08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2£ AĞUSTOS1996 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Istanttl Earne Çanakkale Kcoaelı Izrnır Manisa Ayiın Denizlı Zoıguldak A A A A A A A A A 29 30 29 29 33 34 36 34 25 Sınop 25 Adana 33 Samsun Y 25 Mersin Trabzon 31 25 Diyarbakır A 35 Giresun Y 26 Şanlıurfa A 36 Ankara A 27 Mardin A 32 Konya 27 Sıirt 34 EsKişehir A 27 Hakkârı A 30 Sıvas Antalya 25 Van 32 Kars _A 26 A 27 Yurdun kuzeydoğu kesımlen parçalı bu- lutlu, Orta ve Doğu Karadenız kıyıları sa- ğanak yağışlı. otekı yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığında önemlı bır değışıklık olma- yacak. Rüzgâr kuzey yonlerden hafıf ara sıra orta kuvvette esecek. Amsterdam Y 20 Stockholm PB 23 Madrıd PB 30 Belgrad PB 30 Y 24Sofya Y 30 Vıyana Bruksel Y 20 Bonn 21 Budapeşte Y 28 Münih 19 Taşker; Kahre» Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bışkek Tıflıs Kahıre Pb A PB A Y PB Y A 23 37 34 36 27 35 26 32 Şam 36 Pa-çal! bulutiu Sısl- Bul-Jt.u t ÇOK bulutlu Yagmunü i Kariı G U N D E M ML-ST4FA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfadu Kuzey Kore'nin 1950'de Güney'e saldırması, pa- ralel meraklısı ABD'yi çılgına çevirdi. Güney Kore or- dustı kısa sürede dağılınca, BM 27 Haziran 1950'de bu jlke/e yardım çağrısı yaptı. Buna ABD'den son- ra ik uyan ülke Türkiye oldu. ABD bölgeye giderken. Menderes yönetimi yetiş- ti: "Askeri benden..." Üç yıl süren savaşta en çok kayıp veren ülkelerin başında Türkiye geliyor. Bin asker ve subayımızı yi- tirdıK. Karşılığında da NATO'ya girdik. •• izmır'de üniversite öğrencisiyken kaldığım evler- den bırinde karşı komşum. yalnız yaşayan bir Kore gazsiydi... Sürekli kendi kendine konuşurdu... Ara- da bir benim evde olup olmadığıma bakmadan ba- ğırırdı: - -Mustafaaa...hıhhıh... Purşpurş...Mustafaaaa... -. Gjndüz, akşam bağırmalan önemli değildi... Ama bazen, sabaha karşı güneş doğmadan. birden ses- ler yükselirdi... Savaştan sağ dönenlerimiz de Kore'nin etkisini uzun süre belleklerinden silemediler. Ya da bellekle- rini Kore de bıraktılar... 1990'da Kore'ye gıttığimde bır başka ortaklığımı- za tanık olmuştum. Seul'de bir müzeyi geziyorum. Halk eğlenceleri bölümü Anadolumuz'daki gelenek- lere çok yakın. Müze görevlisine bu durumu anım- sattım. "Ha o mu" dedi, "Kore'deşaman dinietkin- dir. O gelenekler..." ' Türklerin tslamiyeti kabülünden önceki dini şama- fiizm, Kore'deki etkin üç din arasında. Güney Kore'nin yakın siyasi tarihine. darbeler dam- gasını vurdu. -1946'da ABD. Syngman Rhee'yi hükümetin ba- şına getirdi. ; -Rhee, baskıcı bir yönetim kurdu. 1952'de ikinci kez cumhurbaşkanı seçildikten sonra 1954'te ken- disine ömürboyu cumhurbaşkanlığı yolu açan ana- yasa değişikliğinin yapılmasını sağladı... -Muhalefet ayaklandı. Rhee sertleşti. Öğrenci ha- reketleri büyüdü. inönü'nün o dönemdeki şu sözü ünlüdür: "Türkmilletı, Kore'den daha onursuz değildir..." -16 Mayıs 1961'de askerler. yönetime el koydu. Kore'nin hızlı kalkınmasında. 1970'lerdeki tüm sos- yal hakları askıya alan dönemin büyük payı vardır. Ça- l.ışma süresi pek çok yerde 18 saat. yıllık izin bır haf- ta...Buna isyan eden bır ışçinin kendisini yakması. toplumsal muhalefette kilometre taşıdır. -Aralık 1971'de. 'uluslararası durumdaki tehlikelı belirsızlikler' gerekçe gösterilerek. olağanüstü hal i- tan edildi. 1972'de de parlamento kapatıldı. -1980'de, daha çok demokrası ıçin çabalar sürer- k'öri/'kör^eheral Çuh Du'Huan, 27 ağüstösta yöne- time el koydu. Ertesi yıl yedi yıllığına cumhurbaşka- nı seçildi. Işte önceki gün idam cezasına çarptırılan Çun, bu Çun... Yukarıdaki tarihlerde Türkiye'de ne oldu, sorusu- nun yanıtını okurlara bırakalım. Bu cüzdan dar be... Çun'a yüklenen suçlara baktığımızda sayın eski devlet başkanına büyük bir haksızlık edildiğini görü- yoruz... Ne yapmış Çun? Rüşvet almış...Ee. ne var bunda? Demek ki tam devlet yönetecek adam.. Kimi eylemlere müdahale ederken. öğrencilerin öl- mesine neden olmuş...Ne güzel. eylemi bastırmış ya...Dernek ki ülkesi ve milletı için yaptı... 40 ayrı bankada. değişık adlar altında yüzbinlerce dolar hesabı varmış... Aman ne iyı...Geçerli sfogan köşeyi dönmek değıl mi? Adam 40 defa dönmüş iş- te... Dahaneyapsın?Bukişınin, başbakanlıktan düş- se bile, en azından bakan olarak ülkesine hizmete de- vam etmesı gerekiyordu... Başka ne yapmış, yurtsever Çun? Bazı yolsuzluk olaylarına kanşmış... Yapmayın Koreli yargıçlar...Çıldırtmayın bizL.Bu- nun neresi suç? Çun. yolsuzluk olayına karışmışsa, ülke 'yo/"suz kalmasın diyedır. Yolsuzluğun başka bir anlamı mı var ki... Hazineden para yürüttüyse, işler hızlı gitsin diye- cJjr... Hem. ne güzel işte, yürütmüş...Durdursa mıy- öı? Hem darbelerden sonra kimileri bağırmaz mı: . -Bu cüzdan dar be... Sadede gelirsek... Kore sözcüğü. "sabah dingin- lığı ülkesi" anlamına geliyor. Bir başka anlamı da "yüksek ve güzel..." Demokrasisini küçülttükçe eko- nomisini büyüten bu ülke. geçmişiyle hesaplaşıp. admayakışır hale gelmeye çalışıyor... Üç-beş kişiden hesap sormakla düzen düzelmez ama. yine de adım şdımdır... Darısı. Çun'a yüklenen suçlamalara "alışmış" ül- kelerin başına... Sivil sıkıyönetim• Baştarafı 1. Sayfada metin ıznı \e söz konusu komşu ülke- nın oluruyla yapılmasını öngören ta- sarı. "olağan yönetime" geçış aşama- sı olarak sadece "koruculuk" sıstemı- nin kaldınlmasını getınyor. Tasan ya- salaştıktan sonra 45 gün içınde sılah- larını teslımeden korucularhakkında soruşturma yapılmaması hükme bağ- lanıyor. REFAHYOL hükümetınin. MGK'nın de kararları doğrultusunda OHAL kapsamını daraltmak amacıy- la. ll Idaresı Yasası. Terörle Mücade- le Yasası ile Kımlik Bıldinmınde Bu- lunulması \asası'nda vapnıak ıstedı- SıdefiışıklıklerdiinTBMM'vesunul- du. Hükümetin. Doğu ve Güney doğu Anadolu bölgelerindeki 5 ılı ÖHAL kapsamından çıkararak "müc^ir il" yapmak amacıyla hazırladığı tasan. şu düzenlemelen öngörüyor: - \aliler. ilde çıkabilecek herhangi bir ola\da. emrindeki kımetin >eter- siz kalması halinde. diğer illerin kol- lıık ku\\e(leri. İçişleri Bakaniığı,Jan- darnıa Genel Komutanlığı \e>a Kara Ku^erieri Konıutanlığı'ndan \ardim isteyebilecekler. -Ola\lannniteliğinegöreistenileıı askeri ku\\etinçapı vegöre\de kalış süresi.\alı ılekoordıneedilerek aske- ri birliğin komutanı tarat'mdan belır- lenecek. - Askeri ku>"vetin bağımsı/ görev- Itndirilmcsi dummunda \erilen gö- R\.askeri kım ettarafıııdan kendi ko- mutanının snrumluluğu altında >apı- lacak. Cü\enlik ku\\et1eri\le \ardı- ma gelen askeri ku\~vet arasındaki ko- ordinasMin. \ali taralından tespit edi- lecek. Ancakjandarnıa > a da polis ile birlikte \ apılan göre\ lerde, komuta. se\k \f idare askeri birliklerin en kı- demli komutanı tarafıııdan üstlenile- cek. - Olaşların birden fazla ilde cere- >'anetmesidurumunda.önlemlerGe- nelkurma\ Başkanlığı ile Içı^leri Ba- kanlığı tarafindrn belirlenecek esas- larlayürütülecek. - E>lemcilerin komşu ülkeleresığın- dıklanmn tespit edilmesi durumun- da. \alinin talebi üzerine. Genelkur- nıa> Başkanlığı kanalı ile hükümetin izni ve komşu ülkelerin oJuru alınarak sınırötesi harekât>apılabiiecek. - Heryıl İçişleri Bakaniığı bütçesi- ne aktarılacak paralann ıllere dağılı- mı \e kullanımı ile ilgilı esaslar Içış- leri Bakanlıgf nca belirlenecek. - \aliler, si\il hava meydanlan. li- nıanlar\esınır kapılannda gü\enliğin sağlanması konıısıında gerekli öıılem- leri alma\a \e uygulamaya, kuruluş- lann çahşmalanm denetleme>e>etki- li olacak. - \iılıler. bu \erfer içın yetkılennın tamamını \eya bir kı.smını. göre\ len- dirdiğı mülki idare amınne de\rede- bılecekler. Mülki aınırlerdegenel gü- \enlik ile ilaili aramayaptırabilecek- ler. - Acil durunılarda sözlü olarak \e- OHALyasa tasarısına tepki İstanbul HaberServisi -Hüküme- tin, Olağanüstü Hal Bölgesi'ni da- raltmak amacıyla hazırladığı yasa tasarısına, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) ile Insan Haklan Der- neği (İHD) tepki gösterdi. ODP Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oruç. TBMM gündemine getirilmek istenen lller ldaresi Yasa- sı 'nda yapılacak değişikîiklerle Ola- ğanüstü Hal uygulamasının tüm Türkiye'ye yayılmak istenildiğini savundu. Oruç, yaptığı açıklamada, tasarı- nın valileri süper yett ilerle donata- cağını savunarak bu durumun ülke genelinde çok daha köklü sorunlar yaratacağını beiirttı. Oruç, böylelik- le ülkenin "polis devleti'" haline dö- nûşeceginı vurguladı. İHD İstanbul Şube Başkanı Er- can Kanarda yaptığı açıklamada bu tasannın askeri darbeyi güncellestir- diğini ve olağanlaştırdıgını belirte- rek tasanyı eleştirdi. Kanar, hükü- metin "CNağanüstü hali kaMınyo- ruz" takıyyesi yapngını iddia ederek tüm insan "hakları ve demokrasi güç- lerinin yasayı geçirmemek için çalışmalannı istedi. rilenemir'derhar'yerinegeririlecek. Personel hakkında değeriendirme ra- poru düzenlenebilecek. - Terörle \1ücadele\asası"na konu- lacak ek maddeyle, OHAL bölgesi \e müca\ır illerdeki operas\onlarda. "teslim ol" emrine uymayarak kaç- ma_\a \eya sılahla karşilı'k \ernie\e veltemlnıe>ı durumunda. kolluk ku\ - \etı görevlılerı. doğruca \e duraksa- nıadan "hedefe ateş etme™ \etkisine salıip olacak. - Terörle mücadele amacı ile >ürü- tülecek iç gii^enlik harekâfmda. ope- ras\on süresincc göre\ Itndirilen aske- ri personeün, er ka/aınndan iasesi sağ- lanacak. -OHAL'in kaldırılaeağı illerdeköy korucuiuğu sona erdirılecek. Bakan- lar Kurulu'nun belırleyeceği illerde. halen 'gönüllü>egeçicikö> korucusu" olarak göre\ \apanlar. ellerındekı ta- banca. makıneli tabanca \e>a hafıf makıneli tütek sınıfından silahlan 45 gün içınde mülkı makamlara teslim etmelerı durumunda. haklannda so- ruşturmayapılmayacak. Kö\ korueu- lan. harç ödemeksızın bu sılahlardan bırertane alabılecekler. Ancak bu sı- lahlarücretsız\erilmeyecek. Ruhsat- ları ıptal edılen ve\a toplatılmasına karar verilen silahlar de\ let malı sa- > ılacak. - kimlik Bildirnıe Masası'ndayapıl- ınası öngörülen değişiklikle. kimlik biklirinıkri. >erel kolluk «rgütlerine verilmeden önce mahalle ve>a kö> nıuhtarlanna ona\ latilacak. ANAP arayışta DYP kaybetti • Baftarafi 1. Sayfada kimlik arayışında, D\ P kimliğini kaybetti, RP gerçek kimliğini gizle- yerek maske arkasına gizlenmiş, CHP ise kimlik parçalanması yaşı- >or" dıve konuştu. Partısının kongresınde. DSP oyla- rını hedef aldıâmı açıkla\an ANAP Genel Başkanı MesutYılmaz'a. "*söz- dedeolsa" solayakınlaşması nedeniy- le teşekkür eden Eee\it. "Ancak ANAP'ın handikabı.Turgut Özal'ıöv- ıne zorunluluğu du\masıdır. Bundan kurtulamadıkça ANAPbtr >ere \ara- maz. Vani hem Özakı. hem solcu olıı- namaz. hem Özalcı olup hem DSP'den o) çalınanıa/" görü^ünü dıle getırdı. Ece\n. partı.Mnin grup toplantı.sın- da. ^'ılı•nJ7•ın partısının kongresınde. DSP'nın gelıştırdığı mılliyetçı sol ka\ramını ö\ücü sözler söyledığı \e yenı hedefkıtle olarak DSP oylarını gösterdığıne dıkkat çektı. L'zun uzun Özal döneminı eleştıren \e sıvasettekı uızlaşmanın bu döne- min ürünü olduğunu \ urgulayan Ece- \ ıt. ANAP'ın bır kınılık ara\ ışında ol- duğunu \urguladı.Ece\ıt. sözlerinı şöyle sürdürdü: "ANAP. RPilejarışabilmekiçin an- tilaik bir tutumla bir yere varılan«».a- cağını aniadı. Şimdi Sa>ın Mesut V ıl- maz \eni bir kimlik ara>ışından söz ediuır. Bundan söz ederken de D- SP'den o\ çalmak için millhetçi sol o\ - lan hedef aldığını sö\lii\or. \ani par- tiji büyütmek için ANAP'ın değil, D- SP'nin gücüne gü\endiriyor." DSP'nm oylarını Atatürk'ten esin- lenen mıllıvetçılık anlayışının yanı sı- ra "sözüne, kimliğine sadık tek parti*" ûldukları ıçın arttırdığını ılerı süren Ece\ ıt. kendılerı dışındakı bütün par- tilerde "kimlik bunalımı" vaşandığı- nı ıfadeettı. Ecevıt. şunlan söyledı: " Bugün Türkiyc'dc en sağdaki par- riler bile solun simgelerini kullanarak oy toplamaya çalışıyorsa. bunda SHP'nin \e CHP'nin değil, DSP'nin katkısıolmuşrur.SHP\eCHPiktidar- lan döneminde sola gölge düşürmüş- tür. ANAP kimlik bunalımına girmiş- tir \e >eni bir kimlik aramaktadır. D> P ise kimliğini tamamen j irirdi. D^ P kuruculan bugün partilerini ta- myamıyorlar. RP ise kimliğini gizleme>eçalışarak, iktidarda başka bir maske kullanı>or. Gerçek kimliği o maskenin arkasında saklı. İleride bu da bir kimlik bunalı- mına >ol açacaktır. CHP ise birkaç kimliğe birden bürünmüştür. Rııhbi- limde 'parçalanmış kimlik' di>e bir kavram vardır. Şu anda CHP. bu sü- reçten geçmektedir. Kimliği. kişiliği belirgin. özü sözü tek parti ise DSPdir." Kazan kadrolaşma atağında B Baştarafı I. Sayfada Yardımcısı Mehmet Öztosun ile a\- nı genel müdürlükte tetkık hâkimi olarak göre\ \ apan Yılmaz Sağlam. Hasan Hakkı Kadakal. Muzaffer Köse. İbrahinı Özyurt ile Yılmaz Izuner'ındeyeralacağı kaydedıldi Göre\ yerlerı değiştirilecek olan bu bürokratların yerine Kazan \ e y a- kın çe\resinin şimdiden belirled'iği millıyetçi \e muhafazakâr kışilerin getırıleceği belırtıldı. Kazan. Adalet Bakanı olduktan sonra, cezae\ lerı\ - le ilgili ha7irladığı "alternatif ra- por"la ılk kez kaınuosuna adını du- vuran Yusuf Öymen"ın. D^'P Anka- ra Mıllenekilı Saffet Arıkan Be- dük'ün bacanağı olduğu öğrenildi. Bakanlıkta tetkık hâkımı olduğu sırada eskı bakan Sey fi Oktay tara- fından Hukuk Işlerı Daire Başkanı vapılan \e Mehmet Ağarın üç a\lık Adalet Bakaniığı döneminde de C'e- za \e Te\kif Evleri Genel Müdür Yardımcilığf na getırılen Öymen'ın. şimdi de Kazan tarafından genel mü- düryapılacağı bildirildi. Öymen'e. Kazan'la birlikte Irak gezisine katılmasından dola\ ı da bü- rokratlar tarafından tepki duvulduğu belırtildı. Kazan'ın. Irak gezisine Cemal SahirGürçaş 'ın \erine Yusuf Övmen'ı götürmesinin de çeşitli de- dikodulara yol açtığı öğrenildi. AslenŞırnakdoğumlu\e Kürt kö- kenlı olan Övmen'm. RPlı nıillet- \ekılı \e bürokratların e^kiden berı bu bakanlıktakı tüm işlerını takip et- tiğı bildirildi. Kazan'a yakınlığından rahatsızlıkduvan bakanlık üstdüzev bürokratlarının. pasıfıze etmek ıçın bükanlığın birtakım cıddı çalışmala- rından Oymen'ı haberdaretmedikle- ri belirtifdi. Vuruldu gazi olamadı, öldü şehit de saymadblar ÜMİTOTAN SÖKE - Önce bacağından. sonra canından olan oğullarmı toprağa verelı bır hafta oluyor Ya\aş aı- lesinın. Acıların en bü\üğünü >aşı\orlar. Onca üzüntünün üzenne bır de lîgısızlık gelıp. kor gıbı oturmuş "içlerine"... Özel ^'avaş. "Askeriiğeeheriş- üdir" raporunu alıp 23 Ağustos 1994'te Foça Jan- darmaBırlıği'nınyolunututarken Söke'nın Bıırun- kö% 'ünde bayram ha\ası esiyordu. Uç a> sonra. çakı gıbı jandarma komando olarak Şırnak yollarındavdı Özel. Zıfiri karanlıktabır"körkurşun" gelıp. ÖzePın >ol bacağtmn u\ luk kemığını bulduğunda "sona gi- den"acılı günlerbaşlışordu. Önce Şırnak. sonra Dı- yarbakır'dakı askeri hastanelerde geçen tedav ı gün- İeri. Yarası tam kapanmn ordu. Ağrıiarı da tam geç- memıştı. Yenıden bırlığının yolunu tuttu. Şırnak'ta kışın hükmünü en sert sürdürdüğü günJerde tezke- resini aldı. Tarih 2^.12.1995 Ağrılar geçmiyordu. Bacağının üst kısımlarına doğruyayılıyordu. Baba Hüse\ın Ya\aş. oğlunu Sö- ke^e "alay doktoruna"götürdü. Oradan "Sizfakir- siniz uzaklara gjdemezsiniz" denıierek Söke De\- let Hastanebi'ne se% k edildi. Ağnlarsürihordu. Iz- mır Asken Hastanesı'ndegeçen günlerdede bır so- nuç alınamayınca Özel \a\aş. Gülhane Asken Tıp Akademı.ii Havdarpaşa Eğıtım Hastanesi'negötü- rüldü. Sol bacağın uyluk keniığı kanı>ordu. Tahlıl- ler. araştırınalar \e sonuç: "Sol uylukanteromedi- albölgedenöralkökenlisarkoma."^anı."bağdoku- sunda gelişen kötü hu\lu tümör." Raportanhı H.4.1996. Özel. askerlığını bıtırelı dört ay bile olmamış. Sonra sol bacak kasıktan ke- sıh\or. Oacılann arasında Özel. gazı olabıimek içın bü\ük çaba harcışor. ~Ben askerken yarafandım. Bu hallere geldim. De\let bana baksın. Ailem \oksul" dı\or ama kım- selere duyuramıyor sesını. 19 Ağustos 1996'daar- tıkdaNanacakgücükalmıyorÖzel'ın. Vücudunusa- ran tümör yaşamasına ızın \ermı\or \e aıamızdan ayrılıyor. Da\ullar. zurnalar. halaylar çok gerıler- de kalıvor Burunköv'de. Özel toprağa \erildıkten sonra kö_\ suskunluğa giri_\or. \e ara\an \ar ne so- ran... \'a\aş'lar Burunköy'ün abartısız en köhne e\ ındeoturuyorlar. kiracılar. Baba Hüsejin. heınen e\ in y akınındakı okulda hademe. Ayda 9 mılyon alı- yor. Anne Fadıme "en kıymetlisini" kaybettikten sonra sankı yaşamıyor. Özel'den önce askerlığını yapıp gelen ağabe> Ali. "neişbulursa""\apıyor. ço- ğu zaman ışsız. Küçük kız kardeş Yieliz. e\ işlerinı şüklenmış: annesının elını o>natacak halı >ok Özel'den sözetmeyeçekırmoruz. Baba Hüsevın raporları. fotoğraflan getinrken "Bu çocuklan ne Boya ustalanna dayak ve tehdit Haber Merkezi - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in Yeni- kdv'deki yahsının devlet elıy- le bovanmasını sağlamak ve paralannı iste\en boya ustala- nnı ölümle tehdit etmekle suç- lanan TURBAN İstanbu! Böl- ge Müdürü Metin Karaaltın'ın boyacı ustalannı adamlanna dövdürdüğü ortaya çıktı. Bo- yacı ustası FeyatKülçek. Kara- altın'ın adamlannın kendisine silah çektiğini açıkladı. Cumhuriyet'in. müfettiş tu- ianaklarını ortaya çıkararak olayı. ciün \e önceki gün \a- iimlamasının ardından. dün akşam Kanal D televizyonun- da gazeteci Uğur Dündarın sorulannı yanıtlayan boyacı ustaları Feyat Külçek ve Tur- gut Yıldıko. müfettişiere ver- dikleri ifadeleri tekrarlarken Karaaltın'ın korumalarının kendilerine silah çektiğini \e dövdüğünii sövlediler. Yahya devlet boyasi Meclis'te • Baştarafı 1. Sayfada sjündemıne aetırdi. ~ DSP İstanbul Mıllenekilı Prof. Dr. Nami Çağan. Cumhu- riyet'in ortaya çıkardığı ve "Çil- ler.yalısınıdevleteboyattı". "Çil- ler'in alacaklısma ölüm tehdidi" başlıklarıylayayımladığı lıaber- ler üzenne, dün TBMM Başkan- lığı'na ioru önergesi \erdı. Ça- ğan. Başbakan Necmettin Erba- kan'ın yanıtlaması ıstemıyle \ erdıği önergede şu sorulan \ö- nelttı: "26 ve 27 Ağustos 1996 tarih- li Cumhurhet Gazetesi'nin 1. sayfasında Başbakan Vardımcı- sı \e Dışişleri Bakanı Sayın Tan- su Çiller'in tstanbul \eniköy'de bulunan yalısını TL'RBAN Ge- nel Müdürlüğü'ne bağlı Said Halim Paşa Yalısı için rutulan bo- yacılara bovattığı >e izolasvonu bu kişilere >aptırdığı bilgisi yer almaktadır. Bu habere bağlı olarak: 1- Bu haberin doğruluğu ko- nustında idari-mali soruşturma başlatılmış mıdır? 2- Müfettiş raporuna bağlı olarak \alının boyanması \e izolasyonu için ödemelere mu- hatap bulunan (eski) 11 R- BAN İstanbul Bölge Müdürü Metin Karaaltın hakkında soruş- turma açılmış mıdır?" Cumhuriyet'ınorta> a çıkardı- ğı 15 Mayıs 1996 tarihlı müfet- tiş belgelerine geçırılen >azılı ifadelere göre. 1994 yılında Sa- id Halim Paşa "Yalısı içın tutulan Fe>at Külçek ile Turgut Y ıldıko. Tansu Çiller'in ^enikc\ 'deki ya- lılannın da boya \e ızolasyon ış- lerınin kendilerine yaptınldığını açıklamışlardı. Külçek \e Yıldıko. DYP lıde- rınin eşı Özer Içuran Çillerın kendılerıyle görüşmeM üzenne vaptıklarını belırttıkleri ışınöde- melen ıçin eskı TL'RBAN İstan- bul Bölge Müdürü Metin Kara- altın'ın muhatap kılındığını. an- cak alacaklannın tamamını tah- sil edemediklerini bildırnnşler- di. Bo>acıiar. >azılı ifadelennde. bır bölümünü TL RBAN Bölge Müdürü'nün ödedığını belırttık- leri alacaklannın kalan bölümü- nü ı^tedıklennde. Karaaltın ve adamlan tarafından ölümle teh- dit edıldiklerınikavdederlerken. Çiller'in. ıkı vıldır ödemediği borcunu kapatmasını istemişler- dı. DSP'nın. Dışbank Genel Mü- dürlügü döneınınde 158 milvon 161 bın 52 dolar (vaklaşık 13 milyar 600 mılyon lıra) usulsüz kredi dağıtmakla suçlanan Hazı- ne'den sorumlu Devlet Bakanı DYP'lı LfiıkSövlemezhakkında da soruşturma önergesi verme hazırlığı yaptığı bildirildi. Cumhuriyet'in ortaya çıkardı- ğı >31 say fa'lık MalıyeTeftış Kıı- rııluraporunda. Söylemezvedö- nemın Dışbank \r önetım Kuru- Iu üyelen. yanm trılyon lıraya yakın zararlar eden \e bazıları "paravan" olan Lapis Holdıng fırmalarına. tamamı gerı dön- ıneyen vaklaşık \3 trılyon 600 milyar lira usulsüz kaynak ak- tarmakla suçlanmiş. haklarında Türk Ceza \asa^ı'nın "emnhe- ti suüstimal" hükümleri ııyarın- ca takıbatageçılmesı ıstenmiştı. Söylemez hakkındakı rapor. "gereği yapılmak üzere" Hazi- ne'nın bağlı bulunduğu Devlet Bakanı Söyleınez'e gönderil- miştı. CHP Genel Başkanı Denız Baykal da parti grubunda yaptı- ğı konuşmada usulsüzlüklerı müfettışlerce ^aptanan Devlet Bakanı Ufuk Söy lemez hakkın- da işleın yapılmamasinı eleştir- dı. Söylemez'ın Dışbank Genel Müdürlüğü dönemındekı uygu- lamalarıyla ılgılı Malıye Bakan- iığı Teftış Kurulu'nun raporuna dikkat çeken ve bunıın ıçın Söy- lemez'ın bızzat ışlem yapması gerektığını kaydeden Baykal. '•Türkiye'de bakanları. başba- kanları paçalarından çekiştire çekiştire mi mahkemeye götür- mek lazım" dıve loalıı. zoriuklaria yetişririyoruz. Zengine çocuk bakmak kolay. bir de bize sor" dıy or. Anne Fadımegınyoraraya. Sesi tıtriyor. ağlıyor: "Oğlum aslan gibiydi. Sağlam raporu \erip askere aldılar. Neolduysaayağındanyaralanmasından son- ra oldu. Gazi olması lazım diye çok uğraştik. olma- dı. Öldü. kimseler uğramadı. Yani benim oğlum ga- zi de değil. şehit de. Hükümetin bize destek olması lazım. yardım etmesi lazım." Eğerkaymakam fakıroidukları ıçın ISmilyon lı- ra vermese. cenazey ı bile gönımeye paraları olma- dığını söylüyor Hüsevın Ya\a>. Bır de de\ letten gördüklen.çocuğunu fstanbul'agötürürken venlen 1.5 milyon lıra. Baba Hüseyın ^ürdürüyor: "Ankara'ya gideceğim. En üst paşaya. Sız e\ lat sahıbı değıl mısımz'diyesoracağım.OğlumunGü- ney doğu'da v urulduktan sonra hastalandığını. şehit say ılması gerekriğini söy leyeceğim. Bu de> letin bize maaş bağlaması lazım. Ğeİsinler, halimizi görsünler. Benim oğlum gazi olamadı. şehitde say mıyorlar. Pe- ki bu çocuk ne için öldü?" Burunköy akşamı yaşıyordu. Kanalların kenar- lanndaki sazdan çadırlarda ışıklaryamp sönüvor- du. L'zaktan yanıkbırtürkü msanın ıçine ışlıvordu. ^avaş aılesı köhne evlerınin öniinde el salladılar. "Bizi unutmay ın. bi/inı durumumuzda olan kimse- leri unutmayın" dıye bağırdılar... Agansoy oldıırüldu • Baştarafı 1. Sayfada olay sırasında çay bahçesinde bulunanlardan Gülçin Balaban adlı biryurttaş ile D\'P Genel Başkanı TansuÇiller'in yalısını korumaklagö- revlı iki polis memuru ağır yaralandı. Görgü tanıklan.saldıny ıdüzenleyen \eolay yennden yaya olarak kaçan üç kişinin birisinin kadın olduğunu söy ledıler. Ozel Aksoy Hastanesi "ne götürülcn Ağan^oy. Çapa De\ let Hastanesi "ne kaldırılan Balaban ile İstinye De\let Ha.stane- si'ne kaldırılan Recep Çıçek tüm müdahalele- rerağmen yaşamını yitirdı. İstinye Devlet Has- tanesi'ne kaldırılan Murat Çalışkan ile Şişli Etfal hastanesi'ne kaldırılan polis memuru Ce- lal Bağ \e kimliği belırlenenıeyen dığer polis memurunun sağhk durumunun ciddi olduğu öğrenildi. Adını uyuşturucu ve kaçakçılık suçlarından yargılandığı clavalarda duy uran Ağansoy'a kar- şı yargılanmak üzere getırildıği Sultanahmet Adliyesi'nde yapılmak istenen bır>uıkast soıı anda önlenmişti. Suika.st planını olaydan önce öğrenerekbasını vepolisilıaberdareden Ağan- .soy ve eşı. suıkast ginşımınden Interpol tara- fından yurtdışında aranan yeraltı dünyasının diğer bir ünlü ismi. Alaattin Çakıcı'y ı sorum- lu tutmuşlardı. Serbest bırakılan Ağansoy. Ça- kıcı'ya meydaıı okumuştu. Sulukar k GOK gurultulu G U N C E L CÜftEYTARCAYÜREK • Baştarafı I. Sayfada Necmettin Hoca. 10 gündür kürsüye her çıkışında "6u haftaki müjdemız" diye başlıyor söze: "Zorunlu tasarrufu kaldırmak içın Meclis V olağanüstü toplan- tıya çağırdık. Işçiden kesilen yüzde 2 'ler artık maaşı- na eklenecek. işverenın ödediğı yüzde 3 de kesılme- yecek" diyor. Ah. Hoca ahhh, üstelik mühendislik okumuşsun, rakam nedir bılmen gerekır. Örneğin. adamın maaşı 20 milyon. Yüzde 2 ek ne getirecek cebine, hiç hesapladın mı? 400 bin Türk Li- rası! 500 binlerde dolaşan 1 kilo eti bile alamaz. Şimdiden kara kara düşünüyor olmalıdır işçı. Ne- reye harcayacak bu "büyük ek gelıri?" Ya ışverenin yüzde 3'lerı? Milyarlar. Koy cebine ış- verenin. Oysa yaptın bir hayır, işverenin zaten göz- den çıkardığı yüzde 3leri ışçı ücretlerine eklesene, yasaya böyle bır madde koysana... Bu yasa bir "gasp yasası." Aldıklarını devlet zoruyla alan, ancak geri ödeme- ye gelince türlü mazeretler öne sürüp sesini kısan bir hükümetin yasası. Yok, hayır hayır! Rantiyeciliğe karşı olan Hocamın rantiyeleri koruyan yasası bu. Özünde bakınca olaya. Hoca. yüzde 2'lerle sanki işçi ücretlerine büyük bir ek yapıyormuş gibi politik yutturmacanın içinde. Son müjdesinın içeriği işte bu, sanatının ehli vesselam. Hoca'nın çömezlerı de 50 günlük iktidar dönemle- rinde yutturmaca sanatında bir hayli eğitimden geç- mişler. Günümüzün RP'Iİ Çalışma Bakanı Necati Çelik. seçimden önce Hak-lş Konfederasyonu'nun genel başkanlığını sürdürürken işçi haklarını savunanların başında gelenlerdendi. Âleme verir... Oysa lideri olan zatın rantiye düşmanlığını elbette biliyor Necati Çelik. içinde bulunduğu hükümet. Hazine bonoları kar- şılığı bankalara, rantiye ustalarına. ağustos ayında; evet yanlışlık yok. 1996 yılının Ağustos ayında ana- para ve faiz olarak tam tamına 302 trilyon ödüyor. Rantiye düşmanı Hoca ile bakanı. 1996 Eylül ayında da düşmanı oldukları bu kesıme 337 trilyon ödeye- cek. İki ayın toplamı 639 trilyon lira. Sonuç şu: Rantiyeye para buluyor hükümet ve ran- tiye düşmanı Hocalarla bakanları. Oysa 8 yıldır kesilen zorunlu tasarruf toplamı 428 trilyon. işçiye gerı ödememek için kaynak palavrası- na sığınan hükümet. bin dereden su getiriyor. Bu hükümet. ancak "ya ölüm halinde ya da emek- liolunca" geri ödemeyı kabul ediyor. Parasını ölme- den ya da emekli olmadan ısteyen çalışanın alacak- larını ise kese kşşe kjjşa çevirjypr. Hiç değılse rahmetlı. zenginlerı severdi. Bugünkü ise işçilere atacağı kazığı müjde diye anlatıyor. Yut- turmacılık sanatındaki ustalıklar değil de nedır bütün bunlar? Almış başını giden "popülıstpolitikalar" ne zaman kayalara çarpacak. içte ve dışta kuşku. kaygı ile bek- leniyor. IMF bile, böyle bir hükümet karşısında ne yapaca- ğını şaşırmış, "hükümetin önümüzdeki aylarda nasıl bir ekonomik plan uygulayacağının hâlâ belli olma- ması" nedeniyle neredeyse acz ılan edecek. "Özelleştırme-vergilendirme ve vergi toplama- sosyal sıgorta düzenlemelerını" önkoşul görerek An- kara'ya bildıren IMF. "belirsizliğın gümrük birliğı an- laşmasını da tehlikeye sokacağı" görüşünde. Vız, efendim, vız! Sanki bir başka hükümetin içinde, kaynağı ol- mayan ücret arttırmalarını başkalan yapmış ya da muhalefet lideriymiş gibi Tansu, ikı-üç gün önce çanak sorulan yanıtlarken "Popülıst polıtika iz- lememesi lazım hükümetin" demez mi? İşte hükümetin iki yüzü. Türkiye'nin büyük hastalığı, belgeli gerçeklerin bile bir kulaktan girip ötekinden çıkması. Umursamazlık. "Adam sen de"cilik. Köşeyi dönme hastalığı. Seçimden önce vurguna, soyguna ve haksızlığa son vermek. fakir fukaranın hakkını korumak için ik- tidara geleceğıni halkımıza ilan eden RP'ye, okuduk- larımızdan aktararak bir anımsatma: "Ey insanlar! Yapamayacağınız şeyi ne diye söy- lersiniz? Allah katında en nefret edilen şey, yapa- mayacağınız şeyi söylemenizdir" (Kuran 'dan). Tuzla eyleıııi sürüyor İstanbul Haber Senisi - luzla'da buiunan İstanbul Onjanize Deri Sanayi böl- gesindeki fabrikalarda ça- lışan işçilerin •üretimidur- durma' eylemi sürüyor. Türkiye Deri-lş Sendıkası Genel Sekreteri Fe\zi De- niz. direnişın. işverenin so- nıut adımlar atmasıyla çö- zülebileceğini belirtirken. Türkiye Deri Sanayii Işve- renlerı Sendikası Genel Sekreten Akansel Koç. bır ışyenndekianlaşmazlıkyü- zündeıı bölgedeki tüm sa- nayıcılerın büyük zarara sokulduöunu söyledı. Kopuzlar Dericilık fir- masındaki işlerınden atılan ve işyeri öniinde 2.5 aydır işe dönmek için dıreniş ya- pan işçilere cumartesı günü jandarnıa müdahale ederek bazılarını ağır yaralamıştı. İstanbul Organize Deri Sa- nayi bölgesindekı l I5ışye- rindeçalışan vaklaşık 3 bin işçinin. jandarma dayağını ve Kopuzlar Dencilik işve- renıni protesto için cumar- tesi günü başlattığı üretimi durdurma eylemi devam ediyor. Türkiye Deri-İş Sendi- kası Genel Sekreteri Fevzi Deniz. işveren firması Ko- puzlar Dericilik'in yönetı- cilerıyle biraraya geldikle- rinı. ancak sendikalı olduk- ları ıçin işten atılan 3> işçı- yi geri almaya yanaşma- dıkîarını sövledi. Deniz. özellikle geçen cumartesi jandarmanın grev çadınnı y ıkması veiş- çılerı döverek yaralaması olaymdan sonra sendika- nın tav iz vermeye niyeti ol- madığını ifade ettı. Türki- ye Derı-İş Sendıkası Tuzla Şube Başkanı Musa Selvi de işçilerin fabrikaların önünde beklediklerini ve arkadaşlan işe geri alınana kadar ışbaşı yapmayacak- iarını belirtti. Türkiye Deri Sanayii İş- verenlen Sendikası Genel Sekreten Akansel Koç ise bir firmadakı anlaşmazlık yüzünden tüm bölgede sa- nay icilerin zarara uğradığı- nı belirterek "Sanayici pe- rişan haldeyiz diye çırpını- yor. İşçiler ise Bızını caııı- mız yaııdı. onların malı y andi" gibi yanlış bir \ akla- şım içerisinde. Eylem de- \am ederse zararımız 500 milyarı aşaeak" dıye ko- nuştu. Koç. Derı-İş Sendıkası yöneticilerine. Kopuz- İar'ın. kendi belirleyecek- leri IV işçiyi gerı almayı kabul ettiğini ifade ederek şunları söyledi: "Geri kalanların da işe yerleştırilmelerı için gay ret sarf edeceğimize dair' söz verdiğimiz halde, atılan bütün işçiler gerı alınma- dan ışbaşı yapmayacakla- rını' söyleyerek masadan kalktılar."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle