Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 EYLÜL 1996 ÇARŞAMBA
HABERLER
Çetin, dış
politikadan
rahatsa• GAZİANTEP(AA)-
CHP Gazıantep
Mıllenekilı \e eski
Dışışlen Bakanı Hikmet
Çetin. hükümetin izledıği
dış polıtikadan kaygılı
olduğunu sövledi. Çetm.
Türkhe'nin coğrafi
konumu ve tanhsel
gelişiminden kaynaklanan
önemlı dış sorunlarla karşı
karşıya olduğunu
belirterek "Dış politıkada
duygusallığa ve maceraya
yervok. Hepimizin
idealleri vardır ama dış
politıka ideallere değil.
gerçeklere göre belirlenir.
Bunlan şunun için
söv Iüyorum. Türkiye,
bugün Kuzev Irak. Doğu
komşuları, Yunanistanda
ve Kıbns'ta çok ciddi
sorunlarla karşı
karşıyadır" dedi.
Bulgar
göçmenlere
vatandaşlık
• ANKARA (AA) -
Bulganstan'dan vapılan
zorunlu göçten sonra.
göçmen statüsü dışında
çeşıtli \izelerle
I993>ılınakadar
Türkiye'ye gelen
ve en az 2 yıl ıkamet eden
göçmenlere Türk
\atandaşlığı hakkı
venleceği bildirildi.
tçişleri Bakanı Mehmet
Ağar. Bulgaristan'da
yaşayan sovdaşlann
büyük bir bölümünün
ülkedekı zor \e olumsuz
koşullar nedeniyle
l989yıhndaTürkiye've
göç etmek zorunda
kaldığını hatırlatarak o
dönemde Bakanlar
Kurulu tarafından
yaklaşık 250 bin
sovda^ın Türk
vatandaşlığına alındığını
anımsattı.
Kadınlara
Bakanlık yardımı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Kadın ve aıleden
sorumlu Dev let Bakanı
Işılay Saygın. Güneydoğu
Bölgesı'ndeki köylerin
boşaltılmasıyla birlikte
Hakkâri'ye göç eden kırsal
kesim kadınlannın
sorunlannın çözülmesi
için Milli Eğıtim Bakanlığı
\e Sağlık Bakanlığı'nın da
katılacağı bırproje
hazırladı. Sağlık \e eğitim
sorunlannın çözümü için
paket programlar içeren
proje, bakanlıklar arasında
imzalanacak protokolle
birlikte vürürlüğe girecek.
Projenın miman Devlet
Bakanı Saygın. Hakkâri
projesı çerçevesinde
kunılacak "Eğitim
Merkezi" için
kavnaklarının
bulunmadıgını dile
getirerek ""Odalar
Birliği'nden para
istivoruz" dedi.
Tayfun Akgüner
itiraz etti
• ANKARA (AA) - TRT
Genel Müdürü Tayfun
Akaüner. "aörevinin sona
erdığine" ilTşktn RTÜK
kararı ile ilgili olarak,
Danıştay Nöbetçi
Dairesi'nin verdiği
""vürütmenin durdurulması
istemınin reddı" karanna
itiraz etti. Danıştay 10.
Dairesı. Akgüner'in
başvurusu üzerine, adli
tatil döneminde nöbetçi
dairenin verdiği karan
tekrar inceleyerek
sonuçlandıracak.
KESK'ten
nema mitingi
• ANKARA (AA) - Kamu
Emekçileri Sendikalan
Konfederasyonu (K.ESK.).
zorunlu tasarnıf kesintıleri
ve nemalarının çalışanlara
ödenmesi ve işveren
kesintılennın
de ücretlere dahil edilmesi
için rüm ıllerde
13 eylül cuma günü
kıtlesel basm açıklaması
> apacak. Zorunlu
tasarruflann ücrete dahil
edilmesi \e anapara
nemalannın toptan
ödenmesi için
hazırlanan dilekçelerin
işyerlerinde
imzaya açılacağını ve
bunların kitlesel olarak
Başbakan'a
postalanacağını bildiren
KESK Genel Başkanı
Siyamı Erdem.
19-20 ekim tarihlerinde
de Istanbul. Ankara.
Izmir. Divarbakır.
Zonguldak. Bursa,
Samsun. Mersin \e
Izmıfte bölgesel
mitınglenn yapılacağını
söyledı.
Görevden alınmak istenen Tellioğlu, genel merkezin kendisini ihraç edemeyeceğini söyledi
RP'de muhalefet direniyorHAZAL ATEŞ
ANKARA -
RP genel merkez
yöneticileri. mu-
haliflerle mahke-
melik oldu.
Genel merkez
yöneticilerinin.
görevinden alınan Mehmet Telli-
oğlu ve yönetim kurulu üyesi ar-
kadaşlannın il binasından çıkanl-
ması için Ankara Valiliği'ne baş-
vurmasının ardından; il yönetimi
de kendilerine gönderilen görev-
den alma yazısının Merkez Karar
Yürütme Kurulu (MKYK) karan-
na dayanmadığı gerekçesiyle 6.
Sulh Hukuk Mahkemesi'ne dilek-
çe verdi. RP Genel Başkanı ve
Başbakan Necmettin Erbakan'ın
adayına karşı liste çıkararak se-
çimleri kazanan Mehmet Tellioğ-
lu. "Partisöylemine sahip çıkama-
yanlar beni istemiyor. Ancak, par-
ti tabanı benim arkamda" dedi.
bÜyÜYOr RP'de, genel merkezin baskılanna karşın, tabandan gelen
isimlerin ıl kongrelerinde seçimi kazanmasıyla parti içinde başlayan kavga
büyüyor. Muhalif kanat RP yöneticilerine isyan etti.
Tellioğlu. "Tekdal'ın Idşisel kara-
n beni bağlamaz. Kimse beni ih-
raç edemez" diye konuştu.
RP'de, genel merkezin baskıla-
nna karşın, tabandan gelen isim-
lerin il kongrelerinde seçimi kazan-
masıyla parti içinde başlayan kav-
ga büyüyor.
Muhalif kanat RP yöneticileri-
ne isyan etti. RP yöneticilerinin
görevine son verdiği Ankara II
Başkanı Tellioğlu, Cumhuriyet'e
yaptığı değerlendirmede. MKYK
karannın kendilerine ulaştınlma-
dığını belirterek. "Tekdal'ın kişi-
sel karan bizi bağlamaz " dedi. Tel-
lioğlu. sözlerinı şöyle sürdürdü:
"İhracım söz konusu olamaz.
Çiinkü ortada suç yok. RP'nin
dünya görüşü kimseyi dışlamaz.
Teşkilatlann tabanı bizi seçti. 20 il-
çe belediye başkanı ile il kra kuru-
lu da bizi istedi. Bize yönelik tavır
kişisel nedenlerden kaynaklanı-
yor."
RP Genel Başkan Yardımcısı
Tekdal ve ekibinin başkanlığını
kabullenemediğini kaydeden Tel-
lioğlu, "Baskıkuruptevessületti-
ler. Benim bu partide 27 yülık bir
gecmişim var. Misyonumda deği-
şiklik olmadı. Bu insanlar usulu-
ne uygun karar veremediler" de-
di. Tellioğlu, şunlan söyledi:
'•Tekdal benim biricik abimdir.
Onunla kişisel proMemim yok.Onu
ezip geçmeyi de diişünmüyorum.
Hisli ve heyecanlı davTanıyor. Be-
nim arkamda 6.5 milyon RP taba-
nı var. Ben parti söylemlerinin ar-
kasındayun. RP söylemine sahip çı-
kamayanlar beni istemiyor. Ana-
dolu arkamda. RP dışındaki in-
sanlar da beni destekJiyor. Ben gö-
revimin başındayım. Hiçbir >ere
gittiğim yok. Hukuken de biz hak-
uyız."
Görevden alma kavgası
RP genel merkezi ile Ankara il
örgütü arasında yaşanan gerginli-
ğin RP Genel Başkanı ve Başba-
kan Erbakan'ın bilgisi dışında ol-
duğunu öne süren Tellioğlu. a
Ho-
ca U kongresi ile uğraşmaz. Ancak
gerekirse Hoca ile degörüşüliir" de-
di.
Ankara İl Başkanı Tellioğlu. RP
yönetıcilennın partı tüzüğüne ay-
kın davrandığını belirterek. "RP
tüzüğünün 32. maddesinde M KYK
üyelerinin 3'te 2'sinin gizli oyuyla
karar alınabilir deniyor. O\sa ön-
ceki giin toplanan MKYKŞe üye-
lerin bü>ük çoğunluğu katılma-
mıştır" diye konuştu.
RP genel merkez yöneticilerinin
Tellioğlu ve yönetiminin il bina-
sından çıkanlması için Ankara Va-
liliği'ne baş\ urmasının ardından.
Ankara il yönetimi de. kendileri-
ne gönderilen göre\den alma ya-
zısının MKYK karanna dayanma-
dığı için geçersiz olduğunu belir-
ten bir başka vazıyı valiliğe gön-
derdi. Yöneticiler. daha sonra 6.
Sulh Hukuk Mahkemesi'nedebaş-
vurdular. Ankara il vönetimi. ge-
nel merkezin Çankaya \e Mamak
delegelerinın seçimlere katılma-
dığı yönündeki iddialannın doğ-
ru olmadığını belirterek. "Bu iki
ilçe feshedildikieri için katümadı-
lar. 24 evliil kongresine de katıla-
mavacaklar. Çühkii ilçe kongrele-
rini tamamlayamadılar" açıkla-
masını yaptılar. Altındağ ilçe kong-
resinin de ıptal edılmesini sert bir
dille eleştıren yöneticiler. "Bizi
destekleyen teşkilatlara yönelik bir
operasyondur. Bu insanlarda şah-
siyet, kişilik yok"diye konuştular.
TKPnin 76. yılı
BehiceBoran ile
RuhiSu antidı
İstanbul Haber Servisi - Türkiye Komünist Partisi'nin
(TKP) 76. kuruluş yıldöniimü dolayısıyla Behice
Boran ve sanatçı Ruhi Su, Zincirükuyu
Mezarlığı'ndaki kabirleri başında anıldılar. Ürün
Dergisi girişimcilerinin organize ettiği anma töreninde
ilk önce Behice Boran'ın mezarı ziyaret edildi. Burada
bir konuşma yapan Ürün Dergisi Genel Ya\ın
\'önetmeni Rasinı Oz. Boran'ın Türk demokrasisi \e
Türk işçi sınıfına önemli katkılarda bulunduğunu
kaydederek \aşamı boyunca işçi sınıfı için mücadele
ettiğini söyledi. Rasim Oz ve yanındakiler daha sonra
Ruhi Su'nun mezanna giderek burada da saygı
duruşunda bulundular. TKP, 10 Eylül 1920
;
de
Bakü'de düzenlenen kongrede Mustafa Suphi'nin
başkanlığında kuruldu ve partinin genel sekreterliğine
Ethem Nejat getirildi. Parti," 7 Aralık 1920 tarihinde
Tokat Milletvekili Nazım BeyMn geçici başkanlığında
Türkiye Halk İştirakiyıın Fırkası adnla ilk yasal
kuruluş başvursunu gerçekleştirdi. TKP, 1922 sılından
sonra çalışmalannı gizli olarak sürdürme>e başladı.
1925 >ılına kadar özellikle işçi dernekleri, sendika ve
birliklerinin kurulması için çalıştı. 1 Ocak 1925'te
Şefık Hüsnü TKP genel sekreterliğine seçildi. 1927'de
\edat Nedim, Şevket Süre»a gibi >öneticiler partiden
uzaklaştılar. Parti, İkinci Dünya Sa\aşı"na kadar
mücadelesini anri faşist bir eksende sürdürdü.
TKP'nin 1946 yılında çok partili yaşma geçişle birlikte
kurduğu Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü
Partisi'nin ömrü \alnızca altı ay sürdü. Yönetici \e
üyelerinin sürekli olarak tutklanması partinin gücünü
iyice azalttı. TKP, 1962-1968 yüları arasında Türki\e
İşçi Partisi'nin (TİP) çalışmalannı destekledi. 1983
yılında vapılan 5. Kongre'de tü/ük \e programını
yenileyen ve İ987'de TİP'le birleşerek Türkive Birleşik
Komünist Partisi adını aian partinin varhğı 1988
yılında TBKP'nin 1. Kunıcu Kongresi'nde son buldu.
KAYSERİ
RP'de
RP'ye yakmlığıyla bilinen bazı milletvekillerinin istifa edebilecekleri öğrenildi
Refah ANAP'a el aüyor• Partide tek eğilimin 'ANAP'lılık olacağı'
mesajı veren Mesut Yılmaz'a karşı, eski
Genel Başkan Turgut Özal'a yakmlığıyla
bilinen bazı milletvekillerinin RP ile temasa
geçtiği bildirildi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ANAP'ta. Genel
Başkan Mesut Yümaz'ı, "et-
kisiz muhalefefle suçlavan
\eRP\e>akınlığıyla bilinen
bazı milletvekillerinin istifa
noktasında oldukları öârenil-
dı.
Bü\ük kongrede. partide
"tek eğilimin ANAP'ldık ola-
cağı" mesajı \eren Yılmaz'a
karş_ı_. eski Genel Başkan Tur-
gutÖzal'a yakmlığıyla bilinen
bazı mıUetvekıllerinın RP ile
temasa geçtiği ifade edıldı.
Kulıslerde. bu çerçevede An-
kara Mıllenekili Cemil Çi-
çek \ e Div arbakır Millenekı-
lı Aodülkadir Aksu'nun isti-
fa edeceği konuşulurken ikı
milletvekilinin kararlannı \er-
meden önce halen ABD'de
olan Genel Başkan ^'ılmaz'ın
dönüşünü beklediklerı belır-
tildı. Aksu. istifa konusunu
"değerlendirdiğini" bildirirken
Cemıl Çıçek. "Biz\adoğru-
lan sö\ leyeceğiz >a da bir ka-
rar >ereceğiz. Ama şu anda
söylemeve de\am ediyoruz"
dedi.
RP ilekoalisyonu sa%unan
\ e REFAHYOL hükümetimn
kurulmasından sonra vapılan
gü\enoylamasına son anda
vapılan çağrılar üzerine katı-
larak dikkat çeken Çıçek ve
Aksu'nun RP üst düze\ vö-
neticileri ile görüşmelerini
sürdürdüğü bildirildi. Aksu,
partide rahatsızlıkları oldu-
ğunu. bunu büş-ük kongre ön-
cesi \ılmaz'a da ilettiğini be-
lirterek "Ama bizi dinleme-
diler. Merkez karar >önetim
kuruluna. bir ilden 3 kişi gir-
di. Güne>doğu'daki 8 ilden
genel başkanın kontenjamn-
daki 2 kişi dışında kimse gire-
medi. Bunu kabul etmek
mümkün değil" dedi.
ANAP'ın. Özal ruhunu sür-
dürmesini savunduklannı an-
latan Aksu. "Bunu göremi-
yoruz. O nedenle durumumu
değerlendiri>orum'" di\e ko-
nuştu. RP Genel Başkanı Nec-
mettin Erbakan'la başbakan
olduktan sonra "tebrik için"
görüştüğünü anlatan Aksu.
"RP'li arkadaşlarımız \ar.
Kültür Bakanı Ismail Kahra-
man'la görüştüm örneğin.
Ama Kahraman benim çok es-
ki arkadaşım" demekle ye-
tındı.
Cemil Çiçek de şu anda is-
tifayı düşünmediğinı bildirir-
ken RP'lılerle görüştüğünü
doğruladı. RP'dekı birçok mil-
letvekiliileeskidenbenarka-
daş olduklannı ve sürekli gö-
rüştüklerını \urgulayan Çı-
çek şunları söyledi:
"Biz her parti) le göriişü-
rüz, arkadaşlanmızdır, soh-
bet ederiz. RP'nin bize yöne-
lik eskidcn beri talebi var. Her
zaman söylüvorlar. Ama ben
partide kalıp doğrulan söv-
lemeve devam edeceğim. Ama
baktıkolmuyor, ozaman otu-
rur düşünür bir karara \arı-
nz."
Parti içinde rahatsızlıkları
olduğunu v e bunu her zaman
dile getirdiğine dikkat çeken
Çiçek. ANAP'ın ana muhale-
fet göre\ ini > apamadığını \w-
gula>arak şunları sö\ledi:
u
Kuze> Irak'tabirsürüge-
lişme olu>or: Kıbns'ta aske-
rimiz öldürülü\or. Bakıvoruz,
ana muhalefet partisinden çıt
yok. Bövle muhalefet olmaz.
ANAP. ana muhalefet görevi-
nigeçendönem RP'j e kapûr-
mışti. şimdi de DSP">e kapür-
dL Ben geçen hafta Medis'iola-
ğanüstü toplantna çağırmak
için girişimde bulundum. Ön-
ce gruba, daha sonra da Mec-
lis Başkanhğı'na başvuruda
bulundum. Eğer av nlacakol-
saydım. doğrudan, Meclis Baş-
kanlığı'na giderdim. Ben
ANAP'a muhalefet görevini
haurlatmak istiyorum. Doğru-
lan söjlemeve gücümün yet-
tiği kadar devam edeceğim.
Ama baktık olmuvor. o za-
man oturur, düşünür, elbette
bir karar veririz."
dinmiyor
RECEPBLLUT
KAYSERİ-Refah Parti-
si'nin 18 ağustosta vapılan
Kaysen ıl kongresınde orta-
ya çıkan gerginlik de din-
mek bilmiyor.
Partı kurucuları ile bele-
diye meclis üyelerinin lıs-
teye alınmamalan ve dışlan-
malan nedeniyle yönetime
"bayrak açan" partinin es-
ki ağır toplan ile mevcut > ö-
neticiler. milletv ekilleri \e
belediye başkanlan arasın-
da cıddi gerginlik vaşanı-
yor.
Büyükşehir Beledıye-
si'ndeki bazı görevlilerin
RP'li muhalıflerin listesin-
deyeralmaları nedeniyle ıs-
tifaya zorlanmaları gergin-
lıgi dahada arttımor.
Kongrede dışlama
RP'nin 18 ağustos pazar
günü Atatürk Kapalı Spor
Salonu'nda vapılan Kayse-
ri İl Kongresınde partinin
kurucuları \ e büv ük bir bö-
lümü belediye meclis üyesı
olan flhan Karacalar. Or-
han Elmastaş, Sami İpek.
Kâmil Özcan \ e Mustafa
\emlihalıoğlu gıbi isimlerin
dışianması tartışmalann baş-
lamasına neden oldu.
Dışlananlann yerine. "ha-
nedan"olarak tanımianan
mılletvekiileri Abdullah
Gül, Salih Kapusuz. eski
nııllet\ekillerınden Şaban
Bayrak\ e belediye başkan-
lan Şükrü Karatepe. Bekir
Yddız \e Mehmet Özhase-
ki tarafından eski başkan Şe-
rafettin Elmastaş başkanlı-
ğında liste çıkanlması bu
tartışmalan daha da yoğun-
laştırdı. Söz konusu listeye
Abdullah Gül'ün kardeşı \e
Şaban Bayrak'ın damadı
Macit Gül, Salıh Kapu-
suz'un amcasının oğlu Rüş-
tü Kapusuz gıbı isimlerin
alınması üzerine de muha-
lefet isyan bayrağı açtı.
Sonuçta. RP tarihinde ilk
kez Kaysen İl Kongresi'ne
ıki ayrı lıstev le gıdıldi.
Bir tarafta genel merkez.
bakan ve mıllet\ ekilleri ile
belednebaşkanlannındes-
teklediği mevcut il başkanı
Şerafettin Elmastaş başkan-
lığındaki liste. dığer tarafta
ise genel merkeze. bakan-
lara. millervekillerinevebe-
lediv e başkanlarına rağmen
ada> olan Kocasınan ilçe
başkanı İlhan Karacalar'ın
iistesi.
SlFfitNOKTASI I ORAL ÇALIŞLAR
MELBOURNE - Avustral-
ya'nın gözde üniversitelerinden
Monash Üniversitesi'nde bu
hafta öğrenci derneği seçimle-
ri var. Seçimlere katılan gruplar-
dan ikisi kazanmak için yarışı-
yor. Bu gruplar; iktidardaki Li-
beral Parti yanlılarıyla. işçi Par-
tisi yanlıları.
Ozan, İşçi Partisi yanlılarının
listesinden yönetim kurulu ada-
yı. 8 yaşında ailesiyle birlikte
Avustralya'ya gelen Ozan, şim-
di 18'inde. Listelerdeki tek Türk
çocuğu.
İşçi Partisi yanlılarının seçim
kampanyasındaki adı. Beat-
les'in ünlü şarkısı "Come Togeî-
her." Seçimde bu grubun kazan-
masına kesin gözüyle bakılıyor.
Solcu gençlerin oluşturduğu
"Come Together" grubunun
başkan adayı Sırp asıllı Avust-
ralyalı Tanya Kovac. Tanya ile
birlikte listenin önemli bir kısmı-
nı kız adaylar oluşturuyor. Ozan,
Avustralya'da Genç Universiteler
"Biz kızlann egemenliği altında-
yız" diyerek içinde bulundukla-
rı durumu açıklıyor.
Avustralyalı gençlerin örgüt-
lenmeolanaklarına bakınca. bi-
zim gençlerimizin içinde bulun-
duğu acıklı durumu anımsadım.
Seçimlerin yapıldığı Monash
Üniversitesi'nde 21.000 öğren-
ci eğitim yapıyor. Her öğrenci,
her yıl kayıt için öğrenci derne-
ği için 350 Avustralya Doları
ödüyor. Dernek, bu parayı öğ-
renci çıkarlan için istediği gibi
harcıyor. Bu para Türk parası
olarak 514 milyar Türk Lirası
ediyor. Yani öğrenciler, öğren-
ci eylemleri ve çeşitli gösteriler
için yarım trilyon TL'yi ellerinde
tutuyorlar.
Öğrenci Derneği Başkanı,
gençlerin çıkarlarını daha iyi sa-
vunabilmek amacıyla öğreni-
mine bir yıl ara veriyor. Bunun
karşılığında yıllık, 30 bin Avust-
ralya Doları alıyor. Türk parası
karşılığı ayda 175 milyon TL
maaşla bu işi profesyonel şe-
kilde yürütüyor.
Ozan. bu seçimlerde temel
çabalarının öğrencileri sandık
başına çekmek olduğunu anlat-
tı. Çünkü bir önceki seçimde
katılma oranı yüzde 13!
müş.
Seçimlere katılan iki büyük grup,
ülkenin iki büyük partisini tem-
sil ediyor. Parti taraftarlan seçim-
lerde etkili bir rol oynuyor.
Türkiye'de YÖK Başkanı Ke-
mal Gürüz'le konuşurken, Öğ-
renci Derneği seçimlerinde. si-
yasi gruplann katılmasının da-
ha yararlı olacağı gündeme gel-
mişti. 1968 döneminde, Türki-
ye öğrenci derneği seçimlerin-
de de benzer bir durum vardı.
Örneğin Siyasal Bilgiler Fakül-
tesi'nde, sosyalistler "Toplum-
cu Grup", sosyal demokratlar
"Ortanın Solu", sağcılar "Hür
Düşünce", MHP'liler "Milliyet-
çi Toplumcular" adıyla seçim-
lere katılıriardı. Bu yöntem öğ-
rencilerin tercihlerini kolayca
yapmasını sağlardı.
Ozan'ı dinlerken, hiçbir ör-
gütlenme olanağı olmayan Tür-
kiye'deki gençleri düşündüm.
Bizim gençlerimizin ne günahı
var, neleri eksik? Tepelerine en
acımasız şekilde devletin so-
pası indirilen gençlerimiz, neyin
faturası ödüyorlar?
Gençlere Âvustralya'da gös-
terilen noşgörüyü, bizkendi ül-
kemizde neden göstermiyoruz?
Türkiye'de gençleri temel teh-
likeli olarak gören ve ülkeyi kan
ve ateşe boğan yaşlı kafalı yö-
neticilerin butıa ne haklan var?
•••
Melbourne Hayvanat Bahçe-
si'ni dün 4 saate yakın dolaş-
tık. Kangurular, koalalar, kaplan-
lar, leoparlar elden geldiğince
doğal bir ortam içinde yaşaya-
cakları olanaklara kavuşmuş-
lar. Ancak hayvanat bahçesin-
de bir çok hayvan neslinin gi-
derek yok olduğuna dikkat çe-
kiliyordu. "Güney Asya yağmur
ormanları"n\n bu tempoyla gi-
derse 2050 yılına kadar yok ola-
cağından söz ediliyor.
• • •
Melbourne Hayvanat Bahçe-
si, büyük bir zenginliği sergili-
yor. Monash Üniversitesi'deki
olanaklar ise neden bizde olma-
sın sorusunu gündeme getiri-
yor.
GLOBALPOLİTÎKÜLTÜR
ERGIN \1LDıZQĞLU
Bozuk Gelip Dağılımı
Öldürüyor!
Neo-liberal dogma, toplumsal refahı sağlamak için
piyasanın işleyişıne karışmamak ve devlet eliyle kay-
nakları dağıtmaya çalışmamak gerekir, diyor. Kısa dö-
nemde zengin ile fakır arasındaki uçurumun büyüme-
si belki kaçınılmazdır, ama bunu toplumun uzun dö-
nemli genel refahı ve gelişmesi için ödenecek birfıyat
olarak görmekten başka bir çare yoktur! Bu, teorik
olarak yanlış ve ahlaken de savunulamaz görüş, ne ya-
zık ki 1980'lerden bu yana neredeyse ekonominin do-
ğal yasası olarak. genel kabul gorür hale geldi. Ancak
son yıllarda ortaya çıkan yaygın ve kapsamlı bazı ça-
lışmalar, bu neo-liberal teoremin, aslında gerçekle il-
gisi olmayan bir dogma olduğunu gösteriyor. Üstelik,
çeşitli çalışmaların derlediği verılere gore sorunun bir
teorinin reddelmesınden çok öte. insani bir boyutu da
var! Sonuç çok basit ve bir o kadar da korkunç: Gelir
dağılımı bozuk olan ülkelerde. genel zenginlik düze-
yinden bağımsız olarak, ölüm oranlan, gelir dağılımı da-
ha az bozuk olan ülkelere göre, bunlar daha yoksul bi-
le olsalar, belirgin bir şekilde yüksek. Son zamanlar-
da. bu konuda biriken verıleri bu haftasonu The Ob-
server gazetesinde özetleyen Richard Wilkinson'un
gösterdiği gibi: Bozuk gelir dağılımı öldürüyor!
Berkeley ve Harvard üniversitelennde, bırbırinden ba-
ğımsız olarak çalışan iki araştırma grubunun('), 50 ABD
eyaletine ılişkin bulgularının sonuçları Bntish Medical
Journal'öa nisan ayında yayımlanmıştı. Her iki araş-
tırmanın bulguları da gelir dağılımının en az bozuk ol-
duğu eyaletlerde, ölüm oranlarının en düşük düzeyde
olduğunu gösterdi. Kalp ve damar hastalıkları ile kan-
serin de gelir dağılımı bozuk olan eyaletlerde, diğerle-
rine göre daha yuksek olduğu anlaşılıyor. Gelir dağı-
lımdaki bozukluk ile cinayet oranı arasında da çok
güçlü bir ilişkı bulundu.
Pennsylvania eyaletındeki, Roseta isimli bir Amen-
kan-italyan kasabası, çevre kasabalara göre çok dü-
şük bir ölüm oranına sahip olduğu için özellikle dikka-
ti çekmiş. Araştırma, bu kasabada çok eşitlikçı bir ge-
lir dağılımı ve çok yüksek bir toplumsal dayanışma or-
tamı bulmuş. Insanların kılık kıyafetlerine, evlenne ve
arabalarına bakarak gelir durumlarını tahmın etmek de
mümkün olmuyormuş. Sonuç: Daha az gergin bir or-
tam. daha yaygın dostluk ağları ve buna bağlı olarak
kalp ve damar hastalıklannda olağanüstü düşük bir oran.
Bir başka araştırma, 1911-21 ve 1940-51 gibi sa-
vaş yıllarında, hem de kaynakların savaşa ayrıldığı yıl-
larda, ingiltere'de ölüm oranlannda (savaş nedeniyle
olanlar harıç) çarpıcı bir azalma olduğunu gösteriyor.
Bunlar, ingittere'de gelir dağılımındakı farkların hızla azal-
dığı ve ınsanların toplumsal bir dayanışma (savaş ne-
deniyle ve milliyetçi bir ruhla da olsa) havası içinde ol-
duğu ve piyasa ekonomisinin serbestliğinin en düşük
düzeye indiği yıllar.
Yakında yayımlanacak olan bir Harvard araştırması
da bozuk gelir dağılımı ile toplumsal güvensizlik ara-
sında ters bir ilişki bulmuş. Bulgulara göre gelir dağı-
lımı bozuldukça ınsanların birbirine olan güvenı belir-
gin bir şekilde düşüyor.
Gelir dağılımı ile ekonomik gelişme arasında da ters
bir ilişki var. OECD ülkeleri içinde gelir dağılımı en az
bozuk olan ülkelerde ekonomik üretkenliğin diğerteri-
ne göre daha hızlı arttığı görülüyor. 70 zengin ve yok-
sul ülke üzerine yapılan araştırma, en yüksek yatınm
oranlarının gelir dağılımı en eşitlikçı ülkelerde gerçek-
leştırildiğini göstermış.
Bu yıl başında yayımlanan ve 65 gelişmekte olan ül-
keyi kapsayan bir başka araştırma(") ise gelir dağılı-
mı ile toplumsal istikrar ve ekonomik gelişme arasın-
da ters, bebek ölümleri ile arasında ise aynı yönde bir
ilişki olduğunu ortaya koydu.
Piyasa ekonomisinin gizli elinin, bazen genel eko-
nomik büyümeye rağmen, gelir dağılımını kendi ken-
dine düzeltmediğini, aksine bozduğunu; ekonomik li-
beralizmın güçlendiği son 25 yılda, zengin ve yoksul
arasında sürekli artmış olan gelir farkından biliyoruz.
Bu koşullarda ekonomiye demokratik, diğer bir değiş-
le büyük çoğunluğun yararına müdahale etmenin yo-
lunu bulmak gerekmıyor mu? Sosyal demokrat parti-
lerın, neo-lıberallerın peşınetakılacaklannabu konuy-
la ilgilenmeleri gerekmıyor mu?
C) Kaplan GA, Pamuk E, Lynch JW, Cohen RD, Balfo-
urJL. ' 'Income ineçuality and mortality in the United Sta-
tes": Britısh Medical Journal 1966, 20 Nisan. KennedyBP,
Kawachi I.Prothrow-Stith. 'Income distribution and mor-
tality". Aynı yayın.
(")Park. Kang. "Income inequality and economic prog-
ress. An ampırical text." American Journal of Economic
& Sociology Cilt 55. 0V01 '96.
Köye dönüşler doğru değil'
RP'li başkanlar
liderlerini yalanladı
• RP İl Başkanı Ahmet Özdemir, Hakkâri'de
hükümetin işbaşına gelmesinden bu yana tek bir
kişinin bile köyüne dönmediğini. tersine köy
boşaltmalann aynı hızla sürdüğünü sövledi.
ANK\RA (ANKA) - Baş-
bakan Necmettin Erbakan'ın
Genelkurmay Başkanı Orge-
neral İsmail Hakkı Karada-
vı'dan güvence aldığını be-
lirterek hükümetin ikinci müj-
desi olarak açıkladığı "köye
dönüş' projesı panisinin Hak-
kâri 11 Başkanı tarafından tek-
zip edildi. RP Hakkân 11 Baş-
kanı Ahmet Özdemir, hükü-
met döneminde Hakkâri'de
tek bir kışı bıle kövüne dön-
mezken. köy boşaltmalann
aynı hızla sürdüğünü bildir-
di. Özdemir. köyîerine döne-
cekolanlardagüvenlikkoşu-
lu aranmasına karşm Hakkâ-
ri'de
u
en güvenlikli yer"olan
tugayın etrafındaki köy ve
mezraların da boşaltıldığını
söyledi.
Ahmet Özdemir, yaptığı
açıklamada Erbakan'ın göç
ettirilen \atandaşların köy \e
mezralannadönmelerinin sağ-
lanacağına ilışkin açıklama-
sının ardından RP-D\"P hükü-
metınin Güneydoğu'da büyük
bir halk desteğini arkasına al-
dığını behrttı. Bazı yerterde
Erbakan'ın açıklamasının ar-
dından köve dönüşlerın baş-
ladığına ilışkin haberler al-
dıklannı ka\ deden Özdemir.
geçmış hükümetler dönemin-
de köv boşaltma\eyakmalar
sonucu en çok göç olayının v a-
şandığı yerin Hakkân olduğu-
na dikkat çektı. Özdemir.
" Hakkâri'de köve dönüşohna-
dt. Bu hükümet döneminde
tek bir kişi bile kö> ve mezra-
lara dönemedi. Donmek için
vapılan başvurular güvenlik
sağlanama> acağı gerekçesi>-
legeriçevrilivor"dedi. Erba-
kan'm "müjde" şeklindeaçik-
lamasına karşın kö\e ve mez-
ralara dönüşün gerçekleşme-
mesinın iktadarda bulunma-
lan nedenıv le partisini sıkın-
tıv a soktuğunu kaydeden Öz-
demir. "Hakkâri'de mutlaka
insanlann köyîerine dönme-
leri sağlanmalıdır. İnsanlan-
nuan dönmeierini engelleme-
sine askeıier tarafından gös-
terilen gerekçevi de anlamak
mümkün değil, güvenliği ge-
rekçe gösteriyorlar. PKKŞe
karşı koru>amayacaklarını
söylüvorlar. Ancak Hakkâ-
ri'de en gü\enlikü >erolan tu-
gavın etrafındaki köy \e mez-
ralar boşaltılıv or en son tuga-
yın yakınındaki Otluca mez-
rası boşaltıldı" diye konuştu
Özdemir, köy boşaitmala-
ra ilışkin bir raporu RP Ge-
nel Merkezi'ne TBMM Baş-
kanvekılı Yasin Hatiboğlu'na
ve Mehmet Ağar'a faksla
ilenı. tl yönetiminin sorunun
çözümüne ilışkin genel mer-
keze sunduğu bir başka ra-
porda da parti örgütü ve hü-
kümet olarak halkın sorunla-
nnı çözmekte etkısız kalın-
masından vakınıldı.