Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-9 TEMMUZ 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yazar Kutlu Adalı'nın öldürülmesini Türk İntikam Tugayı adlı gerici örgüt üstlendi
Bir gazeteci daha susturuldııREŞATAKAR
' LEFKOŞA - KKTC'de, Yenidüzen ga-
zetesi köşe yazan Kutlu Adalı'nın öldü-
rülmesini Türk Intikam Tugayı (TlT) adlı
1
örgüt üstlendi. Bugün toprağa veriiecek
• Ada Iı 'nın cenaze töreni boyunca KKTC 'de
hayat duracak. Demokratıİc kitle örgütleri-
nıncîna>eti protesto amacıylaaldıklarıge-
nel gre\ karan nedeniv le dev letdairelerin-
de. JClT'lerde. otelierde, lımaniarda üç sa-
at sürejle ışler duracak. Cinayelin siyasi
olabileceğine dikkat çeken bazı demekler.
halkı provokasyonlara karşı uyardılar.
KKTC. son bır haftada işlenen cinayet
olaylan ile sarsıldı. Geçen hafta ıçerisinde
73 yaşındaki birkadının emekli maaşı uğ-
runa bıçakla öldürülmesi. daha sonra bir
,başka yaşlı kadının satırla saldınya uğra-
ması kamuoyunda tamşılırken bu kez Ye-
nidüzen gazetesi yazan Kutlu Adaiı'nın
cumartesı akşamı evinin önünde otomatik
bir silahla öldürülmesi adada tansiyonun
' iyice yükselmesıne yol açtı.
tstifa eden koalis>on hükümetinin sol
kanadını teşkil eden Cumhuriyetçi Türk
Partisi'nin >ayın organı Yenidüzen gazete-
Yenidüzen • Cinayeti en etkili şekilde kınamak ve protesto etmek
amacıyla dün bir toplantı yapan demokratik kitle
örgütleri, bugün saat 11.00 ile 14.00 arasında genel grev
karan aldılar. Grev nedeniyle devlet dairelerinde,
KİT'lerde, otelierde, limanlarda üç saat süreyle işler
duracak. Kitle örgütleri. grevle birlikte KKTC'de korku
ve panik yaratmaya çalışan yeraltı örgütlerine de kararlılık
mesajı vereceklerini belirttiler.
sinde "Kıbrıs Notlan" adı altında yazılar
vazan Kutlu Adah"nın öldürülmesini. Türk
İntikam Tugayı adlı örgüt üstlendi.
Cumhuriyetçi Türk Partisı (CTP) Genel
Sekreten Ferdi Sabit Sayar. "Kutlu Adata,
Kıbns sorunu için federasyonu öneriyordu.
Adalı'nın demokrat kişiiiği, onun kimJcr
tarafından öldürüldüğünü de gösteriyor.
Suikash. gerici, faşist bir örgüt olan TİT
üstfcndrdedi.
Adalının öldürülmesi. siyasi partiler,
kurum ve kuruluşlar tarafından sert tep-
kiyle karşılanırken cinayetin işlendiği gü-
nün sabahı tstanbul'a giden Adalı'nın eşi
şair Ükay Adalı da önceki akşam Kıbns'a
döndü. Adalı'nın cenazesi bugün saat
09.30'da çalıştığı Yenidüzen Gazetesi'nde
düzenlenecek törenden sonra Lefkoşa'da-
ki Selimiye Camii'nde kılınacak öğle na-
mazı sonrasında toprağa \erilecek. Cina-
yeti en etkili şekilde kınamak ve protesto
etmek amacıv la dün bir toplantı yapan de-
mokratik kitle örgütleri. bugün saat 11.00
ile 14.00 arasında genel grev karan aldılar.
Grev nedeniyle devlet dairelerinde.
KİT'lerde. otelierde. limanlarda üç saat sü-
reyfe işler duracak. Kitle örgütleri. grevle
birlikte KKTC'de korku ve panik yaratma-
ya çalışan yeraltı örgütlerine de kararlılık
mesajı vereceklerini belirttiler.
Adalı'nın yıllardan berı yazarlık yaptı-
ğı Yenidüzen gazetesi dün logosunu siyah
yayımlayarak "Susmayacağız" başlığı at-
tı. Gazete. Lefkoşa Devlet Hastanesi'nin
otopsi raporunu verdiğini. ancak polisin
bulunan mermilerın cınsi ve kullanılan oto-
matik tüfek hakkında hiçbir açıklama yap-
madığını bildirdi.
Bu durumu kuşkuyla karşılayan gazete.
cinayeti işleyenlerin koyu renk Murat mar-
ka araba kullandıklarını. ancak görgü ta-
nıklannın plakayı tespit edemediklerinı
yazdı.
Kıbrıs Türk Mücahitler Derneği. Gü-
venlik Kuvvetleri Komutanlığı Emekli Su-
baylar Derneğı ile Şehıt Aılelen ve Malul
Gaziler Derneği tarafından yapılan yazılı
açıklamada. Kutlu Adalı'nın öldürülme-
sinden büyük üzüntü duyulduğu belirtile-
rek "Cinayetin kim veya kimler tarafından
ve hangi maksatla gerçekleştirildiğinin en
kısa zamanda tespiti büyük önem taşımak-
tadır"denildi.
Olayın. bazı kesimlerce ifade edildiği
gibı. siyasi bir cinayetse. "toplumca bü-
yük bir tehlikeyle karşı karşıya bulunuidu-
ğuna" dikkat çekılen açıklamada. şunlar
kaydedildi: "Bir siiredir devam etmekte
olan düşünce a> nlıklannı zıtlaşmalara, ger-
ginlikleri arttırarak tırmanma ve çanşma
boyutuna taşımaya yönelik tahriklerin pro-
vokatif niteliklcrine dikkatteri bir kez da-
ha çekmek isteriz.
Kutlu Adalı cinayetiyle toplum daha da
provokasvonlara açık hale getirilmiştir.
Toplumumuzu iç silahlı çahşmaya sürükle-
yerek terör ortamına itnıek isteyenlerin
şimdi de siyasi yelpazede merhum Kutlu
Adalı'nın karşısında veralan başka birşah-
siyeti hedefalmava yönelebileceklerini dik-
kate alarak. gerek kişi ve kuruluşlar olarak
gerekse güvenlik güçleri olarak dikkatii ve
manıkolmak durumundav ız. 1 üm kesim-
leri ve halkımı/ı provokasvonlara kapılma-
maya ve sağduvuva davet ederiz."
Yıpranma tazminatı için dava açtı
Çelik işçisinden
emeklilik davası
• Isdemir, Kardemir, Sıvas Demir-Çelik ve
'.Seydişehir Alüminyum îşletmeleri'nde
-çalışan yaklaşık 30 bin işçi, yıpranma
'tazminatj almak için hukuki mücadele
başlattı. Özçelik-lş Sendikası'na üye işçiler,
-ağır ve yıpratıcı görevlerde geçen sigortalılık
:süresine, fiili hizmet süresi zammı isteğiyle
dava açtılar.
sit, bo>a işleriyle gaz maske-
si ile çalışmayı gerektiren
başka işlerde geçen hizmet-
lerinefiilihizmetsüresi zam-
mı ektenecegûiin*" öngörül-
mesi üzerine açılan davada,
bu kapsama giren sigortalı-
lann sigortalılık sürelerine.
bu sürelennın her tam yılı
için (365 gün) 90 gün (1 4
oranında) itibari hizmet yılı
eklenmesi gerektigi ileri sü-
rüldü.
Ilk duruşma 23
temmuzda
GUNEŞ GÜRSON
ANKARA- tsdemir (İs-
kenderun Demir Çelik Fab-
rikalan Müdürlüğü). Karde-
mir (Karabük Demir-Çelik
Sanayi ve Ticaret A.Ş.). Sı-
vas Demir-Çelik lşletmele-
"ri A.Ş. ve Etibank Alümin-
yum İşletmeleri'nde(Seydi-
şehir) çalışan yaklaşık 30
bin işçi. yıpranma tazmina-
tı uygulamasından yararlan-
mak için hukuki mücadele
başlattı. Davanın kazanıl-
,ji)ası durumunda, bu ışyer-
lerinde çalışan işçilenn yak-
laşık 5 yıl önce emekli ola-
bilecekleri bildirildi.
Pilot dava açıldı
Özçelik-lş Sendikası'na
üye 6 işçi adına, ağır ve yıp-
ratıcı görevlerde geçen si-
gortalılık süresine fiili hiz-
met süresi zammı uygulan-
ması isteğiyle pilot dava
açıldı.
Iskenderun Dörtyol Iş
Mahkemesi'nde açılan da-
Sada. işçilenn agır ve yıpra-
jıcı görevlerde geçen sigor-
talılık süresine. fiili hizmet
süresi zammı eklenmesi is-
tendi.
; 506 sayılı Sosv al Sigorta-
jar Kurûmu (SSK) Vasa-
sı'na eklenen bir hükümle.
"çelik, demir ve tunç döküm
işleri ik fabrika. atöKe. ha-
vuz ve depolania çalışanla-
nn zehiril, boğucu, j akıcı, a-
Pılot davalan açan avukat
Sevinç Kavabaşı. bu tazmi-
natın ödenmesi durumunda
işçilenn 5-6 yıl erken emek-
li olabileceklerini belirterek.
23 temmuz tarihinde ilk du-
ruşmanın yapılacağını söy-
ledi.
Özçelik-lş Sendikası da.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı'na başvurarak,
memur ve mühendislerin bu
haktan yararlandıklanna
dikkat çekerek. işçilenn de
itibari hizmet sürelerinden
yararlandınlmasını istedi.
Sendikanın başvurusun-
da. avnı işyerinde aynı ko-
şullarda çalışan Emekli San-
dığı'na tabi personele tanı-
nan yıpranma hakkından, iş-
çilerin faydalandınlmama-
sının "hakkaniyet ölçüleri-
ne ve anayasanın eşitlik il-
kesine a>kırı olduğu" belir-
tildi.
Hemofili hastası olan 3 çocuğunun tedavisi için 18 milyar lira gerekiyor
'Tekçarenı çocuğumu sotmak'
DEVRİM SE\İMAY
Alibeyköy'ün sırtların-
daki gecekondulann ara-
sında kalmış dar ve taşlt
yolun sonunda evin koku-
su burnunuza gelmeye baş-
lıyor. Havasız, ışıksız ve
mutsuz bir ev burası. Kol-
tuğun üzerinde başını ya-
nına düşürüp duran Fer-
hat'ın üzerinde kalın bir
battaniyeduruyor. Belli sı-
kılmış. terlemiş. 8 yıllık
küçücük vücudu ağndan
çoktan yorulmuş öylece
karşıya bakıyor. Karşısında
bir şey olduğundan değii.
bakacak başka bir yeri ol-
madığından. Pencere uzak,
sokak uzak. çocuklar; so-
kakta oynayan çocuklar,
hele de sokakta oynamak
çok uzak ona.
Fırat abisine göre biraz
daha şanslı. Evin içerisin-
de de olsa yürüyebiliyor.
oynayabiliyor. Tabii yere
düşmezse. Herhangi bir ye-
re çarptığında hemen iç ka-
nama meydana geliyor. Arkasından
da şişlik ve morluk. Ferhat'ın da 3
buçuk vaşında olduğu zamanlarda
böyle 'hafir geçiyonnuş hastalığı.
Ta ki 4 ay önceki iç kanamaya kadar.
O iç kanamadan sonra bacağı kü-
çük bir kavun gibi şişen Ferhat. bat-
taniyenin altında kıvıl kıvıl oynattı-
ğı bacağının ağnsından artık dura-
maz hale geldiginde ağlamaya baş-
lıyor. O ağladıkça annesi ağlıyor.
Her iki çocuğu da küçücük bir
odaya hapseden hemofiliden kurtul-
manın bedelı, 18 milyar lira. Baba
Hüseyin Ak ise "Benim 18 mil>o-
num bile yok ki..." diyor.
Erzurum'un Çukurçeşmesi'nde
hamallık yapan 42 yaşındaki Hüse-
yin'in. evde bırakıp geldiği daha 4
çocuğu var. Hüseyin. oğullan Fer-
hat'ı. Fırat'ı. Ferit'i veeşi Gülseher'i
yanına alıp derdine çare bulmak için
yaklaşık 15 gün önce gelmiş Istan-
bul'a. Hemen, "Her derdine çare
arayan, İstanbul'a mı gelecek karde-
şim" diye söylenenleri hatta "VTze
Ak ailesine bir yardım eli uzatmak istcvenler için bazı bankalarda açılan hesap numaralan şöyle: Pamukbank:
01314594-Türkive İş Bankası: 930130000-1341143-Yapı ve Kredi Bankası: 0148995U-Akbank: ÂOO/0018728/016-
ZiraatBankası.İ239000300030096963 (Fotograf: UĞURGÜNYÜZ)
kovmalı bu şehrin girişine" diyenle-
ri duymak hiç zor degil. Ancak bu
•kentuzmanlan'nın korkmasına hiç
gerek yok. Hüseyin Ak. çaresini
çoktan bulmuş. Aklına gelen çareyi
uygulayıp hemen gidecek bu şehir-
den. Üstelikte Içişleri Bakanlığı'nın
ve Erzurum Vali Yardımcısı'nın
kendisine önerdiği gibi kapı kapı di-
lencilik yaparak değil. Kendi eme-
ği. sadece onun olan bir şeyi satıp gi-
decek Istanbul'dan. Gözünün bebe-
ği 3 buçuk yaşındaki Ferit'ini sata-
cakHüse>in.
"Biliyorum" diyor Hüseyin içini
çekerek "Benim çocuğum 18 mihar
etnıez. bilhorum, ama satacak baş-
ka bir şeyim \ok." Du>duğunuz bu
sözlen akhnız almayıp anadır dive
Gülseher'e bakmanız fayda etmiyor.
Oda başını önüneeğipavnısını söy-
lüyor: "Hiç değilse iki çocuğumuz
yaşar, Feridimiz de iyi bir ailede bü-
yür."
Gülseher'in söylemek istediği
belki daha çok sözü var. ama hem
Türkçeyi çok iyi bilmiyor hem de
gözlerinden dolup taşan yaşlar izin
vermiyor konuşmasına. Bu sefer
Hüseyin isyan etmeye başlıyor:
"Televiz>onda seyredivoruz. Me-
sut Yılmaz'ın oglunun gözünün içi-
ne birşey baonca Vlmanvalam Ame-
rikalara götürdüler. Bize kurşun gel-
se kimsenin kılı kıpırdamıvor. Ken-
di halkına düşman olmuş bu insan-
lar. Aslında benim en büv ük düşma-
nım Allah. Nivc vapü bize bunu? Ma-
dem vapü. niye şimdi vardım etmi-
yor?"
Bütün gün iki çocuğunun peşin-
den. yere mi düştü. kanama mı oldu
diye Gülseher'in vemek bile yapa-
madığını. öbür çocuklarla ilgilene-
mediğini anlatan Hüseyin. birden
"Ben mi öldürev im bunlan bilmiyo-
rum ki" diye sö> leniverıyor.
Bunalmış, vorulmuş ama yılma-
mış Hüseyin. Istanbul'da kaldığı ka-
yınvalidesinin evini bir üs gibi kul-
[anıyor. Bütün partılere. gazetelere.
televizyonlara gidip derdini anlatı-
yor. Erzurum, Ankara ve tstanbul'da
dolaşmadığı hastane kalmamış. Şu
anda elde ettigi tek şey ise "Yardım
toplama izin belgesi."
Içişlen Bakanlığı'ndan 23 mayıs-
ta aldığı bu belgeye hiç tennezzül bi-
le etmeyen Ak, "Beni dilendirmek
istivorlar. Kim dilenerek 18 milyar
toplamış da ben topla>ayım? Hem
nive bana dilen divorlar da yardım
etmivorlar?" dive soruvor.
Hüse>in ve Gülseher Ak'ın son
çareleri, oğullan Ferit'i satmak. A-
ma belki birileri bizi duyarda üç og-
lumuzu birden bize bağışlar diye u-
mut beslemekten de kendilerini alı-
koyamıvorlar. Ancak Ferhat'ın ve
Fırat'ın bekleyecek, umut besleye-
cek halleri yok. Umut nedir onu bi-
le bilmiyorlar. Bıldikleri tek şey. ba-
caklarındaki hiç bitme>en ağn yü-
zünden oyuno\nayamadıklan. Ferit
ise abisı ve ikız kardeşi için son u-
mut olduğundan. belki de yakın bir
zamanda satılacağından habersiz.
ortalarda güliip oynuvor.
DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak
'Asgari ücret 20 ınflyon olmah
9
Haber Merkezi - DİSK
Genel Başkanı Rıdvan Bu-
dak, "Asgari ücretin vergi dı-
şı tutulması \etmcz. Bu ra-
kam en az 20 milvon lira ol-
malıdır" derken. Türkiye
Kamu-Sen Genel Başkanı
Resul .\kay, "Memuru enf-
Jasvona ezdirmejeceğiz" di-
^en REFAHYOL hüküme-
tinin sözünütutabilmesi için
kamu çalışanlarına yapıla-
cak zammın asgari yüzde
,100 olması serektiğini kav -
tietti.
; Türkiye Kamu-Sen Genel
Başkanı Akay. Anka Ajan-
kı'na verdiği demeçte. yüz-
de 100 oranının altında va-
pılacak zammı değerlendi-
rirken "Bu oranın altındaki
eam, REFAHAOL hüküme-
tinin bindiği dalı baltalama-
sı anlamına gelecektir"1
dive
konuştu.
; DİSK Genel Başkanı
Rıdvan Budak. Anadolu
. Ajansı'na verdiği demeçte.
asgari ücretin vergi dışı bı-
rakılmasıyla dev letin yakla-
şık90rrilvon lirayı aşan ver-
gi ka\bına ugrayacağmı
açıkladı.
Teşhir eylemi
DİSK Genel Başkanı Bu-
dak. şunlan sövledi: "Hü-
kümet. bu açığı kapatmak
için öncelikle adaietli vergi
reformunu uygulamava al-
malıdır. Öncelikle rantı ver-
gilendirmeli, kavıt dışı eko-
nomiyi kavıt içine çekerek
vcni kavnaklaroluşturmalı-
dır İşçiden,çiftçiden,işada-
mından. herkesten kazancı
oranında vergi alınmalıdır.
Bu ülkeyi selamete çıkarma-
nın yolu da budur.
Hükümet yeni dönemde
sadece kaçak ürvrimi ve ka-
çak işçi çalıştırmayı önleye-
bilse diıhi. önemli miktarlar-
da kaynağa kav uşacaktır.
Üretim ve yatınm dışında
vergi muafiveti kakiırılmalı.
Hayırişleri,sosyal yatınmlar
gibi harcamalara uygulanan
vergi muafiveti suiisrimaile-
re neden oluyor ve vergi kay-
bı oluşturuyor."
Kaçak işçi çalıştıran fir-
malara yönelik önümüzdeki
günlerde bir eylem hazırlı-
ğmda olduklannı açıklayan
Budak. bu işverlerinin
önünde "teşhir eylemi" ya-
pacaklannı sövledi.
Budak. kaçak çalışanın
kayıtlı çalışana oranının
yüzde 200 fazla olduğuna
dikkat çekerek "Kaçak işçi
çauştıranlar. aynı zamanda
kaçak üretim yapan firma-
lardır.
SSK'de aylık
zammı korkusu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-REFAHYOL hü-
kümetinin rnemur maaşla-
nna yapacağı ücret zam-
mınm işçi emeklilerinin
ayhğına da uygulanması
duramunda,
1
Sosyal Sigor-
talar Kurumu"na (SSK) 23
trilyon lirahk ek yük gele-
cegi bildirildi.
Kurum, işçi emeklileri-
ne. memur maaşlanna ya-
pılması öngörülen yüzde
45 dolayındaki zammı ve-
rebilmek için Hazine'den
kaynak isteyecek. SSK'nin
yaptıgı hesaplamalara gö-
re ayhklara yapılacak orta-
lama yüzde 45 oranındaki
zam, en düşük SSKaylıgı-
na 2 milyon 463 bin 530 li-
rahk: tavan aylıklannda da
4 mifyon 635 bin 70 liralık
artış sağlayacak.
SSK'nin. 1996bötçesin-
de ayrılan 158 trilyon lira
tutanndaki odenek doğnıl-
tusunda, yüzde 30 oranm-
da ücret zammı verilmesi-
ne göre hazirhk yaptığı ve
maaş ödemelcri için 21
trilyon lira ayırdığı öğre-
nildi.
Kurumun, yüzde 45 ora-
nındaki artışın. yılm ikinci
yansında getireceği 50 tril-
yon lira tutanndaki toplam
gereksinimi karşılamak
için Hazine'den 23 trilyon
lira tutannda ek odenek is-
teminde bulunması gerek-
tigi hesaplandı.
Dev letin buralardan
önemli kav ıpları vardır.
DİSK olarak bu firmalara
yönelik eylem hazırtığında-
v ız. Çalışmalanmızı kısa sü-
rede bitirip önümüzdeki
günlerde fiili olarak uygula-
mava geçeceğiz" di>e konuş-
tu.
"Teşhir eylemi"ni geçen
yıl bir iki firmada yaptıkla-
nnı ve başanya ulaştıklannı
ifade eden Budak. bu yıl bu-
nu kaçak işçi çalıştıran tüm
firmalann önünde yapacak-
larını kavdetti.
GönüUü üye ka> ıtları
Budak, Avrupa ülkelerin-
de çalışan Türk işçilerini.
DİSK bünyesine katacakla-
nnı bildirerek konuya iliş-
kin şu açıklamayı vaptı:
"Avrupa'da Türk işçilerinin
yoğun olduğu Almanva.
Hollanda. Belçika gibi ülke-
lerde DİSK bürolan açaca-
ğuveburalardan "DİSK gö-
nüllü üye' kayıtlan vapaca-
ğız.
Avmpa'daçalışma havarı-
nın şu süreçte en büvük so-
runu işsizlik. Bu sorun Türk
işçilerini de etkiliyor.
Bu ülkelerde yaşayan va-
tandaşlanmızm sorunlarını
çözme>e\önelik, çalıştığı ül-
kenin işçi konfederasyonla-
ny la görüşmeler > apacağE."
Av rupa cia çalışan Türk iş-
çilerinin üyeliğınin bir yıl
içinde 100 bine ulaşacağını
ifade eden Budak, bu katı-
hmlarla DlSK'in daha da
güçleneceğini sövledi.
Cezaevlerinde
ölümlerbekleniyorANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Eski
Adalet Bakanı Mehmet Ağar'ın 6 mayıs
genelgesine karşı. toplam 2 bin 500 siyasi
ve hükümlünün başlattığı açlık grevleri ve
ölüm orucunda 51. güne girildi. Türkiye
genelinde 156 kişinin ölüm orucunda
olduğu ve evlemcilerin durumunun kötü-
leştiği. her an ölüm haberleri alınabilece-
ği bildirildi.
Adalet Bakanı Şevket Kazan. direnişçi-
lerin koşul olarak ileri sür-
dükleri istemlerin kabul
edilemez olduğunu belir-
terek "En kısa zamanda
mahallinde gerekli incele-
meleri yapıp. hükümlü ve
rurukJulann temsikileriv-
legörüştükten sonra bu an-
lamsız direnişe artık son
vermelerini isteveceğim"
diye konuştu.
Kazan, Türkiye genelin-
de toplam 33 ayrı ceza-
evinde devam eden açlık
grevleri ve ölüm orucu-
nun. ölüme yol açmadan
sona erdirilmesi ve soruna çözüm buluna-
bilmesi için dün Ceza ve Tevkifevleri Ge-
nel Müdürü Cemal Sahir Gürçay ile genel
müdürlük tetkik hâkimleriyle birlikte top-
lantı yaptı. Kazan, öğleden önce yapılan
ve yaklaşık 3 saat süren toplantıdan sonra
yaptığı açıklamada, "Direnişçileri çok ya-
kından takip edi>oruz" dedi.
Adalet Bakanlığı'nın bütün adalet ku-
rumlanna ve bu kurumlar vasıtasıyla hal-
ka en iyi hizmeti vermenin gavreti içinde
olduğunu kavdeden Kazan. şunlan sö>le-
di: "Adliyelerde davalan görülenlerde, bu
davalardan dolavı cezaevlerinde tutuklu
bulunanlar da vatandaşımızdır. Bu anlayış
• Adalet Bakanı
Şevket Kazan,
direnişçilerin koşui
olarak ileri
sürdükleri
istemlerin kabul
edilemez olduğunu
söyledi. Kazan
"Direnişçileri çok
yakmdan takip
ediyoruz" dedi.
çerçevesinde tarafımdan duruma el konul-
muş. olavdan şikâvetçi aile temsilcileri ile
ÇHD ve İHD temsilcileriyle görüştük. ge-
nelgeleri inceledik. Daha sonra da Ankara,
İstanbul. İzmir. Divarbakır ve Eskişehir
başsavcılarını bakanlığıma davet edip. hep
birlikte sorunu tartıştık. Yaptığımızdunım
değerlendirmesinde, bazı cezaev lerimizin
fiziki vetersizliğine ilaveten, kapasitesi üs-
tünde tutuklu ve hükümlü barındırma zo-
runda kalınnıasmın. hizmet-
te bazı aksamalann meydana
gelmesine neden olduğunu
saptadık. Ancak direniş hare-
ketinin yapıldığı cezaevlerin-
de bu yetersizlik söz konusu
değildir. Bu verierdeki tüm tu-
tuklu ve hükümlülere günde
üç öğün vemek verilmekte,
sağlık kontrolleri için devam-
iı doktor bulundurulmakta-
dır. \e var ki dışandaki ör-
gütsel faalivetlerini içeride de
devam ettiren bu tutuklu ve
hükümlüler verilen \emekle-
rive doktor kontrolünü kabul
etmemektedirler."
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri
Genel Müdürlüğü'nde üstdüzey biryetki-
li de cezaevlerinde halen devam etmekte
olan açlık grev leri ve ölüm orucunun, ille-
gal örgütlerin sık sık başv urdukları eylem
rürleri olduğunu söyledi.
Bu tür direnişlerin. yasadışı örgütlerin
uzun vadeli amaçlarının bırer makyajı ol-
duğunu öne süren aynı \etkili. "Bizyıllar-
dır bu tür eylemlerle yaşı>oruz. Bu eylem-
ler aslında. cezaev lerinin altyapı vctersizli-
ğinden, iaşe bedellerinin azlığından ve di-
ğer sosyal sorunlardan kaynaklanıyor" di-
ye konuştu.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
EtyenMahçupyan'a Yanıt
Refah ve DYP'nin oluşturduğu koalisyonun kaderi,
dün akşamüstü belli oldu. Ama ben bu satııian kara-
larken durum tam anlamıyla netleşmemişti. Güvenoy-
laması sonucu ve olası gelişmelerin çözümlenmesini,
ileri bir tarihe bırakarak şımdi bir başka konuya eğil-
mek istiyorum.
Etyen Mahçupyan 16 Haziran 1996 tarihli Yeni Yüz-
yıl gazetesinin Perspektif bölümünde "Toktamış Ateş 'e
Bir Önerim Var..." başljklı bir yazı yayımladı. Konu;
Türkiye üniversite ve yüksekokullarında yasa gereği
okutulmakta olan "Atatürk llkeleh ve Inkılap Tarihi"üer-
si ve bu dersi veren öğretim üyeleriydi. Ve biraz eski-
lere dayanıyordu.
Bundan bir süre önce, bu dersi veren öğretim üye-
lerinden bazılannın katıldığı ve bu dersin nasıl okutul-
ması gerektiğinin tartışıldığı bir toplantıda, bu dersin
bir amacının olduğunu dile getirmiş ve bu dersin bu
amaç doğrultusunda verilmesi gerektiğini ileri sürmüş-
tüm.
O gün bu görüşüme itiraz etmeyen ve eleştirmeyen
kimi meslektaşlarımın, daha sonra benim olmadığım
bir toplantıda bu görüşümü eleştirdiğini öğrenince,
"Atatürk'ü Sevmek" başlıklı bir yazı kaleme almıştım.
Bu yazıma yanıt; eleştirdiğim meslektaşlarımdan
değil, "Uzun zamandır Cumhuriyet gazetesi okuma-
masına" karşın, "Herhalde şeytanın dürtmesiyle eline
geçen" bu gazeteyı okuyan Etyen Mahçupyan'dan
geldi.
"...Devrimcilik hiçbir zaman kolayiş olmarnıştır. Kar-
maşık, çok yönlü, çok kurcalandığında insanı şüphe-
ci bir tavra itecek olan gerçeklik karşısında; 'devrim-
ci,' bu gerçekliği kendi rızasıyla daraltır, seçtiği par-
çayı mukayesesiz bir şekilde önemser ve nihayet onu
hayati bır konu haline getirir...
... Gerçek devrimci doğal, hakiki ve naiftir. Gerçek
bir inanmışlığı yansıtır ve bu inanmışlık onu hem şüp-
heciliğin belirsizliğinden korurhem de biranlamda da-
ha açık ve objektif kılar.
Bu nedenle belki de birçok Kemalistin 'açık verme'
veya 'saflık' olarak niteleyebileceği bu değerlendirme-
yi Toktamış Ateş rahatlıkla yapabilmektedir. Işin ilgin-
ci Ateş, kendi muhakemesınde tamamen haklıdır.
... Bu nedenle, gerçekten de bu dersin 'Atatürk'ü
seven ve Türk devriminin ideolojisini benimseyenler-
ce' verilmesi gerekmektedir."
Mahçupyan'ın buraya kadar bir itirazı olmamasına,
benim de bir itirazım yok elbette. Fakat işin sonunda
yollarımız ayrılıyor:
"Ateş 'le anlaşamadığım sadece küçük birnokta var.
Ona göre bu özellıklere sahip olmayanlann bu derse
girmesi 'hem dersin amacıyla çelişir hem de akade-
mik ahlakla'... Bu dersin Ateş'in istediği şekliyle var-
lığı, ahlakı kendi hedefine göre tanımlayan bir siyasi
pozisyonu akademik ahlaktan üstün tutuyor.
Bu dersi ideolojik kalıbıyla sürdürmek ve de akade-
mik ahlaka uygun bir konumda tutmak istiyorsa, be-
nim Ateş 'e bir önerim olacak: Bu dersin seçmeli ha-
le gelmesine çalışsın..."
Sanıyorum "akademik ahlak"tar\ Mahçupyan'ın an-
ladığı ile benim anladığım epey fark/ı. Ancak bu sütu-
nun dar çerçevesi içinde "akademik ahlak" konusun-
da geniş tartışmalara girmemiz maalesef mümkün de-
ğil. Fakat şu kadarını söyleyeyim ki akademik yaşam
(en az okul düzeyinde) iki yönde yoğunlaşır. Bunlar-
dan biri "araştırma", öbürü "eğitim"d\r.
Öğretim üyesi "araştırma" alanında sonsuz bir bi-
çimde özgürdür ya da özgür olmalıdır. Bu, sadece
akademik ahlakın değil, aynı zamanda akademik man-
tığın gereğidir.
Fakat "eğitim" alanında öğretim üyesi, verdiği der-
sin amacıyla sınırlıdır. Sadece "Atatürk llkeleh ve in-
kılap Tarihi" dersinin değil; hangi düzeyde olursa ol-
sun, tüm eğitim kurumlarında okutulan tüm derslerin
bir "amacı" vardır.
Örneğın bir iktisat fakültesinde okutulan "Fiat Teori-
si" dersinde öğretim üyesi öğrencilerine piyasa eko-
nomisini öğretmek zorundadır. Bu dersi, "Tam reka-
betpiyasası diye bir şey yoktur, bunlarsaçma şeyler-
dir. Arz ve taleppalavradır" diye anlatamazsınız. Böy-
le biryaklaşım, akademik ahlakla bağdaşmaz. Eğerfi-
yat teorisinin gereksizliğine inanıyorsanız bu dersi üst-
lenmezsiniz.
"Felsefe Tarihi" dersinde, "Felsefenın tarihi önem-
li değildir, önemli olan kuantum fiziğidir" diye derse
başlar ve bunu akademik özgürlük adına savunursa-
nız, kargaları bile güldürürsünüz. (Bu cümlemı Devrim
Tarihi dersinde Osmanlı tarihi anlatanlara ıthaf ediyo-
rum...)
Ilkokulda "Yazı" dersinde, "Canım, güzel yazı yaz-
manın ne gereği var, önemli olan yazdığınızın okuna-
bilmesidir" diyemezsiniz. Eğer böyle düşünüyorsanız
o dersi vermezsiniz. Hele yazınız çirkinse hiç ortaya
çıkmazsınız. (Bu paragrafı da hergün 'Amerika 'yı keş-
feden', cumhuriyet tarihi 'cühelasına' ithafediyorum...)
Örnekleri çoğaltmak mümkün, amayerim yok. Mah-
çupyan bu dersi "akademik ahlaka uygun" bir konum-
da tutmak için "bu dersin seçmeli bir hale gelmesine
çalışmamı" öneriyor. Bu öneri her ders için geçerlidir
ve kendince haklı da olabilir.
Özgüıiüklerı sınırsız sanan. akademik yaşamın fark-
lı ufuklarında kanat çırpmayan ve toplumu biçimlen-
dirmek ve yaşanır hale getirmekten çok, soyut bir öz-
gürleştirmeyi misyon edinen "ütopik" bir anlayış, el-
bette bu noktaya gelir. Ama benim maalesef böyle bir
"lüksüm" yok.
Yüzde 40-45 artış bekleniyor
Memur zammı
bugün açıklanıyor
ANKARA (Cumhurivet
Bürosu) - Maliye Bakanı
Abdüllarif Şener. memur
maaşlanna. Emekli Sandı-
ğı, SSK ve Bağ-kur emekli
aylıklanna temmuz ayında
vapılacak zammın. bugün
toplanacak Bakanlar Kuru-
lu'nda kesinleşeceğini ve
açıklanacaâını bildirdi.
REFAHYÖL'un maaşları
yüzde 40-45 oranlarında
arttırmayı programladığı
kaydedildi.
Başbakan Necmettin Er-
bakan ve Başbakan Yar-
dımcısı ve Dışişleri Bakanı
Tansu Çiller, dün hüküme-
tin güvenoyu almasının he-
men ardından memur ma-
aşlanna temmuz ayında ya-
pılacak zammı görüşmek
üzere bir toplantı düzenle-
dıler. Toplantıya. Erbakan
ve Çiller'in yanı sıra Mali-
ye Bakanı Şener. devlet ba-
kanian Fehim Adak, Sabri
Tekir. Bekir Aksoy, l'fuk
Söylemez, Avfer Yıİmaz ile
üstdüze> bürokratlarkatıl-
dı.
Toplantının çıkışında bir
açıklama yapan Maliye Ba-
kanı Şener. hükümetin bu-
gün bürokratlarla saat
15.00'te toplanacağını. ma-
aş artışlannın daha sonra
saat 17.00'de toplanacak
Bakaniar Kurulu'nda görü-
şüleceğini bildirdi. "Çalış-
malanmız değişik alterna-
tifler üzerinde görüşmeler
ve değerlendirmelerle nihai
bir sonuca ulaşabilmek için
devam edi>or" diyen Şener.
Bakanlar Kurulu çıkışında
maaş artış oranının açıkla-
nacağını belirtirken zam
oranının bütçe olanaklan-
nın üzerine çıkılarak belir-
leneceğini de v urguladı. Er-
bakan. dün hükümetin gü-
venoyu almasının ardından
partisinin grup toplantısm-
da. memur maaş zammını
bütçe olanaklarını fazla
zorlamadan karşılayacakla-
nnı belirterek şöyle devam
etti:
"Mutfakta terieyeceğim.
Memurun. işçinin. esnafın,
emeklinin sofrasına vemek
getireceğim. Ben gardhan
değil, garson dev letim. Bu-
nun ardından da asgari üc-
ret gelecek. Arabanın teke-
ri tümsekten atladı. Her
gün iyiye giditeeek." İ
1
i