27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19TEMMUZ1996CUMA 12 DIZIYAZI Ankara'nın 'esneklik' mesajıaşbakanlık Boru Hatları Başkoordırutörü Bilsel Alisbah. " \1art I996'da AİOC'şegönderdıği mektupta. Türkive'nin her ik' tarafın çıkarına oluşaeak bir anlaşmayla ilgilendiğini belırterek. şu gorüşleri dıle getiri\ordu: "4 mart tarihli mektubunuz için tesekkür ederim. Ben bir kez daha denenıevi ta\sne ederim. Bunun için hiçbir önkoşul olmadan 24 nıartta başla>an hafta iejnde ortak çalışma grubunun Ankara'da toplanmasını ta\si\e edi\orum. Eğer anlaşamazsak. Türki\e'nin finans teklifi geri çekilecektir." Alisbah. 29 şubat tarihındc konsorsivuma vızdığı mektupta ise şö\le dıvordu: "BİAtekçözümde ısrarcı değiliz. Ku/e> hattmda oluşabilecck bir prohlem nedenh le Gürcistan hattında kapasite artırımının nasıl olacağı \e Ce> han ile ilgili olarak garanti \erine u>gun kelimcler (her iki tarafı da memnun edecek) dokiimanlara konulabilir." Alisbah. Boğazlar ınarisı da \aparak. şö\ledi>ordu "Bakü'debelirttiğim gibi, temel konular tartışılmavacak ise, Supsa'va gelecek petrolün Boğazlardan geçeceğinin garanti olma>acağını bilmeniz gerekir. Bakü-Supsa hattı Türkive finansmanı dışında gerçekleşirse, bi/ de Ciircistan ü/erinden (Kafkaslar'dan) Bakü- Ce>han hattını gercekleştirmek için uğraşacağı/.. Bunun için Dürna Bankası ile temaslara başladık." Tiirkıye'ııın. Alisbah'ın mektubunda vurguladığı Gürcistan üzcrinden Ce\han hattı u\arisi ı>e lafta kalacaktı. EmreGönensa>. 1996 \la>ısında Türkmenıstan'ı zışaretı sırasında Cumhurhet'e \erdiği demeçte. Azerbaycan \e Giircistan'ın. Azeri petrolünün Ceyhan'a ulaştırılması için topraklarından boru hattı konusunda geçiş hakkı garantisi \erme\i resmen reddettiklerini açıklıvordu. TPAO'nun uyarısı TPAO da. 14 Mart 1996 tanhinde hazırladığı bılgi notunda. şu görüşlere ver \cn\ordu. "Konsorsi\umun kesin tutumuna rağmen Supsa için tekrar görüşülmek istenmesi oldukça diişündürüciidür. Tiirk teklifinin geri çekilmesi \e bunun basına \ansıması durumunda düşülecek zor durıınıu önleme>eyöneliktir. A\rıca hiçbir önkoşul olmadan görüş.mek istenmesi de Türkhe'nin prestij kavbına neden olacaktır." Türki\e'nin özellikle Ceyhan koşullarında esnemesinden mutlu olan AIOC. Ankara \erine Frankfurt'ta. Supsa Limanı proıesinde Türkiye'nin ne >apabileceğının tekrar ele alınmasını önerdı. Aııcak Frankfurt toplantısi L'erçeklişmeseeek \e Türkıye ile AİÜC" ara.sin.daki mektuplaşmalur. Mesut Yılmaz'ın başbakan olur ı.lmaz petrol konularını de\rettiğı Ener|i \eTabiı Kaynaklar Bakanlığı Müsteşan UğurDoğan tarafından kaleme alınaıı bir mektupla sona erdırilecekti. Türkiye. önerisini geri çekiyor Türkıye'nın Supsa için proje finansmanı önerısını geri çektığini bildiren 3 Mayıs 1996 tarihli kısa mektupta. şöşle deniyordu: "Türkiye'nin Batı giizergâhı için ortaya attığı koşulları, 19 Şubat 1996 tanhinde reddedilmiştir. Buna ek olarak 22 Şubat 1996 tarihinde Bakü'de yapılan toplantıda Gürcistan \e Azeri tarafı AlOC'nin vaklaşımını (Tiirk koşullarının kabul edilmemesi) destekleyeceklerinin altını çizmişlerdir. Sonuç olarak: iizülerek belirtmeüyim ki, önerimizi geri çekivoruz." Nitekım SOCAR Başkanı NatıkAliyev. Bakü'de mayıs ayıııda yaptığı açıklamada. "Türkive'nin kredi teklifıni geri çekmesi projede bir aksamava \ol açmaz. Tiirk teklifi. AlOC'nin yatırımlarını azaltma acısından önem taşıyordu. Biz Tiirk teklitlerinde ısrar etmedik. \alnızea değerlendirdik" dıvordu. Büyükelçiden gizlenen mektup Supsa'da Ankara"nın de\redişı kalmasını önlemeye yönelik son dakıka pazarlığını yürüten Alisbah'ın, Türkıye'nın koşullarında Ceyhan da dahil. "esnemeyegidebileceğT yolunda AIOC Başkanı Terr> Adams'a gönderdiği 25 Şubat 1996 tarihli mektubuıı bir kopyası Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Ali>e\"e de gönderılmişti. Ancak Türk tezine ilişkın mektubun gitmedıği tek yer Bakü Büyükelçisi ÖmürOrhon oldu! Gizli Belgelerje Boru Hattı Bozgunu • Emre Gönensay'ın yerini alan yeni Başbakanlık Boru Hatları Başkoordinatörü Bilsel Alisbah, ABD'nin Türkiye'ye yaptığı "Koşulunuzda esneyin, bizi aracı koymayın" telkinleriyle Ceyhan koşulunu geri çeviren AlOC'ye "Koşulumuzda esneyebiliriz" mesajı verdi. TPAO, "Hiçbir önkoşul olmaksızın görüşme isteği Türkiye'nin prestij kaybına neden olacaktır" uyarısında bulunuyordu. • SOCAR Başkanı Natık Aliyev, Türkiye'nin Supsa için proje finansmanı önerisini geri çekmesi konusunda Bakü'de mayıs ayında yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin kredi teklifini geri çekmesi, projede bir aksamaya yol açmaz. Türk teklifi, AlOC'nin yatırımlarını azaltma açısından önem taşıyordu., Biz Türk tekliflerinde ısrar etmedik, yalnızca değerlendirdik" diyordu. Mektuptan. Alıye\ "in danismanları aracılığıvla haberdar olan Orhon. Aııkara"\a telgraf çekerek. "Türk Büvükelçisi mektup konusunda nasıl bilgilendirilmez?" dnerek sert tepkı gösterecektı. Kafkas Lawrence'inin ayıbı AlOC'nin 19 şubat tanhinde Türkiye'nin koşııllu önerisini geri çevırmesının ardından taraflar arasında yoğun bir mektup ahs.\erışı başladı. AIOC Başkanı Terry Adams. 24 şubat tanhinde Bilsel Alisbah'a gönderdiği mektupta şö\Ie diyordu: "Bundan sonraki adım, Türk hükümetinin bu 3 ana konu hakkındaki esnekliğini helirtnıesi Türkiye, öne sürdügu koşulların reddedilmesi üzerine, Supsa için yaptığı proje finansmanı önerisini geri çektiğini bildirdi. "nezaket kurallarını" aşan bir da\ ranış içine gırmiş \e hatta. adı "Kafkas\a"nın La«rence'ı"na çıkan Terrş Adams. katılımcılarla bırlikte o güne rastlayan doğum giinünü kutlamıştı! Resmi toplantı sırasındakı eğlence partisinden eıddi şekılde rahatsi7 olan Başkoordinatör Alisbah. "Bu adamlarla muhatap olmam, görüştürmcyittbeni bunlarla" dnecekti! Adams. mektubunda. Türk heyetine yönelık da\ ranış karşısında şöyle di\ordu: "Eğer bu hattaki accle işlem herhangi bir kırgınlık >arattı> sa ö/ür dileriz. Ancak perşembe günü hem \ önlendirme Komitesi (AlOC'nin) kararlarını hem de Batı hattını olanaklan üzerinde de durdu. Cumhuriyet'in ele geçırdıği toplantı tutanaklarında. gizli bılgılerin sizdırılmasına karşı. başta Türk he\etini hedef alan konuşnıalar geçiyordu. Konsorsiyumda söz alan bazı firma yetkilileri. görüşmelerın basına \ansimasinin. "AlOC'nin faalivetleri konusunda şüphelere" neden olduğuna dikkat çekerek. tüm katılımcılann gızlilık ılkesıne uymalarını istiyorlardı. Türk önerisi ile ilgili 4. sa>fa özetle şövleydi: "Topİantı Başkanı (Luck Keller. Amoco) Türk hükümeti ile birlikte Türk tezi ile ilgili toplantılara katilan kişinin toplantı odasından çıkmasını istemiştir. TPAO'dan Erol Memioğlu Marc Grossman • 12 Şubat 1996'da Dışişleri Bakanlığı Ekonomik İlişkiler Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Temel İskit ile öğle yemeğinde bir araya gelen ABD'nin Ankara Büyükelçisi Marc Grossman, ABD'nin aracılığı olmadan AIOC ile doğrudan görüşülmesini önerdi. Grossman, "VVashington'da olduğunuz gibi, AIOC ile pazarlıklarda da Ceyhan konusunda esnek olmanızı kuvvetle tavsiye ediyoruz" dedi. olmalıdır. Sizden karşı teklif beklemekte>iz. Bu işlem tamamlanana kadar. başka yazışmasa gerek olmadığı kanaatindeyiz." Bu mektup alış\erişinden hemen önce. Türk heveti Bakü'de Supsa için getirdiği koşullu önerileri. SOCAR. Gürcistan petrol fırmasi GIOC \e AIOC ile \eniden ele alı\ordu. Adams'ın, yine 24 şubat tarihli mektubunda belirttiği gibi. toplantıda Türk hevetiyle görüşmeler acele\e getırilerek. başta SOCAR. Türk tarafına koşullu önerileri nedenivle tepki gösterecekti. Toplantının aceleve getırılmesımn asıl nedeni. konsorsiyumun kendi çıkarlarını gözeterek. Hazar petrolünün 30 >ıl süre\le Gürcistan topraklanndan geçirileceğı gü\encesını almaktı. foplantıya \akın çe\relere göre. AIOC bu ka\gılarla Türk heyetine karşı harekete geçirecek Gürcistan hükümetine \azılan bildirim mektubunu tamamlamak gereknordu. Lütfen size ve ekibinize olan profes>onel saygımızı sunma\a de\am ettiğimizden emin olunuz." Cizli bilgiler sızdırılıyor AlOC'nin aldıöı kararların onaylandıüı CMC'nin. 19 Şubat 1996 tarihinde Londra'da vaptığı toplantıda. erken üretim petrolünün birbölümünün Rusya'nın Novorossisk hattından geçmesi yolundaki engellenn kalktığı belirtiliyor \e Türki\e'nin destek verdiği Batı güzergâhına ilişkin görüşmeler ele alınıyordu. AIOC. türkı\e'nin koşullarını geri çevirdıği bu toplantısında. Supsa hattının Dün\a Bankası ya da diğer finans kuruluşlan aracılığı) la gerçekleştirılmesi Türk he>etinin tümünün >ardımcı olmak için orada olduğunu belirtmiştir. BP. toplantılarda konuşulanların gizli olduğunu sö)lemiş. Amoco da aynı görüşte olduğunu belirtmiştir. TPAO hejetinin tepki göstermesi üzerine salondan çıkanlma olmamıştır. AIOC yetkilileri. gizliliğe u> mayan şirketlerin projedeki hisselerini riske soktuğunu belirtmişlerdir." ".\zerba\can Projeleri" başlıöı altında TPAO'nun 14 Mart 1996 tarihli bilgi notunda da. şu görüşlere \er \erili\ordu. "Türkne'de AIOC gizli bilgilerinin basına aktarılması, AIOC Başkanı Terry Adams hakkında iç ve dış basında yazılar yazdırılması. Türkiye ve konsorsiyum üvesi olan TPAÖ'ya karşı gmeni sarsmıştır. Türk teklifinin »örüşüldüğü 19 şubat Londra toplantısında TPAO temsilcilerinden birinin dışanya çıkarılmak istenmesi noktasına gelinmiştir. Toplantı>a bir gazetecinin alınması da tepkilere neden olmuştur." ABD'nin telkinleri Azen petrolleriyle ilgili pazarlıklarda Türkiye'nin sürekli destek aradığı ABD, boru hatları konusunda çeşıtli telkinlerde bulunu\ordu. 9 Ekim 1994"te erken üretim petrolü için , yapılan anlaşmanın ardından BOTAŞ'ın bilgi notunda. Türkiye'nin başlangıçta erken üretim için "iki alternatifli'" çözünı önerisi bulunmadığına ışaret edilerek. "Bu tamamen Amerika'nın tezi olup, Türkiye'je empoze edilmiştir" denivordu. Nitekim 2 Mavis 1995 tarihinde Dışişleri Bakanlığında Türk \e Amerikan \etkililerı arasında geçen konuşmaya ilişkin ser\is notunda ABD'nin dikkat çekıci önenleri yer alıyordu. Dışişleri Bakanlığı Ekonomik İlişkiler Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Temel İskit. 2 Mayıs 1995 tarihinde bakanlıkta görüştüğü Ankara"daki ABD Büvükelçiliği Ekonomik Işler Müsteşarı Eugene Dorris ile bü\ükelçiliğin boru hatlanndan sorumlu görevlisi P. DelK'ye, Ceçenistan'daki sa\aş durumunun erken üretim için Rusva güzergâhını ortadan kaldırdığını belirterek. Gürcistan'ın en eherişli hat olacağını sö\lü\ordu! lsk.it. Dorrıs'in. "Gürcistan seçeneğini ABD'nin desteklediği yönünde bir beyan yararlı olurmu?" \olundakı sorusuna şu yanıtı \enyordu "Böjle bir beyanıçok olumlu buluruz. Ancak Gürcistan seçeneginin sadece erken petrol için nlduğuna da açıklık kazandırmanız gerekivor. Esas hat güzergâhı için de Gürcistan'ı tercih etti0niz izlenimini \ermemeniz daha doğru olacaktır. Biz \BD'den daha karaıiı \e somut bir beyan arzu etmektev iz." AlOC'nın 19 Şubat' 1996 tarihinde rürkı\e'nin proje finansmanı önerisıne getirdiği koşullan geri çe\irdiği toplantıdan kısa süre önce. 12 Şubat 1996 tanhinde İskit ile ABD'nin Ankara"dakı Büuikelçisı Marc Grossman. öğle vemeğınde bir araya geldiler. Crossman'ın mesajı Grossman. Iskit'e sunduğu bılgı notunda. Ankara'yı Ceyhan koşulunda esnemeye çağırı\ordu: "ABD'yi ziyaretiniz sırasında, "Türkıye'nın Ceyhan güzergâhmın gerçekleşeceği yönünde biraz da olsa ilerleme ka>dedilmesini. ancak Gürcistan hattının daha uzun vadelı olan Ceyhan hattına bağlanacağı konusunda bağlayıcı bir taahhütte bulunmayacağınızı' sö\lediniz! Konsorsiyum içindeki Amerikan firnıalan. Supsa anlaşması için getirdiğiniz Cevhan koşulu nedeni>le proje finansmanı önerinizin kabul edümesini nıümkün görmüyorlar." Büyükelçi. AlOC'nin reddettıği \e Supsa hattının ana üretimi özendirmemek için getirdiği petrol kapasıtesinin 6 miKon tonda tutulması önensıne ise olumsuz \anıt \eri>ordu: " İkinci öneriniz. ticari açıdan kabul edilemez. Ancak ABD, Hazar petrolü ihracatı konusunda izlediği birden çok hat oluşturulması politikası çerçevesinde uzun \adeli Cevhan rotasını desteklemeve devam ediyor." 'Doğrudan temas kurun' Grossman. İskit aracılığıyla Türkiye'ye, kendilerinin aracılığından çok AIOC ile doğrudan görüşmelennin yararlı olacağını da tavsiye ediyordu: "Yarariı olacağını düşünüyorsanız ABD yönetimi Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e konuştuğumuz konularda (petrol stratejileri) destek \erdiğine dair bir mektup gönderebilir. Ancak doğrudan ilgili tarallaria ticari müzakereler içine girmesi Türkive için en Kisi olacaktır. \\ashingtonda olduğunuz gibi. AIOC ile pazarlıklarda da Ceyhan'a taahhüt konusunda esnek olmanızı ku\\etle ta\siye edi\oruz.' Firmaların şu aşamada \erine getiremevecekleri bir konuda çok fazla üzerierine gitmeniz esef verici olacaktır. Hazar petrolünün taşınması için 4 ya da daha fazla hat gerekebilecektir. Ve Türkiye'nin bu konuda şansı \ardir.~ İskit ise. "Grossman'a. Bakü-Ce\han hattının bi/iın için öııemini. karşı tarafın endişelerine katılmakia birlikte, bizim isteğimize de ce\ap \erebilecek bir uzlaşıya varmak için \eterli esnekliği göstereceğimizi belirttim" diyordu. Yarın: Komşuda başlayıp komşuda bften tez! ÇALIŞANLARIN SORULARI / SORUNLARI \1LI\1AZ ŞİPAL w Eskiden maaşlarmuzı hesaplıyorduk' Soru.'Emekli Sandığı emeklisivim. 25 yıl 6 aylık bir hizmetten sonra 1. derecenin 4. kademesinden "Ûznıan \eteriner Hekim' ola- rak kendi isteğimle emekli oldum. İlanedilen katsa) ılarla eski- den maaşlanmızı hesaplıyorduk. Son yıllarda değişen ek gös- terge. kıdem gösterge, özel tazminatlar yüzünden bunu yapa- maz oldum. Hem bu konuda hem de kendi vapacağım hesabı kontrol etmek bakımından, lSKasım 1995 \e 1 Ocak 1996 ta- rihleri itibarn la almam gereken ay lıkları ay rıntılı olarak açık- lamanı/ı bekİerim. (T.A.) \ANIT: 30 Hazıran 19S9 günlü Resmi Gazete'nin •mükerrer" sa- yısuıda >a\ımlanan 375 sa\ılı yasa hükmünde kararnamenin uvgula- ınaya girmesinden önce. T C. Emekli Sandığf nca bağlanan emekli ay- lıklan. üç ayn ödeme toplamından oluşmaktavdı \e hesaplaması da oldukça kolaydı. Bu ödemelerden genel aylık göstergesı. genel avlık katsayısı ile çarpılır \e a\lık oranı uygulanarak genel gösterge aylığı bulunurdu. Ek gösterge aşlığı da aynı jöntemle hesaplanırdı. Genel «österüe \e ek aösterıze a\lıklanna sosyal >ardım zamnıı cklendiğin- de. topiam emekli a\lıklan bulunurdu. Sosyal yardım zammı uygulamasına 375 sayılı kararname ile 1 Temmuz 1989'da son \erildi. Aşnı kararname ile "taban aylık" \e 'kı- dem a>lık" uygulamasına geçildi. Bu kararname ile taban a\lık gös- tergesi de 1.000 olarak belirlendi \e taban aylık için ayn bir katsayı uygulamasına da geçildi. Bugün için genel aylık katsayısı 1.695 \e ta- ban aylık katsayısı 10.175'tir. 6Ocak 1992günlü476sayıiı\asa hükmünde kararnamenin l.mad- desivle 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasasına Ek Madde 70 ek- lenerek memurlann görev aylıklarına 'Ozel HizmetTazminatT adı ile yapılan ödemenin ek göstergelere göre belirli biroranda (bugün için yüz'fe 26. > üzde 40. yüzde 75 \ e yüzde 100) emekli aylıklarına da yan- sıması suğlandı. Böylece üç a\n ödeme toplamından oluşan emekli aylıklan. bugün makam tazminatı ile birlikte altı ayn ödeme toplamından oluşmakta- dır. Bu bilgilere göre Sağlık Hızmetlen Sınıfı'nda yer alan ve 26 yıl 6 ay hizmetten sonra 1. derece 4 teriner hekimın aldığı emekli Genel A> lık Göstergesi Ek Gösterge Kıdem Göstergesi Genel Aylık Katsayısı Taban Âylık Katsayısı Taban Aylık Göstergesi Özel Tazminat Oranı A> lık Oranı Genel Gösterge Aylığı Ek Gösterge Aylığı Kıdem Aylık Taban Aylık Özel Tazminat Topiam Avlık . kademeden emekli olan a> IIĞI: f5.ll-31.12.1995 1.500 3.600 500 1.695 10.175 1.000 yüzde 26 yüzde 76.50 1.945.013 4.668.030 648.337 7.783.875 3.202.787 18.248.042 bir uzman ve- 1.1.1996-? 1.500 3.600 500 1.695 10.175 1.000 yüzde 75 vüzde 76.50 1.945.013 4.668.030 648.337 7.783.875 9.238.810 24.284.065 ANKARA... ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLU Fesleğen Kokusu Yaz gelince mavi bir özlemle sayanm günleri. Ören'e gelmeyı özlerim, denize, dağlara kavuşmayı, bilge dostum ida ile kucaklaşmayı düşlerim. Başka bilge- ler de var Ören'de. biri Bahri Savcı. Son ameliyatı dö- nemınde kaç gece sabahladım onu düşünerek. Iyilik haberlerini alıncaya dek korkuyla çarptı kalbim. Has- taneden çıkınca genış bir soluk aldım, yazlığa gittiği- ni duyunca bayram yaptım. Ören'e ulaştığım gün de yanına koştum. Balkonda oturduk. Assos kıyılarında güneş batıyor, yeniden doğmanın sevinciyle gülüm- süyor Bahri Hoca. Sesı de gülüyor. Bacağındaki by- pass'ı anlatıyor bana. Bir bilim adamı olarak tıp dalın- daki gelişmeyi yaşamaktan mutluluk duyuyor. Hepi- miz çok mutluyuz elbet. Bahri Hoca'nın yaşama se- vıncini, onurlu bıryaşamın direnişini kutluyoruz. Sıdı- ka Su da soframızda, kuşkusuz Ruhi Su da. TRT 2'de izledinız rro onu, sazını dinlediniz mi? Boşluğu- nun dolmazlığını hıssettıniz mi? Herzaman söylerim, Ruhı Su bir enstitü, onu koruyamadık. TV ekranında ilk kez yer alıyor! Türküleri söylendi. adı söylenmedi yıllarca. Ama boşuna! Yine karşımızda, çalıyor ve söy- lüyor, halkımızın sesini duyuruyor yeniden. Sonra gii- lümsüyor, o da İda gibi. Sudiş Savcı'nın sofrası da Körfez kokuyor, rakıla- rımızı yudumlayarak dostluğun güzelliğini konuşuyo- ruz. Son yıllarda birbirimize yalnızca telefonla sesle- niyor, yaz gelince buluşuyoruz ancak. Ama hiç aynl- mamış gibi! O akşam Savcılar'da, ertesi akşam Bah- riye Soysal'ın yeşil sofrasında, ertesi akşam Arkenfte Emel ve Hamit Batu ile uzayan söyleşide hıssettim bu gerçeğı. Ören. daha doğrusu tüm Körfez kıyıları yaz dinlencesinın ötesinde bir olay benim için. Sevdiğim bir doğa parçası. sevdiğim dostlarla bütünleşiyor. De- nizin mavisi, zeytınlerin yeşili ötesinde rengini soldur- mayan insanların güzelliğini yaşıyorum. Dostluklarda ortak değerlerle oluşuyor, derınleşiyor bence. Aynlık ve ölüm de var. ama birliktelik sürüyor. Bir olay, bir anı derken. kucaklaşıyoruz birden. Basın dalında yaşa- nan olaylar nedeniyle İlhami Soysal'a da çok seslen- dim son günlerde. Yaşasaydı neler yazardı değil mi? Ancak Ankara'dan da ayrılamıyorum. O anlamda bir dinlence yaşamadım hiç! Tepemdeki güneş gibi so- rular da her yerde. Balkon söyleşilerinin gündeminde de Ankara'nın ağırlığı var. Ankara hâlâ Türkiye'nin kal- bı mi. dıye soruyorum hüzün çöküyor birden! Aslında tüm konular hüzün veren boyutlara ulaşıyor giderek. Taksim'de bir cami benim kuşağımın hayaline sığmı- yor. Ayasofya'nın ibadete açılmasıyla ilgili tasarı da Atatürk karşıtı politikanın somut göstergesi, diye yo- rumlanıyor. Ören'e gelirken yenı camiler gördüm yol boyunca. Mımar dostlarımın kulakları çınladı mı aca- ba? Çirkin yapılara hiç tepki göstermiyorlar. Uyduruk çizgileri içlerine sindirebıliyorlar. Mimarlık tarihinin bü- yük ustası Koca Sinan'ın torunlarını utandıracak ya- pılara gözyumabilıyorlar! Dahası.güzelimcamilerimi- zı korumak yolunda da hiçbir şey yapamıyorlar. Her- kes biliyor artık. eski camilerin çinileri çalınıyor dur- madan, hırsızlar bulunamıyor, kovuşturma yetersiz kalıyor, bu hırsızlar kim olabilir? Imam yok mu bu ca- milerde? O güzelim çinileri neden koruyamıyorlar? Pekiyi, Taksim'e camı yapmak için para nereden bu- lunacak? Başbakan Erbakan, memurlara yapılacak zam için kaynak soranlara, "Allah'ın nimetlerini ser- vete dönüştürmekten" söz etti, ama nasıl? Denizde, kumda. dağda herkes bunu soruyor! Dostum İda da gülümsüyor, tarihimizı, coğrafyamızı, bu kıyılarda ya- şanan savaşları anımsatıyor bana. Kurtuluş Savaşı'nı yeniden yaşadığımızı, laik cumhuriyetimizi korumak için, laiklik ilkesi doğrultusunda oluşan yaşam biçimi- ni sürdürmek için vereceğimiz sınavı anımsatıyor. O sınava hazır mıyız? Soruyu yaşayarak yanıtlayacağız. Denize açılınca yeniden güçleniyor, umutlanıyorum, kapalı denizler- den açık denizlere ulaşmak özlemini duyuyorum, bir kulaç, bir kulaç daha derken Ida'ya göz kırpıyorum. Poyraz sert esiyor. ama üşütmüyor. Bahçedeki gül- lerin kokusu var rüzgârda, bir de fesleğen kokusu, ün- lü inegöl köftecisindeki küçük Mehmet'i anımsatıyor bana. Konuşurken dost olduk birden. Karadeniz'den gelmişler inegöl'e, Almanya'da işçilik yapan dedesi- nin aldığı apartmanın alt katında oturuyorlar. Annesi ve babası çoktan ayrılmış. Hiç okumamış, on bir ya- şından ben çalışıyor Mehmet, günde on sekiz saat, ayda dokuz milyon. Gül gibi geçiniyor! Üstelık TV, buzdolabı alıyor. şehıt olmazsa askerlik sonrası evlen- meyi tasarlıyor! On bir yaşından beri sigara içiyor. Ka- ra mizah türü gerekçesı var! Kısa bir söyleşi, ama sı- cak iletişim oldu aramızda. Ayrılırken bir fesleğen sak- sısı uzattı bana. - 7eyze, bu güzel kokar, benı hatırlarsın, diye uğur- ladı, el salladı arkamızdan. Havada fesleğen kokusu, hayalimde küçük ev, kü- çük Mehmet'in kısa öyküsünü düşünüyorum şimdi. O kısa öykü, uzun bir öyküden bir bölüm. Halkımızın yaşamından bir kesit yalnızca. Onurla direniyor, gü- zel taşıyor insanlarımız. Ama belli bir sınırı var değil mi? B U L M A C A SEDAT YAŞAYAM SOLDAN SAĞA: 1/ Küçük a\ köpe- ğı. 2/Başlıca ü\esi Jules Romains o- lan \e toplumun ortak bılıncinı dıle 3 getirmeyı amaçla- yan edebıvat akı- mı. 3/Zehır... Eskı Mısır'da güneş tanrısı. 4/ Kımi " yerlerde kadınlann bovdan boya ör- tündüklençarşaf.. " 'lan silkele- dikçe Denızgele- cek elıne pul pul' 1 2 3 4 5 6 7 8 (Orhan Veli)... Bazen üzerine un bile gerilır. 5/Kokulu sı\ ı... Uluslararası Çalışma Ör- gütü'nün sımgesı. 6/ Bir 3 bağlaç... En büyük kan da- 4 man. 7/"Gözümdebır- - su deniz olup taşıyor" (Ömer Bedrettin Lşak'lı)... 6 Bir nota. 8/Güney Ameri- 7 ka'da bir ülke... Olen kım- 8 senın \ücudu. 9/ Istan- g bul'un eski adlanndan bı- VLK.4R1DAN AŞAĞIVA: 1/Şemsiye... Matematikte kul- lanılan sabit bir sayı. 2/ Bir şeyin esas tutulan yüzü... Un. et \e bamva ile yapılan bir vemek. 3/ Asya'da bir körfez... Bir etkinliğın geçicı olarak durdurulduğu süre. 4/ Arapçada "ben"... "Sırkat çoğalıp lâfz-ı sadâkat modalandı ta- mamoldu hamıyyet >eni çıktı" (Zi>a Paşa). 5/Kıbns'tabir kent. 6/ İlaç... Bir mal ya da paranın emek \enlmeden sag- ladığıgelır. 7/Sazınen inceses\eren teli... Köpek... Birha- ber aiansının sımgesı. 8/Ortadan kalkan, yok olan... Hava \egazakımlanoluşturmaktakullanılanaygıt. 9/Kemıklerin yuvarlak ucu... Ağacın reçinesinı çıkarmada. eskı mobil- yalan temızlemede kııllanılan be\az toz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle