmin) Sovyetler Birliği ve ona bağlı ülkelerde çökmesiyle gölgelenir gibi olmuştu. Oysa serinkanlı bakarsak, paylaşmacılıgın geleceğı ya da başan- sı Marx'ın ilgi alanında değildir. Sos- yalist bir toplumun nasıl işleyeceği ko- nusunda pek bir şey yazmamıştır Marx. Devletin giderek yok olacağı üstüne yazdıklanysa, Lenin ve arkadaşlannın iktidara geçer geçmez rafa kaldırdığı Marksist düşüncelerin ilkidir. John Cas- sidy. Marx'ı günümüzdeokumanın el- zem olduğunu söylediği yazısında bu konulara şöyle bir değinip geçiyor. Asıl • Karl Marx, kapitalizmi anlamıştı. Kapitalistler ondan ne anladı, şimdi bu gündemde. Biz bunlardan ne anlıyoruz? Bu henüz gündemde değil. anahtar cümle, yazısının başında: Marx. kapitalizm üstüne calıştı. yapıtı bu açı- dan incelenmelıdır. Eşitsizlik, siyasal çürüme, tekelci- lik, teknik gelişme. üst kültürün inişe geçmesi, sömürü, çağdaş varoluşun do- ğası üstüne düşünüp yazıyordu Karl Marx. Şimdi, doksanlann sonunda bir- çok insanın üstünde kafa yorduğu (ilk kez kafa yorduğu) sorunlar bunlar. Marx'ın izini sürdüklerini bilmiyor ço- ğu, bir kısmıysa kabul etmiyor. Gördü- ğünüz gibi sevgili okur, kapitalist dü- zen yüz-yüzelli yıllık birgecikmeyle de olsa. ister istemez buluşmak zorunda ka- lıyor Karl Marx düşüncesiyle. 1841 yılında doktora tezini vermiş Je- na Üniversitesi'nde Marx. Ama radikal görüşleri nedeniyle ünıversitede görev verilmemiş kendisine. O da 1402'lik- lerden zamanında. Doktora tezi ne üs- tüne biliyor musunuz? Doğal Felsefe: Demokritus ve Epikür'ün düşüncesi! Üniversitede iş bulamayınca hayatının sonuna kadar gazetecilık ile solcu si- yaset arasında dolanmış; durmadan dü- şünerek. yazarak. Bonn'da, Paris'te, Brüksel'de yaşamış; sonra Köln'de. en sonunda Londra'ya yerleşmiş, 1883 yı- lında ölene kadar. Marx bütün felsefesıni yirmili ve otuzlu yaşlannda somutlaştırmış. son- ra kırk yıl bu düşünceler üstünde git- tikçe yoğunlaşarak büyük yapitlar ver- Lawrence 'Butch' Morris yönetiminde Süleyman Erguner Ensemble ve Berliner Ensemble IstanbuTda tarîhi 6 çifte gökdelen' MEHMET ULUĞ Butch Morris, caz müzisyeni, eğitmen, bestekâr, orkestra şefi. Doğum tanhi 1944, Oakland. Se- yahat etmediği zamanlar Nevv York'ta yaşıyor. Günümüzün en önemli müzisyenlen arasında sayıl- makta. Gençlık yıllannı önce Ca- lifornia, ardından da Nevv York'un caz klüplennde komet çalarak ge- çirdi. Caz çaldığı dönemlerde Da- vitMurray.John Zom.\VmneHort- witz, Henry Threadgill gibi ısimler- le birlikte takılip yaşamını kazan- dı, ancak bu dönemlerde bile caz müzisyeni olup olmadığı sorgulan- dı. Butch Morris. adı geçen dığer müzisyenlerle birlikte sürekli ola- rak caz kimlığini sorgulayarak ye- ni seslerve armoniler peşınde ara- yışlarım sürdürdü.. 80'liyıllardaçalışmaalanı gide- rek Arro-Amerikan kökenli müzik- lerden, çağdaş Avrupa ekolüne ka- yarak Evan Parker, Barrv Guy, Lee Quan Ninh. Thomas Bauer gibi ısimlerle yapuğrçalışmalara da yan- sıdı. Sürekli olarak müziğini gelış- tirme çabası içinde olan Morris, yıllar ilerledikçe enstrümantalist- ı likten uzaklaşarak beste ve teonye ağırlık vermeye başladı. Kendı ge- liştirdığı sinyaller ve ıletişim teknik- len ıle birlikte çahştığı müzısyen- lenn yönetim ve yönlendırilmesı fıkrinı ırdeleyen Morns. 9O'lı yıl- larda kornet çalmayı çok özel du- rumlar dışında tamamen bırakarak kendı deyimıyle "konduction'" adı- nı verdiğı bu teknığı etüt etmeye v e geliştirmeye çalıştı. KJasik müzik- te var olan yönetim teknıkleriyle cazın özünde yatan doğaçlamayı birleştiren "conduction", Butch Morns'ın batonu altında Amenka- lı caz müzisyenlerinden, gelenek- sel Japon ustalanna, Itaryan klasik müzik orkestralanndan, Türk gele- neksel müzisyenlerine kadar geniş bir yelpazede hayat buldu. Perfor- mans sanatlan ile de yakından ıl- gili olan Morris, Nevv York'un ön- de gelen koreograf, yönetmen. şa- ir ve yazarlany la da çalışmalar yap- Ç ğ cazın önde gelen ismi Lawrence 'Butch' Morris yönetiminde Berlinli 18 müzisyen, neyzen Süleyman Erguner liderliğindeki 6 klasik Türk Müziği icrasıyla bir araya geliyor. Ekiın 1992'deki ilk Morris ve Erguner projesinde provada Morris, Erguner, Hasan Esen ve Brandon Ross. u. Sanatçı aynca Davıd Murray Bıg Band'inşefliğini 1980 yıl ındanbe- ri sürdürmekte. , , Yaptığı Özgün çalışmalarla mü- zik dünyasmda kendıne çok say- gın bir isim edinen Morris. National Endovvment for the Arts. AT&T Jazz Program ve Meet the Compo- ser gibi Amenka'nın en saygın sa- nat kuruluşlannın yanı sıra, Ber- lin, Londra ve Verona gibi belli baş- lı Avrupa şehirlerinin desteğiyle bugüne kadar sayısız performans gerçekleştirdi. Istanbul-Bertin buhışması 1992 yılında ilk kez Türkıye'ye gelerek Akbank 2. Caz Festivali kapsamında Süleyman Erguner li- derliğindeki. ney, kanun, ud ve ke- mençeden oluşan 4 Türk müzisye- nini, çoğunluğu Nevv York köken- li olan 7 çağdaş caz sanatçısıyla ay- nı sahnede birleştiren Morris, bu tecrübeden son derece olumlu duy- gularla aynlmışrı. Türk müzisyen- lerle 2 gün boyunca yaptığı çalış- malarda kendi sinyalizasyon tek- niklenni öğreten Morris. konser- lerde müzısyenlenn doğaçlama yap- masına imkan tanıyarak geleneksel Türk müziği enstrumanlannın ka- lıplann dışına taşmasına olanak ta- nıdı. 1955 yılında Nevv World Records tarafından Butch Morris'in o güne kadar yönettiği en önemli perfor- manslannın konser kayıtlannın yer aldığı "Testimony" adlı eser piya- saya çıktı. Sadece yaşayan büyük ustalaranasipolabilen. 10 CD'nin oluşturduğu çalışma, büyük övgü aldı. Butch Morris ve Süleyman Erguner'in 17 Ekim 1992 tarihin- de Cemal Reşit Rey Konser Salo- nu'nda verdiklen konser de bu 10 eserden birini oluştururken bunla- ruı arasında eleştirmenlar tarafın- dan en çok beğenılen çalışma oldu. 1992 yılındaki buluşma. Mor- ns'in daha sonrakı yıllarda Türk müzisyenleriyle olan çalışma arzu- sunu körükledi. 1993 yılında Ame- rikalı, Japon ve Türk müzisyenle- rini uydu aracılığıyla birleştirmeyi hedefleyen projesi, Nippon Foun- dation taranndan gerekli desteği bulmasına rağmen, iletışim tekno- lojısindeki aksaklıklar yüzünden gerçekleşemedı. 1995 yılında Berlin hükunıetı ta- rafından konuk sanatçı olarak da- vet edilen Morris, 6 ay sürçvk Ber- lin'de yaşayarak yerel müzisyen- lerle çalışmalar yaptı. Conduction- yönetim tekniklerini Berlinli müzis- yenlere öğreten Morris, kaldığı sü- re içinde Berlin Skyscraper proje- sini geliştirdi. Gökdelenlerin tasa- rım ve inşaatı ile üretmek ıstediği müzik arasında kavramsal bir pa- ralellik görerek projesini "Berfin Sky'scraper" olarakadlandırdı. 1997 yılının Berlin ıle tstanbul arasında kültürbuluşmalan yılı olmasından esinlenerek bu kez Alman müzis- yenlerle Türk müzisyenlen Istan- bul'da "DouMe Skyscraper-Çifte GökdeJen' teması alatında bır ara- ya getırmek için ginşimde bulun- du. Morris. Pozmfm çabalannın ya- nı sıra, Berlin Belediyesı ve Mer- cedes'in de katkılanylabu projesı- ni 24 ve 25 ekim akşamlan Harbi- ye Kültür Sitesi'nde gerçekleştıri- yor. Istanbul'akonserlerdenbirhaf- ta önce gelerek Süleyman Erguner (nev), thsan Ozgen (kemençe), Ne- vaOzgen (kemençe), Orhun Lçar (ud). Mirsa Başara (bağlama) ve Hakan GÖDgür (kanun) ile prova- laryapacak olan Butch Morris, son provayı Berlin'deagelecek olan 18 müzisyenle birlikte' konser günü yapacak. Amerikalı cazcılar ile Türk ve Japon geleneksel müzisyenlerini aynı sahnede birleşrirme hayalı ile girişimlerini sürdüren Morris, Mart Î998 tarihmde Nevv York'ta bu rü- yasmı gerçekleştirmek için biradım daha atmış bulunuyor. Japon Hükü- meti tarafından Amerika tumelen desteklenen Japon müzisvenler, mart ayı boyunca Butch Morris li- derliğiiıde .Amenka'nın çeşitli eya- letlerinde bir dizi konserler verecek. Süleyman Erguner liderliğindeki Türk müzısyenlerin de Nevv York'a giderek buprojeyi tamamlayabilme- leri için ise fınansman gerekiyor. Amerika'lı bir müzısyenin Türk müziği ve muzisyenlenyle sanat üretme çabalan. Alman ve Japon hü- kümetlen tarafından desteklenir- ken sanatçılann oraya gidebilmele- ri için en azından yol masraflannın Türkıye tarafından karşılanması gerekiyor. Acaba bu kalem de Ja- ponlardan mı ıstenmeli? miştir. Nobel ödüllü İngiliz ekonomis- ti Sir John Hicks'in 1969'da yazdığı gi- bi: Tarih kuramı ya da kuramlan üs- tüne konuşulacak olursa Marx bu alan- da hâlâ tek başınadır. Kapitaün vavim- lanmasından yüz vıl sonra bile bu >~apı- bn üstüne koyacağunız bir başka yapıt oünaması inanılır şe> değildir divor Sa- yın Hicks! "Bir toplumda insanlann tavuiannı ve inançlannı. üretimin ne şekilde dü- zenlendiği beüıier. Günlük ta\ ıriannuz ve inançlanmız, üretim ilişkilerinin dü- zenlenmesine bağlıdır. Kapitalizm, pa- ra üstûne kuruludur. Her şeyin e\Ten- seL kendini kabul ettirmiş değeridir pa- ra. Tek değer olarak kabul gördüğü için; bütün dünvavu insanlan ve doğa- yı kendi değerlerinden uzaklaştınr, so- yutiar." Yirmı beş yaşında yazmış Manc bu satırlan. "Para, insan emcğinin ve var- ^ ^ ^ ^ _ Uğınınsovutlanmışesaadır. Bu v-ahana esas,insana hük- meder. İnsan paraya bay> hr." Yirminci yüzyılın bıtı- mindekı insanı anlatıyor Karl Marx. 1857 yılında çıkan, be- nim çok önemsediğım bir yapıt olan Grundrisse'de, sonraları bırçok sanatsal meseleye bakış çerçevemı sağlayacak olgulan açık- lar. Bir toplumun ürettiği sanatın kalitesio toplumun yaşadığı zamanın somut koşullannı gösterir ister is- temez. Homeros. Home- ros'tur. Oğuz Atav,Nabok0v değildir. Godard, Pudmr - kin olamaz. Vesaire... "Tüm sosval koşullann kesintisiz, durmadan tepe- taklak edilmesi, hiç bitme- yen, sonsuz bir belirsizlik ve güvensizlik durumu... Saglam olan her şey eriyip gidecek, kutsal olan her şey kirlenecek. insan sonunda mecbur kalacak kendi ken- dhle yüzleşmeye ve hesap- laşmava." Kapitalist dün- yanın geleceğıni böyle gö- rüyor Marx. Gelişmiş bir vahşet manzarası. Ekonomistler, Ameri- ka'da ve Ingiltere'de ufak ufak kıpırdanmaya başladı- lar. Küreselleşme dedikle- n naneyi sorguluyorlarete- ğinden kıyısından. Çocuk işçiler. dev şirketlerin kaçır- dığı vergiler. kapanan fab- rikalar, işsiz -aç- yannsız kitleler... Küreselleşmenin sonuçlan. Amerikalı iktisat- çılar Marv'ın adını anma- dan bu gidişın gıdış olma- dığını söylemeye başladı- lar. Yirmi yıldır bazı muz cumhuriyetlerinde ekono- mi gelişsın diye sosyal de- mokrasinin içine edenler deaynıülkeninyöneticile- ri. Karl Marx. kapitalizmi anlamıştı. Kapitalistler ondan ne anladı, şimdi bu gündem- de Biz bunlardan ne anlıyo- ruz? Bu henüz gündemde değil. 31 Ekim'de başlayacak 16. îstanbul Kitap Fuan'nm ana teması 'ifade ve yayımlama özgürlüğü' Buyılfuarın onuryazan Vedat GünyolKültür Servisi -16. Îstanbul Kitap Fu- an 31 Ekim Cuma günü Tepebaşı TÜYAP tstanbul Sergi Sarayf nda kitapseverlerin ziyaretıne açılıyor. Bu yıl ana teması "ifa- de ve yayımlama özgürİüğü" olarak belir- lenen fuann onur yazan Vedat Günyol. Günyolun Türk vazın ve düşün dünya- sında temsil ettiği aydınlanmacı düşünce- den yola çıkarak bu konuda önemli etkin- liklerdüzenlenecek. Bu etkinliklerden ba- zı başlıklar şöyle: "İfadeÖzgürlüğü", "Ay- dınlanma ve \edatGünvoP. Thinden Bu- güne Düşünce ve İfade Özgüriügü", "Şiir Nereye Gidiyor?'', "Avdınlanma ve Çeviri Hareketi". ~İfadeOzgürlüğünün Neresin- deviz?", "Yayımlama Ozgürlüğü","Metin Göktepe ve Düşünce Özgürlüğü". Bu yıl fuara katılacak yabancı konuk yazarlar arasında John Berger.Thorsten Bec- ker. VVolfgang KovdL Robin Blackburn, Peter Porter. Mario LuzL Paul Strathern, CMivier Betorne, Michel Del Castillo, Mic- hel Butor, Pnillippe Jaccottet Agnes Mk- haux. John Ash, Amin Maalouf bulunu- yor. Söyleşilerin ilk konuğu Paul Strathern. 31 Ekim Cuma günü "90 Dakikada Fcbe- fe1 " başlıklı söyleşiye katılacak olan İngi- liz yazar. tarih. felsefe. gezi ve yaşamöy- küsü tarzı kıtaplanyla tanınıyor. Üniversi- tede öğretim görev lısi olarak çalışan yaza- nn "90 Dakikada Felsefe DizisT İngiltere, Amerika ve Türkiye'nin de içinde bulun- duğu yedi ülkede yayımlanmış. Aynı gün genç bir Fransız kadın yazar, Agnes Michaıu da Telos yayınlannda çı- kan kıtabı "Kadın Duşmanı 807^^"™ ta- nıtımını yapacak. Gerçekleşecek söyleşi- ye Prof. Dr. Türkel Minibaş ve Hıncal lluç da konuşmacı olarak kanhvvrlar. Çağdaş İngiliz şıirinin ustalanndan Pe- ter Porter, Michel Del Castillo ve Murat- han Mungan'ın konuşmacı olarak katıla- caklan u İfade Özgürlüğü" başlıklı panel yine cuma günü izlenebilir. l Kasım Çumartesı günü, lngilizce ya- zan en etkili sanat eleştirmenlerinden biri olan romancı, senarist ve belgesel yazan John Berger söyleşisı ve okuması yer alı- Vedat Günyorun onur yazan olduğu fuara, John Berger, Amin Maalouf, Mario Luzi, Michel Del Castillo, Agnes \lkhaux, John Ajsh, Peter Porter, Phiüippe Jaccottet, Oüvier Betorne, Michel Butor gibi konuk yazarlar kaülacaklar. yor. Fransa'da küçük bir köy komününde yaşamını sürdüren Berger son olarak Me- tis Yayınlan'ndan çıkacak olan "Fotoko- püer" adlı kıtabıyla Türk okuyucuyla bu- luşacak. 2 Kasım Pazar günü Alman Kültür Mer- kezi tarafindan düzenlenen Thorsten Bec- ker'ın "Güzel Aunanya" başlıklı söyleşi- si edebıyatseverlerin ilgisini beklıyor. Ber- lin'de yaşayan yazar, son kitabından par- çalar okuyacak. Aynı gün Goncourt ödül- lü Lübnan asıllı Fransız yazar Amin Ma- aJouf Yapı Kredi Yayınlan'nın düzenledı- ği söyleşisinde okurlanyla buluşacak. Ya- pıtlannda Asya ve Akdeniz çevTesinın kül- türlerini, söylencelerini başanyla işleyen yazann ilk kıtabı "Araplann Gözüyle Haç- hlar" 1986 yılında u Fransız-ArapDosnuk Ödülü"nü kazanmıştı. 3 Kasım Pazartesi günü Türkiye Yaym- cılar Bjrlıği tarafından düzenlenen panele OUvier Betoume. Ragıp Zarakolu. Robin Blackburn veVVbl^gangKoydl katılacak- lar. Aynı gün yer alacak bir başka etkinlik ise, şairlığinın yanı sıra Rilke. Gongora. Ro- bertMusil. L ngaretti. Eflatun v e Leopar- di gibi yazar ve düşünürlerin vapıtlannı Fransızcaya kazandıran Philippe Jaccot- tet'in şiir okumalan. 1997 Nobel Edebiyat Ödülü adayı. çağ- daş Italyan şıirinin en önemli temsılcile- rinden bin sayılan Mario Luzi fuara, 4 Kasım Salı günü gerçekleşecek "Mario Luzi'nin Şiiri Etrafinda" başlıklı söyleşıy- le katılacak. Söyleşıde konuşmacı olarak Enis Batur v e Işıl Saatçioğhı da yer alıyor- lar. Amerikalı yazar John Ash'ın esin kay- nağı kendi dil geleneğinden değil Fransız v e Amerikan şiirindeki deneysel zorlama- lardan geliyor. Yazar, 7 Kasım Cuma gü- nü bir söyleşiyle okuriannın karşısına çı- kacak. Aynı gün düzenlenecek bir başka panel ise "Mustafa Ekmekçi Anısına" baş- hğını taşıyor. MustafaŞerifOnaran,Ilhan Selçuk ve Sevgi Ozel'ın konuşmacı olarak katılacaklan paneli TÜYAP düzenliyor. 1997 Edebiyatçılar Derneği Onur Ödü- lü Altın Madalyası ise İlhan Selçuk. Şük- ran KurdakuL Muzafter L'yguner, Mehmet Başaran. Fethi Nad ve Talip .\pa>dın'a ve- rilecek. TÜYAP Kitap Fuan'nda düzenle- necek etkinlikler arasında aynca; TÜYAP Onur Ödülü (Vedat Günyol), Gençlık Kı- tabevı Öykü Yanşması, Bu Yayınevi Ço- cuk Edebiyatı Öykü Yanşması. Alman Kültür Merkezi. Dünya Kitap. Çınar Ya- yınlan, Helman-Hammett İfade Özgürlü- ğü, Oyun Yanşması Ödül Töreni-FN Ajans törenleri de yer alıyor. Y A P I Y O R L A R ? Gülriz Sururi sahneye dönüyor • Uma Thurman Loren Dean ve Ethan Havvke "Gattaca" ısımlı yeni bır filmde rol alıyor. Danny De Vitto'nun yönettiği filmde. kendi kımliğınden kaçmak isteyen bir adamın yaşamı anlatılıyor. Film 24 Ekim'den itibaren Amerika'da gösterime sinyor • Cülriz Sururi müzikallerinden derledıği bir oyunu I998'ın ocak ayında sahnelemeye hazırlanıyor. Tek kışilık olarak düşünülen oyunda rol alması planlanan yardımcı oyuncunun ismi henüz belli değil. • Robert Wilson Marguarite Duras'ın "LaMaladiedeLa mort" isimlı yapıtını Pans Sonbahar Festıvali'nde sahneliyor. Oyunda Lucında Childs ve Michel Pıccoli rol alıyor. • Lille Festivali bu yıl da Amerikalı sanatçılan ağırlıyor. 26 Ekım'e dek sürecek olan festıvalde Harlem Spiritual Ensemble. akordeon sanatçısı Richard Gallıano ve Labeque kardeşler ve Julıa Miaenes yer alıyor. • EKon John anılannı bır kitapta toplamaya karar verdi. Sanatçı geçen çarşamba günü yaptığı açıklamada şu sıralar kitabını basacak bir yayınevi aradığını belirtti ve kitap yazma karannı 50. doğum gününü kutladığı sırada aldığını söyledi. • VVhitney HOUStOII Cinderalla isimli yenı bir filmde rol alıyor. 2 kasımdan itibaren televizyonda gösterilmeyc başlayacak olan filmde Houston. peri rolünü canlandınyor. • Henri Matisse nn Islam ve Bizans sanatını yansıtan 200 yapıtı Roma'da sergileniyor 20 Ocak "a kadar sürecek olan sergide aynca Matisse'nin "La Japonaisc" ve "La Con\ersationr isimli oryantal yapıtlan da yer alıyor. • Ang Lee'mn yönettiği " The Ice Storm" isimli film 31 Ekim'den itibaren Amerika'da gösterime gıriyor. Connecticut'da çekılenfilm 1970'lerin yaşamını anlatıyor. Filmde Sigourney Weaver rol alıyor. • Life magazin dergisinde yer alan insan yüzleri fotoğraflanndan oluşan life Faces isimli kitap İngiltere'de yayımlandı. Kitapta JElvis Presley'in yüzünü aynaya yapıştırmış bir fotoğrafı. Philippe Halsman'ın 1950 yılında çektiği "Bobbv Oark", Mary Ellen Mark'ın çektiği "Mr Singh and Shyanna" isimli fotoğraflar da yer alıyor. • Freud Müzesi kunıluşunun 10. yılını kutluyor. Kuzey Londra'da bulunan müze kutlama etkinlikleri çerçevesindeClaes Oldenburg, Peter Blake, Patrick Caufield ve Cornelia Parker gibi sanatçılann yapıtlanndan oluşan bır kitap yayımladı. Sıgmund Freud un müze olarak kullanılan evı aılesınin Amerika'da kunnuş olduğu vakıf ve Freud'dan etkılenen sanatçılar sayesınde ayakta duruyor. • Tonia Kovots un Sydney Çağdaş Sanat Müzesi'nde "Picture Britania: Art From Britain" sergisi kapsamında sergilenen "Vırgin in a CondonT isimli yapıtı geçen perşembe günü çalındı. • David Bowie Eiton John, Boyzone. Tammy Wynette ve Bono'nun yer aldığı "Perfect Day" isimli klip çocuklara yardım ıçın pıyasaya sürülecek. 29 ünlü müzisyenin ve şarkıcının yer aldığı klıp single olarak çıkanlacak • Ouentin Tarantino Broadvvay'de sahnelenecek olan 'VVait Untill Dark' isimli oyunda başrol oynamaya hazırlanıyor. 1966 yılında Frederick Knott tarafından kaleme alınan oyunda Tarantino. kör bir kadına musallat olan bır psıkopatı canlandıracak. 'NVaitlntülDark'. I967 yılında Terence Young tarafından sınemaya uyarlandığında başrolleri Audrey Hepburn ve Alan Arkin paylaşmışlardı. • Al PadnO, Charlize Theron. Keanu Reeves'in rol aldığı fılmin prömiyeri geçtiğimiz hafîa gerçekleştirildı. Filmde güç ve güçsüzlük. ıyi ve kötü savaşı anlatılıyor. • Rolling StOneS'un Amerika turnesi sürüyor. Efsanev i rock grubu'nunlö Ekim akşamı Giants stadyumunda verdiği konserde özellikle Mick Jagger ve Keith Richards. izleyicilere büyüleyici bır gece yaşattılar. • Jodie Foster, Anhony Hopkıns ve yönetmen Jonathan Demme. 1991 yılında birlikte çevirdikleri 6 Oscar'lı 'Kuzulann Sessizliği'nın devamını çekmek ıçın hazırlıklara başladılar. Film, Thomas Harris'ın yeni romanından sinemaya uyarlanacak • Claude Lelouch ve eşı -Messandra Martines, yeni fılmlenni îstanbul, Deauvılle, Venedik ve Miami arasında çeviriyorlar. 'Hasards et coincidence' ısımlı film, bır balennın yaşam öyküsünü anlatıyor. • 00 Magazin dergİSİ tarafından düzenlenen 1997 "yıhn en hileri" ödüllen sahiplerini buldu. NBA takımının koçu Pat Riley "Yıun koçu" ödülünü aldı Aktörve yönetmen Christopher Reeve ise eşi Dana ile birlikte "cesaret" ödülünü alırken aktör David Duchony de X-Files isimli filmdekı rolüyle "televizyon-drama ödühı"nü aldı. Steve Windwood da şarkılanyla ödül törenine katıldı. • Boogie Nights isimli filmin prömiyeri öncekı akşam Hollyvvood'daki Mann's Chiniese Theatre'da gerçekleştinldi. Oyunculann ve film yapımcılannm yaşamlannın anlatıldığı filmde Burt Reynolds, Juliana Moore, Heather Graham, Mark Wahlberg, Nina Hartley ve Heather Graham da rol alıyor. Film 31 Ekim'den itibaren Amerika'da gösterime gınyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle