27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
IKİM 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 OMÜ/Uuuuu!Samsun'daki Ondokuz Mayıs Üniversite- si'nde (OMÜ), adı "Atatürk ilkeleri ve tnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi" olan bir merkez var... Bu merkezin, ekim aymda yani Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu ayda düzenlediği panelin konusu: Osmanlı Imparatoriuğu'nun yıkıltşında dış devletlerin rolû. Sanki, dış devletter olmasaydı da Osmanlı yıkılmasaydı gibi! OMÜ'dekiTürk-lslam Sentezcilerinin panel dışı etkinliklerini sorarsanız: Uuuuuuu! Kapalı iken Kadıköy'de oturan avukat Ülgen Salmaner, temmuz ayında ev değiştirirken telefonunun yeni adresine naktedilmesi ve nakledilinceye kadar da görüşmeye kapatılması için Telekom'a dilekçe veriyor. Ekim ayı geldiğinde telefonu henüz bağlanmıyor ama kapalı olduğu eylül ayında konuşmuş gibi tam14milyon liralık fatura gönderiliyor. Telekom bu işi, birkaç yüz milyaıiık ihalelerte becerîyor! Bektronik posta: Deniz.Soineraksnel.com Tel: 0.212J1205 05 Fak« &212.512 44 97 - Fransa Cumhurbaşkanma göre. Türkiye Avrupa'ya öemir atmış. "Savın Baskan. iyi atmış!" 299 kupon değerindekimega kupondan da değerliu hükümet sayesinde, ekonomik dengeler yerine oturdu, dış kredi itibarımız arttı, ya- bancı sermaye göz kırpmaya bâşladı, pi- yasalar rahatladı, borsayükseldi, helebüt- çe tasansı açıklanır açiklanmaz enflasyon titreyip ken- dinegeldi. Herşey, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fo- nu tarafından test edilip onaylandı. Yorgunluk kahvesinin telvesinden belli ki, üç vak- te kadar enflasyon tek haneli rakama inecek. Şunun şurasında üç yılımız kaldr, yeni yüzyılda ha- yat pahalılığı tarihe kanşacak. Manşetler böyle diyor.., Otoriteler böyle yazıyor... Sen nelere kadirmişsin promosyon sektörü... Depoda müşteri bekleyen tabaklar sayesinde öy- le bir rahatladık, öylesine rahatlatıldık ki bunu hıç- bir hükümet başaramazdı. Sanayi ve Promosyon Bakanı Yalım Erez'in, Ma- liyeveRantiyeBakanıZekeriyaTemizerin, Enflas- yondan Purolu Devlet Bakanı GûneşTaner'in, Plan- lamadan Sorunlu Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin, Başbakanın Yanında Durmaktan Sorumlu Devlet Bakanı Cavit Kavak'ın, Başbakan Birinci Yardım- cısının Yanında Bulunmakla Zorunlu Devlet Bakanı Hüsametbn Özkan ın hakkını nasıl ödeyecekbu mil- let? 299 kupon değerindeki mega kuponlanmızı ver- sek bile ödeyemeyiz haklarını! Özellikle ve güzellikle, özelleştirmeden gelecek paraları da yeni yatınmlara aktarınca güller açacak yurdumuzda. Güller açıncaya kadar dar ve sabit gelirli fena hal- de yanacak ama biraz sabır... Sosyal güvenlik kummlannı da özelleştirip yanı- sıra hastaneleri satarak sağlık reformunu gerçekleş- tirince isteyen işçi istediği özel doktora gidip yanık tedavisini yaptınr! Bu hükümete kimse bir şey söyleyemez... Zaten, Başbakan MesutYılmaz, bir şey söytemek gerektiğinde yurtdışında bile olsa canlı yayına çıkıp söylüyor. 299 kupon değerindeki mega kupondan daha de- ğerli bu hükümet! Kuponlarımızı kesmeye devam edelim, hüküme- timizin değerini bilelim... SESSİZSEDAŞIZP.) NURtKURTCBBE 2OY/LP/JZ. MESLEKTEId 'f SağlıkBakanlığı'ndaki ahlak' Sağlık Bakanlığı llaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü, geçenlerde Anka- ra'da, Etik Kurullar Genel Kurulu'nu topladı. Genel Müdür eczacı Kemalettin Akalın'ın imzasıyla duyurulan toplan- tının amacı "ilaç Araştırmalan Hakkın- da Yönetmelikle iigili uygulamalar doğrultusunda Merkez Etik Kurul ile yerel etik kurullar arasındaki iletişimi güçlendirmekti. Etik... Yani ahlak... Uygar ülkelerdeki etik kurul karar- larının bağlayıcı olduğunu çünkü bu kurullann da kendi etikleri olduğunu anımsatan AnkaraTabıp Odası Genel Sekreteri Dr. Cihat Oğan, Ankara'da- ki "etik"le ılgili şu saptamayı yaptı: "Toplantının en ilginç yön- lerınden biri finansmanın Novarlis, Pfizer ve Bristol-Myers Squibb ılaç firmalarınca karşılanmasıydı. Sağlık Bakanlığı'nın davet ettiği ki- şiler dışında katılıma kapalı olan top- lantıda sponsor firmalann temsilci- lerine de birer konuşma yapma ola- nağı sağlandı. Böylesi önemli bir toplantının Sağ- lık Bakanlığı tarafından finanse edil- memesi, daha ilk aşamada ilaç fir- maları ile hekimler ve bakanlık ara- sındaki ilişkilerin etik kurallar çerçe- vesinde yürütülmesinin ne denli so- runlu olduğunun bir göstergesidir ve Nasreddin Hoca'nın parayı ve- ren düdüğü çalar fıkrasını çağrıştır- maktadır." PALAS PANDIRAS Postmodem Türk deyimleri serisi: Horoz ölür, gözü reenkamasyonda kalır! "L MûfitBozacı ÇED KÖŞESt OKTAY EKİNCİ Bartm hâlâ kurtarılabilir, Çanakkale 'düşmek' üzere... Bergamahalkınm siyanüre kar- şı direnişi "çevre ve demokrasi tarihine" geçerken, ülkenin de- ğişik yörelenndeki doğal ve kül- türel mirasüzerindeyıne "maden- citeriıT yaratnklan "tehditler" durmftkbilmiyor.r < Gerçi, kımi maden mühendıs- leri "yeraltı zenginliklerimizi değeriçndirmeniıt" vazgeçümez bir "ulusal görev" olduğunu ammsatarak, bu alandakı çevreci kaygılan pek paylaşmıyorlar. Ne var ki bir yandan madenkn ışk- telim derken. öbür yandan ülke- miz içın "yaşamsal değer" taşı- yan tarih ve çevre zeîiginlikkri- ni gözden çıkarmanın, hek insan ve toplum sağlığını tehdit etme- nin ulusal çıkarlarla bağdaşır bır yanıolmasagerek... Nitekim bugünkrde hazırhk- lan süren iki maden ocaği ginşi- Tni de işte butürden. Barün ve Ça- nakkale'dekı gelişmeleri H deh- şetle" izleyen duyarh >-untaşlar, "aci\ müdahaic'* çağnsmda bu- başvuran Yüksel Öztepe diyor ki: "Madene 50 metre yakınhk- taki 500 nüfuslu Başköy'ü de göçe zoriuyoriar. Başvurumuzu inceleyen Koruma Kucutu ra- portörû ise bölgeye vatınmcı şirketin arabasniâfertdiv e * ^ " İann otelinde ağırlandı.'" Şımdi gözkr "madencüerin rehberliğinde" antik yöreyi ge- zen bu raportöriin hazırlayacağı raporda ve elbette kesin karan alacak olan Koruma K.urulu'nda. Yıllardır "ulusal" birkimlik için- de olumlu çabalar gösteren Paşa- bahçe ise ''özelleşmesinin" he- men ardından giriştığı bu davra- nışımbakahm nasıl açıklayacak' 1 .. ÇANAKKALE'DE KESİM EMRİ!.. Bir yol kenan tabelasında diyor ki- "Vatanı asker, toprağı or- man korur." Peki, Çanakkale'ye bagh Ye- nice ilçesi, Aşagı Çavuş Köyü. Acaba, kocamezarlık ormanını kint koruvacak?.. lunuyorlar. Yetkilikri "iş işten geçmeden1 " görev ve sorumlulu- ğa davet ediyorlar... BARTINDACÖZLER KURULDA "Bartın'ınKaradenizkıyısın- daki Kurucaşile ilçesi yakınla- nnda "Cromna" antik kenti ka- lıntılan var. 2000 yıl önce yaşa- yan Strabon Cromna'da söz etti- ği gibi, 1000 yıl önce de Ceneviz- lilerin ve Pontuslulann bu kenti kullandıklan biliniyor. Camiş MadencÛik adlı bır şir- ket, işte bu tarihi bölgede Paşa- bahçe AŞ için "silisyum" aramak üzere ruhsat almış durumda. An- tik kahntılannyani ssra aynı ma- den arama bölgesindeki genç ka- ym ormanlanndan "20 bin ağa- cın" kesümesi ve 600 metre yük- seklikteki "Balkayası" tepesinin de tümüyle ortadan kaldınlması öngörûlüyor... Dahası, maden yıkama işkmi için aynı bölgeye yaşam veren Kocadere'ye de göz dikilmış. Böykce bir akarsu yok edikceği gibi zehirli kanala dönüşerek ll- yas Geçidi, Yeniköy ve Kapı- su'yu da kirletip yörenin tek pla- jını kullanılmaz hak getirecek... Boyksi bir tarih ve doğa katli- amını durdurmalan için Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'na 2.9.1997de " Kocamezarlık Orraanı'"'m lin- yit çıkarmak isteyen madencıle- re karşı kim koruyacak?.. Sanjti ormanlanmız "tabii kay- nak" değilmış gibi Enerji ve Ta- bii Kaynaklar Bakanlığı'ncave- rikn bir "arama ruhsaüyla" tam 65.000 metrekarelik bir alanda sayısız ağaç "kesilmek" üzere. Gür-Tem adlı bir şırketm kesim için "işaretleme" çalışmasını ta- mamlamış olduğu ormanda "an- tik mezarlar" da bulunduğuiçin buraya "Kocameztrhk'" deni- yor. Yani. bölge aslında "SİT" ilan edılmeyi bekliyor. Ormanı korumak içintelaş için- de Orman İşletme Müdürlü- ğü'ne başvuran Hasan Canse- ver, ögrendıklen karşısında dî(ha da •'telaşlanıyor.'" Çünkü kesim hazırlığı kaçak degil "izinli." Üs- tehk henüzbir arama ruhsatı alm- masına rağmen yüzlerce ağacm kesilmesi "emrini" veren de bir "ormancı"(!) Orman Bakanlığı Kadastro Mülkiyet Daire Başka- nı Ahmet Ar... Acaba Antaîya'daki Dünya Or- mancılık Kongresi'ne ev sahip- hği yapan ve konuk yabancılarla birlikte hatıra ormanına "fidan" diken Orman Bakanı Ersin Tara- noğlu, Çanakkak'deki bu yetiş- kin ormanı kurtarabüecek mi? Cstelik "linyit" gibi uygar dün- yanın çoktan terk ettiği insan ve çevre düşmanı bir kömür uğruna doğaya saldıranlann elinden... HAYVANLAR İSMAIL GVLGEÇ KÎM IÜME DUM DUMA BEMÇAK K't .",:,'; . / / ÇİZGİLİK KÂMtLMASARACl K H A R B t SEMtU POROY E>ÜİM MİU45T 6 2 &ı2İM Miaer 1 — c \ İÇ... (MİŞ-- î o 4 TARİHTE BUGUN MVMTAZARIKA* 19 Ekim FIZÎKCİ RUTHERFORD.. İSST'DE SO6ÜN,ÛNLÜ X£Mİ 2M/VJDAU Bt'LlM AOAMI, BA80H E£A/£İT RUTUEf&ORD, 66 Ç ÖLPÛ. •MPTtSl AgASTlRMA V£ OBHEYLBtİU. "ATOM'UN YAPIS1NI AÇIKIAYAH RUTH&IFORD, MAOOBMİN eN tUJÇÛK PAR.ÇASI OLAM ATOMON\ 4BT7 YÛtOJÜ ç£K/et>£Ğİ YE Ç£WO£SffJI>€ DÖHEN'\ YIMOÛ SLEKrROMLAH£>AN OIMŞTVĞUHU ICANlTLtYORDU.811 OURVM, GÜHEŞ VE Ç£VK£- SİNPEKI G£ZeS£*M£e£ BeUZETİU~8(ÜRDİ. BİÜMSEL AO*fT/KMALAflf NEPE*İIYL£ ÖPÛLU KAZANAN RurVBH- İNGİITERE &ZALI 7ARA- FINDAN M BARON'UJIC SAHI VERİLMİŞTİ. ALKOLLU ICKİ YASAGI! 1919'M BU6ÛN,ASt>'O£, AUCOLLÛ ı'ÇKİ SAĞI BAŞLADI. SAŞKAH VfOOD&OW WtLSOH ZAMANlNOA, MECLİS7B OMAY. 8U YASA, ÖN£fÜYİ G£Tİ££U fiAİLLETVEKJUNrN ADfYLA ANILA- CAKT7R: "VOLSTEAO ACT*. AMCAK, yASAAJ/AJ 14 Y/L VÜ- fZÛRLÜKTB t&lAMSl, GJZJ.İ /'C- KJ ÛÜETitAi ve KAÇAKÇrUSI İL£, MAFrA &tg< SÜYÛfi YE8AL- Tl KU&ULU$LAR<WN OLASANÜSTü GEÜŞMESİNe MEDEH OLACAKTlR. YASA.BAZt eYALETZ£0DE 193S'TE*i SOMÜA PA ÇUTdH 6/&/-0 GORUŞ DENİZ KAVUKÇUOĞLU Atoerti, Kıvılcımlı ve Che' Üzerine Rafael Alberti uzun sürgün yıllarını geride bı- rakıp Ispanya'ya döndüğünde 73 yaşındaydı. 1902 yılında Puertç de Santa Maria kasabasın- da doğan ünlü ozan 1930 yılında Ispanya Komü- nist Partisi'ne girmiş, ancak "aykın" düşüncele- ri nedeniyle bir süre sonra partiden "atılmıştr. Fa- kat "resmı sosyalizm"\e arasındaki çelişki inanç- larını etkilememiş, tam tersine, sosyalizme olan bağlılığı daha da güçlenmişti. Ispanya Iç Sava- şı'nda Cumhuriyetçi Birlikler'e katılarak cephe- ye gitti, üç yıl savaştı. 1939 yılında Franco ordu- larının Madrid'e girmesi üzerine Ispanya'yı terk ederken ardında birbirinden güzel dört şiir kita- bı bırakıyordu. 36 yıl Fransa'da, Arjantin'de, Ital- ya'da sürgünde yaşadı. Inançlarına ve halkına saygısından ödün vermeksizin Ispanyol diline birçokşiir ve tiyatro yaprtı kazandırdı. Ispanya halk- ları, Katalanlar, Basklar, Asturyalılar, ispanyollar, Endülüs Çingeneleri Italyan-lrlanda kanşımı bir aileden gelen, fakat en az kendileri kadar "Iber- yalı" olan bu ateşli, dik başlı, devrimci ozanları- nı unutmadılar. Şiirleri elden ele dolaştı. • * • Sürgün dönüşü Rafael Alberti'yi Puerto de San- ta Maria'da 60 bin kişi karşıladı. Geçeceği yolla- ra çiçekler döşendi. Kasaba bayraklarla, ışıklar- la donatıldı. Puerto de Santa Marialılar ozanlan- nın dönüşünü günlercetürküler söyleyerek, dans ederek kutladılar. Ben bu coşkuya Nürnberg'de, Basklı dostum Arfonso Q. Inastrillas'ın evinde, onun ailesi ve arkadaşlan ile birlikte, başka bir "dev- rimci sürgün "ün, ünlü Katalan viyolonselci Pab- loCasals'ın "Noel Oratoryosu"r\u dinleyerek ve Alfonso'nun "böyle mutlu günleriçin" özenle sak- ladığı "Baron de Chirel Rioja" şarabından içerek ortak oldum. Dostum elindeki bastonuyla Iç Sa- vaş'ın anısı tahta bacağına vurup "Helal olsun! Helal olsun!" diye bağırırken, bir an beyaz saç- lan ve beyaz hekim önlüğüyle 196O'lı yıllann so- nunda Göztepe Istasyon Caddesi'ndeki evinde tanıdığım Dr. Hikmet Kıvılcımlı'yı düşünmüş- tüm. • • • Hikmet Kıvılcımlı da 1902 doğumluydu. Türki- ye'nin insanları bu ülkede başları dik, özgür ve onurlu yaşayabilsinler diye Kurtuluş Savaşı'nda Kuvayı Milliye birlıklerine katılmış; Aydın'da, Çı- ne'de gönüllü olarak işgalcilere karşı savaşmış- tı. Köyceğiz'de Kuvayı Milliye komutanlığıyapar- ken henüz 20yaşındaydı. Hikmet Kıvılcımtı, ınanç- iı bir sosyalist ve inançlı bir yurtsever olmanın be- delini "çeyrek yüzyıl" hapislerde yatarak ödedi. 1935yılında yazdığı "Inkılapçı MünevverNedir?" kitabı ile başlayarak sosyalist literatüre 20'ye ya- km yapıt kazandırdı. Onurlu bir yaşam sürdü. En zor koşullarda inançlarından ödün vermedi. Hik- met Kıvılcımlı, 11 Ekim 1971 günü Belgrad'da sür- günde öldü. Yakalandığı prostatkansennın en ağır döneminde Münih Gan'nda kendisini Belgrad'a götürecek treni beklerken yalnızdı. Binbir parça- ya bölünmüşTürkiye solunun tekke müritleri, ya- şamını Türkiye işçi sınıfının kurtulusu için tüket- miş bu yaşlı devrimciye el uzatmadılar. Ona kar- şı yürütülen "teorikeleştirilerden etkilenmişlerdi!" • • • Hikmet Kıvılcımiryı 1970'lerde "sosyalizmın doğrulan" adına eleştiren kimi "solcular" şimdi Ikı- telli'deki köşelerinde tabak-çanak şakırtılan ara- sında Ernesto Che Guevara'ya ağıt yakıyorlar. Kimileri Bodrum'un, Beyoğlu'nun meyhanelerin- de sarhoşlara, "68'in o müthiş ve dehşetli güzel günlerini" anlatıyorlar. Kimilerinin ise "artık sol taraklarda bezi yok!". Ama onlar da u Crıe"yı çok seviyorlar! Çünkü artık dünyada ve Türkiye'de "Che'yi sevmek" hiçrkimseye hıçbir sorumluluk yüklemiyor! Oysa Hikmet Kıvılcımlı'ya sahip çık- mak geçmişte zordu, şimdi daha da zor, Çünkü bu, üzerinde yaşadığımız topraklann devrimci mirasına doğrulan ve yanlışlarıyla bir "bütün" ola- rak sahip çıkma anlamına gelıyor, Bu "bütün "ün içinde Anadolu Devrimi var, Mustafa Kemal Ata- türk var; Türkiye işçi hareketi var, Mustafa Sup- hi, Şefık Hüsnü, Reşat Fuat, Hikmet Kıvılcımlı, Mehmet Ali Aybar var. Bu mirasın sorumluluğu- nu üstlenmek geçmişle banşıklığı, geleceğe inan- cı ve bır Asturya köylüsününki kadar duru bir ah- lakı gerektiriyor. Kolay değil! "Che"ye gelince... O bizim için "Büyük Devrim Orkestrası "nda hâlâ bır virtüöz; onlar içinse, yad- sıdıklan özgeçmişlerinde nostaljik bir anıdan baş- ka bir şey değil! 1 2 BULMACA SED.4T YAft4¥141V SOLDAN SAĞA: 1/Osmanlı dev- letınde olaylan günü gününe yazanresmıgö- revlı.2/BahSa- moa'nın baş- kenti... Hakka uygun. 3/ Ni- şasta, şeker ve su kanşımının pışirılerek so- ğutulmasıyla yapılan bir tür tath... Yünden dövülerck yapılan kahn ve kaba kutnaş. 4/ Dik 1 yokuş... Küçü mağara. 5/ Kannzan. 6/ Stronsı- 2 yum elementinin sim- 3 gesi... "en özel" anla- 4 mında eski sözcük. 7/ 5 Garnitür ya da kapama _ parçası olarak kullanı- lan deri ya da kumaş ~? bant... İşçi. 8/ Işyen... 81 Hayvanlann kışlık ye- 9 | mı. 9/Canhlann sınıflan- dmlmasıyla ılgiknen bilim dah. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ lnce kum ve çımentoyla yapılan düzgün döşeme sıvası... Kısa süreli tanıtım fıl- mi. 2/ Eskrimde kullanılan üç silahtan bin... Cç kişiyle oynanan bir kâğıt o>r unu. 3/ Hz. Muhammed'ın dış özel- liklerinibetımkyen edebı yapıtlaraverilenad... tstem dı- şı yapılanhareket. 4/ lnsanınyaradıhş özelliğı... "Nazi par- tisınm askeri polıs örgütü. 5/ Ürdün'de. dünyadaki ük sü- rekli yerkşmekrden bm olan antik kent. 6/ Eski dilde su... Kazak başkanlanna verikn ad. 7/ Tavtr, davranış... Kürküdegerlibiryabankedisı. 8/ Sivnsinek,tatarcık gı- bı sokup rahatsız edenküçük sinekkrin genel adı... Mik- roskop camı. 9/ Duyuru.. Eski dılde engerek yılanı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle