Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmrivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönctmenı: Orhan Erinç #
Gene) Yayın Koordinatörü. Hikmet
Çetinkaya # Yazıi>leri Müdürleri:
ibrahim Yıldı*, DinçTayançfSorumlul
0 Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara
# Görsel Y'önetmen: Fikret Eser
Dı* Haberler: Şinasi Danışoğlu • Istihbarat:
Cengiz Vıldırım •Ekonomı: Bülent kızanlık
0 Külıiir: Handan Şenköken # Spor:
Abdülkadir Yücelman • Makaleler: Sami
Karaören # Düzeltme: Abdullah V'azıcı
# Fotoârat: Erdoğan Köseoğlu • Bılgi-Belge:
Edibe Buğra C\un Haberleri: Mehniet Faraç
Yayın Kunılu: İlhan Sdfuk {Başkaıu
Orhan Erinç. Okta\ Kurtböke.
Hikmer Çetinkay a, Şiikran Soner.
Ergun Balcı, Dinç Tav anç, İbrahim
Yıldız. Orhan Bursalı, Mustafa
Balba\. Hakan Kara.
Anfcara Temsılcısı: Mustafa Balbay # Haber Müdürü: Doğan
Akın Atatürk BulvanNo: 1-5. Kat:4. Bakanlıklar-AnkaraTel:
-4[95020 O hat). Fafcs: 4195027 • Izmır Tsmsilcısı:
Serdar Kızık. H. Zıya Bl\. 1352 S. 2 3 Tel: 4411220.
Faks: 4419117 • Adana Temsılcisı: Çetin Yiğenoğiu.
InönüCd. 1I9S. \o:l Kat:l. Tel: 3522550. Faks: 3522570
Müessese Müdürü: Erol Erkur 9
Koordmatör: Ahmet Korulsan 9
Muhasebe: Bülent Yener # Idare:
Hüsevin Gûrer 0 İşletme Önder
Çelik • Bilgı-lşlem: Nail İnai •
BilgısayarSistem.Mürüvet Çiler
MEDYA C: • Yunetım kuı
B3?kanj - G^nel Mudür Gül
Erduran • Koordınator Rı
Işıtman # Genel Müdür VardınK
Mine Akdağ Tel: 514 07 5
51.195 80-513 W«Wl.Faks: 5118-
Y:ayımla an \e Basan: Yen] Gun Haber Ajan*:
T«jrkl
.jy CJJ > 4J taJaloS)u.i4.v-ilst"PK.
Bas Yjyiruıhk A 5
bulfel (0 :i2l 5 12 05 05 ı2U hat I Faks: (II : i:> 9TEMMUZ 1996 Imsak: 3.37 Güneş: 5.33 Ögle: 13.16 İkindi: 17.14 Akşam: 20.45 Yatsı: 2233
f ünk dpktora
şeref ödülü
• CHICAGO(AA)-
A.BD'rıin VVisconcin
Üni\ersitesi Hastanesi'nde
karaeiğer naklı bölümünün
başkanlığım yapan Dr.
Münci Kalayoğlu'na.
\Viscorsin Eyaleti V'alisi
Tomm\ G. Thompson
tarafından şeref ödülü
\erildi. Şimdiye kadar
ytizde °9'u başanyla
sonuçlanan 630 ameliyat
yaparak kırılması güç bir
rekora ulaşan Dr. Münci
Kalayoğlu. aralannda ünlü
sinenıa oyuncusu Sadri
Alışık'n bulundugu 32
Türk hastaya da karaciğer
nakli yaptı. Dr. Kalayoğlu.
"Göııül istiyor ki
Türkiyeile birçok organ
ııakil merkezi olsun ve
insanlarmız organ
bağışında duyarlı
davransmlar" dedi.
Kafes kuşlarına
djkkat
• Bl RSA (AA) - üludağ
Üniversitesi Veteriner
Fakültesi Mikrobiyoloji
Anabilim Dalı öğretim
üyesi Doç. Dr. Tayfun
Çarlı. yaptığı açıklamada.
"'Chlamvdia Psittaci'
bakterısinin özellikle
papağan. muhabbet kuşlan.
güvercın gibi kanatlılarda:
at. sığır. kovun. kedi ve
köpek gibi memelilerde ve
insanda çeşitli hastahklara
yol açtığını söyledi
Hastalığın insanlara
genellikle soluruım yoluyla
geçriSıni belirten Doç. Dr.
Çarlı. bu hastalığın
genellikle akeiğer
infeksiyonu oldufunu.
yüksek ateş. şiddetli baş
ağrısı. titrenıe. kısık ve hızlı
solumanın genel belirtileri
olduğunıı \urguladı.
Bizans mezarlan
• NEVŞEHİR(AA)-
N'evşehır'ın Acıgöl ilçesine
bağh Ağıllı Köyü'nde
bıılunan Bizans
mezarlanndaki kurtarma
kazıları tanıamlandı.
Nevşehir Müze Müdürü
Seracetfin Şahin. Köyiçi ve
Kaynar mev kilerinde.
5"inci ve 7'nci yüzyıl erken
Bizans dönemine ait 29
mezarda yapılan kurtarma
kazılarında. 4 cam bilezik
ile bir I adet bronzyüzük
bulundıığunu kaydetti.
Şahin. büvük oranda
tahıibata ıığramı^ durumda
olan basıt halk tipi
mezarlann. aslına uygun
olarak onarıldıktan sonra
turizme a^ılaeağını söyledi.
Kadınlapın
hakları
• İSTANBl"L(ANKA)-
Kadınlar. karnıaşık
terimlerin kullanıldığı
yasalarda ne gibi haklarının
bulundıığunu hayattan
örneklerle anlatan bir
kitapı;ığa sahip oldu.
Kitapcıkta kadınlara. zorla
evlendirme. boşanma. aile
içi cinsel istismar. kadına
karşı şidde! konusunda
\asal hakları aktarılıyor.
kadının insan Haklan
Projesi çahsanlan
tarafından hazırlanan
"Haklarmıız Var" başlıklı
kitapcıkta. üncelikle
kadınlara \asal haklarını
bilnıenin nasıl bir fayda
sağla>acağı anlatıiıyor.
Devletin konut
borcu
• ANkLARA(lBA)-
Devletin 1%6 Varto
depreminden bugüne kadar
yurdun çesitli yerlerinde
meydana gelen atetlerden
mağdur durumda kalan
afetzedelere toplanı 32 bin
konut borcu olduğu
belirlendi. De\ letin afet
borcu tutarı bugünkü
rakamlarla 48 trilvon lirayı
bııluyor. Afet İşleri Genel
Müdürü Oktay Ergunay
bundan 30 yıl önceki Varto
depreminden hâlâ de\ letin
7 bin konut borcu olduğunıı
beürterek de\letin konut
borcuna her yıl 4-5 bin
konut daha eklendiğini
kaydetti.
Yavaş çekimli
intihar: Sigara
• CAZİANTEP(A.A)-
Gaziantep Lni\ersitesi Tıp
Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Murat Öz Eryiğit. "yavaş
çekimli intihar" olarak
tanımladığı sigarada
bıılunan nikotinin. kokain.
esrar. alkol ve eroinden
daha
vaptığını
"Aynca. i^en? olduğu
kadar. içildiği nıekânda
bulunanlan da doğrudan
ctkılhor" dedi.
Bağlarbaşı yamaçlanndaki Nakkaştepe'de Boğaz'a nazır villalar, plana uygun ama, 'yasaya aykın'
Ongörüniiıne
4
gerî görününı
9
ruhsatı• Boğaziçi'ni korumak için
1983'tegetirilen "öngörünüm
bölgesine imar yasağı" kuralı.
yine 1983"ten bu yana "'deniz
manzaralı geri görünüm"
uygulamalanyla ihlal ediliyor.
Bunun son büyük örneği
Nakkaştepe'de yaşanıyor...
OKTAV EKENCİ
Geçen günlerde kımi gazete/erde
kısa bir "öliim haberT vardı. 12 Ey-
lül 1980askeri darbesinden sonra \ak-
laşık 1.5 yıl İstanbuTun "askeri bele-
di>e başkânlığı" görev ini yapan Emek-
li Korgeneral Abdullah tırtıl, 25 Ha-
ziran 1996 günü kalbine yenik düşe-
rek 74 yaşında yasama \eda etti.
Askeri yönetimin I983'te Belediye
Başkanlığı'na atadığı Abdullah Tır-
tıl'ı Istanbullular "Tırtıl Paşa" olarak
tanıdılar. Her belediye bajkanı gibi
Tırtıl Paşa da özellikle "imara önem
venen*' bir yönetim anlayışı sergile-
mişti. Askeri disiplini "imardisiplini-
ne~ de uygulamak istemiş ve bu yön-
deki en "radikar girişimini de Boga-
ziçi'nde gerçekleştirmişti.
Belediyede kurduğu planlama büro-
sundaki mimar ve şehircilere "iiçay"
gibi kısa birsürede \e "emir-kpmuta*'
altında Boğaziçi İmar Planlan'nı yap-
tıran Tırtıl Pas.a, vine 1983 v ılında bu
planlan bizzatonaylayıp yürürlüğe so-
karak. bugünlere dek süren bir "iınar
seriiveni"nin de başlamasına neden ol-
du...
Üsküdar, Beykoz. Samer ve Beşik-
taş ilçelenni kapsayan ve Karadeniz''e
kadar tüm Boğaziçi'ne Anadolu ve
Trakya yakasındaki komşu alanlany-
la birlikteyeni bir imar düzeni getiren
1983 onayiı "Tırtıl Paşa Planlan". her
şeyden önce 3 ay gibi "mucizevı"" bir
sürede hazırlandığından. "gözden ka-
çan" birçok yanlışı ve çözümsüz ka-
lan sorunu da içeriyordu. Ancak, bu
planlara bağlı olarak Boğaziçi Yasa-
sı'yla da birlikte yürürlüğe giren en
önemli imar kuralı. Boğaziçi"nin "ön-
görünüm, geri görünüm ve etkilenme
böJgeleri" ş^klinde. başlıca üç farklı ya-
pılaşma ilkesi getirilen. "üça>rıstatü-
ye~aynlmasıydı.
Bugün de yürürlükte olan bu bölge-
leme kararına göre her iki yakada Bo-
ğaziçi "ne bakan yamaçlar "öngörü-
nüm" olarak adlandırıldılar ve tarihi
binalann restorasyonlan dışında"ke-
sin imar yasağına" bağlandıfar. Ya-
maçlann yaslandığı tepelerin üzerin-
den geçirilen "sınınn'" arka kesimin-
de. yani "Boğaziçi'ndengöriinmediğ)"'
varsayılan bölgelerde ise "geri görü-
nüm" ve daha geride de "etkilenmeyö-
releri"statüsüyleimarolana«ı szetiril-
di.
Sınınn denize bakan kesimi "koru-
Boğaziçi Köprüsü'nden Bağlarbaşı'na doğm çıkarken öngörünüm bölgc-
sinde inşa edilen Nakkaştepe v illalan, Boğaz manzaralı olmaJanna rağmen
ruhsat dosyalarında "geri görünüm koşullanna" göre işlem görüyoriar...
maalanına" girerken. aynı sınırın he-
men arkasında ise Boğaziçi'nin "ende-
ğerliirnarparseUeri"ortaya çıktı. Böy-
\ece. yine bu sınırı "imara olanak ve-
reeek şekilde" geçirmek de aynı plan-
larüzerindekiTantoperasyonlaruun"
başlıca hedefi haline geldi.
Bugün Boğaziçi'nde. "deniz man-
zaralı" olmalanna rağmen. vani söz-
de korunıaya alınan "yamaçlarda" ve-
ya yamaçlann hemen üst kesimlerin-
de inşa edilmelerine rağmen, "öngö-
rünüm yasağına gjrmeden" ruhsat ala-
bilen çok say ıdaki villalar ve siteler. iş-
teimarplanlarındaki bu"sınıroperas-
>onJamla" gerçekleşen yaiadışı uygu-
lamalar.
H
Yasadı$ı" diyorum çünkü Boğazi-
çi Yasası. denizden görünen tüm bu böl-
geleri öngörünüm olarak yapılaşmaya
karşı korumak için imara yasaklıyor.
Ne var ki aynı yasanın maddelerinde
"bu gerekçeyle'* uyulması istenilen
"Tırtıl Paşa Planlan" ve daha sonraki
yıllara ait tüm plan değişikliklennde
ise öngörünüm çizgisi birçok yerde
"yasal tanıma aykın olarak" geçiril-
miş durumda.
Buyöntemleyapılaşma izni verilen
uygulamalar arasında hiç kuşkusuz en
ünlüsü Anadoluhisan'nın arkasındaki
yamaçlara kurulan
u
KavacıksitelerT.
Benzer uygulamanın son zamanlarda-
ki diğer birdikkat çeken örneği ise Bağ-
larbaşı yamaçlanndaki "Nakkaştepe
vülaJan."
Be>lerbeyi'nden Bağlarbaşı'nadoğ-
ru tırmanırken Boğaziçi Köprüsü'ne
bağlanan yolun iki yanında ve yine
"Boğaz manzaraJı" olarak bir yıl için-
de hızla inşa edilen bu villalar için as-
lında Koruma Kurulu da onay verme-
mişti.
Boğaziçi aynı anda SÎT alanı oldu-
ğu için, Nakkaştepe'deki villa projele-
rinin onaylanması yönünde gelen tek-
lifi "imarplanı ve Boğaziçi Yasası bü-
tünselüği" içerisinde değerlendiren ve
reddeden İstanbul I/(. Numaralı Kül-
tür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Ku-
rulu, bugüne dek hâlâ aereği yapılma-
yan 14.7.1994 tarih ve"6888 sayılı ka-
rannda şu saptamayı ve öneriyi de yü-
rürlüğe sokmuştu:
"Söz konusu parseL Boğaziçi'nin f
ilen öngörünüm bölgesindedir. Bu nı
denle Boğaziçi Nasası'ndakip«>zajııı k(
runması hedefi ile imar planında get
riien yapıla^ma koşulu çelişmektediı
(...) Aynca aynı yerdeki kurul onayı ol
mayan diğer inşaatların da durdurul
ması ve yasal işlem yapılması gerek
mektedir. (...) İmar planının da öngö
rünümdeki doğal pcv/ajı koruyacal
şekilde değiştirilmesine ve bölgede bı
süre içinde herhangi bir u\ gulanıa >a
pılmamasına..."
Koruma Kurulu'nun bu kararınır
üzerinden geçen 2 yıl içerisinde ne
imar planı yasaya uygun hale getiril-
di ne de inşaatlar durduruldu... Buna
karşın sözde gen görünüm bölgesin-
deki bu "Boğaziçi villalan" deniz man-
zaralanndan ötürü olağanüstü yükse-
len satış değerleriyle hızla inşa edilip
pazarlanmaya bile başlandı.
Koruma kurulu'nun "Bu planlar
korumava değil yağnıava hizmet edi-
yor,düzem'niz"şeklindeki "yasayı uy-
gubtma" karan ise Nakkaştepe'deki vil-
lalann ruhsat dosyalarında "bilgiiçin"
bile bulunmuyor.
Bu karann bir ömeğinin gönderil-
diği "yetkili makamlar", 2 yıldır so-
ruşturma bileaçmayarak. İstanbul'un
"ruhsatlı ama yasadışı" imar kültürü-
ne her zaman olduğu gibi yine seyir-
ci kalıvorlar...
Yapılaşma. maden ocaklarıııın tahribatı. villalar ve vakıf üniversiteleri kuzev ormanlannı yutmak üzere. (MEHMET DEMİRKAYA)
Karadeniz kıyı şeridindeki ormanhk bölgede doğa tahribatı sürüyor
Kıızey onnanları yok ohnak üzere
İstanbul Haber Senisi - Sağladı-
ğı oksijen nedeniyle İstanbul'un ha-
yat bahçesi oiarak da nitelenen Ka-
radeniz kıyı şeridindeki ormanhk
bölgede madencilerin yarattığı do-
ğa tahribatı ve yapılaşma olanca hı-
zıyladevamediyor. İstanbul Büyük-
şehirBelediyesi'nin eski Çevre Ko-
ruma Daire Başkanı Nusret Avcı.
Kilyos ile Karaburun arasında
1972'den beri faaîiyet gösteren ma-
dencilerin 15 bin hektarlık doğa ala-
nını tahrip ettiğini söyledi.
İstanbul'un kuzey kesiminde bu-
lunan ormanhk bölge. kuzeyden esen
rüzgârlarla lOmilyonuaşkın insanın
vaşadığı kente oksijen sağlıyor. Bu
anlamda kuzey onnanları İstanbul-
lulann hayat bahçesi olarak görülü-
yor. Son zamanlarda vakıf üniversi-
telenningözdiktiğibu ormanhk böl-
ge yok olma tehlikesiyle karşı kar-
şıya.
Güneyin tamamen betoniaşnıası.
• îstanbu! Büyükşehir Belediyesi'nin eski Çevre Koruma
Daire Başkanı Nusret Avcı, Kilyos ile Karaburun arasında
1972"den beri faaîiyet gösteren madencilerin 15 bin
hektarlık doğa alanını tahrip ettiğini söyledi.
güneş görmeyen evlerde oturan in- tiği ormanhk bölge.
sanları kuzeye yöneltiyor. Kuzeyde-
ki köylerde bahçe içerisinde bir e\
satın alarak hafta sonlannı burada ge-
çirmek isteyenlerin artması bu böl-
gelerdeki rantı kamçılıyor. Rantın
yarattığı yapılaşma. maden ocakla-
rının tahribatı. kaçak yapılaşma. vil-
la stteleri ve de vakıf üniversiteleri
kuzey ormanlannı yutmak üzere.
İstanbul Büyükşehir Belediye-
si'nin eski Çevre Koruma Daire Baş-
kanı Nusret Avcı, ormanhk bölgele-
regözkoyan vakıf üniversitelerinin.
madenciler tarafından tahrip edilen
bölgelerde kurulmasını önerdi. İstan-
bul L'niversitesi Onman Fakültesi'nde
yüksek lisans yapan Nusret Avcfnın
tez konusu. madencilerin tahrip et-
ODTU'nün. MTA'nın. Bilkent'in
bozkırda kurulduğunu ve buralan
yaşanabilir hale getirdiğini belirten
Nusret Avcı. aynı yöntenıin maden-
ciler tarafından tahrip edilen alanlar
için de uygulanmasını istiyor. Ma-
dencilenn Kilyos ile Karaburun ara-
sında 1972'den beri faaîiyet göster-
diğini. geçen zaman içerisinde 34
kilometre uzunluğunda ve 3-5 kilo-
metre genişliğinde toplam 15 bin
hektarlık bir alanın tahrip edildiği-
ni vurgulayan Avcı. maden çıkar-
mak için kaldırılan toprağın denize
dökülmesiyle denizdeki yaşamın da
yok edildiğini savundu. Nusret Av-
cı şunları söyledi: "Bu tahrip edilen
15 bin hektarlık alanın viizde doksa-
nını geçen bölümü Devlet Ormanla-
n'na ait. Çok az bir kısmı Hazine"ye
ait. Yine bu bölgede bıılunan sekiz ci-
\annda kö>ün mülkivvti var. İstan-
bul'unorman dokusunadoğm birsal-
drn \ar. Bu bölgenin Boğaz tarafı,
göz önünde olduğu için daha iyi ko-
runabilen yerler olmasına karşın
Göktürkköyü. Kemerburgaz \eçe\ -
resiileoradan Isfranca'ya kadarolan
bölgedeki yapılaşma hortladı. İstan-
bul Büyükşehir Belediyesi, hangi \ö-
netim olursa olsun bu (ür uç mesa-
felere ulaşmış durumda değil. Bu uç
mesafeler ihmalediliyor.gözardı edil-
iyor. \apılaşmaiar önlem ahnmadı-
ğı takdirde Sultanbovli've dönüşe-
cektir. Kömüralanlan dışındaki ya-
pılaşmalan söylüyorum. Hele hele
bir de Sultanbeyli anlayışında olan
hükümetin güveno>Ti almasıvia, dev-
letin imkânlannı da kullanarak ken-
di yandaşlannaolanakiarsağlayacak-
lardır."
Heybeliada Yaz Semineri'nde çevre konusunda dinin üstleneceği rol tartışıldı
' Çevre ahlakı geliştirîliîieK'
Senıiner. Fener Rum Patriğfnin
katkılarıvla gerçekleşti
OZLE.V1 Y IZAK
Marmara'nın doyumsuz manza-
rasını bukezHeybeliada'daki Aya
Triada Manastırf nın. halk dilin-
deki tanımıyla "Papaz Okulu*'nun
bahçesindeki kameriyeden izliyo-
ruz.
Cstelik vere bağdaş kurup otur-
mıış bir papazın gitarından çıkan
\
r
ıınan aşk ezgileri eşliğinde. Ko-
nu "Çevre ve ilefişim** olunca. üs-
telik "Çevre konusunda dinin üst-
leneceği rol" uluslararası bir sem-
pozyumda tartışılıvorken. verilen
molanınyeşilçimenlerüstündebir
papazın çalıp söylediği aşk ezgile-
ri ile değerlendirildiği birortam.
Fener Rum Ortodoks Patrikane-
si'nin önçülüğünde düzenlenen
w
Ç«re ve İletişim- Heybeliada 1996
YazSeminerTne Kudüs'ten katılan
Rahip Dimitrios Vassiliadis'in biı-
yülü ezgileri kısa zamanda seıni-
ner katılımcılarını kendisine çek-
meye başlıyor. Rumca bilenlerin
eşlik etmesi. bilmeyenlerinse tem-
po tutmasıyla tam birdinleti şöle-
• Seminerde konuşan
Boğaziçi Üniversitesi
öğretim üvelerinden Prof.
Kriton Curi. insanın doğa
ile ilişkilerinde ahlaki
değerlerin yeniden gözden
geçirilmesi gerektiğini
savundu.
nine dönüşüveriyor. Müziğe ken-
dini iyice kaptıran rahip Vassili-
adis konserini ancak ayine davet
eden büyük çanın çalmasıyla bıra-
kabiliyor. Gruptakilerden birinin
ortaya artığı "Hangi dinden olur-
larsa olsunlar keşke tüm din adam-
ları bağnazlıktan kurtulup, insan-
larla özellikle de gençlerle böylesi-
ne güzel iletişim kurabilseler" fik-
ri herkes tarafından büyük bircoş-
kuyla onayianıyor.
Gelelimseminere. Semineredin
adamlannın yanı sıra uluslararası
çevreörgütleri.çeşitli üniversiteler-
den bilim adamları vemedya men-
supları da konuşmacı olarak katıl-
dı.
Seminerde konuşan Boğaziçi
Üniversitesi öğretim üyelerinden
Prof. Kriton Çuri. insanın doğa ile
ilişkilerinde ahlaki değerlerin ye-
niden gözden geçirilmesi gerekti-
ğini savunuyor. Curi'yegöre "çev-
reahJakmın
1
" gelişririlmesinde med-
yaya büyük rol düşüyor. Medyanın
günümüzde elde ettiği teknolojik
gelişim sayesinde istenilen mesaj
ve düşünceler rahatlıkla bir kitle-
den diğerine iletilebilir. fikiralış ve-
rişi yapılabilir.
Seminer de "çevre ve iletişi-
min" yanı sıra tartışılan diğer bir
konu da çevre duyarlılığı konusun-
da dinin üstleneceği rol oldu. Or-
todoks kilisesinin önderliğinde baş-
latılan çalışma ve fikir tartışmala-
nna. sempozyumun çoğunluğunun
İslam olduğu ülkedeyapılmasmdan
kaynaklanan birduyarlılıkla olsa ge-
rek. bir İslam temsilcisinin de çağ-
nholduğunuöğrendik. Ancakyal-
nızca açılışa katılan Heybeliada
Imamı ile daha sonra seminere ka-
tılmadığı için görüşme imkanını
bulamadık.
Kekemeliğe
bilgisayar
yardımıyla
tedavi
Çeviri Sen isi - Her 10
kişiden birinde, yaşamlan-
nın bir döneminde keke-
melik görülür. Genellikle
çocukluk döneminde orta-
ya çıkan kekemelik vakala-
nnın yüzde 80'i başladığı
gibi birden kaybolur. Geri-
ye kalan yüzde 20, durum-
lannı kabullenebilmek için
psikolojik tedavi görürken
sorun yaratan bazı kelime
vedeyimleri kullanmama-
ya çalışarak yaşamlarını
sürdürur.
Londra Üniversitesi psi-
kologlan son yıllarda ge-
liştirdikleri bir bilgisayar
programı yardımı ile keke-
meliğe yol açan etmenleri
saptayarak tedavi yoluna
gidiyor. Londra'da Nlicha-
el Palin Kekeme Çocuklar
Merkezi'inde kullanılan
program, insan kulağının
algılayamayacagı kadar has-
sas konuşma bozuklukla-
nnı kaydediyor. Merkezde
aynca çocuğun bedensel ve
akıl sağlığı da dikkate alı-
narak kekemeliğin neden-
leri araştınlıyor.
Kendisi de konuşma sı-
kıntısı çeken. tngiliz Keke-
meler Birliği Başkanı Dr.
Jonathah Miller, kekeme-
liğin kalıtımsal olduğunu
ve orta sınıftan gelen in-
sanlarda daha sık görüldü-
ğünü ileri sürüyor.
Kekemelerin devam etti-
ği konuşma merkezlerinde
görevli uzmanlar. kekeme-
lerin sorunu gizlemeye ça-
lışmamalannı. dostlan ve
arkadaşları ile daha dürüst
ve samimi olmalarını tav-
siye ediyor. Öte yandan di-
ğer insanlann kekemelerle
konuşurken daha duyarlı
dav ranarak kelimelenn so-
nunu tamamlamaya çalış-
mamalan. daha yavaş ko-
nuşmalan. gözlerini kaçır-
mamaları ve olabildiğince
rahat da\ ranmalan salık ve-
rilivor.
Givenchy şeffaflığı
Givenchy'nin 1996 sonbahar-kış modası geçen
günlerde Paris'te yapılan bir defıle ile tanıtıldı.
Naomi CampbeU gibi ünlü mankenlerin sunduğu
kıyafetler Parislilerin büyük beğenisini kazandı.
Durgun Paris gecelerine renk katan defilede gece
kıyafetleri çoğunJuktaydı. Tasarınıırıı İngiliz John
Galiano"nun yaptığı şefFaf gece elbisesi, çiçekli
korsajı, bevaz dantel kilotu, be>az kürk ceketi \e
üzeri renkii taşlarla süslü şapkası ile defllenin en
iddialı modelleri arasmdav dı (Fotoğraf: RE L T ERS)
Türksat-lC
uzaya
fırlatılıyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Haberleşme
uydusu Türksat-lC. bu gece
Fransız Guyanasf ndan
fırlatılacak. Türkiye-Batı ve
Türkiye-Orta Asya olmak
üzere iki kapsama alanı olan
uyduda. 16 kanal bulunacak.
Türksat-lC'nin faaliyete
başlatnasıv la Türkiye,
uzayda 2 uvduva sahip ender
ülkeler arasına katılacak.
Daha önce fırlatılan. ancak
füzesinin ikinci motorunda
meydana gelen arıza
nedeniyle yörüngesine
oturtulamadan kaybedilen
Türksat-lA'nın yerine
yapılan Türksat-lC
uydusunun fırlatılışı. Ankara
Gölbaşı'nda bulunan
Türksat Ana Yer Kontrol
Merkezi'nden de naklen
izlenecek. L'ydunun
fırlatılışı dolayısıv la bu
tesislerde de bugün
düzenlecek törene L'laştırma
Bakanı Ömer Barutçu da
katılacak.