Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 TEMMUZ 1996 PAZAR HABERLER Moskova ffetediye Başkanı Mara'da • ANKARA (AA) - Mosk>\a Belediye Başkanı v uri 11 Lujkov \e terabenndekı heyet, Eüyikşehir Belediye Başkinı Melih Gökçek'in dîvetisi olarak yann /nka~a'ya gelıyor Eü)uc»ehır Beİedıvesi'nden yıpılîn açıklamaya göre. 25 Tîmrruz'da sona erecek rtsmıziyaret sırasında Ljjktv. Demırel. Kalemh. Erbalan, Dışışlen Ehkarı ve Başbakan Yırdmcısı Tansu Çiller tarafırdan da kabul etilecfk. ASKl ve EGO'yu zı/are: ederek bilgı alacak obn heyet. 24-25 Temmuz ta-ihlen arasında tstanbul'a ziyarerte bulunacak. Bilal Oğuz'un nesim sergisî • Haber Merkezi - Ressam Bilal Oğuz. 9. resim sergisını salı günü açıvor. Açılışj Büvükada'dakı Anadolu Kulübü'nde salı günü saat 14.30'da yapılacak sergı. l ağustos tarıhinde sona erecek. Esenyurfta protesto mitingi • Haber Merkezi - Içındc mezarlıklann da bulunduğu alanın. Esenyurt Beledivesı'nden alınarak Kıraç beldesine baölanması bugün düzenlenecek bır mitınale protesto edılecek CHP. DSR ÖDP. RR ANAP. DYP\eHADEPbölge örgütlen. Esenvurt'taki rmjhallelerın muhtarlıkları \e Esenvurt'ta faalıyet gösteren çeşıtlı derneklenn desteğıyle düzenlenen miting. bugün saat I3.00'te Esenyurt Cumhurtvet Meydanı 'nda yapıfacak. Amerikan tarzı anaokulu • Haber Merkezi - Bahçe^ehır'de Amerikan tarzında bır anaokulu açılıyor "Super Kıds" adını ta^ıyan anaokulunda her çocuğun kışiliği ve yaratıcılığmın gelistirilmesi amaçlanıyor. 16kişilik sınıflarda Türkçe ve lngilizce eğıtim vapılacak olan okulda bu günlerde yaz programı uygulanıyor. Okula başvurular için bilgi almak isteyenlerin (0212) 669 42 82 numaral! telefondan bilgı alabileceklen bıldinldi Yapı malzemeleni kataloğu • Haber Merkezi - Yapı malzemelen bilgi ıletışıtn kataloğu olan Yapı Rehber"96'nın dağıtımına başlandı. Ilki 1995 yılında yayımlanan katalogda. 150'ye yakın firmanın 1200'ün üzerinde ürünü ve hizmetı hakkındakı bilgilere ulaşılabılecek Kemal Türkler anısına okul • İSTANBUL(AA)- Sangazı Belediyesi ıle Sarıgazı Kemal Türkler llköğretim Okulu Yaptırma Derneğı'nın katkıianvla ınşa ettırılecek Sangazı llköğretim Okulu'nun temelı törenle atıldı. Temel atma törenınde konuşan Sarıgazı Belediye Başkanı Fikret Şahin. Türk sendıkacılık hareketınin önemli isimlennden bıri olan \e uğradığı silahlı saldın sonucu hayatını yitiren Kemal Türkler'in anısını yaşatmak ve aydın bir gençlik yetiştirmek için bu girişimi başlattıklannı söyledi. Fikret Şahin. temeli atılacak 30 derslikli okulun 1.5 yıl içinde tamamlanmasmın hedeflendiğıni kaydettı. Törene. CHP Istanbul Milletvekilı Algan HacaloğluileDlSK'ebağlı bazı sendikalann temsilcılen ve yurttaşlar katıldı. Mitinge enteleme • tstanbul Haber Servisi - ÖDP, HADEP, SİP, DBPve EP ile lHDveÇHD tstanbul Şubeleri'nce ortaklaşa düzenlenen "temel hak ve özgürlükler mitingi" Istanbul Valıliği tarafından güvenlık gerekçesiyle I ay ertelendi. Abıdei Hürriyet Meydanı'nda bugün düzenlenmesı gereken mitingın tertıp komıtesı tarafından yapılan açıklamada, ertelemenın açık bir yasaklama olduğu görüşü savunuldu. İsmet Sezgin, istifa ettiği DYP'nin kongresini değerlendirdi w Cilalı imaj kongresP• Güvenoylamasmda ret oyu kullandıktan sonra istifa eden eski genel başkan adayı İsmet Sezgin, kongre delegelerinin masa başında ve yazıhanelerde belirlendiğini ileri sürdü. OSMAN AYDOĞAN A.NKARA - DYP'den 7 arkada- >ıv la birlıkte istifa eden Aydın Mıl- letvekili. eskı bakan ve TBMM Başkanı İsmet Sezgin. DYP kong- resinın başlamadan bittığinı söv- ledi Bugün yapılacak DYP kong- resi delegelennın "masa başında \e yazıhanelerde belirlendiğini" savunan Sezgin. "DYP misvonu- nu \ itirmiş, çizgisinden kopnıuştur. DYP kendini inkâr etmiştir. Bu ter- tiplenmiş bir kongredir. Sadece kendilerini ilgilendirir, halkı ilgilen- dirmez. Bu kongrede he>ecan ol- maz, gösteri olur; şarkıcılar gelir, her yer süslcnir. Ama bunlar bir ci- lalı imajdır" dedı. DYP lıderi Tansu Çiller'ı "ilke- sidikJe'suçlayan Sezgin, (stanbul delegesi eşı ÖzerUçuranÇUler'in de "DYP'nin birinci yönetkisi ol- duğunu1 ". aılecedevleti veDYP'yı yönettiklenni söyledi. İsmet Sezgin. gençlik yılların- da siyasal yaşamının başladığı De- mokrat Parti (DP) ve Adalet Par- tisi'nin (AP) devamı olduğu savu- nulan DYP'nin bugün yapılan 5. olağan büyük kongresini Cumhu- riyet'e deöerlendirdi. DYP'nin "kendisinelıavat \e ruh veren 1946 çizgisinden koptugunu" söv leyen Sezgin. misyonu terk etmenın ken- dini ınkâranlamına geldığinı be- lırterek "DVP kendini inkâr etmiş- tir. kuruluş, amaçlanndan uzaklaş- mıştır"dedı. Siyasal partılenn. demokratik rejimi gerçekleştirmek \e bunu devlet yaşamıyla. halkın günlük yaşaını haline getirmek amacıyla kurulduğunu. ancak DYP'nin bu amacı taşımadığını ıfadeeden Sez- Geçnıiş zaınaıı olur ki... Toptan ve Sezgin. DYP'nin son kongresinde Çiller'e karşı yenilmişlerdi. Genel başkanüğa seçüen Çiller, "birlik ve beraberlik" ruhunu diri tutmak adına rakiplerinin ellerini kavra>arak ha\a\a kakiınvordu. Zaman. aynlığın kaçınılmaz oluşunu ka- nıtladı. İsmet Sezgin de. Köksal Toptan da Çiller'e tahammül sınınnı zorladı. Ö sınır REFAHYOL koalisyonuna kadardı. gın. -Bunu\apmakiçinönce par- ti içidemokrasinin olnıasıla/ım. Bu- gün gördüğümüz manzara. tertip- lenmiş bir kongre \apiu\or. Daha önce düzenlennıiş bir kongredir bu. Delege tespitleri masa başın- da. bilmem kimlerin va/ıhanele- rinde>apılıvor''dı>e konu^tu t Sadece şo>' De!egelere>öneltılen *asker"'nı- telemeMne katılmadığını belırten Sezgin. şöyle de\am ettı: "Bunlan bir hizbin >a gönüllü- leri >a da tutulmuş kişiieri olarak kabulediyorum. Kendileri için bü- yük bır duyarlılıkla, düzenle hazır- ladıklan kongre elbettesadece ken- dilerini ilgilendirir. Halkıda ifgilen- dirmez. İlkeler bir >ana bırakıla- rak sadece seçim için seçilen deige- lerin kongresi olur. Böyle kongre- de he\ecan olmaz. sadece şo\ olur. Şarkıcılar gelir. her yer süslenir, güzel nutuklar atılır. Ama bunlar bir cilalı imajdır. 12 F.>lül darbesinden sonra st- .vasete\asağıngetirikliği.susmanın emredikjigi dönemde bu cilalı imaj baştadı. Bu kongre sadece Çiller'i genel başkanlığa, arkadaşlannı da GİK'eseçmeviöngören birsistem- k yapılı.vor.** Kongreye Istanbul delegesi ola- rak katılan Özer Uçuran Çiller'e. "O partmin vöneticilerinden bi- rinctsi"diyen İsmet Sezgin. Çiller- ler'inaileceTürkiye'vi \e DYP'yı yönettıklenni iöyledi. Sezgin. -Rahmetli Turgut Özal ile biıiik- te aile olarak parti)i.de\ leti vönet- mek modası başladL Moda bizde de>am etti. Aileeek de>leti yönet- mek moda. Bu artık demode oldu. Kskiden beiki saraylarda vapılı- yordu. Monarşidönemlerindesul- tanlar. hanımlar egemen olabili- \ordu. Ama böylesL ailenin devlet- le hükümetle bu kadar iç içe oldu- ğu görülmemişti" dıye konuştu. Tansu Çıller'in. ilkeleri bulun- madığını \e Adnan Menderes,Ce- lal Ba>ar, Süle\man Demirel gıbı lıderlerle kıyaslanamayaeağını sa- vunan Sezgin. görüşlerini şöyle özetledı: "İnsanlar ilkeleriyleyaşarlar. İ\~ kelerini\itirdikleri zaman. kişilik- lerini \e kendilerine sa\gılarını \i- tirirler. Bir partinin sö>lemleriyle e>lemlerinin birbirine uyması ia- nm. Ama DYP ve RP de, genel baş- kanlar ve yöneticileri, birbirleri hakkında söyledikleri sözlere ra- ban tabana zıt evlemlerde bulun- dular. RP'nin ülkevi karanlığagö- meceğini. köktendinciliği getirece- ğini, PKK'den daha tehlikelioldu- ğunu sö>le\en Sayın Çiller, tüm bunlan unutarak koalisvona gitti. Haklanndaki iddiaların çürütüle- memesi. vatandaşı tatmin edici \a- nıt verilememesi >e V üce Divan'a girme korkusu iki (ideri beraber koalisyona yöneltti. Jşin si>asi ah- laka avkın olan vönü de burasKİır." TBMM Baskanından rapor Kalemli: Rusya PKK için güvence verdi Dl RDANE KOCAOGLl ANKARA - TBMM Başkanı Mustafa Kalemli, Rusya Fede- ras>onu'na yaptığı 4 günlük ge- zinin ardından, hazırlayacağı ra- poru Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Başbakan Necmettin Erbakan ve anamuhalefet lideri Mesut Yılmaz'a sunacağını bıl- dirdi. Kalemli. temaslan sırasın- da PKK'ye Rusya'da sağlanan olanaklara dikkat çektığinı \e kendisıne bundan bö'yle bu tür olaylara fırsat venlmeyeceği ko- nusunda güvence veriİdığinı ak- tardı. Meclis Başkana Kalemli, Cum- huriyet'e yaptığı açıklamada, Rusya Federasyonu'na yaptığı gezı ve başta Rusya Başbakanı Mktor Çernomirdin olmak üze- re diğer yetkılılerle japtığı te- maslann "fevkaladeolumlu" geç- tığıni söyledi. Kalemli. temasla- rı sırasında Rusya'nın Türk de\ - letınin dış politikada olay lara yak- laşım tarzından ve politikasın- dan memııun olduğunu tesbit et- tiğini bildirdi. PKK uyansı Rusya Başbakanı Çernomır- dın'in Çeçenistan konusuna de- ğinirken de. Türkiye'deki bazı derneklenn yaptıklan göstenler ve acıklamalar ile Çeçen direnış- çilerin Türkıye'de verdikleri de- meçlerden rahatsız olduklannı dile getırdiğinı söyledi. Kalem- li, kendisınin de Türkıye'nın Rus- va'nın toprak bütünlüğünü ön plana aldığını. Rusya'nın içışle- nnekanşmadığını, Kafkasya'da- ki kanayan bu yaranın da insan haklanna dayalı ve uluslararası adalet ilkeleri çereevesındeçözül- mesini istediğıni bildırdiğini ifa- deerti TBMM Başkanı Kalemli. PKK'nin Rusya'da sağladıgı ola- nakları da Çernomırdin'ın dikka- tinegetirdiğıni söyledi. PKK'nin Rusva'da bırtakım etkınlıkler vap- tığını. bazı mılletvekıllerınin bu tür toplantıları organıze ettığini. hatta katıldığını çok açık bir dil- le ifade etitğinı belirten Kalem- li, Çernomirdin'in bundan sonra buna fırsat v enlmejeceğıni, bu tür olayların bir daha meydana gel- memesi için ilgili tüm kurumla- ragereklıtalımatı vereceğinibil- dirdiğini söyledi. Çemomirdin'in bu konuda ken- dilerine temınat da verdiğini be- lirten Kalemli. gezisinin en önem- li noktalanndan bırisinin bu ol- duğunu söyledi Kalemli, "Çer- nomirdin'e, Türkiye'ye dönüşte tüm vetkililere bu mesajı iletece- ğinıi söyledim" dedı. DYP, kongre sonrası çalkantılara gebe Çiller'nı en ralıat kongresi BÜLENTSARIOCLU ANKARA - DYP Genel Baş- kanı Tansu Çiller. veniden lideriığe scçılmesinekesın gözüvle bakılan, partisinin 5 ola- ğan kongresi öncesinde, lıste bu- nalımıyla karşılaştı. Milletvekilı veil başkanlannınyoğunbaskısı- na hedef olan Çıller'ın. yetkili ku- rullarda yer alamayacak kışılerın kongre sonrası muhalefet bayrağı- nı açmalannı engellemek amacıy- la 40 kişılik Genel Idare Kuru- lu'nun (GlK)üyesayısını 50'ye çı- karmak veya partide ağırlığı olan deneyimli isimlerinyeralacağı 15 kışılık bır danışma kurulu oluş- turmak için tüzük değişıklığı iste- yeceği bildirildi. BövleceGlK'te- kı v ıtrin yeniliği için rahatlık sağ- lanacağı belirtıldi. Çiller 24 Ara- lık seçımleri öncesinde listeye al- madığı eski Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe'ye divan başkanlığı önerdi Daçe'nınbuöneriyigeriçe- virmesi üzerine Bursa ll Başkanı MehmetGazioğlu'nun dıvan baş- kanlığınagetinlmesıkararlaştınl- dı. DYP kurucuları. partinin gele- neksel yapısinı kırnıak amacıyla Demokrat Parti ve Adalet Partisi mısyonundan gelen bazı ekipleri tasfiye eden Tansu Çiller'in. ken- di parti yönetimini gerçekleştir- mek için son aşamaya geldiğini. an- cak GlK'in belirlenmesinde asıl ağırlığın Istanbul delegesi Özer liçuran Çiller'de olduğunu sav un- dular. DYP 5. Olağan Kongresi. bugün saat 09.00'da Atatürk Spor Salo- nu'nda başlayacak. Genel başkan seçiminin yanısıra. GİK'ın 40, MKK'nin 70. Yüksek Disıplin Ku- rulu'nun 21 uyesinin belirlenece- ğı kongrede. "Ülke Meseleleri Ko- misvonu". "Tüzük Komisyonu" \ e " Bütçc Hesaplan İnceleme Ko- misyonu"nun oluşturulmasinın ar- dından. genel başkan Tansu Çiller konuşma yapacak. GİK listesinı büyük ölçüde Bil- kent'tekı konutunda hazırlavan Tansu Çiller. mılletvekıllen} le lıs- te mücadelesıne girerek birkaç günden berı baskılarını voğunlaş- tıran il başkanlarıyla dün genel merkezde görüştü Genel başkan- lığa seçildiği kongrelerde. delege vapisi ve tabandan gelebılecek tep- kıler nedenıvle GlK'tc "misjon ağırükir isimlere yer v ermek zo- runda kalan Çıller'in, parti vıtri- ninı yenılemev ı amaclamasma kar- şın. kongre sonrası kopmaları en- gellemek için de "denge noktası" aradığına dikkat çekildı. GlK'te- kı bazı muhalıflerın istifa etme- siyle birlıkte "A takınıı" olarak adlandınlan Saffet Arıkan Bedük, Mehmet Ağar, Bekir Aksov. Doğan Güreş, Yalım Erez, Sedat Aloğ- lu'na yer açılmasına karşın, Ada- na, Bursa. İzmır. Manisa gibı ille- rin de agırlıöını koyması Çiller'i zorluyor. GIK listesi tam olarak açıklığa kavuşmadan. mılletvekıl- leri ve il başkanlannın istifa teh- dıdiy le karşılaşan Çiller'in. kong- rede GİK'in sayısının 50'ye çıka- nlması veya partinin ağırtoplan- na yer verebileceği 15 kışılik bır danışma kuruiu oluşturulması ıçın tüzük değişikliği önereceği öğre- nıldı. DYPyönetımı. "DemokratPar- ti misyonundansapıldığreleştin- lennevanıtnitelığındeolması ıçın eskı DP mılletvekillerıne dıvan başkanlığı önerisi götıirdü. DP es- ki milletvekillen RıfkıSalinı Bur- çak. Kemal Biberoğlu v e Ali Naili Erdem rahatsızlıklarını gerekçe göstererek bu öneri) ı kabul etme- diler. Çiller'e kırgınlığı nedeniy- le Daçe'nın de öneriv ı reddetme- si üzerine Mehmet Gazıoğlu'nun il başkanlannın önerısıvle dıvan başkanlığına getirilmesi kararlaş- tınldı. Demir Berberoğlu. Cihan Paça- cı. Ünal Erkan,AyvazGökdemir' ın de aralarında bulunduğu bır grup milletvekili.anahtar lıste hazırlık- larını dün de sürdürdü Çıller'in. bu grubu dağıtmak amacıv la Cı- han Paçacı, Onal Erkan ve Ayvaz Gökdemir'den birini veva birkaçı- nı listeye koyabileceğı kaydedildı. IRMIKI AYDIN ENGİN e-mail: [email protected] Sıkın dişinizi. İki, bilemedinız üç kez da- ha tırmıklayıp. Refah defterini en azından bır süre için kapatacağız. Kimileri Refah'a kızıyor; ondan nefret ediyorlar. Hani, ülkede iyı kötü demok- rasi rüzgârian esmese kapatılması için fet- va verip, iyi saatte olsunlan göreve bile çağıracaklar. Kimileri Refah'ı çok sevmeseler de onu toplumun sivil güçleri arasına yer- leştiriyor; Asya despotizminin gelenek- leri ve alışkanlıklan ile beslenmiş (ve kir- lenmış) şimdiki baskıcı devlete olan (hak- lı) tepkilerini, Refah'ta -olmayan- olum- luluklar arama noktasına genışletiyorlar. Çağdaş biryaşam biçimıni, gelışen, iler- leyen bir Türkiye'yi üretecek ve güven- ceye alabilecek güçlerin birbirleri ile omuzdaşlık edebilmesinin önündekı baş- lıca engellerden biri, Refah'ın değerlen- dirilmesindeki şaşırtıcı kargaşa. Refah, kişilerin ve hareketlerin ve partilerin si- yasal konumlanmasında hak etmediği bir 'eksen' işlevi üstleniyor. Siyasal tutum ve konumlanmada kerteriz noktası Re- fah olunca sapla saman birbirine karışı- yor. Örneğin laikler ile demokratlar bir- birlerine -hatta- karşıt cephelere geçe- biliyorlar. Refah önemli mi.. diye sormak abes. Bir siyasal hareket 25 yıldır varsa ve var- lığını gitgide tırmanarak, oy gücünü art- tırarak, seçmen tabanını genışleterek sürdürüyorsa önemlidir. Ama önemli ol- Refah Üstüne Sesli Düşünceler mak. değerli olmakla anlamdaş değil. Refah'ın savunduğu değerler 'gen' btrTür- kiye'ye hizmet edecekse, artık Refah üs- tüne fikir cambazlıkları yaparak. olumlu- luklar arayarak, despotik devlete karşı ka- zanımlar sağlamak ne mümkündür. ne de akla uygun. • • • Refah'ın seçmen tabanından hareket etmek bizı yanıltacaktır. Kent ve kıryok- sulları Refah'a oy verdıler. işçi oylarında da Refah'm payı alışılmadık ölçüde yük- sek. (Arçelik işçilerinin oturduğu semt- lerdeki sandıklarda Refah, hem yerel se- çimlerde hem genel seçimlerde birinci partiydi. Bu bır örnek ve tek örnek filan degıl.) Esnafve zanaatkâr kesimler de Re- fah'ın oy kaynakları arasında okkalı bir yer tutuyor. Denizli'den Sıvas'a kadar uzanan coğrafyadaki küçük ve yoksul köylülük zaten Refah'ın geleneksel oy depolan. Ama bu gerçekte, Refah'ın marifetın- den çok öteki partilerin özellikle sosyal demokratların çürümesı, siyasal hare- ket olarak kimliksızleşmesi yatıyor. Aynı seçmen kitlelerinin 1974,1977 ve hatta 1989 seçimlerınde oylarını sosyal de- mokratlara yöneltmış olduklannı anımsa- yalım. Buna karşıhk Refah'ın çıkaıiannı savun- duğu ve siyasal sözcülüğüne soyundu- ğu toplumsal kesimler (sınıf ve katman- lar) bıze Refah ustüne değerli ipuçları verecektir. Ticaret sermayesinin büyük- leri, özellikle ithalat-ihracatla büyüyen kesimleri dışında kalanları Refah'ı siya- sal sözcüleri olarak benımsedi. Bu bu- gün de böyle. Anadolu ticaret sermaye- sinin ucu tefeciliğe kadar dayanan (Kon- ya ovasının kantariyeci esnafı iyı bır ör- nektir) kesimleri Refah'ın salt destekçı- si değil, kurucu kitlesıdır de. Ranta, özellikle kentlerde arsa rantı vurgununa dayanarak palazlanan, ka- zançlannı da üretken yatınmlara değil. ye- ni rant vurgunlarına yönelten varoş zen- ginleri, Refah'ın bir başka temel toplum- sal dayanağını oluşturuyorlar. (Istanbul Sultanbeylı'de kısa birturatın. Kendıniz tanık olun.) MÜSlAD'da örgütiü orta ve küçük sa- nayıcılerm Refah'ın dayanaklarını oluş- turması ile Refah'ın gümrük birliğıni red- deden, dışa açılmayı Arap-lslam dün- yasıyla sınırlamayı yeğleyen politikaları arasında anlaşılabilir bir uyum var. Bir gazete yazısının sınırlannı zorla- mayalım. Ama Refah'ın sözcüsü ve çı- karlarının savunucusu olarak yukarıda değındiğimiz kesımlerın düşledığı Türki- ye. çağdaş dünyanın uyumlu bir halka- sı olabilir mi? Bu Türkıye tanımı, iletişim ve ulaşım olanaklarının devrımsel nite- lıkli degişimler yarattığı, giderek global- leşme tezlerinin maddi temelıni oluştur- duğu dünyaya kapanmayı içeriyor. Bu ekonomık kapanmanın, ister istemez si- yasal, kültürel kapanmayı da doğuraca- ğını çıkarsamak için bilıci olmak gerek- mıyor. Bu 'geri bir Türkiye', bunusavunmak da 'gericilık' değilse nedir? Refah'ın siyasal temsilciliğinı üstlendı- ğı kesimler sıstemin taa göbegindeler. Sis- temden besleniyorlar. İki gün öncekı 'Tır- mık'\a, "Sistemden beslenenlersıstemi değiştiremezler" derken altını çizmek is- tediğimiz de işte buydu. Refah, değıştırmek ıstedıği sistemi as- lında daha da pekiştirmek ıstiyor. Bunun en iyı kanıtı Refah'ın devlete, özellikle ekonomik alanda devlete bakışıdır. Re- fahçıların, 70'li yıllarda savunduğu ve sa- vurduğu '100 bin tank, 10bin fabrika, ağır sanayihamlesı' gıbi hedeflerde, yatırım- ların kaynağının da, sahıbinin de 'devlet' olduğu gözden kaçmasın. Refah, eko- nomıde handiyse 'en devletçı' progra- mı savunan siyasi birgüç. Refah'ı değer- lendırırken onun bu aşırı devletçı yanı gözden kaçarsa, ipin de ucu kaçabilir. Ka- çıyorda... Pekı siyasal planda Refah'ın devlete karşı konumu ne; konumlanışı nasrt? Bu da yarına kalsın. MIKRO DINÇ TAYANÇ 24 Temmuzlar... Çocukluğumun tarihsel roman kahramanlann- dan biri 'CartCurtSokollu'... Bır 'şebek' maymu- nu... Seyyit Ali Reis'in Hindistan Macerası'nda, Gucerat Sultanlığı'nı fethetmek için okyanuşlara açılıp da Hint ellerinde gemisiz kalmış Türk kor- sanlarının öyküsü... Öykü bu ya, korsanlardan biri, ormanın kuytu- sunda buluyor şebeği ve Vezir-i Azam Sokollu Mehmet Paşa'nın sertliğine inat "Cart Curt So- kollu" adını takıyor! Cart Curt Sokollu'nun tüm "marifeti", olur olmaz zaman ve yerlerde cart ve de curt diye "yellenme- si"\ (Sokollu Mehmet Paşa Hazretleri, Hint elleri- ne saldığı baldın çıplak korsanın, şebeğin birine adını takacağını önceden bilse, ne biçim sansür koyardı kim bilır Gucerat Seferi'ne de, baldırı çıp- lak korsanlara da, maymuna da, yellenmesine de, romana da, yazarına da ve dahi 'Tarih'e deü! Sahı; sansür mü eskidır dersiniz, yoksa tarih mi? Tarih, yazıyla birlikte başladığına göre, "fi" tari- hinde olup bitenler ve de bunlara uygulanan san- sür üzerinde ahkâm kesen çıkamıyor! Ama, tarih Tarila olduğundan beri uygulanan sansür de, san- sürcülerde. sansür kurbanlarıda Tarih'e geçmek- ten kurtulamıyortar... Sansür dediklerı öyle salt yayın durdurmayla, ya- yın organı kapatmaylaolmuyorelbet! işin "baskın" sansürü var, "daya/c"sansürü var, "duvardan dü- şüp ölüverme"(\) sansürü var. olmadı "kurşun"yîi da "bomba" sansürü bile var!!! Sansür dediğimizin tarihsel önem ve anlarm, "kaldırılmış" bile olsa, vazgeçilmezliğinden (hem de çifte standartlı) kaynaklanıyor. Örneğin, sansürü kaldınlmış şeriatçı, milliyetçi ve de mukaddesatçı demokrasilerde çalıp çırpma özgür oluyor da, iş bunlan yazmaya gelince Cart Curt Sokollu "marifetini" sergılemeye koyuluyor. Ya da. herif-ı naşerifin tekı çıkıp da "Atatürk, Dec- cal'dir" deyince demokratik standart uygulanıyor da, aynı lafı çizerımız dinozorun ağzından söyle- tince mahkemelik oluveriyor... (Aman Nuri, ya- man Kurtcebe, bu haftanın karikatürüne dikkat... Sansürcüler 24 temmuz falan dinlemezler. Çünkü hâlâ Cart Curt Sokollu'da takılmış kalmışlar var.) Ne demeli, 24 Temmuz denince, kiminin aklına "kalktı, kalktı" diye sevinilip de bir türlü kalkma- yan sansür geliyor; kiminin aklına da Lozan! Bir 24 Temmuz'da kaldırılan sansür, tüm göster- melik kutlamalara karşın, hâlâ yok edilmeyi bek- liyor ama; kara yobaz sürüsünün sansürlemeye ça- baladığı bir başka 24 Temmuz da hâlâ geleceğe umut saçıyor... (Ve kara ve de ak yobaz sürüleri hâlâ 10 Ağustos'un 24 Temmuz'dan sonraki(!) bir tarih olduğuna ve Lozan'ı yıkıp, Sevr'i getirebile- ceklerine inanıyor)! istiyorlar ki; parçalanıp paylaştırılmış bir ülkeyi birleştiren, yıkılmış bır devletten Aydınlanma Dev- rimt'ni yaratan Ulusal Kurtuluş Savaşı, geleceğin tarihinde sansür edilsin... istiyorlar ki; Aydınlanma Devrimı'yle bu ulusa kazandırılmış tüm çağdaşlıklar, tüm hak ve özgür- lükler, tüm aydınlar "kesilsin"\ Sansür kafalı kara ve de ak yobazların kavraya- madıklan; sansürü kaldıran(!) 24 Temmuz'un "ve- rilmiş", Lozan'ı getiren 24 Temmuz'un ise "alınmış" bir hak olarak Tarih'teki yerini aldığı... Ana fikir: Sansür bır "kesit",Tarih bir "süreç"tir. Ana fikrin ana fikri: Kesitler, Tarih içinde zaman zaman yinelenebilir. Hatta, süreci bile etkileyebi- lir. Ama süreç "emeğin", kesit "safsata"nın ürü- nüdür. HiKMET (ETİNKA D • KİTAP C I KT I FURONl'MN -.\ZL\RI Dtn Baronu, Kenan Evren'den Turgut ; Özal'a; Tansu Çiller'den Bûlent Ecevit'e dek her : kesimle ilişki kurdu 'Şeriat - Ticaret' zincirini genişletti. İ 260.000 TL (KDV dahıl) 1.KİTAP 2.KİTAP llllü tltillUİ .-. R)SIbNÜA Hııııı ZAN - \N (IHII17I ÎB*J< 250.000 TL(KDV dahıl) 250.000 TL (KDV dahil) Sğ Pazariama A^. Yerebatan Caddesi Saltamsöğüt Sokak No: 9/B Cağafoğlu istanbu) Tet:514 01 96/95 Posta çekı no.: 666322