Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 EYLÜL 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Hükümet, gelir artışı yoluyla kaynak sağlamak için kiradaki vakıf binalarının sözleşmelerini iptale hazırlanıyor
Erbakan'ın yeni umudu vakıflar• Vakıflardan sorumlu Devlet Bakanlığı tarafından
lıazırlanan yasa değişikliği ile halen kirada bulunan
binalarda oturanlann sözleşmelerinin iptal edilerek "rayiç
bedelden" kiraya verilmesi ve enflasyon oranında kira artışı
cngörülüyor. Bu yolla 4 trilyonluk kaynak bekleniyor.
ANKARA (Cumhuriyet Biiro-
su)- Ekonomik darboğazı aşabil-
mek için. çalışanlann zorunlu ta-
sarruflarına el koyan. kamu loj-
manlannı satışa çıkaran REFAH-
"YOL hükümeti. yeni kaynak umu-
dunuvakıflarabağladı. Hükümet.
kiradaki vakıf bina ve arazilerinin
kira bedellerini. günün koşullan-
na uvgun hale getırmek için yasa!
düzenleme yapmava hazırlanıyor.
Taslak halındeki diizenlemeve gö-
re. kiradaki \akıf taşınmazlannın.
sözlejmeleri iptal edilerek. raviç
•v e emsal bedelden kırav a verilecek.
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden
sorumlu De\ let Bakanı AhmetCe-
mil Tunç tarafından hazırlanan \ a-
sataslaöınasonbiçimi verildı. Hii-
kümetin. TBMM "nin yeni yasama
yılında meclise sevkedeceği belir-
tilen taslak. rayiç bedelle kiraya
verilecek taşınmazlann, yıllık ki-
ra oranlanndaki artışın da enflas-
yona endekslenmesini öngörüyor.
Hükümetin bu yolla. vakıflann
kira gelirlerini arttırıp. bu kurum-
lann. kendi gereksinimlerini ken-
dilerinin karşılamalanna olanak
sağlayıp. bütçeden daha az kaynak
aktararak. "dolayh kaynak" elde
'etmeyi hedeflediği biîdirildi. Bu
yöntemle sağlanacak kaynağm 4
trilyon liraci\anndaolacağı tahmi-
ni vapıhyor.
6570 sayılı Gayrimenkul Kira-
lan Yasası'nın birmaddesindede-
ğişiklik öngören yasa taslağında
öngörülen düzenlemeler şöyle:
3 ay içinde feshedilecek
- Vakıflara ait taşınmazlarda
ikanıet edenlerin kira sözleşme-
leri, sözleşmelerin bitim tarihin-
den itibaren 3 a\ sonra sona ere-
cek.
- Vakıflar Genel Müdürlüğü ve
mütevellilerince. bu süre içinde ra-
yiç bedel veya emsal bedele uv-
gun olarak yeni kira bedeli ve ko-
şullan saptanarak. kiracıya bildi-
rilecek. Belirtilen sürelersonunda
eski kiracının, l av içinde yeni öne-
ri getirmeye ya da suih hukuk mah-
kemeleri nezdinde itiraz lıakkı bu-
lunacak. Itirazda bulunmayan \ada
yeni öneri getirmeyen kiracılar. ic-
ra kanalıvla tahlıye edilecek.
- Belirlenen kira bedeline kar-
şı, siiresi içinde dava açılması du-
rumıında. da\a sonucuna kadar.
saptanan yeni kira bedeli üze-
rinden ödeme vupılacak.
- Kira bedellerinin saptanması-
na ilişkin davalarda. toplam e^va fi-
yatlarındakıartışvüzdelerı dıkka-
te alınmayacak.
- Yeni kira artış oranları. \ ıl-
da bir kez, Dev let İstatistik Ens-
titüsü. tiiketici fi>at endeksinde-
ki artış oranından az olnıamak
ka\ dı\ la. ra> iç»e emsal değerle-
re göre yapılacak.
-Belirlenenbedel \eartıijoran-
ları. kamu kurulusjarına kiralan-
mıs. olan ga> rimenkuller hakkında
da avnen uvgulanacak.
Vakıflara ait gayrimenkullerin
kiralarının rav iç bedele göre belir-
lenmesi konusunda. en son 1983 ve
1994 yıllannda yasalar çıkanlmış-
tı. Yasataslağınıngerekçesindebu
\ asaların yürürlük tarihinden itiba-
ren geçen 10 yılı aşkın sürede ki-
raların yine günün rayicinın çok
altında kaldığı belirtilerek. şu gö-
rüşlere >er verildı:
-Güniimüzdedev letin vakıf mal-
ları için emlak \ergisi. getir vergisi
gibi >ergilerden muaf'kıldığı, ecda-
dımızm >adigân olan \akıf taşınmaz
kiralarının bu halivledevametme-
si durumunda. \ akıflar Genel Mii-
dürliiğü,\apmaklamükeUefbulun-
duğu sos\al \e ha\ ri hizmetleri ger-
çekleştirenıe>ecektir."
BENCE
IZZETTIN ONDER
Erbakan, kiradaki vakıf bi-
na ve arazilerinin kira bedel-
lerini, günün koşullarına
uvatiamava hazırlanıvor.
Akçimento'yu Çanakkale Çimento'yla evlendiren Sabancı, Trakya'ya hâkim olacak
ÇimentoSA Uzanlar'a karşı
Dokunmatik ekranlar teknolojinin yeni mucizesi.
ESOMAR 96 İSTANBULTDA
Bilgi ve pazarlamada
2000'lerinteknolojisi
Ekonomi Servisi- Avrupa Pazarlama ve Kamuoyu Araş-
tırmaları Birliginin (ESOMAR) 63 ülkeden 940 delegenin
katılımıyla Istanbul'da gerçekleştirilen kongresinde. "tek-
nolojinin son harikaları" sektörün kullanımına sunuldu.
Bu vıl 49.su yapılan kongrede araştııma teknıklen. marka-
nın geleceğı. medvanın rolü. kaltte araş.tırması \e geleceği
konularında bir dızı konferans ve panel düzenlendı.
ESOMAR yıllık kongresinde ara^tırmateknıklenndekive-
ni gelişmeleri tanıtmak için bir de sergi açıldı. Bu sergıye
katılan İngıliz Pulse Train Tec.Ltd. venı biranket uvgulama
makınesi tanıttı. Bu anket data makinesmin öze! kalemi yar-
dımıvla hedef kitleye makine üzennde grafik ve fotoğraf
desteklı sorular
yöneltilıyor. ya-
nıtlariseanabil-
gisayara anında
geçilebılıyor.
Böv lece kâğıt
kullanımından
ve zamandanta-
sarrufedilebili-
yor.
Amerıkan
"Opinion One"
firması ıse. do-
kunmatik çalı-
şan ekranlarda anket >apma kolav lığını tanıtıvor. Seçenekle-
re dokunarak yapılan anketlerle sonuçlara anında ulaşılabi-
liniyor.
Bir diğer yenilik ise Simulation Research Ine.(USA) fır-
masınca geliştırilmiş."VlsionaryShopper~(görselalıcıladı
verilen ürünle tiiketici 3 boyutlu sanal bir markene gezıyor,
ürünleri en ince aynntılanna kadar tanıvabiliyor ve sonuçta
tiiketici seçimlerine göre bir ankete tabı tutuluyor.
Av rupa ve Amerika'da çok yaygın olan telefonla anket ve
venıgeli^meye başlavan ınternetaraştırmalannauşgunsoft-
vvarelyazılıml programları da bu sergide genış ver alıvor
3 •— -Jt<«
& ^
•i
1
SABİHA SEMERCt
Çimento sektöründe Sabancı
Grubu ve Uzanlar arasındaki re-
kabet. pazann bölgesel paylaşı-
mına yol açıyor. Uzanlar"a bağlı
Rumeli Çimento ile özelleştiri-
len çimento fabrikaları ile ilgili çe-
kişmelerınin yanısıra. özellikle
İç Anadolu ve Akdeniz'de önem-
li birpazarkavgasınagirişen Sa-
bancı Grubu. en büvük tesisi olan
Akçimento'yu. Türkiye'nin en
büvük ihracatçısı Çanakkale Çi-
mento ile bırleştirerek. özellikle
Trakya Bölgesi'nde tartı^masız
bir üstünlük saglamış olacak.
27 eylülde resmileşmesı bek-
lenen bu ortaklıkla Sabancı Gru-
bu. çimento ihracatında da bü-
v ük ölçüde söz sahibi olacak. He-
nüz Rekabet Kurulu'nun kurul-
mamasi nedenıyle bu tür olu-
şumların bölgesel teke! niteliği
taşıv ıp taşjmadığı konusunda hü-
küm venlemezken. sektördeki te-
kelleşmeden rahatsızolan müte-
ahhitler. çimentonun ithal edil-
mesınınzorolduğunu. bunundafir-
malan Türkive'deki pazardan daha
çok pay kapma yanşınayönelttiğini
belırtıyoriar.
Çimento sektöründeki dengeler
sektörünün ıkı büvük firması Çanak-
kale Çimento ile Âkçimentonun bir-
leşmesi ile birlıkte yine degişecek. ts-
tanbul Büvükçekmece'deki Akçi-
mento'nun. Çanakkale Çimento Te-
sisleri'netaşınmasıileAkçanSaadı-
nı alması beklenen yeni fabrika, Tür-
kiye'nin en büvük çimento üreticisi
konumuna gelecek. Çünkü hisseleri
borsada işlem gören çimento üreti-
cilerinin 6 aylık bilanço sonuçlanna
göre, bu evîilik net satışlar açısın-
dan Türkiye'nin en büyük ikinci ku-
ruluşu ile dördüncü kuruluşunun bir-
leşmesi anlamı taşıv acak. Buna gö-
re. 6 aylık bılançolarda 3.9 trilyon-
luk satışla Batıçim ilk sırada yer al-
dığı halde, net satışı 3.6 trilyon olan
Çanakkale Çimento ile net satışı 2.9
trilyon lira olan Akçimento eviili-
ğinden. 6 aylık net satışı 7 trilyon li-
raya yaklaşan bir dev doğacaİc.
- (Set Çm.}
Bursa - (Burea Çım.)
Danca - ILafarge)
Kartal - (Set Çım.)
Kocaöı Nuh • ıLafarge)
Pınartıısar - (Set ÇIT, ,
Kocaeiı - Ikon Ud Ştı ıKocalnş
Istarbul • STFA Do$al Kavnakla-
Türkiye'nin
çimento haritası
Batçım ıBasraşj
Aydm - Batısoke (Bastaş)
Denızlı - ıDenızlı Ç>rı ı
Izmır - Ûzîure lÛzîure Hol I
Afyon - ıSeî Çım.)
Ankara-ıSetÇım)
Ankara - Başıaş iBaştaş Çın I
Eskışehır - lEskışehır Ç.m.l
Konya - (Konya Çım j
Stvas.- lYib -Lafarge;
Ankara - Hasanogıar |VID Lafargeı
r - (Yib -Lafargeı
Aşkale - (Aşkaie : -
Elazıj- C'.a^-GaTaı
o
Akçimento • Istanbut
Çhn-Kayseri - Kayseri*
Çimsa - Mersin'
Öy-SA - tskenderun
Oy-SA - Niğde-
Mottat M.-SA - Çanakkale'
Çimentaş - Izmtr*
Bartm - Çhn.
G. Antep - G. Antep
Gümûşhane Çim. - G.Hane
LadtK Çim. - Samsun
Lalâpaşa • Edirne
Ş.UriaÇim.-Ş.Urfa
Trabzon Çim. - Trabzon
* ., * VanÇim.-Van
Adıyaman - (Adıyaman Çım.)
Egan - ıtoTiu)
Kurtalan - (Kanu)
Maraın - lOyakj
Adana - (Oyak)
spaia - Gottaş (Göttaş Çtmj
Antalya - Ada Madenc (Çağlar
?!as!ı<
| KARADENtZ
Bolu Oyam
Çorun - IYİB -Lafargeı
U-ye-ıOyak'
Samsun - (Yıbıîaş)
Ereğlı • (Latargel
0 Ortaktı
Sektördeki tekelleşmelerden rahat-
sız olan çimento kullanıcılan karlı-
lığı yüksek bu sektörde rekabet ko-
şullarının oluşmasını istivorlar. -\n-
cak henüz Rekabet Kurulu'nun ku-
rulamaması nedeniyle. çimento sek-
töründe bölgeler ıtıbarivie veya ül-
ke genelinde tekel riskı tas,ıyan yatı-
nmlara müdahale olanağı bulunma-
dığı belırtilıyor. Bu eviiliîc sonucu Sa-
bancı Grubu. Lalapaşa fabrikasını
elinde tutan Uzanlar'a karşı. Mar-
mara ve Trakya'da büyük üstünlük
sağladı. Sabancı Grubu Akdeniz ve
Ege Bölgesi'nde de söz sahibi. Bu-
na karşılık Lzanlar. Rumeli Çimen-
to ile Karadenız'de ve Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nde etkili.
Sanayı Bakanlığı Müsteşan Er-
sen Yavtız. kanunda birleşmelerin
denetlenmesı yönünde bir hüküm
bulunduguna dikkat çekerek. "Ama
Rekabet Kanunu'nu hayata geçi-
recek Rekabet Kurulu henüz oluş-
nıadığı için de bunları denetleme
olanağımız vük'" şeklinde konuştu.
Firmalann birleşme ile bölgesel
veya ülke genelinde tekel olu^tura-
bileceklerını dekavdeden Yavuz. çi-
mento sektörü ile ılgilı bılgı \ermek
ıçın avnntılı meelemeyapılmasi ge-
rektığını >öv ledi.
Türkıve fn>aat Müteahhıtlen Sen-
dıkası Genel Ba^kanı Sami San, çi-
mento ile ılgilı uzun yıllırdır bir san-
cı bulunduğunu belırterek. sektörün
dev let tekelinden çıkıp. özel sektör
tekelıne geçtiğıni sövledı. Çimento
sektöründe büyük kar elde etmenin
mümkün olduğunu da belırten San.
bu yüzden Türkive'deki firmalann
bu pazardan pay kapmak için yarış-
tığını söyledi. San. sektördeki fir-
malann yurtiçinde fiyat konusunda
rekabet etmediklerini devurguladı.
Bu arada Çanakkale Çimento ile
Akçimento arasındaki ortaklık ça-
lışmalan son aşamaya gelirken. geçen
günlerde yapılan Çanakkale Çimen-
to'nun v önetim kurulu toplantısında
f ırmanın ismınin Akçansa olarak de-
ğıştırilmesı ve firmanın sermayesı-
nın 1 trilyon 773 milyar liradan. 3 tril-
yon 805 milyaraçıkanlması kararlaş-
tınldı. Ana sözleşmenin imzalan-
ması için 27 Eylül I996'da Svvisso-
tel'deolağanüstü kurul vapılacağı ve
konunun karara bağlanacağı ıfade
edıldi. Birleşme ve yeni ^ırketın vö-
netımı ile ilgili olarak açıklama vap-
makistemeyen Akçimento vetkılile-
n. gerekli bilginin ılerleyen günler-
de Sabancı Holding Yönetim Kuru-
lu Başkanı Sakıp Sabancı tarafından
vapılacağını kaydettıler.
Gedik Menkul Değerler Araştıma
Bölümü'nden Çimento Araştırma
Uzmanı Lğur Konuk. Çanakkale
ile Akçimento'nun bırle^mesinin iç
satışlar ve ihracat açısından devasa
bir firmayı ortaya çıkaracağını söy-
ledi. Konuk. "Çanakkale Çimen-
to'nun haziran avı itibariyle dış
satışlarda bir nıınıara. iç satışlar-
da da iki numara. Akçimento iç
satışlarda bir numara. Yani firma
gerektemel veriler gerekse teknik
veriler olarak bence hem verli
>atınmcınınhemyabancı>atarıni-
cının tercih edeceği devasa bir fir-
ma olacak" dedi.
Emek-Tüketici İşbirliği
1994 Nisan Kararlan'nın üzerinden henüz iki yıl geç-
ti. Krizin boyutu abartılarak binlerce emekçi sokağa atıl-
dı. işverenintavn. "khzyönetimı"olaraktanımlandı.Toz-
duman yatışıp tablo netleşince görüldü kı enflasyonun
yüzde 150 dolayına fırladığı ve ekonominin küçüldüğü
bir dönemde. ekonominin başını çeken büyük firmala-
nn reel kârları artmış. 94 krızini kendi yönünde fevkala-
de güzel kullanan güçlü çevreler yeniden yapılanmaya
giderken. yükün büyük bir bolümünü emekçilerin üze-
rine yıktı. 80'ler boyunca vergi ındinmleri ve ucuz kredi
mekanizmaları ile devlete dayanan bu çevreler, devlet-
te denizin bittigini görünce, 1994 krizine adeta bir kur-
tarıcı gibi yapıştı. Topluma yayılan dehşet havası içinde
emekçilerin işine son verildiği gibi, içeride kalanlar da sen-
dıkasızlaştırıldı. Güç, doymak bilmiyordu!
REFAHYOL'un Malıye Bakanı, faize tavan getirilebi-
leceği lafını edince, finans kesimi devleti cezalandırdı. Bü-
tün holdingler bir kolunu finans kesimine atmış, faaliyet
dışı kârlarını arttırırken, emekçilerin altlanndan iş olanak-
lannı çekmektedir. Gayet masumane bir biçimde kamu
bankalarının acilen özelleştırilmesinı dayatan güçlü çev-
reler, böylece daha fazla fona hâkim olmak ve devleti
daha zor duruma ıtmeye çalışmaktalar. O finans kesimi
ki ekonominin üzerine tam bir parazit gibi yapışmışken,
örgütlenen emekçılerı ertesi gün kapının önüne koy-
maktadır! Üç büyük uluslararası petrol şirketı de emek-
çileri örgütsüzleştırme kararı almış bulunmakadır. Pet-
rol-lş'in kamuya verdıği bılgilere göre, bu üç şırkette 94-
96 arasında toplam istihdamda artış olmasına karşın, sen-
dikalı üye sayısında dramatik bir düşüş görülmüş. Bu üç
şirkette, sendikaya üye emekçilerin toplam içindeki ora-
nı. 1994 yılında yüzde 51.6 iken, bu oran 1996'da yüz-
de 17.7'ye geriletilmiş. Bu tur dayatmalar da hemalde
"toplumsal uzlaşma" anlayışj çerçevesinde yapılmıştır!
Sermaye, hiçbir fırsatı kaçırmadan, emegi geriletme-
ye çalışmaktadır. Ücretlerle ilgili tüm tartışmalarda, eme-
ğin verimliliğının duşük olduğunu, bu nedenle de ücret-
lerin düşük olması gerektiğini savunmaktadır. Bu sav, yü-
zeysel bir bakış ile doğrudur. Ne var ki sermaye sahip-
lerı ve sermaye yanlıları fevkalade önemli olan şu nok-
tayı kamuoyunun dikkatinden kaçırmaktalar. Emek, an-
cak birleştiği makine-teçhızat ve aldığı eğitimle verımlı
hale gelebilir. Yurtdışına giden emekçilerimizin verimli ol-
masının nedenı, Turkıye'dekılerden daha üstün tekno-
loji ile birleşmelerıdir. Böyle bir sonuçtan, ücretleri dü-
şük tutulan emekçiler sorumlu tutulabilir mi!
Sermaye, emeklilik yaşının yükseltilmesı gerektiğini
savunmaktadır. Ama sermaye sahipleri ve yandaşlan, aca-
ba niçin hıç düşünmezler kı Türkiye'deki ekonomik ve
sosyal koşullar yanında. çalışanlann sigorta kapsamına
girebilmeleri hangı koşullara bağlıdır. Yıne aynı çevreler
niçin ve nasıl hiç düşünmezler ki Türkiye'de işsizlik si-
gortasının lafı dahı edilemez!
Ekonomik ajanların duygusal ya da diğergam değil,
ekonomik çıkarlarına göre rasyonel. yani akılcı davran-
ması asıldır. Bu açıdan bakıldığında. sermayenin fevka-
lade akılcı davrandığı görülmektedir. Aynı açıdan, emek-
çilerin ve tüketicılerın davranışını açıklamak olası gö-
zükmemektedir. Bakın emekçiler ne yapıyor:
- Emekçiler, anlamsız bir biçimde bölünerek, serma-
ye karşısında guç kaybma uğramaktadır.
- Emekçiler, özelleştirmeye karşı bilinçli ve blok ola-
rak karşı çıkmada çok geç kaldı. Sanki olabilirmiş gibi
özelleştirme, emekçilerin haklannın korunması koşulu ile(!)
hoş görüldü. Nasıl göremediler ki özelieştirme, temelde
yeni kâr alanlan açmak demek olduğuna göre, emekçi-
ler sıkışacaktır.
- Emekçiler çok ağır vergi yükü altında oldukları hal-
de. bunun kaldınlmasını ya da hafifletilmesini değil de
tasarruf kesintilerinın kaldınlmasını talep ediyorlar.
- Emekçiler sadece çalışıp, karşılığında ücret almak
istiyorlar. Bunun dışında ne yönetim, ne yatınm, hatta ne
de siyasete kanşıyoıiar.
Bu davranışlar emekçilerin değil, sermayenin lehine-
dir. Fakat sermaye güçlendıkçe, emeği örgütsüzleştirip
eritıyor. Sermaye daha da ileri giderek, emeğin örgütle-
nıp sermayeyi etkisiz kılabilecek alanda seımaye lehine
çeşitli operasyonlar yapabılmek için kendi içinde örgüt-
lenip, bu ışe fon ayırabilıyor. Bugünlerde emeğin sesini
biraz yükseltmesi, hatta siyasal alanda etkiler yaratabi-
len eylemlerde bulunması, içine itildikleri sıkışık durumun
bir feryadıdır. Sermaye karşısında bilinçli ve örgütlü
emekçi ve tüketici gruplan belirii derecede bir güç oluş-
turabilirler. Emekçiler örgütlerine sahip çıkmaz, tüketicı-
ler. emekçi haklarına karşı saygılı davranmayan ajanla-
ra karşı boykotlaryolu ıletüketim güçlerıni kullanmaz ise
kazanan taraf sermaye olurken, kaybeden taraf toplum
olur. Sermaye dayatmalanrta karşı emekçi ve tüketici güç-
leri mutlaka birleşmelidir. Aksi durumda, suskun toplum
üzerinde Meksika modeli dahi uygulanabilir.
Renault 19 Europemodeli için "ayıplı mal" iddiası
Cumhurîy&t
Turkocağı Cad 39 /
4 7
Cagaloğlu. İSTAN&UL
TEL. 5T 2 O5 O5
FAX 514 O7 5 7
İzmirli tüketici
hakkını daha
çok arıyor
T
üketicinin Korunması
Hakkındaki Yasa'nın
yürürlüğe girrnesinin
ardından geçen bir yıllık
sürede, tükettd şikâyetleri
Türkiye genelinde 2 bini
geçmedi. Türkiye genelindeki
şikâyetlerin yarısınm Izmir'de
gerçekleştiğini kalerne alan
Hakan Dirik haberinde,
bunların yüzde 92'sinin tüketici
lehine sonuçlandığını
vurgulamtş. Dtrik'in haberi
şöyle:
8 Eylül 1995'te yürürlüğe giren
Tüketicinin Korunması
Hakkındaki Yasa'nın ardından
geçen bir yılda, Türkiye hakem
heyetierine ulaşan tüketid
şikâyeti sayısı yaklaşık iki bin
olurken, bunun yansının
Izmir'de gerçekleştiği
belirtiliyor. Izmir'de 31 Temmuz
1996'ya dek 958 şikâyet oldu.
Buniarın 353'ü Sanayi ve
Ticaret ll Müdüriüğü'nce
heyette görüşülmesine gerek
olmadan çözümlendi. Heyette
görüşülen 230 konudan sadece
7'si tüketici aleyhine
sonuçlansrken, 223 şikâyet
lehte sonuçlandı.B
T
üketiciyi Koruma Derneği, Renault
19 Europe 1.6 model araçlarda seri
üretim hatası bulunduğu
gerekçesiyle Renault Mais Motorlu Araç
fmal ve Satış AŞ'yi dava edecek. Dava
hazırlıklarına başlayan Tüketiciyi Koruma
Derneği, ayrıca Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı'na da suç duyurusunda
bulunacak. Tüketiciyi Koruma
Demeği'nin suç duyurusunda bulunması
üzerine harekete geçeceklerini
belirtenTüketicinin ve Rekabetin
Korunması Genel Müdürlüğü yetkilileri,
gerekli araştırmayı yapacaklannı bildirdi.
Konuya ılişkin görüşlerini almak üzere
aradığımız Renault Mais ise herhangi bir
açıklama yapmadı.Bu zamana kadar
Istanbul ll Hakem Heyeti'ne Renault 19
Europe 1.6 model araca yönelik 7
şikâyetin geldiğini belirten Tüketiciyi
Koruma Derneği, hakem heyetinin aldığı
'şikâyet edilen 4 otomobilin
değiştirilmesi' kararına Renault Mais'in
uymadığını vurgulayarak, araçlarda seri
üretim hatası bulunduğunu, Tüketici
Yasası'nın 24'üncü maddesi gereği
piyasadaki ayıplı seri malın toplatılmasını
talep ettiklerini açıkladı.Renault 19
Europe 1.6 model araçlara yönelik
şikâyetlerin fazlalığının dikkat çekici
boyuta ulaştığını belirten Tüketiciyi
Koruma Derneği Başkan Yardımcısı ve ll
Hakem Heyeti üyesi Mehmet Sevim,
Renault Mais'i duyarsızlıkla suçlayarak,
dernek olarak mağdur edilen tüketiciler
adına Renault Mais hakkında dava
açacaklarını bildirdi. Istanbul II Hakem
Heyeti'ne gelen Renault 19 Europa
şikâyetlerinden 4'ünde aracın
değiştirilmesine yönelik karar alındığını
anımsatan Sevim, son karann 9 Eylül
1996'da verildiğini belirterek, diğer üç
değiştirme karanna Renault Mais'in
uymadığını,son değiştirme kararı için
firmanın tavnnın ne olacağını
bilmediklerini bildirdi. Hakem heyetinin
değiştirme kararı verdiği otomobillerin
birinin kaportası hariç bütün parçasının
neredeyse değiştirilmek zorunda
kaldığını vurgulayan Sevim, Tüketici
Yasası'nın tüketici örgütlerine dava açma
hakkı tanıdığını bildirdi. Tüketici
Yasası'nın dava açan avukatlar ve
hâkimler tarafından yeterinçe
bilinmediğini ileri süren Sevim, bu
eksikliğin tüketicilerin aleyhine karar
alınmasına neden olduğuna değindi.
Tüketici mahkemelerinin çok uzun
sürmesinden dert yanan Sevim, tüketici
mahkemelerinin her türlü resim ve
harçtan muaf olduğunu hatırlatarak bu
konuda da birtakım yalnışlıklar yapıldığını
belirterek "Hakem heyetinin vermış
olduğu karariarın mahkeme için bilırkişi
raporu sayılması gerekır. Bazı hâkimler
tüketici davalarına bakarken, hakem
heyeti kararlannı dikkate almayıp, bılırkışı
atıyor ve bilirkışı ücreti talep ediyor" diye
konuştu. Başta otomobil üreticileri
olmak üzere birçok firmanın hakem
heyetlerinin vermiş olduğu değiştirme
kararına itiraz ettiklerini belirten
Tüketicinin ve Rekabetin Korunması
Genel Müdürlüğü'nden bir üst düzey
yetkili, hakkını aramak için dava açma
yolunu deneyen tüketicilerin ise ihtisas
mahkemelerı olmadığı için sıkıntı
çektiklerini dile getirdi. Birçok
hukukçunun Tüketici Yasası'nı yeterinçe
bilmediğine değinen yetkili, bu nedenle
tüketici mahkemelerinden tüketici lehine
bir kararın çıkmasının zor olduğunu
ifade etti. Adalet Bakanlığı'nın tüketici
mahkemelerini kurmak için henüz hiçbir
girişimde bulunmadığım kaydeden
yetkili, Istanbul'daki mahkemelere
yönelik birçok şikâyet aldıklarını aktardı.
Yasaı'nın firmalar tarafından farklı
yorumlandığını kaydeden yetkili, "Genel
müdürlük olarak garanti süresi içinde
üretim hatası tespıt edilen bir cihazın
veya ayıplı bir malın yasanın 4 'üncü
maddesine göre değiştirilmesini
öngörüyoruz" dedi. Özellikle otomobil
firmalarının yasanın 13'üncü maddesine
göre hareket etmeyi tercih ettiklerini
kaydeden yetkili, ''Herhangi bir arıza
durumunda, ürünün garanti kapsamında
olduğunu, bakım ve onanmının
yapılacağını belirtiyortar" dedi. •
Otomobil sağa çekiyor, tüketici ıstırap çekiyor...
B
ağdatlılar Otomotiv'den 13
Nisan 1996'da aldığım Renault
19 Europe 1.6 model aracı, el
freni lambası yandığı, sağa çekme
şikâyeti olduğu ve teybin ses
yapması üzerine 6 ve 8 mayısta
servise götiirdüm. Araçta mevcut
arızanın devam etmesi üzerine
Bağdatlılar Otomotiv'den Ali
Bağdatlı'ya, aracımı iki kez
servislerine getirdiğimi, ancak
sonuç alamadığımı anlattım.
İşlerinin yoğun olduğunu, 15 gün
sonra aracı test sürüşüne tabi
tutacağını söyieyen Bağdatlı, aracı
24 mayısta teslim etmemi istedi.
iki günlük bakım aracın sorununu
gidermeye yetmedi. 27 mayısta
arabamı tekrar bıraktım. 29'unda
bana aracımın hazır olduğunu,
gelip almam gerektiğini söylediler.
Bana bu zamana kadar yapılan
bakım ve onarımlar için ne bir
fatura, ne de bir tutanak verildiğini
anımsatarak yapılan işlemleri ve
değiştirilen parçaları gösteren bir
belgenin araçla birlıkte tarafıma
teslim edilmesini istememe
karşın, 31 mayısta araç teslimi
sırasında yine belge verilmedi.
Renault Mais'in Müşteri Hizmetleri
Bölümü'ne şikâyetimi
aktardığımıda, .aracımı 17
haziranda bakıma vermemi
istediler. Bakım sonrası anzanın
giderilmemiş olduğunu, ayrıca
aracın sağ çamurluğu ve
tamponunun serviste çahşanlar
tarafından bir yere çarpılmış
olduğunu gördüm. Renault Mais
Müşteri Hizmetleri Müdiresi İpek
Çubukçuoğlu, servis
elemanlarının böyle bir şey
yapmayacağını, aracı bakıma
getiren kişilerin çarpmış
olabileceğini ileri sürerek, aracı
test edilmesi için yeniden bölge
servisine getirmemi söyledi. 24
haziranda 3200 kilometrede
servise teslim ettiğim aracın
kilometre sayacı 3735 kilometreye
yükselmişti. Çubukçuoğlu, Oyak
ekspertizlerince test edilen
araçtaki sağa çekmenin
standartlar içinde olduğunu
bildirdi. İstersem hukuki yollarla
hakkımı arayabileceğimi belirten
Çubukçuoğlu, satın alalı 3 ay
olmasına karşın defalarca bakıma
giren aracı ikinci el fiyatına geri
alacaklarını, bana Renault Safran
model araç satabileceklerini
bildirdi.
Suzan AĞCA/İSTANBUL
O
kurumuzun yılan hıkayesine dönen
servis maceralarım okuyup. Renault
Mais'in tsrarla "Araçta arıza yok",
"Aracın sağa çekmesi standartlar
dahılınde" açıklamalarını görünce. Suzan
Ağca'nın içine düştüğü çaresizliği çok lyi
anladım. 3 ay içinde yaklaşık 1 ay bakımda
kalan aracının sağa çekme probleminin bir
türlü giderilemediğini gören okurumuz, haklı
olarak 100 kilometre hıza çıktığında saga
sola savrulan aracın içındeyken can
güvenliğinin olmadığını düşünüyor. Üstelik
Istanbul gibi yoğun bir trafiğin bulunduğu
bir kentte. sürekli sağa çeken bir araçla
yolculuk yapmaya çekiniyor. Okurumuzun
en büyük hatası, bu zamana kadar aracını
hangı servise, ne zaman götürdüğü ve neler
yapıldığını belgelememiş olması. Aynı
sorumluluğu Renault-Mais'ciler de taşıyor.
Çünkü.yetkili servislerin kendilerine gelen
bütün araçlar için fatura vermesi ve yapılan
işlemleri bir bir kaydetmesi gerekiyor.
Bağdatlılar Otomotiv tarafından düzenlenen
belge ise konuya açıklık getirmek için yeterli
değil. Aracın bakımda olduğunun belirtildiği
tarihlerde yanlışlıklar var. Bu nedenle
Istanbul ll Hakem Heyeti'ne başvuran
okurumuz, aynı şikâyetten yetkili servise
kaç defa gittiğini ispatlayamadı. Ağca'nın
şikayetini inceleyen hakem heyeti, bilirkişi
raporu ve Renault Mais'ten alınan teknik
rapor sonrasında, "Aracın değiştirilmesi
talebinin yerinde olmadığına, aracın
serviste kaldığı sürenin garanti belgesi
süresine eklenmesine ve araç servisteyken
meydana geldiği belirtilen hasann firma
tarafından giderilmesine" karar verdi.
Test sürüşleri sırasında kullanılan 3 depo
benzinin karşılanmasına yönelik ise
herhangi bir karar alınmadı. Renault Mais
ise araçta herhangi bir hata bulunmadığı
iddiasını yineleyerek. yapılan ıncelemeleri
şöyle açıkladı: "Aracın direksıyon kutusu ve
sağ ait salıncağı değiştinldi. Yapılan testler
sonucu ön takım ve arka takım araçlarında
fabrikasyon değerlerın dışında herhangi bir
farklı değere rastlanılmadı. Lastik firmasının
aracın lastiklerını görmesı ıçın girişimde
bulunuldu. Suzan Ağca 'nın artık bakım için
aracını gönderemeyeceğıni belirtmesi
üzerine lastik kontrolü yapılamadı.Hakem
heyetinin isteği üzerine, müşterimiz
lastiklehn kontrolden geçirilmesini razı
oldu." •