Katalog

SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM 1997 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER En Güzeli Ağaçlardı, Bir de Müzikti ÇELIKGULERSOY U ^ ^ - ^ ok alâmetler be- M 1 lürdtgelmeden!" • Bo\le der va, bır ^ ^ vennde Mevlıd ^ K y (Doğru adı 3 "Mevlid" olacak "Meviüt" değıl Milletımız, aşağı yu- kan okuduğu -daha doğrusu, dinlediği- tek edebhat mctninin, adinı bıle yanlış söyluvor) Şu yaşadığımız donemlerde, -ne ya- zık ki vaşanması bize rastla>an-, akıl dı- şı bir olayın. çok alâmetlerinin, birer- bi- rer betirdiğini arbk çok kişi gdruyor. O olayda, adı bıle soylenmesı bıle, tuhaf ve korkunç. Dunyanın sonu Ev et, anlaşılan, cınsımızın nıcedır us- tunde >aşadığı ve o kadar alışöğımız, (ama yuvarlak olduğunu vefir-firdön- diığunü bik çok >akuı bir tarihteoğren- diğiıniz) gezegenimızin. sonu gelhor. Oy- le gozukuvor ki, gezegenimiz yine yu- varlak kalacak ve hızla dönmesine de, yi- ne devamedecek. Olanlar onun yuzeyinde olacak îk- lımlenn.bıtkıortusunun ınsanyaşamı- nın ve beslenme kaynaklannın. altı us- tüne gelecek Geçen yıl yaz boyu, ağaçlann bır güz goruntusu almalan ama bılınen guz rengı olan san değıl. kavrulmuş kahve- rengı yapraklarla dolmalan ınsanlan uyarmaya yetmemıştı Bu vıl Ağustos ayında boşanan seller. bıraz akıllan ba- şa getınr gıbı oldu Ama kaç kişi duşu- nuvor. havanın ne denli \e de niçin, bo> - lesine hırçuılaştığını? Bır v andan. bun- larkımselenn umurunda değıl ote >an- dan, konfora ve tuketıme dayalı dunya ekonomısınde, zaten onlem ıçın vakıt de çok geç Bize kalan zevk-i tahattur... Bu genel tablonun ıçınde ben ne ya- payım7 Değen bılınmemış Şaır Ha- şim'e uyarak. kendı hesabıma. bır alış- kanlık edındım Boş kaldığım her an, geçmışı duşu- nuvorum, genlere doğru bakıyorum Sadece amlara dalmak ıçın değıl Bır cıns felsefe yapıyorum Geçenlerde aklıma takılan, şu oldu Gezegenimızin ve onun ustunde ne ka- dar zamandır yaşadığını bıle tam bıle- medığımız cınsımızm, bu "ömıir mâce- rasında", bır yandan, yaradılışın ona sunduğu, öte yandan, kendısının urete- bıldığı, en guzel ola> ve yapıt, nelerdı' Gunler boyu duşundum bunu Sonraşu sonuca vardım Yaradılışın en gûzel eseri, ağaçh, ağaç. Bır de, muzık var Onu gelecek yazıya bırakayım Bugûn ağacı konuşalım Ağaçtan başka doğada guzel vok mu9 Olmazolurmu9 Nelernelervar Dağ- lann, masmavı goğe, bembeyaz karlı uçlan ıle uzanması Karlann baharda enyıp. coşkulu ırmaklara donüşmesı Yerde kır çıçeklennın renklı halılannı vayması Deniz diplerinin buvusu. Hele insa- noğlunun projektoru tutulunca. inanıl- nıazgüzellikte. hiç bılinmeyen, bambaş- ka bir dunyanın çıkışı. Bo\ alann her to- nunu ve desenlerin akla gelemev ecek her kaprisini sergıleven balıklar di/ilennın. o sonsuz ve sessiz akışı. Sonra, guneşin yavaş-yavaş doğuşu? Sonra, guneşin te- peler ardından badşı: Ufuklara pembe / kırmızı / erguvan renklerini yavışı. Ki- mi akşamlar, onlann arasına garip san- lar ve olmadık morlar katışı. Orman- larda vapüklan muzik ile daldan dala uçan yaraOklann, kaç ressamın palerin- den daha zengin olan renkleri havalar- da, kanatlandırışı... Say sayabıldığın kadar Yıne de hep- sını anlatabılemezsın Orhan Vefi'nın deyışı ıle, Deüedcr in- sanı bu dunya / Bu gece / Bu yıklızlar / Bu koku. Ama dunyanın bır çok güzelhğının. msan karşısındakı konumunu, hep bıraz eksık. hep bıraz yadırgı buluyorum Bırçok dunya güzelhğının en belırgın eksıklıklen, bence, ıkı turlu Ya geçıcı- dırler, ya da bızden uzaktır, onlar Oyle ya, çevremızden, önce koca dağlan ele alalım Hepsının tepesı her zaman karlı, onun altı yalçın kaya. da- ha altı. ya topraktır. va da en çok, yeşıl- lıktır Uzanıp gıden kırlar, ovalar, yay- lalar, duzlukler de çoğu bırbınne ben- zer, doğrusu hem tek-düze hem en faz- la uç- beş renklı Bizeuzakmesafeler,ei erişmez. ses yetişmez. Yerde bitkiler dunvası, bır halı gıbı desenleşır, boyanır durur ama, ne kadar da kısa omurlüdur Bır yaz sıcağında çoğu, "kunı ot olur, rüzgârla savrulur". Hayvanlar âlemınde, her bır yaratık, apayn bır resımdır. ve de ne denlı ılgınç- tır Ama butün yaşamlan boyunca, tu- haftır kı, hep aynı gorunuşlennı surdur- mezler rru9 Çoğu da, (ıznınızle) ya çır- kın >a korkunçrur Lstelık hepsı de. bızden -vıne bızım vuzumuzden-, ka- çıp, uçup, gitmczler mi? Pınarlarda bilhır sular. aynadan daha parlak, kendınden otesını oğup parlatıp yansıtan, akıl almaz, ne olduğu tam bı- lınmez, senn ve berrak oluşumlar. elı- mız ve yuzümûzle ruhumuzu da > ıkar gerçı fakat onümuzden durmaksızın akjp geçmez avııcumuza almaya kalk- sak, parmaklanmızdan kayıp, yıtıp gıt- mez mı9 Ama hep bir verde duran. bizden ni- ceönce gelmiş, bizden sonra kalan ağaç! Sozıinde mutlaka duran, bizden vana, insanla dost, guvenilir-vaslanılır, hem kocaman, hem durağan, sevgili komşu ağaç, dostluğu v etmezmış gıbı. en azın- dan yılda dort kez bize bır de sessız- ce yuz renklı bır gosten duzenler kuş crvıttısından, rüzgâruğultvısundan.vap- rak hışırtısından, dort dortluk konser- ler verir, ıç ezen şolenler çeker Baharlan tirşe rengi. yazın zumnit, koyu zumnit. guzun san, kışın ak. Dönem-dönem geüp gjdcn bir "şehrâ- yin". Bir donanma, devre-devre renklenen. Açık veşiL, koyu yeşü, sapsan ve bembe- yaz. Bunlann hepsınde guzeldır ağaç Hayvanlara karşılık da, soranm sıze, çirkin ağaç var mıdır? Her mevsım, bı- zı hayran kılan. olmadık gıysıler seçer kendıne Sessiz bir muzik çağlar her ya- nından: Sayısız ellennde gumuşten şamdanlar taşır, pınl-pınl ışıklar saçar, her dalında tomurcuktan goncadan. tuylu-acemı yapraklar, ve renklı çıçek- lerden taçlar, çelenkler takar Yazın ayn bır senfonıdır bu, guzun başka sazlar çalar Kış gelip kariarla. buz renginde, gelin tellerivle donandıgında da, ağlatacak kadar guzel olur. Karlan v ağmur v ıka- sa. çınlçıplak kalsa bıle Govdesınden sular ınen dallan sı- v ahlaşmış. yağmurla gıyınen ağaç. ken- dı başına bır şıırdır Ya akşamlar! Karşıda guneş batar- ken, ufuktdkı yangınlarla, butunleşır, renklenn ustune çızılır tablolaşır, anıt- laşır, dallan soyunmuş ağaç Pembe, san, mor, erguvan, ufuklan baştan başa. gorunmez bir firça ile bo- yayıp duran gurup, insanın zihnini bo- zan, sessiz bır senfonıdır uzakta Ama bana kalsa kışın ozellıkle. kış akşamı bu akıl dağıtan resım onunde bır ağaç sıluetı ıster Guneşin bu son renklenne, >anı her yanı boyayarak, sessiz \eda mesajlan gonderen veuzaklaşan >anı bizden ko- pan gun'e, dunyamızdan cevap veren, onu en iyi anlayan. hem duygulu, hem uyumlu, en eski. en kabcu sadık bir dost- tunağaç Onde yalın dallanyla, çizilmiş bir ağaç yoksa. bitmemiş bir tablo kalır, ufukta- ki buyükyangın... \e bız, Turkıye'de yaşayanlar. bu re- sımden anladığımızı, bu "akşam res- mi" şoyle dursun. gun boyu gorduğu- muz (bu yurda geldığımızde hazır bul- duğumuz,) ağacı anladığımızı, onu ye- tennce gonlumuze sındırdığımızı. sö>- leyebılır mıyız9 2000'e 3 kala, sonılacak sonı budur. Dunya ustundekı yaşamın bıtımıne bılmıyorum kaç kala, verilecek hesap da, odur. ARADABÎR ERSIN SALMAN Atatürk'ü Kimin Yanına Koymalıyız? Londra'da Madam Tussaud Muzesı'nı ılk gez- dığımde ıkı şey dıkkatımı çekmıştı Bırıncısı, mu- zeyı gezen kımı Turklerın, Ataturk un boyunu, duşledıklerınden daha kısa bulmaları ve O'nun Makarios'la yan yana konulmasına tepkı duyma- ları Bızım Ataturk'umuzu hangı curetle o sırık gı- bı Kıbrıslı papazın yanına koyarlar ve de boyunun lyıce kısa gorunmesıne yol açarlardı 1 llgımı çeken ıkıncı şey muzedekı Dehşet ve Cı- nayetlerBolumu'nun bekçısı ıdı Içınde Kannde- şen Jack'tan Mavı Sakal Landru'ya, tanhın bu- tun azılı katıllerının, ınsanlık duşmanlarının sergı- lendığı, insanın yuzunu buruşturmadan gezeme- dığı bır bolumdu bu Ve kapısında bır bekçı Adolf Hitler!.. Nazızmın yuce başbuğu Hıtler, dunya dur- dukça o kapıda ayakta bekleyecek, ıçendekı elı kanlı dava arkadaşlanyla bıle ılışkı kuramayacak, muzeyı gezen herkesın alçaltıcı kahkahalarını sı- neye çekecektı' Bır suredır, Kurtuluş Savaşımızın onderı Ata- turk'umuzle, Nazılerın, faşıstlerın, neo-faşıstlerın başbuğu Hıtler'e ılgınç bır platformda yan yana rastlıyoruz Tıme dergısının açtığı "yuzyılın en onemlı kışısıanketı"nde Ataturk Churchill le çe- kışıyor, Hıtler beşıncı, altıncı sırada Bır gun, "Ata'yı geçtıler 1 " çığlığıyla karşılaşıyo- ruz gazete başlıklarında "Haydı O'na oy verme- ye!" çağrısıyla bırlıkte Ama hemen altında, "Sar- musakda tahlıye edıldı" dıye bırhaber Bırazalt- ta bır başkası "Abdi Ipekçi'n/n katıl zanlısı Yal- çın Özbey'/ devlet koruyor" Ikı uç gun sonra, bu kez, sankı bır spor sayfası başlığı taraftara mujde verıyor "Ata fark atıyor'" Kımı Churchıll'e oy verılmesının altında Yunan parmağı anyor, kımısı bu ışı de islamcılar yapıyor paranoyası ıçınde Sankı dunyanın tum gızlı guçlen bır araya gelmiş, Turkıye'ye ve Ataturk'e komplo kurma peşınde 1 Yahu, bızım hıç mı dostumuz yok? "Olurmu hıçi Turkun Turkten başka dostu yoktur kı 1 " Arkadaşlar sayıyla kendınıze gelın1 Ataturk'u, Nazızmın başbuğuyla yanştıramazsınız1 O'nu Hrt- ler'ın yanına koyamazsınız1 Boyle fakslann ve e - posta kullananların bılmem ne yanştırması gıbı bır ankete katılamazsınız 1 Hadı kendınızı cıddıye al- mıyorsunuz, ulkenızı de mı, Ataturk u de mı cıddı- ye almıyorsunuz'? Ataturk, dunyanın çok onemlı bır kurtuluş savaşının onderıdır O, emperyalızmın pençesınde kıvranan yoksul halklara umut ışığı ol- muş bır tarıh kahramanıdır O'nu, Lenin'ın yanına koyabılırsınız O nu Gandhi'nın yanına koyabılır- sınız O'nu Garibaldi nın, Mandela nın, Mao'nun, Che'nın, Nasır'ın, Palme'nın yanına koyabılırsınız Ama O'nu Hıtler'ın yanına, kan dokucu bır Nazı- nın lıstesıne koyamazsınız1 Ustelık bu ulkede Susurluk davasının tum sanık- lan tahlıye edılıyor, yargının ıstedığı mılletvekıllen- nın dokunulmazlıkları bır turlu kaldırılamıyor, çe- teler, krıptolar devlet ıçınde cırıt atıyor, aydınlık ın- sanların katıl zanlılannın devletçe korunduğu ılen suruluyorsa Ataturk, Tıme dergısının anketınde Churchıll'ı geçse ne olur, geçmese ne olur? Tum Ataturkçulere seslenıyorum Bırakın Madam Tus- saud Muzesı'nde Ataturk'un mumdan heykelıyle Makarıos yan yana duruversın, bunda bır art nıyet arama paranoyasına kapılmayıni Ataturk'u ve O'nun kurduğu CumhurıyetTurkıyesı'nı gerçekten sevıyorsanız, her akşam yatağınıza yattığınızda kendınıze şu soruyu sorun "Bugun Susurluk ıçın neyaptın?" Ve hıç değılse her gece saat 9'da elektrık duğ- mesının başına koşmayı unutmayın 1 Çocuğunuz, ablanız, kardeşınız balkonun ışıklannı yakıp son- dursun1 Annenız arka pencereye fırlasın1 Dedenız tencere tava çalsın1 Butun bır mahalleyı alkışlarla, ıslıklarla ayağa kaldırın' Sokağa çıkın, mum yakın, halay çekın, komşulannızla selamlaşın Insanlan sevın Yurttaşınızla ovunun, aydınlık bır Turkıye ıçın çalışın, kendınıze guvenın1 Ve de sakın ola kı Ataturk'u Hıtler'ın yanına koymayın1 SATILIK DAİRE Moda'da sahibınden işyen veya konuta uygun restorasyonu tamamlanmış Tel. 346 48 99 Silahlı Kuvvetlerde Demokrasi Kültürü Prof. Dr. CELAL ERTUĞ D emokrasi bır kültür sorunudur Bıreysel duzeyde ozumsenme- mış bıryaşambıçımınedonuş- memış "siyasal duzen"ın "de- mokratikleşme"yle ılgısı yok- tur Bu satırlann yazan her za- man. her yerde "Turkıye'de demokratikieşme hareketi" tepeden ınme başlatılmıştır. bu de- mokrasının doğasına ters duşen bır harekettır, gunumuzde çekılen çozumsuzluklenn, tıkanık- lıklann nedenı de 1940'lann "özürlu demokra- sisfdır savını ılen surmuştur "Çozumsuz De- mokrasi" adlı kıtabımda, 1950'lerden bu yana yayımlanan yazılanmda, bu tezı savıındum Bu y azıda, son derece ılgıç bır demokratikge- lişme orneğıne değınmek ıstıyorum Türk Silahlı Kuvvetlen, ozurlu demokrası- nın çıkmazlara sokulduğu zaman, mudahaleler- le rejımı kesıntıye uğratıyor, fakat bu darbeler- de ılk fırsatta demokrasıyı rayma oturtmak ko- şuluyla, yonetımı sıvıllere bırakıyordu 1997"de, 54 hukumetın ozurlu demokrasıyı arapsaçına dondurduğunu gozleyen sıv ıl kamu- oyu ve silahlı kuvvetlerm kamuoyu, MGK'de ır- tıca tehlıkesıne dıkkat çekmıştır MGK'de de- mokratik kurallar ıçınde tartışma açılmış, olay - lar masaya yatınlmış, bır takım onlemler alın- ması ongorulmuştur Ancak karara donuşen ve ımzalanan bu on- lemlen savsaklama eğıhmlen baş gostennce, 54 hukumetın bır çıkmaza gırmesı bır tıkan- ma kaçınılmaz olmuştur Bu ışın yurûmeyece- ğını anlayan koalısyon ıstıfa ıle sonuçlanan bır onlemı, başbakanın donuşumle değışmesı ve seçıme gıdılmesı, formulunu ılen surmüş, du- şurulmeye çalışılan hükumet, boylece kendı go- beğını kendısı kesmıştır 55 hukumetın kurulması, sayısal çoğunluğu- na güvenen REF^HYOL ortaklığına venlme- mış, başka bır seçenek ışletılmıştır Burada Cumhurbaşkanrnm tercüu yasal ve tamamen meşnı ıdı Karşı tepkıler, kuskunlukler haksız- dı Ve tutarlı değıldı Transferler oradan oraya kaymalar sonunda 55 hukumet hayata geçmış guvenoyu almıştı Burada transferler, Cumhurbaşkanı Demi- rel'ın tercıhı, TSK. goruşu gerçek demokrasıye uygun değıldı tezı tartışılabılır Ancak, ondan once, var olan partıleşememış partılenn, de- mokratik ışlerlık kazanamamış parlamentola- nn ve hıçbır zaman ıktıdar olamamış hukumet- lenn, lıderler sultasının "ne dereceye kadar de- mokratik olduklannın" tartışılması da gere- kır 9 Şış v e kebap yanmadan yenı bır hukumet, go- revı alabılmıştır Bu olay parlamentoda uzlaş- ması unkânsız olan bır oluşumun hayata geçı- nlmesıydı Zaten her açıdan ozurlu olan bır de- mokrasi de doğru bulunarak uygulamaya kon- muştur Bu arada "ülkedeki son derece önemli iki ol- gunun altını çtzmek" amacı ıle bu yazıy ı kale- me aldığımı vurgulamak ıstıyorum 1- Turkıye'de ılk kez, sıvıl toplum uzlaşması gerçekleşmış demokratıkleşmenın doğasına uygun bır kamuoyu baskısı harekete geçmıştır 2- Bu çok onemlı demokrasi atılımının yanın- da kamuoyunun bır parçası olan silahlı kuvvet- ler "shil toplum örgutu" yumuşaklığı ıle tavır koymuşlardır "Bu, demokrasıye ters düşer" seslen doğru- dur, ama haklı değıldır, çunkü mevcut duzen zaten bın bır ozru olan sakat bır sıstemdır, bu ıtırazlara karşı da "hangi demokrasi" seslen yukselmektedır 55 hukumetın kuruluşu, onun kompozısyonuna bakılmaksızın, özurlu demok- rasının sona ermesmın guvencesıdır Sıvıl, as- ker kesımlen ıle Turkıye kamuoyu. Meclıs'ı ve hükümetı gözaltına almış. parlamentonun bır kurucu meclıs gıbı çalışarak antıdemokratık dü- zenlemelen yenıden yapılanma ıle yaşama ge- çıımesı kaçınılmaz olmuştur Burada, başka onemlı bırdavranışa değmmek gerekıyor ••• Turk Silahlı Kuvvetlen'nın ust dûzey komu- tanlan toptan emeklılıklennı ıstemış. ordudan aynlmış sıv ıl topluma katılmışlardır Bu son de- rece dıkkat çekıcı bır demokrasi olayıdır Asker- ler, demokratik olduğuna ınanmadıklan son sı- yasal uygulamalann zorunluluğunu, bu emek- lılık kararlan ıle demokrasi kulturlennın gelış- mışlığını göstermışlerdır Yanı Turkıye artık gerçek demokrasi kulturu- nu ozumsemeye başlamıştır Artık tepeden ın- me hıverarşık elıtleşme ıle gelen demokrasi ye- nne tabandan bırey sel ınısıy atıfin harekete geç- mesı ıle demokratikieşme oluşmaktadır Son olarak askerlenn demokrasi kultûrünun, neden sıvıl lıderlerden once gelışmış olmasına goz atalım! Jurkıje^e eğıÇnykultûryenıleme- sı asken okuflarla başlamıştır Hafbıye tıbbfye- yı şahane, erkanı harbıye u harp akademisi" as- ken ruştüye asken ıdadı okullaşmalan, sıvıl alandakı skolastık medrese sıstemıne gore on- celıkle Batı'ya yonekk kultur pencerelen ol- muştur Turkıye'nın uygarlık alemıne yenıden katılmasında çağdaş duşunce sıstemının yay- gınlaşmasında asken okullann rolu kuçumsene- mez Kurtuluş Savaşı 'nın, başta Mustafa Kemal ol- mak uzere, tum kahramanlan asker kokenlı, Ba- tı kultürunden, ınsan hak ve ozgurluklennden nasıbını almış kımselerdır Bugun de Turk Si- lahlı Kuvvetlen, demokrasi kulturunu sıvıl kad- rolardan, hatta lıderlerden daha olumlu duzey- de ozumsemış bulunmaktadırlar Darbe çağn- lanna askerlenn verdığı son yanıt tanhe geçe- cektır 55 hukumet ve öncekıler demokratik kulru- runurunudeğıllerdı Darbecı askerlenmız de bu olasılıktan yoksunlardı Ama artık TSK ve ko- mutanlan demokrasi kulturünu ozumsedıklen- nı, son tutumlan, görev devnndekı konuşmala- nyla sergılemışlerdır KÜLTÜR • SANAT 2*3 «9 7« (3 HAT) Tarihi Konağın antikalarla dolu ortamında Sanat kültürünün okulu ANTİK PALACE ta "ANTİKA" VE "RESİM SANATI" SEMİNERLERİ Ekim'de başlıyor... A N T I K A S ^P° r Caddesı Talımyerı Sokak MCZAYEDEORGANIZASYOMJ Maçka 80680 Istanbul Tel (212)236 24 60(PBX)Fax (212)236 24 73 S^. MALTEPE HUKUKÇULAR VE İDARECÎLER KOMJT YAPI KOOPER4TİFİ BAŞKANLIĞI'NDAN OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL KARARI Kooperatıfımız vonetım kurulu, ortaklanıruzın yenı karar- lanna gereksinım duyduğu aşağıdakı konulan yazılı gündem maddelen uyannca gönışmek ıçın Olağanustu genel kurul yapmaya kaıar vennıştır 1- Açılış ve savgı dunışu 2- Başkanlık dıvanının olusması, 3- Kooperatıfmulkıyetınde bulunan Kaıtal MaltepeZûmrûtev- ler Mahallesı KaranfU Sokak 167-168 pafta 4346 ada 1 nolu parseldekı arsamıza Şahlanofullan firmasııun \apmakta ol dugu 32 daırenın bu finnanın almavı kabul ettığı 80 mılyar bedelle sanlıp satılmaması konusunda goru^meler ve gereken yetkı kararlannın alınması 4- Eska yukleıucı tarafindan onenlerek ortak olan ve bır kısmı dava açnuş olan ortaklanmızın odemelen konusunun yenı den goruşulup karara bağlanmaiı 5- Inşaatm seyn konusunda >enı hedeflenn belırlenmesı yuk- lenıcı Şahlanogullan fırmasımn fazla ımalat yapmasını sağ- la> acak yenı koı>ullan belırley en > enı sozle^me tailağının go- i ve bu konularda gereken > etkı kararlannın alınma- TOPLANTIMN GÜNÜ. 23 11 1997 saat 11 00 TOPLANTTMN YERI: Acıbadem Caddesı Hukukçular ve Idarecıler Sıtesı Lokalı ust kat salonu Çoğunluk bulunmadıgı takdırde toplantı 3 Aralık 1997 Çar- şamba gunu a>nı ver ve aynı saatte yapılacaktır VONETİM KURULL Güzel Sanatlar Fakültesine Özel Hazırlık dersi verilir (0216)317 49 92 HÜKÜMÖZETİ İLANI ZEYTtSBURNU SULH HUKUK MAHKEMESİN'DEN İLANENTEBLİĞOLUNUR EsasNo 1997/1436 KararNo 1997'1106 Hakım Kemal Guzel 20998 Katıp Nuran Taşkıran Zeytınburnu Sulh Hukuk Mahkemesı'nce venlen 14/10 1997tanhlı 1997 1436e>as 1997 ] 106 karar sayılı karar ıle küçukler Hatıce Yelkencı ve Musa Yelkencı'ye babaennelen Tenzıle Yelkencı vası tayın edıhnıştır Iş bu husus ılan oiunur 14/10 1997 Basm 46053 PENCERE Susupluk Ne Olacak?.. Soruyorlar - Susurluk davası ne olacak? Yanıt venyorum - /// olacak Sonra "Zıverbey Koşku" adlı kıtabımın sayfala- rını çevırmeye başlıyorum, ama kıtaba ne gerek var'' Bugunku gıbı aklımda1 Bır sonbahar gunu ıkı polıs memuru benı Volksvvagen markalı bıraraba- ya attıklan zaman sormuştum - Nereye gıdıyoruz? Memur ne dıyecektı? Zıverbey Koşku'ne dese bır turlu, demese bır turlu, lâf aramızda turlu pek guzel bır yemektır • Zıverbey Koşku'ne konuk edılmeden uç ay on- ce Tuzla'da Basınkoy'deyım Denız kıyısında bır yazar dostumla bıriıkteyız Benı uyardı "Cevdet Sunay 'ın ne dedığını bılıyor musun ? " Bılıyordum zamanın Cumhurbaşkanı, "Do- ğan's/z, İlhamı's/z, Çetin's/z, İlhan's/z basm ıstı- yorum" demıştı Sunay "12 Mart"\a ıplerı yenıden ele geçırmıştı Yazar dostum sordu - Yurtdışına gıtmeyı duşunur musun'' - Hayır - Benden soylemesı, senı çok kotu gunler bek- lıyor - Kımden ogrendın bunu? Bır ad soyledı Cumhurbaşkanı Sunay, Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Istanbul Sıkıyonetım Komuta- nı Faık Turun orduda egemen cuntanın sacayağı ıdıler 68 gençlık eylemlennde 30 oğrencı lıdennı ar- ka arkaya olduren orgut bunlara ve Türkeş'e ça- lışıyordu, "ıtı kurda kırdırmak" sıyasetını uyguluyor- lardı Doğan Avcıoğlu llhamı Soysal, ben Zıver- bey'ı boyladık, Çetın Altan'ın defterını başka bıçım- de durmeye çalıştılar Bereket 1972'de Cevdet Su- nay'ın cumhurbaşkanlığı suresı uzatılamadı, "uzat- malı cumhurbaşkanı" formulune ismet Paşa kar- şı çıkmıştı • "Zıverbey Koşku" kıtabında yazdıklarım olayın onda bırı bıle değıl Koşkte ışkencelı sorguları sonradan unlenen 'Eyup" yonetıyordu, başta Or- general Faık Turun vardı, onun ustunde de Cum- hurbaşkanı 1 Bızım hakkımızda dava açıldı Kanıt- larneydı"? BırMlTajanınınraporlan Mahkemeka- rarını verdı Bu MİT elemanı "ajan provokator" ıdı, yanı "kışkırtıcı ajan"' Raporlar duzmece ıdı Be- raatettık sonra neoldu? "Kışkırtıcı ajan" unıver- sıtede asıstandı profesor oldu Şımdı medyada çalışıyor Eyup geçenlerde kapıcısını vurmuş, du- ruşmasına gıden gazetecılerı 8-10 kışılık bır ekıp goğuslemış, orgut adamını koruyor, hem de çey- rek yuzyıl sonra • Soruyorlar - Susurluk davası ne olacak? Yanıt vermek kolay değıl 196O'lı yılların sonun- da 30 oğrencı lıdennı teker teker olduren orgut za- manla değışıp donuştu Uyuşturucuda Kurt maf- yasının babalarını da teker teker oldurup eroın tı- caretını ele geçırmek ısteyenler kımlerdı'' Devie- ün, hukumetın ve parlamentonun ılerı f^etenlen ola- yın perde arkasını domuzuna bılırler Ulkemızde uyuşturucu trafığınden sağlanan pa- ra Turkıye butçesıne denk 1 Zıverbey Koşku'nden Davutpaşa'dakı tutukevı- ne gıderken kulağıma eğılen sorgucubaşı ne dıyor- du "llhan Bey, bak bu orgut neler yapacak?.." Yaptı da Guneydoğu'da ateşle ımtıhan veren subay ve asker bugun olumle burun buruna yaşarken orgu- tun mafyasından Çatlı kahraman ılan edılıyor CANEVİM, Yüzvıllık valnızlığı >aşı>orum, belkı de vaşıyoruz. Her ne \aptı\san, her ne olduysa senı desteklıyorum Tek ısteğım CANOZOR'um sana hıç ulaşamavacağımız bır yol bul ve yaşadığını belırt bana. bize. senı seven tum dostlanna ve ınan onlar oyle çoklarmış kı 1 BekJedığım gen donmen değıl. sadece yaşadığını bılebılmek MİNYATÜR Turkıye sosyalıst hareketının emektarlanndan, "KOMSOMOL R4SAN" Hasan Asmaoğju'nu v ıtırdık Cenazesı 19 10 1997 Pazar gunu fbugun) saat 16 30"da Umranıye Kocatepe Mezarlığı'nda kaldınlacaktır ÖZGÜRLÜK VE DAYAMŞMA P4RTİSİ ISTANBUL GÜMRÜKLERİ BAŞMÜDÜRLÜĞÜ'NDEN İLANEN TEBLİGAT Abdullah ( ve Maıde oğlu/ 4 5 1953 doğumlu Antal>a ılı, Kumluca ılçesı. Çavuş köyu mah 'koyû cılt 010 01 savfa no 33 kutuk sıra no 9 nufusuna kavıtlı olup halen Istanbul ılı Etıler ılçesı. Nısbetıye Cad mah.1«;ovu Polıs Kolejı \anı Selçuk Apt No 20'de oturur), kaçakçılık suçundan sanık Resul Akka>Tnak hakkında. tstanbul 1 Aslıye Ceza Mahkemesı'nm E 94'441, k 96 618 sayılı 6 6 1996 tanhlı kesınleşmış karan gereğı mahkum olduğu 9 487 500 TL ağır para cezasına aıt odeme emn. tum aramalara rağmen adı geçene teblığ ettınlememıştır Ilanen teblığ oiunur Basın 46145 (Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması) Hizmet Sıstemı Bilgi Hattı: 212 - 257 06 46