Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç 0
Gene! Yavın Koordmatörü Hikmct
Çetinkava # Yazıişleri Müdurlerı
Ibrahim Yıldız, Dinç Ta\anç (Sonımlul
• Haber Merkezı Müdüru Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen. Fikret Eser
Dı> Haberler: Şinasi Danışoğltı 0 istıhbarat:
Cengiz Yıldırım 0Ekonomı Bülent Kızanlık
0 Kültür: Handan Şenköken 0 Spor
Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sanıi
Karaören 0 Duzeltme . Abdullah } azıcı
0 Fotocrat Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge:
Edibe Suğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç
YavınKunılu
Orhan Erinç, Oktav Kurtböke.
Hikmet Çetinka\a. Şükran Soner.
Ergun Bala. Dinç Tayanç. İbrahim
V. ıldız. Orhan Bursalı. Mnstafa
Balba>.Hakan Kara.
AnkaraTemsıleısr.MustafaBalbay#HaberMûclunr Ooğan
Akın Atatürk Buh an No 125, Kat:4. BakanlıkJar-Ankara Tel
4195020 (7 hat). Faks. 419502? • İzmir Temsılcısı
Serdar Kmk. H. Zı>a BK 1352 S 2 3 Tel- 4411220.
Faks: 4419117 • Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu.
inönüCd 119S. No:l Kat:l.Tel. 3522550. Faks: 3522570
Muessese Müdunr Erol Erkut 0
Koordmatör Ahmel Korulsan 0
Muhasebe: Bülent V ener 0 Idare
Hüseyiıı Gürer 0 Işlerme Önder
Çelik 0 Bılgı-İslem: Nail İnal 0
Bılgısayar Sıstenr Mürihet Çüer
MEDYA C: • Vönetım Kurulu
Başkanı - Genel Mudur Gülbin
Erduran 9 Kcx>rdınaıor Reha
Işnman # Genel Mudur Yaıdımcısı:
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
5139580-513 8460-61.Faks 5118466
)a>ımla\an vc Basan: Yenı Gun Haber Aıansı. Basın \e Yayıncılık A 5
TûrkocaŞı Cad İ1 41 Cağaloâlu 34334 Isl PK 246 lsıanbul fei (0 212) 512 05 05 liOhal) Faks (0 2i:ı 513 85 vi 3EYLÜL1996 İmsak: 4.56 Güneş: 6.26 Öğle: 13.11 Ikindi: 16.48 Akşam: 19.42 Yatsı: 21.05
'Yetecek kadar
beyin
• ANKARA (Cumhuriyet
. Biirosu)-Cumhurbaşkanı
Sülevman Demirel. Türkıye
1. Zekâ Oyunlan
Yanşması'na katılan
öğrenci ve yöneticileri
Çankava Köşkü'nde kabul
erti. Demirel, bilgi
toplumunun şartlarını
meyciana getirmenin her
ülkenin önemli
hedeflerinden biri
olduğunu. Türkiye'nin de
bu gayret ıçinde
bulunduğunu söyledi. Ünlü
düşünür Descartes'ın,
"Allah herkese yetecek
kadar beyın veriyor"
sözlenni de hatırlatan
Cumhurbaşkanı Demirel,
"Bürün olay bunu
kullanmaktır. Insan beynini
iyi kullanmak. ilmı \e
bilgjyi iyi kullanmak. refah
demektir" diye konuştu.
Kelaynaklaruı
göçü
• BİRECİK(AA)-
Dünyada nesli giderek
tükenen. Türkiye'de sadece
Şanhurfa'nın Birecik
ilçesindeyaşıyan
kelaynaklardan 12'si Nil
Vadisi'negöç erti.
Yetkililer. Nil Vadisi'ne
geçen yılgöçeden 19
kelaynaktan hiçbirinin geri
dönmediğini söylediler.
Üretme çiftliğindeki 9
kelaynaktan 5'inin Ankara
Atatürk Orman Çiftliği'ne,
4'ünün de Istanbul'daki
özel bir hayvanat bahçesine
gönderildiğinı bildiren
yetkililer, çiftlikte şu anda
53 kelaynak bulunduğunu
belirttiler
Dalan, gen
teknolojisinde
• ANKARA (ANKA)-
Bedrettin Dalan, kurucu ve
başkanı olduğu tstek Vakfı
aracılığıyla gen teknolojisi
alanına giriyor. Şirketın gen
mühendislığı ve
biyoteknoloji ile ilgili
alanlarda hertürltT
araştırma. geliştirme
hizmetlenni yapacağı.
eğitim öğretim programlan
düzenleyeceğı. bu alanda
teknoloji transferi yapacağı
bildirildi. Şirketin ilk
yönetim kurulunda Nakım
Kemal Izlerbaşkanlığa,
Şahin Tosuner ve Nevzat
Yurdusev üyeliğegetirildi.
7.5 metnelik
baston
• SELÇUK(AA)-
Zonguldak'ın Devrek
ilçesinde. ünlü baston
ustası Raşit Korum'un 6
yardımcısıyla birlikte
yaptığı 7 metre 52 cm
boyundaki dev baston Efes
Müzesi önüne dikildi.
Korum. üzerinde Atatürk
portresi. Türk bayrağı ve
kobra yılanı figürü bulunan
9 cm çapında yekpare çam
ağacından yapılan bastonla
Guinness Rekorlar
Kitabı'na girmeyi
amaçladıklannı söyledi.
Selçuk'a armağan edilen
dev baston yerli \e yabancı
turistlerin büyük ilgisini
çekiyor.
Kim VVilde'm
düğünü
• LONDRA(AA)-Ünlü
Ingiliz pop şarkıcısı Kim
Wilde. hafta sonu evlendi.
Londra'da geçen sezon
sahneye konan Tommy
müzikalinde baş oyuncu
olarak yer alan Wilde ve eşi
Hal Fovvler. müzikalin
provalan sırasında
tanıştılar. Sahnede siyah
deri kıyafetlerle rock
söyleyen Wilde. nikâh
törenini geleneksel bir
şekilde yapmayı tercih erti.
Beyaz. sade bir gelinlik
giyen 35 yaşındaki star ve
28 yaşındaki eşi Fovvler. bir
kilisede evlendikten sonra
annesinin çiftlik ev inde bir
davet verdiler.
Çumra'ya müze
• KONYA(AA)-
Kflnya'nın Çumra ilçesi
Belediye Başkanı Recep
Konuk, ilçelerinde bir
ınıtmüze' yapılacağını
bildirdi. Konuk.
Catalhöyük'ten çıkanlacak
ruluntuîann. Çumra
Müzesi'nde sergileneceğini
söyledi. Çatalhöyük'ün
Ainyada korunması
şreken 30 tarihi yer
arasında bulunduğunu
ielirten Konuk. şunlan
iaydetti: "Çatalhöyük,
Jünyada ilk yapılan duvar
resimlerine sahip olması
sdeniyle Guinness
Rekorlar Kitabı'na girdi.
ı/nca Taç Mahai. Eyfel
kulesi gibi tarihi eserler
rasında bulunmaktadır."
Türkiye'deki hidrolik potansiyelin sadece yüzde 29'undan yararlanıldığı belirtildi
'Elektrik kesiııtileri aldafmaca'
Mahkemenin verdiği süre doldu
Termik santrallar 'tam gaz'
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA-Aydın Idare Mahkemesi'nin Ya-
tağan, Yeniköy ve Gökova (Kemerköy) ter-
mik santrallan ile ilgili verdiği kapatma ka-
rannın uygulanmasına yönelik 30 günlük sü-
re doldu. Ancak santrallarda üretim dün de sür-
dü. Yatağan Termik Santralı Müdür Yardım-
cısı Mehmet Arslan. -Bize bir talimatgelme-
di"derken Muğla Valisi A. Cemil Serhadlı da
"Hükümet ne emrederse biz onu yaparız. Biz.
devlet için başımızı koymuşuz" dedi.
izmir Çevre Hareketi Avukatlan tarafın-
dan açılan dava sonunda Aydın Idare Mahke-
mesi'nin verdiği kapatma karannın ardından.
Eneıji Bakanlığı ile diğerdavalılann itirazı-
na Aydın Bölge Idare Mahkemesi tarafından
da 'ref karan verildi, ancak üc termik sant-
ral çalışmaya devam ediyor. Aydın Idare Mah-
kemesi'nin karan 2 Ağustos 1996 tarihinde
Enerji Bakanlığı ile diğer davalılara tebliğ
edildi. Tebliğin ardından 30 günlük kapatma
süresi dün doldu.
Santralların kapatılıp kapatılmayacağı ko-
nusunda kendisiyle görüştüğümüz yetkililer-
den Yatağan Termik Santralı Jşlerme Müdür
Yardımcısı Mehmet Arslan. bu konuda bakan-
lıktan kendilerine herhangi bir talimat gel-
mediğini belirterek şunlan söyledi:
"Bakanlığa karann tebiiği, 2 ağustosta >a-
pddı. Bize ise 12 ağustosta. Belki de kapatma
işiemi 12 eylülde vapılır. Ama ben >ine de bu
santrallann kapatılacağına ihtimaİ vermiyo-
rum. Şu anda üc santral çalıştığı halde enerji
sıkıntısı var. Eğer bu santrallar kapatılırsa
Güney Ege felç olur."
Arslan. Yatağan Termik Santralı ile ilgili de-
sülfirizasyon ihalesinin yapıldığına dıkkati
çekerek "Tesisi Türk Giiriş ile Alnıan Bishof
flrmalan kuracak. Şu anda temel hazırlıkla-
n sürüyor. Bir iki ay içinde temel atılır. Mah-
kernenin istediği tesis kuruluyor. o zaman ka-
patma\a negerek *ar?" dedi.
Hükümet ne derse onu yapanz
Santrallann kapatılıp kapatılmaması konu-
sunda hükümet ne derse onu y apacaklannı be-
lırten Muğla Valisi A. Cemil Serhadlı da
"Mahkeme karan uygulanmazsa davalıiann
bir yıl hapiscezası istenıi> le yargılanmalan söz
konusu"anımsatması üzerine."Biz devlet için
başımıa koymuşuz. Hükümet ne derse onu ya-
panz. Bölge İdarv Mahkemesi'nin itira/ımı-
za ret karan da henüz elimize ulaşmadı. Ba-
kanlıgın talimatını uvgularız" dedi.
Bu arada DYP Muğla Milletvekili, Sanayi
ve Ticaret Bakanı Yalım Erez de bir açıkla-
ma yaparak çevrecilere tepki gösterdi. Erez.
" Böyleçe\recilikolmaz. Ben de çe\recKim,ama
akılsız çevreci değilim. Çe\ re korunurken sa-
nayinin dedüşünülmesi gerekir'" diye konuş-
tu.
HAZAL ATEŞ
ANKARA - Türkiye'nin enerji darboğazına
gireceği gerekçesiyle "nükleer santral"
yapımı dayatılmaya çalışılırken ülkedeki
kullanılabilir hidrolik potansiyelin sadece
yüzde 29'undan yararlanıldığı öğrenildi.
Elektrik Mühendislen Odası (EMO)
Örgütlenme Sekreteri Kubila> Özbek.
Türkiye'nın sahip olduğu toplam 21 bin 137
megavat kurulu enerji gucünün yüzde
45'inin hidrolik enerji olduğuna dikkat
çekerek. "Hükümet. enerji darboğazı iddiası
ile nükleer santrallara zemin hazırlıvor"
dedi.
EMO Örgütlenme Sekreteri Özbek.
Türkiye'nin enerji darboğazına girmesinin
söz konusu olmadığını kaydederek.
"İ Ikemiz ihtiyacının üzerinde yüzde 50
oranında enerji üreriliyor. Sorun, enerjinin
yokluğu değil. iletim ve tüketim hatlannın
işletilememesinden ve eleman
yetersizliğinden kaynaklanıyor. Üretilen
elektrik tüketiciye dağıtılırken ortalama
yüzde 28 oranında enerji, elektrik hatlannda
kayboluyor" diye konuştu.
Hatlardaki bozukluk
Özbek. son günlerde Ankara, Adana,
Antalya başta olmak üzere bazı şehirlerde
meydana gelen elektrik kesintilerine dikkat
çekerek bunun iletim ve üretim hatlanndaki
bozukluklukiardan kaynaklandığını söyledi.
Türkiye'de kullanılabilir hidrolik
potansiyelin sadece yüzde 29'unun
kullanıldığını vurgulayan Özbek. "Bugün
nükleer enerji çığırtkanbğı yapılıyor. Nükleer
santralın temeli bugün arıLsa, 15 yıl sonra
• Elektrik Mühendislen Odası
Örgütlenme Sekreteri Kubilay
Ozbek "Üretilen elektrik,
tüketiciye dağıtılırken ortalama
yüzde 28 oranında enerji,
. hatlarda kayboluyor" dedi.
hizmete geçecek. Oysa. hidrolik enerjinin
kuUanunı daha kolav Yapımı ve çalıştırılması
sürecinde dışa bagımlı olunmayacak, bugün
hidroelektrik santralını kendimiz
yapabiliyoruz" açıklamasını yaptı. Özbek.
termik santrallar konusunda da, "Yağışlann
az olduğu kurak dönemlerde hidroelektrik
sanrrallarında ortaya çıkan açığın termik
santrallaria kapatılması söz konusu. Ancak
Orhaneli, Gökova, Vatağan ve Kemerköy'ün
kurulma mantığı farklı. Bunlar bölgeyî
katlediyor. Bunlann yapıidığı dönemde
Türkiye'nin termik kaynağa ihtiyacı yoktu.
Başka yöntemlcrle karşılanabilirdi"
görüşünü kaydetti.
Türkiye'nin toplam kurulu enerji gücünün
21 bin 137 megavat olduğunu kaydeden
Özbek, bunun yüzde 45'inin hidrolik enerji
olduğunu söyledi. Özbek, "Türkiye'nin
kullandığı güç ise yaklaşık olarak 12 bin
megavat Gerisi yedek, kullanılmayan
kapasite. Türkiye'nin kullanılabilir hidrolik
potansiyelinin yüzde 29'u kuUanılabiIivor"
dedi. Türkiye'deki elektrik sıkıntısının,
temelinde 1980'li yıllarda yapılan "ölii
santral yatınmlan'
1
ndan kaynaklandığını
kaydeden Özbek, şunlan söyiedi:
"Bugünkü hükümet programında da
enerjiye yapılan kamu yatınmlannın yüzde
19'dan 22'lere çıkanlacağı kaydedilerek yerli
kay naklaria bunun yapılacağı kaydediuniş.
Burada bir yalan söz konusu. Nükleer
santral, yerii kaynaklarla y apılamaz. Enerji
konusunda aldatmaca söz konusu. Nükleer
santralın kurulmasına yönelik bir operasyon
söz konusu. Türkive hidrolik sanrraUar
yaparak olası enerji sorununu çözebih'r.
Ancak, Batılı ülkeler nükleer santrallan
gelişmekte olan ülkelere pazarlamaya
çalışıyorlar. Kısacası nükleer sa\ unmaJarı,
aslında dünyadaki sermaye güçlerinin
dayatmasıdır."
^esintiler uyan'
EMO Örgütlenme Sekreteri Özbek. Bursa
Orhaneli Santralı'nın 1.5 yıl önce mahkeme
karan ile kapatılmasının ardından,
yetkililerin yöre halkından intikam almak
için 1 ay elektrik kesintisi uyguladıklannı
ammsattı. .
Özbek. "Gökma, Yatağan ve Yeniköy
santrallannın açılması için Ege bölgesindeki
halkı cezalandırmak için yöre halkını
elektriksiz bırakabilirter. Harta, bunu ülke
genelinde başlatabilirier" diye konuştu.
Ozbek, hükümetin de nükleer santrallara
zemin hazırlamak amacıyla elektrik
kesintısıne gidebileceğini belirtti. '
İrarTdan elektrik alımı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Recai
Kutan. lran'dan önceki günden itibaren 150
milyon kilovat saat elektnk alımına
başlandığını bildirdı. İran'dan elektnk
alınmasına ılişkin görüşmeler Başbakan
Necmettin Erbakanın büyük tepki toplayan
Tahran gezisi sırasında ele alınmıştı.
Yusuf Çamdalı, yılın 6 ayını kendi yaptığı ufacık adasmda geçiriyor
Dalyan Koyu'ndaki Robinson Crusoe
• 37 yaşındaki
Çamdairnın
adasında yataktan,
mutfak
malzemelerine,
gömlek
askılanndan aküye
dek bir insanın
gereksinme
duyacağı pek çok
şey bulunuyor.
DENtZ DERİNSU
Robinson Crusoe... Ro-
man kahramanı... Çocuk
klasikleri arasında yer al-
mış, tek başına yaşadığı
adasında doğaya. yaşama
karşı tek başına verdiği mü-
cadeleyle belki de çoğu-
muzun zaman zaman im-
rendiği bir hayata imza at-
mış Daniel Defoe'nun ya-
rattığı tip...
Robinson Yusuf ise biz-
den biri... Ya da asıl adıy-
la Yusuf Çamdalı... Aya-
yorgi Koyu'nun komşu ko-
yıı Dalyan'a yerleşen Robinson Yusuf'un Ro-
binson Crusoe"dan tek farkı, adasını kendi
yapmış olması...
Dalyan Köyü'nden tepeleri aşarak Ayayor-
gi "yi aradığımız sıcak bir yaz gününde, ayak-
lanmızbizi Dalyan Koyu'na yönlendirdi. Ko-
ya tepeden baktığımızda akJımıza Sezen Ak-
su'nun seslendirdiği bir Yunan bestesi geldi:
"Kalbim Ege'de kaldı" Öyle ya, tatil sona er-
diğinde biz buralardan nasıl aynlacaktık? (Bal
gibi de aynldık)
Koyda uzaktan dikkatimizi çeken bir nok-
ta. denizin ortasındaki taş yığını oldu. Bu nok-
taya yaklaştıkça yığın demenin biraz haksız-
lık olduğuna inandık. Evet. taşlardan denizin
ortasına yapılmış küçük bir yerleşim alanıy-
dı. Yatağıyia, mutfak malzemeleriyle, gömlek
askılanyla, hatta aküsüyle bir insanın araya-
cağı pek çok şey burada vardı. Biz etrafı in-
celerken. sıcak birses kulağımıza geldi: "Buy-
YusufÇamdah'nınyaşadığı adacık. uzaktan ta^ > ığını «ibi görülüyor. 'Adanın'çeşitli yerlerinde Muazzez Erso\, Bülent Ersw, Nilüfer, HünerCoşkuner'in
fotoğraflan asılı. Bunlar, Robinson YusuFun en se>diği sarkıcılar. Aküsü ve teybi sa\esinde zaman zaman müzik bile dinliyor.
run bir kah\e ikram edeyim"
Böyle tanıştık Izmirli Yusuf Çamdalı'yla.
•Robinson' lakabını Dalyan köylülerinin ken-
disine taktığını söyleyen Yusuf 37 yaşınday-
dı. löyaşından beri. bir başka deyişle 21 yıl-
dır bu koyda kendi deyimiyle 'karnp' yapıyor-
du. En çok askerliği nedeniyie gelemediği 2
yaza üzülüyor. Bu arada, adanın ortasına ya-
pılmışbetonda 'Maria Adası' yazısı gözümü-
ze ilişiyor. Noneçli Maria, Yusuf'un yakla-
şık 10 yıllık kız arkadaşı. Ülkesinde beden
eğitimi öğretmenliği yapan Maria'nın Yu-
suf "u ziy arete geldiğı zamanlar. 'bİ2inı Robin-
son'un en mutlu günleri.
Ma>is başında geliyor
Her yıl mayıs ayı başlarında Dalyan Ko-
yu'na gelen Yusuf en az 15 gün süreyle kış
yüzünden dağılan adasını toparladığını söy-
İüyor. Ya maddi destek... Yusuf bunu içtenlik-
le yanıtlıyor: "Yılda yaklaşık 6 ay burada ya-
şıyorum. Ancak durumu iyi olan ailemin des-
teği olmasa bu hayatı süremem. Yaşım ileıie-
diği için zaman zaman bana karşı çıkanlar
oluyor. Bu yönde bazı düşüncelerim var. Tek
emin olduğum nokta şehir havatının bana gö-
re olmadığı."
O bize bunlan anlattıkça biz konuyu adası-
na getinneye çalışıyonjz. Yemek. içme suyu
gibi problemleri nasıl çözdüğünü merak edi-
yoruz. Etrafta az da olsa çadır kuranlan gös-
tererek. "Buraya yıllardır aynı insanlar gelir
ve biz birbirimizi tanınz. Komşulanm bana her
konuda yardımcı oluyor." Ya geceleri üşümü-
yor musun? "Hayır,artıkburadakitümdoğa
koşullanna alıştım. Zaman zaman artan rüz-
gâr tek sıkıntım. Ancak onunla da baş etmeyi
Öğrendim" diyor ve pilav pişirdiği 4 tarafı ör-
tülü ocağını gösteriyor. Dünyadan nasıl haber
aldığını sorduğumuzda. "Fazlabirşey merak
etmivorum. .\küm var. Teybimden zaman za-
man müzikdinliyorum.okadar"yanıtını alı-
yoruz. Bu arada 'adanın'çeşitli yerlerinde fo-
toğraflan asılı Muazzez Ersoy.Bülent Ersoy.
Nilüfer. HünerCoşkuner. Robinson Yusuf'un
en sevdiği sarkıcılar.
Ya adasına karşı çıkılırsa...
Yusuf'un en büyük korkusu, bir gün bu ada-
sına karşı çıkılması. Şimdiye kadar kimsenin
bir şey demediğine dikkat çeken adalı, "Be^
ki benim gibi biri daha çıksa izin vermezier. .An-
cak şimdilik kanşanım yok" diyor.
^'usuf'un ikram ertiği kahvelerimiz bitti-
ğinde. yola koyulmak üzere müsaade istiyo-
ruz. Yusuf'u, Maria sı için adasını duzenlemek
üzere bırakıyoruz. O artık. eylülde geleceği-
ni söyleyen Maria'nın yolunu gözlüyor. Yak-
laşan kış nedeniy le Izmir'e dönecek olması onu
oldukça üzüyor...
PI5 IfLER!
Gecekondularda
4
haklar'
anlatılıyor
NECATtAYGIN
İZMİR-lzmir Barosu bünyesinde oluşturu-
lan Insan Haklan Hukuku ve Hukuk Araştır-
ma Merkezi görevlileri. gecekondularda otu-
ran yurttaşlaraanayasal veyasal haklannı "İn-
san Haklan Eğitimi Projesi"
1
çerçevesinde an-
lattılar. Gültepe'de düzenlenen söyleşilerde
avukatlar. yurttaşlardan "susma" \ e ~av ukat
isteme" haklarında ısrarlı olmalannı istediler.
Söyleşilere katılanlar ise gözaltında. avukatla-
nti saydığt haklann hiçbirinin uygulanmadıgm-
dan yakındılar.
İzmir Barosu Insan Haklan Hukuku \e Hu-
kuk Araştırma Merkezi. Avrupa Birliği'nin
parasal desteği ile gerçekleştirilecek olan "fn-
san Haklan Eğitimi Projesi" uygulaması 7 ey-
lül tarihine değin sürdürülecek.
Merkez yöneticilerinden Av. Mehmet Nur
Terzi. projenin uygulanmasında 30 gönüllü
avukatın görev aldığını, bu avukatlann 5'er
kişilik gruplar halinde çalıştıklannı belirterek
şubilgileri verdi: "Varoşlardaoturanyurttaş-
lanmız insan haklan konusunda temel hakla-
nnıbilmiyorlar. Bizimamacımız.CMLKkap-
samına giren temel haklannı söyleşilerle anlat-
mak ve bilgilendinnektir. Onlaragözamnaalın-
dıklannda 'susma' ve "avukat isteme' hakla-
nnın olduğunu anlatacağız."
14. 'Akademik
Hafta' başladı
İstanbul Haber Servisi - Cerrahpaşa Tip Fa-
kültesiKulak-Burun-Boğaz(KBB) Anabilim
Dalı tarafından 28 yıldan beri düzenlenen
"Akademik Hafta", çeşitli ülkelerden bilim
adamlannın katılımıyla başladı.
2 yılda birgerçekleştirilen haftada "Pediat-
rikÖtolarengoloji
1
" konusu ele alınıyor. Sem-
pozy um Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen. bu
yılki oturumun Dünya Kulak-Burun-Boğaz
Federasyonlan Başkanı Prof. Dr.Orhan Su-
naradınayapıldığını söyledi. KBB Anabilim
Dalı kurucusu Prof. Dr. Hikmet Altuğ ise böy-
le bir sempozyıımun Türkiye'de o yıllarda go-
rülen bılimsel çalışma eksikliğinden doğduğu-
nu belirtti.
Psikolog Hite, bazı erkeklerin âşık olduklan kadına neden kaba davrandıklannı anlattı
Erkek seydiğmi yerden yere vurur
e-posta : tan (a vol. com. tr
Çeviri Servisi - Birçok erkek ev liliğinde.
uzun süreli ilişkisinde ya da deliler gibi âşık
olduğu kadının yanında ters. soğuk \e an-
layışsızolur. Sevdiklerini iddia ettikleri ka-
dınlan aşağılayan. hatta onlan döven birçok
erkek vardır.
Birçoğu ilişkiye girmekten kaçar ya da sev -
digikadinibirakipbirbaskasiylaevlenir.be-
raber olur. Erkeklerin birbirleriy le konuşur-
ken en çok kullandıklan sözler. "yakavı pa-
çayı kaptırmak', 'kılıbıklık', 'hanım köylü
olmak'gibi kadının egemenliğini erkek adı-
na aşağılayan şaka yollu yakıştırmalardır.
Bu genel davranış örneğini Spiegel Spe-
cial dergisinin ağustos ayı sayısında. uzman
psikolog Shere Hiteyorumlamış.
Birçok erkek çocuğun küçüklüğü, bilinç-
sizce de olsa çok yoğun bir şekifde. anne-
siyie ilişkileri ve duygusal bağı çevresinde
yoğunlaşır. Cocukluklannda erkekler ken-
dileriniannelerineçokyakın hissederler. Ve
zamanlannın çoğunu babalanndan fazla an-
neleriy le geçirirler.
Buluğ çağına geldiklerinde ise toplumun
'annelerinin eteğinden" ayrılmalan yönün-
de yaptığı baskıyla karşı karşıya kalırlar.
Çevrelerinden ve arkadaşlarından 'hanım
evladı', "ana kuzusu" gibi nitelemeler duy-
maya başlarlar. Erkek çocuklardan. erkek-
liğe geçiş sürecinde bir kadının kanatları al-
tından çıkmaları ve erkek olarak yeni kim-
• Erkek çocuklardan, erkekliğe geçiş sürecinde annenin kanatları
altından çıkmalan ve erkek olarak yeni kimliklerine bağımsız bir
şekilde başlamalan beklenir. Bu zorunlu kopuş, bazı kişileri ileri
yaşlarda bile olumsuz etkileyebilir.
liklerine bağımsız bir şekilde başlamalan bek-
lenir. Ve bu kadın o çocuğun yaşamındaki
tek kadındır, annesidir. Bunu başaramazsa
sadece çev resi ve arkadaşlan tarafından de-
ğil. dünyanın birçok ülkesinde kardeşleri ve
hatta babası tarafından da aşağılanır.
Kadınla işbirliğinden kaçış
Erkek çocukların öğrenmeleri gereken,
erkek cinsinin diğer temsilcilen önünde say-
gı görüp dünyada kendilerine bir yer edin-
mek ve bu yeri garantilemek için, çocuksu
davranışlardan ve kadınlarla işbirliğinden
kaçınmalan zorunluluğudur. Cünkü o küçü-
cük beyinlerde erkek gibi dav ranmak, kadın
gibi davranmanın tam tersidir. Kadın gibi dav -
ranmak annelerin davranışıdır. Sevgidir, şef-
kattir. anlayıştır. Okşamaktır, gülümsemek-
tir. dinlemek. istenileni yapmak. karşısında-
kinı mutlu etmektir.
Anneden küçük yaşta yaşanan bu zorun-
lu kopuş. küçük erkek çocuklarda düşünsel
ve duygusal açıdan ağır bir yük oluşturur.
Coğu belli etmese de annesine karşı ciddi
bir suçluluk duygusu içine girer. Çünkü çok
sevdiği ve onun için her şeyini veren bir in-
s-na ihanet etmiştir. Ondan sevgisini sakı-
nır, onu dinlemez. isteklerine karşı gelir, kı-
rar... Öte yanda başka bir şansı olmadığına
inanan çocuk bu davranışlannı değiştire-
mez ve çelişkiler yaşamaya başlar. Bu çe-
lişkilerin rahatsızlığı öyle boyutlara vanr
ki, çocuk bunu taşıyamaz hale gelir. Bu ço-
cuklar kendi kendilerine bir saptırma yapar
ve uzaklaşanın. onlan terk edenin anneleri
olduğuna inanmaya başlarlar. Kendilerini
rahatlatmışlardır. ancak artık bir düşmanla-
n vardır.
Sevgisini gösteremez
Erkek çocuk havatının ondan sonraki ev-
relerinde kadınlarla iletişim kurabilme, on-
lara sevgisini gösterebilme şansını büyük
ölçüde yitirir. Çünkü sanldığı her kadında
annesine ihanetini hatırlar. Bu kopukluğun
gölgesi bütün kadınlann üzerine vurur. Ka-
dınlann en küçük talepleri onları çileden çı-
karmaya yeter, sevgi vermek. mutlu etmek
onlar için adeta kendilerine yediremedikle-
ri bir davranıştır.
Birçok kadın tanıştığı, ev lendiği sevecen
ve anlayışlı adamın yıllar içinde neden bir
düşmana dönüştüğünü asla anlayamaz.
Yapılan araştırmalargöstermiştirki. âşık
olan bu türerkek kendini iyi hissetmez. Bu
bağımlılıktan korkar. Rahatsız olur. Âşık
olduğunu kabul etmekte zorlanır. Baştan çı-
kanlmış olduğunu düşünür. tavlandığını,
oyuna geldiğini zanneder. Başta karşı koya-
madığı duygulannı zaten birkez küçüklüğün-
de kopaımış olduğu için. tekrar koparmak
zorundadır. Mesafe koyar, anlamsız uzak-
lıklaryaşar. Bu duygusal çelişkiler. bu du-
rumdaki erkeklerin cınsel yaşamlanna y an-
sır.
Çünkü onlann yaşamlanndaki tek kadı-
na, annelerine, böyle tav ırlar koyduklan dö-
nem aynı zamanda cinsel yaşamlannın baş-
ladığı ve hayatianndaki en önemli olgu ha-
line geldiği dönemdir (buluğ çağı). Cinsel-
liği öğrenirken kadını dışlamayı da öğre-
nen erkek. bu bağlantıyı cinselliği yaşadığı
kadını dışlamak olarak yaşamına oturtur ve
diğer kadınlara son derece normal yaklaşır-
ken, beraber olduğu kadını aşağılar ve yok
sayar.
Yine aynı süreç içerisinde bürün anneler.
oğullannın üzerine gitmemeyi ve onlara an-
layışla karşılık vermeyi bir görev bildik-
lerinden erkek bu davranışını kalıplaştınr.