Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 TEMMUZ 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Mezarcı'nın
eezası onaylandı
• ANKARA (ANKA) -
Bandırma'da 1993 >ıh Kuş
Cenneti Festivali'nde
yaptığı konuşmada
Atatürk'ün manevi
kişiliğine hakaret ettigi
gerekçesıyle 18 ay hapse
mardcüm edilen eski
Istanbu! bağımsız
millervekıli Hasan
Mezarcf nın hapse girmesi
kesinleşti. Yargıtay 11.
Ceza Dairesi, Mezarcı
hakkındaki ceza karannı
oybirliğiyleonayladı. Bu
durumda halen Almanya'da
bulunan Mezarcı,
Türkiye "ye giriş yaptığında
yakalanarak tutuklanacak
ve 7 ay süreyle hapiste
kalacak.
TBMM'de su
davası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - RP Kararnan
Milletvekili Zeki Ünal.
Meclis kürsüsüne su
fırlatma olayı sonrasında
kendısTne hakaret ettiği
gerekçesıyle TBMM
Başkanvekilı Kamer
Genç'ten 500 mılyon lira
tazmınat istemınde
bulundu. Ankara 12. Asliye
Hukuk Mahkemesi'nde
başlayan davanın dünkü
duruşmasmda yargıç,
haberin yayımJandığı
gazetenin getirilmesi ve
taraflann ekonomik ve
sosyal durumlannın
saptanması için duruşmayı
erteledr.
CHP, benzetme
rekortmeni
• ANKARA (ANKA) -
CHP Gcnel Sekreteri
Adnan Keskin. DYP'yle RP
arasında koalisyon
görüşmelen başladığı
andan itibaren iki partinin
oluşturdugu hükümete
rekor say ıda isim taktı.
Keskin, son olarak
koalisyona "yalı gülü.
yafan bülbülü hükümeti"
deyiminı yakıştırdı. Keskin
hükümete, "imam nikâhlı
beraberlik". "kara para
aklama operasyonu".
"kapalı davet usulü
milletvekili ihalesi yapan
hükümet" gibi
benzetmelerde bulunurken,
gazetecilerin sorusu>i>renne *
"Bu kadar deyimi bulmak
için düşünmeye.
zorlanmaya gerek yok.
Zaten bır bölümünü
vatandaş buluyor" dedi.
Tepki, seminer
adı değiştiptti
• ANKARA (ANKA) -
Konrad Adenauer Vakfi'nca
düzenlenecegi duyurulan
"Türk demokrasısi için
siyasi partiler gerekli mi?"
konulu seminerin ismi.
TBMM Başkanı Mustafa
Kalemli'nin tepkisi üzerine
"Türk demokrasisi için
siyasi panilenn gerekliliği"
ismini aldı. Kalemli.
seminerin ısmine
"Demokrasini özünü
oluşturan. \azgeçilmez
temel unsurlart sayılan
siyasi partilerin Türk
demokrasısi için gerekli
olup olmadığı gibi bir
tartışma bana göre gereksiz.
yararsız ve abesle
uğraşmaktan başka bir
anlam taşımaz" dıyerek
karşı çıkmıştı.
Muftu agır
cezada
• ANKARA (AA)-
Mamak Müftüsü olduğu
dönemde. kazıntılı. silintili
ve tahrifatlı belgeleri
imzalayarak 820 milyon
939 bin 600 liralık zimmet
suçuna neden olduğu
gerekçesıyle haklannda
da\a açılan Yenimahalle
Müftüsü Mahmut Saruhan
ile bir kısım personel ve
devletin paralarından hile
ile bu parayı zimmetine
geçirdiği iddiasıy la Mamak
Müftülüğü mutemedi
Mehmet Moral'ın
yargılanmalanna devam
edildi. Sanıklar hakkında
15'er yıla kadar ağır hapis
cezaları talep ediliyor.
Mahkûm kaçtı
• AKHİSAR (AA)-
Manisa'nın Akhisar
Içesinde. tedav i için
lastaneye görürülen
nahkûm firaretti. Akhisar
?ezae\ i'nden tedav i için
lastaneye götürülen
Jayrarn Gülmez (26).
ıjleklerindeki kelepçeden
urtularak jandarmalann
linden kaçtı. Yetkililer.
dam öldürmek suçundan
ükümlü Gülmez"in
)alaman Yanaçık
'ezaev i"nden de 2.5 ay
nee firarettiğini ve bir
jre önce yakalanarak
.khisar Cezaevi'ne
stırildiğini belirttiler.
Hükümette sorun çokAJNKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Güvenoyu tartjşmalan nedeniyle bir
haftadır icraata başlayamavan
REFAHYOL'u. ilk aşamada. memur ve
emekli maaşlanna temmuz ayında
yapılacak artış. Çekiç Güç'ün •
Türkiye'deki görev süresi ve olağanüstü
hal uyguJamasının uzatılması, asgari
ücretin artışı gibi önemli kararlar
bekliyor.
Gümrük Yasası'nda değişiklik yapan
tasan. PTT'nin T'sinin satışına ilişkin
yapılacak yeni düzenleme, kara para ile
mücadele tasansı gibi acil olarak çıkması
gereken yasalar da hükümetm
gündeminin ilk sıralarında olacak.
24 Aralık seçımlerinin ardından kurulan
ANAYOL hükümetinin. DYP Genel
Başkanı Tansu ÇUJer"in, hakkındaki
belgeli yolsuzluk suçfamalanna ilişkin
Meclis soruşturması önergelerini
Rıdvan Budak
ANAP'ın da desteklemesi üzerine
tıkanması. alınması gereken çok sayıda
karar \e çıkması zorunlu yasaların
REFAHYOL hükümetine aktarılmasına
neden oldu. REFAHYOL hükümeti, ilk
aşamada, memurlara 15 temmuzda
verilecek maaşlara. 1996yılı Bütçe
Yasası çerçevesinde yapılması gereken
zam oranını belirfeyecek.
Hükümetin, aynca. 31 temmuzda sona
erecek Çekiç Güç'ün Türkiye'deki görev
süresi ile olağanüstü hal uygulamasının
uzatılmasına ilişkin TBMM kararı için ay
sonuna kadar zamanı var. RP'nin,
muhalefetteyken ret oyu verdiği Çekiç
Güç'ün görev süresinin uzatılması
konusunda sıkışacağına dikkat çekiliyor.
ABD. Çekiç Güç'ün Kuzey Irak'taki
karargâhının Türkiye'ye taşınması
istemini reddetmisti.
Hükümet. geçen yıl ağustos ayı başında
belirlenen asgari ücretin arttınlmasına
ilişkin çalışmalan da bu ay sonuna kadar
tamamlamayı programlıyor. Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı NecatiÇelik,
asgari ücretin en geç ağustos ayı başında
belirleneceğini ve bu tarihten itibaren
yürürlüğe girecegini bildirdı.
Hükümetin. zorunlu olan bu kararlar
dışında, son 6 aydır belirsizliğini koruyan
para piyasalan. özelleştirme. üretim ve
dış ticaret dengeleri gibi makro ekonomi
politıkalarını da şekillendirmesi
gerekiyor.
Hükümetin önünde acil olarak ele alması
gereken bir diğer »üreç de özellikle
gümrük birliği çerçevesinde Avaıpa
Birliği'yle yapılan protokolleregöre
yılbaşında yürürlüğe girmesi gereken
yasalann çıkanlması.
Buna göre, TBMM'ye sunulmasına
karşın komisyonlarda tutulan Gümrük
Yasası'nda değişiklik yapılmasına ilişkin
tasan, kara para ile mücadele tasansı.
fikn ve sinaı mülkiyet haklannın
korunmasına ilişkin tasarılann
yasalaşması için çalışmalann
hızlandınlnıası gerekiyor.
REFAHYOL'un programına göre.
hükümetin ilk çalışmalarından birinı de
PTT'nin Tsinin özelleştinlmesıne ilişkin
yasa tasansı ile Tasarrufu Tesv ik
Hesabı'nın tasfiyesıni öngören tasan
oluşturacak. Tasarrufu Teşvik Hesabı'nın
tasfiyesine ilişkin daha önce hazırlanan
tasan. emeklilikten önce hesapta
toplanan birikimini almak isteyenlere.
paralannın 8 yıldır faızlendırilmiş nema
bölümünün ödenmemesinı öngörüyordu.
Hükümet, tasanyı, TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nun. hükümlerin çalışanlann
aleyhine olduğu yönündeki görüşü
üzerine geri çekti.
'Meclis'eduyulan
güven sarsılıyor'Istanbul Haber Servisj -
DİSK Genel Başkanı Rıd-
van Budak, güvenoyu alan
RP-DYP koalisyon hükü-
metini sert bir dille eleştir-
di. Milletvekı transferlerinın
demokrasivı yaraladıgını
belirten Budak. "Baa mil-
letvekillerinin ahlaki deger-
lerizedelev en tutum veda\ -
ranışlan. bu ov lamanın top-
lum nazannda meşruiyeti-
ni ortadan kaJdırrmştır" de-
di. Budak. "Şimdi Başba-
kan Erbakan'dan beklenen.
yıllardır anlatıp durduğu
'adil düzenı' ile işsiz. aşsız,
yoksul halka ne verebitece-
ğini göstermektir*'dedı.
DİSK Başkanı Budak 54.
hükümetin güvenoyu alma-
sının ardından yaptığı ya-
zılı açıklamada. güvenov-
laması sürecinde, Türkiye
yakın dönem siyasi tarihinın
en çırkın pazarlıklannın ız-
lendiğini. "milletvekili paza-
n"ndan. "milletvekili borsa-
srndan söz edıldiğini be-
lirtti. Budak. milletvekili
adaylannın. partilerin ken-
di üyelen dışlanarak lıder-
ler tarafından belirlendiği
ve halka onaylatıldığı bir
seçim sisteminden başka bir
sonuç çıkmasının da bekle-
rfemeyec'eğıni söyledi.
Halka karşı sorumluluk
duymayan. parti liderleri-
ne. kişisel çıkanna hizmet
etmekten başka bir diişün-
cesi olmayan kişilerin. o
partiden bu partiye "trans-
fer" olmalarının en başta
demokrasiyı yaraladıgını.
toplumun TBMM'ye olan
güvenini sarstığını vurgu-
layan Budak. açıklamasın-
da şu görüşlen savundu:
" Bu çerçevede bakıkuğın-
da. bugün Mecliseatısı altın-
da gerçekleşen 54. hüküme-
tin gü\enoylamasının pek
bir anlamı voktur. Gerek
hükümetin kurulmasındu
ğündeme gelen çirkin pa-
zarlıklar. gerekse <nlanıa ön-
cesindeki ba/ı nıiIİervekille-
rin ahlaki değerleri /edele-
ven tutum vedavranışlan.bu
o\ lamanın toplum na/ann-
dâ (TK'snıivrtiniortadan kal-
dırmıştır."
Çırkın pazarlıklar ve çü-
rümüs ilişkilerüzenndesağ-
lıklı politıkalar üretilmesi-
nin olanaklı olmadığını dü-
^ündüklerıni belirten Bu-
dak. "Şimdi Başbakan Er-
bakan'dan İH'klenen. v ıllar-
dır anlatıp durduğu adil
düzenı' ile işsiz aça. voksul
haika ne verebilecegini gös-
termektir" dedi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
TutukJu jakınlanna destek venen Mahmut Almak polislertarafindan döv üldü. Şİ.MDf DE BliNL OYLAVAL/M!
RET=? KABUL=?
'Dönenlerkoalisyonıı
J
ndatmnsfer incüenANKARA (CumhumtfBü-
rosu) - RP-DYP hükünietinın
güvenoyu sürecı. lıderler dü-
zeyındeki büyük çaplı karar
degışikliklerinin vanı sıra
TBMM 'de son dönemlenn en
renkli ve hızlı transferlerine
de sahne oldu. Muş Milletve-
kili Erkan Kemaloğlu. ANAP
grubunda şeref v e particilıkten
bahsettikten bır hafta sonra.
"Davanamadım" ha>kınşla-
nyla DYP've geçerek millet-
vekili arkadaşlannı şaşırtır-
ken. ANAP Van Milletvekili
Mustafa Ba\ram. "Ben erke-
ğimparti degjstirmenı" dedık-
ten iki gün sonra RP'li oldu. DYP Mardın Mil-
letvekili Muzaffer Ankan. laık rejım karşıtı uv-
gulamalann sorumluluğunu üstlenmemek ama-
cıyla avnldığını açıkladığı partisine. "Neyaph-
ğımı biiemezhaJdeyim. Dü^ünce>eteneğimi kav-
bettim" diyerek geri döndü. RP-DYP hüküme-
tinin kurulduğu süreçte ilk vön değiştirenler. li-
derleroldu. DYP Genel Başkanı TansuÇiller, ay-
larboyunca ağırdille eleştirerek bölücülükle suç-
ladığı RP ile koalisyon masasına oturdu. Başba-
kan Necmettin Erbakan da "RP ile koalisyon
yapmakülkeyeinaııetnr*'diyen vekendisini Mer-
cümek yolsuzluğunun yanı sıra eroın kaçakçılı-
ğıyla suçlavan Çiiler'i, ıktidara gelmek ıçtn hü-
kümet ortaği olarak tercıh ettı Çıllerhakkında 3
ayn Meclis soruşturması açılmasını sağlayan Er-
bakan, görüşmeleröncesinde ısrarla üzerine gıt-
tiği bu dosyalan koalisyon pazarlığı vaptı.
Büyük çoğunluğu, Erbakan'ın hükümet kur-
magörev ini almasının ardından. RP-DYP hükü-
metinin çatısmın kurulduğu döneme rasîlayan is-
tifalardan bazı ömekler şövle:
Mustafa Bayram: Bcnerke- Muzaffer Ankan: Ne yap-
ğim, parti değişrirmem. tıgımı bileme/ haldeyim.
Adil Aşırım: DSP lıstesımlen Iğdır milletve-
kili olarak gırdığı parlamentoda, vernın etmesi-
nın hemen ardından 10 ocakta ANAP'a kaiıldı.
N'ecdet \lenzir: Hükümetm kurulmasının he-
men ardından 2^ hazıranda ıstıfa etti ve bağım-
sız kaldı.
Kubtlav Llygun:Güvenoylamasmdan 5 gün ön-
ce 3 temmuzda DSP'den istıfa ederek DYP'ye
katıldı. Hâlâ anlaşılamavan nedenlerle 3 gün
sonra DSP've geri döndü.
Erkan Kemaloglıı:Partıalık ve şereften söz et-
tiği AN'AP grubundan bır hafta sonra -1 temmuz-
da DYP saflanna geçerken "Daha fazla da>ana-
madım"dıye havkırması ANAP'lılan şaşırttı.
Mehmet Korkmaz: 6 temmuz cumartesı gü-
nü. "Yaptığım \icdani muhasebenin sonucunda
>e ülkeningelm-ği için veballi birMrumluluk ta-
şımamakdüşüncesiylegü\enmlanıasında rvtınu
kullanacağınTdedı. DYP genel başkan vardıın-
cılarıv la yaptığı görüşmenın ardından ~ temmuz
pazar günü. "BBP'nin karan beni yeniden dü-
şünmeye itti. Seçmenin baskılan dogrultusunda
Mehmet Korkmaz: BBP'- Erkan Kemaloğlu- Davana-
nin karan benidüşündürdü. madı Çiller'e koştu.
\icdanımı dinledim. Medva açıklamalanmı sap-
tırdı.vanli'jlar vaptı. Sahlmışlıkla suçlandık. Ge-
nel merkeze geterek satılmış oJnıadığımı ortava
koydum" dıverek karannı deC'iştırdığıni bildir-
dı."
Mustafa Bayram: Hakkında çıkan transfer
sövlentilerinin ardından düzenlediği basın top-
lantısında, "Doğduğıımdahabama,erkekçocu-
ğunoldudivemüjdeledikr. Benerkeğim parti de-
ğişn'rmem'" dedi. Bu açıklamadan bır gün sonra
gece saatlennde RP Genel Merkezı nm kapısın-
da görülünce. "Nakındakicamive namazkılma-
ya gelmistim" dedi. Güvenoyuna 18 saat kala
RP'ye geçmesinin gerekçesini açıklarken, ken-
dısine güv enmeyen ANAP yöneticilerinin tav ır-
larından rahatsız olduğunu ve onurunun incın-
dığını sovledı. -\\AP'lıİara. "Ben size nüvük
birsürpriz vapacağım" dedığı ıçın son dakıka-
da geçış yaptığını açıkladı
Muzaffer Ankan: DYP'den aynlırken "So-
rumluluk her partideki laik düzeni savunan ve
Atatürk ilkelerine bağlı bütün millenekilkrintn-
dir. Dtmokratik ve laik bir
cumhuriyet olarak variığımt-
n sürdüahilmenıi/ için sorum-
luluğumuzun \icdan muhase-
besini çok iyi yapmak zorun-
da>'iz"dedı. DYP'şegendön-
düğünü açıkladığı dünkü ba-
sın toplantısı, özetle şöyle ge-
lıştı.
- Neden geri döndünüz?
- DYP genel başkan yar-
dımcılanyla görüştüm, çok bü-
yük bir baskı altında olduğu-
mu öğrendım. Laık cumhurı-
yeti sav unmak son derece
önemli, ama aılem ve ben bü-
yük zan altında kaldık.
- Bu yaptığınız dansözlük olarak değerlendi-
rilivor?
- Bunun dansözlük neresinde. Bunu söyleyen
basıp.
- İdeolojik tarafinız nedir?
- Ben DYP içinde sosyal demokrat bır insa-
nım. Bu karanmı açıkladıktan sonra 500 telefon
aldım. 3 tanesi onayladı. Kitle örgütlen beni ara-
madı.
- Tabanınıza sormamış mıydınız?
- Tabanıma danışmıştım, ama hepsini bulama-
dım.
- Yaptığınız.MecBs'in saygmlığınagölgedüsür-
müyor mu?
- Onu siz degerlendirin. Çok büyük bir baskı
altındayım Müthış «tres ve kramp içindeyım.
Düşünce yeteneğimı kaybettim. Ne yaptığımı
biiemez haldeyim.
- Milletvekilliğinden isrifav ı düşündüniiz mü?
- Düşündüm. aıleme de söyledım. .
-Sonuç?
- Sonucu sörüvorsunuz.
'SlFIRNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
REFAHYOL hükümetinin kurul-
masıyla, basın tekelleriyle Erba-
kan arasındaki tartışma kızıştı.
Büyük basın tekellerinin REFAH-
YOL koalisyonu aleyhinde kam-
panya yürütmeleri Erbakan'ı çok
kızdırdı. Özellikle bazı gazete ve
TV kanallannın REFAHYOLa ve-
rilecek güvenoyunu dramatik ha-
le sokmalan ve koalisyona verile-
cek güvenoyunu engellemek ama-
cıylayoğun propaganda kampan-
yası yürütmeleri RP'lilen çileden çı-
kardı.
Türkiye, 12 Eylül'den bu yana
ağır bir diktatörlüğe mahkûm edil-
di. 1982 Anayasası ve 12 Eylül
dönemindeçıkanlan kanunlar. Tür-
kiye'yi cuntafardonemı Latın Ame-
rikası'na çevırdı. Basın da bu ağır
baskılardan nasibini aldı. Basın
Yasası ağırlaştırıldı. idareye bu-
yük yetkiler tanındı. Gazeteciler
yazıları nedeniyle hapislere atıldı-
lar. Gazeteler kapatma tehdidiyle
sındırildiler.
Baskı, tekelleşmeyi de berabe-
rinde getirdi. Muhalif ve orta bü-
yüklükteki bir gazeteye yaşama
şansı neredeyse bırakılmadı. Ba-
sının iktidara bağımlılığı arttı. Ga-
zeteler ayakta kalabılmek için ık-
Basmın Onurunu Korumak
tıdarla, mesleğin gerektirdiğinin
ötesinde ihşkilere girdiler
Basmın örgütlenmesi zorlaştırıl-
dı. Gazetecı örgutlerı baskılaryü-
zünden uzun yıllar seslerini çıka-
ramad/lar. Basın dalında sendika-
laşma sıfıra indırildi. Bugün hiçbir
büyük medya kuruluşunda sendı-
ka yok. Kurmaya kalkışana da ka-
pı gösteriliyor.
Basın özgürlüğü yok, basının-
mali özgürlüğü yok. Bu nedenle
basının kımliği yok. İstedıği gibi
yazamayan, gerçeği halkına ilet-
mekteki engelleri aşamayan ga-
zetecınin de kimliğı olduğu söy-
lenemez. Türkiye'de özgür basın
olduğunu kimse iddıa edemez.
Bazı gazeteciler sırtlarını devlet
ıçındeki güçlere dayayarak mes-
leklerinı sürdürüyorlar. Bazıları,
patronların kredı ilişkılerini ayarla-
yarak büyük paralar kazanıyorlar.
Bazıları da bir dıni örgütlenmenin
ıçıne gırerek kendılerıne bir yer
edinmeye çalışıyorlar. Düşündü-
ğünü özgürce yazrnaya kalkan ve-
ya haberı patronlarına ve devlete
rağmen halka ulaştırmaya çalışan
gazetecınin Türkiye'de işi çok zor.
Başına türlü belalar gelebilir. işin-
den olabilir, aç kalabılir, hapse atı-
labilir. Bir kısım gazeteci hiç se-
sini çıkaramazken ve sesi boğu-
lurken bazılarının sesi de inanılmaz
ölçüde yüksek çıkıyor. Öyle basın
mensuplan oluştu ki. bunlarher ko-
nuda son kararı kendilerınin vere-
ceği gibi bir duyguya kapıldılar.
Çok fazfa canları sıkılınca. devle-
tin bır yerlerınden mesajlar getır-
diklerini bile söy'emekten çekin-
mediler. Dünyada, bir gazeteci-
nin en kötü özelliğı olarak devlet-
le ve iktidar sahiplerıyle kurduğu
yakın ilişkı gösterilir. Bu ulkede ıse
devlet buyüklerinın yatak odala-
nna gırdiğini söyleyerek övünen ga-
zeteciler itıbar kazandılar.
Aylardır süren hükümet krızi sı-
rasında devletlü gazeteciler ölçü-
yü lyıce kaçırdılar. Kimin kim/e ko-
alisyon kuracağı bılesankı bunla-
rın yetki alanına gıriyormuş gibi
bir hava ıçıne girdiler. RP'nin bü-
yüyup gelışmesi üzerıne kafa yor-
mayan, rating uğruna bunlara her
türlü prımı verenler son dakikada
uyanıverdiler ve bağırmaya baş-
ladılar: "Laiklik tehlikede..."
Tansu Çilter'e, Mesırt Yılmaz'a
ılkesiz desteklersağlayanlar. bu li-
derlerin ezan, Kuran edebiyatına
hiç tepki göstermediler. Bu partı-
lenn Güneydoğu'dakı yangının
üzerine benzin dökmeleri, bu ar-
kadaşlanmızı hiç rahatsız etmedi.
Yerlerde sürüklenen "Cumartesı
Anneleri" onlann yüreğini yakma-
dı. Her gün 30 gencın yaşamını yi-
tirdiği ülkede bunlar paralarına pa-
ra kattılar. inanılmaz bir lüks için-
de yaşamaktan utanmadılar.
RP, batan Türkiye'nin yükselen
gücü. Türkiye battıkça siyasal is-
lam yükseliyor. Türkiye'de halk
baskı altına alındıkça, devlet acı-
masızca her özgürlük isteğinın
uzerınesaldırdıkça, insanlarçare-
sizlik içinde RP'ye sarılıyorlar.
Basın, bunlara karşı çıkıyor mu?
Gazeteciler, mesleğin onurunu
korumak ıçın ne yapıyorlar?
Örneğin iki basın tekeli araların-
da anlaştılar ve diğer bütün basın
kuruluşlannı yok edebılecek karar-
lar aldılar. Buna onurlu (!) kalem-
lerimiz ne ölçüde tepki gösterdi-
ler?
Erbakan, öfke içinde basın te-
kellerine çatarken somut bir du-
rumdan yola çıkıyor. Erbakan'a ve
onun İslamcı siyasi çizgisine ömür
boyu karşı çıkan bır gazeteci ola-
rak şaşırmıyorum. Ne diyor Erba-
kan;' "Bunlann kredılerini kestin
mi değişivehrler ve uysallaşırlar",
"İki basın tekelı anlaştt, dığerga-
zetelen yok etmek istiyortar"...
Siyasi İslam ve RP, Türkiye için
bir çıkış yolu değil. Bunu süreç
içinde görecegız. Tarıhın küflenmiş
sayfalarına dönerek bır başarı el-
de etmek mümkün olmayacak.
RÇ balonu, çok uzun olmayan bir
süreç içinde sonecek. Ama Tür-
kiye'nin gericiliğe mahkûm olmak-
tan kurtulması için hâlâ çok emek
gerekiyor.
Bu konuda en çok basın emek-
çilenne görev düşüyor. Halka ger-
çeği ulaştırmak dünyanın en zor
işlerinden birisı. Onurlu basın üze-
rine cilalıyazılaryazmakyerine, "yıl-
lardırkime hizmet ediyoruz" diye
düşünsek daha tyı olacak.
POLTIİKA GÜNLUGU
HİKV1ET ÇETİIVKAYA
Rantiye...
Bizim gazetelere şaşıyorum...
Sanki. •şeriatın ayak sesleri'ni yeni duymaya baş-
ladı bizım meslektaşlarımız. Sanki. daha önceleri '^e-
riatınayaksesleri'duyulmuyordu. karayobaz çetele-
ri ellerinde 'pompalı av tüfekleri'yle Istanbul'un va-
roşlarında gövde gösterisı yapmıyorlardı. Sanki, da-
ha önceleri Afganistan, Cezayir, Iran ve Suudi Ara-
bistan'dan VfA)a/rna//'şerıatçılarGazi Mahallesi'nde,
Ümraniye'de cami cami, ev ev dolaşmıyorlardı.
Hepinize günaydın, Erbakan Hoca'nın deyişiyle
de sabah şeriflerinız hayır/ı olsun!..
REFAHYOL güvenoyunu aldı ve Necmettin Erba-
kan ile Tansu Çiller derin bir oh çekti. Sapına kadar
Atatürkçü Paşamız, DYP KiNs Milletvekili Doğan Gü-
reş ise oylamaya katılmayıp, Armutalan'da olup bi-
tenleri izledi.
Zaten Atatürkçülüğe de bu yakışırdı.
ANAP'tan Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu, Ali
Coşkun ve Korkut Özal'ın oylama bitip, REFAH-
YOL'un güvenoyu almasından sonra, genel kurula gi-
rip 'retVermelerine ne denir? Bağlı oldukları tarikat-
ların siyasal yaşamda ne denli güçlü olduğunu gös-
terir...
Necip milletimize REFAHYOL hayırlı, uğurlu olsun;
bizim laik, demokratik basınımız da hacıyla bacıyı ar-
tık yüreklerinin münasip bir yerine koysun.
Koyarken de şöyle düşünsünler:
"Bu işte bizim hiç günahımızyok mu?"
Kımi 'kalemler', k/mi 'köşe dönücü' eski yağdan-
lıklar, bilumum takkesız liboşlar, dönek Marksistler, ikin-
ci cumhuriyetçi maskaralar, soytarılar "Bizneleryap-
tık" diyerek eski defterleri karıştırsınlar, eğer zaman
bulabilirlerse...
Ama hiç sanmıyoruz, tümü de bir V dönüşü ya-
pacaklar, Erbakan Hoca'nın önünde diz çöküp yal-
varacaklar:
"Aman Hocam bizyaptık senyapma, patronumu-
zun saygı ve sevgilerini getirdik, size olan güven ve
bağlılığmı iletmek istedik...''
Bu mücadelede topu topu iki elin parmağı kadar
kalacağız; dönek Marksistler, takkeli ve takkesiz li-
boşlarla kavgayı sürdüreceğiz...
Eh. bu arada Hoca'nın 'adil düzen'\ni de görece-
ğiz... • .
Hayır hayır görmeyeceğiz...
Çünkü takkesiz liboşlar şimdiden kıvırtmaya baş-
ladılar bile...
Diyorlar ki:
"RP tek başına iktidara gelmedi..."
• • •
Erbakan Hoca diyor ki:
"Basın davalan birayda sonuçlanacak?"
Acabaalacak-verecek, çek-senet, cinayet, boşan-
ma vb. davaları kaç ayda sonuçlanacak?
Hoca bu konuda bir şey söylemiyor...
Erbakan, basını susturmak için kollan sıvamış, şim-
dil/k gözdağı veriyor...
Şu promosyon işine, gazete ve dergi dağıtımında-
ki 'tröstleşmeye' REFAHYOL nasıl engel olacak?
Hocamıza dokunmuyorlar, o ne yaparsa ses çıkar-
mıyorlarsa patronların başlarına bir şey gelmez...
O zaman ne yapmah?
Kimi gazetelerin yaptığı gibi Hoca'ya sıcak yaklaş-
malı...
Bu işi en iyi Akşam gazetesi yapıyor...
Vatanı bile 'önce vatan' diyerek sarıp sarmalayıp
sattıklarına göre bu pazarlamacılıkta şimdilik ilk sıra-
dalar...
Eh, bravo doğrusu!
Geç kalanlar 'hapı yuttu' demektir...
Bakalım önümüzdeki günler neler olacak ve bizim
laik demokratik cumhuriyeti savunan gazetelerimiz na-
sıl bir tavır sergileyecek?..
Ben çok merak ediyorum!
• • •
Şeriatçı gazetelerin dünkü başlıklarına baktınız mı?
İşte bir tanesi:
"Egemenlik Oylaması!.."
Neden egemenlik oylarnasıymış, okuyalım:
"Bugünkü güvenoylaması; hayali ihracatçılar ve
gecelık faizlerle palazlanan rantiye çevreleri ile dev-
letbankalannı hortumlayan medya ağalannın egemen-
liğine son verip, millet egemenliğini yeniden tesis
etme egemenliğini tanıyor..."
Yandı gülüm keten helvam!..
Tansu Bacı Emlak Bankası'yla Halk Bankası'nı kap-
mış, Hacı Erbakan Ziraat Bankası'yla Vakıfbank'ı al-
mış...
Sonra ne olmuş?
Devlet bankalarını hortumlayan medya ağalannın,
rantiyecilerin egemenliğine son verilecekmiş!..
Bu milletin yüzde 9O'ı gerçekten Aziz Nesin usta-
nın söylediği gibi aptal mı? Bu milletin yüzde 90ı ger-
çekten, kavşaklarda yeşil ışık yandtktan 15 saniye son-
ra mı geçiyor?
Şimdilik yorum yok!
fzleyeceğiz!..
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet Cetinkaya <<< Planet.com. TR
Atatürk düşmam
öğretmene soruşturma
UFl K TEKtN
ADANA - Adana Sabancı
Anadolu Tekstıl Meslek Lı-
sesi öğretmeni Müslüm >ün-
men. "Atatürk"a hakaret et-
tiği" gerekçesıv le şikavet edı-
lınee hakkında dava açıldı.
•'.Atatürk'ün Yunanlı olduğu-
nu" sövlediği ve kız öğren-
cileri "nı'kâh düşer" diyerek
el sıkışmamalannı telkin et-
tiği savlanan din dersi öğret-
meni Yurtmen. "Çekememez-
lik nedeniyle şikavet edildiği-
ni" söyledi.
Kent merkezindekı Saban-
cı Lisesf nde Din Kültürü ve
Ahlak Bilgisi öğretmeni olj-
rak görev vapan Müslüm
Yurtmen. Mılli Gazete ve Za-
man Gazetesi'ndedegünde-
megetirilen bir tartışma ne-
denı\leşikavetedildi. Dinci
gazetelerde "türbanlıöğren-
ciyetükürüldü''' başlıgıv la da
dıle getirilen haberlerin ar-
dından bir öğrenci velisinın
>aptığı ^ikâvetten sonra Mil-
lı Eğilinı Müdürlüğü hareke-
te geçtı. İki rnüfcttisin yaptı-
ğı soruşturma sonunda suç-
lu görülen öğretmen Müslüm
Yurtmen hakkında önce 65"
savılı Devlet Memurları Ka-
nunıfna göre işlem vapıldı
vebirgünaylıktankesmece-
zası uvgulandı. Müfettişle-
aynca Adana Valiliği'ne ılet-
tikleri soruşturma raporuylj
ılgılı olarak suç duyurusun-
da da bulundular.
"Sİzelıikâh düşerJ
Bir öğrenci velisininresmi
şıkâyetine göre öğretmen
Müslüm Yurtmen'la ilgili sav-
lar şöv le:
"Atatürk benim atam de-
ğil. Atatürk Yunanlıdır. Be-
nim kökenim Göktürklerden
gelivor. Artık votişkinsini/.
başörnjsü takın. Sizlere ni-
kâh düşer.erkekterletokalaş-
mavın. «ünahtır. Ölü>e savgı
duruşunda bulunulmaz. \an-
lışbu. Olsa olsa fatiha okunur,
dijen bir ögretmenin bulun-
masından esef duvuvorum.
Buokıj/dan gönderilmesi için
Suç duyurusu üzerine so-
ruşturma yapan Adana Cum-
huriyet Savcısı Mehmet Ali
K'utça, 58! 6 savılı Atatürk
Alevhinde İşlenen Suçlarla
İlgili Yasa'va dayanarak da-
va açtı. Gelecek hafta başın-
da 6. Aslıye Ceza Mahkeme-
sı'nde 3 yıla kadara hapis ce-
îası istemiyle vargılanacak
olan Din Dersı öğretmeni
Müslüm Yurtmen, C'umhu-
nyet'in sorıılan üzerine "Ben
10 kasımda Atatürk \e laik-
liği anlatmış kişivim. Dindar
- dinsiz av nmı japmam. Ben
kendim kadııılarla tokalaşno-
rum. Çekememezlik jü/ün-
den şikavet edildim" dedi