Katalog

7 OCAK 1997 S/VLI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 1996 çağdaş sanat müzesi kampanyasınm başlatıldığı yıl olduysa 1997 müzenin kurulacağı yıl olmalı Sanat yıl boyu 'mart' ayı yaşadıA H l ANTMEN "Sonuml»aşlanpçadır~dyor. TSEli- otbîr şiirinde. Budızenin. "herbaşlan- gıctn feirsonuvardır'm öt«r<inde hran- lamı var: Onun için deeil m . her y 1 başı:ı ye- ni başlangıçların. yeni urrctlann. yeni kararlann vesilesi oLırak lallamyoruz? Oysa ocak. şubat derken. rmrtta her şey eskisinedönüvor: Yani. asılbaşlangua. İçinlebukndu- ğumiLz siyasal kırlenme. külıûrei yczlaş- ma ve sonuçta sözlükeki hertürliianla- mını > itiren ve ici bo> bir söıcüge dönü- şen 'değer'lenn ka\bolu>u;la tüknişı simgeleyen. hepyorjun bi'aralıkayını yaşıyoruz. 1997'nin şu ilk günlennJ;. dönip de geçen yıl sanat dün.asında nelerolup bittiğine baktığımızda ise. ianatçiann bir 'aralık' değil de mart ayı yaşadğına tanık olınoruz vıl bcyu: Görkemli bir yapı anmadın sözede- meyiz belki; ne de olsa ~m»rt kapıdan baktınr, kazma kürek yaktınr"'! Ama mart. gelecek bahann müjckcısidiryine de ve Türkiyede sonbiryıl >ç;inde sanat dünyasında yaşananlar. gerçekten jmut vericidir. 1996. Türkiye'nirL çoktaı gecikmiş çağdaş. sanaî müzesi ıçin karnpanyalann başlatıldığı yıl olduysa 1997 sanaudu- yarlı her kesımden insanın btrarayjge- lerek. el ele vererek bu son tfcrece g;rek- lı müzenin kuruluşunu gerçekle^tırdiği yıl olabilir. Çağdaş sanat, adı üstünde. zamanm ve toplumun ruhunu. durumuru. aklmdan geçenleri geçemevenleri, yaşanankn ve umutlan yansıtan giincel bir sanattır: bi- zebizi anlatır. Yıl içinde. HABITATkap- samında düzenlenen geniş kaps3mlı -Öteki" sergisi. 2.G«ıç Etkinlik. l.Per- formansGünleri gibietkinlıklerdeunık olduğumuz gibi. (özellikle genç) sanat- çılar hem bireysel özlemleriri yansıttık- lan hem toplumun nabzını tuttuklan iş- lerinde Türkiye'deki sanatsal potansiye- li zengin bir biçimde ortaya koymuşlar- dır. Çağdaş sanat müzesi. artıkbir 'özlenı' değil. zorunluluktur: Yoksa. ne kalacak 'bugün'den yanna? Kişisel çabalar 1996 yılında sanat. yine kişisel çaba- larla ayakta durdu. Lluslararası çağdaş sanat ortamına girmek için yiirütülen tüm çalışmalar. hep bireylerin gayretiy- leoldu. Sponsorluk olgusunun giderek yay- gınlaşmasına karşın. öteki sanat dallan- nakıyasJa çağdaş sanat, devletin olduğu kadar sponsorlann da "üvey evladı' olma- yı sürdürdü. HakanOnur'un. Yüksel Sa- bancı Sanat Merkezi'nde açtığı "Benim Sponsorlanm"" sergisi, bu açıdan anlam- lıydı. Çeşitli ülkeler uluslararası çağdaş sa- nat haritasında bir nokta oluşrurabilmek için toplu sergilerdüzenleyip. sanatçıla- nnı ortama lanse etmeye çalışırken biz- de bu misyonu yüklenmek yine idealist küratörlere ve sanatçılara kaldı. Geçen yıla dönüp baktığımızda, bu bireysel ça- balann hiç de azımsanmayaeak ölçüde olduğunu görebiliriz: Yaşamını yurtdışında sürdüren sanat- çılardan Ayşe Erkmen. Kunstverein Ars- berg'deki "Images". Frankfurt Porti- kus'taki "Portiport" ve Rotterdam'daki Manifesta 1 'de sergilediği "Goldilocks" gibi işlerıyle uluslararası çağdaş sanat ortamında Türkiye bayrağmı taşıyan başlıca sanatçılardan biri oldu geçen yıl. HaleTenger de Manifesta 1 "e katıldı. ay- nca Belçika'da Belçika Demıryollan ıle Gynaika Vakfı'nın işbirliğiyle düzenle- nen "Iz Süren Kadınlar" sergisinde He- len Chadwick v e Marina Abramo>vic gi- bi çağdaş sanat ortamının başanlı sanat- çılanyla birlikte işinı sergiledi. ABD'de yaşayan Şükran Aziz. AKMde gerçek- leştirdiği "Titreşimler'" sergisini New York'ta da açtı. İnci Eviner. Galeri Nev'deki "Tut" Genç sanatçı Özlem TarTnın 'Dolaşım' başlıklı çalışması. yılı özetliyor: Pck çok Tiirk sanatçısı. 19%'da yollara düştii... başlıklı sergisini Japonya'daki Mizuma Galerisi'netaşıdı. Gülsün Karamustafa. Avusturyalı sanatçılarla işbirliği 'çinde yıl boyu Teşvikiye'deki Viyana Kahve- si'nde ve Viyana'da bir Türk Kahve- si'nde sergilenen işleraracılığıyla Viya- na-İstanbul arasında köprüler kurdu. İs- kender Vediler, Nadidc \ e Halil Akdeniz Almanyada. Erdağ .\ksel Ingiltere'de, Ona> Akbaş ve Nevhiz Fransa'da birer kişisel sergi açtılar. Sarids'in "Yanan K"* sergisi Berlin'de- ki Galerre Gebauer und Günther'de. CandeğerFurtun'un işi bir sergi kapsa- mında Rotterdam'daki Museum Voor Volkenkunde'de yer aldı. Erol Akyavaş Tonkuş, Mehmet Vağmur Alman sanat- çılarla birlikte Stuttgart Havaalanfnda düzenlenen sergiye katılırken. Ar/u Ba- şaran, Canan Bevkal, Emre Zeytinoğlu, Mürteza Fidan. Müşerref Zevtinoğlu, Orhan Ta\lan, Tijen Şika ve \us\ıfTak- tak. Yunanistan'da yıl içinde yaşadığı- mız sorunlara meydan okurcasına Yu- nanlı sanatçılarla birlikte banş çağrıla- nnda bulundular. Serhat Kiraz, Onur Eroğlu, kadri Özajien veZaferAracagök. 111. XAMP- LE Disiplinlerarası Sanat Sergisi çerçe- \csinde işlerini Hessen Eyalet Müze- si'nde gösterdiler. B.V1 Çağdaş Sanat Merkezi. Tel A- arrtı. Anıenka'nın yeni yaramaz çocuğu. tu- tucu çe\ relen ayağa kaldıran işleriyle ta- nınan .\ndres Serrano da Türkiye've gel- di 1996'da: sergi açmadı. ama konterans- lar verdi ve fotoğraflar çekti. Birsonraki sergisinde Serrano'va öz- gü İstanbul manzaralan görürsek. şaşır- mayalım! Fluxus sanatçısı Eric Ander- sen.AK VI de sanat öğrencileriyle birlik- te ~Opus29" başlıklı birperformans ger- çekleştirdi. Yıl içinde. Jean Patton, AkJo Mondi- no. Mkas Safranov, Dagmar Demming. GeorgZey gibi sanatçılann kişisel sergi- lerıni de izledik. 1996 yılında sanat, yine kişisel çabalarla ayakta durdu. Uluslararası çağdaş sanat ortamına girmek için yiirütülen tüm çalışmalar, bireylerin gayretiyle oldu. Sponsorluk olgusunun giderek yaygınlaşmasına karşın, öteki sanat dallanna kıyasla çağdaş sanat. devletin olduğu kadar sponsonlann da 'üvey evladı' olmayı sürdürdü. Çeşitli ülkeler sanatçılannı lanse etmek için devlet destekli toplu sergiler düzenlerken, bizde bu misyonu yüklenmek yine idealist küratörlere ve sanatçılara kaldı. Ama azımsanmayaeak çabalardı bunlar ve sonuçta 1996. umut verici gelişmelerin yaşandığı bir yıl olarak anımsanabilir... ve Burban Doğançay'ın yapıtlan. bir Türkiye galerisinden değil. Ürdün gale- nsinden gönderilen işleriyle Amen- ka'nın çeşitli kentlerini gezen "Yazmak Hakkı" sergisinde gösterildi. Türk sanatçılann toplu olarak katıldı- ğı sergiler de oldu yurtdışında: Zümriit Radau. Fuat Acaroğlu. Ayduı A>an \ e İs- met Çavuşoğlu Sofya Trienali'ne katıl- dılar. BM Çağdaş Sanat Merkezi'nin dü- zenlediği ~Di>aloglar" sergisi kapsamın- da Erdağ .\ksel, Rahrrü Aksungur, Elvan Alpaj. Selim Birsel. Esra Ersen. Serhat Kiraz. Osman, Kadri Özavten, İskender \ediler ve Adem Yılmaz işlerini Düssel- dorf'ta gösterdiler. Cem SağgiJ. Yunus \ i\ 'de Artfocus II kapsamında Türk \e Israilli sanatçılann ortak sergisine Selim Birsel ile Aydan Mürtezaoğlu'yu aötür- dü. ^teki 1 konuk 1996 yılı içinde Türkiye'yi ziyaret e- den çok önemli bir konuk vardı: "Oteki" sergisini gezdikten sonra "Ben öteki'jim" diyerek sanat dünyası- nın sempatisini kazanan. sanatseverlerin bir imza için önünde kuyruklar oluştur- duklan. Amerika'nın yaşayan en büv ük sanatçılanndan. Robert Rauschenberg. Sanatçı. öteki sergisindeki işleri çok be- ğendiğini söyleyince, heyecan daha da AKMdeki ~Diyaloglar". Eberhard Bosslet, Felix Droese. Irmel Droese, Jarg Geismar. Marcel Hardung, Ernst Hesse. Adolphe Lechtenberg. Julia Lohmann, Michely Sauer, Adrian Schoormans, Thomas Schütte, Yuji Takeoka ve Anja Wiese'ın işlerini taşıdı İstanbul'a. 'GelenekseF etkinlikler Bizde bir etkinlik üç dört yıldır sürü- yorsa. 'geleneksel' deyiveriyoruz sözcü- ğün anlamını düşünmeden... Sonuçta: "devamı gelen" etkinlikler arasına daldığımızda, Sanat Fuan'nın altıncı yılını geride bıraktığını görüyo- ruz. Şehir Tiyatrolan'nda İsmail Kaygusuz'un 'Silvanlı Kadınlar'ı sahnelenmeye başlandı Söylencelerin dünyasından bugüne DUYGU DLRGLN Şehir Tiyatrolan'nda bu sezon sahnelenen oyunlara bir yenisi daha katıldı: 'Silvanü Kadınlar". İsmail Kaygusuz'un Muhsine Helimoğlu Va\ıız'un 'Diyarbakır Efsaneleri' adlı kitabındân yola çıkarak yazdığı oyun. şarkılı rürkülü bir köy seyirliği. Anadolu insanının geleneklerine, doğa ve doğaüsrü güçlerle ilişkilerine göndeımelerde bulunan 'Silvanb KadınJar*, geleneksel Türk tiyatrosunun köklerine inerek. geleneği modern anlayışla bugüne taşımayı amaçlayan bir çalışma. Diyarbakır söylenceleri ve gelenekleri üzerine temellendirilen o>-un yöre gerçeklerinin dayattığ'ı belli kalıplar ve inançlann dört duvara mahkûm ettiği insanları. onlann başkaldınsını anlatan bir öyküler \e efsaneler demeti. Güneydoğu'nun kadınlannın erkek egemen bir toplumda boyun eğmek zorunda kaldıklan yazgılannı. bir mal olarak alınıp satıfmalannı ve 'berdel' ve 'kuma' gerçeğini gündeme setiren içerigiyle dikkat çekiyor r SUvanlı Kaduüar" Oyunun yönetmenliğini Mustafa Arslan üstlenmiş. Ancak Yönetmenliğini Mustafa Arslan*rn vaptığı "Silvanlı Kadınlar1 , şarkılı riirkülü bir köv seyirliği... "Sihanh Kadınlar'ın o\ııneulanyla. dekoruyla. ışığıyla gerçek bir ekip çalışması ürünü olarak düşikıülmesi gerektiğini \ urgulayan Arslan 'ekip çalışması yönetmeni' olarak tanımlıyor kendisini. Deneysel çalışmalara kapı açan 'Silvanlı Kadınlar' sözün tam anlamıyla inıece çalışılarak kotanlmış bir oyun. Sahne ile yeni tanışan genç oyunculardan oluşan ekip, çalışmalannda İstanbul Şehir Tiyarrolan bünyesindeki Tiyatro Araştırma Laboratuvan'nın (TAL) oyunculuk araştırmalanndan yararlanmış. Mustafa Arslan, TAL ile çalışırken en önemli kaygılarının geleneksel tiyatrodan hareketle modern oyunculuğu yakalamak olduğunu belirtiyor. Oyun, sahne diliyle yeniden yazılırken çok sayıda folklorik öğedenyararlanıİmış. Köy seyirlik oyunlarının bütün temel özellikleri kullanılmış. Kız alışverişi için erkeklerin güreş tutması. halkın ihtiyaçlan için yarattığı mitler, kalıplaşmış sözler ve uydurma devişler... Oyunun, bu yönüyle kaynağında Anadolu'nun köklü tiyatro geleneğinin yer aldığı zengin bir malzemeyi yansıtmasına özen gösterilmiş. Bu malzemeyi sahneye taşırken geleneksel Türk tiyarrosu üzerine yapıtlar vermiş olan Haşmet Zeybek'in önemli katkılan olduğunu: Zeybek'in dramaturg olarak devreye giımesiyle dramatik oyunculuktan 'açık biçim'oyunculuğa. yani her şeyin seyircinin gözleri önünde olup bittiği oyunculuk anlayışına yöneldiklerini anlatıyor Arslan. "Oyunda. Anadolu insanın kültürel karakteristiğinde önemli bir yer kaplayan unsuıiara yer vermeye çalıştık. Toprağın cömert da\randığı boiluk, bereket günlerinde köylünün sevincini yansıtan ritüellerin. danslann kökleri Anadolu topraklanndadır. Bu tip geleneklerin başlangıç noktası Anadolu'daki Dionysos şenlikleridir. İnsanın sevincini, hüznünü. doğa karşısındaki çaresi/Jiğini. kısaca vasamla bütün abşverişini bu tip ritüellerde görnıek miimkün". Bu yönüyle 'Sihanh Kadınlar', insanın daha ilk çağlardan başlayarak doğaüstü güçlere karşı kendini savunma olgusu, doğayla savaşımı ve yazgısına karşı çıkışının günümüz insanının kültürel kimliğinde de süren farklı biçimlerine tanıklık edivor. Fuan artık galericiler düzenliyor. Gü- nümüz Sanatçılan bu yıl da yapıldı. an- cak yazık ki oldukça ruhsuzdu. salt ya- pılmış olmak için yapılmış gibiydi. Bu etkinliği. sözgelimi Ingilizlerin Turner Ödülü gibi her yıl yeni bir heye- canla, daha çok önemseyerek gerçekleş- tirsek daha yararlı olmaz mıydı? Genç Etkinlik sergisinin ikıncisinin eleştirile- cek yönlen vardı ama. sonuçta Türki- ye'deki genç sanatçılann potansiyelini ortaya koyması açısından umut vericiy- di. Temah sergiler Y'ıl içinde gerçekleştirilen temalı ser- giler. oldukça yoğun ilgi topladı. Kazım Taşkent Sanat Galerisi'nde düzenlenen "Otoportreter". geçmişten günümüze portre resmimizdeki gelişimi izlemek açısından oldukça önemliydi. BM Çağ- daş Sanat Merkezi'ndeki "Sofra" sergi- si. 8 Mart Kadınlar Günü'nde yirmiyi aşkın kadın sanatçıyı bir araya getirdi - anlamlı bir sergiydi - ve, Türkiye'deki kadın sanatçıların duyarlılığını ortaya koyuyordu. Resim ve Heykel Müzesi"ndeki "Türk Resminde Figür" sergisi ise tarihsel ge- lişimi içinde Türkiye'de yapılan figüra- tif resmi ortaya koymak gibi son derece önemli ve heyecan verici biriddia ile yo- la çıkmış olsa da özellikle sergıleme dü- zeni açısından yeterince tatmin edici de- ğildi. Hüsamettin Koçan Atölyesi'nin. ka- nımızca önümüzdeki yıllarda adından çokça sözettirecekgenç sanatçılan. Aya İnni'de açtıklan l *lletişim/sizlik"temalı sergide. iletişim kav ramını çeşitli açılar- dan irdelediler. Ankara'da ise 24 sanat- çı "Güncçler" başlıklı bir sergide bir araya geldi. Gündem oluşturanlar I996'da sanat dünyası da HABITAT heyecanından etkilendi, bu çerçevede Darphane'de gerçekleştirilen iki sergi, "Dünya Kenti İstanbul" ve "Tarihten Günümüze Anadolu'da Konut ve Yerleş- me" her açıdan zengin sergilerdi: galiba bu sergileri gören herkes gururlandı! 1996'da, Maçka Sanat Galerisi yirminci yılına girdi. Bu çerçevede. i 997'yi gençlere arma- ğan etti; galeride. yıl boyu genç sanatçı- lan izleyeceğiz. Çoğu yapıtı yurtdışında- ki koleksiyonlarda bulunan Mübin Or- hon'un kapsamlı bir sergisini izleyebıl- dik geçen yıl. Aralıkta Istanbul'daaçılan '"Abidin Di- no: Bir Lsta, Bir Dünya" sergisine Gii- zin Dinoda katıldı. Milli ReasüransSarjatGaJerisi- içinde, bulunduğumuz hoşgörüsüzlük ortamıri- da. "İnançlann Buluştuğu Kent: İslaıı- bul" gibi önemli bir sergi açtı. Aynı ga- leride. 1996'da 50. sanat yılını kutlayan NeşetGünal'ın kapsamlı birsercisini iz- ledik. Geçen yıl 70 yaşına giren Adnan Ço- ker ise olgunluk dönemi yapıtlannı iki ayn sergiyle gösterdi. Tiraje Dikmen. dokuz yıl aradan sonra ilk kez geçen yıl Istanbul'da bir sergi açtı. NejadDevrim'i. ölümünün birinci yılında. büfün dönem- leri içinde en seçkin yapıtlarıyla Galeri Nev'deki sergisiyle andık. 1930'luyıllarda Türk resmineyeni bir soluk getiren D Grubu reisamlanndan CemalTollu'yu anımsadık. Galen B'de- ki sergisiyle. Büyükada'da. sanatçı aday- lanna "dünyalı bir sanat eğitimi" verme- yi hedefleyen Yeditepe Üniversitesi Gü- zel Sanatlar Fakültesi'nin kuruiması he- yecan yarattı. İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın ilk kez gerçekleştirmeyi plan- ladığı fotoğraf bienali. yazık ki ertelen- di. " Yurtdışından esen rüzgârlan burada sıralamak mümkün değü: ama geçen yı- lın en çok konuşulan etkınlikleri arasın- da. Londra'da en az 350 bin kişinin gez- diği Cezanne sergisi vardı. Hollanda'da ilk kez gerçekleştirilen kapsamlı Vermeer retrospektifi aylarca konuşuldu. Picasso, çeşitli sergiier, In- ternet'teki vveb sayfası. yeni çıkan biyografisi ve özellik- le Anthony Hopkins'in baş- rol oynadığı hayatının fil- miyle elbette yine kendin- den söz ettirdi. Andy VV'arhol. yönetmen- liöıni Mar> Harron'ın üst- lendıği "I Shot Andy \Var- hol" ile gündemdeydi. yir- mili yaşlannda ölen Amen- kalı graffiti sanatçısı Basqu- iat'ın yaşamı da film oldu. Ingiliz ressam Francis Ba- con'ın hayatını konu alan filmde yolda... 1996'da kalanlar... 1996'da sahneden çekı- lenlerdeoldu. Bız. FethiAr- da'yı, Kemal Bastuji'yi. yı- lın son günlerinde de Nail Pavza'yı yitirdik. Ingiltere'de. sanat yaşarru- nın doruğundaki Helen ChadMİck. genç yaşta ani- den öldü, ölüm nedeni hâlâ kesin olarak bilinmiyor. Ünlü grafik sanatçısı Ro- man Cieslenics de I996 ? da aramızdan aynlanlardan. 1960"lı yıllarda minimalist sanata yön veren Amerikalı sanatçılardan Dan Flavin de tarihe kanştı. Berlin'de geçen yıl açılan yeni Ulusal Galeri. ışık ens- talasyonlanyla tanınan Fla- vin'in bir yapıtıvla aydınla- nıyor geceleri. Bizim de günlerimiz ve karanlık görünen geleceği- miz. sanatçılann ışıklarıyla aydınlanacak mı yine, 1997'de? Müşfik Kenter BBT'nin başında • Kültür Servisi-Türkiye'nin 3. ödenekli tivatrosu olan Bakırköy Belediye Tivatrolan'nda. Pekcaıı Koşar'ın görevden alınmasıyla boşalan Genel Sanat Yönetmenîiği'ne Müşfik Kenter atandı. Tiyatro. sinema ve dizi çalışmalan yapan ve halen Mimar Sinan Üniversitesi'nde hocalık yapan Müşfik Kenter bu göreve atanırken. Sanat Danışmanlığı görev ine Üstün Asutay getirildi. Geçtiğimiz hafta sonu vapılan atamalarla yeni yönetimini oluşturan Bakırköv Beledi>e Tıvatrolan. 1997 yılı içerisindc açılması planlanan yeni tiyatro saionları ile daha çok izlevıciyi ti\atroyla buluşturmayı amaçlıyor. Eurimages yönetim kupulu Tüpkiye'de toplanıyor • Kültür Ser\isi-Türkive. Avrupa Sinema Hirliği'nin (Eurimages) yönetim kurulu toplantLsını karşilamaya hazırlanıyor. Avrupa ülkelerinin sınemacılanna nıadcii destek sağlayan Eurimages kuruluşu. 27 - 29 nisaıı tarihleri arasında Istanbul'du toplanacak ABD sinenıasının dünya .sinernası üzerinde kurduğu egemenliğin kınlabilmesi amacıyla Avrupa ülkelerinin filmcilerine ve sinema salonlanna muddi destek sağlayan Eurimages'in Türk sinemasına da önemli katkıîar sağlaması bekleniyor. Türk sinernasının sorunlarını aşmasında önemli bir rolü olan Liurimages. son yıllarda bazı Türk filnılerine de destek verdi. Kurum 1995 yılında. yönetmenliğini Tunç Başaran'ın yaptığı "Sen de Gitme Triyandafilis' tilnıine 1.4 milyon Fransız Frangı. Ersin Pertan'ın 'Kuşatına Altında Aşk' filmi ile Mustafa Altıoklar'ın 'İstanbul Kanatlanm Altında" filmine 1.2 milyon FranM/ Frangı maddi yardım sağladı. Eunmages aynca bu yıl. "Ağır Roman' filmine 1.4 milyon Fransız Frankı. Omer Kavur'un "Saat Kulesi' adlı filmine 1.1 milyon Fransız Frangı. Atıf Yılmaz'ın 'İstanbul"ıı Anyortım' filmine ise 1 milyon Fransız Frangı destek verdi. ODTÜ'de Ziya Gürel sergisi • Kültür Servisi-ODTÜ 40. yıl etkinlikleri kapsamında düzenlenen. Ziya Gürel'in on birinci resim sergisi. yarından itibaren 31 ocak'a kadar ODTL Prof Dr. Mustafa N. Parlar Eğitim Araştınna \'akfı Sanat Galensi'nde izlenebilecek. Sergide yağlı boya. akrilik ve karışık teknikle yapılmış 32 resim yer alıyor. Gürel. sanat anlayışını. '"Sanat için asıl olan yaşamdır. Birey toplum içinde yaşamını sürdürür. üretir. Ölüm olgusu. karşıtı yaşamdan elde etmiş yerindeliklerle nasıl sonsuzca çeşitlenen imgelere dönüştürebilmişse. yaşam da kendi içinde yakaladığımız aykırılıklarla rfhr. atrtathlı kflınır" şekltnde dile getiriyor. Aydın Arkun'un 'Paratel Evrenleri' • Kültür Servisi- Aydın Arkun resim sergisi yanndan başlayarak Vakko Beyoğlu Sanat Galerisi'nde izlenebilir. Yapıtlannda insan. evren. insanın evreni algılayışı ve insanın yaşadığımız dünvadaki amacı gibi konulan irdeleyen ve bunlan tuval üzerine karışık teknikle gerçekleştiren sanatçı 1991 yılında Garanti Sanat Galerisi ve I994'te AKM'de kişisel sergiler açtı. 1995'te Silahhane IHoşgörüsüzlükı \e 196 Kas>el'de (AI1 Fann) karma sergilerine katıldı. Sanatçının yapıtlan 1 şubata dek sergilenecek. 'Kendi Gök Kubbemiz7 Üsküdar sahnesinde • Kültür Senisi - Yahya Kemal'in yaşantısını konu alan "Kendi Gök Kubbemiz" Şehir Tiyatrolan Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi'nde 15. 16. 17 ve 18 ocak günleri sergilenecek. Sönmez Atasoy'un yazıp. Engin Uludağ'ın sahneye koyduğu "Kendi Gök Kubbemiz" adlı oyunu Toron Karacaoğlu'nun oynuyor. Oyunda. İstanbul se\dalısı olan ünlü ozan Yahya Kemal Beyatlf nın yaşantısından kesitler sunuluyor. Pınar Çocuk Tîyatrosu istanbul'da • Kültür Senisi-Pınar Çocuk Tivatrosu tarafından sahneye kovulan. 'Su Damlası ve Çocuk' adlı oyun. mayıs av ı sonuna kadar ücretsiz olarak izleyicilerin beğenisine sunuluvor. Beyoğlu Martı Sanat Merkezi'nde kasım ayından beri sahneye konulan oyun, hafta sonları saat 12.00'de izlenebilecek. Aslıhan Ünlü'nün yazdığı. Sakir Demirpehlivan'ın >ahnelediği oyunda. mutsuz bir çocuğun mutluluğu yakalamak için. su damlasıyla yaptığı eğlenceli ve fantastik yolculuk anlatılıyor. Mayıs ayı sonuna kadar çeşitli tiyatro ve okul salonlannda da sergilenecek oİan oyunun biletleri. sahnelenen merkezlerden temin edilebilecek. BUGUN • Tahsin l'nüvar Quartet bu akşam saat 23.00'te Andon Dansing'te sahne alıyor. Topluluk. Sclinı Benbağ, Saygun Arpalı, Mümtaz Solnıaz \ e Tahsin Ünüvar'dan oluşuvor. (251 02 22) • Taranta Babu Kültür Merkezi"nde saat 16.00'da •The Doors' filmi gösterilecek Burçay Anger'in 'Güncel Kültiirün Sorunlan" üzerine söyleşisi saat 18.30'da izlenebilir. • Çingeneler Zamanı. Emir Küsturica'nın filmi saat 17. 00de Beksav'da gösterilecek. I Nevhizin resim sergisi. saat 17.3Ü"da Maltepe Sanat Galensi'nde açılıyor. Sanatçının yapıtlan 3 şubata dek izlenebilir. (441 91 98) H Abelard ve Heloise. Işıl Kasapoğlu'nun vöneniğı oyun saat 19.30'da Aksanatta sahneleniyor. • Aydın Oran keman ve sinekeman resitalı .saat 19.30'da CRR Konser Salonu'nda veralacak.