04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmrivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönctmenı: Orhan Erinç # Gene) Yayın Koordinatörü. Hikmet Çetinkaya # Yazıi>leri Müdürleri: ibrahim Yıldı*, DinçTayançfSorumlul 0 Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara # Görsel Y'önetmen: Fikret Eser Dı* Haberler: Şinasi Danışoğlu • Istihbarat: Cengiz Vıldırım •Ekonomı: Bülent kızanlık 0 Külıiir: Handan Şenköken # Spor: Abdülkadir Yücelman • Makaleler: Sami Karaören # Düzeltme: Abdullah V'azıcı # Fotoârat: Erdoğan Köseoğlu • Bılgi-Belge: Edibe Buğra C\un Haberleri: Mehniet Faraç Yayın Kunılu: İlhan Sdfuk {Başkaıu Orhan Erinç. Okta\ Kurtböke. Hikmer Çetinkay a, Şiikran Soner. Ergun Balcı, Dinç Tav anç, İbrahim Yıldız. Orhan Bursalı, Mustafa Balba\. Hakan Kara. Anfcara Temsılcısı: Mustafa Balbay # Haber Müdürü: Doğan Akın Atatürk BulvanNo: 1-5. Kat:4. Bakanlıklar-AnkaraTel: -4[95020 O hat). Fafcs: 4195027 • Izmır Tsmsilcısı: Serdar Kızık. H. Zıya Bl\. 1352 S. 2 3 Tel: 4411220. Faks: 4419117 • Adana Temsılcisı: Çetin Yiğenoğiu. InönüCd. 1I9S. \o:l Kat:l. Tel: 3522550. Faks: 3522570 Müessese Müdürü: Erol Erkur 9 Koordmatör: Ahmet Korulsan 9 Muhasebe: Bülent Yener # Idare: Hüsevin Gûrer 0 İşletme Önder Çelik • Bilgı-lşlem: Nail İnai • BilgısayarSistem.Mürüvet Çiler MEDYA C: • Yunetım kuı B3?kanj - G^nel Mudür Gül Erduran • Koordınator Rı Işıtman # Genel Müdür VardınK Mine Akdağ Tel: 514 07 5 51.195 80-513 W«Wl.Faks: 5118- Y:ayımla an \e Basan: Yen] Gun Haber Ajan*: T«jrkl .jy CJJ > 4J taJaloS)u.i4.v-ilst"PK. Bas Yjyiruıhk A 5 bulfel (0 :i2l 5 12 05 05 ı2U hat I Faks: (II : i:> 9TEMMUZ 1996 Imsak: 3.37 Güneş: 5.33 Ögle: 13.16 İkindi: 17.14 Akşam: 20.45 Yatsı: 2233 f ünk dpktora şeref ödülü • CHICAGO(AA)- A.BD'rıin VVisconcin Üni\ersitesi Hastanesi'nde karaeiğer naklı bölümünün başkanlığım yapan Dr. Münci Kalayoğlu'na. \Viscorsin Eyaleti V'alisi Tomm\ G. Thompson tarafından şeref ödülü \erildi. Şimdiye kadar ytizde °9'u başanyla sonuçlanan 630 ameliyat yaparak kırılması güç bir rekora ulaşan Dr. Münci Kalayoğlu. aralannda ünlü sinenıa oyuncusu Sadri Alışık'n bulundugu 32 Türk hastaya da karaciğer nakli yaptı. Dr. Kalayoğlu. "Göııül istiyor ki Türkiyeile birçok organ ııakil merkezi olsun ve insanlarmız organ bağışında duyarlı davransmlar" dedi. Kafes kuşlarına djkkat • Bl RSA (AA) - üludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Tayfun Çarlı. yaptığı açıklamada. "'Chlamvdia Psittaci' bakterısinin özellikle papağan. muhabbet kuşlan. güvercın gibi kanatlılarda: at. sığır. kovun. kedi ve köpek gibi memelilerde ve insanda çeşitli hastahklara yol açtığını söyledi Hastalığın insanlara genellikle soluruım yoluyla geçriSıni belirten Doç. Dr. Çarlı. bu hastalığın genellikle akeiğer infeksiyonu oldufunu. yüksek ateş. şiddetli baş ağrısı. titrenıe. kısık ve hızlı solumanın genel belirtileri olduğunıı \urguladı. Bizans mezarlan • NEVŞEHİR(AA)- N'evşehır'ın Acıgöl ilçesine bağh Ağıllı Köyü'nde bıılunan Bizans mezarlanndaki kurtarma kazıları tanıamlandı. Nevşehir Müze Müdürü Seracetfin Şahin. Köyiçi ve Kaynar mev kilerinde. 5"inci ve 7'nci yüzyıl erken Bizans dönemine ait 29 mezarda yapılan kurtarma kazılarında. 4 cam bilezik ile bir I adet bronzyüzük bulundıığunu kaydetti. Şahin. büvük oranda tahıibata ıığramı^ durumda olan basıt halk tipi mezarlann. aslına uygun olarak onarıldıktan sonra turizme a^ılaeağını söyledi. Kadınlapın hakları • İSTANBl"L(ANKA)- Kadınlar. karnıaşık terimlerin kullanıldığı yasalarda ne gibi haklarının bulundıığunu hayattan örneklerle anlatan bir kitapı;ığa sahip oldu. Kitapcıkta kadınlara. zorla evlendirme. boşanma. aile içi cinsel istismar. kadına karşı şidde! konusunda \asal hakları aktarılıyor. kadının insan Haklan Projesi çahsanlan tarafından hazırlanan "Haklarmıız Var" başlıklı kitapcıkta. üncelikle kadınlara \asal haklarını bilnıenin nasıl bir fayda sağla>acağı anlatıiıyor. Devletin konut borcu • ANkLARA(lBA)- Devletin 1%6 Varto depreminden bugüne kadar yurdun çesitli yerlerinde meydana gelen atetlerden mağdur durumda kalan afetzedelere toplanı 32 bin konut borcu olduğu belirlendi. De\ letin afet borcu tutarı bugünkü rakamlarla 48 trilvon lirayı bııluyor. Afet İşleri Genel Müdürü Oktay Ergunay bundan 30 yıl önceki Varto depreminden hâlâ de\ letin 7 bin konut borcu olduğunıı beürterek de\letin konut borcuna her yıl 4-5 bin konut daha eklendiğini kaydetti. Yavaş çekimli intihar: Sigara • CAZİANTEP(A.A)- Gaziantep Lni\ersitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Öz Eryiğit. "yavaş çekimli intihar" olarak tanımladığı sigarada bıılunan nikotinin. kokain. esrar. alkol ve eroinden daha vaptığını "Aynca. i^en? olduğu kadar. içildiği nıekânda bulunanlan da doğrudan ctkılhor" dedi. Bağlarbaşı yamaçlanndaki Nakkaştepe'de Boğaz'a nazır villalar, plana uygun ama, 'yasaya aykın' Ongörüniiıne 4 gerî görününı 9 ruhsatı• Boğaziçi'ni korumak için 1983'tegetirilen "öngörünüm bölgesine imar yasağı" kuralı. yine 1983"ten bu yana "'deniz manzaralı geri görünüm" uygulamalanyla ihlal ediliyor. Bunun son büyük örneği Nakkaştepe'de yaşanıyor... OKTAV EKENCİ Geçen günlerde kımi gazete/erde kısa bir "öliim haberT vardı. 12 Ey- lül 1980askeri darbesinden sonra \ak- laşık 1.5 yıl İstanbuTun "askeri bele- di>e başkânlığı" görev ini yapan Emek- li Korgeneral Abdullah tırtıl, 25 Ha- ziran 1996 günü kalbine yenik düşe- rek 74 yaşında yasama \eda etti. Askeri yönetimin I983'te Belediye Başkanlığı'na atadığı Abdullah Tır- tıl'ı Istanbullular "Tırtıl Paşa" olarak tanıdılar. Her belediye bajkanı gibi Tırtıl Paşa da özellikle "imara önem venen*' bir yönetim anlayışı sergile- mişti. Askeri disiplini "imardisiplini- ne~ de uygulamak istemiş ve bu yön- deki en "radikar girişimini de Boga- ziçi'nde gerçekleştirmişti. Belediyede kurduğu planlama büro- sundaki mimar ve şehircilere "iiçay" gibi kısa birsürede \e "emir-kpmuta*' altında Boğaziçi İmar Planlan'nı yap- tıran Tırtıl Pas.a, vine 1983 v ılında bu planlan bizzatonaylayıp yürürlüğe so- karak. bugünlere dek süren bir "iınar seriiveni"nin de başlamasına neden ol- du... Üsküdar, Beykoz. Samer ve Beşik- taş ilçelenni kapsayan ve Karadeniz''e kadar tüm Boğaziçi'ne Anadolu ve Trakya yakasındaki komşu alanlany- la birlikteyeni bir imar düzeni getiren 1983 onayiı "Tırtıl Paşa Planlan". her şeyden önce 3 ay gibi "mucizevı"" bir sürede hazırlandığından. "gözden ka- çan" birçok yanlışı ve çözümsüz ka- lan sorunu da içeriyordu. Ancak, bu planlara bağlı olarak Boğaziçi Yasa- sı'yla da birlikte yürürlüğe giren en önemli imar kuralı. Boğaziçi"nin "ön- görünüm, geri görünüm ve etkilenme böJgeleri" ş^klinde. başlıca üç farklı ya- pılaşma ilkesi getirilen. "üça>rıstatü- ye~aynlmasıydı. Bugün de yürürlükte olan bu bölge- leme kararına göre her iki yakada Bo- ğaziçi "ne bakan yamaçlar "öngörü- nüm" olarak adlandırıldılar ve tarihi binalann restorasyonlan dışında"ke- sin imar yasağına" bağlandıfar. Ya- maçlann yaslandığı tepelerin üzerin- den geçirilen "sınınn'" arka kesimin- de. yani "Boğaziçi'ndengöriinmediğ)"' varsayılan bölgelerde ise "geri görü- nüm" ve daha geride de "etkilenmeyö- releri"statüsüyleimarolana«ı szetiril- di. Sınınn denize bakan kesimi "koru- Boğaziçi Köprüsü'nden Bağlarbaşı'na doğm çıkarken öngörünüm bölgc- sinde inşa edilen Nakkaştepe v illalan, Boğaz manzaralı olmaJanna rağmen ruhsat dosyalarında "geri görünüm koşullanna" göre işlem görüyoriar... maalanına" girerken. aynı sınırın he- men arkasında ise Boğaziçi'nin "ende- ğerliirnarparseUeri"ortaya çıktı. Böy- \ece. yine bu sınırı "imara olanak ve- reeek şekilde" geçirmek de aynı plan- larüzerindekiTantoperasyonlaruun" başlıca hedefi haline geldi. Bugün Boğaziçi'nde. "deniz man- zaralı" olmalanna rağmen. vani söz- de korunıaya alınan "yamaçlarda" ve- ya yamaçlann hemen üst kesimlerin- de inşa edilmelerine rağmen, "öngö- rünüm yasağına gjrmeden" ruhsat ala- bilen çok say ıdaki villalar ve siteler. iş- teimarplanlarındaki bu"sınıroperas- >onJamla" gerçekleşen yaiadışı uygu- lamalar. H Yasadı$ı" diyorum çünkü Boğazi- çi Yasası. denizden görünen tüm bu böl- geleri öngörünüm olarak yapılaşmaya karşı korumak için imara yasaklıyor. Ne var ki aynı yasanın maddelerinde "bu gerekçeyle'* uyulması istenilen "Tırtıl Paşa Planlan" ve daha sonraki yıllara ait tüm plan değişikliklennde ise öngörünüm çizgisi birçok yerde "yasal tanıma aykın olarak" geçiril- miş durumda. Buyöntemleyapılaşma izni verilen uygulamalar arasında hiç kuşkusuz en ünlüsü Anadoluhisan'nın arkasındaki yamaçlara kurulan u KavacıksitelerT. Benzer uygulamanın son zamanlarda- ki diğer birdikkat çeken örneği ise Bağ- larbaşı yamaçlanndaki "Nakkaştepe vülaJan." Be>lerbeyi'nden Bağlarbaşı'nadoğ- ru tırmanırken Boğaziçi Köprüsü'ne bağlanan yolun iki yanında ve yine "Boğaz manzaraJı" olarak bir yıl için- de hızla inşa edilen bu villalar için as- lında Koruma Kurulu da onay verme- mişti. Boğaziçi aynı anda SÎT alanı oldu- ğu için, Nakkaştepe'deki villa projele- rinin onaylanması yönünde gelen tek- lifi "imarplanı ve Boğaziçi Yasası bü- tünselüği" içerisinde değerlendiren ve reddeden İstanbul I/(. Numaralı Kül- tür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Ku- rulu, bugüne dek hâlâ aereği yapılma- yan 14.7.1994 tarih ve"6888 sayılı ka- rannda şu saptamayı ve öneriyi de yü- rürlüğe sokmuştu: "Söz konusu parseL Boğaziçi'nin f ilen öngörünüm bölgesindedir. Bu nı denle Boğaziçi Nasası'ndakip«>zajııı k( runması hedefi ile imar planında get riien yapıla^ma koşulu çelişmektediı (...) Aynca aynı yerdeki kurul onayı ol mayan diğer inşaatların da durdurul ması ve yasal işlem yapılması gerek mektedir. (...) İmar planının da öngö rünümdeki doğal pcv/ajı koruyacal şekilde değiştirilmesine ve bölgede bı süre içinde herhangi bir u\ gulanıa >a pılmamasına..." Koruma Kurulu'nun bu kararınır üzerinden geçen 2 yıl içerisinde ne imar planı yasaya uygun hale getiril- di ne de inşaatlar durduruldu... Buna karşın sözde gen görünüm bölgesin- deki bu "Boğaziçi villalan" deniz man- zaralanndan ötürü olağanüstü yükse- len satış değerleriyle hızla inşa edilip pazarlanmaya bile başlandı. Koruma kurulu'nun "Bu planlar korumava değil yağnıava hizmet edi- yor,düzem'niz"şeklindeki "yasayı uy- gubtma" karan ise Nakkaştepe'deki vil- lalann ruhsat dosyalarında "bilgiiçin" bile bulunmuyor. Bu karann bir ömeğinin gönderil- diği "yetkili makamlar", 2 yıldır so- ruşturma bileaçmayarak. İstanbul'un "ruhsatlı ama yasadışı" imar kültürü- ne her zaman olduğu gibi yine seyir- ci kalıvorlar... Yapılaşma. maden ocaklarıııın tahribatı. villalar ve vakıf üniversiteleri kuzev ormanlannı yutmak üzere. (MEHMET DEMİRKAYA) Karadeniz kıyı şeridindeki ormanhk bölgede doğa tahribatı sürüyor Kıızey onnanları yok ohnak üzere İstanbul Haber Senisi - Sağladı- ğı oksijen nedeniyle İstanbul'un ha- yat bahçesi oiarak da nitelenen Ka- radeniz kıyı şeridindeki ormanhk bölgede madencilerin yarattığı do- ğa tahribatı ve yapılaşma olanca hı- zıyladevamediyor. İstanbul Büyük- şehirBelediyesi'nin eski Çevre Ko- ruma Daire Başkanı Nusret Avcı. Kilyos ile Karaburun arasında 1972'den beri faaîiyet gösteren ma- dencilerin 15 bin hektarlık doğa ala- nını tahrip ettiğini söyledi. İstanbul'un kuzey kesiminde bu- lunan ormanhk bölge. kuzeyden esen rüzgârlarla lOmilyonuaşkın insanın vaşadığı kente oksijen sağlıyor. Bu anlamda kuzey onnanları İstanbul- lulann hayat bahçesi olarak görülü- yor. Son zamanlarda vakıf üniversi- telenningözdiktiğibu ormanhk böl- ge yok olma tehlikesiyle karşı kar- şıya. Güneyin tamamen betoniaşnıası. • îstanbu! Büyükşehir Belediyesi'nin eski Çevre Koruma Daire Başkanı Nusret Avcı, Kilyos ile Karaburun arasında 1972"den beri faaîiyet gösteren madencilerin 15 bin hektarlık doğa alanını tahrip ettiğini söyledi. güneş görmeyen evlerde oturan in- tiği ormanhk bölge. sanları kuzeye yöneltiyor. Kuzeyde- ki köylerde bahçe içerisinde bir e\ satın alarak hafta sonlannı burada ge- çirmek isteyenlerin artması bu böl- gelerdeki rantı kamçılıyor. Rantın yarattığı yapılaşma. maden ocakla- rının tahribatı. kaçak yapılaşma. vil- la stteleri ve de vakıf üniversiteleri kuzey ormanlannı yutmak üzere. İstanbul Büyükşehir Belediye- si'nin eski Çevre Koruma Daire Baş- kanı Nusret Avcı, ormanhk bölgele- regözkoyan vakıf üniversitelerinin. madenciler tarafından tahrip edilen bölgelerde kurulmasını önerdi. İstan- bul L'niversitesi Onman Fakültesi'nde yüksek lisans yapan Nusret Avcfnın tez konusu. madencilerin tahrip et- ODTU'nün. MTA'nın. Bilkent'in bozkırda kurulduğunu ve buralan yaşanabilir hale getirdiğini belirten Nusret Avcı. aynı yöntenıin maden- ciler tarafından tahrip edilen alanlar için de uygulanmasını istiyor. Ma- dencilenn Kilyos ile Karaburun ara- sında 1972'den beri faaîiyet göster- diğini. geçen zaman içerisinde 34 kilometre uzunluğunda ve 3-5 kilo- metre genişliğinde toplam 15 bin hektarlık bir alanın tahrip edildiği- ni vurgulayan Avcı. maden çıkar- mak için kaldırılan toprağın denize dökülmesiyle denizdeki yaşamın da yok edildiğini savundu. Nusret Av- cı şunları söyledi: "Bu tahrip edilen 15 bin hektarlık alanın viizde doksa- nını geçen bölümü Devlet Ormanla- n'na ait. Çok az bir kısmı Hazine"ye ait. Yine bu bölgede bıılunan sekiz ci- \annda kö>ün mülkivvti var. İstan- bul'unorman dokusunadoğm birsal- drn \ar. Bu bölgenin Boğaz tarafı, göz önünde olduğu için daha iyi ko- runabilen yerler olmasına karşın Göktürkköyü. Kemerburgaz \eçe\ - resiileoradan Isfranca'ya kadarolan bölgedeki yapılaşma hortladı. İstan- bul Büyükşehir Belediyesi, hangi \ö- netim olursa olsun bu (ür uç mesa- felere ulaşmış durumda değil. Bu uç mesafeler ihmalediliyor.gözardı edil- iyor. \apılaşmaiar önlem ahnmadı- ğı takdirde Sultanbovli've dönüşe- cektir. Kömüralanlan dışındaki ya- pılaşmalan söylüyorum. Hele hele bir de Sultanbeyli anlayışında olan hükümetin güveno>Ti almasıvia, dev- letin imkânlannı da kullanarak ken- di yandaşlannaolanakiarsağlayacak- lardır." Heybeliada Yaz Semineri'nde çevre konusunda dinin üstleneceği rol tartışıldı ' Çevre ahlakı geliştirîliîieK' Senıiner. Fener Rum Patriğfnin katkılarıvla gerçekleşti OZLE.V1 Y IZAK Marmara'nın doyumsuz manza- rasını bukezHeybeliada'daki Aya Triada Manastırf nın. halk dilin- deki tanımıyla "Papaz Okulu*'nun bahçesindeki kameriyeden izliyo- ruz. Cstelik vere bağdaş kurup otur- mıış bir papazın gitarından çıkan \ r ıınan aşk ezgileri eşliğinde. Ko- nu "Çevre ve ilefişim** olunca. üs- telik "Çevre konusunda dinin üst- leneceği rol" uluslararası bir sem- pozyumda tartışılıvorken. verilen molanınyeşilçimenlerüstündebir papazın çalıp söylediği aşk ezgile- ri ile değerlendirildiği birortam. Fener Rum Ortodoks Patrikane- si'nin önçülüğünde düzenlenen w Ç«re ve İletişim- Heybeliada 1996 YazSeminerTne Kudüs'ten katılan Rahip Dimitrios Vassiliadis'in biı- yülü ezgileri kısa zamanda seıni- ner katılımcılarını kendisine çek- meye başlıyor. Rumca bilenlerin eşlik etmesi. bilmeyenlerinse tem- po tutmasıyla tam birdinleti şöle- • Seminerde konuşan Boğaziçi Üniversitesi öğretim üvelerinden Prof. Kriton Curi. insanın doğa ile ilişkilerinde ahlaki değerlerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini savundu. nine dönüşüveriyor. Müziğe ken- dini iyice kaptıran rahip Vassili- adis konserini ancak ayine davet eden büyük çanın çalmasıyla bıra- kabiliyor. Gruptakilerden birinin ortaya artığı "Hangi dinden olur- larsa olsunlar keşke tüm din adam- ları bağnazlıktan kurtulup, insan- larla özellikle de gençlerle böylesi- ne güzel iletişim kurabilseler" fik- ri herkes tarafından büyük bircoş- kuyla onayianıyor. Gelelimseminere. Semineredin adamlannın yanı sıra uluslararası çevreörgütleri.çeşitli üniversiteler- den bilim adamları vemedya men- supları da konuşmacı olarak katıl- dı. Seminerde konuşan Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Kriton Çuri. insanın doğa ile ilişkilerinde ahlaki değerlerin ye- niden gözden geçirilmesi gerekti- ğini savunuyor. Curi'yegöre "çev- reahJakmın 1 " gelişririlmesinde med- yaya büyük rol düşüyor. Medyanın günümüzde elde ettiği teknolojik gelişim sayesinde istenilen mesaj ve düşünceler rahatlıkla bir kitle- den diğerine iletilebilir. fikiralış ve- rişi yapılabilir. Seminer de "çevre ve iletişi- min" yanı sıra tartışılan diğer bir konu da çevre duyarlılığı konusun- da dinin üstleneceği rol oldu. Or- todoks kilisesinin önderliğinde baş- latılan çalışma ve fikir tartışmala- nna. sempozyumun çoğunluğunun İslam olduğu ülkedeyapılmasmdan kaynaklanan birduyarlılıkla olsa ge- rek. bir İslam temsilcisinin de çağ- nholduğunuöğrendik. Ancakyal- nızca açılışa katılan Heybeliada Imamı ile daha sonra seminere ka- tılmadığı için görüşme imkanını bulamadık. Kekemeliğe bilgisayar yardımıyla tedavi Çeviri Sen isi - Her 10 kişiden birinde, yaşamlan- nın bir döneminde keke- melik görülür. Genellikle çocukluk döneminde orta- ya çıkan kekemelik vakala- nnın yüzde 80'i başladığı gibi birden kaybolur. Geri- ye kalan yüzde 20, durum- lannı kabullenebilmek için psikolojik tedavi görürken sorun yaratan bazı kelime vedeyimleri kullanmama- ya çalışarak yaşamlarını sürdürur. Londra Üniversitesi psi- kologlan son yıllarda ge- liştirdikleri bir bilgisayar programı yardımı ile keke- meliğe yol açan etmenleri saptayarak tedavi yoluna gidiyor. Londra'da Nlicha- el Palin Kekeme Çocuklar Merkezi'inde kullanılan program, insan kulağının algılayamayacagı kadar has- sas konuşma bozuklukla- nnı kaydediyor. Merkezde aynca çocuğun bedensel ve akıl sağlığı da dikkate alı- narak kekemeliğin neden- leri araştınlıyor. Kendisi de konuşma sı- kıntısı çeken. tngiliz Keke- meler Birliği Başkanı Dr. Jonathah Miller, kekeme- liğin kalıtımsal olduğunu ve orta sınıftan gelen in- sanlarda daha sık görüldü- ğünü ileri sürüyor. Kekemelerin devam etti- ği konuşma merkezlerinde görevli uzmanlar. kekeme- lerin sorunu gizlemeye ça- lışmamalannı. dostlan ve arkadaşları ile daha dürüst ve samimi olmalarını tav- siye ediyor. Öte yandan di- ğer insanlann kekemelerle konuşurken daha duyarlı dav ranarak kelimelenn so- nunu tamamlamaya çalış- mamalan. daha yavaş ko- nuşmalan. gözlerini kaçır- mamaları ve olabildiğince rahat da\ ranmalan salık ve- rilivor. Givenchy şeffaflığı Givenchy'nin 1996 sonbahar-kış modası geçen günlerde Paris'te yapılan bir defıle ile tanıtıldı. Naomi CampbeU gibi ünlü mankenlerin sunduğu kıyafetler Parislilerin büyük beğenisini kazandı. Durgun Paris gecelerine renk katan defilede gece kıyafetleri çoğunJuktaydı. Tasarınıırıı İngiliz John Galiano"nun yaptığı şefFaf gece elbisesi, çiçekli korsajı, bevaz dantel kilotu, be>az kürk ceketi \e üzeri renkii taşlarla süslü şapkası ile defllenin en iddialı modelleri arasmdav dı (Fotoğraf: RE L T ERS) Türksat-lC uzaya fırlatılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Haberleşme uydusu Türksat-lC. bu gece Fransız Guyanasf ndan fırlatılacak. Türkiye-Batı ve Türkiye-Orta Asya olmak üzere iki kapsama alanı olan uyduda. 16 kanal bulunacak. Türksat-lC'nin faaliyete başlatnasıv la Türkiye, uzayda 2 uvduva sahip ender ülkeler arasına katılacak. Daha önce fırlatılan. ancak füzesinin ikinci motorunda meydana gelen arıza nedeniyle yörüngesine oturtulamadan kaybedilen Türksat-lA'nın yerine yapılan Türksat-lC uydusunun fırlatılışı. Ankara Gölbaşı'nda bulunan Türksat Ana Yer Kontrol Merkezi'nden de naklen izlenecek. L'ydunun fırlatılışı dolayısıv la bu tesislerde de bugün düzenlecek törene L'laştırma Bakanı Ömer Barutçu da katılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle