Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 OCAK1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kalkancı içn
hapis îstemi
• İstanbul Haber Servisi-
Kamuoyurda "Cincı Ali
Hoca" olarak tanınan ve
Fadıme Şaiin'i, Aezmendi
Mûslüm Glndüz'le beraber
olmadan önce "tuzağa
düşürdüğü"* öne sûrülen Ali
Kalkancı hıkkında
başlatılan soruşturmalardan
biri tamamlandı. Fatih
Cumhuriyet Başsavcılığı.
ilçede ağır ceza mahkemesi
bulunmaırası nedeniyle
Kalkancı hakkında
TCK'nin416 1.ve418/2.
maddesi u\annca ağır ceza
mahkemesuıde dava
açılması ıstemiyle
hazırladıgı fezlekeyi. dün
Istanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı'na gönderdi.
Buna göre Kalkancı. 10.5
yıldan az olmamak üzere
ağır hapis cezası istemiyle
yargılanacak.
İnsan haklan
S8mineri
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Emniyet Genel
Müdürlügü Terörle Mücadele
Daire Başkanlığı ile tsveç
Lund Gniversitesi'nin
işbırliğiyledüzenlenen "l.
Dönem Insan Haklan
Seminen" dün başladı.
Seminerin sunuş
konuşmasını yapan Terörle
Mücadele Dairesi
Başkanvekıli Ahmet Demirci
Türkiye'nin insan haklanyla
ilgili bütün uluslararası
sözleşmeleri zaman
geçirmeksizin ımzaladığını
söyledi. Işkence iddialannın
terör örgütlerinin
"manipülasyonu' olduğunu
öne süren Demirci. insan
haklan ihlallerinin eğitim
eksikliğinden
kaynaklandığını savundu.
Bahçelievler
katfiaıra davası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Llkücü Abdullah
Çatlı'nın da kanştığı Türkiye
lşçi PartısilTlP)üyesi 7
öğrencinin katledilmesi
olayının faili olarak aranan 4
sanığın yargılanmalanna
devam edıldi. Mahkeme,
Fransa'da olduğu belirlenen
Kadir Kürşat Poyraz'uı
înterpol aracıhğıyla
aranmasmı kararlaştırdı.
Ankara 3. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde görülen
davanın'düBkü duruşmasında
söz alan müdahıl
avukatlanndan Ersen Şansal,
gıyabı tutuklu sanıklann
korunduğunu belirtti.
Ülke'ye 6 ay hapis
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - "Vicdani retçi"
Osman Murat Ülke, "halkı
askerlikten soğuttuğu"
gerekçesiyle 6 ay hapis
cezasına çarptınldı.
Genelkurmay Askeri
Mahkemesi'nde görülen
davanın dünkü dunışmasında
Clke. askerlikten
kaçmadığını. ancak kendi
istemiyle yukürnlülüğünü
yerine getirmek üzere
birliğine başvurmayacağını
söyledi. Ülke, zorla
götürülmesi dunununda ise
askerlik kıyafetini
giymeyeceğini kaydetti. 6 ay
hapis cezasına çarptınlan
Clke. karan Askeri
Yargıtay'da temyiz edeceğini,
reddedilmesı durumunda ise
Avrupa İnsan Haklan
Mahkemesi'ne başvuracağını
açıkladı
D-8 dîplomasist
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan
Necmetrin Erbakan.
Endonezya Teknoloji Bakanı
Dr. Habibi ile dün bir araya
gelerek, gelişmekte olan 8
ülkenin oluşturduklan D-8
kuruluşunda ortak üretim ve
işbirliğı konulannı görüştü.
Erbakan, gazetecilere yaptığı
açıklamada, Habibi ile
savunma sanayii, uçak,
helikopter, otomobil. bilgi
teknolojisi ve haberleşme
alanlannda çeşitli teklifkr
bulunduğunu, bunlara ilişkin
de projeler hazırlandığını
kaydetti. Erbakan, D-8
zirvesinin bu yılın ilk altı ayı
içerisinde gerçekleşeceğini
belirtti.
K1SA...KISA...
• REFAHYOL'un yoğun
tepkiler üzerine geri
çekmek zorunda kaldığı
"İmar AfFı Yasası"na
yönelik taslak
çalışmalannın
Başbakanlık'ta oluşturulan
özel birim tarafindan gizlice
yürütüldüğü ve son
aşamaya getirildiği
belirtildi.
• CHP Genel Başkanı
Deniz BaykaL, iktidann
tehükeli bir gidiş içine
sürüklendiğini belirterek
"Bunun sonu yoktur.
Türkiye'nin Atatürkçü, laik,
demokrat rotası 70 yılda
beliıiendi. Hiç kimsenin
bunu değiştirmeye hakkı
yok" dedi.
5 ay sonra hizmete girebilecek olan binadaki eşyalar açılışın ardmdan boşaltıldı
Göstermelik açılış
6 katiı yeni adliye binasında 21 kiiçük, 6 da büyûk duruşma saJonu var. (AA)
DtYARBAKIR - Adalet
Bakanı Şevket Kazan tara-
findan önceki gün büyûk
bir törenle hizmete açılan
Diyarbakır'ın yeni adliye
sarayının açılışmın göster-
melik oldugu saptandı.
En erken 5 ay sonra hiz-
mete girebileceği ortaya çı-
kan binadaki eşyalar. açılı-
şın ardından eskı adliye bi-
nasına taşmdı. Kazan' ın,
Diyarbakır'da bulunduğu
tarihin. 1974'te Adalet Ba-
kanhğı'na ilk atanışma
rastladığı için bınanın açı-
lışında ısrar ettiği belirtildi.
Yeni adliye binasının açı-
lışından bir gün önce Müs-
teşar Yardımcısı Yüdırun
Türmen, Adli Tıp Kunımu
Başkanı Serhat Gürpınar.
Adalet Bakanhğı Yüksek
Müşavıri H. Tahsin Fen-
doğlu. Adalet Bakanhğı
Müşaviri Zeynel Acar ve
Oylama sırasında Ergun özkan'ın yerine imza atıldığı belgelendi
Turban oylamasında skandalANKARA (CumhuriyetBürosu)- ANAP tarafin-
dan Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in, Tur-
ban "daki yolsuzluklara kanştığı ıddiasıyla verilen
soruşturma önergesinin TBMM Genel Kurulu gün-
demıne alınmasıyla ilgili oylama skandala dönüş-
tü. ANAP'lılar. "ret" oyukullandığı görünen DYP'li
Ergun Ozdemir'in Giresun'da olduğunu tespit ettik-
lerinı^söylediler. Halen hastanede tedavi gören Er-
gun Özkan ile yurtdışında bulunan ŞamilAyınm'ın
da oylamada bulunmadığı halde katılmış gibi göriin-
düğü ortaya çıkarken. Ergun Özkan adına oylama-
da sahte imza atıldığı belgelendi. Tutanaklara göre,
492 mılletvekilinden 243'ü soruşturmanın açılma-
sı yönünde oy verirken, 244 milletvekili ret oyu kul-
landı. Böylece kararyeter sayısma ulaşılamadı. Oy-
lamanın yenileneceği belirtiîirken TBMM Başkan-
lık Divanı'nın da skandal oylamayı görüşmek üze-
re yann toplanacağı bildirildi.
TBMM Genel Kurulu'nda ANAP'lı HaKt Du-
mankaya tarafindan hazırlanan ve 59 milletvekilı-
nın imzasını taşıyan önergenin ön görüşmesi yapıl-
dı. Önerge sahibi Dumankaya. Turban'da sahte dıp-
lomalı kişilerin görevlendirildiğini, yolsuzluklann
açığa çıkmasını önlemek amacıyla belgelerin yok
edildiğini. bilgisayar kayıtlannın silindiğini savun-
du. DYP mıtinglerinin Turban tarafindan organize
edildiğini, mitinge katılanlann konaklama ücretle-
rinin Turban tarafindan ödendiğini belirten Halit
Dumankaya, ÖzerÇiller ve koruma polislerinin yat-
ta yediği kebaplann, içtiğı içkilerin parasmı Turban
ödemiştir. Basbakan yardımcısı olmasaydı Çiller
Turban'daki yolsuzluklar nedeniyle tutuklanacak ilk
kişi olurdu" diye konuştu. DYP'li Kcmal Aykurt,
Çiller'i savunurken, "Çüler Turban'uı ne yönetim
kurulu üyesi, nedenetçisi nede ortağıdır. Ortada de-
Ul yok. Siyasi rekabetikan davasına dönüştürdüler"
dedi. Görüşmelerin ardından, kupalann sıralarara-
sındadolaştınlması suretıyle yapılan oylamanın so-
nuçlan. birleşimi yöneten TBMM Başkanvekıli Ya-
sin Haripoğhı tarafindan 242'ye karşı 247 oyla ret
olarak açıklandı. Oylama tutanaklan çıktıgında ise
oy farkının bazı oylann geçersiz sayılması nedeniy-
le 2'ye düştüğü görüldü. Buna göre, 242 milletve-
kili "kabul", 244 milletvekili ise "hayır" yönünde
oy kullandı. Ancak muhalefet partileri, baa millet-
vekillerinın genel kurul salonunda olmadığı halde
adına oy kullamUhğını, bazı milletvekillerinin de oy
kullandığı halde bu oylann tutanaklara geçmediği-
nin göründüğünü ileri sürdüler.
DSP Grupbaşkanvekili Hikmet Uluğbay. Büfent
Ecevit'ın oylamada bulunduğu halde tutanaklara
-kaülmadT şeklinde geçtiğini belirterek, durumun
düzeltilmesini istedi. Derhal konuyu araştıracağım
belirten Yasin Hatipoğlu, birkaç dakika sonra Ece-
Kadın girişimi
Ecevit
laik
cephe
önerisini
reddetti
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP'den istifa" e-
den Manisa Bağımsız Mil-
lervekili Ayseli Göksoy ile
Kadın Platformu üyelen-
nin •'Laikhkkarşrtıakımla-
ra karşı birleşin" çağnsına
DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit olumsuz yanıt verir-
ken ANAP Genel Baskanı
MesutYıhtıaz, kadmlardan
kendisini iktidara getinme-
lerini istedi. Ecevit, "Bizhn
laiklik konusunda üslubu-
muz diğer partilerden fark-
h. Laikliği savunurken din-
ci olmay an dindar kesimle-
ri üıcitmemeye özen göste-
riyoruz" diye konuştu.
Göksoy ile Kadın Plat-
formu üyeleri dün parla-
mentoda ziyaret ettikleri
DSP lideri Ecevit'i laiklik,
tarikatlarve solda birleşme
konularında sıkıştırdılar.
Kadın kuruluşlan temsilci-
lerinin "Laikİiğe karşı ko-
nularda Ece\it-Ba\kal-Yıl-
maz bir araya gelmeli".
"Birieşmış güçtü sol bekli-
yoruz" sözlenne Ecevit, şu
yanıtıverdi:
u
BizlaikBğisa-
vunurken dinci ounayan
dindartan incitmemeye
özen gösteriyonız. O ba-
knndan bazı sorunlar var.
.\NAP içinde sizlerin has-
sasiyetinMpa> laşma\anlar
var. Ortak bir çizgi buhnak
zor olabiür. Laiklik konu-
sunda duy arh bir mücade-
le sürdürülür. gerektiğinde
dayanışma gösterilir. Zaten
bu da çok partili > asamın
gereğL Bizim laiklik üslu-
bumuz diğer partilerden
farklı. Biz laiklikten ödün
venneyiz. Üslubumuz ko-
nusunda kaygıya düşülme-
sin. Farklı duy aruhklanmız
var." Yasaklara karşın tari-
katlann yaygınlaşması ko-
nusundaki bazı değerlen-
dirmelerin aktanlması üze-
rine de Ecevit, "Biryasalar,
bir de gercekler var. Sovyet
Rusya'da 70yıl din yasakn,
ama alttan alta birtakun
yapüanmalar vardı. Bazı
toplumsal gerçekleri önle-
mek kolay değil. Çağımızda
bir hastaİık var. Çok şükür
Türkiye'de tarikatlar hiç
değilse şündilik insanlan
toplu intiharlara sürükle-
miyor" dedi.
Roma'da bulunan Dışişleri Bakanı Tansu Çiller, İtalyan Türkolog Anna Masala ile bir görüşme yapu. (AA)
Tansu Çiller, İtalya Başbakanı Romano Prodi ile görüştü
4
AB'den beldentimiz tam üyelik'
ROMA (Cumhuriyet) -ltalya'da bu-
lunan Dışişleri Bakanı Tansu Çiller, Tür-
kiye'nin AvTupa Birliği'nden beklenti-
sinin tam üyelik olduğunu tekrarladı.
Çiller, A\Tupa'nın çifte standart uygula-
mamasmı isterken ttalya ise Türkiye'nin
AB'nin genişleme sürecine dahil edil-
mesine yönelik destek verdiğini bildir-
di.
Dışişleri Bakanı ve Basbakan Yar-
dımcısı Tansu Çiller. dün akşam ttalya
Başbakanı Romano Proditarafindan ka-
bul edildi. Çıller-Prodi görüşmesi,
AB'nin genişleme sürecı ve Türkiye'nin
konumu konusunda yoğunlaştı. Çiller.
görüşmede hükümetler arası konferan-
sın bitiminde belirlenecek AB'nin ge-
nişleme sürecine dahil edilecek ülkeler
listesınde Türkiye'nin mutlaka yer al-
ması gerektiğini vurguladı.
Tansu Çiller, halen tam üyeliğe aday
11 ülkenin en az 7-8'inden Türkiye'nin
daha üstün durumda bulunduğuna dik-
kati çekerek, REFAH^'OL hükümetınin
AB'ye tam üyelik isteğine, Türk halkı-
nın da geniş çaplı destek verdiğini ifade
etti. Basbakan Prodi ise Türkıye'nin tam
üyeliğinin önünde bazı engeller bulun-
duğunu kaydederken, bunlann en önem-
lileri olarak Türk işgücünün AB toprak-
lannda serbest dolaşımı, Türkiye'nin
bölgesel dengesizliklerinin giderilmesi
İlk bakanlık tarihi
Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın büyük bir törenle açtığı
Diyarbakır'ın yeni adliye sarayındaki eşyalar törenden sonra
yeniden eski adliye binasına taşmdı. Kazan'ın, Diyarbakır'da
bulunduğu tarihin 1974'te Adalet Bakanlığı'na ilk atanışına
rastladığı için binanın açılışında ısrar ettiği belirtildi.
ENVER SEVİS Diyarbakır'da bulunduğu Adalet Bakanhğı Müşavi-
^ torikiı, ıo7.i'to i ^ u n i - n Rüçhan Akıncıoğlu'yla
birlikte Diyarbakır'a gelen
Adalet Bakanı Şevket Ka-
zan, gazetecilere sık sık.
açıhşını yapacağını söyle-
diği adliye sarayı ile içinde-
ki donanımın reklamını
yapmıştı. Kazan Diyarba-
kır'ın yeni adliye sarayında
Türkiye'de ilk kez faaliye-
te girecek bir kayıp bürosu-
nun da yer alacağını söyle-
mişti.
Ancak pazar günkü ince-
lemelerinin ardından pa-
zartesi günü Yenişehir sem-
tindeki adliye sarayını bir
törenle açan Bakan Kazan.
önceki gün kentten aynlın-
ca. açılış için binaya getiri-
len eşyalar da hızla Saray-
kapı'daki eski adliye bina-
sına geri götürüldü. Eşyala-
nn geri götürülmesinin ar-
dından işçiler de inşaatı
sürdürebilmek için dünden
itibaren çalışmalara yeni-
den başladılar.
Binanın özellikle mut-
fak, yemekhane, kafeterya
ve güvenlik geçidi başta ol-
mak üzere birçok bölümü-
nün henüz tamamlanmadı-
ğı, odalann döşemelerinin
bitirilmediği, mobilyalan-
nın yerleştirilmediği, çevre
düzenlenmesinin de bitiril-
mediği saptandı.
Hizmet 5 ay sonra
Yetkıliler, binanın ısıtma
ve bilgisayar, haberleşme
sistemlerinin de henüz ya-
pılmadığına dikkat çekerek
•'Bunlann tamamlanması
için 300 milyara ihtiyaç var.
Bu işlerle ilgili ihale ocak
ayının ilk günlerinde yapıl-
dı. Yapükça hak edişler ab-
nacak" dediler.
Ancak en erken 5 ay son-
ra hizmete girebilecek hale
getirtlecefcoian ökaüı ye-
ni adliye sarayında 21 a3et
küçük, 6 âıjet de büyük c|ı-
ruşma salonu var. 360 oda-
nın bulunduğu binada,
kentteki tüm hukuk ve ce-
za mahkemelerinin yanı sı-
ra DGM, icra daireleri ve
başsavcılar da görev yapa-
cak.
Binada yapım çalışmala-
nnın devam ettiğine dikkat
çeken savcılık yetkilıleri.
tüm bu olumsuzluklar için-
de adliye binasının açılışı-
nın niçin yapıldığı sorusu-
nu yanıtlamadılar.
Bakan tsrar etmiş
Ancak Diyarbakır'daki
bir yetkili, tamamlanma-
mış adliye sarayının, Bakan
Şevket Kazan'ın ısran üze-
rine açıldığına dikkat çeke-
rek şunlan söyledi:
"Sayın bakan bundan
tam 20 yıl önce 27 Ocak
1974 tarîhinde MSP-ÇHP
koalisyonu döneminde
Adalet Bakanlığı'na atan-
dığı için açılışı da yıldönü-
müne getirmek istedi. Bu
nedenle binanın açılışa ha-
zır hale getirilmesinde ısrar
etti. Biz de 27 ocakgünü açı-
hş için haaruk yaptık" de-
di.Yetkili, Adalet Bakanı
Kazan'ın yaptığı görkemli
açılıştan hemen sonra ka-
patılan ve başına bekçi bı-
rakılan adliye sarayının ne
zaman tamamlanabıleceği-
ne ilişkin kesin bir tarih
veremedi.
vit'in oyunun kürsü ile lambri arasına sıkışmış ola-
rak bulunduğunu ve kayıtlara geçirilmesı için Tuta-
nak Müdürlüğü'ne gönderdiğini ilan etti. Böylece
oy farkı bire düşerek "kabuT oyu sayısı 243'e yük-
seldi. Ancak, bu kez ANAP yöneticilen. oylamada
Çiller hakkındaki sorusturma önergesine "hayır"
oyu kullandığı tutanaklara geçen DYP Giresun Mil-
letvekili Ergun Özdemir'in seçim bölgesinde oldu-
ğunu tespit ettiklerini söylediler. ANAP'lılar, hasta
olduğu için halen bir hastanede tedavi gören ve ge-
nel kurula gelmeyen DYP Niğde Milletvekili Ergun
Özkan ve yurtdışında bulunan DYP Iğdır Milletve-
kili Şamil Ayırun'ın da oylamaya katılmış gibi gö-
ründüğünü belirterek oylama sonuçlanna itiraz et-
tiler. TBMM Başkanlık Divanı'nın oylama sonuç-
lanndaki bu skandalı görüşmek üzere yann topla-
nacağı ögrenildi. Karar yeter sayısı olan 245e ula-
şılarnadığı için oylamanın yenileneceği belirtildi.
Öte yandan, ANAP grup başkanhğı, Ergun Öz-
kan'ın daha önce ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl-
maz hakkındaki Çay-Kur la ilgili Meclis soruştur-
ması açılmasına ilişkin önergedeki imzasıyla dün-
kü oylamada onun adına kullanılan imzasının foto-
kopilerini alarak sahte imza kullanıldığını ortaya
çıkardı. Şamil Ayınm'ın da, Kuzey Atlantik Asamb-
lesi toplantılanna katılmak üzere yurtdışına gittiği
belgeleriyle ortaya çıkanldı.
için mali kaynak bulunması, insan hak-
lan ve Kıbns konulannı sıraladı.
Çiller, bunun üzerine, Türkiye'nin
serbest dolaşım hakkı konusunda esnek
davranabileceğini, Kıbns sorunu ve Yu-
nanistan ile ilişkilerde de her zaman di-
yalog istediğini \nrguladi.
Tansu Çiller, buna karşılık Türki-
ye'nin AB ye tam üyelik perspektifi
içermeyen özel bir statüyü kabul etme-
sinin soz konusu olmadığını da sözleri-
ne ekledi.
Çiller, daha sonra Uluslararası llişki-
ler Enstitüsü'nde Türk dış politikası ve
Türkiye-Avrupa ilışkileri konusundabir
konferans verdi.
ÖES: YÖK DEMOKRATİK DÜŞÜNCEYLE YAPILANDIRILSIN
Oğretim üyeleri lnızıırsıız
ASUMAN ABACIOĞLU
İZMİR- REFAIft'OL hükümetince
hazırlanan ve YÖK'ün bazı
maddelerini değiştiren yasa
tasansına yönelik tepkiler sürüyor.
Dokuz Eylül Cniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Fethi İdiman. öğretim
üyelerinin "daha çağdaş ve daha
özerk bir ünKersite'
1
için yasa
tasansı beklerken karşılanna
üniversiteleri siyasal iktidara
bağlayacak bir tasan çıktığıru
belirterek bunu "ciddi bir tehlike"
olarak nitelendirdi. DEÜ Tıp
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emin
Abcı da yasa teklifinin öğretim
üyeleri arasında büyük bir
huzursuzluğa neden olduğunu
söyledi.
REFAHYOL hükümetinin
hazırladığı ve YÖK'ün yapısında
değişiklikler yapan yasa tasansı,
YÖK'ün üye sayısınm 24'ten 15'e
indirilmesini ve üyelerin yansının
Bakanlar Kurulu'nca atanmasını
öngörüyor. Üniversıte çevrelerinin
büyük tepkisini çeken tasan, aynı
zamanda üniversitelerin, YÖK
Başkanı Kemal Gürüz ve kurumun
"laiklik'' konusundaki çıkışlan
nedeniyle "intikam tasansı* olarak
da nitelendiriliyor. Dokuz Eylül
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi
idiman, Rektörler Komitesi'nin söz
konusu tasarıyla ilgili 1996 Aralık
ayında oybirliğiyle ahnan ve
kamuoyıana açıklanan Rektörler
Bildirgesi'ne yansıyan görüşleri
koruduğunu belirterek şunlan
söyledi: "Üniversitedeki öğretim
üyelerinin büyük çoğunluğu
Yükseköğrenim Yasası'nda bir
değişiklikten >anaydı. Artcak bu
değişikliğL daha ileriye gidecek bir
üniversite, daha çağdaş bir
üniversite özlemiyle istiyordu. Biz,
ünrversiteler özgür ve özerk obun
diye seslenirken, üniversiteleri
hükümete bağh kılacak bir tasan
çıkü karşımıza." Taslağın.
üniversitelerin görüşlerine
başvıırulmadan hazırlanmasını da
eleştiren Rektör tdiman, sözlerini
şöyle sürdürdü: "Oğretim üyeleri,
YOK'te yapılacak değişikliği, bir-iki
maddenk bir değişiklik değil de
daha köklü ve üniversitelerin
kamuoy lannda tarüşmaya açılmış
bir yasa taslağının kabulü şeklinde
düşünüyordu. YÖK ve Milli Eğitim
Bakanhğı ayn ayrı veya ortak bir
yasa taslağı hazuiayabUir ama bu
taslak üniversitelene gönderilir ve
oralarda tartışılır. O görüşler de
yine Ankara'daki merkezi
organizasyonda birleştirilir.
Üniversiteler böyle bir beklenti
içindeydL Ancak üniversitelerin hiç
haberi ohnaksızm apar topar
ha/ırianmış üç maddelik bir
değişiklik önerisi çıkü karşunıza.
Önerinin iki ve üçüncü maddeleri
mali açıdan tam olmasa da biraz
rahatladcı, bu nedenle olumlu
yönde diye düşünebiliriz. Ancak
Y'ÖK'ün oluşumu ik ilgili önerilen
değişiklik. ünhersitelerin geleceği
açısından ciddi tehlikeler taşıyor,"
tstanbul Haber Servisi'mizin
haberine göre Öğretim Elemanlan
Sendikası da (ÖES), YÖK'ün
yeniden düzenlenmesine ilişkin
çalışmalann, "kötünün kötüsünü
yaratma" çabası olduğunu
belirterek YÖK'ün."Gerçek
ünhersiterün doğasına uygun
olarak demokratik düşünce
odağında yeniden
yapılandırılmasınr istedi.
ÖES'ten yapılan yazılı açıklamada,
TBMM'nin ilgili komisyonunda
ele ahnan YÖK'e ilişkin yasal
düzenleme girişimleri.
üniversitelerin özerkleştirilmesi
konusunda "önemli bir
sorumluluğu yerine getirme
nrsatuu değerlendirmekten hayli
uzak bir yaklaşun" olarak
nitelendirildi.
• • \*/ • •
POLTTIKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Tehlike...
Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mehmet Sağlam, 21
Ocak 1997 tarihinde yayımlanan 'Suç Duyurusu' baş-
lıklı yazıma altı gün sonra yanrt verdi...
Bakan Sağlam diyor ki:
"Politika Günlüğüköşenizde21 Ocak 1997 tarihin-
de yayınlanan 'Suç Duyurusu' başlıklı yazınızın şah-
sımla ilgili bölümünde, Milli Eğitim Bakanlığı 'nda 'ta-
rikatçt yapılanmaya ivme kazandırdığım', 'nurcu-
luğun bir koluyla bağlantılı olan 2 bin 200 öğretmeni
kura dışı atadığım', 'tarikat şeyhinin kontenjanından
milletvekili olduğum' ve benzeri suçlamalar şeklinde
tamamen gerçekdışı iddialaryer almaktadır. Okuyu-
culannızın ve kamuoyunun doğnı şekilde bilgilendi-
rilmesi bakımından söz konusu yazınızla ilgili olarak
açıklama yapma gereği duydum.
Bilgisayar kayıtlanna ve kurasına sokulmadan 2 bin
200 öğretmenin atandığı iddiası kesinlikle doğru
değildir. Bu iddiaya ilişkin olarak 19 Ocak 1997 tari-
hinde Milliyetgazefesine, 21 Ocak 1997 tarihinde de
Hürriyet gazetesine gerekli açıklamalarda bulunul-
muştur. Gerek bu açıklamalaha gerekse daha sonra-
ki günlerde yaptığım ve basında yer alan açıklarra-
lanmla, bu iddialan yalanladığım ve sûoAı/n kalma-
dığım ortadadır.
Bugüne kadar ataması yapılan toplarn 45 bin 654
öğretmenden sadece 63'ü ilahıyat vv Hzhiyat Fakül-
tesi denkliği YÖK tarafindan onaylanmış Tai;0'f
Bİer-
den mezun olan adaylardır. Bu rakam, atanan öğret
menlenn ancak binde 1.3'ü kadardır."
Milli Eğitim Bakanı Sağlam, acaba neden gerçek-
leri açıklamaktan kaçınıyor?
Bugün Milli Eğitim Bakanhğı. 'Nur Cemaati'nin bir
kolu tarafindan kuşatma altındadır. Milli Eğitim il ve il-
çe müdürlüklerine atananlar aynı cemaatin destekle-
diği kişilerdir. Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki 'şeriatçı ya-
pılanma' öteden ben vardır, ama Mehmet Sağlam dö-
neminde giderek ivme kazanmıştır...
Nevzat Ayaz. Milli Eğitim Bakanı olduğu dönem-
de 'şeriatçı yapılanmayı' yıkmak için epeyce çaba
harcamış, ancak o zaman basbakan olan Tansu Çil-
ler'in engeliyle karşılaşmıştır...
Bakan Sağlam 'tarikat şeyhinin kontenjanından mil-
letvekili olmadığını' söylüyor. Aynca, 2 bin 500 öğret-
meni kura dışı atamadığını açıklıyor.
Elbet elimizde 'tarikat şeyhinin vizesi' yok, 2 bin
500 öğretmenin kura dışı atandığına ilişkin belgeyok,
ama Milli Eğitim Bakanlığı'nda 'tarikat şeyh/en'nin
egemenliği olduğunu herkes biliyor...
• • •
Şimdi gelelim Prof. Dr. Mehmet Sağlam'ın YÖK
Başkanhğı yaptığı yıllara...
Harran Üniversitesi'ndekı şeriatçı yapılanmaya
göz yuman ve destek veren Mehmet Sağlam değil
miydi? Anadolu üniversitelerindeki şeriatçı örgütlen-
meyi umursamayan, onlarca yurtsever, demokrat
öğretim üyesinin Sıvas'tan kaçışına aldınş etmeyen
Mehmet Sağlam değil miydi?
Siz bunlan ne çabuk unuttunuz Sayın Bakan?
Siz ABD'ye gittiniz, orada bir 'tarikat şeyAı/'nin vak-
fının konuğu oldunuz ve vakfın düzenlediğı toplantı
larakatıfdtnız...
Şlrhdi ne diyörsunuz açıklamanızda:
"Hayâtımın hiçblr döneminde ne YÖK Başkanhğı
görevimden önce, ne YÖK Başkanlığı'mda, ne de
bakanlık görevimde hiçbir tarikat, dini cemaat ya da
şeyhlerte ilişkim ve yakınlığım olmamıştır. Yazıda
konu edilen ABD seyahatim, tamamen oradaki öğ-
rencilerin durumlannı incelemeye yönelik olarak
gerçekleştirilmiştir."
Elbet, 'tarikat bağlantısı' olan kişilere 'özel kimlik'
verilmez Sayın Bakan. Ancak siz, Anadolu üniversi-
telerindeki 'şeriatçı yapılanmaya' izin verdiniz. Özel-
likle Harran Üniversitesi'ndeki 'nurculuğu' destek-
lediniz.
Siz YÖK Başkanlığı görevinden aynldıktan sonra da
Harran Üniversitesi'ndeki 'şeriatçı yapılanma' tüm
çıplaklığıyla kanıtlanmadı mı?
YÖK bursuyla ABD'ye ve diğer ülkelere gönderilen
öğrencilerin çoğunluğunun yabancı dil bilmediği, on-
lann tarikat şeyhleriyte bağlantılı olduğu ortaya çık-
madı mı?
• • •
Şeriatçı örgütlenme giderek ivme kazanıyor gü-
nümüz Türkiyesi'nde...
Kimse butehlikeli brmanışı görmek istemiyor. Ki-
mi aydınlar ve yazarlar, bu tehlikeye alkış tutuyor,
demokrası, hoşgörü, kardeşlik adına destekliyor...
iran'daki Islam devrimi öncesinin havasını sezin-
lemiyor musunuz?
Güneydoğu'daki yerel radyo ve televizyonlan iz-
lerseniz gerçeğı göreceksıniz. Şeriatçı basını okursa-
nız tehlikenin nasıl tırmandığına tanık olacaksınız...
Zaman geçiyor; şeriatçılar, ülkeyi ortaçağın ka-
ranlığına götürme aşamasında büyük bir ilerleme sağ-
lıyor...
İktidann büyük ortağı Refah Partisi bir yandan Tan-
su Hanım'ı köşeye sıkıştırıp öte yandan cuma tatili,
başörtü müjdesi. Taksim'e cami girişimiyle kendi ta-
banına önemli mesajlar veriyor. Bu arada 'milis kuv-
vetleri' kurup özellikle Kayseri'de gövde gösterisi
yaparak şu havayı basıyor:
"Kendi güvenlik gücümü kuruyorum!.."
Bilmem, DYP'liler bu konuda ne düşünüyor?..
Internet http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (n Planet.com. TR
Yilmaz: Cîddiye almıyoruz
DYP: Teklif
götürmedik
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- ANAP Genel Baş-
kanı Mesut Yılmaz.
DYP'den kendilerine DYP-
ANAP-CHP koalisyonu
önerisi geldiği yolundaki ha-
berleri yalanlayarak "Benim
haberim yok. I\i niyetli ara-
cılar olabilir, ama bu gayret-
leri şu anda ciddiye almıyo-
ruz" dedi. DYP de ANAP'a
teklif götürdüklen iddiasını
yalanladı.
Mesut Yılmaz, Türk Par-
lamenterler Birliğı Başkanı
Zeki ÇeUker ve yönetim ku-
rulu üyelerini kabul etti. Yıl-
maz, görüşmede, DYP'den
kendilerine 3'lü koalisyon
önerisi geldiği yolundaki ha-
berlerle ilgili sorulan yanıt-
larken "Benim haberim yok,
beUd gehîiiştir" dedi. Kulak-
tan dolma bilgüerle haber
yapıldığmı kaydeden Yıl-
maz. DYP ile şu anda resmi
herhangi bir temas bulun-
madığını söyledi. Yılmaz,
"Gayriresmi gelip gidenler
olabilir. İyi niyetli aracılarsöz
konusu olabilir. Ama onlann
gayTCderini şu anda ciddiye
auıuy'oruz" diye konuştu.
ANAP Genel Sekreten
Yaşar Okuyan da dün dü-
zenlediği basın toplantısın-
da, DYP'den ANAP'a ko-
alisyon önerisi geldiği yo-
lundaki bir soru üzerine, bu
yönde resmi bir önerinin
kendilerine ulaşmadığını
söyledi.