Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
.7OCAK1997SALI CUMHURİYET SAYFA
TELEVIZYON 17
ShmTY 22.40 '40 Dakika'
' 12 Eylül'de
çete parmağı'
T V Servisi - Can Dün-
dar'ın gazeteci Erbil Tu-
şalp \eCelal Kazdağlııle
hazırladığı "40 Dakika'',
üzerinde çok tartışılan 12
Eylül darbesi öncesıni araş-
tırarak, •'Darbeyi çete mi
hazırladı"' sorusunu gün-
deme aetirivor. Proeramda.
"Hişkîlerağı12Eylülön-
cesine kadar uzanan çe-
tenin 1977-1980 arasın-
da gerçekleştirdiği e> lem-
ler hangilerivdi?". "Ev-
lemlerin amacı neydi?",
"Doğan Öz, Bedrettin
Cömert, Abdi İpekçi cina-
yetleri ile Bahçelievler ve
Balgat katliamlarını. bu-
giin ortaya çıkan isimler
mi gerçekleştirdi?" gibi
konular üzerinde durulu-
yor. "40 Dakika" ekibi.
Abdullah Çatlımn 12 Ev-
lül öncesinde hangi eylem-
lerde yer aldığını araştınp
Çatlı ile Hiram Abas ara-
sındaki ilişkiyi sorguiuyor.
Reklamverenler Derneği tarafından düzenlenen panele, RTÜK Başkanı Müftüoğlu da katıldı
Şiddete Hıyarı etiketi' geByor
'Kara kıta 'ya
zorluyolculuk
ShowTV 23.30
Kara Güneş Dağları -
Mountains of the
Moon / Yönetmen:
Bob Rafelson /
Oyuncular: Patrick
Bergin, lain Glen,
Fiona Shaw,
Richard E. Grant,
John Savident /
1990ABDyapımı,
135 dakika.
TV Senisi - Oldukça
farklı dünya görüşleri olan
Richard Burton (Bergin)
ve John Hanning Speke
(Glen)ilkdefal854'teAf-
rika'daki zor yolculukları
sırasında tanıştılar ve arka-
daş olduiar. Atılgan bir genç
olan Speke, elçiliği sadece
ün v e zengınlik için bır araç
olarak görüyordu. Bur-
ton'un amacı ise ilminı ge-
liştirmekti. Onun için gü-
nün birinde kâşıf olarak ta-
rihe geçıp gecmeyeceğı
önemli değildi, Çölün or-
tasında. yakıcı güneşin al-
tında bütün bunlann hiçbir
önemi yoktu: sadece yaşa-
yabilmek önemliydi...
Bob Rafelson. "Kara
! Güneş Dağlarf'ında. Rıc-
\ hard Burton'un son büyük
girışimini, John Hanning
ile birlikte Nil şelalerine
> aptıgı yolculuğu anlatı-
yor...
Burton. 19. yüzyılınrenk-
lı kişiiiklerinden biridir: bir
kâşif. mucit. dil uzmanı. ta-
rihçi, arkeolog \e haritacı.
Ingiliz toplumunun korkuy-
la kanşjk saygı duyduğu b'i-
ri...
lki kâşifln kara kıtaya
yaptıklan zor yolculuğu be-
yazperdeye getıren "Kara
Güneş Dağları", çekim
ekibi için de son derece zor
bırfılmoldu. Kenyadaçe-
kilen fılm, kavurucu sıcak.
akrepler. sinekler, kum fır-
tınalan arasında bitirildi.
20 milyon dolarlık bir
bütçeyle çekilen yapımda
yıldız oyuncuları kullan-
mak istemeyen yönetmen
Rafelson. birbirinden ilginç
ikı aktörle filmini tamam-
ladı. Patrick Bergin ve lain
Glen'in \urucu kompozis-
yonları, yönetmenı yanılt-
mayan bır görünümün ya-
şanmasına neden oluyor
filmde.
Herfilmindekendıneöz-
gü sınemasal anlatımının
dışına çıkmayan, popülizme
pek prim vermeyen bır sa-
natçı olan Bob Rafelson.
"Kara Güneş Dağla-
rı"nda bir kez daha ustalı-
ğını. sıradışılığını konuştu-
ruyor ve ortaya kaçırılma-
ması gereken bir fılm ko-
vuvor. f*> : l ı t < < ; ı ı
• Svvissotel'de
düzenlenen TV'de
Şiddet ve Çözüm
Onerileri' konulu
panelde. TV'de şiddet
izlemekle şiddet
davranışı göstermek
arasında doğrudan bir
ilişki olduğuna dikkat
çekildi. Acar Baltaş'ın (ortada) yönettiği panele (soldan) Refik Erduran, Güneş Müftüoğlu.
TV Servisi -Radvo\eTe Ömer Kayalıoğlu ve Ekrem Çatay konuşmacı olarak katıldı (KADER TUGLA).
le\ ızyon Üst Kurulu (RTÜK) Başka- arasında doğrudan bir ilişki olduğu-
na ışaret eden Baltaş. "Yaptığımıznı Güneş Müftüoğlu. çocukları te-
levizyonlardaki şiddet içerikli yayın-
lardan korumak için ekranlann köşe-
sırie "uyarı etiketi" konulmasını
zorunlu fıale getireceklerıni söyledi.
Bu konudaki çalışmalann dev am et-
tiğini \urgula>an Müftüoğlu. uygu-
lamanın anne ve babaları uyarmava
yönelik olduğunu belirtti.
Reklamverenler Derneği tarafın-
dan düzenlenen "TV'de Şiddet >e
Çözüm Onerileri" konulu panel.
dün Svvissotel'degerçekleştinldi.
Şiddet yaygınlaşıyor
Prof. Dr. Aear Baltaş'ın vönetti-
ği panelden önce Reklanuerenler
Derneği'nın yaptırdığı araştırma hak-
kında bilgi veren araştırma sahıbı
Prof. Dr. Zuhal Baltaş. şiddetın yay-
gınlığına dikkat çekti. T\"de şiddet
izlemekle şiddet dav ranışı göstermek
araştırmada. Türkiye'de bir çocu-
ğun ilkokula gelmeden önce 264
bin 420 şiddet görüntüsü izlediği-
ni. 17yaşındaisebuoranın880bi-
ni aştığını saptadık. Haberlerde de
şiddet öğlerine çok fazla yer veri-
liyor. Bu. şiddet içeren görüntüle-
rin tekrarlanması şeklinde gerçek-
leşiyor" dedı.
'Uyan etiketi' gelecek
çocukları korumak için Fransa'da
uygulanan bir uyarı sıstemı üzerin-
de çalıştıklannı anlatarak anne ve ba-
baları uvarmak için ekranların köşe-
sıne "uyarı etiketi" konulmasını
zorunlu fıale getıreceklerinı v urgula-
dı.
de katılmadığını vurgulayan
Çatay, haberlerdekı şiddeti
toplumda varolan birolayın
ekrana getirilmesı olarak de-
ğerlendirdi.
Olumlu seçenekler
Gazeteci-yazar Refik Er-
duran ise şiddetin kökenin-
de insan doğasının olduğu-
nu belirterek şiddetin herkes
için ilginç olduğunu söyle-
di. Şiddetin yasaklarla çö-
zümlenemeyeceğini savu-
nan Erduran. çözümün olumlu se-
çenek yaratmaktan geçtiğini ifade
etti.
Panelde konuşan RTÜK Başkanı
Güneş Müftüoğlu da şiddet içerikli
yayınlann en fazla çocuklan etkıle-
diğinı söyledı. Özel telev ızyon yay ın-
cılığının altıncı yılına gırdiği Türkı-
ye'de şiddetin önemli bır sorun ha-
lıne geldiğmi vurgulayan Müftüoğ-
lu. artık bir şeyler yapılması gerek-
tığıni belirtti. Müftüoğlu. telcvizyon-
lardaki şiddet içerikli programlardan
'TV şiddet öğretmiyor'
atv Genel Yayın Y'önetmeni Ekrem
Çatay ise telev izyonlarda şiddet öğe-
sinin çok fazla yer aldığı görüşüne ka-
tılmadığını ıfade ederek "Televiz-
yonun şiddeti öğrettiği tezlerinin çü-
rütüldüğü bilimsel araştırmalar
var" dedi. TY'dekı şıddetten çocuk-
lann korunmasında anne ve babala-
ra büyük görev ler düştüğüne dikkat
çeken Çatay. hayatta her zaman olum-
lu ılişkılerın bulunmadığını belirte-
rek çocuklann şiddeti de öğrenmesı
gerektiğini söyledi. Haberlerde şid-
det öğelerınin çok olduğu görüşüne
'Her şey rating değil'
Reklamverenler Derneği Başkan
Yardımcısı Ömer Kayalıoğlu da der-
neğin toplumsal sorumluluklannı gö-
zeterekbuaraştırmayı vepanelı ger-
çekleştirdiklerini söyledı. Reklam-
verenler açjsından artık herşeyin ra-
ting olmadığını ve kalite>e de önem
verdiklerini anlatan Kayalıoğlu. "Ne
yazık ki dünyada kaliteyi arttıran
bir kavram olarak bilinen reka-
bet, bizde kalitevi düşürüvor. Bir-
çok özel kanalda. haberlerde avnı
şiddet görüntüleri tekrarlanıyor.
Haberden şiddeti tamamen kaldır-
mak zor. ama kontrol edilmeli.
Kendimize uygun bir otokontrol
sistemi geliştirmelijiz" dıye konuş-
tu.
Yaşatndald doğrıdarın peşinde
'Kesişme'de Richard Gere ve Sharon Ştone oynuyor.
MURATOZER
Fransız yönetmen Claude
Sautet'nin l970yapımıbaş-
vapıtı "Les Choses de la
Vie-Hayat Bağlan"nın 24
yıl sonra Amerikalı yönet-
men Mark Rvdell tarafından
yapılan yenıden çevrımı
"Kesişme".
Güzel. yetenekli. ama so-
ğuk karısı Sallv (Stone) ile
ateşlt t.evgilisi Olivia (Da-
vidovich) arasında kalan or-
ta yaş sınınndakı nıımar Vın-
cent Eastman (Gere). bunla-
nn ötesinde 13 \ aşındaki bi-
ricık kızı Meeghan"ın(\lor-
rison) mutluluğunu düşün-
mektedır. Geçirdiğı kazayla
uzun bir geri dönüş yaşayan
vakışıklı mımar, yaşamının
hangi yöne akacağına karar
atv 22.10
Kesişme - Intersection / Yönetmen: Mark Rydell /
Oyuncular: Richard Gere, Sharon Stone, Lolita
Davidovich, Martin Landau, David Selby /
1994 ABD yapımı. 95 dakika.
verecektir... İnsan ilişkileri-
nin temel unsurlanna bir
"dalış" vapmak isteyen yö-
netmen. bunu "işinin ustası"
Sautet'nin filminde olduğu
kadar olmasa da başanyor.
Bir erkeğin. "daha geç
kalmadan" yaşamındaki
doğrulan bulma gırişimınin
bir tür uzantısı olarak kabul
edilebilırbu yapım. Ancak bu
gırişimin ne derece "etki-
li" olacağı ise kuşkulu.
Bir tür "bilmece" duy-
gusunu da beraberinde geti-
riyor "Kesişme". Fılmdeki
geriye dönüşlerin nerede baş-
layıp nerede bittiğı üzerine
kesin ıpuçlan verilmediği
için hâkirn bu duygu.
İnsan yaşamının "önem-
siz" diye bilinen kimı ay-
nntılannınnedenü "yaşam-
sal" olabildiğını. olabilece-
ğmi de gözler önüne seren va-
pıt. yıldız oyunculann (özel-
likle soğuk sanşını canlandı-
ran Sharon Stone) inandın-
cı kompozısyonlanndan da
güç alıvor.
MERCEKLE BAKINCA
IVIAH VIUT T. ÖNGÖREN
Bir SenaryoL
Belli ki efendi bir insan. ilgı odağı olmaktan hiç hoş-
nut değil. Önce, üç kışınin ölümüne yol açan bir tra-
fik kazasında rol oynadığı için çok üzgün. Belki bu
kazanın ortaya çıkardığı gerçeği henüz pek sezeme-
miş.
Türkiye'nin. içine kapanık, sessiz. ailesını geçin-
dirmekten başka bir şey düşunmeyen insanların-
dan biri. Eşinin üstune başına dikkat edin, tertemiz.
Odaağırbaşlıbirhanım. Kızıdasevimli. Hemdeek-
randa çok sevinçli. Çünkü babası tahliye edildi.
Ülkemizde böyle milyonlarca aıle var. Gerçekte Tür-
kiye'nin yapısını onlar oluşturuyor, ama hiçbırine
değer verilmiyor. Eğer temiz toplum oluşturulacak-
sa, bu iş insanlann bılinçlendırilmesıyle gerçekleş-
tirilecek.
Susurluk'taki kazanın tahliye edilen sürücüsü Ha-
san Gökçe'yı ve ailesinı Kanal D'de izleyınce belki
hepimiz bunları duşündük. Bıleklerıne kelepçe ge-
çirilerek cezaevine gönderilecek bin değil Hasan
Gökçe. Gerçekte çoktan içeri atılması gerekenler Tur-
kiye'de. hatta yurtdışında cırıt atarak gösterişh mut-
luluklar yaşarken Hasan Gökçe gibi her gün uzun
yollarda dıreksiyon sallayanlann bu ülkedeki kötü gı-
dişe en az oylanyla dur demeleri gerekmez mi?
Bunu da yıne Kanal D'de Hasan Gökçe'nın hemen
evinin yanıbaşından yapılan naklen yayını izlerken
duşündüm. Arkadaşları, Gökçe için ve ülke sorun-
ları hakkında ne güzel konuştular. ne içten konuş-
tular. Sahip olduğu bu insanîar Türkiye'nin yazgısı-
nı düzeltmede neden etkili olamıyorlar? Onlarda ek-
sık olan ne? Kendı ıçlerındeki bilinç yetersizlığı mi
yoksa bu gibi insanlann önüne çekilen engeller mi?
Ya da her ikisı mi?
Hasan Gökçe bir kahraman mı? Kesinlikle hayır.
O bır rastlantınm ortaya çıkardığı "temız" msanları-
mızdan biri. Devletin, hükumetlerın, çıkarcıların. kir-
li oyunlar peşinde koşanlann, devlet adamı nıtelik-
lerinin yanından bıle geçmemiş kokuşmuşların go-
remediği, tanımadığı ve sürekli sömürdüğu bu ulke-
nin kendı halınde yaşayan insanı. Kahraman değil.
Çünkü "kahraman'' kendi kendıne karar vererek bir
büyük işi başaran kışidir. Susurluk olayında ise rast-
lantı onemlı bır rol oynadı. Bu nedenle, Hasan Gök-
çe'yi ve çevresindekıleri rahat bırakalım ve kendısi-
nin devam eden mahkemeden bir ceza almadan ışı-
ne dönmesini dileyelım.
Ama ben yine de bir senaryo yazmaktan kendınai
alamadım. Bu olay sonucunda ortaya kendıliğınden
çıkan gerçekleri önce hiç anlamayan bir kamyon
sürücüsü. Medya onu ön plana çıkarıyor. Bu neden-
le yaşamında hiç tanışmayacağı. hiç karşılaşmaya-
cağı olumlu olumsuz ınsanlarla beraber oluyor. Hat-
ta bu kaza olmasa hiç yaşayamayacağı olaylar ya-
şıyor ve ülkesinin sorunları üzerinde düşünmeye ve
bunları önlemek için ancak kendisi gibi insanların bir
şeyler yapmasının gerektiğine inanmaya başlıyor. Çev-
resinde de dürüst, temız, ama ülke yönetimine ağır-
lığını koyamayan arkadaşları, dostları ve hiç tanış-
madığı binlerce ınsan... Sonra... Sonra mı?
Böyle bir senaryo acaba nasıl sonuçlanır? Nasıl
sonuçlanırsa sonuçlansın, bir kezyazılmaya başla-
sa ya! ^
Geçen yılın sonlarında çıkan önemli bir sinema ki-
tabı: Atilla Dorsay, "100 Yılın Filmi", Remzı Kitabevi,
Istanbût, 1996.
KENT HABERLERI
Basın-tıp işbiPliği
! • tstanbul Haber Servisi - Sağlık
muhabirlerinin haberlerinde danışmalan
, için çeşitli doktorlardan oluşan danışma
kurulu oluşturuldu. "Sağlıklı sağlık
j haberleri ve iyi hekimlik" sloganıyla.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti. lstanbul
!Tabip Odası ve Eğitim ve Sağlık
i Muhabirleri Demeği'nin başlattığı çalışma
, çerçevesinde, ayda bir yapılan
Jtoplantılarla. birayın sağlık haberlerinin
değerlendirılmesi yapılıyor.
Kitap giinleri
• tstanbul Haber Servisi - Özel Salim
Pars Kolejı'nde kıtap günlen başladı.
Kolejin tiyatro salonunda yapılan açılış
törenine yazarlar Yalvaç Ûral ve Pınar
Yılmazer söyleşi ile katıldılar.
Öğrencilerin büyük ilgi gösterdiği kitap
günleri bugün son bulacak.
KISA...KISA...
• tstanbul Emnivet Müdürü Ramazan
Er. İstanbul DG.\İ Başsavcısı Erdal
Gökçen'e nezaket ziyaretinde bulundu.
• Çağdaş Gazeteciler Derneği lstanbul
Şubesi, Metin Göktepe'nin ölüm
yıldönümü nedeniyle 8-24 ocak tarihleri
arasında "Metin Göktepe'den Uğur
Mumcu'ya" konulu bir dizi etkınlik
düzenleyecek.
• Bcyoğlu'nda aşırı dozda aldığı eroin
nedeniyle ölen Can Aslandere'ye
uyuşturucu maddeyi sattığı ileri sürülen
Gana uyrukJu İsmail İdrissu ile diğer 5
sanığın yargılanmasına devam edildi.
Mahkeme heyeti, tahliye istemini
reddetti.
; ÛKURMEKTUBU
Bahçelievler Belediyesi
prnek belediye
' Istanbul'daki metropol belediyeleri, Bah-
çelievler Belediyesi'ni örnek almalıdır. Bah-
telievler Belediyesi ÇEVKO ile birlikte baş-
lattığı örnek çalışmasında, iki yılda 50 ton
atık kâğıt toplamtş, bunlan ekonomik döngü-
ye kazandırmıştır. Bu tür faaliyetler hem eko-
homive hem de hammadde kaynağı olarak
^şın yararlanmaya maruz kalan doğaya, son
derece yararlıdır. Bahçelievler Belediyesi 'nin
Hk ^e ortaöğrenimdeki öğrencileri eğiterek
geliştirdiği proje, en azından yüzlerce ağacın
jcesim tarihini geciktirmiştir. Metropol ilçe-
jerir. sayısının 35 olduğu ve atık kâğıt topla-
dıklin düşünülürse. kaba bir hesapla. yılda or-
talama bin 500 ton atık kâğıt toplanacak de-
mektır. Atık kâğıdın kılosu. pıyasada yakla-
Şik '.0 bin lıradan işlem görmektedir. Bu da
ytlda 15 mi lyar liralık ekonomik değere denk
düşmektedir. Yerel yönetimlerin rasyonel
esaslara göre yönetilmelen, beldelerindeki
çevresel değerlerin korunmasının. ekonomik
bır karşılığı olduğunu da bılmelen gerekir.
Bu durumdi yapılması gereken. hemen bir
planlama ile ışe girişmektir.
ALİ DL'RL (emekii öğretmen) /
İSTANBUL
Devletin yardım etmediği çocuklara "Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı" sahip çıkıyor
Suçlu çocuklar topluma kazandınlıyor
İPEK VEZDANİ
Işlediğı herhangi birsuç nede-
niyle turuklanmış. yargılanmış.
tahliye edilmiş ya da hüküm giy-
mış çocuklann mahkemeye çıka-
rıldıktan sonrakı durumları hak-
kında bir flkriniz var mı?
Dev letin yardım elinin uzana-
madığı birçok alanda olduğu gi-
bi suç işlemiş çocuklann ihti-
yaçlannın karşılanması için de bır
vakfın sesi duyuluyor. Suç işle-
miş çocuklann topİuma yeniden
kazandırılmalan, öğrenimlerinın
devamının sağlanması, gerektı-
ğınde bır işe yerleştirilmeleri gi-
bi hızmetleri. 1992'den bu yana
çalışmakta olan gönüllü bir ku-
ruluş. "Türkiye Çocuklara Ve-
niden Özgürlük Vakfı" üstlen-
miş bulunuvor. \akıf başkanı
avukat Güney Haştemoğlu. bu
alandaki çalışmalarına 1985'te
kurulan "Dostlar Davanışma
Derneği" ilebaşladığını belirte-
rek, "Türkiye'de suçlu çocuk-
lar için kâğıt üzerinde çok şe>
var, ancak iş uygulamaya gel-
diğinde yapılan işler çok az" di-
vor.
Vakfın Sirkeci Adliyesi'nde
çocuk mahkemelerinin v anında-
ki irtibat bürosunda nöbet tutan
gönüllü üyeleri. ilk müdahalele-
rinı yargılanmak üzere gelen ço-
cuklann giysi. yivecek, yol pa-
rası gibi maddi ihtiv açlannm kar-
şılanmasına yönelik olarak ger-
çekleştiriyor. Ardından çocuk-
lann aile vanında desteklenme-
V akfın gönüllü üveleri ilk olarak çocuklann maddi ihtiyaçlarını karşılı\or.
si. öğrenımınin devamının sağ-
lanması. gerektığinde işe verleş-
tirilmesi için aıleye danışmanlık
yapılması gibi hızmetlergeliyor.
Bugüne dek çalışmalannı baş-
kanın ev inden v ürüten vakıf. bir
a> önce "Gençlik Eğitim Mer-
kezi" adını verdiklen Kadı-
köy'dekı 5 katlıveni bınasına ta-
şındı. Yenı binalarında çocuk-
larlavılbaşı kutlaması vaparken
bulduğumuz Vakıf Başkanı Haş-
temoğlu, şimdihk en acil ıhti-
yaçlarının bir "pivano" oldu-
ğunu söylüyor ve eklıyor:
"Müzik. çocuklarla iletişim
kurmak için çok güzel bir yol.
Cezaevinin içindeki moral ça-
lışmalarına başlarken, çocuk-
lara ilk başta müzik aracılığıy-
la yaklaşıyoruz. Daha sonra
onİarla oluşturulan ilişkiler
çerçevesinde kurulan sohbet-
lerde. birtakım ahlaki değerie-
ri. neyin doğru, nevin yanlış
olduğunu, çocuklann kendi
başlarına bulmalarını sağla-
mava çalışıyoruz. Onlara asla
suçları sorulmuvor. zira bura-
daki çocuklann hiçbirisi diğe-
rinin suçunu bilmez."
- Gençlik Eğitim Merke-
zi'nde ne gibi faaliyetler yürü-
tülecek?
- Buranm 2 katı konfeksiyon
atölv esı olacak. çocuklan sanat-
la ve zanaatle tanıştırmayı istıyo-
ruz. On kişilık bır mi^afirhane.
toplu e işi çalışmalannın yapıla-
cağı bıratölye. psikologlabırebir
çalışmalann vapılacağı odalar
v e çocuklarla ilgili araştırma ya-
pacak kişıler için bir başv uru ki-
taplığı olacak. Ayrıca yeniden
suç işlemenin önlenmesi için
grup çalışmaları vapılacak.
- \ akıf. hüküm givmiş ço-
cuklar için ne gibi çalışmalar
yapıyor?
- \letns ve Bayrampaşa ceza-
ev lerinde tutuklu bulunan çocuk-
lar ıçın haftada birer gün resim
v e müzik eğıtımıni kapsayan mo-
ral çalışması yapılıyor. Ceza-
evındekibu çalışmalar sırasında
tespıt edilen givsi ve kırtasiye
malzemeleri ihtiyacı da karşıla-
nıyor.
- Vakfın geleceğe vönelik ne
gibi projeleri var?
- En büyük projemiz çocukla-
nn mevcut "eğitim kalıplarT'na
uymayazorlanmadan. kendi se-
çecekleri derslerle eğıtılecekle-
rı "Özgür Eğitim Köyü" pro-
jesi. En az 500 hektar alan üze-
rine yerleştırilecek 10'ar kişilik
misa'firhaneler.tivatrosalonu. iş
atölyeleri. spor alanı ve eğitim
merkezinden oluşacak bir eği-
tim köyü olsun ıstıyoruz.
- Vakfa nasıl katkıda bulu-
nulabilir?
- Katkıda bulunmak isteyen-
ler. adlıvedeki odada nöbet tut-
ma. gönüllü öğretmenlik. burs
verme. iş imkânı sağlama. giy-
si. saklanabilir > ıyecek, kitap \ e
kırtasıveyardımı vapma ve eği-
tim merkezındekı çeşitli çalış-
malara katılma gibi birçok alan-
da maddi veya manevi destek
saâlavabılırler.
Y4LOVA'DAN Sl RLLMLŞTl
Mühendis Yılmaz:
Hakkımı arayacağım
İSKİ Cenel Müdürü Veysel Eroğlu
'B. Çekmece Gölü kurtanlacak'
İstanbul Haber Servisi - İSKİ Genel
Müdürü Prof. Dr. Veysel Eroğlu. istan-
bul'un 70 milyon metreküp su ihtiyacını
karşılayan Büyükçekmece Gölü ve koyu-
nun tehdit altında bulunduğunu belirtti.
Göl havzasında bulunan yapılann yıkıl-
dığını ve ağaçlandırma çalışmalannın
başladığını belirten Eroğlu, Büvükçek-
mece Gölü ve koyunun temmuz veva
ağustos aylanna kadar kurtanlacağını
söyledi. Eroğlu. 2000 yıh için "berrak
Haiiç. raavi Marmara. yeşil su havza-
ları, temiz dereler ve ortak altyapı ha-
ritalan" olmak üzere toplam 5 hedefle-
ri bulunduğunu belirtti
Veysel Eroğlu. "Çevre Korumada
İSKİ'nin 2000 Yılı Hedefleri" konulu
seminerde, İSKİ'nin Istanbul'da çevre
koruma konusunda yaptığı çalışmaları
anlattı. İlk olarak içme suvu konusuna
eğildıklerini belirten Eroğlu. yapılan ça-
lışmalar sonucunda İstanbul'da artık su
sorunu yaşanmadığını ifade etti. Eroğlu.
İstanbuİ'un en büyük eksikliklerinden bı-
rinin de altyapı haritasının bulunmama-
sı olduğunu kaydettı. İSKİ'nin Haliç için
yaptığı çalışmalara da değınen Eroğlu.
Haliç'ın kurtanlması için tek yolun bu-
raya giren atıksulann önüne geçmek ol-
duğunu belırti. Eroğlu. Küçükçekmece
Gölü'ndekı suyun kirli olması nedeniyle
kullanılamadığını da ifade ederek. "Kü-
çükçekmece Gölü için düşündüğümüz
pFOJede. buranm atıksulardan kurta-
nlması ve çevresinin yeşillendirilmesi
var " dıye konuştu.
iSKl'nin Anadolu vakası için yaptığı
çalışmalardan da söz eden Eroğlu, Ana-
dolu yakasında Göksu ve Küçüksu de-
relennin kurtanlması için buralara akan
atıksuların vapılacak 2.5 kilometrelik bır
tüneile uzaklaştırılacağını kaydetti.
TÜZAV, 1997 bütçesini değerlendirdi
Zabıtadan bütçe yasasma tepki
İstanbul Haber Servisi - Türkiye Be-
lediye Zabıtalan \akfi ıTÜZAV)'. 1997
Bütçe Kanunu'nda beledive meclıslerimn
yetkı ve kararlanna müdahale edildiğini
v e kamu çalışanlan arasında aynmcılığın
körüklendieini savundu.
TÜZAV. 26 Aralık 1996 tanhınde
1997 yıhna aıt çıkan Bütçe Kanunu ile be-
ledıve meclıslerine müdahale edildiğini
belirtti. Böyle bır vaklaşımındemokratik
olmadığını vurgulayan vakıf açıklama-
sında, yıllardır 24 çalışan zabıta ve itfa-
ıv e hizmetlerinde çalışan personele bele-
diye meclisı karan ile tespit edilen fazla
çalışma ücreti ödendiğı belırtildi. \eni
kanunda ise "Ancak bunlara ödenecek
aylık fazla mesai ücreti )990yılınüfus
sayımına göre nüfusıı 250 binden faz-
la olan belediy eler için brüt 17 milyon
500 bin lirayı. diğer belediyelerde ise
10 milyon lirayı geçmez" hükmünün
konulduğu kaydedilerek şöyle denildi:
"Bu madde ile belediye meclisleri-
nin bütçelerini özgürce yapabilmeie-
rine müdahale edilmiş. artan hayat pa-
halılığı karşısında belediye zabıtası ve
itfaiye personelinin bırakinız durumu-
nu iyileştirmeyi, mevcut durtımdan en
azyüzde25daha kötü duruma sürük-
lenmesine neden olunmuştur. Ayrıca bu
bütçe yasasıyla her ne hikmetse hep
üst sınırlar belirlenmiş ancak fazla ça-
lışma ücretinin alt sınırı belirtilmeye-
rek adeta fazla çalışma ücreti v erilme-
mesine yönelik açık kapı bırakılmaya
çalışılmıştır."
Vakıf. asken personel ve emnıyet men-
suplan arasında aynm olmazken zabıta v e
itfaiye çalışanlan arasındaki aynmın ne-
denini sorarak. bu durumun kamu çalışan-
ları arasında aynmcılığı körükleyeceğıne
dikkat çekti.
lstanbul Haber Servisi
- Yalova Termal'de ornıan
arazısı ıçınde kaçak yapı-
laşmaya karşı çıktığı için
Kastamonu'va sürülen or-
man yüksek mühendisi Fev-
zi Yılmaz. Bursa Ornıan
Bölge Müdürü Fuat Er-
dem'ı suçladı.
Termal TURBAN tesısle-
rinde yapımı devam eden
TBMM dinlenme tesısleri
için "Muhafaza karakter-
li ormanlarda yapıya izin
verilmesi mümkün değil-
dir" şeklinde basına açık-
lama yapan Fevzı Yılmaz.
Bursa Oıman Bölge Müdü-
rü Fuat Erdem tarafından.
657 sayılı Dev let Memurla-
n Yasası'nın 125. maddesi
gereğı maaş kesim cezası
ile cezalandınldı. Bu ceza-
ya karşı Bursa İdare Mah-
kemesi'nde açtığı davanın
devam ettiğını belirten Çev -
re Koruma ve Yaşatma Der-
neği (ÇEKO) Başkanı Arif
Ekim. Fuat Erdem'in. bu
olavdan sonra ormanla ıl-
gılı het açıklamayı Fevzi
Yılmaz'ın yaptığını zannet-
tığini belirterek. "Fuat Er-
dem gittiği her y erde Fe\ -
zi Yılmaz'ın Salova'da
kaldığı sürece iş (usulsüz-
lük) yapamayacaklarını
söyleyerek. tayin edilme-
si için Ankara'ya başvur-
du" dedı. Ekım. yapılan bu
başv uruya önce olumsuz y a-
nıt verildiğini. ancak D\P
\a\o\ a MÜletvekili Cevdet
Aydın'ın girışimlerıyle ta-
yinin gerçekleştiğini sav un-
du.
Bu haksız savunmaya kar-
şı susmayacağını söyleyen
Fevzi Y'ılmaz. "Şu anda
politik olarak onüm tıka-
lı. Ama. emekliliğime 10
ay kalnıasına karşınyasal
haklarımı sonuna kadar
kullanacağım. Bursa İda-
re Mahkemesi'nc veya
Kastamonu Ornıan İşlet-
me Müdürlüğü'nün bağ-
lı olduğu Zonguldak İda-
re Mahkemesi'ne başvura-
cağım" diye konuştu.
DR, TAHSIIN AKGUN LTARDI
'Anestezide alerjiye
dikkat edilmeli'
İstanbul Haber Servisi
- Amerikan Hastanesi Genel
Yoğun Bakım Bölümü Şe-
fi Dr. Tahsin Akgün. anes-
tezi sırasında kullanılan ilaç-
lann alerjik olabıldiklerini
belirtti. Hastaların aneztezi
öncesi mutlaka anestezistle-
ri ziyaret etmesini isteyen
Akgün. dikkat edıldiği za-
man bu nedenle ölüm olayı
yaşanmadığını söyledi.
Amerikan Hastanesi'nin
"Tıbbi Konferanslar Di-
zisi" kapsamında dün Dr.
Tahsin Akgün'ün "Anes-
tezi ve Alerji" konulu kon-
feransı yapıldı. Akgün. Ami-
ral Bristol Hemşirelik Oku-
lu'ndakı konferansta, anes-
tezide alerji durumunun or-
taya çıkması için hastanın
bünyesinin müsait olması
gerektiğini kaydetti. Bırki-
şiyeanestezı vapılacağı za-
man durumunun gözden ge-
çirilmesi gerektiğini belirten
Dr. Akgün. "Bunu tespit
için test gerekmez. Ancak
hastaya sorulup daha ön-
ce alerji olup olmadığı
araştırılmalı. Hastay la iy i
bir diyalog kurulmalı" di-
ye konuştu. Akgün. aneste-
zide yaşanan ölümlerin is-
tatistik olarak '0' olduğunu
(bir bölü 10 bin) bunun da
önlenemeyen komplikas-
yonlar nedeniyle yaşandı-
ğını kaydetti. Anestezide
kullanılan ajanlan üçe ayı-
ran Akgün. şu bılaılen ver-
di:
"Anestezi hipnolik
ajanlarla başlar. Bunlar.
barbiturik asit türevleri
ve imidazol türevleri. ben-
zol diazegündür. Bundan
sonra ağrı kesiciler (mar-
jin ve morfin grubu) gelir.
Sadece solunum yolunu
güv encey e almak için kul-
lanılan kas gevşeticiler ise
en fazla alerjiye yol açan
ajanlardır. Biz hastanın
işini şansa bırakmamak
için en az alerji yapabile-
cekilaçları kullanıyoruz."