25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 TEMMUZ 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tutuklu yakınları için sergi • ANKARA (AA) - Plastik Sanatçılar Platformu'na bağlı 29 ressam ve heykeltıraş. gelin tutuklu yakınlanna bağışlanmak üzere sergı açtı. Sanatçılar. yaptıkları ortak basın açıklamasında, sergiyle sanatın "tepkisel yönünün" ortaya konulduf unu belirterek. tutuklu yakınlan içınduvarlılık gösterilmesinı istediler. Bu tavnn sanatçılar tarafından sergilenmesinın önemlı olduğuna işaret edilen açıklamada. "içsel sorunlanmızla boguştuğumuz atölyelenmızden kafalanmızı sokaklara çevirmenin zamanı geldi. Çünkii önünde sonunda sokaklara çıkmak zorundayız" denıldi. Sanatçılann bırer yapıtlanyla katıidıklan sergide, çeşıtli konu ve teknıklerle çalışılan eserler yer alıyor. Geliri tutuklu yakınlarına bağışlanacak sergı. hafta boyunca TMMOB Sergı Salonu'nda görülebifecek. PKK saldırısı: 2ölü • MUŞ /ERZİNCAN (AA)- Muş'un Hasköy llçesi"nde. taş ocaklarına saldıran teröristler. bir kişiyi öldürdü, 6 kişiyi yaraladı. Sabaha karşı Hasköy'e 13 kilometre uzaklıktakı taş ocaklanna saldın düzenleyen bir grup böliicü terörist, buradakileri etkisiz feale getirerek. silah zoruyla bölücü propaganda yaptılar. Daha sonra. taş ocağı bekçisi oldugu belirtilen Mehmet Özbay'ı öldüren teröristlerin. rastgele açtıgı ateş sonucu. henüz kimliğı belırlenemeyen 6 kişi yaralandı. Erzincan'tn Kemaliye ılçesi Başbaglar Köyü Jandarma Karakolu'na saldıran terönstler. bir eri şehit ettı. Dün gece 23.00 sıralarında Başbaglar Jandarma Karakolu'na saldıran bir grup terörist, uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Jlk ateş sırasında bir erin şehit olduğu Barış cephesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokrası ve Banş Partisı (DBH) cezaevlerindeki ölüm orucu ve açlık grevlerinin bitirilmesi için Banş cephesi eluşturulmasını önerdi. DBP genişletilmış Parti Meclisi (PM) toplantısı 18 il başkanının da katılımıyla parti genel merkezinde dün yapıldı. DBH Genel Sekreteri Fehmi Demir. toplantıda cezaev lennde yaşananlar, açlık grevleri ve siyasi partilerin mıtinglerinin iptal edilmesi konulannda banş cephesi oluşturulmasına karar verildiğini bildirdi. Polisin öfkesi • KADIKÖY(AA)- Kartal'da. Özel Harekat Timi'nde görevil birpolis memuru. tartıştığı 4 genci beylik tabancasıyla ayaklanndan vurarak yaraladı. Ev taşımakta olan polis memuru Sürmen, müziğın sesınin kısılmaması üzerine. kardeşi Naşit Sürmen ile gençlerin yanına gıttı. Erkan Sürmen. tartışma sırasında gençlenn küfrederek kendısine saldırdığı gerekçesiyle. beylik tabancasıyla Eyüp Ayyıldız, Ömer Köroğlu. Hüseyin Azizoğlu ve Özkan İnce'yi ayaklanndan vurdu. ABD, Çekiç Güç'ü TBMM Dışişleri Komisyonu'nda anlatacak RP, Çekiç Güç'te çıkış arıyor ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Incirlik'te konuşlu Çekiç Güç'e "evet" diyenlen muhalefet- teyken "VüceEHvan'a"götürmek- le tehdit eden koalısyonun büyük ortagı RP. topu TBMMye atma arayışJannı sürdüriiyor. Başbakan Necmettin Erbakan, Çekiç Güç so- rumlulugunu üzerinden atmak için; ABD'li yetkilileri. TBMM Dışişleri Komisvonu'na bilgı ver- melen yönünde ikna ettı. Erbakan. Çekiç Güç konusunda ne bir anlaşma ne de bir karar alın- madığını belirterek "Karar sadece metot ve prensipler üzerinde alın- nuştır" dedi. Erbakan, ABD'nın Ankara Büyükelçisi Marc-Gros- man'a. TBMM Dışişleri Komisyo- nu'nda, herpartinin kendi arzusu- na göre soru soracağını da vurgu- layarak "Çekiç Güç konusunda TBMM'nin yetkisine sahip olabil- mek için. Dışişleri Komis\onu'na gidip yapmak istedikleri işin Tür- kiye'nin milli menfaatlanna, aley- hiiieoimadığı hakkında büfün par- tilerimizi ikna etmeüdirier" dıye konuştu. Muhalefetteyken Çekiç Güç'ü, "terör örgütü PKK ve Ermenis- tan'a yardım etmekje" suçlayan Erbakan lıderlığindekı RP. atacagı gen adıma kılıf arayışını sürdürii- yor. Erbakan, önceki gün görüştü- gü ABD Birleşmış Milletler Daimi Temsilcisi Madeleine Albrighfı. uluslararası güce destek veren ABD yetkihlennin. TBMM Dışiş- leri Komisyonu'na bu hafta ıçinde bilgi vermeleri yönünde ikna erti. Meclıs'te yapılacak gizlı oturu- ma katılmayacaklarını açıklayan muhalefet partilerinın, komısyon toplantılannı da boykot etmesi bekleniyor. KKTC'ye yaptıgı birgünlük ge- zi dönüşünde, uçakta gazetecılenn Muhalefet, yabancı ülke temsilcilerinin bilgi vereceği komivvon toplantılannı boykot edecek. sorulannı yanıtlayan Erbakan, ABD'li yetkililerle önceki gün yaptıgı görüşme konusunda bılgı verdi. "Çekiç Güç konusunda ABD'li yetkililer anlaşma sağlandı- ğını söylüjorlar; bu doğru mu" so- rusuna Erbakan. şu yanıtı verdı: "Hayır. Bizün dünkü görüşme- miz.karşılıkJıbirfikirtcatisi\di. Ye- ni hükümete başanlar dilediler. İki ülkenin münasebetlerini geliştir- mek için, bir iyi niyet görüşmesin- de bulunuldu. Bu konuda 'ne bir anlaşma. ne de bir karar' alınma- mıştır. Karar sadece metot vepren- sipler üzerinde aiınmışfır. Bu bikft- ğiniz gibi bir değişimdir ve jeni bir metottur. Bugüne kadar bu metot- ta çalışılmadığı için, birtakım ka- rarlar Mecfo'in önüne konuidu ve geçirildi. Meclis, bu kararlan de- ğjştirmek \e>a yerine alternarif bir şe> koyma imkanına sahip olatna- dı. Şimdi. önce kommon her şe>i sonuna kadar inceleyip bilgi aldık- tan sonra, ülke mcnfaarlan ne> i ge- rektirijor bunu oluşturacak. Mec- lis'te kapalı oturum \apilacak, bir oluşum orta> a çıkacak >e Milli Gü- venlik Kunılu, Meclis'in ne istedi- ğini bilerek teklifini yapacak On- dan sonra hükümet konuyu formü- le edecek. Daha sonra bu karar. Meclis'in önüne getirilecek. MecJis yinebu karan reddetmek, tenkit et- mek, değiştirmek hakkına sahip olacak ve Meclis ne diyorsa o yapt- lacak." Erbakan. "ABD'nin Ankara Bü- yükelçisi Marc Grosman'a, TB- \f "VI Dışişleri Komisyonu'nda so- ru sorulacak mı" sorusuna da, her partinın kendı arzusuna göre soru sorabıleceğını vurgulayarak şöyle dedi: "Gayet tabii soru sorulacak. Serbest biçimde. her parti kendi ar- zusuna göre soru soracak ve orada da fikir beyan edecek. ABD, artık tek yanlı dayarmaya gitmeyecek \e Türkiye'nin milli menfaatlannı dikkate alacaktır. Biz kimsevk ara- CHP'li Esref Erdem 'Yalan rüzgân biraydatükendi' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Sekre- ter Yardımcısı Eşref Erdem RP'nin iktidara geiışınin ar- dından bir aya yakın süre geçtiğini ve bu süre içinde RP'nin program ve ıddiaları- nın "hayal iirünü" olduğu- nun ortaya çıktığını söyledi. Erdem dün düzenlediği basın toplantısında, RP'li hü- kümetın ılk gaftnı de\lete kaynak bulma konusundaki yaklaşımlanyla yaptıgını an- latarak şunlan söyledi: **Çe- kiç Güç RP'nin bugüne ka- dar çok ağır eleftirilerde bu- lunarak Türkiye'den nıutla- ka girmesi gerektiğini ileri sürdüğü bir konuydu, ama Sayın Erbakan geldigi çokia- da büyük bir telaşla konuyu örtbas etmeye çalışıyor. TB- MM "nin bu konuyu gizli otu- rumda görüşmesini istiyor. Halkın bu görüşmeleri tzle- mesini engellemeye çalışıyor. Bizgizli oturum olması duru- munda bu görüşmelere katıl- mayacagu." Komünistlerden hesap sorulmasını istedi Cumhuriyet okıırlamıa DYP'li Annç'tan tehdit ŞAHAPAVCI ALİAĞA- DYP İzmir Millerveki- li Turan Annç'ın. Aliağa ılçe teşki- latının düzenlediği yemekteki konuş- masında, Petkim ve Aliağa Rafineri- si 'nde cebinde Cumhuriyet gazetesi- ni gizieyerek çalışanların ve komü- nıstlerin oldugunu belirtip onlardan hesap sorulmasını istemesi büyük tepki yarattı. Petrol-lş Sendıkası ve CHP ilçe örgütü. yaptıklan açıkla- malarla Annç'ı protesto ederek "Bu tür kin ve intikam politikalanyla bir yere varamaz" dediler. DYP ılçe teşkılatının 12 temmuz- da yapılan day anışma yemegine Dev - let Bakanı Işılay Saygın la bırlike ka- tılan Turan Annç, yaptıgı konuşmay- la büyük tepkı aldı. DYP ilçe başka- nı Enver Yiğit'in, iş alanlan için ye- ni yatırımlar talep ettiğinı belirtmesı üzerine soz alan Annç, gecede şun- lan söylermşti: "Aliağa da yeteri kadar devlet yatı- nmı var. Aliağa"ya o kadar yatînm yaptık da ne oldu? Petkim'den kaç oy çıkıyor, raflneriden kaç oy çıkıyor? Cebinde Cumhuriyet gazetesi gizle- yerek çalışanlardan hesapsorun, ora- da komünistler var, oradan bize oy çıksın, ondan sonra bize gelin." mızın kötü olmasını istemiyorıız. Amacımız milli menfaatlanmızın zedelenmemesidir. Çekiç Güç ko- nusunda TBMM'nin yetkisine sa- hip olabilmek için, Dışişleri Komis- yonu'na gidip yapmak istedikleri işin Türkiye'nin milli menfaatlan- na. aley hine olmadığı hakkında bü- riin partilerimizi ikna etmtlidirler.'" Gece yansı operasyonu ABD'nın bakan sıfatıyla Anka- ra'va gönderdıği Albright, önceki akşam Türk yetkililenyle yaptıgı görüşmenin ardından bir saat ge- cikmelı olarak düzenlediği basın toplantısında, sorulara geçmeden önce yazılı bir basın açıklamasını okudu. Albright, bu açıklamasmda şöyle dedi: "Bugün (önceki gün) Türkiye ve diğer küalisyon ortaklarunızla yap- tığımı/ görüşmelerde Türkiye'nin endişelerini gidermeye çalıştık. Biz ve Kuzey Irak halkı için bu konu- nun (Çekiç Güç'ün Incirlik'teki varlığı) kayda değer önenıi ışığında her iki hükümetimizde de *Huzur Harekâtı'mn (Çekiç Güç) devamı konusunda fikirbirliği oluştu. Hü- kümerim. Türk parlamentosunun birkaç gün içinde operasyonun gö- rev süresinin yenilenmesi konusun- da karar vermek dummunda o(- duğunu biliyor. Ve pariamentonun 'Huzur Harekâtı'mn görev süresi- ni uzatacağı konusunda ümitliyiz. Bu, Türkiye'ye empoze ettiğimiz bir operasyon değil,ama dahaziya- de her iki ülkenin çıkanna hizmet eden bir operasyondur." Gece 20.00 sularında sona eren basın toplantısının ardından Alb- nght'ın açıklamasından haberdar olduğu anlaşılan Dışişlen Bakan- hğı Müsteşarı Büyükelçı Onur Öymen ile Albright arasında bir telefon görüşmesı yapıldığı öğre- nıldı. Öymen'in Albrıght'a "Türk hükümeti ile Çekiç Güç konusun- da fîkirfoirliğiiçindey iz" volundakı sözlerinden Ankara'nın duyduğu rahatsızlığı ilettiği belirtildi. L'st düzey asken yetkilılenn ise gerek hükümete. gerekse muhale- fete verdigi brifınglerde, Çekiç Güç Türkiye'den aynlsa dahı ABD'nin Irak'a ilişkin politikala- n doğrultusunda mutlaka Ortado- gu'da bir yere konuşlandınlacagı- na dıkkat çektikleri belirtiliyor. As- keri yetkililer. Çekiç Güç'ün Ür- dün ya da Kıbns'a taşınabileceği- ni de kaydediyorlar. TSK. Çekiç Güç'ün Türkiye'de kalması karşılıgında Kuzey Irak'ta- ki PKK kamplanna yönelik ope- rasyonlar için smır ötesi harekât yapabiliyor. Üst düzey askeri yet- kililer. TSK'nin operasyonlanna Çekiç Güç nedeniyle ses çıkarma- yan koalisyon ortaklannın. bu gü- cün başka bir ülkeye taşınması ha- linde sınır ötesi operasyonları en- gel leyecekleri ne di kkat çekiyorlar. $IFİ%NOKTASH ORAL ÇALIŞLAR "Europalia yapılmıyor, Türki- ye önemli bir olanağı elinden kaçırdı" haberi, belki bir çoğu- nuz için fazla bir anlam ifade et- meyebilir Zaten Türkiye gibi ya- rın başımıza ne geleceğı belli olmayan bir ülkede, Europalia da ne oluyor diyebilirsiniz. Uzun süredir kamuoyuna yansıyan ve Türkiye için çok şeyler kazandırabileceği söyle- nen Europalia'da neler olduğu- nu merak edip araştırdım. Oğ- rendiklerim karşısında hayret- ler içinde kaldım. önce Europalia'nın ne oldu- ğunu ve bizimle ilişkisini kısaca anlatmakta yararvardiye düşü- nüyorum. Europalia, her iki yıl- da bir Belçika'da düzenlenen ve üç ay süresince bir ülkenin kültür, sanat, tarih vesosyal ya- şamını tanıtmayı amaçlayan festival türü bir etkinlik. Bu fes- tivalde sergiler, tiyatro gösteri- leri, konserler yer alıyor. Europalia'da her iki yılda bir bütün Avrupa ülkeleri tek tek tanrtılıyor. Bu tanıtıma, Japon- ya gibi bazı Uzakdoğu ülkeleri de ekleniyor. 1996 yılı da Türki- ye Europaliası şekilnde karar- laştınlıyor. Europalia'yı Kaybettiren Kafa... Bu etkinlikler devlet güdü- münde olmasın diye, o ülkeden tanınmış bir isim genel direktör olarak belirleniyor ve bu genel direktörün yöneticiliğinde et- kinlikfer planlanıyor. Türkiye'nin tanrtılacağı çalış- maların genel direktörlüğüne Bülent Eczacıbaşı getiriliyor. Eczacıbaşı, bu etkinlikleri orga- nize etmek amacıyla, herdalda birerdirektöratayarak çalışma- lara başlıyor. Türkiye'nin ve dünyanın birçok önemli ismi, bu etkinlikleri hayata geçirebil- mek için kollan sıvıyorlar. ••• Türkiye açısından en önemli çalışma, sergiler alanında yo- ğunlaşıyor. Sergiler direktörlü- ğüne de Türk Islam Eserlen Mü- zesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer getiriliyor. Çalışmaları yürüten- ler, 12 büyük sergi için ciddi bir hazırlık yapıyorlar. Bu 12 sergi- nin çapını tanımlayabilmek için, "KanuniSultan Süleyman Ser- gisi büyükiüğünde 12 sergi" ifadesi kullanılıyor. Eğer 1997 Eylül ayında Tür- kiye Europaliası gerçekleşebil- seydi, Avrupa'nın merkezinde üç ay boyunca 12 büyük sergi yer alacaktı. Bu 12 büyük ser- gi, çalışmalan yürütenlerin be- lirttiğinegöre Anadolu tarihin- deki Doğu-Batı karşılaşmasını gözler önüne serecekti". ••• Ne yazık ki bütün bunlar ger- çekleşemiyor. Birçok uluslara- rası çapta sanatçımızın da yer alacağı etkinlikler güme gıtmiş durumda. Üstelik, böylebirola- nak, saçma sapan ilkellikler yü- zünden kaçınlıyor. Etkinlikler, önce Belçikalılann Türkiye'deki insan hakları ihlal- leri konusundaki rezervleri ne- deniyle bir yıl erteleniyor ve 1996 yılında yapılması planla- nan Europalia 1997 yılına kalı- yor. Bu yıl, Türkiye'deki yetkilile- rin yaptıgı anlamsız hatalar her şeyin berbat olmasına yol açı- yor. ANAYOL koalisyonu döne- minde bu konunun sorumlusu Devlet Bakanı AJi Talip Özde- mir'in bir müşavirinin müdaha- lesi her şeyin kanşmasının baş- langıcı oluyor. Müşavir, Europa- lia Kanunu'nun, etkinliklerin bir yıl ertelenmesi nedeniyle kadük hale geldiğini söylüyor ve dev- letin bu iş için ayırdığı paraların kullanılmasına engel oluyor. Bu nedenle ciddi bazı araştırma ve çalışmalar durma noktasına geliyor. Araştırmacılar randevu ve incelemelerini iptal ediyor- lar. Ardından dönemin Kültür Ba- kanı Agâh Oktay Güner'in en- gel lemeye varan müdahaleleri başlıyor. Türkiye'den sergi için gönderilecek tarihi eserieri ver- meyeceğini, Batılıların bunları iade etmeyebileceklerini söylü- yor. Araştırma yapan yabancı bilım ınsanlannın çalışmalan bi- linçli ya da bilinçsiz sekteye uğ- ratılıyor. Kaynaklann kesilmesi, Kültür Bakanı'nın anlamsız şoven gi- rişimleri, zaten tereddütlü olan Avrupa ülkelerini iyice tedirgin ediyor ve 17 temmuz tarihinde Europalia'yı ülkeler temelinde bundan böyle yapmayacakları kararını alıyorlar. Yeni karara göre, artık Avrupa şehirlerinin tanıtıldığı etkinlikler yapılacak. Artık "Europalia Türkiye" yok. Ancak, ortada hazırlanmış ve son aşamasına gelmiş 12 büyük sergi var. Bu sergiler yer- li ve yabancı 35 bilim insanın yıllardırsürdürdüğü çalışmalar- la önemli bir aşamaya gelmiş durumda. ••• En azından bu 12 sergi yaşa- ma geçirilebilir. Bülent Eczacı- başı ve arkadaşlan hiç olmaz- sa bunca çabanın ürünü olan bu sergileri bitirip ortaya çıkar- malılar. Kanuni Sultan Süley- man Sergisi çapında 12 büyük sergi çok önemli bir birikimi ifa- de ediyor. Bu birikimi Türki- ye'nin ve insanlığın hizmetine sokmak da önemli bir görev. Bir şeylerin, bazı ahmak ve- ya önyargılı göreviller nedeniy- le kaybedildiği bîr gerçek. An- cak ortaya çıkan önemli bir bi- rikimi de değerlendirmek gere- kiyor. Eczacıbaşı'ndan, çalış- malarını tamamlamasını bek- liyoruz. O sergiler, yaşama geçirilsin. 8u bileönemli bir kazanç sayılır. POLİTİKA GÜTVLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 'SeninGözlerini Sevdik'... Önce meydanlan, caddeleri, sokakları tanıdık. Hüznü ve sevdayı en uysal öğütlerle büyüttük... Cezaevlerini, işkenceleri gördük!.. Ardından çoğalan yalnızlığımıza seslendik: "Sevdiysek böyle büyük Böyle hüzünlü böyle sevinçli Senin gözlerini sevdik..." Henri de Regnier ı de sevdik, İvan Davitkov'u da... Nedim ı de kucakladık, Nabi'yi de... Nef'i'den de okuduk, Karacaoğlan dan da... Kimi zaman ağladık, kimi zaman güldük... Umu- dumuzu hiç yitirmedik... Loş uçurumları, mazi boşlukları ve sonrasızlığı Afphonse de Lamartine'den öğrendik. Kıskanç zamanı başka kıyılara sürüklenirken anladık. Dev boyutlu, uğultulu dalgalara hiç aldırmadık. Akşamın sessizliğinde büyüyen bir ağaca baktık uzun uzun... Dedik ki: "Ve büyüyecek ağaç büyüyecek akşamın yüreği üzerinde, üzerinde yürüyecek benim yureğimin." Örümcek ağı gibi parlayan kuşkulara hiç aldırış etmedik. Acıya, ihanete hep göğüs gerdik. Bulut sürülerinde bıle sevdayı yakalamasını bildik... Edip Cansever'le tanıştık, mutluluğun mahzun- luk oldugunu anladık fotoğraflarda. Kalıcı bir gü- lümsemeyle sessizliğe bile tanık olduk. Bir gün es- ki mevsimleri yakalayıp birbirimize sorduk: "Kader mi, acı mı, hüzün mu dünyanın rengi Mahzunluk mu yoksa yaşam Ve doğruyu söyleyen yalnız O mu, Rilke mi Ölümü içinde taşıyan..." • • • Yüreklerimiz kıpır kıpırdı Troyalı kadınlarla dans ederken. Idyia yfa sevişırken Apollon bile kıskanır- dı. Kınından sıyrılmış bıçak gibiydik, yıldızlargibi de- lişmendik... Aşktı bir hüküm süren o eski zamanlarda... Gözbebeklerimizdeki kırlangıçlar göçmezlerdi güneye... Vasko Popa'dan Ezra Pound'a uzanan gece üzerimize gelirdi çıplak göğüsleriyle... Meydanlarda çoğaldık kıskanç zamana yenik düştüğümüz halde... Kimimiz Che'ye hayrandık; kimimiz Fidel'e, Le- nin'e, Mao'ya taptık; kimimiz ölüme gittik Nik- sar'da, Nemrut'ta... Hiç yılmadık... Hep sevdik, hep âşık olduk. Umut- larımızı en kötü günlerde, zindanlarda bıle çoğalt- tık... Bizi sadece sevgililerimiz anlamadı... Hepsi birer ikişer terk etti bizi... Şarkılar söyledik, şiirfer yazdık... Hep ama hep âşık olduk... Sarhoş olduk liman kentlerinde, avare olduk o es- ki sokaklarda; karaya vurduk yunuslar gibi, cehen- nemin orta yerine düştük... Hiç yılmadık, yıldıramadılar... ' -•; Gözlerimiz ktrık bir kayığa takılı kalsa bile düşü- nü unutan biz olmadık hiçbir zaman... Fuzuli'yi ezberledik, Pir Sultan Abdal'la birtikte olduk, Nesimi'yletokalaşıp Yunus Emre'yleta n| Ş- tık... Ve sorduk: "Sen bir sulu sepken olsan Kanadım kırmaya gelsen Ben bir deli poyraz olsam Tepsem dağıtsam ne dersin" Hem suskun. hem gururlu, hem konuşkan hem decoşkulu olduk... Yolun alacakaranlığında, bir gün geldi çok yorul- duk... • • • Hüznü ve sevdayı en uysal öğütlerte büyüttük. Meydanlan tanıdık, caddeleri sokaklan mesken tut- tuk. Ne sevgililerimiz anladı bizi ne meydanlar, so- kaklar, caddeler ne de işçi sınıfı... Pedro Salinas okuyup bir saçma gökyüzünde bırakılmış, yıkılmış, inanılmaz düşler yakaladık. Çe- kilmez adam olmayı, hapishaneyi. bağımsızlık sa- vaşını. ihaneti, aşkı ve kavgayı Nâzım'dan öğren- dik. içki kadehleri gibi buğulanırken Attilâ ilhan'ı. kendimizi rüzgâra karşı siper ederken Cemal Sü- reya'yı tanıdık... Çelik dökmeye hazırlanan eller gördük; mitralyö- • zü türküleştiren, türküleri mitralyözleştiren eller de... Günler gitgide kısaldı, yağmurlar başlamak üze- reydi... Tüm sevgililerimiz bir gün geldi terk ettiler bizi... Meydanlar. sokaklar, caddeler tanımaz oldu hiç- bırimizi... Biz sadece şiirlerde kaldık, yüreklerden silindik, tıpkı istanbul gibi ağladık: "şimdi gökler mecnun rüzgâryolcu bulutlar şimdi yürek sarhoş kâğıt sarhoş kalem sarhoş minareler elpençe divan durmaktan usanmış mavi yeşil neon lambalan bir sönüp bir yanıyor son tramvaylar fren çözüp uykuya uzanmış ye iliklerine kadar geçmiş efkâr İstanbul şehrı ağlıyor." ALAADDIN HOTEL •••• tncekum Alaaddin Hotel, Türkiye'nin yeşil turizm beldesi Antalya'nın Alanya ilçesi Avsallar kasabasında Akdeniz'in berrak kıyılannda huzur, spor. eğlence dolu bir ortama sahiptir. Antalya Havaalanı'na 98 km. uzakiıkta olan İncekum Alaaddin Hotel 232 oda, 500 yatak kapasitelidir. Yılm 300 gününiin güneşli geçtiği ve deniz sezonunun 8 ay sürdüğü Akdeniz'in bu şirin yöresindeki otelimizin odalan ile tüm kapalı alanlan merkezi ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemi ile donatılmıştır. Özel banyolu odalanmız otomatik telefon, 4 kanal müzık yayını, uydu yayın TV sistemi ile otelimiz tatilde evinizi aratmayacakttr. İncekum Alaaddin Hotel'de aynca açık ve kapalı barlar, sauna, kondisyon merkezi, disco, 2 yüzme havuzu, özel plaj alanı, iskele, su sporlan merkezi, tenis kortu bulunmaktadır. Otelimiz 150 kişilik simültane çeviri sistemi toplantı salonu, 500 kişilik restoran. alakart restoran, pasta salonu, televizyon salonu, oyun odası, alışveriş mağazalan ve manzara teraslan ile unutamayacağınız bir tatil sunmaktadır. tncekum Alaaddin Otel'in mutfak ustalan da gece müziği eşliğinde zengin açık büfeleri ile Türk yemeklerinin lezzetini sizler e bir kez daha tattıracaktır. Rezervasyon için: (0242) 517 14 91 (6 hat) İncekum - ALANYA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle