23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
, 19 TEMMU2 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cezaevlerindeki açlık grevi ve ölüm orucu 61. gününe girerken hükümlülerin sağlık durumu ağırlaştı Eylemciler öKime koşuyorHaber Merkezi - Cezaev le- rindeki açlık grevi \e ölüm 1 orucu 61. gününe girerken tu- tukl u ve hükümlülenn sağlık durumlan gıderek ağırlaşıvor. Iskenderun Kapalı Ceza- ev i"nde ölüm orucundakı Ü- han Karatepe'nınkalbıninbir süre durduğu. hükümlü bır doktorun müdahalesı sonucu hayata döndürüldügü, Bayram Santaş'ın da kısmi felç geçır- digi bildirildı. Tiirk Tabıplerı Bırlîği (TTB) tarafından Ada- let Bakanı ŞevketKazan'a \a- •pılan çağrıda. "Bu insanlar için TTB tarafindan »önlendi- rfien bir nbbi bakım gnıbu biz- met*enneli"dendı. Çeşıtli de- mokratik kitle örgütlerı yap- .. tıkları açıklamalarda. açlık grevlerinın ölüm noktasına geldîği uvarısında bulunarak bunun sorumlusunun iktıdar ve Adalet Bakanı Şe\ ket Ka- . zan olacağını vurguladılar. '" TBMM Başkanvekili Kamer Genç. Adalet Bakanı Şevket Kazan'la görüştü- ' günüveKazan'ınkendisıneEskişehirÖzel Tip Cezaev ı'nde bulunan turuklulann Sa- karya Cezaev i'ne sevkedileceğıni söyledi- ğini bıldirdi. - TBMM Başkanvekili Genç. Cumhuri- yet'e yaptığı açıklamada, dün yaprığı gö- rüşmede. Adalet Bakanı Kazan'ın kendi- _ siııe Eskışehır Özel Tıp Cezaevi'nde bulu- nan 102 sivası tutuklunun Sakarya Ceza- evi'ne gönderileceklerini söylediğıni ak- tardı. Genç. "Sakarya Cezaevi'ndeki adi suçlularda Eskişehir'e nakiedilecek" dedı TTB Merkez Konseyi tarafından dün v a- pılan "Acil ÇağrTda, cezaevlerindeki tu- 1 tuklu ve hükümlülerin ıki aydır sürdürdü- ğü açlık gre\ inin tıbbi takvimin son döne- mıne girdigi belirtildi. Çağrıda. "Çokhız- lı seyneden bu dönemde, du> gusal tepkiler- de dengesizlikler görülür. Ancak bu döne- min bitmesi geçici bilinç kav bı. koma ve bir iki saat icerisindeölümlesonuçlanabilir. Bu Eski hükümlü zayide Ak, ölüm orucunu anlatıyor 'Yavaş yavaş eridiğimi hissediyordum' ÖZKANGÜVEN "Fiaksel oiarak içindeki her şeyin öldüğiinü hissedivorsun. Gözlerin uzakiara bakıyor gibi görünse de hiçbir şey göremiyorsun. V'ücudun kendini vavaş vav aş bitirdiğüıi ve eridiğini hisse- diyorsun... Dsnanûmaz flztki acılar içinde kab- yorsunJ' 1981 -1988 yılian arasında Metris Ceza- evi"nde yatan Zayide Ak, böyle anlatıyor ölüm orucunu. 12 Eylül 1980 sonrası "düşunen insanlartn" cezaevlerine dolduruldugunu. '"asmayalım da besJeyelim mi" mantığının bu dönemde başla- dığını anlatan Zayide Ak, Ölüm orucu ve açlık grevlerinin insancaya$3yabilmek için son çare olduğunu söylüyor. Zayide Ak. 1984 yıiında başlattıklan eylem için "Bedenimizden başka Öne süreceğımiz hiçbir şeyimi/yoktu. Tatepieri- mizi ileri sürmek için yalnızca kendi bedenleri- mizi tüketme diiini kullamvorduk'* diye kontı- şuyor. 1984 yıiının Nisan ayında çeşitli cezae\ lerin- deki tutuklu ve hükümlüler, "sevkzincirlerinin kaldınlması. mektuplardaki dcnetimlerin, ki- tap ve dergi alınundaki kısıtlanıalann kaldınl- ması, bileklervarkadan kelepce \ urulmaması ve sağlık hizmetlerine özen gösterilmesi" taleple- riyle ölüm orucuna başlıyordu. O dönemde ödenecek bedelin ölüm olduğu- nu vurgulayan Ak, şöy le devam edıyor: "Ölüm orucu gündemegeldiğinde herkes ey- lenıegönüllü karılmak istedi.Öfüm orucunda oi- duğunuz zaman özellikle 40*lı günlerde öliime alışıyorsunuz... Çok soıııut bir du> gu bu... Adım adım öliime yaklaşıv orsunuz. Ancak eğer bir fi- ziki rahatsızİığınız varsa ve bu eyleme katılmış- sanı/, ölüm daha çabuk sizi buluyor. Ölüm onı- cunun 4O'lı günierindedoktorlar, bizlere' Bu ey- lem tamamen irade ve inançlayürüyor. insanın yaşaması tıbben imkânsız' diyoriardı.'" 60 gün süren ölüm orucunda destek grubun- da yer alan Zayide Ak, kısa sürede durumu ağır- laşarak yürüyemeyecek hale geldiğini söylü- yor. Ak, yüzünde ölüm orucu günlerinin ağırli- ğını taşıyan ifade ile şöyle konuşuyor "Açlık gre\lerindeölüınün kimi ne zaman vu- racağı belii değildir." nedenie hiç zaman kaybedilmemeli nbbi ekip \c ambulans hazır rutulmalıdır. Eğer grevyapan kişi ona\ verirse, damardan bev lenme \e üç gün süre\ le \ itamin tedavisi > a- pılmaiıdır"dendı. Ankara Tabıp Odası tarafından yapılan açıklamada da Türki>e'nın cezaevı koşul- larının iyıleştınlmesı ıstemınde buJunul- du. ÇHD Ankara Şubesı tarafından yapı- lan basın açıklamasında. ölümlerın sorum- lusunun Adalet Bakanlığı ve iktıdar olaca- gı belirtılerek ?u çagrıda bulunuldu: "Ar- tık ölmorlar. Ölüme giderken istedikieri ise >argı çe\ releri dışındaki cezaev lerine se\ k nedeni ile adil \ argıianma >e savunma hak- lannın gaspedümesL tabutluk oiarak nite- lenen Esldşehir Cezae>i'nin kapablması ve bu sonınlann çözümü için acilen bir hevet oluşturuiarak tutuklularlagörüşülmesidir. Ancak. Adalet Bakanlığı bu konuda hiçbir adım atnıama \ önünde karariı görünmek- tedir. Tutuklular. hükümlüler. analar ölü- yor. Açlık grevinin ölüm sınınna da>andığı sonsaatierdebelkihâlâvapabileceğimizbir şeyler. değiştircbileceğimiz bir süreç vardır düşüncesi ile tünı üvelerimizi. meslektaşla- nmı/ı dm arlı olnıava, sürece müdahale et- meye çağnyonız." Iskenderun Kapalı Cezaev ı'ndebulunan sıvasi tutuklu ve hıikümlülenn avukatlan yaptıklan açıklamada. ölüm orucundakı fi- han karatepe'nın kalbınin öncekı gecc kan vetmezlıgınden durdugunu bıldırdıler. Ce- zaev ınde bulunan hükümlü hekım Şiikrü Güvenç'ın müdahale>ıyle kalbın dogal ko- şullar ıçınde tekrar çalıştınldıgı kaydedıl- dı. flhan Karatepe'de kalp yetmezlığı. ka- racıger erımcsı, sıv ı alamanıa. hıs kaybı bulundugunu koguş temsılcılennden öğ- rendıklennıbelırteııavukatlar, BavramSa- ntaş'ın da günde 800 gram kılo kavbettı- gını ve hıpertansryona bağlı kısmı kanama sonucu ;>ag tarafına felç ındığını bıldırdı- ler. Turaç Solak ile Vunus A>demir"ın de olümle yaşam arasında gidip geldiğini söy - leyen avukatlar. koguş tem>ılciiinın göz- lemlerı'nı şö>leaktardılar: "Koğuş temsil- cisi. ölüm orucundaki Vunus Avdemir'in gözlerinde >a\gın ödem olduğunu sövledi. Bugüne kadar ölüm ola> ının gercekleşme- mesini vanlannda bulunan hükümlü dok- tor Şükrü Güvenç'in variığına bağiadı." Adana'da da Insan Hakları Demc- gı'nden bır hevet ölüm orucundakı tutuk- lu ve hükümlülerle görüştü. İHD heyeti vetkılilen. tutuklu ve hükümlülenn durum- İarının kntik olduğunu belırterek "Heran ölüm olabilir" dedilcr. İHD İzıııirŞubesı vönetımkuruluncava- pılan açıklamada. Buca Cezaev ı'nde ölüm orucunda v e süresiz açlık grevınde bulunan ev lcmcılerın sağlık durumlarının agırlaştı- gı belırtıldi. Açıklamada. sorunun ölüm olayları mevdana gelmeden çözümlenme- sı ıstendı. Buca Cezaev ı yetkılılen. eylem- cılerın sağlık durumlarının bozuldıığunu doğrulayarak. öncekı gün Veşilyurt Atatürk Devlet Hastanesi'nden 5 kışıden oluşan saölık ekıbının ev lemcılenn kanını almava başladıklarını açıkladıiar. Yet- kıliler, hastaneye sevk edilen 7 eylemciden bir kadın tutuklu- nun tedav ısinın sürdügünü, dı- ğerlennın tedav ı kabul etme- dıkleri için geri getınldiklennı belırttiler. Cezaev ı ilgililen. ce- zaevi doktorlannın 24 saat ça- lıstıklarını ve ambülansların cezaevı bahçesınde hazır bek- letıldiginı belirttiler. CHP İstanbul Mületvekıli Ercan Karakaş. Adalet Baka- rıı Şevket Kazan'ı "savunma hakkını engeileyen uygulama- lan ortadan kaldırmava". mahkûm ve tutukluları da aç- lık grev ine son vermeye çagır- dı. Eski Adalet Bakanı Seyfi Okta> da. "Bir vıl daha bakan- lıkta kalsavdını cezaevlerisonı- nu ortadan kalkardı" dedi. Ok- tav. sorunun çözümü içm her türlü hazırlıgın vapıldığını vur- gulavarak "Nerede, hangi ce- zaev i vapılacak. vönetimi nasıl olacak. hep- si hazırdı. İnfaz sistemi bütünüyle değişe- cekti Beninı zamanunda bir tek kişinin bur- nu kanamadı. Kimse çözümlere de sahip çıknıadı. Çözümlere nive katkı sağlanmı- vor? Olavlar mevdana gelince berkes bas bas bağınyor" dıye konu^tu 3 tutuklu yakını dahastanede Açlık grevi yapan yakınlannı destekle- nıek amacıvla ÖDP Ankara ll Merkezi "nde ölüm orucu yapan ailelerden Ali Rıza Eroğ- lu (66). Giizel Şahin (60) \e Nadire Çelik (56) adh 3 kışı hastaneve kaldırıldı ÖDP yetkililen. bu kişilerin Numune Hastane- si'negötürüldügünübildınrken.hastanegö- rev lılen hastalann kendilerine gelmedigini ıleri sürdüler. Adalet Bakanlıgı'na imzalı dı- lekçe vermek uzere toplanan tutuklu ve hü- kümlü vakınlarının bakanlık bınasına gır- meleri engellendi. Yapılan görüşmeler so- nunda bır hevet. 83 imzalı dılekçeyı Bakan- lık Özel Kalem Müdürü'ne verdi Doktorlar endiselî 'Kahcı sağlık sorunlan çıkabilir' HÜLYA TOPCU / KEREM ILGAZ Cezaev ınde bulunan tutuklu v e hüküm- lülerin sürdürdüğü açlık grevlen ikincı ayını doldururken doktorlar 60 gün açlık grev ı yapan tutukiu ve hükümlülerin ye- nıden e^ki sağlıklannakavuşamayacakla- nnı bildırdı. Açlık grevlen ile ılgıliçalışmalar yapan doktor Türkcan BavkaJ. bu konuda dok- torların elınde çok az ven olduğunu be- lirtti. Cezaev lerinde daha önce v apılan 50 günü aşkın açlık grev i sonrasında bazı tu- tuklu ve hükümlüleri ınuavene ettığını kaydeden Baykal, o dönemde açlık grevi nedeniyle bir tutuklunun felç olduğunu • anımsattı. Ölüm orucunun bitimınde tu- • tuklu ve hükümlülerde bazı kalıcı rahat- sızlıklar ortayâ çıkabileceğinı anlatan ' Baykal. "İz kalabilir. ama kalmayabilir - de. Kesinlikle bir rahatsı/Jık kalır demek yanlış olur. Ancak ölüm orucu sonrasında hemen tedavi ediliıierse rahatsızuk mini- muma indiruebilir" dedı. Internatıonal Hastanes,i Başhekimi • Prof. Dr. Yaşar Yıldınm da 60 gün aç ka- ." lan bır insanın sağlık durumunun eski ha- ' line dönmesinin zor olduğunu söyledi. İki ; ay boyunca bır şey vemeden yaşayan in- • sanlann. bu evleme ba^lamadan önceki • sağlık durumlannın önemlı olduğunu be- ; lırten anestezi ve yoğun bakım uzmanı ; Dr. Sabriye Yıldınm ıse saglıklı insanla- • nn bır süre sonra kendi vücutlannda var • olan kas ve yag dokulannı kullanmaya \ başlayacağını söyledi. Açlık grevi ve ; ölüm orucu sırasında eylemcılerde ilk gö- • rülen rahatsızlığın, genel oiarak vücut ve > enfeksiyonlara karşı direncin düşmesı ol- • duğuna dikkat çeken Yıldınm. daha son- I ra böbrek dolaşımlannın bozulabiieceği- ; ni, böbrek yetersızliklerinın ve bilinç bo- • zukluklarının ortaya çıkabileceğinı vur- > guladı. Eylemcilerin sayısı dün gece yaklaşık 2 bine çıktı ve barikatlar güçlendirildi Gazi Mahallesi Beyrut• Gazi Mahallesi'nde önceki gün akşam saatlerinde başlayan ve gün boyu süren gerginlik dün akşam saatlerinde arttı. Polis • - • '» göstericilere müdahale etmeden gün boyu çevreyi kontrol altında tutmakla yetindi. İstanbul Haber Servisi - İstanbul Ga- zi Mahallesi'nde önceki gün akşam sa- atlerinde başlayan ve gün bov u süren ger- gınlık dün akşam saatlerinde arttı. Polis muhbıri oldugundan kuşkulandıklan ki- şiyi rehin aldıktan sonra barikatlar kura- rak polisi Gazi Cemev Tne vaklaştırma- >an 400 kişinin başlattığı "cezaoindeki tutuklulara destek eylemi". akşam saat- lerinde vaklaşık 2 bin kışının katılımıy- la büyüdü. Bölgeyc gönderılen çok sayı- daki güvenlik görev lisi de, gösteriye mü- dahale etmeden uzaktan izlemekle ye- tindı. Nurtepe semtinde toplanan yakla- şık 100 kışilık grup da barikatlar kura- rak bir süre eylem yaptıktan sonra polis tarafından dağıtıldı. Okmeydanı'nda da v aklaşık 50 kişi barikat kurarak bir süre gösteri yaptı Rehinevi bıraktıiar Cezaevındekı açlık grevlen ve ölüm oruçlarına destek olmak amacıvla başla- tılan açlık grev inin sürdüğü Gazi Mahal- lesı'ndekı olavlar, önceki gün saat 17.00 sıralannda. cemevüıı ziyarete gelen bir kişinin polis muhbin oldugundan kuş- kulanan gençlerın kımlık sorması üzeri- ne patlak verdi. Gençler. kımliğini gös- termemekte dırenen kışıvi etkısız hale getirdikten sonra cemevıne kapattılar. Dzerinden, Zeynel Tüfek adına düzen- lenmiş ve aralannda Fatih Cumhuriyet Savcısıolduğunadairbirkımlikkartının da bulunduğu 6 ayn kımlık belgesi çıkan kişinin Kenan Ok olduğu belirtildi. Ke- nan Ok. gecenın ılerleyen saatlennde ser- best bırakılırken. olavı duyan. çoğunlu- ğu 15-20 yaş arasındaki yaklaşık 400 ki- şilik grup ceme\ ı çevresinde toplanma- ya başladı. İsmet Paşa Caddesi üzerinde ve ara so- Caddelere barikat kuran grup, polisin cemevineyaklaşmasını engelliyor. (Fotoğraf: ÖZKAN üL \'£N) kaklarda barikat kuran gösterıciler saba- ha kadar ateş yaktılar. Cezaevlerindeki uygulamalann sona erdinlmesi y önünde sık sık slogan atan grup, bazı yerlere de ses bombası attı. Gece boyunca süren eylem sırasında gösterıciler tarafından fark edilen bır si- vi! polis dövüldü. Silahı gasp edilen po- lis kaçarakolay \erindenuzak!aş,tı.Çev- redekı dükkânİara pankart asan grup. el- lerındekı molotofkokteyllerını yerlere atarak patlattı. Eylemciler ikna olmadı Cemev ı vönetıcılerı iie muhtar Nevzat AJtun. e\lemın amacına ulaştıgını. artık barikatlann kaldınlması gerektığı görü- şünde bırleşırken örgüt temsilcilerı ile tu- tuklu yakınlan.ey Iemincezaevindekiey- lemler sona ennceye kadar sürmesi yö- nünde karar aldılar. Sabaha karşı rehinenin serbest bırakıl- masından sonra eylemcilerin sayısında azalma gözlendi. Arasında çocuklann yoğunluğu dikkat çeken eylemciler ak- şam saatlenne kadar giriş çıkışta kimlik kontrolü ve arama yaptılar. Akşama ka- dar bu şekilde süren eylemin artık sona ereceği sanılırken havanın kararmasıyla birlıkte bölgede tekrar toplanmalar göz- lendi. Birkaç saat içınde sayılan vaklaşık 2 bın kişiye yükselen evlemcilerın yaş ortalamasının arttıöı da gözlendi. EİIe- rınde. vasadışı örgütlenn pankartları bu- lunduğu halde barikatlann arkasında slo- gan atan ve halay çeken gösterıciler. ba- nkatları süçjendırerek evlemı sürdürdu- ler. Olay yerine çok sayıda Çevık Kuv\et. Özel Harekât tımının vanı sıra 6 panzer ve ıtfaıve ekıbı gönderilırken. İstanbul Valisı Rıdvan Yenişen, İstanbul Emnıvet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu ve diğer yet- kiliIer.Gazı'Karakolu'ndatoplanarakdu- rum değerlendırmesi yaptı. Gazetemiz baskıya girdigi sırada gergin bekleyiş sü- rüyordu. Nurtepe'de de, cezaevlerindeki ölüm oruçlanna destek vermek amacıyla saat 22.00 sıralannda toplanan bir grup da so- kaklara barikat kurarak slogan atmaya başladı. Çevik Kuvvet ekipleri yaklaşık >anm saat bekledikten olava müdahale ettiler. Müdahale sırasında cop kullanan polis havaya ateş açtı Açılan ateş sırasın- da bir polis memuru ve bır göstenci ha- fif yaralandı. Grup ara sokaklara dağıla- rak kaçarken 5 kişi gözaltına alındı. Ok- mevdanf nda. Gazi Mahallesı'ndekı ev- leme destek olmak amacıyla saat 23.00 sıralannda v aklaşık 50 kişi bankat kura- rak evleme başladı Polisin olay yerine gelmesmden sonra grup dağıldı. HAFTAYABAKIŞ AILMET TANER K1ŞLAU Avrupa'dan Gelen "Anadolu' ••• Gecenin geç bir saati. TRT'nin radyolarından birinde, Almanya'dan bir ses. Bilgili, bilinçli, yurt sevgisi dolu bir Türk. Evinin çatısına çok pahalı biranten taktırmış, sırf bu rad- yo yayınlarını alabilmek için... Hasret giderebil- mek için. Ama Türkiye'ye ge/ip yerleşmeyi düşünmüyor. Uzun yıllardan sonra denemiş... Olmamış... Bi- raz üzgün: - Bunca yıldan sonra, insan alışkanlıklannı de- ğiştiremiyor... Belçika vatandaşlığına geçen yabancılar ara- sında Türkler dördüncü sırada... Fransızların he- men arkasından. Daha üç yıl öncesine kadar, ancak 3 bin kadar Türk, Hollanda vatandaşı... Bugün bu sayı 100 bi- ni aşmış durumda. iki yıl kadar önce, Almanya'da Tübingen Üniver- sitesi'nde bir konferans vermiştim. Konuşmamın sonunda söz alan genç bir Türk kızının ılk tümce- si şu oldu: - Biz Avrupalı Türkleriz! Artık şu "gurbetçi" lafı çok sıntıyor. Gerçeği yan- sıtmıyor. SadeceAlmanya'da bınlerceTürk işadamı, dok- tor, mühendis ve on binlerce üniversite öğrencisi var. Ve onlar "gurbetçi" falan değil; Avrupalı Türk- ieri • • • Önümde Brüksel'de yayımlanan aylık bir dergi- nin ılk sayısı duruyor: Anadolu". Bol resimli, incirçekirdeğini doldurmayan konu- lan işleyen Türkiyeli dergilerden çok farklı... Avru- palı Türklerin dergisi olduğu belli. Dergi sormuş, üç önemlı kişi de yanıtlamış. Tansu Çiller (Dışişleri Bakanı): "Yunanistan'ın, Avrupa Topluluğu'na katıldık- tan sonra, Türkiye-AB ilişkilehnin gelişmesine en- gel olduğunu yaşadığımız tecrübelergösteriyor." Raymonde Dury (Avrupa Parlamentosu'nda Belçikalı Sosyalist Milletvekili): "Benhatta orta vadede, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinin gerçekleşeceğini düşünmüyorum. Isti- yorum, ama bunun gerçekleşebileceğine inan- mıyorum... Türkiyeile Yunanistan arasındaki so- runlara çözüm bulmak lazım. Kıbns meselesi de var. Ama bir Yunanlı gelip geçmişte ülkesinin Türkler tarafından işgal edildiğını söyleyince sus- turuyorum. Bizim de çok daha kısa bir süre önce Almanlar tarafından işgal edildiğimizi, bu işgalin çok daha acılı olduğunu anlatıyorum." Mümtaz Soysal (Türkiye-AB Karma Pariamen- to Komisyonu Başkan Yardımcısı): "Avrupa'nın bazı ülkelerı, örneğin ingiltere, Tür- kiye ile ilişkilerinde yapmak istemediğı bazı şey- ler varsa, bunu kendısireddetmiş gözükmüyor. El altından Yunanistan'/ ı^efo hakkını kullanmaya iti- yor. Milli Mücadele'de de kendisi karşı koyacağı ve bunun bedelini ödeyeceğiyerde, Yunanistan V kuilanmıştı... Bütünkoşullarınıyerinegetirsek, bi- zi tam üyeliğe kabuledeceklermı? Bu soruma hiç kimseden yanıt alamadım. Delors'un 'Avrupa bir Hıristiyan topluluğudur' sözü var. 'Dinimizi mi de- ğiştirmemizi bekliyorsunuz?' dedim, cevap ver- mediler..." • • • Ve "Anadolu"nun sayfalarında dolaşırken, Dr. Lütfi Ooğan'ın biryazısınarastladım... Eski Diya- net işleri Başkanı; kendisiyle aynı hükümette bu- lunmaktan onurduyduğum Sayın Doğan şöyle di- yor: "Bılim olgular, din ise anlam ve inanç dünyası ile ilgilidir. Bilim olgulara, din ise inanca dayanır. Köktenbilimcilerimiz, dinin yerine bilimi geçirmek ısterler. Oysa hiçbir bilimsel teori dinin yerini tut- maz. Köktendincilerimiz de dini biliminyerine ge- çirmek, bilimin görevinı dine yüklemek isterler. Köktenbilimcilik ile köktendinciliğin aynı bağnaz- lık noktasında birleştiği ve ikisinin de yanlış oldu- ğu açıktır. Islam dinine göre, insanlan ve toplum- ları aydınlık kılacak olan bilimdır, bilgidir." Avrupa'da bir "gurbetçiler var, bir de "Avrupa- lı Türk"\er... Ve bu ikincilerin önemi giderek artıyor. -'Anadolu" (faks: 32-2-465 77 92), ilk sayısında merhaba derken, bir noktanın altını çizmiş: "Türkiye'dekisiyasipartiler, Avrupalı Türkleride temsiletmekleyükümlüler... Bulunduğumuzülke- lerde artık 'yolcu' değil, 'hancı'y/z.' Bu nedenie Anadolu gibi dergilerin çoğalması, fikirlerimizi yansıtması, haklarımızı savunması, sesimizi du- yurması gerekiyor." GÜLE GÜLE SAYIN DOPFFER! Çok nitelikli ve başarılı bir diplomat olan Fran- sız Büyükelçisi François Dopffer, Türkiye'den aynlıyor. Onur duyduğum "Yüksek Liyakat Nişa- nı"r)/, hükümeti adına bana kendisi takmıştı. Nil- gün'ü kaybettiğim saatlerde, yaşlı gözlerle has- taneye ilk koşanlar arasındaydı. İstanbul doğum- lu, Türkçeyi bizim gibi konuşan eşi Buthilde ise bizden birisiydi... ikisine de mutluluk ve yeni ba- şanlar diliyorum. yıljn fiyeılı olmadığımı emın mıoın? Çarşı'nın yuz indirimi başladı. Bugünlerde bu sözleri sıkça duyacaksınız. Çünkü Çarşı'da geleneksel yaz indiruni var. Çarşı'ya gelin. "bir defada en yüksek indirim" ilkesinin yarattığj fîvatlan görün. Mutlu alışverişler.. Yaz iiKÜriıni süresinee Çarşı Maslak, (lapitol ve Çankaya Mağazalan her ^ece 23V kadar açıklır. M A Ğ A Z A L A R I Çarşı'dan çikmak iste ÇARŞI MAĞA2ALARI BIR ALTINYILDLZ HOLDING KURULUŞUDUR.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle