Katalog

SAYFA CUMHURİYET 30 OCAK 1997 PERŞEMBE HABERLER Oral Çelik Susurluk komisyonuna bilgi verirken MHP'li hükümlüler için pazarhk yaptıklannı söyledi ; Çatiı'yla devlet için çahşbk' AYŞE SAYIN ANKARA - Abdi İpekçicınayetinin ki- lit isimlerinden ülkücü Oral Çelik, dev- letin, 12 Eylül sonrasında. Susurluk ka- zasında ölen katliam sanığı Abdullah Çath ile kendisiniyurtdışında ASALA'ya karşı mücadelede kullandığını ıleri sür- dü. Çelik, tsviçre'de gözaltına alındığı sı- rada dönemin Başbakanı Turgut Ozai'a yakın bir devlet bakanının yardımıyla serbest bırakıldığını söyledi. TBMM Susurluk Araştırma Komisyo- nu'nun dünkü toplantısında bilgi veren Oral Çelik. devletin kendılerini yüzüstü bıraktığını. kullanılmış olmaktan 'piş- manlık' duyduğunu belirtti. Çelik, MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkeşile yine bu parti kökenli ANAP Genel Sekreteri Yaşar Okuyan ve ANAP Genel Başkan Yardımcısı Agâh Okta> Güner'e, kendi- lerine yönelik eleştırileri nedeniyle kırgın o'.duğunu söyledi. Yakın arkadaşı Çatlı'nın ANAP'lı ol- duğunu ve Mesut Yıhnaz' a ilk genel baş- kan seçildiği kongrede destek verdiğinı savlayan Çelik. Çatlı'nın 1984 yılında Belçika'da Yılmaz'la görüştüğünü ıleri sürdü. Çelik, "Ben görûşmede yoktum. Ancak Yılmaz, Ankara'daki bir kumar- haneye olan borcunun sildirilmesini Çat- lı'dan istemtş. Sonra neoklu bilmiyorum " dedı. Devletin, 12 Eylül sonrasında sağ- cı-solcu birçok kişiyi Ermeni terör örgü- tü ASALA'ya karşı mücadelede kullan- dığını öne süren Oral Çelik'e yöneltilen sorular ve yanıtlan özetle şöyle: - Papa suikastı ve Abdi İpekçi cinaye- tindeki rolünüz nedir? Mehmet Ali Âğ- ca'yı siz mi kaçırdınız? - îki olayla da hiçbir ilgim yok. Ağca'yı ben kaçırmadım. Ancak Ağca benım ya- kın arkadaşım. tnsaniyet adına, millet adına yurtdışında yardımcı oldum. - Devlet sizi ASALA'ya karşı mücade- lede kullandı mı? Kaç kişiydiniz? - Evet. Çatlı ve ben, bir de iki arkadaş 12 Eylül'den sonra yurtdışına çıkınca tek- lif geldi. Çath'ylaben AvTupa'daki ekip- başı olmak üzere, 4 kişiydik. Ancak dev- let sonra bızi yüzüstü bıraktı. Vatanı sev- mek başka şey; bizi kullananlann, aley- himize vatan sevgisi adına konuşmalan başka şey. Bu nedenle pişmanım. Ben 1991 "de Fransa'da cezaevine gırdim. Çat- lı'yla ve dev letle bu tarıhten sonra irtiba- tım koptu. Ancak Çatlı'yla cezaevindey- ken mektuplaşırdık. - Neden cezaevine girdiniz? - Bu, Isviçre ve Fransız istihbaratçıla- nn komplosuydu. Çath'ya da aynı komp- lo yapıldı, Uyuşturucu kaçakçılığı iddı- asından yakalandık. Bizi. ts\ içre istihba- ratının 1987'deyakaladığıNevzatBiliean adlı kışı ıhbar etmiş. - ASALA'ya karşı yurtdışında hangi eylemlere kaüldınız? Ülkelerarasında na- sıl gidip geliyordunuz? - Fransa. Belçika, Isviçre, İtalya ve Hollanda'da yaklaşık 20 eyleme katıldık. Pasaport bulmak sorun olmadı. Yaklaşık 10 pasaportum \ardı. Yurtdışına ben ilk Danıştay yürürlüğü durdurdu Laikliğî hııkuk kurtardı ANKARA (Cumhurryet Bürosu) - REFAHYOL hü- kümetinin "kamu düzeni- ni dinselleştirme" girişim- leri arasında sayılan "dev- lette ramazan düzeni" uy- gulamasının yargıdan dön- mesine neden olan Danış- tay karanna itiraz edilip edilmeyeceği gündeme geldi. Karann henüz Başba- kanlığa tebliğ edilmediği, itiraz sürecinin karann ta- raflara ulaşmasının ardın- dan başlayacağına işaret edildi. Başbakanlık'ta dün Da- nıştay karanna uyulmadı. Saat 16.30'dan itibaren da- irelerinden aynlan Başba- kanlık çalışanlan, servis araçlanyla evlerine götü- rüldü. Danıştay 12. Dairesi, Bartın Adliyesi Yazıişlen Müdürü Abdurrahman Güzelgün'ün, memurlann mesai saatlerinin ıftar sa- atlerine göre düzenlenme- sini öngören Bakanlar Ku- rulu karannın iptati ıste- rrriyle açtığı davada yürür- lüğün durdurulmasını ka- rarlaştırdı. Daire, düzenle- menin anayasanın başlan- gıç hükümleriyle laiklik il- kesini düzenleyen 2, 10 ve 24. maddesine aykın oldu- ğuna oyçokluğuyla karar verdi. Karara muhalif kalan üyelerin, başvurunun "menfaat ilişkisi yönün- den" reddedilmesı gerek- tiğini savunduklan öğre- nildi.Karara yapılması ola- sı itiraz. Danıştay tdari Da- va Daireleri Genel Kuru- lu'nda görüşülecek. Bakanlar Kurulu, iftar saatlerini dikkate alarak yaptığı düzenleme çerçe- vesinde, 13 ocak-8 şubat günleri arasmdaki mesai saatlerini, 1 saatlik geri al- mayla. 08.00-12.00/12.30- 16.30 olarak belirlemişti. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel' in de onaylaması- nın ardından karar Resmi Gazete'de 18 ocakta ya- yımlanmıştı. Karar uyannca, iftar sa- atlerine göre ayarlanan mesaitofthtti bugünden iti- baren 16.30'dan tekrar 17.30'a kaydınlacak. Memutiardan hükümete protesto Çeşitli ceza ve tutukevlerinde görevli Tüm-Yargı Sen İstanbul Şubesi'ne üye bir gmp infaz memuru. REFAHYOL hükümetinin. asker ve polise verilen ancak diğer memurlann yarariandınlmadığı zammın. çalışanlan bölmeye >önelik olduğunu belirterek protesto eyİeminde bulundular. Sultanahmet Adliyesi önündetophunn yaldaşık 56 Idşilik bir gmp yapüklan basın açıklamasında, hükümetin, 1 ürkive'dc çahşan tüm memurlara eşit davranm&sı gerektiğini belirtti. Açıklamada. "Biz bu ülkede hiçbir ga>rimeşru işlere kanşmadık. Biz bu ülkede çeteler kurarak uyuşturucu mafyasına peşkeş çekmedik. Bi/im bedenimiz yoksuUuğumuza rağmen dimdik ayakta" denildi. Açıklama sırasında sık sık "Çetelere değil adalete bütçe. Yasasın iş ekmek özgürlük" sloganlan atan Tüm-Yargı Sen üyesi * " memurlar daha sonra sessizce dağıtdL (FotoğrafıÖZKAN GÜVEN) kez "Harun Çelik", Çatlı da "Hasan Kurdoğlu" adınadüzealenmiş pasaport- larla çıktık. - ASALA kaç kişiden oluşuyordu? 4 ki- şi nasıl mücadele ettiniz? - Yaklaşık 500 kişi olarak tahmın edi- yoruz. Ancak bu örgüt Amenka. Fransa gıbi çok güçlü ülkelerin istihbaratlann- dan yardım alıyordu. - Siz bu kadar güçlü bir örgüte karşı mücadele ederken nerelerden yardım al- dınız? - Devletin çok üst kademelerinden. Emniyetle MİT arasında bir çekışme var- mış gibı gösterihyor. Bu ıkı örgüt yurtdı- şında çok uyumlu çalışıyor. - Öraeğin MtT'te Mehmet Eymür se- vryesindeld kişilerden mi destek aldınız? - Çok daha üst düzeyler- den. - Devlet adına çahşmanın karşılığında ücret aldınız mı? Herhangi bir pazarhk yapn- mzmı? - Devletten 10 bin dolar yolluk aldık. Bize teklif yurt- dışında gelmışti. Biz karşılı- ğında, 12 ülkücünün serbest bırakılmasını istedik. Bunla- nn arasında Haluk Kırcı (Bahçelıevler katliamı hü- kumlüsü) ve MHP davasının önde gelen isimlennden (bu kişinin eski bir MHP millet- vekilı olduğu öğrenildi) "Mehmet_" de vardı. Ancak bu sözler tutulmadı. Siz dev- letten mılletvekili maaşı alı- yorsunuz, bıze ne verildi? - ÇatiTyı Isviçre'deki ceza- evinden sizce dev let mi kaçır- dı? - Çatlı'nın tsviçre'de yattı- ğı yer, yan açık cezaevi. Adeta. yabancı mahkûmla- ra, "kaçın, gidin* 1 denıliyor Öyle, büyük boyutlu operas- yonlara gerek olmadan ra- hatlıkla kaçılabilir. -12 Eylül öncesinde MHP içinde nasıl yer alduuz? Da- ha sonra bu partiyle ilişkile- riniz sürdü nıii? - Çatl\, ben. Türkeş'e mu- halıf grup ıçınde yer alırdık. Biz Türkeş'i yeterince aktif bulmazdık. O dönemde. Ya- şar Okuyan, Agâh Oktay gi- bı ısımler de bizimle bera- berdiler. Şımdi onlar ortada kahraman gibi geziyorlar. Onlar sahte •kahraman. Bı- 1 zim aleyhımıze konuşmala- n bizi kahrediyor. Dokunulmazlıklara gizli oylama istemi Fezlekelere özel ağırlık HÜLYA KARABAĞLI ANKARA - Anayasa Komisyonu Başkanı DYP Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya, dokunulmazlıklannm kaldınlması istemiyle komisyona gönderilen 62 dosyanın üç ayn grupta incelenmesine başlandığını söyledi. tyimaya, u siyasi şova zemin hazuianmaması'" gerekçesiyle dokunulmazhklannın kaldınlması istenen milletvekillen için gizli oylama yapılmasını isteyeceğinı bildirdı. Komisyonun, özellikle Atatürk'e hakaret ile laik rejim karşıtı girişimleri üzerine hakkında fezleke düzenlenen milletvekillerinin durumlan üzerinde duracağı belirtildi. Anayasa ve Adalet Komisyonu üyelerinden oluşan karma komisyon, dokunulmazhklannın kaldınlması istemiyle gönderilen Başbakanlık tezkerelerinin görüşülmesi için çalişmalara başladı. Atatürk ve cumhurbaşkanı ile laik rejime yönelik işlenen suçlann 1. grupta değerlendirilmesi karara bağlandı. Cumhuriyet'e bilgi veren Başken tyimaya ve üyeler, Başbakan Necmettin Erbakan, RPli Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halfl Çelik, Rize Milletvekili Şevki Yılmaz, tstanbul Milletvekili Ayduı Menderes'ın ginşimlennin 1. grupta ele alınacağını belirttiler. Başkan ve üyeler, bu milletvekillen hakkındakı istemlerin kabul edilebileceği mesajını verdiler. Komisyonun muhalefet partilı üyeleri, son dönemlerde iktidann, komisyonlarda ve genel kurulda yapılan oylamalarda zorlandığına dikkat çekerek, "BBP'nin desteğini çekmesi hükümeti sıkışördı. Komisvvnlar da arük kararlarda istedikleri gibi sonuçlar alamıyorlar r dediler. Karma komisyon 2. grupta 14, 3. grupta da 32 dosyayı ele alacak. 30 gün içinde tamamlanacak incelemelerin ardından hazırlanan raporlar üst komisyona verilecek. Yasama dokunulmazlığı Anayasa Komisyonu Başkanı İyimaya, anayasanın yasama dokunulmazlığını düzenleyen 83. maddesine ilişkin partilerarası komisyonun önensinin komisyona ulaştığını kaydetti. Dokunulmazlık kapsamının daraltılmasını öngören önerinin hemen gündeme ahnmaşının planlandığını kaydeden tyimaya, kaçakçıhkla ilgili suçlann dokunulmazlık kapsamı dışında tutulmadığını bildirdi. tyimaya, "Türk Ceza Yasası kaçakçüık türevierinin tümünü kapsıyor. Uyuşturucu kaçakçılığı ise bambaşka şey" dedi. TURBAN önergesinde Çiller'le ilgili bağlantılar Muhalefet vine fire verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çeükı gensorudan 30 dolayında fire vererek kurtaran muhalefet; TURBAN crylamasında da iyi sınav veremedi. DSP'denlO,CHP'den7, ANAP'tan3 milletvekilinin bulunmadığı oylamaya CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile Samsun Milletvekili Murat Kara>r alçuı'ın da katılmamalan dikkat çekti. 20 RP miUenekilinin oylamaya katılmaması, bıçak sırtı bir dengeyle TURBAN soruşturmasmın eşığine gelen Tansu ÇiBer'i korkuttu. Usulsüzlûk saptanan TURBAN oylamasma katılmayan Baykal "ın. Hollanda'nm Ankara Büyûkelçisi'ni kabulünü gerekçe gösterdiği, Karayalçm'm ise iddialan tatmin edici bulmadığı için oylamaya katılmadığı belirtildi. RP Grup Başkanvekili Oğuzhan Asfitürk'ün oylamadan önce grup toplantısında milletvekillerine yaptığı~Hükümeti bozma girişimlerinc alet olmayın. Mutiaka genel kurula kaalm" uyansına karşın RP'deki fire önlenemedi. Ancak oylamanın yenilenmesi durumunda RP'deki fırenin düsmesinin beklendiğı kaydedildi. Aralannda DSP'li Mümtaz Soysal ve İsmail Cem ile DYP'li Sedat Aloglunun da bulunduğu bazı milletvekillerinin yurtdışmdaki toplantılarda görevli olduklan için toplantıya katılamadıklan belirtildi. Çiller hakkında TURBAN'daki yolsuzluk iddialanyla ilgili olarak soruşturma açılmasına ilişkin önerinin oylamasına katılmayan milletvekillerinin adlan ve partileri şöyle: DSP: tbrahim Yavuz Bildik, Sema Pişkinsüt, Şerif Çim, Hikmet Aydm. Tahir Köse, Hakan Tartan, İsmail Cem, Yalçın Gürtan, Metin Bostancıoğlu, Mümtaz Soysal. CHP: Deniz Baykal, Murat Karayalçın, Ali Dinçer, Önder Kırlı, Ali Haydar Şahin, Mustafa Kul, Mustafa Yıldız. ANAP: Süha Tamk, Lale Aytaman, Şükrü Yürür. RP: Cevdet Akçalı, Ahmet Çevik. Ahmet Doğan, Sait Açbağ, Haşim Haşimi, Abdülillah Fırat, Mukadder Başeğmez, Metin Işık, Göksal Küçükali. Aydın Menderes, Zeki Ünal, Remzi Çetin, Sabahattin Yıldız, Mehmet Elkatmış, Mustafa Hasan Öz, Temel Karamollaoğlu, Zülfikar tzol, Kemalettin Göktaş, tsmail llhan Sungur. Mustafa Bayram. DYP: Yaman Törüner, Nevfel Şahin. Ali Uyar, Sedat Aloğlu, Cefi Kamhi, Necati Çetinkaja, Esat Kıratboğlu, Yaiçın Gürtan, Hasan Peker. SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] TBMM'nin adam öldürmek- ten hükümlü ülkücü doktoruy- la ilgili haberimiz, yaygın tepki- lere neden oldu. Doktor Asteğ- men Necdet Güçlü'yü siyasi amaçlarla öldüren bir katil, na- sıl olup da TBMM gibi güven- liğin en üst düzeyde sağlanma- sı gereken yere doktor olarak atanabiliyordu? TBMM Başkanı Mustafa Kalemli yle ibrahim Doğan ın nasıl doktor atandığını konuş- tuk. Sayın Kalemli bana kızmış- tı ve kendisinden özür dileme- mi istiyordu. Nedeni şuydu: Haberde ve benim yazımda Kalemli'nin o dönemde Hacet- tepeTıp Fakültesi'ndeöğretim üyesi olduğunu yazmıştık. Mustafa Kalemli, öfkeyle o dö- nemde Hacettepe Tıp'ta değil, Ankara Tıp'ta öğretim üyesi ol- duğunu belirtti. Kalemli, İbrahim Doğan'ın TBMM'ye neden doktor oldu- ğunu cevaplamak yerine bu basit farklılığı ön plana çıkarıyor Kalemli'nin Duyarlığı Hangi Noktada? ve hâlâ İbrahim Doğan'la ilgili ne gibi bir işlem yapacağtnı söylemiyordu. Tersine onun doktoriuğunun yasal olduğunu söylüyordu: "İbrahim Doğan, benim başkanlığım dönemin- de değil, 18 Mart 1993 yılında TBMM'ye alındı. Doğan, yıllar- ca sigorta hastanelehnde dok- toriukyaptıktan sonra TBMM'- degöreve başlatıldı. Doğan'la ilgili TBMM Başkanlığı'na şim- diye kadar herhangi bir şikâyet de olmadı." Kalemli; kendisi- nin part-time çahşan doktorla- rı tam-gün çalışmak üzere is- tihdam ettiğini de sözlerine ek- ledi. Bu durumda İbrahim Do- ğan'ın atanmasında imzası ol- duğu anlaşıhyordu. Kalemli; benim sorum üzeri- ne, İbrahim Doğan'ın dosyası- nı incelediğini ve geçmişiyle il- gili bilgi sahibi olduğunu da be- lirtti. İbrahim Doğan'ın atama- sı yapılırken yasal koşulların yerine getirilip getirilmediğini bilmiyoruz. Ancak TBMM'ye personel ahnırken ince elenip sık dokunduğunu, personelin güvenlik soruşturmasından geçirildiğini tahmin edebiliyo- ruz. İbrahim Doğan, bu soruştur- malan acaba nasıl aştı? Ben bir yurttaş olarak yıllarca pasaport alamadım, silah ruhsatı alama- dım. Sebebi de TCK'nin 141- 142. maddesinden mahkûm edilmemdi. Yani düşünce su- çu(!) dışında başka bir suç iş- lemedim. Zaten bu maddeler de kalktı, sonuçlan da ortadan kalktı. Buna rağmen, devlet ba- na hâlâ sakıncalı muamelesi yapmaya devam ediyor. Büyük sanatçı Ruhi Su, pasaport ala- madığı için tedavı edilemedi, yaşamını yitirdi. Ülkenin en de- ğerli sanatçılanna, yazarlanna sakıncalı muamelesi yapan devlet, iş ülkücü katillere gelin- ce acaba neden bu kadar hoş- görülü davranıyor? Ülkücü ibrahim Doğan'a bu kadar güvenilmesinin nedenini doğrusu merak ediyorum. Bu- nu Sayın Kalemli'ye de sor- dum. Bana, yasal olarak bir eksik- lik olmadığını belirtti. Ben de bir yurttaş olarak çifte standar- da dikkat çektim. Meclis gibi sıkı korunması gereken bir ye- re böyle bir atamanın yapılma- sının sakıncalı olup olmadığını değerlendirmesinı istedim. Sayın Kalemli, öğretim üye- liği yaptığı fakültenin adının yanlış yazıldığını söyleyerek ve bu konuda fakslar çekerek "üzüntülerini ve tepkilerini" di- le getırdi. Haberımızın dikkat çektiği konudakı duyarlığını ne- dense ifade etmekten çekindi ve bundan böyle ne gibi bir iş- lem yapacağını açıklamadı. Ben de bir gazeteci olarak o- nun bu tutumundan büyük üzüntü duyduğumu burada açıklamak istiyorum. Cumhuriyet'in haberciliği, te- şekkür edilmesi gereken bir habercilikti. Devletin, güvenlik konusunda ülkücülere bu ka- dar prim vermesinin nelere yol açtığını Susurluk olaylarından sonra daha iyi görüyoruz. Ör- neğin, İbrahim Doğan'a cina- yet silahını veren subay Fehmi Altınbilek şimdi ne yapıyor? Hâlâ terfi ettirilmeye devam ediyor mu? Sayın Kalemli bu konuyu acaba merak ediyor mu? Haberin ve yazımızın için- de bu konu, onu devletin üst düzey bir yöneticisi olarak ne derece ilgilendiriyor? Kalem- li'nin öğretim üyeliği yaptığı okullar konusundakı duyarlığı- nı ülkücü katılin Meclıs'e dok- tor olarak atanmasına da gös- termesı en büyük dileğimiz. Elkatmış'ın açıklaması Susurluk Komisyonu Baş- kanı Mehmet Elkatmış, top- lanndan sonra yaptığı açıkla- mada, RP Van Mifletvekili Mustafa Bayram'ın bir ya- kını öldüğünden gelemedi- ğıni, ifade vermeye gelen es- ki milletvekili EsatCanan'ı ise \ akit ilerledıği için dinle- yemediklennı bildirdı. Elkatmış. şımdıye kadar aldıklan ıfadeler ışığında devletin, 1980'den sonra bır- çok kişiyi kullandığının orta- ya çıktığını bildirdı. Elkat- mış. "Devletin bazı kişileri kullandığı. Oral Çelik'in be- yanı ile sabitleşti. Bizim şim- di incelediğimi/ bu kullanım hukukzemininde mklir" de- di Elkatmış. Çelik'in "Bazı şeylerin gizli kalması gere- kjr" diyerek bazı sorulan ya- nıtlamaktan kaçındığını söy- ledi. Başkanlığım Doğan yapıyor Ulkücüler TÜSAV;da örgütleniyor I Baştarafı 1. Sayfada him Doğan'ın başkanı ol- duğu, MHP \eBBP\eya- kmhğıyla bilinen Türkiye Sağlık Çalışanlan Eğitim ve Dayanışma Vakfı'nın (TÜSAV). RP. DYP ve ANAP'tan da destek gör- düğünü söyledi. Oğan, Ankara Anakent Belediyesi ile MHP'li Ke- çiören Beledıyesi'nin de TÜSAV'la büyük paralar karşılığında çeşitli anlaş- malar yaptığını bildirdi. ATO Genel Sekreten Oğan, Doğan'ın Meclis doktorluğu yapmasında hukuki bir engel bulunma- dığını. ancak siyasi % e etık yönden bu görev de bulun- masının düşündürücü ol- duğunu söyledi. Başbakan Yardımcısı \ e Dışişleri Bakanı Tansu Çiller"in. "Bu vatan için kurşun atan da yi\en deşe- reflidir'" diyerek ülkücü katillere arka çıktığını söy- leyen Oğan. "Çiller'in, bu sözü ile şerefli olduğu iddia edilenlerin dev letin yüksek çıkan için bu cinavetleri iş- lediği gibi bir mesaj veril- meve çalışılmaktadır. Do- ğan'm geçmişte işlemiş ol- duğu cinayet suçu ile ilgili olarak devletin en üst dü- zeydeki yetkili kişilerinin yaklaşımı da bu anlayışın bir uzantısıdır" diye ko- nuştu. MHP-Ülkü Ocakları kadrolannın bır bölümü- nün. daha sonra Türk-İs- lam sentezi adı verilen gö- rüş çevresinde örgütlendı- ğini ve özellikle ANAP ık- tidan döneminde kendile- rine siyasi destek sağlandı- ğını savunan Oğan. bu ke- simin öncelikle Sağhk Ba- kanlığı'na bağlı eğitim hastanelerinde kadrolaş- mayı hedeflediklennı söv- ledi. Oğan, eğitim hasta- neleri şef ve şef yardımcı- lığı sınavlannda yapılan yolsuzluklann yanı sıra tıpta uzmanlık sınavlannın (TUS) bakanlıkça yapıldı- ğı dönemlerde de ülkücü kadrolann. kendı yandaş- larını buralara yığdığını sa\undu. Geçmişte MHP'nin çe- şıtli kademelerinde yönetı- cilik. militanlık yapan bu kadronun. son yıllarda si- vil hekim örgütlennde de etkili olmaya çahştığını belirten Oğan, aralannda İbrahim Doğan. Nuri Ay- dın Kama. Arif Özdemir ve Ömer Faruk Taner'ın de bulunduğu grubun, son seçimlerde ATO \ önetımı için aday olduklannı anım- sattı. Seçimde ağır yenilgi aldıktan sonra geçen hafta BBP lideri Muhsin Yazıcı- oglu'nun ziyaret ettiği Tür- kiye Sağlık Çalışanlan Eğitim ve Dayanışma Vak- fı'nı (TÜSAV) kurduklan- nı dile getıren Oğan. Ibra- him Doğan'ın başkanı ol- duğu vakfın yönetiminde Ömer Faruk Taner. Sacit Turanlı gibı "ileri gelen ül- kücüler"in yer aldığını an- lattı. Doğan başkanlığındaki TÜSAV'ın son yıllarda önemli bir gelışme göster- diğıni belirten Oğan, vak- fa MHP. BBP ve RP'nin yanı sıra ANAP ile DYP'deki muhafazakâr kesimin de destek verdiği- ni bildirdi. RP yönetimindeki An- kara Anakent Belediyesi ile TÜSAV arasında "poli- tik propaganda ve şov amaçlı" gezici sağlık hiz- metlerinın yürütülmesi için protokol yapıldığını savunan Oğan. MHP yö- netimindeki Keçiören Be- ledıyesı'nın "FetihŞenlik- leri" kapsamında verdiğı sağlık hizmetleri ile toplu sünnet kampanyasını da TÜSAV'ın gerçekleştirdi- ğıni belirtti. Ankara Anakent Beledi- yesı'nın. gezici sağhk hiz- meti karşılığında TÜSAV ile aylık bedeli yüklü mik- tarda bir sözleşme imzala- dığı. Keçiören Belediye- si "nin de sünnet kampan- yası karşılığında vakfa bü- yük paralar ödediği iddia edildi. ATO Genel Sekreteri Oğan, Ankara tl Sağlık Müdürlüğü'nün yönetici kadrolannın tamamına ya- kınının bu vakfa üye oldu- ğunu bildirdi. Oğan, son dönemde TBMM'nin, sağlık harcamalannda or- taya çıkan usulsüzlûk ve yolsuzluklarla gündeme geldiğini anımsatarak şun- lan söyledi: "Resmi kurumlann ve kamu sosyal güvenlik ku- rumlannın etkin bir dene- tim mekanizması oluştura* manıalan. bu yolsuzluk- larda önemli bir rol oynu- yordu. ATO Sağlık Hiz- metleri Denetleme Komis- yonu. profesyonel bir sek- retarvanın >anı sıra ofl'a yakın uzman hekimin gö- re> yaptığı ve satınalma hizmetlerinin bilimsel, ma- li yönden etkin denetimini yapmayı amaçlayan bir ya- pı olarak kuruîdu. Oda- mız, TBMM'nin sann al- dığı hizmetlerin de etkin bir şekilde denetlenebilme- si amacıyla Meclis Başka- nı ve grubu bulunan siyasi parti lideıierine başvuru- da bulunmuş, ancak neya- zık ki bugüne kadar bir ya- nıt alamamıştır. tbrahim Doğan olayı da Meclis'in sağhk hizmetleri örgütlen- mesinin ne denli sağlıksız bir yapıda olduğunu gös- termektedir." ANAP'lı Aşık Susurluk komisyonuna ifade verdi 4 Çiller'in suçlandığı ifade kasetleri elimizde' ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) -ANAP Trabzon Milletvekili Eyüp Aşık, devlet-çe- te bağlantısının ortaya çıkanlması; Ömer Lütfü Topal'ııı gavriresmi ortağı. cinayetle suçlanan Sami Hoştan~ın son telefon görüş- melerinin incelenmesi gerektiğini söyledi Abdullah Çatlı'nın cenazesini alan kişinin de Hoştan olduğunu kaydeden Aşık. "Hoş- tan'ın telefonlan dinlenirse hangi siyasilerle ilişkisi okluğu ortaya çıkar" dedi. TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu. dünkü toplantısında Oral Çelik'in ardından ANAP'lı Eyüp Aşık'ı dinledi. Aşık. 1950'den sonra ABD'nın Türkiye'ye komü- nızmin gelmemesi için bir örgüt kurdurdu- ğunu, bu örgütün 1980'den sonra komünizm tehlikesi ortadan kalkınca kişisel çıkarlar için kullanıldığmı söyledi. Aşık, Susurluk olayından sonra Içişleri Bakanlığı'ndan istıfa etmek zonında kalan DYP Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar ile ilgili olarak "Bana göre, Ağar bu olaylarda çok suçlu değil. Göreve geldiğinde Abdullah ÇatiuKorkut Eken. İbrahim Şahin veTank Ümit gibi insanlan haor kucağında bulmuş, sonra kendisi de o sisteme uyum sağlamıs- tu-'"dedı. DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak'ı suçlayan Aşık. şöyle dedi: "Sedat Bucaköy- le değil. PKK iJc savaş \eriyor görüntüsü al- tında arazilerini devlete korutturuyor. Bu- cak"a bakarsanız her ilişkisinin arkasında bir sürii pislik olduğunu görürsünüz." Aşık, Mesut Yümaz'ın elınde olduğunu açıkladığıTopal cinayetine adı kanşan 3 özel tımcinın Özer llçuran Çiller'in de adını ver- dikleri ifade kasetlen bulunduğunu ve bun- lann çok emin bir yerden sağlandığını söy- ledi. Aşık, Istanbul-Sultanbeyli ve Gebze'de ortaya çıkan. ancak siyasilerle bağlantısı ol- madığını savunduğu 2 ayn çete hakkında da bilgi verdi. Aşık. Sultanbeyli'deki çete- nin 17 eylemı bulunduğunu belirterek Ko- caeli çetesinin başındaki Hadi Ozcan'a ait 525 BMW marka sıyah renkli bir otomobi- lin Mehmet Ağar'ın eşi Emel Ağar tarafvn- dan kullanıldığmı söyledi. Aşık. "yeşiT kod adında ıki kişi bulundu- ğunu belirtirken de bunlardan bırinin sahte olduğunu sö> ledı. u Yeşil"lerden birinin ger- çek adının "Ahmet Demir** olduğunu ifade eden Aşık. dığer "yeşil"in ise Kocaeli'nde- ki Hadi Özcan çetesinden oldugunu söy- ledi. Çelik hakkında suç duyurusu ANAP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Okuyan da. Oral Çelik'in, genel başkanlan ile ilgili Susurluk Komısyonu'nda bulun- duğu ıddıalar konusunda "Tamamen hayal mahsulü senaryo"değerlendirmesini yaptı. Okuvan. Yılmaz'ın. bugün Çelik hakkında suç du>urusundabulunacağını açıkladı. Yıl- maz. Susurluk Komisyonu'ndan bilgi sak- layan MİT hakkında soruşturma açılmasını istedi.