29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 EYLÜL 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Hükümet, gelir artışı yoluyla kaynak sağlamak için kiradaki vakıf binalarının sözleşmelerini iptale hazırlanıyor Erbakan'ın yeni umudu vakıflar• Vakıflardan sorumlu Devlet Bakanlığı tarafından lıazırlanan yasa değişikliği ile halen kirada bulunan binalarda oturanlann sözleşmelerinin iptal edilerek "rayiç bedelden" kiraya verilmesi ve enflasyon oranında kira artışı cngörülüyor. Bu yolla 4 trilyonluk kaynak bekleniyor. ANKARA (Cumhuriyet Biiro- su)- Ekonomik darboğazı aşabil- mek için. çalışanlann zorunlu ta- sarruflarına el koyan. kamu loj- manlannı satışa çıkaran REFAH- "YOL hükümeti. yeni kaynak umu- dunuvakıflarabağladı. Hükümet. kiradaki vakıf bina ve arazilerinin kira bedellerini. günün koşullan- na uvgun hale getırmek için yasa! düzenleme yapmava hazırlanıyor. Taslak halındeki diizenlemeve gö- re. kiradaki \akıf taşınmazlannın. sözlejmeleri iptal edilerek. raviç •v e emsal bedelden kırav a verilecek. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden sorumlu De\ let Bakanı AhmetCe- mil Tunç tarafından hazırlanan \ a- sataslaöınasonbiçimi verildı. Hii- kümetin. TBMM "nin yeni yasama yılında meclise sevkedeceği belir- tilen taslak. rayiç bedelle kiraya verilecek taşınmazlann, yıllık ki- ra oranlanndaki artışın da enflas- yona endekslenmesini öngörüyor. Hükümetin bu yolla. vakıflann kira gelirlerini arttırıp. bu kurum- lann. kendi gereksinimlerini ken- dilerinin karşılamalanna olanak sağlayıp. bütçeden daha az kaynak aktararak. "dolayh kaynak" elde 'etmeyi hedeflediği biîdirildi. Bu yöntemle sağlanacak kaynağm 4 trilyon liraci\anndaolacağı tahmi- ni vapıhyor. 6570 sayılı Gayrimenkul Kira- lan Yasası'nın birmaddesindede- ğişiklik öngören yasa taslağında öngörülen düzenlemeler şöyle: 3 ay içinde feshedilecek - Vakıflara ait taşınmazlarda ikanıet edenlerin kira sözleşme- leri, sözleşmelerin bitim tarihin- den itibaren 3 a\ sonra sona ere- cek. - Vakıflar Genel Müdürlüğü ve mütevellilerince. bu süre içinde ra- yiç bedel veya emsal bedele uv- gun olarak yeni kira bedeli ve ko- şullan saptanarak. kiracıya bildi- rilecek. Belirtilen sürelersonunda eski kiracının, l av içinde yeni öne- ri getirmeye ya da suih hukuk mah- kemeleri nezdinde itiraz lıakkı bu- lunacak. Itirazda bulunmayan \ada yeni öneri getirmeyen kiracılar. ic- ra kanalıvla tahlıye edilecek. - Belirlenen kira bedeline kar- şı, siiresi içinde dava açılması du- rumıında. da\a sonucuna kadar. saptanan yeni kira bedeli üze- rinden ödeme vupılacak. - Kira bedellerinin saptanması- na ilişkin davalarda. toplam e^va fi- yatlarındakıartışvüzdelerı dıkka- te alınmayacak. - Yeni kira artış oranları. \ ıl- da bir kez, Dev let İstatistik Ens- titüsü. tiiketici fi>at endeksinde- ki artış oranından az olnıamak ka\ dı\ la. ra> iç»e emsal değerle- re göre yapılacak. -Belirlenenbedel \eartıijoran- ları. kamu kurulusjarına kiralan- mıs. olan ga> rimenkuller hakkında da avnen uvgulanacak. Vakıflara ait gayrimenkullerin kiralarının rav iç bedele göre belir- lenmesi konusunda. en son 1983 ve 1994 yıllannda yasalar çıkanlmış- tı. Yasataslağınıngerekçesindebu \ asaların yürürlük tarihinden itiba- ren geçen 10 yılı aşkın sürede ki- raların yine günün rayicinın çok altında kaldığı belirtilerek. şu gö- rüşlere >er verildı: -Güniimüzdedev letin vakıf mal- ları için emlak \ergisi. getir vergisi gibi >ergilerden muaf'kıldığı, ecda- dımızm >adigân olan \akıf taşınmaz kiralarının bu halivledevametme- si durumunda. \ akıflar Genel Mii- dürliiğü,\apmaklamükeUefbulun- duğu sos\al \e ha\ ri hizmetleri ger- çekleştirenıe>ecektir." BENCE IZZETTIN ONDER Erbakan, kiradaki vakıf bi- na ve arazilerinin kira bedel- lerini, günün koşullarına uvatiamava hazırlanıvor. Akçimento'yu Çanakkale Çimento'yla evlendiren Sabancı, Trakya'ya hâkim olacak ÇimentoSA Uzanlar'a karşı Dokunmatik ekranlar teknolojinin yeni mucizesi. ESOMAR 96 İSTANBULTDA Bilgi ve pazarlamada 2000'lerinteknolojisi Ekonomi Servisi- Avrupa Pazarlama ve Kamuoyu Araş- tırmaları Birliginin (ESOMAR) 63 ülkeden 940 delegenin katılımıyla Istanbul'da gerçekleştirilen kongresinde. "tek- nolojinin son harikaları" sektörün kullanımına sunuldu. Bu vıl 49.su yapılan kongrede araştııma teknıklen. marka- nın geleceğı. medvanın rolü. kaltte araş.tırması \e geleceği konularında bir dızı konferans ve panel düzenlendı. ESOMAR yıllık kongresinde ara^tırmateknıklenndekive- ni gelişmeleri tanıtmak için bir de sergi açıldı. Bu sergıye katılan İngıliz Pulse Train Tec.Ltd. venı biranket uvgulama makınesi tanıttı. Bu anket data makinesmin öze! kalemi yar- dımıvla hedef kitleye makine üzennde grafik ve fotoğraf desteklı sorular yöneltilıyor. ya- nıtlariseanabil- gisayara anında geçilebılıyor. Böv lece kâğıt kullanımından ve zamandanta- sarrufedilebili- yor. Amerıkan "Opinion One" firması ıse. do- kunmatik çalı- şan ekranlarda anket >apma kolav lığını tanıtıvor. Seçenekle- re dokunarak yapılan anketlerle sonuçlara anında ulaşılabi- liniyor. Bir diğer yenilik ise Simulation Research Ine.(USA) fır- masınca geliştırilmiş."VlsionaryShopper~(görselalıcıladı verilen ürünle tiiketici 3 boyutlu sanal bir markene gezıyor, ürünleri en ince aynntılanna kadar tanıvabiliyor ve sonuçta tiiketici seçimlerine göre bir ankete tabı tutuluyor. Av rupa ve Amerika'da çok yaygın olan telefonla anket ve venıgeli^meye başlavan ınternetaraştırmalannauşgunsoft- vvarelyazılıml programları da bu sergide genış ver alıvor 3 •— -Jt<« & ^ •i 1 SABİHA SEMERCt Çimento sektöründe Sabancı Grubu ve Uzanlar arasındaki re- kabet. pazann bölgesel paylaşı- mına yol açıyor. Uzanlar"a bağlı Rumeli Çimento ile özelleştiri- len çimento fabrikaları ile ilgili çe- kişmelerınin yanısıra. özellikle İç Anadolu ve Akdeniz'de önem- li birpazarkavgasınagirişen Sa- bancı Grubu. en büvük tesisi olan Akçimento'yu. Türkiye'nin en büvük ihracatçısı Çanakkale Çi- mento ile bırleştirerek. özellikle Trakya Bölgesi'nde tartı^masız bir üstünlük saglamış olacak. 27 eylülde resmileşmesı bek- lenen bu ortaklıkla Sabancı Gru- bu. çimento ihracatında da bü- v ük ölçüde söz sahibi olacak. He- nüz Rekabet Kurulu'nun kurul- mamasi nedenıyle bu tür olu- şumların bölgesel teke! niteliği taşıv ıp taşjmadığı konusunda hü- küm venlemezken. sektördeki te- kelleşmeden rahatsızolan müte- ahhitler. çimentonun ithal edil- mesınınzorolduğunu. bunundafir- malan Türkive'deki pazardan daha çok pay kapma yanşınayönelttiğini belırtıyoriar. Çimento sektöründeki dengeler sektörünün ıkı büvük firması Çanak- kale Çimento ile Âkçimentonun bir- leşmesi ile birlıkte yine degişecek. ts- tanbul Büvükçekmece'deki Akçi- mento'nun. Çanakkale Çimento Te- sisleri'netaşınmasıileAkçanSaadı- nı alması beklenen yeni fabrika, Tür- kiye'nin en büvük çimento üreticisi konumuna gelecek. Çünkü hisseleri borsada işlem gören çimento üreti- cilerinin 6 aylık bilanço sonuçlanna göre, bu evîilik net satışlar açısın- dan Türkiye'nin en büyük ikinci ku- ruluşu ile dördüncü kuruluşunun bir- leşmesi anlamı taşıv acak. Buna gö- re. 6 aylık bılançolarda 3.9 trilyon- luk satışla Batıçim ilk sırada yer al- dığı halde, net satışı 3.6 trilyon olan Çanakkale Çimento ile net satışı 2.9 trilyon lira olan Akçimento eviili- ğinden. 6 aylık net satışı 7 trilyon li- raya yaklaşan bir dev doğacaİc. - (Set Çm.} Bursa - (Burea Çım.) Danca - ILafarge) Kartal - (Set Çım.) Kocaöı Nuh • ıLafarge) Pınartıısar - (Set ÇIT, , Kocaeiı - Ikon Ud Ştı ıKocalnş Istarbul • STFA Do$al Kavnakla- Türkiye'nin çimento haritası Batçım ıBasraşj Aydm - Batısoke (Bastaş) Denızlı - ıDenızlı Ç>rı ı Izmır - Ûzîure lÛzîure Hol I Afyon - ıSeî Çım.) Ankara-ıSetÇım) Ankara - Başıaş iBaştaş Çın I Eskışehır - lEskışehır Ç.m.l Konya - (Konya Çım j Stvas.- lYib -Lafarge; Ankara - Hasanogıar |VID Lafargeı r - (Yib -Lafargeı Aşkale - (Aşkaie : - Elazıj- C'.a^-GaTaı o Akçimento • Istanbut Çhn-Kayseri - Kayseri* Çimsa - Mersin' Öy-SA - tskenderun Oy-SA - Niğde- Mottat M.-SA - Çanakkale' Çimentaş - Izmtr* Bartm - Çhn. G. Antep - G. Antep Gümûşhane Çim. - G.Hane LadtK Çim. - Samsun Lalâpaşa • Edirne Ş.UriaÇim.-Ş.Urfa Trabzon Çim. - Trabzon * ., * VanÇim.-Van Adıyaman - (Adıyaman Çım.) Egan - ıtoTiu) Kurtalan - (Kanu) Maraın - lOyakj Adana - (Oyak) spaia - Gottaş (Göttaş Çtmj Antalya - Ada Madenc (Çağlar ?!as!ı< | KARADENtZ Bolu Oyam Çorun - IYİB -Lafargeı U-ye-ıOyak' Samsun - (Yıbıîaş) Ereğlı • (Latargel 0 Ortaktı Sektördeki tekelleşmelerden rahat- sız olan çimento kullanıcılan karlı- lığı yüksek bu sektörde rekabet ko- şullarının oluşmasını istivorlar. -\n- cak henüz Rekabet Kurulu'nun ku- rulamaması nedeniyle. çimento sek- töründe bölgeler ıtıbarivie veya ül- ke genelinde tekel riskı tas,ıyan yatı- nmlara müdahale olanağı bulunma- dığı belırtilıyor. Bu eviiliîc sonucu Sa- bancı Grubu. Lalapaşa fabrikasını elinde tutan Uzanlar'a karşı. Mar- mara ve Trakya'da büyük üstünlük sağladı. Sabancı Grubu Akdeniz ve Ege Bölgesi'nde de söz sahibi. Bu- na karşılık Lzanlar. Rumeli Çimen- to ile Karadenız'de ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde etkili. Sanayı Bakanlığı Müsteşan Er- sen Yavtız. kanunda birleşmelerin denetlenmesı yönünde bir hüküm bulunduguna dikkat çekerek. "Ama Rekabet Kanunu'nu hayata geçi- recek Rekabet Kurulu henüz oluş- nıadığı için de bunları denetleme olanağımız vük'" şeklinde konuştu. Firmalann birleşme ile bölgesel veya ülke genelinde tekel olu^tura- bileceklerını dekavdeden Yavuz. çi- mento sektörü ile ılgilı bılgı \ermek ıçın avnntılı meelemeyapılmasi ge- rektığını >öv ledi. Türkıve fn>aat Müteahhıtlen Sen- dıkası Genel Ba^kanı Sami San, çi- mento ile ılgilı uzun yıllırdır bir san- cı bulunduğunu belırterek. sektörün dev let tekelinden çıkıp. özel sektör tekelıne geçtiğıni sövledı. Çimento sektöründe büyük kar elde etmenin mümkün olduğunu da belırten San. bu yüzden Türkive'deki firmalann bu pazardan pay kapmak için yarış- tığını söyledi. San. sektördeki fir- malann yurtiçinde fiyat konusunda rekabet etmediklerini devurguladı. Bu arada Çanakkale Çimento ile Akçimento arasındaki ortaklık ça- lışmalan son aşamaya gelirken. geçen günlerde yapılan Çanakkale Çimen- to'nun v önetim kurulu toplantısında f ırmanın ismınin Akçansa olarak de- ğıştırilmesı ve firmanın sermayesı- nın 1 trilyon 773 milyar liradan. 3 tril- yon 805 milyaraçıkanlması kararlaş- tınldı. Ana sözleşmenin imzalan- ması için 27 Eylül I996'da Svvisso- tel'deolağanüstü kurul vapılacağı ve konunun karara bağlanacağı ıfade edıldi. Birleşme ve yeni ^ırketın vö- netımı ile ilgili olarak açıklama vap- makistemeyen Akçimento vetkılile- n. gerekli bilginin ılerleyen günler- de Sabancı Holding Yönetim Kuru- lu Başkanı Sakıp Sabancı tarafından vapılacağını kaydettıler. Gedik Menkul Değerler Araştıma Bölümü'nden Çimento Araştırma Uzmanı Lğur Konuk. Çanakkale ile Akçimento'nun bırle^mesinin iç satışlar ve ihracat açısından devasa bir firmayı ortaya çıkaracağını söy- ledi. Konuk. "Çanakkale Çimen- to'nun haziran avı itibariyle dış satışlarda bir nıınıara. iç satışlar- da da iki numara. Akçimento iç satışlarda bir numara. Yani firma gerektemel veriler gerekse teknik veriler olarak bence hem verli >atınmcınınhemyabancı>atarıni- cının tercih edeceği devasa bir fir- ma olacak" dedi. Emek-Tüketici İşbirliği 1994 Nisan Kararlan'nın üzerinden henüz iki yıl geç- ti. Krizin boyutu abartılarak binlerce emekçi sokağa atıl- dı. işverenintavn. "khzyönetimı"olaraktanımlandı.Toz- duman yatışıp tablo netleşince görüldü kı enflasyonun yüzde 150 dolayına fırladığı ve ekonominin küçüldüğü bir dönemde. ekonominin başını çeken büyük firmala- nn reel kârları artmış. 94 krızini kendi yönünde fevkala- de güzel kullanan güçlü çevreler yeniden yapılanmaya giderken. yükün büyük bir bolümünü emekçilerin üze- rine yıktı. 80'ler boyunca vergi ındinmleri ve ucuz kredi mekanizmaları ile devlete dayanan bu çevreler, devlet- te denizin bittigini görünce, 1994 krizine adeta bir kur- tarıcı gibi yapıştı. Topluma yayılan dehşet havası içinde emekçilerin işine son verildiği gibi, içeride kalanlar da sen- dıkasızlaştırıldı. Güç, doymak bilmiyordu! REFAHYOL'un Malıye Bakanı, faize tavan getirilebi- leceği lafını edince, finans kesimi devleti cezalandırdı. Bü- tün holdingler bir kolunu finans kesimine atmış, faaliyet dışı kârlarını arttırırken, emekçilerin altlanndan iş olanak- lannı çekmektedir. Gayet masumane bir biçimde kamu bankalarının acilen özelleştırilmesinı dayatan güçlü çev- reler, böylece daha fazla fona hâkim olmak ve devleti daha zor duruma ıtmeye çalışmaktalar. O finans kesimi ki ekonominin üzerine tam bir parazit gibi yapışmışken, örgütlenen emekçılerı ertesi gün kapının önüne koy- maktadır! Üç büyük uluslararası petrol şirketı de emek- çileri örgütsüzleştırme kararı almış bulunmakadır. Pet- rol-lş'in kamuya verdıği bılgilere göre, bu üç şırkette 94- 96 arasında toplam istihdamda artış olmasına karşın, sen- dikalı üye sayısında dramatik bir düşüş görülmüş. Bu üç şirkette, sendikaya üye emekçilerin toplam içindeki ora- nı. 1994 yılında yüzde 51.6 iken, bu oran 1996'da yüz- de 17.7'ye geriletilmiş. Bu tur dayatmalar da hemalde "toplumsal uzlaşma" anlayışj çerçevesinde yapılmıştır! Sermaye, hiçbir fırsatı kaçırmadan, emegi geriletme- ye çalışmaktadır. Ücretlerle ilgili tüm tartışmalarda, eme- ğin verimliliğının duşük olduğunu, bu nedenle de ücret- lerin düşük olması gerektiğini savunmaktadır. Bu sav, yü- zeysel bir bakış ile doğrudur. Ne var ki sermaye sahip- lerı ve sermaye yanlıları fevkalade önemli olan şu nok- tayı kamuoyunun dikkatinden kaçırmaktalar. Emek, an- cak birleştiği makine-teçhızat ve aldığı eğitimle verımlı hale gelebilir. Yurtdışına giden emekçilerimizin verimli ol- masının nedenı, Turkıye'dekılerden daha üstün tekno- loji ile birleşmelerıdir. Böyle bir sonuçtan, ücretleri dü- şük tutulan emekçiler sorumlu tutulabilir mi! Sermaye, emeklilik yaşının yükseltilmesı gerektiğini savunmaktadır. Ama sermaye sahipleri ve yandaşlan, aca- ba niçin hıç düşünmezler kı Türkiye'deki ekonomik ve sosyal koşullar yanında. çalışanlann sigorta kapsamına girebilmeleri hangı koşullara bağlıdır. Yıne aynı çevreler niçin ve nasıl hiç düşünmezler ki Türkiye'de işsizlik si- gortasının lafı dahı edilemez! Ekonomik ajanların duygusal ya da diğergam değil, ekonomik çıkarlarına göre rasyonel. yani akılcı davran- ması asıldır. Bu açıdan bakıldığında. sermayenin fevka- lade akılcı davrandığı görülmektedir. Aynı açıdan, emek- çilerin ve tüketicılerın davranışını açıklamak olası gö- zükmemektedir. Bakın emekçiler ne yapıyor: - Emekçiler, anlamsız bir biçimde bölünerek, serma- ye karşısında guç kaybma uğramaktadır. - Emekçiler, özelleştirmeye karşı bilinçli ve blok ola- rak karşı çıkmada çok geç kaldı. Sanki olabilirmiş gibi özelleştirme, emekçilerin haklannın korunması koşulu ile(!) hoş görüldü. Nasıl göremediler ki özelieştirme, temelde yeni kâr alanlan açmak demek olduğuna göre, emekçi- ler sıkışacaktır. - Emekçiler çok ağır vergi yükü altında oldukları hal- de. bunun kaldınlmasını ya da hafifletilmesini değil de tasarruf kesintilerinın kaldınlmasını talep ediyorlar. - Emekçiler sadece çalışıp, karşılığında ücret almak istiyorlar. Bunun dışında ne yönetim, ne yatınm, hatta ne de siyasete kanşıyoıiar. Bu davranışlar emekçilerin değil, sermayenin lehine- dir. Fakat sermaye güçlendıkçe, emeği örgütsüzleştirip eritıyor. Sermaye daha da ileri giderek, emeğin örgütle- nıp sermayeyi etkisiz kılabilecek alanda seımaye lehine çeşitli operasyonlar yapabılmek için kendi içinde örgüt- lenip, bu ışe fon ayırabilıyor. Bugünlerde emeğin sesini biraz yükseltmesi, hatta siyasal alanda etkiler yaratabi- len eylemlerde bulunması, içine itildikleri sıkışık durumun bir feryadıdır. Sermaye karşısında bilinçli ve örgütlü emekçi ve tüketici gruplan belirii derecede bir güç oluş- turabilirler. Emekçiler örgütlerine sahip çıkmaz, tüketicı- ler. emekçi haklarına karşı saygılı davranmayan ajanla- ra karşı boykotlaryolu ıletüketim güçlerıni kullanmaz ise kazanan taraf sermaye olurken, kaybeden taraf toplum olur. Sermaye dayatmalanrta karşı emekçi ve tüketici güç- leri mutlaka birleşmelidir. Aksi durumda, suskun toplum üzerinde Meksika modeli dahi uygulanabilir. Renault 19 Europemodeli için "ayıplı mal" iddiası Cumhurîy&t Turkocağı Cad 39 / 4 7 Cagaloğlu. İSTAN&UL TEL. 5T 2 O5 O5 FAX 514 O7 5 7 İzmirli tüketici hakkını daha çok arıyor T üketicinin Korunması Hakkındaki Yasa'nın yürürlüğe girrnesinin ardından geçen bir yıllık sürede, tükettd şikâyetleri Türkiye genelinde 2 bini geçmedi. Türkiye genelindeki şikâyetlerin yarısınm Izmir'de gerçekleştiğini kalerne alan Hakan Dirik haberinde, bunların yüzde 92'sinin tüketici lehine sonuçlandığını vurgulamtş. Dtrik'in haberi şöyle: 8 Eylül 1995'te yürürlüğe giren Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa'nın ardından geçen bir yılda, Türkiye hakem heyetierine ulaşan tüketid şikâyeti sayısı yaklaşık iki bin olurken, bunun yansının Izmir'de gerçekleştiği belirtiliyor. Izmir'de 31 Temmuz 1996'ya dek 958 şikâyet oldu. Buniarın 353'ü Sanayi ve Ticaret ll Müdüriüğü'nce heyette görüşülmesine gerek olmadan çözümlendi. Heyette görüşülen 230 konudan sadece 7'si tüketici aleyhine sonuçlansrken, 223 şikâyet lehte sonuçlandı.B T üketiciyi Koruma Derneği, Renault 19 Europe 1.6 model araçlarda seri üretim hatası bulunduğu gerekçesiyle Renault Mais Motorlu Araç fmal ve Satış AŞ'yi dava edecek. Dava hazırlıklarına başlayan Tüketiciyi Koruma Derneği, ayrıca Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na da suç duyurusunda bulunacak. Tüketiciyi Koruma Demeği'nin suç duyurusunda bulunması üzerine harekete geçeceklerini belirtenTüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü yetkilileri, gerekli araştırmayı yapacaklannı bildirdi. Konuya ılişkin görüşlerini almak üzere aradığımız Renault Mais ise herhangi bir açıklama yapmadı.Bu zamana kadar Istanbul ll Hakem Heyeti'ne Renault 19 Europe 1.6 model araca yönelik 7 şikâyetin geldiğini belirten Tüketiciyi Koruma Derneği, hakem heyetinin aldığı 'şikâyet edilen 4 otomobilin değiştirilmesi' kararına Renault Mais'in uymadığını vurgulayarak, araçlarda seri üretim hatası bulunduğunu, Tüketici Yasası'nın 24'üncü maddesi gereği piyasadaki ayıplı seri malın toplatılmasını talep ettiklerini açıkladı.Renault 19 Europe 1.6 model araçlara yönelik şikâyetlerin fazlalığının dikkat çekici boyuta ulaştığını belirten Tüketiciyi Koruma Derneği Başkan Yardımcısı ve ll Hakem Heyeti üyesi Mehmet Sevim, Renault Mais'i duyarsızlıkla suçlayarak, dernek olarak mağdur edilen tüketiciler adına Renault Mais hakkında dava açacaklarını bildirdi. Istanbul II Hakem Heyeti'ne gelen Renault 19 Europa şikâyetlerinden 4'ünde aracın değiştirilmesine yönelik karar alındığını anımsatan Sevim, son karann 9 Eylül 1996'da verildiğini belirterek, diğer üç değiştirme karanna Renault Mais'in uymadığını,son değiştirme kararı için firmanın tavnnın ne olacağını bilmediklerini bildirdi. Hakem heyetinin değiştirme kararı verdiği otomobillerin birinin kaportası hariç bütün parçasının neredeyse değiştirilmek zorunda kaldığını vurgulayan Sevim, Tüketici Yasası'nın tüketici örgütlerine dava açma hakkı tanıdığını bildirdi. Tüketici Yasası'nın dava açan avukatlar ve hâkimler tarafından yeterinçe bilinmediğini ileri süren Sevim, bu eksikliğin tüketicilerin aleyhine karar alınmasına neden olduğuna değindi. Tüketici mahkemelerinin çok uzun sürmesinden dert yanan Sevim, tüketici mahkemelerinin her türlü resim ve harçtan muaf olduğunu hatırlatarak bu konuda da birtakım yalnışlıklar yapıldığını belirterek "Hakem heyetinin vermış olduğu karariarın mahkeme için bilırkişi raporu sayılması gerekır. Bazı hâkimler tüketici davalarına bakarken, hakem heyeti kararlannı dikkate almayıp, bılırkışı atıyor ve bilirkışı ücreti talep ediyor" diye konuştu. Başta otomobil üreticileri olmak üzere birçok firmanın hakem heyetlerinin vermiş olduğu değiştirme kararına itiraz ettiklerini belirten Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü'nden bir üst düzey yetkili, hakkını aramak için dava açma yolunu deneyen tüketicilerin ise ihtisas mahkemelerı olmadığı için sıkıntı çektiklerini dile getirdi. Birçok hukukçunun Tüketici Yasası'nı yeterinçe bilmediğine değinen yetkili, bu nedenle tüketici mahkemelerinden tüketici lehine bir kararın çıkmasının zor olduğunu ifade etti. Adalet Bakanlığı'nın tüketici mahkemelerini kurmak için henüz hiçbir girişimde bulunmadığım kaydeden yetkili, Istanbul'daki mahkemelere yönelik birçok şikâyet aldıklarını aktardı. Yasaı'nın firmalar tarafından farklı yorumlandığını kaydeden yetkili, "Genel müdürlük olarak garanti süresi içinde üretim hatası tespıt edilen bir cihazın veya ayıplı bir malın yasanın 4 'üncü maddesine göre değiştirilmesini öngörüyoruz" dedi. Özellikle otomobil firmalarının yasanın 13'üncü maddesine göre hareket etmeyi tercih ettiklerini kaydeden yetkili, ''Herhangi bir arıza durumunda, ürünün garanti kapsamında olduğunu, bakım ve onanmının yapılacağını belirtiyortar" dedi. • Otomobil sağa çekiyor, tüketici ıstırap çekiyor... B ağdatlılar Otomotiv'den 13 Nisan 1996'da aldığım Renault 19 Europe 1.6 model aracı, el freni lambası yandığı, sağa çekme şikâyeti olduğu ve teybin ses yapması üzerine 6 ve 8 mayısta servise götiirdüm. Araçta mevcut arızanın devam etmesi üzerine Bağdatlılar Otomotiv'den Ali Bağdatlı'ya, aracımı iki kez servislerine getirdiğimi, ancak sonuç alamadığımı anlattım. İşlerinin yoğun olduğunu, 15 gün sonra aracı test sürüşüne tabi tutacağını söyieyen Bağdatlı, aracı 24 mayısta teslim etmemi istedi. iki günlük bakım aracın sorununu gidermeye yetmedi. 27 mayısta arabamı tekrar bıraktım. 29'unda bana aracımın hazır olduğunu, gelip almam gerektiğini söylediler. Bana bu zamana kadar yapılan bakım ve onarımlar için ne bir fatura, ne de bir tutanak verildiğini anımsatarak yapılan işlemleri ve değiştirilen parçaları gösteren bir belgenin araçla birlıkte tarafıma teslim edilmesini istememe karşın, 31 mayısta araç teslimi sırasında yine belge verilmedi. Renault Mais'in Müşteri Hizmetleri Bölümü'ne şikâyetimi aktardığımıda, .aracımı 17 haziranda bakıma vermemi istediler. Bakım sonrası anzanın giderilmemiş olduğunu, ayrıca aracın sağ çamurluğu ve tamponunun serviste çahşanlar tarafından bir yere çarpılmış olduğunu gördüm. Renault Mais Müşteri Hizmetleri Müdiresi İpek Çubukçuoğlu, servis elemanlarının böyle bir şey yapmayacağını, aracı bakıma getiren kişilerin çarpmış olabileceğini ileri sürerek, aracı test edilmesi için yeniden bölge servisine getirmemi söyledi. 24 haziranda 3200 kilometrede servise teslim ettiğim aracın kilometre sayacı 3735 kilometreye yükselmişti. Çubukçuoğlu, Oyak ekspertizlerince test edilen araçtaki sağa çekmenin standartlar içinde olduğunu bildirdi. İstersem hukuki yollarla hakkımı arayabileceğimi belirten Çubukçuoğlu, satın alalı 3 ay olmasına karşın defalarca bakıma giren aracı ikinci el fiyatına geri alacaklarını, bana Renault Safran model araç satabileceklerini bildirdi. Suzan AĞCA/İSTANBUL O kurumuzun yılan hıkayesine dönen servis maceralarım okuyup. Renault Mais'in tsrarla "Araçta arıza yok", "Aracın sağa çekmesi standartlar dahılınde" açıklamalarını görünce. Suzan Ağca'nın içine düştüğü çaresizliği çok lyi anladım. 3 ay içinde yaklaşık 1 ay bakımda kalan aracının sağa çekme probleminin bir türlü giderilemediğini gören okurumuz, haklı olarak 100 kilometre hıza çıktığında saga sola savrulan aracın içındeyken can güvenliğinin olmadığını düşünüyor. Üstelik Istanbul gibi yoğun bir trafiğin bulunduğu bir kentte. sürekli sağa çeken bir araçla yolculuk yapmaya çekiniyor. Okurumuzun en büyük hatası, bu zamana kadar aracını hangı servise, ne zaman götürdüğü ve neler yapıldığını belgelememiş olması. Aynı sorumluluğu Renault-Mais'ciler de taşıyor. Çünkü.yetkili servislerin kendilerine gelen bütün araçlar için fatura vermesi ve yapılan işlemleri bir bir kaydetmesi gerekiyor. Bağdatlılar Otomotiv tarafından düzenlenen belge ise konuya açıklık getirmek için yeterli değil. Aracın bakımda olduğunun belirtildiği tarihlerde yanlışlıklar var. Bu nedenle Istanbul ll Hakem Heyeti'ne başvuran okurumuz, aynı şikâyetten yetkili servise kaç defa gittiğini ispatlayamadı. Ağca'nın şikayetini inceleyen hakem heyeti, bilirkişi raporu ve Renault Mais'ten alınan teknik rapor sonrasında, "Aracın değiştirilmesi talebinin yerinde olmadığına, aracın serviste kaldığı sürenin garanti belgesi süresine eklenmesine ve araç servisteyken meydana geldiği belirtilen hasann firma tarafından giderilmesine" karar verdi. Test sürüşleri sırasında kullanılan 3 depo benzinin karşılanmasına yönelik ise herhangi bir karar alınmadı. Renault Mais ise araçta herhangi bir hata bulunmadığı iddiasını yineleyerek. yapılan ıncelemeleri şöyle açıkladı: "Aracın direksıyon kutusu ve sağ ait salıncağı değiştinldi. Yapılan testler sonucu ön takım ve arka takım araçlarında fabrikasyon değerlerın dışında herhangi bir farklı değere rastlanılmadı. Lastik firmasının aracın lastiklerını görmesı ıçın girişimde bulunuldu. Suzan Ağca 'nın artık bakım için aracını gönderemeyeceğıni belirtmesi üzerine lastik kontrolü yapılamadı.Hakem heyetinin isteği üzerine, müşterimiz lastiklehn kontrolden geçirilmesini razı oldu." •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle