25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 OCAK1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kalkancı içn hapis îstemi • İstanbul Haber Servisi- Kamuoyurda "Cincı Ali Hoca" olarak tanınan ve Fadıme Şaiin'i, Aezmendi Mûslüm Glndüz'le beraber olmadan önce "tuzağa düşürdüğü"* öne sûrülen Ali Kalkancı hıkkında başlatılan soruşturmalardan biri tamamlandı. Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı. ilçede ağır ceza mahkemesi bulunmaırası nedeniyle Kalkancı hakkında TCK'nin416 1.ve418/2. maddesi u\annca ağır ceza mahkemesuıde dava açılması ıstemiyle hazırladıgı fezlekeyi. dün Istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Buna göre Kalkancı. 10.5 yıldan az olmamak üzere ağır hapis cezası istemiyle yargılanacak. İnsan haklan S8mineri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet Genel Müdürlügü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı ile tsveç Lund Gniversitesi'nin işbırliğiyledüzenlenen "l. Dönem Insan Haklan Seminen" dün başladı. Seminerin sunuş konuşmasını yapan Terörle Mücadele Dairesi Başkanvekıli Ahmet Demirci Türkiye'nin insan haklanyla ilgili bütün uluslararası sözleşmeleri zaman geçirmeksizin ımzaladığını söyledi. Işkence iddialannın terör örgütlerinin "manipülasyonu' olduğunu öne süren Demirci. insan haklan ihlallerinin eğitim eksikliğinden kaynaklandığını savundu. Bahçelievler katfiaıra davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Llkücü Abdullah Çatlı'nın da kanştığı Türkiye lşçi PartısilTlP)üyesi 7 öğrencinin katledilmesi olayının faili olarak aranan 4 sanığın yargılanmalanna devam edıldi. Mahkeme, Fransa'da olduğu belirlenen Kadir Kürşat Poyraz'uı înterpol aracıhğıyla aranmasmı kararlaştırdı. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın'düBkü duruşmasında söz alan müdahıl avukatlanndan Ersen Şansal, gıyabı tutuklu sanıklann korunduğunu belirtti. Ülke'ye 6 ay hapis • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "Vicdani retçi" Osman Murat Ülke, "halkı askerlikten soğuttuğu" gerekçesiyle 6 ay hapis cezasına çarptınldı. Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü dunışmasında Clke. askerlikten kaçmadığını. ancak kendi istemiyle yukürnlülüğünü yerine getirmek üzere birliğine başvurmayacağını söyledi. Ülke, zorla götürülmesi dunununda ise askerlik kıyafetini giymeyeceğini kaydetti. 6 ay hapis cezasına çarptınlan Clke. karan Askeri Yargıtay'da temyiz edeceğini, reddedilmesı durumunda ise Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'ne başvuracağını açıkladı D-8 dîplomasist • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmetrin Erbakan. Endonezya Teknoloji Bakanı Dr. Habibi ile dün bir araya gelerek, gelişmekte olan 8 ülkenin oluşturduklan D-8 kuruluşunda ortak üretim ve işbirliğı konulannı görüştü. Erbakan, gazetecilere yaptığı açıklamada, Habibi ile savunma sanayii, uçak, helikopter, otomobil. bilgi teknolojisi ve haberleşme alanlannda çeşitli teklifkr bulunduğunu, bunlara ilişkin de projeler hazırlandığını kaydetti. Erbakan, D-8 zirvesinin bu yılın ilk altı ayı içerisinde gerçekleşeceğini belirtti. K1SA...KISA... • REFAHYOL'un yoğun tepkiler üzerine geri çekmek zorunda kaldığı "İmar AfFı Yasası"na yönelik taslak çalışmalannın Başbakanlık'ta oluşturulan özel birim tarafindan gizlice yürütüldüğü ve son aşamaya getirildiği belirtildi. • CHP Genel Başkanı Deniz BaykaL, iktidann tehükeli bir gidiş içine sürüklendiğini belirterek "Bunun sonu yoktur. Türkiye'nin Atatürkçü, laik, demokrat rotası 70 yılda beliıiendi. Hiç kimsenin bunu değiştirmeye hakkı yok" dedi. 5 ay sonra hizmete girebilecek olan binadaki eşyalar açılışın ardmdan boşaltıldı Göstermelik açılış 6 katiı yeni adliye binasında 21 kiiçük, 6 da büyûk duruşma saJonu var. (AA) DtYARBAKIR - Adalet Bakanı Şevket Kazan tara- findan önceki gün büyûk bir törenle hizmete açılan Diyarbakır'ın yeni adliye sarayının açılışmın göster- melik oldugu saptandı. En erken 5 ay sonra hiz- mete girebileceği ortaya çı- kan binadaki eşyalar. açılı- şın ardından eskı adliye bi- nasına taşmdı. Kazan' ın, Diyarbakır'da bulunduğu tarihin. 1974'te Adalet Ba- kanhğı'na ilk atanışma rastladığı için bınanın açı- lışında ısrar ettiği belirtildi. Yeni adliye binasının açı- lışından bir gün önce Müs- teşar Yardımcısı Yüdırun Türmen, Adli Tıp Kunımu Başkanı Serhat Gürpınar. Adalet Bakanhğı Yüksek Müşavıri H. Tahsin Fen- doğlu. Adalet Bakanhğı Müşaviri Zeynel Acar ve Oylama sırasında Ergun özkan'ın yerine imza atıldığı belgelendi Turban oylamasında skandalANKARA (CumhuriyetBürosu)- ANAP tarafin- dan Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in, Tur- ban "daki yolsuzluklara kanştığı ıddiasıyla verilen soruşturma önergesinin TBMM Genel Kurulu gün- demıne alınmasıyla ilgili oylama skandala dönüş- tü. ANAP'lılar. "ret" oyukullandığı görünen DYP'li Ergun Ozdemir'in Giresun'da olduğunu tespit ettik- lerinı^söylediler. Halen hastanede tedavi gören Er- gun Özkan ile yurtdışında bulunan ŞamilAyınm'ın da oylamada bulunmadığı halde katılmış gibi göriin- düğü ortaya çıkarken. Ergun Özkan adına oylama- da sahte imza atıldığı belgelendi. Tutanaklara göre, 492 mılletvekilinden 243'ü soruşturmanın açılma- sı yönünde oy verirken, 244 milletvekili ret oyu kul- landı. Böylece kararyeter sayısma ulaşılamadı. Oy- lamanın yenileneceği belirtiîirken TBMM Başkan- lık Divanı'nın da skandal oylamayı görüşmek üze- re yann toplanacağı bildirildi. TBMM Genel Kurulu'nda ANAP'lı HaKt Du- mankaya tarafindan hazırlanan ve 59 milletvekilı- nın imzasını taşıyan önergenin ön görüşmesi yapıl- dı. Önerge sahibi Dumankaya. Turban'da sahte dıp- lomalı kişilerin görevlendirildiğini, yolsuzluklann açığa çıkmasını önlemek amacıyla belgelerin yok edildiğini. bilgisayar kayıtlannın silindiğini savun- du. DYP mıtinglerinin Turban tarafindan organize edildiğini, mitinge katılanlann konaklama ücretle- rinin Turban tarafindan ödendiğini belirten Halit Dumankaya, ÖzerÇiller ve koruma polislerinin yat- ta yediği kebaplann, içtiğı içkilerin parasmı Turban ödemiştir. Basbakan yardımcısı olmasaydı Çiller Turban'daki yolsuzluklar nedeniyle tutuklanacak ilk kişi olurdu" diye konuştu. DYP'li Kcmal Aykurt, Çiller'i savunurken, "Çüler Turban'uı ne yönetim kurulu üyesi, nedenetçisi nede ortağıdır. Ortada de- Ul yok. Siyasi rekabetikan davasına dönüştürdüler" dedi. Görüşmelerin ardından, kupalann sıralarara- sındadolaştınlması suretıyle yapılan oylamanın so- nuçlan. birleşimi yöneten TBMM Başkanvekıli Ya- sin Haripoğhı tarafindan 242'ye karşı 247 oyla ret olarak açıklandı. Oylama tutanaklan çıktıgında ise oy farkının bazı oylann geçersiz sayılması nedeniy- le 2'ye düştüğü görüldü. Buna göre, 242 milletve- kili "kabul", 244 milletvekili ise "hayır" yönünde oy kullandı. Ancak muhalefet partileri, baa millet- vekillerinın genel kurul salonunda olmadığı halde adına oy kullamUhğını, bazı milletvekillerinin de oy kullandığı halde bu oylann tutanaklara geçmediği- nin göründüğünü ileri sürdüler. DSP Grupbaşkanvekili Hikmet Uluğbay. Büfent Ecevit'ın oylamada bulunduğu halde tutanaklara -kaülmadT şeklinde geçtiğini belirterek, durumun düzeltilmesini istedi. Derhal konuyu araştıracağım belirten Yasin Hatipoğlu, birkaç dakika sonra Ece- Kadın girişimi Ecevit laik cephe önerisini reddetti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP'den istifa" e- den Manisa Bağımsız Mil- lervekili Ayseli Göksoy ile Kadın Platformu üyelen- nin •'Laikhkkarşrtıakımla- ra karşı birleşin" çağnsına DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit olumsuz yanıt verir- ken ANAP Genel Baskanı MesutYıhtıaz, kadmlardan kendisini iktidara getinme- lerini istedi. Ecevit, "Bizhn laiklik konusunda üslubu- muz diğer partilerden fark- h. Laikliği savunurken din- ci olmay an dindar kesimle- ri üıcitmemeye özen göste- riyoruz" diye konuştu. Göksoy ile Kadın Plat- formu üyeleri dün parla- mentoda ziyaret ettikleri DSP lideri Ecevit'i laiklik, tarikatlarve solda birleşme konularında sıkıştırdılar. Kadın kuruluşlan temsilci- lerinin "Laikİiğe karşı ko- nularda Ece\it-Ba\kal-Yıl- maz bir araya gelmeli". "Birieşmış güçtü sol bekli- yoruz" sözlenne Ecevit, şu yanıtıverdi: u BizlaikBğisa- vunurken dinci ounayan dindartan incitmemeye özen gösteriyonız. O ba- knndan bazı sorunlar var. .\NAP içinde sizlerin has- sasiyetinMpa> laşma\anlar var. Ortak bir çizgi buhnak zor olabiür. Laiklik konu- sunda duy arh bir mücade- le sürdürülür. gerektiğinde dayanışma gösterilir. Zaten bu da çok partili > asamın gereğL Bizim laiklik üslu- bumuz diğer partilerden farklı. Biz laiklikten ödün venneyiz. Üslubumuz ko- nusunda kaygıya düşülme- sin. Farklı duy aruhklanmız var." Yasaklara karşın tari- katlann yaygınlaşması ko- nusundaki bazı değerlen- dirmelerin aktanlması üze- rine de Ecevit, "Biryasalar, bir de gercekler var. Sovyet Rusya'da 70yıl din yasakn, ama alttan alta birtakun yapüanmalar vardı. Bazı toplumsal gerçekleri önle- mek kolay değil. Çağımızda bir hastaİık var. Çok şükür Türkiye'de tarikatlar hiç değilse şündilik insanlan toplu intiharlara sürükle- miyor" dedi. Roma'da bulunan Dışişleri Bakanı Tansu Çiller, İtalyan Türkolog Anna Masala ile bir görüşme yapu. (AA) Tansu Çiller, İtalya Başbakanı Romano Prodi ile görüştü 4 AB'den beldentimiz tam üyelik' ROMA (Cumhuriyet) -ltalya'da bu- lunan Dışişleri Bakanı Tansu Çiller, Tür- kiye'nin AvTupa Birliği'nden beklenti- sinin tam üyelik olduğunu tekrarladı. Çiller, A\Tupa'nın çifte standart uygula- mamasmı isterken ttalya ise Türkiye'nin AB'nin genişleme sürecine dahil edil- mesine yönelik destek verdiğini bildir- di. Dışişleri Bakanı ve Basbakan Yar- dımcısı Tansu Çiller. dün akşam ttalya Başbakanı Romano Proditarafindan ka- bul edildi. Çıller-Prodi görüşmesi, AB'nin genişleme sürecı ve Türkiye'nin konumu konusunda yoğunlaştı. Çiller. görüşmede hükümetler arası konferan- sın bitiminde belirlenecek AB'nin ge- nişleme sürecine dahil edilecek ülkeler listesınde Türkiye'nin mutlaka yer al- ması gerektiğini vurguladı. Tansu Çiller, halen tam üyeliğe aday 11 ülkenin en az 7-8'inden Türkiye'nin daha üstün durumda bulunduğuna dik- kati çekerek, REFAH^'OL hükümetınin AB'ye tam üyelik isteğine, Türk halkı- nın da geniş çaplı destek verdiğini ifade etti. Basbakan Prodi ise Türkıye'nin tam üyeliğinin önünde bazı engeller bulun- duğunu kaydederken, bunlann en önem- lileri olarak Türk işgücünün AB toprak- lannda serbest dolaşımı, Türkiye'nin bölgesel dengesizliklerinin giderilmesi İlk bakanlık tarihi Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın büyük bir törenle açtığı Diyarbakır'ın yeni adliye sarayındaki eşyalar törenden sonra yeniden eski adliye binasına taşmdı. Kazan'ın, Diyarbakır'da bulunduğu tarihin 1974'te Adalet Bakanlığı'na ilk atanışına rastladığı için binanın açılışında ısrar ettiği belirtildi. ENVER SEVİS Diyarbakır'da bulunduğu Adalet Bakanhğı Müşavi- ^ torikiı, ıo7.i'to i ^ u n i - n Rüçhan Akıncıoğlu'yla birlikte Diyarbakır'a gelen Adalet Bakanı Şevket Ka- zan, gazetecilere sık sık. açıhşını yapacağını söyle- diği adliye sarayı ile içinde- ki donanımın reklamını yapmıştı. Kazan Diyarba- kır'ın yeni adliye sarayında Türkiye'de ilk kez faaliye- te girecek bir kayıp bürosu- nun da yer alacağını söyle- mişti. Ancak pazar günkü ince- lemelerinin ardından pa- zartesi günü Yenişehir sem- tindeki adliye sarayını bir törenle açan Bakan Kazan. önceki gün kentten aynlın- ca. açılış için binaya getiri- len eşyalar da hızla Saray- kapı'daki eski adliye bina- sına geri götürüldü. Eşyala- nn geri götürülmesinin ar- dından işçiler de inşaatı sürdürebilmek için dünden itibaren çalışmalara yeni- den başladılar. Binanın özellikle mut- fak, yemekhane, kafeterya ve güvenlik geçidi başta ol- mak üzere birçok bölümü- nün henüz tamamlanmadı- ğı, odalann döşemelerinin bitirilmediği, mobilyalan- nın yerleştirilmediği, çevre düzenlenmesinin de bitiril- mediği saptandı. Hizmet 5 ay sonra Yetkıliler, binanın ısıtma ve bilgisayar, haberleşme sistemlerinin de henüz ya- pılmadığına dikkat çekerek •'Bunlann tamamlanması için 300 milyara ihtiyaç var. Bu işlerle ilgili ihale ocak ayının ilk günlerinde yapıl- dı. Yapükça hak edişler ab- nacak" dediler. Ancak en erken 5 ay son- ra hizmete girebilecek hale getirtlecefcoian ökaüı ye- ni adliye sarayında 21 a3et küçük, 6 âıjet de büyük c|ı- ruşma salonu var. 360 oda- nın bulunduğu binada, kentteki tüm hukuk ve ce- za mahkemelerinin yanı sı- ra DGM, icra daireleri ve başsavcılar da görev yapa- cak. Binada yapım çalışmala- nnın devam ettiğine dikkat çeken savcılık yetkilıleri. tüm bu olumsuzluklar için- de adliye binasının açılışı- nın niçin yapıldığı sorusu- nu yanıtlamadılar. Bakan tsrar etmiş Ancak Diyarbakır'daki bir yetkili, tamamlanma- mış adliye sarayının, Bakan Şevket Kazan'ın ısran üze- rine açıldığına dikkat çeke- rek şunlan söyledi: "Sayın bakan bundan tam 20 yıl önce 27 Ocak 1974 tarîhinde MSP-ÇHP koalisyonu döneminde Adalet Bakanlığı'na atan- dığı için açılışı da yıldönü- müne getirmek istedi. Bu nedenle binanın açılışa ha- zır hale getirilmesinde ısrar etti. Biz de 27 ocakgünü açı- hş için haaruk yaptık" de- di.Yetkili, Adalet Bakanı Kazan'ın yaptığı görkemli açılıştan hemen sonra ka- patılan ve başına bekçi bı- rakılan adliye sarayının ne zaman tamamlanabıleceği- ne ilişkin kesin bir tarih veremedi. vit'in oyunun kürsü ile lambri arasına sıkışmış ola- rak bulunduğunu ve kayıtlara geçirilmesı için Tuta- nak Müdürlüğü'ne gönderdiğini ilan etti. Böylece oy farkı bire düşerek "kabuT oyu sayısı 243'e yük- seldi. Ancak, bu kez ANAP yöneticilen. oylamada Çiller hakkındaki sorusturma önergesine "hayır" oyu kullandığı tutanaklara geçen DYP Giresun Mil- letvekili Ergun Özdemir'in seçim bölgesinde oldu- ğunu tespit ettiklerini söylediler. ANAP'lılar, hasta olduğu için halen bir hastanede tedavi gören ve ge- nel kurula gelmeyen DYP Niğde Milletvekili Ergun Özkan ve yurtdışında bulunan DYP Iğdır Milletve- kili Şamil Ayırun'ın da oylamaya katılmış gibi gö- ründüğünü belirterek oylama sonuçlanna itiraz et- tiler. TBMM Başkanlık Divanı'nın oylama sonuç- lanndaki bu skandalı görüşmek üzere yann topla- nacağı ögrenildi. Karar yeter sayısı olan 245e ula- şılarnadığı için oylamanın yenileneceği belirtildi. Öte yandan, ANAP grup başkanhğı, Ergun Öz- kan'ın daha önce ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl- maz hakkındaki Çay-Kur la ilgili Meclis soruştur- ması açılmasına ilişkin önergedeki imzasıyla dün- kü oylamada onun adına kullanılan imzasının foto- kopilerini alarak sahte imza kullanıldığını ortaya çıkardı. Şamil Ayınm'ın da, Kuzey Atlantik Asamb- lesi toplantılanna katılmak üzere yurtdışına gittiği belgeleriyle ortaya çıkanldı. için mali kaynak bulunması, insan hak- lan ve Kıbns konulannı sıraladı. Çiller, bunun üzerine, Türkiye'nin serbest dolaşım hakkı konusunda esnek davranabileceğini, Kıbns sorunu ve Yu- nanistan ile ilişkilerde de her zaman di- yalog istediğini \nrguladi. Tansu Çiller, buna karşılık Türki- ye'nin AB ye tam üyelik perspektifi içermeyen özel bir statüyü kabul etme- sinin soz konusu olmadığını da sözleri- ne ekledi. Çiller, daha sonra Uluslararası llişki- ler Enstitüsü'nde Türk dış politikası ve Türkiye-Avrupa ilışkileri konusundabir konferans verdi. ÖES: YÖK DEMOKRATİK DÜŞÜNCEYLE YAPILANDIRILSIN Oğretim üyeleri lnızıırsıız ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR- REFAIft'OL hükümetince hazırlanan ve YÖK'ün bazı maddelerini değiştiren yasa tasansına yönelik tepkiler sürüyor. Dokuz Eylül Cniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi İdiman. öğretim üyelerinin "daha çağdaş ve daha özerk bir ünKersite' 1 için yasa tasansı beklerken karşılanna üniversiteleri siyasal iktidara bağlayacak bir tasan çıktığıru belirterek bunu "ciddi bir tehlike" olarak nitelendirdi. DEÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emin Abcı da yasa teklifinin öğretim üyeleri arasında büyük bir huzursuzluğa neden olduğunu söyledi. REFAHYOL hükümetinin hazırladığı ve YÖK'ün yapısında değişiklikler yapan yasa tasansı, YÖK'ün üye sayısınm 24'ten 15'e indirilmesini ve üyelerin yansının Bakanlar Kurulu'nca atanmasını öngörüyor. Üniversıte çevrelerinin büyük tepkisini çeken tasan, aynı zamanda üniversitelerin, YÖK Başkanı Kemal Gürüz ve kurumun "laiklik'' konusundaki çıkışlan nedeniyle "intikam tasansı* olarak da nitelendiriliyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi idiman, Rektörler Komitesi'nin söz konusu tasarıyla ilgili 1996 Aralık ayında oybirliğiyle ahnan ve kamuoyıana açıklanan Rektörler Bildirgesi'ne yansıyan görüşleri koruduğunu belirterek şunlan söyledi: "Üniversitedeki öğretim üyelerinin büyük çoğunluğu Yükseköğrenim Yasası'nda bir değişiklikten >anaydı. Artcak bu değişikliğL daha ileriye gidecek bir üniversite, daha çağdaş bir üniversite özlemiyle istiyordu. Biz, ünrversiteler özgür ve özerk obun diye seslenirken, üniversiteleri hükümete bağh kılacak bir tasan çıkü karşımıza." Taslağın. üniversitelerin görüşlerine başvıırulmadan hazırlanmasını da eleştiren Rektör tdiman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Oğretim üyeleri, YOK'te yapılacak değişikliği, bir-iki maddenk bir değişiklik değil de daha köklü ve üniversitelerin kamuoy lannda tarüşmaya açılmış bir yasa taslağının kabulü şeklinde düşünüyordu. YÖK ve Milli Eğitim Bakanhğı ayn ayrı veya ortak bir yasa taslağı hazuiayabUir ama bu taslak üniversitelene gönderilir ve oralarda tartışılır. O görüşler de yine Ankara'daki merkezi organizasyonda birleştirilir. Üniversiteler böyle bir beklenti içindeydL Ancak üniversitelerin hiç haberi ohnaksızm apar topar ha/ırianmış üç maddelik bir değişiklik önerisi çıkü karşunıza. Önerinin iki ve üçüncü maddeleri mali açıdan tam olmasa da biraz rahatladcı, bu nedenle olumlu yönde diye düşünebiliriz. Ancak Y'ÖK'ün oluşumu ik ilgili önerilen değişiklik. ünhersitelerin geleceği açısından ciddi tehlikeler taşıyor," tstanbul Haber Servisi'mizin haberine göre Öğretim Elemanlan Sendikası da (ÖES), YÖK'ün yeniden düzenlenmesine ilişkin çalışmalann, "kötünün kötüsünü yaratma" çabası olduğunu belirterek YÖK'ün."Gerçek ünhersiterün doğasına uygun olarak demokratik düşünce odağında yeniden yapılandırılmasınr istedi. ÖES'ten yapılan yazılı açıklamada, TBMM'nin ilgili komisyonunda ele ahnan YÖK'e ilişkin yasal düzenleme girişimleri. üniversitelerin özerkleştirilmesi konusunda "önemli bir sorumluluğu yerine getirme nrsatuu değerlendirmekten hayli uzak bir yaklaşun" olarak nitelendirildi. • • \*/ • • POLTTIKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Tehlike... Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mehmet Sağlam, 21 Ocak 1997 tarihinde yayımlanan 'Suç Duyurusu' baş- lıklı yazıma altı gün sonra yanrt verdi... Bakan Sağlam diyor ki: "Politika Günlüğüköşenizde21 Ocak 1997 tarihin- de yayınlanan 'Suç Duyurusu' başlıklı yazınızın şah- sımla ilgili bölümünde, Milli Eğitim Bakanlığı 'nda 'ta- rikatçt yapılanmaya ivme kazandırdığım', 'nurcu- luğun bir koluyla bağlantılı olan 2 bin 200 öğretmeni kura dışı atadığım', 'tarikat şeyhinin kontenjanından milletvekili olduğum' ve benzeri suçlamalar şeklinde tamamen gerçekdışı iddialaryer almaktadır. Okuyu- culannızın ve kamuoyunun doğnı şekilde bilgilendi- rilmesi bakımından söz konusu yazınızla ilgili olarak açıklama yapma gereği duydum. Bilgisayar kayıtlanna ve kurasına sokulmadan 2 bin 200 öğretmenin atandığı iddiası kesinlikle doğru değildir. Bu iddiaya ilişkin olarak 19 Ocak 1997 tari- hinde Milliyetgazefesine, 21 Ocak 1997 tarihinde de Hürriyet gazetesine gerekli açıklamalarda bulunul- muştur. Gerek bu açıklamalaha gerekse daha sonra- ki günlerde yaptığım ve basında yer alan açıklarra- lanmla, bu iddialan yalanladığım ve sûoAı/n kalma- dığım ortadadır. Bugüne kadar ataması yapılan toplarn 45 bin 654 öğretmenden sadece 63'ü ilahıyat vv Hzhiyat Fakül- tesi denkliği YÖK tarafindan onaylanmış Tai;0'f Bİer- den mezun olan adaylardır. Bu rakam, atanan öğret menlenn ancak binde 1.3'ü kadardır." Milli Eğitim Bakanı Sağlam, acaba neden gerçek- leri açıklamaktan kaçınıyor? Bugün Milli Eğitim Bakanhğı. 'Nur Cemaati'nin bir kolu tarafindan kuşatma altındadır. Milli Eğitim il ve il- çe müdürlüklerine atananlar aynı cemaatin destekle- diği kişilerdir. Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki 'şeriatçı ya- pılanma' öteden ben vardır, ama Mehmet Sağlam dö- neminde giderek ivme kazanmıştır... Nevzat Ayaz. Milli Eğitim Bakanı olduğu dönem- de 'şeriatçı yapılanmayı' yıkmak için epeyce çaba harcamış, ancak o zaman basbakan olan Tansu Çil- ler'in engeliyle karşılaşmıştır... Bakan Sağlam 'tarikat şeyhinin kontenjanından mil- letvekili olmadığını' söylüyor. Aynca, 2 bin 500 öğret- meni kura dışı atamadığını açıklıyor. Elbet elimizde 'tarikat şeyhinin vizesi' yok, 2 bin 500 öğretmenin kura dışı atandığına ilişkin belgeyok, ama Milli Eğitim Bakanlığı'nda 'tarikat şeyh/en'nin egemenliği olduğunu herkes biliyor... • • • Şimdi gelelim Prof. Dr. Mehmet Sağlam'ın YÖK Başkanhğı yaptığı yıllara... Harran Üniversitesi'ndekı şeriatçı yapılanmaya göz yuman ve destek veren Mehmet Sağlam değil miydi? Anadolu üniversitelerindeki şeriatçı örgütlen- meyi umursamayan, onlarca yurtsever, demokrat öğretim üyesinin Sıvas'tan kaçışına aldınş etmeyen Mehmet Sağlam değil miydi? Siz bunlan ne çabuk unuttunuz Sayın Bakan? Siz ABD'ye gittiniz, orada bir 'tarikat şeyAı/'nin vak- fının konuğu oldunuz ve vakfın düzenlediğı toplantı larakatıfdtnız... Şlrhdi ne diyörsunuz açıklamanızda: "Hayâtımın hiçblr döneminde ne YÖK Başkanhğı görevimden önce, ne YÖK Başkanlığı'mda, ne de bakanlık görevimde hiçbir tarikat, dini cemaat ya da şeyhlerte ilişkim ve yakınlığım olmamıştır. Yazıda konu edilen ABD seyahatim, tamamen oradaki öğ- rencilerin durumlannı incelemeye yönelik olarak gerçekleştirilmiştir." Elbet, 'tarikat bağlantısı' olan kişilere 'özel kimlik' verilmez Sayın Bakan. Ancak siz, Anadolu üniversi- telerindeki 'şeriatçı yapılanmaya' izin verdiniz. Özel- likle Harran Üniversitesi'ndeki 'nurculuğu' destek- lediniz. Siz YÖK Başkanlığı görevinden aynldıktan sonra da Harran Üniversitesi'ndeki 'şeriatçı yapılanma' tüm çıplaklığıyla kanıtlanmadı mı? YÖK bursuyla ABD'ye ve diğer ülkelere gönderilen öğrencilerin çoğunluğunun yabancı dil bilmediği, on- lann tarikat şeyhleriyte bağlantılı olduğu ortaya çık- madı mı? • • • Şeriatçı örgütlenme giderek ivme kazanıyor gü- nümüz Türkiyesi'nde... Kimse butehlikeli brmanışı görmek istemiyor. Ki- mi aydınlar ve yazarlar, bu tehlikeye alkış tutuyor, demokrası, hoşgörü, kardeşlik adına destekliyor... iran'daki Islam devrimi öncesinin havasını sezin- lemiyor musunuz? Güneydoğu'daki yerel radyo ve televizyonlan iz- lerseniz gerçeğı göreceksıniz. Şeriatçı basını okursa- nız tehlikenin nasıl tırmandığına tanık olacaksınız... Zaman geçiyor; şeriatçılar, ülkeyi ortaçağın ka- ranlığına götürme aşamasında büyük bir ilerleme sağ- lıyor... İktidann büyük ortağı Refah Partisi bir yandan Tan- su Hanım'ı köşeye sıkıştırıp öte yandan cuma tatili, başörtü müjdesi. Taksim'e cami girişimiyle kendi ta- banına önemli mesajlar veriyor. Bu arada 'milis kuv- vetleri' kurup özellikle Kayseri'de gövde gösterisi yaparak şu havayı basıyor: "Kendi güvenlik gücümü kuruyorum!.." Bilmem, DYP'liler bu konuda ne düşünüyor?.. Internet http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (n Planet.com. TR Yilmaz: Cîddiye almıyoruz DYP: Teklif götürmedik ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz. DYP'den kendilerine DYP- ANAP-CHP koalisyonu önerisi geldiği yolundaki ha- berleri yalanlayarak "Benim haberim yok. I\i niyetli ara- cılar olabilir, ama bu gayret- leri şu anda ciddiye almıyo- ruz" dedi. DYP de ANAP'a teklif götürdüklen iddiasını yalanladı. Mesut Yılmaz, Türk Par- lamenterler Birliğı Başkanı Zeki ÇeUker ve yönetim ku- rulu üyelerini kabul etti. Yıl- maz, görüşmede, DYP'den kendilerine 3'lü koalisyon önerisi geldiği yolundaki ha- berlerle ilgili sorulan yanıt- larken "Benim haberim yok, beUd gehîiiştir" dedi. Kulak- tan dolma bilgüerle haber yapıldığmı kaydeden Yıl- maz. DYP ile şu anda resmi herhangi bir temas bulun- madığını söyledi. Yılmaz, "Gayriresmi gelip gidenler olabilir. İyi niyetli aracılarsöz konusu olabilir. Ama onlann gayTCderini şu anda ciddiye auıuy'oruz" diye konuştu. ANAP Genel Sekreten Yaşar Okuyan da dün dü- zenlediği basın toplantısın- da, DYP'den ANAP'a ko- alisyon önerisi geldiği yo- lundaki bir soru üzerine, bu yönde resmi bir önerinin kendilerine ulaşmadığını söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle