Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 TEMMUZ 1996 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin 69 günlük direnişi mutlu sonla noktalandı, ancak bedeli ağır oldu
OKimile yaşamiçiçeydiALPER TURGL'T
Bir beşik sallandi cezaevlen kapısında 10 saat b o
yunca ölümle yaşam arasında gidip gelen. Bu 10 sa-
atlik gergin süre boyunca bir ölüme yakalandı. birya-
şama. Öliimle yaşam hiçbu kadaryakın olmamıştı...
BayrampaşaCezae\ i'nın soğuk duvarlannın kenar-
larındakı lambalardan süzülen ışık, üzüntü ve merak
içersindeki annelerin. babalann. kardeşlerın. halala-
rın. teyzelerin yüzünde ölümün acısını ortayaçıkarı-
yor. Kaldrnmlarda ölümün kaskatı acısı içinde ses-
sizce beklıyorlar. Gazetecilerin gürültülü telaşını iz-
tiyorlar.
Gözleri kapıda... Yedikleri dayaklar. coplar. yaşa-
dıklan tümacılar... Onlann hıçbirini şirndi düşünmü-
yorlar. Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın sert açıklama-
sından sonra "operasyon" beklentisi içindeki keder-
li ailelenn dü^ündükleri tek ama tek şey kasvetli ce-
zaevi duvarlannın arkasında sabahtan bu yana süren
görüs.meler... Ne oluyor acaba? Yeni bir ölüm duy-
madan aıılaşma olacak mı?..
. Hemen önlerinde kask. kalkan ve coplanyla poli-
stn ördüğü etten duvann arasından Bayrampa^a Ce-
zaevi'nin demir kapısının ağırağır açılıp kapanışja-
rına gözlerini kenetlemişler. Sürekli olarak polis oto-
Fannın sırenleri çalıyor. protokol araçları gırıyorçı-
kıvor. ambulanslarkapıda hazırbekliyor. Eşber^ağ-
tnurdereli'nin yüreklere su serpen olumlu sinyalin-
den sonra içeriye gıren yazarlar ve politikacılardan
bir teki bıle dışan çıkmıyor. Dakikalar. saatler geç-
miyor. L'zadıkça uzuyor saniyeler...
Saatler 23.00'e ya'klaşırken Istanbul Cumhuriyet
Başsavcisi FerzanÇitici. Yaşar Kemal./.ülfii Livane-
li, CHP Istanbul Nlilletvekili Ercan Karakaş ve an-
laşmamn mimarı Eşber Yağmurdereli cezaevi kapı-
sında görülüyorlar. Gazetecılerhabertelaşı.ailelerva-
ş.am umudu içinde çevrelerinde düğüm oluyor. Ha-
berler yaşam umudunu yeşertiyor. Sevinmek ve se-
vinmemek...
Hem çok mutluydu aileler. sonunda anlaşma sağ-
lanmıştı ya... Hem de çok üzgündüler. Çünkü bede-
li çok agırolmuştu. 69 günlük direntşin sonunda hüc-
releri tek tek eriyip gıdenlerden 12's.i yitip gitmiş ge-
ri kalanlann v ücudunda ise geri dönülemez ızler bı-
N a s ı l t e d a v i e d i l e c e k l e r ?
Ilk 3 gün çok önemli
Istanbul Haber Servisi - Cezaevlerindeki açlik
grevinden sonra tedavi için hastanelere yatırılan
tutuklu ve hükümlü hastalar için ilk üç gün son
derece önemli. Uzmanlar. açlık grevinden
hemen sonra normal beslenmeye
geçilemeyeceğini. özellikle ilk 48 saatte
vitamin ve protein ağırlıklı serumla beslenme
saglanacağmr befirtiyorlar. Hastaiara daha
sonraki 24 saat içinde viicut fonksiyonlanna
göre karbonhidrat yönünden zengin ama
kalorisi yüksek olmayan katı besinler
verilebiliniyor.
Uzmanlar. ilk 72 saatten sonra ise vitamin ve
protein ağırlıklı serumun giderek karbonhidrat
miktan azaltıtarak, protein ve yağ oranı yüksek
beslenmeye dönüşecegini vurguluyorlar. Kalori
yavaş yavaş arttmldıktan sonra normal
beslenmeye beş gün içinde geçilebiliyor.
Uzmanlar uzun süre açlık grevinde bulunan
kişilerde olası rahatsızlıkları şöyle sıralıyorlar:
"Bir hafta içinde ağızdan aseton kokusu
çılunaya başlıyor. Ay nı günlerde mide kranıplan
başlnor. Daha sonra baştan beri kcndisini
gösteren cüt döküntüleri ağırlaşırken saç
dökülmeleri başlnor. Stniıii bir mizaca sahip
olmaya başlayan grevcinin ilerieven süreç içinde
diş etlerinde çekilnıe. iltihaplanma ve
kanamalar ortaja çıkıyor. Daha sonraki
günlerde yapılan diş çekimlerinde kökierde
kistlere de rastlanabiliyor. Bay ılmalar ve sıkhkla
baş dönmesi sürekli rastlanılan ö/ıllikk'r. Avnca
kişinin gözfük numarasında artma ve geçici
korlükler oluşabiliyor. Açlık grev indeki kişilerde
en sık görülen rahatsızüklardan birisi de çeşitli
enfeksiyonlara maruz kalması. Buntar sıkhkla
ciddi enfeksiyonlar olarak kabul ediliyor. En sık
rastlanılanlar ise paraziter va da baktenel
bagırsak enfekshonian. Tüberküloz da olası
belirtilerdendir. En önemli fonksivon
bozukluklan ise karaciğer ve beyinde görülür.
Be> in dokusunda küçülme ile su toplanması
(ödem) oluşur. Omurilikte incelme ve doku
bo/uklukları ile sinir uçlannda iltihaplannıa
görülür. Gözlerde anlamsız bakışlar oluşur.
Kansı/lık görülürken, değişen günlerde üriner
sistem kanamaları meydana gelir. Kalp ve
daınar sistenıi ise iyice bozulur. Kalp dokusunda
küçülme oluşur."
rakmıştı. Çocuklannın yaşatılması için sokaklardakı
haykınşlannda yedikleri cop ve tekmelerin acısı bu
ağır bedelın yanında hiç kalırdı. Anlaşma sağlandı-
gı haberi ailelerin sessızlığını bozuvor Kameralara.
teypleri içlenni döküyorlar. Ölüm orucu direnişçisi
Bİrol Abatay'ın babası Şehzat Abatav. buruk bir se-
vinç içindeolduklannı belırterek. "ÇiKuklanmızne
bizi perişan ettiler. 12 vavrumuzu kavbettik. Aileler.
hastanede eocuklannın ölmeveeeğini nereden bilsin?
Kendi oğlumdan ölenleri asla avıramam. Çünkü on-
lar da bizim e\ladımız. Beninı ve bizinı için artık hiç-
bir şev fark etmez. Talepler kabul edildi, fakat uvgıı-
lanıa aşamasında pürüzler çıkarsa ne olacak. Çocuk-
lanmız tekrar ölüme vatacak^dıve endiş.esinı dile ge-
tırıvor.
Âçlık grevindcki MehmetCanTargavın polis bas-
kısından korktuğunu sövleverek isim vermek iste-
meven hal.ı>ı. "Şu an dünvanın en mutlu insanıvını.
Sevinçteıı ağlamak istivorum. En son cuma günü gö-
rüşebilmiştik Mehmetinı kan kusuvordu. Halkımı-
za. askerinıize ve polisimize geçmiş olsun diliyonım.
Onlar da ana kuzusu. Allaha'a şükredivorum. Öl-
mek fakirlere mahsus bir şev nüdir.' Zenginler otur-
muş gulerek sevrederken biz birbirimizi öldürüyo-
ruz. Bu dünvada hep iyiler nıi ölür" dive konuşuyor.
Açlık grev indeki Mehmet Can Targay ve Murattar-
gay'ın amcaoğlu MümtazTarga>- ve yakını Hüseyin
Polat. insanların bedel ödeyerek bazı haklara kavuş-
tuğıınusövlevipdevamedivor: "Keşkebuolavlarhiç
olmasavdL, keşkecanlarölmesevdi. Çocuklanmız has-
tanede nıi. revirde mi. bilemivoruz. Adalet Bakanı
Kazan,gec kalmıştır. Çözümevönelikadım atmakiçin
Kadir gecesini beklemesi lazımdı. Belki de geri dönü-
lemevecek bir noktada anlaşnıaya gitmek, çıkarlan-
na denk «eldi. Tutuklulann insanca >aşam için ölüm
oruçlanna girmesi ve haklı talepleri \ardı. Bu basit »e
insani taleplerin kabul edilmesi için 2 av 10 gün bek-
lenilmesinin amacı nevdi." Bav rampaşa Cezaev i'nde
açlık grevi yapan Serdar V'ümaz'ın babası Sedat Yü-
maz. yürek acısıyla Adalet Bakanı Şevket Kazan "ı din-
sizlikle suçlayıp sitemedıyor: -Diniolanbirinsanbun-
lan yapmaz. Çocuklanma 69. gün resmen işkence
vaptilar. Oğlumun sağlık durumu çok kötüydü, aile-
cek biz de öldük. Asıi Şevket Ka/an'ın tedavive ihti-
vacı var. Onun öbür tarafta da işi çok zor. Şevket Ka-
zan bunca ölümden sonra alsın da kına yaksın."
Bazı tutuklu ve hükümlü yakınları, Mehmet Ağar
ve Şevket fCazan'ın da evlat acısını duymasını iste-
verek. beddualar edıyor:
"İçimiz kan ağlıyor. Dünvanın en büvük acısı evlat
acısını vaşadık. Allah'tan isteğimiz Ağar ve Ka/an'ın
çocuklannın da bizim oğullanmızın. kızlanmızın du-
rumuna düşmesidir. O zaman evlat acısı neymiş an-
lasınlar. Hepimiz fakir insanlanz. Paravı zorla denk-
leştirip memleketimizden kalkıp gelivoruz. Ev latlan-
mızın vüzJerini görmek için geldiğimiz cezaev lerinde
cesederivle karştlaşıvoruz. Bu nasıl Müslümanlıktır
bu nasıl din kardeşliğiidr.**
Tutuklu yakınlannın gözlerinde korku \ardx, umutsu/lıık vardı. Ancak bir süre sonra kapılar açıldı \e tutuklular hastanelere sevk edilmeve başlandı. Ölüm orucu bitmişti.
Karakaş, 9 saatlik pazarlığı dile getirdi
'Gözlerinde gülümseme
verahatlama vardı'
AVŞE YILD1RIM
69 gün süren ve 12 kişinin ölü-
müyle sonuçlanan açlık grevi ve
ölüm oruçlarının sona ermesini
sağlavan 9 saatlik pazarlığın için-
de\er
a l a n
CHP Istanbul Millet-
vekili Ercan Karakaş. anlaşmadan
sonra tutuklu ve hükümlülerin se-
vinç gösterisi yaptığını söyledi.
Karakaş. anlaşmanın saglanmasın-
da RP Istanbul Milletvekili Mu-
kadder Başeğmez"ın büyük rolü
taılunduğunu söyledi.
Karakaş. Istanbul'da Cumartesi
Anneleri'ne destek verdikten son-
ra il merkezinde ilçe başkanlany-
la bırlıkte cezaev lerinde süren aç-
iık ürevi \eölüm orucunun sona er-
dirilmesi için "neyapabUiriz"i tar-
tışırken RP Istanbul Milletvekili
MukadderBaşeğmez'ın kendisini
ıradıgını söyledi. Karakaş. ;>avcı-
nın yanından telefon açan Başeğ-
Tiez'in cezaev indeki insanlarla gö-
rüşmek istediğini. kendisinin de
katkısını istediklerinı söylediğini an-
lattı. Karakaş. çözüm getirecek >et-
kilen konusunda kuşkulannın ol-
iuğunu belirttiğini. bunun üzerine
Başeğmez'in '•Bakan'lagörüştüm,
özellikle bu Gebze konusunda bir
esneklik gösteriyor, bir de onlann
görüşünü alaum" dediğini sö>Ie-
Ji. Karakaş sonraki gelişmelen şöy-
le anlattı:
-Biraz sonca da RP'li milletve-
kili Bahri Zengin'le görüştüm. RP
Genel Merkezi'nde de Başkanhk
Di'inı toplantısı varmış. >leseleyi
anlattım. Özellikle bir nokta var.
targılama alanı dışına gönderilen
insanların il sınırına gelmesinde
Gebze ve Ümraniye'yi biıiikte dü-
jütimek lazım dedim. Bu konuvu
Başkanhk Drvam'nda gündeme ge-
tirmesini. gerekirse Başbakan'la
görüşmesini istedim."
Kjrakaş. bu sırada İHD vöneti-
:ilennın yanı sıra Başeğmez'in ara-
iıgıN'aşarKemaLZülfüLivaneli ile
•eleton görüşmelenni sürdürdükle-
nrıı.Bahri Zenginden yanıtaldık-
a n >onra cezaev ine gitmeye karar
veraklerıni söyledi.
Karakaş. cezaev inde hükümlü
ve utuklulann temsilcilerivle va-
pılan ilk görüşmenin bir iki saat
sürdüğünü belırtti. Ardından oruç
tutanları zi>aret ettiklerini ifade
eden Karakaş, gördüğü manzara-
>ı ise şövle anlattı:
"İki üç tanesinin bilinci verinde
değildLgöremivor,tanımı>orlardı.
Ancak arkadaşları kiminle konuş-
tuğunu söylediğinde anhvoriardı.
Kimisi. çok geç kalındı bu müzake-
relere diyordu. Bakanhğın açıkla-
malanndan da şikâvetleri oldu."
Daha sonra Başeğmezle birlık-
te cezaevi müdürünün odasına git-
tiklerini. Başeğmezin burada Al-
tınoluk'ta bulunan Başbakan Erba-
kan a ulaştığını söyleven Karaka*.
"Başeğmez. Başbakan'a çözümün
Gebze ve Ümranive"v i birlikte dü-
şünmek olduğunu. bunun da dog-
ru olabileceğini anlattı. Başbakan.
Adalet BakanTnı aravacağını söy-
ledi. Biraz sonra da Bakan aradı ve
razı olacağını söyledi" dedi.
Bunun üzerine ''»'aşar Kemalin
yönettıği birtoplantıyla nıahkûm-
larla görüştüklerıni bildıren Kara-
kaş, bundan sonraki gelişmelen
şöyle anlattı:
"Onlar tabii nakil meselesinin
dışında hukuki ve insani talepleri-
ni de dile getirdiler. Bir liste vazıp
Yaşar Kemal'e verdiler. Yaşar Ke-
maL bu taleplerin izJeneceğinü hat-
ta bir izleme komitesi kunılacağı-
nı söv ledi. Pazarhğın en kritik nok-
tasını Gebze oluşturuvordu. Dedik
ki. zaten protokolde Gebze \a da
Cnıraniye ismi geçmevecek. Vargı
alanı içinde bulunan il cezaevleri-
ne sevk vapılacak dive vazılacak.
Bunun için inatlaşmava gerek vok.
Sonunda uzlaşma oldu. Çok sev in-
diler. Sevinç gösterisi >aptılar. Göz-
lerinde gülümseme ve rahatlama
vardı."
Ancak tutuklu ve hükümlülerin.
Eskişehir'de bulunan 102 tutuklu-
dan bazılannın Gebze'ye gönderil-
mesinin sorun varatacağını anlat-
tıklarını belirterek. "Dev-Sol'un
içinde iki grup var. Eskişehir'deki-
ler Gebze've gelirse karşıt gruplar
olurmuş. Karşıt grupları biraraya
getirmemek için bir grubun bu is-
tekleri de kabul edildi" dive konuş-
tu.
YaşarKemal: Yaşadığım en büyük acı
Ünlü yazar, oluşturdukları komite ile tutuklu ve hükümlülerin
taleplerinin yerine getirilip getirilmediğinin izleneceğini söyledi
Haber Merkezi - Cezaev lerindeki tutuk-
lu ve hükümlülerin açlık grev ini sonaerdir-
mek atnacıy la BaşrampaşaC'ezaev i"ndeki gö-
rüşmelere katılan yazar 'N'aşar Kemal. bura-
da bulıınduğu saatlerin "vaşadığı en büvük
acı" olduğunu söyledi.
Oluşturdukları izleme komitesiyle tutuk-
lu ve hükümlülenn hukuki ve insani talep-
lennin yerine getirilip getırilmeyeceğini iz-
leveceklerını sövleyen Kemal. "Türkiye. 12
ölümün altından kalkamaz. İnsanlığın lanet-
lennıiş kara defterine y a/ıldık. Bu devleti suç-
luvorum" dedı.
Daha önce de Zülfii LKaneli ile bıriikte ken-
disini çağıran Istanbul CumhuriyetBaşsav-
cısı ile sonuca varılamavan ve 2.5 saat sü-
ren birgörüşme yapan \aşar Kemal. cumar-
tesi günü sonuca varılan görüşmeyi şöyle
anlattı:
"Cumartesi günü savcı telefon açh." Biraz
olanaklar oldu. Gelir ııminiz.'dedi. Ben de
gittim. Çocuklar beni görünce, "Size güve-
niyoruz. yardımcı olur musunuz'.'" dediler. Ben
de asgari müşterekte buluşabilir miviz dive
baktım. Devlet vanlış vaptığı zaman geri adım
atar, bu de\ letin onurudur. O zaman dev let
küçülmez. büv ür."
İtısan onuru bunu kabul etmez'
Cezaev inde yatan tutuklu ve hükümlüle-
ri tek tek dolaştığını. herkesle konuştuğunu
sövleyen Kemal. "Havatımdaki en büvük
acıydı bu. Ölümlerin en acısı açlıkölümüdür.
İnsan onuru bunu kabul etmez. Aç kalarak
olmek son çaredir" dedi.
Adalet Bakanı"nın ıddia ettiği gibi ceza-
ev inde sılah falan olmadığını vurgulayan
Kemal. şövle devam etti.
"Devlet bize yalan söyledi. Ancak iş daha
bitmedi. Tutukİu ve hükümlülerin insani is-
tekleri var. Aileleri kendilerini görmeve gel-
diklerinde dövıilüy or. kötü muamele göniiyor-
lar. Buralardaki durumun dünya standart-
lannın en asgarisine ulaşmasını istivoruz. Bir
izleme komitesioluşturduk ve bunun için ça-
lışacağız. Türkiye 12 ölünün altından kalka-
maz. İnsanlığın lanetlenmiş. kara defterine
ya/ıldıL Bu devleti suçluyorum."
RP'li Mukadder Başeğmez, gergin anları anlattı
w
Her an biri ölebilir beklentisi içindeydiler
9
SE\ İM ERTEMIR
Cezaev lerindeki "ölümüne"ey lenıin
uzlaşmayla sonuçlanmasının
mimarlanndan birisi de RP Istanbul
Milletvekili Mukadder Başeğmez. .
Edebiyat öğretmeniyken milletvekili olan
Başeğmez. Karacaahmet Cemev i ek
bmasının "yasalara aykın olarak
vapıldığı"gerekçesiyle y ıkılmasından
sonra Istanbul'da yaşanan olayların da
"tatüya" baglanma.si için partisinın
görevlendirmcsıyle aracı olanlardan.
Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın sertleştiği.
cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin
ise canları pahasına direnme kararı aldığı
gergin günlerde. pjrtisinde "toplum
psikolojisini ivi bilen" binsi olarak tanınan
Başeğmez akla geldi.
Kazan, Başeğmez*i aradı
Herkes opera>yon beklentisi içindeyken
Şevket Kazan. telefonla Başeğmez'i
arayarak Istanbul'a gitmesinı. tutuklu ve
hükümlülerle görüşme imkânı bulursa
ıkna etmesini istedı. Ancak Başeğmez.
"daha etkili olacağı" düşüncesiy le Adalet
Bakanı"na. diğer partilerden de birer
milletvekili alnıa önerisini götürdü. "Bu
işe kimse kanşmayacak" yönündeki grup
kararı nedenıyle ANAP'tan yanıt
alamayan RP Istanbul Milletvekili. bunun
üzerine İstanbul'da bulunan CHP
milletvekili Ercan Karakaş'la görüştü.
Karakaş'ın "Diğer partilerlegörüşelim.
Hevet oluşsun" önerisi getirdiğini belirten
Başeğmez. "O an kimsevi bulamay ınca
"Tek başıma gidiyorum' dedim Bakan'a.
Çünkü. dakikalar, hatta saniyeler çok
önemlivdi" dedi. Saat 12.00 uçağıyla
İstanbul'a geldiğini belirten Mukadder
Başeğmez. cezaev indeki gergin ortamı ve
yaşanan zorsaatlen şöyle anlattı:
'Temsücüerle görüştük'
"Saat 13.00 sıralarında cezaev indeydim.
Sabahtan beri orada olan savcı beyi
buldum. Benden önce avukatlar ve Eşber
Yağmurdereli de gelmiş. çeşitli görüşmeler
olmuştu. Kafamdaki düşünce. bir
mikrofon va da nıegatbnla konuşma yapıp
hepsine ulaşarak nutuk atmaktı. Ancak
savcı bev ve oradakiler, 'Temsilcileri
çağıralını. oıılarla görüşün" önerisini
getirdiler. Önce temsilcilerle görüştük.
'Sizin isminizi duvunea bu iş çözülürdiye
düşündük' dediler ve koğuşlan gezmemi,
tiiın tutuklu ve hükümlülerle görüşmemi
istediler... Koğuşları gezdik. Çok gergin bir
ortamdı. Başlarında bant olan insanlar
nöbet tutuvoriar. Ortada bavraklar ve
çiçeklerle sarılı cenaze ı Yemliha
Kaya)bekliyor. Her an veni birisi ölebilir.
yeni bir ölüm haberi gelebilir beklentisi
içinde insanlar. Zannedivorum her an bir
operasyon yapılabileceğini de
düşünüvorîardı... l'zun görüşmeler.
tartışmalar oldu. \ali de iki kez cezaevine
geldi gitti. Emnivet ve jandarma yetkilileri
cezaevinde, ama onlar görüşmelere
katılmadılar. Öy le bir ortam ki zaman
zaman kimse kimsevi dinlemiyor. Kimisi
divor bize şunu vaptilar. kimisi
hapishaneleri anlatıyor. Dedim ki 'Ben
sivil bir insan olarak geldim. Devleti ya da
bakanlığı temsıl etmiyorum. Tamamen bir
insan olarak geliyorum. Daha önceki
olaylan bilemem. şimdiyi konuşahm.
Türkiye gergin. Siz ölüyorsunuz. yazık.
Bunu nasıl durdururuz? Geçmişi bir yana
bırakıp bunu konuşahm.' Konuştuk. Bazen
gruplar halinde. bazen tek tek konuştum,
'Sen şu arkadışını ikna et", 'Sen karşı
koyma" dedim. Bu arada ben de üç-dört
kez Ankara'v la temas kurarak görüşmeler
hakkında bilgi verdim. Onlar zaten benden
önce Gebze konusunu kendi aralannda
tartışmışlardı. 15-20 kişinin L'mranive've
nakledilmesini istediler. Benim bu küçük
pürüzü aşmam, evet vanıtını aunam
gerekiyordu. Sayın Erbakan o an yolda
olduğu için hemen temas kuramadım. 1.5
saatiik beklemeden sonra kendisiyle temas
kurabildim. 'Tamam bu ış' dediğimdetam
bir bayram havası yaşandı. Herkes
birbirine sarıkh. öpüştü. O sırada kalemler.
kâğıtlar ortaya çıktı. Anlaşma ünzalayalım
önerisi getiriidi. Ben de\ let değilim ki. iki
devlet mi karşılıklı anlaşnor. ben
Türkive'de bir şeylerin ivive gitmesini
isteyen bir insanım. Yaşar Kemal, Zülfii
Livaneli imzaladı.
Hayıriı olsun. Sayın Ercan Karakaş'a ve
yazarlara teşekkür ediyorum. Onlann
orada bulunması bana büv ük destekti."
4
MÜDAHALE EDECEKTİK'
Kazan:
Uzlaşma
metni yok.A.NKARA (Cumhurivet
Bürosu) - Adalet Bakanı
Şevket Kazan. açlık
grevlerinin sona
erdirilmesi ile ilgili olarak
herhangı bir uzlaşma
nıetninin bulunmadığını
belirterek "Eğereylemi
bitirmeselerdi müdahale
edecektik" dedi. Kazan,
eylemin bıtirilmesini
kandil gecesinin
kutsallığına bağladı.
Cezaevlenndeki tutuklu ve
hükümlülerin. uluslararası
sözleşmelerle güvence
altına alınan "adil
yargılanma ve
savıınma"haklarının
sağlanması için
sürdürdüklerı açlık
grevinın 69. günde sona
erdinlmesı ile ilgili olarak
herhangi bir uzlaşma
metninin olmadığı
bildinldi. Kazan.
eylemcilerin temel
isteminı
oluşturduğu
belirtilen
"EskişehirÖzel
Tlp Cezaevi'nde
hiçbirsiyasi
tutuklunun
olmaması"
koşulunun daha
önce yerine
getırildığinı
vurgulayarak
şunlan söyledi: "Ben daha
önce düzenlediğinı basın
toplantılarında, Eskişehir
Cezaevi'nde bulunan
tutuklulann Sakarya'ya
sevk edilmesi için «erekli
düzenlemelerin yapıldığını
söyledim. Ancak onlar
Sakarya'va nakledilmeyi
kabul etmediler. Ay nca
onlara İznıit ve Gebze
seçeneklerini de sunduk.
Mne kabul edilmedi."
Tutuklularla yapılan ve
aydınların da katıldıgı
g örüşmelerdc.
eylemcilerin
Eskişehirdeki 20 kişinin
Ümraniye'ye sevkini
istediklerinı belirten
Kazan. bunun sağlanacağı
yolundakı güvence üzerine
eylemin sona erdığini
söyledi. Kazan. "Evlem
sona erdirilmeseydi ne
yapacaktınız?" sorusu
üzenne. "Müdahale
edecektik" karyiığını
verdi. Kazan. Bayıampa^a
Cezaevi'nde kalan tutuklu
ve hükümlülerin
yönetmelıklere
uymadıklarını belirterek
"Diğer cezaev lerinde de
tutuklular \ar. olan
y önetmeliklere uvuyoriar.
Bundan sonra
Bav rampaşa'dakiler de
uvacak" dedı. Kazan.
cuma günkü basın
toplantısında y aptığı
çağrının ardından. kandil
gecesı olması nedeniyle
son bir görüşmede
bulunulmaiinın zorunlu
olduğu kanaatine vardığını
anlattı Kazan. "Gecenin
manasını düşündüm.
L'lviyetini ve rahmetini
düşündüm. Bu gece bu iş
bitmeli ve herkes
sevinmeliydi. Bu saikin
manasını bilen de bilmeyen
de bir sevinç yaşasın diye
düşündüm ve bu yönde
kaıanmı \erdim" dedi.
Kazan. RP
Istanbul
Milletvekili
Mukadder
Başeğmez'den
bu görü^meleri
yürütmesi için
rıcada
bulunduğunu
kaydederek
şöyle dedi: "Bu
görüşmeler için
Başeğmez'in İstanbul
Cumhuriyet Başsavcısı
Ferzan Çitici'nin vanında
bulunması favdalı olacaktı.
Çünkü kitle psikolojisini
iyi bilen. yürekli ve ikna
gücü olan bir arkadaşımdı.
Beni her an telefonla
arayahilecekler ve görüş
sorabilcceklerdi. 34 kez
aradılar ve son in'kanlar
konusunda düşüncelerimi
öğrendiler."
Adalet Bakanı Şevket
Kazan'ın. dün sabah erken
saatlerden itibaren Adalet
Bakaphğı Müsteşarı L'ğur
İbrahimhakkıoğlu. Ceza
ve Tevkifevleri Genel
MüdüKi Cemal Sahir
Gürçay ve diğer bakanlık
ü.st düzey yetkilıleriyle
toplantı halinde olduğu ve
gelişmelen yakından
ızlediğı bildirildi. Kazan,
bugün son geli^meler
konusunda bakanlıkta bir
basın toplantısı
düzenlevecek.
MEHMET MOCHTAY
'Şevket Kazan
kan üzerine
politika yapıyor'
İstanbul Haber Servisi -
CHP Istanbul Milletvekili
veeski Adalet Bakanı
Mehmet Moğultay. Adalet
Bakanı Şevket Kazan ı
"Onu bunu suçlayarak
ceserter üzerinde. kan
üzerinde. gözyaşı üzerinde
politika yapnıakla"
suçladı. Moğultay.
"hükümet olduklanndan
beri hangi soruna çözüm
getirdiler ki cezaev lerini
çözebilsinler" dedi. Şev ket
Kazan'ın cezaev lerinde
açlık grevlen veölüm
oruçları sürerken CHP'lı
bakanlar döneminde siyası
hükümlülerle gizli
anlaşmalaryapılarak
koğuşlarda hâkimiyetin
teröristlere verıldıği
yolunda
ıddialan üzenne
Moğultay. sen
tepki gösterdi.
69 gün süren
açlık grevlen ve
ölüm orucu
sırasında siyasal
iktıdann
çaresizlik içinde
olduğunu
sövleyen
Mehmet
Moğultay. Şevket Kazan"ı
"toplumda umutsuzluk ve
karamsarlık varatmakla"
suçladı. Gündemin
"karalamak. hayali suçlu
aramak değil. ölümleri
durdurnıak. ağlavan
analan susturmak"
olması gerektiğini
vurgulayan Moğultay.
"Eğer suçlu aray ışına
girilecekse bunu cesetlere
basarak değil, telaşsız bir
ortamda çok daha gerilere
giderek tarttşınz.
Kimsenin bundan kaçması
söz konusu değildir" dedı.
SHPveCHP'nin
koalisyon ortağı olduğu
dönemlerde. terör
örgütlerinin cezaev lerinde
egemen duruma geldiğini
ileri süren DŞP lideri
Bülent Ecevit'e de çatan
Moğuitay. şöyle konuştu:
"Cezaevlen »e ölümler
gibi çok kritik bir boyuta
gelmiş somnlan bile
siyasal çıkar için partisinin
yaranna olacağı
düşüncesiy le fevkalade
y anlış değeriendiren Sayın
Bülent Ecevit'in anlayışını
da ciddi siyaset ve devlet
adamı kimliği ile
bağdaştıramadım. çok
yadırgadım."
Adalet Bakanı olduğu
dönemde cezaevierinde
bugünkii gibi ciddi
sorunlar yaşanmadığını
vurgulayan Mehmet
Moğultay. bir sorun
yaşandığında Bakanlar
Kurulu'na ve
başbakana bilgi
verdıklerini
belirttı. Kendi
dönemlerinde
tutuklu ve
hükümlülere
karşı ıkna
metodunu
uyguladıklarını
söyleven
Mehmet
Moğultay.
cezaev lerinin çağdaş
staııdartlara getırılmesi
için çalıştıklannı belirtti.
Kazan'ın başkalarına
çamur atarak sorunlan
çözümleyemeyeceğini
savunan Moğultay, şunlan
söyledi: "Geçmiş
dönemlere suçlamalar
gctirerek kendilerine
mazeret arayamaziar.
Hükümlü yada
tutuklulann herşeyden
önce insan olduklan
unutulmamalıdır. Önce
ölümleri durdursunlar.
Zaten hükümet
olduklanndan beri hiçbir
soruna çözüm
getiremediler. Cezaevleri
konusunda da günübiıiik
politika uyguluyoriar."