06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 TEMMUZ 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mercümek Komisyonu'na uzatma • ANKARA(AA)- RP'nın, Süleyman Mercümek ıle baglantılannın ve maddi ilişkilerinin araştınlarak, ıddıa edilen hukuk dışi mali kaynakiann tespiti amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu "nun gorev süresi uzatıldı. Resmi Gazete'nin diinkö sayısında >er aJan TBMM karanna göre, Meclis Araştırma Komisyonu. 13 temmuz 1996 tarihinden itibaren 2 ay daha görev yapacak. Bolucu orgut mahkûmiyet • KAYSERİ(AA)- Kayseri Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce. bölücü örgüt iiyesi 6 kişiye. 6 yıl ile 12 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezalan verildi. Tunceli ve Bingöl'de bölücü faaliyetlerde bulunmaktan tutuklu olarak yargılanan Cafer Metin, Ali Çakas ve Akan Çalbay'a önce idam. daha sonra çeşitli hafifletici sebeplerı göz önüne alarak ömür boyu hapis cezası verildi. Pişmanlık Yasası'ndan yararlanarak örgütsel çalışmalarla ilgili önemli bilgjjer veren sanıklann cezalan daha sonra 6 yila indirildi. Banş Alkan'a 8 yıl 4 ay. Kemal Yavuz ile Aydın L'gan'a ise J2'şeryıl 6'şaray hapis cezalan verildi. Milliyefe suç duyurusu • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, otomobil kampanyasını sürdüren Milliyet gazetesi hakkında. promosyon kampanyalannda katkı payı alınmasını yasaklayan teblige uymadığı ve tüketiciyi kandırdığı gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Sanayi ve Ticaret Bakanlıgı'nın, lOtemmuz tarihli Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlanan ve gazetelerin düzenledigi promosyon kampanyalannda katkı payı alınmasını yasaklayan, aynı anda düzenlenecek kampanya sayısını 3'le sınırlayan tebliğinin ardından Milliyet gazetesi ile bakanhk arasında başlayan tartışma mahkemeye uzandı. Denizer, polisi suçladı • ANKARA (AA)- Istanbul Kadıkd'y'de 1 Mayıs günü meydana gelen olaylarda gerekli tedbirlerin almmadığı iddialannı araştırmak amacıyla kunılan Meclis Araştırma Komisyonu. Türk-lş Genel Sekreteri Şemsi Denizer'in ifadesine başvurdu. Denizer. polisın gerekli tedbirleri almadığını ve illegal örgüt mensuplannı aramadığını. ancak işçilerin ve sendikacılann ellerindekı döviz ve pankartlardaki sopalan topladığını ileri sürdü. Komısyon. 29 temmuzdan ıtibaren JOgün süreyle JstanbuJ da çalışmayi kararlaştırdı. Albaylarm davası • BALIKESJR (Cumhurhet) - Görevini kötüye kullanma, irtikap, zimmet ve rüşvet alma iddialanyla haklannda dava açılan eski Balıkesir ll Jandanna Alayı Komutanı Albay M. Sabrı Ankan ile yardımcısı Albay Hanefi Erkan'ın yargılamalan dün sürdü. Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi"ndeki duruşmaya katılmayan Ankan hakkında tutuklama karan verildi. Albay Ankan'ın yardımcısı Albay Hanefi Erkan'ın tutuksuz yargılanmasına kaîar verilirken, halen Diyarbakır Asayiş Komutanlığı Personel Şube Müdürü olarak görev yaptığmı belirten Erkan. suçlamalan reddetti. • ANKARA (AA)- Yargıda toplu ızin kullanımı ınlamma gelen "adli tatil" jugün mesai bitiminde )aşlayacak ve 45 gün ;ürecek. Adli tatil boyunca 'dlıyelerde nöbetçi nahkemeler görev yaparak, ııtuklusu olan ve görülmesi cil nitelik taşıyan davalan örüşecek. Bu türden Imayan davalann örülmesine ise yeni adli ıla kadar ara verilecek. Başbakan Necmettin Erbakan, isyancı miJletvekilerini kabadayılık yapmakla suçladı RP'de Çeldç Güç çatlağıANKARA (CumJıuriye*Bürosu)- Muha- lefetteyken Çekıç Güç'ü "işgal kuvveti" olarak degerlendirmesıne karşın. ikridara ge- lince bu konuda "devlet sırnna" sığınarak geri adım atmaya hazırlanan Başbakan Nec- mettin Erbakan a, bazı milletvekilleri isyan etti. Rize Milletvekilı Şevki Yılmaz, "Çekiç Güç konusunda geri adım atarsak halkı ik- na edemejiz" görüşünü savunurken Bat- man Milletvekilı Musa Okçu, Ingiliz ve ABD'lilenn oyununa gelinmemesini iste- di. Millervekıllerinin bu tepkisine "Sizka- bada>ilıkyapı\orsunıızr 'yanıtını veren Er- bakan. uluslararası gücün Zaho'daki kara un- surunun (MCC) Türkiye'ye taşınmaması. bu güce ait uçaklann serbestçe uçmalannın engellenmesi ve Irak'a ambargonun kaldt- nlmaması durumunda, Çekiç Güç'ün Tür- RTÜK Başkanı Muftuoğlu 'Medyada tekelleşme önlenemez' kiye'den gideceğini öne sürdü. Başbakan Erbakan. dün partisinin Mec- lis grup topiantısının açılışında yaptığı ko- nuşmada. Çekıç Güç ve olağanüstü hal ıle ilgili genel göriişme ıstemlennın muhale- fetpartileri tarafından yadırgandıgını. mu- halefetin, değişimi tam olarak fark edeme- diğinı söyledi. "Fikir, fîkirden üstündür" diven Erbakan. "Meclis*i dev re dısı bırak- mak artık arkamızda kaldı. Meclis, tıpkı bi- rinci Meclis'te oldugu gibi ülkeyeyön vere- cektir. Muhalefet partileri debuna yavaşya- vaşalışacaknr"* dedı. Erbakan. Meclis'in ar- tık ülke sorunlannda bir vagon gıbi değil. lokomotif gibi olacağını söyledi. Cumhuıiyet'in aldığı bilgiye göre Erba- kan. grubun kapalı bölümünde, Çekiç Güç ve olağanüstü halle ilgili millerv ekillerinin görüşlerini dinledi. Çekiç Güç'ün bu ay so- nunda dolacak olan süresinin uzatılmasın'a karşı oJduklarını bildiren bazı millervekil- leri. şunlan söyledi: Şevki Yılmaz (Rize): Çekıç Güç konu- sunda geri adım atarsak halkı ıkna edeme- yiz. Musa Okçu (Batman): Çekiç Güç. lngi- lizlerin ve ABDIilerin bir oyunudur. Bu ovuna niye alet oluyoruz? Mustafa Baş (fstanbul): Çekiç Güç'ün süresınin uzatılmasını kabul edersek halk bizim peşimize düşer. Çünkü, daha önce bu konuda halka verdigimiz sözler vardır. Milletvekillerini dinledikten sonra, Çe- kiç Güç ve olağanüstü hal konusunda ne- den genel göriişme istediklerini anlatan Er- bakan. milletvekillerini "kabadayıhk vap- mak"la suçladı "Şartlanmız kabul edil- mezse Çekiç Güç derhal gider" diyen Er- bakan. taraf ülkelerle yürütülen pazarlıklar- la ilgili de grubuna bilgi verdi. Erbakan, ge- nel göriişme isteklerinin nedenini de açık- larken ABD'deki sıstemden örnek verdi. Erbakan. şunlan söyledi: "Dış konularda ABD Başkanı ndan bir şey istendiği zamaa, başkan karar veremi- yor ve 'Senato'yu ikna etmelerinı' istiyor. Bi/de deaynısı olacak. Şimdi bizim vaptığı- mız da budur. Meclis de bu konuyu tartış- malıdır. Sadece hükümefin scrtınu değil. Herkes görüşünü açıklasın, ona göre nihai kararunızı vereüm." Erbakan'ın konuşması bittikten sonra, fstanbul Milletvekili MukadderBaşeğmez ayağa kalkarak "Ben ikna olmadım " dedi. Bunun üzenne Erbakan, "Sizin gibi zeki bir insan.anlattıklanmı nasıl anlamaz? Teessüf ederim" yanıtını verdi. HÜLYA KARABAĞLI ANKARA-RadyoveTe- levizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Güneş MüfHioglu. "tekelkşmevi önJej-emevece- ğuıi" v urguîadıgı Özel Rad- yo ve Televizyon Yasası'nın, basın patronlannı "hikyeda- vrtett^üu"" söyledi. Yayınlar- da saptadıklan reklam ihlal- lerinin "karikatürk" anlatı- mının yapıldığı çalışmanın özel televizyon kuruluşlan- nın hizmetine sunulacağını belirten Müftüoğlu, kıtapta, yayıncı kuruluşlann uymak- la yükümlü olduklan vasa hükümlerinin de tek tek sıra- lanacağını kaydetti. Frekans sorunu RTÜK Başkanı Müftüog- lu, yayından ihlallere kadar uzanan çizgide üst kurulun çalışmalannı Cumhuriyefe değerlendirdi. Ulusal, bölge- sel v e yerel ölçekte yayın ya- pan televizyon kuruluşlan- nın resmi kimlık kazanmasın- da zorunlu olan kanal v e fre- kans tahsis ışlemindegeri sa- yımın başladığını anlatan Müftüoglu. TRT ilepüriizle- nn gıderılmesi ıçın görüşme- leryapıldıginı belırterek şun- lan söyledi: "Ulusal Frekans Planı'na tnuhalefet şerhi koyan TRT, Telsiz Genel Müdürlüğü (TGM) ileTürkTekcom ara- sında uzlaşmanın sağlanma- sı için toplantılar başladı. İti- razlar. bilgisa>ara verleştiri- len plan üzerindedeğeriendi- riliyor. Vani. TRT'yeaitveri- d noktaian üstkurul pfanıy- la karşıJaştınlnor. Her iki plan arasında uçurumlarol- madığı konusunda taraflar ikna olursa tahsis işlemine geçöeceL" 3984 sa>ıli(Özel Radyove Televizyon Yasası'na konu- lan ve görsel medyada tekel- leşmenin önlenmesini öngö- ren ~ga/etesahiplerinin med- yada hissefcrinin yüak 20'dcn fazia olamavacagı" hükmü- nün. kâğıt üzerinde kalacağı- nı savunan Müftüoğlu. "Bu madde, yayıncı kunıluşlan yasava karşı hilevapımna da- wtediyor"dedı. Gazetesi, birden fazla te- levizyon ve radyosu olaııla- nn, yasa hükmüne bağlı kal- mak içın çeşitli yoliardene- yeceklennı belirten Güneş Müftüoğlu. "Yasayauydukiz- ierümi vermek için şirkeder en gm enilir kişiler adına ku- rulacak. \avın, sahibinin kontrolünde, ama başkast- nın adına ka\ıdıolacak"dıve konuştu. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Başbakan, katrilyona varan karşılıksız vaatlerini arttırmayı sürdürüyor Erbakan aşevleri açacakANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Me- mur maa^lanna yapılan ortalama yüzde 50 oranında zammın bütçeye getireceğı 125 trilyon liralık yükünün bıle kaynagını bu- lamayan Başbakan Necmettin Erbakan. katrilyon liraya varan vaatlerini arttırma- yı sürdürüyor. Erbakan. Fak-Fuk Fon di- ye adlandınlan Sosyal Yardımlaşma ve Destek Fonu 'ndan bedava yemek dağıtı- lacagını. üretıcilerin bug- day bedellennin peşin ve- rileceğini, besicilerin el- lerindeki hayvanlann ger- çek degeri üzerinden alı- nacağını açıkladı. Partisi- nin dün toplanan TBMM Grubu'ndakonuşan Erba- kan, Erzincan Refahiye fl- çesi'nin ıMHP'li Beledıye Başkanı DoğanKoç'u mil- letvekiilenne tarutarak par- tilerine katıldığını açıkla- dı. Erbakan. memur maaş katsayısına yaptıklan artı- şı da anımsatarak "Bu ar- tışlaria halkj Sfv indirip se- çime gideceğimiz söjleni- yor. Bunun gerçekle Ugisi vok" dedı. Bütün ezilen kesimlere saadet gerireceklerini öne süren Erbakan, Fak-Fuk-Fon konusuna değine- rek şunlan söyledi: "Geçmişdönemlerde bu fonun yansı bütçeyc aktanlmış. bura- dan faize, yani ranti>ecilere gitnıiş. Emir verdim, bütün Türkiye'de aç açık insan bırakılmayacak. Bu fon. maksadına uv- gun olarak kuJlanılacak. Cenab-ıAllah be- reketi de verecektir. Önce ihtivacı olan in- sanlartespit edilecek. Muhtariar, imamJar. parti temsilcileri bu insanlan belirleyecek ve kart vereceklerdir. Bu kartlar sayesin- de her gün bedava yemek dağıtılacaktır.* 1 Doğu veGünevdoğu Anadolu bölgelerın- de tersıne göç başladığını bildiren Erba- kan. köylerine dönen ınsanlann evlerının yapılacağını. hayvancılık için faizsiz kre- di verilecegini belirterek "II bininsankö- DYP'de ilk aday Dülger AİVKAR4 (Cumhnriyet Bürosu) - DYP Kurucusu MehmetDüJger. pazar günü yapıJacak 5. oîağan kongrede ge- nei başkan adayı olacagmı bugün açık- layacak. Eski TBMM Başkanı Hüsa- mettin Cindonık'ia birlikte kurucula- rm muhalif hareketini yöneten Meh- met Dülger. kongrede genel başkan Tansu ÇiBer'e karşı görüşlerin de ses- lendın/mesi amacıyia aday olacağını bildirdı. Mehmet Dülger. btıgün dfizenleye- ceği basın toplantısındaadaylığmı açık- Jayacagını belîrtîi. Dülger, Cumhuriyet e yaptığı açık- lamada. *"Kongredebirşevlersöytemek laam. Adavı konuşturmanıak söz ko- nusu olama/. Konu^umiii/sa, konuş- turmaz o benim kabahatim degü. Ne- )vda>anaraksececekdek^e?Çokq<ı alıp aimamanr önemii değil. AldıjŞım ovla- n,en kıymetlim larkahulederim. Ama asıl olan başka bir adayın da cıkmasT dedi. Dülger, delegelerin büyük bölümü- nün genel merkezin denetiminde. yö- netirneyakm olanlardan seçıldiğine yö- nelık eleştirilerin anımsatılması üzen- ne. "Onlaruı icinde bizim çok arkada- şınuz *ar, btd bflirfer" diye konuştu.. DYPkongresinde, Çiller'in istemi doğ- rulrusunda yapılmak rstetıen tüzük de- |işikliginde. yüzde lOkadmkotasıyla birlikte. gençiere ağırlık verilmesme ilişkin hüküm konulacağı da bildirildi. Daha önce Merkez Karar Kurulu (MKK) yerine. eski .AP'li parlamen- terlenn görev alacağı Yüksek Jstisare Kurulu oîuşturulmastna yönelik tüzük degişiklıginden de vazgeçildiğı öğre- niJdi. Yeni birkarum oluşturmak yeri- ne. MKK'nin korunması ve deneyim- li politikacılargörevlendirilerek istişa- re kurulu niteîiği kazandınJmasınrn amaçlandığı belirtildi. yûne döndü" dedi. Erbakan, kaynak ya- ratmadan vaat yağmurunu dün de sürdü- rtirken buğday parasının peşin ödenece- ğinı. besicilerin ellerindeki hayvanlann gerçek değeri üzerinden dev let tarafından geri alınacağını belirtti. Erbakan. kaynak bulunmasıyla ilgili çalışmalann sürdürül- düğünü, Türkiye'nin güçlü ve zengin bir ülke olduğunu da belirterek Konya'daki TUMOSAN traktör fabrika- sını 1997yılıiçinde500mil- yon dolarlık üretim yapacak düzeye getireceklerini öne sürdü. Erbakan. "Bufabrika- nın motorianna Pakistan yüz- de 80 vergi uyguluyor. Âynı Pakistan, ItaKa'dan getirdi- ği motorlardan hiç vergi al- mıyor. Kardeş Müslüman ül- keyle busorunu halletmeiiyiz, böyleşej'olmaz''dı\e konuş- tu.' Erbakan. tüm kentlerde ekonomi izleme odalan ku- racaklannı ve bu kentlerin ekonomi haritalannı çıkara- caklannı da belirterek heray bu haritalar aracılıgıyla yü- rütülen yatınmlan da izle- yeceklerini söyledi. IRMIKI AYDIN ENGIN e-mail: [email protected] "Sistemden bestenenler sistemi de- ğiştrremezler". Yiğidin hakkı yığıde, si- yaset arenasında bunu ilk kez Cern Boy- ner söyledi. Siyaset sahnesinden biryel gibf gelip geçen Ekjyner, dar bir içerik biç- tiği "sistem" tarafından benimsenmedi (bu doğal) ve çabucak safdışı bırakıldı (bu da doğal). Boyner'den çok daha deneyımlı. çok daha yığınsal bir güce yaslanan Necmet- tin Emmim de uzun süre sistemi değiş- tirmekten söz etti. O da kendince bir sistem tanımı yapıyor: Rantiyeci (ne de- mekse?),'faizci düzen. Şimdi faizci, rantiyeci(?) düzeni adil düzen'te değiştirmeyesoyunan Refah'ın yiğitleri işbaşında. Yiğitler kollarını sıva- dılar, düzeni değiştirmenin(?) ilk ürkek adımlarını attılar... ...ve suratlarının ortasına şaman yedi- ler. Dolar, mark fıriadı. Devlet çarkının dönmesi için tek çıkaryol olarak benim- senmiş iç borçlanma kanallan tıkanıver- di. Borsa düşüşe geçti. Hassas. bulut- tan nem kapan serbestpiyasa gergın ve ürkütücü bir bekleyişe girdi. Refah'ın düzen değiştiricileri tükürdüklerini yala- dılar, koalisyonun stepnesi DYP yemin kasem ederek hassas piyasaya güven- ce üstüne güvence verdi. Ama ı-ıh, bu Sistemi Değiştirmek... satırlar yazılırken piyasa buluttan nem kapmış, sümüğü akmış, habire hapşırı- yordu. • • • Ne Hazine bonosu alacak param var, ne borsada oynayacak bilgim var. Re- podan anlamam, overnight faizlerin sa- dece adını duydum, ne olduğunu bilmi- yorum. Dolayısıyla sertsest piyasa düzeninin hafif (ya da şiddetli) bir sarsıntı geçirme- si beni pek ilgilendirmiyor. Gerçı sonuç- lanndan bana da bir kazık girebileceği- ni sezıyorum ama elimden bir şey gel- miyor. Kuzu kuzu oturup bekleyeceğim. Zaten ben kafayı asıl Refahçı düzen değiştiricileretaktım. Düzeni nasıl degiş- tireceklerini değil, düzeni neden değiş- tireceklerini anfamak istiyorum. Bu adam- lann düzeni değiştirmeleri için en ufak bir neden yok. Tam tersıne bu düzeni daha da geliştirmeleri, düzenin doludizgin ış- lemesi için varolan engel ve engelcikle- ri de titizlikle ve kararlılıkla ayıklamaları gerek. Yanılıyor muyum? Hiç bile değil! Haksızlık mı ediyorum? Yoooo!.. Mercümek henüz anı olmadı. Gün geçmıyor kı adlıye koridorlarından Mer- cümek görüntüleri rzKyoruz. Kebap ve ha- murişi şişkini gövdesi, siyasal kimliğinin etiketine dönüşmüş sakalı, fıldır fıldır dö- nen gözleri ile bu düzen'in çok uyumlu bir halkası o. Ne yapıyor? Bosna için toplanan pa- raları, Refah için derlenen mangırlan alı- yor repoya yatırıyor. Orada parayı çoğal- tıyor. Çekiyor dövize çeviriyor. Dövız bi- raz fıriayınca yeniden Türk parasına çe- viriyor. Para parayı doğuruyor. Şişip semiren paralarla bu kez, ne bileyim, Hazine bo- nosu satın alıyor. Vadesi gelince faizle- riyle birlikte bonoları yeniden paraya çe- virip bu kez de, ne bileyim (sahi nasıl ve nereden bilebilirim ki?), overnight piya- sasında daha da büyütüyor; oradan bor- saya yatırıyor; oradan çekiyor... (Üfff sı- kıldım) Şimdi Mercümek'ın bu düzene niye itı- razı olsun? Mercümek'in hizmetkân ol- duğu Refah'ın tepesindekilerniye değiş- tirsinler ki bu düzeni? Peki, Refah'ın alt kadrolarının belirgin özelliği, ağırlıklı uğraş alanlan ne: Tica- ret. Ama Konya ovasında kantariyecilik yaparak ticaret; ama Kapalıçarşı'da al- tın alıp satarak ticaret; ama Tahtakale yö- resinde para alıp satarak ticaret. (Not: Pa- ra alıp satmak tefecilik'in kibarca söy- lenişidir). Erbakan dillere destan servetinin kay- nağını açıklarken söylemedı mi? Emlak alıp, değerlenince satmış. A/sa kapat- mış, imar durumu değişikliğinden son- ra eiinden çıkarmış. AJtın almış satmış. Falan filan derken de Necmettin Emmim'in paracıklan art- tıkça artmış, bugünkü başdöndürücü düzeyine erişmiş. Şimdi Erbakan da, Refah'ın yiğitleri de ne hatt etmeye bu düzeni değiştirme- ye kalkarlar? Cem Boyner "Sistemden beslenenler sistemi değiştiremezler" demişti. Yanlış. Sistemden beslenenler sistemi niye değiştirsinlerki... Yoksa Refah'ın takıyyesi asıl bu nok- tada mı aranmalı ? POLtTtKA GUNLUGU HİKMET ÇETİIVKAYA Sessizlik... 16yaşındabirkız... Siyah saçlı, siyah gözlü... O dehşet anını televizyon ekranından izliyor... Polis otoları, silah sesleri, sedyeyle taşınan dört genç ölü... Üç gün önce gazeteler, televizyon kanallan onu 'öl- dürülen terörist' olarak açıklamıştı... Suna Gül, kısık kısık konuşuyordu: "Ben terönst değilim, ağabeyim de değil..." Felçli bir baba, yaşlı bir anne... Suna veağabeyi... Suna, kara gözlerini açarak yanıt veriyordu Reha Muhtar'ın sorularına... Diyordu ki: "Ben hiç evden çıkmam..." "Neden?.." "Ağabeyim izin vermez. Erkek arkadaşlanm olma- sını istemez..." 16 yaşındaki Suna, şimdi bedavadan yaşıyordu. O gece evde olsa o da öldürülecektı. Suna ölmedi, yaşıyor... Tüm fotoğraflarını evin salonundaki aynalı dolabın yüzüne yapıştırmıştı Suna. Polis, Suna'nın o fotoğ- raflarını alıp gazetecilere dağıtmış, Içişleri Bakanı Mehmet Ağar da açıklama yapmıştı: "Öldürülen teröristlerçeşitlibombalama eylemle- hne katılmışlar, son olarak Başbakan Yardımcısı Tan- su ÇMer'in yalısındaki polis ku/übesine ateş etmiş- lerdir..." Suna da Içişleri Bakanı Ağar'a göre teröristti. Üs- telik Tansu Çiller'in yalısı önündeki polis kulübesine ateş etmiş, pek çok eyleme katılmıştı... • • • Önceki akşam Suna'yı televizyonda izliyordum... Suna şaşkın, Suna çaresızdi. Belkı de nasıl ayakta kalabildiğıne şaşıyordu. Bel- ki de yüreğinde masum bir sevgıyi büyütmeye ç^lı- şıyordu... Suna'nın sözlen' odanın içinde yankılanıyordu... "Ağabeyim dışanya çıkmama ızın vermez. Çünkü erkek arkadaş edinmemi istemez..." Aşksız ve şiirsiz bir toplum, acılarla büyür. Aşksız ve şiirsiz bir toplum, akasyaların sade dilinden anla- maz. Aşksız ve şiirsiz bir toplum, Suna Gül'leri terö- rist sanıp öldürenlere tepkisız kalabilir... Aşksız ve şiirsiz bir toplum 16 yaşındaki Ali'yi, Ay- şe'yı, Yılmaz'ı, Şükrü'yü bu ülkede zindanlara ata- biliyor; sevgisiz bir toplum yıllar önce M.Ç. 'yi Izmir'de bir lisenın duvarına 'orak-çekiç' çizdiği için lanetle- yip bir kenara itebiliyor. Devlet, bu ülkenin çocukla- rını sevmiyor, ona sahip çıkmıyor... Televizyon ekranından 16 yaşındaki Suna Gül'ü iz- lerken onun nasıl ayakta kalabileceğini düşünüyorum... Suna Gül evde olsaydı şimdi yaşamayacaktı... Şimdi bir soru: "Suna Gül öldünilseydı biz onun terörist olmadı- ğını nasıl kanıtlayabilecektik?.." Hiçbirzaman böyle birşansımız olmayacaktı. Çün- kü açıklamayı Içişleri Bakanı yapmıştı... "Suna Gül teröristtir, silahlı çatışma sırasında 'Tes- lim ol' çağnsına uymayıp öldürülmüştür..." Suna'nın annesi Hanım Gül yaralı şu anda. O da çatışma sırasında vurulmuş. Baba Yusuf Gül ise felç- li yatağından alınıp Terörle Mücadele Şubesi'ne gö- türülmüş... Suna Gül'ü izliyorum televizyonda... Gözlerinin derinliklerinde bir acının büyüdüğünü hissediyorum... Suna anlatıyor: "Hiçevden çıkmam. Sabah kahvalbyı hazırtanm, son- ra babamın yemeğinı..." Içimde bir fırtına kopuyor. içimde isyanın tutkusu dalga dalga çoğalıyor... Suna Gül fazla konuşmuyor... Belki de polis amcaları "Fazla konuşma" diye ku- lağını çektiler... Çünkü, Suna Gül artık terörist değil... Ustelik o ölmedi, yaşıyor... • • • Bir temmuz akşamı gökyüzündeki yıldızlar hüznün soluk resmini çiziyor, Suna birden kayboluyor... Içimde birsıkıntı giderek büyüyor... Cezaevlerinde açlık grevleri ölüm sınınna yaklaşı- yor ÖDP Ankara ll Merkezi'ni polis basıyor. Açlık gre- vi ve ölüm orucundakı tutuklu ve hükümlü yakınları gözaltınaalınıyor... DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. Türk-lş Ge- nel Başkanı Bayram Meral, Hak-lş Genel Başkanı Sa- lim Uslu, Adalet Bakanı Şevket Kazan'la görüşüp 'ölümeyolculuğa çıkanlara' çağnda bulunuyortar... Aşksız ve şiirsiz bir toplum yargısız infazlara. ölüm- lere hep sessiz kalır... O nedenle acılar yüreklerde sevgi çiçeklerini büyüt- mez... Kahredici bir sessizlik, insan olanın yüreğinde de- rin yaralar bırakır... O yaralar 16 yaşındaki çocuklanmızın körpe yürek- lerini bir yerlere alıp götürür... Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (n Planet.com. TR AĞDAŞYA^ IKİITTniMKAYA U • KİTAP C I K T I t^BARONUNlN KAZLARI ? Din Baronu, Kenan Evren'den Turgut Özal'a; Tansu Çiller'defi Bülent Ecevit'e dek her kesimle ilişki kurdu Şeriat - Ticaret' zincirini genişletti. 250.000 TL(KDVdahil) 1.KİTAP f*: -' luııı Çııiııır» İÂM.Ö KMUNDA KLOT 1 2.KİTAP , Ilııi! (ııuım , : CJMBAK İ S'A\Af>\ I 8ULAŞTI 250.000 TL (KDV dahif) 250.000 TL. (KDV dahı!) Çağ Pazarfama A.Ş. Yerebatan Caddesi SalttımsöğOt Sokak ivfo: 9/B Cağaloğlu Istanbul Tel:5t4 01 96/95 Posta çekı no.: 668322
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle