Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1SAYFA CUMHURİYET 30 OCAK 1997 PERŞEMBE
DIZIYAZI
FenerbahçeCumhuriyeti'nin mmsm
HALİT DERİNGÖR
AU
Şen981 vılından sonrabir
türlü lig şampi>onu
olarnayan
Fenerbahçe'nin.
taraftarlar ıçın tek
umudu Ali Şen'dı Her
hafta. tribünlerde *Ali
Şen başkan. F. Bahçe
şampiyon" sloganlan
atılıyordu. Sanki bıtmcyen senfoni gibi...
Hangi başkafı gelirse gelsin, sahada bu
senfoni çalınıyordu... Süre içinde gelen
başkanlar. sankı diken üstünde
oturuyorlardı... Ama Ali Şen'i gruplar
bir türlü yönetime getıremıyorlardı.
Sankı ondan çekınıyorlardı. Ama bunun
çaresi vardı. Ali Şen'i yönetime getırip
onun bu görevde başansızlığını bekleyip
bir daha çalınmamak üzere. bu Ali Şen
senfonisini bıtirmeyı düşlüyorlardı.
Arkasında büyük destek veren basm ve
taraftarlarsa Ali Şen'ın başkanlığa
gelmesını ıstiyordu. Yollan kesiliyor,
"Ali Şen. Fenerbahçe'yi kurtar"
deniliyordu. Ama bu sıralarda zaten
Fenerbahçe"de bir yönetim, kongreye de
daha bir yıl vardı. O halde bu yönetimı
yıkmak gerektı. Kendiieri istıfa edıp Ali
Şen'e yol verrniyorlardı. Ali Şen'ın o
günlerde en önemli silahı, arkasına almış
olduğu Fenerbahçe taraftarı \e basındı:
bu kımetlede Fenerbahçe vönetimıni
ıstifa>a zorlamaktı... Böyle bir atmosfer
içinde Ali Şen. "FB'ye el koynyonjıjı"
diye ortaya çıktı.. Tabıi bu el koymak
zorbalıkla değil. toplumsal ve basmın
gücü ile olacaktı. Nıtekım oldu da...
Hasan Ozaydın yönetimi, olağanüstü
kongre karan aldı. Kongrede Ali Şen'in
tek rakıbı ıse Hasan Ozaydın"dı. Hasan
Özaydın'ın sağduyulu seçmenlerden
başka yandaşı yoktu. Şen"in ise
arkasında bütün gruplar vardı. Ama bu
gruplann çoğu da samimı değildi. Ali
Şen, ya Fenerbahçe'yi şampiyon
çıkaracaktı ya da artık efsanesı sona
erecektı. Gruplann bu kumannda Ali
Şen kazanacaktı. Gruplar aslında Ali
Şen'ı değü. Ali Şen grupfan bıtırecektı...
Ali Şen. bu defa büyük oynuyordu.
Yanına trilyonerleri alarak bir kadro
kuruyordu. Bu. trilyonerlerin kulübe para
yardımı yapmasını sağlıyordu... .Ama ilk
başta kendisı Fenerbahçe'ye 125 milyar
bağışta bulunuvordu. "Ali Şen başkan,
Fenerbahçe şampiyon" sloganını her ne
pahasına olursa olsun, hayata geçırmek
istiyordu. Başkan olunca da Türkiye
düzeyınde 20 mi!>on Fener taraftanna
artık "Sandıktaki naftalinli bav raklannızı
çıkann"mesajını veriyordu. Yönetimı
alıraimaz. futbolcularla görüşüyor ve
onlara •'Siz Fener'in büyük
ftıtbolculansınız. Herşeyi bihük
oynayacaksınız. En güzel siz
giyineceksiniz, en güzel yemekleri siz
yiyeceksiniz, en güzel kıidarla siz
gezeceksiniz. Haksuiıklara katiyen bovun
eğmeyeceksiniz. En ufak şikâyetlerinizde
bana geleceksiniz*' dıvordu Böyle bir
davranış karşısında futbolcuların ılk
ızlenımleri. "Ne kadar demokrat ve
çağdaş bir başkan" düşüncesi oluyordu.
Yalnız onlan değıl, Fener taraftarlannı,
Fener basınını, Fener genel kurullannı.
koytıyorvım
9
diye
ortcıycı çıktı
FB'nin maçlannda toplumsal karşıtlaşmalar oluyordu. tnsanlar brçaklanıyor, kurşunlanıyor, yollar kesiliyor. ama bo> le bir
durumda tribünler Ali Şen'e daha da sahip çıkıyorlardı. Tribünler, "Ali Şen başkan, Fenerbahçe şampiyon" diye inlivordu.
Fener bürokratlannı, hepstni dogdu. Genel kurul yapılacaktı ve Şeoes
onurlandırmak düşüncesindeydi. Erzik'ın rakibı KemaTdı Ali Şen, hemen
"Benim basınım, benim taraftanm. kulislere başlar. Önce seçimlerde rol
Fener'de sonradan kadro dışi yaptığı
ımparator Oğuz ve Aykut'un atmış
olduklan gollerle maçı Fenerbahçe
kazanarak şampiyon oldu. İşte, Ali Şen
başkan ve Fenerbahçe şampiyon...
Fenerbahçe'nın hg şampiyonluğu. Ali
Şen düşünün ılk aşamasıydı ve bu
gerçekleşmışti. Bir başka aşama daha
vardı. Avrupa Şampıyonlar ligi
şampiyonu olmak... Neden olmasın ki?..
Fenerbahçe Avrupa'nın en büyük
kulüplenndendı. Içindeki futbolcular da
Avrupa'nın en ıyi futbolculanvdı.
Şampiyonluğa kendı ınanmış ve herkesi
de ınandırrnaya başlamıştı. Eleme
maçında. İsrail'ın Maccabı takımını saf
dışı bırakmışlardı. Bu. bir umuda
yolculuğun başlangıcıydı. Şampiyonlar
Ligi'nde de Avrupa"nın en ünlü takımlan
Juventus-Manchester Unıted-Rapid
VVien'in grubuna düşüyorlardı. Buna
karşın yine de hıç olmazsa ıkincilık alıp
çeyrek finale kalmaktan umutluydular.
Avusrurya ıle kendı sahasında berabere
kalıp onlan. Fenerbahçe Stadı'nda
vendıler. Manchester'ı ısekendi
alanlannda 1-0 venerek olmazı
başardılar. Onlann, kendi sahalannda
yıllardıryenilmezliğini sona erdirerek
büyük başan kazandılar Ne var kı
umutlannın arttıği sırada Manchester'a
kendı alanlannda; Juventus'a da her iki
maçla yenılerek Şampıyonlar Lıgı'ne
veda edıyorlardı. Ali Şen'ın tatlı
hayallen gerçekleşmedi. Ama şımdı
benim işçim. benim memurum, benim
bürokratmr diyordu. Hatta bu
kurumlan koruma altına almak ıçin
çalışıyordu; ama bütün bu kuvvetleri
yanına aldıktan sonra bir savaş
başlatıyordu. Fener taraftan.
federasyonun Fenerbahçe'yi tutmadığına,
Galatasaray'ı tuttuğuna; hakemlenn
Fenerbahçe aleyhine şartlandınldıgı
mancı içindeydi. Şen, genel istek üzerine
önce federasyonla bir çatışmaya girdi.
Onu adeta istifaya zorladı. Ankara'da
çalışmalaryaptı. Arkasmdaki kuvvetlere
dayanarak. spordan sorumlu Devlet
Bakanı ile tartışmalara girdi. Devlet
Başkanı Süleyman DemireL Başbakan
Çiller'le görüştü. Olayı adeta bir
hükümet sorunu yapmaya çalıştı.
Federasyonu düşünmek için bir fırsat da
oynayabilecek Fener temsilcilerinı,
Erzik'e karşı oy kullanmalan ıçin
şartlandırdı. Ama bunlardan bazılan
tersine davrandı. Sonradan Ali Şen.
bunlan istifaya zorladı. Sonuçta Erzik,
tekrarbaşkandı. Böylece federasyon ıle
Şen'nin ilk savaşı başanlı olmadı. Savaş
ertelendi ve silahjar çatıldı. Bu defa • -•
hakemlerle savaş başladı. Bazı
hakemlere "aba alündan sopa
göstererek", "İstediğime, Avrupa'da
hakemlik yapürmam" dıyor; ıstediklerini
ise koruması altına alacağını ifade
ediyordu. Şimdi Galatasaray'la
hesaplaşmak gerekiyordu. O günler. Alp
Yalman. Istanbul'dan DYP milletvekili
adayıydı. Şen, bu durumda TV kanallan
ve basından Alp Yalman'a oy
verilmemesı ıçin Fenerlileri
şartlandırmak istedi. Böyle bir durumda
taraftarlar, 'Helal olsun başkana" diyerek
onu destekledı. Giderek Galatasaray ıle
Fenerbahçe'nın ılışkısı adeta bir kan
davasına dönüştü. Ali Şen'ın Türkiye'de
tek başına toplumsal bir güç olması
karşısında ortaya kıskançlık, zenginlık-
fakirlilik, kuvvetlilik-zayıflık çelişkileri
girdi. Böyle bir durumda Ali Şen'in
karşısında Fenerbahçe dışında bütün
takımlar, birleşik bir cephe almaya
başladı. Savaşın sınırlan epeyce
genişlemiştı. Taraflarlar. gergındı.
FB'nin maçlannda toplumsal
karşıtlaşmalar oluyordu. Insanlar
bıçaklanıyor, kurşunlanıyor, yoliar
kesiliyor, ama böyle bir durumda
tribünler Ali Şen'e daha da sahip
çıkıyorlardı. Tribünler, "Ali Şen başkan,
Fenerbahçe şampiyon" diye inledi. Ali
Şen, stattan içeri girerken dev
hoparlörler. "Ali Şen geliyor" diye bütün
iEMcAK
SANKAŞ
Sakarya gnıbu diye adlandınlarak Fenerbahçe'den dışlanan Engin Çanakkale
Dardanebpor'a. Oğuz ise İstanbulspor'a gönderilerek kulüple ilişkileri kesildi.
Şen, her konuşmasında, kendisinın bir
başka bir savaş zamanı... Taraftara başkanokta olduğunu, bütün işin yönetimde
bıttıginı söyleyerek onlann gönüllerini
alıyordu. Ama Şadan Kalkavan ve onun
yandaşlan artık Ali Şen ile savaşa karar
veriyordu. Ne var ki giderek dünyanın en
büyük antrenörü denilen Perraıre'nın
çalıştırdığı takımın şampiyonluğu
tehlikeye ginyordu. Son ikı maçta.
Trabzon'un altında ikıncı durumdaydı
Kadıköy ü çın çın ınletıyordu. Zaman A h Ş e n y e n b a ş k a h e r k e s u m u t s u z d u
zanan Ali Şen sahaya ınıp bir amıgo gıbı Ş a d a n K a | k a v a n b i | e b a s ı n a - B u ta^n,
tnbünlen coşturuyordu. Takım da ly. şampiyon olamaz, şampiyon
gıdıyordu. Zaman zaman başansız Trabzon'dur" diye beyanat verdı. Ancak
futbolculann basın tarafından
eleştirilmesine karşı çıkıyordu. Tersine.
onlan ödüllendiriyordu. Sambalar
dıyanndan getirdiği antrenör Perraira'yı
yanlış da yapsa göklere çıkarmaktan geri
kalmıyordu. Şampiyonluk, bir kere
Bulgar golcü Kostadinov ve Nijeryab Okocha, Ali Şen zamanında trasfer edildi.
kafasına girmişti... Aslında Ali Şen artık
Fener'in üstünde olmuştu. Antrenör de
oydu. transfer yapan da prim veren de
oyuncu atan da hep oydu... Bu tek
adamlık. giderek yönetim kurulunda
endışe yaratmaya başladı. Ne var ki Ali
Trabzon, Fenerbahçe ıle oynayacağı final
maçı öncesı. bir rastlantı esen kendi
sahasında Van'a yenıldı. Bu durumda
bırdenbıre Fener'in şampiyon olma
olasılığı belırdi. Fenerbahçe,
Trabzonspor final maçı içın Trabzon'a
gıttiğı gün. konvoya Trabzonlular
tarafından saldınldı. Aygün basından
yaralandı. Ali Şen bunu basında çok ıyi
kullanarak maç öncesı Trabzon'a
psıkolojik bir baskı uyguladı.
Maç öncesi olağanüstü önlemler alındı.
bir heyecan verilmesi gerekiyordu. Savaş
nedeni de vardı. Rüştü. sakat olduğu içın
millı takıma seçıldığı halde
göndenlmemış ve tedav i amacı ile
Amerika'ya girmişti. Rüştü'ye ceza
venlmesi gerekırdi. Işte bu olay.
federasyon ile daha önce sılah çatmış
olan Ali Şen'ı yeniden karşı karşıya
getırdı... Böyle bir savaşı durdurmak
ısteyen Mustafa Denizü. Rüştü'yü
kadrodan çıkardı. Ama çaresi yoktu. Şen,
bir kere savaşı gözüne almıştı.
Federasyonu yeme zamanı... Ama bütün
bu olaylar. tek adam olan Ali Şen'i artık
iyice sarsmaya başladı. Tek adam ne
kadar güçlü olursa olsun onun. giderek
birçok yanlışlıklar yapacağı
kaçınılmazdı. Rejimlerde de bu hep
böyle olmuştu. Artık Ali Şen'ın yandaş
saydığı basın ve Fenerbahçe
sempatızanlan, onu. yazgısıyla baş başa
bırakjnaya başlamışlardı...
Bİttİ
AÇIKLAMA
Gazetenızın 1.1.1997 günlü nüshasında yav ımlanan
"TekKalemdel8Trihon''başlıklıhaberdetarafımavö-
nelik olarak yer alan gerçek dışı suçlamalar hakkında
aşağıdaki açıklamalann yaptlması zorunluluğu doğ-
muştur.
Gümrük kapilannda >ahte dö\ iz beyanlan düzenlen-
d;ğı ıle ılgılı herhangi bir ihbar v a da buna ılışkın her-
hangı bir soruşturma onavı. Teftiş Kurulu Başkanlı-
ğı'nca müfettişlere geç intikal ettırilmemiş ve soruş-
turmanın genışletilmesı engellenmemiştir.
Haberde konu edılen olavlarla ılgili olarak Teftiş
Kurulu Başkanlığı"ncayapılan işlemlerin vealınan ka-
rariarın tamamı: hukuka. yönetimsel gereklere ve ku-
rulumuzcayıllardan ben izlenen teammullere uygun-
dur
Bclli kişilçrcc gcrçekler lahrif edılerek yaratılan asıl-
sız bu iddia; dev letin en yüksek mercilerine kadar çe-
şitli verlere de müstear ısımlerle aylarca süreklı ıhbar
edilmiş; bunun sonucu, kurumumuz dışındakı yetkilı
mercilerce vapilan ıncelemelerde. herhangi bir soruş-
turma oııayımn mulettışlcregetıktınlerck intikal ettı-
rılnıesınınsözkoiıUNUOIm;sd!ğı rc%nıcn îcspıt edılmiv
tir.
Amaçlanna ulaşmayı bu yollarla başaramayan iddia
salıipleri. şimdı de beni, kamuoyunda karalamayı ba-
şarabilme umutlanna gazetenizı alet etmeyi denemiş-
lerdır.
Belgelere göre işin aslı şudur:
Karkamış Gümrük Kapısf nda görevli bazı memur-
lar. aldıklan duyumlar üzerine yaptıklan araştırmalar
sonucu. Karkamış'ta sahte döv iz beyan tutanaklan dü-
zenlendiğıni 17.1.1995 günü tespit ederek durumu Ga-
ziantep Gümrük Başmüdürü Hüseyüı Gencay'a bildir-
mışlerdır. Başmüdur Hüseyın Gencay, 17.1.1995 tari-
hinde tespit edilip kendisine bildirilen söz konusu yol-
suzluğu. 13.7.1995 tarihine kadar 6 ay soruşturmadı-
ğı gıbi asli görevı olmasına rağmen, döv iz beyan tuta-
naklarına ilişkın hıçbır önlem almamış ve Gümrükler
Genel Nîüdürlüğü'ne de bıldırmeyıp. soruşturulması-
nı geciktitmiştır
Başmüdur Htisevin Gencay'ın, yolsuzluğu öğrendi-
ği 17.1 1995 tarihınden 24.3'1995 tarihine kadar sah-
te belge düzenleyen memurlan. Karkamış Gümrük Ka-
pısı'nda görev yapmaya devam ettirdiği ve 2 aylık bu
süre içerisınde sahte döv iz beyan tutanaklan düzenlen-
mesıne devam edilerek 18 triİyonluk kara para aklama
evleminın 24 3 1995 urıhinde tamamlaııdığı anlaşıl-
mıştır.
Adı geçen başmüdur, yolsuzluğun kendisine duyu-
rulduğu 17.1.1995 tarihinden 6 ay ve aklama eylemi-
nın sona ermesınden 4 ay sonra 13.7.1995 tarihli bir
yazıyla; Karkamış Gümrüğü'nde sahte dövız beyan
tutanaklan düzenlendığine ilişkın duyumlar aldığını.
Gümrük Genel Müdürlüğü'ne bildıımiştir. Karkamış
Gümrük Kapısı'nda sahte döv ız bev an tutanağı düzen-
lendiğıneilişkinbu ihbaryazısı.GümrüklerGenel \1ü-
dürlüğü'nde 2 ay süre ile bekietildikten sonra
12.9.1995 tarihinde Teftiş Kurulu Başkanlığf na gön-
denlmiştır.
12.9.1995 tarihinde gönderilen söz konusu bu yazı
dışında, Karkamış Gümrük Kapısı'nda sahte döviz be-
yan tutanağı düzenlendiğıne ilişkin olarak Gümrükler
Genel Müdürlüğü'nce Teftiş Kurulu Başkanlığf na in-
tikal ertırılmış hiçbır ıhbar ve soruşturma onayı yok-
tur.
Bütün bu gerçelder; devletin resmi kayıtlan. yazış-
malan, ifade tutanaklan ve müfettiş raporlan ile sabit-
tir.
Bilınmesi gereken bir başka gerçek de şudur:
Yazınızda müfettişlere geciktinlerek intikal ettiril-
dığı bahscdilen 8.2.1995 tanhlı onay. dövız bevanla-
rının genel olarak ıncelenmesınin \ararlı olacağının
düşünüldüğüne ilişkin olup, Karkamış Gümrüğü'nde-
ki yolsuzluklar ve buna aıt ıhbarla hıçbır ilgisi yoktur.
Gümrük idarelerinde tüm faalıyetlenn yasalar çer-
çevesinde yürütülmesi ve yolsuzluk konusu işlemlerin
tekrannı önleyici tüm idari ve yasal tedbirlerin zama-
nında alınıp uygulanmaya konulması görevı; başta
Gümrükler Genel Müdürlüğü olmak üzere yöneticile-
re aittır. Birkonunun genel olarak ıncelenmesi v eya be-
lırli bir ıddıanın soruşturulması ısteğınin Teftiş Kuru-
lu'na intikal ettınlmesi; geçmiştcki uygulamalara ve
varsa sorumlulann tespitine yönelıktır.
Teftiş Kurulu; yaptığı ınceleme ve soruşturmalar
sonucu vardığı tespıtlere göre gerekJi ıse önende bu-
lunur. Bütün bu doğrulan. adlannı gizlemeye çalışan
iddia sahiplerinin de çok iyı bılmelerine rağmen, ger-
çeklen tahnf ederek beni karalamayayeltenmeleri; bir
türlu etkilemevi başaramadıkları oİayların üzerine
dürüstçe sonuna kadar gıden tutumumdan ve kararlı
uygulamalanmdan duyduklan rahatsızlık ile suçluluk
telaşlanndan kaynaklanmaktadır
Hakkımda asılsız suçlamaiarda bulunanlann tespıtı
ile gereğinin yapılmasının üstlerimden talep edil-
diğinin de bilinmesmi aynca belirfmek ıstenm.
"Saygılanınla 8 1 1997
KEMAL AKŞAR
Başbakanlık Gümrük Müsteşaıiığı
Teftiş Kurulu Başkanı
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Bodrum'da,MumcuGünii'nde (1)
Uğur Mumcu öldurulduğünde Avustralya'daydım.
' Nâzım Hikmet 90 Yaşında" izlenceleri ıçin gitmiştim.
Daha sonraki yıllar, 24 Ocaklarda, Mersın'de, Antal-
ya'da geçti.
Bu yıl, daha geçen.yıl sonundan. telefonlarla Çağ-
daş Yaşamı Destekleme Derneğı (ÇYDD) Bodrum Şu-
besi, bu 24 Ocak'ta kendıleriyle biriikte olmamı jstedi-
ler. ilk, Ankara'dan oraya göçen arkadaşım İsmail
Hakkı Bayram telefon etmiştı. Hiç nazlanmadım, an-
cak gazetecının durumu bellı mi olur, bir engel çıkıve-
rir, uygulayamasınız ızlencenizi, gönlünüzden geçeni.
Sanki bilmişım gıbı, 23 Ocak günü çıkan "SuudiAra-
bıstan'a, Yallah!" başdklı "Ankara Notlan"nın sonuna
eklediğim notta, "... bir engel çıkmazsa, Bodrum'da
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğı'nın düzenleye-
ceği toplantıda konuşacağım. Cumartesi günü de ki-
taplanmı imzalayacağım" diye yazmıştım. Bu eki, bir
bakıma duyurmak ıçın de yazdım. O gün gazeteler,
Uğur Mumcu ızlenceleriyle dolardı. Kım n'etsın, Ek-
mekçi'nin nerede konuşacağım; kendı kendime:
- Ekmekçı, kendı göbeğmı kendın kes! dedim.
Başım da nasıl telaşlı, kafam karman çorman. Kız
kardeşım, ablam Ankara'da saynevinde yatıyor, ben de
bir yandan öksürüyorum, ilaçlar alıyorum.
24 Ocak sabahı, saat 07.00'de uçağa binıp, Istan-
bul üzerinden Bodrum'a yardım. Havaalanında, ÇYDD
Başkanı Nurten Şeneldir ile arkadaşlan, bir de yılla-
rın dostu, ÇYDD üyesı Beyhan Beştepe karşıladılar.
Havaalanı Komutanı Astsubay Yücel Serdar'la evle-
nen yeğenim Çuna Hatipoğlu, buraya gelın gelmış,
havaalanına yakın oturuyorlardı. Onlan da görmek ıs-
tediğimı söyledim. Olumlu karşıladılar. Onlan da gör-
dukten sonra Bodrum'a yola çıktık!
Okuriann, "GelartıkBodmm'a. uzatma!"diyegeçir-
diklerini bıliyorum. Ankara'nın soğuğundan sonra,
Bodrum'un limon gibı havası içımı açtı. Guneş yakıyor
desem yeri. Önce radyoya gidip beş dakıkalık bir ko-
nuşma yapacağım. izlence öyle. Ondan sonra, saat
13.00'te kent içinde "Uğur Mumcu yürüyüşü"var.
- Siz yorgunsunuz, istersenız yürüyüşe katılma-'.
yınlöedi Nurten Şeneldir. ;
- Olmaz, bütun etkınliklere katılmak istiyorum! ;
- Öyleyse dinlenin, yürüyüş saatinde sızi alacağız. '•
Bir öksürük nöbeti, haydi dinlen de görelım!
Kaldığım Marina Vista Oteli'nin penceresınden aşa-
öıya bakıyorum, kalabalıklar yurümeye başladılar bile.
Saat 12'de. yok 13'te derken saat 12.30'da anlaşmış-
lar, erken davranmalan bundanmış. Yürüyüşe kimler mil
katılmış? OHR ÖDR Pır Sultan Abdal Derneğı, İHD,!
ADD, ÇYDD, çevrecıler... Belki başkalan da vardır. Slo-
ganlarönceden belırienmişti: "UğurMumcular Ölmez",
"Susma sustukça sıra sana gelecek", "Şeriata geçıt
yok", "Mafya-tankat-siyaset.bunebiçimrezalet", "Fa-
şizme karşı omuz omuza". Cumhunyet Alanı'nda yü-
rüyüş sona erdi. Konuşmalar yapıldı. Nurten Hanım;
- Haydı gıdip Sakallı 'da yemek yıyelım, güzel evye-.
meklen yapar. dedi.
Sakallı, Halikarnas Balıkçısı'nındıktiğı okaliptüsle-
rin altında güzel bir yer. Bamya. pilav istedim. Bir de
börek yedim!
Oraya yakın yerde, beledıye meclis salonunda ko-
nuşmam vardı Uğur Mumcu ustüne. 2000 kişıye yakın
kalabalık, dinlemeye de gelirse, salon almaz diye dü-
şünüyordum. Yanılmışım. Büyük kalabalık, yürüyüş-
ten sonra dağılmıştı. Saat 15.00'te salon yine de do-
luydu ama, yürüyüşe katılan buyük kalabalık neredey-
di?
- Sloganlanmızı attık, dağıldık. Ekmekçi ne söyleye-
ı •< .'Şöylsyeceğim şu: Bu filmleri biz çok eskilerden gör-(
dok, bilınz, geçmişlerden bir ders çıkanp, geleceğe bi-
çim verebilmek, uslannı kullanarak düşünebılenlerin
ışidir. Duygulanyla yaşayarak değıl...
Belkı heyecanımdan, konuşma sırasında hiç öksür-
medim. Unuttum gitti belkı de.
Benden önce, ÇYDD Bodrum Şube Başkanı Nurten
Şeneldir konuştu. Uğur Mumcu'nun:
"Atatürkçüyüm! Cumhunyetçiyim! Bağımsız Türki-
ye'den yanayım! Özgürlükçüyûm! Insan haklan savu-
nucusuyum! Terörün karşısındayım! Yobazlann, hır-
sızlann, vurgunculann, çıkarcılann karşısındaytm!" söz-
lerini andı. Konuşmasını şöyle sürdürdü:
"1993pazar, saat 13.35. Yukandakısözlenyazan birt
yazar susturuldu."
Nurten Şeneldir. başta Mustafa Kemal Atatürk ol-
mak üzere, çağdaş Türkiye Cumhunyeti'nin kurulma-
sında, korunmasında emeğı geçen, bu uğurda canla-
nnı vermış nice değerlerımiz ıçin, konukları bir dakika-
lıksaygı duruşunaçağırdı. "Demokrasi, laiklikadınayi-
tınlen yaşam, olümlerin en onuriusudur" diye ekledi.
Şöyle dedi:
"Bugünbız, Mumcu'nun kımlığindekatledılen Ata-
türkçü, yazar, düşünce ınsanlannı anıyoruz. Prof. Ca-
vit Orhan Tütengil, Ümit Doğanay, Muammer Ak-
soy, Bahriye Üçok, Bedri Karafakioğlu, Doç. Bed-
rettin Cömert, Orhan Yavuz, Necdet Bulut; yazar-
lanmız Abdi ipekçi, Çetin Emeç, Ali İhsan Özgür, Tu-
ran Dursun, ilhan Darendelioğlu, Musa Anter sa-
yabıldiklenm... Bu değerienn yaşamlanndan olduğu
kadar, ölümlerinden de alacağımız dersler var. Aslın-
da öldürülen, ortadan kaldınlan Mumculardeğil, bızim
geleceğımız. Çağdaş Türkiye Cumhunyeti'nin temel
taşları oynatılıyor. Bugün Uğur Mumcu yok. Ataol
Behramoğlu'nunc/ed/g/g/ö/.'Bırbombaylacanınakı-
yılan/Çoğalmasım bilen biriydı/daha az Uğur Mum-
cu'yduk dün/Daha çok Uğur Mumcu'yuz şımdi'sözfe-
riyle bitirmek istiyorum: Öfkeyı ve isyanı dönüşturerek
yaşamak gerek. İsyanı dirence. öfkeyi sorgulamaya
dönüştürmek ve yannlara ıletmek gerek."
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/Padışahınav kö-
peklerının bakımı
ve eâıtimıyle gö- o
revliicışı. II Içkıli
eğlence... Nazıle- 3
rin polıtıkasında
Germen ırkından
kimselere yakıştı-
nlan ad. 3/ Emile
Zola'nın bir roma-
nı. .ln,kart.4/Öz-
bekıstan'da bir
kent.S/Enkısaza- 8
man süresı.. Hay- g
vanlara vurulan
damga. 6/ Bir renk... Ölçü-
leri yetersiz oian... Yarı
memnunluk belırten bir
ünlem. 7/İbniSina'nın Ba-
tıdıllenndekıadı. »Alçak 3
enlemlerde e»en düzenlı 4
rüzgâr... Ankara dakı öze!
bırtıyatronun kısa yazılışı.
9/ Demet durumundakı
ekınler... Çeşıtlı sanat ya- 7
pıtlannıntoplandığıveser- 8
gilendigı yer. Q
Yl'KARIDAN AŞAĞI- M
YA:
1/İspanyollar'ıngeleneksel öğle uykusu... İskambılde bırkâ-
ğıt. 2/Kaynak, pınar... Jn veborubıçımındebeyazyadasa-
n renkli çiçeği olan bir süsbitkisi. 3/Bırçeşıtyumurtalı süt
tatlısı... "Çok önemli kışi" anlamında uluslararası kısalrma.
4/Satürn gezegenıne verilen bir ba^ka ad. 5/A\rgoda esrar...
Iranlılar'a verilen ad. 6/ Halk dılnde okıız yemîığı II "Ca-
nı — dılemış vermemek olmd^ev dıl" (Fuzulı)... Işve, cıl-
ve. 8/ Endüstri... Boynun arkası. 9/ Hukukı bir sorun ya da
uyuşmazhkla rlgıli olarak yargı organlannın vardıklan gö-
rüş ve yargılar.