04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9TEMMUZ1996SALI Açıklama l - Cumhuriyet gazetesınin l Temmuz 1996 tarihlî nüshasında yayımJanan sayın Evin Göktaş'ın "Katliam Davası Karan Temyizde" başlıklı haberinde. 2 Temmuz 1993 tarihinde meydana gelen Sıvas olaylan nedeniyle Ankara DGM'nde açılan davanın geçirdiği aşamalar anlatılırken, aynen "DGM'nin birçok mahkûmiyet karanna karşı oylanyla tanınan üye Hâkim Albay Ertan Urunga, bağlı bulunduğu Milli Savunma Bakanlığı tarafindan Diyarbakır'a sürüldü" şeklinde bir ibareye de yer verilmiştir. Oysa, benim Diyarbakır'a atanmam Sıvas olaylannın meydana geldiği tarihten önceki 17 Haziran 1993 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan kararname uyarınca yapıldığı için, bu atamanın anılan dava ile hiçbir ilgisinin bulunmadığına kuşku yoktur. Ancak haberde yer alan ve bir art niyet taşımadığına inandığım bu yanılgının düzeltirek, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla. 2 Temmuz 1996 günü sabah saatlerinde telefonla görüştüğüm Sayın Evin Göktas/a gerekli açıklamada bulunduktan sonra, gerek Sıvas davası ve gerekse çeşitli yargısal konulara ilişkın sohbetimiz sırasındaki sözlerimin, kimi polemiklere neden olmaması için yayınlanmasını istemediğimi; gerekli gördüğüm açıklamanın tarafımdan yapılacağına da basınımızda saygın bir yeri olan Cumhuriyet'in muhabiri olmasından duyduğum güven içinde kendisine anlattıktan sonra görüşmemiz sona ermiştir. 2- Ne var ki, Sayın Evin Göktaş'ın yine Cumhuriyet gazetesinin 3 Temmuz 1996 tarihli nüshasının birinci sayfasında. "Sıvas davasına bakan askeri yargıçtan itiraf: BASKI ALTINDAYDIK" başlığını taşıyan ve adının saklı tutulmasını isteyen bir askeri yargıca izafe edilen, oysa bir gün önceki sohbetimiz sırasında tarafımdan söylenen kimi sözlerimin. kendisinin tarzı ve anlayışına göre değiştirilip anlam ve amacı da saptırılarak kalenıe alındığı, hatta tarafımdan söylenmeyen kimi ibareler de eklenmek suretiyle flaş haber olarak kanıuoyuna sunulduğunu büyük bir şaşkınlık ve üzüntüyle öğrenmiş bulunuyorum. Burada önemle belirtmek isterim ki. Sıvas davası gibi kamuoyunun son derece duyarlı olduğu bir dava hakkında, yargı organlarının doğru ve adil bir karar verebilmeleri için herkesın yardımcı olması gerekirken, telefonla yapılan bir sohbet sırasında söylenen sözlerin adalete gölge düşürecek biçimde ve üstelik buna en çok önem verdiği bilinen bizim de okuru olduğumuz bir basın organı tarafindan haber yapılmasının; üzüntümüzü daha çok arttırmış olması bir yana. bunun basın-ahlak ilkelerine uygun düştüğünü söyleyebilmek de olası değildir. Kjsaca açıklamaya çalıştığımız bu durum karşısında, böyle bir haberin ne derecede doğru ve güvenilir olacağını kamuoyunun takdirine sunarken. söylediği sözler nedeniyle kimliğini gizli tutarak başkalannı töhmet altında bırakmayı onursuzluk sayan, her zaman açıklık, dürüstlük ve haktan yana bir yargıç olarak adımın - haberde belirtildiği gibi- saklı tutulmasını istemiş olmadığımı da açıklamakla yetiniyorum. Ertan Urunga Hâkim Albav HABERLER Cüvenoylaması sağda iki partiyi karşı karşıya getirdi BBP-MHP gergmMANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP'la seçim ittifakı yaparak TBMM'ye giren Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) RE- FAHYOL'a destek karan \ermesi. bu parti ile ANAP \e MHP arasında sert tartışma ve tehditlere yol açtı. BBP Genel Yönetim Kurulu üyesi Ankara Milletvekıli Mehmet Ekici. parîisinin yaklaşık 5 trilyon lira kar- şilığında REFAHYOL'a destek verdiği sav- larını gündeme getiren MHP Genel Sekre- teri Koray Aydın'a sert tepki gösterdi. Ay- dın'a, "Cami duvanna işenmez" diyen Ekı- ci. MHP Genel Baskanı Alparslan türkeş'i ANAYOL hiikümetine "postacılık" yap- makla suçladı. Ekici. bir televizyon prog- ramında •'Parti olarak satıldılar" diyen ANAP Genel Başkan Yardımcısı Eyüp Aşık'a da "Siyasi hayatı genel haşkan med- dahlığıvla geçmiş, siyasi parazit" sözleriy- le çatarken kendilerine hak.sız suçlamalar- da bulunan ANAP \e MHP'lilerle mahke- melerde hesaplaşacaklarını söyledi. Kanal D'de önceki gece yayımlanan "Te- keTek" programında ANAP Genel Başka- nı MesutYılmaz ile Genel Başkan Yardım- cısı Eyüp Aşık ve İstanbul Milletvekili Gü- neşTaner, BBP Genel Başkanı Muhsin Ya- zıcıoğlu'na sert suçlamalaryönelttiler. Ya- zıcıoğlu'nun kendilerini hayal kınklığına uğ- rattığını belirten GüneşTaner. BBP">i Mec- lis'e taşıdıkları için çok pişman oldukları- nı söyiedi. BBP'ye seçim rüşveti Eyüp Aşık da milletvekilı transferlerini eleştiren Yazıcıoğlu'na. "BBPtoptan,par- ti olarak satıldı. Millet size bundan sonra na- sıl güvenecek. kim sizinle ittifak yapacak" dedi. Aşık. RP'nın güvenoyu vernıesine karşılık BBP'ye seçimlerde ittifak ve 14 milletvekilliği ile Çevre Bakanlığı'nı vaat ettiğini ileri sürdü. ANAP lideri Mesut Yılmaz ise Yazıcıoğ- lu'nun aldığı bu kararla lıenı kendisinin hem de partisinin geleceğini zor duruma sok- tuğunu belirterek "Sayın Yazıcıoğlu'na si- yasi hayatında başarılar dilcrim" dedi. BBP Ankara Millenekili Mehmet Eki- ci. dün parlamentoda düzenlediği basın top- lantisinda. "TekeTek" programında parti- sınesaygısızlıkyapıldığını savundu. Ekici. "Tepkileriniz çok sert, gergin bir ortam mı yaratmak istiyorsunuz" sorusuna. "Siya- sette haddini bilmeyenlere ufuk vermek için konuşuyoruz~kaı>ılığını verdi. Ekici. "Asıl- sız ithamlarda bulunanlar bunlan ispat et- mivorlarsa. dünyamn en şerefsiz. alçak. na- mussuzmüfterileridir"dedi, Ekici. partıle- rine ilişkin MHP kavnaklı savlarla ilgili olarak da su görüşleri dıle getirdi: "BBP'nin para akJığı iddialan var diye söy- lentiler çıkaranın MHP'li Koray Aydın ol- duğunu biliyoruz. Şerefli, haysiyetli insan- larsa ispat ederler. Çok küçük bir belge ve ima bile bi/im Meclis'i bırakmamı/a yeter. Bir sözvardır.Afedersini/,'Cami duvanna ışenıııc/.' Bunu ivi hilsinler. bu kadar ucuz değil sivaset. onlarm kirli pazaıiıklan gibi binbir oyunla dolap çeviremeyiz, oyun oy- nayamayız." ÂNAP'lı Taner'in "BBP müsteşariık al- dı" sav ına. "Bize başbakan yardımcılıkla- n, bakanlıklar önerdiler, alsak alırdık" kar- şılığını veren Ekici. "No, no, may be tişört- leriyle maruf liboş Taner'in Türk milletine vereceği hiçbir erdemi yoktur. Taner nasıl namuslu sivasetçi roiii oy nar, anlamıyoruz" dedi. Ekici. ANAP'lı Aşık'ın "Güvenoyu Ya- zıcıoğlu'nun boynunda çıngırak gibi asılı duraeak" sözlerine de "Şimdi Aşıkdiyebir adanı türedi. Bütün siyasi hayatı genel baş- kan meddahlığıyla geçmiş. Bu siyasi para- zit ANAP'ın enönemlitıkacıengelidir** kar- şılığını verdi. ANAYOL oluşumuna "pos- tacılık" vaparak katılanlar bulunduğunu söylerken NİHP lideri Türkeş'i imaeden Eki- ci. "Bu saydığım şerefsizlik abidelerini hiç- bir zamanunurmayacağız""dedi. Ekici. RP- D\'P dışındaki hükümet formüllerinın pratik olmadığını. vatandaş iradesine de uygun bulunmadıöını sövledi. MHP Genel Sekreteri Koray Aydın'dansuçlama: Kerhen destek kamuflaj 'BEP'yepam iddialanamşturdsın'• Büyük Birlik Partisi'nin REFAHYOL'a güvenoyu vermesi, milliyetçi sağın iki kanadını karşı karşıya getirdi. MHP Genel Sekreteri Koray Aydın, "Güvenoyu karşılığı kadro iddialannı takip edeceğiz" dedi. • REFAHYOL'a "kerhen destek" vereceği yolundaki açıklamanın samimi olmadığını ileri süren Aydın, şunları söyiedi: "Kamuoyunun anımsayacağını sanıyorum; BBP'lilerin MHP'den ayrılma nedenleri Çiller hükümetine güvenoyu verilmesiydi. DYP'de 10 'retçi' istifa yolunda Ciller'den itiraf 'Hüküınet konjonktürü ABD'den geldi' ANK.4R.A (Cumhuri>«t Bürosu)- DYP Genel Başkanı veDışişleri Ba- kanı Tansu Çiller. dünva liderleny le yaptıgıgörüşmelersonucundahükü- nıete hiç olmazsa bir zaman verecek "konjonktür** sağlandığını belirte- rek "Bu, Amerika'dangelmiştir" de- di. 1996 yılına kadar CHP. daha son- ra ANAP'la ortak icraat yapan Çil- ler. ekonoınide geçmiş dönemlere yönelik olarak enkaz tablosu çizdi. Çiller. RP-DYP hükümetinin gü- venoyu almasının ardından yaptığı açıklamada. son 2 aydır tüm devlet başkanlany la konuşmalaryaptıgını ve dünyakonjonktüründebelirlı biryu- muşama sağlandıgını bildirerek RP'li hükümete kar^ı tepkilen en aza indir- diği ızlenimi verdi. Çiller. "Buhükü- mete hiç olnıa/sa bir zaman terecek bir konjonktürsağlanmışnr. Bu, Anıe- rika'dan gelmiştir. Şimdi ekonomi- siylc. dış politikasıy la. Türkiye yeni- d*n ele alınacak ve çok hızlı bir çalış- may la bu tahribati çok kısa bir zaman- da önlemeye çalışacağız" dedi. Çiller. 8(X) trilyon lıralık bütçe açı- ğının 1.2 katrilyon liray açıkanldığı- nadıkkatçekerek "Bu, ülkedckidcn- genin çok büyük oranda aksamasın- dan kaynaklanmıştır. Şimdi yapılacak şe>, dengeleri bulnıaknr" dıve ko- nuştu. Çiller. gümrüklerden sorum- lu Devlet Bakanlığf nın DYP'de bu- lunmasına kar^ın. geçmiş döneme eleştıride bulunurken dış ticaret ra- kamlannın uzun süredir alınamadı- ğını. gümrüklerin işlemediğini. ıtha- !at ve ihracat arasındaki farkın da bi- linir durumda olmadığını anlattı. Tür- kiye"ye yabancı sermaye akışını sağ- lamak için dış ülkelerin Ankara bü- yükelçilerini ziyaretedeceğini bildi- ren Çiller. "Bmümenin htzlandınt- ması için yabancı sermaye işlerliğini yeniden açmak gerekiyor" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP'de, REFAHYOL koalisyonuna "evet" oyu verilme- si yönünde alınan bağlay ıcı karara uymayan 10 milletvekili istifa yolunda. "Refoyu kullan- malarının ardından saldınya da uğrayaıı mil- letvekillerinin, DYP yönetiminin ihraç karan almasını beklemeden partiden ayrılacakları bildirildi. Bugün karar alması beklenen nııl- letvekillerinden Ordu Milletvekili Refaiddin Şahin."10arkadaşistifa edeceğiz" derken DYP yönetimi, oylamaya katılmayan 4 milletveki- liyle birlikte sayılan 14"e ulaşan muhaliflerin tamamını temmuz kongresi öncesi ihraç et- memek için çözüm arayışına girdi. Güvenoylaması öncesinde toplanan ve RE- FAHYOL koalisyonuna karşı çıkan yaklaşık 25 muhalifmilletvekilininkatılmadıgı D\Pgru- bu. yine bölünme sinyali verdi. Mületvekille- rine hitap eden DYP Genel Başkanı Tansu Çil- ler,yolsuzluk soruşturmalannı kapatmak ama- cıyla aldıgı ifade edilen RP ile koalisyon ka- rannı. "Yaistikranyadaistikrarsızlığıseçecek- rik. Demokrasinin tıkanmasına göz y umamaz- dık. Anlay ış de\ rinıi gerçekleştirerek çok zor, ama doğru olanı seçtik t \sözleriyle haklı kıl- maya çalıştı. 4'lü koalisyon önerilerinin kabul edilme- mesinin ardından RP'sizbirseçenek şansı kal- madığını savunanÇiller. 199fdekı DYP-CHP koalisyonunııörnekgöstererek. "Onunadıuz- laşma oluyor da. bunun adı neden şaibe oluv or" dive konu^tu. Çiller. REFAHYOL koalisyo- nuna güvenoyu verilnıesi konusunda bağlay ı- cı karar alınan toplantıda. muhaliflere. "Söy- lenecek her şey söylenmiştir.Karar hepimiz için bağlayıcıdır" u\arı;.ında bulundu. Muhalifler dinlemedi Bağlayıcı karar alııımasına karşın. aldıkla- n karardan geri adım atmayan milletvekillerı. Cavit Çağlar, Refaiddin Şahin. RıfatSerdaroğ- lu. Mehmet Köstepen. Ayseli Göksoy, Gencay Gürün, EmreGönensay, Köksal Toptan, İsmet Sezgin ve Mehmet Batallı REEAHYOLa gü- vensizlik oyu verdıler. Doğan Güreş, Tekin Enerem, Hayri Kozakçıoğlu ve Demir Berbe- roğlu'nun ise katılmadıkları oylamada. İstan- bul Milletvekili Jefi Kamhi. "çekimser" kal- dı. Partiliarkadaşlannınsözlüveyumruklusal- dırısına uğrayan muhalif milletvekilleri. hükü- metin güvenoyu aldıgı oylamadan sonra bir araya sjelerek istifa konusunu değerlendirdiler. Ordu Millenekili DYP GİK üye.si Refaiddin Şahın. retçi 10 milletvekili olarak hafta için- de biraraya gelerek istifa edeceklerini bildir- di. İhraç edilmeyi beklemeyeceklerini ^.öyle- yen Şahin. istifa ettikten sonra TBMM'de grup kurmaya çalışacaklannı kaydetti. Bolu Mil- Çiller.ANAP'ınbiitünleşmeçağnsınınsami- mi olmadığını sav unaıak. "Bizyapmasaydık 24 saat içinde RP koalisyon kurardı" dediğj ANAP'a da biitünleşıııe çağnsı yaptı. letvekili NecmiHoşvıprtarafindan "ret"oyuver- digi için tartaklanan izmir Milletvekili Meh- met Köstepen de bugün istifayı değerlendire- ceklerini belirterek "Bu basit bir olay değil. Bize yakışanı yapacağız. Büyük bir oluşum noktasında gerekçeterimizi kanıuoy una açık- layacağız" dedi. 10 milletvekılinin. ANAP'a geçen, Yaşar Dedelek, Te»fik Diker, İrfan Demiralp ve Şi- nasiAltınerile birlikte nıerkez sağın birleşme- sine yönelik yeni bir parti çalı^masına yöne- lecekleri bildirildi. Doğan Güreş \e bazı mil- letvekillerini "mazeretli" sayarak ihraç etme- yeceğı bildirilen DYP yönetiminin ise ihraç yo- lundaki milletvekıllennm sayısının çokolma- M nedeniyle. partiden büyük kopmaları önle- mek için disıplin islenıini temmuz kongresi son- rasına bırakmayı planladığı belırtildi. ALPER BALLI ANKARA- DYP ile RP'nin. yolsuzluk soruşturmalannın askıya alınması anlaşmasına dayalı olarak kurduklan REFAHYOL koalisyonuna destek tartışmasında. milliyetçi sagın iki kanadı da karşı karşıya geldi. MHP. tarikatların baskısını da dikkate alarak "şaibeli"" olduğunu açıklamasına karşın hükümete "kerhen-iğrenerek- istemeyerek" destek verdığini açıklayan BBP yönetimıne tepkı gösterdi. BBP'nin sert tepkilenne hedefolan MHP Genel Sekreteri Koray Aydın. BBP'nin REFAHYOL'a destek verme karşılıgında kadro kontenjanı sağladıgı yolundaki iddialan ciddiye aldıklannı ve ızleyeceklerini söyiedi. Aydın. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıctoğlu'nun REFAHYOL'u "kerhen" destekledikleri açıklamasının gerçek anlaşmayı örten "kamuflaj" olduğunu. destek karşılığı para alındığı ıddialannın araştırılması gerektiğinı vurguladı. Aşın milliyetçi sagın tarikatlarla yakın ilişkisi bulunan partisi BBP'"nın. RP-DYP hükümetine "kerhen de olsa" güv enoyu vereceginı açıklaması. ANA\OL'u canlandırmaya çalışan MHP'de sert tepkiyle karşılandı. BBP'nin içinden koptuğu MHP'nin Genel Sekreteri Koray Aydın. Cumhuriyet e yaptığı açıklamada. tarikatların BBP'ye "güvenoyu ver" baskısı yaptığı haberlerinin yanlış olduğunu sav unarak "BBP'nin aldıgı toplam oy zaten 300 bin dolay ında. Tarikadann çok somut bir katkısı yok ki" dedi. BBP lıderı Yazıcıoğlu'nun. REFAH^OL•a "kerhendestek" vereceği yolundaki açıklamasının samimı olmadığını ileri süren Aydın. şunları söyiedi: "Kamuoyunun anımsayacağını sanıyorum; BBP'lilerin MHP'den aynlma nedenleri Çiller hükümetine güvenoyu verilmesiydi. Şimdi sormazlar mı adama. madem Çiller'in düriist olmadığma inanıyorsun ve şaibeler bulunduğunu savunuyorsun. niyegüvenoyu veriyorsun? Hükümeti desteklenıek için para aldıkları iddialan Ankara kulislerinde yoğun biçimde dile getiriliyor. ispatlanması çok zor. ancak araştınlması gerekiyor." BBP'nin hükümete desteğinın altında "erken seçimden kay naklanan korku" bulunabileceğı olasilığına dikkat çeken Aydın, bu partiye güvenoyu karşılıgında "beÜrli sayıda kadro verildiği" iddialannı ciddiye aldıklannı ve bugünden ıtibaren yapılacak atamalan dikkatle izleveceklerini bildirdi. GUNDUZ GOZUYLE MELİH CEYDET ANDAY Vatan Hizmeti 6 temmuz cumartesi günü TBMM'de yeni hüküme- te ilişkin olarak gerçekleştirilen oturumu TV'den izle- dim. Muhalefet partilerinin başkanları yalnızca hükü- met programını eleştirmekle kalmadılar, özellikle RP- DYP koalisyonunun kuruluş biçimi üzerinde uzun uzun durdular ve bu ortaklığın dayandırılmak isten- diği siyasal temellerin çürüklüğünü gözlerönüne ser- diler. Bundan kıvanç duydum. Özellikle Sayın Ecevit'in doyurucu ve inandıncı ko- nuşması bende iyimserlik duygusu yarattı. Ne o? Hükümet bunahmı çıktı diye karamsariığa mı kapılmıştım? Elbette hayır; hükümet bunalımları demokrasiler- de sıradan olaylardır. Ama bizdeki bunalımı aşma çabalan sürerken or- taya çıkan görünüm birkaç bakımdan umut kırıcı idi. Bunların başında kimi partilerin kimlik değiştirmiş gibi görünmeleri geliyordu; öyle ki, bunalımın neden çıktığı unutuldu. Başka bir deyişle, kimi partinin varlığından kuşku- lanacak olduk. Bunlar var gibi görünüyorlardı, ama biz onları tanıyamıyorduk. Örneğin Refah Partisi Başkanı ve Başbakan ada- yı Necmertin Erbakan, Büyük Millet Meclisi'nde ye- ni hükümetın programını okurken "laik" olduklannı söy- iedi. Korktum. Bunu söylediği gibi, bizi şaşırtacak her sözü söy- leyebilir. Köprüyü geçinceye kadar. Hükümette onun ortağı olmayı üstlenmiş durum- daki DYP Başkanı ise Refah Partisi'ni gözaîtında tu- tacağını sanıyor. Bu düşüncede olan kimi politikacı ve yazar ise efendim deneyelim bakalım diyorlar. Devlet işınde deneme, bilimsel denemeye benze- mez, çok zamana mal olur. Son görünümün karamsarlık verici olması, bunun- la da bitmiyor. Tam böyle günlerde, bakıyorsunuz, milletvekille- rinde bir parti değiştirme hevesidir başlamış. Şaşıyor- sunuz, ne oluyor bunlara diye. Ama biraz düşününce kurtuluyorsunuz şaşkınlık- tan. Çünkü, onlara göre, bütün partiler vatan için ça- lışıyor. "Ben ha o partide olmuşum, ha bu partide!" Islam devrimini denemeye kalkarsak partiler arası alışveriş tümden son bulacaktır. Sayın Erbakan gö> boyamayı bir yana bırakıp da içten konuşsa, bize di- yecektir ki, - Islam ile demokrasi bağdaşamaz. Allahın kelâmı dururken her kafadan bir ses çıkmasına ne gerek vardır! Bugün pazar. Bu yazım çıktığında yeni hükümetin güvenoyu alıp almadığını öğrenmiş bulunacağız. Sağduyu diyor ki, bu hükümet güvenoyu alamayacak. Ama sağduyu nerde! Beşikçi'ye yine cezaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sosy olog-y azar İsmail Beşikçi. "İşlevsizleşen Yasaklar; Düşünce Yasaklan- Dolandırıcılık \asaklan" adlı kıtabında bölüeülük yaptığı sav ıvla hakkında açılan davada. 1 yıl hapis. 145 milyon lira ağır para cezasına çarptınldı. Davada. kitabı yayımlayan Yurt Yayınevi'nin sahibi sanık ÜnsalÖztürkise26 milyon 800 bın lira ağır para cezasına çarptınldı. Ankara 2 No'lu DGM'de görülen davanın dünkü oturumuna. ba^ka bir suçtan dolay ı hükümlü sanık İsmail Beşikçi. Üıısal Öztürk ile avukatları Levent Kanat katıldı. Duruşnıada son sözleri sorulan sanıklardan İsmail Beşikçi. düşünce davalannda mahkûmiyetin ya da beraatin çok önemlı olmadığını. bu tür davalarla hiç karşılaşmamayı istediğini anlattı. Kitabın yayımcısı Ünsal Öztürk de Türkiye "de düşüncenin D U Z YAZI /ORHAN BİRGİT Büyük Millet Meclisi'nin dünkü ka- farı ile Türk demokrasisi yeni bir dö- neme adım attı. Refah Partisi'nin lokomotifliğinde- ki yeni hükümetin nasıl oluştuğunu. bir kez daha anımsamakta fayda var: Refah Partisi. Tansu Çiller'in baş- bakanlığı sırasındaki yolsuzluklarla il- gili iddialan, soruşturma isteği ile TBMM'ye getirerek. toplumda bir tür "temız eller operasyonu" başlatma- nın öncülüğüne soyundu. Bu atılımın çeşitli çevrelerde yarat- tığı olumlu tepkiler sürerken, aynı par- ti "hukuk devleti kavramına sadık"o\- manın gereğini yerine getirmek için, ANAYOL iktidarının güvenoylamasın- da parlamento içtüzüğüne aykın ha- reket edildiği kampanyasını açtı ve Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Bu başvurunun olumlu sonuçlanma- sı ile yeni bir iktidar arayışı başlarken, RP lideri Erbakan, kendileri ile hükü- met kuracak partinin sütten çıkmış ak kaşık olacağı duyumunu yaptı ve Yüce Divan korkusu ile uykuları ka- çan Çiller'e sadece bu sözleriyle gü- vence vermekle kalmadı; DYP lideri- ne soruşturma komisyonunun kapı- sını kapatarak. kendisine yıllardırdüş- ledıği başbakanlık makamını açacak işbirliğine de girdi. Ne York Times. Erbakan'ı, "69 ya- şında yakaladığı başba- kanlığı yitirmesine yol aça- cak radikal bir davranış- tan kaçınacak bir ruh ha- leti içinde" görüyor. Şükrü Elekdağ da. ellidördüncü hükümetin başkanı- nın, 2500 yıl önce yaşamış bir strate- ji ustası olan Çinli General Sun Tzu'nun "başarılı strateji uygulamalannda ger- çeği saklamak ve sahteyi göstermek esastır" ilkesini benımsemiş bir tak- tisyen olduğunu söylüyor. Gerçi aralarında bilinçli safların da bulunduğu belirli bir kesim, Erbakan iktidarını, Amerikan gazetesindeki gi- bi değerlendiriyor; ama bu iktidarın gerçekleşmesi için Refah dışında özel bir çaba sarfeden çevreler, başarılı bir diplomasi yaşamı geçirmiş olan Şük- rü Elekdağ'ı doğrulayacak bir tutum içine girerek. Türkiye'nin geleceğinde dünkü TBMM kararını, adeta tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendir- diklerini gösteriyorlar. Bunların başında siyasi güç olarak, Büyük Birlik Partisi var. Ben, bu par- tinin görüşmelerin başından masaya eşit ortak olarak çağrılmayışını ve ade- ta istiskal edilişini de dikkate almış ve üstelik Refah iktidarının başansızlığı ha- linde, benzer birseçmen tabanına hi- tap edeceği için, Yazıcıoğlu ile arka- daşlarının güvenoyu sırasında en azın- Yeni Bir Dönem... dan çekinser kalacaklannı düşünmüş- tüm. Yanılmışım. Yanılgımda, kendi- sini katil ilan edenlere karşı Ökkeş Şemdinler'in haysiyet anlayışının da etkin olacağı elbette ağııiıktaşıyordu. Ne bileyim ki. bir Menzir şeyhi, 2000'li yıllarda politika saptamak is- teyenlere, üstelik "siviltoplum örgüt- leri" kılıfi ile ağırlığını koyacak. Türkiye ve TGRTnn sahibi olduğu "Ihlas Holding, Zaman" ve "Saman- yolu"nun ünlü Fethullah Hocası da, "Müslümanları iktidara taşıma yarı- şında Nakşibendileri bırakmama" in- celiğini göstermediler mi? Doğrusu. Tansu Çiller; Refah Par- tisi ile bir koalisyon için. DYP ilk ham- leyi yapmış olmasa, Anavatan Parti- si'ni bu iş için gönüllü isteklisi oiarak göstermekte haksız da değildir. Oylamadan bir gün önce, Kanal D'de yayımlanan "Teke Tek" progra- mında, Anavatan Partisi Genel Baş- kan Yardımcısı Eyüp Aşık, Yazıcıoğ- lu'na, neredeyse "Yarın bu hüküme- te kırmızı oy verın. Sızin öteden beri savunduğunuz RP - ANAP hüküme- tini kurarız" dememek için kendisini zor zaptetmedi mi? Çiller'in, bu işi kendi- sini Yüce Divan'dan kur- tarmak ve Mesut Yıl- maz'dan öç almak için yaptığı ne kadar açık bir gerçek ise, Yılmaz'ı kendi hegemonyalarında tu- tan Anavatan kurmaylannın da, kaçan kuşu kafese sokmak için fırsat kolla- dıkları son iki hafta bu kamuoyunun gözleri önünde geçen olaylarla su yü- züne çıkmıştır. Erbakan'ın Anavatan Partisi'ni de, tabii kendi başbakanlığındadörtlü bir koalisyon için çağırması ve kapıyı açık tutması boşuna değildir. Refah Parti- si Genel Başkanı, belki bir süre Çiller ile sürdüreceği iktidar oyununu, ani bir soruşturma komisyonu darbesi ile ye- ni bir aşamaya geçirecektir. Böylece, kendi seçmenlerinde yitirdiği söyleni- len "temiz eller" görüntüsüne tekrar kavuşurken, 21 Aralık seçimlerinde ateyhinde söylemedik söz bırakmayan DYP Başkanı'nı, kullanılmış bir diş macunu gibi bir yana atacak. elini Anavatan'a uzatmak isteyecektir. Re- fah çevrelerinde bir süredir yinelenen 1946 ruhu da yeniden gündeme ge- tirilerek, genel seçimlere bir büyük koalisyon halinde gidilmenin yolları denenecektir. Cumhuriyetçi basını susturulmuş, polis ve askerler için özel ücret ska- lası saptanmış, kadrolaşılmış, seçim ekonomisinin bütün gerekleri esnaf ve asgari ücretliler için uygulanmış bir seçim, gündem yaratmayı unutmuş ve birbiriyle uğraşan sol partiler karşı- sında, "lslamcılar"\ bir cephe halinde toplamayı amaçlamaz mı? Bunu ger- çekleştirecek ve ilk bakışta istikrar is- teyenlerin de yadsımayacağı bir se- çim sistemi yasalaştırılmaz mı? Sanırım Sayın Elekdağ'ın dünkü Milliyet'te yer alan yazısındaki şu pa- ragrafı bütün Atatürk Gumhuriyetçi- leri, özellikle bu göreve soyunmuş olan polıtikacılarımız okumalı ve sak- lamalıdırlar: "... Refah, sistemi benimsedi ve düzene ayak uyduruyor demek, ken- dimizi aldatmaktır. Erbakan, son de- recede yetenekli bir komutan gibi. temel hedefleri ile ara taktik hedefle- rini isabetle planlamıştır. Nihaistrate- ji k hedefi, Türkiye'de devlet ve top- lum düzenini Islami temele oturtmak, bir Islam cumhuriyeti kurmaktr. Bu açı- dan ilk stratejik hedef, Refah 'ın tek ba- şına iktidara gelmesidir..." • • • Cumhuriyetçiler. Hiç değilse bugün- den başlayarak sorumluluğun bilincin- de olmalılar. Tel: 0212 - 655 98 71, Faks: 0212- 655 68 10 serbest olmasını istediklerini belirterek "Artık düşünce suçlusu olarak yarjjılanmayı istemiyoruz" dedi. Kararı açıklayan Mahkeme Başkanı. 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesine göre sanıklann daha önce yargılandıklarını ve aldıklan cezanın Yargıtay tarafindan onaylandıgını hatırlatarak. 4126 sayılı yasa ile 8. maddede yapılan değişiklik üzerine sanıklann tekrar yargılandıklannı söyiedi. Mahkeme Başkanı, yasada yapılan yeni düzenlemeyi de dikkate alarak sanıklardan ismail Beşikçi'yi I yıl hapis. 145 milyon lira ağır para cezasına. diğer sanık yayıncı Ünsal Öztürk'ü ise 6 ay hapis 25 milyon lira para cezasına mahkûm etti. DGM, yayıncı Öztürk'ün aldıgı hapis cezasını da paraya çev irerek sanığı topiam 26 milyon 800 lira ağır para cezasına çarptırdı. Sosyolog-Yazar İsmail Beşikçi ve Yurt Yayınevi sahibi Ünsal Öztürk, 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesinin 4126 sayılı yasa ile değişikliğinden önce de yargılanmışlardı. Ankara 2 Nö'lu DGM. ilk yargılamada Beşikçi'yi 2 y ıl hapis. 550 milyon lira para cezasına çarptınrken. Ünsal Öztürk ise 6 ay hapis. 75 milyon lira para cezasına mahkûm olmuştu. Sanıklann aldıklan bu cezalar Yargıtay tarafindan onanmıştı. 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın "bölüeülük propagandası" fıilini düzenleyen 8-1. maddesi, 2 y ıldan 5 yıla kadar ağır hapis. 50 milyon liradan 100 milyon liraya kadar ağır para cezasını öngörüyordu. 4126 sayılı yasa ile değiştırildikten sonra. 8. madde. 1 yıldan 3 yıla kadar ağır hapis, 1Ö0 milyon liradan 300 milyon liraya kadar ağır para cezasını düzenliyor. Yasa değişikliğinden sonra. Terörle Mücadele Yasası'nın 8 maddesiyle ilgili daha önce görülen davalar. DGM'lerde yeniden görüşülmeye başlanmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle