03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 OCAK 1997 CUMA 12 HABERLER Kaçak giPiş yakatandı • İsUnbul Haber Servisi - Yunaaistan "dan Türkiyeye sahte kimhkle kaçak ginş yapar. ve PKK'li olduklan öne sûrülen 7 kişj yakalanarak gözaltına alındı. Aralannda Bostancı- Bakııkö) seferini yapan deniz otobûsüne bomba koyduğu öne sürülen Bülent Kartal'ın da bulunduğu Düzgün Eskin, Yusuf Kantokan ve Dilek Bulak Istanbul DGM tarafından tutuklanarak cezaevine göndenldi. TBMM'de oylama taröşması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu"nda hükümet ortaklannın. çalışma saatlerinın uzatılmasını öngören önensı oylanırken sert tanışmalar yaşandı. Muhalefet partıleri bazı oylamalann yinelenmesi isteklerinın reddedılmesi üzerine sıra kapaklanna vurarak uzun süre oylama sonuçlannı protesto ettıler. Iktidar sıralanndan da "Yuh" sesleri yûkseldi. Enerji-kara para i • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkıye Maden lşçileri Sendikası, muhalefet narti liderlenne gönderdiği mektupla. tenrıik santral ve kömür ışletmelerinin dev rine karşı çıkılmasını istedı. Santrallann ve kömür işletmelerinin devrinın Türkıye'yi enerji darboğazına sokacağına dikkat çekilen mektupta, "Bu devır. ikramın yanı sıra bir kara para aklatma operasyonu kuşkulannı da ciddı biçimde gündeme getirmektedir" denildi. Uyuşturucu operasyonu • Yurt Haberleri Servisi - Hakkâri'nin Yüksekova ilçesınde, 20 kilo 800 gram baz morfîn ve afyon ele geçirildi. Uyuşturucuyla ilgili olarak tkisi tranlı üç kişı gözaltına alındı. Bölgede geçen yıl yapılan operasyonlarda da piyasa değerinin 10 trilyon olduğu tahmin edilen 1 ton uyuşturucu, 954 litre asit anhidrit ile nükJeer silah yapımında kullanılan bir kilo kırmızı cıva ele geçirildiği açıklandı. Karadeniz'de gemi batd • TRABZON/RİZE (Cumhuriyet) -'Ahmet Akdeniz' adlı yük gemisi önceki akşam Karadeniz'dekı fırtına nedenıyle Rize tyıdere açıklannda alabora olarak battı. 9 kişilik mürettebattan üçü kayboldu, altısı kurtanldı. Geminin batmasmdan sonra kaybolan gemicilerin aranması için ilgili birimlerin hiçbir çahşma yapmadıklan belırtildi. Geminin sahibı Ahmet Akdeniz, kendi çabalanyla kaybolan mürettebatı aramaya çalıştıklannı söyledı. Kuyumcu soygunu • İstanbul Haber Servisi - Şehremini Büyük Saray Meydanı'nda bulunan Anadolu Kuyumcusu'nu dün 17.30 sıralannda soymak isteyen 3 soyguncu, kendilerine direnen işyeri sahibi Mustafa Yıldınm Öztürk'ü öldürdü. Kuyumcunun bulunduğu caddeyi kontrol eden çetenin diğer 2 üyesi ise iki görgü tanığını yaraladı. Yetkililer, olay yerinde 4 adet Kalaşnikof marka, 2 adet de 9 milimetre çaplı olmak üzere 6 adet boş kovan bulunduğunu belirterek, soygunculann kuyumcudan herhangi bir ziynet eşyası ve para alamadıklanm kaydettiler. Öte yandan Bağcılar'da Çaykur'a ait bir depo da aynı saatlerde maskeli 2 kışi tarafından soyuldu. Deponun duvarlanna sloganlar yazan soyguncular 250 milyon lira alarak kaçtılar. Düzeltme • TURBAN oylamasıyla ilgili haberimizde, Genel Kurul'a katılmadığı belirtilen CHP Ankara MilletvekJİi Ali Dinçer'in, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi toplantısı içın Strasbourg"da bulunduğu yer almamıştır. Düzeltir, özür dileriz. Ankara'daki Aczmendilerin duruşmasmda 42 kişi serbest bırakıldı Sarığmı çıkaran tahliye edîldi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - An- kara Devlet Güvenlik Mahkemesi. "güven- lik güçlerine mukavemette bulunduklan, laik cumhuriyet ve Atatürk aleyhinde ko- nuşma yaptıklan. laik düzeni değiştirmek amacıyîa oluşturulan örgütegû-dikleri" ge- rekçesiyle yargılanan 125 tutuklu Aczmen- di saıuktan 42'sinin daha tahliyesine karar verdı. Mahkeme, 41 sanığı. dünkü duruş- maya sarıkJan ve cüppelenni çıkararak gel- dikleri, 1 sanığı da Aczmendi olmadığı ge- rekçesiyle serbest bıraktı. Aczmendi davasındaki tavn nedenıyle Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın hakkında soruşturma açtığı DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, duruşmada. "1400 sene öncesinin kıyafetine bürünmenin. dine ve dini inanç- lara uygun bir davranış olmadığı açıktır. BüyükAtatürk'ün haürasına pervasızca ve hayasızca yapılan saldınlar asla takipsiz ve cezasız kalmayacaktır'* dedi. Sank ve cüppelenni çıkaran, ancak uzun saç ve sakallannı kesmeyen 41 sanık, kılık ve layafetleri kontrol edilerek duruşma sa- lonuna ahnd\. Savcı Yüksel, sanıkların • Davadaki tavn nedeniyle Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın hakkmda soruşturma açtığı DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, "1400 sene öncesinin kıyafetine bürünmenin, dine ve dini inançlara uygun bir davranış olmadığı açıktır" dedi. uzun saçlı ve sakalh hallennin de DGM Yasası'na aykın olduğunu belirterek duruş- maya alınmamalannı ıstedi. Mahkeme he- yeti. savcının istemini reddettı. Esas hakkındaki mütalaasını veren Sav- cı Nuh Mete Yüksel. Aczmendiliğın geç- mışi ve müritlenn giyim-kuşamlan ile ilgi- li bilgi verdikten sonra. her devrin kendi şartlanna göre bir giyim şekli bulunduğu- nu, 1400 yıl öncesinin kıyafeti ile bugünün kıyafetinin birbirine uymamasının doğal olduğunu söyledi. Yüksel, "•Samklar ısrarla bu kmfeüeri- ni her zaman ve her yerde giymekte, saygı kurallarını dahi hiçe sav maktadırlar. Sa- nıklann bu layafetleri artık dini inanç gere- 0 yapılan bir iş değttdir. Samklar, bu kıya- fetleri ile laik cumhuriyet rejimine, Ata- türk'e ve cumhuriyet kanunlanna tepkile- riniortaya koymaktadııiar. Y'ani sanıklann eytemleri tamamen örgütsd bir niteüğe dö- nüşmüştür" diye konuştu. Yüksel, kökeni Nurculuk olan Aczmen- dilerin, ıleri derecede Atatürkve laik rejim düşmanı olduklannı vurgulayarak. duruş- madaki sorgulannda da bu görüşlerinı or- taya koymaktan çekinmediklerini belirtti. Sanıklardan Servet Dündar'ın, Kocatepe Camisi önünde yaptığı konuşmada Ata- türk'e "deccal" dıye saldırdığını, Aczmen- diliğın kurucusu Müslüm Gündüz'ün de çeşıtli tarihlerde basına verdiği demeçler- de. "Atatürk'ün babasının betti olmadığı'' gibı son derece düzeysizce hakaretlerde bu- lunduğunu ammsatan Yüksel, Aczmendi- lerin aynca camilerde tef çalarak zikir yap- malan ve bu arada "trans" haline girmele- rinin halk arasında büyük tedirginlik yarat- tığmı vurguladı. Yüksel. şunlart söyledı. "Aczmendiliğin kurucusu, lideri, şeyhi Müslüm Gündüz, muhteliftarihlerde bası- na ve televizyonlara yaptığı açıklamalarda. 'laik, demokratik rejimin dınsizlik olduğu- nu. hangi cehennemden geldiyse o cehen- neme gönderileceğini, bunun ıçin canlan- m vermekten çekinmeyeceklerini. ölüm- den öte yol olmadığını, Türkiye'de hilafe- tin kurulduğu günü bütün dünya Müslü- manlannın bayram ilan edeceğini' söyle- miş ve Türkiye'de laik cumhuriyet düzeıû- ni yıkmak için oluşturulmuş silahlı çete ol- duğu mahkeme kararianyla sabit İBDA-C örgütü mensuplannın, 'Islamın çekilmiş kılıçlan' olduğunu söylemiştir.'' Savcı Nuh Mete Yüksel. devlete ve gö- revlilerine yönelik tehditlerin. laik rejımi yıkmak için ölüm pahasına verilen sözle- rin, laik rejim aleyhindekı silahlı çetelere yapılan övgüler ve verilen destek sözleri- nin. Aczmendilerin laik cumhuriyet reji- mine karşı tehdıt, sındirme ve yıldırma yöntemleri ile mücadele eden bir örgüt ha- line geldiğini gösterdığini vurguladı. Kadınlardan tepki 'Ecevit'in tavnnı kınıyoruz' İstanbul Haber Servisi-'Laiklik karşıtı akunlara karşı birleşme' çağnsına olum- suz yanıt veren ve Başbakan Necmettin Erbakan'ın tarikat liderlenne verdiği iftar yemegi için v erilen genel görüşme öneri- sini engelleyen DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit kadınlar tarafından kınandı. Yıllar- ca laikliği savunmuş bir insanın bu şekil- de davranmasını anlayamadıklannı söyle- yen kadınlar, "Oy kaygısıylayapnıışolabi- İir"dediler. Çağdaş Yaşamı Destekleme Demeği Genel Başkanı Türkân Sa>lan, dürüst bir lıder olarak kabul edilen Ecevit'in "CMum- lu tarikadardavar" sözlerini 'çokacı' ola- rak niteledi. Türkiye halkının çağdaşlıktan yana olduğunu ve vıllardır partilerin birleş- mesini ıstediğini söyleyen Saylan. "Buna, koşullar ne oîursa olsun hayir demeyi, he- Ve günümüzün koşullannda çok, ama çok yanlış. buluyor, halkımızın beklentilerini hi- çe sayan bu inatçı rutunıu kişi olarak kınt- yûronj" dedi. • ' Türk Radınlar Birligi İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Gültekin Baknr da, Ata- türk'ün ilkelerini bu kadar özümsemiş bir insanın Erbakan' ın iftar yemegine duyar- sız kalmasmın anlamsız olduğunu belirtti. Mor Çatı Kadın Sıgınağı Vakfı'ndan avukat Canan Ann, DSP liderinin tavnnı oportünistlik olarak değerlendirdi. CETELEİ Öğrenciler yapüklan protestoejlemlerinin sonunda sessizce dağıldı (Fotoğraf: YUSUF ZİYA AY) Manisahgençkrin tutııklanımısııuıprotesto İstanbul Haber Servisi-tstanbul Tıp Fakültesi kantiniode dün toplanan Demokratik Öğrenci Birlikleri'ne bağlı bir grup öğrenci, Manisah öğrencilerin işkence gördükten sonra tutuklanmasını protesto etti."Çeteler Meclis'te, öğrencüer hapiste". "tnsanlık onuru işkencevi yenecek". "Devletin jir>«si, polLs-mafva çetesi" şeklinde slogan atan öğrenciler. mahkûm olan Manisah öğrencilerin, "tüm kurumlamla arük tneşruluğunu yitirmiş bulunan devletin yeni kurbanlan oktuklannı" belirterek özetle şu açıklamayı yaptılar: "Çoğu çocuk yaşta sayılacak bu.$tnçlere işkçace.yapaabu: hakknKfaty,^,-. hiçbir ciddi işlem yapılmaxken. işkence altında alınan ifadeleri deül kabul etmekle de artık devlet ipini koparmış, 'hukuk devletiyiz' yalanlan da iyice gözler önüne serilmiştir. Aynı devlet hırsızlann. yolsuzJuk yapanlann, silah tüccarlannın, uyuşturucu kaçakçüannın, kiralık katiUerin koruyuculuğunu üstlenmekte, sözümona bağımsız yargu Oral Çelık gjbi gerçek suçlulan akUyabiunektedir." Öğrenciler açıklamanın ardından sessizce dağıldı. Ekinci'nin, yazılan nedeniyle Koruma Kurulu'ndaki görevinden almdığı ortaya çıktı Danıştay'dan 6 koruma hııkukıv dersi İstanbul Haber Servisi - ANAYOL hükü- meti döneminde İstanbul 3 Numaralı Kül- tür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu üyeliğinden alınan gazetemiz yazan yüksek mimar Oktay Eldnci"nin Danıştay'da açtığı ve 'yürütmeyidurdurma karan' verilen da- va belgelerinde. Kültür Bakanlığı'nın Ekin- ci'yı. 'SİT kararlan ve basındaki yayınlan' yiizünden görevden uzaklaştırdığı ortaya çıktı. Danıştay 6. Dairesi'nin 24.12.19%gün ve 1996/5891 esas nolu yürütmeyi durdurma karannda, 'da\Ticıyı Koruma Kurulu üyeli- ği görevinden almayı gerektirecek nitelikte görülmediği' belırtilerek mahkemece red- dedilen bakanlık savunmasında, Oktay Ekinci'nin görev yaptığı dönemde Koruma Kurulu'nca alınan 'SİT kararlan' eleştirili- yor. Bu kararlar yüzünden 'Koruma Kuru- lu Ue yerel yönetimler arasındaki Utşktterin zedelendiği' de ılen süriilen 9.7.1996 tanh ve 2748 sayılı Kıiltür Bakanlığı savunmasın- da 'davacı Oktay Ekinci'nin medyada yap- tığı açddamalara' da değinilerek söz konu- su SİT kararlannın 'siyasi amaçla ahndığı- na ilişkin kamuov unda bir imaj yaraolma- sına neden olduğu' görüşüne yer venlıyor. 22 Man 1996 tarihınde, dönemin Kültür Bakanı Agâh Oktay Güner tarafından ger- çekleştırilen 'korumacı üyelerin Koruma Kurullanndan uzaklaşünlması' operasyo- nu içerisinde İstanbul 3. Numaralı Koruma Kurulu'ndaki görevıne son verilen eski İs- tanbul Mimarlar Odası Başkanı ve Mimar Sinan Ümversitesı öğretim görev lisi Oktay Ekinci, kurulda görev yaptığı >ıllarda kül- tür ve doğa değerlerinin korunmasına yöne- lik yazı ve yayınlannı da hem gazetemizde hem de diğer mimariık dergilerinde sürdür- müştü. Aynı konulan 1992-1996 döneminde Kültür Bakanlığı Dergisi'nde de yazılanyla ışleyen Ekinci'nin özelhkle Sanyerve Bey- koz'daki SİT kararlannı savunan açıklama- lan beledıyelerce tepkiyle karşılanmış, Re- fah Partıh belediye başkanlan "Oktay Ekin- ci'yiKorumaKurulu'ndanaldu-acağız'' şek- linde demeçler vermışlerdi. Bu tartışmalann ardvndan Agâh Oktay Güner tarafından kurul üyeliğinden alınan Ekinci, Danıştay'da açtığı davada da SİT ka- rarlannı savunarak, bakanlık ışlemınin 'hu- kuka ve koruma ilkeJerine uygun olmadığt- m' ileri sürdü. Kültür Bakanlığf nın yüksek mahkemeye gönderdıği savunmada ise söz konusu SİT kararlannın 'sakıncalanna' değinilerek. Ekinci bu kararlann yarattığı zararîardan so- rumlu tutuldu. Danıştay 6. Dairesi ise Ekin- ci'nın bu gerekçelere ilişkin cevabını da al- dıktan sonra Kültür Bakanlığf nm savunma- sını geçerli bulmayarak, görevden alma iş- lemi hakkında 24 Aralık 1996 tarihinde yü- rütmeyi durdurma kararı verdı. Yılmaz'a suikast iddiası MHP'nin ihbarı kafaları karıştırdı İstanbul Haber Servisi- MHP Kocaelı tl Başka- nı'nca Kocaeli Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Hacı Türkkanı'nın, Doğu Perinçek'ten, ANAP lide- ri Mesut Yıhnaz'a göster- melik suikast yapılması ta- limatı aldığmı ileri sürme- si üzerine Üsküdar Cum- huriyet Başsavchğı soruş- ruımabaşlartı. Başsavcılığın daveti üzerine Aydınlık Dergisi Yazıişlen Müdürü FeyTst Perinçek ile İPMYK üye- si Kamil Dede dün Oskü- dar Adlıyesi'ne gelerek Başsavcı Vekili Durmuş Yargı'ya ifade verdiler. Savcılıkta yakJaşık 1.5 sa- at ifade veren Feyza Perin- çek, iddıa sahibi Hacı Türkkanf nın bir süre önce kendilerine başvurarak MHP'nin çete faahyetleri ile ilgili itiraflarda bulun- mak istediğini, ancak daha sonra vazgeçtiğini, kendi- lerinin de bu durumu bir tutanakla tespit ettikJerinı anlattı. Türkkanı'nın Göl- cük'e gideceğini açıkla- masvna karşın. eşinin sü- rekli Aydınlık'ı arayarak eşinin eve gelmediğıni be- lirttiğini kaydeden Perin- çek. Türkkanrmn daha sonra MHP Kocaeli örgü- tünde ortaya çıktığını ve burada gözaltında tutuldu- ğunu sandıklannı söyledi. Olayı, MHP bağlantılı bir suç örgütünün gizlenmesi- ne yönelik senaryo olarak değerlendiren Perinçek şöyie konuştu: "İstanbulİI BaşkanınuzTuran Özlü 21 Ocak 1997 saat20.30'da İs- tanbul Emniyet Müdürlü- ğü'ne acil kaydıyla yaptığı başMinıda, aralannda bir süreöncekamuoyunaacık- ladığınuz Pendik'teki MHP kampuun sahibi Ke- mal Öktem'in de bulundu- ğu MHP bağianüu bir suç örgütünün üve\e silahlan- nın bulunduğu yerieri bil- dirdi. Bu bilgikri operas- yonun olumsuz etkilenme- mesi için basına bUdirme- dik. Ancak bugüne dek bir geüşme olmadı." Yılmaz, başbakanlığı döneminde devre dışı bırakıldığmı söyledi ^Kendimi aLdatdmış hissediyorum' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, devlet-mafya-aşiret üçgenındeki karan- lık bağlantüar konusunda, başbakanhk görevinde bulunması nedeniyle 'ken- disini aldatdmış hissettiğini" belirtti. ANAP lideri, dün partisinı izleyen gazetecilere verdiği iftar yemeğmde kendısıne yöneltilen sorulan yanıtladı. Yılmaz, neden sürekli kumarhaneye gıttiği suçlamalanyla karşılaştığı yo- lundaki bir soru üzerine, "Hayatunda daha hiçbir kumarhanenin içine adunı- mı atmadım. Kumarhaneler Turizm Bakanlığı'na bağlı. Gitsinler baksınlar. Herhangi birinde kayıt >a da benzer bir şey tespitederlerse yann siyaseti bırakı- runT dıye konuştu. Y'ılmaz. devlet-mafya-siyasetçi iliş- kileri ile ilgili iddialann üzerine giden- ler arasında kendisinin farklı bir konu- mu bulunduğunu belirterek şöyle ko- Çete oluşturmakla suçlanıyor Hacı Türkkanı tutuklandı KÖCAELt(Cuınhııri>«)-ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz'a suikast girişimin- de bulunması amacıyîa kendisine para tek- lif edildiğini öne sürerek Kocaeli'nde poîi- se teslım olan Haa Türkkanı, çtkanldığı mahkemece tutuklandı. MHP Kocaeli İI Başkanı Asbn Koyuncu ve yönetim kurulu üyeleriyîe cumartesi gü- nü KocaeliCumhuriyetBaşsavcıhğt'na tes- lim olan Hacı Türkkanı ile ilgili dosya İs- tanbul DGM tarafindan yeniden Kocaeli'ne göndenldi. Türkkanı, dün Kocaeli'nde çıka- nldığı mahkemece, 'cürüm işlemekiçraçe- te olırçturnıak'suclamasıyla tutuklanarak cezaevine konuldu. Kocaeli Valiliği'nin yazılı açtklamasına göre de, Hacı Türkkanı, polise verdiği ifa- dede, MurtezaDidin adlı kişinin. ANAP lid- eri Yılmaz'a suikast girişiminde bulunma- sını teklif ettiğini ve bu eylem karşıhğında kendisine büyük miktarda para önerdiğini iddia etti. Türkkanı suikast girişimi için 7.65 milimetre çapmda Çek malı Vizör marka bir tabanca da verildiğmi belirtti. Suikast teklifınden sonra, 3 gün süreyle İşçi Partisi ve Aydınlık dergisi yöneticileriy- lebirlikte olduğunuve basına açıklama yap- ması için zorlandığını da öne süren Türkka- nı, bu isteği kabul etmeyip aynldığmı. ken- disine verilen silahı da sattığmı anlattı. nuştu: "Tabü ki ana muhalefet partisi başkanı olmaktan kaynaklanan bir so- rumluluğum var. Ama benim bu olay- larla ilgili meselenin üzerine giden kişi- ler arasında ayncalıklı bir durumum var. Sorumlulugumu gerektiren durum- larailaveteru ben kendimi bu meseleler- de aldatdmış hissediyorum. İki defa baş- bakanhk yaptım, 7 küsur vıl bakanlık yaptun, bu süre içinde MGK'nin nere- dey se tüm toplanülanna kauldım. Dev- letin hiçbir görevlisi, emrim- de olan hiçbir «örevlisi. bana tutup da kanun dışı işlere ka- nşmış kişüeri şu veya bu amaçla kullandıklannı söyle- medi." MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün TBMM Su- surluk Araştırma Komisyo- nu'ndan bilgı sakladığını kaydeden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Komisyona bilgi venne- yebilirier, baa şeyleri devlet sırrı sayabilirier, ama o za- man da gidip bunlan yargıya vermelerigerekir. Hiçbir dev- let kurutuşunun devietten bil- gi saklamaya hakkı yoktur. Onlann hikmet-i vücudu bu bilgileri devlet için elde et- mektir. Bunlan devletten ka- çırmak dcğildir.*" ANKARA...ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLU Yann Gece Saat 21.00de Yann gece saat 21.00'de elektrik düğmenizi çevi- recek misiniz? Kimi kişiler dudak büküyor, kimileri de ortak bireyleme katılmanın sevincini duyuyor. Karan- lığı vurgulayarak aydınlığa yol açılacağını umut edi- yor. Karartma eytemine katılarak suskunluğu aşmak istiyorum, yozlaşmaya tepkimi, duyariığımı belirtiyo- rum, diyor biri. Temiz toplum özlemimi, demokratik tıkanıklığı aşamayanlara uyanmı, vatandaşlık görevi- mi yerine getiriyorum. Geçen hafta Uğur Mumcu Sokağı'nda da benzer sözler duydum, bu kalabalığa bir yürek daha katılsın, diye buradayım, dedi yaşlı bir kadın. Elindeki karan- filleri havaya attı sonra. Bir karanfıl, iki, üç, beş Uğur Mumcu'nun bombalandığı yerde karanfil yağmuru yaşadık değil mi? Elektrik düğmesini çevtrmeyi de böyle akjılıyor baş- kentliler. Odamız, evimiz. apartmanımız kararacak bir dakika, başka evler, dükkânlar, alanlar, sokaklar da ka- raracak, yalnız yann gece değil her gece, bir dakika da olsa karanlığı yaşayacağız baştan sona. Karanlı- ğın itici gücü oluşacak, aydınlığa giden yollar zoria- nacak bu kez. Belki iyimser bir yorum ama kötümserlik hiçbir şey üretemez değil mi? Oysa kişilerin de, kurumlann, ku- ruluşlann da üretkenliğe yönelmesi gerekiyor artık. Ay- dınlığa, çağdaşlığa, kısaca uygariığa yönelmek için bir an önce örgütlenmek gerekiyor. Yann gece ışığı sön- dürerek, öbür gün bir yürüyüşe katılarak, her dalda, herkonudayerimizi, davranışımızı belirterek, onayla- madığımız pol'ıtikalan, yöntemleri sorgulayarak süre- cek uğraşımız. Demokrasiyi yaşam biçimine dönüş- türünceye dek. Bir okurum telefon etti biraz önce, ekranlan da ka- rartmalı, diyor! TÜSlAD raporunu yorumlayan MÜSİ- AD başkanının çok hukukluluktan söz ettiğini, Singa- pur'u örnekgösterdiğini anlatıyor. Kız çocuklannm da imam-hatip lisesine gönderilmesini savunduğunu, di- ne baskı dorukta, dediğini... O programın bir bölümü- nü ben de izledim ama kanalı değiştirdım, DYP'Iİ Sağ- lık Bakanı Yıldınm Aktuna ile yapılan bir söyleşıyi din- ledim sonra. Koalisyon ortağının son önerileri karşı- sındaki davranışını açık-seçik ortaya koyuyor Sayın Aktuna. Belli konularda ödünler verse de başta laik- lik, Cumhuriyetimizin ilkelerine ters düşen polıtikala- n onaytamayacağını söylüyor, dahası milletvekilliğin- den çekilebileceğini! Elbet sözler değil davranışlar önemli. Sağlık Bakanı sözlerini kanıtlarsa siyasal sah- nede de sağlıklı bir davranışı sergileyecek. Milletve- killiği ancak kürsüdeki yemine bağlılıkla değerlenir değil mi? Yoksa yanlış politikalara araç, liderierin ege- menliğine tutsak olmaktan başka anlamı yok! Koalis- yon bozulacak diye ödün yolunu seçmek de yemin- lereters bir politika kuşkusuz! Oysa yeminleri doğrul- tusunda bir çizgide birîeşerek bir güç birliği oluştura- bilir sayın milletvekilleri. Lider egemenlıği kınlır o za- man, kişisei çıkarlar ulusal çıkarlann önüne geçemez. Demokratik hak ve özgüriükleri, dahası anayasayı, şeriatçı politıkalann aracı yapaniar da hizaya gelir o zaman. Çalışma saatlerini iftara göre ayarlamak ta- sansı belli bir direnmeyle geri kaldı. Türban tasansı da aynı nedenle erteleniyor değil mi? Oysa tum tasanlar belli bir amacın araçlan. Bugün iftar saatleri, yann na- maz saatleri, laik Cumhuriyetimiz Islam cumhuriyeti- ne dönüşecek giderek. Türban da giyim ötesinde bir olay, kim ne isterse giyebilir ama siyasal bir gösterge olmaması koşuluyla Klmitürbanlılann ekranlardaser- ' gileaîgi gerçekler deTıayli uyancı değil mi? • • • Yazımı, vaktiyle Ferhunde Erkin'den dinlediğim bir öyküyle bitireceğim. Müzik dalında Batı'ya giden ilkTürk kızı Ferhunde Erkin. Ülkemizde çoksesli kla- sik Batı müziğinin öncülerinden. Piyano dalında bir- çok yaprtı, ülkemizde ilk kez seslendiren sanatçı. Pi- yano öğrenimi için Leipzig Akademisi'ne gitmeden önce bir konser veriyor Ankara'da, dinleyiciler arasın- da Atatürk de var. Konseri ilgiyle ızliyor, Ferhunde ve Remzi Atak kardeşleri Çankaya Köşkü'ne çağınyor sonra. Birlikte yemek yiyorlar. O yıllarda kâkül moda- sı var genç kızlar arasında, beyazperdenin güzel bir yıldızından kaynaklanıyor. Atatürk bu modadan çok hoşlanmıyor anlaşılan. Kolejli genç kıza soruyorbir ar- alık: - Neden alnını örtüyor saçlann? Genç kız modayı değil, sivilcelerini gerekçe gös- teriyor, Atatürk de şöyle diyor: - Türk kızlannın a/nı açık olur. Ferhunde Erkin kâküllerini tanyor hemen, Istan- bul'a dönüyor, Atatürk'ün sözünü aktanyor arkadaş- lanna. Ertesi sabah kolejdeki tüm Türk kızlan kâkül- lerini arkaya tarayarak iniyor kahvaltıya... Açık alın, saç biçiminin ötesinde bir anlam taşıyor, laiklik ilkesini, kadın devrimini de içeriyor kuşkusuz. 10. Yıl Marşı da "Çıktık açık alınla on yılda her savaş- tan" dizesiyle başlamıyor mu? On yıllar çoğalıp sek- senlere ulaşırken, o marşın coşkusu da hayli soldu değil mi? ••• Yann gece saat 21.00'de bir dakikalık karanlıkta bu- luşmak ve aydınlık bir yolda soluk coşkulan tazele- mek umuduyla. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDANSAĞA: V Şen. şakacı ve güldürücü kimse. 2/ Hararet... "Yok, kalmadı" anlamın- da kullanılan argo sözcük. 3/ Lokan- talarda garsonla- nn yemeği veren arkadaşına "vaz- geçildi, verme" anlammda söyle- dıkleri söz... Ka- kun da denılen bir kürk hay>anı. 4/ Uzun şeritler du- rumundabir deniz yosunu. 5/ Ûnemli bir kışı ya da olayın anısını yaşatmak amacıyîa yapılan yapıt... Camı, mescıt gıbi yerierde 3 yapılan dinsel konuşma. 6/ 4 lcar...Olumsuzlukbelirten bırönek.7/Yemek...Yasal olmayan cmsel ılişkı. 8/ Kısa bilgi... İki kışiyle ov- nanan bir iskambil ovıınu. 9/ Anadolu'nun bazı >öre- lerinde, geceleri ınsanlann üzerine çöküp korkuttuğuna inamlan düşsel yaratığa ven- len ad. YUKAR1DAN AŞAĞIYA: 1/ Susamyağı. 2/Güneydoğu Asya Ülkelen Örgütü'nün sim- gesı... Bırdenbvre ortayaçıkan ruhsal darbe. 3/Cımn... Uzak- lık ışaretı. 4/Çok dikkat ve özenle davranan. 5/Tannlann kralı sayılan Mısır tanrısı... Islam dmıne göre haram sayı- lan faız. 6/Baryumun simgesı... Kolayhklaaldatılabılen. 7/ Harman yenndekı tahılın taş ve toprakla kanşık kalmtısı... tskambilde koz. 8/ "Millıyeti —• ederek her ışımizde ' Ef- kâr-ı Firenge tabaiyyet yeni çıktı" (Zıya Paşa)... Utanç duy- ma. 9/ Moliere'in "Cımn'"' adlı güldürüsünden Ahmet Ve- fik Paşa'nın yaptığı uyarlama.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle