01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•3CO.AL 199? PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 IstanUI fidım Çanakala Kocau Izmir Manıa Aydır Denız 3 3 < 3 3 B B i 8 5 8 " 8 5 8 \nkara 8^ Eskişehır Zongı;da\ K -3 \ntalya Yurdun kuzey ve doğu kesımlen çok buluttu, Manrıara'nın doğusu Karadenız, Iç Anado- lu'nun kuzey ve doğusu, Doğu Anadolu ıle Gu- neydoğu Anadolu'nun doğusu Karla kanşık yağ- muf ve kar yağtşh, dığer yerter az bulutlu ve açık geçecek Hava sıcaklığı butun yurtta azalacak. Ruzgâr, kuzey ve batı yonterden orta, yurdun batı kesımlennde kuv- vetltce esecek. SMMMMÂ Londra Paris Roma Berlın Amsterdam Madrid Sofya Brüksel B B B B B B B B b 3 13 3 4 15 5 2 Budapeşte B Atına Milano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Viyana Bonn Münih B B B B B B B B R ö 9 5 3 3 5 7 3 4 Taşkent Kahıre Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire K B B B K B K B -! 9 3 4 4 4 4 17 Şam B Paryalı buluttü ! SlSll Bulutıu ^ Çok bulutlu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Butarafı 1. Sayfaaa sonuıcusu oian "yakştklı"ya kırk ikı kerre maşal- lah! • Ne^are, yakışıklı"nn kahramanca çıkışlannı, ay- nı gür, altını çeerek scylüyoruz ki aynı gün, bir baş- ka örami ola/ gölgelyor. .. "Yaaşklı" çrubunda bu açıklamaları yapar, tür- t>an SDrtnuna çare a'ayan kadınlara "antilaik ha- • reketere karşı partı darak herkesin önünde" ola- caklajnın güvencesiri verirken... Darıştay, rremur çalışma saatlerini ramazana uy- durar hCkümet karanamesine yürütmeyi durdur- ma kcran veriyor. 70 viMık laık cumhuriyet döneminde görülmeyen "dini isaslara dayalı çalışma saatlen" kararname- sini bj sonuca götüren gırişimi... Ne demokratik kuruluşlar ne laiklik savunuculu- .ğunasoyunan kadın örgütleri ve... ne de "yakışık- •/>"nın genel başkanliğını yaptığı Cumhuriyet Halk Partıs başlatıyor. Darıştay; Bartın Actiyesi Yazı Işleri Müdürü Ab- durrahman Güzelgün adındaki sade bir vatanda- şımızn, kararnamenin "anayasaya aykın" olduğu- -nu içeren başvurusu üzerine yürütmeyi durdurma • karanalıyor. . Hazin olan manzara şu: Sade bir vatandaş, gün- lerce önce Atatürk ün partisi olmakla övünen "GHP'nın yapması gerekeni yapıyor ve "Yaktşıklı "rnr\ 'siyasetçı çalımıyla soyut içerıkli antilaikliğe karşı ör- " güttenme nutuklan attığı gün ve saatlerde: ' Sonut ve anlamlı bir sonuç alıyor. •' Danıştay karan toplumun direnme gücünü kam- Zıra son günlerin karamsarlığa çanak tutan kimi ^örnekleri ortada. RR tam anlamıyla Atatürkçülüğü ve laik cumhu- fjyeti hedef alan "kemirme politikası" ızliyor. Nedir tju kemirme poltikası? Bugünkü olanak ve koşul- -İarda hedefe aşama aşama ılerlemek! . Örneğın; RR türbanın üniversite ve devlet daire- -terinde "serbest bırakılacağını" vazgeçilmez bir ko- şul gördüğünü süreklı ılan ediyor. Silah-külah Önce DYP'Iİ kadın bakanlardan, ardından herhal- de onlardan cesaretlenerek -Yıldınm Aktuna, Ya- lım Erez gıbi- erkek bakanlardan "se/t'tepki geli- yor. "' RP Genel Sekreteri Asiltürk; hemen bir açıkla- ma yapıyor. "B/z" diyor "türbanda kademeli bir ser- b'estlık önehyoruz. Önce üniversitede başlasın, iUnci aşamada devlette." ~~, • Bu sistemın gerçekleşmesı durumunda, türbanın .(pirparçasını kopararak; RP, "kemirme politikasıru" başarıyla yürütmüş oluyor. , , - - RP'Iİ -nedense adını saklayan- bir bakan, "Her şeyzamanlama meselesi. Üniversiteler açılmadan öğrenciler için türban izni çıkar. Daha sonra da me- .muriar için düzenlemeye gidilir" cümlelerıyle dev- leti ve rejimi kemirmeyi içeren planı doğruluyor. -' Şeriatçı kafa yalan yanlış bilgilerle dolduruşa ge- üyor. Bu yetmıyormuş gibi inandıkları yalan yanlış- lan kamuoyuna yutturmaya çalışıyor. ; Adı gerekmez; bir RP'Iİ milletvekili ortaya çıkıyor. "ABD ordusunda Müslümanlar başörtülü çalışıyor. Ama biz ABD normlarına sahip değiliz" diyor. "; Bu, bir "müjde" mi acaba? ,; Yakında Takkeli'nin "özel ordusu"nda türbanh kâdınlar peyda olursa, hiç şaşırmayalım. "Cumhuriyet" dışında basının ilgi duymadığı "RP özel ordusu "nun ileride başımıza neler getireceği- ni kestirmek fazla zor değıl. Özel giysili koruma görevlisi bugün silahsız. Ya, yarın? '• "özelordu" iktidarın "kanlı mı kansızmı değişe- ceğini" birtehdit gibi kürsülerden söyleyen Takke- IPnin kafasından geçenlerin ilk işaretleri ise... r' Bugün külahlı... r 'Yannsilahlı... Yağmuriu Kanı îkinci hüküııılü şube müdürü• Baştarafı 1. Sayfada mahkûm edilen Ali Güngör'ün de Tanm Bakanlığı Tanm Reformu Dairesi'nde şube müdiirii olarak gö- rev yaptığı belirlendi. Güngör, ci- nayetin faili olmadığraı. vicdanının rahat oldugunu söyledi. Olay günü sokulann bir ülkücüye işkence yap- tıklannı saptadıklannı savunan Güngör, dekanla görûşmek üzere okula gittikleri sırada solculann si- lahlı saldınsına hedef oldukJannı, Güçlü'nün de bu sırada yaşamını yi- tırdiğıni öne sürdü. Bombah bir suikast sonucu 4 yıl önce katledilen yazanmız Uğur Mumcu, 14 Nisan 1976 tarihinde kaleme aldığı yazısında, olayla ilgi- li olarak şunlan yazdı: "Ülkü OcaklanGenel Başkanı İb- rahim Doğan ve MHP GençUk Kol- lan Genel Başkanı Ali Güngör, 13.4.1970 günü, Ankara'da Hacet- tepe Üıüversitesi bahçesinde Dr. Nec- det Güçlü'yü tabanca kurşunu\la vuraraköldürdiiler. Katillerin.cina- yeti, Fehmi Altınbilek ve Mustafa tlerisoy adlanndaki iki teğmenin si- lahlanyla işledikleri. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1974/92 esas ve 1974/486 sayılı karannda yazü- mıştır. Cinayet aleti 6815296' ve "6815248' sicil sayılı tabancalar, An- kara Adliyesi'nde 1970/814' sıra- sında kayıtlıdır. Fehmi Altınbiiek hakkında o günden bu yana hiçbir kovuştunnaaçümanuşbr. Atünbflek şu anda İstanbul'da Kartal'da yüz- başı rütbesiyle görev yapmaktadır. Kim koruyor bu yüzbaşıyı? Ben mi? İşte yer bildirhoruz, tarih bildiriyo- ruz, suç aleti silahlaruı kayıt sa\ıla- noı bildiriyoruz. Başbakan susuyor. tçişleri Bakanu Milli Savunma Ba- kanı susuyor ve Jandarma Genel Komutaıu da susuyor. Sonra da De- mırel,'K.imkimi korumuş söylesin- ler° diyor. Daha nasıl kanıttayalım, ne söyleyelim, ne yapahm daha? Yüzbaşıyı tutup savcıya biz mi götü- relim?"" Dava dosyasında olayın 2 faîlin- TJÖribrrİ blaralcSuÇiâfıaft Alı Gifitgöf' olaylar ve hedef olduğu suçlamalar- la ilgili olarak yaptığımız görüşme- de, kendisinin Mumcu'yla o dö- nemde yûz yüze görüşmeler yaptı- ğıru belirterek yazılanlann doğru ol- madığını savundu. Güngör, Mum- cu'nun dava dosyasından aktardığı bilgi ve bulgulann "hayal ürünü" oldugunu öne sürdü. Güngör'ün ifadesi Cumhuriyet'in ortaya çıkardığı tbrahim Doğan'la ilgili haberleri te- levizyonlann önceki akşam yayım- lanan haber bültenlerinden izlediği- ni kaydeden Güngör, şunlan söyle- di: "tbrahim Doğan'la birtikte o dos- yadan sanık olarak \argüandık. Ben önce silah taşımaktan ikiyıla hüküm giydim >e tahliyeme karar verdiler. TahBye oldum.1974 affiyla birtikte gı\abımda duruşmalar >apılmış ve faili meçhui bir olaya kanşmaktan dolayı hakkunızda, İbrahim'in de öyte,karar o şekilde. Cezaevinde >at- tım. Tahliye oklum. 1974-75'ten bu \-ana Tanm Bakanhğı'nda çabşryo- rum." Güngör, Bülent Ecevit'in CHP Genel Başkanı olarak başbakan, ANAP lstanbul Milletvekili Korkut Ozal'ın da Tanm Bakanı olduğu dö- nemde göreve başladığmı anlatarak öğrenci olaylannm içinde yer aldı- ğını söyledi. Güngör, sorulanmıza şu yanıtla- n verdi: -Olay nasıl geüşti? - Biz o dönemde Senm Ölçer'le- rin (ülkücülerin asıl hedefinin ken- disi oldugunu açıklayan eski Türk Tabipleri Birliği Başkanı) fakültede bir arkadaşımızı alarak işkence et- tiklerini tespit ettik. Okula dekanla görüşmeye gittik. Dekanladaha ön- ce telefonla görüşmüştük. Ankara Emniyeti'yle görüştük. Bu konuda çözüm bulmalannı istedik. Çözüm olmayınca biz fakülteye gittik de- kanla görüşmeye. Orada silahlı bir grubun saldınsı- na hedef olduk, o silahlı saldından kurtulmak için biz kaçtık, ama olay yerinde bir sade vatandaşın, asteğ- menin olaylarla hiç ilgisı alakası ol- mayan bir insan, o silahlarla çıkan şeylere maruz kalmış, ama öyle bir ortam ki hücum eden, sanık olması gereken tanık oldu. Mağdur olanlar sanık oldu. Zaten o dönemde avukat tutmayı reddetmiştim. Ben avukat- sız olarak son dönemde yargılan- dım. Yani hadiselerin içindeydik, a- ma ölüm olayıyla, Allah'a şükür hiçbir ilişkimiz olmadığına inanıyo- nım. Ve bunun büyük vicdan rahat- lığı içinde oldum bütün hayatım bo- yunca. Bir tanık cinayeti anlatıyor 'Herşey bir anda olup bitti' tsmini vermek istemeyen ve Asteğmen Necdet Güçlü ile bir- tikte çalıştığı dönemde asistan olan bir doktor da ülkücü koman- dolann 27 yıl önce gerçekleştir- dikleri baskını anlattı. Tanık şunlan söyledi: "İbrahim Doğan'ın elinde ta- banca vardı, sağa sola getişigûzel ateşediyordu. Necdet Güçlü de du- var kenannda yüriiyordu. Elinde bir torba vardı. Yiyecek almıştı. tum, gözlâğü kırılmıştı. Kurşun tam burnunun üstünden girmiştL Kamyona ko>up acil servise yetiş- tirmek istedik. Ama yolda öktö." Herşeyin bir anda olup bittiğini söyleyen tanık, öldürülen Necdet Güçlü'nün protez alanında o za- man tek isim oldugunu ve bu alan- da bir bölüm kurduğunu belirtti. Tanık, şunlan söyledi: "Kanada'da eğitün görmüş, özellikteAnkara'ya tayiniçıkarül- mıştL Tıp için önemli bir kayıp ol- du." Katil yakalandıktan sonra mah- kemej^ıfade vemjpye gîttjjtlerin- de çok'baskı yapıldığını belirten tanık, "Davalara bir kahraman gi- bi gelip gıttfler. Şov yaptüar" dedı. - Olayda silahlaruun kuUanıkhğı söylenen TSK mensupian Fehmi Aİ- tınbilek ve Mustafa Derisoy'u tanı- yor musunuz? - Hayır. Onlar, Uğur Mumcu'nun hayal gücüyle zorlayıp olayı bir ye- re taşımaktan kaynaklanan çabala- nnın sonucu. - Uğur Mumcu dosyayı yaznıış ve orada Amnbüek'in adı geçiyor... - Dosyada onlann da hiç bu me- seleyle ilgilerinin olmadığı, beraat ettikleri ve ordunun şerefli birer mensubu olarak görevlerine devam ettikleri de var. Dosyada geçiyor ta- mam. Uğur Mumcu oradan yola çı- karak bu konuyu çok çok başka nok- talara götürmek için uğraştı. Ama dosyada ismi geçen bu şahıslarla il- gili mahkemenin verdiği karar var. Buhadiseyle ilgilerinin olmadığını, haklannda da hiçbir takibata lüzum olmadığı konusunda verilmiş karar var. Dolayısıyla o hadiseyle bağlan- tılan da yok. Ibrahim Doğan'la hemşenlikten kaynaklanan, evlerin- de bir misafir kalışını konu ederek bir yere varmak istedilerdi. Olayla bağlantısı yok, ama kurmaya çalış- tılar. - Hukuki dunımunuz ne? Aldığt- nızceza de\ lette memurluk \apabü- menize engel değil mi? - O karar teblığ edilmiş değildir. Benim en son mahkemeye verdiğim dilekçede verilecek af karannı da kabul etmeyeceğimi, hiçbir şekilde suçlu olmadığımı belirterek beraati- mi istedim. Avııkatım da yoktu. Ondan sonra gıyabımızda bıze bildirmeden af ka- ran çıktıktan sonra mahkeme topla- nıyor, karartveriyoerAffın çıkışı ne- deniyle de dosyanın kapatılmasına diyerek bir karar veriyor. Bu, bana hukuki manada tebliğ de edilmedi. Birincisi ilk verdikleri karar Yargı- tay'dan dönmüştü. ikinci karar bu dediğim şekilde, af çıkınca dosya kapatılıyor. Ecevit döneminde Tanm Bakan- lığı'na başvurdum. Fakültede burs- lüydum o dönemde"^^ct)uri hiz- metim vardı. Tanm Bakanlvğı görev vermek zorundaydı. O nedenle Ta- nm Bakanlığı' nda göreve başladım. Cenaze ülkücülerin zirvesine döndü MfVASE tLKMJR Fatih Camii'nın avlusun- da Özal'ın cenaze törenın- dekine yakın bir kalabalık var. Camıye çıkan bütün yollar tıkalı. Bunun tek ne- deni cenaze töreni değil. Ya- semin Ağar'ın cenaze töre- nine katılan cemaatle tarihi Çarşamba Pazan"nın kala- balığı birbirine kanşmış. Sokak aralannda sıra sıra lüks arabalar dizilmiş. Mer- cedesler. BMNV'lerle resmi plakalı makam otolan geli- şigüzel park edilmiş. Bakan- lar, politikacılar. ünlü polis şefleri, yeraltı dünyasının ünlü simalan. sanatçılar, işa- damlan, futbolcular ve tabii sarkık bıyıklı ülkücü kar- deşlerimiz. Susurluk çetesi ile olan ilişkileri nedeniyle bugünlerde başı hayli ağn- yan özel tim şefi Halil îbra- him Şahin ile Korkut Eken, gazetecilerle köşe kapmaca oynuyor. Korkut Eken, re- simlerini çeken gazetecileri tehdit etmeyi de ihmal etmi- yor. Namazdan sonra cenaze tekbir sesleriyle omuzlara alınıyor. "Ya Allah bismü- lah, Allahu ekber" diye ba- ğıranlar arasında resmi po- lisler de var. Cenaze Mal- ta'ya kadar kalabalık bir grubun tekbirleriyle götü- rüldükten sonra mezarlığa kadarbüyük bir konvoyla ta- kip ediliyor. Bu arada töre- ni izleyen gazeteciler, tekbir getiren ülkücüler tarafından itilip kakılıyor. Ülkücülerin, "saölık basın^ diye bağıra- rak gazetecilen tartaklama- lannın nedeni, basında Ağar hakkında çıkan yayınlar. Onlar, bu yayııüan yine bi- Hnen yöntemleriyle protes- to etme yolunu seçiyorlar. Cenaze törenine binlerce kişi katıldı Iİ Baştarafı 1. Sayfada de ve sokaklar polis tarafın- dan trafiğe kapatılırken. ca- mi çe\Tesinde de geniş gü- yânlik önlemleri alındı. Ya- ^emin Ağar'ın cenazesi. ce- naze aracından polisler tara- fından alınarak, musalla taşı- na konulurken, tabutun önü- ne de Yasemin Ağar'ın çer- çeveü bir fotoğrafı konuldu. Bu arada tabuta yaklaşan bir kişi de yüksek sesle, Yase- min Ağar için yazdığı "Seni aolatmak. seni söyleînek ko- la\ değildir / Yasemin ölmez sevgiler sönmez / Hakikat vardır başka şe> otaıaz'" şiıri- hi- okudu. ' Gü\enlik nedeniyle cena- ze namazırun kılmacağı alan- da polis barikat kurdu. Ca- rfiîye girenler polis tarafın- dan tek tek aranırken, namaz için çe\Telenen bu alana, ka- meramanlar ve foto muha- bırlen alınmadı. Cenaze töre- ni boyunca da Yasemin Ağar'ın tabutu başında iki polis sürekli nöbet tuttu Eken ve Şahin iigiodağı Cenazeye katılan Korkut Eken ve İbrahim Şahin. ba- sının ilgı odağı oldu. Binler- ce kişi, Fatih Camii "nin geniş âylusunu tamamen doldurur- ken, Yasemin Ağar'ın yanı sıra 87 yaşında ölen Safıye Sekman adlı kadının da ce- tıtCze namazı kılındı ''•Diyanet Işleri Başkanı MehmetNuri Yılmaz'ın kıl- dırdığı cenaze namazı sıra- sında Mehmet Ağar, oğlu Tolga. DYP Milletvekili Ü- nal Erkan, DYP İstanbul tl Başkanı Celal Adan ve Kor- kut Eken ön sırada saf tuttu. Mehmet Ağar, kızının toprağa verilmesinden son- ra bir süre daha mezarlıkta kalarak başsağlığı dilekleri- ni kabul ettı. Cenazeye katılanlar Yasemin Ağar'ın cenaze törenine politika, iş, sanat ve spor dünyasından katılan ünlüler şunlar: De\ let bakanlan Ufiık Söylemez. Bahattin Şeker, Salim Ensarioğiu, Bekir Ak- soy. Içışleri Bakanı Meral Akşener. Mılli Savunma Bakanı Turhan Tayan. Ada- let Bakanı Şevket Kazan. Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez, Ulaştırma Ba- kanı Ömer Barutçu. Sağlık Bakanı Yıldırun Aktuna, Turizm Bakanı Bahattin Vü- cel, ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz"ın eşi Berna Yümaz, BBP Genel Başka- nı Muhsin Yancıoğlu. MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, ANAP mil- letvekılleri Mustafa Taşar ve Şadan Tuzcu. DSP rnıl- lervekılleri Hüsamettin Öz- kan, Ahmet Tan, DYP Genel Sekreten Nurhan Tekinel, aralannda Necmettin Cev- heri, Ayvaz Gökdemir, Do- ğan Güreş, HajTİ Kozakçı- oğlu, Fikri Sağîar, Ünal Er- kan ve Necdet Menzir'ın de bulunduğu çok sayıda mil- letvekili, lstanbul Büyükşe- hir Belediye Başkanı Recep Tay>ip Erdoğan, işadamlan Sakıp Sabancı, Üzeyir Ga- rih, Ihsan Kalkavan, Şadan Kaikavaıı, Adnan Polat, Emin Cankurtaran, Yase- min Ağar'ın mezun olduğu İstek Vakfı okullan kurucu- su Bedrettin Dalan, Akşam gazetesi sahibi Mehmet Ali Ilıcak. gazeteci Hıncal Uluç, belediye başkanlan Gürbüz Çapan.SadettinDantan,Ah- met Çetinsaya, spor dünya- sından Süle>man Seba, Fa- ruk Sürcn, Rıza Çahmbay, Tanju Çolak, Cüneyi Tan- man, sanatçılar Bülent Er- soy, tbrahim Tathses, Sela- hattin Alpav. Tekin Akman- soy \e Mustafa Keser. ülkü- cü babalardan Nihat Akgün, Ali Yasak. Emniyet Genel Müdürü Alaattüı YükseL ls- tanbul Valisi Rıdvan Yeni- şen, Bursa Valisi Orhan Ta- şanlar. lstanbul Emniyet Müdürü Ramazan Er, tl Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Baki Onur- lubaş ve eski lstanbul Emni- yet Müdürü Kemal Yazıct- oğlu. Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel'in cenaze töre- nine gönderdiği çelenk de Yasemin Ağar'ın tabutunun hemen arkasına konuldu. Törene aynca aralannda Başbakan Necmettin Erba- kan, Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller. ülkücü baba Sedat Peker ve adı İSKt skandalında yolsuzluğa ka- nşan Şehmuz Tatucı'nın da bulunduğu yüzlerce kişi çe- lenk gönderdi. Çokozei fotoğraflanyta POSTERLER •TARKAN •SAKİS •EGOİST Okurlarımızın oylarıyla '96'nm En Ivileri HER CARSAMBA.. KSOTEKZ İ K M A R K E T »Gok günjltulu G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada da art arda sıralıyor: "Oylamaskandalı... Olacakşey değil... Ecevit'in oyunu buiamadılar... DSP'lilerayakta, 'Genel baş- kanımız oy kullandf diyohar... Aradılar, taradılarso- nunda Ecevit'in oyunu kürsü ile lambiri arasına sı- kışmış buldular... Ankara dışında olan DYP'li mil- letvekilleh oy kullanmış görünüyor..." Yolsuzluklar soruşturulsun mu, soruşturulmasın mı oylamasında yolsuzluk yapılıyor... Artık şaşırma söylemini degiştireüm: - Olmayacak şey değil... TURBAN Turizm AŞ, adı üzerinde, turizm alanın- da ülkeye hizmet eden kuruluşlardan biri. 1960 yı- lında kuruldu. Üç oteli, dört motel ve tatil köyü, dört marinası, iki turizm işletmesi, üç seyahat acentesi var. Kurumun başına 1992'de Ömer Bilgin in gel- mesiyle birlikte patlama yaşanıyor. Yok, turizm pat- laması değil, fatura patlaması... Patlama ki öyle böyle değil, katılımcı bir patla- ma... Genel müdür, müdür, muhasebe müdürü, şef, alım satım memuru, şoför, kırtasiyecı, camcı, kasap, nalburiyeci... Aklınıza hangi iş gelirse, 20'yi aşkın meslek grubundan yüzlerce kişi, olayın içinde... Kimi müdürler, şişkin faturaların arkasını, "Işten atanz" tehdidiyle memurlara da imzalatmışlar. Olaya adı kanşan fırmalann çoğu bulunamıyor. Çünkü, paravan kurulmuş. Sadece, TURBAN'ı soy- mak üzerine... TURBAN dosyasının Çiller'le ilgili bölümü ise "Olur böyle şey" denecek kadar normal: - Çiftliğin işlerini TURBAN müteahhitleri yapıyor. - Ozer Çiller'in helikopter parasını yine TURBAN ödüyor. - Kimi çrftlik çalışanlannın maaşı TURBAN'dan karşılanıyor. Kuşadası Marinası'ndan Özer Çiller'in Denge ve President yatlannın bakım-onarımı için 114 bin marklık fatura çıkıyor. Naylon makbuzla fatura ödenmiş gösteriliyor. Olağan şeyleryani... Ömer Bilgin'in genel müdüriüğü döneminde Çeşme TURBAN'a müdür olarak atanan Sabri Bayraktar, 1992'de Adana'da adam yaralamak suçundan bir yıl üç ay hapis cezasına çarptırılıyor. Cezası kesinleşince tüm yurtta aranıyor, ama Çeş- me TURBAN'da çahşmaya devam ediyor. Bayraktar işi kökten çözüyor. Buca Cezaevi'ne kendi kimliğiyte bir dublör yerleştiriyor. Bir yandan da TURBAN Genel Müdürlüğü'nde çalışmaya de- vam ediyor. Bir yandan Buca'da cezasını çekiyor. 400 milyon Ika karşılığı cezaevine giren "kiralık rftahkûm" Yakup Yörtdem parasını da alamryor... Bayraktar'ın üniversite diploması inceleniyor; sahte çıkıyor... 308 sayfalık TURBAN dosyasında yok yok. Oy'a'lama... Çiller'i sorumlu tutan dosya önceki akşam TB- MM'de oylandı. Oylama sonucu şöyle duyuruldu: 242 evet, 247 hayır... Muhalefet rtiraz etti. Yazının başında vurguladı- ğımız uzun tartışmalardan sonra, DYP milletvekil- leri Ergun Özdemir, Ergun Özkan ve Şamil Ay- nm'ın salonda olmadıklan halde oy kullandıkları anlaşıldı. Ecevit'in oyu da uzun araştırmalar sonun- da bulundu. Sonuç, karmakarışık hale geldi. Karar yetersayısı 245. Bu durumda, oylama ge- çersiz. Başkanlık divanı konuyu bugün görüşecek. Kesin kararı verecek. Dünkü yazıya, "Balık baştan kokar" deyimiyle başlamıştık. Bir balıkçıya da danışıp işi sağlama bağladığımızı düşünmüştük. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğre- tim Üyesi Prof. Velrttin Gürgün aradı. "Uzmanlık alanımdır" deyip konuyu anlattı. Balığın önce karnı kokarmış. Sindirim sistemi du- runca, karnındakiler mikroba dönüşürmüş. Ne ka- dar çok yemişşe o kadar çok kokarmış. Koku da başından dışan çıkarmış... Yorumlarda çare tükenmez. TURBAN olayı da biraz Prof. Gürgün'ün verdiği bilgilere benziyor. Prof. Gürgün sözü şöyle bağladı: "Koku bir süre sonra, zehre dönüşür..." Şahin ve Akça DGM'ye yine gelmedi İstanbul Haber Servisi- Susurluk soruşturması kap- sammda lstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne 'tanık' olarak çağnlan eski Özel Harekât Dairesi Baş- kan Vekili tbrahim Şahin ve Özel Tim Polisi Ayhan Ak- ça dün de ifade vermeye gel- medi. İfade \ ermeye gelme- yen Şahin, Mehmet Ağar'ın kızı Yasemin Ağar'ın cena- ze törenine katıldı. lstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde sürdürülen Susurluk soruşturmasında yeni ortaya çıkan belgeler soruşturmanm bitmesini en- gelliyor. Abdullah Çath'nın bir sünnet düğünü sırasında özel tim görev lileriyle bir- likte çektirdiği fotoğraflar- dan sonra savcılık soruştur- mayı genişletti. lstanbul DGM'nin, eski Özel Hare- kât Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin ve Özel Tim Polisi Ayhan Akça'nın 'ta- nık' olarak dinlenmesine ka- rar vermesine karşın bu iki kişi dün DGM'ye gelmedi- ler. İbrahim Şahin'in. DGM'ye gelmek yerine Mehmet Ağar'ın kızı Yase- min Ağar'ın Fatih Ca- mii 'nde yapılan cenaze töre- nine katılması tepki yarattı. Öte yandan, lstanbul DGM'ye çağnhp. Nöbetçi 2 No'lu DGM tarafından tutuklanan Özel Tim Polisi Ziya Bandınnahoğlu'nun DGM'den kaçınlmasıyla il- gili soruşturma da sürüyor. KEİ sekretaryası açılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Karadenız Ekonomik tşbirliği (KEt) uluslararası daımi sekretaryasının yeni bi- nası olan tstinye'nin Müşir Fuat Paşa Yalısı'nın resmi açı- lışının 7 Şubat 1997'de Dışişleri Bakanı Tansu Çiller tara- fından yapılacağı açıklandı. Dışişleri Bakanhğı'ndan yapılan açıklamada. başkanlı- ğını Çiller'in ^rüteceği toplantının anatemasını KEl böl- gesini kapsayacak bir serbest ticaret alanı kurulması yö- nündeki sürecin başlatılmasının oluşturacağı belırtılerek "Uzun dönemli bu amacın gerçekleştirilmesi, bölgedeki ticareti arttıracak ve çeşitlendirecektir" denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle