Katalog

SAYFA CUMHURİYET 13EYLUL1996CUM/ Çiller ile Kazan'ın şerefsiz 7 davası • ANKARA (UBA)- Adalet Bakanı Şevket Kazan tarafından, yaptığı bır konuşmada kendisine "şerefsiz" dediği gerekçesiyle dönemin başbakanı ve şimdiki koalisyon ortağı Dışişleri Bakanı Tansu ÇiUer aleyhine açılan 5 milyar liralık tazminat davasında mahkeıne, konuşma kasetinin RTÜK'ten ıstenmesine karar verdi. Ankara I4'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi "nde görülen dünkü duruşmaya davacı Yaşar Gürkan katıiırken Çiller'in avukatı Bülent Acar katılmadı. Duruşmada davacı a\ ukatı delil listesini mahkmeye \ererek Show T\"de vaymılanan dav a konusu konuşma kasetinin RTÜK'ten istenip incelenmesini talep etti. Mahkeme başkanı davacı tarafın isteğini kabul ederek dava konusu kasetin RTÜK"ten istenmesini kararlaştırarak duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Büyükelçi atamalan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller arasında sorun yaratan büyükelçiler kararnamesi Resmi Gazete'de yayımlandı. Resmi Gazete'de yayımlanan kararnameye göre Tansu Çiller'e yakınlığı ile bilinen Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü de yapan Nazif Murat Ersavcı, Irlanda Büyükelçiliği'ne getirildi. Müsteşar Yardımcısı Gündüz Suphi Aktan Japonya. Osman Taney Korutürk Iran Büyükelçiliği'ne atandı. Bulgaristan'da Rusya üssü • SOFYA (A\) - Rusya'nın etkili gazetelerinden 'Komsomolya Pravda'nın önceki günkü sayısında yer alan ve Rusya'nın Bulgaristan'da Türkiye ile Yunanistan'a karşı kullanmak üzere 70 nükleer başlık bulunan gizlı bir üssü bulunduğuyolundaki haber. Bulgaristan'ı kanştırdı. Bulgaristan Savunma Bakanlıgı \e ülkenin devrik başkanı Todor Jivkov. haberi yalanlayarak Bulgaristan topraklarında hiçbir zaman nükleer silah yerleştirilmediğini ileri sürdüler. BOTAŞ yolsuzluğu • BURSA (Cumhuriyet)- Makina Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan. BOTAŞ'ın Bursa Doğalgaz Kentsel Dönüşüm Projesi'nin yapımında 3 milyon dolarlık yolsuzluk yapıldığı iddialannın üzerine gidilmesi gerektiğini söyledi. DSP'den öneri • ANKARA (AA) - DSP. kapatılan bankalann mudilerine ödenmemiş olan tasarruflannın. yasal faizleri ile birlik'te Merkez Bankası Bankalar Sigorta Fonu'ndan karşılanmasını istedi. DSPGrup Başkanvekili Hüsamertin Özkan. TBMM'de düzenlediği basın toplantısında. faaliyeti durdurulan bankalann sahipleri ve bu bankalardan kredi alıp ödemeyenler yerine. mudilerin cezalandınldığını ifade ederek "Devlet mutlaka bu paralan geri almalı. birkaç rantiyeye kâr sağlamak amacıyla kendi itibarını sarsmamalıdır. Devletin bu ayıptan kurrulmasını istemekteyiz" diye konuştu. 35KCK50plakalı90 model Doğan L marka araba kaybolmuştur. TEL: 0216.333 96 70- 343 17 14 MLSTAFA AKBAŞ HABERLER 12 Eylül askeri müdahalesinin 16. yıldönümü 4 Darbeciler hesap vermelTHaber Merkezi - 12 Eylül Harekâtfnın 16. yıldönümünde siyasi partiler. sendika- lar ve çeşitli sivil toplum örgütleri harekâ- ta karşı tepkilerini dile getirdiler. CHP Ge- nel Başkan Yardımcısı ErolÇevikçe. ülke- de yaşanan siyasal iştikrarsızlığa ve hükü- met buhranlarına. 12 Eylül Harekâtf nın getirdiği yanlış uygulamalann yol açtığını söyledi. Özaürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Geneî Başkanı Ufuk Uras. 12 Eylül sorumlulannın yargılanmasının Türkiye "de demokrasinin önünü açacağını ve ülkeyi bir aj ıptan kurtaracağını belirtti. Çev ikçe. 12 Eylül Harekâtf nın yıldönümü nedeniy- le, dün gerçekleştirdiği basın toplantısında. 12 Evlülvönetiminin toplumun siyasal ya- pısını yıkarak kendi isteklerine göre kuru- Ian yapay partilerle Türk siyasal yaşamını yönlendirmeye çalıştığını söyledi. Çe\ ikçe. "12 Eylül siyasal yaşamımtza girmemiş ol- saydı, bugiin ülkemiz bu başbakanlan, bu başbakan yardımcılarını yaşamayacaktT dedi. 12 Eylül uygulamalarının getirdigi en önemli siyasal sonucun partilerin kapatıl- ması olduğunu belirten Çevikçe. Güney- doğu ve terör sorununun da bu dönemdeki yanlış vöntemler nedeniyle arttığını söyle- di. Çevikçe, tekli eğitimden ikili eğitime doğ- Erol Çevikçe Ufuk L ras ru en büyük ödünün 12 Eylül yönetimince veril- diğini, çok sayıda imam- hatip okullannın açıldığı- nı ve zorunlu din eğitimi- nin anayasallaştırıldığını v urgulayarak emekçi hak- larının da bu dönemde or- tadan kaldırıldığını kay- detti. Çevikçe. ^Tûrk Si- lahlı Kuvvetleri'nin 12 Ev- lül 1980 vönetiminüı olumsuz uvgulamala- nnı ve anlayışını hiçbir zaman benimseme- diğjni açıkça biliyoruz. Türkordusunun de- mokratik laik devlet inancı doğrultusunda- kihassasiyetinisevinçleizlemekteyiz"dedi. DİSK Genel Sekreteri Kemal DaysaL ~anar- şi ve terörü engellemek bahanesiv le vapılan 12 Eylül darbesinin gerçek nedenlerinin ne olduğunun bugün açıkça ortava çıktığını*" ifade etti. 'KararüJık göstermelh \z" Bütün askeri darbelerin aynı sonuçları verdiğini anlatan Daysal. "Artıkçözümleri askeri darbelerdearamaktan vazgeçmeli ve toplumun kendi iç dinamikleriy le özgürce ge- lişmesini sağlayacak önlemleri alnıa karar- hiığı göstermeliyiz"dedi Çağdaş Hukukçu- lar Derneği Genel Başka- nı Şenal Sarıhan. 12 Ey- lül döneminin taşımış ol- duğu hukuksuzluğun. ye- ni yasalar v e düzenleme- lerie giderek ağırlaşarak varlığını sürdürmesi ne- deniyle "12 EvlüPün bit- mediğT görüşünü kaydet- ti. Sarıhan. "Terörle.Mü- cadele Yasası. Ceza Yar- gılama l sul Yasası ve son olarak da İl İda- resi Yasası'nda vapılan değişiklikler iktidar- lann. 12 Eylül hukuku ile dahi vetinmedik- lerinin açık kanıfıdır*" diye konuştu. ' 12 Eylül yaşıyor* Insan Haklan Derneği Ankara ve İstan- bul şubelerinden yapılan açıklamada. 12 Eylül'ün. antı-demokratik. baskıcı yasala- n ve kurumlanyla hâlâ vaşadıgı belirtıle- rek "Türkiye'de demokratikleşme süreci- nin başlavabilmesi için öncelikle 12 Eylül Anayasası değişmeli ve darbeciler yargıla- nabilmelidir" denildı. Türk Mühendis ve Mimarpdalan Birli- ği (TMMOB) Başkanı VavuzÖnen, 24Ocak Î980 "EkonomikÖnlemler Pakeri"v le baş- latılan. 12 E>lül darbesı ılepekiştınleneko- nomik ve toplumsal düzenin kurumsallaş- mış olarak de\am ettiğini söy ledi. ODP'nin. 12 Eylül'ün 16. yıldönümü ne- deniyle Jstanbul Tank Zafer Tunav a Kültür Merkezi'nde düzenlediği toplantıda konu- şan Ufuk Uras. 12 Eylül döneminin bütün hukuki ve siyasal yapısının tasfiye edilme- vi beklediğini ve bunun demokrasi güçle- rinibeklevenbirgörev olduğunu belirtti. 12 Eylül sorumlulannın yargılanması gerek- tiğini kaydeden Uras. şunlan söyledi: " Yakın tarihimizin eli kanlı sorumiulannı yargdamak.Türkhe'de demokrasinin önünü açar ve ülkeyi birayıptan kurtanr. Tekbaşına .\İarmaris'in sakiııi ve diğer ortaklarını adaletin önüne çıkarmak yeterli değildir. Tükiye'yi felç eden bu figürlere karşı bir siyasi sifon mekanizmasının kurulması zamanı çoktan gelnıiştir." Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taş- delen. 12 Eylül Harekâtı'nı. "Demokrasisiz kalkınma düşlerinin. siyasetten soğumuş ya da soğutulmuş, bıkkın, karamsar, örgütsüz vehertürlüetkiyeaçıkgüdümlü bir toplum projesinin Türkiye'de uvgulamava konul- ması"olarak tanımladı. taşdelen. 12 Evlül ile demokrasinin uzağına düşmüş. gerici ve ırkçı düşüncelerin oluşmasına eherişli ortamın yaratıldığına dikkat çekti. 'DYP Çiller'i koruma derneği' ANKARA /1STANBUL (Cumhuriyet) - ANAP Grup Başkanvekili Murat Başesgioğlıı. hükümette \arlık gösteremeyen DYP'nin. "genel başkanını koruma ve yaşatma derneği"ne dönüştüğünü söyledi. DYP'nin. hükümetteki etkisizligi nedeniyle sağa sola saldırdığına dikkat çeken Başesgioğlu. DYP Genel Başkan Yardımcısı Meral Akşener'in basını hedef alan sözlerinin tle bundan kaynaklandığını vurguladı. Başesgioğlu. dün düzenlediği basın toplantısında, isim vermeden eleştirdigi Akşener'in sözkrinin. demokratik rejim açısından endişe veYiti olduğunu söyledi. t Çüler6.sırada' ~ Başesgioğlu, DYP Genel Başkanı. Başbakan Yardtmcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'e de çattı. Çiller'in. bir yabancı gazetede. "hakkjnda yolsuzluk iddialan bulunan İiderler" sıralamasında 6. sırada bulunduğuna dikkat çeken Başesgioğlu. "DYP ne kadar çabalasa da yolsuzluklar listesinde i>i bir yere oturan Çiller'i koruvamayacaklardır" dedi. Çiller'in, hakkındaki bu şaibe nedeniyle. Türkiye'nin itibarını zedelediğini ve ülkenin dış itibanna darbe vurduğunu öne süren Başesgioğlu. basının hedef alınmasının da bu yolsuzlukların su yüzüne çıkmasından ka>naklandığını söyledi. DYP'nin hükümette varlığıyla-yokluğunun belli olmadığını ifade eden Başesgioğlu. bu partinin bir sonraki genel seçimde yüzde 10'luk ülke barajını aşamayacağını ileri sürdü. CHP İstanbîil İl Başkanı Mehmet Ali Ozpolat da dün yaptığı yazılı açıklamada. DYP lstanbul Millervekili Akşener'in son günlerde basına yönelik "tehditkâr" tavrını üzüntü ile karşıladığını belirtti. Özpolat. açıklamasında şu görüşlere >er verdi: u "Basını son kez uyanyoruz' diyen Akşener'i ve onunla aynı zinniyeri taşıvanlan, asıl biz uyanyoruz! Bu tür şuursuzca bevanlarda bulunan vekilleri bu halk hak etmivor." 'lHerincezasını onadı Sedat Yurtdaş, Sırn Sakık, Ahmet Türk ve eski bağımsız milletvekili Mahmut Alınak DGM'de bölücülük suçlamasıyla yargüanmışlardı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay 9. Ceza Dairesi. "bölücülük propagandası" yaptıklan gerekçesıvle yargılanan, kapatılan DEP'in eski milletvekilleri Sedat Yurtdaş, Sırn Sakık. Ahmet Türk ve eski bağımsız milletvekili Mahmut Alınak'a verilen mahkûmiyet kararlarını onadı. Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin (DGM). haklannda verdiği ilk mahkûmivet karannın Yargıtav tarafından bozulması üzerine eski DEP mılletvekilierı Ankara I No'lu DGM'de yeniden yargılanarak. Terörle Mücadele Vasası'nın "müteselsil suçlar- ceza armnmı" fiilini içeren maddesi uyannca I yıl 2'şeray hapis. 116 milyon 666 bin 666'ar lira para cezalarına mahkûm edilmişlerdi. Eski DEP milletvekillerinın. bu kararı tem\iz etmeleri üzerine bu başv uruları inceleyen ''»'argıtay 9. Ceza Dairesi, mahkemenın daha önceki boznıa gerekçelerinı dıkkate aldığını belirterek karan onadı. Kapatılan DEP'in eski milletvekilleri ve eski bağımsız milletvekili Mahmut Alınak'ın avukatı Yusuf Alataş, mahkûmiyet kararının onanmasından sonra Ahmet Türk ile Sedat Yurtdaş'ın cezaevinde yattıklan sürenin verilen cezayı karşıladığını söyledi. Alataş, Alınak'ın bir ay daha yatması gerektiğini. Sakık'ın ise çeşitli nedenlerle cezaevinde kaldığı sürelerinin dikkate alınabileceğini belirtti. Sosyalist Enternasyonal'de Türkiye aleyhine karar alındı İııöııii ııiiıı çabaları yetmedi FUAT KOZLUKLU NEW YORK - Sosyalist Enternasyonal toplantısında. Kıbns Rum EDEK partisi ta- rafından getirilen ve Türkiye ileKKTC'yisuçlayıcı ifade- ler içeren bir karar sureti oy- lanarak kabul edildi. Türkiye'yi "işgalcilikle" suçlayan EDEK Partisi lide- ri Vassos Lyssarides'i >anıt- layan Sosyalist Enternasyo- nal Başkan Yardımcısı Erdal İnönü, Türkleri haksız yere eleştirenlerin karanlıkta sını- n geçerek bir Türk muhafı- zını şehit ettiklerini anımsa- tarak. "Bu da gösteriyor ki Cüney, görüşmeler yoluvla banşçı bir sonuca varmak is- temiyor" dedi. Sosyalist Entemasyonal'in Nevv York kongresinin son gününde Kıbrıs Rum EDEK Partisi'nin suçlamalannı ya- nıtlayan Erdal İnönü. bu söz- lerin kongrede çok du> uldu- Sunuve yanlış olduğunu söy- ledi. Üyelere tarih dersi veren İnönü. "Kıbns'ı avn devlet yapan Londra ve Zürih anlaşma- lanyia çizilen çerçeveyi Kıbns Rum tarafının ihlal ettiğini'' belirtti. Ada'da Rumlar tarafından ger- çekleştirilen katliamlan anımsatan İnönü, Rumların amacının. Türk toplumunu basit bir azınlık hali- ne düşürmek olduğunu v urguladı. fnönü. "\nayasanın bu şekilde ih- lali Türkive'ye de uluslararası an- laşmalar çerçevesinde müdahale haklavermiştir''dedı. Türkiye'nin. Kıbns'ta barış harekâtını gerçek- leştirirken bu hakkı kullandığını hatırlatan İnönü. "Ada'yabanşan- cak bundan sonra gelmiş ve Ada'da yaşayan toplumlann çıkarlan ko- ruma altına alınmıştır" diye ko- nuştu. Kıbns sorununa çözüm bulma- nın yolunun karşılıklı görüşmeler- Erdal İnönü- Sosvalistleri ikna edenıedi. den geçtiğini anlatan İnönü. Rum tahrikleri sonucu gerçckleştirilen motosikletli ihlal hareketinin barı- şı bozucu bir davranış olduğunu söyledi. Türkleri haksız \ere eleştirenle- rin karanlıkta sının geçerek bir Türk muhafızını şehit ettiklerini kaydeden İnönü, "Budagösteriyor ki Günev, görüşmeler voluyla ba- nşçı bir sonuca varmak istemiv or" dedi. Inönü'nün bu konuşmasına ve CHP heyetinin "tek taraflı görüş- ler içerdiği*' gerekçesiv le itiraz et- mesine karşın. Sosyalist Enternas- yonal. EDEK Partisi tarafından ge- tirilen ve Türkive ile KKTC'v i suç- layıcı ifadeler içeren bir karar su- retini oylayarak kabul etti. İnönü. aazetecilerin bu konuda- ki sorularını yanıtlarken. "Bunun biranlamı vok.çün- kü iki tarafin kabul etmedi- ği bir kararın uvgulanması- na fîilen imkân vok" dedi "Yeni Dünya Düzeni" an- layışına karşı izlenecek stra- tejiyi belıriemeyeçalışaıı Sos- valist Enternasyonal'in üç gün süren 20. kongresinin ardındandün bir basın açık- laması yapan Sosyalist En- ternasyonal Başkanı Pierre Maurov. "Sosvalist Enter- nasyonal, dünyanın en bü- yük siyasal gücü haline gel- di" dedi. Sosyalist Enternasyonal kongresine ilk kez bu denli yüksek bir katılım olduğuna dikkat çeken Maurov. "Bu, biranlanıda Sosvalist Enter- nasvonal icin devrim niteliğin- de bir gelişmeoldu"dıve ko- nuştu. 20'nci kongrede 34 sos- yalist ve sosval-demokrat partinin daha üveliğe kabul edildığine işaret eden Ma- uroy. üye sayısının böylece I43'e ulaştığını belirterek. "Bu, Sosyalist Enternasyo- nal'in bu yüzyılı geçtiğini ve sürek- li veniden doğduğunu gösterivor" ıfadesini kullandı. 20nci kongrede. 3 yıllığına ye- niden Sosyalist Enternasyonal Baş- kanı seçilen Maurov. "Sağavezul- me karşı çıkanlann biricik adresi var. o da Sosvalist Enternasyonal. Şurası gerçek ki, Sosyalist Enternas- vonal'in ideolojisi tüm dünyayı kap- sıvor"dedi. CHP Genel Başkanı DenizBay- kal da kongrenin genel sonuçlan- nı değerlendırirken. "Türkiye'de yaşanan sorunlar diğer ülkeleri de yakından ilgilendiriyor. Bu sonın- İarın sosyal demokrat bakış açıla- nyla çözüleceği göriişü üvelere hâ- kim. Bu nedenle Türkiye"ye daha inançlı ve unıutlu dönüvoruz" görüşünü dile getırdi. REFAHYOL 2. paket arazi satışmı içeriyor ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Hükümetın ikinci paket olarak tanımladığı ye- ni düzenlemelerin. değersiz Hazine arazileri için senifi- ka çıkarması ve yurtdışında çalışan işçilere bono satılma- sı temeline dayandınldığı bil- dirildi. İlk açıkladığı kaynak pa- ketindeki projelerin hiçbirini gerçekleştiremeyen REFAH- YOL hükümeti. başarısızlı- ğını gizlemek için ikinci pa- ket adı altında arazı satışlann- daki düzenlemeleri önplana çıkaracak. Buna göre. 18 mil- yon metrekarelik Hazine ara- zileri ile 66 bin lojmanın sa- tış planı ve değersiz araziler için çıkarılacak gayrimenkul sertifikaları tanıtıiacak. Alınan bılgilere göre hü- kümet. öncelikli KlT'lere ait arsalar ile şehir merkezlerine yakın değerli arazileri ihale karşılığı satacak. Hükümet, değersiz Hazine arazilerini de 1-5 metrekarelik parselle- re bölerek sertıfika karşılığı. halka \enı tasarruf aracı ola- rak pazarlayacak. Hükümetin yüksek gelir geleceği gerekçesiy le kıyı v e orman arazilerini satmak için vasa hazırladığı bildirildi. \et- kililer. kıyıve orman arazile- rınm satışının anayasaya ay- kın olduğuna dikkat çekerek "Burada amaç. orman ara- zisi kapsamında olup etrafı binalaşmav a gitmiş bolgeleri, orman ve kıvı kapsamından çıkarmak" değerlendirmesini vaptılar. ÜZ YAZII ORHAN BİRGİT Amerika'nın Kuzey Irak politi- kasından kimin ne yitirdiği tartı- şılıyor. Tartışmanın boyutları da- ha da büyüyerek sürecek. Dış politika stratejistleri, konuyu kür- sülerde okutulacak tez malze- mesi olarak da kullanacaklar. Olay, çeşitli görüşlere göre de- ğerlendirilecek. Biz, kendi işimize bakalım ve Türkiye'nin, Körfez krizinden bu yana ve o günkü Cumhurbaşka- nı, rahmetli Turgut Özal'ın em- poze etmesiyle izlediği VVashing- ton kaynaklı dış politikasının tam bir açmaz içinde olduğunu ve tek kelime ile iflas ettiğini göre- lim. "Amerika böyle söylüyor", "ABD 'nin söylediği dorudur" bi- çiminde özetlenebilecek bu po- litikanın, ülkenin başına neleraç- tığının envanteri öyle bir, iki ya- zı ile saptanacak kadar basit de- ğil. Sıfıra Sıfır Olsaydı Keşke... Kim ne derse desin, Bülent Ecevit'i diline adeta pelesenk ettiği 'Irak' ve 'Çekiç Güç' poli- tikası konularında hafife alma- nın nesonuçlarvereceğini, ulus- çaödüyoruz.. Yetkililerimiz, ABD üniformalı 2 bin Çekiç Güç Peşmergesinin, Saddam'ın birlikleri arasından ülkemize nasıl kaçırılacağının planlannı, kimbilir hangi 'Göre- vimiz Tehlike' dizisinin senaryo- sunu anımsayarak hazırlamakta olan Büyükelçi Grossman'ın ağ- zının içine baka baka konuşma- nın, hiçbir sonuç vermediğini çok pahalı ödediğimizi acaba fark ediyorlar mı? • • • Hiçbir sonuç vermemek, ba- zan kârdan da zarardan da faz- la bir şey yitirmemek anlamına geldiği için, yazının başlığında olduğu gibi. tevekkül ile "Buna da şükür, ne yapalım. Sıfıra sıfır elde var sıfır" demekle yetinile- biliyor. Ama bakınız. Gaziantep'te çevre illerinin esnafları, sanayi- cileri, ticaret adamlannın öncü- lüğü ile hazırlanmakta olan ya- rın yapılacak mitingin düzenle- rne komitesinin başkanı Meh- met Alî Aslan'ın söyledikleri, Güneydoğu'nun yıtirdiklerinin boyutlarını, öyle elde sıfır kal- maktan çok daha derinlerde ol- duğunu gösteriyor. Amerika, önce petrol hattı am- bargosu ile daha sonra bütün mallar üzerinde, bizim Irak ile ti- caret yapmamızı yasakladı. Bu yasaklamanın Türkiye'ye 30 mil- yon dolara mal olduğunu söyle- yenler devlet adamlanmızdı, po- litikacılarımızdı, bizzat yörede iş yapan tüccarlar, sanayiciler ve es- naftı. Hiçbir sızlanma. ABD'nin insa- fını yumuşatmaya yetmedi. Da- ha geçen hafta ambargonun sı- kılaştınlması üzerine bu ülkenin Dışişleri Bakanlıgı Sözcü Vekili. Türkiye'nin bu yüzden uğrayaca- ğı zararfarı soran gazetecilere, ambargonun geçici olduğunu söylemekle yetiniyordu. Geçici ambargonun, Mehmet Ali Aslan'ın ağzından sadece Ga- ziantep'e verdiği zarann satır- başlarına bakmak ister misiniz? 184 işyeri haczedilmiştir. 630 halıcı, 87 battaniye, 76 kilim ima- lathanesi, 213 lokanta, 117 oto tamirhanesi, 34 mercimek, 27 bulgurtamirhanesi kapanmıştır. 10 bin kamyon trafikten kalkmış ve o sayıda şoför işsizliğe düş- müştür. Bu salt Gaziantep'le ilgili bilan- ço. Diyarbakır'dan Kahraman- maraş'a. tüm Güneydoğu'ya doğru uzanırsanız. envanterin ortalığı tam bir savaş alanına çe- virdiğini görürsünüz. işte bunun için yarın, o çevre- nin insanları seslerini Gazian- tep'ten Ankara'ya duyurmak için toplanıyor. Söyleyeceklerinin satır basını M. Ali Aslan özetlemiş: "Bölgede terör ve diğer top- lumsalsorunlann altında ambar- gonun getirdigigüçlükleryatyor." Gaziantep mitinginin, tepkisiz toplum alışkanlığımızı geride bı- rakan bir aşama olmasını bekli- yorum. BIRBAKJMA SERVER TANtLLt Uç Eylül Her eylülde, üç değışik gün üstünde düşünürüm; ken- di başına pek anlamlı üç tarihtir bunlar. , 1 eylül, "Dünya Barış Günü"ûür. insan soyunun büyük kaygılarından biri savaşsa, başta gelen özlemlerinden biri de barış olmuş. İşte 1 Eylül'de, o özlem dile getirilirken savaş üzerinde de dü- şünülüyor. ikisi birbirine bağlı. Savaşlann kaynaklan üze- rine eğilmeden. hele hele banşın düşmanlannı görme- den, sergilemeden barışı düşünmek soyutlama olur. Barışı doya doya tatmamış, dünyamız, özellikle şu son yıllarda, yeniden savaşlar, dahası onların çığırtkan- ları ile uğraşıyor. Çünkü savaş, en başta kapitalizmin, giderek emperyalizmin kazanç kaynaklarından biri. Bunu görmeden savaşa karşı çıkamaz, barışı kurma yolunda adımlar atamazsınız. i Dünyamız için böyledır, ülkemiz için de böyle. Ortadoğu'da yaşıyoruz. Dünyanın bu bölgesi için dı- şarıda yapılmış hesapları. düzenlenmiş senaryolan iyi bilmeliyiz. Demokrat olmak gibi barışçı olmak da bir erdem. Hele hele aydınlar söz konusu olduğunda. Yaşadığı yıllarda akan kan seline bakıp Victor Hu- go haykırır: Hayır! Hayır! Yazgısında yok insanlığın, Mezarların soğuk eşiğinde hareketsiz kalmak! Buyurunuz. bugünden tezı yok, ülkemızde akıp du- ran kanı durdurmak için harekete geçiniz; soyut banş türküleri söyleyerek değil, savaş çığırtkanlarının üstü- ne yürüyerek, Kürt'le Türk'ün kardeşliğinin altını çize- rek, sorunlan çağın aydınlığında demokratça çözmek kararlılığını göstererek... Aydınlar. demokratik kitle örgütleri ve sen ey işçi sı- nıfı ve onun sendikaları, ne duruyorsunuz? • • • 9 Eylül, Izmir'in işgalden kurtuluşudur. O büyük olayın 74. yılı, gazetelerden okuduğumy- za göre yine pek anlamlı biçimde kutlandı. • Ne zaman 9 Eylül gelse, Falih Rıfkı'nın 1922'de yazdığı ve Eski Saat'\na da aldığı "Izmir" adlı yazısı ge1 - lir aklıma ve açar bir kez daha okurum. Edebiyatıml- zın da en güzel parçalanndan biri olan o yazısına bü- yük yazar, "Söz kuvvetini kaybetti, fakat söylemeliyiz. Çünkü pişdarlarımız son dağların üstünden Izmir'e bakıyor" diye başlar ve konuyu sonunda şöyle bağ- lar: "Istila Izmir'e ayak bastığı gün Türk milleti: - Allahım bize bu günü gösterecek miydin? diyor- du. Şimdi de: - Allahım bu günü bize gösterecek miydin ? diyon - O gün ağlıyordu, bugün gene ağlıyor. O gün bü- tün millet bir tek kalptı, bugün gene bir kalptir. Bu iki gün, zamanda, mekanda, ruhta ve maddede iki uç- tur. Acı öldürebilirdi, bu sevınç öldürebilir. İyi ki o günkü acı ile ölmemışiz. Çünkü bu günü gö- rüyoruz. İyi ki bugünkü sevinçle ölmüyoruz, çünkü ar- tık her gün bugünden daha güzel olacaktır. Bu nesil öyle zamanlar geçirdi kı doğduğuna lanet etti, fakat birçok nesiller bizim zamanımızda doğmadıklarına la- net edeceklerdir." • • • Dün 12 Eylül'dü. ' Ünlü 12 Eylül harekâtının 16. yılıydı dün. Onu da andık; ama kutlayarak değil elbette, lanet- leyerek! Izmir'in kurtuluşu bır son değil, bir başlangıçh! Bü toplumun, Ortaçağ Varanlığının kapılarını birer bireV kapama girişiminin, yıllara yayılacak bir "aydınlanmşi hareketi"nin doğuşu 9 Eylül'le kesinleşir, ' Çok şey yapılır. Bu toplumun çağdaş tarihine onur verecek pek önemli yenilikler gerçekleştirilir. J İşte 12 Eylül, onların teker teker çiğnenişi, karanlf- ğa karşı kazanılmış mevzilerin birer birer aydınlanma düşmanlarına peşkeş çekilişinin başladığı bir tarihtir. Hayır, çözülüş sadece 12 Eylül 1980 sabahı başla- dı demek gibi bir kolaylığa sığınamayız elbette. ileri- lere değil gerilere adımlar atmanın tarihini ta 1950'le- re kadar uzatabilirsiniz, uzatmalısınız da. Ama bugün içinde çırpındığımız yığınla sorunun üstünü bir parça kazıyınız, altında karşılaşacağınız ilk kirli çehre 12 Ey- lül'ün çehresidir... TİHV Insan haklan koruyucıılarma baskı ANKARA (Cumhurivet Bürosu)-Türkıve Insan Hak- ları VaktVnın(TlHV) 1990 yılından bu yana sürdürmek- te olduğu işkence görenlerin rehabılıtas>onu kapsamında. Adana'da yaptığı çalışmalar- dan dolayı Adanatemsilcılik hekimi hakkındadavaaçıldı. TİHV Genel Merkezi'nden vapılan yazılı açıklamada. Dı- şışlen Bakanlıgrnın I995>ı- lının ilk yansmda başlattığı "izinsi/ tedavi merkezi aç- mak" ve "tedavi olanların isimlerini savcılığa bikJirme- mek"suçlamaları ılesavcılık tarafından dava açılan TİH V Adana Temsilcık hekimınin davasının3.duruşması 13 Ey- lül 1996 günü saat 09.00'da Adana 4. Sulh Ceza Mahke- mesı'nde vapılacağı bıldınl- dı. DuruşmavaTİHV'yedes- tek olmak amacıyla. Ulusal ve Uluslararası düzeyde tem- silcilerin de katılacagı bildi- rildi. Öte vandan, Insan Hakla- rı Derneği (İHD) Ankara Şıî- besı'nin. 8 Eylül I996 günii gerçekleştirdiği 6. Olağan Kö- rulu'nda yeni yönetim kunı- lu. denetleme kurulu ve üst k5- rul delegelikleri seçildi. '. tHD Ankara temsilcili- ğı'nden vapılan yazılı basın açıklamasına göre. yeni yöne- tim kurulu ve görevlen şöy- le: YıldızTemürtürkan( Baş- kan). Sait Çetinoğlu( Sekre- ter), Nejat Taştan(Sayman). EnderBüvükçulha(üye). LP- vent Kanatlüye). Ova Ersoy Ataman(üve). İsmail Boy- raz(üve). TRAFIK ALTUST OLDU Menderes'e görkemli karşılama töreni i ANKAR.\ (Cumhurivet Bürosu)-RP fstanbul Millet- vekili Avdın Menderes ıçın düzenlenen görkemli karşıla- ma töreni. siyasi gösterı\e dönüştü. RP Genel Başkanı ve Başbakan Necmettin Er- bakan'ınvani sırapartilıba- kanlar, mılle^ekilleri vete^- kilatlann katıldığı tören. An- kara trafiğini altüst etti. Geçırdiği trafik kazası son- rasında tedavi ıçın gittığı ABD'den dün dönen Men- deres. Ankara Esenboğa Ha- valımanfnda sivasıler. bü- rokratlar ve v urttaşlardan olu- ^an büv ük bır kalabalık tara- fından karşılandı. Mende- res' in bindiğı otobüsü hava- limanı çıkışında bınin üze- rinde aracın katıldığı konvoy karşıladı. DYP'den parti Ge- nel Başkan Yardımcısı Nec- mettin Cevheri. Içişleri Ba- kanı Mehmet Ağar ve Def- let Bakanı Bekir Aksov'ufı da katıldığı törene. diğer par- tilerden gelen olmadı. Meı5- deres'ı ıkı donanımlı ambı>- lans bekledi. Ancak, RP Ana- kent Beledı\e Başkanı Me- lih Gökçek'in ısrarı üzerine Menderes. şehre içinde Er- bakan'ın da bulunduğu bele- dı\e otobüsü ile geldı. Men- deres. Güv en Park'ta halka h^ tap ederek sağlık durumı^- nun ı>ıye gittiğinı söyledi. Menderes'in bundan son- raki tedavisinın Ayaş Reha- bılıtasyon Merkezi'nde sür- dürüleceğı bildirildi. Curri- hurbaşkanı Sülevman Demi- rel Menderes'iarayarakgeç- mi> olsun dileklerinı iletti.'