Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12EKİM1997PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ecevit, Jsveç ve
Rnlandiya
yolcusu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent
Ecevit, 13-16 Ekimgünleri
arasında Isveç ve
Finlandiya'ya gıdecek.
Isveç Başbakanı Gorgn
Persson ile bir araya gelecek
olan Ecevıt, Dış Politika
Enstitüsü'nûn düzenlediği
"Yeni Dünyada Türkiye"
konulu konferansa
katılacak. tsveç'in ardından
Finlandiya'ya geçecek olan
Ecevit, burada da Finlandiya
Başbakanı Paavo Lıpponen
ve Meclis Başkanı ile
görüşecek.
MEB'de atama
usulsüdüğü
• ANKARA (UBA) - Milli
Eğitim Bakanlığı'nda bazı
memurlann, ögretmen
atamalannda, ögretmen
adaylannın normal olarak
gerçekleşecek atama
taleplenni kendilerinın
sonuçlandırdığı izlenimini
yaratarak haksız kazanç
sağladıklan ortaya çıktı.
Bakanlıktan üst düzey bir
yetkili, bakanhktakı bu gibı
atama skandallannın
çoğunun arkasında şef,
memur gibi alt düzey
personelin bulunduğunu
belırterek yapılan
sonışturmalar sonucunda.
bakanlıkta görevli bir polis
memurunun da bu yolla
kazanç sağladığının ortaya
çıkanldığını söyledi.
RFden iptal
istemi
• ANKARA (UBA) - RP
Genel Başkanı Necmettin
Erbakan, 8 Yıllık Kesintisiz
Zorunlu Temel Eğitim
Yasası'nı iptal ettirmek için
Anayasa Mahkemesı'ne
başvurma karan aldı.
RP'liler, iptal başvurusunu
15 veya 16 Ekjm tarihinde
Anayasa Mahkemesi'ne
yapmaya hazırlanıyorlar.
Çier demokrasi
panelinde
• İstanbul Haber Servisi -
DYP Istanbul Örgütü
tarafından dün Dedeman
Otel 'de gazetecı yazar Mete
Akyol, Gülay Göktürk,
Yalçın Özer ve Bekir
Yıldız'ın katilımıyla
düzenlenen
"Dokunulmazlık, Yolsuzluk
ve Demokrasi" panelinde
konuşan DYP Genel
i Başkanı Tansu Çiller,
dokunulmazlıklann
gündeme getinldiğini
anımsatarak "Bu milli
iradenin DGM savcılanna
paspas yapılması anlamına
gelir" dedı. Çiller,
siyasetçinin şeref kürsüsü
ile darağacı arasındaki
hassas noktada
bulunduğunu ifade etti.
Birinci köppü
bugün kapalı
• İstanbul Haber Servisi -
Bugün koşulacak
Uluslararası Avrasya
Maratonu nedeniyle Birinci
istanbul Boğaziçi Köprüsü
ve köpriiye bağlantılı yollar,
sabahın erken saatlerinden
itibaren trafiğe kapatılacak.
Yetkilıler, sürücülerin saat
14.30'a kadar ikinci
köprüyü kullanmalan
gerektiğini belirtti.
Tecavüz insanlık
suçudur'
• ANKARA (AA) - Emekçi
Kadınlar Birliği (EKB)
üyeleri, terörle mücadele
şubesinde gözaltına alındığı
14 gün boyunca 2 kez
tecavüze uğradığı öne
sürülen Özgür Atılım
gazetesi muhabiri Asiye
Güzel Zeybek'le
dayanışmak amacıyla
Galatasaray Postanesi'nden
kendi elleriyle yaptıklan
kartlan yolladı. EKB adına
yapılan açıklamada.
özellikle son dönemde,
terörle mücadele şubesinde
kadınlara cınsel taciz ve
tecavüz uygulandığı
belirtilerek tecavüzün
insanlık suçu olduğu
vurgulandı.
Gaspçı polis, eski
soyguncu çıktı
• İstanbul Haber Servisi -
Toprakbank Altunizade
Şubesi'ni 3 kişiyle birlikte
soyarak 3.5 milyar lira ve
bir miktar dövizle kaçarken
yakalanan polis memuru
Metın Atış'ın, daha önce de
Zeytinburnu'nda bir
kuyumcu soyduğu ortaya
çıkt.
Uzmanlar yolsuzlukların önlenmesi için hukuk, medya, kamuoyu baskısını şart koşuyor
Çöziim bağunsız yar.
BARIŞ DOSTER
DEVRÎMSEVtMAY
Yolsuzlukla mücadele
alanında uluslararası plat-
formda ünlü uzmanlar yol-
suzluğun aşılabilmesi için
"yargı bağunsızhğı, kamu-
oyu baskısı ve medyanın gü-
venirliği''nin şart olduğunu
belirttiler. Türkiye, Amen-
ka, ttalya, Almanya ve In-
giltere'nin ortaklaşa dü-
zenledikleri "yolsuzlukla
savaşım stratcjileri ulusla-
rarası sempozyumu" için
Istanbul'da bulunan Berlin
Saygm:
RP'liler
samimiyetsiz
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Kadın ve aileden
sorumlu Devlet Bakanı Işı-
laySaygın, aile içi şiddetin
önlenmesıne ilişkin yasa
tasansını komisyondan çe-
ken RP'li üyelerin "gerek-
siz bir ortamda samimiyet-
siz davrandıklarau" söyle-
di.
Kadın Dernekleri Fede-
rasyonu'nun toplantısında
konuşan Saygın, 2000 yılı-
na kadar Türkiye'de oku-
ma- yazma bilmeyen kadın
kalmaması için çalışmala-
nnı sürdürdüklerini kay-
detti. Kadınlann ilgı duy-
malanna karşın küçük yaş-
ta evlenmeleri ve benzer
nedenlerle okuma-yazma
öğrenme şansmı yakalaya-
madıklanna dikkat çeken
Saygın, şöyle devam etti:
"Bu kadınlar bulunduk-
lan yerlerde Halk Eğitim
Merkezleri olmasına kar-
şın gitmiyoriar. Ancak gö-
nüllü kuruluşlar tek tek ka-
duılara gidip böyle böyle
bir imkân var deyince gidi-
yorlar. Bu nedenJe gönüllü
kuruluşlara çok iş düşüyor.
Ancak kanşık. bozguncu
demekler de olduğu için
herkes herkese kapısını aç-
mıyor."
• Berlin Yolsuzlukla Savaşım Çalışma
Grubu Başkanı Yargıç Cornel Christoffel ve
ünlü Watergate skandalmı araştıran
kongrenin eski üyesi Elliot Levitas
yolsuzlukla mücadeleyle ilgili olarak
Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladılar.
k.^^ y.m Çalış-
ma Grubu Başkanı Yargıç
Cornel Christoffel ve ünlü
VVatergate skandalmı araş-
tıran kongrenin eski üyesi
Elliot Levitas yolsuzlukla
mücadeleyle ilgili çeşitli
sorulanmızı yanıtladılar.
Aynı zamanda Berlin
Eyaleti Asliye Mahkemesi
Başkanı olan Cornel Chris-
toffel yolsuzluklara karşı,
içinde uzmanlar, dedektif-
ler, mali denetimcilerin de
bulunduğu özel birimlerin
kurulması gerektiğini söy-
ledi. Berlin eyaletinde
1980'li yıllann sonrasında,
1995 yılında Berlin Sena-
tosu'na bağlı bir çalışma
grubu oluşturduklannı
kaydetti.
Yolsuzluğa kanşan kişi-
lerin "sessizlik kartelir
'ni
kırmadıklan sürece suçun
ortaya çıkanlmasının
mümkün olmadığını söyle-
yen Christoffel, tüm yol-
suzluk skandallannın an-
cak "muhbirler" sayesinde
anlaşılabildiğini vurguladı.
Christoffel aslında kimse-
nin muhbir durumuna düş-
mek istemediğini hele de
tanıkolduklan birolayı po-
lise ya da savcıya iletmek-
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
FBMM başkan adayları destek arıyor
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)-TBMM Baş-
kanlığı seçimı için aday-
lar destek arayışlanna hız
verdiler. ANAP'lı Musta-
fa Kalemii milletvekilleri-
ne bırer mektup göndere-
rek başkanlık yaptığı dö-
nemde verdikleri desteği
devam ettirmelerini istedi.
ANAP"lı adaylann, Baş-
bakan Mesut Ydmaz'a
"üçüncü tura en fazla oy
alan tek adayın katılacağı"
yönünde söz verdikleri
belirtildi.
Üçüncü turda yanşıri
ANAP'tan Mustafa Ka-
lemli, CHP'den Hikmet
Çetin ve RP'den Aydın
Menderes arasında yasan-
ması beklenıyor.
TBMM Başkanhğı için
adaylık başvurusunda bu-
lunan ANAP'tan Mustafa
Kalemii, Hayrettin L'zun,
Ekrem Pakdemirli ve
Kâmran İnan, RP'den Ay-
dın Menderes, CHP'den
Hikmet Çetin, DYP'den
ise Ayvaz Gökdemir 14
Ekim Salı günü yapılacak
olan birinci ve ikinci tur
oylamalar öncesinde mil-
letvekillerinden destek is-
tediler. Kalemlı, gönder-
diği mektupta "Ük iki yrt-
da sizin katkılannızla gö-
rev yaptun. Yeni dönemde
de başkanlığa talibirrT di-
yerek mılletvekillennden
destek istedi. Diğer aday-
lar da milletvekilleriyle
göriişmeler yaparak des-
tek isteminde bulundular.
tlk ikitur oylamanın so-
nucunda adaylar ve parti-
ler arasındaki kulisler hız
kazanacak. 16 Ekim Per-
şembe günü yapılacak
olan üçüncü tur oylama-
dan önce ANAP'ın 4 olan
aday sayısının bire inmesi
bekJeniyor. Başbakan Me-
sut Yılmaz'la görüşen
adaylann ilk iki tur oyla-
mada en fazla oy alan ada-
yın üçüncü turda yanşa
devam edeceği yolunda
söz verdikleri belirtilir-
ken; bu gerçekleşse dahi
ANAP'ta bölünmenin ka-
çınılmaz olduğu öne sü-
rüldü.
ten çekindiklerini ifade
ederek oluşrurulacak çalış-
ma grubunun bağımsız ol-
ması gerektiğini kaydetti.
Yolsuzlukla mücadelede en
etkıli yöntemin ise "kont-
roller" olduğunu belirten
Christoffel "Dışanya bilgi-
nin hiç sızmadığı böylesi or-
ganize suçlarda kişi yolsuz-
luk yapmaktan ancak sıkı
kontrol altında rutulursa
vazgeçebilir. Nitekim bu
yöntemi biz Berlin'de uygu-
lamaya çalışıyoruz ve son
yıllarda Berlin'de çok
önemli bir skandalla karşı-
laşılmadığını söyleyebili-
rim" dedi.
ABD'nin Georgıa eyale-
tinin eski kongre üyesi olan
ve ünlü VVatergate yolsuz-
luğunu araştıran komis-
yonda yer alan Elliot Levi-
tas kamuoyu baskısının
önemli bir güç olduğuna
dikkat çekti Levitas,
ABD'de başkanın bile yar-
gılanabildığini anımsata-
rak. demokratik geleneği
güçlü ülkelerde yolsuzluk-
lann daha kolay çözüldü-
ğünü vurguladı. ABD"de
Kongre üyelerinin, komis-
yon başkanlannın suç işle-
dikleri zaman sıradan yurt-
taşlar gibi yargı önüne çık-
tıklanm ve konumlannın
bunu önlemediğini belirten
Levitas, Watergate yolsuz-
luğunun üzerine, halkın
gösterdıği tepki karşısında
daha kolay gidildiğini sa-
vundu. Levitas, "Kongreve
yargi bu olayda işbiriiği
yapo. Adalet sistemi ve ya-
salann olması suç işlenme-
veceği anlamına gelmez. Bu
> asalar i> i insan olmayı teş-
\ ik ederier ve kökleri kutsal
kitaplara dek gider. Cina-
>et. hırsızlık hep yasaknra-
ma sonuçta bunlarolur. Ya-
salar bunlan azalür ve da-
ha iyi>c gidişi sağlar" diye
konuştu. Anayasal gelene-
ği ve demokrasisi çok eski-
lere dayanan ABD'de de
sürekli olarak yolsuzlukla-
ra karşı yeni arayışlann ol-
duğunu belirten Levitas
şöyle konuştu: "Kanunçı-
karmakla bu iş çözülmez.
Herkes işin üzerine ghmeiL
Yolsuzlukların üzerine gh-
menin yönetilen sistemle
bir flgisi de yok. Başkankk
sistemi ya da parlamenter
sistemden çok, yargmın iyi
işlemesL srvil toplum baskı-
sı ve sisteme güven önemli.
Kaldı ki bir toplum için iyi
olan, öleki için de i>i olacak
diye bir şey >ok. Bizde par-
lamenter sistem işlemez."
Kıvılcıııılı aıııldı
Türkiye sosyabst hareketinin öncülerinden
Dr. Hikmet Krvılcımlı ölümünün 26.
yıldönümünde Topkapı'daki mezan
basında düzenlenen törenlerle anıldL
Kıvılcımlı nın mezan basındaki ilk töreni,
sabah saatlerindc, Direniş gazetesi
düzenledi Yaklasık 50 kişinin kaüldığı
törende gazete adına yapılan açıklamada,
KiVTİcımh'run devrimin büimsel
araştırmacısı olduğu belirtildi. Grup
Yankı'mn "Direniş marşını"
seslendirmesinin ardından "Krvılcım
parnyor, alev alıyor. direniş süriiyor, parti
yüriiyor", "Krvücımlı öncümüz, yaşaüyor
gücümûz" sloganlan atan grup daha sonra
olaysız dağüdL Öğleden sonra
KiMİcımlı'nın mezan başında toplanan ve
"Krvilcımh mücadelemizde j"aşrv'or"
pankarü açan ÖDPTiler de II Başkanı
Mehmet Atay'm Kıvılcunh'yla ilgili
anılannı dinledikten sonra sessizce dağüdL
DevTİmci Mücadele dergisi okurlan da
Kıvdcımlı'nın mezannı ziyaret etti.
(Fotoğraf: BERTAN AĞÂNOĞLU)
IRMIKI AYDIN ENGİN
Gazete yazısı dediğin yazılır,
okurasunulur. Kimi beğenir, ki-
mi beğenmez. Katılan katılır,
katılmayan önemsediyse faks
yollar, telefon eder; neye, ne-
den katılmadığını belirtir. Hiç
beğenmeyen söver, pek beğe-
nen över. Gazetecinin yaşamı
da böyle sürer gider.
Yani yayımlanan yazı üstü-
ne yazı yazmak meslekte pek
iyi karşılanmaz. Bugün biradım
ötesine gidiliyor, yayımlanma-
yan, gün ışığı görmeyen bir Tır-
mık üstüne bir Tırmık yazılıyor.
Dün yayımlanması gereken
yazı bitti; gazetenin ana bilgisa-
yanna girip teknik servislerde-
ki yolculuğuna çıkmadan önce
Cumhuriyet'in "hukuk ulema-
s;"nın denetimine sunuldu.
Fetva olumsuz geldi. "Ya Te-
röıie Mücadele Yasası'ndan
yersin abi.ya Türk Ceza Yasa-
sı'nın 159. maddesini ihlalden"
dediler.
Tırmık'\ gazete yönetimine
göstermeye, Yazıişleri'ne ak-
Yazılamayan Bir Yazı Ustüne
tarmaya, ana bilgisayara ilet-
meye gerek kalmadan emektar
bilgisayann elektronik çöp se-
petine yolladık.
Bu ilk değil. Biraz abartsam
"Gün ışığı gören sakıncasızya-
zılar kadar çok, çöp sepetini
boylayan sakıncalı yazı yaz-
dım" diyebilirim.
Yani alışılmadık iş değil.
Peki bu sıkıntı, bu haksızlığa
uöramışlık duygusu, bu sessiz
"Itiraz ediyorum" çıglığı ne?
• • •
Anımsayacaksınız, iki gün
önce gazeteler Başbakan Me-
sut Yılmaz'ın ağzından ordu-
nun Susurluk'un çözülmesini
istediği haberini verdiler. Ge-
nelkurmay Başkanı Karada-
yi'nın "sonuna kadar gidilme-
s/"nden yana olduğunu duyur-
dular.
Konu Susurluk, söyleyen
Genelkurmay Başkanı olunca
haber tabii önemliydi ve doğru
bir değerlendirmeyle manşet-
lerde yer aldı.
Başından beri Susurluk'u
ciddiye almış, yazdığı üç yazı-
dan ikisini Susurluk'a ayırıp
okuyucunun sabrının sınırlannı
zorlamış Tırmık yazan, bilgisa-
yar tuşlannda bir sorunun ya-
nıtını aradı:
Susurluk'u çözmek ne de-
mektir?
Acaba Karadayı'nın "Susur-
luk'u çözmek"ten anladığı ile
Susurluk'u gerçekten çözmek
arasında bir fark var mıdır?
Sorunun yanıtı yerine art ar-
da fışkıran sorular sıralandı:
Kamyonun çarptığı Merce-
des'te bir polis şefi, bir millet-
vekili - aşiret reisi - korucuba-
şı, bir de kanlı cankırımlarına
kanlı imzalar atmış bir siyasi
katil vardı.
Yani köşeleri "polis - politika-
cı - faşist"ten oluşan bir üçgen.
Bunlann ilişkilerinin, bağlantı-
lannın çözülmesi gerekiyor. Pe-
ki bu gerçekten üçgen mi? Ör-
neğin "dörtgen" olamaz mı?
Olabiliyorsa "dördüncü" köşe-
de ne var? Hatta sakın "beş-
gen" olmasın? O zaman beşin-
ci köşedeki gücün de adı kon-
malı değil mi?..
Zor sorulardı. Yanıtlanması
için bilgiye, belgeye gereksinim
duyulan; bilgi ve belge bulun-
sa bile yazılması zor, "nazik"
sorulardı.
Üstelikyazdıkça, sorular so-
rulan doğurdu?
Örneğin "Susurluk'u gerçek-
ten çözmek" isteyenlerin
MlT'in, Özel Harp Dairesi'nin,
adı var kendi yok (ya da tam
tersi) JlTEM'in Susurluk düğü-
mündeki yerlerini, işlevlerini,
paylarını deşmemeleri müm-
kün mü?
Örneğin uyuşturucu rantın-
dan, savaş vurgunlarından,
bunlann paylaşımından söz et-
meksizin Susuriukia "sonuna
kadar gitmek" mümkün mü?
Bu ve benzeri sorular sırala-
narak; olası yanıtlar üstüne ki-
mi yargılar, bilgilersergilenerek
ve sözcükler cımbızla ayıkla-
narak bir Tırmık yazıldı. Sonra
Cumhuriyet'in hukukçulanna
sunuldu. Fetva hiç tartışılma-
yacak bir açıklıkta olumsuz
geldi ve o Tırmık bilgisayann
elektronik mezariığına gömül-
dü.
Susurluk'u bırakıp Avrupa
Parlamentosu Bütçe Komisyo-
nu'nun "Türkiye'nin demokra-
tik ilkelere uymadığı" gerekçe-
siyle gümrük birliği çerçevesin-
de verilmesi öngörülen 63 mil-
yon dolan dondurma karan üs-
tüne bir yaz; tasarlandı. Ama
artık çok geç olmuştu; gazete
baskıya hazırianıyordu...
O yüzden dün Tırmık yayım-
lanmadı.
POLİTtKA GU1NLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Aşk, Politika, İsyan...
Mavi bir çiçeğin türküsünü söylemek mi geçiyor
içinizden, yoksa terk edilmiş beyaz bir sevdanın ka-
çışının resmini çizmek mi bilmiyorum...
Gece kendi lacivert yalnızlığında büyüyor, gece
sadeliğin, inceliğin onurunu dokuyor...
'Che Şarkılan'm dinliyorum...
O, 9 Ekim 1967'de Bolivya'da katledildi...
Yeni Dünya Müzik ve Yayıncılıkyönetmeni Meh-
met Emin Sert gönderdi 'Che Şarkılan'ru bir ak-
şamüstü...
Mehmet Emin, Ataol Behramoğlu ve ben otu-
ruyorduk. Mehmet Emin "Türkiye'de Küba Dostla-
n"n\n kuruculanndandı. Ernesto CheGuevara'nın
anısına CD-Rom yayımlamıştı...
Işte o gece ben hüznün derinliğinde bir düş de-
nizine doğru gidiyordum.
Aşk, politika ve isyancılık...
Bu bir Che fotoğrafıydı...
Bir tuhaf tutkunun içindeydim. Zamansız seviş-
meterin tedirginliği bir kuşağın ölümü gibiydi...
Balkondan gökyüzüne baktım, boğazdan geçen
gemilere...
Kısasiyah saçlı, kahverengi gözlü birkadının ço-
cuksu bakışlanndan, Kızılay'dan, Taksim'den geç-
tim, bir sabah KonakAlanı'ndasaat kulesinın önün-
dedurdum...
Işkenceler, yargısız infazlar bitmemiş; yüreklerde
sevgi çiçekleri çoğalmamıştı...
Aşklar eskisinden farklıydı, kadınlar alışılmadık
değerier peşinde koşuyordu...
Yıldızlara göz kırptım bir süre, sonra onlarla ko-
nuştum sevda üzerine...
Belki o anda "Voltada Bir Türkü" diyordu Metin
Demirtaş, yüreği banşa ve sevgiye yönelerek....
"Günün dolarbirgün, sen de I Ozgüriüğü birge-
lin gibi takıp koluna I Çıkarsın I Başlaryeni mace-
ran güneşte I Başlar ışsızlik /Oen büyük hapisha-
ne."
•••
Onun içindeki fırtına bulutu gökyüzünü kuşatıyor
yTtirilmiş aşklaria birlikte...
Bir kadın, erkeğe "Soru sorma" diyor, gecenin
içinde. O kadın koltukta bir şeyler mırıldanıyor ken-
di kendine...
Ben Che şarkılannı dinliyorum, Erdal Öz'ün 'Ka-
nayan' adlı kitabını okuyorum yıllar sonra...
Ernesto...
Dikildiler başına. Çoktular. Oldukça şıktılar.
Onlar sordu, Ernesto sustu.
Onlar sordu, Ernesto güldü.
Acımasızca vurdular.
Kanıyla güldü Ernesto.
Sonunda durdular.
Kısa bir tartışmadan sonra ertesi gün sabaha
karşı öldürülmesi kararlaştınldı Emesto'nun.
Ernesto yerde, soğuk bir taşın üzerinde yatıyor-
du...
Kapı yavaşça aralandı. Biri eline tutuşturulan ge-
rekli bir öldürme aygıtıyla içeri süzüldü. Orta yerde
durdu. Sallanıyordu. Kafayı adamakıllı çektiği bel-
liydi. Kararsız gibiydi. Dikeliyordu:
"Korkma, bastetiğe!.."
Odaya girenlerden ikincisinin omuzlarında san
yaldızlı süsler vardı. O da yaklaştı Emesto'ya kork-
madan, dokuz milimetrelik Amerikan yapısı taban-
casını doğrulttu Ernesto'nun göğsüne, ateşledi; ta-
bancadan çıkan kurşun Ernesto'nun yüreğini delip
geçti, sıkıştı kaldı biryerlerinde...
Adamlar işlerini brtirince, geldikleri gibi sessizce,
ayaklannın ucuna basarak çıkıp gittiler odadan...
• • •
Mavi bir çiçeğin türküsünü söylüyorum geceye
karşı, üstelik kaçan bir sevdanın ayak ızlerine ba-
karak...
Che Şarkıları bittı ve ben yıldızlarla konuşuyo-
rum...
Ataol'un dizelerini yüksek sesle okuyorum:
"Ah akşam oluyor
Sevgilim, aşkım benim
Iniyor dağlara
örtüsü gecenin
Bir çocuk durmadan
Büyük nehiheri özlüyor
Kaybolmuş sevinçleri özlüyor
Bu yürek durmadan
Geçiyor dağlardan
Gölgesi çetelerin"
Odanın içinde dolaşıyorum...
Che Şarkılan'nda Carlos Puebla, Venezüellalı
Soledad Bravo, Yunanlı Maria Farandouri'nin se-
si yankılanıyor o anda...
Odalar ve sofralar kuşatmış beni; sandalyeler,
masalar, tabaklar...
Gökyüzü kuşatmış beni, içim daralıyor...
Gelenekler, korkular, kuşkular kuşatmış beni; ro-
tatifler, silahlar, yasalar...
Nurhak Dağlan'nda öldürülen Sinan'ın. Kadir'ın
fotoğrafları düşüyor önüme; Deniz'in, Yusuf'un
Hüseyin in gölgeleri kanşıyor geceye; Mahir'in
Saffet'in ve diğerlerinin gözleri bir kez daha büyü-
yor şarkılarda.
Kavganın ve özgürlüğün türküsünü söylemek is-
tiyorum; aşkın, terk edilişın ve ölümün; sevgilı bir
yüreğin türküsünü söylemek istiyorum....
Ama sesimi duyan olur mu bilmiyorum!..
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya(« raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
«ÇAGDAŞ YAYINLARI
Hikmet Çetinkaya
ŞERİAT PAZARI
Fiyatı:500.000TL
Cumhuriyeî t<Map Kulübü Çağ Pazartama AŞ.
Y»ebatan Cad. Safiamsağöt Sok. No:9,'B Cağafoğio-isîanbui
Tei:514 01 95/96 Posta çeki no:666^2