Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29EYLÜL1996PAZAR
Tinada eşit
ceza' tasarısı
• ANKARA (ANKA) -
Devlet Bakanı Işılay
Saygın tarafından zina ve
cezai yaptınmları ile ilgili
olarak hazırlanan kanun
tasansı taslağında. zina
yapan kan veya koca
hakkındaaynı cezai
yaptınmagidilmesi
benimsendi.
De\ let Bakanı Işılay
Saygın tarafından
Başbakanlığa sunulan
"765 sayılı Türk Ceza
Kanunu'nun bazı
maddelennde değişiklik
yapılmasına dair kanun
tasansı taslağında zina
yapan karı veya koca
hakkında altı aydan üç yıla
kadar hapis cezası
\erilmesi ve karının veya
kocanın evli olduğunu
bilerek bu fiilde ortak olan
kimse hakkında da aynı
ceza uygulanması
öngörüldü. Tasanda aynca
geçen günlerde Anayasa
Mahkemesi tarafından
ıptal edilen TCK'nin
441 "inci maddesinin de
yürürlükten kaldınlması
kararlaştınldı.
Bakanlıkta
sikıyönetim
• ANKARA (ANKA) -
RP'li Kültür Bakanı lsmail
Kahraman. bakanlıkta
sikıyönetim ilanetti.
Bakan Kahraman.
yayımladığı bir genelgeyle
bakanlık bürokratlanna
konuşma yasağı getirdi.
Genelgede. bakanlık
çalışmalan ıle ilgili hiçbir
konuda basına bılgi
verilmemesi istendi.
İşadamlarından
şeniat uyarısı
• İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Ege
Sanavicileri ve Fşadamları
Derneği'nin(ESlAD) 7.
Yüksek Istişare Konseyi
toplantısında Türkiye'nin
şeriat düzenine
süreklendiği vurgulanarak
buna engel olunması
istenildi. ESlAD Yüksek
tstişare Konseyi Kurucu
Başkanı Selçuk Yaşar.
ülkenin sıkıntılı bir süreç
yaşadığını belirtirken
işadamlannın konumuna
değındı. Yaşar.
işadamlarının politikaya
girmelerini yanlış
bulduğunu belirtirken
"Sanayicilenn partı
kurmalarını önermek
acemiliktir. Bugün
parlamentoda 70-80
işadamı var. Onlann orada
ne işi var? Kendi işlerini
yapsınlar. Bunlann yüzde
20-30'u menfaat çetesi.
tşadamı her şeyini bırakıp
politikaya ve memleket
hizmetine ondan sonra
girmeli" diye konuştu.
Öğretmenlik
başvuruları
• ANKARA (ANKA) -
Milli Eğitim
Bakanlığı'nın. açığın
kapatılabilmesi için işsiz
üniversite mezunlanna
öğretmenlik hakkı tanıdığı
ikinci öğrermen alımı için
başvurular bugün sona
eriyor. Milli Eğitim
Bakanlığı'nca, 9 branşta
10 kontenjan için 23
eylülde açılan başvurular
bueün tamamlanacak.
Bakanlığın 8 bın 750
kontenjan ayırdığı ve
Açıköğretım Fakültesi ile
ÖSS ile öğrenci alan
yükseköğretim
programlan dışındaki
üniversite mezunlanna
başvuru hakkı tanıdığı
sınıf öğretmenliği
branşında başvurulann,
kontenjanın çok üzerine
çıkması bekleniyor.
Kamu-Sen:
Güdümlü değiliz
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Kamu çalışanlannın
sendikal haklannın
düzenlenmesi için
oluşturulan komisyona
Türkiye Kamu-Sen adına
katılan Türk Genel
Hizmet-Sen Genel
Başkanı Selver Korkut,
güdümlü sendika
iddılanna karşı sendikayı
sav undu. Korkut, dün
yaptığı yazılı açıklamada.
anayasanın grevli ve
topfusözleşmeli sendika
hakkına olanak
tanımadığı görüşünü
yineleyerek "Enerji Yapı-
Yol Sen Genel Başkanı
Cengiz Faydalı'ya tavsiye
ederim, KESK'in
güdümlü olduğu
merkezleri incelesin.
KESK genel yönetimi. 1
Mayıs'ta akıtılan kanlann.
kundaklanan işyerlerinın
hesabını vermeli, sonra
Türkiye Kamu-Sen'e
sataşmalıdır" dedi.
HABERLER
Nermin Erbakana göre konuyu basın abartıyor
'Orduevine türbanlı girerim'
MKRO
• RP Hanımlar Komisyonu İl Başkanları Toplantısf na katılan
Nermin Erbakan, Cumhuriyef e yaptığı açıklamada, Türk Silahh
Kuvvetleri'nin, başörtüsüne karışmadığını kaydederek "Türban
sıkıntısı bizden kaynaklanmıyor, basm olaylan çarpıtıyor" dedi.
HAZAL ATEŞ
ANKARA-RP'nin. yasal düzenlemelerde
kamu çalışanlan ve öğrencıler için türban
izni getirilmesine yönelik değişiklik
yapma çalışmalan sürerken Başbakan
Necmettin Erbakan'ın eşı Nermin
Erbakan. orduev lerine türban yasağı
koyan silahlı kuv\etlere meydan okudu.
Nermin Erbakan. "Asker, türbana
kanşmıyor, basın abartıyor. Orduoine
türbanla girerim, protokole de katıhnm*"
dedi.
RP'h Adalet Bakanı
Şevket Kazan. ekim
ayındaki yeni memur
alımlarına yetıştirmek
üzere kılık kıyafet
düzenini belirleyen
yönetmelikte
değişiklik yapacak bir
Bakanlar Kurulu
karan almaya yönelik
çalışmalannı
sürdürürken.
Başbakan Erbakan'ın
eşi Nermin Erbakan.
basının türban
konusunu çarpıttığını
öne sürdü. RP
Hanımlar Komisyonu
tl Başkanları
Toplantısı'na katılan
Nermin Erbakan.
Cumhuriyet'e yaptığı
açıklamada. Türk
Silahlı Kuvvetleri'nin.
başörtüsüne
kanşmadığını
kaydederek "Türban
sıkıntısı bizden
kaynaklanmıyor, basın
olayları çarpıtıyor"
dedi.
verdiği 30 Ağustos Zafer Bayramı
Resepsiyonu'na. Ankara'da olmadığı için
katılamadığını öne sürerken "Benim bir
tavnm >ok. Zaten askerde türban yasağı
yok. Gerekirse türbanla orduevine girerim,
protokole de katılırım" dedi.
Nermin Erbakan. 30 Ağustos
resepsivonuna türbanla katıldığını
belirttiği Hindistan ve Pakistan
büyükelçilerinin eşlerini kastederek
"Türban yasağı olsa büyükelçilerin kapalı
eşleri orduevlerine giremezlerdi. Ben
başbakan vardımcısı eşiyken nasılsanı
bugün de aynıyun" di> e konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nden birkomutan.
resepsıyona türbanla katılan bazı yabancı
diplomat eşleri konusunda. Orduev i
Yönetmeliğrnin davetliler için
uygulanmadığı açıklamasını vapmıştı.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral lsmail
Hakkı Karadayf nın, Gazi Orduev i'nde
verdiği 30 Ağustos Zafer Bayramı
Resepsiyonu'na. Başbakan Erbakan'ın
yanı sıra katılan tek RP'li olan Bayındırlık
ve tskân Bakanı Ce\at Ayhan da eşini
yanında bulundurmamıştı.
RP'den, Ayhan dışında hiçbir
milletvekilinin bulunmaması "Türban
yasağı koyan orduva boykot" olarak
değerlendirilmişti.
'Tavnm yok'
Nermin Erbakan.
askerin türbanı
yasaklamadığını
savunarak. gerekirse
orduevine türbanla
girebileceğini söyledi.
Erbakan,
Genelkurmay Başkanı
Orgenaral İsmail
Hakkı Karadayı'nın
Gazi Orduev i'nde
RP Hanımlar Komisyonu İl Başkanları Toplantısı'na katılan Nermin Erbakan. Cumhuriyet'evaptığı açık-
lamada, Türk Silahlı Ku\™vetleri'nin. başörtüsüne kanşmadığını kaydederek "Türban sıkıntısı bizden kay-
naklanmıyor, basın olav lan çarpıüvor'" dedL
Içkili açılışa
RP'den protesto
ANKARA (UBA)-TBMM'nin 76'ncı açılış
kokteyli içkilı-içkisiz tartışmalarına neden
olurken. Refah Partisi Grup Başkanvekıli Salih
Kapusuz. kokteyle katılmayacağını açıkladı.
Kapusuz. "İçkili toplantılan tasvip etmivoruz.
Ben Meclis'in açılış koktevline katılmayacağım.
Milletin ikramıdır dive içki içme mecburiveti
yok. Bazılan içnıek istiyor mu? Onlar giderler
içerler. Herkesin cebinde parası var, imkânı var
içerler. Bu dönemde de Sayın Başkan böv le
devam ettirirseonu da kendi bilir" dedi.
Kapusuz. yıllardan ben bu tür içkili açılışlar
yapıldığının hatırlatılması üzerine şunları
söyledi: "Bunlar içkili oluyor maalesef. Bizim
tercihimiz içkisiz olmasıdır. Bizim gönlümüzün
arzu ettiği şey yapılan bu açılışlann içkisiz
olmasıdır. Ama şu anda büiyorsunuz bir Meclis
Başkanı var, bu daveti de Meclis Başkanı
yapıyor. Fakat buna da direkt olarak müdahale
etme pozisyonu olur olmaz. onu da siz takdir
edin. Biz nasıl bir pozisyonla karşı karşıyayız ona
göre hareket ederiz."
Kokteyüer geçmişte de sonın oldu
TBMM'nin açılış koktey lerinın ıçkıli-ıçkisız
olma tartışmalan ilk kez yaşanmıyor.
TBMM'nin kuruluşunun 68'inci yıldönümü
nedeniyle verilen kokteylde de benzer bir
durum yaşandı. Dönemin TBMM Başkanı
Yıldınm Akbulut, açılış kokteylinde. "ramazan
nedeniyle" ıçkı yasağı uyguladı. Başk-an
Yıldınm Akbuîut'un verdiği koktey ldeki içki
yasağı çeşitli tepkilere yol açtı.
Erbakan avuttu
'Kadmlarımız
Allah için
çalışıyor'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
RP Genel Başkanı ve Başbakan
Necmettin Erbakan. millervekilı
listelerine tek temsilcilerini bile
almadığı partili kadınlara.
"Kadınlanmız mevki, makam için
değil, Allah rızası için çalışıyor.
Miüervekillerimizin sevabı. partimize
hizmet eden kadınlanmıza
>azılıyor*'dedi.
RP Hanımlar Komisyonu İl
BaşkanlarTnın önceki günkü
toplantısına katılan Erbakan,
partisınin iktıdara gelmesinde
kadınlann emeği bulunduğunu
söyledi.
RP HanımlarKomiyonu'nun l
milyondan fazla üyesi bulunduğunu
belirten Erbakan, "Tarihte büyük
her insanın arkasında bir kadın
vardır. Bizim hanım kardeşlerimiz
erkeklerden daha çok çalışıvor, Bu
zaferlerimizin arkasında
kadınlanmızin olduğunu herkes
bilmiyor" diye konuştu.
RP Hanımlar Komısyonu'nun
çalışmalannı "bir efsane" diye
niteleyen Erbakan "Kadınlarımız
hakkı ve adaleti tanıttüar, Türkiye'de
yeni bir dönem başlattılar" görüşünü
dile getirdi.
Erbakan. partisinde kadın ,
milletvekili bulunmaması yönünde
eleştirileraldıklannı anımsatarak
"Bizim kadınlanmız mevki, makam
için değil, Allah için çahşıyoriar.
MiUetvekiUerimizin asıl sevabı
kadınlanmıza yazılıyor. Bu nedenle
milletvekili olup olmamaları önemli
değil" diye konuştu.
Hanımlar Komisyonu adına konuşan
Ayşenur Tekdal. Başbakan
Erbakan'a RP'yi simgeleyen bir
armağan sundu.
Toplantıda, eski CHP'li Batman
İkiköprü Belediye Başkanı Ali
Kıyanç ile eski ANAP'lı Samsun
Ağcagüney Belediye Başkanı Baki
Demirtaş RP'ye katıldıjar.
'Türkiyeşeriadayönetifiyof
Panelde laiklik uyansı yapan PSAKD Başkanı Demir, Diyanet
İşleri'nin ülkenin bağnna saplanmış bir hançer olduğunu söyledi
.ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Pir
Sultan Abdal Kültür Derneği
(PSAKD)Genel Başkanı Murtaza
Demir, Alevilerin terörize edilmek
istendiğini belirtirken Diyanet Işleri
Başkanlığı'nı "ülkenin bağnna
saplanmış hançer" olarak niteledi.
Demir. Türkiye'nin şeriatla
yönetildiğini savundu.
Alev i demekleri tarafından
düzenlenen "Zorunlu Din Dersleri"
konulu panel öneekı gün Türk-lş
Toplantı Salonu'nda yapıldı. Panelde
konuşan Bartın Bağımsız
Millervekilı. eski Milli Eğitim
Bakanı Köksal Toptan. okullarda
dinin değil. din kültürünün
öğretildiğini sav undu. Toptan.
izleyicilerden birinin. "İmam-hatip
liseülerin RP dışındaki partilere oy
verdiğüıe inanıvor musunuz"
sorusuna. "Çok inanmıyorum"
yanıtını verdi. Toptan. Türk
kültürünü Alevilerin yaşattığını da
söyledi.
CHP Izmir Milletvekili A>dınGüven
Gürkan. devletin sadece belirli bir
ahlak ve kültür dersini içeren eğitim
vermeye hakkı olmadığını söyledi.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal '
Bal da zorunlu din derslerinin
Atatürkçü ve laik olduğunu savunan
kişilerce konduğunu \ urgulayarak,
"Din derslerinde belli bir mezhep ve
bir din öğretilmektedir" dedi.
Eğitim-Sen'in varlık mücadalesi
verdiğini kaydeden Bal.
"Türkive'nin öğretmen vetiştirme
modeli yok. Derhal bir model
oluşturulmalıdır. Bö>iece El-
Ezher'den. öğretmenlik formasyonu
olmavanların çağınlması durumu
ortadan kaldınlır. Politika
belirlenmez eğitimin bir bölümünün
tarikatlara, bir bölümünün de
siyasilerin günlük ta\ ırlanna
bırakılnıasından vazgeçilmezse,
bilinçli öğrencilerin yetiştirilmesi
güçtür" diye konuştu.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği
Genel Başkanı Demir de. zorunlu
din deslennin kaldınlmasını istedi.
Şeriatın geldiğini ve ülkeyı
yönettığini belinen Demir. "Ülkenin
bütün kaynaklan şeriat için sonuna
kadar kullanıhvor. 20 trilvon lira
> ıllık bütçesi olan Diyanet İşleri
Başkanlığı ülkenin bağnna saplanan
hançerdir. Haram para harcıyor. Biz
paramızı haram edivoruz. Devlet din
hizmeti veremez. Din işleri kamu
hizmetinden savılmaz" dedi.
Demir. Türk Ceza Yasası'nın 163.
maddesinin kaldınlması nedeniyle
şeriat suçlannın cezasız kaldığını da
anlattı. Alevilerin terörize edilmek
istendiğini savunan Demir,
"Cemevine panzer giriyor. An
kovanına çomak sokuvorlar. Gazi
Mahallesi'nde dede öldürülüyor.
Avdınlara sesleniyorum; Türkiye'de
AJevilerin sorununun çözümünü
Alevilere bırakmayın. Kürt sorunu,
Kürtlerin sorunu olarak görüldüğü
için çözümsüzlüğe doğru gidiyor"
diye konuştu. Paneli yöneten Çağdaş
Hukukçular Derneği'(ÇHD) Genel
Başkanı avukat Şenal Sanhan da,
toplum ve hukuk kurallannın dine
dayandınlamayacağını anlattı. Bir
ülkede ifade özgürlüğünün
olmamasının laikliğin de olmadığı
anlamına geleceğini kaydeden
Sanhan. son gelişmelerin ardından
yargıç bağımsızlığından söz etmenin
olanağının bulunmadığını söyledi.
Sanhan. bir soru üzerine. zorunlu din
dersleri düzenlemesinin anayasaya
aykırılığı gerekçesiyle. Anayasa
Mahkemesi'ne başvurma olanağı
bulunduğunu, ancak bunun için
cesur yargıçlara gereksinım
olduâunu kavdetti.
CHP: Türbanla yargıçlık yapamazlar. ANKARA / IZMtR (Cümhuriyet) - CHP
Grup Başkanvekıli ÖnderSav, Adalet Bakan-
hğı'nın Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuru-
lu'na (HSYK) yanıltıcı bilgi vererek göre\e
atanmalarmı sağladığı yargtçların, türban ta-
karak bu görevi yapamayacaklannı vurguladı.
Bakanlıgı yasalara aykın davranmakla suçla-
yan Sav, Maliye Bakanı Abdüilatif Şener'm
Sıvaskatliamı sanıklannı. kaldıklan cezaevin-
de ziyaret etmesinin "canifcri yüreklendirdi-
ğini" \ urguiayarak "Bakan ateşle oynadığuun
farkındadeğikür" dedi. izmirBarosu Başkan-
vekıli Cafer Ozkan ve Muğla Barosu Başka-
nı Birdal ErtuğruL yaptıklan açıklamalarda,
HSYK'nin toplantıstnda Adalet Bakanı Şev-
ket Kazan'm isteği doğruhusunda karar alm-
dığını. ancak buna barolann geçit vermeyece-
fini belirtti.
Sav, dûn difer grup başkanvekiileri Oya
Araslı ve Nihad Matkap'la birlikte partısinin
genel meıkezinde düzenlediği basm toplantı-
sında hükümetin anti-Jaik uygulamalanna dik-
katçekti. Hükümetin iç uyumunun sağlanma-
dığmı ve yurttaşlann deviete olan güvenlerini
sarstı|mı kaydeden Sav, siyasal iktidann ha-
yali kaynak paketleri açarak yıllann birikimiy-
le yaratılan kamu mallannı tüketmeye çalıştı-
ğmı söyledi. Sav, hükümetin hukukun üstün-
lüğünü göz ardı ederek, devlet işlerinde dini
üstûn kılma çahşmalarına hız verdiğine dikkat
çekti. Sav, "Muhalefetdöneminde Türkiye'de
adil düzene mutlaka geçilecektir. Bu geçiş sert
• CHP Grup Başkanvekili Önder Sav; Adalet Bakanlıgı'nı yasalara
aykın davranmakla suçladı. Hükümetin irticayı ve yobazlığı
körükleyerek Türk ulusunu ümmet yapmaya yöneldiğini kaydeden
Sav, Maliye Bakanı Şener'in, Sıvas katliamı sanıklannı kaldıklan
cezaevinde ziyaret etmesini, ateşle oynamak olarak değerlendirdi.
mi olâcak. yumuşak mı. acı mı olacak tatlı mı,
kanlı mı olacak kansız mı' diyenler adil düze-
nin çarpıa. iç kararncı ve aa ömekkrini ser-
gilenmeye başlamışlardır*' diye konuştu.
'Kazan. bedevi aşireti yöneticisi gibi*
Adalet Bakanı Şevket Kazan'm Irak'a yap-
tığı ziyaretin ardından, bu ülkenin infaz siste-
mini överek Kuran ezberleyen suçlulann ce-
zalannda indirim yapılabilmesini önerdiğini
anımsatan Sav, "Sayın Kazan. demokratik. la-
ik. hukukdevletinde bakan olduğunu unutmuş
göriinmekte. bedni aşireti yöneticisi gibi dav-
ranmaktadır" dedi.
Türbanlı yargıçlar Emine Uçar ile Hfilya
Gerçeker hakkındaki olumsuz görüşlerin, H-
SYK üyelerinden saklanarak kurulun yanılül-
dığını anlatan Sav şöyle devam etti:
"Özlük dosyalanndaki olumsuz raporlar
kaçınlarak türbanlı > argıç adaylannın ınesk-
ğe kabıılü sağlannuş. kamuoyuna kurulun,
'Türban takmak yargıç ve savcı olmaya engel
değildir* şekHnde karar aldığı yaianı duyunıl-
muştur. Bu ola\ adli yılın açdrnasıyla birlikte
yapılan yargıç ve savcı atamalanndaki knım-
laruı temelinde de pek çok hukuksuzluğun ve
usulsüzlüğün yattığını kanıtlamaktadır. Dev-
let dairelerinde \ e özellikk yargıda" Bazı Kis-
velerin Giyiîemeyeceğine Dair Kanun" ve bu-
na dayanılarak çıkartüan yönetmelik hükünı-
leri açıkça çiğnennıekte.anavasanm 174. mad-
desiyok sav ılmakta. Türkiv e Cumhuriyeti'nin
laik niteliğini koruma amacını güden bir dev-
rim yasası. fiilen işlemez hale sokuhnaktadır.
Anavasa Mahkemesi'nin kararlan da yok sa-
\ılmaktadır7
Sav. Kazan'm avukatlann kılık ve kıyafet-
leri iie iJgtli genelge düzenleme ve baro yöne-
timlerinde hukuk dışı esaslan devTeye sokma
çabalannı. konulara uzaklığınm göstergesi ol-
duğunu kavdetti.
Milli Eğitim BakanhğYnın şeriat eğitimi ve-
retı Mısır El Ezher Üniversitesi mezunlanna
Türkiye'de sınıf öğretmenliği yapma olanağı-
nı tanımasınm çağdaş eğitime indirilen bir dar-
be olduğunu vurgulayan Sav, zorunlu temel
eğitimin göz ardı ediJmesini de eleştirdi.
Izmir Barosu Başkanvekili Cafer Özkan, H-
SYK'nin Adalet Bakanı Şevket Kazan'm tüm
istekleri doğruhusunda karar aldığına dikkat
çekerek şunlan söyledi:
"Şevket Kazan'm nasıl bir yargı istediğinL
hangi kafada vargıçlar istediğini bütün dünya
biByor. Türbanh yargıç olmaz. Yargıç her
htançtaki kişiter karştsında tarafsız olmak z»-
rundadır. Taraf olduğunu ki)afetiyle beBi eden
bir varg^, yargjç değUdir. Vereceği her karar
hukuken sakat olur. Bu konuda kukukcular
gereken mücadeleyi yapacaklardır"
Yargıç ve savcı atamalannı kaygıyla izledik-
lerini befirten Muğia Baro Başkaîu Birdaf Er-
tuğral da anayasanm 2. maddesine göre Tür-
kiye'nin laik bir devlet olduğunu, yargıda gö-
rev alanlann bu kurallara uygun davranması
gerektiğini, günümüzde tûrbanm laikliğekar-
şı çıkan görüşün bir simgesi olduğunu VE bu-
nun Avrupa lnsan Hakları Komisyonu tarafin-
dart da saptandığını belirtti. Ertuğrul, "Dinsd
düşünceü bakanın ısranna boyun eğen bu ku-
rufla yargı bağımsızlığının ve yargıç gûwnce-
sinûı gerçekleşemeyeceği bir kere daha ortaya
çıkmıştır" dedi.
Adalet Bakanı Kazan'm uygulamalanyla
laikliğe karşı olduğunun bilindiğini savlayan
Birdal Ertuğrul, tepkisini şöyle dile getirdi:
" Yargılaikdev letintemeüdir. Bu temelin ze-
delenmemesi önce yargı temsilcilerinin tutu-
muna bağlıdır. Yargının en üst temsilcisi olan
HSYK'nin yargıdan gelen üyeleri. şeriat dfi-
şünceli Adalet Bakanı'na boyun eğînişlerdir.
Yüksek kurul bu karany la laikdevlet,laik yar-
gı temelini zedelemiştir"
DINÇ TAYANÇ
Güneş Batınca
Yıllar, yıllar öncesinin Bodrum'unda tolunaylı bir
güz gecesi... Henüzteknelere kurban edilmemiş kı-
yıda, tolunayı güneşe dönüştürmeye kararlı otur-
muş söyleşiyoruz üç beş dost...
Bodrumlu dostların bendenize "nnerhaba" söy-
leşisi bu; yalıda tek masa, masada şişeler; şişele-
rin coşturduğu kahkahalarımız...
Gecenin ileri, hatta Bodrum için bile çok ileri bir
saatinde arkamızdan doğru sandalye sesleri geli-
yor. Aldırış etme gereği duymuyoruz bile. Sandal-
ye seslerini inceden bir "musiki" ve hemen ardın-
dan "terennüm" izliyor...
Biz kahkahalarımızda, arka masa musiki ve te-
rennümde "ısrarlı"!Sesler birbirıne karışıyor... Çok
geçmeden, arka masadan biri kalkıp bize yanaşı-
yor ve "lûtuf buyurursanız, yeni plağımın ilk kaydı-
nıyapmak istiyorum efendim" diyor...
Kafalarımızı şöyle bir kaldırıp göz atıyoruz; Zeki
Müren!..
Lûtuf zaten yanımıza gelmiş" diyorum, "salt biz-
ierin olduğu bir yerde sizi dinlemenin ötesi olur
mu?"
Bodrum'un "paşa"s\ teşekkürleriyleyerinedönü-
yor ve ömrüm oldukça unutamayacağım bir mü-
zik şölenine başlıyor... Ne tolunay, ne memabalaş-
ma, ne şişeler... Güneş geceyi yenene dek susmu-
yor Sanat Güneşi...
Sabahın ilk saatlerinde gene aynı incelikle yanı-
mıza geliyor ve "Beni susturmadığınız için sizlere
ne kadar teşekkür etsem azdır efendim" diyor.
Sonra, yalnız bir insanın utangaçlığıyla, az durak-
sayıpekliyor: "Birgün ben zaten susacağım. Oza-
man bu plağı dınleyip beni yâd ederseniz..."
Bakıyorum; gözleri yaşlı.
Içimden "Siz sustuğunuz gece ben ağlayaca-
ğım" diyorum.
Yıllar, yıllar sonra, Antalya'da tolunaylı bir güz
gecesi; ağlıyorumü!
Ana fikir: Gerçek güneş, battıktan sonra da par-
lar.
Ana fikrin ana fîkri: Mutlak zafer, güneşin meh-
taba karşı kazandığıdır.
• • •
Ege'den Akdeniz'e "kaz turizmi" yaşanıyor; ya da
"kör tuttuğunu seviyor"!
Yah boylarını oteller, otelleri "fur"cular kesmiş.
Esnaf şaşkın ve öfkeli. "Turcular, turisti otele ya da
tatil köyüne sokmakla yetiniyor. Adamlann çikıp
alışveriş yapmalan engelleniyor. Bu da yetmiyor
'başınıza iş gelir' diye bir de gözlerini korkutuyor-
lar."
Gerçekten de oteller ve tatil köyleri geç kalmış
bir "var mevsimi"yaşıyor. Akşamları, konaklama
yerlerinden çıkıp yöreye yayılan turistler de, esnaf
gibi şaşkın ve öfkeli. "Bir cafede 60 bin TL olan bi-
ra, yanı başındakinde nasıl 100 bin olabilir? Sizin-
le aynı dükkânda aynı ayakkabıya baktık. Bize 2.5
milyondan sattılar. Siz pazarlıkla birikiyüze aldınızü!
Bu tekne turu için bizden kişi başına 3 milyon al-
dılar, siz bir milyona nasıl çıkarsınız?"
Esnafa sorarsanız yanıt hazır: "A 'bicim üç ay kan
ağladık. Oteller bizi kesti, şimdi de biz turisti yolup
ülkeye döviz kazandınyoruz. Çok mu yani?"
"lyi de, pazarlık edemeyen yerli turist n 'olacak?"
diyorsunuz, yanıt kısa, açık ve kesin "yerse a'bilU"
Yemek denince duruyorum... Çünkü ben dur-
mazsam, yemenin duracağı yok. Sabah kahvaltı-
sı, öğlen ve akşam yemekleri hemen her yerde hep
"açık büfe". Yerlisi, yabancısı; turisti için açık bü-
fenin anlamı tek: "yiyemeyeceğin, içemeyeceğin
kadar al! Nasıl olsa parasını ödedin!"
Sonuç: Inanılmayacak boyutta bir "artık" kıyımı.
Tabaklarda ve büfede "kalan" tüm yemekler çöpe
gidiyor. "Yoksul insanın çöpten artık toplayıp ye-
diği bir ülkede, bunca yemeğin çöpten başka gi-
deceği yer yok mu?"
Varsa bile, aldırıp araştıran yok!
Dahası, Antalya kıyılannı kesen iki bin bol yıldiz-
lı otel ve tatil köyünün artık ve çöplüklerinin gide-
bileceği çöplük de yok. Belediyelerin çöp konusun-
da "tuttuklan" ve "sevmeye" kalkıştıkları Olim-
pos (Çıralı) köylülerinin "kör" olmadığını anlamala-
rı bakalım ne kadar daha "ertelenebilecek?"
Ana fikir: Kaynağı hayali olan ekonominin turiz-
mi elindeki kaynağı tüketir.
Ana fikrin ana fikri: Turisti kaz sanan kendini yo-
lar!
Cumhurbaşkanı Demirel
'Türk milleti
laiklikle mutlu'
DÜRDANE KOCAOĞLU
BURSA-Cumhurbaşka-
nı Süleyman Demirel, Türk
milletinin laiklikten şikâ-
yeti olmadığını ve Türkı-
ye'nin laiklikle mutlu oldu-
ğunu söyledi. Uludağ'da
partisinin düzenledigi top-
lantıya katılan ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Yıl-
maz'la da törenlerde bulu-
şan Demirel. Müslümanlı-
ğın en iyi anlaşıldığı ve uy-
gulandığı ülkenin laik Tür-
kiye Cumhuriyeti olduğu-
nu söyledi.
Demirel. Yılmaz'la bir-
likte Çağdaş Eğitim Ko-
operatifi tarafından yapılan
öğrenci yurdunun temel at-
ma törenine katıldı. Milli
Eğitim Bakanı Turhan Ta-
yan, yurtların hem ekono-
mik açıdan önemli olduğu-
nu hem de Türkiye üzerin-
de oynanmak ıstenen oyun-
lara karşı büyük önem'taşı-
dığını söyledi. Daha sonra
kürsüye aelen Demirel.
"Bu 73 sene. 1000 vıllık
Türkiye tarihinin banş için-
de geçen en uzun dönenıi-
dir. Türkiye Cumhuriye-
ti'nin 73 sene önce nesi var,
şimdi nesi var bir düşünün"
dedi. Türk halkının cumhu-
nyetten şikâyeti olmadığı-
nı bildiren Demirel. "Bu
demokratik bir cumhuri-
yettir. Türk halkının de-
mokratikcumhuriyetten de
şikâyeti yoktur. Bu laik bir
cumhuriyettir. Türk halkı-
nın laikcumhurivetten hiç-
bir şikâyeti yoktur. Aksine
Türk halkı laiklikle mutlu-
dur. Hiç ldmsenin endişesi
olmasın; doğulusuyla batı-
lısıv la. okumuşuyla okuma-
nuşıj la. şal\arlısıv la krav at-
hsıyla herkes laikcumhuri-
yete sahiprir ve sahip çıka-
caktır. Gösterdiğiniz hassa-
siyetten dolayı tebrik ediyo-
nım" dedi.