Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 TEMMUZ 1996 CUMA
14 KULTUR
Gençler gençleri değerlendirdi
• Gençlık gençlığı değerlendirdi, bırleştırdı, butünleştırdı, bugune kadar
bırbınnden habersız dallan bır çatı altına soktu, tüm sanat dallannın bıreylerı
ıçın bır e\ kurdu, bır yurt çattı burada Gençler ha> allenndekı projelerı
gerçekleştırebıleceklen bır deneme alanı buldular.
CANAN BE\ KAL
UPSD tarafindan geçen yıl "Sınırlar
ve Ötesi" bas>lıgıyla gerçekleştırılmı^
olan Genç Etkınlık'ın ıkıncısı, 12-21
temmuz tarıhlen arasında yıne TL
YAP'ta "^ urt-Yersiz-yurtsuzlaşma"
adıyla açıldı Deleuez ve Gualtari'nın
kullandıgı bu kavram çok genış açılım-
lara sahıp felsefenın asıl yurtluğundan
(•Vunanıstan) yersız-yurtsuzlaşarak Av-
rupa'ya goç etmesı, sermayenın ve dun-
ya kapıtalızmının de\asa gorecelı yurt-
suzlaşması modern ulusal de\let ve >e
nı "kardeşler" toplumunda yenıden
yurtlanması.koylunun kendı yurtluğun-
dan kente göç etmesı ve burada buyuk
kentlerde oturan herhangı sıradan bı
adam. yerlı proleter ya da yabancı gos
men olarak > urtsuzlaştırılması yanı sıra
tuvalde çatılmış fıgurun etten evınden
koparak koznıoza karışması atolyesın
den sokağa tırlayan sanatçının ıç duyum
dandışduyuma ev (çokgenel anlamıv
la) yanı yurttan. evrene yanı yurtsuzlaş-
maya kadar çok genış açılımlı, yersız-
vurtsuzbır kavram
tkıncı Genç Etkınlık"e 141 plastık sa-
nat, 14 gosten sanatlan ve 67 sınema sa-
natıv la ılgılı 222 proje ve 271 sanatçı ka-
tılmıştır Disıplınlerarası sanat bu yıl
Genç Etkınlık'te daha duzenlı bırbıçım
kazanmış \e yoğun tartışma ortamıyla
ulkenın ve sanatçısının pek çok alanda
sorunlarını gundeme getıren panel. fo-
rum. oturum programıyla etkınlık kon-
santre hale getınlmıştır
^ ılın y ıııe bence en onemlı ve anlam-
lı etkılığı olan "\urt->ersiz-yurtsuzlaş-
ma" UPSD'nın bu yılkı programı ıçın-
de merakla beklenılenıydı UPSD nın
yıllık etkınlık programı gorev alankışı-
lere netes bıle aldırmayacak denlı hızlı
ve voğundu gerçekten de Hatta bu yıl ar-
dı ardına gerçekleştırılen sergıler nede-
nıyle genç sanatçılarda nefes alacak za-
man bulamadılar Bu nedenle, gençlıge
yonelık etkınlıklerle bır gençlık fetışız-
nıı mı oluşturuvonız dıye duşunmeye
başladım Barthes, ozellıkle tıcarı taba-
nı çok onemlı olan "ince ve genç" gov-
de duşuy le kultur teknıklen dedığı sıne-
ma. fotoğraf, nıoda ve ozellıkle reklam-
cılığın "gençlik ırkçılığını" olumu yok
sayma \e gormezlıkten gelme çabalan-
na dek yaydıklannı belırtıyor
Genç Ftkınlıkıçındekı50 Yıl Hızmet
Onur Odullen genç ve yaşlı karşıtlığını
degıl tersıne banşıklığını orneklemesı
bakımından ayn bıranlama sahıptı He-
le hele ebeveynlennden. oğretmenleıın-
den dayak yıyerek buyuyen kendısıne
copla, sılahla saldıran gozaltına alıp ka-
yıp edılen ya da oldurulen bır gençlığı-
nız varsa, bu ulkede kapıtalızmın lıer
alanda somunnev ı hedefledığı v e buy uk
bırnufusu oluşturan gençlığınızın en son
çatışkısı sanırım oncekı kuşaklar olma-
lıdır
Etrafımız 271 sanatçıyla çevrılı ola-
rak TUYAP ın alt - ust salonlarında ış-
• Genç Etkınlık her şe>den once genç sanatçılara 'biraz umut' vaat eden bir alan,
sanatın güvenılmez yolunda güvenlı bır korunak, yersız yurtsuzlaştıracağı düşüncelen
ıçın bır atlama tahtası, küçiik dar mekânlannda duyumsadıklan bıreyselhklennın
kalabalığa korkusuzca sokulup dıyalog kurabıleceklen bır büyük evren, kozmozdur.
tu, tum sanat dallannın bıreylen ıçın bır
ev kurdu, bır yurt çattı burada Gençler
hayallenndekı projelen gerçekleştırebı-
leceklen bır deneme alanı buldular
Umuyorum kı bu evın, bu bedenın ve bu
yurtluğun ıçınde kendı sanatlannı yurt-
suzlaştırmayı ve yenıden yurtlandırma-
yı da oğreneceklerdır ve o dayanılmaz
çekıcılıktekı tehlıkelı keşıf yolculuguna
çıkma çabasını duyacaklardır Kendı ku-
çuk ve kapalı odacıklannın güvenlı yurt-
luğundan, tehlıkelı kozmoza, bılınme-
yen yurtsuzluğa ve evsızlığe adım atma
cesaretını gostereceklerdır
Bu etkınlığı ızleyenlerın henuz yurur-
ken duşuv erecekmış gıbı olan genç de-
neysel yapıtlann zamanın sılsılesı altın-
da zaten eleneceklennı duşunerek daha
"sıkı" bırjun tırpanı, hatta yabancı bır
uzman seçımıne gerek olduğunu duşun-
melen, bu konuda onenlerde bulunma-
ları her şeyden once bu ulkenın sanatçı-
larına karşı yapılabılecek bır ayıptır
Çunku bız oncelıkle sanatçılanmıza gu-
venmeyı oğrenmelıyız kı sanatçımız da
kendısıne guvenebılsın Zaten coplu, sı-
lahlı, tekmelı. tokatlı, hapıslı, kayıplı, tu-
kuruklu, sansurlu bır sanat ortamında,
sıyasamızla, ekonomımızle yabancı uz-
manlann goruşlen v e onen len doğrultu-
sunda yonetılen bu ulkenın sanat kultur
sorunlarını sanatçısından başka kım an-
layabılır, boyle bır duzende başka kım
yaşayabılır0
Vurdumduymazlığa duyar-
lı bır sıyasanın, batak bır ekonomının
ıçınde, yaşama hakkının, geleceğının,
yaslanabıleceğı her şeyının kayıp gıde-
ceğını bıle bıle korkuyla, şıddetle, dovul-
meyı ve dov meyı ana kucağında oğrene-
rek hep döven ve dovulen olarak yaşa-
mak zorunda kalan bu ulke ınsanının sa-
natçı bıreylennı daha henuz genç. dene-
me sınamadonemlenndesıkı bırtırpan-
la sav urmak ve de bunu yabancı uzman-
lara danışarak yapmayı onermek hangı
akla hızmettır. anlaşılır gıbı degıl
Genç Etkınlık her şeyden once genç
sanatçılara "biraz umut" vaat eden bır
alan sanatın güvenılmez yolunda güven-
lı bır korunak, versız-yurtsuzlaştıracagı
duşuncelen ıçın bır atlama tahtası, kuçuk
dar mekânlannda duyumsadıklan bırey-
sellıklennın kalabalığa korkusuzca so-
kulup dıyalog kurabıleceklen bır buyuk
evren. kozmozdur Guattarı ve Dele-
uze"un sozlenyle genç etkınlık "biryan-
gının içinden geçiyormuş gibi kaostan
kozmosa ulaşırken" sanatçılann bazıla-
nnın gerçekten ız bırakacaklan bır ara
geçıştır
1-Vedat \liİlik"Cecemi
Kondu ?' 2- Ferhat Özgür/
'Bir Coçun Çok V onlu Görsel
\nalizi" 3- Guiizar Çuhacı-
'İsimsiz', 4- Fatih Sancak/
"Sar-ılmakta1
.
len ızlerken. performanslan ve tıyatro
gosterılerıne yetişirken. genç sınemacı-
lann kısa fılmlennı seyrederken, tartışır
sorgularken kuşkusuz geleteğın sanatı-
nın oluşumuna tanıklık etmenın heyeca-
nını yaşarken elbette kı artık sanat duşu-
nunun nasıl yurtlandınlması ya da bura-
dan venı bırvurt ıçınyurtsuzlaştırmaça-
basına gerek olduğunun bılıncınedeva-
rıyoruz Bu etkınlık yavaş yavaş duetle-
rı, kuartetlerı. tnoları oluşturuyor ve ar-
tık bu etkınlık ıçındekılerden bın ya da
bınlen
u
Yaptıklanmbanavetınez"dıye-
bılmelı
Bu etkınlığın junsı yok. değerlendır-
ınelerı, kı bu değerlendırme konsepte
uygunluk açısından projelen ıncelemek-
tır, tumuyle genç sanatçılar tarafından
yapılmaktadır
Gençlık gençlığı degerlendırdı, bırleş-
tırdı, butünleştırdı, bugune kadar bırbı-
nnden habersız dallan bır çatı altına sok-
TÜYAP
Sergı Sarayı,
Ikıncı Genç
Etkınlık'le
kuçük
ölçeklı bır
îstanbuTa
dönüştü
Ebm Özseçen - 'Bulaşık Hayalleri'.
Kapah mekan fatıtezîleri...
AHU \\TMEN
1W4 Plastık Sanatlaı Raporu"na
goreheryılpiastıksanatlaralanın-
da y uksek ogrenım gorenler bın kı-
şıyı bulmuvor Plastık sanatlareğı-
tımı gorenlenn yuzde42'sı ıse 're-
sinı-iş ogretmenliğT alanına ka> ı-
yor Sonuçta. gerek ekonomık ge-
rekse başka nedenlerle eğıtım gor-
dugu alandan kopanların sayısı
koşullara dırenebılenlenn yanında
çoğunlugu olu^turuyor Azınlık,
üretmeyı surduruyor Elbette bu.
yalnızca Turkıye'ye ozgu bır du-
rum değıl
L'luslaraıası Plastık Sanatlar
Demegı nın geçen yıl ılk kez
u
sa-
nat alanında gerek egitim. gerekse
sanat ortamı tarafından tarif edil-
mekte \e bir bakıma kısıtlanmak-
ta olan genç kuşaksanatçılanna ve
sanatçı adavlanna, ozgur ve dene-
rimden uzak bir soylem alanı ac-
mak" amacıv ia başlattığı Genç Et-
kınlık Istanbul ağırlıklı olmak
üzere Turkıve dekı genç sanatçıla-
ra. azınlığa düşmeden once sanat
ortamının kapılannı aralıyor Ge-
çen vıl "Sınırlar ve Ötesi", bu yıl
"Yersiz-vurtsuzlaşına"' kavramla-
rı ba^lıgı altında gerçekleştırılen
etkınlık gençlere onemlı bır ola-
naktanıyor Ancaketkınlıkten yal-
nızca gençlenn 'kârlı'çıktığını du-
şünnıek vanlışolur GençEtkınlık,
Turkıye'dekı tum galerılere ve ko-
leksıvoncuiara. yetışen yenı kuşa-
gın egılımlen konusunda onemlı
ıpuçlan venvor Sanat ızleyıcısı ıse
yaşadığı anın ruhunu belkı tümüy-
le bulamasa da bu gençlenn uret-
tıklerınde. Turkıye gerçeklerının
bır olçude vansımalannı gorebılı-
vor Ulusal ve uluslararası bovut-
larda kıtaptan mutfak eşyasına dek
tıcarı fuarlann gerçekleştırıldığı
TL'YAP Sergı Sarayı $u gunlerde
kuçük ölçekte bır Istanbul'a do-
nuşmuş durumda Serap Bulbul,
bırıktırdığı otobus bıletlerıyle kur-
guladığı "Voria, Anadolu ınsanı-
nın buy uk kentlere doğru başlayan
vokuluğunu dıle getırırken, Fun-
daGunavdın.*Göç"le, doldurulan
bohçalan. Selın Işuı,buyuk kentte
~biranahtar"sahıbı olmahayalle-
rını Ibrahim \kba\rak. "Şans
Çarkı"y la rastlantıv la vanlan nok-
taları gundeme getımor Evup
Yurtsever. taşınmaya hazır karton
kutular v e kılımlerle "Çunku Goç
Bitmez" dıyor Gulru Atak. "Sı-
nır"lasonucaışaretedıyor "Giriş,
kabulediJmekdeğildir." Ferhat Oz-
gur, kentlı bakış açısıyla "BirGo-
çun Çokvonlu Gorsel \nalizi"nı
yaparken Cemil Ergun de de^iş-
meyen bır gerçege parmak bası-
yor Karşısında oturtulan bır ay-
nay la kendısıyle baş başa kalan ın-
sana soruvor
••Gidebileceğin Bir Ver Var mı?"
Turkçeve "versiz-jurtsuzlaş-
ma" olarak geçen 'deterritoriali-
zation' kav ramını genelde Turkı-
ye'dekı goç olaymdan vola çıkarak
sorgulayan genç etkınlıkçılerın
arasında. kendı vurdunda 'vıırdun-
dan edilen' gozaltı kayıplarını
kendı > urdundakı "yasak bolgele-
ri", ~> abancıiaşma sendromlan"n ı
gundeme getıren ı^ler de var Bır
kadın sanatçı duyarlılığıyla kota-
rılmış ışler ıse sayılı Ebru Özse-
çen, 'versız-vurtsuzlaşma vı "Bu-
laşıkHayalleri" başlıklı ışıv le ken-
dını mutfağındayken yurdunda
hıssetmeye alışmış pek çok kadı-
nın durumuna ışaret edıyor Oya
Ozcan Dörtbudak ıse "Bekİe-
viş"te, yurt kav ramını çok daha ge-
nış anlamıyla ele alarak ultrason
taramalarıvla oluşturduğu ışınde
ana rahmıne taşıyor
Çoğunluğunu yınnılı yaşlarda
gençlenn oluşturduğu lkıncı Genç
Etkınlık geçen yıl oldugu gıbı ens-
talasyon ağırlıklı Tel orgu. neon
ışıklar toprakgıbımalzemelerço-
ğunlukta olmakla bırlıkte gunluk
>a:>antımızın her alanında her an
karşilastıgımız alet edavatla oluş-
turulmuş. kalıcıolmavan 'göçebe'.
ınsanın ancak zıhnınde yaşatabıle-
ceğı ışlerden oluşuyorGenç Etkın-
lık Işlerının çogunun 'goçer' nıte-
lıkte olmasi sergının kavramıvla
butunuyle ozdeşleşıvor Genç sa-
natçılann çoğunda gorulen bu eğı-
lım bırkaç vıl once vaptigımız bır
sov leşıde Balkan Naci İslûmeh'nın
belırttıgı gıbı "Llusolarak butun
fantezilerimizin kapalı mekânlar-
da oluşu"v la da açıklanabılır
Genç Etkınlık, kendı yurdundan
voksun (Çağdas Sanat Muzesı
Kampansasi suruvor') çağdaş sa-
nat alanının Turkıve'de kendıne bır
•\asam alanı' bulma yolunda du-
zenlenmış umut verıcı bır etkınlık
olsa da gençlenn çoğunun gerek
malzemekullanımındakı gerek bır
kavramı yetennce dennlenmesıne
tartışabılmelerı açısından oldukça
tov yaklaşımlarla donattıklan 'bir
kapalı mekân' olarak Genç Etkın-
lık te 'fanteziler', pek "uçurmu-
>or" ızlevenı
Gençler 'yer'lerini anyor
DUYGL'DLRGL'N
Sınema edebıvat tıvatro ve çağdaş sanatın buluş-
ma noktası 'GençEtkınHk2\'Vurt-\ersız-vTJrtsuzlaş-
ma' teması çerçevesınde resım hevkel ve enstelas-
vondan. performansa. kısa \e uzun metrajlı fılmden
edebıyata \e tıyatrova dek sanatın pek çok dalını bır
araya getırıyor
Ust yaş sının 35 yaş olarak belırlenen etkmhkte ko-
nuşan, tartışan, üreten 200 u aşkın genç sanatçı, bu-
yuk sosyal degışımler yaşayan gunumuz ınsanının
vabancısı olmadıgı 'Vurt-yersiz-vurtsuzlaşnia'' kav ra-
mını farklı bakış açılarıyla yansıtı-
yor 21 temmuzadeksurecekolj et-
kınlık tartışma, dısıplınlerarau t-
kıleşımaracılığıyla'ortakis.'leru -
me olanağı tanıyor gençlere
TÜYAP Sergı Saravı'nda gerçek-
leştınien duzenlemelen. pertormans-
lan ızlerken genç sanatçılann ortak
kaygılanndan bırıne tanık oluyoruz
Sanat uretımını duşunce uretımıyle
paralel boyutlarda gerçekleştırmek
Etkınlığın projeyurutmekurulundan
Nadi Guler ve Emre Kovuncuoğ-
lu'nun 'duşunceyi&ahneveçıkarmak'
sovlemınde somutlaşan bır kavgı bu
Etkınlık süresince her gun'Video Bil-
diriPerformansrduzenleyen Kovuncuoğlu ve Guler
"Gunümüz Turkıvesi'nde dusuıısellığe venlen defe-
rin çok rahatsız edıci bir noktav a geldığine inanıyor ve
sanatçılarolarak bunu tepkiv k karşılıyoruz" dıy orlar
^ynı zamanda da ulkemızde son yıllarda hızla ge-
lışen sanatsal 'arayışlann','dencvst'Uiğin". bu konuy-
la ılgılı duşunurler ve teonsyenler >a da eleştırmen-
ler tarafından pek dıkkate alınmadığı \e değerlendı-
nlmedığı ınancında olduklannı belırten Koyuncuog-
lu ve Guler bunun ıçinyapılanbuçalışmalaraduşun-
sel bır temel uretmekle ılgılı aktıf bır başlangıç vap-
ÖzgeÖztiirk
Ozge Ozturk, Arcan Kıral, Birgit Alev Veğin- 'Golgenin Oyunu'.
mayı amaçlıyorlar "Duşunceyı sahneye çıkarmak ve
'ılgıyı uzenne çekmek" istiyoruz" dıyen sanatçılar,
sanatsal üretımın, duşunsel uretımle yan yana gıttığı
gerçeğınden yola çıkarak bu ıkı oluşumun farklı açı-
lardan bırbırlennı destekleveceğıne ınanıyorlar
"Biz duşüncevı sahneye çıkanvoruz, ama izleyici
tarafından karşılığı vıne bulunmuyor" dıvor Koyun-
cuoglu. "ama burası hıncahınç dolu olsa veyapnğımız
alınıp algılanır bir şev olsa boyle bır reaksıyonel per-
formansın yapılmasına gerek kalma/dı. Biz her şeye
rağmen, bunun bir başlangıç olduğunu duşunuyoruz."
Nadı Guler ıse farklı dısıplınlerın bır arada bulun-
dugu bu etkınlık platformunda usru-
ne gıdılmesı gerekenın. tarklı dısıp-
lınlerden sanatçılann bırlıkte bır ış
uretebılmesı olduğu goruşunde
Genç Etkınlık kapsamında gerçek-
leştırdıklen yerleştırmeler \ e perfor-
manslarla 'Yurt-Yersiz-yurtsuzla?-
ma' kav ramını sorgulayan genç sa-
natçılar ıse bulunduklan cografya ve
yaşadıklan külturde yerlerını arar-
ken. 'Göç' (Funda Gunaydın). 'Dev-
k't goz(u) altında yersızlesrirme-yurt-
suzlaştırnıa" (Fusun Kay ra), 'Bann-
ma Hakkı' (Alev Yeğin) gıbı konula-
n gundeme getınyorlar
Etkınlıkte 'Benim Benim Benim'
adlı performansıyla yer alan Ozge Ozturk, yaşadığı
kulturun ne kadar ıçınde olduğunu/olmadığını sorgu-
larken bu kulturun geleneksel ogelennden bınnı, kı-
lımı kullanıyor "Yersiz-yurtsuzlaşma kendi içinde
çokçelisen bir kavram" dıyor genç sanatçı "Hepimiz
bir fanus içindeyaşıyoruzama içinde bulunduğum fa-
nus acaba bana mı ait yoksa ben mi onu ördum ken-
dime_"
'Su Gibi Aziz Olun' başlıklı perfonnanslannda çı-
kış noktalannın, Deleuze ve Guattari'nın 'yersiz-yurt-
suzlaşma' kavramına denk duşen bır vucutdans an-
latımı olduğunu soyleyen Övkü
Poruoğlu ve Ayşe Pala ıse bu de-
neysel, doğaçlama performansta
'su gibi akarken'. suyun yayılabı-
rlığı ve şekıl değıştırebılır kay-
ganlığım. dolayısıyla suyun 'yer-
siz-yurtsuzluğundaki' bılgelıgı.
otonte banndırmamayı, hukmedıl-
nemeyı paylaşmak ıstıyorlarızle-
cıyle
"Milliyetçiliğe,diniçaOşmalara
\ e cinsel avnmcılığa ozgu şiddete
(lırenmenin bir yolu da su gibi ak-
ıııaksa eğer, elimizden, vucudu-
muzdan bır bardak su buy nın.
Buyrun, su gıbı azız olmanın'
kevfini birlikte haörlavalım."
'Önemli olan gençleri bir araya getirmek'
Özlem Tan-' Yersiz Yurtsuz Coca-Cola'
Kultur Servisi- Sanat alanında farklı dısıplınlerı bır
arava getırerek. sanatçılan ve çahşmaları buluşturmavı
amaçlayan Genç Etkınlık. gençlere sınırlandırmalardan
uzak. tasanm guçlennı rahatlıkla ortaya koy abıleceklen bır
ortam saglaması açısından buvuk onem taşıyor Genç
Etkınlık'ın oluşumu uzenne Genç Etkınlık Duzenleme
Kurulu Başkanı Husamettin koçan ıle goruştuk
-Neden yersiz -y urtsuzlaşma?
KOÇAN- Her şey ı uçlarda y asamakta olan gunumuz ın-
sanının yaşammda y enı bır kav ram belırdı Bu yersız-y urt-
suzlaşma kav ramı ıçınde taşıdığı degışım ve belırsızlık ıle
ınsanın ıçınde barındırdıgı sureklılık ve verleşıklık duy-
gususertbırçelışkıoluşturuvor Seıgıkavramadavanarak
boy lece bu çelışkının getırdıgı soruna bır yanıt arıvor \er-
sız-vurtsuzlaşma sadece Turkıve nın bır problemı değıl
Bence goç alan butun bolgelenn tn.aretle ugraşan butun
bolgelenn. hatta globalleşmenın bır sorunu Mesela
sergıdekı ışlerden bınnde "Yersiz-Yurtsuz Coca-Cola"
yazıyor Hakıkaten her yere gıdebılen, sureklı tuketılen
Coca-Cola"nın artık bır yurdundan bahsedemeyız
-Genel olarak sergivi nasıl değerlendiriyorsunuz?
KOÇ\N- Bente buradakı çocuklann hepsı bır dönem
bızlenn yaşadığı goçu ve yersız-yurtsuzlaşmayı başka tür-
luyaşıyor Onlar bunun ıçınedoğdular Bır yerden bır yere
gıtmıyorlar onlar bu gıdışın ıçındekı ara surecı yaşıyor-
lar Burada gorduklenmız de bunun yansımalan bence
Bazısında yaratıcıhk çok guçlu, bazısında daha sıradan.
ama onemlı olan farklı dısıplınlerden gelen gençlen bır
araya getırmek Sergı ıçın cıddı bır eleme sıstemı kul-
lanmıvoruz Çunku bu yıne bır sınırlama getınyor Bız
sadece kav ramı belırledık ve buna bağlı olarak kav ram dışı
olanlan ayırdık
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
PPO!esöplük ve Öğrenim
- Politika İlişkîleni
Ikı profesorun kurduğu hukumet benı eskı gunlen-
me goturdu
Unıversıtede yıllarca verdığım dersler sırasında
"üemokrası" konusunu ışlerken, oğrenalenn sureklı
olarak onume getırdıklerı bır yargı ve bır onerı vardı
Yargı, "demokrası"nın "oğrenım duzeyı yuksek bır
seçmen kıtlesı" gerektırdığı, onerı ıse, bellı bır oğre-
tım gormemış kışılenn oy hakkına kısıtlama ve sınır-
lama getırılmesı ıdı
• • •
Şımdı bu konuda, yıllarca savunduğum ve oğren-
cılenme aktardığım goruşu, onlarla tartıştığım aynı
yontemle, Sokrates'ın 'doğurtmayontemı"ıle, oku-
yucularımla da paylaşmak ıstıyorum
Soru Sıyasette "doğru seçım" nedır?
Yanıt Ulkenın yararına uretılen en guzel çozumle-
n temsıl edenlerın seçımıdır
Soru O zaman sız "dıplomalı" seçmenın u
en gu-
zel çozumlen ureten partıyı", "dıplomasız" seçmene
gore daha "doğru" belırleyeceğını mı duşunuyorsu-
nuz?
Yanrt Evet
Soru Sızın mantığınıza gore, oğrenım duzeyı yuk-
seldıkçe. ınsanlann "doğru seçım yapmaları" ve bu
yolla "en guzel çozumlen ureten" partıye yonelme-
len, beklenen bır sonuç mudur'?
Yanıt Evet
Soru Bu goruş doğru ıse, en azından yuksekoğ-
renım gormuş olanların genellıkle aynı partıye oy ver-
melen beklenır değıl mı''
Yanıt Tabıı
• • •
Tam bu noktada, kendı oğrencılık yıllarıma donu-
yor ve Sıyasal Bılgıler Fakultesı'ndekı gunlerımı anla-
tıyordum
Esas olarak aktardığım anı, "Bızımzamanımızda ne
buyuk hoca/ar vardı" anlayışı ıçınde, ıktısat bılımını,
Sadun Aren gıbı, Aydın Yalçın gıbı, Besım Üstünel
gıbı unlu ve çok 1yı profesorlerden okuduğumuz ıdı
• • •
Daha sonra yenıden, "doğurtma yontemıne" do-
nuyordum
Soru Oğrenımın en yukseğı nedır?
Yanrt Unıversıte
Soru Onun en ustu
9
Yanıt Unıversıte hocalığı
Soru Unıversıte hocalarının en ust duzeyı nedır^
Yanıt Profesorluk
Soru. Pekı sıyasetle en yakından ılgılı bılım dallan
yanı bıze "doğru seçımı ve partıyı" gosterecek olan
alanlar nedır^
Yanıt Sıyasal btlım, ıktısat, sosyolojı, kamu yone-
tımı ve benzerlerı
Soru O halde, en baştakı varsayım geçerlı ıse, ya-
nı oğrenım ıle "doğruyu" bulma olasılığı yukselıyor-
sa, en azından bu alanlardan bırındekı profesorlerın
aynı partıye yonelmelen gerekmez rc\P
Yanıt Evet
Sonuç Şımdı sıze gerçek hayattan, kendı yaşa-
mımdan bır ornek vererek, bu varsayımın yanlış ol-
duğunu kanıtlayacağım Benim ıktısat okuduğum uç
hocanın bın (o donemdekı) Turkıye Işçı Partısı'nın,
otekı Cumhunyet Halk Partısı'nın, daha otekı de (şım-
dıkı DYP'nın anası olan) Adalet Partısı'nın^uşt duzey
yönetıcılen arasındaydı * "-
Yanı, "okumuşlannen okumuşu olan", alanlan doğ-
rudan sıyaset ıçınde bulunan ve aynı konuda oğre-
tım yapan bu uç ınsan, bırbınnden farklı "en tyı ço-
zumlen", bır başka deyışle, değışık partılerı, "en doğ-
ru seçım" olarak belıriemıştı Oğrenım ıle sıyasal ter-
cıh arasında doğrudan bır ılışkı bulunsaydı, bunlann
uçunun de aynı partıde olmasi gerekmez mıydı''
• • •
Bır hoca olarak, "eğıtıme" çok değer vermem do-
ğal Ayrıca her zaman, her alandakı "oğretımın" de
yararına ve gereklılığıne ınanıyorum
Ama butun araştırmaların gosterdığı gıbı, seçmen
açısından sıyasal tercıh, tum dunyada, "£//gy"den çok
bır "ınanç" ışı
Yoksa, esas olarak, bır "kaynak paylaştırması" nı-
telığı taşıyan sıyaset ıçınde, dının yen bu denlı guçlu
ve genış olabılır mıydı
9
Bazı çevrelerın yanm yuzyıldır, "dını eğıtımın" te-
melını oluşturan "ımam oğretımı" uzerınde bu kadar
ısraria durmalarının asıl nedenı de bu değıl mı^
Unutmayalım kı "oğretım" ve "dıploma" ancak bır
"genel eğıtımın" parçası olduğu zaman ışe yarar
Turkıye'dekı çarpıklık ıse genelde, "demokrası eğı-
f;m/n/n"eksıklığıdır
Not. Bır sol partı lıdenmız, basına yansıyan deme-
cıne gore " onurlu ve şereflı " demış Bu, aynen
"omeğın, mesela " demek kadar yanlış
Hergün yaşadığımız
'oluş'lardanbiri
SEZA StNANLAR
Genç Etkınlık'ın en genç sanatçısı olan TunçÇam (16)
gun boyunca mukav\adan yapılmış kapalı bır kutuda yanı
kendı deyımıyle "odası"nda bır pertormans sunuyor Dele-
uze ve Guattari'nın 'Kapitalizm ve Şizofreni 1-2' ve "Diya-
loglar' adlı kıtaplanndan daha onceden belırlenmış metın-
len butun duvarlara kurşun kalemle yazan Çam, 'Yersiz-
yTirtsuzlasma. Kurşun Katemkr, Karton Kutu ve Ses' adlı
yerleştırme performansında gun boyu ıçınden çıkmadığı
kurusunda yuksek sesle metınler okuyor ıçınden geldığı gı-
bı konuşuyor Çam ıle, ılgınç performansı uzenne konuş-
tuk
-Yurt-Versiz-yurtsuzlaşnıa kavramından vola çıkarsak.
kavram ile tşinizın ılışkısı hakkında bilgı verir misiniz?
ÇAM - *Versız-y urt-
suzlaşma' genelde go-
çebelık olarak ele alını-
yor Bence goçebelık
devletın ve sıstemın ku-
rulduğu zamanlara aıt
Şımdı ıle bır alakası yok
Goçebeler coğrafyaları
tanhlen olmayan ınsan-
lar Külturlen veoluşla-
n hareketlı, bır temele
dayanmıyor Bugune
dönersek sıstem göçe-
belığı ortadan kaldın-
yor Evet yaşamda hep
bır kaçış var Ama ben-
ce onemlı olan kaçışın yönu Sıstemın ıçınde gorduğumuz
bu hareketlenme de bu anlamda bır goçebelık olamaz 'Yer-
siz-vurtsuzlaşma" sadece bır kav ram Yaşadığımız şehnn, her
gun yaşadığımız 'olu$'lann ıçınde olan ve onlardan ıbaret
Oluşlar da yaşadıkJanmız, sureklı tuketıp yenılennı ıstedık-
lenmız Benim ışım de sadece bır oluş Mekânda başlavıp
mekânda bıtıyor Genye hıçbır şey kalmasın ıstıvorum
-Günde yaklaşık altı saat kutuda kabyorsunuz. Orada in-
sanlarla nasıl bir iletişim kuruyorsunuz?
ÇAM-Planlanmışbırşey yapmıyorum Insanlann tavır-
lan. benim o ankı durumum, hıssettıklenm onemlı Son de-
rece deneysel bır çalışma Bazılan gelıp konuşmaya başlı-
yorlar Bazılan korkuyorlar ılk anda Bazıları benı gorme-
dıklen ıçın çok rahat oluyorlar ve kendılerını ortaya çıkan-
yorlar Tam olarak bu yaptığıma ne denır bılmıyorum