Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 OCAK 1997 CUMA
14 KULTUR
31 Ocak'ta doğan ünlü besteci Franz Schubert'in 200. doğum yılı konserlerle kutlanıyor
Klasilvıııiiziğiıı Çehov'u• Schubert, bugün
îngiltere ce Londra'da
Wigmore Konser Salonu'nda
5 saat sürccek bir konserle
anılıyor. Bu yıl içinde
yayımlarLTiası beklenen ve
700 besteden oluşan Schubert
şarkılannın bütününü biraraya
getiren koleksiyon 1998'e
ertelendi.
Küttür Stnisi - Ünlü besteci Franz
Schubert'ın 1828 yılındakı trajik ölü-
müyle. müzk dünyası yetenekh devle-
rinden binn daha yıtırmış oldu Schu-
bert öldüğtkde. 32 yaşına basmasına ı-
ki ay kalmışt. "Myanalı klasikçiler* eko
lünün hayatakj tek temsilcısiydi öldü-
ğünde. Beethoven öleli bır yıl olmuştu
Bu ekol ıçırde, kendısınden önce gelen
Haydn, Mozart ve çağdaşı Beetho-
ven "den aynlan bir yönü \ardı
Aralarındıkı tek gerçek Vıyanah oy-
du. Müzığınoeşığı sayılan bu önemlı ken-
tin tınılannn yanı sıra atalannın geldıği
Bohemya'riTi halk melodılen ve ntmle-
riyle doluycu müzığı Bu yıl 31 ocakta.
müzik dünyisı bu buyük bestecınin 200.
doğum yıldönumünü kutluyor.
200 yıl önce 31 ocak günü Viyana'da
dünyaya gelen Schubert'ın kalpten gelen
sarsıcı. bağışlayıcı. mutluluk kaynağı
müzıği gunûmüzde bütün ınsanlığm ge-
reksinimi olan duygulan yeniden hatır-
latıyor.
Schubert'in müzık tanhının en büyük
bestecisi olduğunu ıddıa etmek ne kadar
güliinç. hatta gereksız olsa da, onun ya-
şadığı dönemın ve sonraki yüzyıllann en
sevılen müzik adamlanndan bıri oldu-
ğunu da unutmamak gerek.
Schubert. müzığin Çehov'u olarak bı-
linir; çünkiı tıpkı Çehov gibı o da soka-
ğın yoksul.zavallı. duşmüş ınsanını ko-
nu edınir. Duygusal yönlendirmelerden
kaçınarak mutluluğu ve keden anlatır.
Schubert konserlerle anılıyor
Franz Schubert, doğumunun 200. yılı nedeniyle bugün Ingiltere'deki
Wigmore Konser Salonu'nda 5 saat sürecek de\ bir konserle anılıyor.
Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası da hafta sonu konserlerini Schubert'e
ayudı. Bugün saat 19.00 ve yann saat 11.00'de gerçekleştınlecek
konserlerde orkestrayı şef Rengim Gökmen yönetecek. Schubert'in'Do
Majör Büyük Senfoni', 'İtahan taranda uvertür'ü ve Mozart" ın 'İki
Piyano Konçertosu'nun yorumlanacağı konserlere Anni-Raffı Petrossian
piyano ikilisi solist olarak katılacak.
. malan dınleyeni duygusal
cendereye sokmaz. oisa oisa ınsanı ruh
hallennı betımler. Schubert. Beethoven'a
hayranlığının yanısıra Mozart'tan da et-
kılenmıştir
19 yaşındayken '5. Senfoni'sıni beste-
ledığınde not deftenne şunlan yazmıştı:
"Mozart, ölümsüz Mozart! Ruhumuza
daha iyi bir dünyanın ışıklannı dolduru-
vorsun" Ancak onun Beethovenve Mo-
zart"tan farklı yönü. ınsancıllığıdır. Be-
ethoven'ın ben-merkezcılığı, Mozart'ın
mükemmelıyetçılığı ve Bach'ın akade-
mısyenlığinden Schubert'te eser yoktur
Schubert tutkunlan ıçın onu dınlemek.
çok yakın bir dostla sohbet etmek gıbı-
dır Tıpkı Çehov gıbı.
Bu yüzden pek çok müzık eleştırme-
ni Schubert ıle Çehov arasındakı paralel-
lıkten söz etmeden yapamaz Nevüle
Cardus'a göre Schubert, ınsanlığa çok
önemli mesajlar \eren. ınsanı anlatan bır
müzısyendir Aradan geçen ıkı koca asır,
sanat dünyasında Schubert'ın "gerekliu-
ğjni' daha bir önemli kılmıştır. Onun mü-
ziğı yaşamın güzelliğinı, yaşanılırlığını
gösterir tıpkj 'Do Majör BüyükSenfoni-
si'nde olduğu gibi' "İyi geceler, iyi gece-
ler! Herkes uyanana dek kederi uzaklaş-
tır kendinden. Dolunayyükseüyor, sis çö-
zülüyor. Üzerimizdekigökyüzü ne kadar
da geıüş!".
1991 yılında 200. ölüm yıldönümü
dünya çapmda görkemlı etkınlıklerle
kutlanan Mozart'la karşılaştınldığında,
Schubert ıçın düzenlenen etkinlikier ol-
dukça alçakgönüllü kalıyor. Mozart'ın
ölüm yıldönümünde, tüm yapıtlannın
yeni baskılanyayımlanmış,CD ler çıka-
nlmış ve Mozart'ın yaşarru ve müziğıy-
le ılgıli yeni kitaplar basılmıştı. Schu-
bert'ın 200. doğum yıldönümü ıçin ya-
pılan kutlamalar ıse sınırlı. Bu açıdan
bakıldığında. müzik dünyasında Schu-
bert'ın hâlâ Mozart'ı birkaç adım geri-
den ızledığı görüşünün değışmemiş ol-
duğu ortaya çıkıyor
Bu yıl içinde yayımlanması beklenen
ve 700 besteden oluşan Schubert şarkı-
lannın bütününü biraraya getiren kolek-
siyon 1998'e ertelenırken. bestecınin
tüm yapıtlannın derlenerek bırarada su-
nulması ışıne ıse şimdılikkımse el atma-
ya yanaşmıyor Schubert'ın. pek çok
bestesinı yanm bırakmış olması ve bın
kadar bestesinden her bırinin aynı kali-
tede olmayışı. muzıkçılerin ışını zorlaş-
tınyor Operada da şansını deneyen
Schubert'\n 16 adet projesi olduğu, an-
Sinemakırda tatille bidikte
esen animasyonfirtınası
KültürServisi - Sınema
salonlan, yanyıl tatılinde
küçük ızleyıcıler içın bır-
bmnden eğlencelı anımas-
yon filmlertedolup taşı-
yor. Masal\ahramani tah-
ta kukla Pinokyo'nun ma-
ceralan, ünlü basketbolcu
Michael Jordan'lı muhte-
şem bır basketbol şölenı
'Space Jam\ kahraman
köpek Balto. Vıctor Hu-
go'nun ünlü yapıtından
aynı adla smemaya aktan-
lan çızgı fılm uyarlaması
'Notre Dame'ın Kambu-
ru' ve Amold Schwarze-
negger' ın çaresız baba ro-
lünü üstlendığı 'Babam
SözVerdi',küçük izleyicı-
lerı bambaşka dünyalara
götürecek bırertatıl arma-
ğanı..
1881de Carlo Collo-
di'nın edebıyat dünyasına
kazandırdığı. dünyaca se-
vılen bır klasığin yenı
uyarlaması 'Pinokyo'. bır
oğul ısteyen babanın ve
doğmak isteyen bır ruhun
öyküsü. Geçmişin karanlı-
ğına gömülen çam omna-
nında. kukla ustası Gepet-
to dolaşmaktadır. Bır odun
parçasını gözüne kestıren
Gepetto. onu kukla yapı-
mında kullanmak üzere
alır ve hazır hale getirmek
içın ateşe atar. Gepetto, o-
dun parçasını ıncelerken
ortasındakı L & G harfle-
ri yazılı kalp şekli dıkka-
tını çeker ve içındekı sesın
etkısıyle bütün gece çalı-
şarak kuklayı yapıp bıtmr
Sevgı dolu gözler, açık
kahverengı saçlar. sevım-
lı bır ağız ve yalan söyle-
diğinde uzayan bır bu-
run... Kuklanın adı Pinok-
yo'dur Vıdeo klıp pıyasa-
sında büyük ün kazanan
Steve Barron'un yönettığı
fılmde Gepetto'yu. 'Ed
Wood'dakı perfoıroaft&r/*'
la Oscar kazanan oyuncu
Martin Landau canlandı-
nyor. Fılmın soundtrack'i
de ünlü iki popmüzısyenı-
nm. StevkWonderv e Qu-
een'ın gıtanstı Brian May
ımzasını taşıyor.
Cnlübasketbol oyuncu-
su MichaelJordan'ın baş-
rolünü üstlendıği 'Space
Jam' ıse basketbolsever-
ler ıçın şölen nıtelığinde.
Canlandırma sineması
tekniğıyle normal fılmı
kavnaştıran bu fılm ızle-
yıcıyı hayal dünyasının
eğlenceli boyutlanna gö-
türüyor.
Pans'tekı Notre Dame
Katedrali'nın kambur
zangocu Quassımodo'-
nun acıklı öyküsü, VValt
Disney Pıctures'ın 34
anımasyon fılmı 'Notre
Dame'm Kamburu'nda
bir kez daha sınemaya ak-
tanlmış. llk kez 1831'de
yayımlanan ve o günden
bu yana edebıyat başya-
ptflan arasındakı yerinı
konıyan Victor Hugo'nun
klasıği 'Notre Dame'ın
Kambunı'ndan uyarlanan
film, Disney'ın bugüne
dek ürettığı en tutkulu ve
gerçekçı müzikal niteli-
ğinde. Çocukluğundan
beri Notre Dame Kilise-
sı'nde yaşamakta ve son
derece baskıcı bır yargıç
olan Frollo'nun gözetı-
mınde bulunan çırkin ve
kambur zangoç Quassı-
modo. 'Soytanlar Festiva-
li'nde güzel Çıngene dans-
çı Esmeralda ve Frol-
lo'nun yenı gardıyanlar
yüzbaşısı Phoebus ile kar-
şılaşır. Quassimodo'nun
amacı Soytaniar Kralı se-
çılmektır. ancak ınsanlar
onun kılısenın zangocu ol-
duğunu anlayınca üzenne
saldmrlar. Kalabalık ıçın-
de ona yardım eden tek kı-
şı Esmeralda olur..
Gerçek bir öykû
Küçük sey ırcilere yöne-
lık olarak dü!>ünülmüş bir
başka fılm de kahraman
köpek Balto'nun seruven-
lennı anlatan. bır başka
Disney yapımı 'Balto'.
1925'te felakete ugTamış
Nome kentinı kurtarmak
amacıyla tehlıkelı sular-
dan geçerek Kuzey Kut-
bu'nun soğuk tipisıne kah-
ramanca göğüs geren kı-
zak köpeklerine adanan
fılmın yönetmenı Simon
VVeDs. Yaşanmış bır öykü-
yü yansıtan 'Balto' küçük
seyırcıler kadar yetişkınle-
re de seyn hoş bir fabl ör-
neğı sunan bır çizgi fılm.
•Babam SözVerdi' dey-
se, eskı termınatör. ko-
mando v e yenılmez sav a^-
çı Schvvarzenegger, bu kez
bambaşkabır savaşm ıçın-
de Yılbaşı öncesınde oğ-
luna sezonun en müthış
oyuncağını almak ıçin
vahşı bır hedıye avına çı-
kan zavallı babayı canlan-
dınyor. tş hayatı ıle özel
hayatı arasında hokkaba-
za dönüşen babanın övkü-
sünde 'terrainatörümüz'
kahkaha dolu bır tempoy-
la rolünün hakkını ven-
yor! Yönetmen Brian Le-
vant 1) Pinokyo, 2) Notre Dame'ın Kamburu, 3) Space Jam, 4) Balto, 5) Babam Söz Verdi.
Adam Kitabevi'nde kitabın aydııılığı
Adam Kitabevi'nin açılışını Server Tanilli bir mesajla kutladı.
Kültür Servisi - Beyoğlu. ye-
nı bır kültür ve kıtap merkezıne
daha ka\uştu. Öncekı akşam
açılışı gerçekleştırilen Adam Kı-
tabevi'nde sanat ve edebıyat
dünyasından pekçok isım bir
araya geldı. Prof. Server Tanüli
de Adam Kitabevı'nın açılışını
Strasbourg'dan gonderdıği me-
sajla kutladı Tanıllı. mesajında
şunlan söyledi
"Yülar öncesinin - o güzelim -
Yeni Dergi'sinin okuyuculann-
dan biriyim. Memet Fuat'ın, o-
nun kadar önemseyip emek ver-
diği Adam Sanat dergbinin de
yülanmış izleyicüerindenûn.
Adam Yayınlan'nın, tam on altı
yıl önce çıkardığı ilk kitabından
başlayarako yayınlardan da pa-
yınıı aldım durdum.
Sözünü ettiğjm dergilere ve ki-
taplara, çok şey borçlu olduğu-
mu söylernelrjim. Bunu övüne-
rek söyleyecek benim gibi daha
bınlerce okuyucu vardur ülke-
mizde. Her zaman belirtmiş ve
bilincindeolmuşumdur: Bu der-
giler, bizde kendine özgii birer
"okul" olmuşlardır. Sanatın.
toplumlailişkisinigöz ardıetme-
den hakkını vcrcn. öncülük >a-
pan, ayağı yere basan bir kültür
politikası güden bu dergilere o-
muz vermiş çoğu kalem sahibi
de bugün burada bulunuyor. On-
lan derleyip topaıiayan Memet
Fuat gibi bu kalem sahipleri de
haklı bir övünç içinde olmahlar.
Ctkemizde sanatın ve bilimin.
tek kelimeyle kültürün karşısm-
dasığ, unıksuz.geriyedönük,ka-
ranhkçıve ilkel düşmanlann,üs-
telik iktidarda olarak cirit attıgı
şu acılı dönemde, bu insanlann
yaptıklan daha da büyük bir
önem taşıyor. Açık konuşalım:
Kültür, bizim anladığımız an-
lamda. insana, topluma ve çağın
isteıierine açık kültür, bir saldı-
n karşısuıdadır. Biz bu saldınva
karşı. kitaplarla, dergilerle. söy-
leşi ve konferanslarla karşı çıka-
cağız.
Başka silahunız vok!
Bilimin reddedilemez kanıtla-
n, sanatın ufka getirdiği zcngin-
lik, felsefenin sentezi: Işte topu-
muz tüfeğimiz'.
Bilinçlerin metafızikle çarpt-
tıldığu kafalann ve vicdanlann
büyü ve mistikle saptirıldığı bu
nankör yıllarda, aydınlığın mü-
cadelesineomuzverenler arasın-
da, Adam Yayınlan'nın yetiştir-
diği binlerce okuru da görecek-
siniz Adam Vayınlan'nın ilk ki-
tabuu yayımlavışının üzerinden
geçen tam on altı yüın sonunda,
bugün açılışını yaptığunız kita-
bevi, içindeki cafe-bar ve çok
amaçhküçüksalonu,şûndiye ka-
darki sanat ve düşün eylemini
daha da boyutlandıracak ve ona
bir zenginfik katacaktır.
Bu günü görmek, sizler gibi
benim için de pek mutluluk veri-
cidir. Ve bu günü hazırlamış
olanlan candan kutlarken hepi-
nizin sevincini paylaşıyor, Adam
Kitabevi'ne gelecek için candan
başanlar diliyorum. Kadehimi,
şu anda. yine o eski ilk yıllarda-
ki gibi pey nir ve şarapla, Memet
Fuat arkadaşınuzm sağuğuıa ve
sizlerin onurunuza kaldınyor,
hepinbdsevgive saygılarlaselanv
üvorum."
11 bıne yakın kitap çeşıdı ve
25 bıne yaklaşan sayıda kıtabı
bulunduran Adam Kitabevı. ls-
tanbul'dakı en zengın kıtap çeşı-
dı bulunan kitabevı olmayı
amaçlıyor Uğur Mumcu hafta-
sı dolayısıyla Mumcu'nun tüm
yapıtlan yüzde 10 ındinmle
okiıyucuya sunulurken 10 nisa-
na dek sınema bıletı getiren her-
kese, kıtap satışında ındirim uy-
gulanıyor
YAZIODASI
SELtM İLERİ
cak bunlardan yalnızca üçünun yaşadı-
ğı sırada sahnelendiği bılınıyor. Otekiler,
çağdaşlannca beğenilmediğinden yıllar
içinde unutulmuştu.
Yaşamıyla da ügi çekiyor
Son üç piyano konçertosu, tamamlan-
mamışolmasına karşın son derece başa-
nlı olan do majör senfonılen. Kış Yolcu-
luğu ve Kuğunun Şarkisi gibi yapıtlany-
la müzik dünyasının unutulmazlan ara-
sına giren Schubert. Haydn, Mozart ve
Beethoven'ın aksıne yaşadığı dönemde
uluslararası üne kavuşmamiştı Schu-
bert'ın yeteneğının farkında olan ufak
bır müzık çevresı dışında adını duyan
pek yoktu.
Günümüzde artik genış bir hayran kit-
lesı bulunan Schubert. yaşamıyla da il-
gi çekmey ı sürdürüyor: Batıda çıkan çok
sayıda biyografısı arasında. sanatçının
eşcinsel olduğundan söz ediliyor. Tartış-
malann başlıca nedenı. Schubert'in,
hakkında en fazla eşcinselhk dedikodu-
su yapılmış sanatçılardan biri oluşu. Be-
ethoven ve Mozart gibı dehalann yaşa-
möykülennı yazan Maynard Solomon.
söz konusu ıddıayı ortaya atınca başta
eşcinsel dernekleri olmak üzere cınsel
tercıh serbestlığıni savunan pekçok ku-
ruluş Schubert'e sahıp çıktı. Ancak So-
lomon'a göre ıddialann olumlu bır yanı
da var. O da. Schubert'ın müzikal deha-
sını yeniden ınceleme ve yorumlama
olanagı
Şiirler Anasmda
Sabahattin Kudret Aksal'ın Ş/ırier'inı yeniden
okuyordum. 1940'lardan 1990'lara ulaşan bu emek
'düzey' açısından çokdüşündürücü geldi bana: Sa-
bahattin Kudret, şiirde düzeysizlığe tahammül ede-
memiş şair!
Kimi şiirlerinde düzey arayışı belli bir soğukluğu,
handiyseaşın uzaklığı gereksinmiş. Kimı şiirterindey-
se haylı içli duygular kırpıldıkça kırpılmış.
Ama uzaklardan biryerlerden kentler, sokaklar, ev-
ler, mevsımler bir hatırtayış sağanağıyla çıkageliyor.
Sabahattin Kudret, onları şöyle bir soyleşip geçıp gi-
diyor sonra.
Geçenlerde sevgilı Ayda Aksel, "Şıir, şaırin ko-
nuşmasıdır", demişti. Sabahattin Kudret de ıçlenış-
lerden konuşurken duygularına şöylece kapılıp ge-
çip gidıyor ışte. Bakıyorsunuz, yıllar öncesınde kal-
mış bir 'an' bütün şiddetiyle esıyor, sonra dinip yiti-
yor, sanki büsbütün siliniyor, sanki hıç yaşanmamış
bir an olup çıkıyor.
Başlangıçta tam böyle değilmiş. Şarkılı Kahve'nin
şiirlerinde daha güleç, daha hüzünlü, daha paylaş-
macıymış şair. Gıtgıde donuklaşmış. Donuklaşmış
diyorum, öte yandan, donukluğunda buz saraylan-
nın göz kamaştırıcı ışıltısı okunuyor.
1950'lerde yazdığı bır şııri var: "Giden". Aradan
geçen onca zaman. o şıirdeki sızıyı ne yazık ki bu-
güne taşıyor:
"Ha/ıç kıyısındaki evde I Dört çocuklu ailenin I Ha-
li yamandı I Geçen gün mısafirtığe gittığimde
"Gerçi evlennin önü deniz 1 Denız değil kirii su !
Çocuklann yüzune baktım I Ne bet ka/mış ne benız
"Çalışıyorher biri bir ışte I Ellerine geçen ne/Ge-
çen de gidiyor eve ekmeğe I Ne üstte var ne baş-
ta
"Küçük bir halılan vardı eskıden I Dururdu oda-
nın ortasında I Görmedim bu kere I Sade o mu gi-
den
"Bir şey uçmuş gitmiş yüzlennden I Insanı yaşa-
maya bağlayan bir şey I Insanı umutlu eden güzel
eden I Insanı insan eden."
"Giden", okudunuz, çok acı bır şıır. inamlmaz ya-
lınltkta ama ınsanı allak bullak ediyor. Haykırmaksı-
zın söylüyor acıyı, büyük çogunluğun yaşam koşul-
lannı.
Sabahattin Kudret tekil ömek degıl. Şıire yakla-
şım tarzlan birbınnden farklı şairier, dahası, neredey-
se dünya görüşlen farklı şaııier, nice yıllar toplum-
sal endışeleri de dıle getırmeyi gereksınmışler. Pek
çok şiir hatırlanabılir.
Son yirmiyıldaysabu endişe. 'toplumsalendişe'
şıırden, öyküden, romandan gitgide kopartıldı ben-
ce. Halıç'tekı aile, her bıri bır ışte çalışan soluk be-
nizlı çocuklar, şimdı çok daha kalabalık bir kitleyi
oluşturuyor. Gelgelelım o kıtlenin şairlen ne kadar az!
Orhan Kemal'in ardılı romancılar ne kadar az!
Olanca bıreysellıği içinde toplumsala açılan Sait Fa-
ik bugün ne kadar az!
Sabahattin Kudret'in "Giden "i beni Behçet Ne-
catigil'ın bazı şiirlerine alıp götürdü, hiç unutama-
dığım şiirlerine. Ezbere bildiğım dizelerdi, yıne de bır
kez daha okudum krtapları kanştınp:
Necatigil 'eWer'in dar bütçeli sofralanndan yakı-
nıyordu. Geçim kaygası, boğaz derdi, yaşamak- ya-
•«"•şayabilmek kaygısı boğazda bır düğüm öup çdQt«Ş-
tı. Elli yıl önce yazılmış bır şiinn şu dizeleri şimdi çok
daha gönül yakıyor:
"Küçükler, büyük adam yenne evlerin kiminde: I
Çocuklan ışe koştu kalabalık aileler. I Okul çağlan-
nın kadersızyavrulan. I Ufacık avuçlanndan akşam-
lan akan ter I Tuz yerine geçti evlerin yemeğinde."
Necatigil'in gördüğü "hep paraya saygı camlar",
o dükkân vrtrinlen bugün büsbütün ışıl ışıl, teknolo-
jinin bütün olanaklarıyla daha çekici kılınmış, karşıt-
lık çok daha derinden hissedilıyor. Yalnız şairier Ne-
catigil kadar "zifir sansını dükkân vitrinlerinde" gö-
remiyorlar, görmekten uzak duruyortar.
Hepsi bizı yetiştıren şiirterdi. Bizi bugünün baya-
ğı değersizliklerinden uzak tuttular.
Necatigıl'den dızelerî lütfen çevrenizdeki herkese
okuyun:
"Kasaplarda manavlarda bazı yorgun kadınlar I
Hep de tenha saatleri seçerler/ Sonra yavaş birses-
le I Çocuk ıçın hasta kaç gundür yemiyor I Bıraz et
bıraz meyva ısterier."
"Insanı insan eden" şeyler başka nasıl gerı
dönecek bıze?!
Tıyatrocu Hümaşah Hiçan öldii
• Kültür Servisi- Türk tiyatrosuna uzun yıllar emek
veren Şehır Tiyatrosu sanatçılanndan Hümaşah Hiçan
72 yaşında yaşamını yitirdi. Sanat yaşamına 1947
yılında Açıkhava Tıyatrosu'nun açılışında oynanan
'Kral Oidıpus'adlı oyunla başlayan Hiçan, emekli
oldugu güne kadar 100'ün üzerinde piyeste rol almıştı.
Sanatçının bugüne dek oynadığı oyunlar arasında
•Karanlık Bebek' (1949), 'Don Juan' (1950), 'Ölu
Krahçe' (1951). 'Hisse-i Şayıa'(1953), •Hanımlar
Terzihanesi' (1954), 'Bır Kilo Namus' (1958),
'Gazeteciden Dosf (1962). 'Keşanlı Ali Destanı'
(1989) yer alıyor. Hiçan'm cenazesi bugün saat
11.00'de Harbıye Muhsın Ertuğrul Sahnesı'nde
yapılacak törenden sonra Silivn Kapı Mezarlığı'nda
toprağa verilecek
KÜLTÜR • ÇİZİK
KAMİL MASARACI