Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 TEMMUZ 1996 PAZARTESİ
12 DIZIYAZI
• Ercan Karakaş. son
seçim yenilgisinin iyi
değerlendirilmesi
gereğine dikkat
çekerken, Baykal'ın
"yeni sol"
kavramının ne
olduğunun
anlaşılamadığını
savundu. Karakaş,
"Yeni CHP'den kasıt,
yeni genel başkan,
yeni yönetimse, bu
yeni CHP değildir"
dedi.
• Karakaş, hükümet
arayışları sürecinde
Baykal'ın "iktidara
hazır" bir görünüm
vermesinin de
rahatsızlık yarattığı
görüşünde. Karakaş,
"Artık muhalefette
kaldığımızı bilerek
rota çizmeliyiz"
dedi.
MuhalifPMüyeleri: Yönetim değişmeliCHP Parti Meclisi (PM) içmde.
yönetime muhalif Hasan Fehmi
Ciüneş, Kenan Coşar, Mustafa
Gazakı, Halii Çuihaoğiu, Zi>a
Halis. Abdülkadir Ateş gibi"
isimler yer ahyor. Bazı PM
toplantılannda da.JEtedri
Bavkam. Günseii Özkaya, Murat
Kumbasar, Şahap İnee de,
yönetime dönük sert eieştiriler
dile getiriyor. Bazı mubalif PM
üyelerinin solun çıkış yoluna
ilişkin göriişleri şöyle:
Hasan Fehmi Güneş: Sol, öz
görevini, çerçevesini %'e
söylemini değişen koşullarda ve
öne çıkan gereksinimlere göre
gelişttrir ve boyutlandınr. Hatta
sol, gelişmeleri izlemek değil,
ona ön olmak ve yön vermek
iddiasındadır. Bilerek ya da
özenerek, so) zarfın içinin
boşalüldığı, zarfa sol içerikli
yeni çözümler konmadığmı.
solda sanılan kitni siyasetçilerin
sorunlara soldan bakabilme
yeteneğini ve özenini
yttirdiklerini de
söyleyebüiriz.
Olumsuzluklann
sorumluluğu, sol
dünya görüşüne
bulaştınlamaz.
CHP açısından
tarttştlması gereken,
misyonunu doldurup
doldurmadığı değil.
CHP yöneriminin
CHP misyonuna sahip
çıkıp çıkmadığı,
CHP'nin öz görevinden.
itkelerinden ve tdeotojisinden
sapma olup olmadığıdır.
CHP'nin özgörevi (misyonu)
bugün hergünden daha gerekli,
daha geçerii ve çok daha
günceldir. CHPnin öncelikli
sorunu yönetseldir. Gerici
iktidara karşı, öncelikle
TBMM'de bir muhalefet
dayanışması, muhalefet işbirltği
muhalefet koalisyonu
r ii r e v K ö s e
oluşturulmalıdır. Bu oluşumun
önderliğini CHP ve DSP
üstlenmelidir.
Kenan Coşar: Yaşadığımız
günlerTürkiye'nin sola ve
sosyal demokrasiye en çok
gereksinmesi olan günlerdir. Bu
ortamda olması gereken, solun
yükselmesi ve toplumsal hız
kazanmasıdır. Nesnel koşullar
hazır olmasına karşın sol neden
geriliyor? CHP, Türkiye'de
diizen değişikliğini
somut çözümleriyle.
yeniden gündeme
getirmelidir.
Düzenin, stradan bir
partisi olmak
CHP'nin tarihsel
işlevine ters düşen
bir durumdur.
Eriyişimizin,
barajlarla boğuşuyor
oluşumuzun
temelinde bu işlevin
yok saytlması,
görmezlikten gelinmesi
yatmaktadır. Eksiklik ve kusur
CHP yönetimindedir. Çünkü
CHP, sosyal demokrasinin doğal
tabanı olan kesimlerle ilişkilerini
ciddi bir biçimde zedelemiş ya
da koparmıştır.
Mustafa Gazakı: Bugünkü
durumdan mutlaka bir çıkış
gerekli. CHP'nin işlevini
tamamladığı inancında degilim.
Yeni bir ideoloji arama da, bizi
yanlışlara göriirebilir. CHP,
geçmiş deneyimi, birikimi,
ideoiojisiyle bugönkü koşullarda
da çok iş yapar. 6 okuyla,
geçmişte yaptığı devrimlerle.
Sıkıntı. CHP'nin bu birikimini,
kadrosunu
değerlendirememekten gelir.
Şimdi insanlar dışlandığı ıçin,
yöneticiler kendilerini
düşündüğü için, düzen
değiştirme yerine, düzenle
bütünleşmenin, varolanla
yetinmenin. günü kurtarmanın
hesaplan içinde olduklanndan
ateşimiz küllenmis gibidir.
Ama durmaktadır bu ocakta.
Yeniden külün altındaki ateşleri.
kendi sol anlayışımızla üfleyip
büyütmek ve iktidara doğru o
doğrultuda insanları
yönkndirmek gerekir.
CHP'yi bugünkü duruma
getirenlenn. bugünkü dunımdan
çıkarmaya ne yüzleri, ne sözleri
vardır.
Baykal ekibinin kadrolaşmasına karşı, muhalifler çaresiz
'CHP artık Baykal'ın partisi'CHP. .son kurultayının ardından Deniz
Baykal'ın partisi oldu.SHP-CHPbütün-
leşmesi sürecinde SHP kadroları "erir"
ya da "eritilirken'*: Baykal ekibi pani
yönetimi ve milletvekili grubuna tama-
mıyla hâkim oldu. Baykal. "hizip liderT
olarak anıldığı günlerdeki kadrosunu son
seçimlerde parlamentoya taşıdı. Örgüt-
lerdekı Baykal ekıbi egemenliğı nede-
ni>le. muhalifler de seslenni fazla yuk-
seltemiyor. CHP"de parti ıçi muhalifler.
daha çok "suskun muhalif* ve artık
umutsuz kadroları le bazı örgütlerin gün-
deminde ~yeni bir parti" fikri de var...
Sosyal demokratlann 12 Eylül sonra-
sı liderlerinden A>dm Gmen Gürkan.
seçimlerden bu yana suskunluğunu ko-
ruyordu. Gürkan. partisinin \e solun bu-
günkü durumuna ilişkin sorulanmıza şu
yanıtlan verdi:
- Çok uzun bir süredir susuyorsunuz.
Oysa Türkiye siyaseti. solu biiyiik bir tı-
kanma içinde gibi gözükiiyor. Bu tablo-
yu nasıl degerlendiriyorsunıız?
Sola vekâlet geri çekilebilir
GÜRKAN - Bence genetde sol siyase-
tin, ama özeldeparlamentoda temsil edi-
len iki sol partinin. CHP'nin \e DSP'nin
sorunları -eğer bugünkü durum aynen
korunursa- daha da artacaktır. Çünkü sol
dünya görüşünün temel varlık gerekçe-
si. militarizme , faşizme. baskıcı rejim-
lere. ayrımcılığa, fundamentalızme
(köktendinciliğe). emperyalizme. aşırı
ekonomik ve sosyal adaletsizliklere ge-
çit veımemektir. Bunlann hepsi çeşitli
dozlarda da olsa. Türkiye'de olmuştur.
olmaktadır. Bunlan sol dün-
ya görüşü önleyememiştir.
Millet. "Acaba. vekâletimizi
doğnı bir dür.ya görüşüne mi
verdik. veriyoruz" diye dü-
şünmeNe başlamıştır. Vekâ-
letin kitlesel bir biçimde ge-
ri çekilme tehlikesi vardır.
- DSP. kendini yükselen bir
parti olarakgörüyor; dolayı-
sıyla da kendini bunalımın
dışında sayıyor. Aslında,
CHP yönetimi de. "buna-
lım" teşhisine katılmıyor.
Siz bu konuda ne diişünü-
yorsunuz?
RP'ye doğru teşhis
G l RKAfs - Durum keşke
böyle olsa. Ben bu görüşler-
de çok ağır bir tanı yanılgısı
olabileceğini düşünüyorum.
Olası o> oranlan konusunda
karamsar tahminlerde bu-
lunmak istemem: ama ben
olaya farklı yaklaşıyorum.
RP'nin hükümet ortaklığı
çok önemli birolaydır. Olay RP ve radi-
kal dinci siyasete doğru bir tanı koyabil-
me olayıdır. Birçok insan, RP"yı muha-
lefetteyken kimi radikal söylemler kul-
lanan: ama özünde demokratik, laik. ço-
ğulcu. özgürlükçü. insan haklanna ve
hukuk devleti ılkelerine dayalı bir sis-
temle banşık yaşamaya hazır bir siyaset
olarak görmek istemektedir. Hatta kimi-
leri. RP'ye. sistemin dışladıgı ve mağdur
ettiği kıtleleri sistem içine taşımak gibi.
çok önemli ve olumlu işlevler de biç-
mektedirler. Dolayısıyla toplum "bekle
gör" konumuna itilmekte ve demokratik
direnme kararlılığından uzaklaştınlmak-
tadır. CHP v e DSP de. böyle bir politika
izlemektedir.
Her ikı parti de. RP'nin hükümet or-
taklıgını doğallıkla karşılamışlardır. Bu-
nun demokratik rejim açısından çok ta-
rihi bir dönüm noktası olduğunu toplu-
ma anlatmamışlardır. Söyledikleri ge-
nelde RP'nin hükümet ortaklıgınınahla-
ki temellere dayanmadığı ya da RP'nin
kitlelere vaatettiklerinin gerçekleştirile-
meyeceği savlan ile sınırlı kalmıştır. Re-
jimle ilgili kaygılar çok az seslendiril-
miştir. Bence. her iki parti de. toplumun
dogal kaygılanndan ve güvensizliğinden
kaynaklanan demokratik direnme arzu-
sunu büyük ölçüde kırmışlardır. Kırma-
mış olsalardı RP. bu kadar kolay hükü-
met ortağı olamazdı. Kanımca, bu RP
için de iyi olmamıştır. RP. "karşı dev-
rimei*' niteliğiyle iktidar olamayacağını
anlamaya başlamış ve "46 ruhu" sloga-
nıyla merkeze kayma sürecini başlatmış-
tı. Bu olumlu süreç henüz yeni başlamış
ve kararlılık kazanmamışken. karşısın-
daki siyasal kadrolann beceriksizliği ve
sorumsuzluğu nedeniyle büyük bir doğ-
rulru karmaşasıyla iktidara adeta sürük-
lenmiştir. RP. sistemin meşru bir partisi
olarak kabul edilmekte ve birinci parti
olabilecek ölçüde oy toplmaktadır: el-
bette hükümet olabilme hakkına sahip-
tır. Benı olağanüstü kaygıya düşüren
nokta. radikal siyasal dinciliğe ve bunun
birparçası olan RP've konulan tanı. Bu
tanı vanlış konulursa, konuyorsa. toplu-
mun önemli bir kesimi kendi degerleri-
ni. kendi "•dünyasını", kendi ilkelerinı
savunmaktasi)asi zaafadüşürülür. Ben-
ce şimdi yaşadığımız budur.
- Siz köktenci siyasal İslama nasıl ba-
kıvorsunuz? Bunu Türkive için büyük
bir tehlike olarak değetiendiriyor musu-
nuz? Noksa daima azınlıkta kalacak olan
bir akım olarak rnı görü>orsunuz?
Ya Refah radikalleşecek ya da...
GÜRK.AN - Bence köktenci siyasal
dinciliğe bir bütün olarak bakmak ge-
reklidir. RP. bunun >alnızca birparçası-
dır ve bence en güçlü. en belirleyici un-
suru değildir. RP'nin bugünkü göreli.
ılımlı çizgisinin. siyasal dinciliğin temel
doğrultusu olarak uzun bir süre koruna-
bileceğini sanmıyorum. Bence bu. siya-
sal dinciliğin doğasına aykmdır. RP, ya
kendisi daha radikalleşmek zorunda ka-
lacaktır ya da daha radikaller RP'yi de
aşarak siyasal dinciliğin doğrultusunu
belirleyecektir. Özelliklebirnoktayı çok
önemsiyorum. RP ve siyasal dincilik.
toplumun "mağdur" kesimlerinde bü-
yük beklentiler ve umutlar uyardı. Bu
ekonomik ve sosyal beklentiler gerçek-
leştirilemedikçe. yani maddi yaşam ko-
şullan kalıcı ve doyurucu biçimde iyileş-
karşısında. -kendilerince- böyle diren-
meye çalışacaklardır.
Görünen odur ki, önümüzdeki dönem-
de aşın milliyetçi, ırkçı. şoven. aynmcı,
siyasal dinci ve dışa kapanmacı öğeler
sağ politikalara çok egemen olacaktır.
Hatta bu öğeler. kimi "sol" kadrolan ve
politikalan da belli ölçüde etkileyecek-
tir. Etkilemektedir. RP de. aşın milliyet-
çi öğelerin kendi önüne güçlü bir rakip
olarak çıkmaması için, bu öğeleri de kap-
sayıcı bir doğrultu oluşturmaya çalışa-
caktır. Eğerdemokrat ve sol siyasal gö-
rüş ve akımlar hızla bir araya gelip. to-
parlanmazsalarsa yakın birgelecekte te-
mel siyasal motifier. baskıcı kökten mil-
liyetçilik ve baskıcı köktendincilik ola-
caktır. Demokratik. özgürlükçü, banşçı.
çoğulcu. sosyal adaletçi motifier zayıf
kalacaktır. Bunlar aslında, toplumda za-
yıf değildirler. Ancak siyasal dağınıklık.
yetmezlik ve kararsızlık bunlan zayıfdü-
şürecektir.
- Bu değeıierin toplumda zayıf olnıa-
dığına gerçekten inanıyor musunuz,yok-
sa inanmak mı istiyorsunuz?
Sosyal demokrasi ılımlanabilir,
ama muhafazakârlaşamaz
GURKAN-Hayır inanıyorum. Bizim
ortalama sade insanımızın. çok sağlıklı
bir profili vardır. Bizim ortalama sade in-
sanımız kendi diniyle, inancıyla da, baş-
kasının diniyle ve inancıyla da banşık-
tır. Bizim insanımız. vurtseverdir, bu ül-
kede yaşa>an herkesi kapsayan ılımlı ve
saldırgan olmayan bir " duygu milliyet-
çisi"dir. Ben toplumumuzun çok ağırlık-
yeni rüzgârlar doldurabilir. Orneğin. te-
rör. Kürt sorunu. göç, mikro milliyetçi-
lik akımları. ekonomik sosyal yetmezlik-
ler. küreselleşmenin getirdiği sıkıntılar,
Batı'nın tutumu. siyasal lslam'ın liberal
kapitalizmın alternatifi gibi algılanma-
sı... Herkes bilmeli ve kabul etmeli ki,
çok güçlü bir mevdan okumayla karşı
karşıyav ız. Bizi vareden. bızi varsayan.
bize yer veren demokratik çcrçeve sal-
lanmaktadır. Düşebilir. Ben şöyle düşü-
nüyorum: Bizler, demokrasiye, çoğulcu-
luğa. katılımcılığa. sosyal adaletc, de-
mokratik laiklığe, insan haklanna, bıre-
ye, akla. bilıme veözgürlüklerebağlı in-
sanlar bir büyük aileyız. Hcnüz daha bir
azınlık da değiliz. Ama güçlü bir örgüt-
lülükten, birleştirici bir siyasal önderlik-
ten. yüksek birdayanışmadan, demokra-
tik disiplinden ve tanı ve hedef birliğin-
den yoksunuz.
Ben içinde bulunduğumuz koşullar-
da. şu kadar ya da bu kadar oy almayı bir
partinin ya da liderin "başansı" olarak
sayamam. Ben bu "büyük aile" nin bir
araya getirilmesini ve bizim değerleri-
mizi de tanıyan ve ona yer veren bir de-
mokratik çerçevenin tam olarak güven-
ce altına alınmasını istiyorum. Başan
olarak da bunu sayıyorum. Bunun için
de. çok yüksek birdemokratik hırs ve ka-
rarlılıkla çalışmaınızın. dayanışmamı-
zın. örgütlenmemimızin ve direnmemı-
zın gerektiğine inanıyorum. Bunu yap-
mıyoruz. Bu, basit parti bırleşmeleri pro-
jesi değildir. Bu. basit bir seçim ittifak-
ları projesi de değildir. Bu. bunlan da
aşan, aşması gereken bir projedir. Bu-
nun aynntılannın ne olduğunu ben de bu
Ercan Karakaş: Sosyal demokratlann
partisi, her şeye rağmen CHP.
Aydın Güven Gürkan: Bizi var eden de-
mokratik çerçeve sallanıyor.
Ömer Zülfü Livaneli: Halk yeni adres
bekliyor
tirilmedikçe dinci öğeler öne geçmeye
başlayacaktır. Dünyevi hedeflerin yerini
gıderek dıncı hedefler alacaktır.
Kuşkusuz bütün bunlan büyük bir ya-
nılgı payıyla söylüyorum. Ama bence
önemli olan şudur: Demokratik düzen.
demokratik laiklik. özgürlükler. özgür
birey. insan haklan. çoğulculuk, akıl. bi-
lim gibi çok temel degerler bence artık
güvence altında değildir. Tehlıkededirler.
Söylediklerim bir olasılıktır. Ama böyle
birolasılık dahi bugünkünden çok daha
ileri düzeyde bir dayanışmayı. özveriyi.
örgütlenmeyi. kararlılığı, hedef birliğini
veenerjiyigerektirir. Siyasal tarih. örgüt-
süz. dirençsiz ve inançsız çoğunluklann.
örgütlü. kararlı ve inançlı azınlıklarkar-
şısındaki yenilgileriyle doludur.
- Merkez sağa nasıl bakıyorsunuz?
Köktendincilik ve
millivetçilik tehlikesi
GLRK.AN- Merkez sağ, güçlü günle-
nnde dini, milliyetçi ve demokratik mu-
hafazakârlığı oldukça başanlı bir sentez-
de yürütebiliyordu. Ancak çok temel ve
tarihi bir hata yaptıiar. Bu sentezdeki
milliyetçi ve dini muhafazakârlık öğele-
riyle. demokratik muhafazakâr öğeler
arasındaki dengeyi koruyamadılar. De-
mokratik. laik. özgürlükçü. sosyal ada-
letçi öğeleri çok ihmal ettiler. Kürt soru-
nu, terör, RP'nin yükselişi ve küresel-
leşme karşısında doğru çözümler oluştu-
ramadılar. Bundan böyle sağlıklı bir de-
mokratik muhafazakârlığa sahip olma
şansımız çok azdır. Merkez sağ dediği-
miz partiler. görünen odurki. Kün soru-
nundan ve yukselen terörden aşırı milli-
yetçi ve baskıcı yaklaşımlarla siyasal
kimlik oluşturmaya çalışacaklardır RP
lı bir kesitini oluşturan demokrat, ılımlı.
muhafazakâr kesimin önümüzdeki dö-
nemde köktenci. kökten milliyetçı ve
baskıcı siyasal akımlardan çok ılımlı bir
sosyal demokrasiye daha yakın durabi-
leceklerini düşünüyorum. Sosyal de-
mokrasi-demokratik sol biraz onlara
yaklaşarak. biraz onları kendilerine yak-
laştırarak. bugünkünden çok daha ileri
düzeyde kitleselleşebilir. Fakat kanımca
burada ince bir nokta vardır. Sosyal de-
mokrasi ılımlanabilir. ama muhafazakâr-
laşamaz. İlerici değerlerinden ödün ver-
mez. Ama toplumun demokratik. muha-
fazakâr değerlerine çok içten bir saygı ve
kabul göstererek ve bu kesimlerle içten
birdiyalog kurarak. kendi "aydınlanma-
cı" ödev lerini yerine getirebilir. Bu ara-
da belki kendisi de. biraz da aydınlana-
bilir.
- Bu irdelemeler doğrultusunda sizce
ne yapümalı ve siz ne yapnıayı düşünü-
yorsunuz?
ÖrgütlülüK. dayanışma, direniş
GL'RKAN - Toplumun önünde duran
baskıcı. köktenci ve kökten milliyetçi
öğelerin egemenlik tehlikesi karşısında.
önce hepimizin. herkesin bir araya gel-
mesi gerektiğini düşünüyorum. Ne DSP.
ne CHP. ne diğer güçler. akımlar, parti-
ler ve oluşumlar tek başlanna bu tehli-
keyi önleyemezler, önleyemeyecekler-
dir. CHP ve DSP. bunu tek başına yapa-
bileceğini sanıyor. yapamayacaklardır.
Baskıcı akımlar. özünde halen daha kit-
lesel olarak çoğunlukta değildirler: ama
çok örgütlüdürler. çok güçlüdürler ve
devlete büy ük ölçüde egemendirler. Ay-
nca olası ekonomik. sosyal ve siyasal
gelişmeler de bu akımların yelkenlerine
aşamada tam olarak bilemiyorum. Bu
projey i de. bu "büyük aile" birlikte oluş-
turmalıdır. Simdilik bildiğim tek şey, bu-
nu oluşturamazsak. işimizin çok. hem de
çok zor olduğudur.
Karakaş, kurultay istiyor
CHP Istanbul Milletvekili Ercan Ka-
rakaş. geçen dönem parti içt muhalefe-
tiıı önde gelen adlanndandı. "^'enilikçi
sol kanat" olarak yönetime başkaldın \ e
birleşme çağnlan basından eksilmeyen
Karakaş: bu dönemde ise özel yaşamıy-
la daha çok gündemde. Gürkan-Karakaş
ıkilibi birlikte hareket ederken; seçimler
öncesınde "Baykal ekibiyle miüet\ekili
sıra pazarlığı" yaptıkları savıyla eski
yandaşlan tarafından da biraz dışlanmış
görünüyorlar.
Karakaş. Sosyal Demokrasi Vakfı
içinde çahşmalannı yürütüyor. "Sosyal-
demokrasinin Şansı" adlı yeni bir kitabı
yayımlanan Karakaş, CHP'den umudu-
nu kesmemiş. Karakaş. kitabında "Her-
şeye rağmen, Türkiye'de sosyaldemok-
rat hareketin bugünkü partisi. dün oldu-
ğu gibi CHP'dir. Bunun böyle kalabilme-
si için ideolojik. programatik. örgütsel ve
kadrosal yenilenme kaçınılmazdır. Çıkış
yolu yenilenmededir. CHP. artık yanlışh-
ğın seçmende değil, kendisinde olduğunu
açık yüreklilikle görmeli \ e gereğini > ap-
malıdır" görüşünü dile getirdi.
Yeni sol' nedir?
nel başkan. yeni yönetimse, bu yeni CHP
değildir" dedi. Karakaş. hükümet ara-
yışlan sürecinde Baykal'ın "iktidara ha-
a r " birgörünüm vermesinin de rahatsız-
lık yarattığı görüşünde. Karakaş. "Artık
muhalefette kaldığımı/ı bilerek rota çiz-
meliyiz" dedi. Partınin yenilenmesi için
küçük kurultay toplanması gereğine dik-
kat çeken Karakaş. ~\eni bir perspektif,
>«ni bir yönetim getirilmeüdir" dedi. Ka-
rakaş, 1997 yılında gerçekleşmesi bek-
lenen kurultay öncesinde olağanüstü ku-
rultay toplanması için bir hazırlıkları
olupolmadığına ilişkin soruyada. "Yö-
netim partiyi kurultay a götürmeli" ya-
nıtını verdi
Karakaş. CHP-DSP kavgasının kes-
kinleştirilnıesine de karşı. Sol partileri
yanlışlanndan anndınpdiyaloga sokma
gereğine dikkat çeken Karakaş. sözlerı-
ni şöyle sürdürdü:
Sol blok yararlı
"Meclis çaİLşmalannda sol biok son de-
rece yararlı olur. DSP'de de bu bakış açı-
sını paylaşan arkadaşlar var, ama parti
yapılan bunu dile getirmelerine olanak
vermiyor. İki sol parti ayrılık noktalarını
öne çıkarmak yerine,ortak noktalan öne
çıkarmalı. Seçim ittifakı da düşünülebi-
lir, ben bu yönde bir yasa önerisi verdim.
2000 yılına kadar sosyaldemokratların
kendini toplaması ve bütünleşmesi münı-
kün olabilir. İtaha'da sol biıieşmedi ama
seçim ittifakı yaptı. Türkiye'de de sol akıl-
cı îiav ranmalı. RP'li hükümet görüldük-
ten sonnu laik demokrat düzen yanlısı
insanlar bu iki parti üzerinde etkiii ola-
caktır. SHP-CHP bütünleş-
mesinde de taban etkiii oldu."
Karakaş. RP'ye karşı var
olan laiklik anlayışını koru-
maya dönük bir muhalefet
stratejisinınyanlışolacağını,
partinin toplumsal tabanı ile
bütünleşmesi ve muhalefetin
parlamentoya lıapsedilme-
mesi gerektiğini söyledı. Ka-
raka^. "Parlamento dışında
da muhalefet yapmamız la-
zım. İktidar dönemimizdeta-
banımızdan koptuk. onlarla
yeniden bütünleşmeliyiz. İn-
san haklan. laiklik \e hukuk
ihlalleri konusunda tüm ör-
gütü harekete geçirmeliyiz.
Bakanlıkları iyi izleyemiyo-
ruz. Gölgebakanlıklar sakın-
calı görülüyor. çalışma grup-
lan oluşturup bakanlar izlen-
meli" görüşünü dile getirdi.
Yazar Zülfü Livaneli. yeni
birpartiden yana görünüyor.
Anadolu'yu gezen. çeşitli
toplantılara katılan Livaneli.
"Bugün yaşanan bütün top-
Karakaş. son seçim yenilgisinin iyi de-
ğerlendirilmesi gereğine dikkat çeker-
ken. Baykal"ın "yenisol" kavramının ne
olduğunun anla>ılamadığını savundu.
Karakaş, "Yeni CHP'den kasıt, yeni ge-
lumsal acıların, solun eksikliğinden kay-
naklandığını" söyledi. Livaneli. bugün
DSP ve CHP'yi sol partiler olarak gör-
mediğini söy lerken. "CHP'nin üy esi mi-
siniz" sorusuna."CHP ik üyelik bağım
var. Ama formaliteden öte geçmiyor. Se-
çim zamanında görev verdiler, üye yaptı-
iar. Çoktan istifa ederdim, ama düzelebi-
leceği, içindeki sağlıklı unsurların bu gi-
dişe "dur" diyebileceği. partiye kilit
vurmasürecine'dur" diyebileceği. sol
gelenekten gelen insanlar olarak \ic-
danlarının sızlayacağını düşündüm"
yanıtını verdı.
Livaneli. CHP örgütlerinin çok rahat-
sız olduğunu. yeni bir adres bekledikle-
rıni vurgulayarak sözlerıni >öyle sürdür-
dü: "Fakat ben bunun bir kitle hareketi
olmasını istiyorum. Tek başına böyle bir
adres göstermek istemiy orum. Yoksa, ge-
ne Livaneli'nin siyasi mücadelesi olarak
anlaşılacak. Yeni oluşum o kadar zor bir
şey değiL Cem Boyner örnek olamaz.
Onların arkasında halk yoktu. Yeni
bir kitle yaratmaya çalıştılar. birkaç
yüz aydın bir araya geldiler. Bu sıra-
da halktan talep var, halk kendisini
sahipsiz hissediyor. Bir adres gösteril-
diği, kitlesel bir sol parti adresi göste-
rildiği zaman halk gelir."
Livaneli. siyasal kimliğiyle arayış sü-
recinin neresinde olduğu sorusuna
da."Bana bir misyon yiîkleniyor. Bu işi
yap, diye. Ama, ben kişisel olarak ortay a
çıkıp da, ben böyle bir parti kuruyorum,
demek niyetinde değilim. .Artık kurtarıcı
kişilerin dışında. kendi çelişkilerini aş-
mayı becerebilmiş kadrolann bir araya
gelip halka umut vermeleri lazım. Halk
hazır" yanıtını verdi.
SÜRECEK
POLİTİKA VE ÖTESİ
MEHMED KEMAL
• ••Uzadıkça Uzayan
Truman doktrinınden Marshall Planı'na, ordan
Amerikan yardımına muhtacız. Ne mi eder? 1945'ten
1996'ya kadar... 45 yıl.. Az mı?
Geçende küçük birparça daha veriyoriardı. elimi-
zin tersiyle ittik.
Erbakan ın önerisi. yabancı büyükelçilerle konu-
şacağız. onların görüşlerini alacağız şeklinde. Bir an-
lamda onlara danışacağız. Amerikan büyukelçisr
Grossman a göre Çekiç Güç giderse bir otorite boş-
luğu doğar. Bu boşluğu Suriye ve iran dolduruverir.
Kuzey Irak'ın elinde, Türkiye'yi vuracak nükleer ve bi-
yolojik silahlar var. Türkiye bu silahlarla baş edecek
güçte değildir. Simdilik 'Amerika'yı gücendirmemek
gerekir. j
"Ya gücenirse?"
"Amerika, Irak'ta Kürt devleti kurmak istiyor. Bu
aşamada savunma sanayiimiz onlara bağlı. Ekono-
mik sorunlanmız var. Helebırgüçlenelim, lslamdün-<
yasıyla bir araya gelelim. Biz muhalefetin gizli görüş-
melere katılmamasını bile pazarlıkta kullanacağız. Bu
çok ince bir politikadır. Muhaliflerimizin aklı ermez..
Amerika'ya kafa tutamayız, ödün koparmalıyız." '•
Irak'ın nükleer silahlartyla iran'ı vurduğu ne çabuk
unutuluyor, nasıl gözardı ediliyor.
Amerika'nın Kuzey Irak'ta bir Kürdistan devleti kur-;
mak istediğini Ecevit de görüyor. şöyle diyor: ;
"ABD, tuğla üstüne tuğla koyarak bölgede kendf
güdümünde, uydu bir Kürdistan oluşturmaya çalışı-\
yor."
Bir Kürdistan devleti kurulmasını görenler arasın-
da kimler yok ki! Hatta Kıbrıs'tan ötürü Yunanistan!.
Zaman zaman PKK'ye göz kırpmalar da bundan de-
ğil mi?
Bütün bu çekmeler koparmalar; açmalar kapama-
ların altında yatan görülüyor ki Güneydoğu çıkmazı-
dır. Amerikan Büyükelçisi'nin çiğnediği sakız bir Kürt
devleti tehdididir. Bu, NATO'ya girmemizden, çıkma-,
mızdan beri böyledir.
Önce kendini Ismet Paşa, Celal Bey şeklinde gös-
terir. DR 1950'de iktidarı aldığı zaman Köşk'ün devir
ve teslimi vardır. ismet Paşa, Çankaya'da Celal Bey'i
bekler. Karşılaşmada ilk söz: .
"Paşam NATO'ya niçin girilmedi" olur. ' •
ismet Paşa'nın yanıtı: ;
"Celal Beyefendi, aldılar da girmedik mi?" ;
Amerikan hayranlığının bir 'ipucu'. Isteyen yok ki,
:
giren bulunsun.
Bir başka 'ipucu' Ortak Pazar'dır. AET'dir (Avrupa
Ekonomik Topluluğu). Ortak Pazar, günümüzde ince-
le kırıla "gümrük birliği"olmuştur. Söylenir ki, Yassı-^
ada'da her şey bitmiş, sona ermiştir. Bir motorda ik-
tidarın elebaşıları Imrah'ya doğru gitmektedirler. Hep-
si devlet adamıdır. Konuştukları devlet meseleleridir.
Ekonomik sorunlar uzmanı Fatin Rüştü Zoriu, Or-
tak Pazar üstünde durmaktadır. ;
Celal Bayar sorar: ;
"Fatin Bey, bu Ortak Pazar'ın geleceği nasıl görü-,
nüyor?"
İHepsi de idama gidenler, can kulağıyla Fatin Rüş-
tü Zorlu'yu dinlemektedırler.
"Ortak Pazar"\r\ geleceği parlaktır.
NATO, CENTO, öteki anlaşmalar "idamlıklar" ara-;
sında güncel bir konu gibi geçmektedir. ;
Gelelim dersimize: Batağa giden bir ülkede güm-<
rük birtiği, Çekiç Güç, Kürt sorunu, "olağanüstü hal"
yasası, çiğnedikçe uzayan bir sakız gibidir. Daha da
uzayacaktır.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAS
1 2 3 4SOLDAN SAĞA:
1/Hoşkokulumey-
velenkımıyöreler-
de kavrularak ye- p
mış olarak yenen
bir cins çalı ya da 3
ağaç 2/ Din adam- .
larının simgesı sa-
yılan başlık... Is- 5
lamlıktan önce Kâ-
be'de duran üç put- "
tan bırı. 3/ Tavlada
bir sayı... Açık du-
ran başparmağın
ucundan. gösterme
parmağının ucuna
kadar olan uzaklık
kumacılıkta atkı iplıgını M-
kıştırmakta kullanılan dişlı
araç... Bir akademik unva-
nınkısayazılışı. 5/Eski dil- 3
de bagırsaklar... Taraça. 6/ 4
Afnka'da bir göl. II Kam-
boçya'nın para bınmı. 8/
Tellür elementinin sımge-
si... Karadeniz Bölgesi'nde
bir dağ geçidi. 9/ Bir toplu- Q
luğunoluşrurduğu. külrürel „
grubaözgühertürlüözelli-
Se venlen ad... At tihünün renei
MKARIDANAŞAĞIYA: "
1/ Ankara yöresme özgü bir halk oyunu... Bir cetvel türü. 2/
llaç. deva... Yoksullara yıyecek dağıtan hayır kurumu. 3/ Hı-
rıstiyan.4/-'Aksakallıbırhoca Bilmezkı'hal nıce ---ver-
mesinhacca Bırgönül yıkarıse" (Yunus Emrel... Pamuk ve
ıpekle kan sık dokunmuş hareli kumaş. 5/ Bir soru sözü... C st-
ten sağa doğru cğık olan basım harfı. 6/ Bır tür hafıf makıne-
lı tüfek. 7/Bır bağlaç... Suudı Arabistan'ın başkenti. 8/Tarla.
bahçe gibi yerlerde ağaç dallanndan örülmüş bannak... Japon
lırik dramı. 9/Orta Karadenız'ın ıç bölümünde bır akarsu.
MLTASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dos>aNo: 1995 194
Davacı Orman Genel Müdürlüğü'ne ızafeten Mut Ornıan
lşletme Müdürlüğü tarafindan davalı Halıl tbrahım Konya
hakkında açılan tazminatdavasının mahkememizde \apilan
duruşmasında \enlen arakarar gereğınce: Davalı Mut ılçesi
Geçımli Köyü'nde mukiin. Hasan Aİı Oğlu, 1442 doğumlu.
Halıl Ibrahım Konya'nın lebhgatayararaçık adresi zabıtaka-
nalı ile yapılan araştırmava rağmen tespıt edilememesı nede-
niyle dava dilekçesi ve durusma gününün ılanen teblığıne ka-
rarverilmışolmakladava'ı Halıl İhrahım Konya'nın"inahke-
memızde durusma günü r,ıan 1^9 19% günü saat 09.00'da
mahkeme duruşma salontnda hazır bulunması \eva kendisi-
ni bır vekılle temsil ettınr«M. aksı takdirde duruşmanın yok-
luğunda yapılacağı \e karar \erilebıleceğı hususudavadilek-
çesı ve duruşma günü teb ığ, yerine kaım olmak üzere ilanen
teblığ olunur. BiS ı n 8162
7
K MAHKEMESİ'NDEN
Dos.aNo: 1995 334
Davacı Orman Genei Müdürlüğü'ne izafeten Mut Or-
man Işletme Müdürlüğı.tarafından davalı Mustafa Delik-
taş hakkında açılan tazmnat davasının mahkememizde ya-
pılan duruşmasında veribı ara karan aereeınee; DavalıCa-
mışenfMahallesi.Utku,pt..\0. 1 3.Mersmadıesindemu-
kım olan Mustafa Delik'aş'ın tebligata yarar açık adresi C.
Savcılığı kanalı ile yapıJ n araştırmaya rağmen tespıt edi-
lememiş olduğundan. di,a dilekçesıriin \e"duruşma günü-
nün ilanen teblıg edilrnesme karar \erılmış olup. davalı
Mustafa Delıktaş'ın nitrıkememızde duru>ma günü olan
18 9.19% günü saat 09 o'da mahkeme duruşma salonun-
da hazır bulunması \ev, kendisini bir \ekılle temsil ettir-
mesı, aksı halde duruşrr.,nın yokluöunda yapılacaaı ve ka-
rar venlebileceği hususıdava dılekçesı ve durusma tebliği
yerine kaım olmak üzerf
,ianentebliğ olunur. Basın 81469