Katalog

30 OCAK 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER ANAP'tan gensoru • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ANAP, Şeker Bayramf na kadar. memurlar ve diğer kamu personelinin maaşına asker maaşlanna yapılan oranda ek zam verilmemesı ve tanm ürünleri bedellerinin ödenmemesi durumunda Başbakan ve hükümet hakkında gensoru vermeyi kararlaştırdı. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, hûkümetin, çalışanlara verdiği sözü tutmadığını ve bazı memurlan enflasyonun altında ezdiğini betirterek gensoru verilmesi yönünde görüşbildırdi. Hîzbullah örgütiine darbe • BATMAN (Cumhuriyet)- Satırli ve silahlı saldınlan ile Güneydoğu"yu bir dönem kana bulayan yasadışı şeriatçı Hizbullah örgütüne büyük bir darbe vuruldu. Örgütün, Batman kent merkezinde ceşitlı tarihlerde adam öldürme ve para toplama eylemlenne katıldıklan saptanan çok sayıda üyesı gözaltına alındı. Kaldıklan hücre evlerinde silah ve patlayıcılar da ele geçirilen militanlardan 30'u mahkemeye sevkedilirken sayılan açıklanmayanlann sorgulamalan da sürüyor. Etek davasına ret kararı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 17. Aslıye Hukuk Mahkemesi, 'kişilik haklanna hakaret edildiği' ıddiasıyla 3 kadın tarafından. DYP Kilis Milletvekili Doğan Güreş hakkında açılan 330 milyon lıralık manevı tazminat davasını reddetti. Dünkü karar duruşmasına davacılar ile taraflann avukatlan katıldı. Tatilde 8'den fazla kredi • İstanbul Haber Servisi - Milli Eğitim Bakanlığı, kredi borcu olan kredilı sjstem öğrencilennin yanyıl tatılınde tamamlayacaklan kredinin 8'i geçemeyeceği yönünde bir genelge yayımladı. Okullanndan bu yamıl tatili için 16 kredi tamamlama izni alan öğrencılerin velileri ise genelgeye tepki gösterdi. Işık'ın kitabına toplatma kararı • İstanbul Haber Servisi - Belge Yayınlan tarafından yayımlanan. Alman gazeteci Lıssy Schmidt'in "Özgürlüğün Bedeli", Haluk Gerger'in üçüncü baskısı yaptlan '•Türkiye'nin Düzeni ve Kürt Sorunu" adlı kitaplanndan sonra Haydar Işık'ın "DersimTertelesi" adlı romanı hakkında toplama karan çıkanldığı bildirildi. Belge Yayınlan'ndan yapılan yazılı açıklamada, sorunlann farklı bakış açılanndan tartışmaya olanak tanımay an Türkiye'de. yazarlann, gazetecilerin ve yayıncılann düşüncelerinden dolayı yargılandıklan belirtildi. KISA...KISA... • İstanbul Barosu, Avukat Tülay Odabaş'ı dövdüğü iddiasıvla polis memuru Fatih Ozkan hakkında Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. • 'Cinci Hoca1 olarak tanınan ve Fadime Şahin'in şikâyeti üzerine tutuklanan Ali Kalkancı. Sıirt Belediye Başkanı Mehmet Fahri Çeliker"e ait ruhsatlı silahın kendisınde bulunması ve 1 milyar 255 milyon lirahk çekin karşılıksız çıkması nedeniyle ayn ayn ifade verdı. • HAVAŞ, Interstar'da yayımlanan "Pusula" programında şirkete "eroin ticareti" konusunda asılsız suçlamalar yöneltildiği iddiasıvla Şişli Asliye Hukuk Mahkemesi'nde toplam 1 milyar liralık tazminat davası açtı. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. AYNUR SAYDAR Erbakan'ın iftar yemeğiyle ilgili genel görüşme açılması istemini içeren önergedeki 28 milletvekilinin imzası geri çektiriliyor Tarîkat yemeğîne Ecevit koruması • DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in bir grup toplantısında dile getirdiği "Olumlu tarikatlar da var" sözleri partide rahatsızlık yaratırken bu konudaki bir genel görüşme önergesinin engellenmesi tepkilere neden oldu. • İmzalann büyük bölümünün geri çekildiği belirtilirken konunun bugün yapılacak grup toplantısında gündeme getirileceği bildirildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, tarikat liderlerinin devlet zirvesinde kabul gördüğü Başbakanlık Konutu'ndaki iftar yemeği ile ilgili olarak 28 milletvekilinin ımzaladığı genel görüşme önergesini engelledi. Milletvekillermin çoğunluğunun imzalannın, "Genel başkan istemiyor" denilerek geri çektırildığı belirtilirken konunun bugün yapılacak grup toplantısında tartışılması bekleniyor. DSP lideri Ecevit'in bir grup toplantısında dile getirdiği "Olumlu tarikatlar da var" sözlen partide rahatsızlık yaratırken bu konudaki bir genel görüşme önergesinin de engellenmesi tepkilen arttırdı. DSP Kocaeli Mılletvekili Bekir Yurdagül ile arkadaşlan, Erbakan'ın iftar yemeği ile ilgili genel göriişme açılması istemini içeren önergeye ımza toplamaya başladılar. Hazırlanan önerge metninin gerekçesınde Başbakan'ın yemeğinin anayasaya ve dev nm yasalanna; devlet hizmetleri içın bütçeden tahsis edilen ödeneklerin parti çıkarlan ve demokratik laik düzeni yıkmak isteyenler içın harcanmasının da yasalara aylan olduğu vurgulandı. Önergedeki millervekili imzalan. "İzin aldınız mı? Genel başkan buna karşı" denilerek ve ihraç tehdıdiyle geri aldınlmaya başlandı. İmzalann büyük bölümünün geri çekildiği belirtilirken konunun bugün yapılacak grup toplantısında da gündeme getinleceği bildirildi. TBMM Başkanhğı'na verilmeden engellenen önergeye başlangıçta imza atan millervekillerinin adlan şöyle: "Bekir Yurdagül, Yüksel Aksu, AH Günay. L'luç Gürkan, Fikret İnlü, Gökhan Çapoğlu. Cevdet Selvi, Hadi Dilekçi, Bülent Tanla, Emin Karaa, Ali llıksoy. Hilmi DeveU, Mustafa karslıoğlu, Tahir Köse, Hasan Gemici, Mustafa Yılmaz, Ali Rahmi Beyreü, Veli Aksoy, Hayati Korkmaz, Necdet Tekin, Kazım Ustüner, Fikret l'zunhasan, Boray Baycık, Cafer Tufan YazKioğlu, Mustafa İlimen, Abdülbaki Gökçek. Müjdat Koç, Yalçın Gürkan." Dış karakol binasının yargı karan doğrultusunda odaya teslim edilmesi gerektiği belirtikli. (Fotoğraf: KAAN SAGANAK) Mimarlar, bakanın kararlara uymasını istedi İstanbul Haber Servisi - Mimarlar Odası, Kültür Bakanı İsnıail Kahraman'dan mahke- me kararlanna uymasını ve Yıldız Sarayı'nda sürdürülen bakanlık işgalıne son venlerek ta- nhi dış karakol binasının yargı karan doğrul- tusunda odaya teslim edilmesini istedi. Mimarlar Odası tstanbul Büyükkent Şube- si Yönetim Kurulu'nun dün dış karakol bina- sı önünde yaptığı basın toplantısında konuşan Şube Başkanı Prof. Dr. Cengiz Eruzun. Kül- tür Bakanlığı'nın üst mahkemeye yaptığı iti- razın da yüksek yargı tarafından reddedildi- ğini, bu diınmtda yarğı kJtranna uymByacağr- nı açıklayarak binadaki işgali sürdüren Kül- tür Bakanı Ismail Kahraman'ın 'anayasa su- çu' ışlediğini söyledı. Konuşmasını u Bu ülkede bir bakana yargı kararlannı uygulatacak hiçbir kurum kalma- dı mı" sorusuyla sürdüren Eruzun, bu müca- delenin sıradan bir anlaşmazlık olmadığını, hukuk devletıni savunma göreviyle karşı kar- şıya olduklannı belirtti. Oda üyesi mimarlann yanı sıra diğer mes- lek kuruluşlannın ve sivil toplum örgütü tem- silcilerinin de katıldıklan toplantıda konuşan İstanbul Barosu 2. Başkanı Kani Ekşioğlu da Kültür Bakanf nın 'kendi üyeleri' olduğunu anımsatarak "Aynı zamanda avukat olan bir kisinin, bulunduğu makamı hukuk çignemek vçiır kullanmasun normal karşüamitk raüm- kündeğUdir"dedi. İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Mustafa Turunç, Orman Mühendisleri Odası Marma- ra Şube Başkanı Ertuğrul Acun, Mali Müşa- virler Odası 2. Başkanı Mustafa Karsavuran, TMMOB îstanbul Sekreteri Alaaddin Anah- tarcı. S.O.S. tstanbul Derneğı Başkanı Türk- sen Başer Kafaoğlu ve diğer oda temsilcileri ile bırlıkte Türkkent Genel Başkanı OğuzSoy- danda Kültür Bakanı'nı yargı kararlanna uy- maya davet ettiler. Toplantıdan sonra binayı halen 'işgal yön- temiyle' kullanmakta olan Kültür Bakanlığı tstanbul 3. Numaralı Koruma Kurulu Başka- nı Bülent Bilgin'le de bir görüşme yaparak yargı kararlannı tebliğetmekisteyen odabaş- kanlan, önce kaptdan tçeri ahnmadılar Israr- lar sonucunda toplaııtıyı ızleyen basın men- suplannın binaya girişini yasaklayan Müdür Bülent Bilgin. mimarlan ve diğer katılımcı- lan içeri alarak bir süre görüştü. Eski tstanbul Barosu Başkanı Kazan 'Gündemi değiştirıııek için gergmlik arttırılıyor' İstanbul Haber Servisi - Eski İstanbul Barosu Baş- kanı avukat Turgut Kazan, Başbakan Necmettin Erba- kan'ın yine hukukla oyna- dığını belinerek "Anayasa Mahkemesi kararian var. Türban sorunu >önetmelik- le çözülemez" dedi Kazan. iktidann gündemi değıştir- mek ve tabandaki milıtanla- n coşturmak amacıyla geri- lim yarattığını kaydetti. Kazan, yaptığı yazılı açıklamada hükümetın, kı- yafet yönetmeliğini değiştı- rerek kamu görevlilenne türbanla çalışabilme soru- nunun yönetmelikle çözü- lemeyeceğini söyleyerek "Başbakan. Başbakan Yar- dımcısı ve özellikle Adalet Bakanı bu gerçeği çok iyi bilmelidirler. Çünkü Ana- yasa Mahkemesi'nin konu- ya iiişkin kararianvar. Yük- sek Mahkeme, türbanı ser- best bırakan bir > asa kura- Imı bileanayasaya aykın bu- larak iptal etmiştir. Elbet karan beğenir veya beğen- mezsiniz. Ama bir hukuk devletinde, anayasanın Anayasa Mahkemesi'nce yapılmış yorumuna uymak zorundasınız. Hiç değilse Adalet Bakanı'nın, bu ka- dar basit bir hukuksal du- rumu biunesi gerekir. Ana- yasa>ı değiştirmeden dü- şündüğünüz adımı atamaz- sınız. Yasayla bile yapılama- yacak bir duzenleme>i yö- netmelikle hiç yapamazsı- nız. Türkiye'deki hukuksal birikim. böyle bir girişimi engelleyecek düzeydedir. Devleti yönetenler hukukla oynamaya kalkarlarsa elle- riyanar"dedı. Türk Hukukçu Kadınlar Derneği Başkanı Aydeniz Tuskan da yaptığı yazılı açıklamada, başörtüsünün günümüzde masum bir alış- kanlık olmaktan çıkıp ka- dın özgürlüğüne ve cumhu- riyetimizin temel ilkelerine karşı bir dünya göriişünün sımgesi olduğunu belirtti. Bakana tepkiler sürüyor Mankenler Kazan'ı 2. Mahmut'a benzetti İstanbul Haber Servisi - Mankenler, Adalet Bakanı Şevket Kazan'ı 1823 yılında kıyafet fermanı ile fra- pan giyen, dıken, satın alan ve ithal edenleri topyekûn cezalandıran 2. Mahmut'a benzetti. Başak Gürsoy Manken ve Fotomodel Ajansı sahibi BaşakGürsoy 'da yasalann uygulanmasında çifte standarttan uzaklaşıl- masını istedi ve "TûmTürk vatandaşlannın ümidi,ya- salann tam olarak uyguiaıunasıdır" dedi. "TeşhiraUkk"' suçlay ıp ceza uygulanmasma gidile- ceği yolunda Adalet Bakanı'nın açıklamasına tepki- ler sürüyor. MEMM-Der Başkanı Çağla Kurtuluş, yaptığı açıklamada, mankenlerin konuyu kendi arala- nnda taröştığını belirterek konunun "magazin" veya "paparazri"' gözlükleriyle değil, gereken hassasiyet- ledeğerlendırilmesini istedi. u Kıyafet Yasası'naneol- duğunu*" soran Çağla Kurtuluş, "1926'daki 576 mad- de ansızın 1977'de anımsanıp özel yorum yapdırken Atatürk Türkiyesi'nin Kıyafet Yasası niçin rafa konu- yor?"göriişünü savundu. Türkiye'nin sayılı manken ajanslanndan biri olan Başak Gürsoy Manken ve Fo- tomodel Ajaaşı$ajğtjkBaşak.ÇjürsQy da yaptığı açık- lamada. Kazan'ı çifte standart uygulamakla suçladı. Başak Gürsoy. Adalet Bakanı'nın kanunlann uygulan- masma gösterdiği hassasiyetin kendileri için de sevin- dirici bir gelişme olduğunu, ancak tüm kanunlann uy- gulanmasma aynı duyarlılığın gösterilmesi gerektiği- ni belirtti. DCM'den temyiz başvurusu Slogancı öğrencilere örgüt suçlaması • DGM Savcılığı, beraat ettikten sonra ceza alan arkadaşlan lehinde, "Ferman devletinse üniversiteler bizimdir, cezalar bizi yıldıramaz" sloganı atan 7 öğrencinin de örgüt üyeliğinden mahkûm edilmesini istedi. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)- Ankara De\ - let Güvenlık Mahkemesi (DGM) Başsavcı'ığı, harçlan protesto etmek amacıyla gerçekleştirdik- leri gösterilerin ardından Dev-Yol örgütü üyesı ol- duklan savıyla yargılanan 17 öğrenciden beraat eden 7'si hakkında Yargıtay'a temyiz baş\iırusunda bu- lundu. Savcılık, öğrenci- lerin, toplam 96 yıî hapse mahkûm edilen arkadaş- lanna destek amacıyla "Ferman devletinse üni- versiteler bizûndir" sloga- nı atmalannı. örgüt üyeli- ği suçlamasma kanıt gös- terdi. Öğrenciler hakkında açılan davanın iddianame- sini de yazan Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel tarafından hazırla- narak Yargıtay'a sunulan temyiz dilekçesinde, şu id- dialara yer verildi: "Ankara 2 No'lu DGM'de yargılanan ve 6 Aralık 1996tarihinde hak- lannda Devrimci \o\ ör- gütü adına eylem ve faali- yeüerde bulunmaksuçun- dan beraat karan verilen ve duruşmada hazır bulu- nan sanıklar Selda Sal- man, Hact Ferhan Temız. Halise Karaaslan. Belgm Ceng'.z. Mehmet Kahra- man, Mestan Dınçer\«Fa- ruk Adıgüzel. karar saf- hasında haklannda bera- at karan tesis edümesine karşıhk mahkûm olan ve tutuklu diğer sanıklarla biriikteellerini havaya kal- dınp "zafer' işareti yapa- rak 'Ferman devletinse üniversiteler bizimdir, ce- zalar bizi yıldıramaz' diye slogan atnklan sanıklann haklanndadosya kapsanu içerisinde me\ cut olan de- lillerle biriiktebu son hare- keöeri de beraber değer- k'ndirildiğindc. beraat ka- rannın isabetsiz olduğu takdir ve düşüncesiyle isimleri belirtilen sanıklar hakkındaki beraat karan- nın bozulması arz ve talep olunur." Ankara 2 No'lu DGM. 6 Aralık 1996'da sona eren duruşmada. öğrencilerin ileride silahlanabilecek bir örgütün üyesi olduklannı savunarak. sanıklann iş- kence ve baskı altında yaptıklannı mahkeme sa- lonunda dile getirdikleri "itiraflan"t\ı esas almış ve 8 öğrenciyi toplam 96 yıl ağır hapis cezasına çarp- tırmıştı. Kararda, Ankara'daki üniversite öğrencilennin üyesi olduklan "Ankara ÜniversiteleriÖğrenci Ko- ordinasyonu", örgütün üniversıtelerdeki uzantısı olarak değerlendırilirken sıyasi parti gençlik kolla- n üyelerinin de yer aldığı koordınasyonda her üni- versiteyi temsilen birer "örgüt mensubu"nun bu- lunduğu savunulmuştu. Mahkeme. sanıklardan Metin Murat Kahoncugil, Ahmet Aşguı Doğan, Bü- lent Karakaş ve Özgür Tüfekçi'yı 18'eryıl; Mah- mut Ydmaz'ı 12 yıl 6 ay; Deniz Kartal, Elif Kahy^- oğlu ile Nurdan Bayşa- han'ı 3'cr yıl 9'ar ay ağır hapis cezasına çarptırmış, 9 öğrenci hakkında da be- raat karan vermişti. Prof. Dr. Ülkü Azrak, cinayet suçu işleyen îbrahim Doğan ile ilgili konuyu değerlendirdi 6 Doğan 9 ın TBMM'ye atanması yasadışı' İstanbul Haber Servisi - Hacettepe Üni- versitesı öğretim üyesi Asteğmen Necdet Güçlü'yü \3 Nisan 1970'te öldüren İbra- him Doğan' ın, dört yıldır TBMM'de hekim- lık yapması ile ilgili tartışma büyüyor. İstanbul Üniversıtesi Siyasal Bilımler Fa- kültesı Dekanı Prof. Ulkü Azrak, 24 yıl ha- pis cezası almış olması durumunda. gerek 1974'teki genel affın gerekse 1991'de 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu'nda yapı- lan değişiklığin, tbrahim Doğan'ı devlet memuru yapmak için gerekli yasal meşru- iyeti sağlamadığmı, Doğan'ın TBMM'ye atanmasının yasadışı olduğunu belirtti. Doğan'ın, lOOcak 1991'de657sayılıya- sada yapılan bir değişikliğe dayanılarak devlet memuru olabildiğini belırten Prof. Azrak. 1974'te çıkanlan genel aftan yarar- lanarak hapisten çıkan Doğan'ın, 1991'de 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu'nun 48. maddesinin 5. bendinın. 3697 sayılı ka- nunun 1. maddesiyle değiştirilmesine da- yanılarak TBMM'ye atanabildiğini düşün- düğünü söyledi. Yapılan değişikliğe göre, affa uğramış olsalar bile devletin şahsiyeti- ne karşı işlenen suçlarla, zimmet. ihtilas. ir- tikap. hırsızlık, dolandıncılık. sahtekârlık. inancı kötüye kullanma. dolanlı ıflas gibi yüz kızartıcı ve haysiyet kıncı suçtan veya istımal. ıstihlaç kaçakçılığı hariç; kaçakçı- lık, resmi ihale ve alım satımlarda fesat ka- nştırma. devlet sırlannı açığa vunrıa suçla- nndan hükümlü olunması halınde devlet memuru olunamıyor. Ancak Prof. Azrak'a göre. yapılan bu de- ğişiklikle; İbrahim Doğan'ın durumunda olduğu gibı. silahlı cinayet suçu işlense bi- le, devlet memuru olmak mümkün hale ge- tirildi. Prof. Azrak. 1974 genel affının 1. maddesinin B fikrasına göre. kişi. 12 yıl ve daha az hürriyetı bağlayıcı ceza aldıysa ce- za mahkûmiyeti tüm sonuçlanyla. yani ka- mu hizmetinden mahrumiyet ve dev let me- muru olabilmenin önündekı yasal engeller ortadan kaldınlmış oldu. Azrak. 24 yıl hapıs-eezası almış olması durumunda ise gerek 1974'teki genel affin, gerekse 1991'de 657 sayılı Devfet Memur- lan Kanunu'nda yapılan değişikliğın. Do- ğan'ı memur yapmaya yetmeyeceğini be- lirtti. Doğan'ın, Güçlü'yü öldürme suçun- dan dolayı 24 yıl ağır hapis cezasına çarp- tınldığı yolunda olmasına karşın, Mustafa Kalemli'deki dosyasmda 12 yıl ceza almış görünmesi, karar belgelennde tahnfat ya- pılmış olabileceği kuşkusunu doğurdu. SadiBorak için tören Türk basın tarihinin ilk araşürmacı ve röportajcı gazetecilerinden olan ve önceki gün kaldınldıgı Büyükçekmece Hastanesi'nde ölen Sadi Borak için dün Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde (TGQ bir tören düzenlendi. Borak'ın cenazesi öğle namazının ardından Zinciriikuyu Mezariığı'nda toprağa verildi. (Fotoğraf: KADER TUĞLA) Atruş mülteci kampmın boşaltılması için çalışmalara hız verildi PKK'ye yönelîk sınır ötesi harekât hazırlığı YUSUF ÖZKAN ANKARA - Birleşmış Millet- ler'in (BM) kapatma karan aldı- ğı PKK denetiminde bulunan Kuzey Irak'taki Atruş mülteci kampının boşaltılması için çalış- malara hız verildi. Silopi'de Genelkurmay, Dışiş- leri Bakanlığı ve Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) yetkili- lerinin yaptığı ortak toplantıda. açılacak bir koridor yoluyla PKK tarafından daha önce Kuzey I- rak'a götürüldükleri savlanan kamptakı Türk yurttaşlannın gü- venli dönüşünün sağlanmasımn kararlaştınldığıöğrenildi. Dönü- şün sağlanmasımn ve Atruş'taki BM bayrağının indirilmesinin ar- dından. Türk Silahlı Kuvvetle- ri'nin (TSK). kampta kalması olasıPKK'lilereyönelikbirope- rasyon hazırlığında olduğu kay- dedildi. BM'nin, Türkiye'nin yoğun çabalan ve bölgedeki uzmanlan- nın hazırladığı raporlara dayana- rak Duhok yakınlanndaki Atruş sığınmacı kampını kapatma kara- n almasının ardından. 3 yıl önce PKK tarafından göçe zorlanan Haklcâri ve Şırnaklı ailelerin Tür- kiye'ye dönüşü konusunda giri- şımler yoğunlaştınldı. BM. kapatma karannın ardın- dan. kampta bulunan yaklaşık 8 binkışi için Duhok'unbatısında- ki "MukubU" ve "Balkoz" geçi- ci bannma merkezlerini hazırla- dı. Cenevre'den Silopi'ye giden BM Mülteciler Yüksek Komiser- liği (UNHCR) heyetinın de Tür- kiye'ye dönmek isteyen ailelerin belırlenmesi için çalışmalara baş- ladığı ve şu ana kadar 400'e ya- kın ailenin Türkiye'ye dönmek üzere Mukubli ve Balkoz kamp- lanna gitmek için başvuruda bu- lunduğu öğrenildi. Atruş'taki yurttaşlann Türki- ye'ye dönmesıni sağlamak ama- cıyla Silopi'de toplantılar yapıldı- ğı kaydedildi. Cumhuriyefin al- dığı bilgıye göre Genelkurmay, Dışişleri Bakanlığı istıhbarat yet- kilileri \e IKDP'nin Atruş yakın- lanndaki Duhok kentinin yerel yetkililen ve Ankara Temsilci Yardımcısı Faik Neveyri'nın ka- tılımıyla Silopi Jandarma Sınır Komutanlığı'nda 2 gündür süren toplantılarda. kamptakilerin dö- nüşüne ilışkin plan a,na hatlany- la belırlendi. Toplantıya, Cenev- re'den gelen UNHCR heyeti çağ- nlmadı. Güclünün kardesi 'Katillerin sığınma yeri TBMMmi?' Haber Merkezi-Asteğmen Necdet Güçlü'nün kardeşlen NejatGüçlü ve Nesrin Pekşen, ağabeylennin katili- nin TBMM çatısı altında görev yap- masını 'düşündürikü' bulduklannı belirttiler. Kardeşler, "TB\LVrnin, katillerin sığınakyeri olmadığınr be- lirterek temiztoplumdan yana olduk- lannı söyleyen sıyasılenn. 'katilleri Meclis'e sokarak bu cinayetleri engel- leyeceklerini sanmamalan gerektiği- ni' vurguladılar. Ağabeyı öldürüldüğünde 18 yaşın- da olan NejatGüçlü. 27 yıl sonrakar- şılaştıklan tablonun. acılannı yeni- den deştığıni anlattı. Güçlü şunlan söyledi: "Rahmetli Lğur Mumcu, ağabeyim NecdetGüçlü'nün öldürül- mesinde kullanılan silahın Fehmı Al- tınbilek isminde ordumuz mensubu bir subaya ait olduğunu ve de söz ko- nusu silahlann altı yıl boyunca mah- kemede kaldığım ve de bu subay lann sorgulanmayışlarını 10 yıl boyunca usanmadan. bıkmadan yazdı. Neti- ce~ Netice, kocaman bir hiç..." Güçlü'nün kardeşı öğretmen Nes- rin Pekşen de TBMM Başkanı Mus- tafa Kalemli'nın konuyla ilgili soru- lara sınirlenmesıne anlam veremedı- ğini bildirdi. Pekşen. TBMM Başka- nı Mustafa Kalemli'nın "Meclis'te4 bin kişi çalışıyor. Ben bunlann dosya- sını otunıp sabah akşam tetkik mi edeceğün?" sözlenne tepkı gösterdi.