Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
a OCXK - €S7 ÇARŞAMBA CUMHURtYET SAYFA
HABERLER
RTÜK'ün yetersiz kalması üzerine Milli Güvenlik Kurulu devreye girdi
Ânadolu'da şeriatçı yaym ağıFt'IYA. KARABAĞLI
A>KARA-Mil":i Güvenlik Kurulu'nun
(MG<£). bö'ücü ve şeriatçı yayınlar ko-
nısuıda Rad?o ve Televizyon Üst Kuru-
h'nın (RTÜK) istihbarat birimlerinin
sq)tama5i ve yurttaşiann uyansına kar-
şn özellikle tsknik boyutta yetersiz kal-
nası üzerine devreye girdiği öğrenildi.
.AnacolJ "darer üç radyodan birinin "şe-
rtıtı »veıu laiUiği yeren" program yaptı-
ğ. bclücü ya? ınlann da PKK ile yürütü-
loı rıücadeleyi olumsuz etkıledigine
dkkzt çekıld."
Yırt genelhde yayıncıhk alanında ge-
rddı Jüzenlcıne ve denetim mekanizma-
laınn oluşturulmamasından en çok kök-
• Anadolu'da her üç radyodan birinin "şeriatı öven, laikliği yeren" program yaptığı, bölücü
yayınlann da PKK ile yürütülen mücadeleyi olumsuz etkilediğine dikkat çekildi. Yurt genelinde
yayıncıhk alanmda gerekli düzenleme ve denetim mekanizmalannın oluşturulmamasından en çok
köktendinci akımlann yararlandığı bildirildi.
tendinci akımlann yararlandığı bildiril-
di. Emniyet ve istihbarat birimlerinin ha-
zırladıklan raporlar ışığında MGK gün-
demine konuolan şeriatçı ve bölücü rad-
yo ve televizyon kuruluşlannın sayılan-
nın giderek arttığına işaret edildi.
Resmi bilgılere göre, yurt genelinde
yerel ölçütte İ059 radyo ve 229 televiz-
yon kuruluşunun faaliyet gösterdiği. her
üç radyodan birinin "laiklik karşıü" ya-
yın yaptığı belirlendi. Islamcı gruplann
yurt geneline yaygınlaştırdıklan radyo
ve televizyonlann, rahatça dinlenmesi ya
da izlenmesi için sistemli ve örgütlü ya-
yın ağı kurduklan resmi raporlara yan-
sıtıldı.
Islamcı kuruluşlar, Aczmendi lideri
Müslüm Gündüz'İe başlayan tarikat tar-
tışmalannın yönünü değiştirmek ama-
cıyla programlannı ağırlıklı olarak Ata-
türkve laiklik karşıtı yayınlaraayırdılar.
Yurttaşlann. telefon ve faks aracılığıyla
bu konularla ilgili şikâyetlerini ilettikle-
ri RTÜK'ten bir yetkilı. Cumhuriyet"e,
"Eskiden bölücü yayınlardan ihbar var-
dı, şimdi şeriat yanlısı kuruluşlardaıT di-
ye konuşru. Resmi verilere göre Günev -
doğu ve Doğu Anadolu bölgelennde pro-
paganda ve ideolojık amaçlı radyo yayın-
lannın sayısında da artış oldu.
Bölgede. ABD, Ermenistan. Suriye,
lrak ve İran" ın, Kürtçe, Arapça, Farsça v e
Türkçenin de aralannda bulunduğu bır-
çok dilde yaym yaptığı kaydedeldi. Bir-
den fazla radyo ıstasyonu ile yapılan ya-
yınlar. kısa, orta ve FM bandından dağı-
tılıyor.
f ürkiye, komşu ülkelerden yapılan bö-
lücü yayınlann etkisini azaltmak için
"Dicle'nin SesT ile "Türkiye'nin SesT rad-
yolanndan yararlanıyor. Türkçe dışında
17 dilde dünyaya yayın yapan Türki-
ye'nin Sesi radyosunun PKK örgütü için-
de en fazla dinlenen yayın organı oldu-
ğuna dikkat çekildi.
RTÜK Başkanı Güneş Müftüoğlu da
MGK'nin, yıkıcı ve bölücü yayın yapan
kuruluşlann doğrudan kapatıîması yö-
nündeki tavsiye karannı doğrulayarak.
artık karann hükümete kaldığını söyledi.
Polatiyit
davasında olay
I İstanbul Hâber Servisi -
Yısadışı TKPML-T1KK0
ö"gütüne üye olduklan. örgüt
adma eylemlere kanstıklan
iodiasıyla bın hakkında idam
cezası istener. 6 sanığın
yırgranmasırıa devam
edild. İstanbul 2 No'lu
DGM *de dün yapılan
daruşmaya aynı davadan
yırgı'anan ve geçen
ginlerde akciğer
kanserinden yaşamını yitiren
Polat lyit'in resminin
üzerlerinde bulunduğu
tişörtler giyerek gelen
sanıklardan Sait Oral Uyan.
"Size Polat lyit'in kanmı
getirdim" diyerek elindeki
şişede bulunan kırmızı
boyayı yere döktü. Bunun
üzerine mahkeme başkanı
gazetecileri salondan çıkardı.
Kurban rantı
tarikaflara
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Koalisyonun
bûyük ortağı RP'nin, 6
trilyon liralık kurban derisi
pazannda Türk Hava
Kurumu'nu devredışı
bırakma girişimi, Sosyal
Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu ile
Kızılay'ın da aralannda
bulunduğu yardım
kuruluşlanna darbe vuruyor.
Kurban densı rantından en
büyük payı, dinci kesimdeki
en geniş örgütlenmelerden
tyrini oluşturan ve "RP'nin
gençlik kolu" olarak
nitelenen Milli Gençlik
Vakfi'nın alacağı belirtildi.
Serrin
şaibeli ataması
• ŞANLIURFA
(Cumhuriyet)-YÖK
tarafindan bir süre önce
Harran Üniversitesi
Rektörlüğü'ne atanan Prof.
Dr. Mahmut Sert'in,
"Atatürk karşıtlığı,
tarikatçılık ve şeriatçılık
yaptığı" gerekçesiyle
"öğretim üyeliği
mesleğinden çıkanlmasi_"nın
istendiği ortaya çıktı. YÖK
Başkanı Prof. Dr. Kemal
Gürüz'ün de irnzasının
bulunduğu YÖK Disiplin
Kurulu'nun bu karanna
karşın Prof. Dr. Sert'in
rektör yapılmasında
hükümetin DYP kanadından
gelen basktlann etkili olduğu
savunuldu.
Özel thncinin
firarı
• İstanbul Haber Servisi -
İstanbul DGM Cumhuriyet
Başsavcılığı, özel harekât
polislerinden Ziya
Bandırmahoğlu'nun,
tutuklama karannın çıktığı
DGM'den firanndan
sorumlu olan görevliler
hakkında soruşturma
başlattı. Oğlunun sünnet
düğününde Abdullah Çatlı
ve eskı Özel Harekât Dairesi
Başkan Vekili Ibrahim Şahin
ile birlikte çekilmiş
fotoğraflan yayımlanan
Bandırmalıoğlu. tüm
aramalara karşın
bulunamıyor.
IIHlHıaa Mvflaıa
• Haklar ve Özgürlükler
PlatformuMarmara TlYAD'lı
ailelerce işkencenin kalkması
için çeşitli taleplerle önceki
gün Ankara'ya giderek
TBMM'ye yaptıklan yürüyüş
sırasında kendilerine eşlık
eden Belçıka Emek Partıli
heyetten dört kışınin
gözaltına alındığı belirtildi.
• Basın Şeref Kartı sahibi
Borak'ın cenazesi. bugün saat
lOJO'da Türldye Gazeteciler
Cemiyeti önünde
düzenlenecek törenin
arduıdan toprağa verilecek.
• Sanatçı Şanar
Yurdatapan' ın, ME D-T\' 'de
yayımlanan bir program ve
Demokrasi gazetesinde çıkan
yazısında "bölücü örgüte
yardım ve yataklık ettiği"
gerekçesiy le yargılanmasına,
Ankara DGVÎ'nın
"görevsizlik" kararı veımesi
özerine İstanbul DGM'de
başlandı.
Bir grup milletvekili, krize yol açsa bile yönetmeliğe karşı çıkacağını açıkladı
DYP^de türban çatlağıANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) -
RP'nin kamu kurumlan ve üniversi-
telerde türban serbestisı getirilmesi-
ne ilişkm yasa ve yönetmelık değışik-
liği çalışmalan. DYP'de çatlak yarat-
tı.DYP'lıbirgrupmılleUekili.hükü-
met krizine yol açsa büe türban yö-
netmeliğine karşı çıkacaklannı açık-
larken bazı DYP'lı millenekilleri de
temkınlı yaklaşımlannı sürdürüyor.
Dev let Bakanı Ayfer Yıunaz, türban
serbestısıyle ılgılı olarak, Türkiye
Cumhuriyetı dev letınde kılık ve kıya-
fet devrimı yapıldığmı vıırgulayarak
bundan geri adım atılmasının söz ko-
nusuolamayacağını söyledi. Yılmaz.
"Buna karşı çıkmamızııı nedenleri
var. Bu kişisel bir hareket degiL ana-
yasadan başlayarak yazılı gerekçeleri
var" dedı.
Devlet Bakanı Bekir Aksoy ise üni-
versitelerde kıyafet serbestisinden ya-
na olduğunubelırtırken kamu kurum-
lanna getırilecek türban serbestisi ko-
nusunda yorum yapmaktan kaçındı.
Planlanan yönetmelik değişikliğine
imza vermeyeceğıni bıldıren Sağlık
Bakanı Yıkünm Aktuna, yalnız ol-
madığmı. kendisi gibi düşünen DYP'li
bakan ve milletvekilleri bulunduğu-
nu vurguladı.
Aktuna. RP'nin ısran sonucu hü-
kümet bunalımı çıksa da tutumunu
değiştırmeyeceğini, TBMM'nın yeni
hükümet seçenekleri sunabilecegini
vurguladı. DYP'li devlet bakanlan
Nevzat Ercan, Işüay Saygın ile Sana-
yı ve Ticaret Bakanı Yahm Erez de me-
murlara türban serbestisı tanınması
konusundakı yönetmelık değişikliği-
ne imza vermeyeceklerinı açıklamış-
lardı.
Öte yandan RP'nin türban konusun-
da ortağını ikna çabalannın sürdüğü
bildirildi. RP Grup Başkanvekilı Oğuz-
han Asiltürk. RP Grubu'nun basına
kapalı bölümünde. "Ortağunızm iti-
razianvar. Özellikle. kamu kurumla-
nnda bu yasağın kaldınlmasını iste-
miyorlar. Mü/akırelerimiz sürüyor,
bu sorunu da çözeceğiınize inanıyoruz"
dediği öğrenildi.
Eğitim-Sen 7/
öğretmenlerden
yürüyüş
Eğitim-Sen İstanbul
şubelerine üye 100
kadar ögretmen.
sendikal hak
istemiyle katıldıklan
e\lemler nedeniy le
aldıklan kademe
durdurma
cezalanıun iptali için
İstanbul Milli Egitim
Müdür Vekili Saffet
Kaja'yı ziyaret
ederek yardım istedi.
İstanbul Bölge İdare
Mahkemesi'ne dek
yürüyen öğretmenler,
kademe durdurma
cezalannın iptali
istemiyle toplu halde
davaaçü. (Fotoğraf:
KUBİLAY
TÜNTÜL)
'RP ordusunu kuruyor!'Yurt Haberleri Servisi - Başbakan
Necmettin Erbakan'ın "Sakarya
Grubu" olarak adlandınlan özel
korumalannın ardından Kayseri'de de
RP II örgütünce özel koruma ekibi
oluşturulması tepki çekti. DSP
İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak.
RP'lilerin özel, organize bir askeri
güç oluşturma isteklerinin endişe
verici olduğunu belirterek. "*Bütün bu
gelişmeler Türkiye'nin hızla kaos dolu
bir ortama sürüklenmek istendiğini
açıkça ortaya koyan önemli
sinyallerdir'" dedı. Başbakan
Necmettin Erbakan'ın devletin resmi
koruma görevlileriyle çatışan kareteci
korumalan ve istanbul Büyükşehir
Belediyesi'nin silahlı özel
korumalanndan sonra Kayseri'de de RP tl
Örgütü'nün "Özel Koruma Timi" oluşturması
tepkilere yol açtı. Erbakan'ı son Kayseri
gezisinde koruyan ve RP'nin Gençlik Kollan
üyelerinden oluşturulan 37 kışilik koruma
timi. gri komando elbiseleri, üzerinde RP ve
Türk Bayrağı rozeti bulunan yeşil montlan,
kot pantolon \e keplen ile dikkat çekmişti. RP
Kayseri Gençlik Kollan Başkanı Salih Güler,
koruma timinin. partisince organize edilen
karşılamalar, törenler ve gösterilerde yığılma
ve izdihamın önlenmesi için
görevlendirileceğini söyledi.
DSP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak,
RP'nin kayseri'deki son uygulama ile "özel
ordu" kurma girişiminde olduğunun ortaya
çıknğını söyledi. Toprak, Başbakan
Erbakan'ın çeşitli demeçleriyle toplumun
büyük bölümünü karşısma alarak adeta
Siyasi Partiler Yasası'na aykırı
RP örgütkri ik belediyekrinin ünifornıalı koruma oluşturma-
laruun Siyasi Partiler Yasası'na da ay kın olduğu saptandı. Siyasi
Partiler Yasası'nın ."Cnübrma Giydirme ve Güvenlik Ku\>etle-
rinin Görevkrini İ söendirme Yasağı'nı kapsayan 94. maddesin-
de şöyle deniliyor: "Siyasi partikr. üyeleri ve personeli için ünüor-
ma. üniforma nitcliğindc kıyafet veya kol bağı ve benzeri alamet-
ler ihdas ederr.ez ve bunlan kullandıramazlar. Ancak her kade-
medeki parti kongreleriile toptanütanndagörevlendirflen partiüye-
leri ve personel bu görevleri geregi şerit, kurdele ve benzeri işaret-
ler kullanabüirler. Siyasi partiler herhangi bir Idmseye veya top-
luluğa güvenlik kuvvetlerinin görev vçya yetkilerini üsüenmesi gö-
revini veremezler ve parti kongre ve toplantılannda üyeterinin bu
şekilde harekederine müsaade edemezler."
gözdağı verdiğini ve son Kayseri gezisi ile
"mini bir RP ordusu" gösterisi
gerçekleştirdiğini belirtti. Erbakan'ın
seçimlerden kısa bir süre önce verdiği bir
demeçte "İktidara kanlı mı geleceğiz kansız
nu" dediğini anımsatan Toprak. şunlan
söyledi: "Bugüne dek otomatik silahh bir
güvenlik ekibiy le korunan Başbakan
Necmettin Erbakan, bununla yetinmeyerek
özel bir üniformah ekip oluşturmuştur. RP
rozetli bere, lacivert ve siyah kabanla tek tip
giyinen ve adeta bir özel tim ekibi
görünujnündeki bu grupla Kayseri gezisinde
bir gövde gösterisi gerçekleştirmiştir. RP'lilerin
kendilerine bağlı özel silahh ekipler oluşturma
istekleri Erbakan'la sınıriı değildir. Büyükşehir
Belediye Başkanı Recep Tayv ip Erdoğan'uı da
görevi dev raldığı günden bu y ana Büyükşehir
Beledivesi Zabıta Ekibi'ni sUahlandırma
arzusu içerisinde olduğu bütün
kamuoyunun bildiği bir gerçektir.
Erdoğan. bu konuda gösterdiği ısrarh
çabalaria bir grup zabıtaya silah
verdirerek İstanbul belediye tarihinde
'ilk silahlı zabıta' ekibinesahip
belediye başkanı olmayı da
başarmıştır. RP'li belediye başkanlan.
kendilerine bağlı silahh zabıta
ekiplerine sahip olmanın dışında
ekonomik olarak da bağımsız bir güç
olmayı hedeflemektedirler." Bir tarafta
RP'lilenn kimı silahlı. kimi silahsız
özel ordu merakı. diöer tarafta da
Türkiye'de kimler tarafindan ne
amaçla satın alındığı bilınmeyen
yüzbınlerce pompalı silah olduğuna
dikkat çeken Toprak. konuşmasını
şöyle sürdürdü: "Türkiye'nin iç ve dış
güvenliğinden sorumlu koskoca bir ordu %e
polis teşkilatı dumrken legal bir parti
başkanının. üstelik iktidarda iken ısraria
kendilerine ait özeL organke bir askeri güç
oluşturma istekleri endişe vericidir. Bütün bu
gelişmeler Türkiye'nin hızla kaos dolu bir
ortama sürüklenmek istendiğini açıkça ortaya
koyan önemli sinyallerdir. Toplumun her
kcsiminin bu tehlikeli gelişmeler karşısında en
yüksek duyarlıltğı göstermesi gerekmektedir.
Toplumu böhneye, özel silahh güçler
oluşturarak baskı altına almaya yönelik
bu tür gjrişimlere bugün dur denilmezse yann
çok geç olabüir. Refah Partisi'nin bu
girişünlcrini kınıyor ve bundan sonraki
girişimlerinde aklısehm hareket etmesini,
Türk devletinin silahlı kuv>etlerine ve emniyet
teşiklatına güvenmesini diliyor ve bekliyoruz."
Mumcu davası
Danıştay
tazminatı
çok buldu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Danıştay. Ankara 4.
İdare Mahkemesi'nin. bom-
balı bir suıkast sonucu katle-
dilen yazanmız Uğur Mum-
cu'nun ailesine ödenmesini
kararlaştırdığı 5 milyar lira-
lık manev i tazminat miktan-
nı fazla bularak yürütmeyı
durdurma karan verdi. Danış-
tay, 5 milyar 55 milyon lira-
lık maddi tazminat tutanyla
ilgili olarak Içışleri Bakanlı-
ğı'nın yürütmenin durdurul-
ması ıstemini de reddetti.
Mumcu'nun eşi Güldal
Mumcu ile çocuklan Ozgür
veOzge Mumcu, Içişleri Ba-
kanlığı aleyhine 5 milyar 85
milyon lira maddi, 30 mil-
yar da manevi olmak üzere
toplam 35 milyar 85 milyon
liralık tazminat davası açmış-
tı. Davayı görüşen Ankara 4.
İdare Mahkemesı, temel gö-
revi kişılerin can ve mal gü-
venliğinin korunması olan
devletin, bu görev i yerine ge-
tirmek için teşkilatkurması.
hertürlüolanak vearacı sağ-
laması ve hizmete hazır du-
rumda bulundurması ile yü-
kümlü olduğuna işaret etmiş-
ti. Manevi tazminatın, olu-
şan zarar nedeniyle duyulan
"elemveısnrabr belirlemek
ve hiçbir şekilde parayla gi-
derilmeyecek olan bu elem ve
ıstırabı kısmen de olsa hafif-
letmek amacını taşıdığına
dıkkatı çeken Ankara 4. İda-
re Mahkemesi. bu nedenle
eş ve baba gibi çok yakınla-
rını kaybeden davacılara,
"elem \e ısnraplan"nı hafif-
letmek amacıyla ayn ayn ma-
nevi tazminat ödenmesi ge-
rektiğıne karar \ ermışti. Mah-
keme. Mumcu ailesinin
"olay da idarvnin ağır hizmet
kusuru bulunduğu" ıddiası-
nı kabul etmezken yazanmı-
zın ailesine 5 milyar 55 mil-
yon lira maddi. 5 milyar lira
da manev i tazminat ödenme-
sine karar vermişti. Mumcu
ailesi "idarenin ağır hizmet
kusuru" bulunduğunu savu-
narak manevi tazminat mik-
tanna itiraz etmişti. Davada
mahkûm olan Içişleri Bakan-
hğı ise her iki tazminata yö-
nelik karara da itiraz ederek
temyiz başvurusunda bulun-
muştu.
Alman bilgiye göre temyiz
baş\urulannı görüşen Da-
nıştay 10. Dairesi, manevi
tazminata ılişkin "yüriktme-
nin durdurulnıasr istemıni
kabul ederken maddi tazmi-
nata yönelik aynı ıstemi de
oybirliğiyle reddetti.
Dairenin karannda, "tem-
yiz dilekçesinde ileri sürülen
hususlar ve temyize konu
mahkeme karannın manevi
tazminata ilişkin kısnunın \ ü-
rütülmesinin durdurulması-
nı gerektirecek niteüktegörül-
düğü" belirtildi. Dairenin bu
karan, manev i tazminat mik-
tannı yüksek bularak verdi-
ği öğrenildi.
10. daire tetkik hâkimi ile
savcısmın, yürütmenir dur-
durulması isteminin redde-
dilmesi v önünde görüş bildir-
diklen öğrenildi.
Taksim Gezisi'ne yapılacak cami konusunda gözler yeniden oluşturulan Koruma Kurulu'nda
Koruma Kurulu Başkanlığı7
na Topbaş atandı
İstanbul Haber Servisi - Taksim Gezisi" ne
camı vapılmasını öngören imar planı teklifi-
nın "sononay makamı" İstanbul 1 Numaralı
Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kuru-
lu'ndagerilimli günleryaşanıyor. Bir süre ön-
ce "görev süresi bittiği'" gerekçesiyle kurul
üyeliğind=n ve kurul başkanlığından aynlan
Prof. Dr. Semavi Eyice suskunluğunu sürdü-
rürken. RP'lı Kültür Bakanı İsmail Kahra-
man. Eyice'den boşalan üyeliğe RP'de "aktif
siyaset" yapan ve İstanbul ll Başkan Yardım-
cılığı görev ınde de bulunan mımar Kadir Top-
baş'ı atadı. Aynı kuruldanyine bir süre önce
"istifaederek" aynlan MSÛ öğretim görevli-
sı yüksek mımar Hüsrev Tayla'dan bo^akin
üyeliğe de RP've yakın bınsinin atanması
bekleniyor.
Bu değişiklikler sonucunda ise Kurul Baş-
kanlığı'nı vekaleten yürüten Prof. Dr. Özer
Erenman ile kurul üyesi Doç. Dr. Zekive Ye-
nen'ın Taksim camisi konusundaki çekınce-
leriyie "azınlıktakalabUeeekleri"belirtiliyor.
Halen 4 kişi olarak göre\ yapan kurulun di-
ğer üyesi olan Alpay PasinlL aynı zamanda İs-
tanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü. Kültür
Bakanlığı'na bağlı birbürokrat olan Pasınli'nin
bakanlıkça "siyasi ve kurumsal baskı" altın-
da tutulduğu ve Taksim camisi konusunda
"evet" demesı için kurul üyeliğinin de sürdü-
riilme sözü verildiği iddia ediliyor.
Koruma Kurulu'nun dığer iki üyesi olan
Prof. Dr. Özer Erenman ile Doç. Dr. Zekiye
Yenen ise yasa gereği "YÖK kontenjanın-
dan"geldıklcrı için Kültür Bakanlığı buüye-
len değıştırme yetkisine sahip değıl.
Yine her iki üyenin de henüz "4'eryıl" gö-
rev süresi bulunuyor ve eğer istifa etmezler-
se "Taksim SİT aîanının korunması'' yönün-
dekı duyarlılıklannı *sonunadek"sürdürecek-
leri bilıniyor. Bu durumda Alpay Pasınli'nin
de aynı duyarlılığa katılması olasılığında. Tak-
sim Gezisi'ne cami projesi 4 kışilik kurulda
3oyladurdurulabılecek. Yasa gereği kurul top-
lantısına katılacak olan "Belediye tcmsilcisi-
nin I oyu" ise 4 kişılik kurulda sonucu etkı-
lemezken, 5 kışilik kurulda "3'e karşı 3"şek-
linde eşitlik olacak. Bu durumJa da Kurul
Başkanlığını yürüten Prof. Dr. Özer Eren-
man'ın oyu sonucu belirleyecek. ANAP ll
Başkanı Erdal Aksoy. Taksim Gezisi'ne ca-
mi yapımı tartışmalanna katılarak. "Bana gö-
reRefah'ın kendi renlliğini kapatmakiçin uv-
gulamaya koyduğu oyunlardan biridir" dedı.
"Türban. iç çamaşın defileleri ve Taksim'e
cami" sorunlannı gündeme getiren RP'yı sen
birdille eleştıren Aksoy. "Gündemi halkın gö-
zünden kaçırmak için uğraşmak yerine ger-
çek sorunlara el atsınlar" diye konu^tu. 'İs-
lam şehri' Istanbul'a RP'nin haksızlık yaptı-
ğını savunan Aksoy. şunlan söyledt:
"Cami yapımına ne gayey le yaklaştıklanm
söylemeleri gerekir. Cami isteyenler-isteme-
yenler diye halkı bölmeye çalışıyorlar. İbadet-
te bir zorluk varsa, ulaşım, altyapı gibi ölçü-
ler gö/ctilmişs*?, mimari bir kaygı varsa. konu
tartışılabilir. Ancak bunlann liiçbûi > ok."
Gazetemizi arayan çok sayi'i.ı nıimar ve
okurumuz da Koruma Kurulu'"un "Taksim'i
şeriatçı projeye karşı koruması" ıç'n tarıhsel
görev ini yapmaya çağnlmasını istediler. Cum-
hunyet ilkelerine ve laik düzene sahip çıkan
kı^ı \e kuruluşlar bir imza kampanyaM baş-
latarak "Cumnuriyetin yasalanyla oluşan ve
görev yapan Koruma Kurulu'nun cumhuriyet
düşmanısiyasalprojelereonay vermemesini"
ısteyecekler...
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TAJVER KJŞLALI
Kolay Yol Zordur...
Kolaycılık, köşeyi dönmecilik gibidir. Hedefe yo-
rulmadan ulaşmaktır istediğiniz... Ve bir de bakar-
sınız ki, yorutmadan ulaştığınız yer, sizin istediğiniz
yer olmaktan çok uzaktır.
TÜSİAD'ın -büyük çoğunluğunu paylaştığım- ana-
yasa veyasaönerilerinden ikisi, bana nedense ''ko-
/ayc;///c"çağrışımı yaptırdı.
Birincisi, Milli Güvenlik Kurulu'nun anayasadan çı-
karılmasıyla ilgili... Ikincıside, Kürtçeeğıtim veKürt-
çe TV ile ilgili...
Yıllardır -ve özellikle de "yenı mandacı" numara-
cı cumhunyetçiler- doğrularla eğrileri o kadar güzel
iç içe yerleştirdiler ki... Sonunda kimıleri bunları bır-
birinden aynlamaz sandı. Kımilerı de, tümunü bır-
den tartışılmaz doğrular gıbı kabul etme eğilimine
gırdi.
Tam bir tuzak!
• • •
Milli Güvenlik Kurulu'nun bildirileri beni hep rahat-
sız etmiştır. Çünkü orada alınan ve "îavsiye" olma-
sı gereken kararlar hep şu sözcüklerle noktalanır:
"... hükümete bildirılmesine karar verilmiştir."
Bu, Milli Güvenlik Kurulu'nu hükümetin üstünde
bir organ yapar kı, yanhştır. 12 Eylül anayasasının
büyük bir yanlışıdır. Ve elbette, demokrasinin temel
kuralları ile bağdaşmaz.
Danışma organı, ancak "tavsiye" edebılir. Hükü-
mete "talimat" veremez.
Bunun düzeltilmesının bir demokratıkleşme de-
meti içinde yer alması dogaldır. Ama Milli Güvenlik
Kurulu'nun anayasadan çıkarılmasını istemek, faz-
la kolaycılıktır.
Benzeri kurumların İngiltere'de, Fransa'da olma-
dığını söylemek de hiçbir anlam taşımaz!.. Fran-
sa'da ünıversite rektörlerini mıllı egitim bakanı ata-
yabilir. ingiltere'de yazılı anayasa bile bulunmaya-
bilir. Bu söze örnek oluşturur mu?
Yazılı anayasası olmayan, ünıversite rektörierinin
bakan tarafindan atandığı bir Türkiye düşünebilıyor
musunuz?.. Köyenstıtülen nıçın Isveç'te değıl aeTür-
kiye'de doğdu?
• • •
Milli Güvenlik Kurulu, anayasalanmıza ilk kez
1961'de girdı... Başka bir deyişle, Türkiye'nin tanı-
dığı "en demokratik anayasa"nın kurumlan arasın-
dayer aldı.
Niçin?
Bazı sorunlar "patlama" noktasına gelmeden çö-
zülebilsin diye... Ülkeyi yönetenler, askerin nabzını
tutabilsinler; gereken önlemlen ona göre alabilsin-
lerdiye...
Ve de askerler, sivillerin yaklaşımlarını "daha iyi"
anlayabılsinler diye...
Yani yasal düzeyde bir "asker-sivil diyaloğu" oluş-
sun diye.
Darbe ya da muhtıra mı daha iyi, yoksa ordunun
görüş ve eğilimlerinin "ilk elden" devleti yönetenle-
re anlatılması mı? Ve de o görüşlerin yanıtlannın
alınması mı?
Bu kurumun ne 12 Mart ne de 12 Eylül darbele-
rini önleyemediğı doğru!.. Ama başka birdoğru da-
ha var: O da o darbelerm gerekçelerınin çok daha
önceleri o kurumun çerçevesinde ortaya kondu-
ğu... Ve de sivillerin anlamak istemediği...
Milli Güvenlik Kurulu'nu kaldırırsanız, askeri dar-
be olasılığı mı azalacaktır?.. Yoksa -darbe koşulla-
n oluşurken- bunu sezme ve o koşulları ortadan
kaldırma olanağı mı?
Başını kuma gömmenin kımseye yararı yoktur!
• • •
Gelelim ikınci öneriye...
Bu köşede hep savundum: Kürtçe üzerındeki ya-
saklarkalkmalı... isteyen, KürtçeninTürkiyedeko-
nuşulan 12-13 altgrubundan birısıni öğretmek için
kurslar açabilmeli... İsteyen de o dilden yaym yapa-
bilmeli...
Ama resmi dil tektir ve egitim dili Türkçedir. Bu,
bu topraklar üzerinde yaşayan insanlarda "biz" duy-
gusunu, dayanışma duygusunu yaratabilmenin ön
koşuludur.
"Demokratik hukuk devleti" yurttaşları arasında
ayrım yapamaz!
TRT Kırmançı ile yayın yaparsa, Zazaca konu-
şanlar ne olacak? Lazlar, Gürcüler, Araplar, Boş-
naklar, Arnavutlar ne olacak?
imam-hatipierde Sünnı inancı öğretiliyor. TV'de Sün-
ni inancını yayan yayınlar yapılıyor. Diyanet işleri
Başkanlığı, sadece tek mezhebin elinde bir araç...
Peki bu, Alevilerde bir dışlanmışlık duygusu. bir
"azınlıkpsikolojisi" yaratmaktan başka ne ışe yara-
dı?
Eğer yapabiliyorsanız, bir "kültürel hizmeti" her-
kese verin!
Yasalar çerçevesinde, sınırlan çizilen bir serbest-
lik demokrasinin gereğidır. Ama sadece bir kesıme
verilen hizmet, yurttaşlar arasında ayrımdır. "Azın-
lık" eğilimlerini güçlendirmedır.
Daha da kötüsü, sayısı çok ya da eli silahlı olana
ödün vermedir... Yanlıştır!
• • •
TÜSİAD'ın öneri demetinin en büyük eksiği, so-
runun özüne inmemesi.
Eğer demokrasimiz gelişemiyorsa ve bunalım-
daysa, bunun nedeni siyasal partilerimizdir. Partile-
rimizin demokratik olmayan yapıları ve bu nedenle
kitlelerin beklentilennden uzak. genel başkanlarının
beklentilerine yakın oluşlandır.
Demokrasiyı işletecek, eksıkliklerıni giderecek,
aksaklıklarını düzeltecek olan kurum partilerdir...
Partileri demokratikleştirmeden sistemi demokratik-
leştirebilir misiniz?
Demirel
'Uğur Mumcu
cinayetinin takipçisiyim'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel. -Bu dün-
ya Lğur Mumcu'ya dar gel-
memeliydi. Ama dar geldi.
alcakçaöldürüldü'' dedı. De-
mirel. pohslerce dövülerek
öldürülen gazetecı Metin
Göktepe'nın katıllerinın yar-
gı önüne çıkanlması ve da-
vanın hızlandınlması için
Adalet ve İçışlen bakanlık-
lanna da talimat verdiğini
söyledi.
Demirel, dün Çağdaş Ga-
zeteciler Demeğı (ÇGD) yö-
neticilennı Çankaya Kö>-
kü'nde kabul ederek bir sü-
re görüştü. ÇG D Genel Baş-
kanı İsmet Demirdöğen. ba-
sına kapalı gerçekleştinlen
görüşmede Demirel'in Uğur
Mumcu'nun iyi bir gazetecı
ve kendısının de çok ıyı bir
dostu olduğunu söylediğıni
belirtti. Mumcu'nun öldü-
rüldüğü dönemde Başbakan
olduğunu \e olay sonrasın-
da hemen Mumcu'nun evi-
ne gittiğıni ifade eden De-
mırcl, şöyle konuştu:
"•Gökkubbenin alnnda hiç-
bir şey saklı kalma/. Bu olay
da mutlaka aydınlanacaktır.
Mumcu'nun katilkri buluna-
caknr. Ben hâlâ bu olayın ta-
kipçisiyim. Mumcu cinayeti
devletin en iyi takibini yap-
tığı olaylardan biridir. KatiL-
lcrin bulunmaması dolayı-
sı>la. buolayla ilgili birçokse-
naryoortayaaniıyor. Bunla-
n ciddiye alırsını/. almazsn
nız. Ama sonuçtakatiller bu-
lunduğunda bıınlar ortaya
çıkacaknr."