27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
i j CUMHURİYET 28 AĞUSTOS 1996 ÇARŞAMBA DIZIYAZI I Sdîan ve Nesime gelecekten umutlu değiller ama geçmişin geri döneceğini umut ediyorlar tŞeriat gelecekİstanbul düzelecek'.dı Sultan Akıl. Oıaltı yaşında ve Kiıkö} Anadolu İmm - Hatip Lisesi so^sınıföğrencisi. Ya tı Nesime'den onu ayan "şuıır". Sultan ba:>rtülü ve palösülü geziyor, on;«göre daha "şu.rlu'\ yani tannya yaln oian Nesime ise çaraflı. çocuklarıItanbul'un " Sultan ve Nesime. Onatarı birbirinden şuur'ları ayırıyor... S uitanbevli. istanbul'un Refah Partili ılk beledıyesi. Yarım kalmış ınşaatlar cenneti. bır otoyol mucizesi... Adı Huzur olanmağazalann. Hicret'li so- kaklann ilçesi Sultanbeyli'de bir batal dükkdnında konuşuyoruz Sul- tan ve esime"yle. Dudulludaoturan Sul- tan. dukân sahibinın yegeni. Nesime ise birmüreri.Ikisibirbirini röportaj sırasın- da tanıorlar. Sulbı. Istanbu) dogumlu. ama ailesi Ar- dahan'ı Göle ilçesınden. Babasıyirmial- tıyıl öı.-e gelmiş kente. Altı yıl sonra köy- liisü bikadınla evlenıp dönmemiş bir da- ha Göi'ye. Beşı erkek altı kardeşler. En küçügıbugün dört buçuk yaşında. Önce Kavacı"ta yaşamış Akıl'lar. sonra Cmra- niyeckşimdi de Dudullu'da. Baba» PTÎ emekli,. annesi ise ev kadını. Nesıme ise Samsuiu. Ikisinın de yaşi on altı. Sultan. Kadıko Anadolu İmam - Hatip Lisesi son sınıföğeneısı. Nesıme ise birvıl okumuş imam-lıtip lisesınde. Sultan"ın başı örtü- lii. Nesne ise sivah çarşaflar ıçinde. Sul- tan. büin sorulan vanıtlıyor. kendinden emin \<rahat: -Beş rkek kardeş arasmda tekkızolnıak bir avaraj mıydj? SuJta- Aılem sen kızsın onlar erkek di- ye bir ;.nnı yapmadı. Ben de okudum. abılennde. -Çocıklugunu anlatır mısın? Sultaı- lç ıçe büyüdük biz kardeşlerim- le. Şakaışırdık. Okula sabah gidipakşam dönüyodum. Liseyi bitiren iki büyük abim çaışivordu. -İman-hatip senin terrihin mi? Sultaı- Hem benim hem de ailemin ter- cihi. tlk>kul dörtten beşe geçtiğim yaz ta- tilinde hıran kursuna gitmiştim. Hem di- ni eğitin istıyordum. hem diğer bilgileri almak. - Aileıizdeki dini >apj nedir? Sultaı - Eğıtımlı tek benim. - Okuila ögrendıkkriıı.ailenin kulaktan dolma blgilerini etkiledi mi? Sultaı - Tabii. Öğrendiklerımi onlara aktardın. - İ nivırsiteve gideeek misio, hangi fakiil- te\e? Sultar- Inşallah. Avukat olmak ıstivo- rum. - Ne btklhorsun hayattan? Sultan- Kadınlann doğru dürüst eğitim görmeleini istiyorum. Okula giderken otobüse »inivorum, tıklım tıklım. Kimse- nin kimsyi düşündüğü vok. Istanbul'dan kaç kuşav geçti. neden bunları düzeltme- diler. Şindiden sonra düzelteceklerini de sanmıyoıum. Devlet daha kendini düzel- temıyor. Hayat zaten zorluklarla dolu; zamlar. fyatîar. yemek, içmek her şey so- rım... - Politilıayla ne kadar ilğilenhorsun? Sultan- Bu ülkede yaşadığıma ve yaşa- yacağnru göre düşünüyorum. Politikacı- İar ise imanlan değil kendilerini diişünü- yorlar hej. - Sen bir politikacı olsan. neleri değişti- rirsin? Sultan- En azından insan haklannı sağ- lanm. İnsjnlarhepaçkalıyorlar. Oradabi- ri aç yata'ken adam gidiyor. kaç milyarlık düğünleryapıyor. Yardımı önemsemiyor. Vergiden <açıyor: ev inde çeşit çeşit yemek yiyor. ann düşünmüyor diğerlerini. - Kendini hangi parthe vakın hissedi- \orsun? Sultan - Refah Partisı. - Onlar degiştirebilecekler mi? Sultan- İnşallah. -Nasıl olacak bu? Sultan- Önce insanı düzeltmeli. - İnsan nasıl düzelecek? Sultan - İnsan sırf kendisinı değıl etra- fınıdadüşünmeli.Dışülkelerebakıvorlar, onun gibi olmaz. bunun gibi olmaz. Oysa. herkesin kendine göre olmalı. Şu an oku- ma diizeyi çok az. Okuyabilenler de bov a- cılık yapıyor. Öncelikle kadınlanmız bil- gilendirilmeli. Mesela doğu tarafına hep asker yıgıyorlar. Neden asker yıgıvorlar ki?OkuI yapsınlar. işyeri yapsınlar. fnsan- laraçşimdi... - Güne>doğudaki savastan rahatsızlık mıdu>u>orsun? Sultan - Doğal olarak. Kendi insanımız onlar. Dogulu olsam da olmasam da insan öldürülüyor orada. - Bu savaşta taraf mısın? Sultan - Hay ır. Kendi askerimiz ölüvor. kö\deki insanlarölüyor. kö\ler yakıhyor. Neden olsun ki'.' - Neden bunlar oluyor sence? Sultan - Dış ülkelenn bize karşı olan hırsı. bizi yıkmava ça- lışmaları. - Çöziim ne? Sultan - Bunlar de\ letten ge- çer. ama.. tek çözürn şeriat. çün- kü bizi yaratan Allah vernıiş bı- ze seriatı. Siz bir makine yaptı- nız diyelim o makıneyi sadece siz çalıştırabilirsiniz. Allah da işte bizi yarattı \e yaşama s^k- (imizin adını şeriat. \anı Islam olarak koydu. Insanlardünvada ancak bu şekilde kurtulabilir. Şeriat olmadan olmaz. Cünkü insanın yaşama bıçımi öyledir. Şeriat deniltnce zorla baş kapa- tılacak deniliyor. - Kapaftnayacak mısınız? Sultan- Açık gezenleri Allah kurtarsın. Kuran'ı Kenm'de de bir hukuk \ar. insan haklannı gözetiyor. insanın nasıl dıze ge- leceğini biliyor. - Kadın erkek ilişkisi nasıl di- ze gelecek? Sultan - Kadın erkek ilişkisi de geçiyor orada. Bence kadını en iyi koruvan şenattır. - Bugünün kadınını nasıl ta- njmlıyorsun? Sultan - Kadını çalışmaya zorluyorlar gibi geliyor bana. Kadın da çalışmalı. kadın da dı- şan\a açılmalı diyorlar. Halbu- ki kadın yeri geldiğınde çalış- malı. ama kadının gerçek yeri e- v i. Koca zaten bunu y üklenmiş- tir. kadını besle\ecektir. Kadın sabahın erken saatinde kalkıyor. o yorgunlukla otobüslere bini- >or. sıkış tepiş. sonra gidiyor bır de işyerinde eziliyor. Âkşam evegelivor: yemektı.çamaşırdı. bırdeon- larla uğraşıyor. O yüzden zor. - Çahşmak kadına ürerimden gelen bir güç kazandırmaz mı? Sultan - Tabıı çalışsınlar ama uygun ol- duktan sonra. Kadın erkek bir tutuyorlar. halbukı bırdeğildir ki. - İ'stün olan kadın mıdır? Sultan - Allah katında aynıdır. ama ka- dın erkekten daha az güçlü \e duyausal- dır. -Fizik giicü ınü akıl gücü nıii? Sultan - Fızık gücü olarak. Mesela ka- dın çalıvyor, çocuguna bakılmıyor. E\i geçindiren kadındır. Erkek gidıp çalışmak. onun vemeğını getırmek zorundadır. Verı geldiğınde bızım dınımızde kadına hiz- metçı bile tutulur. vani kadın mecbur de- Nesime'nin isteği her şeye rağmen okumak... ğıldır çama^ırını. bula>>ığını yıkamaya. Köylerde sırtlannda odun taşıyorlar, din- de kesınlikle öyle bır şe\ yok. lcabında hizmetçi tuıabili\or>a tm>un. Çalışacaksa ban ortamını düzgün tubun. - Erkeğe \ üklenmi\or nıusun bu istekle- rinle? Sultan-Onu getınrken de cücü varsa di- yoruz. Ev lenmeden önce sorarsın. adamın gücü \ok;>a evlenmezsin. Her iki tarafta anlavışlı olacak tabıı kı. - İstanbul'da neler scni rahatsız ediyor, bu şehri se\iyor musun.' Sultan- Bilmenı hıç öy le bir sey düşün- medinı. Ama çoğuhorgörüyor insanı, gö- rünüş \e yaşay ı> bakımından. Şu anda hep görünüşe bakıvorlar. fızığine şöyle böyle diyorlar. Insanlar dövülüyor kimsenin umurunda degil. Şu an da hırsız- lık yapanlarçok. Nedenı yaşam- lan. Adamlarda parayok. işyok. Adam neyapacak hırsızlığaşö- nelecek. bu sefer ne olacak hap- se girecek. ailesi bozulacak. Du- yuyoruz. kadınlann çoğu sahıp- Nİzlikten şundan bundan kötii vola düşüyorlar. - İnsanlann zorunluluktan hırsı/lık \aptıklannı sö.vlüyor- vıııı. Şeriatta ise hırsı/ın kolu ke- silir. Bu çelişki değil mi? Sultan - Insanlar neden ek- nıek çalıvor, hırsızlık yapıyor. açlıktan. Bizde. şeriatta, durup dururken hırsızlık yapmak ayıp- tır ve cezalandınlır. Ama adam açlıktan çalıyorsa o adamın de- ğil. devletin suçu. Devlet mec- burdur o adamı beslemeye, iş güç \ermeye. - Doğulu olduğun için insanla- nn seni küçük gördüklerini his- settin mi? Sultan-Oluyordu. Karslıyım >a Doğulular PKK'lı diye kü- çümsüvorlardı. Ben de Kürtüm, ama PKK'li mıyim diye soru- vordum. Onlardışülkeden geli- yor diyordum. Eğerben PKK'li olsam nıye kendi kardeşimı vu- rayım? Ben Kürtlüğümden şeref duyuvorum. her insan birdeğil- dir'ki'... - Başın kapalı olduğu için dı$- landığın oldu mu? Sultan - Konuştuğum, tartış- tığım, nışe kapanıyorsun diyen- leroldu. Ben size demiyorum ki neden açıksınız? Eğer bana so- rarsanız anlatınm. Dinledikten sonra gene aynı şeyi yapıyorsa- nız o sizın anlayışınız ya da an- layışsızlığınızdır. Nesime'nin şeriat düşleriNesime'yi Sultan'dan ayıran çarşafa bürimmüş olması. Nesime'ye göre tür- banlı kadmla çarşaflı kadın arasındaki fark -dikkatçekme" Çarşailı kadın yol- da yürürken daha az dikkat çekiyor. Er- kekîer çarşaflı kadınlara daha az laf atı- yor. Daha pek çok fark var, ama Nesime röportaj yapıldığı sırada bunlan anımsa- mıvor. Imam-hatip lisesinde bir yıl okuduk- tan sonra kendi isteğiyle aynlan Nesime, Kuran kursuna gidiyor. Okuiu bırakma nedeni ise öğretmenlerinin erkek olma- sı. "Zekâm öyle düşük değil, hep takdir aldım" dtyor "Ama Kuran dersine erkek ^retmen giriyor ve özel giinterde erke- ğe söylemek çok zor. Bu yiizden a>nl- dım/ Sultanbeyli ve Kâğıthane dışında ls- tanbul'da başka birsemt bilmeven Nesi- me, yaşadığı yeri seviyor. Onun yaşaya- cağı yer köy tipi ve yeşili bol olmalı. Yollarda önemli Nesime için düzgün ve g£niş yollarda yürümeli. fnanıyor ki Sultanbeyli de bugün ol- masa bile. gelecekte düşlerini gerçek- leştirecek Nesime'nin. "Kendine nasıl bir hayat isfiyorsun?" Nesime'nin bu soruva vanıtı "*oku- mak"la başlıyor. Çekincelerine rağmen yeniden okula dönmek. Kuran'ın yanı sıra diğer ilimleri de öğrenmek, hoca ol- mak, talebeler yetiştırmek ve Islamiyetin yayılmasına katkıda bulunmak istiyor. Çünkü ona göre Islamiyetin emirleri yaşansa. kıyımlar. vurmalar oimayacak bu ülkede. Çocuklar savaş görmeyecek. Bütün bunların ancak şeriatla sağlanabi- leceğine inanıvor. Nesime. Şu andaki iktidara da güve- niyor. Yavaş yavaş da olsa başörtüsü sı- nırlaması kaldırılacak. devlet dairelerin- de namaz kılınması sağlanacak ve Nesi- me'nin istediği hayatm yolları açılacak.. -Kavacık, Ûmraniye ve Dudullu'nun dı- şında nereleri bilKorşun İstanbul'da.? Sultan - Kadıköv. Csküdar'ı biliyorum. -Okul dışında neler yapıyorsun? Sultan - Ev işlerini üstleniyorum. akra- balanma yardımcı oluyorum. - Onun dışında kendine ayırdığın za- manlar var mı? Sultan - Var. kitap okumayı seviyorum. -Neleri okuyorsun? Sultan- Bir Annenin Feryadı diye bir ki- tap okudum en son. Daha önceleri de.Ma- ria ve Ülkemi Anvorurrl'u okumuştum. Bir de gazete okuyorum. -Hangi gazeteyi okuyorsun? Sultan-Türkiye. Köşeyazılannı okuyo- rum. - Ycni çıkan >a>ınlan Ldivor musun? Sultan - Tek düşünceme bağlı kitapları degil hepsini okumak istiyorum. amaeko- nomik açıdan alma imkânım olmadı. - IMiizik dinliyor musun? Sultan - Evet. Hoşuma gıden her türlü müziğı dinliyorum. özellikle de Türk sa- nat müzigini seviyorum. Pop da dinliyo- rum. ama öyle uzun sürelı hayran oldu- ğum >ok. - Tİ>atro>a. sinema\a gidiyor musun? Sultan - Tiyatroya üç dört yıl önce git- tim. bır okul oyununa. Sinemaya ise ço- cukken gitmiştim, acıklıvdı, Türk filmiy- di. Agladıgımı hatırlıyorum. gülüyorlardı bana agladım dıve. - Ailenk aranda sorun çıkmıyor mu? Sultan - Çıkıyor tabii. her ailede olan sorunlargibi. -Dayak>edinmi? Sultan -Hayır. yok öyle bir şey. Aldıgım egitimden dolayı da onlara karşı çıkmıyo- rum zaten. Kendi kararlanmı alabiliyo- rum. - Erkek arkadaşın oldu mu hiç? Sultan - Hayır. -Evlilik öncesi bir erkek arkadaşının ol- nıası. onu tanıman doğal mı? Sultan - Ailemin haben olmadan gez- meye ve dolaşmaya karşıvım. Yıpranıyor kadın. Şimdıki erkekler de o kadar anla- yışlı degil. Gezmeve geliyor, dalgasını ge- çiyor. Kızları yıpratıyorlar. Hem kadın hem erkek yıpranıyor. Bence oldu mu bir kere olmalı. o da zamanı geldiginde. Be- nim erkeği tanımama ne gerek var kı o bir kere olacak. egeranlaşırsak olurbu ışama gezmek. dolaşmak. hayır... Ben kendi dü- şüncemi aktaracağım. o da kendi düşünce- sini aktaracak. Ailem de araştıracak. - Bir evlilik nasıl olmalı sence? Sultan - Se\gı. saygı anlayış olduktan sonra her şey olur. - Kaç çocuk istersin? Sultan - Allah ne kadar verdiyse. Yok şimdiki duruma göre üç dört. Ekonomik koşullanma göre. Veren Allah onun nzkı- nı da veriyorzaten. ama kendi bakabilece- gime göre de ayarlanm . . '•AvTupayakasmdaoereleregidnorsun? Sultan - KaFşı-tarafı hiç bilmiyorum. Geçtim ama bilecek kadar dolaşmadım. - Hafta sonlan pikniğe gidhor musu- nuz? Sultan - Gideriz. Bizim o taraflar dağ- lık. ormanlık. kendi suyumuz var. Akraba- lanmızla gidiyoruz. - Elinde değiştirme güciin olsa bu kent- te neleri değiştirirsin? Sultan - Bu kadar koskocaman şehri ta- nımak zor. İş bakımından ve yerleşim ba- kamından çok degişmeli. Insanlar göçle geliyor. Gecekondu yapamıvorsa bile ba- şına birçadırgeçiriyor. Neden geldi diyor- lar, ne yapsın insanlar? Devlet de bakmı- yor, iş, konut vermiyor. Hırsızlık, dolandı- ncılık yaparsan çok para gelir eline. Ama kendi alınterınle çalışırsan çok zor. - Televizyon seyrediyor musun? Sultan- Evet, sadece haberleri seyredi- yorum. - Neler korkutuyor seni? Saltan - Daha gencim, o aşamalardan henüz geçmedim. Bu yüzden korkularım yok. - İmam-hatiptcn sonra hukuk dnorsun neden, hangi rür davalara bakacaksui? Sultan- Bilmiyorum. hiç düşünmedim. - Hangi derslerde basanlısın? Sultan - Tarih \e cografya. Matematik- te de iviydim ama öğretmen vok. stajver- leri gönderiyorlar. Onlar da ögretemiyor, üç dört kez öğretmen degişiyor. Yeterince egitım alamıyoruz. - Üni\ersite için kursa gidecek misin? Sultan - Ailemin durumu el verirse gi- deceğim. ama abim Kıbns'ta matematik ögretmenligi kazandı ve para olmadığı için gidemedi. - Okıılda arkadaşlannla sohbet konula- nn neler? Sultan- Her konuda. hayatımız. düşün- celerimiz. geleceğimiz hakkında konuşu- ruz. - Çarşafa girmeyi düşünüyor musun? Sultan- O takva meselesi. Yani yaşayış, şuur meselesi. - Aradaki fark nedir? Biriniz çarşaflı, diğeriniz başörtülü. Sultan-Çarşafgiyen Allah katında nef- sini yenmiş ve Allah'a daha yakın... Yarın- Bîlardo tutkunu Ferhat ÇALIŞANLARIN SORULARI / SORUNL4RI YILMAZ Ş!PAL Sigortalı süre ve kıdem ayhgj SORL: 657 sayılı De\let Memurları Kanunu'na tabi çalışanlar için her \ıl 20 kıdem puanı verilmektedir. Bilindiği gibi bu kıdem puan- ları emekli maaşına da yansımaktadir.Kamu hizmeti dışında geçen hizmet süreleri için de bu kıdem puanının >erilip \erilmeveceğini öğrenmek istnonım. ,- (H.Ş.) 30 Hazıran 1988 günlü Resmi Gazete'nin 'miikerrer' sa>ısında yavımlanan 375 sayılı Yasa Hükmünde Kararname ile T.C. Emekli Sandığı Yasası'nın 40. maddesi kaldınlarak sosyal yardım zammı ödemesine son verilmiş. buna karşılık 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası. 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetler Personel Yasası. 3466 sa- yılı Uzman Jandarma Yasası, 2914 sayılı Yüksekögretim Personel Yasası \e 2802 sajılı Hâkimler ve Savcılar Yasası kapsamında gö- rev \,apanlara. 1.000 gösterge sayısı üzerinden taban aylığı ile her hizmet yılı için 20 gösterge sayısı karşılığı kıdem aylığı ödenmesi öngörülmüştür. Ancak 25 ve daha fazla hizmet yılını dolduranlar için kıdem aylık gösterge sınırı da 500 göstergede dondurulmuş- tur. 375 savılı kararnamede '"hizmet vıllan itibarıvla ödenecek kıdem aylığının tespitinde kazanılmış hak aylığının hesabında değerlen- dinlen süreler esa.s alınır" denilmekredir. 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası ek madde 4"te ise kazanılmış hak aylıkları vönüıı- den şöyle denilmektedir: "Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi görevlerde bulunduktan sonra iştirakçi olanların. emeklilik keseneklerine, personel kanunlan ge- reğince kazanılmış hak olarak aldıkları derece \e kadenıe aylıkları üzerine, sigorta primi ödemek suretiyle geçırdikleri sürelerin. her vıl bir kademe ilerlemesine ve tahsil durumlarına göre her 2. 3. 4 veya 5 yılı bır derece vükselmesine esas olacak şekilde eklenerek bulunacak derece ve kademe aylığı esas alınır. Bunlann. personel kanunlarına göre kazanılmış hak olarak aldık- ları kademelenn ilerletildığı veva derecelerin yükseltildiği sürece, emeklilik keseneğine esas kademeleri ilerletilir ve dereceleri )ük- seltilir.Ancak bunlann emeklilik keseneğine esas aylık dereceleri- nin yükseltilebilmesi için tahsil durumlan itibanyİa personel ka- nunlan hükümlerine göre en son yükselebilecekleri dereceleri geç- memeleri ve bir derecede en az geçirilmiş gereken yıl sayısı kadar kademeden emeklilik kesenegı ödemış olmaları şantır. Şu kadar ki 18'inci yaşın ikmalinden önce veva iştirakçi olduklan tarihteki tahsil derecelerinden daha aşağı bir tahsil derecesinde si- go'ia primi ödemek suretiyle geçirdikleri süreler dikkate alınmaz. Sigorta primi ödemek suretiyle geçerli sürelerin. personel kanun- ları hükümlerine göre memunyette geçmiş sa>ılmak suretiyle. ka- zanılmış hak derece ve kademelerinin tespitinde degerlendirilen kıstmları. bu madde uyannca emeklilik keseneğine esas aylığın tespitinde avrıca nazara alınmaz." Ek madde 18e göre sigortalı geçen her yıl 1 kademe ve her 3 yıl- da I derece üerlemesini sağlamaktadır. Aynı madde de kazanılmış hak aylığı öğrenim durumu ile ilgilidir. Ek madde 18. sigortalı geçen sürelere derece ve kademe ilerleme- sini sağlamaktadır. Aynca aylık bağlama oranı saptanırken sigorta- lı geçen sürelerin riimü göz önüne alınmaktadır. 375 sayılı karar- namede kıdem aylığına esas göstergenin, kamu ve kamu dışında geçen sürelere göre belirleneceği belirtilmemiştir. Görüşümüz, sigortalı sürelerin tümü emekli aylıkları yönünden aylık bağlama oranına nasıl ki aynen yansıyorsa, kıdem aylığı he- saplanırken de aynen yansıması gerektiği yönündedir. POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEıHAL GünGeceninKadehinde... Ümit Sarıaslan, 1970'li yılların başında Hacıbek- taş Ortaokulu'na öğretmen atanıyor. Kasaba Nevşe- hir'le Kırşehir arasında. Kasabayı ilkgörüşü. Cebban Oteli'ne iniyor. Hacıbektaş o yıllar iki dükkân bir çar- şı. Yıl 1989, ağustos... Abdülkadir Paksoy'u çağırı- yor. Destanını yazmak geliyor içinden Hacıbektaş'ın. Öyle bir bahçe ki Anadolu Herkim Nereden gelirse gelsin Ayırdına vanr bir gün Sonsuzdan gelip Sonsuza gittiğinin. "Yazsana destanını şunun!.." "Gün olur yazanm." Gün gecenin kadehine vaktinde dolar Demir tavında dövülür ' ' Selam sevgiye vaktinde ağar. Abdülkadir'le Ümit Sarıaslan geçende ortak bir şi- ir kitabı çıkardılar: Başak ve Asma.. Ortak şiir kitabı olur mu, demeyin olur işte. Bun- dan yıllar önce Nâzım Hikmet'le Nail V. de ortak bir şiir kitabı çıkarmamış mıydı? "1 + 1= 1." Şimdi elimin altında duran, Hacıbektaş Destanf dır. Art kapağında ve ardında yazılar var. Kitabı her gö- ren bir övgü döşenmiş, döşeniyor. Kitabın hem de tez günde ikinci basısı çıkmış. Az ilgi mi, az kavuşma mı? Destan bizim halk edebiyatında bir türdür. Edebi- yat tarihçisi Cevdet Kudretdestanı şöyle anlatır: "Toplumu yakından ilgilendiren savaş, ayaklanma, eşkıyalık, kıtlık, deprem, yangın, bulaşıcı hastalık, salgın gibi çeşitli olaylar; toplumsal yergi ya da eleş- tiri konulan, öğütler; dalkavukluk, korkaklık, gibi gü- lünç huyları; pire, tahtakurusu, boz öküz gibi mizahi olaylar için söylenır. Destanlar arasında esnaf, bek- • çi, mirasyedi olanlan çok ünlüdür." Eskiden istanbul'un toplum yaşamında mahalle , bekçilerinin özel bir yen vardı. Destanı da yazılmıştı. • Bir dörtlük verelim: Bekçiniz güler kaçarak Sizlere geldim yelerek \ Ağam efendim sultanım Bekçinize bahşiş gerek Nâzım Hikmet'in Şeyh Bedrettin Oestanı bu tü- rün biçimini değiştirmiştir. Bedrettin destanında tür ve konu yenileşerek değişime uğramıştır. Nâzım ör- nek alınarak türlü destanlar yazılmıştır. Şairler arasın- da Fazıl Hüsnü Dağlarca. Vietnam savaşından bi- zim istiklal, Dumlupınar destanını yazmıştır. Nâzım Hikmet'in Kurtuluş Savaşı destanı unutulmamalıdır. Abdülkadir Paksoy'un Hacıbektaş Destanı için Ad- nan Binyazar şunları söylemektedir: "... lyiyazıyor. Kendine güveni var. Ozanlıkta önem- li bir aşamadır bu. Sözün yalınını buluyor. Bilgi çem- berı geniş. Hoşgörüsü yüce bir arkadaş. Destanda yer yer Nâzım etkisi görülmüyor değil; ama aşkolsun şairin şair olana öykünmesıne! Nâzım Hikmet'ten esintiler taşımak, ozanlığın doruk düzeyidir. Pak- soy'un Türk şiirine getirdiği başka güzellikleriyikibu esintilerle beslerrmiş.. Paksoy'un şiirinde çağdaŞlık ' ve geleneksel biçimler, duyumsamalar biryorum ka- zanmış." Nâzım başta olmak üzere destan yazanlar bir 'epo- pe'ye yaklaşıyorlar. Epopenın anası da halktan fışkı- ran kaynak değil midir? Şair, "Dasitân(lar) şerhedensin bir nigâh-ı naz //e"diyor. BULMACA SEDAT YAŞAYA1S 1 2 3 4 5 6 7 8 9SOLftVN SAĞA: l/"Çalım. kurum. gösteri" anlamın- 1 da yerel bir söz- p cük. 2/ Ölen bir kimsenin ardından 3 yazılan şiir... Aka- . )\x da denılen bü- yükbırormanağa- 5 cı. 3/Givsi kolu... Bırelektrolizaygı- " tındaki artı kutup. 7 4/ En iyi. 5/ 1942'deÇanakka- 8 le Boğazı açıkla- 9 rında batan ve 39 kışilik mürettebatının tü- mü ölen Türk denızaltısı... Hububattozu.â/Bırtürde- nız taşımacılığı... Notada durak ışareti. II "İrlanda 3 Cumhuriyet Ordusu..." Bir 4 elçilige baglı uzman. 8/AI- kolsüz ıçecek. meşrubat... "Her çıçekten — eyledık ° Arıya saydılar bizi" fPir 7 Sultan Abdal). 9/llkelbır sılah. Osmanlıdevletınde okul kıtaplarının genel adı. YUKARIDAN A|AĞIVA: 1/Derv ışlerin giydiği kolsuz ve kısa hırka. 2/Bileşik bir şe- yi oluşturan yalmç şeylerden her biri... Palamut balığınm i- risi. 3/ Oluk ve yiv açmaya yarayan araç. 4/ Bir gıda mad- desi... Telefon sözü... Duman lekesi. 5/ Maksim Gorki'nin bir romanı... Iskambilde koz. 6/Güvenlik. 7/Evrenin düze- ne gırmeden öncekı bıçimden yoksun. uyumsuz ve kanşık durumu... Türk müzığinde bır makam. 8/Zafer... Kent. 9/ Bır şeyın esas tutan >üzü... Kıvırcık havlı bir cıns vün ku- maş. İLA\ T.C FATİH ÜÇtnNCÜ ASLtVT HUKUK HÂKEV1LİĞİ Sayı: 1996 5 Davacı Yusuf Özüdoğru tarafından davalılar Zaruhi Tömsü. Muharrem Altan Arslan. Rabiye Genoglu aley- hine açılan tapu iptali tescil davasında: Gündoğdu Sok. Dogu Apt. No: 5 D: 7 Merter-lstan- bul'da mukım Muharrem Altan Arslan'a tebligat yapılamadığı. zabıta marifetivle de adresinin tahkiki mümkünolmadığındanadınailanen tebligat yapılmasına karar verilmış olup, duruşmanın bırakıldığı 22.10.1996 günü saat 10.00'da ibraz etmek istediğiniz vesikalaria bırlikte mahkemeye gelmenız ve>a vekıl göndermeniz, aksı takdirde gıyap kararı tebliğ edılmeyerek duruşmaya gıyapta devam edıleceği HUMK'nun 509 ve 510. nıad- deleri gereğince davetiye yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 20.8.1996 Basın: 104417 Sigara içenler! Bugün kendinize değerli bir fırsat verin: Sigarayı bırakın. TÜRK KALP VAKFI Tel.: (0.212) 212 07 07 (PBX) 10 Hat Faks: (0212) 212 68 35
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle