Katalog

Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin ISadi Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç 9 Genel Yavın Koordınaıoru Hikmet Çetinkava 0 Yazıışlerı Mudurlerı Ibrahim Yıldız, Dinç Tav anç I Sorumlu) • Haber Merkezı Mudurü Hakan Kara • Gorsel Yonetmen Fikret Eser Dij Hjberler Işinasi Danışoğlu 0 Ktıhbarat Cengiz ^ ıldırım # Ekonomı Bülent Kı/anlık 9 kultur Handan Senköken • Spor Abdülkadir > iiceiman V Makalder Sami Karaoren • Duzdtme Abdullah Vazıeı # Foloirjf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılaı-Belge Edibt Buğra • \ urt Haborlerı Mehmet Faraç Yj\ınKuruiu llhanS«?k*ukIBa^kan). Orhan Erinç. Okta> Kurtböke Hikmet Çerinka>a. Şükran Soner. Ergun Bakı, Dinç Ta>anç. İbrahun \ ıldız. Orhan Bursall. Mustafa Balba\, Hakan kara. •VnkaraTemsıIcısı Mustafa Balbaj • Haber \1uduru Doğan \kın Autürk BuK an \'o 125. Kat:4. Bakanlıklar-Ankura Tel 4195020 C hat). Faki 4195(12" • Izmır Temsılcısı Serdar Kmk. H Zv\a BU 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks 4419117 0 Adana Tem;>ilcısı. ÇetİD Yiğenoğlu. Inonu Cd 1 W S No 1 Kat 1. Tel 352:550. Faks 35:25~0 Muessese Muduru Erol Erkut 0 Koordınator Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Bülent \. ener 0 Idare Hüseyin Gürer 0 tşletme Önder Çelik 0 Bılgı-Işlem Nail tnal 0 Bılgısayar Sıstem. Müribet Çiler MEDVA C: 0 Yönetım Kurulu Ba^kant - Genei Mudur Gülbin Erduran 0 K.oordınator Reha Işıtman 0 Genel vludur Yardımcısı Minc \kdağ Tel 514 (T 53 - 513 95 M.i-513 S460-6] Fak5 5118466 Uılm^dn ıt UdNan: Yer, Cıur. Haber VıanM BaMn vt > a>ıncılık A Ş Tırkccaâıljd v< 41 (.aialoğiu <4V-J I M PK 2+6 Uanbul Tel IU 212ı 5 12 05 05 (2U haıı Fak» |U212|5I3S5 95 4TEMMUZ 1996 Imsak: 3 32 Güneş: 5.30 Öğie: 13 16 tkindı: 17.13 Akşam: 20.47 Yatsı: 22 36 Almanların Atlanta uğuru • Çe\iri Servisi - 4 vaşındakı Jeremıah Bonet. Alman Olımpıyat takımının ağır toplarından Cloude Edorh'un avakkabılannı «ıverek ortalıkta boy göstenvor. Bu hafta ıçinde dağıtılan Olımpıyat ekıpmanlarıvla antremanlara çıkan Alman sporcular. küçük Jeremıah'ın Atlanta'da kendılenne uğur getıreceğine ınanıvorlar. (Fotoöraf: REUTERS) Jim Moppison anıldı • PARİS (AA) - Rock muzik tanhının efsane gruplanndan The Doors'un solistı Jim Mornson. ölümunün 25. yıldönumünde mezannın başında. dunvanın dört bir vanından gelen hayranları tarafından anıldı. Pere Lachaise mezarlığında buluytn havranları ünlü ^arkıcının mezanna çıçek \e fotoğraflar bıraktılar. The Doors'un davulcu.su John Densmore ıle bırlıkte "Riders On The Storm' kitabının yazarı Phıl Cousıneau Mornson için "Hayranlan O'nun hakkında konuşurken simdıkı zamanı kullanırlar. O'nun hâlâ hayatta olduğuna ınanırlar" dıve konuştu. Evrenin dostluğu için • AMvARA (AA) - E\renın dostluğu \e kardeşlığı adına attığınız ımzalann uzayda olmasmı düşünmek hosunuza cıderse. 1 Ocak I997"ye kadar NASA'ya ımzalı posta kartınızı gonderebılırsinız Bihmve Teknık dergısının çocuklara yönelık olarak yayımladığı 'Çocuk' adlı avlık popüler bilım dergismin temmuz s,a\ısında. uzaya ımza göndenııek ıstevenler ıçın bır duyuru \er aldı. Duyuruya göre. evrenın dostluğu ve kardeslığı adına sadece ısım \e adres yazaeağınız ımzalı posta kartını. 1 Öcak 199"? tarıhıne kadar NASA'ya gdndermenız gerekıvor. Adres sö\le "Suzanne Barber MS 264-441 Jet Propulsion Laboratory 4800 Oak Gro\e Dn\e Pasadena Ca!ıtbrnıa91109USA" Japonlar Kalehöyük'te • KA.MAJN (AA)-Japon Prensı Takahıto Mıkasa tarafmdan Kalehöyük'te 1986 vılında başlatılan arkeoİojık kazılar. Japon arkeologlar tarafından sürdürülüvor Kırşehır'ın Kaman ılçesıne bağlı Çağırkan beldesı yakınındakı Kalehöyük'tekı çalışmaların buvılkı bolumune Japon arkeolog Sachıro Omura başkanlik edıyor 17 arkeolog ıle 100'e yakın ışçının görev aldığı çalışmalarda erken Fng. Hıtıt. Asur ıle Anadolu Selçuklu \eOsmanlı tmparatorluğu dönemlenne ait arkeoİojık eserlerin gün ışığınaçıkarılmasına çahs,ılıyor. Maiaracıların başarısı • ANA\IIR(A.\)- Boğazıçi Üımersitesi Maâara Araştırma Kufübu'nden(BLMAK)27 kijilık ekıp. Peynırlikönü E\ren Günay Mağarası'ndakı ar3ştırmalannı. 1000 metreye kadar ınerek tamamladılar. BLMAK ekıbı bu ınışiyle, Fransız nıağaracüann, hparta'daki Yenişehir Bademh Mağarası'nda660 mptre derinlı&e ınerek elinde bulundurduklan "Tıirkıye'nın en ıvı ikıncilık" derecesını ele aeçırdıler. BU\l\K'ın27 kışıhkekibı.denızden2000 metre yükseklıkte. kalker olıisumlu bir platoda yer alan rnaâaradaki çalışmalannı, 4 hafta. 400 \e "00. metrelerde kurduklan ıkı kamptan sürdürdüler Yeni bulunan ilaç kokteyli ile, virüsün üremesi ve çoğalması durduruluyor, mutasyona uğraması engelleniyor AIDS tedavisinde pahah ııımıtÇeviri Servisi - Yüzyılımızın \ebası olarak tanımlanan AIDS. 1980'li yıllann başında ilk kez adını duyurmaya ba^ladığı zaman insanlar ne büyük bır felaketle karşı karşı> a olduklannı henüzbilmıyordu. Aradan geçen 15 yıl zarfında hastalık. yeryûzunde yaklaşık 7 miryon insanm bağışıklık sıstemınin çökmesine \ol açtı. 4.5 mılyon kışı de zatürree \eya soğuk algınlığı gibi sağlıklı bır bağışıklık sistemınınbaşedebıleceği türden sıradan hastalıklara yenik düşerek öldü. Bu arada 19 miKon ınsanın da taşıvıcı olduğu. ancak hastalığın belirtilerinın henüz ortaya çıkmadığı btldiriliyor. Birleşmiş Milletler'in tahminlerine göre 2000 yılında 11 ıle 14mil\on kişiye \ iriis bulaşacak. Haftalık The Eeonomist dergisınde yer alan yazıda bugüne dek AIDS karşısında çaresiz kaldıklannı gızlemeyen bilim adamlannın. son günlerde birkaç ilacın kanşımıvla elde edilen yeni bir tedav ı yöntemınden umutlu olduklan belırtılıyor Söz konusu ılaç kokteş lının hastalığa \'ol açan HIV mıkrobunu bastırarak, bağışıklık sıstemınin çökmesine engel olduğu ılerı sürülüyor. Time dergısi de son sayısında AIDS tedav isinde izlenen son gelişmelere değinerek. >enı ilaç kokteyli ile tam şifaya ka\uşmuş AZT 3TC 3 Koldan Saldırı 1 - HIV hücreye girer 2 - AZT ve 3TC virüsün ön aşama üreme faaiiyetini durdurur 3 - Proteinleri parçalayıcı _ enzim inhibitörleri son aşama üreme faaliyetlerini engeller 4 - Proteinleri parçalayıcı enzim inhibitörleri son aşama üreme faaliyetlerini engeller AIDS'lıhas.talardanornekler\enyor. Önceden birbınnden baeımsız olarak kullanılan AZT. 3TC ve proteın parçalayıcı enzım ınhibıtör- lerinin ortak çahşması sonucu \ ıriisün üremesi \e çoğalmabi durdurulurken, \ ırüsün mutasvona uğraması engelleniyor. Ne\s York'ta bulunan Aaron Dıamond AIDS Araştırma Merkezı doktorlanndan David Ho. bu teda\ ının \ ırüsün vücuda gırmesinden sonra birkaç av ıçinde başlanması durumunda Hl\"ın tümü>le yok edılebıleceğını ılen sürü>or. Bıleşıktedavının yan etkılennı de goz ardı etmeyen bıhm adamlan zaman ıçinde bu dezavantajların da gıdenleceğini bildın>or. Bilım adamlan aelecek hafta Kanada'nın Protoz ılacı Bu ilaçları birlikte kullanarak virüsün çoğalması engellenir. Bilim adamlan bu kokteyiin virüse yakalandıktan birkaç ay içinde verilmesi durumunda en mükemmel sonucun elde edileceğine inanıyorlar. • Bir yıllık tedavi masraflannın 10 bindolan (yaklaşık 800 milyon TL) aşması ve AIDS hastalarının onda dokuzunun gelişmekte olan ülkelerde yaşaması kamuoyunun sevincine gölge düşürüyor. \ancouver kentınde toplanacak olan 11. Uluslararası AIDS Konferansı'nahazırlanırken doktorlar \ e hastalann ilk kez bu kadar umutlu oldukları ızlenıyor. Öyle ki bazı doktorlar söz konu^u ilaç koyıeylinın kısa süre ıçinde yaygin bırbıçimdede\re>esokulacağınıka\dediyorlar. Ancak tedbiri elden bırakmayan bılım adamlan. uzun süren bırdeneme aşamasından geçmeden ilacın >ararlan üzerıne konuşmanın >anıltıcı olabıleceğını kaydedıyorlar. İlacın daha uzun \e daha yaygın klınık deneylerden geçerek varannın kanıtlanması durumunda Al DS hastalan ve \ ınisü taşıyanlar rahat bır soluk alabilecekler Bilim adamlan bir kez daha pozıtıf bılımın zaferini kutlayacaklar. The Eeonomist'te yer alan yazıda bu "pembe tablo"nun uygulama aşamasında bu kadar olumluseyretmeyebileceğınedikkatçekilıyor. Bır yıllık tedavi masraflarının 10 bın doları (yaklaşık 800 milyon TL) aşması ve AIDS hastalannın onda dokuzunun gelişmekte olan ülkelerde yaşaması kamuovunun sevincine gölge düşürüyor. Üretim teknolojisindeki gelışmeler \e serı uretıme geçme durumunda ilacın fiyatı düşebılir. Ancak araştırma gıderlerinın mılyonlarca doları aştığı AIDS tedavinde ucuz ilaç olasılığı şimdilik ufukta görünmüvor. Tedav ı yolunda izlenen olumlu gelişmelere karşın y oksul AIDS hastalan. tedav ı masraflanru karşılayamayacaklannı düşünüp umutsuzluğa kapılıyorlar. Zengin ülkeler tedav i konusunda önceliği kendi vatandaşlanna tanıyıp yoksul ülkelerdekı hastalann ölümüne seyırci kalma yolunu tercıh edebilırler. Bu durumda dünya kamuoyunun sert tepkilerinden çekınen ABD v e Av rupa ülkelen, ilaç yardımını yoksul ülkelere yapılan dış yardım çerçevesınde ele alabılırler Bırhastanın tedavi masrafının 10 bın dolan aştığı bır ortamda 20 milyon yoksulun tedavisınin ne denli büyük bir servete mal olacağını hesaplayan zengin ülkeler, sıtma gibi tedavi masrafİarı düşük, ancak ölüm oranı yüksek daha sıradan v e basıt hastalıklarla mücadeleyi tercih edebilırler. Bu tezi destekleyen uluslararası yardım örgütleri, içme suyu temizleme projelerı gıbı düşük maliyetlı girişimlere öncelik vererek, daha fazla insanın kurtanlacagını ileri sürüyorlar. Öte yandan ABD gibi ülkelerde eşcınsellenn oluşturduğu lobiler. AIDS araştırmalarına öncelik v enlmesı dogrultusunda uv guladıklan baskıyı her geçen gün arttınvorlar. Uzmanlar bu koşullarda AIDS ılacının kısa zamanda bulunacağından emınler. Ancak bilimin nimetlerinden zengınler kadar yoksulların da yararlanıp v ararlanmayacağı henüz bilinmıvor. Kolesterole karşı etkili ilaç: Günde bir avuç findık İstanbul Haber Servisi - Bugüne kadar y ağlı bır be- sın olduğu ıçın şişmanlatı- cı özellığıyle tanınan fın- dığın. kalp hastalıklarına yol açan kolesterolü düşür- düğü bildırildi. Uzmanlar. fındığın ıçindeki vağın yüz- de 80-90'ını kalp vedamar hastalıklarında koruyucu etkiM olan "oleik asit"ın oluşturdugunu belirterek "SağlıkJı beslenme için her gün bir a> uç findık venme- üdir" dedıler. İstanbul Üniversitesi, Y\\- dız Teknik Üniversitesi ve TÜBtTAK tarafından or- taklaşa gerçekleştinlen ça- lışmada, fındığın kalp ve damar hastalıklanna neden olan kolesterolü düşürdü- ğü saptandı • Uzmanlar, fındığın içindeki yağın yüzde 80- 90'ını kalp ve damar hastalıklannda koruyucu etkisi olan '*oleik asif'in oîuşturduğunu belirtiyor. 19 yüksek kolesterollü hasta üzennde 75 gün sü- rey le fındığın metabolızma uzenndeki etkılennı araştı- ran uzmanlar. sonuçlan dün Conrad Oteli'nde düzenle- dıkleri bir toplantıyla açık- ladılar. Türkiye'de > ıllık 500 bın ton findık üretıldığını ve yüzde 70'lıkbırpayla dün- y ada binncı sırada y er aldı- ğımızı belırten uzmanlar. fındığın ekonomik varannın yanında beslenmedeki et- kisine de dıkkat çektıler. Fındığın özellıkle E. B1 ve B2 vitamınlennı ıçerdiği- nı belırten uzmanlar. şunla- n sövledıler- -Fındığın içerdiği >ağın >üzde 90"ını doymamış >ağ asidi olan oleik asit oluştur- maktadır. Son vıllarda \a- pılan çalışnıaJarda.oleikasi- tin kanda kolesterolün \ük- selmesini önlediği \e bö> le- ce kalp, damar hastalıkla- rına karşı koru\ucu etki gösterdiği saptanmıştır. Ni- tekim bizim \aptığımız ça- hşmada oleik asit içeriği çok vüksek oian fındığın koles- terolü düşürücü etki >aptı- ğuu saptamış bulunuvoru/." Enerji değerı vüksek bir besin maddesı olan fındığın ıçeriğınde ">üzde 19.65pro- tein, yüzde 62.6 \ağ. yüzde 11.9Ökarbonhidrat. Bl, B2 ve E \ itaminleri (ortalama 30 miligram E \ itamini içe- ren lOOgram findık, günlük gereksinimin 3 katını kar- şılı>or), kan vapımında önemli rolü olan demir, ke- mik \e dişlerin vapınıı için gerekli olan kalsivunı \e magnezyum. biiyüme ve cinsi\et hormonlarının ge- lişmesinde rol o> na>an çin- ko" bulunuyor. Uzmanlar. 19 hasta üze- rınde fındığın kolesterolü düşürücü etkisını saptamak amacıyla yaptıklan araştır- mada, hastalara yüksek kar- bonhidratlı dıyet ve findık ıçeren dıyet uygulandığını belırttıler. Araştırma sonuç- lanna göre. fındıkla zen- ginleştirilmiş dıyet uygu- laması sırasında. tota! koles- terolün yüzde 12. kalp ve damar sıstemı ıçın mk oluş- turulan LDL kolesterolün vüzde 26.2. Apoproteın B'nın yüzde 7.5 oranında düşüyor. aterosleroz açısın- dan koruyucu etkisi olan HDL kolestrolün vüzde 8 ve Apoproteın A-l'in yüzde 28 oranında yükselıyor. Yı- ne y apılan araştırmanın so- nuçlanna göre. kan şekerı ay an da düzeltıhy or. K.1I0 ar- tışı ıse olmuyor. Fındığın içeriğindekı zen- gin maddelerle kalp ve da- mar hastalıklan kadar kan- sere de olumlu etkılen bu- lunduğunu belırten uzman- lar. "Bubulgularçerçevesin- de daha sağlıklı bir vaşam potansiyeline sahip olabil- mek için toplumumuzda başta bü>ümeçağındaki ço- cuklar ounak üzere tünı bi- reylerin findık tüketimini artnrmasında > arar görül- mektedir" dediler Düşük gelirlilerin harcamalarını en az düzeyde tutmaları döviz kaybına neden oluyor Zengin turistler Türkiye'yi terk etti Turizm sektöründe şu anda fivat kontrulünün \apılamadıgı. bu \ üzdeıı de tesislerin düşük fiyariara vataklannı pazarladıklan belirtildi. Otel fiyatlan Türkiye'de Akdeniz'deki rakip ülkelerden oldukça düşük durumda. MERİH AK İZMİR- Körfez krızinin ardından düşük gelirlı tunst- lerin cennetı haline gelen Türkiye'yi zengin turistler terk etti. Türkiye'nin 1995 se- zonunda bu yüzden en az 5 milyar dolar döviz kaybına uğradığı belirtilırken. geçen yılın turizm gelırinin 4.7 mil- yar dolar olduğuna dikkat çekiliyor. Ege ve Akdenız kıyılannın zengin tunstlere açılması ıçın çalışan tunzm- cıler. TBMM gündemınde bekleyen yasalannın çıkma- sıy la bunun sağlanabileceğı görüşünde. Turizmcıler. y a- sayia birlikte taban fıyat uy- gulamasının başlatılacağını ve tunzm gelırlennin 2 kat artacağını savunuyorlar. Turizmcinin beklentisi Gazetelerde y er alan •'Tu- ristlergüne> sahiUerimizi dol- durdu. Otelerde >er kalma- dı. Bodrum eski günlerine kavuştu" haberlen, turızm- cilenn beklentilennı yansıt- mıyor. Düşük gelirlı tunstle- rın 4-5 yıldızlı otelleri dol- durmasma karşın harcama- lannı en asgan sevıyede yap- malan. büyük döviz kayıp- larına neden oluyor. Körfez knzinin ardından tunst akı- şının kesilmesiyle birlikte dar gelirli gruplara yönelik çahşmalar yapan Türkiye. bu grubun akınının süımesi y üzünden fiyatlannı da yük- seltemiyor. Fiyat olarak Akdeniz'de- ki rakip ülkelerden oldukça düşük kalan Türkiye, bu po- lıtıkasıyla zengin tunstı ka- çınyor. Tunzmcıler. zengin turistlerin, tesislerin kalıte- si ve hizmet standardının çok yüksek olmasına karşın. dü- şük gelirli gruplann çok yıl- dızlı otellerde kalması yü- zünden. Türkiye'ye gelme- diğini belırtiyorlar. Turizm- cilere göre fiyat kıran turis- tik işletmeler. bu sorunun baş sorumlusu. Akdenız Tunstik İşletme- ler \e Otelcıler Birliğı Genel Sekreteri Turga> Alp. kendı bölgelenne gelen turistler üzerinde yaptıklan araştır- mada. belirli bırkalıtedüşü- şünü saptadıklannı belirti- yor. Körfez krızinin ardın- dan bu kalıte düşüşünün y a- şanmaya başladığını belir- ten Alp, "Avrupa'daki rakip ülkelerde otel fiyatlan yük- selmesi ncticesinde \e ülke- mizin bufiv-atiarıyukan çek- memesi sonucu daha çok ül- kemizi gelirdüzeyi düşük tu- rist gruplan tercih etmiştir. Bu nedenle ülkemizdeki te- sislerin vasıflanna göredöviz girdisi sağlanamadı. Bunun nedenleri arasında ise ülke- mizin turizme geç girmesi, tanıtım ve lobicilik faaliyet- lerindeki vetersizlik. otelci- ler birlik vasasının bulunma- yışııu gösterebiliriz*' dedı. Sektörde şu anda fiy at ba- kımındanbırotokontrol bu- lunmadığını belirten Alp. fi- vat kontrolünün vapılama- dığını. bu yüzden de tesısle- nn düşük fıyatlara yatakla- nnı pazarladıklarını dılege- tırdı. Türkiye'nin fiyat kont- rollerınin sağlanmaması ve düşük gelirlı turist gelmesi yüzünden büyük döv ız kay- bı olduğunu da belırten Alp, şunlan söyledı: 550 bin yatak "Şu anda Türkiye gene- linde 550 bine vakın turizm işietmeli yatak var. Giren dö- viz miktarı 95'te resmi ra- kamlara göre 4.7 milyar do- lardır. Geçen yıl düşük fiyat nedeniv le en az 5 miKar do- lar kavıp vardır. \ani giren para kadar kavıp var. 96 se- zonunda otelciler birliğivle UgUi v asa çıkarsa, 97'den îti— baren turizm sektöründen gelecek döviz girdisinde iki kat artış olacaktır. Türkiye Otelciler Birlik Vasası çıkın- ca taban fıyat > asası uygula- nacak. Tesisler arasındaki haksız rekabet de bö\ lece or- tadan kalkacak. Bu yasayla tanıtım faaliyetlerine büy ük fînans kav nakları av rılacak. Fiv atlar yukan çekildiğinde Türkive'ye gelen turist sayı- sında kısa bir dönem artış olmasa bile. döv izgirdisinde katlamalı bir şekilde artış olacaktır." RASGELE İRAİFERTEM Karaların Denîzi Karadeniz, Ege, Marmara Karalardenizleri paylaşırken. Karadeniz'i paylaşama- mışlar. Asya ile Avrupa. Yanşa yarışa. Kucaklamışlar. Ortaklık kurmaya karar vermişler. Ortak yararlanmaya. Karadeniz. Kara değil. Karaların denizidir. Bereket ta- şır karalara. Bulutlannın gözü yaşlıdır. Mutluluktan ağlar. Yağmur olur dökülür. Ekınler boy verır. Ağaçlar yeşerir. Yeşılın kucakladığı bir mavıdir Karadeniz. Yavru zamanı balıklar akın ederler. Akdenız'den, Ege'den, Marmara'dan. Göç göç. Besler büyütür. Doyunmasını, bannmasını, yüzme- sini öğretir. Kıskanç değüdir.-Vtae salıverir geldiği yer- lere. < . -lıdı, Nehirler, ırmaklar, dereler. Kâradeniz'le kucaklaşma- dan yapamazlar. Akarlar. Gürül gürül akartar. Karadeniz'e. Esintisi durmaz. Sulan oynaşır, devinir. Barındırdığı. 4<onuk ettiği canlıları sever okşar. Amanedenseinsanoğlu. Çoğunluğu. Terk ettiler Ka- radeniz'i. Yalnız bıraktılar. Geçen haftaydı dayanama- dım. Kıyıcığına yaslandım. Söyleştik, seviştik. Dertleş- tik. .1.0 •. Yakınıyor Karadeniz! - Ben ne yaptım insanoğluna? - Orta Asya'nın petrollerı ustümden taşınacakmış. Sovyetler Birliğı Rusya olalı. Huyu mu değıştı? Denız- lere yabancı, ınsanlara benzedi. Neleroluyor insanoğluna ? Ben ne yaptım onlara. İyi- likten başka. Duşündüm. Ağlayacaktım. Boğazım tıkandı. 340 bin gros tonluk tankerler. tekneler. Bağrını yarıp yarıp geçecekler. Marmara, Ege, Boğazlar. Aynı kaderi paylaşacaklar. Hemen hemen her yıl. Marmara'nın sulan kadar petrol geçecek. Sızıntısı, akın- tısı. Bu denızlerde canlılar yaşayamayacak. Çarpanlar. çarpışanlar da olacak. Alevler gökyüzünü saracak. Canım boğazlar. Kıyılar- da yaşayan canlılar. Bu dünyada cehennemı yaşaya- caklar. Çevredekı ekinler, ağaçlar. Alevlerin kucağında kav- rulacaklar. Evler. Üst üste bındirerek yaptığımız apart- manlar. Uğrunadövüştüğümüz, ınsanları barındırama- yacaklar. Kül olacaklar. Suda yüzen. havada uçan, karada yürüyen canlılar. Ya kaçacaklar ya da ölecekler. Issız bir çöl olacak. Karadeniz. Boğazlar, Ege, Mar- mara. İnsanoğlu bu dünyada yaşamaktan vaz mı geçti aca- ba? Gözden uzak olan gönülden de uzak olurmuş. Bızimkiler ne düşünüyor, ne yapıyor dersinız. Yöne- tenler, yönlendirenler. Siyasi iktidarlar, aday olanlar. Yol-Solarayışında..-. Yol arayışında olanlar. Doğruyol, Anayol, Refahyol der- ken! Yolsuzluk da birleştiler. Bütün yollar yitmiş. Yitirmişiz. Sol arayışında olanlar. Yön bulmakta zoıianıyorlar. Or- tayola yöneliyorlar. Amanın ha! Yollar çamurlu, tehlikelı. Yönünü kaybe- denleri. Yok edıyorlar. işte böyle Karadeniz. Boğazlar, Marmara, Ege. Rasgele...