Katalog

Cumhuriyet fırrivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yonermenı Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatorü Hikmet Çetinkaya # Yazuijlen Mudurlerı Ibrahim Yıldız. DinçTajaoçlSorumlu) # Haber Merkezı Mıiduru Hakan Kara # Gorsel Yonetmen Fikret Eser Dış Haberler. Şinasi Danışoğju • Istıhbarat Cengiz Yıldırım # Ekonomı Bülent Kızanlık • Kultur Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Vücelman # Makaleler Sami Karaören • Düzeltme Abdullah Vazıcı • Fotoğrat' Erdoğın Köseoğlu • Bıleı-Belze Edibe Buğra>\urtHaberlen Mehm"etFaraç YjMnKunılu Orhan Erinç. Okta\ Kurtböke. Hikmet Çetinkava. Şükran Soner, Ergun BalcL Dinı; Ta\aırç. İbraKün tıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balba\. Hakan Kara. \nKjraT\.TiMİciM Mustafa Balba) • HdberMudunı Doğan \kın Ataturk BuhanNo 125. Kat 4. Bakanlıklar-AnkaraTel •41151)211 <" hjtı. Fdks 4N5Ü2" • Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıva B!\ 1352 S 2 3 Tcl 4411220. Faka 441911" A Adana Tem.Mİcisj Çetin Y iğenoğlu. InonuCd U 9 S NoiK.atl.Tel 3522550. Fak? 35225"O \tues>ese Mudıırj Erol Erkut # Koordınator Ahmet Korulsan # Muhasebe Bülent \ ener • Idıre Hüs<?\üı Gürer • Uletme Önder Çelik • Bıfş.'1-Iîlem Nail İnal • Bılgı-avarSıstem Mflrü>et Çüer M E D \ A C: • V.neıını kurulu Ba>kanı - üenel Mııdur Gulbin Erduran # koordınator Reha Işıtman # üenel Mudur Yardımcısı Vlirre Akdağ Tel 514 0" f3 - k5 5118466 ^ ~ a>nnla>an »e Ba*an: Yem Gun Haber Ajansı Basın \e Yavıncılık ^ § •~ru'lx-3ğ'n_'a: .'• -1 Cagaloğlu ".4334 I J I P K 246 Istanbul fel (0 : I 2 | M 2 UMI5 |2U hatl Fak> ı(l 212) 513 85 95 11 EYLÜL 1996 tmsak: 5.06 Güneş. 6.34 Öğle. 13 ı İkındı: 16.39 Akşam: 19.28 Vatsı: 20.50 Alunet Vardar'a uyan ^ H Istanbul Haber Servisi - EUaan Konsev i Vüksek £wurulu'nun Aras Kargo •^r'uıtıçi - Yurtdı>ı II »aşmacılık -\Snin üzenne gazeteci V'ardar'm ^ karar verdıği 2»rildirildi. Ahmet Vardar'ın gazetesinin "Alo " köşesınde Aras ile ılg;Ji eleştiri d kullandığı dilin j.İH"ketın rüzelkışılığini sedelediğı ileri sürüldü. ESasmda tckelleşme • ANKARA (Cumhuriyet Mirosu)-DYPGençlik Collan. basında giderek etıliKeli bir boyuta ulaşan efcelleşmenin. gerek tesnokrasi gerekse basın .adışanlan açısından " Demokles'in Kılıcı'na" lö*ıüşrüğünü savundu. DYP iençîık Kolları Genel Jaşkanlığı ndan dün •apılan açıklamada, basın- •a>ın organlannın büyük bir töÜümünün gruplaştınlarak telli kjşilerin egemenlıgı J t ı n a alındığı belîrtildi. faritıçilerin tepkisi • İZMİR (Cumhuriyet Ege Kürosu) - "Osmanlı cev letının kuruluş tarihinin teİHelendığı" savını içeren 2arnan gazetesındekı habere, tanh araştırmacılan t?pkı gösterdı. Prof. Dr. Ahmet Akgündüz tarafından bulunan bir belgeye cayandırılarak Osmanlı cev Ietınin kuruluşunun 10 temmuz olduğu öne süriilen haberdekı ıddialar. 'cehalef \e 'tarıhın ıdeolojik amaçlı kullanılması' olarak nıtelendirıldı. Ara^tırmacılar, 10 temmuzun meşrutıyetin ılanı olduğunuda anımsattılar. Almanya ADD Birliği • ANK.\R\ (Cumhuriyet Bürosu) - Alman>a 'da 6 yıldan bu yana çalışmalannı sürdüren 9 Atarürkçü Düşünce Demegi (ADD) bir araya gelerek '•Almanya Atatürkçü Düşünce Dernekleri Birli|i"ni kurdular Alınan bilgiye göre. Bielefeld kentinde Hotel Ncnotel'de ılk kurultayını 7 eylülde gerçekleştiren birlik, tüzük geregı tek tek yapılan seçim ile birlik yönetım kurulu ile denetim kurulunu oluşturdu. Bırlik genel başkanlığına Fuat Alparslan seçildi. En büyük asal sayı bulundu • CHICAGO(AA)- ABD'nın Cray Araştırma Merkezi"ndeki bılım adamlan, 12 gazete sayfasını dolduran 378 bin 632 rakamlı en büyük asal sayıyı buldular. Cray Araştırma Merkezı'ndeki bilim adamlan. >alnızca 1 ve kendilerine tam olarak bölünebılen asal sayılann belli bir düzene göre olmadıklannı ve bunlan oluşturmak için herhangi bir formül bulunmadığını ifade ederken Yunan matematikçi Euclid'in sınırsız sayıda asal sayı olduğunu ispatladığını belırtivorîar. Bişimiz Vıyana'da • ANKARA (ANKA) - Uluslararası Patch-Ork (parça işi) sanatçısı Nuran fConuralp. Avustur>r a'nın başkentı Viyana'da ılk kez düzenlenecek Patch-Ork Festivali'nde Türkiye'yi temsil edecek. Bu dalda çok sayıda uluslararası ödülün sahibi olan Konuralp, kasım avının ilk haftasmda gerçekleşecek festivale katılabilmesi için devlet desteğinin gerekli olduğunu bıldırdı. Konuralp, geçen 14- 19 ma> ıs tarihlen arasında Fransa'da düzenlenen \e iki\ ödüi kazandığı Patch-Ork ' Festıvalı'ne kendı maddı olanaklan ile katıldığını anımsattı. Sigopta primleri • Haber Merkezi-1996 yılının ılk altı aylık sonuçlanna göre hayat ve hayat branşlar toplam prim üretımınde Başak Sıgorta, 4 trıKon 871 milyarlık primle ilk sırada >er aldı. Başak Sigorta. nakliyat \e tanm branşlannda da sektörde en ^niiksek prim üretımini gerçekleştırirken prim artışında yüzde 121 ileen yüksek artışı gerçekleştirdi. Bir SİT alam daha turizm kuruluşlannın atıklanyla kirletiliyor, yöre halkı direniyor Olimpos çöp tanrısıııa kurban• Adını tannlann dağı Olimpos'tan alan Çınarlı Ko>oı'na her gün 200 ton kadar çöp ve atık bırakıhyor. Çevre kirliliğinin yanı sıra bunlardan sızan sular, içme sulannı da içilmez hale getiriyor. BÜLENT ECEVİT ANTALYA - Akdeniz kı- yılarının en temiz denizine sahip, yapılaşmanın yok de- necek kadarazoldugu, deniz- kaplumbağalannın bölgede- ki tek üreme alanı olarak ka- lan doğal ve tarıhi SİT alanı Olimpos-Çınarlı Koyu. "çöp" tehdidiyle karşı karşıya. Kilometrelerce sahiliyle adını verdiği Olimpos Milli Parkı sınırları ıçınde kalan Çıralı Köyü (Olimpos). Gü- ney Antalya Turizm Gelişim Projesi ıçinde "tanm alanı" olarak aynlmasıyla bugüne Çöp depolama alanı olarak kullanılan Çeşi Dağı'na çıkan Çıralı köylüsü sessizce bekJe>erek yolu kapattılar \e turizm merkezlerinden topladığı çöp dökme>e gelen araçlara engel oldular. dek rantiyecilerin baskısına direndi. Yoğunluk artmadığı için bölgenin en temiz sahi- li olan Olimpos Koyu'nun sınırlan içinde belirlenen çöp depolama alanina Kemer, Beldibi. Çamyuva, Tekırova gıbi turizm merkezlerinden gelen günlük 200 ton kadar çöp-atık bırakılıyor. Yapılan tahliller çöplerden sızan su- lann, içme sulannı kirletme- ye başladığını ortaya koyuyor. Bunun daha sonra denizin de kirlenmesine neden olabile- ceği öne sürülüyor. Yörenin kirlendiğini du- yan yüzlerce Çıralı Köyü hal- kı, öncekı gün erken saatler- de toplanarak çöp depolama alanı olan Çeşi Dağı"na çık- tılar. Burada sessizce bekle- yerek yolu kapatan köylüler. turizm merkezlerinden top- ladıgı çöpleri dökmeye gelen çöp araçlarına engel oldular. Çeşi Dağı eteklerinde bulu- nan kaynak suyunu gösteren Çıralılılar. şişeye doldurulan suyun bırkaç dakika sonra yeşıle döndüğünü göstere- rek, "Bu suyu gelsinler. içsin- ler. Biz çevTemizi temiz tut- mak istediğimiz halde ceza- landınlıyoruz. Devlet bizim mikroplu su içmemizi mi is- tivor? Milli parkın en temiz köyünün kirİenmesini kimler isti>oracaba?"dı>evakındı- lar." Bunun üzerine Çıralı Kö- yü Muhtarı İsmet llgaz ile kö> halkından bırkaç kişı, >anlanna aldıkları bir şışe su\la bırlıkte. Günev Antal- >a turizm Altyapı Birlığı (GATAB) ve Kemer Beledi- yesı >etkılılen ve Kemer Kav- makam V'ekıli ile görüşme- >e gıttıler. Ellerıne amelıyat eldıvenı geçırıpşışeden bar- dağa koydukları su>ıı masa- va bırakarak. "İçmekisteven \arsa buvursun" dedıler. Muhtar llgaz. baştavalılık olmak üzere \etkılılere. çöp alanının tapusunun İsmetA\- gün'e aıt olduğunu ve An- talva İdare Mahkemesı'nin karan> la da bölgenin çöp ala- nı olarak kullanılamayacag!- nın karara bağlandığını ılet- tığını söyledı. llgaz. buna karşın çöp dökülmev e dev am edıldığıni ve bundan köy hal- kının rahatsız olduğunu dile getirerek. "Mahkeme kara- nna karşın tonlarca çöp dö- küldü. Başka bir alan bul- mak içinde çaba gösterilme- diğini gördük. Sulannıı/ kir- lendi. denizimizin de kirlen- mesine az kaldı. Acilen çö- züm bulunmasını isrivorum" dedı Antalya Büyükşehır Bele- dıvesı'yle görüşülüp çöple- nn kent çöplüğüne dökülme- si konusunda önen götürüle- cek. Çıralı Kö\ ü'nün de üye oiduğu GATAB "ın bütçesın- de 100 bın dolann bulundu- ğu. bu paranın Antalya Bü- >likşehırBeledı\esı\lebir- lıkte değerlendırılerek An- tal> a alty apı ve kanal ıza;>> on projesi dahiimde bulunan >e- ni çöp depolama alanının dü- zenlenmesınde kulianılıp ala- nın geniijletilmeM öngörül- dü. Toplantı, bu konuda An- talya Bü\ükı>erıır Beledıve Başkanı HasanSubaşı ile gö- rüşülmesı kararlaştırılarak sona ererken kö> halkı. çöp dökümüne pazartesı günü ak- şanıına kadar ızın \erdik- lerıni açıkladı. 3 yıl önce yapılan yol Çıralı 'dan çok şeyleri alıp göîürmüş Çıralı'daki 'kiralık balık'larLEVLA TA\ ŞANOGLL Antalya-Kumluca karayolunun Sl.kilometresi. Soldasanbirlev- ha. Çıralı. Kimera. Yanartaş yazı- >or. Sapıyoruz. Döne döne ınen bir dağ yolu. Daha üç yıl önce as- faltlandı. He> gidi günler . Lçvıl öncesı toprakvetaşyoldayedı kı- lometre>i dereyatağına ineneka- dar almak arabanın egzozunu. al- tını birkaç kere yere vurmayı gö- ze almak demektı Neyse... Dere yatağına iniyo- ruz. \bl düzleşiyor. Sağda solda bir- kaç portakal velimonbahçesi. lç- lenne yenı pansıvonlar kurulmuş. • Köyde bazı levhalann altında "rent a fisch" yazıyor. Yan İngilizce, yan Almanca "kiralık balık" ne demek ola ki? Bir bilene soruyoruz; anlatıyor: "Orta Avrupa'da Nataşalara fisch diyorlar. Yani pansiyon levhasında anlatılmak istenen şey orada kadın kiralandığı." Bırde ganp levhalan var... 500 metre kadar ılende sağda bakkal. Yolumuz Çıralı Köyü ol- duğu için sola, derenın üstünden geçenköprü>evönelıyoruz Köp- rüyügeçince hemen sağda ıki lev- ha. Bırisı Olympos Lodge. öbürü bir başka pansiyonun. Bunun al- tında tngilızce "rent a fiseh" ya- zı>or. Dikkatimizi **fısch" > in yazı- lış şekli çekıyor; Almanca. Yan İngilizce. yan Almanca "kiralıkba- lık" ne demek ola kı? İngilizce ba- lık tutma karşı lığı "fishing" ne an- lama gelıyor? "Nataşalara 'fisch' diyorlar" Bırbılene soruvoruz: anlatıvor: "Efendlm, Orta Âvrupa ülkeleri- ne yayılan Nataşalara oralarda •fisch' dhoıiar. Nataşalar birkaç vıldır bizim köye de indiler. l zun sözün kısası pansiyon le\ hasında an- latılmak istenen şev orada 'kadın kiralandığı"." Kö>edoğruağırağırgıdıvoruz. Benim bir kulacım genışlığınde- ki yol sağlı sollu pansiyon lev ha- larıyla dolu. Ulupınar \e Çıralı köyleri son zamanlarda çöp ve su kırliliğinden yakınışor ya şu pan- Che'nin ölümü lullâtaıiısılıyorErnesto "Che" Gue\ara"nın da\a arkadaşı, Fransa'nın taıunmış ^dın- lanndan Regis Debray (küçük fotoğraf). Kiiba vftnerimini kendîsi hak- kında yanhş beyanlarda bulunmakla suçladı. Geçen hafta efsanevi geril- la liderinin kızı. babasının öliimünden Debray "ı sorumlu tutunca, Deb- ray kendini sa\ unmak zorunda kaldı. Bugün 56yaşuıda olan Debray; 1967 nisan ayında Bolivya Ordusu tarafından ruruklanmış \e hapis cezasına çarptınlmıştı. Bu olaydan tam 6 ay sonra Gue\ara, Boli\yalı askerlerta- rafından yakalandı \e öldüriildü. Guevara'nın 5 çocuğundan biri olan 35 yaşındaki .AJeida Guevara (iistte) şu anda Kiiba'da yaşıyor. Bir devlet hastanesinde çocuk doktoru olarak çalışan .AJeida. bir Arjanrin gazete- sine yaptığı açıklamada. Debray'ın ellerine babasının kanının bulaştığı- nu çünkii Fransrz düşünürün tutuklandıktan sonra "gereğinden fazla ko- nuştuğunu" iddia erti. Bolhy a'da 30y ıl hapis cezasına nıahkûm olan Deb- r^» r , 1971 yılında serbest bırakıldı. Bugün ülkesinin önde gelen yazarla- nndan biri olan Debray, söz konusu suçlamaiann Ha\ ana taralindan y ön- lendirildiğini ileri sürdü. 1%1 "defelsefe öğrencisiy ken Küba'yı ziyaret eden Debray, Fidel Castro ve Guevara"nın dostluklannı kazandı. Bolhy a dağ- lannda 6 hafta boyunca Guevara saflarında çarpışması \e hapiste geçir- diği yillar Debray "ı komiinist mitolojinin baş kahramanlanndan biri ha- şime uğradı. Bu yıl yayımlanan "Castro" adlı kitabında Debray, Kübalı lider hakkında olumsuz ifadeler kullanıvor. siyon kirlıliğine de bir çözüm bu- lunsa... Çok değil. üç-dört yıl ön- ce Çıralfda pansıvon sayısı belkı 10'u bıle bulmuyordu. Bugün evden çok pansiyon var. Zaten kış aylarında 700 olan kö- yün gerçek nüfusu tunzm mevsi- mı başladığında 30()0'ın üzenne fir- lıvor. Köyde pansıvon patlaması- nın nedenını >ıne bir bilene soru- yoruz: anlatıvor: "Bir kere buranın yolunun asfah- lanması hatay dı. İpini koparan bu- raya iniyor. Çıralı, yolgeçen hanı- na döndü. Eh, köy lü de bu turizm hareketliliğinden yaraıianmak için pansiyon üzerine pansiyon açtı." Peki de her isteyen anında nasıl pansıvon açar? Bunun bir volu. vordamı yok mu'.' "Neden olsun? Burada plan fîlan yok ki. İsteyen is- tediğiniyapıyor.** lyi de Çıralı çev resi doğal vetarihı SİT alanı Hemenya- nı başında Olimpos anrik ken- tı. tepesınde "Likya'nuı sön- meyen ateşleri" j a da bizim dilimizdeki adıyla "Yanar- taş" var. Hev gıdı günler... 10 yıl önce dosrumuz Ziya Şimşek kıyıva yakın bir portakal ve lımon bahçesı içinde (12 dö- nüm alan) dört tane. ağaçlar arasında ka> bolmuş. minna- cık bungalov vapmıştı da mahkeme kapılannda sürün- müş. agır cezada vargılan- mıştı. "\'ay sen misin doğal ve tarihi SİT alanına kulübe yapan!" Insanın içıni acıtan birgö- rüntü. Bir zamanlann cen- net Çıralı sını. elbırliğıyle ce- henneme çev ırmek üzereler Bu kadar pansıv on olurda gü- rültü kirliliSınden nasıl kaçı- hr? Gecenin bir saatınde bir gümbürtüyle uyanıyoruz. Meğer yakın pansıyonlarda birinde insanların eğlence anlayışı çe\rede yaşayanla- n rahatsız etmek olduğu ıçın köve avaz avaz canlı müzık vavını yapıyorlar Ardından "şakşak"alkışlar. Gürültüan- cakjandarma marifetiyle sus- turulabiliyor. Sabah Oiımpos Koyu"ndan avaz avaz yapılan arabesk müzık vavını da çabası... Peki. ne yapmalı? Bızım ınsanımız neden bu kadar tahnp edıcı, yok edıcı? Ne- den elımizdeki güzelliklen korumak. geliştırmek yeri- ne mahvetmeye. >aşadığı- mız çevTey ı de kendimize ce- henneme çev irmeveöze! ça- ba harcıvoruz? HEKATE TAPINAĞI Arkeolojiye dış yardım ÖZCAN ÖZGÜR ML'ĞLA - \âtağan"da üç yıldır süren Hekate Tapınağı kazısına ilgi gösteren Lit- vanyalılar, kazıda ücretsizçalışmak istedik- lerini bildirdiler. Teklifi olumlu bulduklannı belırten ka- zı heyetı başkanı Doç. Dr. Ahmet Tırpan, Muğîa V'aliliği'nin verdiği 150 mtlyon li- ra ile kazılanna devam ertiklenne dıkkat çe- kerek "Bu teklif bizim için çok büyük bir mutluluk, ama Kültür Bakanlığı'na giiven- miyorum, bize verilen ödenek de bunu kar- şılayamaz" dedi. Selçuk Ünıv ersitesi öğretim üyesi Doç.Dr. iAhmet Tırpan başkanlığında 1993 v ılında başlatılan Hekate Tapınağı kazılan. Türki- yedışındandailgigörüjor. Karya'nın baş- kenti Stratonikeia'ya kutsal bir yol ile bağ- lı olan ve kutsal yolun bir bölümünün or- tava çıkanldığı Hekate Tapınağfnda kazı verestorasvonbirlikteyürütülüyor. Budu- rum kazıyı arkeoloji dünyasında daha il- ginç hale getirirken çalışmalarödeneksiz- lik vlizunden yavaş sürüyor. Tapınağm ortaya çıkanlıp restore edil- mesiyle Yatağan'ın Turgut beldesinın önem- li bir turizm merkezi halıne geleceğı belır- tilirken yabancı arkeologların gösterdıği ılgi de bunu doğruluyor. Kazı çalışmalan. Amerikalı \e Avrupa- lı arkeologlar tarafından büyük bir ilgı ile ızlenirken geçen hafta Litvanya'nın llnıus Üniversitesi'nden gelen Prof. Dr. Mykolos Mfchelbertas \ e Dr. Algimantas Merke\i- güs. kazılara katıldı. KİLİS 4 bin 200 yıllık mezar KİLİS (ANKA) - Kilis'e bağlı Oylum kasabasındaki hö> ükte 4 bin 200 vıllık bir mezar ortaya çıkanldı. Hacettepe Ûniv ersitesi öğretim üyele- rinden Prof. Engin Özgen başkanlığında yapılan kazıda bulunan mezarda bir kız çocuğuna ait taşlaşmış baş. bir kol ve iki metal bileziğın yanı sıra kabartma tann heykeli de bulunuyor Türkive'dekı 200 höyükten en büy üğü sayılan Ov lum höv ü- ğünde yapılan kazılarda aynca. bazı ka- lıntılar. küp mezarlar ve kup biçımınde ba- zı yapıtlar ortaya çıkanldı Kazı Başkanı Prof. Özgen. bulunan kalıntıların. yörede cenazelerinorurulanyenntabanınagömül- mesi geleneğının varlığını gösterdığını be- lırterek şunları söyledı: "Höyüğün orta tunç çağına ait bulgular elde edilen katında çok büyük anıtsal yapı kompleksine rastladık. Büyüklüğü itiba- riyle normal yapı olmayıp idare merkezi sayüabilecek kompleksin açıldığı sokakta bir de tanrı kabartması (stel) bulundu. Bu tür kalıntılar pek bulunmaz, Bu yüzden çok önemli stelden, o dönemde yöredeki dinsel inançlar ve yaşam konusunda öncnıli bil- giler sağlayabileceğiz." Bu arad'a. Prof Özgen. kazı çalışmala- rında fınans vetersızlığındenvakındı. "Bi- zim projemiz en az 25 yıllık bir çalışma. Bi- zi fînanseeden kurum Kültür BakanlığL Kül- tür BakanlığTnın bütçesi göz önüne alındı- ğında. çok kısıtlı bir imkânı \ar. Şu anda 200 dolayındakazıyapılıyor"dı>en Özgen. özel finans kaynaklan aradıklannı. vak~ıflardan bu konuda destek bekledıklerını bıldırdi. bilgisayarh montaj modas Çe\ iri Servisi- Son dört yıldır bılgisayar teknoloji- sinınolanaklarındanyarar- lanan Hollvvvoodsıneması. özellikle montaj aşamasın- da geleneksel yöntemler- den rümüvle koparak bıl- gısayara yöneliyor. 1920"- lerde Movıola adı venlen montaj makınesının icadıy- la çehresi değişen film ;>a- nayisı. şımdi de bilgisay ar- ların devreye gırmesıyle köklü bir değişım yaşıvor. 1992 v ılında sınemacı Rob Kobrin. "Needful Things" adh filmının kur- gusunu bir Avid bılgısaya- n yardımıvla gerçekleştir- di. Aynı yıl 4 fılmdahaay- nı yöntemle kurgulancfı. Bu- gün ise Hollyvvood fılmle- rinın yüzde 80*inın monta- jında Avid ya da Light- VV'orks isimlı program kul- lanılıyor. Öncülüğünü yaptığı sis- temin. montaj masasında ter döken pek çok film iş- çisini rahatlattığını öne sü- ren Kobrin, eski kafalı. tu- rucu sinemacılann bu tek- nolojiye karşı çıktığını be- lirtiyor. Geleneksel yöntemlerle yapılan film montajı sırasın- da. binlerce metrelık film makaralan kare kare izlenı- yor. sonra tekrarmakarala- ra sanlıyordu. Montaj ekı- bı. makasla kestığı film şe- ritlerini tutkalla bırbırine yapıştınrken ayaklannın al- tında oluşan bir film denı- zı ıçındeçalışmak zorunda kalıyordu. Bılgisayarların devreye gırmesıy le artık bu karma- şa sona erdı. 250 kılomet- relik bir film. dıjıtal bılgi olarak bilgısayann belleğı- ne kav dediliyor v e montaj- cı bir düğmeye basarak is- tediği kareye erişıvor. Bu aşamada montajcı. prog- ram yardımıy la ekrana ça- ğırdığı görüntü ile ıstedığı gibi oynuyor. Eskiden kare- lerin sıralamasında y apılan değişiklikler. şimdı karele- rin "içinde" yapılabılıyor. Sınema dünyasında dev - rim yaratan bu gelışme. montaj ile özel efektlerara- sındakı ince sının ortadan kaldınyor. Uzmanlar. kurgusu bil- gisayar yardımıvla gerçek- leştirilen bir filmde. sıra- dan bir sinema izleyicisi- nın montaj ile sinematograf arasındaki farkı algılaması- nın mümkün olmadığını ile- ri sürüvor. e-posta : tan a vol. com. tr