27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 3 OCA< 1997 PBIŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Aile içinde kadına yönelik şiddete verilen cezalan arttıran yasa taslağı Kazan'a takıldı Geleceğin giysileri • Haber Merkezi-Moda diinyasnın kalbinin attığı Fransa'nın başkenti Paris'te iuılij ".asanmcıJann lö 97 ilkbaharyaz giysılerinin şergılenmesi hareketl günler yaşanmasına neden oluyor. Poca Robbane'nin gelecek yiizyılı düşünerek tasarladığı dıkenü metal gece elb sesının, kadnlara dokunmalcan hoşlanan erkekienn fazla hoşur.a gitmeyeceği belırtiliyor. Robbane'nin elbıselennin sergılenciği gösteri. Pans'in ünlü Pigalle Caddesi'nde bulunan gece kulübü Moulin Rouge'dayapıldı. Emniyet kararnamesi sorunu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Hükümei ortaklan arasında emnijet müdûrleri- valiler kararnamesi çekişmesınin sürdüğü bildirüdı. RP Grup Başkanvekili Salıh Kapusuz. partisının bılgisi dışında İçışleri Bakanlığı'nda degiştinlen emniyet kararnamesinde yeni bir değişiklik beklediklerini kaydetti Başbakan Yardımcısı Tansu Çillerise RP'nin de geçmişte KOBİ karamamesine DY'P'nin istemi dışında Sıvas'ı ekJemesıne ses çıkarmamalannı. "karşılıldı ödün' olarak sundu. Kazan davası durduruldu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi, basına yaptığı açıklamalarda Adalet Bakanı Şevket Kazan"a hakaret ettiği gerekçesiyle eskı lstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan hakkında açılan davayı, 'Adalet BakanlığVndan izin alınmadığı" gerekçesiyle durdurdu. Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dünkii duruşmasında Turgut Kazan"ı. aralannda Türkiye Barolar Birli^i Başkanı Prof. Eralp Ûzgen'in de bulunduğu lOO'üaşkın avukat savundu. Duruşmada görüşünü bildıren cumhuriyet savcısı, JCazan'ın mesleğı ıle ilgıli yaptığı açıklama nedeniyle suçlandığını anımsatarak, dava açıhrken Adalet Bakanı"ndan izin alınmadığını kaydetti. 'Hoca'yı düşme korkusu sardı' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel" Başkan Yardımcısı Agâh Oktay Güner, RP Genel feaşkanı Başbakan kecmettın Erbakan'ı hiikümetten düşme korkusu sardığını. bu nedenle de karanlıktan korkanlar gibi 'ıslıkçaldığını' söyledi. Parisimn grup toplantısında konusan Güner, Almanya'da uyuşturucu kaçakçıhğı ile ilgij birdavaya bakan hâkımin. "Olay, Türkiye'de bir bayan bakana dayandığı ıçin daha ileri gidemedık" şekindeki açıklamasına diktat çekti. Hekime DYP baskısı • ANKARA (Cumhmriyef Bürosu) - Deprem bölgesi olrrası ve 1995 yılında me^dana gelen depremin verdği zarar nedeniyle 'olağanüstü sağlık hızmeti' verien Dinar'da. sayılan yet«rsız olan hekim ve diğer sağık personelinin. DYP ılçeyöneticılennın baskısı nedjnıyle sürgün edildıkleri ıdda edildi. Dinar Devlet Hasanesi Başhekimi Ihsan Denirkol'un da baskılar necbnıyle görev inden aynmak zorunda kaldığı ilersürüldü. TTB Merkez Koıseyı üyesi Dr. Ata Soyer, "D-prem felaketi yaşayan ilç eie hekime ve diğer sağkpersoneline gexksınım duvulurken. borda özveriy le hızmet ed-e sağhk personeli sürgün edriyor" dedi. Kiulıııa dayağa RP zulıı • Kadın ve aileden sorumlu De\ let Bakanlığı'nca, kadına yönelik aile içi şiddetin güvenlik güçlerince izlenmesinin şikâyete bağlı olmaktan çıkanlması ve cezalann arttmlması için hazırlanan yasa taslağı, Adalet Bakanlığı'nca 'geleneksel tutum ve davranışlara uygun olmadığı" gerekçesiyle reddedildi. EMİNE KAPLAN ANKARA - Kadın ve ai- leden sorumlu Devlet Ba- kanlığı'nca hazırlanan ve kadına yönelik aıie içi şid- detin güvenlik güçlennce izlenmesını şikâ- yete bağlı olmaktan çıkanp cezalan arttıran yasa taslağı, RP'lı Adalet Bakanı Şevket Ka- zan'a takıldı. Adalet Bakanlıgı, "kan-koca arasına girilmemesi gerektiği; getirilen hii- kümlerin geleneksel tutum ve davranışlara uygun olmadığı'' gerekçesıyle taslağı geri gönderdı. Bakanlar Kurulu da aile ıçı şıddette uygu- Janacak cezanm alt sınınnı 18 aya çıkarmak içın Türk Ceza Yasası'nda değişiklik öngö- ren maddelen gen çevırdi. Kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanlığf nca hazırlanan ve Kadın kuruluslarından Adalet Bakanı Şevket Kazan'a tepki 'Düzenlerinin ne kadar adil olduğu ortaya çıktı' lstanbul Haber Servisi - Kadın ve aileden so- rumlu Devlet Bakanlığı'nca, kadına yönelik aile içi şiddeti önlemeyi öngörenyasataslağmm, Ada- let Bakanlığı'nca reddedilmesi, kadın kuruluşla- nnın tepkisine neden oldu. lstanbul Kadın Kuru- luşları Birliği Yüriitme Koordinatörü Prof. Dr. Neda Arat, dayağa karşı hazırlanan bir tasannm "gejenekkre uygun ohnadıgı" gerekçesiyle red- dedilmesiyle ilgili *"Bu dtırum, 'Heryerde kadı- na değer veriyorum" diyen Refahlılanıı düzenle- rinin ne kadar adil (!)oiduğunu gösteriyor* dedi. Adalet Bakanlıgı, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanhğf nm tasansını "kan-koca aras- na başkasmm girmemesi gerektiği ""ni gerekçe gös- tererek reddettiğini bildirdi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Merkezi ve tum şubeleri adına konuyu de- ğerlendiren Prof. Dr. Türkân Saylan. Kazan'm ta- sanyı geri çevirmesini kınadı. Saylan. "Bugün- küsjy^görüş^kenditabanınasdanıçakrnakaına- cıyia evrensei haklan biçe sayınaktadtr" dedi. tstanbul Kadın Kuruluşlan Birliği Yürütme Koordinatörü Prof. Dr. Necla Arat, şiddetüt top- lumsal bir olay oiduğunu, bunu aile içi olarak görmememiz gerektiğini vurguladı. Arat daya- ğa karşı hazırlanan bir tasantun "geleneklere uy- gunoJınadı^''gerekçesiyie reddedilmesini. "Da- yağı sanld o toplumda bir gefenekmiş gibi goste- rir" şeklinde değerlendirdi. Arat, şöyie konuştu: "Bu durum, 'Her yerde kadına değer veriyo- rum' dhen Refahhlann düzenferinüı ne kadar adil (!) oktuğunu gösteriyor."' MorÇaü Vakfi Gönüliüleri dekonuyia ilgili ola- rak yaptıklan açıklamada, aile içi şiddetin aile- nin mahremiyet alanma giremeyeceğini belirte- rek Adalet Bakanı Şevket Kazan'm yasa tasan- sını reddetmesini protesto ettiklerini kaydettileL Mor Çatı Gönüliüleri. Türkiye'nin uluslararası "Kadınlara KarşıHer Tfiıiü Avnmcılığın Önien- mesi Sözleşmesi"ne imza attığı halde, bu sözleş- menin maddelerine ilişkin hiçbır gelişme olma- dığını belirttiler. kadın haklannın korunması ıçın Medenı Ya- sa ve Türk Ceza Yasası'nın bazı maddelenn- de değişiklik öngören yasa taslağı, REFAH- YOL hükümerinde sıkıntı yarattı. Devlet Bakanlığı'nca hazırlanan ve aile içinde kadına yönelik şıddet ve dayağın "şi- kâyete bağlı ounaksızm" güvenlik güçlerin- ce izlenmesı, şiddetin caydıncı olması ıçin cezalann arttınlmasını öngören yasa taslağı. Adalet Bakanlığı'nca kabul görmedi. Başbakanlığa sunulan taslak, göriişü alın- mak üzere Adalet Bakanlıgı Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü'ne sevk edildi. Bakanlık, öngörülen bazı hükümlerin ge- leneksel tutum ve davranışlara uygun olma- dığı gerekçesiyle taslağın ilgili hükümlenni geri gönderdi. Bakanlık. taslakla ilgili olarak "kan-koca arasına kûnsenin girmemesi gerektiği, ufak tefek somnlardan dolavı kocanın cezae\ine gönderilmesi durumunda eş >e çocuklara ki- min bakacağı. cezaevûıe gönderiJmesindeo olumsuz olarak etkilenecek kocanın çıkök- tan sonra daha «ıldırgan olabiJecegi" yönün- de görüş bildirdi. Taslağın kabul edılerek Bakanlar Kurulu'na sunulan, aile bıreyleri- nın birbırlenne karşı ışledikleri "fena mu- amele" suçlanna uygulanacak cezalann alt sınınnın 18 aya çıkanlmasına ilişkin hükmü de kabıneden döndü. Devlet Bakanlığf nın Medenı Yasa'da de- ğişiklik öngören yasa taslağı çalışmalanna da karşı çıkan Adalet Bakanlıgı. Medenı Ya- sa üzennde tümden bir değişiklik çalışması yapıldığını, Devlet Bakanlıgı'nın taslak ha- zırlamak yerine görüşlenni bıldınmesıni ıste- dı. Adli rejım konusunda hazırlanan yasa tasiağının Başbakanlık'ta bekletıldiği kayde- dildı. Oğrendlerdenyardun Bu v ıl hizmete açılan İstanbul Erkek Liselüer Eğitim Vakfi Özel İlkokulu öğrencileri, 1. dönem sosyal etkinlikier sergisini açtılar. Oğrenimlerinin başında olan çocuklar, sergi kapsamında ver alan resim. el sanatlan, heykel, satranç turnuvalannın yanı sıra çeşitli etkinliklere de imzalannı anyorlar. Oğrenciler bu yıl kardeş okul ilan ettikleri Çatalca Hisarbevii İlkokulu'ndaki 37 öğrenciye çeşitli yardımlarda bulundular. Ekonomik bakımdan zorluk çeken ailelerin çocuklanna yapılacak vardımın öğrencilerde paylaşma duygusunu ^liştireceğini belirten okul müdiirü Leyla Bilgin, kardeş okulla ilişkilerinin yapacaklan etkinliklerie pekişeceğini söyledi. Bilgin, benzer niteliktcki etkinliklerin süreceğini kaydetti. (Fotoğraf: ÖZKAN GÜVEN) Fadime Şahin devletten tazıııiııat îstiyor lstanbul HaberServisi-Aczmendi şeyhı Müs- lüm Gündüz ile Kadıköy'de bir evde basılan ve daha sonra AliKalkancı'yla da birlıkte oiduğu- nu açıklayarak bu kişiler tarafından kandınldı- ğını belirten Fadime Şahin'in avukatı ıNuran Atahan, mü\ekkilinin. "uygulanmayan\e»a>an- hş uygulanan yasalar" nedeniyle zarara uğrâdı- ğı gerekçesiyle Başbakanlık, îçişleri ile Milli Eğitim bakanlıkJanndan toplam 12 milyar lira tazminat talebinde bulundu. Fadime Şahin'in babası Hasan Şahin ile lstan- bul Adliyesi'ne gelen avukat Nuran Atahan, Başbakanlık, Îçişleri Bakanlıgı ve Milli Eğitim Bakanlıgı 'na adliye postanesinden 2 sayfalık di- lekçe gönderdi. Dilekçede, 25 yaşındaki Fadi- me Şahin'in, kendisini çevresihe "şeyh" olarak tanıtan Ali Kalkancı'nm Fatih'teki tekkesınegi- derek eğitim almak istedıği, ancak kendisine yanlış ve aykın bılgiler verildiği ve cinsel saldı- nya uğradığı belirtiliyor. Devletin çağdaş, demok- ratik hukuk devleti olarak üstlendiği görevleri- ni yerine getirmediği iddia edilen dilekçede, yü- rütmenin, başta anayasa oimak üzere ilgili ka- nunlar gereğince. üzerine düşen görevleri yeri- ne getirmediği öne sürülüyor. Fadime Şahin'in yanlış uygulanan veya uygu- lanmayan kanunlar nedeniyle 2 milyar liramad- di ve 10 milyar lira manevi zarara uğradığı ifa- de edilen dilekçede, toplam 12 milyar liranın tazmin edilmesi isteniliyor. Yürütmenin bu so- rumluluğu kabul etmemesi durumunda, yasal süre olan 60 günün dolması halinde tazminat da- vası açılacağı belirtiliyor. Avukat Nuran Atahan, bu talebin karşılanma- sı halinde Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk kez ka- nunlann uygulanmaması nedeniyle tazminat alı- nabilmesinin mümkün olabileceğini belirterek, bunun da demokratik hukuk devleti yolunda bü- yük bir adım oiduğunu söyledi. Baba Şahin ne diyor? Fadime Şahin'in babası Hasan Şahin ise tari- katlann tekke ve zaviye konumunda faaliyet gösterdiklerini iddia ederek kapatılması gerek- tiğinı kaydetti. Kızının özel televizyonlardan para aldığı söy- lentilerinin doğru olmadığını ıfade eden Hasan Şahin, "Bizi politika>-a yem etme>in. Bazı parla- menterler para aidığunızı iddia ediyorlar. Onlar TV'ye çıkmca bir şe> \ok, benûn kızını çıkınca mı para aJdı oluyor?" dıye konuştu. GöRÜŞ/ Karaca 'Şeriata davetiye çıkanlıyor' İstanbul Haber Servisi - Aczmendi liden Müslüm Gündüz'ün Kadıköy'de bir eve düzenlenen baskında Fadime Şahin'le birlikte gözaltına alınmasından sonra gündeme gelen "şe- riat hukuku tartışmaları- nm",devrim yasalanna ay- kın olduğu bıldirildı. ls- tanbul Barosu Genel Sek- reteri İsmail Hakkı Kara- ca, "Medeni Kanun'u tanı- nuyoruz" şeklindekı sözle- rin şeriata resmen davetı- ye çıkardığını belirterek savcılann hareketegeçme- si gerektiğini belirtti. lstanbul Barosu Genel Sekreteri ismail Hakkı Ka- raca, son günlerde özel te- levizyon kanallan ile ga- zetelere demeç veren bazı kışilerin şeriat hukukunu savunan açıklamalannın yasalanmıza aykın oidu- ğunu belirtti. ''Medeni ni- kâhı tanımrvorum. İmam nikâhını savunuyorum" şeklindeki açıklamalann Medeni Kanun'u hiçe say- mak anlamınageldiğini sa- vunan Karaca, bu sözlerin arkasında sistemın redde- dilmesi düşüncesinin yat- tığını vurguladı. Savcıla- nn, yasalanmızı hiçe sa- yan bu tür gelişmelere kar- şı harekete geçmesi gerek- tiğini ifade eden Karaca, şöyle konuştu: "Savcılanmız neden ha- rekete geçmiyoriar? Çün- kü vargı bağımsızdeğiL Hâ- kimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun başkanı, Ada- let Bakanı. Savcı hareket erme konusunda bu yüz- den çekimser davranıyor. Örnegin ŞanJıurfa'da sa\- cı, yöredeki bebek ölümle- mle ilgili açıklama vaptı, Adalet Bakanlıgı soruştur- ma başlattı. Bir başka sav- cı, 'Yargı bağımsız değil" dedi. Bakanlık yine soruş- turma başlattı. Bu neden- le savcılanmız, harekete geçmekonusundaçekimser kauyortar." BEDRİ BAYKAM Bu toplum Uğur Mumcu yu unutmadı, ona sahip çıktı. Mum- cu'nun bize bıraktığı manevi de- ğerleri, idealleri korumanın her sorumlu vatandaş için bir namus borcu oiduğunu aydın Türk insa- nı anladı. Bu bilinç, bu duygu yo- ğunluğu tabii ki bize bu büyük in- sanı gen getirmiyor; ama onun dü- şüncelerinin, cesaretinin ve dü- rüstlüğünün aramızda yaşama- ya devam etmesini, bu topluma yön vermesini sürekli kılıyor. Her türlü caniye ve yobaza, aydın in- sanlan öldürerek onlan safdışı bı- rakamayacaklannı kanıtlıyor. Peki, neydi Uğur Mumcu'nun çizdiği aydın insan profilinin far- kı? Dört bir yanımıza döndüğü- müzde "aydın"a çarptığımızTür- kiye'de, Uğur Mumcu'nun ömrü boyunca canı pahasına savundu- ğu fikirleri hatırlarsak, bugün "Uğur Mumcu" adının bizim için neden sürekli gözyaşı ve mertlik simgesi haline dönüştüğünü da- ha iyi anlanz. Türkiye'de iki çeşit aydın öne çıkıyor. Birinci tip aydın, Türki- Mumcu ve Cumhuriyet Ekolünün Farkı ye'deyalnız devletle uğraşır. Kürt sorununun Türkiye'de demokra- si ve insan haklan tarafından sa- vunulması gereken temel unsur oiduğunu öne sürer. insan hak- lan kavramını sivil toplum adına örgütlerken, yalnız devletin işle- diği söylenen suçlan gündeme getirir. Türkiye'de devletin içine sızmış oiduğunu bildiğimiz şeri- atçılann, faşistlerin. kontrgerilla- lann marifetlerini saydıktan son- ra, "TC'nin artık çürümüş ve if- las etmiş bir devlet oiduğunu" öne sürer. Atatürk dönemini de kapsayacak şekilde, Türkiye'nin 70 yıldır zulüm yaptığı iddia edi- lir. Mustafa Kemal'in adını "Onu artık aşmak lazım" teorisi dışın- da pek ağıza almaz. Yaptıklannı kötülemese bile, başardıklarını hep küçümserveya görmezfikten gelir. Öbür aydın örneği ise en az birinci grup kadar devlet terörüy- le mücadele eder. Işkence ilefa- ili meçhullerle, polis şiddeti ile savaşır. Ama öte yandan, birinci grup gibi şeriatçı terörü ve yayıl- mayı, PKKterörünü görmezlikten gelmez, onlara "gerilla" demeye kalkmaz, Mustafa Kemal'e de- mokrasimizin tüm altyapısını ve tüm ulusumuzun varlığını borçlu olduğumuzu bilir. Bu devleti, içi- ne sızmış olan her türlü gruptan kurtarmak, temizlemek için çeşit- li karanlık şebekelerle ve faşizm- le, ırkçılığın hertürlüsüyle müca- dele eder. Işte Uğur Mumcu, yukanda ge- nel çizgisini özetlediğimiz diğer aydın profilinin en gözüpek, en bil- gili, en araştırmacı, en çalışkan, en zeki, en cesur, en dürüst ne- feriydi. Ama bu militan nefer, ay- nı zamanda yeri doldurulamaz bir dev bilgisayardı. Demokrasi- yi, 1923 Cumhuriyeti'ni, insan haklannı savunmak için tüm bil- gilerin odağına ulaştığı vedeğer- lendirildiği, yorumlandığı eşsiz bir merkezdi. Uğur Mumcu'nun bilgilerinin ve cesaretinin kapsa- dığı alan ve Türkiye için oluştur- duğu önemin boyutu, belki CIA genel merkezinin ABD'dekapsa- dığı meşhur dev alanla aynı bo- yutta olmalıydı. Yurtiçi ve yurtdışı uyuşturucu ve silah kaçakçılannın, çeşitli su- ikastlann, iç ve dış siyasi terör örgütlerinin, devlet içine sızmış ne idüğü belirsizcerahatli dokulann, cumhuriyetin kuruluş yıllanna ait her türlü iddianın, anekdotun, ta- rihi detayın bilgisinin buluştuğu yer Mumcu'nun dosyalan, disketle- ri ve notlanydı. Mütevazı birodadan yürütülen tüm bu çalışmalar büyük mali im- kânlarla, dev ekiplerle, bugünkü "medyatik" imkânlarla değil, Kal- paksız Kuvvacı'nın inatçı ve yal- nız bir forvet oyuncusu gibi orta- dan tek başına yaptığı dalmalar- lagerçekleşr/ordu. Mumcu, bun- lan yaparken hem şeriatçıların hem PKK'nin hem mafyanın hem de belki devlet içinde çeteleşen gruplann hedef tahtasıydı. Bun- lan bile bile sorumluluklannı üst- lendi. Mumcu yanm ayd/nlann değil, bu gerçek aydınlann doğal lide- riydi. Cumhuriyet gazetesinin 20. yüzyıl boyunca Türkiye'de sürdür- meyı' başardığı tutariı çizginin yüz akıydı. Kemalizmin yüzyılın ıkin- ci yansına hediye olarak sundu- ğu taze nefesti. Tüm bu donanım- lı kişiliğinin yânı sıra sıcak dost- luklara, mizaha, insancıllığa ver- diği değerler onu taşıdığı öne- min ötesinde efsaneleştiren ve bugün geride bunlan paylaşan insanlara gurur ve burukluk bıra- kan gerçeklerdir. Işte Mumcu, bu nedenlerden Türk halkının en ge- niş ortak paydasının gönüllerin- detahtkuran "Uğur Mumcu"su oldu. Temennim, bugünün genç, aydın, demokrat insanlannın onun bize önerdiği izden yürümeleri ve yarı aydınlann, yan demokrat- lann medyatik rüzgârlanna ken- dilerini kaptırmamalarıdır. Yalım Erez'den isadamlarma 'Viski içerek çare ararlar' • Yalnızca MGK, terörle mücadele gibi maddelerin ele alınmasını eleştiren Halis Komili, raporun parlamentoda yapılandınlabileceğini belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Sanayicı ve İşadamlan Derneğf nin (TÜ- SİAD) demokratikleşme pa- ketinı "Tûrki>ıegerçekleriiçin fada" bulan hükümetın DYP kanadı. ışadamlanna en sert tepkiyı Sanavı ve Ticaret Ba- kanı Valım Erez aracılığıyla verdi. Erez. -Kajak >apmak için İsviçre dağlannı tercih eden, Boğaz'daki yalılaruıda birkaç entelle viski içerek ça- re arayanların. Türkije'nin sonınlanna katkıda buluna- caklanna üıanmıjoruz" de- di. TÜSİAD Başkanı Komili, raporun tartışılmak üzere ha- zırlandığını ve parlamentoda yapılandınlabileceğini belir- terek yalnızca MGK, terörle mücadele gibi maddelerin ele alınmasını eleştirdi. TÜSl- AD Başkanı Halis Komili. Türk-tş Genel Başkanı Bay- ram Merare yaptığı veda zi- yaretinde. hazırlanan raporla ilgili sorulan yarutlamadı. Ko- mili, tartışılmak üzere hazır- landığını ve parlamentoda ya- pılandınlabileceğini söyledi- ği TÜSİAD raporunun yal- nızca MGK, terörle mücade- le gibi maddelerinın ele alın- masını eleştirdi. Askeri çev- relerin rapora ilişkin eleştıri- lenne yanıt \'ermeyen Komi- li. "Raporun standart çerçe- ve. rehber özeüiği vardır. Ra- porun tümüne bakmak gere- kir. Bura>a bu raponı tartış- maya gelmedik" dedi. Sanayi \e Ticaret Bakanı YahmErez. u KOBİVılıSenı- pozyumu"nun açılışında yap- tığı konuşmada, hükümetin küçük ve orta büvüklükteki işletmelere verdığı önemin, bazı çıkar çevrelennı rahat- sız etmeye başladığını sa\Tin- du. Erez, sözlerinı şöyle sür- dürdü: "54.hükümet Türkiye'nin sorunlannı çıkar çevTeleri fle değil, sizlerk'çö/ecektir. Bun- larTürkive'deki ekonomik is- tikrardan rahatsız ofanasalar- dı, dünyadagüwniürljği konu- sunda çeşitli şüpheler bulu- nan ve nereden destekkndik- leribellio(ma\an kurumlann Türkhe'nin kredi notunu dü- şürmeieri konusundaki acık- lamalannıtefcalarak karşıla- mazlardL" TÜSlAD'm, Kürtçeeğitim yasağından Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) yasal da- yanağına kadar pek çok mev - zuatı tartışmaya açan demok- ratikleşme raporunu değer- lendiren Erez şunlan söyle- di "Tûrkhe'nin sorunlannı bağdas kurmasını bilen, ay- ran içmesini bilen veTürk hal- kıilebütünleşen KOBİ'terieçö- zeceğiz. Bizkavakvapmakiçin İsviçre dağlannı tercih eden, yatınm vapmak için bürün her se>i devletten neldeven ve ülkenin kav nagı ile yaünm ya- pan, Boğaz'daki yalıiaruıda birkaç entelle viski içerek ça- re aravanlann, Türkiye'nin sonınlanna katkıda buluna- caklaruıa inanmn'oruz." lstanbul TicaretOdası (ITO) Yönetım Kurulu Başkanı Mehmet Yüdınm yaptığı ya- zılı açıklamada TÜSlAD'ın hazırladığı demokratikJeşme raporuna karşın halkın icraat beklediğinı belirterek "Rapor haarlayıp demokrasi havari- si ounak kolav. Zor ve önemü olan icraatûr" dedi. Yıldınm açıklamasında TÜSİAD'ın ra- porunun. bilinenleri tekrar- dan ibaret oiduğunu sa\ undu. Kavga çıktı: 4 yaralı Kalkancı yiizünden cezaevi kanstı lstanbul Haber Servisi - Bayrampaşa Özel Tip Ceza- evi'nde adli suçlardan tu- tuklu ve hükümlülerin bu- lunduğu blokta çıkan ve ke- sıci-delici aletlenn kullanıl- dığı kavgada. 4 tutuklu çe- şitli yerlennden yaralandı. Tutuldu ve hükümlü yakın- lan, kavgarun .\li Kalkancı vüzünden çıktığını öne sür- dü. İstanbul Cumhuriyet Baş- savcısı FerzanÇıtki ıle Bay- rampaşa Cezaevı Savcısı Necati Özdemir'den alınan bılgiye göre, dün saat 13.30 sıralannda G Blokta bulu- nan adli suçlardan tutuklu ve hükümlüler arasında kavga çıktı. Güvenlik görevlile- rince bastınlan kavga sıra- sında, gasp. hırsızhk ve uyuşturucu suçlanndan tu- tuklu olan Hasan Taşbaş (26). Murat Kalkan (25), Emre Aknur ve Cenk Ses- tel (27), cezaevi yapımı ke- sici ve delici aletlerle çeşit- li yerlerinden yaralandı. Ya- ralanan Hasan Taşbaş, Mu- rat Kalkan, Cenk Sestel ve Emre Aknur tedavi altına alındı. Olayakanştıklan be- lirlenen 10 tutuklu, tstan- bul 'daki başka cezaevleri- ne nakledıldi. Cezaevinde görüş yapan tutuklu ve hükümlü yakın- lanndan edinilen bılgiye gö- Can kaybı yok re olayın. G Blok gırişinde tek kişilik hücrede bulunan, kamuoyunda Cinci Hoca olarak da bilinen Aii Kal- kancı'nm koğuşa alınma- sıyla ilgili olarak çıktığı kay- dedildi. Cinci Hoca'nın ad- li tutuklular tarafından dö- vüldüğünü öne süren tutuk- lu ve hükümlü yakınlan, u Aü Kalkancı'nm koğuşa alınıp annmaması konusun- da tarnşan mahkûmlar, tar- ttşma büv üvünce olay çtkar- mışlar. Kalkancı'nın ada- makılh dövüklüğûnü duy- duk. İçeridebulunan bürün asker vegardiyanlar bu ola- yı konuşuvorlardr dediler. Ali Kalkancı'nm avuka- tı Celal Maydağ, suçlama- lann tutuklamayı gerektir- mediği ıddiasıyla Fatih As- liye Ceza Mahkemesi'ne iti- razda bulundu. Bir üst mah- keme tarafindan karara bağ- lanması gereken itiraz baş- vurusu, Fatih Adlıyesi'nde ağır ceza mahkemesi bu- lunmaması nedeniyle İstan- bul Nöbetçi 2. Ağır Ceza Mahkemesi 'ne havale edil- di. fstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafindan gö- rüşülen tutuklamaya itiraz talebi. Ali Kalkancı "ya isnat edilen suçlamalann "top- lumda infiai uvandıran suç- lardan olduğu" gerekçesiy- le reddedildi. Akdeniz bölgesinde 5.5 şiddetinde deprem HaberMerkezi- Akdeniz ile Ege Denizf nde dün ak- şam saatlerinde deprem meydana geldi. Merkez üs- sü Hatay olan deprem yü- zünden yurttaşlar sokakla- ra çıkarak canlannı güven- ce altına almaya çalışırken Vali L'tku Acun can kaybı olmadığını bildirdi. flk be- lirlemelere göre 5 kişi ya- ralandı. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'nden alınan bılgiye göre Akdeniz Bölgesi'nde. saat 19.57'de Richter ölçeğine göre bü- yüklüğü 5.5 olan bir deprem kaydedildı. Merkez üssü Hatay olan deprem Adana, Mersin. Di- yarbakır, Gazıantep, Şanlı- urfa ile Malatya'da hisse- dildi. Rasathaneyetkililen, bölgede deprem sonrası sar- sıntılann bir süre daha de- vam edeceğini belirttiler. Depremden sonra bırçok vurttaş paniğe kapılarak kendilerinı sokaga attı. Yurt- taşlar. geceyi dışanda geçir- diler. Antakya merkezde bir hamamın kubbesi çökerken ıçerıde bulunan 7 kişi kurtanldı. Kentte elektrik- ler kesilirken panik sırasında yaralanan 5 kişi çeşitli has- tanelerde ayakta tedavi edildi. Kentteki sağlık, be- lediye ve güvenlik ekipleri alarma geçirildi. Ege'de de deprem Ege Denizi'nde de, saat 18.57'de. merkez üssü Ka- raburun ilçesinin 20 kilo- metre kuzeyinde, Richter ölçeğine göre 3.8 şiddetin- de deprem meydana geldi. Hafifşiddettekı deprem Ka- raburun, Urla. Foça ilçele- ri ile Izmir il merkezınde de hissedildı. Depremcan ve mal kaybına yol açmadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle