Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 TEMMUZ 1996 PAZAR
HABERLERIN DEVAMI
Istanbul
Edırne
Çanakkale
Kocaeli
Izmir
Manısa
Aydın
Denizli
B
B
B
B
A
A
A
A
27
29
31
30
33
34
36
34
Zonguldak B 25 Antalya
Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Konya
Eskişehir
Sıvas
B
B
Y
Y
B
B
B
B
27
26
27
23
28
30
28
26
A 31 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
B
B
34
32
39
39
35
37
28
31
B 27
Yurdun kuzey kesımlen
parçalı bulutlu. Doğu Ka-
radenız ıle Doğu Anado-
lu'nun kuzeydoğusu sa-
ganak ve gokguruttulu
sağanak yağışlı, diğer
yerler az bulutlu ve açık
geçecek. Hava sıcaklı-
gında onemlı bır degı-
şıklık olmayacak Ruz-
gar kuzey ve dogu yon-
lerden ara sıra hafıf, za-
man zaman orta kuvvet-
te, yağış anında yer yer
kuvvetlı olarak esecek.
AVRUPA
Londra
Paris
Roma
Berlin
Amsterdam
Madrıd
Sofya
Brüksel
B
B
B'
B
B
B
Y
B
28
20
28
22
23
37
23
25
Budapeşte B 22 Münih
Atına
Mılano
Oslo
Helsınki
Stockholm
Belgrad
Vıyana
Bonn
B
B
B
B
B
B
B
B
31
26
23
17
20
19
22
20
B 22
TaşKent
'Tahran
ASYA
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bışkek
Tiflis
Kahıre
Y
B
Y
Y
B
Y
Y
A
1/
32
27
33
32
29
28
31
Şam 40
Parçalı bulutlu Sısl B u ı U t l J t Çok bulutlu • Yagmuriu
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Küjebi, henüz 79'unda... Ağır bir ameliyat geçirdi.
Ameliyat öncesi telefonla aradım. Belki uğrarım de-
dim... Dolu bir, "Heehh" çekti. Böyle söylersin ama
uğramazsın havasında. Devam etti:
'Karacaoğlan diyor ki; 'Dilin iie doldurduğun do-
luyu, elin ile doldurmuyorsun ne fayda..."'
Akşam, kaprisli bir dostun yemeğine davetliydim.
Geç kalma pahasma önce hastaneye uğradım. Oda-
sındagenç birşair.vardı. Karacaoğlan'ın sözünü yi-
neledi, devam etti:
"Unutma, Karacaoğlan büyük şairdir..."
Hastaneyi beğenmiş. Gülerek söylendi:
"Ûlürsek, lüks yerde öleceğiz.. heeeh..."
Içim cız etti.
Ameliyat iyi geçti. Geçen çarşamba günü iyileşti.
Şimdi rehabilitasyon merkezinde. Çok sevindim. Bir
an düşündüm... Eğer, kötü haber gelseydı, eminim
pek çok kişi Külebi'yle ilgili güzel şeyler yazacaktı.
Kendi kendime mırıldandım:
"Ülkemizin bir değeri niçin ölünce, değerli olsun?
Arkasından değil, önündenyazmalı..."
Okulda dersler dışında, "Bu şiiri ezberlemeliyim"
dediğim ilk şiir, Külebi'nindi. "H//câye"şıiri...Onda,ül-
kemizi, Türkçemizi bulmuştum. Doğayı, duyguyu...
"Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!/Benim doğ-
duğum köyler de güzeldil Sen de anlat doğduğun
yerleri/Anla t biraz..."
Vecihi Timuroğlu, Başak Yayınları'ndan çıkan ki-
tabırıda, Külebi'yi n
er yönüyle tanrtıyor. Oradan bil-
mediğim pek çok şeyi öğrendim. Öğrendikçe, Küle-
bi'yi daha çok sevdim. Sevdikçe, ilk onun şiirini ez-
beriediğim için kendimi de sevdim...
Küiebi'nin, 1971'deyazdığı "Amerika" şiiri, acaba
Çekiç Güç'ü tartıştığımız şu günlerde de güncel de-
ğil mi:
"Önce Kristof Kolomb buldu Amerika'yı,/Sonra
biz./Umutlar azaldı, günden güne, mutluluklar/Ve
ekmeğimiz.
• Bir çocuk ağlasa dağ başında/Gözyaşında Ame-
rika akar/Vurdularsa birini kanı şorladıysa/Bilin ki kur-
şunlarda Amerika var.
Kişi kişiye köle tutulduysa, asıldıysa/Darağacında
Amerika var. /Ama bizyine de direneceğiz/Sonuncu-
muza kadar."
Şiiri tanımlamak, günlük gelişmeleri izlemeye ça-
lışan bir gazeteciye düşmez ama, "Şiiri elle tutulur
bir şeye benzet" deseler, yoğunlaştırılmış vitamin
tabletlerine benzetirim...
Birkaç dize, üç-beş sözcük... önce küçük bir göl-
cük... Ardından insanın içindeki çağnşımlar... Karı-
şımlar... Şelale...
Külebi deyince ilk aklıma gelen şiirden bir meşa-
te^
KedHer-Türkçe-Atatürk...
İlk yüz yüze geldiğimizde, yazılarımdaki uyaklara
bozuldu... "Yapma "dedi... Ama yazıdaki biçem, ök-
sürük gibi bir şey, içerden nasıl gelirse öyle dökülür...
Sonradan o da kabullendi... "Yap, fena olmuyor"de-
di. Sevindim... Kızdığı günlerde, "O uyaklar" diye
başlayınca, "lyiayaklar" diye sürdüreyim dedim. Vaz-
geçtim. Küiebi'nin diline benzin dökmenin âlemi
yok...
Külebi, üç kesimden nefret ediyor:
- Hayvanlara kötü davrananlar...
- Türkçeyi kötü kullananlar...
- Atatürk'e saldıranlar...
Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen. tüm
çöplerin evlerde büyük poşetlere konarak sokağa
bırakılmasını ve hemen toplanmasını sağlayınca, Kü-
lebi kızmış:
- Peki sokak kedileri ne yiyecek?.. Ölecek o kedi-
ler...
Külebi'yle komşu sayılırız. Aramızda beş-altı yüz
metre var. Hastaneye yatacağı günlere kadar, elin-
den geldiğinceapartmanın çevresindeki kedilereye-
mek verirdi...
O günler yine gelecek. Ylne güzel yemekler yapa-
cak... Yine komşuluk yapacağız...
Çok uzak değil...
Mahallemizin kedileri söyledi...
_W^?ü_
Senirkent çamura teslim
ISPARTA / AFYON
(Cumhuriyet) - Cumh urbaş-
kanı Süleyman Demirel. Se-
nirkent'teki sel faciasında
zarar gören vatandaşların
yaralannın sanlacağını be-
lirterek "Devlet sizden hiç-
bir şeyi esirgemez. Yine ko-
şup gelmiştir" dedi. Senir-
kent"te önceki gece yaşanan
ikinci selle birlikte hasar gö-
ren ev ve işyeri sayısı 109'a
ulaştı.
İlçeyi yer yer 5 metre yük-
sekliğinde kaplayan çamur-
lann temizlenmesi için yo-
ğun çaba harcanırken sel ne-
deniyle kapanan yolların
açılmasına çalışılıyor.
Dün sabah Bayındırlık \e
Iskân Bakanı Cevat Ayhan
ve Içişleri Bakanı Mehmet
Ağar ile helikopterle selden
zarar gören Senirkenfe gi-
den Demirel. Isparta Valisi
Ertuğrul Dokuzoğlu'undan
sel felaketi ve yapılan çalış-
malarla ilgili bilgi aldı.
Demirel, bölgeyi havadan
da incelediğini kaydederek
geçen yıl aynı yerde meyda-
na gelen selden bu yana ya-
pımına başlanan projeyi ta-
kip ettiğini anlattı.
Yapılacak işin zorolduğu-
nu. işin bir ucunun insanı aş-
tığını, doğayla ilgili olduğu-
nu ıfade eden Demirel, böl-
genin üst üste gelen sel fela-
ketlerinden kurtanlması için
uygulanmasına başlanan
projenin 30 milyon dolara
mal olacağını söyledi.
Demirel. daha sonra Se-
nirkentlilere hitap etti. Ge-
çen yıl temmuz ayında mev-
dana gelen felaketin üzerin-
den bir yıl geçtikten sonra
bir yenisinin yaşanmasın-
dan duyduğu üzüntüyü dile
getiren Demirel, vatandaş-
lara geçmiş olsun dileğinde
bulundu ve yaralann sanla-
cağı sözünü verdi.
Zarara uğrayan işyerleri-
ne ve tanm alanlanna devle-
tin gerekli yardımı yapaca-
ğını, Senirkent'in kısa za-
man içinde modern bir kasa-
ba olmasına çalışılacağını
belirten Demirel, "Devlet
sizden hiçbir şeyi esirgemi-
yor. Elden gelen her şey ya-
pılıyor. Müsterih olun. hepi-
nıiz sizinle beraberiz." dedi.
Daha sonra beraberinde-
kilerle selden zarar gören
Uluborlu ilçesine giden De-
mirel, afetin "Allah'ın bir
takdirT olduğunu belırterek
"Yıkılanı yapar. bozulanı
düzeltir, kaybolanı buluruz.
Bir tek, kaybettiğimiz canı
geri getiremeyiz'* dedi.
Helikopterle Afyon'un
Şuhut ilçesine giden Demi-
rel, Şuhut"ta üç can kaybı-
nın meydana gelmesinden
duyduğu üzüntüyü dile ge-
tirdi. Demirel, selden zarar
gören Dadak Köyü'ne de gi-
derek vatandaşlara geçmiş
olsun dileğinde bulundu.
Bu arada Senirkent'te ön-
ceki gece meydana gelen
selle birlikte hasar gören ev-
lerin sayısının 109'a ulaştı-
ğı bildirildi. Yetkililer, top-
lam 5 ev in yıkıldığını. 23 e\
ile 81 işyerinin de büyük
çapta hasar gördüğünü söy-
lediler.
Refah'ın 6
IP dönüşü
B Baştarafı 1. Sayfada
nüşleri yaptığı bazı temel konular
şöyle: 24 Aralık seçimlerinden son-
ra ANAYOL'un kurulması üzerine
DYP Genel Başkanı TansuÇiller'in
malvarlığı. TEDAŞ ve TOFAŞ iha-
lelenndeki yolsuzluk savları hak-
kında TBMM soruşturması açılma-
sını sağlayan RP. iktıdara gelmek
için Çiîleri "aklama" pazarlıgına
girdi. REFAHYOL hükümeti. mal-
varlığı, TOFAŞ. TEDAŞ soruştur-
malarında Çiller'in aklanmasına
karşılık. RP-Mercümekilişkilerinin
araştırılması için kurulan komis-
yonda bu dosyanın kapatılması pa-
zarlığıyla kuruldu.
DSP'nin örtülü ödenek savlany-
la ilgili olarak Çiller hakkında so-
ruşturma açılması istemi de RP'nin
desteğiyle önlendi. Çiller'in "örtü-
lü ödenek" soruştunnasından kurta-
rılmasından sonra kurulan REFAH-
YOL hükümeti, bu nedenle "Örtü-
lü Mercümek" hükümeti olarak ad-
landınldı
Gtimrük biriiğine devam
Muhalefetteyken "Gümrükbirlj-
ği anlaşmasını yırtıp atacagız" di-
yen RP. hükümete gelmesinin ardın-
dan hükümet programında "Llus-
lararası anlaşmalara sadığı/" diye-
rek geri adım atttı. RP, "İddialanmı-
zı tek başına iktidanmızda gerçek-
leştirecef^z" gerekçesine sığınarak
arka arkaya geri adımlar atarken.
Batı'yla ilişkilerin değismeyeceği
mesajını da verdi. Başbakan Yar-
dımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu
Çiller de Batılı elçilere bu vöndegü-
venceler verdi.
Rant ekonomisine yenildi
Faizi "haram" sayan RP, hükü-
mete gelmesinin hemen ardından
ilk düzenlediği Hazine halesinde
de "sermaye uşaklan". "rantçılar"
diye adlandırdığı bankalara yıllık
yüzde 127 gibi yüksek oranda taiz-
le iç borç kâğıdı dağıttı.
Aynı hafta Maliye Bakanı Abdül-
latifŞener. TBMMde yaptığı ko-
nuşmada. faize sınırlama getirilece-
ği, faiz gelirlerinden ek vergiler ke-
sileceği yönünde açıklamalar >aptı.
Şener'in açıklamalarının ardın-
dan faiz oranlan daha da yükseldi.
kurlar fırladı. Erbakan, piyasalarda-
ki dalgalanma üzerine geçen hafta
TBMM Genel Kurulu'nda faize sı-
nır getirilmesinin söz konusu olma-
dığını, piyasalara müdahale edilme-
yeceğini açıkladı.
IMF'ye sdam
Muhalefetteyken TBMM Genel
Kurulu'nda yaptığı konuşmada
üluslararası Para Fonu'nu (1MF)
"Batılı sermayenin uşağı"
1
olarak ta-
nımlayan. "ParapolitikasıIMF'dcn
kurtanlmalıdır'" diyen Erbakan, hü-
kümete gelmesinin hemen ardından
bu kuruluşa. "Piyasa ekonomisin-
den taviz verilmevecektir. l luslar-
arası piyasalarla ilişkiler eskisi gibi
sürdürületektir" mesajı veren ve
yeniden anlaşma yapılması istemin-
de bulunulan bir mektup gönderil-
mesini onayladı.
"GoHome Çekiç Güç"
unutuldu
Muhalefetteyken TBMM Genel
Kurulu'ndaki konuşmalannda, Çe-
kiç Güç için "Gohome", "ABD'nin
işgal ku^eti", "Bir yandan PKK'ye
yardım eden, bir yandan F.rmenis-
tan'a yardım eden ve asla buradan
çıkmak istemeyen bu güç" diye ni-
telemelerde bulunan. Çekiç Güç'ün
Türkiye'de konuşlanması nedeniy-
le Cumhurba^kanı Süleyman Demi-
rel'i Yüce Di\an'a göndermekle
tehdıt eden Erbakan. iktidara gelin-
ce bu konuda da " U " dönüşü >aptı.
Erbakan. hükümete gelince Çekiç
Güç'ün görev süresinin uzatılma-
sında. RP'ye gelecek eleştirileri en
aza indirecek formül arayışına gir-
di. Çekiç Güç"ün görev süresinin
uzatılması için geri adım atmaya ha-
zırlanan RP. topu TBMM'ye atma
çabalanna girdi.
İsrailçarkı
Islami görüşlü RP. Türkiye'nin
komşuları lran ve Suri>e"nin benzer
politikalannı izleyerek lsrail'in dev-
let olarak varlığına dahi karşı çıkan
bir çizgi izliyordu. Ancak iktidara
geldikten sonra, ortağıyla birlikte
hazırladığı protokolde, Türkiye ve
Israil arasında yapılan askeri eğitim
işbirliği anlaşmasını ima ederek
Türkiye'nin yaptığı tüm stratejik iş-
birliği anlaşmalarına sadık kalına-
cağı taahhüdünde bulundu. RP. ik-
tidara gelir gelmez, lsrail'in Anka-
ra'daki büyükelçilik yetkilileriyle de
temasa geçmeyi ihmal etmedi.
ABD, en yakın müttefık
oldu
Muhalefetteyken ABD ve NATO
karşıtı politika izleyen ve Batı ile
bütünleşme yerine Türkiye öncülü-
ğünde bir Islam Birliği'nin oluştu-
rulmasını savunan RP'nin lideri ve
Başbakan Erbakan. iktidara gelince
bu politikasını unuttu. Erbakan.
ABD ile ilişkılen i> ice abartarak bu
ay başında gerçekleştirilen ABD
ulusal günü için büyükelçilik konu-
tunda düzenlenen resepsiyona ka-
tıldı. Erbakan'ın ABD ile yakınlaş-
masının bu ülkeye yaptığı uzun zi-
yaret ile ba^ladığına dikkat çekildi.
OHAEde de geri adım
RP. muhalefetteyken karşı çıktığı
OHAL'in görev süresini de uzatma-
ya hazırlanıyor. Hükümet, gerekli
yasal düzenlemelerin gerçekleştiril-
mediği gerekçesine sığınarak
OHAL'in yeniden uzatılmasını is-
temeye hazırlanırken RP ıçınde.
özellikle Güneydoğu kökenli mil-
letvekilleri rahatsızlıklarını giz-
lemediler.
Erbakan adaya
vaat yağdırdı
• Baştarafi 1. Sayfada
terek, "Girne Ovası kurak.
Bu ovalar sulanacak ve can-
lanacak" dedı. Erbakan,
Kıbrıs'taki esnaf. köylü. işçi
ve memura da seslenerek. bu
kesimin refah düzeyini yük-
seltecek tüm ekonomik
programlara hükümet olarak
destek vereceklerini açıkla-
dı. Kıbns Rum Kesimi'ne ve
Yunanistan'a banş çağnsın-
da da bulunan Başbakan Er-
bakan. son dönemde silahla-
nan Güney Kıbns Rum Ke-
simi'ne de. "Silahlan dol-
durmak yanlış bir davranış-
tır. Türkive ve KKTC'nin
başka ülkelerin toprağında
zerre kadar gö«i >oktur" di-
ye seslendi.
Başbakan Erbakan ve be-
raberindekiler. Kıbns Banş
Harekâtf nın 22. vıldönümü
kutlamalanna katılmak üze-
re dün Kıbrıs'a geldiler. Er-
bakan ve beraberindekileri
Ercan Havaalanı'nda KKTC
Cumhurbaşkanı RaufDenk-
taşile Başbakan Hakkı Atun
karşıladı. Erbakan \e Denk-
taş. daha sonra Lefkoşaciaki
Girne kapısında düzenlenen
törenlere katıldı.
Türkiye'den geldikleri bil-
dirilen RP'liler tarafından
"Mücahit Erbakan, Kıbns
fatihi" sloganlarıyla karşı-
landı. Törende yaptığı ko-
nuşmada, Kıbns Barış Hare-
kâtı dönemindeki başbakan
yardımcılığı görev inden söz
eden Erbakan'ın. dönemin
başbakan ı Bülent Ecevit'in
adını hiç anmaması dikkat
çekti.
Erbakan, Kıbns'a. o dö-
nem çıkarma harekâtı emri-
ni veren hükümetin bazı üye-
leriyle geldiğini belirterek
Türkiye'de yeni bir hüküme-
tin kurulduğunu. bu hükü-
metin Kıbrıs'taki yurttaşlara
her türlü hizmet çabası için-
de olduğunu söyledi.
Erbakan. "Hükümetimi-
zin kuruluş ga> elerinden bi-
risi de budur" dedi. Hükü-
met olduktan sonra ilk yurt-
dışı gezısinı "yavnı vatan"
KKTC'ye yaptığına dikkat
çeken Erbakan. Türkiye'nin
ekonomik sorunlarının ar-
dından KKTC'nin de ekono-
mik sorunlanna değindi. Er-
bakan. uçakla gelirken Girne
Ovası'nınkuraklığını gördü-
ğünü belirterek "Girne'de
ovalarsulanacakve canlana-
caktır. Bu ovalar dünyanın en
verimli ovaları haline gele-
cektir. Bütün ekonomik faali-
yetlerinizi destekleyeceğiz"
mesajı verdi. Erbakan şunla-
n söyledi:
"Türkiye güçlü ve zengin
bir ülkcdir. Türkiye'nin güç-
lü olnıası KKTC'nin de güç-
lü olması demektir. KK-
TC'nin ekonomik kalkınma
yapma görev i büyük bir aşk-
la yapılacaktır. Esnaf. kövlü.
işçi, memur halkın refah se-
viyesini vükseltecek prog-
ramlan destekleveceğiz. Yav-
ru vatan Kıbns'a vapacağı-
mız hizmetler artacaktır."
Erbakan, dünya camiasın-
daki bazı ülkelerin Kıbns
gerçeğini anlamadıklarını,
aradan geçen zamanın da ne
kadar haklı olduklannı gös-
terdiğini savundu. Kıbrıs'ın
iki ayrı toplum olduğunu.
burada iki dev letin bulundu-
ğunubildiren Erbakan, istek-
lerinin banş ve huzur oldu-
ğunu kaydetti. Erbakan,
Rum kesimine ve Yunanis-
tan'a şöyle seslendi:
"Gelin. komşu olarak kar-
deş olalım. Banş, timsalimiz
olsun. Güney Kıbns'ın silah-
la doldurulması yanlış dav-
ranışlardır. Türkiye \e KK-
TC'nin başka ülkelerin top-
raklannda zerre kadar gözü
yoktur. Yeni hükümet Orta-
doğu ve Balkanlar'da oldu-
ğu gibi Kıbns'ta da banşın
teminatıdır.'"
Erbakan "Hepinizi.\llah'a
emanet ediyorum" diye ko-
nuşmasını noktaladı. KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denk-
taş da. KKTC'nin anavatan
Türkiye'ye gönülden bağlı
olduğunu belirterek Kıbns'ı
zulümden kurtarma kararı
verenlerden Erbakan'ın,
"Başbakan" olarak ilk ziva-
retinin KKTC'ye yapması-
nın anlamlı olduğunu söyle-
di.
Elde edilen şeylerin kıy-
metinin bilinmesi gerektiği-
ni belirten Denktaş. Rum
Kesimi lideri Glafkos Kleri-
des'e seslenerek. "Gelşuan-
laşmayı bitireiim. İstediğimiz
egemenlik hakkı. Ancak an-
laşmalar delik deşik edilme-
sin" dedi. Denktaş, AB'ye
gırip Kıbns'ın tapusunu al-
mayı hedefleyenlerin de ya-
nıldıklannı söyledi.
Bunun mümkün olmadı-
ğını belirten Denktaş, iyini-
yetle zeytin dalı uzattıklan-
nı vurgulayarak. KKTC'yi
anavatandan ayırmak için
bazı tertipler içine girildiği-
ni ıfade etti. Erbakan'ın KK-
TC'de olmasının en güzel
banş mesajı olduğunu belir-
ten Denktaş. silahlanmadan
da vazgeçilmesini istedi.
Denktaş, "Avrupa Birliği he-
sabı yanlıştır. Yanhş hesap
Bağdat'tan döner. Anavatan
bize yeter, başka kimseye ih-
tiyacunız yok" dedi.
Türkiye'nin Kıbnsabun-
dan sonra dagüvenlikve kal-
kınma açısından tüm deste-
ğinin devam edeceğini, hat-
ta hızlanarak artacağını sa-
vunan Erbakan. "Her konu-
da yardımcı olacağız. inşal-
lah Türkiye ve Kıbns da ay-
dınlık günlere ulaşacak. Kıb-
ns daûna kalbünizdedir" gö-
rüşünüdile getirdi.
Helikopter
• Baştarafı 1. Sayfada
Kazada. trafik şubesinde gö-
revli Başkomiser Mehmet Ye-
ner. pilot Komiser Tahsin De-
mirayak. teknısyen pılot Şahin
Güngör \e polis memuru Ra-
şit Ermenek olay yerınde
>a:>amını yitirdı.
T n t î İ A / î a ' r l î i "MissGlobe' dünyagüzellikyanşmasına katı-
i t t l l i v a ll<t |angüze||er,dünfarilyaeğlencemerkezinigez-
diler. l'zun süre kamp yaptıktan sonra yanşma heyecanının sona ermesiy lc birlikte ra-
hatladıklan gözlencn güzeller, Tatilya'da çocuklar gibi eğlendiler. Birinci seçildikten
sonra sevinçten ağlayan ABD'li Kimberley Lavvrence, eğlence merkezinde katıldığı so-
ru cevap yanşmasında ise dereceye giremedi. GüzeUer; Coşkun Sabah, ünlü tenor Ri-
cardo Manchini ve yanşma jüri üyesi işadamı Süha Özgermi ile birlikte animasyon şo-
vuna katıhp seyircileri de eğlendirdiler. Yunanistan güzeli büyük ilgi gördüğü "Tatilya
Eğlence Cumhuriyeti"nce "Miss Tatilya" seçilerek bir haftalık tatil armağanı ka/andı.
KKTC'nin güvencesi
• Baştarafı /. Sayfada
kının egemenlik haklannı. eşitliğini \ e gü-
venliğıni "temüıat" altına alma.sı gerekti-
ğini ka\deden Demirel. "Türkiye, ülusla-
rarası anlaşmalardan doğan vecibeleri doğ-
rultusunda. Kıbns Türk halkının meşru
hak ve çıkarlannı. eskiden olduğu gibi bu-
gün de koruma kararlılığı içindedir. Ada-
da banş ve huzurun teminatı Türkiye'dir"
dedi
Cumhurbaşkanı Demirel. Rauf Denk-
taş' ı telefonla da arayarak 20 Temmuz Ba-
nş Harekâtf nın 22. yıldönümünü kutladı.
Kıbrıs Mılli Koordinasyon Komitesi
Başkanı Yakan Cumalıoğlu \e beraberin-
ceki heyet de Ktbns Banş Harekâtı'nın 22.
yıldönümü nedeniyle dün DSP lideri Bü-
İent Ecevit'i ziyaret etti. KKTC'nin su ve
elektrik sorunlanna değinen Ktbns Türk
Mücahitleri Derneği Başkanı Halil Paşa,
adanın sorunlanna ilişkin bir raporu Ece-
vit'e sundu. "Kıbns Türkleri ve Türkiye
Cumhuriyeti açısından Kıbns sorunu çö-
zülmüştür. "Sorun \ar" diyenlerçözümünü
^tirmelidirter" diyen DSP lideri. son yıl-
larda başlatılan Rum kesiminin AB'ye gi-
ri^ tak\ imini "ciddi bir tehlike" olarak ni-
telendirerek "Bu durum Kıbrıs Türkleri
ve Türkiye Cumhuriyeti için bir felaket
ftlur" dedi.
Rum kesiminin AB'ye girmesi duru-
rıunda Kıbns Türklerinin Y'unanistan'ın
etkı alanına gireceğı uyarısında bulunan
Ecevit, "Kıbnslı Türklerin haklarının bir
çırpıda ellerinden alınacağı" görüşünü di-
le getirdi.
Başbakan Necmettin Erbakan'a son
yaptıkları görüşmede. bu konudaki görüş-
lerini açıkladığını aktaran DSP lideri Ece-
v it, Kıbns v e Türki> e arasında bir an önce
"özerklik" anlaşması yapılması istemini
yineledi. Ecevit.özerklikanlaşmasının "fe-
dcral çözüm" kapısını kapatmayacağını
vurgulayarak şöyle konuştu:
"Bu anlaşma ile KKTC, bağımsız de-
mokratik yapısını sürdürecek, dış politika
ve güvenlik konusunda Türkiye'nin şemsi-
yesi altında kalacaktır. Bu anlaşma ile şim-
diki fiili duruma hukuki ve siyasi çerçeve
ka/andınlacaktır."
Banş Harekâtı'nın yıldönümü nedeniv-
le Kıbns Türk Mücahitleri Derneği ve ba-
zı derneklerdeKızılav 'daki Zafer Anıtı'na
çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu-
lar. KKTC'deki Yakın Doğu Üniversite-
si'ne ait *Teal"adlı araştırma v e eğitim ge-
misi de yıldönümü dolayısıyla Antalya'ya
iki günlüğüne tatile geldi.
KKTC Antalya Fahri Başkonsolosu Bu-
min Atay. Rumlann Banş Harekâtı'nı ba-
hane ederek sınırlan delmek için hazırlık
yaptığını belirterek "Rumlar, ENOSİS ha-
yaliyie yaşıyorlar. Tek amaçlan Yunanistan
ile birleşmektir" dedi.
Yunanistan'da devlet ve hükümet yetki-
lileri ile siyasi partiler. Banş Harekâtf nın
22. yıldönümü dolayısıyla bildiriler y ayım-
layarak Türkiye karşıtı görüşlerini tekrar-
ladılar.
Cumhurbaşkanı Kostis Stefanopulos.
üluslararası anlaşmalardan kaynaklanan
meşru hakkını kullanarak Kıbns Banş Ha-
rekâtı'nı gerçekleştiren Türkiye'nin "ya-
sal düzeni bozduğunu" iddia etti. Dünya
devletlerini "sadece temennüerde bulun-
makla" suçlayan Stefanopulos, Heleniz-
min Kıbns Rumlanna tam destek verme-
ve devam edeceğini belirtti.
Yunan hükümeti adına bildiri yaytmla-
\anBasin Bakanı ve Hükümet SözcüsüDi-
mitris Reppas da. dünya devletlerinin.
"Kıbns Rumlanna ilgisiz kalıp iki yüzlü
davrandıklannı" öne sürdü.
Reppas. Y'unanistan'ın. Türkiye'ye kar-
şı Kıbrıs'ta bir "miUi cepheyi" güçlendir-
me ve Yunan-Rum ortak savunma doktri-
nini geliştirme konusunda kararlı olduğu-
nu ifade ederek Rumlann Avrupa Birliği
üyeliğine destek verdiklerini yineledi.
Bu arada Erbakan'ın KKTC'ye gerçek-
leştirdiği ziyaret Atina'yı huzursuz etti. Yu-
nan gazeteleri, Başbakan Erbakan'ın KK-
TC'yi ziyaretinden duyduklan huzursuzlu-
ğu yansıtan ifadelere yer verdiler. Erba-
kan'ın dönemin Başbakanı Bülent Ecevit
ile kurduğu koalisyon hükümetinde baş-
bakan yardımcısı olduğuna dikkatı çeken
gazeteler, "Atilla yine Kıbns'ta". "Erba-
kan kutlama için Kıbns'ta" gibi başlıklar
altında. "Erbakan'ın adaya bir zafer sefe-
ri düzenlediğini" yazdılar.
Sulu kar »Gok gunjltulu
GUNCEL
CÜNEYT ARCA\T REK
I Baştarafı 1. Sayfada
Çiller'in RP için söyledikleri bir yana; şimdi, şu sa-
tırları lütfen izteyiniz:
"Bir sene önce ne söylüyor bu insan, bir sene
sonra ne oluyor, ne söylüyor? Bu nasıl iş Allahaşkı-
na, bu nasıl iş? Siz bütün bu sözlerin tespit edildi-
ğinin farkında değil misiniz Allahaşkına? işte hadi-
se bu. Bunlan söyle, tekrar söyle, ondan sonra iş-
başına gel, söylediklerinın tamamen tersini söyle-
meye başla. Bu nasıl iş?"
Bu cümlelerin açıklaması basit: Meclistutanakla-
rında Necmettin Bey, Necmettin Bey'i tarif ediyor,
tanımlıyor.
Bir iki yıl önce Çekiç Güç konusunda bu sözlerle
dünün başbakanını yerden yere vuran bugünün baş-
bakanı Necmettin Bey: şimdi -Ecevit'e söylemiş ki-
"ABD'nın büyük ve kudretli devlet" olduğundan
korkmuş, "işbaşına gelince, dün söylediklerinin ta-
mamen tersini" ifade buyurmaya başlıyor.
Kendine özgü âlemi kör ve sağır sanan mantıkla.
dünkü tutumundan bugün nasıl yüz seksen derece
çark edeceğinın yollarını arıyor. Çekiç Güç'ün süre-
sini uzatabilme sorumluluğuna parlamentodaki bü-
tün partileri ortak etmeyı planlayıp uygulamaya gi-
rişiyor.
Tabii, bu manevrayı yutanlar da olmayacağı için
ayyuka çıkmış kişisel sorunların ortakları, sorumlu-
luğu paylaşmaya mahkûm görünüyor.
Tut keli ~
Ne var ki, Çekiç Güç olayının birkaç yüzü var. Bi-
rincisi, pazartesi günü TBMM'deki gizli görüşmeden
önce Dışişleri ile Milli Savunma komisyonlarında
"sorunun incelenmesi". Amaç? Necmettin Bey'le
takımının fısıldadığına göre. TBMM'yi "bilgilendir-
mek, böylece milletvekillerinin doğru kararalabilme-
lerini sağlamak"m\ş\
İkinci gerekçe ise; Amerikan Kongresi'nde de böy-
le oluyormuş, ABD'de başkanı isteyince "bir konu-
da yabancı otoritelere başvuruluyormuş "muş!
Once ikinci gerekçeye bakalım: Türkiye'deki siya-
sal rejim, pariamenter sisteme dayalı. Amerika'da ise
başkanlık sistemi uygulanıyor. Gerekçenin içeriği
"kel alaka".
Osmanlı'nın son günlerini hesaba katmazsak
Cumhuriyet tarihindeTBMM'yi "yabancıelçılerinya
da uzmanların bilgilendirdiğine" hemen hiçbir dö-
nemde rastlanmıyor.
Rastlanmasın! Necmettin Bey dünkü sözlerinden
çark edecek ya. Ötesi vızz. Amerikan, Ingiliz ve Fran-
sız büyükelçilerine "davetiye çıkarılıyor".
Büyükelçilikler şaşırıyor. Türkiye'de, hatta başka
pek çok ülkede böyle bir uygulama yok. "Merkez-
lerine durumu bildirip talimat istiyoriar. Gidelim mi
gitmeyelim mi?"
Şayet karar değişmez. adı geçen komisyon veya
komisyonlar toplanır, elçiliklere davetiye geçerliliği-
nisürdürürse, pazartesi "düvel-imuazzama"büyü-
kelçileri, TBMM'yi Çekiç Güç'ün gerekliliğine "ikna
edecekler."
Kutlu olsun!
Amerikan heyetiyle başkentte yapılan pazarlıkla-
rı, Necmettin Bey'in gözü kulağı, RP'nin dışişlerin-
den sorumlu Devlet Bakanı Abdullah Gül, "Gücün
süresinin uzatılmasının inisiyatifinin TBMM'de oldu-
ğunu Amerikalılara bildirdik" diye yutturmaya çalı-
şıyor.
Dışişleri müsteşarının önceki gece hükümeti kur-
tarmaya yönelik üstün çabalanna karşın, ABD he-
yetinin başkanı bayan Albright -yazılı metindeki
ifadeyle- Çekiç Güç'ün süresinin uzatılması için iki
ülke arasında "meetings ofthe minds" yani "görüş-
birliğine" varıldığını söylüyor.
Meclis'in "inisiyatifi" işte böylece ve de pazarte-
siye sarkan iç gelişmelerle oluşturulmaya çalışılıyor.
Necmettin Bey'in aşırılıklarını engellemek için bü-
yük, çoook böyyyük özverilerle iktidara ortak olan,
şu anda demokratik bir sultan hanım edasıyla, em-
rinde 28. kocası Özer'e iki, iki mahduma iki otomo-
bil, yüze yakın koruma ile içte dışta salına salına ge-
zinen Bayan Çiller bu konuda ne yapıyor. acaba ne
düşünüyor?
Yakında çıkar sahneye, ülke yararlarına uygun
gördüğü Çevik Güç'ün süresinin uzatılması için
"kendini ortaya attığını" öyle bir anlatır ki, şaşırır ka-
lırsınız. Biliyorsunuz, bir ara RP ile hükümet olmak-
tansa, pencereden boşluğa atlamayı yeğleyeceğini
söylemişti de...
Sabancı bile, Necmettin Bey'i ziyaretinden son-
ra, söze "inşallah" ile başladıktan sonra...
TBMM'ye mektup
kampanyası
Haber Merkezi - "Gün
Işığında Bir Kamu V öneti-
mi, Temiz Toplum, Yolsu/-
luk ve Rüşvetle Mücadele"
sloganlanvla aralannda es-
ki bürokratlar. öğretim
üyeleri. hukukçular ve çe-
şitli meslekJerden 17 yurt-
taş tarafından kurulan
"Tophımsal Saydamlık Ha-
reketi Derneği" TBMM'ye
mektup kampanyası baş-
lattı. "Dürüst Vatandaştan
Ülke Yöneticilerine Açık
Mektup" başlığını taşıyan
mektupta. Türkiye'deki po-
litik, ekonomik. sosyal
yozlaşmaya ve rüşvet iddi-
alanna dikkat çekilerek
şöyle denildi:
"Devletin nornıal dene-
tim makamlan, bu yolsuz-
luklan önleyemiyor. önle-
meye gay ret edenler ise bir
şekilde etkisiz hale getirilî-
yorlar.Trilyonlarçalan hır-
sızlar neticede serbest kau-
yorlar. Ekonomik ve mali
çöküntünün tüm işaretieri
ortada olduğu halde hâlâ
ciddi istikrar tedbirleri
alınmıyor; yolsuzluk iddi-
alarını gün ışığına çıkar-
mak yerine birtakım küçük
siyasi hesaplarla iddialar
örtbasediliyoryadasürün-
cemede bırakıİıyor. Mutlu
azınlığı değil, haîkın çoğun-
luğunu koruyan temiz bir
yönetim istiyoruz ve özel-
likle halka artık yalan söy-
lenmemesiniricaediyoruz.
Toplumsal Saydamlık Ha-
reketi çerçevesinde yasal
haklanmızı yasal yollardan
sonuna kadar savunmaya
kararlıy ız. En büyük gücü-
müz oyumuzdur."
Yönetim kurulu başkan-
lığını Prof. Dr. BediiFey7İ-
oğlu'nun. başkan yardım-
cılığını eski Hazine Müs-
teşarı Ertuğrul İhsan Ö-
zol'un yaptığı derneğın
açıklamasında tüm y urttaş-
lar TBMM'ye yukandaki
görüşleri içeren mektup
göndermeye çağrıldı.
Banka kartımı ve GStM kimliğimi yitirdim.
Hükümsüzdür.
RECEP GÜLDÜR