Katalog

" 3 0 EYLÜL 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET. SAYF v 13 IŞIK KANSU Çalışanın cebinden çık D İSK e bağlı Genel-lş Sendıkası'nın 11 Genel Kurulu. uretımın goz ardı edıldığı emeğın neredeyse hıçe sayıldığı bır donemde toplandı Genel kurula sunulan raporu Turgut Ozal ı "büyük devrimcı" dıye nıteleyenler onu ızleyen "yeni sağ" polıtıkalan baş tacı edenler bır okusunlar bakalım Ipucu ıstıyorlarsa verelım "1980-1995 arasındaki 15 yıllık donemde Türkiye'deki gelir dağılımı ücretlıler ve tarım kesimi aleyhine daha da bozuldu. 1979'da ulusal gelırin yüzde 28.7'sini alan maaş ve ücretlilerin payı 1994'te yüzde 25'e düştü. Tanm kesiminin payı ise yuzde 26.7'den yüzde 15.9'a indi. Memur ve işçi sayısı, 15 yıl öncekine gore 2 kat arttığı halde, bu grubun payının yaklaşık 4 puan gerilemesi soz konusudur. Buna karşılık, tanm dışı kâr, faiz ve rant gelirlerinin payı 15 yılda yüzde 42.4'ten yüzde 59.2'ye fırladı. Incelenen donemde, 1995 Ekim fiyatlarıyla tanm kesimi 5.3 katnlyon, ücretliler 923 trılyon lira kaybetti. Rant, kâr ve faiz geliri ile geçinenler ise fazladan 6.3 katrilyon lira kazandılar." Çarpıcı degıl mı? Bu ışler televızyonlara çıkıp yazılar yazıp Turkıye'de Zeki Müren ıle sıvıl doneme geçıldığıne ılışkın yorumsal haberler yapmaya benzemez Kışıye "işçinin, çiftçinin cebinden çıkan 6.3 katrilyon liranın ne kadannı size verdiler?" dıye soruverırler Sızı gıdı bozuk duzen cambazlan sızı Meclis açılırken M uhalefet TBMM'nın yenı yasama donemıne hızlı gırecek ANAP, DSP CHP gerek REFAHYOL hukumetı, gerekse koalısyon ortağı partılerın bakanları konusunda bılgı topladılar, raporlar hazırladılar Bunlardan bır kısmı soruşturma araştırma, bır kısmı da gensoru onergelerı olarak onumuzdekı gunlerde gundeme gelecek Meclıstekı muhalefetın çabaları, REFAHYOL ıktıdarına son verebılecek mı? Bu konuda deneyımlı kımı mılletvekılı ve sıyasetçılerle soyleşılerımızden şoyle bır tablo ortaya çıktı RP-DYP koalısyon ıktıdarının duşurulmesı ıkı olasılığın yaşama geçmesı ıle gerçekleşebılır 1 - Koalısyona guvenoyu veren 7 kışılık Buyuk Bırlık Partısı (BBP), bu destegını çekerse 2- DYP ıçınde yenı bır muhalefet dalgası vukselır de partıden ayrılmalar olursa ilk olasılığın gerçekleşmesı zor gorunuyor Çunku, BBP'nın eleştırel çıkışlan daha çok odun koparmaya donuk Ikıncı olasılığa gelınce Daha once DYP'den kopanların oluşturduğu hareketın "lideıiik kavgası"na gırışmesı Tansu Çiller'ın tutumundan çok rahatsız olanları bıle partılerınden kopmaktan caydırıyor Ayrıca ıktıdar olanaklarından yararlanmak, kışısel çıkarların one çıkması da DYP den yenı ıstıfaların onunde engel olarak gozukuyor Mılletvekılı ve sıyasetçılere bakılırsa, bır ıktıdar değışıklığının olabılmesı ıçın REFAHYOL'dan duyulan rahatsızlığın daha da buyumesı ulke sorunlarının artık hıçbır koşulda bu koalısyon ıle çozulemeyeceğının kıtlelerce benımsenmesı gerekıyor Yanı, Meclis tekı muhalefet kanadına gore, ıktıaar değışımı ıstemlerınde tam kıvama gehnmedı Kış aylarında Meclıs'tekı sert muhalefetın amacı da ıstenen kıvamı yakalamak ıçın ateşın altını bıraz daha açmaya yonelık Bakanın iffetsizlik anlayışı... Yarısı buysa. Hem profesor hem de çocuk doktoru olan RP lı Devlet Bakanı Sacit Günbey Sosyal Hızmetler ve Çocuk Esırgeme Kurumu na bağlı yetıştırme yurtlarında, once kızlar ıle erkeklerın yemekhanelennın aynlmasını onermıştı Hem profesor hem de çocuk doktoru olan Gunbey bu kez, yurtlarda kısa kollu gıysı gıyen dolabına beğendığı şarkıcının fotoğraflarını asan kızları "iffetsizlik"le suçlamış Gunbey ın aıle ortamından uzak yaralı çocuklara karşı yaptığı ıkı uygulamayı Ânkara Unıversıtesı Tıp Fakultesı Çocuk Psıkıyatrısı Anabılım Dalı Başkanı Prof Dr Efser Kerımoğlu yorumladı Kerımoğlu once, erkek ıle kızların ayrı ortamlarda olmalarının olumsuzluklarını şoyle dıle getırdı "Kızlar ile erkekleri birbırinden soyutladığınız zaman, ileride birlıkte olmayı nasıl öğrenecekler? Yaşantıda her türlü figür olmalı. Anne, baba, kardeş, arkadaş, kız, erkek figürü olmalı ki yaşantı daha sağlıkh otursun ve ilerisı için daha iyi hazıriansın çocuklar. Ayırdık kızlar ile erkekleri. Ne olacak? Erkek çocuk ıçin kız çocuk bir muamma, kız çocuk için erkek çocuk bir muamma. Kafalarında büyütecekler. Bır araya geldikleri zaman da elleri ayaklanna dotaşacak, ne yapacaklarını şaşıracaklar. Bunlann nasıl sağlıkh bir yuva kurmalan beklenebilir ileride?" "İffetsizlik" suçlamasına gelınce Kerımoğlu bu konuda da şunları soyledı "Dürüst olmak, insanlara kötülük yapmamak, aldatmamak. Buna benzer şeyler ıffet değıl de yalnızca kısa kollu giyinmek iffetsizlik... Öyle şey olur mu? Böylelikle, ıffet, onur çok başka bir noktaya indirgenmiş oluyor. Yetıştirme yurtlarında yapmamız gereken çocuklara gerçek yaşamı tattırabılmek, onlan gerçek yaşam ıçınde buyutebılmektır. Birtakım aşın uç kurallarla bu çocukları gerçek yaşamdan soyutlarsak o zaman normal yaşama nasıl uyum sağlayacaklar? Zaten aıle ortamından uzaktalar, ne zaman, neyı öğrenecekler?" Ne yapıp ne etmelı, Çocuk Esırgeme Kurumu nun çocuk ve yetıştırme yurtlarını çağdaş yonetımlere kavuşturmalı Çocuk ve gençlerın kışılıklerını yok sayarak onlan sıyasal açıdan "deney kobayı" gıbı gorenlenn elleri bu kurumdan çekılmelı RP'lıler, ıktıdara geldıklerınden bu yana "adil düzenin" yarısını yaşama geçırdıklerını savunuyorlar Yansıymış çunku koalısyon ortağı ımışler Asıl tek başlarına ıktıdara geldıklerınde adıl duzenın ne oldugunu gorecekmışız DSP Antalya Mılletvekılı Metin Şahın 1 5 aydır bolgesındekı koylerde dolaşıyor Insanların çok yoksullaştığını, bır de RP yandaşlarının, ıktıdar nımetlennden nasıl yemlendığını gozlemlemış "Antalya'nın hemen hemen tüm köyleri, geçımıni seracılıkia sağlayan bır yapıya büründu. Seracılık ıçın plastik ortu gerekıyor. PETKİM, plastik örtunun hammaddesini ara fiımalara tonunu bin dolara satıyor. Ara firmalar da olayı şimdi karaborsaya bındırmışler. Çünkü, ara fiımalara da aracılar mal vermeye başlamışlar. Aracılar da RP yandaşı birtakım gruplarmış. PETKlM'in sorumluluğu RP'lılerde olduğu ıçın hammadde el altından yandaşlanna aktanlıyor, onlar da işleme tesıslerine hammaddeyi yüksek fıyatla satıyoıiarmış. Örtü hammaddesinin tonunun fabnka çıkışı bın dolar ıken tesislerden çıkışı 2 bin doları buluyormuş. Çiçekçıler ve seracılar perişan. Özetle, karaborsa ve vurgun var." RP uygulamasının yarısı bu Tamamına enştıklerını bır duşunun Senfoni orkestrası dostları Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, sezonun ılk konserlerınden bırını, 7 ekım saat 20 00'de "Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Dostlan Derneği" adına verecek Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Derneği bundan bır sure once kuruldu Amacı ozetle şu "Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'na destek olmak, dinleyıcılerı ile ilişkilerini gelıştırmek, yenı dinleyıcıler kazandırmak, toplumsal güzellik anlayışımızın derinleşmesıne katkıda bulunmak, muzik sorunları uzenne eğitsel çalışmalar yapmak." Derneğın kuruculan arasında Avni Akyol, Pakime Umit Aluçluoğlu, Ethem Atınç, Prof Dr Hakkı Akalın, Hikmet Çetin, Oner Dinçer Prof Dr Rıdvan Ege, Coşkun Ertürk, Aysel Dural, Uluç Gürkan, Güneş Gürseler, Ayla Hatırlı, Bayri Hayran, Ulker Hayran, Prof Dr Ahmet Taner Kışlalı Prof Dr Ersın Onay, Hatice San, ismet Sezgin, Prof Dr Saadettin Ünal, Köksal Toptan, Mehmet Saffet Yatağan var Demege uye olmak ısteyenler "Prof. Muammer Aksoy Cad. 12/8-Ankara" adresıne mektupla başvurabılecekler Üniversiteler açılıyor K antınler çaylarınız demlı olsun Sızedır sozumuz loş korıdorlar, duvarlarınız ustune ustune gelmesın gençlerın Hey hocalar sınavınız kesat olsun he mı 9 Amfıler, sınıflar, aydınlığa açılsın pencerelerınız Kıyı bucak kahveler, lokantalar tanık seçıldınız arkadaşlığa ilk aşkların fiskosçusu parklar, sıkı durun, üniversiteler açılıyor Açılıyor açılmasına da, nasıl" 7 Oğretım Elemanları Sendıkası Genel Başkanı Yrd Doç Dr Attila Erden'e bır sor, bın an ışıt "Bütün eğıtim bir çıkmazın içinde. Dogmaya bağlanmaya, şeriat kıskacına alınmaya çalışılıyor. Bilime dayalı eğitim, sistem dışı kalmış, üniversitede politik baskılar su yüzüne çıkmış. Bunun neticesinde de öğretim üyelerinin bir kısmı, kendilerını iktidarın uygulayıcısı olarak gormeye başlamışlar. Oysa, ünıversıte oğretim üyelerinin ilk gorevlen, çağdaş, toplumsal değişimlere öncülük etmektir. Oysa bu olanak tanınmıyor. Ankara Universitesı. Turkıye'nın en gelışmış üniversitelerinden biri. Bu üniversite bile, olmazsa olmaz koşullarını yerine getiremıyor. Birçok fakültesine bır yayın organı, bir kitap bile alınamıyor. Makaleler, kitaplar, yıllarca basılmak için sıra bekliyor. Ünıversıte, geleceğe donuk uretım yapan, ışık tutan, değışım evnmı sağlayan bır orguttur Onun ıçındır kı sendıkamız uyelerımızın kışısel haklarının yanı sıra, oncelıkle unıversıteyı çağdaş bır boyuta çıkarmak ıstıyor Maaştı, paraydı, bunları en gerı ışteklerımız olarak arkaya attık Ünıversıte ozerklığı, bağımsızlığı, bılımın uretılmesının gereklılığı uzennde duruyoruz" Erden bılıme verılen onemı şu ornekle açıklayıp sozlerını uzatmıyor "Ankara'da 2-3 tane üniversite araştırma hastanesi, buna karşılık 2 bin 20 cami ve mescit var." HAYVAIVLAR İSMAIL GI LGEÇ KİM KİME DUM DOIA BEHIÇAK GADDAR DAVLT \ı RI ki RTCEBE SAMI ' SOVLE DUROÛ IKI K/^lNIN Bı EDEYIM SANA SİMZBCEtZ BULLT BEBEK \ı ıtıı (JFTÇJ ın Vıajfni daha MIRMIRLAR LĞIRDI RAK SiR C,Y1M.., BV/ÜK ı BıR • 1 SıYA- >41 B.-p. EKS, S I M V A R KAYBEDıVÖRUM... TARİHTE BUGLN SOEvlûl UNUTULMAYANJAMESDEAN- 19SS'TB 8U6UN,UNIM AKTÖR JAMESOEAV 2SYA_ Ç MESLESE &4ÇL4YAH JAMES £>£AA/, "ACTDR'S STUD1O* OtOlUINuM Û4 od££HCILE£ıNC&İ CM. YONETMEN ELIA KA24N 'IN, STE/N8EOC'- TEN SlNEMAVA uyARcAD/ğl "CBVAtET YO- iu" ILB ILK F/iMiMoe orNAMtfT/ soue* AN. £>LM DAH4 Ç£yifS£8iLPI */ISı 6ENÇ UK'YE'OEYLE&MAÇ/a* SllOÇFlLM ONU StMEMANIN UNU~PJLMAZl/ie/ A&A- \ ARXfiC*$r KOLfi Wun/£XICH /LE, LOS . \ AM6ELES YAKtHLARlNOAKI BıR OTDMO_ \BtL YABISINA KAriLDlSlSieAPA~,A$/Rl \ WZ'M NE0£N 0LPU6U KAZ4DA Öi MUfTÜ