Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4- TEMMUZ 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Sanayi Bakanlığı'nın ithalat belgelerine getirdiği yeni düzenleme, ithalatçı firmaları zor durumda bıraktı
Itlıalata bürokrasi engeliTAHSİN AKÇA / SONER UZUN
Hükümet sıcak para politikası ve
Gümrük Biriıği ıletırmanan ithalatı.
büırolaatık engellerle frenlemeye
çalışıyor. Sanayı Bakanlığı sanavı
ürünlen \e ma'kine-teçhizat ithalatında
istenen "Bakım onanm yeterlilik
belgesi" ile ilgili şartlan son dakikada
degiştirince. firmalann yeni koşullara
hızla uyum sağlayamaması yüzünden
ıthalat tıkandı. Başta elektronik. beyaz
eşya ve otomobil olmak üzere. ithal
edilen çok miktarda sanayi ürünü ve
yatınm malının gümrüklerde kaldıgı.
ithalatçılann yeni düzenleme ile
öngörülen koşullara uyum
sağlayabilmesinin ise aylar sürebileceğı
belirtiliyor.
Sanayi Bakanlığı'nın ıthalatta istediğı
bakım onanm yeterlik belgesi GB ile
birlikte ithalat rejimınde yapılan
degişikliklerden etkilenerek. 1995 yılı
aralık ayında yeniden düzenlenmiş \e
1996 yılının tümü için geçerli olması
karan alınmıştı.
Ancak geçtığımız günlerde alınan yeni
bir kararla. 6~ayda bir alınan belgelçin
başvuran ithalatçılara. TSE belgeli servis
sayısında artış yapıldığı bıldirildi. TSE
belgesi almalannın süre gerektirdıginı
beJirten ıthalatçılar. geçiş dönemınde
ithalata devam edebilmelen içın eski
yeterlilik belgelennın süresinin
uzatılmasını ıstedıler. Ithalatçılar aksı
halde aümrüklerde bekleven malların
3 avlık ithalat 9.3 milvar dolar
ANKARA (ANKA) - Devlet Planlama
Teşkilatı'ndan sonra Devlet îstatistik
Enstitüsü de Türkiye'nin bu yılın ocak-
mart dönemindeki ithalatının 9.3 milyar
dolar ci\annda gerçekleştiğini tahmin
etti. Türkiye'nin Avrupa Birliği ile
gümrük birliğine girmesiyle
birlikte, AB'de kullanılan
formata göre hazırlanan yeni
gümrük beyannamelerinın
Türkiye'de de kullamlmaya
başlanması ve yeni programlann
oluşturulamaması DlE'nin dış
ticaret verilerini zamanında
belirlemesini engelledi. DPT. ithalattan
alınan KDV'ye dikkate alarak bir
hesaplama yaparken DİE de beyanname
sayılannı dikkate alarak bir tahminde
bulundu. Yılın ilk çeyreğine iüşkin
olarak yapılan gaşTİ safi hasıla
hesaplamalarında da bu tahmin
kullamldı. DİE tahmininı. I995 yılının
aynı aylarındaki ortalama beyanname
değerlen ile bu yılın aynı dönemindekj
beyanname sayısını çarparak
gerçekleştirdi. Ihracata iüşkin oîarak ise
sadece Türkiye İhracatçılar
Meclisi'nin ihracatçı bırliklerinin
kayıtlanndan yola çıkarak
açıkladığı veriler bulunuvor.
TlM, birliklerin ocak-mart
döneıninde 5 milyar 619 milyon
dolarlık ihracatı kayda aldığını
açıklamıştı. Ancak önceki yıllarda
gerçekleşen ihracat. genellikle ihracat
kayıtlarının yüzde 90-95'i düzeyinde
kahyordu. Bu nedenle. ocak-mart
dönemınde gerçeleşen ihracatın 5.1-5.4
milv ar dolar düzeyinde olduğu tahmin
edilivor.
maliy etinin anacağı uvansında
bulundular.
İthalat sonrası garanti edilmesi gereken
yedek parça stoku ile bakım onarım
hizmeti için Sanayi Bakanlığı tarafından
istenen TSE belgeli servis sayısının
arttınlması. ithalatı frenlemesi boyutuyla
olumlu karşılandı. Türkiye'de yıllardan
beri ihracat yerine ithalatın teş\ik
edildiğini belirten Türkiye ithalat ve
İhracatçılar DerneŞi Genel Başkanı
Fermani Altun. ihracatçıların yıllardır
akreditif işlemlerinde. verai iadelerinin
tahsilinde \e dığer altyapı olanakları
konusunda önemlı bürokratik engellerle
karşılaştıklarını hatırlattı. Altun.
de\ lettekı ılgınç \e çarpık sıstemin
ıhracatçıları da ithalatçı haline
getirdiğini belirtti.
Altun. şöyle konuştu: "Bugün artık
önemli hayvansal ürünler ve tarım
ürünleri ithal ediyoruz. İnsanlar
ithalatın daha kazançlı olması
nedenivle bu işe vönelmeye başladıiar.
Yaptığımız hcsaplamalara göre ilk 6
a\ın ithalatı 19 mihar dolar dolavında
çıkacak. Yıl sonuna kadar da 4ü
milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz.
Bu korkunç bir rakam. Yatırım
ûrünlerinin büyiik bir kısnıı
Türkiye'de üretilebileceği halde
ihracat teşvik edilmediği için
yurtdışına yönelnıiş. durumdayız.
İthalatın zorlaşması, ihracatın artnıası
sonucunu da doğuracak."
Servis ve yedek parça sorunu
Sanayicilenn yüzde 85"inin aynı
zamanda ihracatçı olduğunu sövleyen
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TÎM)
Genel Sekreter Vardımcısı Ali l zuner
ise sanayicilerin de ithalatın belli
standartlara kavuşturulmasından yana
olduğunu belirterek. " İthalat sonrası
servis ve vedek parça standartlarında
uluslararası düzey e gelinebilmesi için
önemli zorunlulukların getirilmesi
şart. Piyasada Türkçe kullanım
klav uzu ve >edek parçası dahi
olmayan yüzlerce ürün dolaşıyor.
Zorlaştırılması gerekli" dıye konuştu.
Öte yandan belge kapsamında yapılan
değişıklığın. belgelerın yenılendığı ıkıncı
altı ayın başına rastlamasinın
gümrüklerdeki malları olumsuz
etkileveceğini belirten elektronik eşya ve
otomobil irhalatçılan. yerli ürünlerin bile
servis ve yedek parça açısından bu kadar
sıkı tutulmadığından yakınarak. hiç
değilse beigelerın yenilenmesi içın
verilecek sürede. eskı sıstemle ithalat
yapmak istediklennı kaydertıler.
Gümrükte vergi skandalı son anda önlendi
AJNK.4JR.A (Cunıhuriyet Bûrosu) - Son
3 yılda yapılan tanm ürünleri. demir-
çelik ve euartom ithalatlanndan geriye
dönük olarak gümrük vergisi almacagına
ilişkin Gümrük Müsteşarlığı yazısı
durduruldu. Gümrük Müsteşarlığı 'nın
ilgili yazısınm. Bakanlar Kurulu'nun
1993 yılı ithalat Rejimi'ndeki bu
ürünlerin gümrük vergisinden muaf
tutuiması yönündeki karannı bozduguna
dikkat çeken yetkililer, "Bakanlar
Kurulu karan. müsteşariık vazısıyla
bozulamaz" dediler. Bakanlar
Kurulu'nun 1993 yılı İthalat
Rejimi'ndeki ilgili karannın GATT'a
aykın oldugu. Gümrük Müsteşarlığı'nın
bu nedenle geriye dönük vergi alınması
yönünde uygulama başlattjğını bıldirildi.
Gümrük Müsteşarlıgf nın, Bakanlar
Kurulu'nun imzasıyla Resmi Gazete'de
yayımlanan 1993 yıl İthalat
Rejimi'ndeki demir-çelik, tanm ürünleri
ve euartom ithalatının gümrük
vergisinden muaf tutuiması yönündeki
hükmün GATT'a aykın olduğunu
gerekçe göstererek. 1993-1995
döneminde bu ürünlerin ithalatını
yapanlardan geçmişe dönük vergi
istediği öğrenildi. Müsteşariık
tarafından. bu ürünlerin ithalatından
geçmişe dönük vergi alınması için 21
haziranda gümrük başmüdürlükkrine
yazı yazıldıfı bıldirildi.
Yetkililer, Gümrük Müsteşarlığı "nın bir
yazı ile Bakanlar Kurulu karartyia
gümrük vergisinden muaf tutulan
ithalattan geçmişe yönelik bir vergi
alamayacağına dikkat çekerek. "Bu. hem
hukuka a> kın bir düzenleme. hem de
maJiyc kurallanna aykın. Bir Bakanlar
Kurulu karan. müsteşariık yazısı ile
değiştirUemez. Aynca. geçmişe viinelik
olarak vergi alınamaz. Bu nedenle
uygulama durduruldu" dediler.
Yetkililer. Bakanlar Kurulu'nun 1993
yılı İthalat Rejimi'ndeki, demir-çelik,
tanm ürünleri ve euartom ithalatından
gümrük vergisi alınmaması yönündeki
karannın GATT anlaşmasına aykın
olduğunu da dogrularken. "Ancak,
Bakanlar Kurulu o dönemde bu karan
vermiş. Bu karar, ancak yine Bakanlar
Kurulu karan ile kaldınİabilir"dediler.
Birçok işadamınm. 1993 yılı tthalat
Rejimı'ne dayanarak ithalat bağlantılan
yaptıgına, ithalatı gerçekleşfirdiğine
dikkat çeken yetkililer. "Şimdi, 'Devlet
yanlış yapmış, cezasını siz çekeceksiniz.
Ek vergi ödeyeceksiniz' mi djyeceğiz?"
dediler. Girişim, AB'nin, bu sektörlerde
öngörülen gümrük tarifelerini
indirmemesine karşı bir önlem olarak
geliştirilmişti. Kaynaklar. aslında yanlış
olanın, Bakanlar Kurulu'nca 3 yıl önce
benimsenen muafiyet karan olduğunu.
bu sektörlerde o zaman indirilen gümrük
vergisinin GATT Anlaşmasf na aykın
olduğunu söylediler.
Ette gümrüksüz
ithalat pazarlığıHÜLVAGENÇ
İthalat politikalarının neden oldugu. hak-
sız rekabet ve hastalıklar vüzünden Türki-
ye'de ha\\ancılık yok olurken. hükümet can-
îı hayvan ve et ithalatında Avrupa Birligi ile
"0" gümrük pazarlığı yapıyor.
Türkiye Süt Et Gıda Sanayicileri ve Üre-
ticileri Birliği (SETBİR) eski başkanı ve
Tikveşjı Yönetim Kurulu Başkanı Doğan
Vardarlı,Türkive-AB Tanm Teknik Komı-
tesı toplantısında canlı hay\an \e büyükbaş
hayvan etine gümrüksüz ithalatın gündeme
geîdiğinı belirterek. bunun Türki-
ye için "Kapitülasyonlar" benze-
ri bir anlam taşıdığını sa\ undu. Ta-
nm Bakanlığı Dışilişkiler ve AT
Koordınasyon Daire Başkanh-
gı'ndan bir üst düzey yetkili ise
sebze meyve ihracatı nda beklenen tavizle-
rin elde edilmesi halinde AB'nin talebinin
degerlendırilebileceğini kayderti.
"Gümrük birliğine girecek, AB'ye üye
olacağız diye \B ülkeleri ile yapılan toplan-
tılarda inanılmaz tavizler veriliyor" di>en
Tikveşli Yönetim Kurulu Başkanı Doğan
Vardarlı, 31 Mayıs 1996'da Türkiye ile AB
Tarım Teknik Komitesi Toplantısı'nda bazı
tanm ûrünlerinin gümrüksüz girişi konu-
sunda AB yetkililerinin taleplerine olumlu
cevaplarverildiğini ileri sürdü. Gümrüksüz
girişi istenilen ürünler arasında canlı büyük-
baş hayvan ve büyükbaş hayvan etinin de bu-
lundufiuna değinen Vardarlı. "Bu kapitülas-
yonlarda daha öte bir ola>dır. Avrupa ile ara-
mızda iki kat dengesizlik çıkacak ve üretici
ekonomik yöndcn tanı bir çöküş vaşayacak-
hr" dedi. GATT anlaşması çerçevesince 10
yılda sıfırlanması gereken gümrüklerin 10 da-
kikada sıfırlanmaya kalkıldıgını belirten Var-
darlı. "Bugün gümrükleritniz besi sığınnda
sıtir. be> az pe> nirde 100 dolar/tondur. AB'de
ise gümrük korumalan besi sığınnda 2640
dolar/ton. beyaz pev nirde 3360 dolar/tondur.
Bu uçunım bizidumada ucuzüretipviveme-
yen. bunun verine pahalı satın alan tek ülke
konumunu gerirmiştir" göriişünü sav undu.
Cumhunvet'ın sorulannı yanıtlayanTanm
Bakanlığı Dışilişkiler AT Koordinasyon Da-
ıresi'nden bir üst düze> yetkili ise gümrük
birliği anlaşmasında ülkeler arasındaki kar-
şılıklı tavizlerin arttırılması ko-
nusunun yer aldığını \e bazı ta-
nm ûrünlerinin gümrüklerınin sı-
fırlanmasının bu çerçev ede görü-
şüldügünü bildirdi. AB'nin can-
lı büyükbaş hayvan ve büyükbaş
hayvan eti ithalatında gümrüklerin sıfırlan-
masını ıstediğini açıklayan üst düzey yetki-
li. Türkiye'nin de AB'den sebze ve mey\e
ithalatında gümrüklerin sıfırlanması yönün-
de talepte bulunduğunu. Türkiye'nin iste-
digi tav izleri elde etmesi durumunda AB'ye
tav iz verebilecegini v urgulavarak. "Bu he-
sap kjtap meselesi. Canlı büyükbaş hayvan
ve büvükbaş hayvan etinin gümrüksüz \ur-
da girmesi ha>\ancılığımıza darbe vurur
ama, mey\e sebze ithalatında gümrüklerin
sıfırlanması da ülke olarak işimize yarar.
Eğer aldığımız tav iz. verdiğimiz tavizi karşı-
layacaksa anlaşmava vanlabilir" dedi.
Gümrüklenn sıfırlanmasının ha>r
vancılık
sektörüne darbe v uracağını belirten tanm Ba-
kanlığı Koruma Kontrol Genel Müdürü
Mehmet Alkan, AB'ye ta\iz verilmesinin
yanlış bir karar olacağım ifade etti.
İKV'den tepki:
Hukuk
devletine
sığmazEkonomi Senisi - Avrupa Birliği ile
ılışkilerde Türk özel sektörünü temsil
eden İktısadi Kalkınma V'akfı (İKV), it-
halat rejiminde ani değışiklıklcr yapıl-
maması uyansında bulundu. Beklenme-
\en değişıkliklerin sanayi açısından is-
tenmeyen ve ekonomik ıstikran zedele-
\ensonuçlarorta\ a ko\abileceğine dik-
kat çeken İK\! ithaİJt rejimınde vaşanan
son olaylann bürokrasi içinde hukuk
devleti ölçülerine sıgmayacak uvguia-
malara yol açan bir koordinasyonsuzlu-
ğu açığa çıkardığını sav undu.
İK\ Yönetim Kurulu
Başkanı Meral Gezgin
Eriş, dün demır-çelık. eu-
ratonı vetanın ürünleri it-
halatına genye dönük üç yıl
içın vergi uygulanması ka-
rannı ele^tıren bıryazılı açıkla-
ma v aptı. Ba^bakanlık Gümrükler Müs-
reşariığı'nın 2"1
hazıran genelgesı\ le son
üç yıl içın geriye dönük tarama yapıla-
rak ek vergi uhakkuk ettirilmesinin ıs-
tendiği hatırlatılan açıklamada. demir-çe-
lik ûrünlerinin serbest dolaşımı ile ilgi-
li olarak Türkiye ile AT arasında bir ser-
best ticaret anlaşmasının yapılma aşama-
sına gelindigi kaydedildi. Anlaşmada
yer alan anlayış uyannca. AT kökenli
ürünlere\ergı indirimı uygulandıgı. Türk
ürünlerının de AB'ye gümrüksüz gıre-
cegi v urgulandı. Açıklamada. bu yönde
çaba harcanması gerekırken. tam tersi bir
yaklaşımla ithalatın cezalandmlmasının
yanlışlığı belirtildı.
Eriş. "Dümanın hiçbirdemokratik
hukuk devleti nedeni belirsiz biçim-
de gerive dönük olarak üç v ıllık vergi
tahsil etmeye kalkışmaz" dedi. Böyle
bıryaklj>ımınyalnızcadevletingüveni-
lirlıgını ve ekonominin ıstikrarını zede-
leyeceğını savıınan Eriş. uvgulamadan
vazgeçılıp. serbest ticaret anlaşmasının
bir an önce de\re\e sokulmasını istedı.
Yaz durgunluğuna karşın haziran artışı geçen yıllann üzerinde
Enflasyon vites küçültüyor
CANAN SOVSAL
Enflasyonda geçen ay bek-
lenen ancak gerçekleşmeyen
yaz durgunluğu haziran ayı
rakamlarında kendini göste-
recek.
Piyasa yetkilılerine göre.
y aş mey v e ve sebzey le toptan
gıda piyasalarında özellikle
geçen ayın ikınci yarısında
durgunluk yaşanırken. okul-
lann erken tatıl olması. bazı
gıda maddelerindekı fiyat
y üksekligı \ e hükümet buna-
lımı gıbi nedenlerle toptan eş-
ya fıyatları bir önceki aya
oranla daha düşük çıkacak.
Mayıs ayında y üzde 4.1 ola-
rak gerçekleşen toptan eşy a fl-
yatlanndakı artışın geçen ha-
ziran ayında vüzde 3-4 arasın-
da gerçekleşmesi beklenir-
ken. bu rakamın son 6 y ılın ha-
ziran ayı enflasyonlanna ba-
kıldığında y ine de en yüksek
oran olması dikkat çekıyor.
Piyasa yetkilileri. yalnızca
toptan gıda maddelerindekı
artışın ise yüzde 8-9 arasında
gerçekleşeceğini belirtirken.
içinde bulunduğumuz tem-
muz av ındaki toptan eşya fi-
y atlannın haziran ayına oran-
İa daha da düşük çıkacağını sa-
vundular.
Gıda toptancısı Mehmet
Reis. son dönemde bazı ürün-
lerde fiy3t artışı yaşandığını
belirterek, bunun piyasadaki
ürün azlıöından kavnaklandı-
Haziran ayı enflasyon rakamları
3.2 n . _ " O » Toptan Eşya
1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995
j t
ğını kaydettı. Bu durumun ba-
zı gıda maddelennı de etkıle-
diğıni kaydeden Reıs. hazı-
ran ayında toptan gıda mad-
delerinde bu açıdan bakıldı-
gında yüzde 8'lık bir fıyat ar-
tışı beklendiğinı belirtti.
K.ovan Gıda Yönetim Ku-
rulu Başkanı İbrahim Bingül.
haziran avının ikinci vansın-
da pıyasalarda cıddi bir dur-
gunluk yaşandığını belirte-
rek. bunun ANAYOL hükü-
metindekı belirsizlıkten kay-
naklandığını kaydetti. Bingül.
buna göre yalnızca toptan gı-
da maddelerinde y üzde 9'luk
bir artışın beklendiğinı \ urgu-
layarak. ancak genelde birön-
cekı ava göre düşüş bekledık-
lerinı kaydettı.
Dengemek Gıda Yönetim
Kurulu Başkanı Şinasi Vavaş
da sebze \e mey \enin bollaş-
masıyla gıdaya olan talepler-
de bir düşüş yaşandığını be-
lirterek. ay nca okullann erken-
den tatile gırmesıy le de piya-
salarda geçtığımız haziran
ayında durgunluk gözlendı-
ğını kaydettı.
Istanbul \1eyve Sebze Ko-
mısyonculan Derneğı Genel
Sekreten Sedat Toktürk ise.
sebze ve meyve ıhracatının
azalmasıyla haziran ayının
sonlanna doğru bir fiyat dü-
şüşü yaşandığını belirterek.
o dönemden bu yana pıya-
salaradurgunluğunhâkımol-
duâunu sösledi.
İŞÇMN EVRENEVDEN
ŞÜKRAN SONER
Akbabalar
Erbakan'ın televizyonlardaki görüntüsünden ruh
halini çıkarmaya çalışıyorum. Hiç de öyle ölümünü İDek-
leyen, başındaki akbabalardan kurtulmayaçalışan bir
insanın ruh hali yok.
Olsa olsa, yıllardır delicesine elde etmeye çalıştığı
iktidar koltuğu için "Böylesıne yaklaşmış, yakalamış-
ken kaçırır mıyım?" kaygısı var.
Erbakan'ın önce hükümeti kurabilme, sonra güve-
noyu alabilme pazarlıklan içinde gazete okumaya. te-
levizyon haber ve yorumlarını izlemeye elbette zama-
nı kalmıyordur. Ama olup biteni özetleyecek uzman
kadroları olduğundan şüphem yok.
Hükümeti kurmakla, daha önce söylediklerinin tam
tersini yapmakla kaybettıği, taş kadar dirençli olsa da
tuzla buz olup dağılacağına ilişkin senaryolan duyma-
masına olanak yok.
Aklı varsa -ki pek çoğumuzu suya götürüp susuz
getirecek kadar çok akıllı, hem de kurnaz olduğu şüp-
he kaldırmaz- başının üzerinde keyifle uçarak dönüp
duran, ölümünu bekleyen akbabalardan ürkmemesi
olanaksız.
Ürkmüş bir hali görülmediğine göre, işinin bitece-
ğıne ılışkin senaryolar yazan, hesap yapanların, bu he-
saplarına inanmıyor. Kendısinin, kendine ve partisine
dönük daha geçerli hesapları var.
• • •
• ABD Dışişleri Bakanlığı, VVashington yönetimi-
nin, Erbakan lideriığinde hükümet kurulmasından duy-
duğu memnuniyeti açıklamış. ABD için, Türk hükü-
metlerinin. kısa dönemli en önemli iki karan; israıl ile
yapılmış anlaşma ve Çekiç Güç'ün konumunun ay-
r.en korunması.
ABD, Erbakan'ın başbakanlığından kaygılanmadı-
ğına göre. Erbakan'ın daha önce söylediği bütün bü-
yük sözleri, tükürdüklerini yalayacağına ve yürürlük-
te olan politikalarda bir değişiklik yapmayacağına gü-
veniyor.
• Iş dünyamız, kaygılı olmayı bırakınız. Erbakan'h
hükümeti "hoşgeldi, sefa geldi" diye karşılıyor. Ser-
maye sevinçli mi sevinçli. Erbakan'dan gümrük birli-
ğine karşı çıkmayacağı, faizi kaldırmayacağı. özelleş-
tirme de dahil, uygulanmakta olan ekonomik politi-
kaları değiştirmeye kalkışmayacağı.. yolunda güven-
celer almış.
Bu yolla radikal sağın, şeriatın, tarıkatlann ve de on-
lar açısından en önemlisı, uygulanmakta olan düze-
nın karşıtı ekonomik görüşlerın kökünü kazıyacakla-
rı, işini bitırecekleri ruyasını görüyorlar. Solun ışıni bi-
tirdıkten sonra. radikal sağın da işini bitirmek, farklı
söylemleri sılmek, ılerde çok daha rahat adım atma-
larını, engelsiz yürümelerinı sağlayacak.
Öncelikle akbaba ve ölmekte olan insan benzetme-
min. Erbakan ve Refah Partisi'ndetoplanmış düşün-
ce sıstemini yüceltme, diğerlerini eleştirme eğilimi ile
en küçük bir ilişkisi olmadığını, sadece işi bitmekte
olan ile kazanmayı bekleyen karşılaştırılması için kul-
lanıldığmı belirtmeliyım.
Erbakan ve Refah Partısi'nin seçim kampanyalann-
da, partı programlanndaki söylemleri, kadrolan. amaç-
ladıkları dünya düzeni ile, çağdaş bir Türkiye, insan
hakları ve demokrasımiz içın en ciddi tehlikeyi oluş-
turduklan kanısındayım. Bu ınancım nedeni ile de ik-
tidar gücünü elde etmelerının. başta kendi insan hak-
larım. ülke çıkarları ile çatıştığı yargım, sonuç olarak
kaygım en üst düzeyde.
Erbakan ve Refah ile, ancak bu dünyadan çok öbür
dünyaya yönelik bir aldatmaca olsa da, yoksul halka
dönük ve bugünkü düzenin çarpıklıklarını eleştiren ki-
mı söylemlerinde buluştum, "adıl düzen "in aldatma-
ca olduğunun bılincinde olarak.
Erbakan'ı Başbakan, Refah'ı iktidar yapmakla, ra-
dikal sağı, şeriatı, tarikatları düzen içinde eritebilecek-
lerı sevdasına kapılanlan hep hayretle izlemişimdir.
Şüphesiz son aylann gelişmeleri, Çiller'ın olduğu
kadar Erbakan'ın da kirli çamaşırlannın, pek çok çir-
kin yüzünün, kandırdığı seçmen kitleler için ortaya
çıkmasında çok büyük yararı oldu. Refah Partisi de
yıprandı. Yakın günlerde önemli çatışma ve parçalan-
mayı yaşayacak.
Erbakan ve Refah'ın beyin takımı, bütün bunlan bi-
le bile. bugüne kadar söylediklerinin tersini yaparak,
kendilerini açığa çıkardıklannı göre göre, iktidardan yer
kapmak için neden bu kadar çok çırpınıyorlar?
Benim kafam hep buna takılıyor. Ve ölüme doğru
giden insanın başında ıştahla bekleyen, sevinen ak-
babalar gibi sevinçli, umutiu. asla olamıyorum.
Çok önemli, çok başka hesapları. oyunları atladı-
ğımız kaygısını taşıyorum. Başaramamalannı yürek-
ten diliyorum; ama Erbakan ve Refah takımının uzun
sürelı plan yaptıklarını ve iktidarı, geriye gidişi, parça-
lanmayı durduracak tek kurtuluş olarak gördüklerini
düşünüyorum..
Orneğin, zorunlu olacak ortaöğrenime, imam-ha-
tipleri. Kuran kurslarını katmak, askeri okullara imam-
hatip mezunlarının girmesini sağlamak, devlet ola-
naklarını seçimlere kadar militanlanndan yana kullan-
mak.. gibi kazanımlar. geleceğe yönelik yaşamımızı,
Türkiye'nin gelişim yolunu radikal sağdan, şeriattan
yana, çok daha etkili. ipotek altına almak olabilır..
Bunlan başaran bir Erbakan ve Refah iktidarı, kısa
dönemde "Çiller'in kırlı çamaşırlannın aklanmasına or-
taklık ettiler, haram dedıkleri faızi kabul ettiler.." diye,
kendi dünyalarında çok fazla yargılanmazlar. Onlann
bizim sandığımız gibi ABD ile, sermaye ile, çarpık dü-
zenle öyle bir çelişkileri yok. "Takıyye" gibi de yuttu-
rabildıkleri bir gerekçeleri var.
insan haklarını, demokrasiyi reddeden ideolojiyi
gönüllü iktidar yapmanın demokrasi erdemi olduğunu
asla düşünmüyorum.
Gaziantep'te sendikasız 5 bin dokuma işçisi; sigorta, 8 saatlik mesai ve ücret zammı için direniş başlattı
Gerçek Anadolu kaplanları hak arayışmda
KE\L\L CAN
G.\ZİANTEP - Dokuma sektörüne
bağlı yüzlerce işyerinde çalışan
binlerce işçi. 8 saatlik işgünü.
sigorta. ücrete zam gibi istemler
içın direnişe geçtı. Dokuma Işçileri
Koruma \e Yardımlaşma
Derneği'nin çağnsı üzerine 540
tezgâhta görevli 5 bin kadar işçinin
başlattığı iş bırakma eylemi Ü2erine
sıkı önlemler alındı. tşverenleri
temsilen konuşan Asını Balat.
"Zaten krizdejiz. Ccrete zam
veremevız1
" dedi.
Dokuma tşçileri Koruma ve
Yardımlaşma Demeği'nin çağnsı
üzerine toplanan 5 bin kadar işçinin
temsilcileri. "hiçbirsosyal
giivencelerinin olmay ışından"
yakındılar. En küçük iş kazası
sonrasında bile "işe yaramadıkian"
—için işten atıklıklannı belirten işçi
temsilcileri, küçük yaştakı
çocuklann çahştırıldığına da dikkat
çektiler. Asgari ücret ya da biraz
üzerinde aylık aldıklarını. başka
hiçbir ödeme yapılmadığını belirten
işçiler. şu görüşlen dile getirdiler:
" 1995 vilı mart avinda işciler adına
işverenlerle sözleşme yaptık. Buna
göre Ocak 1996'dan ifibaren bazı
haklar alacaktık. Örneğin sigorta
sağlanacaktı. Bu yüzden işçilerden
yüzde 30 oranında prim kestiler. Şu
Hali sarayına 2 trilyon lira
GAZİANTEP(Cl^VfHLRİYET) -
Dünyanın önde gelen hali üreticisi
Belçika. son dönemde pazar
kaybetmey e başlayınca Gaziantep
öne çıktı. Yakında iki trilyon liraya
mal olacak bir "hali saray ı"nın
hizmete sokulacağı kentten
Türkiye'de üretilen halılann yüzde
80'i çıkıyor. Uluslararası arenada
en büyük hali üreticisi konumunda
olan Belçika'da hükümetin
halıcılık sektörüne olan desteğini
çekmesi. Türkiye'yi, daha çok da
Gaziantep'i umutlandırdı.
Yapıtnına iki yıl önce başlanan ve
iki trilyon lira harcanan "hali
sarayı"aın iki ay sonra_açılacak
olması. kentteki halıcılan
umutlandırdı.
Hah sektöründe dünya
piyasalanna birkaç ay öncesine
kadar Belçika'nm hâkim olduğunu
belirten Hali Sarayı Yapı
Kooperatifi Başkanı Ömer
Özbirecikli, şu bilgileri verdi:
"Belçika hükümeti. kendi halıcılık
sektörüne destek vermekten
>azgeçti. Bu durum
bu ülkede hah kalitesinin
düşmesine ve pazar kaybına neden
oldu. Türkiye hali üretiminde
Belçika'dan sonra gelivor. Ancak
bu son gelişme bizleri
umutlandırdı. Türkive özellikle
Ortadoğu \e Türk
cunıhuriyetlerinden sonra
Avrupa'da da söz sahibi olmaya
başladı." Bu arada yapımı hızla
süren Gaziantep hah sarayı bitme
aşamasına geldı. Gaziantep'teki
halıcılann yüzde 65'ini
banndıracak olan hah sarayında
301 işyen bulunacak. Bir banka
şubesi. barlar. toplantı salonlan.
kafeteryalar ve restoranlann da
bulunacağı hah sarayının iki ay
sonra faalıyete geçmesi
planlanıyor. Ömer Özbireeikli,
Türkiye
:
de üretilen halılann yüzde
80'inin Gaziantep'ten çıktığını da
belirterek "Biam ürettiğimiz
halılann Gümüşsuvu ya da
Atlas'tan farkı yok. Bizde tanılını
olmadığı için reklam yapatnadık.
Bizim ürettiklerimiz hem kaliteli
hem ucuz. Çünkü biz çok üretip az
kârla satmay ı planlıyoruz" dedi.
ana kadar kesilen primler bir yana
hiç kimse sigortalı gösterilmedi. En
az dört bin kişi sigortasız
çalıştmlıvor. Ya hakkımızı verirler
ya da çalışmay ız.J'
Dokuma îşçileri Koruma ve
'»'ardımlajma Dernegi Başkanı
Hüseyin O/demir. işverenlere
ılettıklen taleplerıni şöyle sıraladı:
"Günde 8 saat çalışmak. Yapılmış
olan sözleşmeye uyulması. Hafta
sonu saat 22.00'den sonra
çalışmanın kaldınlması. Seıtdika
hakkı. Ccretli y ıllık izin. İş
elbiselerinin işverenler tarafından
alınması. Taşeronlaşmaya son
verilmesi."
Halıcılar \e Dokumacılar Odası
Başkan Vekili Asım Balat. ıç ve dış
pazarlarda kriz içinde
olduklanndan yakınarak "Daha
önce prim kesiliyordu. ama bu yıl
kaldmldı. Tezgâh sahipleri şu anda
zor durumda. Hiçbirisinin ücretlere
zam yapacak hali yok. Kri/.den el
ele vererek çıkabiliriz" diye
konuştu.
Japonya ile işbirliği
gelecek yıl başhyor
ERZURUM (AA)-Japon Uluslararası tşbirliği Ajan-
sı (J1CA) Ekonomik Gelişme ve Planlama Müdürü !\o-
buhırg Koyama. Türkiye ile Japonya arasındaki işbirli-
ğini birplana bağlamak için çaba sarfettikjerini belirte-
rek. "1996 >ılı sonuna kadar Kalkınma İşbirliği Pla-
nı hazırlayaca«ız ve bu planı 1997 yılında uygulama-
ya koyacağız" dedi.
D. Anadolu Bölgesi'ndeyatınmlaryapmak \e Atatürk
Üniversitesi yet- \ ' ".. . JJ~
Mazda Turkıyede
kılilerinden böl-
ge ile ilgili bilgi
almak için Erzu-
rum'a gelen Ko-
yama. üni\ ersite-
defakülteyetkilı-
lenyle birtoplan-
tı yaptı. Koyama.
veri toplamak için
Türkiye'nin çeşit-
li bölgelerinde
çalışmayapacak-
larını belirterek.
JICA'nın. geliş-
mekte olan ülke-
lerin kültürel \e
insan kaynaklan
gelişimine yar-
dımcı olmak
amacını taşıdığı-
nı. kalkınmada
gerekli teknoloji
trasferini sağla-
mayı hedeflediği-
nı bildirdi.
ANKARA (AA) - Japonya'nın ün-
lû otomotiv firması Mazda. Türki-
ye'de otomobil üretmek için yerli or-
tak aramaya başladı. 1993'teyaphğı,
yüzde 100 yabancı sermaye ile Türki-
ye'de yatınm için teşvik başvurusu Şu-
bat 1995'te kabul edilen Mazda oto-
mobil şirketi. uzun süren kararsızlık dö-
neminden sonra Türkiye'de ûretime
geçmeyekararver-
di. Mazda'nm, bu
v ,ı içjnde Ford fir-
masının ortaklığıyla gerçekleşen ta-
ze para girişiyle. yeniden kendine gel-
diği ve mali yapısını düzelttiği belir-
tiliyor. Türkiye'de ve hemen hemen
tüm dünya genelinde Mazda'nın dist-
ribütörlüğünü Japon firması Itochu
yapıyor. Itochu'nun Türkiye'deki Maz-
da distribütörlük firmasına, Mermer-
ler firması da yüzde 50 oranında or-
tak bulunuvor Mazda Koç grubunun
da buîunduğu iki, üç büyük finna ile
görüşmeleri sürdürüyor.