Katalog

İ7 OCAK1997 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Macaristan'la anlaşma • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Giimrük birliği kapsamında AB'nin diğer ülkelerle ımzaladığı serbest -ticaret anlaşmalannı .payiaşmak durumunda .olan Türkiye, bu kapsamda ikineı serbest ticaret anlaşmasını Macaristan ile imzalayacak. Edin'len İDİIgıye göre. Devlet Bakanı Ayfer Yılmaz, Türkiye-Slacaristan serbest ticaret aniaşmasını imzalamak üzere bugün Macaristan 'a gidecek. Anlaşma yann jmzalanacak. Sabahattin Zaim YÖK üyesi M ANKARA (Cumhuriyet Şürosu) - Sakarya 'Üniversensi tktisadi İdari Bilimler Fakültesi öğretim "üyelerinden Prof. Dr. "Sabahattin Zaim. Yüksek -Öğretim Kurumu (YÖK) •üyelığine seçildı. Resmi Gazete"nın dünkü mükerrer sayısında yayımlanan karara göre. ,Dr. Kadri ICeskin'in istifasıyia boşalan YÖK üyeligine, Bakanlar Kurulu'nca kararlaştınlan İ>rof. Dr. Zaim'in seçilmesi Cumurbaşkanı Süleyman •Demirel tarfından onayladı. 'Şeriatçıların iıslubu' Ji ANKARA (ANKA) - Işçi Partısi (İP) Genel Başkanı "Doğu Perinçek. Anadolu Ajansı'ndan geçen ve Genelkurmay BaşkanlığVndan kendisine •bılgı veriîmedığine ilişkin açıklamanin, Genelkurmay Başkanlığı'na ait olmadığını ileri siirdü. Perinçek, "Bu üslup Genelkurmay Başkanhğf nın üslubu değıl" dedi. Perinçek. haberi "imalat \e düzmece" şeklinde niteleyerek "Bu üslup. Kurtuluş Savaşımızın ve Cumhuriyet Dev rimimızin kalelerinı yıkan Amerikancılann ve şeriatçılann üslubudur" dedı. 'Yan yıl tatili uzayabilir' • KAHRAMANMARAŞ (AA)-Milli Egıtım Bakanı Mehmet Saglam. yan yıl tatılinin 3 gün uzatılması yönünde çalışma yaptıklannı söyledi. Yan yıl titilinin 11 şubarta sona ereceğini belirten Sağlam. "Ancak, 9- 10-11 şubat tarihlerinin Ramazan Bayramı'na rastlaması nedeniyîe. birçok kimse sonraki 3 gün rapor alarak. o haftayt geçirecek" dedi. Mehmet Sağlam, tatilin 3 gün uzatılması yönünde çalışma yapmalanna karşın. kesinleşmiş bir durum olmadığını kaydetti. Medya ve istihbarat • ANKARA (AA)- Gazetecıler Cemiyeti, "Türkiye ve Dünyada Medya ve tstihbarat" konulu bir panel düzenleyecek. Bilkent Cniversitesi'nde. 8 Ocak Çarşamba günü yapılacak panele, Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan (MİT). kuruluşundan bu yana ilk kez bir temsilcinin de katılacağı bildirildi. MlT'i temsilen Cevat Öneş'in yeralacağı panelde, medya ve istihbarat konulannda görüşlerini açıklamak üzere çeşıtli gazetelerin Ankara temsilcileri de katılacak. Sınıpdan kaçak geçişler • EDtRNE(AA)- Edirne'nin tpsala ilçesinden Yunanistan'a kaçak olarak geçmek isteyen yabancı uyruklu 81 kişi ilebu kişilere kılavuzluk eden iki kişi yakalandı. Aynca. Yunanistan'a kaçak geçmeyi amaçladıklan belirlenen 21 kişi de ele aeçirildi. Kalemli, İsraîl'de • KLDÜS(AA)-TBMM Başkanı Mustafa Kalemli, Kudüs'te eski Başbakan lzak Rabin'in mezan ile Soykınm Müzesi'ni zıyaret etti. Israil Meclis Başkanı Dan Tichon'un davetlisi olarak tsrail'de bulunan Kalemli. tsrail Başbakanı Benjamin Netanvahu'nun Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat ile görüşmesinın uzaması nedemyle. Netanyahu ile sabah saatlerinde olan randevıısunu öğleden sonrava erteledi. DTP bugün kuruluyor. Yurtdışmda malvarlığı olanlar milletvekili olamayacak DTFde 'ÇfllerHÜLYA KARABAĞLI ANKARA- DYPden aynlanlann Hüsamettin Cindoruk hderliğinde oluşturduklan. bugün resmı kimlik kazanacak olan "Demokrat Türkiye Partisi". dev let yönetiminde bir dizi yapısal değişiklik öngören düzenlemeleri programına koydu. Yurtdışmda bulundurduğu malvarhğıyîa DY'P iideri Tansu Çiller'le benzerlik gösterenlere başbakan. bakan ve milletvekili olma yolunu kapatan parti programında. kara para aklamaktan hüküm giyenlerin de partiye üyelikleri yasaklandı. Partinin liden Hüsamettin Cindoruk. insan haklannın ön planda tutulduğu bir tüzük hazırladıklannı, programda temel Asiltürk D-8'leri savundu ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - RP Genel Sekreteri Oğuzhan Asil- türk. gelişmekte olan 8 Is- lam ülkesinin Istanbul'da yaptığı toplantıyı bazı çevrelerin ters yorumla- maya çalıştığını savuna- rak u D-8 hareketi başladı. Türkiyedünyaya >ön veri- yor. Kimsenin bundan go- cunmaması laam" dedi. RP Genel Sekreteri Asiltürk, dün parlamento- da düzenlediği basın top- lantısında, gelişmekte olan 8 Müslüman ülkeyi kapsayan *D-8toplantıla- n" konusunda değerlen- dirmeler yaptı. Gelişmiş ülkelerin dayatmasına karşı gelişmekte olan ül- kelenn bir araya gelmesı- nin bazı siyasi çevreler ve medyada "ters takdim edilmeye çalışıldığını" sa- vunan Asiltürk, u D-8 ha- reketi başladı, gelişecek. yeni bir dünya düzeni ku- rulacak. Bunu engelleye- mezler r 'dedi. Asiltürk. D- 8 ıçin •*fakirülkeler"den- diğini vureularken "Bun- lann 2"si ÖPEC üJkesi, en zengin ülkeler arasmda" dedi. • DYP İideri Tansu Çiller'le benzerlik gösterenlere başbakan, bakan ve milletvekili olma yolunu kapatan parti programında, kara para aklamaktan hüküm giyenlerin de partiye üyelikleri yasaklandı. hak ve özgürlüklerin aynntılı biçimde yerleştinlmesine özen gösterdiklerini bildirdi. Cindoruk. "*Parti içi demokrasi, ülke için demokrasi" dedi. Parti kurmay lanndan İsmet Sezgin de çağın gerektirdiği değişım programlannın sahibi olduklannın damgasını önce parti içi uygulamalarda vuracaklarını söyledi. "Hedefimiz, saydam ve demokratik diizen içinde yurttaşın refah, huzur. gü\en ve onurudur" diyen Sezgin. her alanda temiz. saydam \e dürüst anlayışı esas alacaklannı kaydetti. Kara para aklanmasını önleyen yasaya muhalefetten hüküm giyenlenn partiye üyeliklerinin yasaklandığı programda. dev let yönetiminde bir dizi yapısal değişiklik hedeflendi. Programda. yan başkanlık statüsü kazandınlan Cumhurbaşkanlığı makamına çeşitli konularda sorumluluklar yüklenirken Cumhurbaşkanf nın da yetkilerinin arttınlması öngörüldü. Cumhurbaşkanf nın gerekli gördüğü durumlarda parlamentoyu feshetmesine olanak tanındı. Programda. y urtdışında malvarlığı olanlann. milletvekili. bakan ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART ve başbakan olmalannın engellenmesi için anavasa deeişikliâi öngörülürken. TBMM'de 100 kişilikCumhunyet Meclisi kurulması istendi. Anayasa ile ilgili önenlerin öncelikle Cumhuriyet Meclisi tarafından değerlendirilmesi. uygun bulunmaması durumunda TBMM gündemine getirilmemesi kaydedildi. Yurttaşlann insan haklan ihlalleri konusunda haklannı önce yurtiçinde aramaları için de seçenek sunulan programda. Anayasa Mahkemesi'nde ayn bir masa kurulması benimsendi. İl ve ilçeler arasında koordinasyonun sağlanması için "sancak" adı altında bir teşkilatoluşturulması. aynca kırsal ve kentsel belediyeler kurulması istendi. ' Susurluk DYP ile bağlantılı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz. "Eğer Susurluk olayının gerçekten açığa çıkması isteniyorsa bu olay la doğrudan irtibatlı ol- duğu artık ortaya çıkan DYP'nin koalisyondan açığa alınması laznn" dedi. Yılmaz. dün ANAP Baş- kanlık Dıvanfndan sonra düzenlediği basın toplantı- sinda, DYP koalisyon ortağı olduğu. RP de gelişmeleri pazarlık konusu yapmaya açık olduğu sürece. Susur- luk olayının örtbas edilece- ği yönündeki endişelerinin ^üreceğini söyledi. Yılmaz. son günlerde or- tava atılan bazı iddialar ile Özdemir Sabancı nın katil zanlılanndan Mustafa Du- yar'ın teslim olması arasın- da bağlantı bulunup bulun- madığına ilışkın >oruyu ya- nıtlarken de kafalannda bu- na benzer pek çok soru bu- lunduğunubelirtti. ANAP İideri Yılmaz, sis- temeyönelikkaygılannın ne ölçüde olduğuna ilişkin bir soru üzerine de sistemi kötü ışletenleri yargılamak yeri- ne. sistem tartışmalanna gir- meırin yanhş oldoğunu söv- •• fiç-dr • ^ ••" ^ •*' Özelûmcüerhakkında gıyabitıttıtklamu karan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sanyer Çumhuriyet Savcılığı "Kumarhaneler krâlT ÖmerLütföTopal'ın öldürülmesine adlan ka- nşan 3 özel tim göreviısı hakkında tutuklama karan aldı. Özel tim görevlıleri dün Susurluk Komisyonu'na ifade vermeye gitmedi. TBMM Susurluk Araştırma Komisvonu Başkanı Meh- met Elkatmış. bilgüenne başviirmak üzere yaklaşık 2 hafta önce çağn yaptığı özel tim gö- revlilerinin. Emniyet Genel Vlüdürü Alaartin Yüksel"in "Gelmelerinisağlayacağuıı" sözüne karşın. dün ifade vermeye gelmediklennı be- lirterek. "Neden gebnediler ya da getirUmedi- ler, bilemiyoruz" dedi. Komisyon üyelerinin. Başbakan Yardımcı- sı Tansu Çiller'ın eşı Özer Uçuran Çıüer'ı. Is- tanbul Bankası Genel Müdürlüğü döneminde kara para aklamakla suçlayan ve uyuşturucu kaçakçılığından hüküm giyen Hüseyin Bayba- şın'ı da. gerekirse yaşadığı ülke olan Hollan- da"ya gidip dinlenmesi görüşünde birleştikle- ri ögrenildi. Komisyon üyelerinin. dinlemek için 4 saat bekledıklen özel tim görev lıleri Ayhan Çarkın ile Ercan.Akso> ve Oğuz Yoruhnaz. bilgi ver- meye gelmedı. Bunun üzenne üyeler kendı ara- lannda değerlendume toplantısı yaparken. Ay - han Çarkın"ın Çiller ailesıne yakınlığıyla bili- nen HBB telev izyonunda yaklaşık 5 saat süren konuşmalan deşıfre edılerek üyelere dağıtıldı. Toplantıdan sonra açıklama vapan Komisyon Başkanı Elkatmış. Ç&rkm. Aksoy ve Yorul- maz'ın adresleri saptanamadığı için resmi teb- ligat yapılamadığını ve emniyet kanalıyla bu kişilere ulaşılmaya çalışıldığını belirterek. "EmniyetGenel Müdürü.bİ2zatgeunelerinite- min edeceğini söyledi. En son geçen cumartesi günü görüştük, 'Getıreceğim'dedL Myegeune- dikTvada getirilmediler.biiemiyoruz. Bunuda emniyettensoracağız'" dedi. Elkatmış. adresle- ri saptanırsa bu kişilere resmı tebligatta bulu- nacaklannı bildirdi. Elkatmış. bir soru üzerine de. Genelkurmay Başkanhğf ndan komisyona "hiçbir bügj \e belge üetilmeyeceğT yönünde biryazıgelmediğınısövledi. Elkatmış. akşam yaptığı açıklamada ise Yüksel'in suçlanan üç özel tim görev lisını bugün getireceklerinı bil- dirdiğıni söyledi. Istanbul DGM Başsavcılı- ğı'nın da ifadelerini alacağı üç özel tim görev- lisi arasında polislikten istifa erme karannın tartışmaya açıldığı. birisinin istifa karan aldı- ğı. kulısîerde öne sürüldü. Alınan bılgiye gö- re. toplantıda. uyuşturucu kaçakçılığından mahkûm olan ve Özer Çiller'i Istanbul Banka- sı Genel Müdürlüğü döneminde. "kara para aJdamakla" suçlayan Hüseyin Baybaşın ile ka- zada ölen ülkücü katliam sanığı Abdullah Çat- h'nın iş ortaklan. kazada ölen Gonca l's'un ablası Gönül Baydar ve eşi Ahmet Baydar'ın da dinlenmesi konusu gündeme geldı. Lyele- rin bu kişilenn de dinlenmesi görüşünü benım- sedıklen. ancak bu konunun oya sunulmadığı bildirildi. Toplantıda aynca ifade tutanaklan- nın basına sızmasının engellenmesinin de tar- tışıldığı öerenildı. Komisyon bugün de. gelir- lerse eski Istanbul Emniyet Müdür >ardnncı- şı Bilgi Cnal. eski Özel Harekât Daire Başkanı İbrahim Şahin. yaklaşık 2 yıl önce kay bolan v e öldüğü sanılan MlT'çi TankÜmit'in kızı Han- de'vi dınlevecek. Başsavcı Mesutoğlu: İmza tekrar incelenebilir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Su- surluk soruşturmasının Ankara ayağını vürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Mesutoğlu. sahte evrakla ilgili so- ruşturma kapsamında hakkında fezleke hazırlanan eski Içişlen Bakanı Mehmet Ağar için "rastgele bir kanuni soruştur- mayapılamayacağını* 1 söyledi. Mesutoğ- lu. "Bir ihrimal. imza konusunda yeni bir inceleme yaptırmayı düşünebiliri/" dedi. Mesutoğlu. "Mehmet Özbay" sahte kimlıkli katliam zanlısı ülkücü Abdullah Çatlıy a "emniyet uzmanrsıfatıyla verı- len silah taşıma izin belgesindeki Ağar imzasının gerçek olup olmadığının sap- tanması için belgenin. gerekirse Istanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderileceğini bil- dirdi. Emniyetle ilgili bir incelemenin Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal La- boratuvan"nayaptınlmasının"mantıkdı- şı~ olacağına işaret eden Mesutoğlu. ha- zırlık soruştuımasmda gerekli ve yeterli kanıtların. davayı açmak için yazılan fez- lekeye temel oluşturduğunu kaydetti. So- ruşturma konusunda. ayrıca bir "neza- ket^oluştuğunu belirten Mesutoğlu. Ana- dolu Ajansf na yaptığı açıklamada, şöy- le devam ettı: "Bir TBMM üyesinin yasal takip altı- na sokuJmasında herhalde sıradan soruş- rurnıalarda gözetilenden, şüphesiz hep- sinde aynı özen gözetilir, daha dikkat et- mek lazım. Çünkü bir milletvekili, mille- timizin temsilcisidir. Onu rastgele bir $e- kilde yasal soruşturma altına sokmak isa- betli olmaz. Bu itibarla mahkemenin ni- hai olarak başMiracağı tetkik mercii ne- resiyse, bi/ hazırlık aşamasında o merci- ye degidebUiriz. Bu konuda en yetkili ku- rum Istanbul Adli Tıp Kurumu"dur." Mesutoğlu. Ağar'ın dokunulmazlığı- nın kaldınlması istemiyle hazırlanan ve eksik soruşturma gerekçesivle Adalet Ba- kanlığı tarafından iade edilen fezlekenin tamamlanması için bazı yazışmalaryapıl- dığını belirterek. "Ya/ışmalann yanıtı gel- diğinde bir ihtimal imza konusunda yeni bir inceleme yaptırmayı düşünebiliriz" dedi. Mesutoğlu'nun açıklaması. "Abdullah Çatu'ya \erilen emniyet uznıanı belgesin- deki imzanın Mehmet Ağar'a ait olması kuvvetle muhtemeP yolunda rapor v eren Jandarma Genel Komutanlığf nın aynn- tılı ıncelemesıne Adalet Bakanlığfnca kuşkuy la bakıldığı yorumlanna neden ol- du. Jandarma Genel Komutanlığt Krimi- nal Laboratuvan'nda yapılan inceleme- nin ardından imzanın Âğar'a ait olması- nın "ku\-vetle muhtemcl" olduğunun be- lirtilmesi üzerine. Ankara Cumhuriyet Savcısı Nihat Arttıran. Mehmet Ağar'ın dokunulmazlığının kaldınlması istemiy- le fezleke hazırlamıştı. Ancak hazırladı- ğı fezleke. "bazjeksiideribulunduğu"ge- rekçesiyle ve "bizzat Cumhurhet Baş- sa\ cısı tarafından gönderilmesi" istemiy- le Şe\ket Kazan yönetimindeki Adalet Bakanlığı'nca iade edilince Arttıran soruşturmadan çekilmişti. IFI&NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Diş hekimi aramyor. Tel 2541791 Izmirtam anlamıyla bir bahar yaşıyor. Mimozalar tomurcuk- lanmış. arkadaşlar bazı yerler- de badem ağaçlarının çiçek açtığını söylüyortar. Hafta sonu Izmir'deydim. Sivil toplum ör- gütlerinin düzenlediği çeşitli toplantılara katıldım. Temmuz Kitabevi, Izmir Ba- rosu-Enerji Yapıyol-Sen, Eği- tim-Sen Kadın Komisyo- nu'nun düzenlediği üç toplan- tının konulan farklıydı. İlk gün 'Gençlik ve Şiddet'. ikinci gün 'Düşünce veAnlatım Özgürlü- ğü\ pazargünü de 'ErkekEge- menliğinin Sorgulanması' üze- rine konuştuk. Güzel bir pazar sabahı, yüzlerce kadının dol- durduğu Izmir Öğretmenevi toplantı salonunda erkek ege- menliğinin sorgulanması hayli ilginçti. Salonda azınlığı oluştu- ran erkeklerin bir kısmı ege- menliklerinin sorgulanmasın- dan rahatsız olmuşlardı. Bir solcu erkek öğretmenin, 'Bu işin esasını emek-serma- ye çelişmesi oluşturuyor. So- Izmir'de Kış Ortasında Bahar runa bu açıdan bakmazsak, hiçbir sorunu çözemeyiz. Ka- dın-erkek çelişmesini gün- demde tutmak, sınıfbakışı açı- sını bulandırıyor' türünden sözler söyleyince tartışma alevlendi. Bir başka erkek ise kadınların erkeklere yönelik değerlendiımelerinin haksız ol- duğunu söyleyerek tepki gös- terince, kadınlar da ona eleşti- riler yönelttiler. Emek-sermaye çelişmesi gerekçesi son dönemde çok karşıma çıktığı için, ben de toplantıda bir şeyler söylemek ihtiyacını duydum. Sosyalis- tim, son tahlilde, çözümün sö- müren ile sömürülen, emek ile sermaye arasında olduğunu savunurum. Ancak, erkekle kadın arasında bir çelişme ol- duğunu ve bu çelişmenin ka- dınların aleyhine sonuçlar do- ğurduğunu göz ardı edemeyiz. Burjuva, mülk sahibi bir kadın da, kadın olmaktan gelen acı- lar çekiyor. Sırf kadın olduğu için cinsel tacize uğrayan, ça- lıştığı yerde kadın olduğu için horianan kadınların varlığını in- kâr edebilir miyiz? Kadınların haksızlığa ve eşit- sizliğe karşı, "Hemen şimdi" demesinin bir anlamı var. Ka- dınlar, geleceğeertelenmeden cins aynmcılığının yol açtığı so- nuçların düzeltilmesini, yasal. toplumsal, kültürel aşağılanma ve horlanmanın sona erdiril- mesini istiyorlar. Kadının öz- gürleşmesi, aslında erkeğin de özgürleşmesi anlamına geliyor. Ezilmiş. kimliksiz bir kadınla hangi erkek, yaşamı ve dün- yayı paylaşmak ister? Olsa ol- sa geri bir erkeğin tercihi böy- le bir ilişki olabilir. Ne yazık ki. bazı solcularımız da. gelenek- sel anlayışlardan kopamıyor- lar. Kadınların eşitlik ve özgür- lük taleplerinin toplumsal içe- riğini ve devrimci özünü kavra- yamıyorlar. Kürt sorununda da benzer bir gerekçeyle karşılaşıyoruz. Kürt kimliğine yönelik demok- ratik taleplerle yüz yüze gelen ve bu talepleri kavrayamayan bazı solcular: "İşin özü emek- sermaye çelişmesi, Kürt kim- liği; sınıf sorunu görmezden gelinerek öne sürülüyor" di- yorlar. Kürtlerin bazı talepleri var ki. hemen şimdi gerçekleş- tirilecek düzeyde. Örneğin, kendi kimliklerini özgürce açık- lama ve bu kimlik çevresinde siyasi örgütlenme hakkı istiyor- lar. Kendi milli kültürlerini geliş- tirebilme hakkının hayata geç- mesi için çaba sarf ediyorlar. Bunlar kapitalist bir sistem al- tında da gerçekleştirilebilecek şeyler. Bir başka deyişle bütün bunlar burjuva hakkı. Kürtlerin aslında birçok iste- ği kapitalist sıstemde gerçek- leşebilecektürden. Milli mese- lenin kendisi zaten, burjuva demokratik devrimlerle ortaya çıkıp yaygınlık kazanıyor. E- mek-sermaye çelişmesi, ulu- sal sorunun ötesinde bir çeliş- me. Bugün bir hukuk devletin- de olması gereken asgari öl- çüler bile. Kürt sorunundaki birçok sıkıntıyı aşmaya yar- dımcı olabilir. Düşünce ve ör- gütlenme özgürlüğü, kültürel kimliği geliştirme hakkı, bunla- rın hepsi demokratik talepler. Bu taleplere karşı emek-ser- maye çelişmesi gerekçesini öne sürmek, bu işi yokuşa sür- mekle eşanlamlı. izmir'de, 'viçdani retçi' Os- man Murat Ülke ile Narlıde- re'de bahçeler arasında salaş bir kahvede kahvaltı ettik. iz- mir'de yaşayan arkadaşlarım- la kahvaltıdan sonra iki sabah, uzun yürüyüşleryaptık. Alsan- cak'ın sempatik sokaklarında dolaştım, meyhanelerinde içki içtim. izmir kış ortasında ba- harı yaşıyordu. POLİTIKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Şam'daki Terörist... Susurluk'taki kaza. Aczmendi Şeyhi Müslüm Gündüz ve Sabancı Center cinayeti sanıklarından Mustafa Duyar'ın yakalanması... Gündem hızla değişiyor; mafya-polis-siyaset üç- geniyle oluşan 'çeteler' unutturulmak mı isteni- yor?.. Mustafa Duyar'ın Suriye'de Türkiye'nin Şam Bü- yükelçiliği'ne sığınıp teslim olduğu açıklandı. Mustafa Duyar ise sorgusunda şu açıklamayı yap- tı: "Bana anlatılanlar, örgütte gördüklehm çok fark- lıydı. Bızi kullandılar, sonra da attılar..." Özdemir Sabancı, Haluk Görgün ve Nilgün Hasefe, 9 Ocak 1996'da Sabancı Center'da öldü- rülmüştü. Bir iki gün içinde de polis, maktüllerın Mustafa Duyar, Fehriye Erdal ve ismail Akkol ta- rafından katledildiğini açıklamıştı... Şimdi ortada ilginç bir nokta bulunuyor: "Mustafa Duyar'ın Sabancı Center cinayetinden bir yıl sonra ortaya çıkması rastlantı mıdır?" Olayın bir başka önemli gelişmesi var: Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, Sakıp Sa- bancı'ya telefonda şöyle diyor: "Kardeşinizi öldüren kişilerden birisi teslim ol- muştur." içişleri Bakanı Meral Akşener de Sakıp Saban- cı'yı telefonla arayıp bilgi veriyor: "Kardeşinizi öldürenlerden Mustafa Duyaryaka- landı..." Sakıp Sabancı, bu duruma şaşıyor ve şu yanıtı veriyor: "Yakalandı mı, teslim mi oldu? Aradaki nüans çok önemli. Bu insanlar, bir yıl önce bu işiyaptılar. Ancak bir türlü yakaianamadılar. Özdemir gibi in- sanlar herzaman yetişmiyor. İki ay önce 65 milyo- na bir kamyon çarptı. Ne oldu? Laftan başka bir şeyyok. Bunlar bızım için çok büyük kayıptır. Yan- lış yapanın yanına kalmadı. Özdemir'i yerine geti- remezler. Teslim olan arkadaşa teşekkür ediyorum, lütfetmiş. İki arkadaş daha var. Inşallah onlar da teslim olur. Detaylar ortaya çıkarveyenisuçlarön- lenir." • • • Sakıp Sabancı'nın "Teslim mi oldu, yoksa yaka- landı mı" sorusunu sorması anlamlıdır. Çünkü Mus- tafa Duyar, yakalanmayıp teslim olmuşsa bunun anlamı başkadır. Nedeni de açıktır: MİT ve polisın istihbaratı yetersiz kalmaktadır... Mustafa Duyar, Sabancı Center'daki cinayeti iş- ledikten sonra örgüt tarafından verilen sahte pa- saportla Almanya'ya gıdıyor. Mustafa, elinı kolunu sallayarak büyük olasılıkla Atatürk Havalima- nı'ndan çıkış yapıyor. Acaba Mustafa, Fehriye Erdal ve İsmail Akkol'la mı Almanya'ya gidıyor? Şimdilik orası bilinmiyor... MİT ve polisin DHKP-C örgütünü avucunun içi gibi bildiği, örgüt evlerini yakından izlediği bilinen bir gerçek değil midir? Evet!.. O zaman Mustafa. Fehriye ve Ismail'i sahte pa- saportla yurtdışına çıkaran DHKP-C militanları niçin yakalanmadı 360 günden beri? Bunun yanıtı da şu olabilir: "MİT ve polis, DHKP-C "nin sempatızanlannı ta- nıyor, çekirdek kısmını oluşturan kesimi tanımı- yor..." Mustafa Duyar, Şam da ne anyordu? Gazetelerde yer alan ifadesi şöyle Mustafa'nın: "Bir süre Almanya 'da kaldıktan sonra Şam 'a gönderildim. Ama orada yapayalnız kaldım. Örgüt benimle ilgilenmedi. Hem parasız hem de destek- siz kaldım. Bir ara Şam 'daki PKK yetkilileri ile gö- rüşüp örgüte katılmayı düşündüm. Ama DHKP-C ile PKK'nin protokol imzalayıp ortak eylem karan aldığını duyunca oradan da darbe yiyebileceğimi düşündüm ve PKK'ye katılmaktan vazgeçtim. Şam 'da çok zor durumda kalınca da teslim olma- ya karar verdım." • • • Mustafa Duyar'a DHKP-C, Almanya'da bir süre bakmış büyük olasılıkla. Örgüt daha sonra belki de başka işler vermiş Mustafa'ya. Ancak, Mustafa bunu kabul etmemiş ve PKK ile bağlantı kurarak Şam'a gitmiş olabilir. Böylece Mustafa'nın DHKP-C ile tüm ilişkilerıni kestiği akla gelebilir. Mustafa Duyar'ın tüm bu ilişkileri tek başına yap- mastna olanak yoktur. Yine büyük olasılıkla Mus- tafa, Şam'da PKK ile görüşmüştür. 22 Aralık 1996'da DHKP-C ile PKK 'eylem birliği protoko- lü'nü imzaladıktan sonra Mustafa, bizim düşün- cemize göre kurtuluşu Türkiye'nin Şam Büyükel- çiliği'ne teslim olmakta bulmuştur. Belki de ken- di kendine şöyle demiştir: "Böylece itirafçı olur, az bir cezayla kurtulu- rum..." Mustafa Duyar, kendiliğinden teslim olduğuna göre Fehriye Erdal ve ismail Akkol nerededir? Büyük olasılıkla yurtdışmda... Demek ki onların da teslim olmalan beklene- cek!.. Üç cinayet sanığından biri, şimdi MlT'ten son- ra polisin elindedir. Bakalım gelişmeler neyi ortaya çıkaracak? Bir gün Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muam- mer Aksoy, Musa Anter, Medet Serhat ve diğer- lerinin katilleri de kendiliklerinden teslim olacaklar mı? Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (« Planet.com. TR H İ K M E T C E T İ N K A Y A f BAR0MM : N KAZLARI 350.000TL Çağ PazariamaXştYerebatan Cad. Sattumsöğüt Sok. No: 9/B Cağaioğlu-lstanbui Tel:514 01 95/96 Posta çekı no.: 666322