Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 EYLUL 1996 CUMA
14 KULTUR
Orhan Pamuk, bir kez daha Isveççede
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - lsveç'in en köklü
yayınes lennden Raben Prisma, Orhan
Pamuk'un 'Yeni Hayat'ını Dilek Gür'ün
çevırisiyle yayımladı. 2 eylülde piyasa-
ya süriilen kıtaba ilgi büyük. Orhan Pa-
muk"un geçen yıl Danimarkaca ve Ingi-
lizce çevinlerinden îsveççeye kazandınl-
mış olan yapıtı 'Kara Kitap' büyük be-
genivlekarşılanmıştı. Yazanmız. aynıyı-
lın ekim ayında Göteborg'daki uluslara-
rası fuara katılarak kişi olarak da ilgi top-
lamıştı. Bu bakımdan, 'Yeni Hayat'ı me-
rakla bekleyenlerin sayısının az olmadı-
ğı söylenebilir. Gerçekten de daha bu
ayın başında, Stockholm'ün en büyük
kıtabevı Akademi, vitnnıne astıgı büyük
boy afişlerle yazanmızın eylül sonunda
kitaplannı imzalayacagını duyurdu.
'^eni Hayat' konusunda ülkenin en
ağırlıklı ikigazetesi Dagens Nyheter ıle
Svenska DagMadefte. tanınmışedebiyat
eleştirmenlerinın imzasıyla birer eleşti-
ri yayımlandı. Dagens Nyheter'de (5/9)
yazan Birgitta Munkhammar, *Yaşam ve
okuma pahasına' başlıklı yazısında. ki-
tabın adının. Dante'nin 'Yeni Nouva'sı-
nagöndermeyaptiğını ileri sürüyor. Ro-
manın konusunu okura tanıttıktan sonra
yazısını şövle sürdürüyor:
" Vani. Pamuk'un kitaplannı okumak,
klasik 'Batf romanını okumaktan ol-
dukça farklı: Daha çok.raşlarla ovnanan
bir oyuna girmek, bir spiralde. labiren-
tin ve aynalı odanın içine girmek, ya da
büyii sanatlanna hedef olmak gibi bir şey
-başı, ortası ve sonu olan bir yapıyla
karşılaşmak, duygusal bir tırmanışa.
ya da trajik bir temizliğe" ka\uşmak
değil-. Bu son anlam. açıkça aşağılanıyor
kitapta ve yazar, kendi trajik sonuy la kar-
şılaşınca farklı ve daha sağlam bir ilaca
başvunıyor: Nane şekerini ye ve ağla-
mayı bırak."
Yaratıcılığın mucizesi
Kitaplar, özlem Uzerine kurulan şato-
dur. Gerçek bir şeye, dış diinyada aranı-
tabiiecek şeye işaret eder gibidirler; ay-
nen, 'Yeni Hayat' okurunun çaresiz bir
şekildeve şaşkınca, > aşamının kalan kıs-
mını Türkiye'nin dağlannda ve ovalann-
da, Magirus marka,ölüm tehlikesi içeren
gece otobüslerinde ve 'tabanca sesleri,
kızgın aşk sahneleri. yüksek sesle tartış-
malar. düşen uçak ve infilak eden petrol
tankerlerinin' seslerini içeren TV prog-
ramlarının eşliğinde geçirmek isteye-
cekleri gibi.
\e var ki yeni yaşam, yalnızca kitapta
var. Ancak orada aranılabilir. başka yer-
dedeğil. Yeni Hayat' ile Orhan Pamuk,
fantezinin ve sanatsal yaratıcüığın muci-
zesini ortava koymayı başanyor; sınırla-
nnı \e degiştirip yeni bir can verme gü-
cünü olduğiı gibi. Türkiye'de ve dünva-
nın birçok başka yerinde böj le bir şeye
gereksinme olduğu inancını anladıgımı-
zı sanıyoruz. Orhan Pamıık'u okuyunca,
aslında buna kendinıizin ne denli gerek-
sinmemizolduğunun bilincine. büyük bir
zevkle vanyoruz."
Birgitta Munkhammar, Orhan Pa-
muk'un dogrudan dogruya Türkçeden
çevrilmesinı hoşnutlukla karşıladıgını
• 'Beyaz Kale' ve 'Kara
Kitap'tan sonra Orhan
Pamuk, şimdi de 'Yeni
Hayat' ile Isveçli
okurlannın karşısına çıktı.
llk yayımlanan eleştiriler '
çok olumlu. Yazanmız bu
ay sonu Stockholm'e
gelerek okurlanyla
tanışacak...
belirftikten sonra. Dilek Gür'üıı çevirisi
üzerine şu küçük serzenışte bulunuyor:
"Dileriz bir dahaki sefere yayınevi çe-
virmenine birazdaha yardımcı olurda Is-
% eççesindeki gereksiz bazı küçük hatalar
vüzünden okur rahatsız olmaz."
Svenska Dagbladet'te >azan .Magnus
Stockholm'ün
en büyük
kitabevi
Akademi,
\ itrinine asöğı
büyiik boy
afişlerle Örhan
Pamuk'un eylül
sonunda
kiraplannı
imzalayacağuıı
duyurdu.
tsveç'in en
ağırlıklı iki
gazetesi Dagens
Dy heter ile
Svenska
Dagladet'te,
tanınmış
edebiyat
eleştirrnenlerini
n Dilek Cür'ün
çe\ irish le
yayımlanan
"Veni Hayat'
üzerine
eleşririleri yer
aJdı.
Eriksson ise yazısma. "Yeni bir ışıkta gö-
rülen yaşam" başlığını uygun görrnüş.
Değerlı fotograf sanatçımız Lütfî Öz-
kök'ten sonra bu konuda hızla ilerleyen
Ulla Montan'ın çektigi bir Orhan Pamuk
fotografı da büyük boy sayfanın yansı-
na yakınını kaplayan yazının ortasında
yeralıyor.
Önde gelen Avrupalı >azarlardan
Eriksson da, aynen Munkhammar gi-
bi. romanın ılk riimcesıne takılıp kalmış:
"Bir gün bir kitap okudum ve bütün ha-
yatını değişti." Bütün edebıyat teonlen-
nin, okurlann okuduklanyla kendi de-
neyimlerinı özdeştirdiklerini. kendi ken-
dilerine bakış. açısmı degiştırdiklerini be-
lirten eleştirmen, yazısının ilk yansında
romanın aynntılı birözetini veriyor. K.İ-
labın başkışıleri Osman ile Canan'ın ay-
nı romanı okumuş olduklannı \e 'Yeni
Hayat'ın bu kitap üzerine kurulduğunu
belirrtikten sonra ijöyle yazıyor:
"Okura yanıtı verilmeyen bir soru ka-
lıyor: Ne biçim bir kitaptır bu? Kimin
yazdığını öğrenebifiyoruz. Rilke, Dante,
Jules Verne'in ve Ibn Arabi'nin ve belki
de 'Kon-tiki. ile kafes kuşlannı tanıtan
bir krtabın. geri planda yer aklığmı anu-
yoruz. Ama kitap gelişme>i sürdürüyor.
Aklm pratikte uygulanışının elkitabına
dönüşüyor. Belki de > adsınan şey lerin bir
metaforu, köktendincilerin \e milliyetçi-
lerin tepkisini çeken her şe>: Tutku, düş-
ler, aydınlanma, çağdaşlık, laiklik, de-
mokrasi, uluslararacılık. Umutlann bir
metaforu mu? Ya da esas olan şey, bir
üropyaya karşı savunmaya geçrnemek
mi? Kitap, burada veşimdi metafizik va-
attere kulak asmadan yaşamakla mı ilgi-
li? Köktendinciler kitabı, okutian Al-
lah'ın emrine karşı çıkmava kışkırtmak-
la eleştiriyoriar. Kitaptakl daha sonraki
geüşmeler, biraz daha dünyevi bildiriler
içeriyor. Acaba kitap, bu dünyada vaşa-
mayı olanaksız hale getiren düşlerden mi
sözediyor? Osman, bu düşieri \aşama ge-
çirmeye kalkışınca, ölümü göriiyor."
Magnus Eriksson, bütün kitabın
temelde yatan bir güvencesiziigi iş-
lediğinı vurguladıktan sonra, yazısını
şöyle bitiriyor:
"Yeni Hayat, birçok ayn okumaya açık.
Orhan Pamuk, farklı bakış açılan arasın-
da bir orkestra şefi gibi dolaşnor. An-
latım aracına korkunç hâkim ve okur
olarak bizJer de bu kitap karşısında, ay-
nen kendi okudugu kitap karşısında çare-
siz kalan Osman gibi kalıverivoruz. Pa-
muk'un önceki kitabı, başucu yaprtı
'Kara Kitap'da, bu güvencesiziigi, muğ-
lakuğı içeriyordu. Konu olarakiki roman
arasında benzerlikler var." Yeni Hayat'ta
Pamuk. önceki kitabına hafif şakacı bir
şekilde göndermelerde bulunuyor; özel-
likle, orada yer verdiği denemelere ve
düzyazılara zaman zaman deginivor.
Yine de 'Kara Kitap' değişik anlatım
biçimleri düzeyinde. 'Yeni Hayat" ise,
daha bir bütünlüge, şifreleme ve taşla oy-
nanan o)unlara dayanmayan hareketli
bir vizyona sahip. Aynı hareketli estetigi
içeriyor. Ve Orhan Pamuk, veni neslin en
önde gelen Avrupalı roman \azartann-
dan biri olduğunu bir kez daha gös-
terivor."
Giora Feidman Murat Tokaç Köln Senfoni Orkestrası
Türk musikısinden caz ve bluesa
SEZA SÎNANLAR
Cemal Reşit Rey CRR), Konser Salonu
( bu yıl için hazırlıklannı tamamlamış
durumda. Şöyle bir baktığımızda ekim
ayında sezona merhaba dıyecek CRR
Konser Salonu programının bir hayli
yogun olduğunu görüyoruz.
Köln Senfoni Orkesfras». Mondial
Ensemble. Ro\al Filarmoni Orkestrası,
Moskova Senfoni Orkestrası. gitarist
Pepe Romeno. besteci \e orkestra şefi
Betin Güneş. klarnet ustası Giora
Feidman. keman \ irtüözü Pinchas
Zukerman.Gatevvay Caz Topluluğu.
Linga Dans Project. .AJaeddin Yavaşça
ve geleneksel müzığımizin
temsilcılerinden Murat Tokaç, Neşet
Ruacan, Kerem Görsev, isımleri uzun
konuk sanatçı listesınin küçük bir
bölümünü oluşturuyor. Sezon
programına ilişkin görüştüğümüz CRR
Konser Salonu Genel Sanat Yönetmeni
Arda Aydoğan ' % - '97 sezonunda
• Dünya Müziği Festivali'yle başlayacak yeni etkinlikler II. Uluslararası CRR Piyano Festivali,
Cemal Reşit Rey adına bir kompozisyon yanşması, Dede Efendi ile ilgili yanşmalı bir konserle
sürecek. Konserler arasında 'Türk Dünyasf ndan Caz ve Blues". 'Türk Musikisi'nden Örnekler'
adlı bölümler yer alacak. Baharda 'Afro - Asya Film Festivali' başlıklı bir film festivali yapılacak.
salonlannın hep dolu olacağı
ümidinde.
Türkiye'nin konser amaçlı yapılmış
tek salonu olan CRR Konser
Salonu'nun artık bir kültür merkezi
kimliğine bürünmesi için etkınliklerinı
gün geçtikçe daha da geniş bir alana
yaymak amacında olduklannı ve bu
dogrultuda çalışmalannı
sürdürdüklerinı belirten A>dogan. yeni
sezonun yenıliklerle dolu olacagını
müjdelerken temposu yüksek bir sezon
öncesi hayli heyecanlı olduklannı
söyledi.
Öıiceki yıl; senfonik müzik, oda
müzigi. keman - piyano ve gitar
resitalleri. \okal müzik.geleneksel
müzik, Türk dünyasından müzık.caz.
Blues ve özel etkinlikler başlıklan
aitında çeşitli etkinliklenni izlediğimız
CRR Konser Salonu'nun yeni
sezondaki ilk yenilıği kasım ayında
gerçekleştirilecek 'Dünya Müziği
Festivali'. Sıklıkla dınlemeye. alışık
olmadıgımız verel müziklerden
örneklerin sunulacağı festivale
Kamboçya'dan Sibirya'ya dek birçok
bölgeden çeşitli halkların tanınmış
müzısyenlerı katılacak.
CRR adına komposiz>T)n vanşması
Yine ekim - kasım ayında geçen yıl
'Arşın Malalan' operetiyle ilk
çalışmasını gerçekleştıren Cemal Reşit
Rey Opera ve Senfoni Orkestrası, bu
kez "Aşk İksiri' ile ızleyıcılerle
buluşurken CRR Senfoni Orkestrası da
yıl boyunca misafir şef ve sanatçılarla
birlikte penyodik konserler verecek.
Aralık ayında gerçekleştinlecek II.
Uluslararası CRR Piyano Festivali
Ayşegül Sarıca'nın verecegi konserle
başlayacağını söyleyen Aydoğan, yılın
sen konserleri arasında ise "Türk
Dünyası'ndan Caz ve Blues', 'Türk
Musikisi'nden Örnekler' adlı
bölümlenn >eralacağını bildirdi.
Bahar aylarına doğru takvimde
görünen bir başka festival de 'Afro -
Asya Film Festivali' isimini taşıyan
film festivali.
Belkı de CRR Konser Salonu'nun bir
kültür merkezi kimliğine
büriinmesınde önemli pay sahibi
olacak bu festıvalle ilgili açıkJamalar
önümüzdeki günlerde yapılacak. Yıl
içinde gerçekleştirilecek Cemal Reşit
Rey adına açılacak bir kompozisyon
yanşması. Yeni kompozitörlerin
kazamlması yolundaki yanşmanın yanı
sıra Türk Müzigi'nin önemli ismi Dede
Efendi ile ilgili yanşmalı bir konser
düzenlenecek. Önceki yıllarda olduğu
gibi konservatuvarda egitime devam
eden ögrencilere yönelik atölye
çalışmalanna devam edilecek.
Karadeniz ülkelennin kültürel
dayanışmasını vurgulamak amacıyla
yürütülecek 'Black Sea Art Project' bir
konserle programda yer alacak. Sezon
boyunca gerçekleştirilmesi planlanan
matine \e suarelenyle toplam 240
konserin kayıtlan yapılarak CD olarak
yayımlanacak. Belediyeye baglı Kültür
İşleri Daire Başkanlığı'nın destegiyle
oluşturulacak CD'ler sayesinde CRR
konserleri bir dizi halinde toplanmış
olacak.
'Dilde Kirlenmeye
Son' imza kampanyası
Kültür Servisi - Truv a Folk-
lorAraştırmalan Derneği'nin
düzenledığı 'Dflde Kirlenme-
ye Son* ımza kampanyası cu-
martesı aünü saat 15.00'te
Hatboyu Cad. No: 46 3 Bakır-
köy adresindekı dernek mer-
kezmde düzenlenecek bir ba-
sın toplantısı ıle başlıyor.
Dıl Derneğı (Ankara). Türk
Dili Dergisı (lstanbul). Türkı-
ye Yazarlar Sendıkası, Türk
PEN Derneğı. Çağdaş Yaşamı
IDestekleme Derneğı. Atatürk-
çü Düşünce Derneği (Bakır-
köy), Tıyatro Ov'unculan Der-
neği. Tiyatro \e Sınema Ya-
zarlan Demegi, Tüketıcıler
Derneği, Bakırköylü Sanatçı-
lar Demeği. Bakırköy lsadam-
lan Derneğı. Mımarlar ve Mü-
hendısler Odası (Bakırköy),
Çevre Dostlan Derneğı (Ata-
köy) ıle pek çok sanatçı, ozan.
yazar ve bılım adamı tarafın-
dan desteklenen kampanya
bildinsinde şu görüşlere yer
verildı:"Mustafa Kemal Ata-
türk'ün 12 Temmuz 1932'de
kurduğu Türk Dil Kururnu
aracılığıvla vabancı diller bo-
yunduruğundan kurtulan.
anndınlan ve vazarianmız,
ozanlanmız, düşünür, bilim
adamı ve dikilerinıizce gelişti-
rilen. gerçek bir bilim. sanat,
felsefedilihalinegelen Türkçe-
miz, Batı kökenli sözcükleri
kullanma savnlığı ve Farsça
sözcükler nedenivle hızla kir-
lenmektedir. Kurtulu; Savaşı
ile ülkemizden ko\duğumuz
vabancılar, Dil Devrimi ile geç-
mişe gönderdiğimiz Osmanb-
cacılar. >enilginin \erdiği hırs
ile, birliğimizin. ulus-de\ letin
ve külrüriimüzün en büvük
simgesi olan dilimize saldır-
makta ve onu bozmaya çalış-
maktadırlar."
1983'te kapatılan Türk Dıl
Kurumu'nun yenıden açılma-
sı gerektığı v urgulanarak
"Türkçeyi bilmeyen, konuşa-
mayan. yazamavan siyasetçi,
gazeteci, şair, yazar, şartocı ve
sunucular" Türk dılı dersı al-
maya da\et edıldı. Aynca. üru-
versıteler. Kültür Bakanlığı.
Milh Eğıtim Bakanlığı, TRT,
Radyo Televizyon Üst Kurulu
ve konuya duyarlı tüm aydın-
lar. dilde kirlenme ıle mücade-
leye çağrıldı. 'Dilde Kirlenme-
ye Son' imza kampanvası. 21
eylül cumartesi günü saat
17.00'ye kadar Bakırköy Öz-
gürlük Meydanı'nda sürecek.
Kayıp radyo arşivi satılıyor
Kültür Servisi- Moskova'da, yıllar önce bir
depoya konularak yok olmaya mahkûm edılen
radyo arşivi önümüzdeki günlerde satışa sunu-
lacak.
Yedi yıl önce. Moskova'da terk edilmiş bir
depoda bulunan 400 bini aşkın sayıda kaset, ün-
lü Ingıliz pop müzik firması 'Telstar' tarafından
piyasaya sürülecek. 1930-1980 dönemindeki
çeşitli kayıtlan içeren bu muazzam radyo arşi-
vi. eski Sovyetlerin devlet radyosu ve telev izyon
şirketi olan 'Gosteleradio'ya aıt. Devlet Başka-
nı Boris Yeltsin'in katkılanyla yok olmaktan kur-
tanlan arşivde. Şostakoviç, Svvatoslav Richter,
1930-1980
dönemindeki
çeşitli kayıtlan
içeren bu
muazzam
radyo
arşivinde.
aralannda
Şostakoviç'in
(yanda) de
bulunduğu
ünlü
bestecilereve
sanatçılara ait
kayıtlar
bulunuvor.
Enıil Gilets. David Oistrakh, Artur Rubinstein,
Leonid Kogan, Vehudi Menuhin gibi, dönemle-
rinın dev bestecilerine aıt kayıtlar bulunuyor.
Pavarotti, Domingo, Mirella Freni \e Herbert
von Karajan gıbı sanatçılann, Rusya'ya ziyaret-
leri sırasinda \erdikleri konserlerin kayıtlan da
bu önemli arşıvin ıçerisınde. Bu konserlerin he-
men hiçbîri yurtdışında bilinmiyor.
Ele geçirilen kayıtlann şaşırtıcı özelliklerin-
den biri de. onca yıla rağmen ses kaliteierinden
bir şey yitirmemış olmalan. Stalin döneminın
yasakîanndan nasibini alan bu zengin arşivden
çıkan her türlü materyalin üzerinde '\asaklan-
mışbr' etiketi göze çarpıyor. Ancak radyo arşi-
vindeki görevlilerin bu yasağa uyduklan söyle-
nemez. Görevlilerin, Şostakoviç'in vatan haini
ilan edildiği günlerde, bu ünlü bestecinin yapıt-
lannı ısrarla dinleyerek ciddi bir risk aldıklan
belirtiliyor.
Dünyanın, en zengin kataloglanndan biri ola-
rak gösterilen radyo arşivinin değeri 7 milyon
dolar olarak belirlenmiş. Ancak Rus otoritele-
ri. böyie birarşivin ticaretini yapmaya kesinlik-
le karşı olduklan için. bugüne dek dünya kamu-
oyunu bu arşivin varlığindan haberdaretmemiş-
ler. Devlet Başkanı Yettsin ise. konuyu müzik
otoritelerinin onayına sunarak, arşivin yaym
haklannın Telstar Şirketi'ne satılmasını hızlan-
dırdı. Şirket, önümüzdeki baharda. arşivden 96
CD'yi piyasaya sürecek.
Bunlann arasında Raehmaninof, Hindemith.
Sibelius. Schnittke gıbı besteci lenn son kayıtla-
nnın yanı sıra piyanist S. Rkhter'ın Lizst, Ru-
binstein'ınChopin v e Schumann. Emii Gilete'ın
Saint-Saens, DavidOistrakh'ın Brahms, Beetno-
ven, Şostakoviç, Mozart, Mendelssohn kayıtlan
bulunuyor.
Arşivde aynı zamanda, geleneksel Çaykovs-
ki piyano yanşmalan ve ünlü müzisyenlerin
konser kayıtlannı içeren zengin bir video mal-
zemesi de bulunuyor. Rusya Federasyonu Tele-
vizyon Servisi Başkanı Valentin Lazoutkin,
'Amacımız, Rus külfüriinü en geniş biçimde göz-
ler önüne seren bu müzik ansiklopedisini tüm
dünvaya tanıtmak" diyor.
YENİ BAŞLAYANLAR
ÇOK YAKiy ÇOK öza
Alana Nash'ın 'Golden Girl' (Altın Kız) adlı yapıtmdan
yola çıkılarak yaratılan 'Çok Yakın Çok Ozel'ın yönetme-
ni. sinemaseverlenn 'Ktzarmış Yeşil Domatesler' ve "Risk-
liİşler'adlı fılmlennden anıdıklan John Avnet. Fılmın baş-
rol oyunculan ise uzun süredir ilk kez kamera karşısına ge-
çen ünlü oyuncu Robert Redford ı le sinema dünyasmın be-
genilen kadın oyuncularından Michelle Pfeiffer. Film. başa-
nlı TV habercısi Tally Avvater (M. Pfeiffer) ıle akıl hocası
gazeteci VV'arren Justıce (R. Redford) arasındakı aşkı konu
alıyor. Jhşkilen ve Tally"nın yükselışı sürdükçe. VVarren
gölgede kalmaya
başlayacak, Tally
ise kameralann,
izleyicilenn aradı-
gı insan oiacaktır.
Aralannda gıtgıde
dennleşen roman-
tızm, bir televiz-
yon haben gibıdır
ve heyecanla koşu-
lan her haber onla-
n yakınlaştırdıgı
gıbı, bırbırlerınden koparmaktadır...Yönetmen Avnet, onn
hep etkilemış olan medya ve romantızm temalannı bu film-
de birleştınyor. "Ben filmimde klasik romanti/mi işlemek
istiyordum. ancak günümüzde klasik karakterlerk insanlar
nn Ugisini çekmek çok güç. Biz bunu başarmav a çauştık. fıl'
mimdeki baş karakterierin ikisi de yaşanun içüıden insan-
lar." Fılmde PfeıfFer ıle başrolü paylaşan Robert Redford,'
"Bu filmde beni en çok etkileven. havatın gerçekleri ile yüz
yüzeiki insanın temiz veyalın aşkı oldu" derken Pfıeffer ise
klasik bir aşk hikâyesınde çok boyutlu bir karakter şansı bul-
duğunu belırtıyor.
DÖRTODA
Işsız bir Meksikah müzisyeni anlattığı 'El Mariachi' ıl$
dıkkatlen çeken ve Sundance Film Festivali'nde izleyici
ödülü alan Robert Rodriguez'ın yönetmenligıni üstlendıği
fılmin yapımcısı, 1995 yılında 'Ucuz Roman' filmıyle en
ıyı özgün senaryo dalında Oscar alan Quentin Tarantino. Ta-
rantıno, bu filmde Bruce U illis, Antonto Banderas, Madon>-
na, Tım Roth, Jennifer Beals. Lili Taylor'la birlikte oyuncu
olarak da yeralıyor.
Cadılar topluluğu.
The Mon Sıgnor
Oteh'nın balayı sü-
itini yeni yıl gecesı
için tutarlar. Amaç-
lan. tannçalan
1950'Jenn stnptız-
cisi Dıana'yı
(AmandadeCade-
net) yenıden hayata
döndürmektır. llk
gelecek olan. cadılann en göz kamaştıncılainıuaH ı,ıs[«:ın
(IVfadonna) ve kız arkadaşının ı Alicia VV'itt) ızlediğı Çinge-
ne görünümlü yüce duacı Athena'dır (YalerioGolino). Her
cadının bu gece ıçın 'yaşam sıvısı' (sperm) getırmesı gerek'
mektedır. ancak grubun acemısı Eva, bunu unutur... ,
KORUYUCU MEBOBİ
Senaryosunu Jean Marie Poire'ın yazdığı. yönetmenliği-
nı Christiane Clavier'ın üstlendıği 'Koruyuctı Melekler'de
Genırd Depardieu, Chrisdan Clavier. Eva Grimaldi, Yves
Reniergıbı oyunculan ızleyeceğız. Fılmın en önemli özel-
liğı. Depardıeu'nun uzun bir aradan sonra yeni bir kome-
dıyle seyırcı karşısına çıkması. Oldukça etkılı sahnelerle do^
natılmış filmın yüksek temposu, Amenkan aksıyonlanndan
farksız... AntoıneCarco. çok ünlü bir müzıkhole sahipaçık-
göz ve egoıst bir
işadamı olan tam
bir Panslidir. Gü-
zel kadınbra za-
afıyla bilınır. Za-
ten kulübünde re-
vünün bütün yükü-
nü çeken baş akt-
rıst Regina Podı-
um ıle nışanlıdır
Kısacası hayat fel-
sefesı para ve ka-
dınlar üzerine kurulu bir erkektır. Bir gün hızlı ve karanlık
geçmişınden dolayı eskı bırarkadaşı ortaya çıkar. Adam onu
Hong Kong'dan bırtelefon kulübesınden arar. Yaralıdır, öl-
mek üzeredir. Arkadaşı bırkaç yıl önce hayatını kurtardığı-
nı hatırlatıp bunun karşılığı olarak ondan 5 yaşındaki Çın-
li oğlunu bulmasını ister.
HARİKAKBLAR
'Harika KızJar', 5 >akın arkadaşın hayatlarındaki kadın*
lan ve gelecege ait düşlenni daha ıyi anlamaya çalıştıklan
komik ve acıklı öyküsünü anlatıyor. Hayali Knıght s Ridge
kasabasında geçen filmde hayat-
lan boyunca birlikte olan, içki
içen. kararlannı, düşlerinı, arzu-
lannı şekıllendıren kadınlan
(Annabeth Gish, Lauren HoJly,
RosieO'DonneU, Martha Plimp-
ton, Natalie Portman, Mira Sor-
vino. L'ma Thurman) anlamava
çalışan beş erkeğın (Matt Dillon,
Noah Emmerich. Tûnothy Hufton, Max Perlich, Michael
Rapaport) yaşamını anlatıyor. Fılmin gerisinde Hollyvvo'
od'un en başanlı fılmcileri ve oyunculan var. Yönermen,
'The Ref, müzik klipleri "Salt'n Pepa" "Push lt" gibi ba:
şanlı yapımlara ımzasını atan. ödüllü Ted Demme.
K Ü L T Ü R • Ç İ Z İ K
KAMÎL M A S A R A C I