Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 EYLUL 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
REFAHYOL, zorunlu tasarruflan "enflasyonla tüketecek" 3 seçenekli ödeme planı hazırlıyor
Nemalara 5-10 yılhk vadeFORMÜL 1: Anapara şubattan itibaren, nemalar ise ancak
«lüm ve emeklilikte geri ödenecek
FORMÜL 2: Anapara şubattan itıbaren maaşlara eklenecek
tıksitlerle l yıl içinde, nemalar 10 yılda dağıtılacak.
FORMÜL 3: Anapara ve nemalar maaşlara eklenerek 5 yılda
tıksitler halinde ödenecek.
A.NKARA (Cumhurivet Bürosu) -
Hükümetın zorunlu tasarruf
brikimlerinin geri ödenmesi konusunda
hızırladıgı tüm formüllerde. nemalann
en az 5 yıllık süre içinde veya
emeklilikte verilmesi öngörülüyor.
Ödemelenn 10 yıllık sürevedek
yayıldığı formüller içın hükümet ıle
sendikalann pazarlığa oturmasi
bekleniyor.
Geçen yıl şubat avında çıkarılan yasayla
çahşanlar için sağlanan zorunlu tasarruf
uygulamasından çıkma olanağı ise,
REFAHYOL hükümetince hazırlanan
yasa Cumhurbaşkanı'nca onaylanana ve
yasadan alınan yetkkle yeni düzenleme
yapılana kadar geçerlılığmı koruvor.
Buna göre. maaş ya da ücretinden 6 yıl
boyunca Zorunlu Tasarruf Fonu'na
kesınti vapılan çalışanlar. sadece ana
paralannı gen alarak, uvgulama dışı
kalabilivorlar. Nemalar ise devlete
kalıyor. Ayrca hükümet son yasadan
aldığı yetkiyle veni bır düzenleme
yapıncaya kadar. emekli olanlarda
fonda biriken hesaptan nema ve
anaparalannın tünıünü alma hakkına
sahip bulunuyor.
Hükümet. ücret ve maaşlardan yapılan
zorunlu tasarruf kesintilerinı
kaldırırken. çalışanlara birikimlerinin
ödenmesi konusunda halen bir açıklama
yapmadı. Alınan bilgilere göre. zorunlu
tasarrufu teş\ik hesabında. 5 milvon
187 bini SSK've. l milyon 8% b'ini de
Emekli Sandığı'na bağİı olmak üzere
toplam 7 milyon 83 bin çalışanın
birikimi yeralıyor. Hazine'nin hesaptaki
429 trilyon liraİık ana para ve nema
toplamının şubat avına kadar yıllık
vüzde 30 oranında faizli devlet
kâğıtlannda bloke oldugunu
bildirmesinin ardından. birikimlerin
ancak mart ayından sonra geri
ödenebileeeği kesinlık kazandı.
Alınan bilgilere göre. hükümet
çalışanlara birikimlerinin ödenmesi
konusunda 3 formül hazırladı.
Formüllerin tümünde. nemaların en az
5 yıllık sürede ödenmesini öngördüğü
bildirildi.
Hükümetin hazırladığı bildirilen 3
formül şöyle:
-Çalışanlara ana paralan şubaf ayından
itibaren odenmeve başlanaeak. Nemalar
ise enıeklilik ya da Öliim halinde
mirasçtlanna \erilecek.
-Ana para ödemelerı şubat jundan
ıtibaren maaşlara aktanlarak taksitler
halinde I vıl içinde ödenecek. Nemalar
10 yıllık sürede dağıtılacak.
-Ana para ve nemalar maaşlara
dağıhlarak 5 vıl içinde taksitler halinde
ödenecek.
Çalışma \e Sosyal Gü\enlik Bakanı
\ecati Çelik de dün Kocaeli de y aptığı
açıklamada. her yıl şubat ayında yapılan
olağan zorunlu tasarrufu teş\ık
hesabındaki nemaların vüzde 5"inin
ödenmeM uygulamasıvla ılgili olarak.
"Nenıalann ilk taksiti şubatta
ödenecek" dıyerek hedef saptırdı.
Türk-lş'e bağlı sendikalann Ankara
şube başkanlan dün yaptıklan
toplantının ardından. zorunlu tasarrufu
teşvik birikimlerinin ödenmemesı
durumunda. evlem yapına kararı aldılar.
Yapılan açıklamada. "Cretimden ve
tüketimden gelen her türlii gücümüzü
çeşitli protesto gösterileriv le. demokratik
biçimde ortaya ko> ma konusunda ortak
karar alınınıştır" Jenildı.
Türkiye'deki konaklama tesisleri, Mısır ve
Fas'taki tesislerden daha ucuz
Tansu Çiller. bakanlar ve ekonomi bürokratlanvla dün bir toplantı yaptı.
Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller
'Devlet sistemi çökmüştür'
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - 10
milyar dolar gelirbek-
lenen birinci kaynak
paketindeki projeler-
den hiçbirini gerçek-
leştiremeyen hükü-
met. de\leti suçladı.
DYP Genel Başkanı.
Başbakan Yardımcısı
ve Dışışleri Bakanı
Tansu Çiller, "Devlet
ststemi çökmüştür. Bu
devletin Türkhe'nin
sorunlarını çözmesi
mümkün değildir"
dedı.
Kaynak bulamayan
hükümet. dağıtmayı
sürdürüvor. Çiller.
dih de\ İet bakanlan
Ufiık Smlemez, Na-
fîz Kurt Sanayi \ e Ti-
caret Bakanı Yalım
Erez ile üst düzey ekonomi bürokratlanyla yap-
tığı toplantının ardından gazetecilere yaptığı
açıklamada, üzüm destekleme alıın fivatının
geçen yıla göre vüzde 100e yakın oranda art-
tınlarak 80 bın lıraya çıkanldığını söyledi.
Çiller. Tekel'e üzüm destekleme alımlan için
I3-I4 trilyon lira kaynak aktanlacağını sa-
vundu.
Dış borçlanmada da sorun olmadıgını sa-
v unan Çiller. vurtıçindedö\ iz tah\ ıli satma pro-
jesinin gelecek hafta şekillenecegini bildirdi.
Çiller'in v ıl sonuna kadar dış borçlann öden-
mesi için alınması gereken 2.5 miKardolar-
lık dış borç gerek>inimine karşın. Alman-
va'dan alınacak 150-200 milvon dolarlık kre-
Tarım Bakanı Demirci
Tarımda manzara
iç açıcı değil'
ANKARA (.eumhuriyet Bürosu) - Tanm ve
Köy Işlerı Bakanı Musa Demirci. "'Tanmda
manzara hiç iç açıcı değil" dedı. Türkıye'de •
tarım politıkasının Tarım Bakanhğı'nca
yürütülmediğini belirten Demirci. "Türkiye
tarrnıında ciddi probiemler var" dive
konuştu. Sorunlann üniversiteler, odalarve
bakanlığın işbırlığıyle çözüleceğini
vurgufayan Demirci. "TİGEM diye bir
kuruluş var, köhnemiş vöntemlerle tarım
yapıyor. TİGEM'in görevi bu değil" dedi.
Kongrede konuşan Türkiye Ziraat Odaları
Bırliği Başkanı Faruk Yîicel ise tanmsal
• • mekanizasyonun temel sorununu tanm
makinelen için verilen kredilerde uygulanan
faizin yüksekliği olarak gösterdı.
dıyi müjde olarak ver-
mesi de "uluslarara-
sı piyasalann Türki-
ve've kapandığının**
göstergesi olarak ni-
telendirıldi. Çiller.
halka gayrimenkul-
lere karşılık. sertıfika
\eya fon verilmesıne
vönelik de bir çalış-
ma yapıldığını bildir-
di. '
Çiller. dün Ankara
Sanayi Odası'nın Sin-
can'daki organize sa-
nayi bölgesınde yap-
tığı incelemelerde
devletin çöktüğünü
söyledi. "Bu devle-
tin, Türkiye'nin so-
runlarını çözmesi
mümkün değildir"
di\en Çiller. şöyle ko-
nuştu: "Türkije'nin
bürukrasni ü/altnıasınm zamanı çoktan gel-
miştir. Biz. de\letin elini üretimden yavaş ya-
\-aş çekeceği/ ve de de> leti küçülteceğiz. Içim
kan ağlıyor. Türkive, özelleştirmede hâlâ sos-
valist ülkelerin gerisindedir. Bugüne kadar her
özelleştirmt' \ apmav a kalktığımızda. yok ana-
yasa,\ok Meclisdi> erekçalışnıalanınınengel-
İediler."
Çiller. hükümetin KOBl'lereteşvik verilme-
sıni öngören karamameyı imza aşamasına ge-
tirdiğini belirtti. Kaynak paketınden »onuç
alamayan hükümetin. bütçe açığının 1.5 kat-
riKon lirava ulaşabıleceğı vönündekı uyanlar
üzerine. şimdı ıkınci bır "tasarrufpakeri" ha-
zırladıüı öörenıldı.
Avrupa,fiyatAfrika düzeyinde
Ekonomi Servisi- Türkiye'de turistik
konaklama fiyatlan Akdeniz ülkelerin-
de kıyısı bulunan Kuzey Afrika ülke-
lerinin gerisinde. Turizmciler. Türki-
ye'nin uluslararası turizm pazannageç
girmesinden dolayı altyapıda pek çok
ülkenin ilerisinde oldugunu belirtirken.
"Ancak. konaklama ücrvtleri altyapıda
Türkiye'nin gerisindeolan Fas, Mısırgi-
bi ülkeierden daha düşük" şek Iinde ko-
nuşuyor.
Cezayir, Mısır, Tunus ve Fas'ın. ulus-
lararası turizm pazanna Türkiye'den
çok daha önce girmiş oldugunu hatır-
latan sektörtemsilcileri. söz konusu ül-
kelerin turizmde söz sahibi Ispanya ve
Portekiz'e yakınlığına da işaret ederek
"Bu yüzden MerkezAvrupa 'dan bu üi-
kelere ulaşım bü> ük problem olmuyor.
Türkiye'de ise auçak parasının çoklu-
ğu karşısında tesisler rekabet edebil-
mek için konaklama maliyetini düşük
tutarak özveride bulunuyor" yorumu-
nu yapıyor.
Ulaşımdaki dezavantajının yanı sı-
ra tanıtım eksikliği de yaşayan Türki-
ye"de konaklama tesisleri rekabette fi-
yat kırma yolunu tercih ederken, Türk
tesisleri ile sezon boyunca anlaşmaya-
pan yabancı turoperatörleri de. uçak ma-
liyetini çıkarabilmek için "son daU-
ka" fıyatlarıyla Türkiye'deki konakla-
ma tesislerini düşük fiyatlan kabule
zorluyor. Böylece Avrupa'daki bir tıı-
nst. 150-200 dolar arası değişen fiyat-
larla Türkiye'de Akdeni/deki bir tatil
beldesinde iki hafta geçirebiliyor.
Turizm Yatınmcılan Derneği'nin
iki aylık dergisindeyayımlanan ve TYD
Araştırma Bölümü'ncekatalogfiyatla-
n baz alınarak hazırlanan raporda da Tür-
kiye'deki konaklama ücretlerinin Por-
tekiz, \'unanistan. Mısır ve Fas'tan da-
ha ucuz olduğuna dikkat çekildi.
Akdeniz Otelciler Birliği Genel Sek-
reteri Turgay Alp de altyapıda Türki-
ye'nin Kuzey Afrika ülkelerinden ile-
ride olmasına karşın. özellikle paket
turlar söz konusu olduğunda. konakla-
mada Türkiye"de çok büyük indirimle-
regidıldiğini belirtiyor. Fas. Tunus. Ce-
zayir gibi ülkelerin hem "Afrika'nın
egzotik havası" imajını kullandığını.
Yasa fiyatlan düzenleyecek
Uzun bir süredir Meclis'te
bekleyen "Turizm Otelciler
Birlik" yasası da. haksız rekabeti
önleyici tedbirler içeriyor. Akdeniz
Otelciler Birliği Genel Sekreten
Turgay Alp, milyarlarca dolarlık
yatınmı olan konaklama
sektörünün bir yasası olmadiğına
işaret ederek, "Sektörde oto-
kontrol \ok. fivat kırma ve
haksız rekabet döviz kavbına
neden oluyor, >asanın bir an
önce çıkması lazıın" dedi. Alp.
yasanın. tuııstık teMslerde
öncelıklc turizm okullanndan
yetişıııiş elemanlann ışe
almnıasına olanak tanıdığını da
belirterek. "Bö>lece hiçbir
müteahhidin oğlu >a da tekstilci
otele genel müdür olamayacak.
Eskiden bu bö>leydi" scklınde
konuştu.
Fiyat indirimleri. tesisleri. geceliği S marka ııda \i'rmek zorunda bıraknor.
hem bu ülkelerin Ispanya \e Portekiz
ile birlikte, turizm pazanna Türkiye'den
çok daha önce girdiklerini kaydeden
Alp, Türkiye'nin merkez Avrupa'yj
olan uzaklığının sörun \arartığına işa-
ret ederek, şöyle konuştu: "Bir \lman
turist Ispanya*va, hızlı trenle gidebili\or.
İspama'ya, Porteki/'e giden turist de.
Fas. Ceza> ir gibi ülkclere kola> lıkla ge-
çebffivttr. O> sa Türkhc'ye «ek'bilnıek için
ha\a>olunu kullanmalan şart. Tiirki-
ye'ye uçak maliyeti \üksck olunca da.
biz otelciler, tesis > öneticileri ll> atlarda
özveride bulunu>orf
Alp. Türkıye'deki le.sislerleanla^rna-
ya \aran yabancı tıır operatörlerınin
son anda. "uçak boş gitmesin" dıye fi-
yat kınnalarmın da. Türkiye deki konak-
lama ücretlerinin düşmesinın ikıncı bir
nedenı oldugunu belirtti. Başlangıçta
400 dolarlık bir paket tıırun iki süzdo-
lannın uçağa. iki \ üz dolarının konak-
lamjya a\ rıldığırtı ıfade eden Alp. ştın-
lan sö> ledr "l'çakta boş koltuk kalın-
ca. uçuş nıaliyetini çıkarabilmek için
son dakika satışlanyla fivatı \ü/ dolar
kırnorlar. Bunun iki \üz doları gene
uçağa a_\ nlırken, Türkiye'deki tesis yö-
neticisi >üz dolarlık konaklama ücreti-
ni kabule zorlannor. İ ç yıldı/lı bir te-
siste uçağı fîrıanse etmek için, geceliği 8
marka tıda verilivor."
İŞÇİNÎN EVRENÎNDEN
ŞÜKR4N SONER
Okuyup Üflesinler
Erbakan Hoca'nın iktidaragelmesini. başarılı olma-
sını çok ısteyenler, bugünlerde sabah akşam dua oku-
yup üflesinler. Hoca'nın başının üzerinde büyük bir
uğursuzluk var. Nereye elini atsa kuruyor. ters tepiyor.
Refahlı adayların belediye başkanlıklanna seçilmesi
uğurlu gelmişti. Örneğin üst üste bırkaç yılı kurak ge-
çiren Istanbul'a bereketli yağmuriar gelmişti. Refahlı-
lara sorarsanız yağmur duaları kabul olmuş, Tanrı be-
reketini vermişti. Oy artışına da katkı yapmıştı.
Hoca'nın başbakanlığı, Refah'ın hükümetteki iktida-
rı ise böyle giderse tam tersine sonuçlar getirebilir.
Hoca'nın Güneydoğu, Kürt, PKK. terör şorunlarına
çözüm üretmesini kimse beklemiyordu ki. Önemli ola-
nı, "Islamda buluşma, kardeşlik" sloganı ile muhalefet-
te iken Kürtlerin ve PKK'nin kazanılmış sempatisini ko-
rumak, ıdare etmekti. Bir de bu sempatiye, ilişkilere da-
yalı, karşı taraftan bir iki jest geldi mi, Hoca'nın ve Re-
fah'ın toplayacağı puanın hesabı olamazdı.
Hoca'nın çıçeği burnunda başbakan iken. Kuzey
Irak'taki şeyhlerle görüşmesı. Fethullah Erbaş'ın as-
kerlerimizi almak üzere PKK kampına gitmesi. Iran'dan
başlayan, gösterışlı. o kadar da gürültülü Müsluman ul-
keler seferi hep bu hesaba dayanıyor.
Fethullah Erbaş önüne aylardır tutsak askerlerimizi
katmış, donse ne büyük reklam, hava olacaktı? Şu
Apo ve PKK'nin yaptığma kalleşlik denir. Bir yandan Er-
bakan'ın başbakan olmasına duyulan sevinç dile geti-
rılecek, "barış" mesajları verilecek, gıdilirse askerlerin
teslım edileceği haberlerı yollanacak. sonra da Erbaş,
PKK'nin dünyaya vermek istediği bütün mesajlara araç
olarak kullanılıp elı boş gonderilecek.
Bir düşünsenize, bütün dünya, Erbakan'a çok yakın
bır iktidar milletvekilınin PKK tezine göre "savaş esır-
lerinı" almak üzere Kuzey Irak'taki kampa gittiğine. as-
keri törenle karşılandığına ve de PKK'ye verilmiş söz-
ler tutulmadıgı için eli boş döndüğüne tanık oldu.
Fethullah Erbaş olayı neyse ne? Birkaç günde unut-
turulacak bir skandal. Ya Saddam'ın Erbil'e çıkarma
yapmasına ne demeli? Böyle şansızlık, böyle kötü bir
zamanlama, uğursuzluk olabilir mi?
Hocamız, Müsluman ülkelerı seferinden tam da ye-
ni dönmüştu. Bakanlan ayrıca bir özel Suhye seferi
yapmışlardı. Erbakan Hoca, bizi teröre karşı Iran-lrak-
Suriye zirvesi. barış umudu ninnisi ile uyutmaktaydı.
Iran'dan doğalgaz. Irak'tan petrol gelecek. Suriye su
karşılığı PKK ve Apo'yu sınır dışı edecekti. Kuzey Irak'ta-
ki Kürt liderler ise Erbakan'ın dostu şeyh, hocalar sa-
yesınde Türkiye'nin çıkarlarına uygun ne gerekiyorsa
onu yapacaktı.
Ayrımında mısınız? ABD'nin, Batı'nın Ortadoğu çı-
karları ve oyunlanna öylesine teslim olmuş ve uyum sag-
lamışız kı. Saddam'ın Erbıl'e askeri çıkarma yapmasın-
dan, sonuçlarından söz ediyoruz.
Hâlâ Birleşmiş Milletler ve dünya ölçeğinde geçerii
resmi sınırlara göre Erbil, Irak'ın toprakları içinde. Bel-
li ki Saddam bile kendi topraklarının asıl sahıbinin ABD
ve Batı oldugunu kabullenmiş. hareketi yaparken mak-
sadınm sadece Barzani'ye yardım etmek oldugunu,
askerlerini geri çekeceğini açıklıyor ve dün de geri dö-
nüşü uyguluyordu.
Neyse, konumuz bu değildi. Biz Hoca'nın başının
üzerindeki ugursuzluğun derdindeydik.
Hoca'nın düşlerinden olmamız yetmedi. Yorumcu-
lar artık eylül ayı içinde açılmasına kesin gözü ile bakı-
lan boru hattının açılmasının. kısmi ambargonun kal-
dırılmasının çok zor oldugunu söylüyorlar. tabıı bu ül-
kelerle duşlenen ticaretin de köküne kibrit suyu dökül-
düğünü açıklıyoriar. Ortadoğu dengelennin attust oldu-
gunu ve Türkiye'nin kelimenin tam anlamı ile açıkta
kaldığını söylüyorlar. Türkiye'nin Kuzey Irak uzerinde-
kı etkinliğini tümden yitirmesi de cabası.
Hıç değilse ABD'nin denetiminde, Irak-lran ve Bar-
zani - Talabani çatışmasının dışında kalabilsek. Çil-
ler, yine kendini tutamayarak havalara gırıyor: Irak'a Er-
bil'den geri çekilmesi için gerekli uyarıyı yaptıklarını
söyleyerek bizi, hiç içinde olmadığımız bır kirli oyunun,
olayın daha içine sokuyor.
Birinci ekonomik paketin işi bitmiş. Dışandan. içe-
riden beklenen sıcak paralar gelmemiş. Gecekondu af-
fının sözü. bütün kentlerde akıl almaz yeni bir gecekon-
dulaştırmayı hızlandırırken. para geleceği yerde hava
alınacağı anlaşılmış. Şom agızlılara göre, Türkiye'nin kre-
di notu henüz düşürülmese de olabilirliği bile işlerin ters
dönmesıne yetmış... Kaynak için nereye el atılmışsa ku-
rumuş...
Gaiiba Hoca ve Refah'a nazar değdi. Kimi dinsizler,
uğursuzlar (!). büyük. etkili bir büyü de yapmış olabilir-
ler. En lyısı bol bol dua edilip okunup üflenmelı...
ÇIFTÇI DOSTU / SADULLAHUSLMÎ
Pamukta kavga başlıyor
D0SYA: BANKACILIK SiSTEMİNİN ANALİZİ (6)
NTatıftm
E
ge, Çukurova. Güneydo-
ğu ve Antalya bölgelerin-
de üretici ve işçi pamuk
taıialarına girdi ve 1996 yı-
lı ürünü pamuğun toplama işlemi
başladı. Borsalara örnek olarak
get/rilen ılk pamuklarda çeşitli tö-
renlerte satışa sunuldu. Henüz ürün
gelişi az olduğu için durum sakin.
Ancak bir hafta, on güne kadar
pamuk pıyasada bollaşacak ve
alım-satımlar hızlanacak!..
Pamuk bölgelerinde her yıl ol-
duğu gibi heyecan gene dorukta.
Milyonlarca üretici, geçen yıl pe-
rişan olmalarına yol açan "Çirkin
piyasa oyunları"n\n tekrarlanma-
sından korkuyor. Bu nedenle alım
fiyatlarının bir an önce açıklanma-
sını ve gerekli önlemlerin ahnma-
sını istiyor!..
Üreticınin bu yıl bir başka sıkın-
tısı daha var. Bazı bölgelerde ve-
rim düşük. Geçen yıl Türkiye'de iş-
lenmiş pamuk rekoltesı 837 bın
ton olarak gerçekleşmişti. Bu yıl ise
787 bin ton bekleniyor.. Eğer, ye-
terli bir fiyat bulamazsa, verimi dü-
şük olan üretıcıler buyük bir dar-
beyemişolacak!..
Hükümetin pamuk konusuna
yaklaşımı ve bugüne kadar olan ge-
lişmeler üreticileri sevindırecek gi-
bi gözükmüyor. Zira, bu yıl destek-
leme alımlannın yapılmayacağı an-
laşıldı. Ağızlarda dolaşan alım fi-
yatlan da pek iç açıcı değil. Ayrı-
ca. hem devlet hem de üretici içın
son derece önemli olan 'primsis-
fe/n/'nden söz eden yok...
Destekleme; tarım kesiminin
kanıdır, canıdır. Dünyanın tüm ül-
keleri, bu nedenle tarım kesimine
avuç dolusu paralar akıtmıştır. Ül-
keter, bu desteklemeyi enayı ol-
duklarından değil, gerektiği içın
yapmıştır. Hâlâ da yapmaktadır.
Btgüne kadar hiçbir ülke destek-
leme yapmadan tarım kesimıni
özel sektörün sömürüsünden kur-
taramamıştır.
Nitekim. 1980 yılına kadar Tür-
ki>e'de de destekleme yapıldığı
Pamuk bölgelerinde her yıl olduğu gibi heyecan gene dorukta.
için tarım sürekli büyümüş ve ge-
lişmiştir. Ekonomiye katkıda bu-
lunmuştur. Ciddi ve yansız bir araş-
tırma. sanayimizin gelişmesinde
detanmın itici gücü oldugunu or-
taya çıkaracaktır.
Tanmsız kalkınamayız
Türkiye, tarım açısından çok
şanslı bir ülkedir. Dünyanın en iyi
pamuğunu. en iyi zeytınini ve zey-
tinyağını. en iyi fındığını. en iyi buğ-
dayını, arpasını, yulafını. mısınnı, en
iyi fıstığını. sebzesini. meyvesini
Türkiye'de yetiştirmek mümkündür.
Üstelik, 16 yıldan beri tarım dışlan-
dığı ve özel sektörün sömürüsü-
ne terk edildiği halde. kalite açısın-
dan dünya ülkeleri ile başa baş
mücadele vermeye çalışıyor!..
Eğer. tarım kesiminin geliri özel
sektörün kasalarına akacağı yer-
de üreticınin cebinde kalabilsey-
di, hiçbir üründe dünya ülkelerinin
bızimle başa çıkması mümkün ola-
mazdı. Ulkemizın ınsanları zengin
olur, bütçemız de düzelirdi. Türki-
ye de dış ülkelere avuç açmaktan,
borçlu olduğu ülkelere sıyasi taviz-
lervermekten kurtulurdu.
Hastanelerımizdek
1
hastalara,
Avrupa ve Amerika'da olduğu gi-
bi iyi bakabilirdik. Eğitimde ham-
le yapabilirdik. Yatırımlarımız ar-
tardı. işsizlik yok denecek kadar
azalırdı. Polis kadrolanmız yasala-
ra daha saygılı ve bağlı olarak güç-
lenirdi. Sanayici, işadamı ve es-
nafa daha çok iş imkânları açılır-
dı. Demokrasi ve insan hakları ar-
tık tartışılamayacak kadar güçle-
nirdi.
En önemlisi Refah Partisi ve
Milliyetçi Hareket Partisi gibi çağ-
dışı siyasal eğilimler gelişemezdi.
Hiç olmazsa iktidar ortağı olamaz-
dı. Daha da kötüsü siyasal çıkar-
ları uğruna irtica kapılarını açabi-
len Tansu Çiller gibi bir başba-
kan veya başbakan yardımcısı ola-
mazdı. Olsa bile yerinde kalamaz-
dı...
1980 yılı darbecilerinin sivil yar-
dakçılan, koltuklara oturabilmek
ve ceplerini doldurabilmek için
'goygoy'culuk yaptılar. Özelleştir-
me bahanesi ile çiftçiyi koruyacak
tüm kuruluşlan ya sattılar, ya da et-
kisiz hale getirdiler. Çiftçi de soyu-
la, soyula battı. Şimdi can çekişi-
yor!..
Türk halkı fakirleşti...
1980 yılında darbe ile birlikte sö-
mürü çarkları ışlemeye başlama-
saydı, 30 milyona yakın çiftçimiz
yok olma tehlikesi ile karşı karşı-
ya kalmayacaktı. Milyarlarca do-
lar vererek tarım ürünlen ve et ıt-
hal etmeye gerek olmayacaktı. Ge-
lir dengeleri tersine dönmeyecek,
memurlarımız, ışçilerimiz, emekli-
lerimiz pazar yerlerinden atılmış
sebze ve meyveleri toplamaya-
caktı...Bir kesimde katrilyonlara
varan cirolar ve servetler oluşur-
ken tanm kesiminde çöküntü ve aç-
lık yaşanmayacaktı...
Vurgundan, soygundan yana
olanlarla, yardakçıları ve goy-
goy'culan zengin oldular... Hesap-
ları bankalara sığmaz hale geldi.
Ama Türk çiftçisi, memuru, işçisi,
emeklisi, esnafı fakirleşti...
Hükümet, "Özelleştirme" de-
di... Çiftçileri koruyan kuruluşlan ha-
raç-mezat hem de özel sektöre
sattı. Ardından 'serbeştpazar eko-
nomisi'ni savundu... Özel sektörü
serbest bıraktı, çiftçinin elini kolu-
nu bağladı.
Tam 16 sene tipik bir 'sömürü
çarkı' işletildi.
Şimdi pamuk gündeme geldi.
10 güne varmaz üretici pamuğu-
nu satacak yer aramaya başlaya-
cak. Çünkü borçlu. Bir an önce
satış parası ile bankadaki yüksek
faizli borçlannı kapatacak. Dahaes-
nafa. uçan kuşa borcu var... On-
ları da acele ödemek zorunda...
Bu nedenle hemen paraya ih-
tiyacı olacak. Eğer, hükümet ge-
rekli önlemleri almak için elini ça-
buk tutmazsa, destekleme karan
almazsa, prim uygulamasını yeni-
den başlatmazsa, Tariş, Çukobir-
lik, Antbirlik gibi kuruluşlara dü-
şük faizli kred1
sağlamazsa, piya-
sa bu yıl da tüccar ve sanayicinin
insafına kalacak... Milyonlarca üre-
tici, gene soyulacak. Hakkı olan tril-
yonlarca lira tüccar ve sanayicinin
kasalarına akacak!..
Pamuğun arkasından zeytın ve
zeytinyağında, ayçiçeğinde, tütün-
de, kışlık ürünlerde aynı numaralar
dönecek ve Türk tarımı ve
annın yıldızı parlayacak
v Trılyonlar
\ \ \ -J
\ v\ \
\ \ \ \ akacak
\ ^ N ^
\ \ \ \
İhracatımız
nasıl kurtulur?
Paranıza yön veren
HER PAZAR BAYINIZDEN ALMAYI UNUTMAYIHIZ