Katalog

Cum huriyet İmtivaz Sabibi: Berin Nadi Genel Yavın Yönetmenı Orhan Erinç # Gcnel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinka\a 0 Yazıişlen Mudurlerr Ibrahim Vıldız, DinçTajançıSorumlu) # Haber Merkezi Müdünr Hakan Kara # Görsel Yonetmen- Fikret Eser D:> Haberler Şinasi Danışoğlu 0 I-rıhbjrat Cengiz\ ıldırım • Ekonomı Bülent Kı/anlık 0 Kuitur: Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler: Sami Karaören 0 Duzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotoâraî" Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Bclüc Edibe Buğra 0 >'ıın Habcrlon Mehmet Faraç Ya>ınKunılu Orhan Erinç. Oktaj kurtbökt Hikmet Çetinka\ a, Şükran Soner, Ergun Bakı. Dinç Ta>anç. Ibrahim \ ıldız. Orhan Bursaiı. Mustafa Balba\. llakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balba> 0 Haber Mudüru Doğan Akın Atatürk BuKan No: 125. Kat4. Bakanhklar-Ankara Tel. 4195020 ( 7 hat|. Faks- 419502" 0 Izmır Temsılcısı Serdar Kızık. H Zı>a Bh. 1352 S 2 3 Tel 4411220, Faks 4419117 0 Adana Temsılcısr Çetin \iğenoğlu, İnönü Cd 119 S. No 1 Kat 1. Tel 3522550. Faks- 3522570 Muessese Muduru Erol Erkut 0 K.oordınator Ahmet Korulsan 0 Muhasebe: Bülent Yener 0 idare Hüseyin Gürer 0 Işlerme: Önder Çelik 0 Bılgı-lslem \ai] İnal 0 Bılgısayar Sıstem Mürihet Çiler MEDVA C: • Yonetım Kur Bajkanı - Genel Mudur Gülı Erduran • Koordınaıor Rı Işırman • üenel Mudur Yardımc Mine Akdağ Tel 514 0" 5 51395 SO-513S46O-6).Fak>. 5118- \ s^ımUıan >e Bas»n: V e n f G u n Haber Ajanaı. BaMn \e YaMncıJsk A S T u i o c a İ ı C a d 39 4 i C a ğ a J o ' g l u 34334 Ist PK M 6 Isıanbul f e l III : l i ı 512 1)5 05 ı2(» hat) Faks (0 2121 513 X5 v)5 21 TEMMUZ 1W6 İmsak: Güneş:5.43 Öğle: 13.18 İkindi: 17.13 Akşam: 20.38 Yatsı: 22.21 Lozan Antlaşması • AJVKARA (AA) - CHP İstanbul İl Başkanlığı. Lozar. Antlaşması'r»ın 73. yi-dörümünü 24 tennmuz çarşanba günü kutluyor. Etkinlikiefsaatll.OO'de Ismet fnönü'nün Maçka'dak; anıtı önünde düzen.enen törenle aaşlavacak. İl kadın icurulunun katkıları^la hazırlanan program cerçevesinde saat 13 .OO'te de gazetemiz yazarc Prof. Tbktamiş Ateş'in Lonuşmacı olarak katılacağı Lozan kornulu söyleşı, parti il merloezi konferans salonunda. izJenebilecek. Akdeniz'de deprem • Haber Merkezi - Akdenız'de dün Richter ölçeğine göre 6 şiddetinde bir deprem meydana geldi. Boğazıçi Üniversilesa Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstıtüsü Müdürlüğii'nden yapılan açıklamaya g<öre önceki gece saat 03.00 sıralannda Yerkesik Deprem İstasyonu'na 185 kilometre uzaklıkta meydana gelen deprern can kaybına yol açmadı. Deprem Izmir, Antalya. Marmaris. Fethiye. Muğla, Datça gibi Akdeniz'e kıyısı olan yerlerde hissedildi. Çevre semineri • ANKARA (ANK.-V) - ODTC Çevre Mühendisliği ögretim üyeleri. Sürekli Eğitim Merkezi'nin düzenledıği seminerde 'Türkiye'deki Çevresel Etki Değerlendirmeleri'ni inceleyecek. Seminer 16- 20 eylül tarihleri arasında ODf Ü Çevre Mühendisliği öğretım üyeleri Prof. Dr. Gürdal Tuncer, Prof. Dr. Coşkun Yurteri. Doç. Dr. Kahraman Ünlü se Dr. Serpil Kav ın tarafından verilecek. Kıbrıs tırmanışı • KAYSERİ(AA)- Kayseri Bölgesi'nden bir gnıp dağcı. Kıbrıs Banş Harekâtrnın yıldönümü nedeniyle Erciyes Dağı'nın zirvesine tırmandılar. Dün sabah Tekir Yaylası'ndan tırmanışa geçen Ali 1lik başkanlığındaki Kemal Bayır. Hamdi Karadeli. Şamıl Elbeg ve Nuri Palta'dan oluşan dağcılık ekibi. Sütdonduran Yaylası kuhannı izleyerek Erciyes Dağı'nın 3 bın 916metre yüksekligindeki zirvesine ulaştı. Otel sahipleri, işletmeciler, esnaf son yıllann en kötü turizm sezonunu geçirdiklerini söylüyorlar Bodrum, eski günlerine hasret Bodrum boş bir sezon geçiriyor. I imanda, bağlı tekjielerin arasında bir zamanlar çok göze çarpan lüks yatlar dahayliazalmış.2.konut kooperatiflerinin kuşatması, dağlaradoğrusürüvor. (Fotoğraflar: CELAL YILMAZ) SERDAR KIZIK BODRl'M - Haberlere bakılırsa tu- rizm sezonunun nasıl olduğu anlaşılır gibi değil. Bir televizyona göre patlıyor. diğe- rine göre durum umutsuz. Bir gazete çatırtıdan söz ediyor, diğen ağustosta kıyılanmızın dolup taşacağından. Acaba hangisi? Bakalım bizim toplayacağımız veri- lernelerolacak, nasıl birtablosergile- yeceğiz. Hedefimiz. turizm klasiği Bodrum. Hem durum saptaması hem de ge- rekçeleri konusunda merkezi ve yerel idarenin temsilcilerini. turizm örgüt- lerinin yöneticilerini bu kez dışanda bı- rakacağızl çünkü onlar sürekli, her şe- yin iyi olduğundan ya da mevcut so- runların zaman içinde çözüleceğinden söz ediyorlar). Işletmecisi. işçisi, esnafı bakalım ne diyor. kendi aralarında neleri konuşu- >or? Bir de. daha sağlıklı bilgiler ala- cağımız kent kaçkını. sonradan olma Bodrumlu arkadaşlanmızı dinleyece- Iİ5- ' Ilk izlenim olumsuz Ilk izlenim notu. olumsuz. Özal po- litikalarıyla 1984-89 arası sayıları 750"ye ulaşan ikinci konut kooperatif- lerinin kuşatması ve işgali. bu kez dağ- lara doğru sürüyor. Bodrum'un darso- kaklanndaçocuklukanılannısaklayan arkadaşımız Ayhan KaraharTa göre bu işgal. yakın bir gelecekte dağları da aşacak. Cstelik. sezon bovu kapılan bir kez bile açılmayan onca eve karşın. Yağma \e talan politikalarını başany- la uygulayan dönemin beledive başka- nı Cevat Bilgiçın kulaklannı çınlatıyor Ayhan... Lımanda bağlı teknelerin arasında bir zamanlar daha çok göze çarpan ult- •a vatlargörünmüyorartık. Göçek'egit- mıs. olmalılar. Bu durumu nasıl değer- lendırmeli Bodrum açısından. iyi mi kö- tü mü, ama ortalıkta her zamanki ka- labalıfın, canlılığınolmarnasınınanla- mı açık. Bu sezon turist sayısı az. Yanmadanın en canlı bölgesi Güm- bet'te Otel Sami'nin sahibi İbrahim Akbaşda gözlemimizi dogruluyor. "Evet az. Bari az olsun kaliteli olsun, o da yok. Son vıllann en kötü sezonu- nu geçirnoruz. Odalardan boş alışve- riş torbalannı topluyoruz. Bm)|ar ucuz turist. Bu tesiste kabyor. bakkaJdan bes- leniyor." Boş ahş>eriş poşetleri Kumsaldaki görünüm de öyle. Şez- long yanlan alışveriş poşetleriyle do- lu. lngiltere'den kalkıp. işsizlikparasıy- la Bodrum kıyılannda 5-10 paunda ka- lırsan. öğlen yemeğini de böyle geçiş- tirirsin. Hatta canın bira istev ince gar- sonu çağırmak yerine. 50 metre ilende bakkala gidersin. Akbaş"a göre ucuz politikalan aş- manın >olu. havaalanı yapmak. Iki ha- vaalanının bulunduğu Istanköy'ü işa- ret ediyor "Havaalanını yapacaksın ki. • Otel sahibi Akbaş, "Turist az. Bari az olsun kaliteli olsun, o da yok. Odalardan boş alışveriş torbalannı topluyoruz. Bunlar ucuz turist. Bu tesiste kalıyor, bakkaldan besleniyor" diye yakınıyor. zengin turist gelsin" derken. Anlaşılan "ucuzcu turisf. sezonun profilindetemel unsur. 8yıldanbuya- na deri ürünleri satan KadirAçıkda ay - nı vurgulamayı yapmıştı. ^89'dan bu- yana en kötü sezon geçiyor. Temmuzu bekledik. o da olmadı. Gariban turist bunlar. îşsizi. gardiyanı, çöpçüsü, öğ- rencisi, madeneisi gelijor, cepte para yok" demişti. Denizkirli Kimileri kızacak. belkı turizmi bal- taladığımızı söyleyecek ama. yakın ar- kadaşlarımızın bir saptamasını daha aktaralım. Gümbet ve diğer bazı koy- lardaturistlereduyuımadan. denizkir- liliğini konuşuyor insanlar. Resmi açık- lamalara göre, deniz terniz. Ama yüz- mekten kaçınanlar var. Öyle ya. alt ya- pı yoksunu bölgede otel banyosundan, yazlığınızdan bıraktıklannızla denizde karşılaşmak da var işin içinde. Dalma meraklısı biri olarak bundan 3-4 yıl önce kaldığımız birtatil köyü- nün, denize döşedıği 200 metrelık bo- runun ucundan çıkanlara tanıklığımı- zı anımsadık anlatılanlar karşısında. Kimbilır hangj kıv ılanmız daha bu hal- de? Kumsala sere serpe uzanmış üst- süzlerle, 12 milyona neredevse 18 sa- at çalışıp "Olsun abi. bu hun'leryeter" diyen Samsunlu genç Yakup'u geride bırakıp. Gümbet'ten Bitez'e uzanınc, hem görünüm hem de anlatılanlar b razdeğişivor. Aslında deniz vakti ama kumsal sar ki, sezon başı yalnızlığını beş on kişiv. le paylaşıyor. Niye böyle? Otel Toraman'm sahibi eski mima ZekiKöylü'yegörebirıncisi, beledıv sezonuyokerti. \öl ve çevre düzenle mesi gibi ufak tefek işleri sezonun için de de sürdürünce zeten az turist hep ten kesildi. Manzarayı gören acent< yetkilileri. "burun kıvırdı". Üstelit **Bu durumda seneyede işinizzor" de- •vip nazlandıklannı da hissettirdı. Ge- nsını Zeki Bey"den dinleyelim: 1 paunda satılan yataklar ~Şu karşıda gördüğünüz Kos'tayol- lar ütülenmiş gibidir. Çe>re korunmuş- tur. Hiçbir alt vapı eksiklikleri voktur. Feribotlar vızır \ ızır işler. Orada otel- ler 1 paunda bile>ataksatar. Lstelİkiş- çinin a\ük maliveti 150 milvon. enerji çok pahalı olsa da. Oevlet sünv anseeder çünkü. Bizde durum nıalum. İki gün- dür belirli bir doluluğa ulaştık. Ondan öncesi çok kötüvdü..." Zeki Bey"in bu sezonki zararı, şim- dilik 1 mıhardolayında. Oda ucuz tu- risten yakınıyor. öerçi kendi ortala- masını 10 paundda tutmuş ama. 3 pa- unda bile yatak ve kahvaltı satan tesis- lerolduğunu söylüvor. Birdeğerlendir- me de yapmış kendi kendine. "Bu ka- dar ucuza yabancıya vereceğimize ken- di insanıma >eririm. Hiçoimazsa biam memurumuz. çalışanımız tatil v apsın " dıyor. 8işletmesivleTürkıyeninenbü- yük kumarhane potansiyeline sahip Bodrum'da mafya söy lenceleri, karapa- ra hikâyeleri de cabası. Olumsuzluklar7 la büyüyor Bodrum. sürekli eski gün leri özleyerek... Çanakkaledeki savaş batıkları Tarihe dalış bin dolar TURHAN NARLER ÇANAKKALE-Çanakkale savaş- larında bogazı cehenneme döndüren istilacıgüçlerinbatmlangemileri.gü- nümüzde dövız kaynağı haline geldi. Bölgeye gelen bin kadarsualtı fotoğ- rafçısı 1 haftalık dalış için 1000 ile 2000 dolar arasında ücret ödedi. Çanakkale Boğazı \e Saros körfe- zinde meydana gelen savaşlardan ge- riye kalan ve uzun yıllar balıklann yuva olarak kullandığı 220 parça ba- tık savaş gemisinin işjevi değişti \e turizmde önemli bir potansiyel hali- ne geldi. Savaşların geriye bıraktıâı bu değerleri kullanmak için bakanlı- ğın verdiği izinleyerli veyabancı su- altı fotografçılan Çanakkale'veakın etmeyebaşladılar. Çok sayıda yaban- cı deniz adamının ılgi gösterdiği sa- vaş batıklannı görmek için geçen vıl 1000 dolayında yabancı dalgıç Çanak- kale'ye gelerek, Gökçeada. Bozca- ada. Saroz körfeziyle bogazda dalış yaptı. Çanakkale Turizm Müdürlüğü ile Neptül dalış merkezınin öncülü- ğünde yürütülen dalışlardan önemli ölçüde döviz girdisi saglanıyor. llgi- lilenn verdiği bilgiye göre sualtı Uı- rizmi yörede en çok döv iz getiren bir kaynak oldu. l ygulanan programa göre. bölgede I kişınin 1 haftahk da- lış için ödedigi iıcret v erine göre 1000 ile 2000 dolar arasında değişiyor. Özellikle I.DünyaSavaşındabü- yük rol oynayan savaş gemilenne bü- yük ilgi gösterilen Çanakkale'de, su- altı turizmi için gerekli olan tüm or- ganizasyonuTruvaOteli üstlendı. Da- lış için gerekli olan tüm araç ve ge- reçler sağlandıgı dalış merkezinde dalışa yeni başlıyacak olanlar için eğitim de veriliyor. Okur mektupları - Hacer Ankan - Sağmalcılar Cezaevi/ Hacer Kardeşım... Şoyadı tutmayan ziyaretçiyi kabul etmiyorlar. Ama yüreğimiz seninle. - Mustafa Demirer - Tavşanh/ Dört yanı denizlerle çevrili ülkemizde denize girecek 4 m2 yer var mı? diye sormuş. Sana ne diyeyim Mustafa?.. Haklısın ne yazık ki haklısın. - Cevat Dere - Adana/Sağ ol kardeş sağ ol... Ayhan Kırdar'dan Bu eski sevgili dostumu arada birkaç mısraı ile anmak iyi olacak. Onu çok severim. İyi şair iyi insan Ayhan Kırdar. Final Gümüş şamdanlarda eriyen mum Toprak saksılarda solan çiçek Yaşamak masal oldu Ûlüm gerçek... SAK ÜSTÜNDE MÜJDATGEZEN Sezen Aksu Cezaevi mi, ezaevi mi?.. Yatmayanın bilemeyeceğı yerlerdir cezaevleri. Öyle filimlede gördüğünüz fantezi yere benzemez oradaki yaşam. Bir kere özgürlüğünüz hiç bir anlamda yoktur. Dilediğiniz zaman yemek yeme. dilediğiniz zaman duş yapma. telefon etme, gazete okuma, dolaşma... Böyle şeyler cezalıdır cezaevinde. Oysa henüz hakkında hüküm verilmemiş kişiler de yatar burada. Örneğin bun bunlardan biri olmuştum. Üç kez yattım. Üçünde de suçsuz olduğum kanıtlandı çıktım. Ama suçsuz olduğum halde yatmış bulundum. Bunu ne maddı ne manevi kimse tazmin etmedi. Bugün cezaevlerinde 203 tutuklu ve hükümlü ölüm orucunda. iki ayı geçti. Bu yazıyı siz okurken kötü bir şeyler olmamasını diliyorum. Çünkü iki ay aç kalmak ne demektir?.. Yenigün Radyo Yayıncılık bu konuda elinden gelen duyarlılığı gösteriyor. Ama bu işi salt onlara bırakamayız. Hepimizin birşeyler yapması gerek. Hepimizin... Pazar'lık ve duvarlık sözler- Sen parayı kullanıyorsan ne âlâ, yok, para seni kullanıyorsa nefena... Hiç olmazsa bu yazıyı okurken sıgara içmeyin.. Sayfa duman oluyor. Kitap Otuz altı yıl olmuş profesyonel sahne yaşamımı bitireli. Tiyatro, sinema, televizyon, gazino. kabare gibi bu mesleğin hemen tüm dallannda çalıştım. Bırçok sanatçı arkadaşım oldu. Kimini sevdim kimini sevmedim. Kızdıklarım oldu, takdir ettiklerim oldu. Çok sanatçı tanıdım. Ama Sezen gibi duyarlısını hiç görmedim. Azmi dizisinın muziklerini yapmasını istemiştim ondan. Şarkısı yapmış. Okumuş. Ştüdyoda Onno ile Atilla Ozdemiroğlu ona eşlik etmişler. Jeneriği yazacağız. Müzik: Sezen Aksu denılecek. "Müjdat", dedi, "şarkıyı besteledim, fakat B bölümünde takıldım". Gittim Onno'ya, iki dakikada çıkardı. O nedenle onun da adını yazalım. Müzik: Sezen Aksu-Onno Tunç oldu. Bu onların birlikte son çalışmalarıydı sanıyorum. Sezen'in Azmi dizisinin şarkısının adını verdiği "Düş Bahçeleri" kasetini dinledim. Duyarlılığını burada da bir kez daha kanıtlıyor. Çünkü Sezen bu kasetteki tüm şarkılan sanatçı arkadaşlarına daha öne okutmuş. Nitekim Düş Bahçeleri'ni de Efif'e söyletmişti. Onun duyarlılığı başka. Her sanatçı duyarlıdır. Ama Sezen başka. O duyuyor ve duyduğunu duyuruyor. O başka. Onu seviyorum. "Düş Bahçeleri"n hemen dinleyin. ZM.O.-Z.M.S.Türk Sanat Musikisinde Zeki Müren'den önce ve Zeki Müren'den sonra diye bir tabir var.. O güne değın çok ünlü çok büyük sanatçılar yetişmiş. Ama pek çoğunun sözleri şarkı içinde anlaşılmaz. Güfteyı tane tane* ilk okuyan Zeki Müren'dir. O gune kadar gene bütün saz sanatçıları sahneye günlük giysileri ile çıkarlardı. Saz sanatçılarını bir örnek giydiren ilk Zeki Müren'dir... Kalıcı bestelerınin, güftelerinin yanı. sıra radyo ve sahnelere birçok yeniliği ilk getiren gene Zeki Müren'dir. Türk Sanat müziğini sevenler onu çok özlediler. Eğer müjdeli haber doğruysa yakında sesıni duyacağız. Ben Türk sanat müziğini çok severim. Cazı da severim. Hele türküye bayılırım. Klasik müzik tutkumdur. Ama Türk sanat muziğınin benim yaşamımda yeri başka... Sözlerini anlayabiliyorum. Müziği içıme sesleniyor. Bu müziği sevmek tutuculuksa, o kadar tutucuyum ki anlatamam... Beni güldürenler Kadınlar Hamamı-Meral Onat. Ihtimalen ve Seferi-Salih Ecer Hayat Bilgisi-Kemaf Kenan Ercen Vefa Lisesi. Belkıs Hoca psikoloji yazılısı yapıyor. Bir arkadaşımız smavını bitirmiş kağıdını hocaya götürürken. eski bınanın döşeme tahtalanndan bırıne kasığına kadar giriverdi. Haydi buraya kadar pek önemli değıl. Ama sınıfın altı spor salonu. İbrahim Hoca beden eğitımı dersinde. Bızım arkadaşın bacağı alt salonun tavanından sarkıyor. Bu sırada tavandaki ipe tırmanmakta olan bir öğrenci, havada bir bacakla karşılaşınca kendini yere bırakıveriyor. Çocuğun kalçası çıkıyor. Biz yukarıda arkadaşı delikten çıkartmaya çalışırken kapı hızla açıldı ve bizi yaramazlık yapıyoruz sanan Ibrahim Hoca içeri girdi. Baktı kı Belkıs Hoca yere batan arkadaşımızı kurtarmaya çalışıyor. Ibrahim Hoca da yardım etti. Bizimkine bir şey olmadı ama, aşağı salondaki çocuk tedaviye gitti. Haftanın fıkrası Güneydoğu mezralarına televizyon tanıtılıyor. Satıcı demiş ki: - Bu öyle bir alettir ki beyler, bir kanalı açarsınız Ankara'da Büyük Millet Meclisindekileri görürsünüz. Köylünün biri lafa girmiş: - Acaba onlar da bizi görürler mi bey? (Görselerdi bu güne kadar görürlerdi canım) Zaman içinde müzik... Böylesine önemli bir yapıtı ne yapıp edinin. Sağolsun Evin llyasoğlu göndermiş. "Okulunuz için de yararlı olur diye düşündüm" dedi telefonda. On diskten oluşan koleksiyonu nefis baskılı bir kitap tamamlıyor. Hanidir edinmek istiyordum ve bulamıyordum. Kitabı okudum diskleri dinliyorum. Isa öncesinden Bizans'a, oradan günümüz müziğine dek nefis bir dinleti. Teşekkürler llyasoğlu. Anayasa Madde: 22 Herkes haberleşme hürriyetine sahiptir. (Üç gündür telefonum kesikte) İ.H.E. Bildirgesi: Madde: 21 Herkes, doğrudan ya da özgürce seçilmiş temsilciler aracılığıyla ülkenin yönetimine katılma hakkına sahiptir. (Yok yahu) Tel dolapKaldığım köyde iki gün elektrikler kesildi, buzdolabındakı bütün yemekleri döktük. Birden çocukluğumu anımsadım. O zamanlar buzdolabı yoktu. Mutfak duvarına asılı teldolabımızı biliyorum. Gayet basit tahtadan yapılmış, kenarları ince telden bir küçük dolap. Yemeklerimiz, kahvaltılıklarımız içinde dururdu ve bozulmazdı. Belki o zamanlar yemekler günübirlik pişirilirdi. Buzdolabı gelince iki üç günlük yemek pişirilir oldu. Tabii bir sürü abuk sabuk şeyde bu dolaplan doldurdu. Ketçaplar, mayonezler, dondurulmuş et ve balıklar. Bizim gençliğimızde bunları bilmiyordum hiçbirimiz. Ama ınsanoğlu konfora çabuk alışıyor. Teldolap gitti yerine buzdolap geldi. Buzdolabının rahatlığı başka tabii... Demokrasi de öyle. Yarım yamalak da olsa ona da alışımaya başladık. Ama tam alışıyorduk kı Refah geldi.Onlar demokrasiyi amaç değil araç olarak görüyorlar. Teldolap yerine buzdolabını. ezanda mikrofonu kullanıp sonra bunları icad edenlere kafir diyen bu zihniyetten bakalım daha neler göreceğiz?.. Ama bunlar gidici... Sabırlı olacağız... Ekran gaflari: TV maç spikeri anlatıyor.. Beşiktaş-Bursaspor maçı. - Sergen akıl dolu bir pas verdi, fakat Oktay ofsayt... Yani Sergen ofsayt pozisyonundaki bir arkadaşına akıl dolu bir pas veriyor... Bunda bir yanhşlık var ama... Sevdiğim sözler Söyleyecek yalanı kalmayanların son başvurdukları şey gerçektir. Marcel Lenoir. Okuyun: Işgal Istanbul'undan Fotoğraflar. TV Yayını. İzfeyin: Alkışlar (Serap Aksoy) Kanal D. Sevin: Sait Faik.