29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4- TEMMUZ 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Sanayi Bakanlığı'nın ithalat belgelerine getirdiği yeni düzenleme, ithalatçı firmaları zor durumda bıraktı Itlıalata bürokrasi engeliTAHSİN AKÇA / SONER UZUN Hükümet sıcak para politikası ve Gümrük Biriıği ıletırmanan ithalatı. büırolaatık engellerle frenlemeye çalışıyor. Sanayı Bakanlığı sanavı ürünlen \e ma'kine-teçhizat ithalatında istenen "Bakım onanm yeterlilik belgesi" ile ilgili şartlan son dakikada degiştirince. firmalann yeni koşullara hızla uyum sağlayamaması yüzünden ıthalat tıkandı. Başta elektronik. beyaz eşya ve otomobil olmak üzere. ithal edilen çok miktarda sanayi ürünü ve yatınm malının gümrüklerde kaldıgı. ithalatçılann yeni düzenleme ile öngörülen koşullara uyum sağlayabilmesinin ise aylar sürebileceğı belirtiliyor. Sanayi Bakanlığı'nın ıthalatta istediğı bakım onanm yeterlik belgesi GB ile birlikte ithalat rejimınde yapılan degişikliklerden etkilenerek. 1995 yılı aralık ayında yeniden düzenlenmiş \e 1996 yılının tümü için geçerli olması karan alınmıştı. Ancak geçtığımız günlerde alınan yeni bir kararla. 6~ayda bir alınan belgelçin başvuran ithalatçılara. TSE belgeli servis sayısında artış yapıldığı bıldirildi. TSE belgesi almalannın süre gerektirdıginı beJirten ıthalatçılar. geçiş dönemınde ithalata devam edebilmelen içın eski yeterlilik belgelennın süresinin uzatılmasını ıstedıler. Ithalatçılar aksı halde aümrüklerde bekleven malların 3 avlık ithalat 9.3 milvar dolar ANKARA (ANKA) - Devlet Planlama Teşkilatı'ndan sonra Devlet îstatistik Enstitüsü de Türkiye'nin bu yılın ocak- mart dönemindeki ithalatının 9.3 milyar dolar ci\annda gerçekleştiğini tahmin etti. Türkiye'nin Avrupa Birliği ile gümrük birliğine girmesiyle birlikte, AB'de kullanılan formata göre hazırlanan yeni gümrük beyannamelerinın Türkiye'de de kullamlmaya başlanması ve yeni programlann oluşturulamaması DlE'nin dış ticaret verilerini zamanında belirlemesini engelledi. DPT. ithalattan alınan KDV'ye dikkate alarak bir hesaplama yaparken DİE de beyanname sayılannı dikkate alarak bir tahminde bulundu. Yılın ilk çeyreğine iüşkin olarak yapılan gaşTİ safi hasıla hesaplamalarında da bu tahmin kullamldı. DİE tahmininı. I995 yılının aynı aylarındaki ortalama beyanname değerlen ile bu yılın aynı dönemindekj beyanname sayısını çarparak gerçekleştirdi. Ihracata iüşkin oîarak ise sadece Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin ihracatçı bırliklerinin kayıtlanndan yola çıkarak açıkladığı veriler bulunuvor. TlM, birliklerin ocak-mart döneıninde 5 milyar 619 milyon dolarlık ihracatı kayda aldığını açıklamıştı. Ancak önceki yıllarda gerçekleşen ihracat. genellikle ihracat kayıtlarının yüzde 90-95'i düzeyinde kahyordu. Bu nedenle. ocak-mart dönemınde gerçeleşen ihracatın 5.1-5.4 milv ar dolar düzeyinde olduğu tahmin edilivor. maliy etinin anacağı uvansında bulundular. İthalat sonrası garanti edilmesi gereken yedek parça stoku ile bakım onarım hizmeti için Sanayi Bakanlığı tarafından istenen TSE belgeli servis sayısının arttınlması. ithalatı frenlemesi boyutuyla olumlu karşılandı. Türkiye'de yıllardan beri ihracat yerine ithalatın teş\ik edildiğini belirten Türkiye ithalat ve İhracatçılar DerneŞi Genel Başkanı Fermani Altun. ihracatçıların yıllardır akreditif işlemlerinde. verai iadelerinin tahsilinde \e dığer altyapı olanakları konusunda önemlı bürokratik engellerle karşılaştıklarını hatırlattı. Altun. de\ lettekı ılgınç \e çarpık sıstemin ıhracatçıları da ithalatçı haline getirdiğini belirtti. Altun. şöyle konuştu: "Bugün artık önemli hayvansal ürünler ve tarım ürünleri ithal ediyoruz. İnsanlar ithalatın daha kazançlı olması nedenivle bu işe vönelmeye başladıiar. Yaptığımız hcsaplamalara göre ilk 6 a\ın ithalatı 19 mihar dolar dolavında çıkacak. Yıl sonuna kadar da 4ü milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz. Bu korkunç bir rakam. Yatırım ûrünlerinin büyiik bir kısnıı Türkiye'de üretilebileceği halde ihracat teşvik edilmediği için yurtdışına yönelnıiş. durumdayız. İthalatın zorlaşması, ihracatın artnıası sonucunu da doğuracak." Servis ve yedek parça sorunu Sanayicilenn yüzde 85"inin aynı zamanda ihracatçı olduğunu sövleyen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TÎM) Genel Sekreter Vardımcısı Ali l zuner ise sanayicilerin de ithalatın belli standartlara kavuşturulmasından yana olduğunu belirterek. " İthalat sonrası servis ve vedek parça standartlarında uluslararası düzey e gelinebilmesi için önemli zorunlulukların getirilmesi şart. Piyasada Türkçe kullanım klav uzu ve >edek parçası dahi olmayan yüzlerce ürün dolaşıyor. Zorlaştırılması gerekli" dıye konuştu. Öte yandan belge kapsamında yapılan değişıklığın. belgelerın yenılendığı ıkıncı altı ayın başına rastlamasinın gümrüklerdeki malları olumsuz etkileveceğini belirten elektronik eşya ve otomobil irhalatçılan. yerli ürünlerin bile servis ve yedek parça açısından bu kadar sıkı tutulmadığından yakınarak. hiç değilse beigelerın yenilenmesi içın verilecek sürede. eskı sıstemle ithalat yapmak istediklennı kaydertıler. Gümrükte vergi skandalı son anda önlendi AJNK.4JR.A (Cunıhuriyet Bûrosu) - Son 3 yılda yapılan tanm ürünleri. demir- çelik ve euartom ithalatlanndan geriye dönük olarak gümrük vergisi almacagına ilişkin Gümrük Müsteşarlığı yazısı durduruldu. Gümrük Müsteşarlığı 'nın ilgili yazısınm. Bakanlar Kurulu'nun 1993 yılı ithalat Rejimi'ndeki bu ürünlerin gümrük vergisinden muaf tutuiması yönündeki karannı bozduguna dikkat çeken yetkililer, "Bakanlar Kurulu karan. müsteşariık vazısıyla bozulamaz" dediler. Bakanlar Kurulu'nun 1993 yılı İthalat Rejimi'ndeki ilgili karannın GATT'a aykın oldugu. Gümrük Müsteşarlığı'nın bu nedenle geriye dönük vergi alınması yönünde uygulama başlattjğını bıldirildi. Gümrük Müsteşarlıgf nın, Bakanlar Kurulu'nun imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan 1993 yıl İthalat Rejimi'ndeki demir-çelik, tanm ürünleri ve euartom ithalatının gümrük vergisinden muaf tutuiması yönündeki hükmün GATT'a aykın olduğunu gerekçe göstererek. 1993-1995 döneminde bu ürünlerin ithalatını yapanlardan geçmişe dönük vergi istediği öğrenildi. Müsteşariık tarafından. bu ürünlerin ithalatından geçmişe dönük vergi alınması için 21 haziranda gümrük başmüdürlükkrine yazı yazıldıfı bıldirildi. Yetkililer, Gümrük Müsteşarlığı "nın bir yazı ile Bakanlar Kurulu karartyia gümrük vergisinden muaf tutulan ithalattan geçmişe yönelik bir vergi alamayacağına dikkat çekerek. "Bu. hem hukuka a> kın bir düzenleme. hem de maJiyc kurallanna aykın. Bir Bakanlar Kurulu karan. müsteşariık yazısı ile değiştirUemez. Aynca. geçmişe viinelik olarak vergi alınamaz. Bu nedenle uygulama durduruldu" dediler. Yetkililer. Bakanlar Kurulu'nun 1993 yılı İthalat Rejimi'ndeki, demir-çelik, tanm ürünleri ve euartom ithalatından gümrük vergisi alınmaması yönündeki karannın GATT anlaşmasına aykın olduğunu da dogrularken. "Ancak, Bakanlar Kurulu o dönemde bu karan vermiş. Bu karar, ancak yine Bakanlar Kurulu karan ile kaldınİabilir"dediler. Birçok işadamınm. 1993 yılı tthalat Rejimı'ne dayanarak ithalat bağlantılan yaptıgına, ithalatı gerçekleşfirdiğine dikkat çeken yetkililer. "Şimdi, 'Devlet yanlış yapmış, cezasını siz çekeceksiniz. Ek vergi ödeyeceksiniz' mi djyeceğiz?" dediler. Girişim, AB'nin, bu sektörlerde öngörülen gümrük tarifelerini indirmemesine karşı bir önlem olarak geliştirilmişti. Kaynaklar. aslında yanlış olanın, Bakanlar Kurulu'nca 3 yıl önce benimsenen muafiyet karan olduğunu. bu sektörlerde o zaman indirilen gümrük vergisinin GATT Anlaşmasf na aykın olduğunu söylediler. Ette gümrüksüz ithalat pazarlığıHÜLVAGENÇ İthalat politikalarının neden oldugu. hak- sız rekabet ve hastalıklar vüzünden Türki- ye'de ha\\ancılık yok olurken. hükümet can- îı hayvan ve et ithalatında Avrupa Birligi ile "0" gümrük pazarlığı yapıyor. Türkiye Süt Et Gıda Sanayicileri ve Üre- ticileri Birliği (SETBİR) eski başkanı ve Tikveşjı Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Vardarlı,Türkive-AB Tanm Teknik Komı- tesı toplantısında canlı hay\an \e büyükbaş hayvan etine gümrüksüz ithalatın gündeme geîdiğinı belirterek. bunun Türki- ye için "Kapitülasyonlar" benze- ri bir anlam taşıdığını sa\ undu. Ta- nm Bakanlığı Dışilişkiler ve AT Koordınasyon Daire Başkanh- gı'ndan bir üst düzey yetkili ise sebze meyve ihracatı nda beklenen tavizle- rin elde edilmesi halinde AB'nin talebinin degerlendırilebileceğini kayderti. "Gümrük birliğine girecek, AB'ye üye olacağız diye \B ülkeleri ile yapılan toplan- tılarda inanılmaz tavizler veriliyor" di>en Tikveşli Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Vardarlı, 31 Mayıs 1996'da Türkiye ile AB Tarım Teknik Komitesi Toplantısı'nda bazı tanm ûrünlerinin gümrüksüz girişi konu- sunda AB yetkililerinin taleplerine olumlu cevaplarverildiğini ileri sürdü. Gümrüksüz girişi istenilen ürünler arasında canlı büyük- baş hayvan ve büyükbaş hayvan etinin de bu- lundufiuna değinen Vardarlı. "Bu kapitülas- yonlarda daha öte bir ola>dır. Avrupa ile ara- mızda iki kat dengesizlik çıkacak ve üretici ekonomik yöndcn tanı bir çöküş vaşayacak- hr" dedi. GATT anlaşması çerçevesince 10 yılda sıfırlanması gereken gümrüklerin 10 da- kikada sıfırlanmaya kalkıldıgını belirten Var- darlı. "Bugün gümrükleritniz besi sığınnda sıtir. be> az pe> nirde 100 dolar/tondur. AB'de ise gümrük korumalan besi sığınnda 2640 dolar/ton. beyaz pev nirde 3360 dolar/tondur. Bu uçunım bizidumada ucuzüretipviveme- yen. bunun verine pahalı satın alan tek ülke konumunu gerirmiştir" göriişünü sav undu. Cumhunvet'ın sorulannı yanıtlayanTanm Bakanlığı Dışilişkiler AT Koordinasyon Da- ıresi'nden bir üst düze> yetkili ise gümrük birliği anlaşmasında ülkeler arasındaki kar- şılıklı tavizlerin arttırılması ko- nusunun yer aldığını \e bazı ta- nm ûrünlerinin gümrüklerınin sı- fırlanmasının bu çerçev ede görü- şüldügünü bildirdi. AB'nin can- lı büyükbaş hayvan ve büyükbaş hayvan eti ithalatında gümrüklerin sıfırlan- masını ıstediğini açıklayan üst düzey yetki- li. Türkiye'nin de AB'den sebze ve mey\e ithalatında gümrüklerin sıfırlanması yönün- de talepte bulunduğunu. Türkiye'nin iste- digi tav izleri elde etmesi durumunda AB'ye tav iz verebilecegini v urgulavarak. "Bu he- sap kjtap meselesi. Canlı büyükbaş hayvan ve büvükbaş hayvan etinin gümrüksüz \ur- da girmesi ha>\ancılığımıza darbe vurur ama, mey\e sebze ithalatında gümrüklerin sıfırlanması da ülke olarak işimize yarar. Eğer aldığımız tav iz. verdiğimiz tavizi karşı- layacaksa anlaşmava vanlabilir" dedi. Gümrüklenn sıfırlanmasının ha>r vancılık sektörüne darbe v uracağını belirten tanm Ba- kanlığı Koruma Kontrol Genel Müdürü Mehmet Alkan, AB'ye ta\iz verilmesinin yanlış bir karar olacağım ifade etti. İKV'den tepki: Hukuk devletine sığmazEkonomi Senisi - Avrupa Birliği ile ılışkilerde Türk özel sektörünü temsil eden İktısadi Kalkınma V'akfı (İKV), it- halat rejiminde ani değışiklıklcr yapıl- maması uyansında bulundu. Beklenme- \en değişıkliklerin sanayi açısından is- tenmeyen ve ekonomik ıstikran zedele- \ensonuçlarorta\ a ko\abileceğine dik- kat çeken İK\! ithaİJt rejimınde vaşanan son olaylann bürokrasi içinde hukuk devleti ölçülerine sıgmayacak uvguia- malara yol açan bir koordinasyonsuzlu- ğu açığa çıkardığını sav undu. İK\ Yönetim Kurulu Başkanı Meral Gezgin Eriş, dün demır-çelık. eu- ratonı vetanın ürünleri it- halatına genye dönük üç yıl içın vergi uygulanması ka- rannı ele^tıren bıryazılı açıkla- ma v aptı. Ba^bakanlık Gümrükler Müs- reşariığı'nın 2"1 hazıran genelgesı\ le son üç yıl içın geriye dönük tarama yapıla- rak ek vergi uhakkuk ettirilmesinin ıs- tendiği hatırlatılan açıklamada. demir-çe- lik ûrünlerinin serbest dolaşımı ile ilgi- li olarak Türkiye ile AT arasında bir ser- best ticaret anlaşmasının yapılma aşama- sına gelindigi kaydedildi. Anlaşmada yer alan anlayış uyannca. AT kökenli ürünlere\ergı indirimı uygulandıgı. Türk ürünlerının de AB'ye gümrüksüz gıre- cegi v urgulandı. Açıklamada. bu yönde çaba harcanması gerekırken. tam tersi bir yaklaşımla ithalatın cezalandmlmasının yanlışlığı belirtildı. Eriş. "Dümanın hiçbirdemokratik hukuk devleti nedeni belirsiz biçim- de gerive dönük olarak üç v ıllık vergi tahsil etmeye kalkışmaz" dedi. Böyle bıryaklj>ımınyalnızcadevletingüveni- lirlıgını ve ekonominin ıstikrarını zede- leyeceğını savıınan Eriş. uvgulamadan vazgeçılıp. serbest ticaret anlaşmasının bir an önce de\re\e sokulmasını istedı. Yaz durgunluğuna karşın haziran artışı geçen yıllann üzerinde Enflasyon vites küçültüyor CANAN SOVSAL Enflasyonda geçen ay bek- lenen ancak gerçekleşmeyen yaz durgunluğu haziran ayı rakamlarında kendini göste- recek. Piyasa yetkilılerine göre. y aş mey v e ve sebzey le toptan gıda piyasalarında özellikle geçen ayın ikınci yarısında durgunluk yaşanırken. okul- lann erken tatıl olması. bazı gıda maddelerindekı fiyat y üksekligı \ e hükümet buna- lımı gıbi nedenlerle toptan eş- ya fıyatları bir önceki aya oranla daha düşük çıkacak. Mayıs ayında y üzde 4.1 ola- rak gerçekleşen toptan eşy a fl- yatlanndakı artışın geçen ha- ziran ayında vüzde 3-4 arasın- da gerçekleşmesi beklenir- ken. bu rakamın son 6 y ılın ha- ziran ayı enflasyonlanna ba- kıldığında y ine de en yüksek oran olması dikkat çekıyor. Piyasa yetkilileri. yalnızca toptan gıda maddelerindekı artışın ise yüzde 8-9 arasında gerçekleşeceğini belirtirken. içinde bulunduğumuz tem- muz av ındaki toptan eşya fi- y atlannın haziran ayına oran- İa daha da düşük çıkacağını sa- vundular. Gıda toptancısı Mehmet Reis. son dönemde bazı ürün- lerde fiy3t artışı yaşandığını belirterek, bunun piyasadaki ürün azlıöından kavnaklandı- Haziran ayı enflasyon rakamları 3.2 n . _ " O » Toptan Eşya 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 j t ğını kaydettı. Bu durumun ba- zı gıda maddelennı de etkıle- diğıni kaydeden Reıs. hazı- ran ayında toptan gıda mad- delerinde bu açıdan bakıldı- gında yüzde 8'lık bir fıyat ar- tışı beklendiğinı belirtti. K.ovan Gıda Yönetim Ku- rulu Başkanı İbrahim Bingül. haziran avının ikinci vansın- da pıyasalarda cıddi bir dur- gunluk yaşandığını belirte- rek. bunun ANAYOL hükü- metindekı belirsizlıkten kay- naklandığını kaydetti. Bingül. buna göre yalnızca toptan gı- da maddelerinde y üzde 9'luk bir artışın beklendiğinı \ urgu- layarak. ancak genelde birön- cekı ava göre düşüş bekledık- lerinı kaydettı. Dengemek Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Şinasi Vavaş da sebze \e mey \enin bollaş- masıyla gıdaya olan talepler- de bir düşüş yaşandığını be- lirterek. ay nca okullann erken- den tatile gırmesıy le de piya- salarda geçtığımız haziran ayında durgunluk gözlendı- ğını kaydettı. Istanbul \1eyve Sebze Ko- mısyonculan Derneğı Genel Sekreten Sedat Toktürk ise. sebze ve meyve ıhracatının azalmasıyla haziran ayının sonlanna doğru bir fiyat dü- şüşü yaşandığını belirterek. o dönemden bu yana pıya- salaradurgunluğunhâkımol- duâunu sösledi. İŞÇMN EVRENEVDEN ŞÜKRAN SONER Akbabalar Erbakan'ın televizyonlardaki görüntüsünden ruh halini çıkarmaya çalışıyorum. Hiç de öyle ölümünü İDek- leyen, başındaki akbabalardan kurtulmayaçalışan bir insanın ruh hali yok. Olsa olsa, yıllardır delicesine elde etmeye çalıştığı iktidar koltuğu için "Böylesıne yaklaşmış, yakalamış- ken kaçırır mıyım?" kaygısı var. Erbakan'ın önce hükümeti kurabilme, sonra güve- noyu alabilme pazarlıklan içinde gazete okumaya. te- levizyon haber ve yorumlarını izlemeye elbette zama- nı kalmıyordur. Ama olup biteni özetleyecek uzman kadroları olduğundan şüphem yok. Hükümeti kurmakla, daha önce söylediklerinin tam tersini yapmakla kaybettıği, taş kadar dirençli olsa da tuzla buz olup dağılacağına ilişkin senaryolan duyma- masına olanak yok. Aklı varsa -ki pek çoğumuzu suya götürüp susuz getirecek kadar çok akıllı, hem de kurnaz olduğu şüp- he kaldırmaz- başının üzerinde keyifle uçarak dönüp duran, ölümünu bekleyen akbabalardan ürkmemesi olanaksız. Ürkmüş bir hali görülmediğine göre, işinin bitece- ğıne ılışkin senaryolar yazan, hesap yapanların, bu he- saplarına inanmıyor. Kendısinin, kendine ve partisine dönük daha geçerli hesapları var. • • • • ABD Dışişleri Bakanlığı, VVashington yönetimi- nin, Erbakan lideriığinde hükümet kurulmasından duy- duğu memnuniyeti açıklamış. ABD için, Türk hükü- metlerinin. kısa dönemli en önemli iki karan; israıl ile yapılmış anlaşma ve Çekiç Güç'ün konumunun ay- r.en korunması. ABD, Erbakan'ın başbakanlığından kaygılanmadı- ğına göre. Erbakan'ın daha önce söylediği bütün bü- yük sözleri, tükürdüklerini yalayacağına ve yürürlük- te olan politikalarda bir değişiklik yapmayacağına gü- veniyor. • Iş dünyamız, kaygılı olmayı bırakınız. Erbakan'h hükümeti "hoşgeldi, sefa geldi" diye karşılıyor. Ser- maye sevinçli mi sevinçli. Erbakan'dan gümrük birli- ğine karşı çıkmayacağı, faizi kaldırmayacağı. özelleş- tirme de dahil, uygulanmakta olan ekonomik politi- kaları değiştirmeye kalkışmayacağı.. yolunda güven- celer almış. Bu yolla radikal sağın, şeriatın, tarıkatlann ve de on- lar açısından en önemlisı, uygulanmakta olan düze- nın karşıtı ekonomik görüşlerın kökünü kazıyacakla- rı, işini bitırecekleri ruyasını görüyorlar. Solun ışıni bi- tirdıkten sonra. radikal sağın da işini bitirmek, farklı söylemleri sılmek, ılerde çok daha rahat adım atma- larını, engelsiz yürümelerinı sağlayacak. Öncelikle akbaba ve ölmekte olan insan benzetme- min. Erbakan ve Refah Partisi'ndetoplanmış düşün- ce sıstemini yüceltme, diğerlerini eleştirme eğilimi ile en küçük bir ilişkisi olmadığını, sadece işi bitmekte olan ile kazanmayı bekleyen karşılaştırılması için kul- lanıldığmı belirtmeliyım. Erbakan ve Refah Partısi'nin seçim kampanyalann- da, partı programlanndaki söylemleri, kadrolan. amaç- ladıkları dünya düzeni ile, çağdaş bir Türkiye, insan hakları ve demokrasımiz içın en ciddi tehlikeyi oluş- turduklan kanısındayım. Bu ınancım nedeni ile de ik- tidar gücünü elde etmelerının. başta kendi insan hak- larım. ülke çıkarları ile çatıştığı yargım, sonuç olarak kaygım en üst düzeyde. Erbakan ve Refah ile, ancak bu dünyadan çok öbür dünyaya yönelik bir aldatmaca olsa da, yoksul halka dönük ve bugünkü düzenin çarpıklıklarını eleştiren ki- mı söylemlerinde buluştum, "adıl düzen "in aldatma- ca olduğunun bılincinde olarak. Erbakan'ı Başbakan, Refah'ı iktidar yapmakla, ra- dikal sağı, şeriatı, tarikatları düzen içinde eritebilecek- lerı sevdasına kapılanlan hep hayretle izlemişimdir. Şüphesiz son aylann gelişmeleri, Çiller'ın olduğu kadar Erbakan'ın da kirli çamaşırlannın, pek çok çir- kin yüzünün, kandırdığı seçmen kitleler için ortaya çıkmasında çok büyük yararı oldu. Refah Partisi de yıprandı. Yakın günlerde önemli çatışma ve parçalan- mayı yaşayacak. Erbakan ve Refah'ın beyin takımı, bütün bunlan bi- le bile. bugüne kadar söylediklerinin tersini yaparak, kendilerini açığa çıkardıklannı göre göre, iktidardan yer kapmak için neden bu kadar çok çırpınıyorlar? Benim kafam hep buna takılıyor. Ve ölüme doğru giden insanın başında ıştahla bekleyen, sevinen ak- babalar gibi sevinçli, umutiu. asla olamıyorum. Çok önemli, çok başka hesapları. oyunları atladı- ğımız kaygısını taşıyorum. Başaramamalannı yürek- ten diliyorum; ama Erbakan ve Refah takımının uzun sürelı plan yaptıklarını ve iktidarı, geriye gidişi, parça- lanmayı durduracak tek kurtuluş olarak gördüklerini düşünüyorum.. Orneğin, zorunlu olacak ortaöğrenime, imam-ha- tipleri. Kuran kurslarını katmak, askeri okullara imam- hatip mezunlarının girmesini sağlamak, devlet ola- naklarını seçimlere kadar militanlanndan yana kullan- mak.. gibi kazanımlar. geleceğe yönelik yaşamımızı, Türkiye'nin gelişim yolunu radikal sağdan, şeriattan yana, çok daha etkili. ipotek altına almak olabilır.. Bunlan başaran bir Erbakan ve Refah iktidarı, kısa dönemde "Çiller'in kırlı çamaşırlannın aklanmasına or- taklık ettiler, haram dedıkleri faızi kabul ettiler.." diye, kendi dünyalarında çok fazla yargılanmazlar. Onlann bizim sandığımız gibi ABD ile, sermaye ile, çarpık dü- zenle öyle bir çelişkileri yok. "Takıyye" gibi de yuttu- rabildıkleri bir gerekçeleri var. insan haklarını, demokrasiyi reddeden ideolojiyi gönüllü iktidar yapmanın demokrasi erdemi olduğunu asla düşünmüyorum. Gaziantep'te sendikasız 5 bin dokuma işçisi; sigorta, 8 saatlik mesai ve ücret zammı için direniş başlattı Gerçek Anadolu kaplanları hak arayışmda KE\L\L CAN G.\ZİANTEP - Dokuma sektörüne bağlı yüzlerce işyerinde çalışan binlerce işçi. 8 saatlik işgünü. sigorta. ücrete zam gibi istemler içın direnişe geçtı. Dokuma Işçileri Koruma \e Yardımlaşma Derneği'nin çağnsı üzerine 540 tezgâhta görevli 5 bin kadar işçinin başlattığı iş bırakma eylemi Ü2erine sıkı önlemler alındı. tşverenleri temsilen konuşan Asını Balat. "Zaten krizdejiz. Ccrete zam veremevız1 " dedi. Dokuma tşçileri Koruma ve Yardımlaşma Demeği'nin çağnsı üzerine toplanan 5 bin kadar işçinin temsilcileri. "hiçbirsosyal giivencelerinin olmay ışından" yakındılar. En küçük iş kazası sonrasında bile "işe yaramadıkian" —için işten atıklıklannı belirten işçi temsilcileri, küçük yaştakı çocuklann çahştırıldığına da dikkat çektiler. Asgari ücret ya da biraz üzerinde aylık aldıklarını. başka hiçbir ödeme yapılmadığını belirten işçiler. şu görüşlen dile getirdiler: " 1995 vilı mart avinda işciler adına işverenlerle sözleşme yaptık. Buna göre Ocak 1996'dan ifibaren bazı haklar alacaktık. Örneğin sigorta sağlanacaktı. Bu yüzden işçilerden yüzde 30 oranında prim kestiler. Şu Hali sarayına 2 trilyon lira GAZİANTEP(Cl^VfHLRİYET) - Dünyanın önde gelen hali üreticisi Belçika. son dönemde pazar kaybetmey e başlayınca Gaziantep öne çıktı. Yakında iki trilyon liraya mal olacak bir "hali saray ı"nın hizmete sokulacağı kentten Türkiye'de üretilen halılann yüzde 80'i çıkıyor. Uluslararası arenada en büyük hali üreticisi konumunda olan Belçika'da hükümetin halıcılık sektörüne olan desteğini çekmesi. Türkiye'yi, daha çok da Gaziantep'i umutlandırdı. Yapıtnına iki yıl önce başlanan ve iki trilyon lira harcanan "hali sarayı"aın iki ay sonra_açılacak olması. kentteki halıcılan umutlandırdı. Hah sektöründe dünya piyasalanna birkaç ay öncesine kadar Belçika'nm hâkim olduğunu belirten Hali Sarayı Yapı Kooperatifi Başkanı Ömer Özbirecikli, şu bilgileri verdi: "Belçika hükümeti. kendi halıcılık sektörüne destek vermekten >azgeçti. Bu durum bu ülkede hah kalitesinin düşmesine ve pazar kaybına neden oldu. Türkiye hali üretiminde Belçika'dan sonra gelivor. Ancak bu son gelişme bizleri umutlandırdı. Türkive özellikle Ortadoğu \e Türk cunıhuriyetlerinden sonra Avrupa'da da söz sahibi olmaya başladı." Bu arada yapımı hızla süren Gaziantep hah sarayı bitme aşamasına geldı. Gaziantep'teki halıcılann yüzde 65'ini banndıracak olan hah sarayında 301 işyen bulunacak. Bir banka şubesi. barlar. toplantı salonlan. kafeteryalar ve restoranlann da bulunacağı hah sarayının iki ay sonra faalıyete geçmesi planlanıyor. Ömer Özbireeikli, Türkiye : de üretilen halılann yüzde 80'inin Gaziantep'ten çıktığını da belirterek "Biam ürettiğimiz halılann Gümüşsuvu ya da Atlas'tan farkı yok. Bizde tanılını olmadığı için reklam yapatnadık. Bizim ürettiklerimiz hem kaliteli hem ucuz. Çünkü biz çok üretip az kârla satmay ı planlıyoruz" dedi. ana kadar kesilen primler bir yana hiç kimse sigortalı gösterilmedi. En az dört bin kişi sigortasız çalıştmlıvor. Ya hakkımızı verirler ya da çalışmay ız.J' Dokuma îşçileri Koruma ve '»'ardımlajma Dernegi Başkanı Hüseyin O/demir. işverenlere ılettıklen taleplerıni şöyle sıraladı: "Günde 8 saat çalışmak. Yapılmış olan sözleşmeye uyulması. Hafta sonu saat 22.00'den sonra çalışmanın kaldınlması. Seıtdika hakkı. Ccretli y ıllık izin. İş elbiselerinin işverenler tarafından alınması. Taşeronlaşmaya son verilmesi." Halıcılar \e Dokumacılar Odası Başkan Vekili Asım Balat. ıç ve dış pazarlarda kriz içinde olduklanndan yakınarak "Daha önce prim kesiliyordu. ama bu yıl kaldmldı. Tezgâh sahipleri şu anda zor durumda. Hiçbirisinin ücretlere zam yapacak hali yok. Kri/.den el ele vererek çıkabiliriz" diye konuştu. Japonya ile işbirliği gelecek yıl başhyor ERZURUM (AA)-Japon Uluslararası tşbirliği Ajan- sı (J1CA) Ekonomik Gelişme ve Planlama Müdürü !\o- buhırg Koyama. Türkiye ile Japonya arasındaki işbirli- ğini birplana bağlamak için çaba sarfettikjerini belirte- rek. "1996 >ılı sonuna kadar Kalkınma İşbirliği Pla- nı hazırlayaca«ız ve bu planı 1997 yılında uygulama- ya koyacağız" dedi. D. Anadolu Bölgesi'ndeyatınmlaryapmak \e Atatürk Üniversitesi yet- \ ' ".. . JJ~ Mazda Turkıyede kılilerinden böl- ge ile ilgili bilgi almak için Erzu- rum'a gelen Ko- yama. üni\ ersite- defakülteyetkilı- lenyle birtoplan- tı yaptı. Koyama. veri toplamak için Türkiye'nin çeşit- li bölgelerinde çalışmayapacak- larını belirterek. JICA'nın. geliş- mekte olan ülke- lerin kültürel \e insan kaynaklan gelişimine yar- dımcı olmak amacını taşıdığı- nı. kalkınmada gerekli teknoloji trasferini sağla- mayı hedeflediği- nı bildirdi. ANKARA (AA) - Japonya'nın ün- lû otomotiv firması Mazda. Türki- ye'de otomobil üretmek için yerli or- tak aramaya başladı. 1993'teyaphğı, yüzde 100 yabancı sermaye ile Türki- ye'de yatınm için teşvik başvurusu Şu- bat 1995'te kabul edilen Mazda oto- mobil şirketi. uzun süren kararsızlık dö- neminden sonra Türkiye'de ûretime geçmeyekararver- di. Mazda'nm, bu v ,ı içjnde Ford fir- masının ortaklığıyla gerçekleşen ta- ze para girişiyle. yeniden kendine gel- diği ve mali yapısını düzelttiği belir- tiliyor. Türkiye'de ve hemen hemen tüm dünya genelinde Mazda'nın dist- ribütörlüğünü Japon firması Itochu yapıyor. Itochu'nun Türkiye'deki Maz- da distribütörlük firmasına, Mermer- ler firması da yüzde 50 oranında or- tak bulunuvor Mazda Koç grubunun da buîunduğu iki, üç büyük finna ile görüşmeleri sürdürüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle