03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 EYLUL 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI REFAHYOL, zorunlu tasarruflan "enflasyonla tüketecek" 3 seçenekli ödeme planı hazırlıyor Nemalara 5-10 yılhk vadeFORMÜL 1: Anapara şubattan itibaren, nemalar ise ancak «lüm ve emeklilikte geri ödenecek FORMÜL 2: Anapara şubattan itıbaren maaşlara eklenecek tıksitlerle l yıl içinde, nemalar 10 yılda dağıtılacak. FORMÜL 3: Anapara ve nemalar maaşlara eklenerek 5 yılda tıksitler halinde ödenecek. A.NKARA (Cumhurivet Bürosu) - Hükümetın zorunlu tasarruf brikimlerinin geri ödenmesi konusunda hızırladıgı tüm formüllerde. nemalann en az 5 yıllık süre içinde veya emeklilikte verilmesi öngörülüyor. Ödemelenn 10 yıllık sürevedek yayıldığı formüller içın hükümet ıle sendikalann pazarlığa oturmasi bekleniyor. Geçen yıl şubat avında çıkarılan yasayla çahşanlar için sağlanan zorunlu tasarruf uygulamasından çıkma olanağı ise, REFAHYOL hükümetince hazırlanan yasa Cumhurbaşkanı'nca onaylanana ve yasadan alınan yetkkle yeni düzenleme yapılana kadar geçerlılığmı koruvor. Buna göre. maaş ya da ücretinden 6 yıl boyunca Zorunlu Tasarruf Fonu'na kesınti vapılan çalışanlar. sadece ana paralannı gen alarak, uvgulama dışı kalabilivorlar. Nemalar ise devlete kalıyor. Ayrca hükümet son yasadan aldığı yetkiyle veni bır düzenleme yapıncaya kadar. emekli olanlarda fonda biriken hesaptan nema ve anaparalannın tünıünü alma hakkına sahip bulunuyor. Hükümet. ücret ve maaşlardan yapılan zorunlu tasarruf kesintilerinı kaldırırken. çalışanlara birikimlerinin ödenmesi konusunda halen bir açıklama yapmadı. Alınan bilgilere göre. zorunlu tasarrufu teş\ik hesabında. 5 milvon 187 bini SSK've. l milyon 8% b'ini de Emekli Sandığı'na bağİı olmak üzere toplam 7 milyon 83 bin çalışanın birikimi yeralıyor. Hazine'nin hesaptaki 429 trilyon liraİık ana para ve nema toplamının şubat avına kadar yıllık vüzde 30 oranında faizli devlet kâğıtlannda bloke oldugunu bildirmesinin ardından. birikimlerin ancak mart ayından sonra geri ödenebileeeği kesinlık kazandı. Alınan bilgilere göre. hükümet çalışanlara birikimlerinin ödenmesi konusunda 3 formül hazırladı. Formüllerin tümünde. nemaların en az 5 yıllık sürede ödenmesini öngördüğü bildirildi. Hükümetin hazırladığı bildirilen 3 formül şöyle: -Çalışanlara ana paralan şubaf ayından itibaren odenmeve başlanaeak. Nemalar ise enıeklilik ya da Öliim halinde mirasçtlanna \erilecek. -Ana para ödemelerı şubat jundan ıtibaren maaşlara aktanlarak taksitler halinde I vıl içinde ödenecek. Nemalar 10 yıllık sürede dağıtılacak. -Ana para ve nemalar maaşlara dağıhlarak 5 vıl içinde taksitler halinde ödenecek. Çalışma \e Sosyal Gü\enlik Bakanı \ecati Çelik de dün Kocaeli de y aptığı açıklamada. her yıl şubat ayında yapılan olağan zorunlu tasarrufu teş\ık hesabındaki nemaların vüzde 5"inin ödenmeM uygulamasıvla ılgili olarak. "Nenıalann ilk taksiti şubatta ödenecek" dıyerek hedef saptırdı. Türk-lş'e bağlı sendikalann Ankara şube başkanlan dün yaptıklan toplantının ardından. zorunlu tasarrufu teşvik birikimlerinin ödenmemesı durumunda. evlem yapına kararı aldılar. Yapılan açıklamada. "Cretimden ve tüketimden gelen her türlii gücümüzü çeşitli protesto gösterileriv le. demokratik biçimde ortaya ko> ma konusunda ortak karar alınınıştır" Jenildı. Türkiye'deki konaklama tesisleri, Mısır ve Fas'taki tesislerden daha ucuz Tansu Çiller. bakanlar ve ekonomi bürokratlanvla dün bir toplantı yaptı. Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller 'Devlet sistemi çökmüştür' ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - 10 milyar dolar gelirbek- lenen birinci kaynak paketindeki projeler- den hiçbirini gerçek- leştiremeyen hükü- met. de\leti suçladı. DYP Genel Başkanı. Başbakan Yardımcısı ve Dışışleri Bakanı Tansu Çiller, "Devlet ststemi çökmüştür. Bu devletin Türkhe'nin sorunlarını çözmesi mümkün değildir" dedı. Kaynak bulamayan hükümet. dağıtmayı sürdürüvor. Çiller. dih de\ İet bakanlan Ufiık Smlemez, Na- fîz Kurt Sanayi \ e Ti- caret Bakanı Yalım Erez ile üst düzey ekonomi bürokratlanyla yap- tığı toplantının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, üzüm destekleme alıın fivatının geçen yıla göre vüzde 100e yakın oranda art- tınlarak 80 bın lıraya çıkanldığını söyledi. Çiller. Tekel'e üzüm destekleme alımlan için I3-I4 trilyon lira kaynak aktanlacağını sa- vundu. Dış borçlanmada da sorun olmadıgını sa- v unan Çiller. vurtıçindedö\ iz tah\ ıli satma pro- jesinin gelecek hafta şekillenecegini bildirdi. Çiller'in v ıl sonuna kadar dış borçlann öden- mesi için alınması gereken 2.5 miKardolar- lık dış borç gerek>inimine karşın. Alman- va'dan alınacak 150-200 milvon dolarlık kre- Tarım Bakanı Demirci Tarımda manzara iç açıcı değil' ANKARA (.eumhuriyet Bürosu) - Tanm ve Köy Işlerı Bakanı Musa Demirci. "'Tanmda manzara hiç iç açıcı değil" dedı. Türkıye'de • tarım politıkasının Tarım Bakanhğı'nca yürütülmediğini belirten Demirci. "Türkiye tarrnıında ciddi probiemler var" dive konuştu. Sorunlann üniversiteler, odalarve bakanlığın işbırlığıyle çözüleceğini vurgufayan Demirci. "TİGEM diye bir kuruluş var, köhnemiş vöntemlerle tarım yapıyor. TİGEM'in görevi bu değil" dedi. Kongrede konuşan Türkiye Ziraat Odaları Bırliği Başkanı Faruk Yîicel ise tanmsal • • mekanizasyonun temel sorununu tanm makinelen için verilen kredilerde uygulanan faizin yüksekliği olarak gösterdı. dıyi müjde olarak ver- mesi de "uluslarara- sı piyasalann Türki- ve've kapandığının** göstergesi olarak ni- telendirıldi. Çiller. halka gayrimenkul- lere karşılık. sertıfika \eya fon verilmesıne vönelik de bir çalış- ma yapıldığını bildir- di. ' Çiller. dün Ankara Sanayi Odası'nın Sin- can'daki organize sa- nayi bölgesınde yap- tığı incelemelerde devletin çöktüğünü söyledi. "Bu devle- tin, Türkiye'nin so- runlarını çözmesi mümkün değildir" di\en Çiller. şöyle ko- nuştu: "Türkije'nin bürukrasni ü/altnıasınm zamanı çoktan gel- miştir. Biz. de\letin elini üretimden yavaş ya- \-aş çekeceği/ ve de de> leti küçülteceğiz. Içim kan ağlıyor. Türkive, özelleştirmede hâlâ sos- valist ülkelerin gerisindedir. Bugüne kadar her özelleştirmt' \ apmav a kalktığımızda. yok ana- yasa,\ok Meclisdi> erekçalışnıalanınınengel- İediler." Çiller. hükümetin KOBl'lereteşvik verilme- sıni öngören karamameyı imza aşamasına ge- tirdiğini belirtti. Kaynak paketınden »onuç alamayan hükümetin. bütçe açığının 1.5 kat- riKon lirava ulaşabıleceğı vönündekı uyanlar üzerine. şimdı ıkınci bır "tasarrufpakeri" ha- zırladıüı öörenıldı. Avrupa,fiyatAfrika düzeyinde Ekonomi Servisi- Türkiye'de turistik konaklama fiyatlan Akdeniz ülkelerin- de kıyısı bulunan Kuzey Afrika ülke- lerinin gerisinde. Turizmciler. Türki- ye'nin uluslararası turizm pazannageç girmesinden dolayı altyapıda pek çok ülkenin ilerisinde oldugunu belirtirken. "Ancak. konaklama ücrvtleri altyapıda Türkiye'nin gerisindeolan Fas, Mısırgi- bi ülkeierden daha düşük" şek Iinde ko- nuşuyor. Cezayir, Mısır, Tunus ve Fas'ın. ulus- lararası turizm pazanna Türkiye'den çok daha önce girmiş oldugunu hatır- latan sektörtemsilcileri. söz konusu ül- kelerin turizmde söz sahibi Ispanya ve Portekiz'e yakınlığına da işaret ederek "Bu yüzden MerkezAvrupa 'dan bu üi- kelere ulaşım bü> ük problem olmuyor. Türkiye'de ise auçak parasının çoklu- ğu karşısında tesisler rekabet edebil- mek için konaklama maliyetini düşük tutarak özveride bulunuyor" yorumu- nu yapıyor. Ulaşımdaki dezavantajının yanı sı- ra tanıtım eksikliği de yaşayan Türki- ye"de konaklama tesisleri rekabette fi- yat kırma yolunu tercih ederken, Türk tesisleri ile sezon boyunca anlaşmaya- pan yabancı turoperatörleri de. uçak ma- liyetini çıkarabilmek için "son daU- ka" fıyatlarıyla Türkiye'deki konakla- ma tesislerini düşük fiyatlan kabule zorluyor. Böylece Avrupa'daki bir tıı- nst. 150-200 dolar arası değişen fiyat- larla Türkiye'de Akdeni/deki bir tatil beldesinde iki hafta geçirebiliyor. Turizm Yatınmcılan Derneği'nin iki aylık dergisindeyayımlanan ve TYD Araştırma Bölümü'ncekatalogfiyatla- n baz alınarak hazırlanan raporda da Tür- kiye'deki konaklama ücretlerinin Por- tekiz, \'unanistan. Mısır ve Fas'tan da- ha ucuz olduğuna dikkat çekildi. Akdeniz Otelciler Birliği Genel Sek- reteri Turgay Alp de altyapıda Türki- ye'nin Kuzey Afrika ülkelerinden ile- ride olmasına karşın. özellikle paket turlar söz konusu olduğunda. konakla- mada Türkiye"de çok büyük indirimle- regidıldiğini belirtiyor. Fas. Tunus. Ce- zayir gibi ülkelerin hem "Afrika'nın egzotik havası" imajını kullandığını. Yasa fiyatlan düzenleyecek Uzun bir süredir Meclis'te bekleyen "Turizm Otelciler Birlik" yasası da. haksız rekabeti önleyici tedbirler içeriyor. Akdeniz Otelciler Birliği Genel Sekreten Turgay Alp, milyarlarca dolarlık yatınmı olan konaklama sektörünün bir yasası olmadiğına işaret ederek, "Sektörde oto- kontrol \ok. fivat kırma ve haksız rekabet döviz kavbına neden oluyor, >asanın bir an önce çıkması lazıın" dedi. Alp. yasanın. tuııstık teMslerde öncelıklc turizm okullanndan yetişıııiş elemanlann ışe almnıasına olanak tanıdığını da belirterek. "Bö>lece hiçbir müteahhidin oğlu >a da tekstilci otele genel müdür olamayacak. Eskiden bu bö>leydi" scklınde konuştu. Fiyat indirimleri. tesisleri. geceliği S marka ııda \i'rmek zorunda bıraknor. hem bu ülkelerin Ispanya \e Portekiz ile birlikte, turizm pazanna Türkiye'den çok daha önce girdiklerini kaydeden Alp, Türkiye'nin merkez Avrupa'yj olan uzaklığının sörun \arartığına işa- ret ederek, şöyle konuştu: "Bir \lman turist Ispanya*va, hızlı trenle gidebili\or. İspama'ya, Porteki/'e giden turist de. Fas. Ceza> ir gibi ülkclere kola> lıkla ge- çebffivttr. O> sa Türkhc'ye «ek'bilnıek için ha\a>olunu kullanmalan şart. Tiirki- ye'ye uçak maliyeti \üksck olunca da. biz otelciler, tesis > öneticileri ll> atlarda özveride bulunu>orf Alp. Türkıye'deki le.sislerleanla^rna- ya \aran yabancı tıır operatörlerınin son anda. "uçak boş gitmesin" dıye fi- yat kınnalarmın da. Türkiye deki konak- lama ücretlerinin düşmesinın ikıncı bir nedenı oldugunu belirtti. Başlangıçta 400 dolarlık bir paket tıırun iki süzdo- lannın uçağa. iki \ üz dolarının konak- lamjya a\ rıldığırtı ıfade eden Alp. ştın- lan sö> ledr "l'çakta boş koltuk kalın- ca. uçuş nıaliyetini çıkarabilmek için son dakika satışlanyla fivatı \ü/ dolar kırnorlar. Bunun iki \üz doları gene uçağa a_\ nlırken, Türkiye'deki tesis yö- neticisi >üz dolarlık konaklama ücreti- ni kabule zorlannor. İ ç yıldı/lı bir te- siste uçağı fîrıanse etmek için, geceliği 8 marka tıda verilivor." İŞÇİNÎN EVRENÎNDEN ŞÜKR4N SONER Okuyup Üflesinler Erbakan Hoca'nın iktidaragelmesini. başarılı olma- sını çok ısteyenler, bugünlerde sabah akşam dua oku- yup üflesinler. Hoca'nın başının üzerinde büyük bir uğursuzluk var. Nereye elini atsa kuruyor. ters tepiyor. Refahlı adayların belediye başkanlıklanna seçilmesi uğurlu gelmişti. Örneğin üst üste bırkaç yılı kurak ge- çiren Istanbul'a bereketli yağmuriar gelmişti. Refahlı- lara sorarsanız yağmur duaları kabul olmuş, Tanrı be- reketini vermişti. Oy artışına da katkı yapmıştı. Hoca'nın başbakanlığı, Refah'ın hükümetteki iktida- rı ise böyle giderse tam tersine sonuçlar getirebilir. Hoca'nın Güneydoğu, Kürt, PKK. terör şorunlarına çözüm üretmesini kimse beklemiyordu ki. Önemli ola- nı, "Islamda buluşma, kardeşlik" sloganı ile muhalefet- te iken Kürtlerin ve PKK'nin kazanılmış sempatisini ko- rumak, ıdare etmekti. Bir de bu sempatiye, ilişkilere da- yalı, karşı taraftan bir iki jest geldi mi, Hoca'nın ve Re- fah'ın toplayacağı puanın hesabı olamazdı. Hoca'nın çıçeği burnunda başbakan iken. Kuzey Irak'taki şeyhlerle görüşmesı. Fethullah Erbaş'ın as- kerlerimizi almak üzere PKK kampına gitmesi. Iran'dan başlayan, gösterışlı. o kadar da gürültülü Müsluman ul- keler seferi hep bu hesaba dayanıyor. Fethullah Erbaş önüne aylardır tutsak askerlerimizi katmış, donse ne büyük reklam, hava olacaktı? Şu Apo ve PKK'nin yaptığma kalleşlik denir. Bir yandan Er- bakan'ın başbakan olmasına duyulan sevinç dile geti- rılecek, "barış" mesajları verilecek, gıdilirse askerlerin teslım edileceği haberlerı yollanacak. sonra da Erbaş, PKK'nin dünyaya vermek istediği bütün mesajlara araç olarak kullanılıp elı boş gonderilecek. Bir düşünsenize, bütün dünya, Erbakan'a çok yakın bır iktidar milletvekilınin PKK tezine göre "savaş esır- lerinı" almak üzere Kuzey Irak'taki kampa gittiğine. as- keri törenle karşılandığına ve de PKK'ye verilmiş söz- ler tutulmadıgı için eli boş döndüğüne tanık oldu. Fethullah Erbaş olayı neyse ne? Birkaç günde unut- turulacak bir skandal. Ya Saddam'ın Erbil'e çıkarma yapmasına ne demeli? Böyle şansızlık, böyle kötü bir zamanlama, uğursuzluk olabilir mi? Hocamız, Müsluman ülkelerı seferinden tam da ye- ni dönmüştu. Bakanlan ayrıca bir özel Suhye seferi yapmışlardı. Erbakan Hoca, bizi teröre karşı Iran-lrak- Suriye zirvesi. barış umudu ninnisi ile uyutmaktaydı. Iran'dan doğalgaz. Irak'tan petrol gelecek. Suriye su karşılığı PKK ve Apo'yu sınır dışı edecekti. Kuzey Irak'ta- ki Kürt liderler ise Erbakan'ın dostu şeyh, hocalar sa- yesınde Türkiye'nin çıkarlarına uygun ne gerekiyorsa onu yapacaktı. Ayrımında mısınız? ABD'nin, Batı'nın Ortadoğu çı- karları ve oyunlanna öylesine teslim olmuş ve uyum sag- lamışız kı. Saddam'ın Erbıl'e askeri çıkarma yapmasın- dan, sonuçlarından söz ediyoruz. Hâlâ Birleşmiş Milletler ve dünya ölçeğinde geçerii resmi sınırlara göre Erbil, Irak'ın toprakları içinde. Bel- li ki Saddam bile kendi topraklarının asıl sahıbinin ABD ve Batı oldugunu kabullenmiş. hareketi yaparken mak- sadınm sadece Barzani'ye yardım etmek oldugunu, askerlerini geri çekeceğini açıklıyor ve dün de geri dö- nüşü uyguluyordu. Neyse, konumuz bu değildi. Biz Hoca'nın başının üzerindeki ugursuzluğun derdindeydik. Hoca'nın düşlerinden olmamız yetmedi. Yorumcu- lar artık eylül ayı içinde açılmasına kesin gözü ile bakı- lan boru hattının açılmasının. kısmi ambargonun kal- dırılmasının çok zor oldugunu söylüyorlar. tabıı bu ül- kelerle duşlenen ticaretin de köküne kibrit suyu dökül- düğünü açıklıyoriar. Ortadoğu dengelennin attust oldu- gunu ve Türkiye'nin kelimenin tam anlamı ile açıkta kaldığını söylüyorlar. Türkiye'nin Kuzey Irak uzerinde- kı etkinliğini tümden yitirmesi de cabası. Hıç değilse ABD'nin denetiminde, Irak-lran ve Bar- zani - Talabani çatışmasının dışında kalabilsek. Çil- ler, yine kendini tutamayarak havalara gırıyor: Irak'a Er- bil'den geri çekilmesi için gerekli uyarıyı yaptıklarını söyleyerek bizi, hiç içinde olmadığımız bır kirli oyunun, olayın daha içine sokuyor. Birinci ekonomik paketin işi bitmiş. Dışandan. içe- riden beklenen sıcak paralar gelmemiş. Gecekondu af- fının sözü. bütün kentlerde akıl almaz yeni bir gecekon- dulaştırmayı hızlandırırken. para geleceği yerde hava alınacağı anlaşılmış. Şom agızlılara göre, Türkiye'nin kre- di notu henüz düşürülmese de olabilirliği bile işlerin ters dönmesıne yetmış... Kaynak için nereye el atılmışsa ku- rumuş... Gaiiba Hoca ve Refah'a nazar değdi. Kimi dinsizler, uğursuzlar (!). büyük. etkili bir büyü de yapmış olabilir- ler. En lyısı bol bol dua edilip okunup üflenmelı... ÇIFTÇI DOSTU / SADULLAHUSLMÎ Pamukta kavga başlıyor D0SYA: BANKACILIK SiSTEMİNİN ANALİZİ (6) NTatıftm E ge, Çukurova. Güneydo- ğu ve Antalya bölgelerin- de üretici ve işçi pamuk taıialarına girdi ve 1996 yı- lı ürünü pamuğun toplama işlemi başladı. Borsalara örnek olarak get/rilen ılk pamuklarda çeşitli tö- renlerte satışa sunuldu. Henüz ürün gelişi az olduğu için durum sakin. Ancak bir hafta, on güne kadar pamuk pıyasada bollaşacak ve alım-satımlar hızlanacak!.. Pamuk bölgelerinde her yıl ol- duğu gibi heyecan gene dorukta. Milyonlarca üretici, geçen yıl pe- rişan olmalarına yol açan "Çirkin piyasa oyunları"n\n tekrarlanma- sından korkuyor. Bu nedenle alım fiyatlarının bir an önce açıklanma- sını ve gerekli önlemlerin ahnma- sını istiyor!.. Üreticınin bu yıl bir başka sıkın- tısı daha var. Bazı bölgelerde ve- rim düşük. Geçen yıl Türkiye'de iş- lenmiş pamuk rekoltesı 837 bın ton olarak gerçekleşmişti. Bu yıl ise 787 bin ton bekleniyor.. Eğer, ye- terli bir fiyat bulamazsa, verimi dü- şük olan üretıcıler buyük bir dar- beyemişolacak!.. Hükümetin pamuk konusuna yaklaşımı ve bugüne kadar olan ge- lişmeler üreticileri sevindırecek gi- bi gözükmüyor. Zira, bu yıl destek- leme alımlannın yapılmayacağı an- laşıldı. Ağızlarda dolaşan alım fi- yatlan da pek iç açıcı değil. Ayrı- ca. hem devlet hem de üretici içın son derece önemli olan 'primsis- fe/n/'nden söz eden yok... Destekleme; tarım kesiminin kanıdır, canıdır. Dünyanın tüm ül- keleri, bu nedenle tarım kesimine avuç dolusu paralar akıtmıştır. Ül- keter, bu desteklemeyi enayı ol- duklarından değil, gerektiği içın yapmıştır. Hâlâ da yapmaktadır. Btgüne kadar hiçbir ülke destek- leme yapmadan tarım kesimıni özel sektörün sömürüsünden kur- taramamıştır. Nitekim. 1980 yılına kadar Tür- ki>e'de de destekleme yapıldığı Pamuk bölgelerinde her yıl olduğu gibi heyecan gene dorukta. için tarım sürekli büyümüş ve ge- lişmiştir. Ekonomiye katkıda bu- lunmuştur. Ciddi ve yansız bir araş- tırma. sanayimizin gelişmesinde detanmın itici gücü oldugunu or- taya çıkaracaktır. Tanmsız kalkınamayız Türkiye, tarım açısından çok şanslı bir ülkedir. Dünyanın en iyi pamuğunu. en iyi zeytınini ve zey- tinyağını. en iyi fındığını. en iyi buğ- dayını, arpasını, yulafını. mısınnı, en iyi fıstığını. sebzesini. meyvesini Türkiye'de yetiştirmek mümkündür. Üstelik, 16 yıldan beri tarım dışlan- dığı ve özel sektörün sömürüsü- ne terk edildiği halde. kalite açısın- dan dünya ülkeleri ile başa baş mücadele vermeye çalışıyor!.. Eğer. tarım kesiminin geliri özel sektörün kasalarına akacağı yer- de üreticınin cebinde kalabilsey- di, hiçbir üründe dünya ülkelerinin bızimle başa çıkması mümkün ola- mazdı. Ulkemizın ınsanları zengin olur, bütçemız de düzelirdi. Türki- ye de dış ülkelere avuç açmaktan, borçlu olduğu ülkelere sıyasi taviz- lervermekten kurtulurdu. Hastanelerımizdek 1 hastalara, Avrupa ve Amerika'da olduğu gi- bi iyi bakabilirdik. Eğitimde ham- le yapabilirdik. Yatırımlarımız ar- tardı. işsizlik yok denecek kadar azalırdı. Polis kadrolanmız yasala- ra daha saygılı ve bağlı olarak güç- lenirdi. Sanayici, işadamı ve es- nafa daha çok iş imkânları açılır- dı. Demokrasi ve insan hakları ar- tık tartışılamayacak kadar güçle- nirdi. En önemlisi Refah Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi gibi çağ- dışı siyasal eğilimler gelişemezdi. Hiç olmazsa iktidar ortağı olamaz- dı. Daha da kötüsü siyasal çıkar- ları uğruna irtica kapılarını açabi- len Tansu Çiller gibi bir başba- kan veya başbakan yardımcısı ola- mazdı. Olsa bile yerinde kalamaz- dı... 1980 yılı darbecilerinin sivil yar- dakçılan, koltuklara oturabilmek ve ceplerini doldurabilmek için 'goygoy'culuk yaptılar. Özelleştir- me bahanesi ile çiftçiyi koruyacak tüm kuruluşlan ya sattılar, ya da et- kisiz hale getirdiler. Çiftçi de soyu- la, soyula battı. Şimdi can çekişi- yor!.. Türk halkı fakirleşti... 1980 yılında darbe ile birlikte sö- mürü çarkları ışlemeye başlama- saydı, 30 milyona yakın çiftçimiz yok olma tehlikesi ile karşı karşı- ya kalmayacaktı. Milyarlarca do- lar vererek tarım ürünlen ve et ıt- hal etmeye gerek olmayacaktı. Ge- lir dengeleri tersine dönmeyecek, memurlarımız, ışçilerimiz, emekli- lerimiz pazar yerlerinden atılmış sebze ve meyveleri toplamaya- caktı...Bir kesimde katrilyonlara varan cirolar ve servetler oluşur- ken tanm kesiminde çöküntü ve aç- lık yaşanmayacaktı... Vurgundan, soygundan yana olanlarla, yardakçıları ve goy- goy'culan zengin oldular... Hesap- ları bankalara sığmaz hale geldi. Ama Türk çiftçisi, memuru, işçisi, emeklisi, esnafı fakirleşti... Hükümet, "Özelleştirme" de- di... Çiftçileri koruyan kuruluşlan ha- raç-mezat hem de özel sektöre sattı. Ardından 'serbeştpazar eko- nomisi'ni savundu... Özel sektörü serbest bıraktı, çiftçinin elini kolu- nu bağladı. Tam 16 sene tipik bir 'sömürü çarkı' işletildi. Şimdi pamuk gündeme geldi. 10 güne varmaz üretici pamuğu- nu satacak yer aramaya başlaya- cak. Çünkü borçlu. Bir an önce satış parası ile bankadaki yüksek faizli borçlannı kapatacak. Dahaes- nafa. uçan kuşa borcu var... On- ları da acele ödemek zorunda... Bu nedenle hemen paraya ih- tiyacı olacak. Eğer, hükümet ge- rekli önlemleri almak için elini ça- buk tutmazsa, destekleme karan almazsa, prim uygulamasını yeni- den başlatmazsa, Tariş, Çukobir- lik, Antbirlik gibi kuruluşlara dü- şük faizli kred1 sağlamazsa, piya- sa bu yıl da tüccar ve sanayicinin insafına kalacak... Milyonlarca üre- tici, gene soyulacak. Hakkı olan tril- yonlarca lira tüccar ve sanayicinin kasalarına akacak!.. Pamuğun arkasından zeytın ve zeytinyağında, ayçiçeğinde, tütün- de, kışlık ürünlerde aynı numaralar dönecek ve Türk tarımı ve annın yıldızı parlayacak v Trılyonlar \ \ \ -J \ v\ \ \ \ \ \ akacak \ ^ N ^ \ \ \ \ İhracatımız nasıl kurtulur? Paranıza yön veren HER PAZAR BAYINIZDEN ALMAYI UNUTMAYIHIZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle