25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29EYLUL1996PA2AR y DEĞİŞEN DÜNYADAN HUSEYIN BAŞ u satırların yazıldığı sırada. ABD ve önde gelen Batılı güçlerin girişimiyle, çatışmaların daha da yayılarak geri dönülmesi güç boyutlara ulaşmasını, böylece de kör topal da olsa yürüyen inş sürecinin tarihe gömülmesinin, en azından şimdilik, önlenmesi için Netanyahu ile Arafat'm, Mısır Devlet Başkanı Hlisnü Mübarek'in de katılmasıyla Kahire'de bir araya gelmeleri bekleniyor. Bu toplantının amacı, kuşkusuz, çatışmanın yayılmasını örJeyerek daha fazla kan akıtılmasını durdurmak. Silahlann yerine diyaloğun hâkim kılınmasını sağlamak. OrtadoğuSil BaştaııCnce. bolgede benzerlenneoldukça sık rastlanan ge- nellkle de cıddı vıkımlara neden olmadan geçiştınTen gosenlerden bırı sjnılmı^tı Ancak bu kez ıvice çıgınn- dan;ıkmış Israıl ordu-u. Intıtada'nındoruga ula^tıeı du- rumlarda bıle ce*arat edemedığı bır sertl ıkle \ e tank. top \e relıkopter gıbı ağır silahlarla Fılıstın halkına ve onu hafıf sılahlany la koruma\ a çalı^an sınırlı sayıdakı Fılıs- tın guvenlık mensuplanna saldırmış. 60 ınsanın yaşamı- nı y ıtırmesine \ uzlercesinın dey aralanmaMna neden ol- muşrıır Şj satırlannvazıldığı sirada ABD \eonde gelen Ba- îılı guçlenn gınşjmtvle. çatışmalann daha da yayıiarak gen donulme!>ı guç boy utlara ulaştnasinın, bo> leee de kor topal da olsa y^uruven banş surecmın tanhe gomulmesi- nın en azından şımdılık onlenmesı ıçın Netanyahu ıle Arafat'ın Mısır Devlet BdşkanıHıisnu Mubarek'ın de katılmasıvla Kahire'de bır arav a gelmelenbeklenıvor Bu toplantının amacı. kuşkusuz, çatışmanın vav ılmasinı on- leyerek daha fazla kan akıtılmasını durdurmak Silahla- nn verıne dıyaloğun hâkım kılınmasinı sağlamak Ne- tanvahu nun emnyle yenıden kazı ı,alışmalanna ba^la- tılan \e ola\ın gorunurdekı nedenı olan ve daha çok ar- keolojık amaçlarla yapıldıgı lien surulen kutsal tunel ka- zım çalı^malannın bu goruıjmeler sonucu bır kez daha ertelenmesı, çatışmalann durdurulmasında onemlı rol oyna>acaktır Ancak bunun, Lıkud lıdennın 29 bın oy far- kıvla kurdugu \e a^ın dıncılenn kusatmasındakı ıktıda- nnın ışba^ına gelmesınden bu \ana gecen uç aylık sure- de ızledığı banşı savsaklama, gıderek ıvıce gundemden du^urulmesıne \onelık kı^kırtıcı polıtıkalanna bakıldı- ğında. Rabin v e rVrez'ın başlattıklan ve bazı somut adım- larla da pekıştırdıklen banş surecının yenıden canlandı- rılmasına yeteceğı son derecede kuşkulu gorunmektedır Tokyo'dayaşam kolay değil Lzun suren ekonomık dur- gunluğu. sosval ve ekonomık değijimlerı sırtından jtmı^ol- masina kar^ın Japonya'nın ba^kentı Tokyo dunvanın en pahalı kentı olma ozellığını surdıınıvor Cenevre danı^- manhk kurulu^u Corporate Resources Groupe un bır araştırmasına gore Tokyo'da hayat pahalılığı. \evv ^ork'u ıkıvekatlamışdurumda Osa- ka. Pekın veŞanghav'ınonun- de. ıkınu siraıtı \eu \ork'ta- kı 100 endekse üore Tokyo 199.OsakaT4. Pekın 162 \e ulasjyor 1995 "te ha\at paha- lılığı açısından sekızıncı sira- dayeralanÇınba^kentınm ılk hiralara \ukselı$mın ardında Batı tıpı luks konutların kıra- larının Tokvo \e Hong- Kong'u gerıde bırakan ınanıl- maz boy utlara tırlaması bulu- nuyor Moskova. ha\at paha- lılıgında altıncı Mrada ver jlı- yor Avrupa nın en bu\uk on metropolu arasında en pahalı kent ıseCenevre Japon ekonomık planlama ajansı taıafından yenı yayım- lanan Japonya ve vabanu ul- keler arasında karşıİJ:>tırma]ı fı\at ara^tımıasi da vukarıda sozu edılen yakla^ımlan dog- rulu>or Araştırmava gore Tokyo'dakı hayat pahalılığı kabaca buv uk Amerıkan met- ropollerının hemen henıen ıkı katı Ozellıkledetahıl tıyatla- n dığer yabancı kentlerden yuzde 20 ıla yıızde 30 daha pahalı Buyukluklerıne gore çok duzgun bır bıçımde sira- lanmış 1 kılo çıleğın kılosu 1 mılvon ""3U bın Turk Lırası 1 kılogram Japon dana etı 6 mıl- von 920 bın TL (ıthal dana etı, \erlının\anfı\atı) Sadeceta- \ uk v e domuz etı hemen he- men Parıs'tekı fıvatlara e^ıt Dev let tarafından desteklenen pırıncın kılosu 432 500 Turk Lırası ^3 santılıtrelık bır ^ e bıra ise 1 n bın 300 TL ve satın alınabılıvor Tarıın Bakanlı- ğı'nın değerlendırmelerıne gore Tokyo ıçın 100 endeks alındığında. tahıl fı\ atları Londrada "0. PaıVte 8 ı du- ze\lerınde Sebze tı\ atları Tok\o ıle ta^ra arasında bıre ı- kı olçude tarklı \\nı oranı akary akıt fıy atlannda da goz- lemek olası Orneâın Tok- \o"dahtresı 103bın800TL">e !>atılan benzın, kentın 50 kılo- merre dışında 95 \ene (vakla- ^ık "8 bın TL) satılıyor Japonlar. Batı"\aoranlada- ha az kalom le beslenme aliş- kanlıgında Fransadakı 3500 kalorıve kar^ılık 2626 Buna karMİık beslenme gı- derlennın aıle butçesindekı pa\ı Fransa'da yuzde 20 ol- masina karşın. Japonva'da vuzde 18 (Çalı^ma Bakanlı- ğı'nın \enienne gore 30 ıs<,ı- den daha fazla ı^çı çalıştıran bır kurulu^ta ortalama ucret 1994 v ılında yaklaşik 330 mıl- yon Turk Lırası'ydı» Tahıl gorelı olarak daha pahalıvsa daTokvoluucretlı.oğleveme- ğı konusunda ulkenın dığer bolgelennekıvasladahaavan- taılı durumda Bır sicak ye- mek. bır çorba. pınnç. sebze ve tek meyveden oluşan tıks monu ıreıshoku) pahaiı değıl (750 bın ıle I mılyon TL ara- si) Endustn \ e Tıcaret Bakan- lıgı'nın (\1 ITI) bu \ ılın ba^ın- da duzenledığı bıranketın so- nuçlarına bakılırsa, Japon- ya'da tuketıtn mallan ve hız- metler vabanu ulkelerle kı- v aslandığında net bır bıçımde daha vuksek Ancak bu tark 1995 ılkbahannda venın do- lar kar^ısında değer vıtırme- sine ko^ut olarak azalma egı- lımınde gorunmektedır \ll- Tl'vegore takımadalardaha- vat pahalılıfiı \\rupa"\a aore "l 19 kez dahd vuksek" Philippe Pons (Le Voııdeı Ortadoğu'da İsrail \e Filistin halkları arasındaki çatışmalar tüm uğraşlara karşın «ünümü/de de siirü>or. Gerçek bır savaştan farklı olmayan son çatışmalan, salt Fılıstın halkını ayaga kaldıracağı endı^esıvle, 19S5 te ertelenen ve bugun bızzat Netanvahu'nun emnyle "ar- keolojik amaçlaria" venıden ba^latılan "kutsal tunel" kazı çalışmalanna baölamak zordur Tanhsel açıdan ne denlı onemlı bulgulann gun ışiğına çıkanlması olasılığı bulunursa bulunsun bırarkeolojıkara^tırmanın \uzler- ce ınsanın hayatına malolması ınsan akJının alacagı bır şey değıldır Netanvahu nun. tunel çalısmalan emnnı venrken, bunun Fılıstın halkının tepkısine vol açabıle- ceğını hesaplamamış olması da kuşkusuz, duşunulmez Dahası, bu tepkının Lıkud ıktıdannın uç avlık barı^ı savsaklama vonundekı çe^ıtlı gınşımlen ıle gerek ozerk bol- gede gerekse de Şena'nın batisındakı Hgal altındakı topraklarda\a>a\an Fı- lıstın halkının davanılması guç maddı koşullannda en kuçuk bır ı_v ılesmenın gerçekleşmemesınden kavnaklanan, bu temel nedenle de daha sert bıçım- de ortava çıkabıleceğı ve bunun tsraıl ordusunun katlıam gın^ımme uvgun ortam hazırlayacagının duşunulmuş olması da pekâlâ mumkundur Banş, mıman Rabın'ın. fanatık dın- cılerve a^ınsagdakıkaranlıkguçler ta- rafından onadan kaldınlması veardın- dan Perez'ın, ıktıdan sağcı Lıkud ve aşın dıncılere kaptırmasından sonra, çıkmaza gırmıştır Netanvahu. ıktıda- ra yururken. ışgal altındakı topraklar- dançekılmeyeceğını "Tannnın kendi- krimt b»tqeiti&, denizden Şena nehri- •e KOHHM topnklan kapsayan bü> uk br^rtutkusundan vazgeçmeve nıvet- lı oJmadıgını en açık bır bıçımde ve de- fakrca yınelemtştı Işgal altındakı top- raklara, banş antlaşmasını hıçe sayarak yenı kolonlar yerieştırmeyı, yerleşım bınmlennı genışletıp takvıye etmeyı surdurerek, ıktıdarageldıkten sonra da sozü edılen myetlennı somutlaştırmış- tır Amenka'nın seçım endışelen\le Ortadogu'y u kanitırmasının uvgun or- tamında. Lıkud lıden, çatışmalan sa- va^a donu^turerek Ortadogu'da ban> surecını tanhe gommeve kararlı go- runmektedır Clinton vonetımının se- çım oncesı guçlu \ahudı lobıiennın hışmına uğravacagı korkusuvla bu gı- nşımıne pek ses çıkarmavacağı hesa- bındadır Lıkud lıden bovlesine tehlı- kelı bır polıtıkada dırenırse banş or- tamında Turkıve dahıl bazı ulkelerle yenıden kurulan ve somut ılerlemeler kaydeden ıyı ılı^kılen de gozden çı- karmasıgerekecektır Son çatışmalar. Israıl'ı, ya^amsal, amaartık sav saklan- ması olanaksız bır yol avnmına getır- mi}tır '»a adamgıbı banş ya da sava^ 1 Çocuklar neden Çince konuşmuyor?Dılogrenmek bazılannaozgu do- ğu^tan gelen bır vetenek mıdır 1 Cla- ude Hagege bu soruyii "hayır" dıye vanıtlıvor Soz konusu olan sadece uvgun koşullar tarafından uy anlan ve çabuk kavravabılen bır zekadır Do- ğuştan yetenek. çoğunlukla, kotu ya- bancı dıl ogretımını gozlerden sakla- mak ıçın kullanılmaktadır Bır ya da bırden fazla yabancı dılı konu^mak herkesın elındedır Ancak bu ^ansı uvgun zamanda kullanmak. yanı ışe çok genç va^ta ba^lamak vazgeçıl- mez ko^uldur Çozum, erken "iki dil- lilik"tır(bılınguısme) \ırmıdolayın- da yabancı dıle hâkım olan unlu dıl bılıiTitisinın sozu edılen yabancı dıl oğretım retonnunun anahtan budur Tasan. oldukça ıddıah Av rupa Bırlı- ğı nın tum uye ulkelennın okullann- da hazırlık sinıflanndan. v anı 6 v azın- dan ıtıbaren başlayan ıkı dıllı bır oğ- retım ^istenıını y aşama geçırmek O- lay, Avrupa ıçın >on derecede onem- !ı Çunku bugun, gezegenınvansının • Çok sayıda >abancı dılı konuşmak herkes ıçın olanaklı. Ne \ar kı zamanında başlamak, >abancı dıl oğrenmenın olmazsa olmaz koşullan arasında. "İkı Dıl Konuşan Çocuk" adlı kıtabında ("L'Enfant au\ deu\ langues". ed Odıle Jacob), dıl bılımcısı Claude Hagege, Avrupa ıçın köklü bır yabancı dıl oğretım reformu sunuyor. ıkı dılı rahatlıkla konu^masına kar- şin. Avrupa bu alanda yennde say- maktadır Bualandakı gecıkmeyı or- tadan kaldırmak ıçın tek çıkar yol ıse çocuklarda doğu^tan varolanhazıne- len harekete geçırmektır Bebek. do- ğumundan ıtıbaren dılın olu^turduğu muazzam partisyonu en kuçuk nota- lanna kadar çozen olağanustu du\um kapasıtesınesahıptır Bebeklerın bız- zat kendılen uretmedıklen zaman ••eslen en kuçuk değiMmlerıvle ayırt etme yetiM vardır "BebeUerekulakNerin" dıyeoğut- luyor Claude Hagege Bıcırbıeırko- nuşmalan, çoğunlukla Once \a da V'ıetnamca gıbı 'ton'lu dıllere vakın muzıkal eğrılen ızlemektedır Hage- ge"ye gore "Fransız bebeğı. tıpkı di- ğer A>Tupalıbebeklergibi,birÇinses- lidir". Ama. ne \azık kı doğanın bah- ^ettığı bu ozellık sonsuz değıldır 6 ve 12 ay arasi bebeğın algılamagu- cu. genellıkle tek dılı olan çev resi ta- rafından uvanlma şansının bulunma- masından oturu 'azalmaya' başlar Cocukbuyudukçe algılamagucu 11 y a^ında. butunuy le v ıtıp gıtmeden on- ce. 'uykuya'dalar (Koleılerdevaban- cı dıl oğretımı ne y azık kı tam bu vas.- larda başlamaktadır') Çocuk bu ka- çınılmaz eşığın onune geldığınde sosval baskılar altında benzeşle^me (mımetisme) v etisinın azaldığını gor- mektedır Bov lece gulunt, olma kor- kusuna baglı bır •>asaklama\r gelı^- tınr Artık. kulağı "ulusal birorgana' donu^mu^tur Salt anadılının seslerı- nın eeçmesine ızın veren bır 'fîltredir' kulak Bu durumda yapılacak tek şey var Hemen harekete geçerek, ılkokuldan ıtıbaren hattada on saat vabancı dıl ogretımını havatageçırmek ^abancı dıl oğretım programlannı ağırla^tır- mamak ıçın de Hagege. bır kisim den>lenn.buıkıntıdılde ulkelerara- sinda bır değıjim »istemıv le saglana- cak yabancı protesorlertarahndan ve- nlmesinı onerıyor Ama burada dık- kat edılmesi gereken onemlı bır nok- ta var Soz konusu yabancı dıl her- hangı bır vabancı dıl olmamalı Zıra. •sahtedostlann\osalması Fransızca konuşan topluluğun kafasinı kanştı- rabılır Onv argılann aksıne. dıl bılım- cılerlnaılızcenınılkokullardaokutul- maması goru^undedırler Dunyadakı hegemonyaMnın baskısıyla kuçuk Av rupalılar İngılızce oğrenmeye çok genç y&jta başlamaktadîrlar Ote yan- da Ingılızcey ı çok genç y aşta oğrenen çocuk. dığer yabancı dıüenn ke^fin- de kendısinı frenleme nskını taşımak- tadır Enıyısı, vasayan yabancı dıller arasında, ılk yabancı dıl olarak Al- manca Fransizca. Ispanyolca. Ital- vanca \a da Ponekızceyı seçmektır İngılızce ıse genı^ bır egzotık dıller \eîpazesi arasında. koleılerde oğre- tılmelıdır Toplam olarak boylece ıkı dıl zorunlu. uçuncusu ıse lısede. se- çımlıkolacaktır Anadıl dahıl enazuç dıle hakım genç yetışkın. bır y abancı dıl açlığıyla kar^ı karşıya kalacak genç yaşta baıjlayan çıraklık yıllan boy unta ıv ıce 'yağlanan' hucrelerle yenı dıllen daha rahat ozumleyecek kımbılır, ılerde belkı oda. 20dıllı bır Hagege olacaktır Philomene Piegay (Le \ou\elObsenateuı) Günümüz insanı, tüm karşıt düşünceyi felç eden bir doktrinle karşı karşıya 6 Ekonomik olan, politik olatıdan önce gelir 9 Bır tur zıfte bulanmışhk duygusudur soz konusu olan Gunumuz demokrasılennde oz- gur yurttaşlar kendılerının gıderek artan ve vavaş \avaş tum karşıt duşunce\ı sarıp sar- malavan vasaklavan. felç eden ve sonunda boğan bır tur v ıcık vıcık \apışkan doktrıne bulandıklarını duvunisamaktadır Bu dokt- nn her y erde hazır nazır v e gorunmey en bır du^unce polısı tarafından "iziıı \erilen"' tek du^uncedır (la pensee unıque) Berlın Duvan nın vıkılmasından. komu- nist rejımlerın çokmesınden. sosyahzmın moral y ıtırmesınden bu vana, bu venı tncıl'ın kustahlığı. edepsızlıgı ve kasim kasim kasıl- masi oylesine artmiştır kı bu ıdeolojık çıl- gmlısı modern dogmatızm olarak tanımla- mak olasidır Tek duşunce nedır' Ideolojık olarak vak- la^ıldığında bır ekonomık guçler butununun, burada uluslararasi sermayenm. çıkarlarına kuresel bovutta hak ıddıa etmesi anlamına gelmektedır Bu devım verındevse Bretton- \Voods anla^malarıv la 1944 ten ıtıbaren for- mule edılmı^tır Onde gelen kaynakla- rı arasında Dunva Bankası. Uİuslara- rası Para Fonu. Ekonomık Kalkınma v e Işbırhğı Orgutu Titaret ve Gumruk Tarıfelerı Genel Anlaşması, Avrupa Komisyonu. Fransız \lerkez Bankasi vb yeralmaktadır Bukuruluşlar tum dunyada duşunı.elennı daha da gelı^- tırıp soylemlerını alla\ıp pullayarak \ aşa\ an çok sav ıda ara^tırma merkezı- ne unıversıtelere vakıflara kaynak sağlanıaktadır Bunların anonım soy- lenılerı. onde gelen buvuk ekonomık haberorganlarıtaratmdandaelealına- rak. çoğaltılmaktadır Çogu bu\Tik sa- nayı kuruluşlanna ve fınansal grupla- ra aıt ekonomık haber organlan arasın- da vatınmcıların ve borsacıların Tevratı The V\all Street Journal. Fınantıal Tımes The Economıst Far Eastren Economıc Revıevv Les Eehos Agence Reuter \b gıbıetkınva- yın organlan ver almaktadır Dunvanın he- men her vennde ekonomık bılımler takulte- len gazetecıler denemecıler polıtıkacılarbu yenı yasa tabletlennın onde gelen emırlennı yerine getırmek ıçın buvuk kıtle ıletı^ım araçlan aracılığıvla dovum sağlanıncava dek. medvatık toplumlarda tekrarın kanıtla- mak anlamına geldığının bılıncıyle. bıkıp usanmadan yıneleyıp durmaktadırlar Tek dtışuncenın ılk ılkeM oylesine guçludur kı dalgın bır Marksıstın kar- şı çıkması bıle zordur Ekonomık olan polıtık olandan oncc gehr Bu tur bır ılkevedavanaıak orneğın ıcranın elın- de son derecede onemlı bu ara^ olan Fransız Merkez Bankası. dışe doku- nur bır muhalefetle karşıla^madan 1994 tebağımsızkılınmış boy lece de "politik etkilere karşı" korunmu^tur Gerı,ekten de bankanın guv ernoru Je- an-Claude Trichet "Fransız Merkez Bankası'nın bağımsız. apolitik ve şef- faf olduğunu" ılerı surnıektedır Gu- vernor sozlerıne şunlan da eklemek- ten gen kalmamaktadır "Kamu açık- larının azaltılmasını istnoruz. (v e ı... İs- tikrarlı parastratejisi ızliyoruz." Bu ıkı heüet sankı polıtık değılmış gıbı1 "Realiznj1 * ve "pragmatizm" adına Ba\ AlaınMincşu bıçımde tomıule edıyorolayı Kapıtalızmın ^okmesı olanaksızdır Kapıta- lızm toplumun doğal durumudıır Demokra- si toplumun doğal durumu değıldır Ama. "pazar" evet Kumanda ekonomıde olmalı- dır Doğal olarak bır tur safra sa\ ılan veagır- lığı durgunluğun ve knzın nedenı olan "sos- yal"ı sırtından atmış bır ekonomıde Ister sağda ister solda olsun polıtıkacıla- nn hemen tumunun bu kutsal ılkelen med- valarda sureklı y melemelerı ona oy lesıne bır \ıldırma gucu sağlamaktadır kı bu. tum oz- gur du^unme gırışımını boğmakta ve bu ye- nı karanlıkçılığa (obscurantısmei dırenmevı onemlı olçude zorlaştırmaktadır Neredey se ınanılacaktır kı \i 4 mılyon Av - rupalı ı^siz. onca kent tacıası genel guven- sizlık yolsuzluklar. cayır cayır yanan banlı- voler ekoiojık yıkım. ırkçılığm koktencıîı- ğın v e aşın dıncılığın y enıden donu^u v e mıl- y onlarca toplum dı^ına ıtılmı^ ınsan, uyu^tu- rulmuş bılıncımız ıçın tek duşuncenın varat- tığı mukemmel bırdunya ıleçatışan suçlubı- rer sanrı. basıt bırer seraptan ba^ka bır ^ey de- ğıldır Ignacio Ramonet (Le \londe Dıplomatnjue) ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Dil Bayramı İzlenimleri... Dun erkenden kalktım, dışarıda sıcım gıbı bır yağmur, kendı kendıme, - KalkEkmekçı 'nın oğlu kalk1 Senyazmazsan, buya- zıları kım yazacak? dıye mınldandım Akşam, Alman Buyukelçılığı Sıyasal ve Basın Mus- teşarı Matthias Sonn ıle eşı bayan Mei-üng Sonn'un verdıklerı kokteyldeydım Çok kalmadım, erkenden ay- rıldım Kafamda, 26 Eylul cuma gunu kutlanan Dıl Bay- ramı Onu yazmayı kuruyorum Bayram Atatürk'e, dıle emek vermışlerın anısına ya- pılan saygı duruşundan, dınlenen bağımsızlık marşın- dan sonra "muzıkdılıyle" açıldı Dıl Bayramı nda sunu- culuğu Pınar Göksan Aker ıle Fatih Aker çıftı yapmak- taydılar Muzıkşolenınde, Hacettepe Unıversıtesı Kon- servatuvar Bolumu'nden, bınncı kemanda Seda Er- den, ıkıncı kemanda Ebru Doğaner vıyolada Aydal Sargutan ıle vıyolonselde Güldal Sargutan vardılar Onlar Pachelbel'den "Canon"ıle Mozarttan "kuçuk bırgece muzığı"n\ çaldılar Sunuculardaha sonra, Dıl Derneğı Başkanı Şerafet- tin Turan'ı konuşmasını yapması ıçın çağırdılar Şera- fettın Turan, konuşmasına şoyle başladı "Saygıdeger konuklar, Turkçenın gelışıp, zengınleşıp, ozleşıp bırbılım, kul- tur dılı olması savaşımına gonul veren gonuldeşler, 26 Dıl Bayramı 'na ve Ömer Asım Aksoy odul tore- nıne hoşgeldınız1 Bundan uç yıl once, 61 Dıl Bayramı'nı, Kultur 6a- kanlığı'nın duzenledığı 'Sureklı Dıl Kurultayf çerçeve- sınde ve bakanlıgın buyuk kaîkısı ıle bıhıkte kutlamak bahtıyarlıgına ermıştık Ertesıyıl,62 yılındakı bayram- da, donemın Kultur Bakanı konuşmacı olarak aramıza katıldı Ve dıl devrımıne devlet desteğını yansıtmaya ça- lıştı Geçenyıl, saflarayrıldı, dıl devnmı Ataturk'un bu- tun devrımlenyle bıdıkte dışlanırken, kuşaklararası ko- pukluk dıle getınldı Ve aşağılanmaya başlandı " Şerafettın Turan, daha sonra, guvenlık gorevlılennın bayramı bu yıl, Hıpodrom'dakı yennde kutlamasma ızın vermedıklennı o nedenle kutlamayı, Turk Hukuk Kuru- mu salonuna almak zorunda kaldıklarını anlattı Gu- venlık gorevlılennın, çıkardıkları guçluğun, Anayasa Mahkemesı Başkanı'nın gırışımıyle, farkına vararak te- lefonla bu uygulamadan dolayı duydukları uzuntuyu dıle getırdıklennı bıldırdı "Bu davranışlanndan oturu o kışılen kutluyor ve bundan sonra başımızda Demok- les'/n kılıcını sallamaya devam etmesınler'" dedı Şe- rafettın Turan daha sonra şoyle surdurdu konuşması- nı "Değışıyor, herşeydeğışıyor, hukuk tanımazlık onun- la mı başlıyor 7 Hukuk tanımazlıgın asıl buyuk vurgunu, 12 Eylul yonetıcılennın, Ataturk un kurduğu Dıl Kuru- mu'nu yururluktekı yasa hukumlerıne karşın, hukuk ıl- kelenyle bağdaşmaz şeklıde kapatmalarıdır Ve son yansıması olarak bugun Turk devnmının bütun halka- ları tartışıhrken, kuşkusuz dıl devnmıne yenı yenı en- geller çıkanlmaktadır Yaşam bır bakıma değışkenlık demektır, ama değışkenlık olumlu yonde, bılım ve ak- lın onderlığınde olursa, kışı ıle topluma mutluluk getı- nr Ama, onun dışında tutkular ve guncel dalgaların esın olup ruzgâra yelken açan bırgınşımle değışıyor de- nılırse, toplumda dalgalanmalar devam eder Bundan 64 yıl once, Ataturk'un onculuğunde, on- derlığınde, huzurunda toplanan I Turk Dıl Kurulta- yı'nda 26 eylulun bayram olarak kutlanması onerısı, unlu şaınmız Halit Fahri Ozansoy'dan gelmıştı Ama, anımsamaktayarar var, 1960'laragelındığınde, bayra- mın oncusu olan Ozansoy'un kurumdan ayrılmak, ıs- tıfa etmek ıçın dılekçeyerdığıne tanık oluyoruz Dıl Ku- rumu ıle ozdeşleşen Ömer Asım Aksoy'a gonderdığı Ocak 1966 tanhlı çekınce dılekçesınde bu unlu ozanı- mız, gene buyuk bır duyariılıkla devnmın aldıgı hıza ayak uyduramadığındanyakınıyor, bırnevı kendıntsuç- luyor ve gen kalmışlığm verdığı buruklukla, derrmkten ayrılmak ıstedığını bıldırıyor Dıl Kurumu arşıvlennden aldığımız bu çekınce dılekçesı şoyleydı 'Sayın Omer Asım Aksoy, Genel Yazman Dıl ve edebıyat alanında, genç kuşak yıldırım hızıyla ılerlemıştır Bızım gıbı eskı kuşaktan olanlar ıse yerımız- de saymaktayız Demek kı, Dıl Kurultayı'nda ve Dıl Der- gısı'nde yerım olmadığına kanaat getırmış ve ağustos aymda sayın başkana ıstıfamı yazmıştım Buna gore ış- lem yapılması bugune kadar gerekırdı O mektup elını- ze geçmemış olacak kı, bana da basılmış olan uye (baş- lıklı) kâğıdı yolluyorsunuz istıfamın eskılığı ıle borcum olup olmadığı da anlaşılamadığından yalnız bu cıhetın bıldınlmesını saygılanmla dılerım Halıt Fahrı Ozansoy'" Başkan Şerafettın Turan, Halıt Fahrı Ozansoy'un "Dıl ve edebıyat alanında, genç kuşak yıldırım hızıyla ıler- lemıştır" tumcesını "Bu buyuk bır değerlendırme" dı- ye değerlendırdı Ozansoy'un "Bızım gıbı eskı kuşak- tan olanlaryerımızde saymaktayız" tumcesını de, "Bu da bır ozeleştırı" dıye nrteledı "Tuzuğumuze gore, uye- ler çekılse bıle uye odentılenm odemek durumunda- lar Rahmetlı Ozansoy, bu ozenı de gostenyor" dedı. Sunucular Pınar Goksan Aker ıle Fatıh Aker, Dıl Bay- ramı na gonderılen ıletılerı okudular lletıler arasında, Süleyman Bey'ın ıletısı yoktu o genel bıraçıklamayol- lamakla yetınmış, belkı de "Ne şış yansın ne kebap 1 " dıye duşunmuştu Oyle ya. 12 Eylulculerın yerle bır et- tıklerı Ataturk'un vasıyetı konusunda kılını kıpırdatmış mıydı kı"? Genelkurmay Başkanı Ismail Hakkı Karada- yı nın ı(etıst.de yoktu TDK kapatılıncaya değın. Kenan Bey'den de, Genelkurmay dan da ıletıler gelırdı oysa Belkı bıryanlışlık olmuştur iletılerın bır ılgıncı, 148 Er- bakan'dan (148 okul numarası değıl altınlannın ağırlı- ğı) bır değıl, dort ıletı bırden geldı Bülent Bey'den ıse, ıletı ne yoktu 1 Iyı mı'? • • • Dıl Derneğı'nın 4 Olağan Kurultayı, bugun saat 10 00'da, derneğın Hıpodrom'dakı buyuk salonunda toplanıyor 1 2 3 4 5 6 I I U J •I 7 8 9 d BULMACA SED4TUŞ4}A\ SOLDA\S\ĞA: 1/ \evv \ork'un unlu bır semtı V 1 Gosterme. ışaret 2 etme Turlu ne- denlerle başarılı 3 olamayan kımse 3/"De'rt. hastalık" anlamında yerel bır sozcuk Ka\ - rulmuş ve do\ul- " muş tahıl ununa şekerkatılarakya- pılan yıyecek 4/ 8 Kemıklennyu\ar- lak ucu Gıdılen yol uzennde olmayan 5/ Ertem Eğilmez'ın. ^leşıl- ^ çam tılmlerının parodısı olanfılmı 6/Lyan Sınır ^ boyu 7/Bırını guç ve teh- 3 lıkelı bır duruma duşur- 4 mek ıçın kurulan duzen g Esknmde kullamlan uç sı- lahtan bın 8/ Büyuk \e ^ suslu çadır Yurdumuzda 7 bır gol 9/\aşar Kemarın g bır romanı „ 4 5 6 7 Ş 1/Gemılerde kuçuk y a>ta tay fa y amağı Jokeylerın gıydı- ğı kenarsız başlık 2/Keskın kokulu doğal madde Japon halkturkuîennevenlenad 3/BırmeyT.e "Canangıde.nn- dan dağıla. mey ola Boyle gecenın hayr umulur mu seherınde" (Zıya Paşa) 4/ Helyumun simgesi Ruam da denılen olumcul bır hayvan hastalığı 5/ Yayla çalınan bır halk çalgısı ^Lçlanna bırçubuk bağlanmış ıkı duşey ıp- ten oluşan cımnastık aracı Notada durak ı^aretı 7/Denız- ITnınbırılçesı Nıne 8/lskambıldekoz Izmantgıllerden bır bahk 9/ Kesıntılerden sonra kalan mıktar Asker
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle