Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yönetmenr Orhan Erinç •
üencl Yayın Koordinatöru Hikmet
Çetinkava • Yazıışlerı Mudurlerı.
Ibrahim Yıldız, Dinç Tav anç ıSorumlu)
# Haber Merkezı Müdunı Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen. Fikret Eser
Di!» Haberler Şinasi Danışoölu # Ktıhbarar
CengizYıldınm •EKonomı Bülent Kızanlık
9 Kultıir Handan Şenköken • Spor
Abdüjkadir v, ücelman • Makaleler Sami
Karaören • Düzeltmc vbdullah Yazıcı
0 Fotoürat" Erdoğan Kö>enğlu • Bılgı-Bclge
Edibe Suğra • \ urt Haberlen: Mehnfet Fafaç
Yayuı Kunüu İlhan Selçuk ı
Orhan Erinç. Okta\ Kurtböke.
Hikmet Çetinka\ a, Şükran Soner,
Ergun Bakı, Diırç Ta\ aırç. İbrahim
Vlldl/. Orhan Bursalı. Muslafa
Balba>. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balba\ • Haber Mudunı Doğan
Akın Ataturk BuKanNo: 125. Kat 4. Bakanhklar-AnkaraTel
4195020 (7 hat). Faks: 419502"
1
• Izmır Temsılcısı:
Serdar Kızık. H. Zıva BK 1352 S. 2 3 Tcl 4411220.
faW> 44191 1" # Adana TcımılciM. Çetin Yiğenoğlu,
İnonuCd 119 S No 1 kat !. Tel 352255». Fak^ 35225^0
Müessese Müdiırü Erol Erkut 0
Koordmatör Ahmet Korulsan £
Muhasebe. Biilent Yener 9 Idare
Hüseyin Gürer 0 Işletme: Öndcr
Çelik • Bılgı-İşlem: Nail lnal •
Bılgısaş av Ssstem Mürüvet Çiler
MEDYA C: • Yonetım Kurulu
Başkanı - Gend Mudur Gülbin
Erduran # Koordınator Reha
Işıtman 0 Genel Mudur Yardımcısı'
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
513 95X0-513 S4 60-61. Fak*-5118466
\ ü>ımla\aD ve B a s a n : 'ı L-nı lıun H a b e r Van-ı
ı r k j c a û ı t a d JM - I Cıâajosjlu 343 ?4 l«t PK : 4 Utjtıtıu! f.H ( < ı ; ı ; o ı 2 ( l ;
u n Falo i O : i 2 ı 5 1 3 29TEMMUZ1996 İmsak: 4.04 Güneş: 5.50 Öğle: 13.18 İkindi: 17.11 Akşam: 20.31 Vatsı: 22.10
Gala Gölü'ne
tarım tehdidi
• ENEZ(AA)-Edırne'nin
Enez ilçesındeki göçmen
kuşlann uğrak yeri olan
doğa iıankası Gala
Gölü'nün. sulak alanlann
tanm arazisi kazanılmak
amacıyla kurutulması ve
erozyon tehdidi ile giderek
küçüldüğü bildirildi. Enez
Belediye Başkanı
Abdurrahman Altuğ.
göldeki küçülmenın yanı
sıra çeltik üretıminde
kullanılan suyun göle
akıtılması sonucunda balık
veşidinın de azaldığını
kaydetti. Altuğ, gölün
korunması için gerekli
önlemlerın alınmasını
ıstedi.
Balıkçılar
duyarsız
• KONYA (AA) - Selçuk
Üniversitesi Ziraat
Fakültesi öğretim üyesi
Doç. Dr. Ay han Öztürk.
gelışıgüzel bilınçsiz
a\ lanmanın denetim altına
alınmadığını. balıkçıların
"gününü kurtarma" çabası
ıçinde olduklannı belirtti.
Oztürk, "Yaşamlarını
borçlu olduklan en önemlı
kaynağı kurutanlar.
balıkçılar olduğu için
sorumlu davranmak da
öncelikle onlara
düşmektedir.
Balıkçılarımız balıklann
üreme dönemlenni
titizlikle izlemelı. rasgele
a\cılık vapmaktan
kaçınmahdır" dedi.
Polatkan'ın
makam otosu
• ALİAĞA(AA)-27
Vlayıs 1960ihtılalı
öncesınde. Menderes
hükümetinde Çalışma ve
Vlaliye Bakanı olarak
göre\ yapan Hasan
Polatkan'ın yıllarca makam
otosu olarak kullandığı
otomobıl. şimdıkı sahıbı
tarafından satıhğa çıkarıldı.
Otomobilin sahıbi
Muzaffer Curabay. 1971
yılında "3. elden" satın
aldığı otomobili 25 yıl
kullandığını söyledi.
Curabay. 1956model
Mercedes marka otoyu 2
milyar liraya satmak
istediğini söyledi.
32 yıllık Iestival
aksıyor
• SELÇUK (AA)-
İzmir'ın Selçuk ilçesinde.
32 yıldır geleneksel olarak
yapılan "Selçuk Efes
Kültür ve Turizm
Festıvali". Efes Antik
Tiyatroda kültürel
etkinlikkre izin
verilmemesı nedeniyle
gerçekleştirılemiyor.
Selçuk Kültür ve Turizm
Vakfı 2. Başkanı Hüseyin
Sözer. festivalle özdeşleşen
Antik Tiyatro'nun onanm
olduğu gerekçesiyle 2
yıldır festi\ale
kapatıldığını. baş.ka mekân
olmadığı için de festivali
gerçekleştiremediklerini
anlattı. Antik Tıyatro için
Kültür Bakanlığf na
başvurduklarını söyleyen
Sözer. "Ancak hiçbir yanıt
alamadık" dedı.
Akkuyu Nükleer
Santralı
• ANKARA(AA)-
Yaklaşık 30 yıldan bu yana
Türkiye'nın gündeminde
bulunan Mersın Akkuyu'da
kurulması öngörülen
nükleer santralın
müşav irlik hızmetleri ile
ilgilı rapor tamamlandı.
Türkiye Elektrik
Üretinı Iletim AŞ'nin
(TEAŞ). bu amaçla bir süre
önce açtığı ıhaleyi kazanan
Güney Kore sermayeli
Karei fırnıası. santralın
yapımı ile ılgili olarak
hazırladığı raporu. TEAŞ'a
teslim etti. Raporu
inceleyeeek olan TEAŞ,
önümüzdeki günlerde
Mersin Akkuyu
Santralf nın yapımı ile
ilgili yeni bir şartname
hazırlayacak.
Sessizlik savaşı
• ÇEŞME(UBA)-
Izmır'in turizim merkezi
Çeşme'nin Aya Yorgi
köyünde gürültüyle savaş
başladı. Köy sakinleri, Aya
Yorgi'de eskı sakin
günlerini ararken Paradice
Beach \e Fly Inn adlı
eğlence yerleri hakkında
vatandaşlardan sürekli
şikâyet gelmesı üzerine
olaya Emnıyet Müdürü
Ömer Faruk Ay dar el
koydu. Aydar. ilçede 90
desibelden yüksek sesle
müzik yay ını yapılmasını
vasakladıklannı bildirdi.
Bodrum'da geliştirilen projeyle 500 çocuğa bannma, eğitim ve spor olanağı sağlanacak
Dünya çoculdanııa
4
eko köy'
IMİTOTAN
İZMİR-"Sınırtanıma\anözgiirliikor-
tamı\aratnıak. Hangiırktan.dilden.renk-
ten olursa olsun insan olmanın \e eşitliğin
öneminu karde^çe kaynaşmanın erdemini
pekiştirmek. Alıeı değil, etken kîşilikler >e-
tiştirmek \ e eko > aşam felsefesini \ermek..."
llk bakışta "ütopya" gibi gelebilir. An-
cak yıllardır üzerinde çalı^ılan projenin
\aşama geçirilmesi an meselesi. Projenin
adı:
" Bodrum Dün> a Çocuklan Eko Kö> ü"
Son yıllarda. tatıl kö\leri. ikincı konut-
lan.barlan\ekırlilığıyleanılan Bodrum'da
"insana duyarlı" bir proje gündemde. 500
çocuk için bannma. kültür. eğitim sporola-
nağı sağla\acak projede Türkıyeli kimse-
siz çocuklar için 200, dünyadaki kimsesiz
çocuklar için 100. parah Türk \e dünya
çocuklan için de 100'erkontenjan aynlmı^.
20 kişilik de engellı çocuklar kontenjanı
oluşturulmu^.
İlk aşamada okulların kapalı olduğu \ az
tatilinde 15'ergünlükde\relerhalindehiz-
met \erecek olan ~Dünya Çocuklan Eko
Köyü" ileriki yıllarda kışlan da açık ola-
cak. Köyün eğitim programında tiyatro.
müzık. resim. edebiyatdersleri.bilgisayar
kursları. spor. kano. yüzme, çe\re, antik ta-
rih gibi konular yer alıyor.
Bodrum'un Türkbükü köyü açıklannda
Hazine'ye ait Badem adasında yapılmaii
için girişimleri başlatıian Eko Köy'de 30
hizmetli, 20 gönüllü öğretmen \e 20 de
grup liderinin görev alması planlanıyor.
Badem adasının ağaçsız olması. kumsalı
bulunmaması \e StT alanlannın dışında
yer alması nedeniyle "enuygun yer'olarak
nitelenirken başka seçeneklerin de günde-
me gelebileceğı belirtiliyor.
Projenin en önde gelen miman. Bod-
rum koylannı çöpten arındırmaya çalışan.
Gökova Termik Santralı'nın çalıştınlmama-
sı içınaçlıkgre\lerineyatan "Bodrumgö-
nüllüsü" SaynurGelendost. Dünya Çocuk-
lan Eko Köyü'nün Çocuk Esirgeme Ku-
rumu'nunbirbirimi olarak çalışabileceği-
nı. kövün dünyadaki tanıtımını \e diğer
ülkelerdeki kimsesiz çocukların köye ge-
tirilmesini L'NESCO'nun üstlenebileceği-
ni, paralı Türk \e yabancı çocuklann da tu-
rizm acenteleri aracılığıyla köyde konuk edi-
lebileceklerini söylüyorGelendost. Banş.
kültür ve ekolojinin a\ nlmaz bir bütün ola-
rak değerlendirilmesi gerektiğini. çocuk-
ların da küçük yaşlarda alacakları ilkeli
eğitim sonucu bu bütünlüğü yakalayabile-
ceğini savunan Gelendost'un tek derdi
"malidestekverebilecek" insanlar > a da ku-
rumlar.
Bütün \ tlı kapsayacak
- Biz çocuklan dünya \atandaşı olarakye-
tiştirmek ve onlara eko yaşam felsefesi ver-
mek ilkesiyle yola çıktik. llk aşamada yaz
okulu niteüğinde olması planlanan proje-
mi/i. ileride bütün \ılı kapsayan bir okula
döniiştürmeyi amaçlıyoruz. Öncelikle ilgi-
li bakanlıkların ilgisini \e desteğini bekli-
\or \e umuyoruz. Tabii bu konunun öne-
mine inanan kurum ve kuruluşlan da imc-
ceye çağırıyoruz. Biz, uzun yıllardır üze-
rinde çalıştığımız projey i gönüllü katkılar-
la belirti bir >ere getirdik. Ancak vaşanıa
geçirebilmek için duyariı insanlann katkı-
sına ihtiyacımız var. Bu nedenle divoruz ki
"bu proje. emek \e mali destek \erecek
herkesindir". Önceliğimiz Türkiye'de ko-
runmaya muhtaç ve özüıiü çocuklardır.
Çevre derneklerini. gönüllü kuruluşlan
katkıva çağınyorum. Yakındığınız çevre
tahribatını önleyecek çocuklar yetiştirmeye
onlar da omuz versinler."
Onar kis,ilik odalar, her oda için iki tuvBİet,
iki duş. Ellişer metrekarelik on kurs odası.
yemekhane. çok amaçlı salonlar, gönüllü
öğretmenler için misafirhane. genel amaç-
lı amfitiyatro ve kültür, sanat. çevreyle
yoğun bir ya^am. Üstelik tok olarak kork-
nıadan. sevgiyle kucaklasjarak...
Eğer bu projeyi ütopya olarak yorum-
layanlardansanız. size sözümüz yok...
Eğer 'vaşanıa geçirilmeli' diyorsanız,
"Bodrum Dünya Çocuklan Eko Köyü"
için katkınız bekleniyor...
Bilim adamlannı uzay
mikropları korkutuyor
Çe\iri Servisi - Bilim
adamları uzavda ya^avan
ölünıcül mikroorganizma-
ların yakın bir gelecekte
uzaş da yapılacak ke>if ge-
zileri sonucu dünya> a taşııı-
masından kavgı duvuyor.
Amerikan uzay araştırma-
lan merkezi NASA'da gö-
rev li John Rummel. konu-
ya ilişkin kaygılarını şöy-
le dile getiriyor:
"Uzavda organizmala-
rın bulunup bulunmadığı
konusunda htıııı/ kesin ka-
nıtlara sahip değiliz. An-
cak. gezegenlerin ev rimi sı-
rasında vaşamın oluştuğu
artık bilinivor. Dolavısıyla
tatsız sürprizleıie karşılaş-
mamak için hazıriıklı ol-
malıyız."
lngiliere'nın Birming-
ham kentinde sürdürülen
Uluslararabi Lzay Konfe-
ransı'nda bir konu^ma ya-
pan Dr.Rummel. NA-
• Bilim adamları
uzay araçlarının bir
gezegenden diğerine
mikrop
taşıyabileceğini.
bunun da bazı
yarulgılara yol
açabileceğini
söylüyorlar.
SA'nın Apollo projesiyle
dünvaya getirdiği ay topra-
ğı örneklerınin karantina
süresınin çok kısa tutuldu-
ğuna dikkat çekti. Apollo
projesine 24 milvon har-
candığını. ancak sonuçtan
kimsenin memnun olma-
dığını ileri süren Dr.Rum-
mel. aynı hatanın Merih'ten
getinlen ömekler konusun-
da tekrarlanmaması dog-
rultusunda yetkilileri uyar-
dı. Konferansta söz alan
uzav bilimciler.bugüneka-
darMerihten 12meteorun
dıiştüğünü, dolav ısıyla mil-
yonlarca yıl önce gezegen
üzerinde bazı v aşam şekil-
lerinin gelişmişolabilece-
ğıni belirtiler.
Cnlü bilim kurgu yaza-
n Mkhael Crighton tarafın-
dan kaleme alınan "\ndro-
meda Gerilimi" adı ven-
len romanda benzer bir ko-
nu işleniyor.
Kenti yok eden
mikrop
Kitapta. keşif gezisinden
dönen bir uzay kapsülünün
yeryüzüne taşıdığı ölüm-
cül mikroorganizma bir
kent halkını tümüyle yok
edıyor. Bilim adamlan böy-
le bir olasılığı hiçbir za-
man göz ardı etmemekle
bırlikte. uzay araçlarının
bir gezegenden diğerine
mikrop taş\ması sırasında
bazı vanılgılara yol açabi-
leceğı konusunda uyanlar-
da bulunuyor.
Örneğin Dünya'dan Me-
rih'e giden bir NASA uzay
aracı. Dünva'da yaşayan
bazı mikroorganizmaları
Merih'etaşıyabilir. Sonra-
ki keşif gezilerinde bu or-
ganızmalan keşfeden dün-
yalılar. büyük bir vanılgı-
ya düşerek bunlan Merih'e
özgü canlılar olarak algıla-
yabilir.
Ne var ki başka dünya-
lardan gelen canlılann dün-
yamızı tehdit etme olasılı-
ğı şimdilik dü^ük göriinü-
\or. Geçen yüzyılda Mı-
sır'da bir köpeğin üzerine
düşerek ölümüne yol açan
Merih kavnaklı meteorta-
şı dışında. insanlara zarar
verdiğı saptanan başka uzay
cismine henüz rastlanmadı.
İshal yaz
mevsimini daha
çok seviyor
• Doktorlar, bu aylarda özellikle ishalli
hastalıkların arttığına dikkat çekerek, "Açıkta
satılan gıdalar kesinlikle ahnmamalı ve temiz
su tüketmeye özen gösterilmeli" diyorlar.
SA.AJJET USLU
Hava sıcaklıklannın artma-
sıyla yaşanan bunaltıcı gün-
lerde insanlar, bol sıvı tüke-
tip, zamanını deniz ve havuz-
larda geçirmeyi tercıh eder-
ken, uzmanlar, "suyia bulaşan
enfeksiyonlar" konusunda
dikkatli olunmasını istiyor.
Türk Enfeksivon Vakfı Yöne-
tim Kuıulu Üyesi Prof. Dr.
Semra Çalangu, bu aylarda
özellikle ishalli hastalıkların
arttığına dikkat çekerek,
"Açıkta satılan gıdalar kesin-
likle ahnmamalı ve temiz su
Biyografısinde, Cary Grant" bukalemun" olarak nitendiriliyor. 'Melekler Kanatlıdır', Grant'ın fılmlerinden biriydi.
'Cary Grant ajandı' iddiasıL O N D R A ( A A ) - Ü n l ü Ingiliz aktörCary Grant'ın II.
Dünya Savaşı sırasında, Ingiliz gizli servisleri için
ajanlık yaptığı ortaya çıktı.
Grant'ın, majestelerinin gizli servisleri hesabına
çalıştığı. o dönemde İngiliz istihbaratının ABD'dekı
yetkilisi Sir VYilliam Stephenson"un Cambridge
Gniversitesi tarafından hazırlanan biyografisinde yer
aldı. Sunday Times gazetesinin habenne göre Grant.
Hollyvvood'da Nazi sempatizanı olduğundan şüphe
edilen aktör ve aktnslerle ilgili rapor hazırlıyordu.
Grant'in tema^ kurduğu kişinin Sir \Villim Stephenson
olduğu belirtilen biyografide. "Stephenson, bütün
mektuplannda açıkça Grant ile düzenli bir temas içinde
olduğunu yazıyordu. Ancak Hoh«ood'da olup bitenleri
saklamavı tercih ediyordu. Sadece, aşın sağcılarla görüş
alışverişi yapılan yerlerde Nazi lerin faaliyetleri dikkatle
inceleniyor ve propagandalan yakından
izleniyordu"den 111v or.
Grant"ın "soğukkanlı ve kolayca kişilik değiştirebilen bir
bukalemun" olarak nitendirildiği biyografide. Grant'ın
Amerikan toplumunun elit tabakasını tanıdığı. üst
düzeyde dostlan olduğu ve istihbarat servisinin "güven
eri" olduğu kavdediliyor. Biyografide. 1986 yılında 82
vaşında ölen Cary Grant'ın özellikle o dönemde Nazi
^empatizanı olduğundan şüphe edilen Gary Cooper ve
Errol Flynn hakkında rapor tuttuğu ifade ediliyor.
Her yıl 3 milyon insan tüberkülozdan ölüyorIstanbul Haber Ser\isi - Tedav ısının çok kola\ ol-
duğu belınılen tüberkiiloz hastalığı ülkemizde her
vıl artıvor. L zmanldr. 195O'lı vıllarda keşfedılen tü-
berkülozun tedav iMiıde çok vol katedılmesıne karşın
kökünün kazılamadığını belınerek. "Hem gelişmiş,
hemgelişmekteolan ülkelerde.farklı nedenleriedeol-
satüberkülozveniden hortladı" dedıler.
Dünya Sağlık Övgütü' nün verilenne göre dünya nü-
fusunun üçte bıri. vanı 1.5 mılvardan fazla insan tü-
berküioz mıkrobu taşıvor. 8 milyon insan her vıl tü-
berküloz oluvor ve bunlardan 3 mılvonu va^amını \ ı-
tiriyor. Sağlık Bakanlığı. dünvada ABD. Danımarka.
Hollanda gibi bazı endüstnle^mış ülkelerde tüberkü-
lozun AlDS'e bağlı olarak venıden cıddı bir artış
gösterdığını belirtırken. Türkiye'de önemli bir değı-
şıklikolmadığını ifade edıvor. Türkive'detüberkülo-
zun en çok Marmara. Günevdoğu Anadolu \e Kara-
denız bölgelennde görüldüğünü belirten Sağlık Ba-
kanlığı. vılda 24 bin kadar yeni hasta ortava çıktığı-
na dikkat çekivor. Tüberkülozun gerekli önem gös-
terildığınde çok rahat tedavi edilebıldığinı söyleyen
Yedıkule Göğüs Hastalıklan Hastanesi Göğüs Cer-
rahı Merkezi Klınık Şefı Dr. Sadettin Çıknkçıoğlu.
hastanelenne gelen hasta sayısında artış olduğunu
\urgulu>or. Özellikle tedav iyı bırakan ha^talann bir
başkasına hastalık bulaştırmasmda artış olduğunu
kaydeden Çıknkçıoğlu. "Hasta 9 ay lık bir tedavi so-
nunda tamamen iyileşir" dıvor. Hastalığın hasta kı-
şınin öksürmesi. aksırması. hatta konuşması sırasın-
da havaya saçılan mikroskobik damlacıklar içındekı
mikropİann solunmasıyla bulaştığını söyleyen Dr.
Çıknkçıoğlu. şunları söylüyor:
"Mikropİann deriden, bademciklerden, siııdirim
sisteminden ve anneden bulaşmasına çok ender rast-
lanır. Öksüren hastalar bulaşıcüık yönünden çok da-
ha tehlikelidir. Etkili tedav ive başlanır başlanmaz has-
ta, hızlı bula^tıncı olma özelliğini kav beder."
Lzmanlar. 15 günlük bir tedav iden sonra. balgam-
daki baMllerin yüzde 99 oranında azaldığının saptan-
dığını v urguluyor. Isı ve nem sabıt kaldığı sürece. has-
ta kişı tarafından havaya saçılan mikropİann yüzde
70"i 3 saat. vüzde 50'si 6 saat. vüzde 30'u da 9 saat
canh olarak kalabiliyor. Mikrobun kapalı ortamlar-
da vok edılebilmesi için havalandırma ve ultravıyo-
le ışınlara gerek oluvor.
Tüberkülozun tekstıl sanav ıınde çalışanlardakı gö-
rülme sıklığmda son zamanlarda bır artış olduğunu da
vurgulayan Sadettin Çıknkçıoğlu. hastalara şu öneri-
lerde bulunuyor: "Hasta olanlar lütfen tedavilerini kes-
mcksi/in sürdürsünler. Tüberküloz 9 a> lık düzenli bir
tedaviyle tamamen ivileştiriliyor. Hasta kişi ve çevresi
dikkatli olursa tehlike en aza indirilir. Biz hastalanmı-
zı bulaşıcılığı önlemek için hastanede tedav i etmev i ter-
cih ediyoruz. İnsanlar tüberküloza > akalanmamak için
v ücudun direncini düşürmemeve dikkat etsinler. \emek
ve vaşam alışkanlıklan düzenli olsun."
Foça'nın 16 yüzydlık mozaflderi
ŞEVKİ A\ Cl
FOÇA - Betonarme binalann on yıldır tah-
rip ettıği Phokaıa antik kentinde bu kez
"görkemli" mozaıkler ortaya çıktı. Birkıs-
mı 1992 yılında ınşa edilen Hardal Apart-
mam'nın altında kalan "Mozaikli Alan"da
bu yıl sürdürülen kazılarda IS 4. yüzyılaait
renkli mozaikler ortava çıkartıldı.
Foçal Phokaıa). tarihi tÖ 11. yüzvıla ka-
dar uzanan Ege'nin en e^kı verîeşim alan-
lanndan birı Phokaıa'da arkeolojik kazılar
191? yılında başladı Çe^ıtlı nedenlerle ara
venlen kazılar. 19S9yılındanbu\ana Prof
Dr. ÖmerÖzviğitbaşkanlığında sürdürülü-
yor.
Ord. Prof. Ekrem Akurgalın 1952-55 yıl-
ları arasında yaptığı çalışmalarda Athena
Tapınağı'nın yeri ve kalıntıları bulundu.
1974 yılına kadar arahklarla sürdürülen ka-
zılarda antik Phokaıa kentı hakkında bilgı
veren önemli eserler müzelere kazandınl-
dı.
Ancak 19""4 y ılında kazılara ara verılme-
si. dönemin talan politikalan. halkın arke-
oloji konu^unda bilınçsiz olması. gıbı neden-
ler 1980'h yıllardakı tahnbatın önünü açtı.
Yap-satçı müteahhıtler beldeve hücum etti.
Arsalarını kat karşılığı müteahhitlere ve-
renler kısa zamanda milvarlar kazanınca
• Bu yılki kazılar sırasında çok iyi korunmuş. çok renkli bir
mozaik ortaya çıkartıldı. Mozaik üzerinde san, mavi, kırmızı. yeşil,
beyaz ve siyah saclarla yapılmış, kare biçimindeki paneller içinde
çeşitli kuş figürleri var.
herkes avnı yolu izledı. Osmanlı-Rum mi-
man özellıkİerı taşıyan taş yapılann birço-
ğu vıkılıp iki katlı beton binalar yapıldı.
Ancak birçok arsa sahibinin aldığı milvar-
lar eridi gitti. Başlangıçtaki tatlı rantakanan-
lar şimdi yanıldıklannı gördüler. Bugün Fo-
ça'da 2 milyar liraya bir apartman kat\ al-
mak mümkün. Oy sa iyı korunmuş en küçük
eskı bır taş yapının fıyatı 15-20 milyar.
Sivasiler yıllardır SİTalanlannda arsala-
rı bulunan yurttaşlann sorunlarını çözmek
yerine. arkeolojiye karşı savaş açarak poli-
tika yapıyorlar.
Bunun en açık örneği geçen kış yaşandı.
Çok savıda müteahhit ve rantiveci ile van-
daşlan. Foça kazılan başkanı Prof. Dr. Omer
Özyiğit hakkında soruşturma açtırdı. Bel-
dede rant savaşı sürerken Kültür Bakanlı-
ğı nın v ürüttüğü soruşturma sonunda Foça
kazıları veniden başladı. Prof. Ömer Özv i-
ğit başkanlığında veniden başlayan kazılar
kentin merkezınde sürüyor. Çalışmalarla il-
gili bılgı veren Özyığıt. şöyle konuştu:
"Foça'da 1989)iİındanberikazıme\sim-
lerinde çalışma vapmaktayız. Son iki yıldır
otopark olarak kullanılan ve Roma dönemi
mozaiklerinin yoğun olarak bulunduğu hem
antik kentin hem de modern yerleşmenin
ortasında kalan bu alanda kazılar yapmak-
tay u. Buradaki kazılanmız. Arkaik dönem-
de bile > ani İÖ 7. ve 6. yüzyıllarda antik ken-
tin çok büyük bir alana v ayılmış olduğunu
göstermekte ve Phokaia'nın bu zamanda
dünyanın en büv ük kentlerinden biri oldu-
ğunu ortaya koymaktadır. 1992 v ılında or-
tava çıkarmış olduğumuz ve İÖ 590-580 yıl-
lanna tarihlediğimiz sur dmaıiannın 5 ki-
lometreden daha fazla bir uzunluğa sahip ol-
ması Phokaia'nın ne denli büyük bir kent ol-
duğunu kanıtlamaktadır."
Prof. Dr. Ömer Özy iğit. kaynak bulunma-
sı halinde, 1991 yıîında ortaya çıkarılan
"Anadolu'nun en eski tiyatrosu"nu, Athe-
na Tapınaöı'nı. arkaik surlannı ayağa kal-
dıracaklarını söylüyor. Kazılardan çıkan
eserlerın Foça'da yapılacak bır nıüzede ser-
gilenmesi de Prof. Dr. Özyığit'ın beklentı-
leri arasında.
Bakanlık ödeneğinin yetersizliği. kımi
duyariı kişı ve kuruluşlann kazılara destek
vermesi sonucunu doğurmuş. Yapılan kazı-
ların ışçileri Ege Cniversitesi Arkeoloji Bö-
lümü öğrencileri. Boğaz tokluğuna kazma
kürek sallıyor olmak onlar\ hiç de rahatstz
etmıyor.
Elİerınde fırçalar gün ışığına çıkardıkla-
n mozaikleri temizlerken derslerde oku-
duklarını. Roma dönemi eserlerine dokuna-
rak pratik yapıp arkeologluğa ilk sıcak adı-
mı atıyorlar. Kimi çıkan eserlerin eksik par-
çalannı anyor. kimi çizim yapıvor. Ama
hepsi Phokaia'nın gün ışığına çıkması için
çabalıvor.
Mozaikli alanda sürdürülen çalışmalar.
Phokaia'nın Arkaik dönemden Bızans dö-
nemine kadar tüm katmanlarını ortaya çı-
kartıyor. Bu yılki kazılar sırasında çok iyi
korunmuş, çok renkli bir mozaik ortava çı-
kartıldı. Mozaik üzerinde san. mav i. kırmı-
zı. yeşil. beyaz ve siyah saclarla yapılmış,
kare biçimindeki paneller içinde çeşitli kuş
figürleri var. Aynca merkezde. yine simet-
rik olarak başında çelenk olan insan başla-
rı da son derece ilgi çekici olarak değerlen-
dıriliyor.
Foça'da çıkanlan tarihi eserler, kimileri ta-
rafından küçümsenip görmezden gelinir-
ken aynı eserler turistlerin ilgisine çekivor.
tüketmeye özen gösterilmeli"
dedı.
Yaz enfeksiyonlarının ne-
denlerini. "mikroplu sulann
içilmesi. açıkta satılan besin-
ler, yüzerken havuz-deniz su-
vunun yutulması. böcek ve
hayvan ısırmalan" olarak sı-
ralayan Çalangu şunları söy-
ledj: "•tshallihastalıklarvazen-
feksiyonlannın başında gelir.
Özellikle küçük çocuklarda
ve yaşlılarda ölüme yol açan
ishale, ateş. kann ağnsı, kan-
lı dışkılama, bulann, kusma gi-
bi başka belirtiler de eşlik ede-
bilir. Bunun için eczaneden
alınacak ishal paketleri kul-
lanılmalıdır. V üzme havuzla-
n ise daha çok mantar enfek-
siyonlan açısından tehlike ta-
şır. Havuz veva deniz suyunun
yüzerken yutulması da ateşli-
ishalli-döküntülü yaz hasta-
lıklanna vol açabilir."
Prof. Çalangu. yaz hasta-
lıklarıyla ilgili şu bilgileri
verdi:
"- Tifo. paratifo gibi çok
yüksek ateş ve baş ağnsı ile
seyreden bakteri enfeksiyon-
lan.
- Ateş ve döküntü ile sey-
reden viral enfeksiyonlar.
- Siv risinek ısırması ile sıt-
ma meydana gelir. Sıtmaya
özellikle Günevdoğu Anado-
lu Bölgesi'nde rastlanır.
- Kene gibi bazı böceklerin
ısırmasıyla bulaşan "Akdeni/
benekli ateşi'.
- Özellikle karasınekler,
açıkta satılan yiyecekler yo-
luyla hastalıklan bulaştınr."
Uzmanlar insanlann dik-
kat etmesi gereken noktaları
şöyle sıralıyorlar'
"- Kapalı içecekler ve şişe
içinde içme suyunu tercih edi-
niz. Zorunlu hallerde suyu
kaynatarak içiniz.
- İçeceklere katılan buz, so-
ğuk algınhklanna neden ola-
bilir. Kaynağı belli olmayan
sularlayapılmış buzlarda mik-
rop kaynağı olabilir.
- Hazırdondurma veya don-
durulmuş gıdalan alırken üze-
rindeki son kullanma tarihi-
ne dikkat ediniz.
- Ev yemeklerini yivebüe-
ceğiniz miktarda pişiriniz.
- Midye gibi deniz ürünle-
rini çiğ olarak vemev iniz"
GAP'ın
çirkin yüzü:
Şarkçıbanı
ŞANLILRFA (Cumhuri-
yet) -GAP'la birlikte köy-
den kente göçün yaşandığı
illenn başında gelen Şanlıur-
fa'da son altı ay içerisinde
iki bin kişıde şarkçıbanı has-
talığı görüldüğü bildirildi.
Sağlık Müdürlüğü tarafın-
dan v apılan araştırmada şark-
çıbanına neden olan tatarcık
sineklerinin türediği ahırla-
nn sayısında artış olduğu an-
laşıldı.
Ahırlarda üreyen "tatar-,
cık"adlı sineğin ısırması so--
nucu oluşan şarkçıbanına
günde 15 kişinin y akalandı-
ğını v e hastanelere başv uru-
da bulunduöuna dikkat çe-
kildi.
Harran Sağlık Ocağı yet-
kililen, son altı ayda iki bin,
kişide şarkçıbanı hastalığ),
görüldüğüne dikkat çektilet
* GARSOH mıiT m,