Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19TEMMUZ1996CUMA
12 DIZIYAZI
Ankara'nın 'esneklik' mesajıaşbakanlık Boru Hatları
Başkoordırutörü Bilsel
Alisbah. " \1art I996'da
AİOC'şegönderdıği
mektupta. Türkive'nin her
ik' tarafın çıkarına
oluşaeak bir anlaşmayla ilgilendiğini
belırterek. şu gorüşleri dıle getiri\ordu:
"4 mart tarihli mektubunuz için
tesekkür ederim. Ben bir kez daha
denenıevi ta\sne ederim. Bunun için
hiçbir önkoşul olmadan 24 nıartta
başla>an hafta iejnde ortak çalışma
grubunun Ankara'da toplanmasını
ta\si\e edi\orum. Eğer anlaşamazsak.
Türki\e'nin finans teklifi geri
çekilecektir."
Alisbah. 29 şubat tarihındc
konsorsivuma vızdığı mektupta ise
şö\le dıvordu: "BİAtekçözümde
ısrarcı değiliz. Ku/e> hattmda
oluşabilecck bir prohlem nedenh le
Gürcistan hattında kapasite artırımının
nasıl olacağı \e Ce> han ile ilgili olarak
garanti \erine u>gun kelimcler (her iki
tarafı da memnun edecek)
dokiimanlara konulabilir."
Alisbah. Boğazlar ınarisı da \aparak.
şö\ledi>ordu "Bakü'debelirttiğim
gibi, temel konular tartışılmavacak ise,
Supsa'va gelecek petrolün Boğazlardan
geçeceğinin garanti olma>acağını
bilmeniz gerekir. Bakü-Supsa hattı
Türkive finansmanı dışında
gerçekleşirse, bi/ de Ciircistan
ü/erinden (Kafkaslar'dan) Bakü-
Ce>han hattını gercekleştirmek için
uğraşacağı/.. Bunun için Dürna Bankası
ile temaslara başladık."
Tiirkıye'ııın. Alisbah'ın mektubunda
vurguladığı Gürcistan üzcrinden
Ce\han hattı u\arisi ı>e lafta kalacaktı.
EmreGönensa>. 1996 \la>ısında
Türkmenıstan'ı zışaretı sırasında
Cumhurhet'e \erdiği demeçte.
Azerbaycan \e Giircistan'ın. Azeri
petrolünün Ceyhan'a ulaştırılması için
topraklarından boru hattı konusunda
geçiş hakkı garantisi \erme\i resmen
reddettiklerini açıklıvordu.
TPAO'nun uyarısı
TPAO da. 14 Mart 1996 tanhinde
hazırladığı bılgi notunda. şu görüşlere
ver \cn\ordu. "Konsorsi\umun kesin
tutumuna rağmen Supsa için tekrar
görüşülmek istenmesi oldukça
diişündürüciidür. Tiirk teklifinin geri
çekilmesi \e bunun basına \ansıması
durumunda düşülecek zor durıınıu
önleme>eyöneliktir. A\rıca hiçbir
önkoşul olmadan görüş.mek istenmesi
de Türkhe'nin prestij kavbına neden
olacaktır."
Türki\e'nin özellikle Ceyhan
koşullarında esnemesinden mutlu olan
AIOC. Ankara \erine Frankfurt'ta.
Supsa Limanı proıesinde Türkiye'nin
ne >apabileceğının tekrar ele
alınmasını önerdı. Aııcak Frankfurt
toplantısi L'erçeklişmeseeek \e
Türkıye ile AİÜC" ara.sin.daki
mektuplaşmalur. Mesut Yılmaz'ın
başbakan olur ı.lmaz petrol konularını
de\rettiğı Ener|i \eTabiı Kaynaklar
Bakanlığı Müsteşan UğurDoğan
tarafından kaleme alınaıı bir mektupla
sona erdırilecekti.
Türkiye. önerisini geri
çekiyor
Türkıye'nın Supsa için proje
finansmanı önerısını geri çektığini
bildiren 3 Mayıs 1996 tarihli kısa
mektupta. şöşle deniyordu:
"Türkiye'nin Batı giizergâhı için ortaya
attığı koşulları, 19 Şubat 1996 tanhinde
reddedilmiştir. Buna ek olarak 22 Şubat
1996 tarihinde Bakü'de yapılan
toplantıda Gürcistan \e Azeri tarafı
AlOC'nin vaklaşımını (Tiirk
koşullarının kabul edilmemesi)
destekleyeceklerinin altını çizmişlerdir.
Sonuç olarak: iizülerek belirtmeüyim
ki, önerimizi geri çekivoruz."
Nitekım SOCAR Başkanı NatıkAliyev.
Bakü'de mayıs ayıııda yaptığı
açıklamada. "Türkive'nin kredi
teklifıni geri çekmesi projede bir
aksamava \ol açmaz. Tiirk teklifi.
AlOC'nin yatırımlarını azaltma
acısından önem taşıyordu. Biz Tiirk
teklitlerinde ısrar etmedik. \alnızea
değerlendirdik" dıvordu.
Büyükelçiden gizlenen
mektup
Supsa'da Ankara"nın de\redişı
kalmasını önlemeye yönelik son
dakıka pazarlığını yürüten Alisbah'ın,
Türkıye'nın koşullarında Ceyhan da
dahil. "esnemeyegidebileceğT yolunda
AIOC Başkanı Terr> Adams'a
gönderdiği 25 Şubat 1996 tarihli
mektubuıı bir kopyası Azerbaycan
Cumhurbaşkanı Haydar Ali>e\"e de
gönderılmişti. Ancak Türk tezine
ilişkın mektubun gitmedıği tek yer
Bakü Büyükelçisi ÖmürOrhon oldu!
Gizli Belgelerje
Boru Hattı
Bozgunu
• Emre Gönensay'ın yerini
alan yeni Başbakanlık Boru
Hatları Başkoordinatörü
Bilsel Alisbah, ABD'nin
Türkiye'ye yaptığı
"Koşulunuzda esneyin, bizi
aracı koymayın"
telkinleriyle Ceyhan
koşulunu geri çeviren
AlOC'ye "Koşulumuzda
esneyebiliriz" mesajı verdi.
TPAO, "Hiçbir önkoşul
olmaksızın görüşme isteği
Türkiye'nin prestij kaybına
neden olacaktır" uyarısında
bulunuyordu.
• SOCAR Başkanı Natık
Aliyev, Türkiye'nin Supsa
için proje finansmanı
önerisini geri çekmesi
konusunda Bakü'de mayıs
ayında yaptığı açıklamada,
"Türkiye'nin kredi teklifini
geri çekmesi, projede bir
aksamaya yol açmaz. Türk
teklifi, AlOC'nin
yatırımlarını azaltma
açısından önem taşıyordu.,
Biz Türk tekliflerinde ısrar
etmedik, yalnızca
değerlendirdik" diyordu.
Mektuptan. Alıye\ "in danismanları
aracılığıvla haberdar olan Orhon.
Aııkara"\a telgraf çekerek. "Türk
Büvükelçisi mektup konusunda nasıl
bilgilendirilmez?" dnerek sert tepkı
gösterecektı.
Kafkas Lawrence'inin ayıbı
AlOC'nin 19 şubat tanhinde
Türkiye'nin koşııllu önerisini geri
çevırmesının ardından taraflar arasında
yoğun bir mektup ahs.\erışı başladı.
AIOC Başkanı Terry Adams. 24 şubat
tanhinde Bilsel Alisbah'a gönderdiği
mektupta şö\Ie diyordu:
"Bundan sonraki adım, Türk
hükümetinin bu 3 ana konu
hakkındaki esnekliğini helirtnıesi
Türkiye, öne sürdügu koşulların reddedilmesi üzerine, Supsa için
yaptığı proje finansmanı önerisini geri çektiğini bildirdi.
"nezaket kurallarını" aşan bir da\ ranış
içine gırmiş \e hatta. adı
"Kafkas\a"nın La«rence'ı"na çıkan
Terrş Adams. katılımcılarla bırlikte o
güne rastlayan doğum giinünü
kutlamıştı! Resmi toplantı sırasındakı
eğlence partisinden eıddi şekılde
rahatsi7 olan Başkoordinatör Alisbah.
"Bu adamlarla muhatap olmam,
görüştürmcyittbeni bunlarla"
dnecekti!
Adams. mektubunda. Türk heyetine
yönelık da\ ranış karşısında şöyle
di\ordu:
"Eğer bu hattaki accle işlem herhangi
bir kırgınlık >arattı> sa ö/ür dileriz.
Ancak perşembe günü hem
\ önlendirme Komitesi (AlOC'nin)
kararlarını hem de Batı hattını
olanaklan üzerinde de durdu.
Cumhuriyet'in ele geçırdıği toplantı
tutanaklarında. gizli bılgılerin
sizdırılmasına karşı. başta Türk
he\etini hedef alan konuşnıalar
geçiyordu. Konsorsiyumda söz alan
bazı firma yetkilileri. görüşmelerın
basına \ansimasinin. "AlOC'nin
faalivetleri konusunda şüphelere"
neden olduğuna dikkat çekerek. tüm
katılımcılann gızlilık ılkesıne
uymalarını istiyorlardı.
Türk önerisi ile ilgili 4. sa>fa özetle
şövleydi:
"Topİantı Başkanı (Luck Keller.
Amoco) Türk hükümeti ile birlikte
Türk tezi ile ilgili toplantılara katilan
kişinin toplantı odasından çıkmasını
istemiştir. TPAO'dan Erol Memioğlu
Marc Grossman
• 12 Şubat 1996'da Dışişleri Bakanlığı
Ekonomik İlişkiler Müsteşar Yardımcısı
Büyükelçi Temel İskit ile öğle
yemeğinde bir araya gelen ABD'nin
Ankara Büyükelçisi Marc Grossman,
ABD'nin aracılığı olmadan AIOC ile
doğrudan görüşülmesini önerdi.
Grossman, "VVashington'da olduğunuz
gibi, AIOC ile pazarlıklarda da Ceyhan
konusunda esnek olmanızı kuvvetle
tavsiye ediyoruz" dedi.
olmalıdır. Sizden karşı teklif
beklemekte>iz. Bu işlem tamamlanana
kadar. başka yazışmasa gerek olmadığı
kanaatindeyiz."
Bu mektup alış\erişinden hemen önce.
Türk heveti Bakü'de Supsa için
getirdiği koşullu önerileri. SOCAR.
Gürcistan petrol fırmasi GIOC \e
AIOC ile \eniden ele alı\ordu.
Adams'ın, yine 24 şubat tarihli
mektubunda belirttiği gibi. toplantıda
Türk hevetiyle görüşmeler acele\e
getırilerek. başta SOCAR. Türk
tarafına koşullu önerileri nedenivle
tepki gösterecekti.
Toplantının aceleve getırılmesımn asıl
nedeni. konsorsiyumun kendi
çıkarlarını gözeterek. Hazar petrolünün
30 >ıl süre\le Gürcistan topraklanndan
geçirileceğı gü\encesını almaktı.
foplantıya \akın çe\relere göre. AIOC
bu ka\gılarla Türk heyetine karşı
harekete geçirecek Gürcistan
hükümetine \azılan bildirim
mektubunu tamamlamak gereknordu.
Lütfen size ve ekibinize olan
profes>onel saygımızı sunma\a de\am
ettiğimizden emin olunuz."
Cizli bilgiler sızdırılıyor
AlOC'nin aldıöı kararların onaylandıüı
CMC'nin. 19 Şubat 1996 tarihinde
Londra'da vaptığı toplantıda. erken
üretim petrolünün birbölümünün
Rusya'nın Novorossisk hattından
geçmesi yolundaki engellenn kalktığı
belirtiliyor \e Türki\e'nin destek
verdiği Batı güzergâhına ilişkin
görüşmeler ele alınıyordu. AIOC.
türkı\e'nin koşullarını geri çevirdıği
bu toplantısında. Supsa hattının Dün\a
Bankası ya da diğer finans kuruluşlan
aracılığı) la gerçekleştirılmesi
Türk he>etinin tümünün >ardımcı
olmak için orada olduğunu belirtmiştir.
BP. toplantılarda konuşulanların gizli
olduğunu sö)lemiş. Amoco da aynı
görüşte olduğunu belirtmiştir. TPAO
hejetinin tepki göstermesi üzerine
salondan çıkanlma olmamıştır. AIOC
yetkilileri. gizliliğe u> mayan şirketlerin
projedeki hisselerini riske soktuğunu
belirtmişlerdir."
".\zerba\can Projeleri" başlıöı altında
TPAO'nun 14 Mart 1996 tarihli bilgi
notunda da. şu görüşlere \er
\erili\ordu. "Türkne'de AIOC gizli
bilgilerinin basına aktarılması, AIOC
Başkanı Terry Adams hakkında iç ve
dış basında yazılar yazdırılması.
Türkiye ve konsorsiyum üvesi olan
TPAÖ'ya karşı gmeni sarsmıştır. Türk
teklifinin »örüşüldüğü 19 şubat Londra
toplantısında TPAO temsilcilerinden
birinin dışanya çıkarılmak istenmesi
noktasına gelinmiştir. Toplantı>a bir
gazetecinin alınması da tepkilere neden
olmuştur."
ABD'nin telkinleri
Azen petrolleriyle ilgili pazarlıklarda
Türkiye'nin sürekli destek aradığı
ABD, boru hatları konusunda çeşıtli
telkinlerde bulunu\ordu. 9 Ekim
1994"te erken üretim petrolü için
, yapılan anlaşmanın ardından
BOTAŞ'ın bilgi notunda. Türkiye'nin
başlangıçta erken üretim için "iki
alternatifli'" çözünı önerisi
bulunmadığına ışaret edilerek. "Bu
tamamen Amerika'nın tezi olup,
Türkiye'je empoze edilmiştir"
denivordu.
Nitekim 2 Mavis 1995 tarihinde
Dışişleri Bakanlığında Türk \e
Amerikan \etkililerı arasında geçen
konuşmaya ilişkin ser\is notunda
ABD'nin dikkat çekıci önenleri yer
alıyordu. Dışişleri Bakanlığı Ekonomik
İlişkiler Müsteşar Yardımcısı
Büyükelçi Temel İskit. 2 Mayıs 1995
tarihinde bakanlıkta görüştüğü
Ankara"daki ABD Büvükelçiliği
Ekonomik Işler Müsteşarı Eugene
Dorris ile bü\ükelçiliğin boru
hatlanndan sorumlu görevlisi P.
DelK'ye, Ceçenistan'daki sa\aş
durumunun erken üretim için Rusva
güzergâhını ortadan kaldırdığını
belirterek. Gürcistan'ın en eherişli hat
olacağını sö\lü\ordu! lsk.it. Dorrıs'in.
"Gürcistan seçeneğini ABD'nin
desteklediği yönünde bir beyan yararlı
olurmu?" \olundakı sorusuna şu
yanıtı \enyordu "Böjle bir beyanıçok
olumlu buluruz. Ancak Gürcistan
seçeneginin sadece erken petrol için
nlduğuna da açıklık kazandırmanız
gerekivor. Esas hat güzergâhı için de
Gürcistan'ı tercih etti0niz izlenimini
\ermemeniz daha doğru olacaktır. Biz
\BD'den daha karaıiı \e somut bir
beyan arzu etmektev iz."
AlOC'nın 19 Şubat' 1996 tarihinde
rürkı\e'nin proje finansmanı önerisıne
getirdiği koşullan geri çe\irdiği
toplantıdan kısa süre önce. 12 Şubat
1996 tanhinde İskit ile ABD'nin
Ankara"dakı Büuikelçisı Marc
Grossman. öğle vemeğınde bir araya
geldiler.
Crossman'ın mesajı
Grossman. Iskit'e sunduğu bılgı
notunda. Ankara'yı Ceyhan koşulunda
esnemeye çağırı\ordu:
"ABD'yi ziyaretiniz sırasında,
"Türkıye'nın Ceyhan güzergâhmın
gerçekleşeceği yönünde biraz da olsa
ilerleme ka>dedilmesini. ancak
Gürcistan hattının daha uzun vadelı
olan Ceyhan hattına bağlanacağı
konusunda bağlayıcı bir taahhütte
bulunmayacağınızı' sö\lediniz!
Konsorsiyum içindeki Amerikan
firnıalan. Supsa anlaşması için
getirdiğiniz Cevhan koşulu nedeni>le
proje finansmanı önerinizin kabul
edümesini nıümkün görmüyorlar."
Büyükelçi. AlOC'nin reddettıği \e
Supsa hattının ana üretimi
özendirmemek için getirdiği petrol
kapasıtesinin 6 miKon tonda tutulması
önensıne ise olumsuz \anıt \eri>ordu:
" İkinci öneriniz. ticari açıdan kabul
edilemez. Ancak ABD, Hazar petrolü
ihracatı konusunda izlediği birden çok
hat oluşturulması politikası
çerçevesinde uzun \adeli Cevhan
rotasını desteklemeve devam ediyor."
'Doğrudan temas kurun'
Grossman. İskit aracılığıyla
Türkiye'ye, kendilerinin aracılığından
çok AIOC ile doğrudan görüşmelennin
yararlı olacağını da tavsiye ediyordu:
"Yarariı olacağını düşünüyorsanız
ABD yönetimi Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'e konuştuğumuz
konularda (petrol stratejileri) destek
\erdiğine dair bir mektup gönderebilir.
Ancak doğrudan ilgili tarallaria ticari
müzakereler içine girmesi Türkive için
en Kisi olacaktır. \\ashingtonda
olduğunuz gibi. AIOC ile pazarlıklarda
da Ceyhan'a taahhüt konusunda esnek
olmanızı ku\\etle ta\siye edi\oruz.'
Firmaların şu aşamada \erine
getiremevecekleri bir konuda çok fazla
üzerierine gitmeniz esef verici olacaktır.
Hazar petrolünün taşınması için 4 ya
da daha fazla hat gerekebilecektir. Ve
Türkiye'nin bu konuda şansı \ardir.~
İskit ise. "Grossman'a. Bakü-Ce\han
hattının bi/iın için öııemini. karşı
tarafın endişelerine katılmakia birlikte,
bizim isteğimize de ce\ap \erebilecek
bir uzlaşıya varmak için \eterli
esnekliği göstereceğimizi belirttim"
diyordu.
Yarın: Komşuda başlayıp
komşuda bften tez!
ÇALIŞANLARIN SORULARI / SORUNLARI \1LI\1AZ ŞİPAL
w
Eskiden maaşlarmuzı hesaplıyorduk'
Soru.'Emekli Sandığı emeklisivim. 25 yıl 6 aylık bir hizmetten sonra
1. derecenin 4. kademesinden "Ûznıan \eteriner Hekim' ola-
rak kendi isteğimle emekli oldum. İlanedilen katsa) ılarla eski-
den maaşlanmızı hesaplıyorduk. Son yıllarda değişen ek gös-
terge. kıdem gösterge, özel tazminatlar yüzünden bunu yapa-
maz oldum. Hem bu konuda hem de kendi vapacağım hesabı
kontrol etmek bakımından, lSKasım 1995 \e 1 Ocak 1996 ta-
rihleri itibarn la almam gereken ay lıkları ay rıntılı olarak açık-
lamanı/ı bekİerim. (T.A.)
\ANIT: 30 Hazıran 19S9 günlü Resmi Gazete'nin •mükerrer" sa-
yısuıda >a\ımlanan 375 sa\ılı yasa hükmünde kararnamenin uvgula-
ınaya girmesinden önce. T C. Emekli Sandığf nca bağlanan emekli ay-
lıklan. üç ayn ödeme toplamından oluşmaktavdı \e hesaplaması da
oldukça kolaydı. Bu ödemelerden genel aylık göstergesı. genel avlık
katsayısı ile çarpılır \e a\lık oranı uygulanarak genel gösterge aylığı
bulunurdu. Ek gösterge aşlığı da aynı jöntemle hesaplanırdı. Genel
«österüe \e ek aösterıze a\lıklanna sosyal >ardım zamnıı cklendiğin-
de. topiam emekli a\lıklan bulunurdu.
Sosyal yardım zammı uygulamasına 375 sayılı kararname ile 1
Temmuz 1989'da son \erildi. Aşnı kararname ile "taban aylık" \e 'kı-
dem a>lık" uygulamasına geçildi. Bu kararname ile taban a\lık gös-
tergesi de 1.000 olarak belirlendi \e taban aylık için ayn bir katsayı
uygulamasına da geçildi. Bugün için genel aylık katsayısı 1.695 \e ta-
ban aylık katsayısı 10.175'tir.
6Ocak 1992günlü476sayıiı\asa hükmünde kararnamenin l.mad-
desivle 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasasına Ek Madde 70 ek-
lenerek memurlann görev aylıklarına 'Ozel HizmetTazminatT adı ile
yapılan ödemenin ek göstergelere göre belirli biroranda (bugün için
yüz'fe 26. > üzde 40. yüzde 75 \ e yüzde 100) emekli aylıklarına da yan-
sıması suğlandı.
Böylece üç a\n ödeme toplamından oluşan emekli aylıklan. bugün
makam tazminatı ile birlikte altı ayn ödeme toplamından oluşmakta-
dır.
Bu bilgilere göre Sağlık Hızmetlen Sınıfı'nda yer alan ve 26 yıl 6
ay hizmetten sonra 1. derece 4
teriner hekimın aldığı emekli
Genel A> lık Göstergesi
Ek Gösterge
Kıdem Göstergesi
Genel Aylık Katsayısı
Taban Âylık Katsayısı
Taban Aylık Göstergesi
Özel Tazminat Oranı
A> lık Oranı
Genel Gösterge Aylığı
Ek Gösterge Aylığı
Kıdem Aylık
Taban Aylık
Özel Tazminat
Topiam Avlık
. kademeden emekli olan
a> IIĞI:
f5.ll-31.12.1995
1.500
3.600
500
1.695
10.175
1.000
yüzde 26
yüzde 76.50
1.945.013
4.668.030
648.337
7.783.875
3.202.787
18.248.042
bir uzman ve-
1.1.1996-?
1.500
3.600
500
1.695
10.175
1.000
yüzde 75
vüzde 76.50
1.945.013
4.668.030
648.337
7.783.875
9.238.810
24.284.065
ANKARA... ANKA...
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Fesleğen Kokusu
Yaz gelince mavi bir özlemle sayanm günleri. Ören'e
gelmeyı özlerim, denize, dağlara kavuşmayı, bilge
dostum ida ile kucaklaşmayı düşlerim. Başka bilge-
ler de var Ören'de. biri Bahri Savcı. Son ameliyatı dö-
nemınde kaç gece sabahladım onu düşünerek. Iyilik
haberlerini alıncaya dek korkuyla çarptı kalbim. Has-
taneden çıkınca genış bir soluk aldım, yazlığa gittiği-
ni duyunca bayram yaptım. Ören'e ulaştığım gün de
yanına koştum. Balkonda oturduk. Assos kıyılarında
güneş batıyor, yeniden doğmanın sevinciyle gülüm-
süyor Bahri Hoca. Sesı de gülüyor. Bacağındaki by-
pass'ı anlatıyor bana. Bir bilim adamı olarak tıp dalın-
daki gelişmeyi yaşamaktan mutluluk duyuyor. Hepi-
miz çok mutluyuz elbet. Bahri Hoca'nın yaşama se-
vıncini, onurlu bıryaşamın direnişini kutluyoruz. Sıdı-
ka Su da soframızda, kuşkusuz Ruhi Su da. TRT
2'de izledinız rro onu, sazını dinlediniz mi? Boşluğu-
nun dolmazlığını hıssettıniz mi? Herzaman söylerim,
Ruhı Su bir enstitü, onu koruyamadık. TV ekranında
ilk kez yer alıyor! Türküleri söylendi. adı söylenmedi
yıllarca. Ama boşuna! Yine karşımızda, çalıyor ve söy-
lüyor, halkımızın sesini duyuruyor yeniden. Sonra gii-
lümsüyor, o da İda gibi.
Sudiş Savcı'nın sofrası da Körfez kokuyor, rakıla-
rımızı yudumlayarak dostluğun güzelliğini konuşuyo-
ruz. Son yıllarda birbirimize yalnızca telefonla sesle-
niyor, yaz gelince buluşuyoruz ancak. Ama hiç aynl-
mamış gibi! O akşam Savcılar'da, ertesi akşam Bah-
riye Soysal'ın yeşil sofrasında, ertesi akşam Arkenfte
Emel ve Hamit Batu ile uzayan söyleşide hıssettim
bu gerçeğı. Ören. daha doğrusu tüm Körfez kıyıları yaz
dinlencesinın ötesinde bir olay benim için. Sevdiğim
bir doğa parçası. sevdiğim dostlarla bütünleşiyor. De-
nizin mavisi, zeytınlerin yeşili ötesinde rengini soldur-
mayan insanların güzelliğini yaşıyorum. Dostluklarda
ortak değerlerle oluşuyor, derınleşiyor bence. Aynlık
ve ölüm de var. ama birliktelik sürüyor. Bir olay, bir anı
derken. kucaklaşıyoruz birden. Basın dalında yaşa-
nan olaylar nedeniyle İlhami Soysal'a da çok seslen-
dim son günlerde. Yaşasaydı neler yazardı değil mi?
Ancak Ankara'dan da ayrılamıyorum. O anlamda bir
dinlence yaşamadım hiç! Tepemdeki güneş gibi so-
rular da her yerde. Balkon söyleşilerinin gündeminde
de Ankara'nın ağırlığı var. Ankara hâlâ Türkiye'nin kal-
bı mi. dıye soruyorum hüzün çöküyor birden! Aslında
tüm konular hüzün veren boyutlara ulaşıyor giderek.
Taksim'de bir cami benim kuşağımın hayaline sığmı-
yor. Ayasofya'nın ibadete açılmasıyla ilgili tasarı da
Atatürk karşıtı politikanın somut göstergesi, diye yo-
rumlanıyor. Ören'e gelirken yenı camiler gördüm yol
boyunca. Mımar dostlarımın kulakları çınladı mı aca-
ba? Çirkin yapılara hiç tepki göstermiyorlar. Uyduruk
çizgileri içlerine sindirebıliyorlar. Mimarlık tarihinin bü-
yük ustası Koca Sinan'ın torunlarını utandıracak ya-
pılara gözyumabilıyorlar! Dahası.güzelimcamilerimi-
zı korumak yolunda da hiçbir şey yapamıyorlar. Her-
kes biliyor artık. eski camilerin çinileri çalınıyor dur-
madan, hırsızlar bulunamıyor, kovuşturma yetersiz
kalıyor, bu hırsızlar kim olabilir? Imam yok mu bu ca-
milerde? O güzelim çinileri neden koruyamıyorlar?
Pekiyi, Taksim'e camı yapmak için para nereden bu-
lunacak? Başbakan Erbakan, memurlara yapılacak
zam için kaynak soranlara, "Allah'ın nimetlerini ser-
vete dönüştürmekten" söz etti, ama nasıl? Denizde,
kumda. dağda herkes bunu soruyor! Dostum İda da
gülümsüyor, tarihimizı, coğrafyamızı, bu kıyılarda ya-
şanan savaşları anımsatıyor bana. Kurtuluş Savaşı'nı
yeniden yaşadığımızı, laik cumhuriyetimizi korumak
için, laiklik ilkesi doğrultusunda oluşan yaşam biçimi-
ni sürdürmek için vereceğimiz sınavı anımsatıyor.
O sınava hazır mıyız?
Soruyu yaşayarak yanıtlayacağız. Denize açılınca
yeniden güçleniyor, umutlanıyorum, kapalı denizler-
den açık denizlere ulaşmak özlemini duyuyorum, bir
kulaç, bir kulaç daha derken Ida'ya göz kırpıyorum.
Poyraz sert esiyor. ama üşütmüyor. Bahçedeki gül-
lerin kokusu var rüzgârda, bir de fesleğen kokusu, ün-
lü inegöl köftecisindeki küçük Mehmet'i anımsatıyor
bana. Konuşurken dost olduk birden. Karadeniz'den
gelmişler inegöl'e, Almanya'da işçilik yapan dedesi-
nin aldığı apartmanın alt katında oturuyorlar. Annesi
ve babası çoktan ayrılmış. Hiç okumamış, on bir ya-
şından ben çalışıyor Mehmet, günde on sekiz saat,
ayda dokuz milyon. Gül gibi geçiniyor! Üstelık TV,
buzdolabı alıyor. şehıt olmazsa askerlik sonrası evlen-
meyi tasarlıyor! On bir yaşından beri sigara içiyor. Ka-
ra mizah türü gerekçesı var! Kısa bir söyleşi, ama sı-
cak iletişim oldu aramızda. Ayrılırken bir fesleğen sak-
sısı uzattı bana.
- 7eyze, bu güzel kokar, benı hatırlarsın, diye uğur-
ladı, el salladı arkamızdan.
Havada fesleğen kokusu, hayalimde küçük ev, kü-
çük Mehmet'in kısa öyküsünü düşünüyorum şimdi.
O kısa öykü, uzun bir öyküden bir bölüm. Halkımızın
yaşamından bir kesit yalnızca. Onurla direniyor, gü-
zel taşıyor insanlarımız. Ama belli bir sınırı var değil
mi?
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAM
SOLDAN SAĞA:
1/ Küçük a\ köpe-
ğı. 2/Başlıca ü\esi
Jules Romains o-
lan \e toplumun
ortak bılıncinı dıle 3
getirmeyı amaçla-
yan edebıvat akı-
mı. 3/Zehır... Eskı
Mısır'da güneş
tanrısı. 4/ Kımi "
yerlerde kadınlann
bovdan boya ör-
tündüklençarşaf..
" 'lan silkele-
dikçe Denızgele-
cek elıne pul pul'
1 2 3 4 5 6 7 8
(Orhan
Veli)... Bazen üzerine un
bile gerilır. 5/Kokulu sı\ ı...
Uluslararası Çalışma Ör-
gütü'nün sımgesı. 6/ Bir 3
bağlaç... En büyük kan da- 4
man. 7/"Gözümdebır- -
su deniz olup taşıyor"
(Ömer Bedrettin Lşak'lı)... 6
Bir nota. 8/Güney Ameri- 7
ka'da bir ülke... Olen kım- 8
senın \ücudu. 9/ Istan- g
bul'un eski adlanndan bı-
VLK.4R1DAN AŞAĞIVA: 1/Şemsiye... Matematikte kul-
lanılan sabit bir sayı. 2/ Bir şeyin esas tutulan yüzü... Un. et
\e bamva ile yapılan bir vemek. 3/ Asya'da bir körfez... Bir
etkinliğın geçicı olarak durdurulduğu süre. 4/ Arapçada
"ben"... "Sırkat çoğalıp lâfz-ı sadâkat modalandı ta-
mamoldu hamıyyet >eni çıktı" (Zi>a Paşa). 5/Kıbns'tabir
kent. 6/ İlaç... Bir mal ya da paranın emek \enlmeden sag-
ladığıgelır. 7/Sazınen inceses\eren teli... Köpek... Birha-
ber aiansının sımgesı. 8/Ortadan kalkan, yok olan... Hava
\egazakımlanoluşturmaktakullanılanaygıt. 9/Kemıklerin
yuvarlak ucu... Ağacın reçinesinı çıkarmada. eskı mobil-
yalan temızlemede kııllanılan be\az toz.