Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EYLÜL1996PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'EUıamtfülijlafi
cezaevlerine
hıakimiz'
tm KOCAELİ (AA) - Adalet
E£.akanı $e\ket Klazan.
" fl:lrıamdülıllahcezae\lenne
Diyarbakır'dakı
dan sonra oraya gittım.
ki^ivi de sorumlu
buılarak jöre\ den aldım.
fv-Stıfettışîenmizın
s'o-mşturması da de\ am
etınıekıedir. Eğer kanunlan.
yönetmeliklen uygulamayıp
isitİMTiar .den olursa. onlar
hiaikkmda ııereken yapılır"
de--<Ji. Rerah Panısf nın
K\ocaelı il Örgıitü'nün
Genişletılmi;; II Dıvan
Tc»plantiM vapıldı. Kazan.
burada yaptığı konuşmada.
ftülvümete yöneltilen
e'Je^tirileri deyanıtlayarak
HülKümetm uyumsuz
olmndığnı M>yledi
CHP'de 29 Ekim'e
alternatif kutlama
• ANKARA(ANKA)-
CHP I9ekimdevapılacak
oları kiiciik kurultayın
ardından 23 kasımda da
gençlık kurultayı
düzenleyecek Hükümetin
eumhurıyetın temel
ilkelerını >arsmava >önelık
politikalarından ^ikâyetçi
olan. CHP. bunu protesto
etmek üzere 29 Ekım
Çumhuriyet Bayramı'nı da
illke genelinde alternatif bir
proszram ç.erçe\esinde
kutlamaya hazırlanıyor.
Hükümete yönelik
rhuhalefetı de sertleştirme
k'ararında olan CHP. bu
çerçevede 29 Ekim
Cumhuriyet Bayramrnda
alternatif bir kutlama
programı gerçekle^tirecek.
Çiller'e 'muhtıra
verîn' baskısı
• ANKARA (ANKA) -
DYP'de hükümetten nıemnun
olrruıyan mıllenekıllerı. grup
toplantiMtıda bu kotıuyu
gündeme yetınp DYP üenel
Ba^kanı Tan>u Çıller'e "RP
ya hükümet progranıına
uysun ya da biz çekilelim"
ba.skı>ı yapmayı planlıyor.
DYP"de hükümetin gidişinden
duyulan rahatsızlık ıyice su
yüzüne çıkmaya başjadı.
Koalisyonun çalışmalarından
duydugu rahatsızlığı yüksek
n Sanayi vç,_
^p kanı Yalını Erez'in
yakın çe\resine de
bürokrasidekı atamalar \e
ülke sorunlarının çözümünde
somut adımlar
atılamanıasından yakınıp
•"Hükümet eok >a\a^ ışliyor.
İstedıklerımızı yapamıyoruz"'
^eklindedert vandığı
öğrenıldi
ADD'den
öğretmen tepkisi
• İstanbul Haber Servisi -
Atatürkçü Düşünce Derneği
(ADO) İstanbul Şubesi'nce
Vapılan açiklamada. Mısır El
Ezher Cni\ersıtesi
mezunlannın da öğretmenlik
için başAurmalarına karş.1
çıkılarak. "Tüm okullanmız
öğretmensiz kalsa bile bu
seriatçılara öğretmenlik
hakkı \erilmemelidır"
denildı
Zorunlu
tasarrufa öneri
• A>KARA(A.\KA)-
Zorunlu tasarruf
kesintilerinin geri
ödenmesine yönelik bir
önerı de Türk Mühendisler
Birliği'nden geldi. Türk
Mühendisler Birliği'nden
yapılan açıklamada. zorunlu
tasarrufların kesildiği
biçimde azalan bakiye
sistemine göre aylık olarak
geri ödenmesi önerildi.
Gneride. ay lık ödemenin
toplam alacaktan düşülerek
kalan miktara aylık banka
faizi >a daenflasyon
oranında faiz ödenmesi
istendi. Türk Mühendisler
Birliği bir dığer alternatif
olarak ödenıelerin belirli bir
aaman dilimi içinde Hazine
bonosu \enlerek
yapılmasını önerdi.
Aczmendiler
serbest
• İstanbul Haber Servisi -
ftrail'de yaşanan olaylan
pVotesto etmek amacıyla
cuma namazı sonrasındaki
gösteride gözaltına alınan
Aczmendı tarikatına üye 7
kişi serbest bırakıldı. Dün
Fstanbul Adliyesfne
getırilen Aczmendiler.
rîöbetçi savcılıkta ifade
verdikten sonra nöbetçi sulh
ceza mahkemesine çıkarıldı.
Aczmendiler. mahkerne
târafindan ""Göre\ li Memura
Muka\emet". "Kılık
Kıyafet Yasası'na
muhalefet" \e 1911 sayıh
•'Toplantı \ e Gösteri
Yürüyüşlen Kanunu'na
nSuhalefet" suçlanndan
ttıtuksuz yargılanmak üzere
serbest bırakıldı.
Cumhurbaşkanı, inanç özgürlüğünün laiklik sayesinde mümkün olacağmı söyledi
DemireFden laiklik uyarısıÇORUM (AA) - Cumhurbaşkanı SüJey-
man Demirel. ınançlann gereğıni serbest-
çe yerine getirebılmenın ancak laiklik sa-
yesinde mümkün olabıleceğinı \e laikliğin
nimetinın iyı bilınmesı gerektiğinı söyiedi.
Cumhurbaşkanı Demirel. karde^lik. dirlik
\e beraberlik içinde >a$anması halınde sa-
nayinin de altyapının da gerçekleşeceğinı
beİirtti.
Ağustos ayındaki deprenıden sonra Ço-
rum'u ıkinei kez ziyaret eden Cumhurbaş-
kanı Demirel. ilk olarak Yali .Mustafa Yıl-
dınm ı zıyaret ettı. Yalı Yıldınm'dan. ılın
sorunlan> la ılgıli bılgi alan Cumhurbaşka-
nı Demirel. Çorum ile ilgıli ılk sorunun. ağus-
tos ayında me\dana gelen depremin açtığı
yaraların sanlması olduğunu sö\ledı. K.o-
nuyu yakından takip ettiğini ifade eden
Cumhurbaşkanı Demirel. depremın \arat-
Çile çiçekleri'
DSP'den ihraç
edilen 4 kişi
yargıya gidiyor
• Çorurrfu ikinci kezziyaret eden Cumhurbaşkanı Demirel
konuşmasında,"Kardeşiik. "beraberlik içinde yaşarsak, sanayiyi de
kurarız. altyapıyı da yaparız. Sanayileşmenin hizlandırılması için her
türlü desteği verivorum" dedi.
tığı sıkıntıların. özellikle kış a\larında çe-
kılnıez hale geleceğıni belırterek bu konu-
da Başbakan \e Ba\ındırlık Bakanlığı ıle
şakın temas içinde bulunduğunu kaydertı.
Cumhurbaşkanı Demirel. az. orta \e çok
ha>ar gömıüş konutlara \ardımııı vüzde
40'ının \enldiğını. kalan kısmınm da gon-
derileceğını bildirdı. "Vıkılan e\lerin >apı-
mınııı nıutlaka tamamlanması. \atandaşın
kişi çadırdageçirmemesi gereğıni \ urgula-
\an Cumhurbaşkanı Demirel. ^özlenni şöy-
le sürdürdü:
~De\lefin biitün ünitelerinin. buna göre
stli'i IKT olması. insanlanmızı yeni \ u\ala-
rına ka\ uşturması la/ım. Herhangi bir \er-
de nkanıklık olursa. habt'rim olsun. De\le-
timiz \ e halkımız çok \ ardımseverdir. Dinar.
gev'en >ıl bu /aınanda \ıkıldı. Onu \aptik.
bitti sa\ ılır. 28 ekinide Dinar. kö> lerh le be-
raber sahiplerine teslinı edilecektir."
Corum'un. ülke kalkınma.Mndaörnek bir
il olarak herkesın dılinde olduğuna ışaret
eden Cumhurbaşkanı Demirel. ülkede ar-
tık "susuzkö_\" lafının konuşulmaması ge-
rektığini. bunu TBMM'de de dıle getırece-
sjıııı belirttı.
İSTANBIL/ADA-
NA (Cumhuri>et) -
Kendilennı "çileçiçek-
leri" dı>e adlandıran
\e kısa bir süre önee
DSP'den ıhraç edilen
dön partıli. gen dönebılmek
amacıvla Ankara Asliye Hu-
kuk Mahkemesı'nde da\a
açacak. Usulsüz \e tüzüğe
a\kın olarak ıhraç edıldikle-
rini öne süren Edirne Millet-
\ekılı Erdal Kesebir,"Artık
ihraçlar ke>11 karaıiarlaoima-
malı. bu da\anın diğer si\asi
partilere \e demukrasimize
katkıda bulunmasını amaçlı-
_\oruz~ dedı. Sorunların par-
tı içinde tartişilmasından >a-
na olduğunu belırten DSP
Koeaelı Mıllenekıli Bekir
\ürdagul "Arkadaşımıan ih-
raç edilmesinden ü/üntü du-
yu>orum" dıye konuştu
DSP'\ i olağanüstü kurul-
ta\a götürebilmek için inıza
topladıkları gerekçesi\le ih-
raç edilen Edirne \1illet\e-
kıli Erdal Kesebir. İ'mit İ'l-
gen. Mehmet Karadumans e
Bülent\arel. DSP'yegen dö-
nebilnıek için \argıvabaş\u-
ruyor. Döneskı DSP'li, "usul-
siiz ve tüzüğe aykın" olarak
ıhraç edıldıklerı gerekçesıv-
le bu hafta ıçensiııde Anka-
ra Asliye Hukuk Mahkeme-
si'ndeda\aaçacak. Kesin ıh-
raç kararıyla dısiplın kurulu-
na \ erildikten sonra partıye sa-
\unmalarını gönderdiklerinı
sövleyen Erdal Kesebir. bu
savunmalarına. sıvası vaşam
öykülerini deekleyerek da\a
dilekçelerını hazırlaşacakla-
rını belirttı. Bu davavı. diğer
siyasi partılere ve demokra-
sive katkı sağlaması için aça-
caklannı \urgula>an Kesebir
şövle konuştu.
"Partinin bana > öneittiği
suçlamalarkesin ihracımı ge-
rektirmi\or. Bana muhakkak
ceza \erilecekse bu kınanıa
\ a da u\ an cezası olabilir. Di-
ğer arkadaşlar. da\ a dilekçe-
lerinde benim gerekçemle bir-
likteihraç karannda usubik-
lükolduğunu da beürtecekler.
Çünkü parti ü\elerinin direkt
genel başkanın başvurusu ile
disiplin kuruluna se\ k edil-
meleri mümkün değil. Arka-
daşlanma bö\le >apıldı. Bu
bi/inı parti tüzüğümüze a> kı-
ndır. Once örgüt kurulunun
baş\ urusu ileildisiplin
kuruluna se\ k edilme-
lİNdiler. Busüa'cinat-
lannıası\b prosedür
bozulmuş oldu."
Da\avonundapartı-
\e döııup dönmemelerının
önemlı olma\acağını sa\u-
nan Erdal Kesebir. DSP'\e
enınde sonunda döneeeklerı-
nı belirttı. Bu da\a>ı dığer
partilere örnek olması. de-
mokrasive de katkıda bulun-
ması için açacaklannı \ urgu-
la\ an Kesebir. artık ıhraç ka-
rarlannın ke> fi olmanıası ge-
rektığını sö\ledı. Hukukun
üstünlüğü ılkesının denıok-
rasının ılk kuralı olduğuna
dıkkat çeken Kesebir. "Bu
da>a ile hukuki haklannıı/j so-
nuna kadar kullanacağız" de-
dı.
Kesebir \e arkadaşlarının
ıhraç edılmesı \e bu konuda-
kı tartışmalara ılışkın soru-
larımızı \anıtla>an Kocaeli
Mılletvekılı BekirNurdayül.
partinin sorunlarının parti
içinde tartışılmasından yana
oldûğuausÖNİedi. Buneden-
Ie Eİırne Mİllet\ekjri.,Kese-
1
bir'ın çıkisını doğru bulma-
dığını belirten Yurdagül şu
değerlendirmevi >aptr
" Kendisi örgütten gelen bir
kişi. Bunlan i\i bilmesi lazım.
Ancak ihracı çok ağır. Herşe-
ye rağmen bir millef\ekilinin
partklen ihraç ediimesine ü/u-
lü\onım. Parti> i kamuo\ un-
da küçük düşürüvor. Sa\ın
Kesebir partide >etkili oldu-
ğu dönemlerdesö>ledikJerinin
hiçbirini ha>ata geçirmekdo»-
rultusunda mücadele etmiş
bir arkadaşımız değildi."
MHP Küçük Kuruta\ı"na katılan partililer Genel Başkan Türkeş'i bay-
rak ve flanıalarla karşılamak üzere verterini alırken bir genç alnına ya-
pıştırdığı flama\ la ilginç görüntü oluşturdu. {Fotograf: AA)
^Paketlerin çoğu hayaV
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
MHP Genel Başkanı AlparslanTür-
keşson zamanlarda dış politikada ba-
zı eksiklik \e yanlışlıktar görüldüğü-
nü belirterek Başbakan Necmettin Er-
bakan'a 'Afrika yerine Türk cumhu-
riyeHerinegit'çağrısı yaptı. MHP'nin
dün yapılan küçük kurultay ında (Ge-
nışletılmiş Istişare Kurul Toplantısı)
kcmu^an Türkeş. ülke ekonomısinin iyi
bir durumda olmadığını, Maliye'nin
adeta ıflas ettiğini, yüksek enflasyo-
nunhalkıezdigini.dışticaretaçığının
çığ gibi büyüdüğünü ifade ederek.
"Hükümet bu kötü tablonun değişrt-
rilmwi için hiçbiryaptsai redbir alnıa-
\ a yanaşmanıakta. gününü gün etme-
>eyonclik. çoğu ha\ al olan ka> nak pa-
ketlerini açıkJama> ı sürdürmektedir"'
diye konuştu.
Ç'orum'da. \iiksek öğretım dışında bü-
rün eğitim imkânlannın me\cut olduğunu,
25 çocuğa bir öğretmen düştüğünü anlatan
Demirel. şunları söyledi:
'•Şimdi yapılan her şe>. sanki dargeliyor.
Bundan şikâ>etim olmaz. \eniden \aparız.
Eğer \ aptığımız şe> ler kullanılmı> orsa. on-
dan şikâyerim olur. O zaman. (gelişme yok)
demektir. .Allah'a şükür. Türkhe'nin her
>erinde gelişme >ar. şehirler büyüyor. Eği-
tim. sağlık. sanayileşme gibi kampanyalan
> ürütüyorum, Sana\ ifeşmenüi daha da hız-
iandıniması. teş\ikî için her türlü desteği
\eri\orum. Z*n«inlik. refah anyoruz. Top-
raktayaşayan nüfusun mümkün olduğu ka-
dar a/altılnıası lazım."
"Huzur \e sükûn. hür \e serbest bir ül-
kede demokratik \ollaıia sağianmışsa. bu çok
güzelbirşeydir" dıyen Cumhurbaşkanı De-
mirel. inanç ya da başka fark-
lılıklara rağmen halkın bin
yıldır bu topraklarda _\ aşadı-
ğuıı söyledi. Yali Yıldınm'ın.
"ildeki inanç farklılıklarının
sorun olmaktan çıktığına"
ılişkin sözlerini hatırlatan
Cumhurbaşkanı Demirel. bu-
nu takdirle karşıladığını ifa-
de ettı. Hacı Bektaş Mevda-
nı'nda 16ağusto.sgünüyap-
tığı konuşmada. "Türkiye'de
laikliğin. inançları korman
birolay" olduğunu belirrtiği-
nı kaydeden Cumhurbaşka-
nı Demirel. şunlan dedi:
"İnançların gereğıni ser-
bestçe yerine getirebilmek,
ancak laiklik sayesinde müm-
kündür. Laikliğin nimeti iyi
bilinmelidir. İnançları isris-
mar konusu yaptırırsanız,
huzur vesükûn olmaz. İnanç-
lann, karanlık emellerin ale-
ti olmasına izin verirseniz,
huzur \e sükûn olmaz. Fitne-
ye alet olunma/sa. o ülkede
huzur \e sükun olur. Laiklik
de onun şemsiyesidir. İnanç
veya menşei farklılıkları bir
bay rak altında yaşamaya ma-
ni değildir. Türkiye, bunun
çok güzel örneğini vermiştir.
İnanç farklılığından ka\-
gaya tutuşulursa.y ürekpa-
ralay ıcı işlere sahne olunu-
yor. Bosna- llersek bunun
örneğidir. Demokrasi her-
kese eşit haklar sağlayan
sistemdir. Kendisine eşit
haklar sağlanan kişi, bu-
nun değerini iyi bilmeli,
onu korumaya yönelmeli-
dir. Kardeşlik. dirlik. be-
raberlik içinde yaşarsak,
sanayiyi de kurarız. altya-
pıyı da yaparız."
Çorum Valisi Mustafa Yıl-
dınm da deprem sonrası ça-
lişmalarhakkındabilgi verir-
ken 477 konutun vapımı için
ihalenin gerçekleştirildiğini
sö\ledi. Yıldırım. deprem-
den zarargören okul. cami \e
hastane gibi binalar için 68
milyar lira ahndığını bildır-
di. Cumhurbaşkanı Demirel.
daha sonra belediyeyi ziya-
ret ederek Başkan Ârif Er-
sov"dan brifinsj aldı.
'Karayalçın'ııı suçlamaları haksız'
A\K.AR\ / ADANA (Cumhuriyet)
-CHP Genel Sekreter YardımciM Er-
doğan^etenç.CHPSamsun Mıllene-
kıli Murat Karayalçın ıle parti Genel
Sekreterı Adnan Keskinarasında bir
tele\iz\on kanalındd geçen tartı^ına
için "Talihsizlik Olmanıası gerekir-
di^dedi. Karavalçın i»e Ke.skın ıle ara-
larındakı tartışmanın "parti içi birçe-
kişme" olarak aörülemeyeceöini sö\-
ledi.
CHPGenel Merkezi'ndedünbirba-
sın toplantısı düzenleyen Yetenç. Ka-
rayalçın ile Keskin arasında yaşanan tar-
tışnıav la ılgıli bir sorıı üzerıne. "Talih-
siz ve olnıanıası gereken bir lartışma.
Genel sekreterimi/ iizüntü içerisinde"
dedı. Kara\alçın'ın. Meclıskomısşon-
larında kendi.sine göre\ \erılnıedığı
sözlen_\ le. parti grubuna "haksızbirsuç-
lama" \aptığını ka> dettı.
Karayalçın ı^e dün Adana İl Baş-
kanlığfnda yaptığı açıklamada. Kes-
kın ıle aralarındakı tartışmanın parti
içi bir çekısnıe olmadığını belırterek
~\ aşanan olay lan. sorulan sorular üze-
rineaçıkladım" dedı. Ankara Anakent
Belediye Başkanı Melih Gökçek'ın
kendisine yonelık suçlanıalarına par-
tisiııın gereklı tepkıyı göstermediğıni
kaydeden Karayalçın, "Partinin.Gök-
çek"i mahkemeye \ermesi gerekirdi.
ben bunu söyledim. Neden \erilmedi?
Bunu tahmin etmek \ e y anıtını \ermek
durumunda değilim. Bunu parti y öne-
timinesornıakgerekiyor" diye konuş-
tu. Karayalçın. ıkı gün önce katıldığı
bir canlı T\' programında Gökçek'in
kendı sahsmda partısıne suçlamalarda
bulunduğunu sa\ undu. Programa te-
lefonla katılan Keskin ise Gökçek'i
bırkaç ke? valanladıâını belirrti ve Ka-
rayalçın'ı ıknaolmamakla suçlayarak
"Siz sürekli herkese tehdit ve şantajya-
pan birinin sözüne ûıanıyorsunuzda be-
nim sözüme neden inanmıyorsunuz.
Bu parti içi bir konu. Kanıuoy una açık
bir toplanhda bunu tartışmayı uygun
görmüyorum"dedi. Karayalçın'ın, id-
diaların da\a konusu yapılması konu-
sunda ısrarını sürdürmesi üzerıne de
Keskin. "Papağan gibi ay nı sözleri tek-
rarlıyorsunuz" dıye konuştu. Gıderek
sertleşen tartışma. bir süre sonra Kes-
kin'ın telefonu Karayalçın'ın yüzüne
kapatmasıyla sona erdi.
SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
Şarkıcı Coşkun Sabah'ın kar-
deşi Bülent Sabah'ın Melbour-
ne'deki "Maksim Royal" ısimli lo-
kantasında düzenlenen bir ve-
da yemeğiyle Avustralya'dan ay-
rıldık. Bizi davet eden Avustral-
yalı Türkiyeliler Kültür Derne-
ği'nin hazırladığı yemekte Bü-
lent Sabah, klasik Türk müziği
konseri verdi.
Büyükçe bir salonu olan lokan-
tanın bir köşesinde de Arnavut-
lar topiu halde yemek yiyorlar-
dı. Bülent Sabah. yemek sırasın-
da yanımıza oturdu ve yanı ba-
şımızdaki başka bir masayı gös-
tererek. "Oral Bey. bu masada-
kilerbenim hemşerilehm, Diyar-
bakırlı Süryaniler; sizin bu ak-
şam burada olacağınızı söyleyin-
ce onlar da bu gecede bulun-
mak istediler. Onlarla görüşur
müsünüz? Sizi tanımayı çok ar-
zuluyorlar" dedi. Bir masa etra-
fında on kişi toplanmışlardı.
UzunbirTürkiyesohbetinegi-
riştik. Avustralya'ya son yıllarda
10 kadar Süryani aile gelmiş.
Önce Diyarbakır'dan ve Mar-
din'den Istanbul'a göçmüşler.
Orada da rahat edemeyınce Mel-
boume'ün yolunu tutmuşlar. Tür-
kiye'yi çok özlediklerıni söylü-
yorlardı. Süryaniler sanatkâr bir
topluluk olduğu için burada da
kolayca iş bulmuşlar. Evde ço-
cuklanyla hâlâ Türkçe konuşu-
yorlarmış. Geleli 10 yıl kadar ol-
muş. Dıyarbakırlı Can, ıki kızının
Azmlık Düşmanlığı, Kadm Düşmanlığı
burada çok güzel Ingilizce öğ-
rendiklerini ve Türkçe-ingilizce
resmi tercümanlık yaptıklarını
anlattı. Kendisi hâlâ düzgun bir
ingilizce öğrenemediğinden ya-
kındı. Süryaniceyi ise hiç bilme-
diğıni belirtti, babası konuşur-
muş. Biz Süryani yurttaşlarımız-
la konuşurken Bülent Sabah elın-
de uduyla oyun hayalan çalıp
söylemeye başladı. ÖnceTürk-
ler sahneye çıktılar. ardından
Süryani kızlan. Oynak müziğin
eşliğinde çeşitli milliyetlerden
Türkiyeli gençler karşılıklı dans
ettiler.
Ortamın iyice ısınmasıyla. ke-
narda sessız sessiz oturan Ar-
navutlardahareketlendiler. Her-
kes kol kola girdi ve zengın bir
görüntü ortaya çıktı. Türk'ü, Sür-
yanisi. Kürtü. Arabı, Arnavudu.
Ermenısı ortak bir müzikle eğle-
niyordu. Biz Süryanı yurttaşları-
mızla sohbeti koyulttuğumuz ıçın
bu rengârenk topluluğu geç fark
ettik. Bu insanlar Türkiye'den
binlerce kilometre ötede, yaşa-
dıkları tarıhın ortak paydası olan
kültürü oyun havası eşliğinde
Avustralya'ya taşımışlardı. Hiç-
bırönyargılarıolmadan, birbırle-
rıne sarılarak dans eden genç-
leri ızlerken mıllıyet ve mezhep
kavgalarıyla kana bulanan dün-
yayı düşündüm. Türkiye'de bin-
lerce gencin yaşamına neden
olan şıddet dolu kafaları... Genç-
lerın bir gunahı olmadığı bura-
dakı tablodan bellıydı. Gelışmış
bir uygarlık içinde kardeşçe ya-
şıyorlardı. Onları savaşa ve şid-
dete iten. egemenlık peşinde
koşan. savaştan çıkar elde eden-
lerdı. Onların Avustralya'da hu-
kümleri geçmıyordu. Bu neden-
le de milliyet ve mezhep kavga-
lannı kışkırtamıyorlardı! Çok renk-
li bu gençlik topluluğunu ızlerken,
bunu Türkiye'de neden sağlaya-
mıyoruz sorusu da kafama takıl-
dı kaldı.
Süryaniler. Ermenıler, Rumlar
ülkemizin önemli bir zenginliğiy-
dı. Bu zengınlik ne yazık kı. ar-
tık neredeyse yok oldu. Çok kul-
türlülüğün. çok mıllıyetliliğin yok
olmasını, dışımızdaki güçlere.
ülkemizi bölmek isteyenlere yı-
karak ışin içinden çıkmak kolay
bıryol. Unutmayalımkiırkçılıkve
şovenizm. çok kultürlülukten
hoşlanmaz. Her şeyi kendisine
benzetmek ister. "Ne mozaıği
ulan" diyen ılkel kafa. Türklüğü
dar mıllıyetçılığın kuçuk kafesle-
rıne tıkayarak. tek d'üze bir kul-
tur yaratmanın peşinde. Son yıl-
larda Turkiye'ye iyıce egemen
olan şiddet yanlısı kan dökücü-
lüğün en büyük destekçisi de
bu şoven anlayış. Avustralya'da,
çeşitli milliyetlerden ve dınler-
den Türkiyeli gençler dans eder-
ken çok hüzünlendiğimı ve ha-
yıflandığımı sıze aktarmak iste-
dım. Gıden gıtti. kalanları nasıl
koruyabilıriz endişesinı iyice yü-
reğımde duydum.
• ••
Avustralya dönüşü uçakta der-
gıleri karıştırırken Afganistan'ı
ele geçiren şeriatçı Taleban ör-
gütüyle ilgili bir yazı ilgimi çek-
mişti. Taleban örgütünün kadın-
lara nasıl baskı yaptığını anlatan
bu yazıyı kesip saklamıştım. He-
nüz Taleban örgütünün o sırada
iktidarı ele geçırdığine ilişkin bir
bilgı yoktu. Bağnaz İslamcılığın
nelere yol açabıleceğine ilginç bir
örnek olduğu için bu yazıyı siz-
lere aktannm dıye düşünmüştüm.
Afganıstan'da olanlar korkunç.
Bağnaz islamcılığın ilk hedef ola-
rak kadınlara saldırması da dik-
kat çekıcı.
Yıilardır. Islamcı kesimlerin ka-
dınlara olan yaklaşımını eleştiri-
yorum. Çünkü kadınlara yöne-
lik şiddet eğıliminin arkasında.
koyu bir despotluk ve bütunluk-
lü bir dunya goruşu yatıyor. Ka-
dınlan örtunmeye çağıran ve ıde-
olojık bir baskıyla onları kapan-
maya zorlayan Türkiye'deki si-
yası Islamcıların Afganıstan'da-
ki felaketı ABD'nin üzerine yıka-
rak işin içinden çıkmaları müm-
kün mü? Kadınları kapanmaya,
evde oturmaya zorlayan anla-
yış, Türkiye'dekı siyasi islamcı-
ların da en çok ıstısmar ettiği
konulann başında geliyor. Onlar
da tıpkı Taleban gibi, zina ve iç-
ki aldatmacalarıyla yeni bir ah-
lak anlayışı yaratmaya çalışıyor-
lar. Onlann düşündüğü ahlak an-
layışını Taleban en çıplak haliy-
le uyguluyorlar.
Türkiye'deki islamcılann te-
meldeki kavrayışıyla Taleban'ın
uygulamaları arasında esasta
bir farklılık olmadığı çok açık.
Bunun tevil edilecek bir yanı da
ne yazık ki bulanamaz. "Kadm
evde otursun, kapansın" diyen-
ler Türkiye'deki Islamcılar değil
mi? İtiraz ederlerse. yüzlerce ko-
nuşma ve yazıyı örnek göstere-
bilirim. Belki onların da en azın-
dan bir kısmı Afganistan'daki
manzarayı görerek dehşete ka-
pılıyordur. Ama, bir gerçeği da-
ha kabul etmeleri gerekir. Te-
melde aynı anlayıştan yola çıkı-
yorlar. Afganistan'daki islamcı
Rabbani yönetimi acaba neden
iktidarı yitirdi? Çünkü şeriatı uy-
gulamaya başladığınız zaman
bir yerde durmak mümkun de-
ğil. En bağnazı gelır. sizi de uçu-
rur göturür. Afganıstan'da orta-
ya çıkan felaket, laikliği savunan-
lar açısından olduğu kadar, Tür-
kiye'deki siyasi islamcılar açısın-
dan da ciddı derslerle dolu.
POLntKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAY4
Afganistan...
Afganistan'dakızlarınokula, kadınlarınişegitme-
si yasak!.
Bugün Afganistan bir kan gölü...
Kurşuna dizmeler ve idamlar sürüyor...
Afganistan'da yönetimi ele geçiren. 'uçurtmayı,
îelevizyonu' bile yasaklayan Taleban kim?
1994 yılında adını 'Da Taliban Di Grup' olarak du-
yuran bu şeriatçı örgüt. mollalar ile medrese eğiti-
mi gören öğrencilerden oluşuyor...
Işte bu şeriatçı grup. iki yıl içinde yükselişe geçi-
yorve diğer tüm grupian ayıklayıp Afganıstan'da kan-
lı eylemi gerçekleştiriyor...
Taleban'ın elindeki silahları kim veriyor, nereden
geliyor?..
Pakistan, Hindistan. Almanya ve ABD'den...
Parasal kaynak ise uyuşturucudan elde ediliyor...
Şeriatçı Taleban örgütü, bu destekle ikı yıl içinde
geniş bir taraftar kıtlesıne ulaşıyor. Medrese kö-
kenli Taleban, tüm çatışmalarda öncü rolü oynuyor.
Hikmetyar. Sayyaf ve Rabbani gibi 'okullu' lider-
leri saf dışı bırakıyor...
Şimdi deniyor ki:
"ABD, Taleban hareketine destek verdi..."
Entelektüel islamcılann yayın organı 'Yeni Şa-
fak'm dünkü manşeti ilginçti:
"Islam dünyası Taliban 'a soğuk, hareketi sade-
ce Pakistan destekliyor..."
Acaba islam dünyası Taleban hareketine neden
soğuk bakıyor?
Bu sorunun yanıtını, Sakarya Üniversitesi öğre-
tim üyelerinden Doç% Dr. Ahmet Davutoğlu şöyle
veriyor:
"Bulundukları ortam itibanyla yaptıkları uygula-
maları Islamı olarak niteleyebilirler ama bunların
yaptıklarının Müslümanlara, insanlığa veAfgan hal-
kına kazandıracağı fazla birşeyolmayacaktır. Dün-
ya görüşü olarak günümüzde Müslümanların ulaş-
tığı noktanın bir hayli gerisinde olan Afgan alimle-
ri önümüzdeki günlerde önemli bir sınav verecek-
lerdir. Uygulamaları aşırı dinci olarak nitelenen Ta-
leban hareketi, sosyalist eğilimli laik Benazir Bırt-
to hükümetinin doğrudan, ABD'nin isezımni des-
teğine sahiptir..."
Burada ortaya çıkan nedir?
Afganistan'da şeriatçı gruplar arasındaki çatışma-
da 'mekteplıler'ln değil medrese eğıtimı görmüş
'alaylı ların ipleri ele geçirmesidir...
Taleban'ın iran'la arası bozuktur ve bu nedenle
de ABD, bu hareketi sadece izlemekle yetinmiştir...
• • •
Afganistan'daki şenatçılar arasındaki hesaplaş-
madan galip çıkan Taleban'dır...
Ancak, Afganistan'da yann ne olacağı, dengele-
rın nasıl sağlanacağı belli değildir.
Aşiret ve göçebe toplumlarında zaten bu hep
böyle olmuştur. Onun için de Afganistan'da yaşa-
nan, aynı özelliklere sahip Kuzey Irak'ta yaşanan-
lardan hiç farklı değildir.
Afganıstan'da olup bitenlere bizim 'şeriatçı sof-
talar' ile 'şeriatçı mektepliler' neden farklı bakıyor-
lar? Yani Iran'a 'sıcak bakanlar' olayı kınıyor, Suudk
Arabistan'la ilişkide olanlar 'tarafsız kalmayı' yeğ-
liyortar?..
O nedenle de örneğin Ali Bulaç soruyor:
"Taliban mı Müslüman yoksa Rabbani mi şek-
lindeki tartışmalar sadece spekülasyondur"
Öyleya Rabbani. eğrtımli: Taleban hareketi ise med-
rese kökenli...
Söyleyin bakalım hangisi daha iyi şeriatçı? Ya da
Hizbi Islami'nin lideri Gulbettin Hikmetyar nasıl bir
şeriatçı?
Taleban, Türkiye'deki Kuran kursları benzeri ya
da Aczmendi gibi birörgütlenme içındeydi ıki yıl ön-
cesine dek. Onlar saf, eğitimsiz, cahil ve yoksul Af-
gan halkını etkilediler.
Taleban mensuplan 'kutsal'kişilerdi veAfgan hal-
kı onlara 'kurşun' işlemediğine inanmıştı.
O nedenle gittikleri yerlerde hiç direnişle karşılaş-
madılar...
Sonuç ise kanlı oldu. Kâbil'e girdiler, kan akıttı-
lar...
• • •
Laik. demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin pence-
resinden baktığımızda Afganistan'da yaşananlann
aslaülkemızdeyaşanmayacağınıdüşünebilirsiniz...
Evet öyledir ama bir farkla!..
Türkiye'de imam-hatip liseleri bir siyasal partinin,
150'ye yakın okul, 'cahil' tarikat baronlarının, bin-
lerce özel Kuran kursu da bu tarikat vakıflarının de-
netimindedir.
Hepsinin de amaçları tıpkı Afganistan'daki mek-
tepli Hikmetyar. Rabbani, Nebi Muhammedi ve Ta-
leban gibi 'şeriat'tır...
işteTürkiye'deki 'şeriatçı kesim'arasındaki kav-
gada bu yüzdendir...
Dil bilen, eğitimli Mehmet Şevki Eygi'yle tarikat
şeyhleri arasındaki kavga da zaten bu yüzdendir...
Şimdi kendi kendinize sorun:
"Türkiye ıle Afganistan arasında bırbenzerlik var
mı?"
Yanıtınızı gerçekten çok merak ediyorum!..
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya <n Planet.com. TR
HİKMET CETİNKAYA
AŞIK KADINLAR SOKAĞI
Önce bakıştılar. Soluksuz
kaldılar bır'süre...
Erkek. kadının elıne
dokundu. sonra başını
onune eğdı usulca...
Bir zaman tunelınaen
geçıyor gıbıydiler. Belkı
bıraz da duş
yorgunuydular.
Kadm ıçındekı coşkuyu
dışa vuramıyordu. Gozlen^
kaçırıyordu erkeğın
gozlennden...
Bırden "kırmızı
mektuplara" daldı.
Dedı kı:
"Bir çıçeğı bile yumuşacık
dokunuşlara sahıp bir
aşkla seven sana ınat, ben
çığlık çığlığa bağırarak
dıkenlen sevmeyı
surdurecegım..."
300.000 TL
Çağ Pa2ariama A.Ş. Yerebatan Caddes» Salkımsöğüt Sokrff
No: 9/B Cagalcgiü-Istanbui Tei:514C1 95/96