23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 EYLÜL1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'iRrof. Dr. Zafer Lskül "Budevteti istemiyorunr • GAZİANTEP (\NKA) - C H P nin 7 3 kuruluş yıldönimü kutlama programı ıçinde yer alan b i r panele katılan Eskişeitir Anadolu Onıvenıtesi Hukuk FakûJtesi Anayasa Hukuku Profeserü Zafer Üskül, - Türkiye'de demokrasınin . olmadıgını söyledi. E>ev leti eleştıren Üskül, _"Bu devlet. halkınıezen . d e \ lettir. Bu dev let, kendi • ülkesın n ıçındeki siiren ,bir savaşı bitiremeyen bir d e v lettir. Bu dev let. hâlâ sivil bircumhunyet , olamamış bır de\ lettir. Hayır bu de\leti . istemıyorurr. Zaten bu ..devleti vönetenlerden birisi de çıktı 'Bu devlet . çöktü' dedı. Bu devletı . çökerttık demek istedı aslında. dünûn başbakanı bugünün başbakan Jyardımcısı" dedi. Üskül, . çökmiiş olan bu devleti t kurmanın sosyal .'demokratlann görevi olduğunu belirtti. Çefîk kadrolaşmak istiyor' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Aakara Serbest Muhasebecı Mali Müşavirler Odası (ASMMMO) Başkanı Mehmet Çelık. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik'ın Sos>al Sigortalar Kurumu'nda (SSK)kadrolaşmayı amaçladığını söyledi. Çalışma Bakanı"nın SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu'nu görevden alma çabalanna tepki gösteren Çelik. SSK"nin özerk yapısım korudugu için Kılıçdaroğlu'nun REFAHYOL tarafından "boy hedefi" haline getirildigini savundu. Çelik. -'Siyasiier. SSK'nin özerkliğini ortadan kaldırarak kaynaklann kullanımında tasarruf hakkının kendılerine geçmesini istıyorlar" dedi. Menderes'e karşılama _ A.NKARA (Cumhuriyet Biirosu) - RP Genel Başkanı ve Başbakan Necmettin Erbakan. geçirdiği trafık kazası sonrasında tedavi için gittiği ABD'den 12 eylülde dönecek olan • Jstanbul Milletvekili Aydın JlMenderes için görkemli bir karşılama töreni hazırlattı. Erbakan'ın. taşra örgütlerine konuyla ilgili olarak bir genelge gönderdiği ögrenıldi. Türkiye'nin çeşıtli yörelerinden gelen partililerin. 12 eylülde saat 12.00'de Menderes'i karşılamak için Ankara Esenboga Havalımanı'nda bulunmalan ıstendi. Diyanet'ten • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Diyanet Işlen Başkanlığı. Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçık Vakfı'na 440 bin 948 mark bağışta bulundu. DiyaneT Işleri -Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz. bağış çekini dün Genel kurmay Karargâhı'nda düzenlenen törenle Genelkurmay Ikinci Başkanı OrgeneraJ Çevik Bir'e verdi. Törende 'konuşan Yılmaz. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin PKK'ye yönelik geçen yıl 'gerçekleştirdiği Kuzey Irak operasyonunun ardından düzenlenen kampanyaya katıldıklannı ve topianan 135 milyar lirayı \akfa bağışladıklannı anımsattı. Kampanyanın devamı olarak 26 milyar Türk Lirası değerinde 440 bin 948 mark daha gönderildığıni belirten Yılmaz'a daha sonra Orgeneral Bir. TSK. Mehmetçik Vakfı'nın altın madalvasını \erdi. Demirel, REFAHYOL'un kadrolaşmasını sağlayan yasayı Anayasa Mahkemesi'ne gönderdi Yetki yasası yürürKikteANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - REFAHYOL'a kadrolaşma olanağı sağlayan yetki yasast. dün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girerken Cumhurbaşkan SüJeyman Demirel yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi"ne başvurdu. Cumhurbaşkanı Demirel'in daha önce veto ettiği yetki yasası, TBMM'nin olağanüstü toplantısında aynen geçirilmiştı. Demirel, ikinci kez veto etme yetkısi olmadığından yasayı onayladı. Resmi Gazetede dün yayımlanarak yürürlüğe gıren yasa, Bakanlar Kurulu'na, "Kamu kurunı ve kunıluşlannda görevli personelin çabşmalannda etkinliği arttırmak, kamu hizmetlerinin düzenli, süratli ve verimli bir şekilde yüriitülmesini, maaş unsuriannın azaltılarak. sadeleştirilesini sağlamak iizere. bunlann mali, sosyal ve diğer hakları üe istihdam esas ve usullerinde daha adaletli düzenlemeler ve değişiklikler yapmak" arnacıyla 6 ay süreyle bırden fazla kanun hükmünde kararname (KHK) çıkarma yetkisi veriyor. Yasay ı ikinci kez veto etme yetkisi bulunmayan Cumhurbaşkanı Süle>man Demirel, yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezı'nden yapılan açıklamada. yasanın daha önce veto edildiğine dikkat çekılerek "Kamu personeli ile emeklilerin mali ve sosyal durumlarnın iyileştirilmesi gereğine Sayuı Cumhurbaşkanı da katılmaktadır. Ancak, bu dUzenlemelerin anayasa gereği kararname ile değil, kanunla yapılması icap ettiğine kanidir" dendi. Açıklamada. aynı konuda çıkanlan 6 yetki kanunundan. iptali için başvurulan 4'ünün Anayasa Mahkamesi'nce iptal edildiği anımsatılarak şu göriişlere yer verildi- "Yüksek Mahkeme. söz konusu iptal kararlannda; anayasanın 91. maddesi uvarınea, TBMM'nin Bakanlar Kurulu'na, ancak belli konularda ve zaruri, istisnai, öncelikli ve ivedi hallere münhasır olarak KHK çıkarma yetkisi verebileceğini açıkiamıştır. Anayasanın 153. maddesi ise Anavasa Mahkemesi karariarmm herkesi bağlayıcı ve uyulması zorunlu okjuğu, yasama, yürütme veyargı organlannı. idare makamalannu gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı hükmünii koymuştur. Anayasanın 104. maddesi Cumhurbaşkam'na, 'Anayasanın uygulanmasını, devlet organlannın düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetme' görevi vermektedir. Binaenaleyh, bir hukuk ve kurallar devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nde devlet organlannın birbirinin görev ve yetkilerine müdahale etmelerinin önlenmesi, Cumhurbaşkanı'nın en önde gelen görevidir." Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in başvurusunda. yürürlüğü durdurma ısteminin de yeraldığı öğrenildi. Adalet Bakanı'na protesto Şevket Kazan'a hukukçu tepkisi sürüyor • Adalet Bakanı Şevket Kazan. TBB Başkanı Eralp Özgen hakkında suç duyurusunda bulunacağını yineledi. Özgen, "Ben 30 yıllık ceza hukukçusuyum. Neyin suç olup olmadığını iyi bilirim. Sayın Bakan suç duyurusunda bulunsun bakahm. Adalet inceler, gereği ne ise yapar" diye konuştu. ANKARA / İZMİR (Cumhuriyet)-Adalet Ba- kanı Şevket Kazan, adli yı- lın açılış törenınde yaptığı konuşmadan dolayı Türki- ye Barolar Birligi (TBB) Başkanı Prof. Dr Eralp Öz- gen hakkında suç duyuru- sunda bulunacağını yinele- di. Kazan. "Suçduyurusu- nu, chmizdeki işk'ri tamam- ladıktan sonra yapacagım" dedi. TBB Başkanı Özgen ise "Ben 30 yılük ceza hu- kukçusuyum. Neyin suç olup olmadığını iyi bilirim. Sayın Bakan bulunsun ba- kahm. Adalet inceler, gere- ği ne iseyapar" diye konuş- tu. Bu arada, sıyasal partı, sivil toplurn örgütleri ve ba- rolardan Özgen'e destek açıklamalan yapıldı. Adalet Bakanı fCazan'ın 6 eylülde düzenledıği ba- sın toplantısında, TBB Baş- kanı Eralp Özgen'in adli yıl açılış törenindekı laıklık vurgulu konuşmasına tepkı göstermesi ve suç duyuru- su tehdidınde bulunmasına tepkiler büyuyor. Özgen'in konuşması nedeniyle yur- dun çeşitli ıllerindeki kişi ve kuruluşlardan çok sayıda destek mesajının geldiği öğ- renildi.TBMM Başkanı Öz- gen, Kazan'ın kendisine yö- nelik suçlama ve tehditleri- ne yanıt verdi Özgen, Ka- zan'ın TBB'deki seçimler- de nispi temsil sistemini na- sıl getireceğini anlamadı- ğını belirtirken. "Sayın Ka- zan'ın bu konuya biraz da- ha açıklık gerirmesi gerekir kL nasıl böyle bir sistemi uy- gulay acağını anlayalım "de- di. Özgen. barolarda şu an- da bireysel seçim sistemı- nin uygulandığını ammsa- tarak. şu andaki koşullarda nispi temsil sisteminin uy- gulanmasının imkânsız ol- duğunu kaydetti. CHP Genel Sekreteri Ad- nan Keskin. dün partisinın genel merkezınde düzenle- diği basın toplantısında. Adalet Bakanı Kazan'ın kuvvetler aynlığı ilkesinin farkında olmadığını vurgu- ladı. Kazan'ın eski İran di- ni lıderi Humeynitarzıyla Özgen'ı tehdıt etmesini kı- nadıklannı belirten Keskin, Kazan'ın tavırlannın Türki- ye adına utanç venci oldu- ğunu söyledi. Çev re Mühendisleri Oda- sı 2. Başkanı Ethem Tonı- noğlu dün yaptığı açıkla- mada, Kazan'ı "kabinenin soruniu bakanı"olarak ni- teledi. ÇHD Genel Başkanı Şe- nal Sanhan, Özgen'in söz- lerinin hepsine katıldıklan- nı belirterek, en kısa za- manda TBB Başkam'na destek ziyaretinde buluna- caklannı bıldirdı. Anadolu 'dan Özgen'e destek Eralp Özgen'e adli yılın açılış törenindekı konuş- ması nedeniyle yurdun çe- şitli ıllerindeki kişi ve ku- ruluşlardan çok sayıda des- tek mesajının geldıgı öğre- nildi. tzmir'de topianan Iz- mir Barosu Ba§kan Vekili Avukat Cafer Ozkan. An- talya Barosu Başkanı Avu- kat Osman Giiven, Aydın Barosu Başkanı Avukat Hürrem Şahinci. Çanakka- le Barosu Başkanı Avukat CengjzTuğral, Denizlı Ba- rosu Başkanı Avukat Tun- cer Yümaz. Kütahya Baro- su Başkanvekili Avukat Türkan Üstünel, Manisa Barosu Başkanı Avukat Hü- seyin Erkenci, Muğla Ba- rosu Başkanı Av ukat A.Bir- dal Ertugrul ve Uşak Baro- su Başkanı Avukat Abdur- rahman Yıimaz, Özgen'in fıkirlerine katıldıklannı be- lirterek Kazan "ı kınadıkla- nnı açıkladılar. Halkın yüzde 80'inin red- dettiği bır zihnıyeti savu- nan Kazan'ın, kendi düşün- celenni egemen kılmaya ça- lışırken suçüstü yakalan- marun telaşı ıçınde, baronun nasıl ışledığinı bilmeden uluorta konuştuğunu söy- leyen avukatlar, bu kişinin Bakanlar Kurulu'nda bu- lunmasını büyük bir talih- sizlik olarak değerlendir- diler. Türkeş'in, eski il başkamnı hedef göstermesinden sonra İzmir Ülkü Ck'ağı hnisilciliyindc önceki gün silahlar patla- mış. 7 kişi gözalhna alınmıştı. Gözaltına alınanlar tutuksuz yargılannıak iizere serbest bırakıldı. (NECATİ AYGIN) MHP'de halnliksuçlamalan 1IRMIKI AYDIN ENGÎN İZMİR (Cumhurivet Ege Bürosu) - MHP'ye yönelik mafya suçlamalannın ardından Ülkü Ocaklaa'nda öncekj gua^ıiaikfm patladıgı iç hesaplaşmada gözaJima alınan 7 kişı, dün 'tutuksuz. , yargılanmak üzere' salı verildi. MHP'nin İzmir eski il başkanlarından Naşit Birgüvi'nın partıye yönelik mafy a eleştirilen ve Genel Başkan Alparslan Türkeş'in geçen pazar günkü kongrede Birgüvı'yı hedef göstermesınin ardından İzmir de gergin günler yaşandı. Onceki gün Üİkü Ocaklan izmir İl Temsilcilıği'nde silahlı çatışma olmustu. Partinin mafyalaştığını söyleyen Bırgüvı'nın \akinlari. gazetelerı arayarak Birgiv ü ve iki arkadaşının kaçırıldığını. Ülkü Ocaklan 'nda rehin tutularak sorgulandıklannı bildırmışlerdı. Önceki gün Çankaya'daki Ulkü Ocağı tzmir Temsilciliği'nde silahlann patlamasıyla bırlikte olay yerine gelen güvenlik güçleri. Nıhat Birgü\ı \e arkadaşları eski MHP İl Başkan Yardımcısı tsa Ambarcı, eski Balçova İlçe Başkanı Nurettin Özdemir ile karşı gruptan Ülkü Ocaklan Izmır Başkanı Abidin Bilgin ve Mahmut Keskin Özuğurtu, Onder Gerboğa'v ı gozaltma almıştı. Gece emnıyette ifadeleri alınan 7 kişi. dün serbest bırakıldı. Naşit Bırgüvi. gazetecilere yaptığı açıklamada, silahlı çatışma olayının. MHP Genel Başkanı Turkeş'in il kongresınde yaptığı konuşmadan sonra meydâna geldiğıne dikkat çektı. Türkeş'in konuşmasından tahnk olan bazı gençlerin kendilerını suçlamaya başladıklannı vurgulayan Bırgüvi şunları söyledi: "Genel başkanın kongredeki sözlerinden sonra bunlar bizim arkamızdan konuşmaya başladüar. Büe saldmlar MHP kongresinden sonra yoğunlaşb. Biz CHP Cenel Sekreteri Adnan Keskin 'REFAHYOL oportünist' ANKAR.A (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Seketeri Adnan Keskin, REFAHYOL hükümetinin ikiyüzlülüğün ve oportünizmın sımgesi oldugunu, toplumsal gerilimi arttırdığını söyledi. Keskin, Başbakan Necmettin Erbakan ı "aiyet kusu". Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çilfer'ı de u V9İsuzhıkta bronz madaiya almaya aday. büyük bir yalancı" olarak nıtelendirdi. Keskin, hükümeti eleştiri yağmuruna tuttu. REFAHYOL koalisyonunun harama ve yalana dayanan büyük bir sonımsuzluk örneği oldugunu kaydeden Keskin, ANAP'ın da ikırcikli yakJaşımiarla üzerine düşen görevleri yerine getirmekîen uzak oldugunu söyledi. Keskin. U CHP, bu partilerin ikircikli yaldaşımian karşısında j aşamsal bir sorumluluk üstleniyor" dedi. Kuzey Irak'tasıcak çatışmalann yaşandığı bir sırada Bakanlar Kurulu'nun hâlâ toplanamamasını eleştiren Keskin. Başbakan Erbakan'ın bu sorunlar karşısında "niyet kuşu" gibi davrandığını söyledi. CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, "Haftada bir müjde veren Başbakan nedense şimdi suskunluğu yeğiiyor. Susarak, zaman kazaıuvor" dedi. partive ve ülkücü harekete hiçbir zaman gölge düşürmedik. Şerefimizle mücadelemizi verdik. Olay günü de eski Ülkü Ocaklan tzmir Başkanı Orhan Akman'ı. işyerinden 15 kişilik bir grubun, zorla Ülkü Ocaklan fzmir Temsilciliği'ne götürdüklerini ögrendim. Arkadaşımızı neden götürdükierini ögrenmek için dernek binasına Isa Ambarcı. Vurettin Özdamar'la birlikte gittik. İçeri girdiğimizde Abidin Bilgin ile bir grup partili, derneğin kapılarını kapatarak üzerimize vürüdüler. Ben de üzerimde bulunan ruhsatlı silahımla korkutmak amacıyla ateş etmek zorunda kaldım. Burada bize hcsap soracaklarını sövlediler. Tartışma sürerken polis derneğe gelerek bizi çıkardı. Bizi hainlikle suçladılar. Biz hain falan değiliz. Biz dernek basmadık. Bu tür laflar tamamen karalamadır." Abidin Bılgın ise kımseyı kaçıımadıklannı, kaçırdıklan öne sürülen Orhan Akman'ı da görmediklerinı belirterek şunlan söyledi: "Bunlar ûlkücülere hainlik yaptılar. Dernek binamızı basarak yaptıkJan hainh'ği ispatlanıış oldular. .Naşit Birgüvı ve arkadaşlannın amacL L'lkü Ocaklan Derneği'ni ve MHP'yi kamuoyu önünde köhl göstermektir. Naşit ve beraberindeki 3 kişi demeğimizi bastılar, bizi tehdit ettiler. Bizi kamuoyuna mafya olarak tanıtıp gözden düşürmcve çahşanJara şunusöylemek isri\orum: ülkücüden mafya, mafyadan üİkücü olmaz. Biz Türk vatandaşı ve Müslümanız, Türk vatandaşı gibi dav ranıyoruz. Ülkücü gürüşe saldıranlar düşmandır." Soruşturmayı yuruten savcı, evrak üzerinde yaptığı inceleme sonucunda gözaltına alınanlan serbest bıraktı. Daha sonra adlıye binası önünde topianan ülkücüler tekbır getirerek sloganlar attılar. E-mail: engin@Planet.com.TR Kuzey Irak'ta olup bitenler hangi ana eksen üstünde yürüyorsa Kıbns'ta da öy- le yürü'yor: Ortadoğu'nun güvenliği'... Yani 'pefro/'ün güvenliği. Yani Ortado- ğu'nun zengin petrol kaynaklannın ileri sanayi ülkelerine (ABD'ye, Batı Avru- pa'ya, Japonya'ya, Sıngapur'a, Tay- van'a) düzenli vesürekli akışının güven- liği... O yüzden Kıbrıs'a "Batmayan uçak gemısi" de denir. Kıbns'ta onca olay patlar. Halklar birbirine kanh bıçaklı olur. Insanlarölür. Bebeklerölür. Güzelim ada bir kan gölüne döner. Ama adadaki in- giliz askerı üssüne hiçbir şey olmaz. Gündeme gelmez, tartışma konusu bi- le edilmez. Ne zaman Kıbrıs'ta iki halk arasında bir yakınlaşma süreci başlasa "bihleri" devreye girer. Karanlık pusularda tetik- lerçekilir, bombalar patlar, filizlenen kar- deşlik umutları kurutulur. 50'li yıllarda Kıbnslı Türk ve Rum emek- çilerin birliğine yönelen süıeçlere ivme kazandıran Türk ve Rum sendikacılann bugüne dek açıklanamayan bir saldırı- da, bir otomobilin içinde topluca katle- dilmeleri aynı karanlık oyunun halkala- rından biridir. Kıbns'ta Rum milliyetçiliğinin simge- lerinden EOKA'cı Grivas'ın cinayetfen saft Batmayan Uçak Gemisi ada Türklerine değil, Kıbrıslı ilerici Rum- lara da yönelmiştir. Aşırı Türk milliyetçi- liğinin vurucu gücü TMT örgütü, kendi- ni Rum milliyetçilerinin saldırılarını yanıt- lamak kadar Kıbrıs Türklerı arasında ye- şeren ilerici hareketleri boğmak misyo- nuyla da donatılmış sayar. AKEL'in (Emekçi Halkın ilerici Partisi) olası bir seçim zaferi önlenemez hale geldiğinde Amerikan 6. Filosu'nun ada açıklarında manevraya başlaması. uçak gemilerinin seçmen üzerinde caydıncı et- ki yaratmak üzere devriye gezmeye baş- ladığı unutulmadı. Makarios un 1970'li yıllarda bağım- sız Kıbns devletini, Üçüncü Dünya Bloku içinde aktif politik görevler üstlenen bir ülkeye dönüştürme çabalan ürün verme- ye baş/ayınca Samson'un faşizan dar- besiyfe yıkılması aynı uğursuz oyunun hal- kalarından biridir. Adadaki Türklerin can güvenliğini sağ- lamak üzere gerçekleştınlen Ecevit'in 1974 müdahalesi de kendi iç mantığını ve gerekçesinı aşarak, KKTC gibi, Tür- kiye'den başka kımsenin tanımadığı bır tuhaf devletçik üretınce Kıbns'ta kalıcı bir barışın ve bağımsız bır Kıbrıs devle- tinin yolunu tıkayan etkenlerden birine dönüştü. Türk düşmanlığını bir paranoya dü- zeyine yükselten, her sabah uyanınca pencereden "TCırkler saldırdı mı acaba" diye bakmayı bir siyasal yaşam alışkan- lığınadönüştüren Yunan şovenizmi, Kıb- ns'ta halklar arasındaki düşmanlık tohum- larını sürekli besleyerek banş umutlan- nı yok edenler arasında kendine seçkin bir yer edindı ve buna süreklilik kazan- dırdı. • • • Kıbrıs Türk kesıminde, adada iki hal- kın kardeşçeyaşamasının önündeki en- gellerin yok edilmesini kendine başlıca siyasal hedef olarak seçen Cumhuriyet- çi Türk Partisi'nin (CTP), en büyük siya- sal parti konumuna yükseldiği zaman bile Ankara tarafından bir üvey evlat, hatta "Engellenmesi gereken tehlikeli bir siyasal güç" olarak değerlendirilme- si sıradan bir politik hata değil; bilinçli bir tercih. Kıbrıs ufkunda ne zaman banşçtl bir çözümün olanakları belirse Ege'nin iki ya- kasındanyükselen "Kıbns Türktür, Türk kalacaktır"ve "Kıbrıs Rumdur, Rum ka- lacaktır" seslerinin birbirine karışması hiç de rastlantı değil. Bugün de öyle. Bugün Kıbns'ta, ağzında sigarası ile bayrak direğine tırmanıp Türk bayrağı- nı indirmeye kalkışan budala Rum mil- liyetçisinin kanının hesabını sormaya kalkanlar, önce, Yunanistan'dan Kıbns'a yığışıp, motosikletlerle sınır delme eyle- mine kalkışan faşist sürülerini yönelten, yöneten, kışkırtan vedestekleyen Yunan gericiliğinin elebaşlanna yönelselerdoğ- ru iz üstünde olurlar. Keza, nöbet tuttuğu yerde silahla ta- ranıp öldürülen gencecik Türk askerinin kanının hesabını sormak isteyenler, mo- tosikletlerine binip Kıbrıs'a gitme izni alamayınca, motosikletsiz olarak adaya geçip Rum türdeşlerine cevap verme- ye soyunan ülkücü tosunlan yönetenle- re, yönlendirenlere, göz yuman ve des- tekleyenlere yönelseler doğru iz üstün- de olurlar. Adaya banş ne Amerika'dan, ne An- kara'dan, ne Atina'dan gelecek. Kıbns'ı bir banş adasına çevirecek tek güç Kıb- rıs halkı. Türklerden ve Rumlardan olu- şan Kıbns halkı... Bu kavranmadıkça ve bu benimsenmedikçe adada banş olma- yacak. Bu ise Ortadoğu'daki petrol ya- taklan yüzünden oldukça güç. Çok güç... POLİTÎKA GLONLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Suç ortakbğı... Irak Kürdistan Yurtseverler Bırliği (IKYB) lideri Ce- lal Talabani ne diyor: "Türkiye Cumhuriyet Başbakanı Necmettin Erba- kan ile Irak lideri Saddam Hüseyin 'suç ortaklığı'nda bulunuyor..." Talabani'nin iddiası doğru mu? IKYB lideri Celal Talabani'yi dinleyelim: "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Necmettin Erba- kan, bu iş için iki bakanını Irak Devlet Başkanı Sad- dam Hüseyin 'e gönderdi. Irak, Türkiye Cumhuriye- ti'nin izni olmadan Erbil'e saldıramaz. Irak, Anka- ra 'nın hiç itirazı olmayacağı konusunda garanti almış- tır. Burada, Kürtlere karşı bırkomplo var. Türkiye'nin Irak'agirmesineızJnveriyoriar. ÇünküABD, Türkiye'nin Irak'a girmesini önleyecek durumda değildir. Türki- ye'nin KuzeyIrakpolitikası, eski Cumhurbaşkanı Tur- gut Özal 'ın ölümünden sonra 180 derece değişmiş- tir. Bölgedeki Kürtlerin trajedisı gözardı ediliyor." Türkiye Irak'la işbirliğı yaptı mı? Bu konuda değişik yorumlar yapılıyor... Deniyor ki: "Türkiye, PKK'nin faaliyetlerını kesmek için, Bar- zani'nin ihanet etmesini teşvik etti ve bunu Bağdat'ın onayı ile yaptı..." Kafalar bu konuda hayli kanşık... Talabani'nin iddiası ise hayli düşündürücü: "Kürdistan bundan sonra Iranyanlısı Kürdistan, Irak yanlısı Kürdistan diye ikiye ayrılacak..." Bu savlar karşısında Türkiye ne yapacak, nasıl bir dış politika izleyecek? Orası bilinmıyor... • • • Kuzey Irak'ta Mesud Barzani lideriiğindeki Irak Kürdistan Demokrat Partisi'nin (IKDP) başlattığı sal- dın karşısındaTalabani kaçmaya başladı. Saddam des- tekli Barzani güçleri Süleymaniye'yi ele geçirdi. Görülen o ki K.lrak'ta durum oldukça kritik... Türkiye, tüm bu gelişmeler olurken K.lrak'ta 15-20 kilometre derinliğinde 'güvenlik kuşağı' kurma girişi- mini gerçekleştirebilecek mi? Işte bu soru bugün tartışılıyor... Elbet Türkiye, PKK'nin sınırdan içeriye girip eylem yapmasını kırmak için böyle bir 'güvenlikkuşağı' kur- masında yarargörebılir. Bunun nedeni de gayet açık- tır: 'IKDP lideri Mesud Barzani, PKK ile tek başına mücadele edemez. Aynca Talabani ile savaştığı için de PKK'yi karşısına alamaz...' Şimdi bir soru: "Güvenlik kuşağı ile Türkiye, PKK'nin kanh eylem- lerini durdurabilir mı ? " HayırL Güvenlik kuşağı formülüne şu anda ABD ve ingil- tere dışında hiçbir Avrupa ülkesi sıcak bakmıyor, bu bir. K.lrak'ta güvenlik kuşağı kurulsa bıle PKK'nin Su- riye ve Iran'dan sızacağı unutulmamalıdır, bu iki. Zaten Suriye ve İran da baştan beri 'güvenlik ku- şağı'na karşı çıkıyoriar... Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Tek- dal her ne kadar "Güvenlik kuşağı kalıcı değil" dese bile Ortadoğu ülkeleri tepkilerini Ankara'ya iletmeye başladılar... • • • PKK sorununun her zaman belirttiğimız gibi 'tekba- şına' salt askeri çözüm yoluyla aşılamayacağı bir ger- çektir. Şeyh, şıh, ağa baskısında olan, sosyal ve eko- nomik olarak kalkınamayan Güneydoğu'da demok- ratik atılımlar da gerçekleştirilmelidir. Bugün Türkiye'de 'ciddibırhükümetbunal/mı'var- dır. Şeyhlerden ve şıhlardan medet uman, Tahran ve Şam'ın hersöylediğine inanan, ABD'nin heryanlış po- litikasına 'alkış tutar' yöntemlerden Türkiye kaçınma- lıdır. Ergun Balcı nın da değindiği gibi dış politika iç po- litikanın uzantısıdır... Ne yazık ki bugün Türkiye'nin elle tutulur ne bir iç politikası ne de dış politikası vardır. REFAHYOL hükümeti ülkeyi bir çıkmaz sokağa doğru sürüklüyor. Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, 200 bin öğrenciye her ay 50 do- lar karşılıksız burs verdiğini açıklıyor... Bu 200 bin öğrenci hangi ölçülere göre seçildi bi- len var mı? işte Türkiye'nin bugünkü durumu... Düzeltme: Dünkü yazımda RP Genel Başkan Yar- dımcısı Ahmet Tekdal'ın adı yanlışlıkla Recaı Kutan olarak geçmiştir. Düzeltir, okurlardan özür dilerim. Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetınkaya (a Planet.com. TR TÜSES arastırması Dincîliğe gerekçe sosyal düzen arayışı İstanbul Haber Servisi- Türkiyede "şeriat isteyenle- rin büyük bölümünün. şeri- atı. müslüman olmanın ge- reği olarak değil. daha iyi sosyal ve ekonomik bir dü- zen aray ışlanndan dolayı tercih ettikleri"belirlendı Şenatyanlılan, ilkokulu bi- tirmemişlerarasındaen yük- sek, yükekokul mezunlan arasında ise en düşük ora- na sahip bulunuyor. Türkiye Sosyal Ekono- mik Siyasal Araştırmalar Vakfı'nın (TÜSES), Verı Araştırma AŞ ile ortaklaşa yaptığı araştırmada. Türki- ye"de seçmenlerin nitelik- lerini ve eğilimlerini sapta- dı. 15 ^fa^t-7Nisan 1996 tarihleri arasında, 15 il mer- kezinde ve bu illere bağîı seçilmiş yerleşim birimlerin- de toplam 2 bin 396 denek- le yüz yüze yapılan görüş- melerde deneklere şeriat ile ilgili tutumlan soruldu. Bu soruyu yanıtlayan seçmen- lerin yüzde 26.7'si şeriat is- tediğini söylüyor. Ancak, bu grubun sade- ceyüzde49.8'ı "ŞeriatDü- zeni'ni müslümanlığın bir gereği olarak" istedıklerinı beürtiyor. Şeriat isteyen gru- bun yüzde 38.4'ü ise istem- lerini "sosyal, politik, eko- nomik açılardan daha iyi bir düzene ulaşacaklanna. ahiak ve düriistf üğü egemen kılacağma inanmaları ola- rak" gösterıyor. Bu soruya deneklerin yüzde 8.3'ü yanıt vermez- ken, yüzde 3.6'sı farklı ge- rekçeler gösteriyor. Araştırmada. "müslü- manlık gereği" şeriat iste- yenlerin oranı. istemeyenler- le karşılaştınldığında bu ora- nın yüzde. 13.3'e düştügü görülüyor. Şeriat isteyenJer eğitimsiz TÜSES'ın araştırma so- nuçlarında eğitim düzeyi yükseldikçe, şeriat düzeni isteyenlerin oranının düzen- li şekilde düşüş gösterdıği ve bu sonucun Ven Araştırma A.Ş tarafından bu konuda yapılmış dığer araştırmalar- da da ortak bulgu olarak gö- rüldüğüne dikkat çekilıyor. Şeriat düzeni isteyenle- rin yüzde 32.9'unun ilko- kul eğitimi almamış veya tamamlamamış eğitim gru- bunun içinde bulunduğuna ışaret edilen araştırmada, bu oranın, ılkokul mezunla- n arasında yüzde 26.4, or- taokul mezunlan arasında yüzde 26.5, lise mezunlan arasında yüzde 18.4. yükse- kokul mezunlan arasında ise 16.3 olduğu ifade edili- yor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle