29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 TEMMUZ 1996 PERŞEMBE 14 KULTUR Dünyanın tüm renklerini yansıtan şarkılanyla Dead Can Dance bu akşam Açıkhava Tiyatrosu'nda Olüyü bile dans ettirecek bir grupKültür Servisi - 3. Istanbul Caz Festi- vali'nde bu akşam son derece kendine özgü bir topluluk. Dead Can Dance sah- nealıyor. \bkalde LisaGerrard. vurma- lıda Brendan Perr>. vokal. Irlanda buzu- kisi \e gitarda Robert Perry. tuşlu ve vurmalıda Conan O'Snodaigh, bas, vo- kal ve gitarda Terance Hogan. vurmalı çalgılarda Pascal Morch, Nigel Fiegg ve Peter Bourke'dan oluşan bir kadroyla dünya turnesine çıkan Dead Can Dance. Açıkhava Tıyatrosu'nda bir konser\ere- cek. Dead Can Dance tanımlanması güç. şa^ırtıcı birsound"asahip. Yaptıklan mü- zigin ne kadar orijinal ya da ne denlı stüdyo işi olduğunu tartışmanın da pek bir anlamı >ok. Çünkü asıl olan, miizi- gin hangi enstrümanlarlayaptldığı değil: nasıl bir ruha sahip oldugu... Grubunöyküsü 1981 yılındaAvustral- yalı müzisyenler Brendan Perry ve Lisa Gerrard'm Londra'ya yerleşmeleriyle başlıyor. Neo-klasik, barok, koral, dini ve din dışı gibi farklı türleri Batı ile Do- ğuyu. Avrupa ile Asya'yı, Kuzey Afrika ile Akdeniz'i kaynaştıran ezgilerde bu- luşturan bu ikili 'etnik müzik'i ayn bir kategonde degerlendirmiyor. Her yeni albümle daha büyük bir dınleyici kitle- sineulasan Dead Can Dance'inepik-dra- ma tarzındaki çalışmaları sinema ve te- levizyon dünyasının da ilgi ve çekim ala- nından kurtulamadı şimdıye dek.Geçen yıl istanbul Film Festivali'ndegösterilen. (halen sinemalarda da gösterimi süren) 'Baraka'yla bu me\ simın 'Heat' ve 'The Crossing Guard' gibi ılgınç fılmlerinin müziklerine de imza atan grup. dans ala- nında 'Future Sound of London' ve 'BlackGrape' adlı ikı çalışma gerçekleş- tirmış. Benzersiz Dead Can Dance müzigı- nin ruhunun derinliklerini ise. grubun bevnı ve yüreği olan Perry veGerrard'ın etkıley ıcı v okal yeteneklerinde ve müzik anlayışlannın sürekli degışen çizgisinde 3.UUISURARASI İSTftNBUl CA2 FESIİUAIİ aramak gerek. Grubun 1993 yılında çı- kardığı ve Kelt müzığının tınılarını taşı- yan "Into The Labyrinth' (Labirente Dogru) adlı albiim ile son çalışmaları arasında yer alan 'Spiritchaser' arasında müthiş bir farklılık göze çarpıyor. Son al- bümlerinde yer alan 'The Snake and The Moon'da ise kulağa Güney Afrika ezgi- leri çarpıyor. Müziğin artık yepyeni bir çağın eşiğinde oldugunu düşünen Ger- rard "zengin bir renk paleti içerisinde dünyanın bütiin müziklerini vansıtıvo- ruz" derken; yaptıklan müzığın deney- sel bir nıtelıgı oldugunu da eklıyor. "Brendan ile birlikte ük parçayı yazdığı- mızda 16-17 yaşlarındaydık ve Afrika Lisa Gerrard \e Brendan Perry. müziği hakkında en ufak bir fikrimiz yoktu. Bi/im yaptığımız. dinlediğimiz ve araştırdığınıız müziklere bir ayna tut- mak. Spiritchaser albiimü. çok önceleri keşfettiğimiz bir noktaya bizi geri getir- di. Enstrüman kullanımının sınırlarını fark ettiğimiz bir süreein başlangıç nok- tasına... Biz de yapmak istediklerimizin sınıriarını çizerek ve buradan yola çıka- rak kendimizi geliştirmeye başladık. Ör- neğin ben sık sık perküs>on çalışmalan- na katüıyorum. Kinıi zaman 15 kişiden oluşan bir perküsyon grubuyla birlikte stüdvoda çahşıyoruz." Dünyanın tüm renklerini yansıtan şar- kılannda. bazen sosyal bir sorunu gün- deme getirmek (Song Of The Disposses- sed- Sahip Olmayanlar): bazen de dogal olanı (The Song of the Nile- NU'in Şarkı- sı)yansıtmak ıstedıklerinı anlatıyor Per- ry. "Doğadaki tünı bitkilerin, hayvanla- nn ruhu olduğuna dair inancı ve doğa- daki bütün variıklan bir araya getirmek istivoruz. Kuşlann, ağaçlann. yılanlann seslerini... Enstrümanın genel kullanını alanının dışında, alternatif kullanım alaniarı yaratarak teknolojiyle destek- lenmiş bir miiziksel ifade yerine doğallı- ğı yegfiyoruz". Perry'ye göre Dead Can Dance'in mü- zık yaşamının en önemli çalışmalanndan biri 'Spiritchaser' albümü. "Bu albiim keşiflerimizin bir tiir haritası. Birlikteen- telektüel bir iş iiretmekten çok, doğal ola- nı iç seslerimizi dinlcyerek ortaya çıkar- maya çalışıyoruz". Gerrard ise 'ikimiz, sanki siyam ikizleri gibiyiz' diyor. "Bir- birimizin sınuiannda dolaşıyor, sınırlan- nı çözüyoruz. Farklıritimlertiz sesleri,tiz sesler ise miiziği biçimlendiriyor. Bize he- yecan verici keşiflerin peşjne düşmek ka- İıyor". Ölüyü bile canlandınp dans ettiren bir müzik yapan Dead Can Dance'i daha ya- kından tanımak isteyenler için bir duyu- rumuz daha var; grubun bırkaç albümü. 'Kod Müzik' etiketıyle yakın bir tarihte piyasaya sunulacak. Vaktiyle ünsüz bir grupken de. lstanbul'dan geçip tef. düm- belek. zurna. vb. gibi bıze özgü egzotik çalgılan de edınerek müzıklenne katan Dead Can Dance. kesinlikle kaçınlma- yacak cınsten bir grup özetle. bızden ha- tırlatması... St Petersburg FilarmoniAKM'de KültürServisi-24. UIus- lararası İstanbul Müzik Festıvalı. birbirinden renk- lı konserlerle dev am edıyor. Festivalin bugün ve yann- ki programında ise St. Pe- tersburg Filarmoni Orkest- rası'nın saat 19.00'da AK.M Büyük Salon'da gerçekle- şecek konserleri yer alıyor. 1882 yılında kurulan or- kestra Rusya'nm en eski senfonik orkestrası. 1917"de devlet orkestrası- na dönüştürülen topluluk. bir süre sonra Petrograd Fi- larmoni ile bırleşerek Le- nıngrad Flarmonı adını al- dı. Devrim sonrası konser- lerine devam eden orkestra- yı Emil Cooper, Nikolai Malko, Glazunov , Kusse- vitski, Fitelberg, Çerepin, Fried, VValter. Klemperer, Kleiber v e Knappertsbush gibi ünlü şefler yönettı. Sonraki yıllarda gelişme gösteren topluluğun reper- tuvanna. Ossmski v e SoJer- tinski tarafından Beetho- \en, Mahler ve Bruck- ner"ın senfonik eserleri ek- lendi. Orkestratarihindeen uzun süre görev yapan Mravinski 50 yıldır üstlen- diöi şefligi sırasında( 1938- 1988) özellikle Şostako- viç'in eserlerini seslendir- di. Sanatçının ölümünün ardından şefliğe getirilen Yuri Temirkanov halen gö- rev inı sürdürüyor. Daha ön- ce Kırov Operası'nın sanat direktörlügünü ve şeflığinı üstlenen temirkanov, Ber- lin Filarmoni, Viyana Filar- moni, Dresden Staatska- pelle. Paris Orkestrası ve Concertgebouvv gibi Av ru- panın önde gelen orkest- ralannı yönettı. Orkestranın ıkı farklı program sunacağı İstanbul konserlerinde bugün Ilia loff (keman) ve Sergei Slo- vachevskj (vıyolonsel) so- list olarak katılacaklar. llk keman derslenni St. Peters- burg Filarmoni Orkestan- sı'nda çalan babasından alan loff. 1973 yılında Kor- Rock müziğinin efsanevi 'kertenkele kraKı Morrison, 25. ölüm yıldönümünde anıhyor 6 Her şeydi, lıatta ne isterseniz oydu' SONA ERTCKİN Yuri Temirkanov sakof un adıyla anılan St. Petersburg Konservatuvan Özel Müzik Okulu'na gır- dı. Sonraki yıllarda Taneev Dörtlüsü'nün birinci ke- mancısı olan Prof. V. Ovt- şarek'in ögrencisi oldu. Halen St. Petersburg Filar- moni"de göre\ yapan sanat- çı. solist olarak konserleri- ne devam edıyor. Slovac- hevsky ise. 1984"te Korsa- kof Konservatuvan'na gir- di. 1988 yılında KarlDavı- dov Viyolonsel Yarışma- sı'nda birincilik alan alan sanatçı. St. Petersburg"daki Şostakov iç Filarmoni Aka- demik Senfoni Orkestra- sı'nda v lyolonsel grup şef- ligine yükseldi. Halen kon- servatuvarda ögrermenl iğı- ni sürdüren Slovachevsİcy. kısa bir süre önce şef Sem- yon Bychkov'un yönertiğı Sostakoviç'in 8. Senfoni- si'ndeki solosuyla büyük başan kazandı. Orkestranın Tıgaro'nun Düğünü" operası uvertürii ile açılışı gerçekleştireceği ılk gün programında Brahms ve Bruckner'in eserlerinden örnekler ses- lendirilecek. Cuma akşamı ise "Prens Igor" operası uvertürü ile başlayacak program. Igor Stra- vinsky"nin yapıtlarından oluşan uzun bir bölümle ta- mamlanacak. Orkestrayı her ıkı konserde de Yuri Temirkanov vönetecek. AsafKoçak Yanşması sonuçlandı Kültür Servisi - Kankatürcüler Dernegi ve K.arikatür dergısınce 2 Temmuz 1993'te Sıvas katliamında öldürülen kankatürcü AsafKoçak anısına düzenlenen kankatür yanşması sonuçlandı. Semih Balcıoğlu başkanlığında toplanan ve Turhan Selçuk. İlhan Selçuk, Ali Ulvi Ersoy, Metin Peker, Tonguç Vaşar. Muhittin Köroğlu, Ferit Avcı, Ahmet Erkanlı ve Mengü Ertel'den oluşan yanşma jürisi 1 Temmuz 1996 tarihinde istanbul Kankatür Müzesi'nde toplanarak 287 çizerin ürettigi 665 yapıtı 5 turluk bir çalışma somıcu degerlendirdt— Jürinin karanna göre Büyük Ödülü Necati Abacı. başan ödüllen'ni Hicabi Demirci. Abdullah Orhan, Oğuz Gürel, Hakan Sümer, Marek Brzozowski kazandılar. Serdar Cakırer Özel Ödülü"nü ise Kayhan Fu-at aldı. 6O'lı yılların en çok tartışılan bel- ki de en farklı grubu olan The Do- ors,bu garip ününü müzik başarısı- nın yanı sıra. büyük ölçüde solistı Jim Morrison'a borçluydu. Kımı zaman büyük çatışmalar yaşadılar- sa da çok farklı kökenlerden gelen. apayn müzik egitimi ve zevklenne sahip dört insan olarak, uyum içın- de. apayn ortakbir yol çizdiler. On- lan bir araya getiren şey. bu farklı sound ve tavır çok farklı kesımler ta- rafından dinlenmelerini sagladı. Her ne kadar Türkiy e'de uzun y 11- lardır Doors'u bilen sadık dinley ici- ler ve en azından dönem ıçındeki varlıgında haberdar kişıler olsa da. grubun asıl tanınması Oli\er Sto- ne'un The Doors adlı fılmi ile oldu. Böylecebilmeyenlerbelkiyanlışbır ipucu ile de olsa varlıgından haber- dar oldular. bilenler ise filmi Olıver Stone'un bir kıskançlık knzi sıra- sında gerçekleştirdigi acıklı bir ya- lan, büyük bir çarpıtma olarak de- ğerlendirip sinemaya küstüler. Bel- ki de konusu The Doors v e daha çok Jim Morrisson olmasıydı, daha ge- niş bir kitle filmi begenecek ve ye- rin dibine batırmayacaktı. Peki insanlan böyle hassas yapan ne idi? Neden EIvis Presley hakkın- da film yapıldığında hayranlar üzül- müyordu da konu Jim Monsson'a gelince iş degişiyordu? Hayranlı müzik dükkânlannda kıtapçılarda Doors"la ilgili olan kitaplan. diskle- ri digerlennin ardına saklamaya ka- dar götürüp birbırine düşüren ney- di° Yanı neden Jim Morrison? Ne isterseniz oydu Belki de çok yönlü imajı, onu çok farklı insanlann sevmesini saglayıp onu farklı kılıyordu. Delikanlılar için popülerlığin. cinsel gücün sım- gesi. genç kızlar için hayran oluna- cak bir Yunan heykeli. sözlerindeki dennlıgı keşfedenler ıçın bir Şaman. romantikler için bir şair. uyuşturu- cu kâşifleri için onlan farklı dünya- lara götürecek bir "Mavi Otobüs" tüccarlar ve medya için ise hanka bir hammaddeydi Jim Morrison. Her şeydi. Hatta ne isterseniz oydu. Ve bu yüzden de çok acı çekti. Şiirlerinden bırinde kendini u Yı- landerisi Ceket / Kızılderili Gözleri / Parlak sa<jlan" sözleriyle ifade eden Jim Morrison, bir başka ko- nuşmasmda şöyle diyor: "Kendimi, en önemli anlarda ortaya çıkarmam için beni zoıiayan bir palyaço ruhu- na sahip, akıllı ve hassas bir insan olarak görüyorum." Asla ikinci planda olmay a taham- mül edemeyen Mornson, kimi za- man başansıyla. güzelliğiyle övüle- rek, bazen de konserlerde çıkardığı olayiarla, bırçok suçtan dolay ı artık mübaşirleny le arkadaşlık etmeye başladıgı mahkemeler v e kötü ünüy- le hep gözönünde oldu. Radyo istas- yonlan. televizyon kanalları, gaze- te ve dergiler. arkadaşları ve hatta sevgili ona sırt çevirdiğinde bile "Bir şeyi kötü yapnıak. hiç yapma- maktan iyidir" sözünü haklı çıkara- rak arenanın ortasında çarpışmaya devam ettı. En zor anlannda bile üniversite yıllannda reddertiği ailesıne sığın- madı. Öyle ki Morrison ailesi kay ıp oğullarının ünlü bir rock yıldızı ol- dugunu tesadüf esen küçük oğulla- n Andy'nin, grubun yeni bir plağı- n\ almasıy la oğrendiler. Aıle kurumuna olan ilgısızliği. basın toplantılarında ebeveyninin öldüğünü açıklamasıyla kendini gösterirken. konserler sırasında keıj- disiyle konuşmak için yalvaran an- nesıyle görüşmüyordu. Ailedekiler- den bağlantı içinde oldugu tek kişi kardeşı Andy idi. Buna rağmen Jim Morrison Morrison'lar ölümünden sonra mi- ras ve yayın haklarıyla yakından il- gilendiler. Hatta Oliver Stone"un filminin gösterimiyle kopan ikinci Doors fır- tınasından sonra yüzlerce kişinin zi- yaret ettıği mezan graffitiler. boş şi- şe ve çıçeklerle pek çirkın (?) bir ha- le gelince etrafı temizletip. mermer- den güzel. yeni bir mezar yaptırma- yı bir borç bildiler. Müziği, imajı, şiirieriyle Belirli aralıklarla gündeme gelen Doors ilk günlerdeki ihtişamını as- la yıtirmedi. Yıllarcabirçok grubun yenıden yorumladığı şarkılan hâlâ dillerde Bu şarkılar birbirinden ol- dukça farklı nesılleri biraraya getir- di. Anne-babaları gençlik yıllannda ezberebildikleri şarkılan çocuklan- nın da dinlediğini görünce duygü- landılar. heyecanlandılar. Kımile- riyse hattrlamadı bile. Ama Jim Morrison. müziği. imajı. şiirieriyle. Acık Radyo Jim Morrison ve TheDoors HaftasıKültür Servisi- Açık Radyo. Jim Morrison'ın 25. ölüm yıldönümü nedenıyle bu hafta kapılarını Kapılar"a açtı. Jim Morrison ve Doors Grubu'nun konserleri, stüdyo çalışmalan. korsan kayıtlan. "Kertenkele KraPın kendi sesinden şıırlen ve söyleşilen; kısacası ürettigi herşey hafta boyunca çeşitlı programlarda Açık Radyo mikrofonlanndan dinleyicilere ulaşacak. Açık Radyo'nun (94.9)bu etkinligi kapsamında bugün ve yann saat 11.00"de 'Rock'n Roll Kalıcıdır" adlı program yer alıyor. Aynca Açık Radyo bu akşam saat 20.00'de 'Siyah Beyaz' adlı programla ve yann akşam yine saat 20.00'de 'Yaşayan Blues' adlı programla The Doors'un müziginı blues açısından dinleyicilere aktaracak. Pazar günü saat 12.00'deki 'Yörünge', 14.00'teki 'Daldan Dala've saat 20.00"deki 'Dinozorlar'' programlan sayesinde hayranlan Jim Morrison ve The Doors'ın bütün kayıtlannı dinleme olanağına kav uşacak. farklı ve unutulmaz yerini her za- man korudu. tnsanlara ahlakın. sev- ginin ve ölümün ötesinden acayip öyküleranlattı. Ne zaman şaka yapıp ne zaman ciddi oldugu çogu zaman ayırdedi- lemedi. Ölümü bile bir şaka gibiy- di. Polıs raporlan kalp krizinden bahsederken. Rock~n Roll Circus adlı bir bann tuvaletınde Overdo- se'dan ölüp, arka kapıdan çıkanldı- ğı hakkında dedıkodular ortalıkta dolaşıyordu. Hâlâbirçok insan Mor- rison'ın öldügüne bile inannuyor. Şüpheli ölümünden yirmi beş yıl sonra hayranlan kafileler halinde Paris'teki mezannı ziyaret ediyor- lar. 3 temmuzdan itibaren Açık Rad- yo, Kertenkele Kral'a ve The Do- ors'a müzikler. röportajlar ve soh- betlerle genış yer ayıracak. Anka Kuşu gibi küllerinden yenıden do- ğan bu efsaneyle henüz tanışmadıy- sanız. bilincinizi yitirmeden bir öpücük daha hoşunuza gidecek. Çatalca 5. Erguvan Şenlikleri başhyor Kültür Senisi - Çatalca Belediye Başkanlığı tarafın- ^âlfğerçekteitiriten^'ataica 5. Erguvan Şenlikleri bugün başlıyor. Bu yıl beşıncisi dü- zenlenecek olan Geleneksel Çatalca Erguvan Şenlıklen 4, 5 ve 6 temmuz tarihlerin- de gerçekleştirilecek. Ce- koslovakya, Romanya. KKTC gibi değişik iilkele- rin halk dansları toplulukla- nnın oy unlanyla başlayacak olan 5. Erguvan Şenlikle- n'nde farklı zevklere hıtap edebilecek değişik etkinük- teryer alıyor Aziz Nesin'i anma prog- ramından l. Balkan Şiir Günlenne, bale göstensın- den toplu sünnet şölenıne. Okay Temiz caz konserin- den tiyatro oyunlanna ve Trakya düğün çalgıları ya- nşmasına kadar değı^ik pa- nel vesöyleşilerinyapılaca- gı Erguvan Şenlikleri'nde üç gün boyunca Ortaköy El Sanatları sergisi de trafığe kapatılan bir sokakta yer TİaxaterErguvarrŞeTrltgt & Temmuz Akşamı Kibariye, Seçıl v e Arif Şentürk' ün y er alacağı Çatalca Stadı'nda yapılacak halk konseriyle sona erecek Fotoğraf sergisi Şenlıkte bugün Çatalca Kültür Merkezı'nde IsaÇe- lik'in Aziz Nesin Fotoğraf Sergisi açılacak. Saat 14.00- 16.99 arasında 1.Balkan Şı- ır Günleri Sempozyumu ya- Tirtacak. Çağdaş Makendon- ya Şiiri'nın konu alınacağı ve Adnan Özer'ın yönete- ceği sempozyuma. Ataol Behramoğlu, Maleye Ma- tevski,Trayan Petrovski,Pet- re Bakevski. Ante Popavski, Suat Ergüllü, İ.Güven Kay a katılacaklar Cuma günü Bihrat ve Akv Mavitançocuklarladu- varresimlen yaparken. Cen- giz Bektaş 'Gelecekte Nasd Bir Çatalca' başlıkh tartış- maya katılacak. - Saat- 19.30'da Topuklu Çeşme- si'nde başlayacak \e Raif ErtenVin yönetecegi To- puklu Şiir Akşamlan'na Fa- zd Hüsnü Dağlarca.Arif Da- mar. Gülten Akın, Özdemir İnce, Ataol Behramoğlu, Melisa Gürpınar,%eysel Ço- lak, Tuğrul Tanyol, Adnan Özer ve Küçük İskender ka- tılacaklar. IŞILDAK VE YELPAZE ATİLLA BİRKİYE Eylül, Yeniden Tam da dolunayın sulara yansılandığı bir Boğaz ge- cesinde, bir yalnızlık yürüyüşü sonrası yeniden, ye- niden Eylül'ü mü okumalı? Fazla değil, şuradan birkaç yüz metre ileride. yüz- yıl öncesi yaşanan imkânsız bir aşkın öyküsüne ye- niden, yeniden mi gömülmeli? Bir yaz günü başlayan, birbirine ulaşamamanın tutkusunu hazana dönüştüren bir aşkın acısını yeni- den, yeniden gözyaşlarımızda mı duyumsamalı? Nice yazlar gördük, bir kış günü gibiydi. Nice yaz aşkları, temmuzu bir sonbahara çevirmiş- ti. İmkânsız bir aşkın actsıyla yanan Suad, iki erkek arasında kalmanın kararsızlığını, şuradan birazcık üeride, hemen şu burnun ardında mı yaşamıştı, bü- tün bir yaz. llık bir mayıs sabahından... TaaEylül'e kadar... Necıb... Gözü kara âşık, Suad'ın eldivenini çalıp da yanından hiç, ama hiç ayırmayan Necıb. O za- mana kadar hiç öylesine bir duygu yaşamamış, ar- kadaşının karısına olan aşkından da utanan Necib... İmkânsız bir aşkın, bile istiye olmuş kahramanla- rı, Suad ile Necib. Çok mu gerilerde kaldılar; yine mi battık geçmişin hüznüne? Elimizde avucumuzda hiçbir şeyimiz kalmamış- ken; romanları, aşkları ve Istanbul'u anımsamak çok mu sıradanlaştı? Şimdilerde öylesine aşklar yaşanmıyor; duygula- rımızdan da mı olduk? Hani kendimizi ateşe atacak kadar bir kadına âşık oluşlarımız, nerede kaldı? Işte bir yaz gecesi, şairin dediği gibi: "Daha demin kıştı, başlar temmuz Ve yaşanır bir sonbahar gibi bir yaz dö- nemi. Düşlerimiz neden hiç gerçekleşemez. Gerçekleşe- mediği için mi düş derız onlara? Düşlerimiz, hani bir Boğaz akşamı, hani tam da mehtapta yürürken kur- duğumuz düşlerin verdiği heyecan mıdır, onların hep gerçekleşmesini istememiz? Yoksa yalnızlığımızdan bir anlık sıyrılış mıdır? Işte bir yaz gecesi, mutlu. mutsuz; iyi kötü kavram- larını bile unuttuk; karamsarlık da değil; bu, hani bi- raz da eşyanın tabiatını okumak gibi. Saat tam da on iki; yoksa umut edilen bir rastlan- tının vakti mi? Büyük bir rastlantı. Hani romanlardaki, büyük ro- manlardaki, büyük aşkların başladıgı bir rastlantı. Birdenbire çıkıverecekmiş gibi karanlığın ıçinden... Belki, belki düş ile gerçek arası kollarında... Sonra... Sonrası tyilik güzellik. Belki de Suad kendini alevlerin içıne mahkûm ederken şöyle düşünüyordu; bu aşk illetıni, bedenı- ni tutkuyla, heyecanla sarsan bu aşk illetini yaşaya- mayacaksa o zaman ölmeliydi. Belki de Necib, Suad'ın adını duyar duymaz kor- kusuzca kendini alevlerin arasına atarken belli belir- siz şunları mırıldanıyordu: Ben zaten büyük aşklarımı hiç, ama hiç yaşaya- madım ki. Ben zaten kaç âşık oldum, kaç yalnız kal- dım... O zaman? Suad da alevlerin içindeyse... Ne fark eder, ben zaten aşk alevleriyle cayır cayır yan- mıyor muyum? Tüm bir kış gibi geçen yaz boyunca... Mayısın ılık sehennden ta sonbaharın hazanına kadar, aşkın ale- vıyle cayır cayır yandılar; yalnızca, evet yalnızca bir kez ellerini ellerine alıp gözlerinin içinde yitivermış- ti... Yine en iyisi Eylül'ü okumalı, bir kez daha... Bir Boğaz akşamı. ay tam da dolunayken, yalnız- lıkla mehtaba çıkmışken suların ayığışıyla pırıl pırıl- lanmış mavı kokusunu duyumsarken... En iyisi, bir temmuz akşamı, yine bir mehtap yü- rüyüşünden sonra, Necib'in Suad'ın gözlerine ulaş- mak için vapurla geçtiği Arnavutköy'deki Eylül'e git- melı; yüz yıl öncesini anımsayarak bir şeyler içmelı... Ve sonra yine Eylül'ü yaşamalı... Rumelihisan Konserleri sürüyor • Kültür Senisi - 28 hazıranda Sertab Erener ile başlayan Rumelihisan Konserleri bugün Cem Yılmaz'ın gösterisi ile sürüyor. Yılmaz 5-6 ve 7 temmuz tarihlennde seyırcı karşısına çıkacak. Rumelıhısannda 8-9-10 temmuzda Anf Sağ. 11-12 temmuz Rafet El Roman. 13-14 temmuzda Yeni Türkü. 15-16- 17 temmuzda Muazzez Ersoy. 18-19-20 ve 21 temmuzda Yılmaz Erdogan. 22-23 temmuzda MFÖ. 24-25-26-27 temmuzda Mustafa Sandal. 28-29 temmuzda Candan Erçetın. 30-31 temmuzda Sıbel Tüzün, 1 -2 ağustos tanhlerınde Bülent Ortaçgıl. 3-4 ağustosda Bulutsuzluk Özlemı. 6-7-8-9-10 ve 11 ağustos tanhlennde Kayahan. 12-13-14 ağustosta Sıbel Can. 15-16-17-18 ağustösta Uğur Yucel. 19 ve 20 ağustos günlerınde Kenan Doğulu. 21-22-23 ağustosta Muazzez Abacı. 24-25-26 ve 27 ağustosta Çelık. 28-29 ve 30 ağustos tarıhlennde ise Levent Yüksel yer alacak. Afet İnan Tarih Araştırmaları Ödülü • Kültür Servisi - Afet İnan Tanh Araştırmaları Ödülü. Prof.Dr. Afet Inan'ın çocuklan An inan \e Prof. Dr. Demır İnan ile Tanh Vakfı ortak gınşımıyle venlecek. Ödül, yurtiçınde veya yurtdışmda yapılmış bir veya birkaç eser sahıbıne araştırmacıya venlecek. Ödül kazancak eser araştırma Tanh Vakfı \'önetım Kurulu tarafından behrlenecek dört üye v e aile bırey lennden bınnın katılımıyla oluşan jüri tarafından seçılecek. Ekım ayında yapılacak törenle sahıbine verılecek ödül ıçın başvuruiann eyiül 1996 sonuna kadar, son beş yılda ortaya çıkardıklan yapıtlan (akademık tezler de olabılir) beş nüsha olarak özgeçmışlenyle birlikte Tarıh Vakfı'na iletmeleri gerekıyor. • Kültür Servisi - Aralannda Stıng ve Yehudı Menuhın gıbı ünlü müzik adamlannın bulunduğu bir grup sanatçı, Fransa Kültür Bakanı Phılıppe Blazy'nın. endüstnyel müzik ürünlennde vergılerin ındırılmesine ılişkın başlattığı kampanyaya destek verdi. Kaset ya da CD'ye . kaydedilmış her tür müzığın kültürel amaçİı bir ürün oldugunu savunan sanatçılar müzığın. Avrupa Bırlığı'ne • üye ülkeler arasındakı tıcarı dolaşımının vergıye tabı tutulmaması gerektığını savundu. Merkezı Brüksel'de bulunan Uluslararası Fonografi Enstıtüsü'nün başkanı Adnan Straın. müzik sektörüne ılişkın düzenlemelenn ; Avrupa Bırlığı tıcarı anlaşmalarında yenıden gözden geçirilmesı gerektığını belirttı * Mevlüt Kaplan öykü yanşması ^ • Kültür Servisi- Özgür Eğıtım Yayınevı'nın düzenlediği 'Mevlüt Kaplan' öykü yanşması nın süresı katılımı arttırmak amacı ile 17 Kasım 1996 Dünya ', Çocuk Kitaplan Haftası'na kadar uzatıldı. Seçıcı kurulun; Muzaffer Izgü, Hıdayet Karakuş. Kadrı Sümer. Hüseyın Yurttaş ve Mevlüt Kaplan'dan oluştuğu yartşmada anlatım ve ıçenk 8-12 yaş düzeyını kapsıyor. Bırıncıye 20. ıkincıye 15, üçüncüye 10 milyon ödül venlecek olan t yanşmada ödül alan yapıtlar kıtaplaştınlacak. < Katılımcılar en az 5 en fazla 8 öyküyü kapsayan > dosyalannı Özgür Ekın Yayınevı 858. Sokak. No:9-C ' Baykoçhan Izmıradresıne vollavacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle